Belçika Ghent-Gent

Belçika Ghent-Gent

 

Belçika ülkesinin 3’ncü büyük şehridir. Bir liman ve üniversite şehridir. Şehri çevreleyen nehirlerin suladığı zengin çayırlardaki otlaklar, yünü kumaş yapımında kullanılan koyun yetiştirmek için olukça uygundu. Bu yüzden Ortaçağ boyunca, şehir kumaş üretimi ve ticaretinde hızla gelişti.

Belçika Ghent-Gent Lys River

LYS RİVER

Nehrin toplam uzunluğu 202 km dir. Kaynağı ise, Fransa’da Pas-de-Calais bölgesindedir. Eski Keten Endüstrisi döneminde nehir “The Golden River” takma adıyla anılırdı. Çünkü, kireç bakımından zengin nehir suyu, keten saplarını yumuşatmak için kullanılmıştır.

Belçika Ghent-Gent Lys River

Islatılmış keten, altın renkli bir ışıltıya sahiptir. Ve şehre getirdiği refah, lakabın kabullenilmesini sağladı. Ayrıca, nehir birçok ressam ve sanatçı için, tükenmez bir ilham kaynağı oldu.

Belçika Ghent-Gent

NE YENİR-NE İÇİLİR

Şehirde, mastel adı verilen bir çeşit çörek satılır. Bu çörek, aynı zamanda Aziz Hubert ekmeği olarak da tanınır. Ayrıca: yerel üreticiler tarafından yapılan pralin çikolataları meşhurdur. İçki olarak Stoverij isimli bir bira kullanımı yaygındır.

Belçika Ghent-Gent Alışveriş

ALIŞVERİŞ

Şehir oldukça büyük bir yaya alışveriş alanına sahiptir. Çok çeşitli mağazalar ve pazarlar birbirlerine oldukça yakındır. Burada: otantik butiklerin yanı sıra çok ünlü giyim mağazaları şubeleri de bulunur. Mağazalar, her ayın ilk Pazar günü açıktır. Bunun dışında, her Pazar günü ve resmi tatillerde kapalıdır.

Şehirdeki alışveriş alanları şunlardır.

Zuid

SoGo: şehirdeki en büyük alışveriş bölgesidir ve burada 450 mağaza bulunur. Şık butikler, ilginç restoranlar vardır.

Gent Central

Şehrin en bilinen alışveriş bölgesidir. Trafiğe kapalı alandır. Burada: geleneksel olarak büyük ve küçük mağaza zincirlerine ait mağazalar bulunur. Korenmarkt Meydanı: eşsiz alışveriş konseptine sahiptir. Langemunt sonunda ise Vrijdagmark Meydanı vardır. Burası: açık hava kafeleri ve yerel bir yemek tatmak için idealdir.

Belçika Ghent-Gent Dok Noord

Dok Noord

Dampoort’un kuzeyinde, eski bir sanayi sitesindedir.

Bir fabrika, modaya uygun alışveriş kompleksine dönüştürülmüştür.

Belçika Ghent-Gent Dok Noord

Burada: eskiden elektromekanik fabrikaları vardır. Şimdi ise modern ofisler, mağazalar, spor, eğlence yeleri ve yemek salonu bulunur. 20’den fazla kaliteli mağaza vardır. Alışveriş merkezinin en üst katı ise, eğlence için ayrılmıştır.

Belçika Ghent-Gent Dok Noord

Böylece mağazalar kapandıktan sonra da, Dok Noord sitesi hareketli yaşama devam etmektedir. Avluda bir etkinlik merkezine dönüştürülmüştür. Gösteriler ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.

Belçika Ghent-Gent Linkeroever

Linkeroever

Lys nehrinin sol kıyısındadır. Burası: sanat ve antika meraklıları tarafından tercih edilir. Bölge: sanat okullarının, galerilerin ve Pazar günleri kitap pazarının merkezidir. Jan Breydelstraat gibi yan sokaklarda popüler kafeler, uzman mağazalar ve yemek pişirme mekanları bulunur.

Belçika Ghent-Gent Cote Culture

Cote Culture

Şehrin eski kısmıdır. Sint-Veerleplein meydanında, kalenin güzel manzarası yanında uygun biralar eşliğinde yerel yemekleri tadabilirsiniz. Burada, geleneksel ve otantik barlar ve dünya mutfağından örnekler sunulan restoranlar bulunmaktadır. Ayrıca: güzel moda ve tasarım dükkanları varır.

Belçika Ghent-Gent Quartıer Sint-Pieters

Quartıer Sınt-Pıeters

Tren istasyonunu çevresindeki bölge, şaşırtıcı bir alışveriş cennetidir. Burada, tüm alanlarda uzman mağazalar bulabilirsiniz. Moda butikleri, fırıncılar, kasaplar, sağlık mağazaları, bisiklet mağazaları, kitapçılar, kuaförler gibi. Ayrıca: yemek yerleri de vardır.

Belçika Ghent-Gent Gece Hayatı

GENT GECE HAYATI

Şehirde: binlerce öğrenci canlı ve harika müzik ortamlarında, gece hayatını canlandırırlar.

De Vlasmarkt

Gerçek gece hayatı mekanları bulunmaktadır.

De Overpoort

Burası özellikle öğrenciler tarafından tercih edilmektedir.

GENT VE BİRA

Ghent şehrinde yüzlerce bar, mağaza ve tadım yerlerinde bira severler için, özel biralar bulunur. Çünkü şehir merkezinde bir zamanlar birçok bira fabrikası varmış. Günümüzde bira üreticileri, Gent şehir merkezinde küçük mikro bira fabrikalarında üretim yapıyorlar. Şehirdeki en iyi bira fabrikası: şerbetçiotu yerine otların kullanıldığı Gruut’dur.

Belçika Ghent-Gent Gruut

Gruut

Burada, alışılmış şerbetçiotu yerine bir ot karışımı ile demlenen nadir biralar üretilmektedir. Bu ot karışımı: Gruut olarak isimlendirilir. Bira fabrikasına grup ziyaretleri yapılmaktadır. Giriş ücreti 11 Eurodur. Bu ücretin içinde, tadım için 3 bira dahildir.

Belçika Ghent-Gent Hal 16

Hal 16-Dok Brewing Company

Gent şehrinde bira severler ve gurmeler için popüler bir yerdir. Burası: limanda eski bir depodur. Yaratıcı girişimciler sayesinde harika yiyecek ve içeceklerle donatılmıştır. Günümüzde: bir mikro bira fabrikasıdır. Fıçıdan taze hazırlanmış biraları tatmak mümkündür. Burada: en az 30 çeşit Belçikalı ve yabancı bira türü bulunur.

GENT FESTİVALİ

Her yıl 10 gün süreli olarak düzenlenen festivale, bir milyon ziyaretçi katılmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

Belçika Ghent-Gent Aziz Petrus Manastırı

AZİZ PETRUS-BLANDİNİUM MANASTIRI

Giriş sergiler için ücretlidir ve ücret, 8-12 Euro arasında değişir.

Bu manastır: 7’nci yüzyılda Ghent şehrinin kendini vaftiz eden St Amand tarafından kurulmuştur. 14 ve 15’nci yüzyıla gelindiğinde ise: çiftlikleri, evleri, bahçeleri ve diğer mülkleriyle bir manastır köyüne dönüşmüştür. Ghent limanına kadar büyük bir araziye sahiptir.

Belçika Ghent-Gent Aziz Petrus Manastırı

Manastır bahçesi: özellikle sıcak yaz günlerinde dinlenmek için Gent şehrine gelen öğrenciler tarafından yoğun tercih edilmektedir.

Muhteşem bahçe: şehirde bir yeşillik vahadır. Manastırın yemek kanadı: Ortaçağdan kalma otantik bir yerdir. Manastırın zemin katını ücretsiz ziyaret etmek mümkündür.

Belçika Ghent-Gent Sint Baafskathedraal

SİNT BAAFSKATHEDRAAL-AZİZ BAVO MANASTIRI

St Bavo katedrali, şehrin merkezindeki en eski kilisedir.

Kilise 10’ncu yüzyıldan kalma bir Romaneks kilisenin yerine, 12’nci yüzyılda yapılmıştır. Vaftizci Aziz John’a adanmıştır.

Belçika Ghent-Gent

Yapı: 15 ve 16’ncı yüzyıllarda: görkemli Gotik Aziz Bavo Katedraline dönüşmüştür.

15’nci yüzyılda: Romaneks yapının, 1559 yılında tamamlanan büyük bir Gotik kiliseyle değiştirilmesine karar verildi.

Belçika Ghent-Gent

1540 yılında, Aziz Bavo bölümünün bulunduğu yer: St Bavo kilise, daha sonra 1559 yılında Gent Piskoposları Katedraline dönüştürüldü.

Belçika Ghent-Gent

Katedral, zengin bir sanat hazinesine sahiptir. Yüksek sunak: siyah, beyaz ve kırmızı alevli mermerden yapılmıştır. Minber: meşedir ve rokoko tarzıdır. Yaldızlı ahşap ve mermerden yapılmıştır. Kilisenin hazineleri arasındaki ayrıntılı tanım, aşağıdadır.

 

GHENT ALTARPİECE-VİJDKAPEL ŞAPELİ

Katedrale giriş ücretsiz, sadece buraya giriş ücretlidir. Giriş ücreti 4 Eurodur.

Ghent Altarpiece Gent şehrindeki St Bavo Katedrali ile bağlantılıdır. Ghent Belediye Meclisi üyesi Joos Vijd ve eşi Lysbette Borluut: Ghent Altarpiece’i boyamak için Hubert Van Eyck’i görevlendirdi.

Bu çalışma için, Aziz Bavo katedraline, bir şapel eklettiler. Bu şapele: Vijdkapel veya Vijd’in şapeli denir. Sunak: 1432 yılında Jan Eyck tarafından bitirildi.

Kule

Katedralin kulesine çıkabilirsiniz. Ancak kule sadece Ghent şenlikleri sırasında açılır. Kuleden şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.

Van Eyck Kardeşler

Hubert Van Eyck: Ghent Altarpice’in “Mistik Kuzu” nun bir bölümünü boyadı, ancak bitiremedi. Resim sanatının ustası olan küçük kardeşi Jan, bu şahaseri Hubert’in ölümünden birkaç yıl sonra bitirdi.

Hırsızlık

11 Nisan 1934 tarihinde, Ghent Altarpiece’de bulunan 2 panel: “Adil Yargıçlar” ve “Vaftizci Yahya”: Katedralden çalındı. 20’nci yüzyılın en büyük sanat soygunlarından olan bu olay, hala çözülemedi ve eserler bulunamadı. Daha sonra Vaftizci Yahya paneli iade edildi ama Adil Yargıçlar (The Just Judges) paneli hala bulunamadı.

Belçika Ghent-Gent

Mistik Kuzunun Hayranlığı

Ghent ile Van Eyck kardeşler arasında, 1432 tarihli Mistik Kuzunun Hayranlığı tablosu arasında bir bağlantıdan söz edilir. Ancak bu gizem çözülememiştir.

Tablo, 1789 yılında Fransız devriminden sonra Paris’e götürüldü. Fransız birlikleri, başyapıtı katedralden alıp, at arabası ile taşıdır. Wellington Dükü, sunak parçasını St Bavo Katedraline geri verdi.

Bir yıl sonra, paneller Prusya kralının eline geçti. Sonra I. Dünya savaşı yıllarında, paneller Almanya’dan Belçika’ya geri döndü. II Dünya savaşında, Hitler tarafından planlanan Führermuseum için tasarlanmış birkaç sanat eserinin saklandığı Avusturya’nın Altaussee köyü yakınlarındaki bir tuz madenine götürüldü.

Savaşın sonunda Hitler, tüm sanat eserlerinin bulunduğu tuz madeninin havaya uçurulmasını emretti. Ancak birkaç kahraman madenci, Ghent Altarpiece’inin yok edilmesini önledi ve eser, Aziz Bavo Katedraline geri döndü.

Evet Katedrali ziyaret ederseniz, mutlaka ve mutlaka mistik kuzuyu ziyaret edin. Van Eyc kardeşlerin, Mistik kuzunun kutsal parıltısına hayran kalacaksınız. Mistik kuzu: Aziz Bavo Katedralinde şapelde sergileniyor.

Belçika Ghent-Gent Çan Kulesi

GHENT ÇAN KULESİ

Çan kulesi, Aziz Bavo katedrali ve Aziz Nicholas kilisesi arasında, ünlü üç sıradaki orta kuledir. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 8 Euro’dur.

Belçika Ghent-Gent Çan kulesi

Ghent şehrinin gururlu sembolü ve maskotu olan ateşli bir ejderha, şehrin tarihi kalbini korur. Şehrin refahı ve bağımsızlığını simgeler. Kulenin yüksekliği yaklaşık 91 metredir. Belçika’nın en yüksek çan kulesidir.

Belçika Ghent-Gent Çan Kulesi

Kule: 1313-1380 yılları arasında tamamlanmıştır.

1402 yılında şehir ayrıcalıkların korunduğu bir yerdir.

1377 yılından beri kulenin üzerinde bulunan ejderha: çan kulesinin sembolik koruyucusu olması yanı sıra, kente göz kulak olmuştur. Ayrıca: alarm zili gururu taşır. Çünkü yüzyıllar boyunca büyük çanlara sahip olmuştur.

Belçika Ghent-Gent Çan Kulesi

Kule: 1442 yılında St Nicholas kilisesinin ana gözetleme kulesidir. 1442 yılındaki kuledeki bekçiler, yeni tamamlanan çan kulesine geçerler. Bu adamlar, 1869 yılına kadar kulede görev yaparlar. Kulede: yangın gözetlerler.

Belçika Ghent-Gent Çan Kulesi

Çan kulesi yanında yapılan kumaş salonu, 1907 yılında tamamlanır. 1425yılından kalma, Kumaş salonunun köşesinde, eski bir gardiyan evi vardır. Yün ve kumaş tüccarları buradaki kumaş salonunda toplanırlarmış.

Evet günümüzde kule gezilebilmektedir. Kulenin galerisi 66 metre yüksekliktedir ve manzara seyretmek için asansörle kuleye çıkmak mümkündür.

 

HİERONYMUS BOSCH MÜZESİ

1450-1516 yılları arasında yaşamış bir Hollandalı ressamdır. Erken Hollanda resim okulunun temsilcilerinden biridir.

Çoğunlukla dini kavramları resmetmiştir.

Günümüzde sanatçıya atfedilen sadece 25 resim kalmıştır. 16’ncı yüzyıl sonlarında, İspanya Kralı Philip II, sanatçının birçok resmini satın alır. Bunlar Madrid şehrinde Prado müzesinde sergileniyor.

Belçika Ghent-Gent Hieronymus Bosch Müzesi Dünyevi Lezzetler Bahçesi

Sanatçının en ünlü eseri: üçlü panelde resmettiği “Dünyevi Lezzetler Bahçesi” dir.

Sağdaki panelde: cehennem manzarası bulunur. Burada: işkence görmüş figürler, donmuş su yolları vardır.

Sol panelde: cennet bahçesi görülür.

Merkezi panelde: masum, kendi halinde neşe ile uğraşan çıplak figürler ve egzotik hayvanlar, büyük boy meyveler görülür.

Belçika Ghent-Gent Peter Paul Rubens Müzesi

PETER PAUL RUBENS MÜZESİ

1577-1640 yılları arasında yaşamıştır. Çalışmaları genellikle dini ve mitolojik konular ve av sahneleridir. Arkadaşları ve kendi portresini de yapmıştır. Birkaç manzara resmi yaptığı da bilinir.

Belçika Ghent-Gent Dr Guislain Müzesi

DR GUİSLAİN MÜZESİ

Giriş ücretlidir, giriş ücreti 10 Eurodur.

Jozef Guislainstraat bölgesinde, Belçika’nın en eski akıl hastanesi vardır ve 1857 yılında kurulmuştur. Günümüzde hastane bir müzeye ev sahipliği yapmaktadır.

Dr Guislain, akıl hastalarının insancıl tedavi görme hakkına sahip olduğunu düşünen ilk kişilerden biridir. Burada psikiyatri hastalarını tedavi etmiştir. 1986 yılında ise Gent Dr Guislain Müzesini kurmuştur.

Müzenin kalıcı koleksiyonunda: psikiyatrinin tarihi ve uluslararası bir yabancı sanat veya vahşi sanat koleksiyonu sergileniyor. Geçici sergiler de düzenleniyor.

Belçika Ghent-Gent Üniversitesi Müzesi

GHENT ÜNİVERSİTESİ MÜZESİ

Ghent Botanik Bahçesinin merkezinde, MSK Ghent ve SMAK’ın köşesindedir.

Belçika Ghent-Gent Üniversitesi Müzesi

Burası bir tür bilim müzesidir. Müzede: ziyaretçiler biyolojiden arkeolojiye, psikolojiden tıp bilimlerine kadar çeşitli koleksiyonları görebilirler. Koleksiyonda: bilim tarihiyle ilgili çağdaş araştırmalar bulunmaktadır.

Belçika Ghent-Gent MSK-Museum Voor Schone Kunsten

MSK-MUSEUM VOOR SCHONE KUNSTEN-GÜZEL SANATLAR MÜZESİ

Belçika ülkesinin en eski müzelerinden birisidir.

Belçika Ghent-Gent

Müze binası: Citadelpark’da mimar Van Rysselberghe tarafından tasarlanmıştır. Müze: çağdaş ve çok amaçlı bir kompleks olarak tasarlanmıştır. Burada: bir oditoryum, bir kütüphane, bir çocuk atölyesi ve bir brasserie bulunur.

Belçika Ghent-Gent

Koleksiyonu oldukça değerlidir. Eski ustalar ve modernistlerin eserleri, bu müzede yan yana asılıdır. Koleksiyonda: Hieronymus Bosch’tan Rubens ve Magritte’e kadar birçok sanatçının eserleri sergileniyor.

Belçika Ghent-Gent SMAK-Belediye Çağdaş Sanat Müzesi

SMAK-BELEDİYE ÇAĞDAŞ SANAT MÜZESİ

1999 yılında kurulmuştur. MSK karşısında eski bir kumarhane binasındadır. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 12 Euro’dur.

Belçika Ghent-Gent

Çağdaş sanatseverler tarafından ziyaret edilir.

Müzenin koleksiyonunda eserleri bulunan, Marcel Broodthaers’in 20’nci yüzyıl sanat tarihinin etkili figürlerinden birisidir. Kalıcı sergide: kendisine ait baskılar, kitaplar ve arşiv parçaları bulunur. Çatıda: Jan Fabre’nin bir heykeli ilgi çeker. Heykelde yüz, ölü kardeşine aittir.

Belçika Ghent-Gent De Krook

DE KROOK

Bina: tasarımı yapan İspanyol mimarlık firmasına, mimarlık alanındaki en yüksek uluslararası yarışmada Pritzker Ödülü kazandırmıştır.

Belçika Ghent-Gent De Krook

Burası: bölge sakinleri, öğrenciler ve ziyaretçiler için bir buluşma yeridir. Görkemli bina, eskiden “Waalse Krook” olarak bilinen ve Walonia’dan gelen kömürün mavnalara boşaltıldığı bir yerdir. Scheldt nehrinin kenarındadır. Bina şehrin tarihi merkeziyle sanat bölgesini birbirine bağlar.

Belçika Ghent-Gent De Krook

Burada: başka insanlarla tanışabilir, kültürü keşfedebilirsiniz. Sessiz bir içkinin tadını çıkarabilirsiniz.

De Krook’da: şehir kütüphanesi, Imec (Flaman nanoelektronik ve dijital teknolojiler araştırma merkezi), Ghent Üniversitesi ve Urgent fm radyo stüdyosu bulunmaktadır.

Belçika Ghent-Gent Belediye Konağı

GENT BELEDİYE KONAĞI

Bina iki bölümden oluşur. Hoogport tarafındaki cephe: 16’ncı yüzyıl başlarından kalma, gösterişli Geç Gotik tarzı gösterir.

Belçika Ghent-Gent Belediye Konağı

Binanın cephesindeki nişler: 1900’lerin başında eklenmiştir. Cephenin arkasında Gent sakinlerinin evlilik törenlerinin yapıldığı Düğün Şapeli ve 51 oda bulunur.

Belçika Ghent-Gent Belediye Konağı

Bir çok gelin, güzel ve romantik vitray pencerelerden büyülenir ve binanın içindeki koridorlar ve odaların labirentinde kaybolur.

Belçika Ghent-Gent Sint Niklaaskerk

SİNT NİKLAASKERK- ST NİCOLAS KİLİSESİ

Korenmarkt Cataloniestraat caddesi 4 numaradadır. Yani, Gent şehrinin ana meydanındadır. Aziz Bavo katedraline oldukça yakındır. Giriş ücretsizdir.

Belçika Ghent-Gent

Yapının 1200’lü yıllardan kaldığı düşünülür. Yapının dış cephesi: gerek gün ışığında ve gerekse akşam olup ışıklandırıldığında oldukça etkileyici görülür.

Belçika Ghent-Gent

İçine girildiğinde ise, yükseklik ilgi çeker. Yapılma şekli, sanki 4 kat yükselecekmiş gibi görünür. Kilisenin devasa ahşap minberi, süslü bir şekilde oyulmuştur. Kilisenin vitray pencereleri de ilgi çeker.

Belçika Ghent-Gent

Kilise, Pazar ünleri bir bit pazarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu pazarda: eski resimler, kıyafetler, koleksiyonlar, hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz.

Belçika Ghent-Gent İmperial Pleasures Köprüsü

IMPERİAL PLEASURES KÖPRÜSÜ-İMPARATORLUK ZEVKLERİ KÖPRÜSÜ

2000 yılında Lieve boyunca inşa edilen köprünün en ilginç yanı, heykelleridir.

Belçika Ghent-Gent

Bu heykeller: Gent doğumlu heykeltıraş ve müzisyen Walter De Buck tarafından yapılmıştır. Bu heykellerde, İmparator V Charles’in hayatı ile ilgili çeşitli efsanelere atıfta bulunulmaktadır.

Fontein Charles De Kerchove

FONTEİN CHARLES DE KERCHOVE

Charles de Kerchovelaan’ın ortasındaki güzel sütunlu çeşme: Gent şehrinin dört ana su yolunu simgelemektedir.

Belçika Ghent-Gent

Çeşmenin üzerinde bulunan dört kafa, dört nehri temsil eder. Göğüs altındaki üç bayan heykeli ise eğitim, endüstri ve güzel sanatları temsil eder. Sütunun tepesinde, ölümsüzlük ve yenilmezliği temsil eden, tek ayak üzerinde duran bir kadın bulunur.

Het Gravensteen

HET GRAVENSTEEN-COUNTS KALESİ-KONTLAR KALESİ

Sint-Veerleplein adresindedir. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 12 Eurodur.

1180 yılında Haçlı seferlerinden döndükten sonra, Kutsal Topraklardaki benzer haçlı kalelerinin bir benzeri, Flanders kontu Alsaceli Philip tarafından yaptırılmıştır.

Belçika Ghent-Gent

Kale: bir hendek ve büyük ölçüde sağlam savunma sistemiyle ayakta kalarak günümüze ulaşmış, tek Ortaçağ kalesidir.

Duvarların kalındığı 2 metredir. Siperler ve kuleleri, saldıran düşmanları korkutacak şekilde yapılmıştır.

Belçika Ghent-Gent

Girişin üzerindeki Latince yazıtta: kaleyi 1180 yılında Alsaceli Kont Philip’in yaptırdığı belirtilir. Kont 1168-1191 yılları arasında yaşamıştır.

18’nci yüzyıl sonlarında, Kontlar kalesi, özel mülk sahiplerine satıldı. 1807 yılında kale, bir pamuk fabrikası oldu. Ayrıca fabrikada çalışan 50 işçi, kalede iskan edildi. Bu dönemde, kale oldukça fazla harap oldu.

Belçika Ghent-Gent

Ancak 1913 yılındaki World Expo sırasında Kontlar kalesi restore edilerek turizme açılmıştır.

 

Gelelim günümüze:

Giriş kapısı, surlar, iç kale ve ahırlar ziyarete açıktır.

Ziyaretçiler için kale içinde sınırlama bulunmaktadır, yani buraya giderseniz bir süre beklemeyi göze almak gerekir. Kale turu yaklaşık 1.5 saat sürmektedir. Ancak fazla sayıda merdiven vardır, yani bunu dikkate almalısınız. Yani çocuklar ile gidilmemelidir. Pek fazla güvenlik önlemi alınmamıştır.

Belçika Ghent-Gent

Kökeni 700 yıl öncesine dayanan güzel restore edilmiş bir kaledir. Ancak döşeme için herhangi bir obje kullanılmamıştır. Yani, basitçe birkaç taş oda gezilmektedir. Ayrıca: birkaç silah ve işkence malzemesi görülür. Kale, benzersiz bir işkence ekipmanı koleksiyonuna sahiptir. Ancak bu işkence odası, turistler tarafından kalede en çok ziyaret edilen yerdir.

Belçika Ghent-Gent

Ancak: bu gezi sırasında, herhangi bir aydınlatma yazısı, tabelası görülmez. Bunları açıklamak için, sesli klavuz ise, şehirli bir komedyen tarafından seslendirilmiştir.

Kale: Ghent şenlikleri sırasında, her türlü kültürel aktiviteye ve etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda, Gentliler için evlenme törenlerinde yoğun tercih edilen bir yerdir.

St Michael’s Bridge

ST MİCHAEL’S BRİDGE- KÖPRÜSÜ

Köprü, eskiden düz bir döner tabla köprü iken, 20’nci yüzyıl başlarında yerini taş kemerleri olan bir köprüye bırakmıştır.

Belçika Ghent-Gent

Köprünün ortasında St Michael’in bronz bir heykeli vardır.

Boekentoren

BOEKENTOREN-GENT ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANESİ

Henry van de Velde’nin kitap kulesi: 1942 yılından bu yana, Ghent Üniversitesi kütüphanesini barındırmaktadır. Gent şehrinin 4’ncü kulesidir.

Binanın yüksekliği 64 metredir ve 24 katlıdır.

Boekentoren

Belçikalı mimar Henry Van de Velde tarafından tasarlanmıştır. Modernist mimarinin bir parçası olarak kabul edilir. Kütüphanede: günümüzde 3 milyon kitap bulunmaktadır. Bunların toplam uzunluğu 46 kilometredir.

Belçika Bürüksel şehri gezi yazısı için.

 

İngiltere Londra Hampstead

İngiltere Londra Hampstead

Hampstead her zaman biraz Londra’nın uzağında kalmıştır. George döneminden kalma görünümü, büyük ölçüde koruyan köy, başkentin kuzeyindeki sırttan aşağıya bakar.
Hempsted’i Highgate’ten ayıran korular, modern şehir karmaşasından zaten uzak olan bölgeyi daha da yalıtarak çekiciliğini arttırır. Köy sokaklarında ve korularda yapacağınız bir yürüyüş, unutulmaz bir deneyim olacaktır.

Londra şehrinin en pahalı konutlarından bazıları buradadır. İngiltere’nin bazı milyonerleri burada oturmaktadırlar.

 

FLASH WALK&WELL WALK

Hampstead’ın şehir merkezinden uzaklarda bir köy olduğu 18.yüzyılda, yörenin şifalı suları şişelenerek ziyaretçilere satılır ya da Londra’ya gönderilirdi. Mineral bakımından zengin suyun kaynağı: yakınlardaki “Well Walk” denilen yerdir. Buraya adını veren kuyunun yerinde, günümüzde kullanılmayan bir çeşme bulunur.

Pub’un tam karşısındaki Wells Tavern, evlilik dışı ilişkilerin mekanıydı. Bu yüzden kaplıcaların adı kötüye çıkmıştır.

Well Walk daha sonraları aralarında ressam John Contable, romancı D.H.Lawrance ve J.B.Priestley ile şair Keats’in de bulunduğu çok sayıda ünlüye ev sahipliği yapmıştır.

High Street’in sonunda bulunan Flask Walk, eski dükkanların sıralandığı dar bir sokaktı ve adını burada bulunan Pub’dan almıştır. Pub’ı geçtikten sonra yol Naiplik dönemi evleriyle çevrilir. Romancı Kingsley de burada yaşamıştır.

 

BURGH HOUSE

New England Square adresindedir. Pazartesi-Salı günleri kapalı olan müze: diğer günleri saat: 12.00-17.00 arasında açıktır.

Burgh House: 1704 yılında Kraliçe Anne döneminde inşa edilmiştir. Orada ilk yaşayanlar: Henry ve Hannah Sewel’dir. 1708 yılında Henry’nin ölümünün ardından, Hannah 1720 yılına kadar burada yaşamaya devam etmiştir.

Günümüzde: burası “SPA” olarak kullanılmaktadır. 1720 yılında Spa hekimi Dr William Gibbons: buraya taşınmıştır. Kendisi, burada çıkan demirli suların içilmesi için insanları teşvik etti ve her sabah 2-3 bardak içmenin gerekli olduğunu ileri sürdü.

Onun zamanında: Burgh House genişlemiş ve onun baş harflerini taşıyan mevcut ferforje kapı eklenmiştir.

1740 yılında: evde en uzun yaşayan Sarah ve İsrail Lewis’in buraya yerleştikleri görülür. 1822 yılında İsrail Lewis’in ölümünün ardından ev: Rev Allatson’a satıldı.

Kendisi: St Lawrence Yahudilerinin kilisesinin papazı idi ve 1856 yılında ölene kadar papaz olarak kaldı.

1906-1924 yılları arasında, portre minyatürleri konusunda uzmanlaşmış, uluslar arası bir sanat uzmanı olan Dr. George Williamson’un eşi işgal ettiği görülür. Kendisi burada 100 ün üzerinde kitap yazdı.

Burg House’ın son kiracısı yazar Rudyard Kipling’in damadı olmuştur. Kipling de 1936 yılına kadar zaman zaman burada kalmıştır.

Bina Hampstead Borough Council’in mülkiyetinde kaldıktan sonra, bağımsız bir kuruluş olan Burgh House Trust’a devredildildi. Vakıf, evi, 1979 yılından bu yana, yerel tarihin sergilendiği ve ünlü sakinlerinden bazılarının tanıtıldığı Hampstead Müzesi olarak işletilmektedir.

Evin salonlarından biri Hampstead Health’ten bulutların olağanüstü görünümlerini tasvir eden John Constable’ın hayatına ayrılmıştır.

Lawrence Keats, ressam Stanley Spencer ve bu bölgede yaşayıp çalışmış diğer kişilere ayrılmış bölümler ile 18. ve 19.yüzyıllarda bir kaplıca kasabası olarak Hampstead’in tanıtıldığı sergi görülmeye değer.

Burgh House, çağdaş yerel sanatçıların sergilerine de düzenli olarak yer vermektedir.

Büyük değişiklikler geçiren iç mekanda muhteşem oyma merdiven öne çıkar. 1920 yılında yenilenmesine karşın, bir başka evden getirilen 18.yüzyıl tarihli panolarla dekore edilmiş müzik salonu da görülmeye değer.

Açık hava bölümünde: evin güzel bahçesini seyredebileceğiniz bir kafe, bodrum katta hizmet vermektedir.

Günümüzde bu evde, çok sayıda düğün düzenlenmektedir.

 

Hampstead Museum

Müzede, 3000 den fazla nesne bulunmaktadır. Bunların çoğu: sosyal tarih, güzel sanatlar ve bölgenin eski sakinleriyle ilgilidir.

Sanat koleksiyonunun öne çıkan objeleri: CRW Nevinson, Fred Uhiman, Donalt Towner ve Duncan Grant gibi sanatçıların çalışmalarıdır.

Sosyal tarih koleksiyonunda ise: 1960 yılında yapılan, ünlü yerel yazarlar tarafından imzalanan “High Hill Penguin” gibi birçok değerli taşları içeren objeleri.

Müzede ayrıca küçük bir sözlü tarih koleksiyonu bulunmaktadır. 2006 yılında yerel sakinler ile Dünya Savaşı hakkında görüşülmüş ve bu görüşmelerin bazıları interaktif ortamlarda ziyaretçilere sunulmaktadır.

İngiltere Londra Hampstead

OLD BULL&PUSH

North End Way. Golders Green adresindedir.

Londra’nın en eski pub’larından biri olan bu pub’ın tarihi, binanın bir çiftlik evi olduğu 1645 yılına kadar uzanmaktadır.

Pub 1721 yılında bira satış ruhsatı almış ve ünlü sanatçıların ve yazarların mekanı olmuştur. Bunların arasında ünlü sanatçı William Hogarth ve yazar Austin Deoson bulunmaktadır.
Hogarth’ın pub’ın bahçesine bir ağaç diktiği söylenmektedir.

Hampstead Heath’in hemen yanındaki pub, öğlen ve akşam saatinde yemek servisi yapar. Yaz aylarında da bahçede mangal yapılır. İç mekan rahat bir atmosfere sahiptir.

 

FENTON HOUSE

Hampstead Gr adresindedir.
William ve Mary döneminden kalma malikane, 1667 yapımı bu muhteşem eski ev: National Trust tarafından idare edilmektedir. Hampstead bölgesindeki en eski evlerden birisidir. İçeride yazları halka açılan iki özel sergi bulunmaktadır.

Burada bulunan erken döneme ait klavyeli çalgılar koleksiyonu: dünya çapında ünlüdür.

Özellikle: ünlü müzisyen Handel’in çaldığı söylenen 1612 tarihli bir “Harpkikord” ilgi çekmektedir. Kullanılabilir durumdaki enstümanlar, burada verilen konserlerde hala kullanılmaktadır.

Ayrıca: Benton-Flecther isimli eşsiz bir porselen koleksiyonu bulunur.

Bu porselen koleksiyonunun büyük kısmı: 1952 yılında: bu evi, içindekilerle birlikte National Trust’a bırakan Lady Binning tarafından oluşturulmuştur.

 

CHURCH ROW

Kuzey Hampstead bölgesinde Golden Hill Park karşısındadır.

Burası George dönemi izlerini en iyi koruyabilmiş sokaklardan birisidir. 18.yüzyıl evlerinin bulunduğu bu sokak: kendi orijinal dövme demir işçiliği olan kapıları, lambaları, Hampstead Parish Kilisesi, sivri kuleli St John kilisesi ile tanınır. Demir işleri gibi özgün ayrıntılar bugün de görülmeye değerdir.

Sokağın batı ucunda 1745 tarihli St John Hampstead’s köy kilisesi bulunur. Edgwate’deki Canons Park’tan getirilen demir kapılar ise daha eski bir tarihe aittir.

“Peter Pan” klasiklerine ilham veren Llewellyn Davies ailesinden JM Barrie, komedyen Peter Cook ve İşçi Partisi Lideri Hugh Gaitskell, burada gömülüdür.

Kilisenin içinde John Keats’in büstü bulunur. John Constable’ın mezarı kilisenin avlusundadır. Ünlü bölge sakinleri de mezarlığa gömülmüşlerdir.

İngiltere Londra Hampstead

DOWNSHİRE HİLL

Naiplik dönemi evlerinin sıralandığı bu güzel sokak, aralarında Stanley Spencer ve Mark Gertler’in bulunduğu, iki dünya savaşı arasında No.45 de bir araya gelen bir gurup sanatçıya adını vermiştir.

Televizyon dizisi Muphett Kukla gösterisinin yaratıcısı Jim Henson da No.2 de yaşamıştır.
Hemen yakınlarda yer alan kilise, Hill sakinlerine hizmet vermesi amacıyla 1823 yılında inşa edilmiştir. Kilisenin orijinal sıraları günümüzde de kullanılmaktadır.

 

KEATS HOUSE

Keats Gr. Adresindedir.
Bu ev 1816 yılında kısmen yapışık iki ev olarak inşa edilmiştir. Keats, bir dostunun ısrarlarıyla 1818 yılında daha küçük olan bölüme taşınmıştır. Büyük şair John Keats: 1818-1820 yılları arasında burada yaşamıştır.

Sanatçı burada iki üretken yıl geçirmiştir. En ünlü şiirlerinden biri olan “Ode to a Nightingale”, bahçedeki bir erik ağacının altında yazılmıştır. Bir yıl sonra büyük eve Brawne ailesi taşındı ve Keats, Brawneler’in kızı Fanny ile nişanlandı.

Ancak hiçbir zaman evlenemediler, çünkü ünlü şair Keats iki yıl sonra 25 yaşında tüberkülozdan kurtulamayarak Roma’da öldü.
Ev: dönemin mobilyaları ile, bir müze olarak restore edilmiş ve Temmuz 2009 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Müzede: Keats’ın Fanny’e yazdığı aşk mektuplarından biri, verdiği nişan yüzüğü ve Fanny’nin bir saç lülesi, günümüzde burada sergilenmekte olan eşyalar arasındadır.

Ziyaretçiler Keats’ın özgün el yazmalarının yanı sıra kitaplarından bazılarını da görebilirler. Bu sayede Keats’ın yaşamı ve çalışmaları bugün de hatırlanmaktadır.

 

HAMPSTEAD HEATH

Londra çevresinde, burası 320 hektarlık büyüklüğü ile en büyük yeşil alan olarak bilinir ve tanınır. Londra şehir ziyaretinizde, sadece biraz temiz hava almak ve sakin bir doğal çevre istiyorsanız, burayı ziyaret etmelisiniz.

8 kilometre karelik alana yapılan bu güzel parkı keşfetmek için en uygun zaman, yöre insanının gazete haberlerini tartışıp, öğle yemeğinde rosto yemek için evlerine çekildikleri bir Pazar günü öğleden sonrasıdır.

Tepenin üzerindeki Hampstead köyleriyle Highgate’i birbirinden ayıran koru, çayırlar, yaşlı ağaçlar, tepeler havuzlar ve göllerden oluşur.

Bu alan Londra’nın merkezindeki parkları süslediği düşünülen gelişigüzel yerleştirilmiş yapılarla ve heykellerle bozulmamıştır. Bu yüzden buradaki el değmemiş alanlar, çevreleri giderek kalabalıklaşan şehir sakinleri için daha da değer kazanmıştır.

Ayrıca resmi tatil olan üç hafta sonunda-Paskalya, bahar sonu ve yaz sonu- Heath’in güney yakasında düzenlenen eğlenceli panayıra katılmak çok zevklidir.

Yıkanma Havuzları

Burada, 3 önemli açık yüzme havuzu bulunmaktadır. Doğu kıyısındaki küçük göletler: Erkekler Göleti, Kadınlar Göleti ve Highgate havuzları olarak bilinir. Havuzlarda hem yüzebilir, hem de balık tutabilirsiniz.

Yüzme saatleri: mevsimsel şartlara ve yaşa bağlı olarak sık sık değiştirilmektedir, bu yüzden burayı ziyaret etmeden önce kontrol etmenizde yarar vardır.

Golders Hill Park

Parkın kuzeybatı bölümünde bulunan bu alan: küçük bir kuş kafesi ve hayvanat bahçesi ile özellikle çocukların ilgisini çekmektedir.

Hill Garden ve Pergola

Burası: Londralılar için West Heath üzerindeki gizli bir bahçedir. Bu büyüleyici bahçenin yaratıcısı: Edward döneminde sabun imalatçısı ve sanat hamisi Lord Leverhulme’dır. Önceleri: Lord’un evinin arazisine dahil olan bahçe: günümüzde Hampstead Heath’in bir parçasıdır ve çiçeklerin açtığı yaz aylarında pergolalı yürüyüş yolları büyük ilgi çekmektedir.

Kenwood House

Burada: 1660 yılından beri bir konut olduğu söyleniyor ve bugün görülen muhteşem ev: ormanlık ve büyük bahçelik alanın ortasındadır.

Bu ev: 1764 yılında Robert Adam tarafından, Mansfield Kontu Lord Şansölyesi için yeniden tasarlanmıştır. Adams: mevcut odaları yenileyerek, ilk binaya eklemeler yapmıştır. Başta kütüphane olmak üzere yapılan bu düzenlemeler bugün de görülebilmektedir.

Buranın bahçeleri bile görülmeye değerdir. Çünkü mükemmel bir 18.yüzyıl peyzajı hakimdir. Manzarası ile muhteşemdir, çünkü manzara gören bir alanda kurulmuştur.

Evde ise: Rambrant, Turner, Reynolds ve Vermeer gibi ustaların resimleri ve bahçede Henry Moore tarafından yapılmış önemli heykeller görülür. Rembrand’ın kendi portresi ilgi çekmektedir.

Her yaz burada: açık havada opera düzenlenir. Film meraklıları için de film gösterileri yapılır.

Parliament Hill

Parlamento Tepesi’nin adının, buradan kaynaklandığı söylenmektedir. Guy Fawkes ve arkadaşları: 5 Kasım 1605 yılında, Houses of Parliament’i havaya uçurma girişimlerinin sonucunu buradan izlemişlerdir.

Öte yandan: bu tepe, bu olaydan yaklaşık 40 yıl sonra yapılan iç savaş sırasında konumu nedeniyle öne çıkmış ve bu nedenle, bu ismi almış olduğu da söylenmektedir. Çünkü: iç savaş sırasında topçular, Londra şehrini, buradan tam karşıdan apaçık görebiliyorlardı.

Buradan: çok sayıda yüksek bina bulunmasına rağmen yine de şehrin güneye bakan manzarası muazzam görülür. Açık bir yaz günündeki havada: doğuda Canary Wharf ve batıda Battersea Power Station’a kadar bütün bölgeyi görebilirsiniz.

St Paul Katedralinin kubbesi, buradan belirgin şekilde görülür. Günümüzde burası; uçurtma uçurmak ve model tekne yüzdürmek isteyen Londralılarla doludur.

 

SPANİARDS INN

Spaniards Road adresindedir. Bu pub: İngiltere’deki pub’lar arasında birçok kez ödül kazanmıştır. 2009 yılında, Guardian tarafından “İngiltere’nin en iyi pub”larından” birisi olarak seçilmiştir.

Evet; Londra’nın en eski pub’larından birisi olarak bilinen ve 1585 yılında yapıldığı düşünülen bu mekan: 18.yüzyılın ünlü soyguncusu Dick Turpin’in sık sık geldiği bir yer olarak da önem kazanmaktadır. Hatta: Turpin’in babasının buranın bir önceki ev sahibi olduğu söyleniyor.

Haydut, Londra’ya gelen arabaların yolunu kesmediği zamanlarda atı Black Bess’i Kenwood ahırlarına bağlarmış. Bu yapının Turpin’in zamanından kaldığı kesindir. Pub’ın alt katları sık sık tadilat geçirmişse de, Turpin Bar’ın küçük üst katları, orijinal halini korumuştur.

Ünlü soyguncu pub’a 200 metre kala yakalanmış ve yolun sonundaki bir ağaca asılarak idam edilmiştir.

Tezgah gerisindeki bir çift silahın Gordon isyanları sırasında Lord Şansölyesinin Kenwood’daki evini yakmak üzere Hempstead’e gelen Katolik karşıtı isyancılardan alındığı söylenir. Lord, bira ısmarlayarak isyancıları sarhoş ettikten sonra silahlarını da almıştır.

Pub’ın ünlü müdavimleri arasında şairler Shelley, Keats ve Byron, oyuncu David Garrick ile ressam Sir Joshua Reynolds sayılabilir.

Geçiş parası alındığı günlerde yolcuların ücretini ödemeden geçmesini önlemek için yolun üzerine yapılmış olan kulübe ise restore edilmiştir.

 

VALE OF HEALTH

1770 yılında kurutulan bataklık, daha önceleri Hatches Bottom olarak anılırmış. “Sağlık Vadisi” anlamına gelen bugünkü adının kaynağı 18.yüzyılın sonlarında kolera salgınından buraya sığınan insanlar olabileceği gibi, 1801 yılında kayıtlara geçirilirken, kadastro görevlisinin bölgenin çekiciliğini arttırmaya çalışması da olabilir.

Bölgeyi edebiyat dünyası ile tanıştıran 1815 yılında buraya taşınan ve Shelley ile Keats’e ev sahipliği yapan şair James Henry Leigh Hunt’dır.

D.H.Lawrence de bir süre burada yaşamıştır. Stanley Spencer 1964 yılında yıkılan Vale of Health Hotel’in bir odasında kalmıştır.

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

Greenwich kraliyet müzesi: 4 siteden oluşmaktadır. Bunlar: Ulusal Denizcilik Müzesi, Kraliyet Gözlemevi, Kraliçenin Evi ve Cutty Sark.

 

1.NMR-NATİONAL MARİTİME MUSEUM

Park Row. Greenwich bölgesindedir. Müze, her gün saat: 10.00-17.00 arasında açıktır.
Ulusal Denizcilik Müzesi: 1934 yılında Parlamento Yasası ile kurulmuş ve 27 Nisan 1937 tarihinde Kral George VI tarafından ziyarete açılmıştır.

Buradaki ilk yapı: 1694 yılında Denizcilik Kraliyet Hastanesi olarak kurulmuştur. Painted Hall olarak bilinen bina, 1707-1726 yılları arasında ise: “Old Royal Naval College” isimli kültürel bir yer haline gelmiştir. 1823 yılında: 300 portre, resim ve eser toplanarak türünün ilk örneği olarak müzenin temelleri atılmıştır.

1873-1998 yılları arasında burada bulunan kolej: Royal Naval College” adı altında “Donanma Üniversitesi” ne dönüşünce, Deniz Müzesi de, hastane binalarına taşınmıştır.

1910 yılında: bağımsız bir ulusal deniz ve denizcilik müzesi kurma amacıyla Denizcilik Araştırma Derneği kurulur. 1927-1928 yılları arasında kurumun bünyesinde 11.000 den fazla ürün bulunmaktadır.

1864 yılında zengin üyelerden toplanan paralarla, Sir James Caird’in deniz koleksiyonu satın alınır. Ayrıca yine aynı dönemde eğitim gemisi Merkür ve birçok gemi modeli satın alma veya bağış yolu ile elde edilir.

1933 yılında, Greenwich Kraliyet Hastanesi okulu: Kraliçenin evi boşaltılmasıyla Sulfolk’a taşındı ve 1951 yılında müzenin dönüşümü süreci tamamlandı.

1999 yılında tüm müze binaları yükseltildi ve ana galeriler tamamen yenilendi.
2001 yılında ise, Ulusal Denizcilik Müzesi açıldı. Müzenin koleksiyonlarında: yaklaşık 2.48 milyon obje bulunmaktadır. Galeriler tematik olarak düzenlenmiştir.

Evet, denizler hem ülke savunması hem de uluslar arası genişleme açısından İngiliz tarihide önemli bir rol oynamıştır. Müzede bu ada ülkesinin denizcilik tarihinin kapsamlı mirası anlatılmaktadır.

Ağaç ve deriden yapılma en eski kayıklardan (ilkel oyma kanolar) Elizabeth dönemine ait kalyonların ilk modellerine, yük ve yolcu taşıyan gemilere ve savaş gemilerine kadar denizcilik tarihine ilişkin her türlü araç ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur.

Ticaret ve imparatorluk, Kaptan Cook ve Sir Ernest Shackelton’ın keşif seferleri ile Napolyon Savaşları da ayrı bölümler olarak sunulur.

En gözde sergilerden biri Lord Horalt Nelson’un Ekim 1805 tarihinde Trafalgar Savaşında vurulduğu sırada üzerinde bulunan üniformadır.

Kurşun deliğini ve kan izlerini görebilirsiniz.
Hükümdarlık tekneleri de ilgi çekici sergidir. 1733 yılında Prens Frederic için yapılan tekne, yaldızlı deniz kızları, deniz kabukları, çelenkler ve Galler Prensini temsil eden tüylerle dekore edilmiştir.

19.yüzyılda, denizcilerin çocukları için bir okul olarak yapılan müzede, incelikli gemi modelleri ve tarihi resimler görülmeye değerdir.

Görülmesi gerekenler

 

Turner ve Deniz

Turner’in tasvirleri arasında: gün batımı, fırtınalar ve batıkların dramatik tasvirleri resmedilmiştir. Sergideki “Temeraire” İngiltere’de görülen en favori resim seçilmiştir. Koleksiyonda: Van de Velde, Vernet, Constable ve Gainsborough dahil olmak üzere diğer büyük sanatçıların ikonik eserleri yanı sıra, deniz manzaralarını keşfedebilirsiniz.

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

 

Nelson’un Trafalgar Üniforması

Horatio Nelson Burnham Thorpe: 1758 yılında Norfolk şehrinde doğmuştur. Onun deniz kariyeri 12 yaşında iken başladı ve 21 Ekim 1805 tarihinde Trafalgar savaşında ölümü ile sonuçlandı. Nelson: Fransa’ya karşı kazandığı deniz zaferleriyle en popüler İngiliz kahramanı haline geldi.

Müzedeki koleksiyonda: Amiral Horatio Nelson’un hayatı, ilişkileri, savaşları ve mirasına ilişkin birkaç bin öğe bulunmaktadır. Trafalgar savaşında, Nelson’un ölümü haberleri, halk üzerinde büyük bir tepkiye neden oldu. Kendisi için büyük bir cenaze töreni düzenlendi ve büyük kalabalıklar eşliğinde Grenwich St Paul Katedraline gönüldü.

Trafalgar savaşında 1805 yılında, yıpranmış Nelson ceketi müzede sergilenmektedir. Ölümcül mermi tarafından delik, ceketin omzunda hala görülebilmektedir.

 

Büyük Harita

Büyük harita, İngiltere denizcilik tarihinin en ünlü ve heyecan verici bazı olayları hakkında ziyaretçilere bilgi vermektedir. Haritanın yüzeyi üzerinde yürüyebilir, gemicilik hikayelerini interaktif-dokunmatik ekranlarda izleyebilirsiniz.

 

Şişe içinde Gemi

Burada müze önünde, şişe içinde dünyanın en büyük gemisi bulunmaktadır. Yinka Shonibare isimli sanatçı: şişelerin içine gemi modelleri koyarak insanları şaşırtmaktadır. Yinka: Londra’da doğmuş ve 3 yaşındayken Nijerya-Lagos’a taşınmıştır. Kendisi zamanla güzel sanatlar öğrenimi için Londra’ya dönmüştür. Kendisi halen Londra şehrinde East End’de çalışıyor.

 

Traders

Burası: Doğu Hindistan Şirketi ve Asya Doğu Hindistan Şirketi tarafından oynanan rol üzerine yoğunlaşmıştır. Asya ile İngiltere’nin deniz ticaretini keşfetmek isteyenler, burayı ziyaret etmelidirler. 250 yıldan fazla süredir, Doğu Hindistan Şirketi, İngiltere ve Asya arasındaki ticareti yönlendirmiştir. Galeri, bu konudaki ilişkileri ve şirketin ticari gücünü yansıtmaktadır.

 

Pusula Longue

Geniş koleksiyonu keşfetmek için ücretsiz wifi rahatlığını burada yaşayabilirsiniz. Yeni teknoloji kullanarak müzenin nesnelerini ve arşivlerini açmak ve farklı geçmişleri ve insanlar arasındaki bağlantıları görebilirsiniz. Bu arada bir şeyden daha söz etmek istiyorum: müzeye girişte, üzerinde bir barkod numarası olan, kredi kartı büyüklüğünde bir pusula kartı veriliyor.

Her ziyaretçi kendisine has olan bu kartı kullanarak galerilerde yerleştirilmiş interaktif objelere kolayca erişim sağlamak mümkündür.

Atlantik, Kölelik, Ticaret

Bu galeri: 17. ile 19.yüzyıl arasında: insanların, malların ve Atlantik Okyanusu çevresindeki fikirlerin hareketiyle ilgilidir.

 

2.ROYAL OBSERVATORY GREENWİCH-KRALİYET GÖZLEMEVİ

Kraliyet Gözlemevi: “Grenwich Mean Time” evi ve Başbakan Medirian hattı: dünyanın en önemli tarihi ve bilimsel sitelerinden birisidir. Site: 1675 yılınad Charles II tarafından kurulmuştur. Buradan geçen meridyen:; uluslar arası kararname ile, resmi başlangıç noktası olmuştur.

Charles II: ilk olarak Mart 1675 tarihinde; John Flamsteed’i Kraliyet Astronomi bilim başkanı olarak atamıştır. Gözlemevi: denizde navigasyon geliştirmek ve boylamları bulmak için inşa edilmiştir. Denizde ve astronomide araziyi görme dışında kişinin tam pozisyonu, doğu ve batı olarak burası vasıtasıyla anlaşılır. Ayrıca, burası zamanın doğru olarak ölçülmesi ile de 19.yüzyılı takiben dünya üzerinde meşhur olmuştur.

1707 yılında denizde bir felaket olunca 2000 kişi olur ve navigasyonun daha güvenilir bir araç olarak kullanılması istenir. 1714 yılında Parlamento uzmanlarından oluşan bir heyet: denizde boylam sorununu çözmek için büyük para ödüllü bir yarışma sunmuştur.

Yaklaşık 60 yıllık bir çalışmanın sonunda, ünlü bir astronom bilim adamı ve matematikçi değil, az bilinen Yorkshireli bir marangoz John Harrison: konuyu çözüme kavuşturmuştur. Harrison: H4 sonsuzu navigasyon ile değiştirdi ve gözlemevinde onun bu çalışmalarına ait objeler görülebilmektedir.

Evet: Kraliyet Gözlemevinin de kaynağı olan “0” meridyeni buradan geçmektedir. Dünya üzerinde her yerde, bu hat uzaklığı doğu ve batı açısından ölçülebilir. Çizgi: dünyanın doğu ve batı yarımkürelerini böler. Aynen: Ekvator’un kuzey ve güneyyarımkürelerini böldüğü gibi.
19.yüzyıldan bu yana Greenwich Meridyeni: zaman hesaplanması için koordine üssü olarak hizmet vermiştir.

Bundan önce, dünyanın hemen hemen her şehri, kendi yerel saatini tutuyordu. Orada zamanı ayarlamak için herhangi bir ulusal veya uluslar arası sözleşme yoktu. Ancak 1850 ve 1860 larda demiryolu ve iletişim ağlarının büyük genişlemesi ve uluslar arası bir zaman standardı belirlenmesi ihtiyacı ortaya çıktı.

Bunun sonucunda: Greenwich Meridyeni 1884 yılında “Dünya Meridyeni” olarak seçildi. Washington şehrinde 25 ülkeden bir araya gelen 41 delege uluslar arası Meridyen Konferansında Greenwich Meridyeni “0” boylam olarak kabul edildi. Çünkü: ABD kendi ulusal saat dilimi sistemi için temel olarak Greenwich meridyenini seçmiştir.

Gözlemevi, günümüzde “Ulusal Denizcilik Müzesi”nin bir parçası ve en ünlü özelliklerinden birisidir. 1997 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Gözlemevi ziyaretçileri: kendi ayaklarını iki yana yerleştirerek aynı anda hem doğu ve hem de batı yarımkürede durma şansına sahip olurlar ve bu durumu fotoğraf çektirerek belgelerler.
Christopher Wren’in tasarladığı orijinal bina, Flamsteed House, yakınlarda yeniden düzenlenmiştir. Binanın tepesinde, dışarıdan kare biçiminde duvarlarla gizlenip iki kuleyle taçlandırılmış sekizgen salon bulunur.

Denizcilerin ve kronometre imalatçılarının saatlerini ayarlamaları için 1833 yılından beri her gün 13.00 te kulelerden işaret verilirdi.

İngiltere Londra Greenwich-Kraliyet Müzesi

 

3.QUEEN’S HOUSE-KRALİÇENİN EVİ

İtalya’da üç yıl geçiren, Roma ve Rönesans mimarisi okuyan İnigo Jones’un tasarladığı konut, 1637 yılında tamamlanmıştır. İngiltere’de görülen ilk tam klasik bina olmuştur.

I.James’in karısı Danimarkalı Anne için yaptırılan ev, Anne’in yapım çalışmaları sürerken Nisan 1618 tarihinde yaşamını yitirmesi üzerine James’in oğlu I. Charles’ın kraliçesi Henrietta Maria’ya kalmıştır.

Yapı: 1635 yılında tamamlanmıştır. Sarayın tasarımında Rönesans fikirleri yansıtılmaktadır. Bina kırmızı tuğla kullanılarak yapılmış ve o yıllarda İngiltere’de mimari stil bir devrim olarak değerlendirilmiştir.

Dekoratif tavan panelleri: Avrupa’nın önde gelen ressamlarından Jordaens ve Orazio Gentileschi tarafından yapılmıştır. Klasik heykeller ise Charles Martua Gonzaga koleksiyonundan temin edilmiştir.

Mermer zemin 1635 yılı yapımıdır. Kraliçenin durum odasına çıkan spiral merdiven, İngiltere’de merkezi desteklenmeyen ilk spiral merdiven olarak dikkati çeker.

Henrietta Maria burayı sevmiş ve zevk sarayı adını vermiştir. Ancak yine bu sıralarda, 1642 yılında iç savaş patlar vermiştir. Katolikliğinden şüphe duyulan kraliçe, Fransa’ya sürgüne gönderilir ve kocası kral Charles 1649 yılında idam edilir. Yeni rejim onun mallarına el koyar.

Ev: bir resmi hükümet ikametgahı olur ve Riverside Tudor sarayı çürümeye terk edilir. Kraliçe Henrietta: 1669 yılında Paris’te ölür, oğlu Charles II: 1662 yılında yaptığı restorasyonlar sonucu: geçici kullanım için geçici olarak eve yerleşir.

1673 yılında ise, ev: Hollandalı bir baba ve oğul sanatçıya tahsis edilir. Onlar: Charles’ın davetlisi olarak İngiltere’ye gelirler ve İngiliz Boyama Okulunu kurarlar.

1805 yılına gelindiğinde buranın denizcilerin yetim çocuklarını eğitmek için bir yurt haline getirildiği görülür. 1933 yılında ise, yurt Suffolk bölgesine taşınır ve ev: Royal Hospital Okulunun bir parçası haline getirilir.

1934 yılına gelindiğinde, buranın müze olarak kullanılmaya başlandığı görülür. 1933-1937 yılları arasında müzenin ilk koleksiyonları ziyarete açılır. 1998-1999 yılları arasında ise büyük restorasyonların yapıldığı görülür.

Ev, geç 17.yüzyıl tarzına uygun biçimde restore edilip parlak renkli duvar halıları ve kumaşlarla yeniden döşenmiştir.

Woolwich-Deptford yolunun iki tarafına, iki bölüm olarak yapılmıştır. Bir köprü, bu iki binayı birbirine bağlar. Binaları bölen yolun rotası değiştirilmişse de orijinal güzergahı, saray avlusuna yerleştirilen parkelerden anlaşılabilir.

Ana salon, üç yanı 12 metre uzunluğunda bir küp biçimindedir. Sarayın bir başka özelliği, ortadan destek almadan yılankavi bir biçimde yukarı doğru kıvrılan “lale merdiven” dir.

 

4.CUTTY SARK

Bu muhteşem gemi; 19.yüzyılda Atlantik ve Pasifik Okyanuslarını geçen hızlı gemilerin günümüze kalan örneklerinden birisidir.

1869 yılında çay taşımak üzere denize indirilmiştir. 1871 yılında Çin-Londra arasında her yıl yapılan hızlı gemi turlarını 107 günle kazanmıştır. Şık hatları ve muazzam yelkeni ile Ümit Burnu aracılığı ile Çin’e ulaşmış ve iplik ve çay ticaretinde öncülük etmiştir.

Ancak: bu gemi, daha doğrusu bu hızlı geminin Ümit Burnunu kullanarak Çin’e ulaşması, Akdeniz ve Anadolu’dan geçen ipek yolunun önemini azaltmış ve dünya üzerinde büyük sonuçlar doğurmuştur.

Bunda: yelkenli gemilerin Süveyş Kanalını geçememeleri de etkindir. Geminin son çay seferi 1877 yılında gerçekleşmiştir. Daha sonra: 1885-1895 yılları arasında bu defa: Londra-Sydney arasında yün ticaretinde kullanılmıştır.

Gemi: 1920 yılında Portekizlilere satıldı ve yeni sahipleri gemiyi: Lizbon-Rio arasında çalıştırdılar. 1922 yılında Londra’da tamir geçiren gemi, Falmouth limanında bir fırtınada, barınağa sürüklendi ve ardından Portekizlilerden geri alındı, gemi İngiliz mülkiyetine geri döndü.

1938 yılında gemi: Thames Denizcilik Eğitim Kolejlinin eğitim gemisi olarak kullanılmaya başlandı. II. Dünya Savaşının ardından ise Greenwich’e çekildi ve 1954 yılında özel olarak yapılan kuru bir dok a yerleştirildi.

Restorasyon çalışmalarının ardından, 1857 yılında ziyarete açıldı. O zamandan günümüze kadar olan süreçte, geminin 3 milyon kişi tarafından ziyaret edildiği söyleniyor.

21 Mayıs 2007 tarihinde çıkan bir yangında gemi zarar gördü. Yaklaşık 5 yıl sonra, gemi yine ziyarete açıldı.

Gemiyi ziyaret ederseniz: bordoda denizcilerin uyuduğu, yemek yediği ve yaşadığı yerler görülebilir. Yelkenli gemiler ve Pasifik ticaretinin tarihine ilişkin örneklerin yanı sıra, oyma gemi figürleri koleksiyonu da ilgi çekicidir.

Ayrıca: son kalan çay kesme makinası da burada görülebilir. Gemide: Early Grey veya Cutty çay, ekmek, çikolata, kek gibi ev yapımı ürünlerin çeşitlerini bulabilirsiniz. “Keel Cafe” isimli geminin altındaki kafe de bunları bulabilirsiniz.