Hollanda Amsterdam Konaklama

Hollanda Amsterdam Konaklama

Amsterdam’da bütün standartlarda ve fiyat aralarında konaklama imkanı bulabilirsiniz. Ancak: mutlaka şehir merkezindeki otellerde kalmaya gayret edin, çünkü şehrin gecesini görme şansınız olur.

Evet: Oteller: birden, beşe kadar yıldızlar ile derecelendirilmiştir. Pek çok otelde, yalnız seyahat edenler için de odalar bulunmaktadır. Bunlar: çift kişilik odalara nazaran, biraz daha yüksek ücretlidir.

Konaklama ücretleri; yaz aylarında artar, kış aylarında düşer. Düşük dereceli otellerde, üst katlara çıkmak için dik ve dar merdivenleri kullanmanız gerekir.

Merdiven çıkmak istemiyorsanız veya küçük çocuklarınız varsa, bu konuyu rezervasyon yaptırırken mutlaka dikkate alın. Bir kısım otele, bu dik merdivenler nedeniyle, çocuk kabul etmiyorlar.

Buna ek olarak, pek çok eski evin, otele dönüştürüldüğünü göreceksiniz.

Hollanda Amsterdam Konaklama Amsterdam Otelleri

AMSTERDAM OTELLERİ

The Ambassade Hotel:

Kent merkezinden birkaç dakikalık yürüyüş uzaklığındadır. 10 tane, tarihi kanal evinin birleşmesiyle oluşturulmuştur. Odalar zevkle döşenmiştir.

Otelde: restoran olmamasına karşılık, 24 saat oda servisi vardır. Bütün odalarda: mini bar ve kasa bulunur. Üst katlara çıkan, asansör de var. 52 odalı.

AMS Hotel Lairesse:

Concertgebouw’un karşısında, küçük bir oteldir. Museumplein’den birkaç dakikalık mesafededir.

Aşağıdaki Museum Hotel gibi Ramada gurubunun bir parçasıdır. Odalar temiz ve moderndir. Odalarda: minibar ve tv. Var. 34 odalı.

AMS Museum Hotel:

Museumplein’e ve Leidseplein’e yakındır. Bağımsız yolcular kadar tur guruplarının da tercih ettiği bir oteldir. Havaalanı otobüsü, otelin önünde durur. 110 odalıdır.

Amstel Botel:

Kentteki tek yüzer oteldir. Bu modern geminin ufak tefek ama modern ve düzenli odalarında televizyon var, odalardan kentin ilgi çekici bir manzarası görülüyor. 176 kabin var.

AMS Toro Hotel:

Geniş bir bahçe içindeki, iki Edward dönemi binası güzel bir otele dönüştürülmüş. Voldenpark’ın güney yakasında bulunuyor. Bütün odalarda: televizyon, kasa ve mini bar var. 22. odalı.

Canal House:

Yüzyıllık kanal evi, samimi bir aile işletmesi. Her odanın dekorasyonu ayrı, kahvaltı eski oturma salonunda servis ediliyor. Küçük bir barı da var. Görevliler son derece cana yakın. 26 odalı.

Hotel Acro:

Museumplein’e çok yakın. Vondelpark ve Leidsplein’e birkaç dakikalık yürüyüş uzaklığında bulunuyor. Modern ve işlevsel bir oteldir. 55 odalı.

Hotel Belga:

Eski kent merkezinin kalbinde bulunuyor. Amsterdam merkezine yakın olmak isteyen kısıtlı bütçelilere göre bir otel. Bazı odalarda, özel olanaklar sunulmuş, rezervasyon yaptırırken, ayrıntılı bilgi almalısınız. Bütün odalarda: televizyon ve telefon var. 10 odalı.

Hotel De Filosoof:

Voldenpark’ın kuzey kıyısında kurulmuş, kentten biraz uzak bir otel. Bu ilgi çekici otelin sahibi olan filozof hanım, benzer düşüncede olan konuklarını ağırlıyor. Ünlü filozofların adını taşıyan odaların her biri farklı bir tasarıma sahiptir. 25 odalı.

Hotel Nicolaas Witsen:

Kent merkezine 15 dakikalık yürüyüş uzaklığında, bir cadde üzerinde. Museumplein’in güneyine baş dakikalık uzaklıkta. Bütün odalarda televizyon var. Kendi sınıfında, güzel bir otel, kahvaltısı harikadır. 29 oda var.

Die Port van Cleve:

Kraliyet Sarayının hemen arkasında. Süslemeli ön cephe ve Delf seramikleriyle döşenmiş tarihi bir yer. Odaların yanı sıra, 8 de suit var. 120 odalı.

Rho Hotel:

Rokin’in bir blok arkasında, sessiz bir sokakta, iyi bir otel. Eskiden tiyatro olan binada, bazı özellikler korunmuş. Odalar modern. 70 odalı.

The Seven Bridges:

En sevimli kanallardan birine kurulmuş. Otel kentteki orijinal yerlerden biridir. Odalar, çizgili döşeme tahtası ve antikalarla döşenmiş. Lobisi yok. Kahvaltı odalara servis ediliyor. Merdivenler dik. Çocuklar kabul edilmiyor. 11 odalı.

Tulip İnn Dam Square:

Eski bir bira üretimhanesinde kurulan otelin iç mekanı, son derece modern. Amsterdam merkezindeki etkinliklere birkaç dakikalık uzaklıktadır. Odalarda: televizyon ve kahve yapabilme olanakları sunulmuş. 33 odalı.

Hollanda Amsterdam Ulaşım

Hollanda Amsterdam Ulaşım

Evet, İstanbul’dan herhangi bir havayolu şirketinin uçağı ile, Amsterdam’a yaklaşık: 3.5 saatlik uçak yolculuğu yapmanız gerekiyor. Uçakla, şehrin üzerinde tur atarken, daha ilk başta şehircilik dersi alacağınız kesin.

Nüfusu 16 milyona varan bu küçük ülkenin, şehircilik ve kurallara uyma açısından ne kadar ileri de olduğunu görmek mümkün. Evet: Amsterdam’a vardığınızda: saatlerinizi, 1 saat ileri almayı unutmayın.

GÜMRÜKTEN GİRİŞ:

AB üyesi olan ve olmayan ülke vatandaşlarına uygulanan standartlar var. Bizler için, yani AB üyesi olmayan ülke vatandaşları için uygulamalar şöyle: ülkeye sokabileceğiniz maddeler ve standartları: 20 paket sigara, 50 puro, 250 gr. tütün, 2 litre köpüksüz şarap, 50 gr. Parfüm, 500 gr. Kahve, 100 gr. Çay.

Alışverişlerinizde, belirlenmiş bazı mağazalardan aldığınız malların vergisini geri alabilirsiniz. Bunun için, bir gün içinde bir mağazadan en az 137 euro, alışveriş yapmanız ve bu malı üç ay içinde ülke dışına çıkarmanız gerekiyor.

Vergi iadesi için: satın aldığınız malı, faturasını ve KDV iade çekini, ülkeden çıkarken göstermelisiniz. Havaalanında bununla ilgili ofis var.

Amsterdam’da:

Hollanda Amsterdam Ulaşım; Havaalanı var. Hollanda’nın en büyük havaalanı olması yanında, Avrupa’nın dördüncü ve dünyanın onuncu, en büyük havaalanıdır.

Aynı zamanda: Kuzey Amerika ve Pasifik Havayollarının yanı sıra, özellikle Uzakdoğu’daki ve Güney Afrika’daki eski Hollanda sömürgelerinin Avrupa’ya açılan kapısıdır.

Yılda yaklaşık 42 milyon yolcuya hizmet veriliyor.

1991 yılında yapıldığında, 101 metre yüksekliği ile, dünyanın en uzun hava trafik kontrol kulesine sahip olan havalimanının, tabanı ise deniz seviyesinden, 3 metre aşağıdadır. Bu arada; aylar önce, buraya inerken düşen THY uçağı akla geliyor hemen.

Evet, devam ediyorum.

Schiphol; Royal Dutch Airlenes (KLM)in, ana havaalanıdır ve 2005 yılında bu yana direkt uçuş yapılan noktalar, 91 ülkeden 260 noktaya ulaşmıştır. Çok geniş bir alışveriş alanına sahiptir. Bu vergisiz mağazalar: dünyanın en iyileri arasında sayılır.

Schiphol Plaza adı verilen bu alanda: haftanın her günü, gece yarısına kadar açık kalan bir süpermarket bulunmaktadır. Free Shop mağazaları mutlaka ilginizi çekecektir, bunları gezmek için zaman ayırın, dönüş yolculuğundan önce, buraya zaman ayırın.

Havaalanındaki pasaport polisi; ülkeye girerken, dönüş biletinizi soruyor. Dönüş biletinizin yanınızda bulunması şart.

Schiphol Havaalanı:

kent merkezine 14 km. uzaklıktadır. Havaalanından: otelinize, “Connextion” denilen otobüsler ile gidebilirsiniz. Bu otobüsler: her gün, saat: 07.00- 21.00 arasında, havaalanından her 20-60 dakikada bir kentteki belli başlı otellere servis yapıyorlar. Biletler: 10 Euro civarında.

Ayrıca: havaalanının hemen altından tren geçiyor. Bu tren ile, Amsterdam Central Station (merkez istasyon) a ulaşabilirsiniz. 15-20 dakikalık şirin ve konforlu tren yolculuğunun ücreti: 3.60 Euro. Geceleri, sefer sayıları azalsa da, bu tren seferleri 24 saat sürüyor.

Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları

Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları
Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları

BARDEJOV ŞEHRİ

2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınan Bardejov: Beskyd dağlarının tepesinde, Slovakya’nın kuzeydoğu bölümünde, Topia nehri kıyısındadır. Demir çağında Roma döneminde burada yerleşim bulunmaktadır. Ancak: şehir Karpatlar bölgesindeki büyük bir ticaret yolu üzerinde bulunması ile, önem kazanmış ve Ortaçağ’da birçok kez işgal edilmiştir.

Şehir: biraz önce de söylediğim gibi, önemli bir ticaret yolu üzerindedir ki: özellikle Macaristan ve Polonya arasındaki ticaret, bu yol üzerinden yürütülmüştür. Bu nedenle: 14’ncü yüzyılda, Ludovit ben isimli kral: şehri güçlendirme çalışmalarına girişmiş ve şehri üç kapılı ve burçlarla takviye edilen surlarla çevirmiştir. 1420-1474 yılları arasında, ikinci sıra surlar yapılmıştır. Surların batısında bulunan “Moat kapısı”, surlar üzerinde bulunan üç ana giriş kapısından birisidir.

Surlar önündeki ahşap köprü, 1770 yılında, bugünkü taş köprü ile değiştirilmiştir.

Burası: müstahkem bir ortaçağ şehri olarak önem kazanıyor. Ama, aynı zamanda son derece tam ve iyi korunmuş durumdadır. Ayrıca, yine burada 18’nci yüzyıldan kalma bir Sinegog ve çevresindeki Yahudi Mahallesi dikkat çekmektedir.

Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları
Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları
Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları

 

BANSKA STİAVNİCA ŞEHRİ

1993 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmış şehir: yüzyıllar boyunca, birçok seçkin mühendis ve bilim adamları tarafından ziyaret edilmiştir.

Burada: eski Ortaçağ madencilik merkezi, Rönesans sarayları, 16’ncı yüzyıldan kalma kiliseler, zarif meydanlar ve kaleler bulunur. Özellikle: geçmişin madencilik ve metalurji faaliyetlerinin hayati kalıntılarını içeren peyzajın çevre ile uyumu ilgi çekmektedir.

Evet; şehir, Slovakya’nın en eski madencilik kasabasıdır. Şehirde, madencilikle ilgili en eski kayıt 1275 yılına kadar gitmektedir. Glanzenberg ve Paradajz dağlarının dik yamaçlarında: uzun yıllar madencilik yapılmıştır. Hatta: bu madencilik yataklarının: Moravya İmparatorluğu dönemine yani 9’ncu yüzyıla kadar indiği, yani o dönemde çalıştığı ve Ortaçağ dönemi boyunca sürdürüldüğü bilinmektedir.

13’ncü yüzyılda, şehre madencilik nedeniyle ayrıcalıklar verilir ve 15’nci yüzyılda ise, bölge büyük bir refaha ulaşır. Bu dönemde: şehrin çevresinde bir sur duvarı yapılır, kilise yeniden inşa edilir ve güçlendirilir ve birçok yeni konut yapılır. 14’ncı yüzyılda, Rönesans sarayı yapılır. Şehrin kalbindeki “Trinity meydanı” bu dönemin en önemli planlı yerleşim belgesi olarak görülmektedir.

15’nci yüzyılda, metal fiyatlarındaki ani düşüş nedeniyle sıkıntılar ortaya çıkar. Ancak, bununla birlikte, teknoloji ilerlemeye devam eder ve 1627 yılında; madencilikte, ilk barut burada kullanılmıştır.
18’nci yüzyıla gelindiğinde, derin madencilik konusunda ilerlemeler kaydedilir. Maden zenginleştirme tesisleri kurulur ve madencilik yine karlı bir hale gelir. Pek çok önde gelen mühendis ve Avrupa’nın birçok yerinden gelen metalurji bilim adamı: burada çalışmışlardır.

1762-1764 yılları arasında, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun “Maden Akademisi” burada kurulmuştur. Akademi: I. Dünya savaşından sonra: 19’ncu yüzyılın sonuna kadar, faaliyetlerine devam etmiştir.

Şehirde görülecek yerler

Rönesans evi ve Yeni kale

Osmanlı korkusuyla kurulmuştur.

Town Hall

16 ve 18’nci yüzyıldan kalmadır.

St.Catherine kilisesi

Geç gotik mimari stilinde yapılmıştır.

Kutsal Bakire Meryem kilisesi

Neo-klasik yapıdadır.

Madencilik Akademisi

Dünyanın ilk teknik üniversitesi, 1762 yılında, Maria Theresia tarafından, burada kurulmuştur. Burası, aynı zamanda Avrupa’da madencilik bilim ve teknik gelişmelerinin merkezi olarak kullanılmıştır.

Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları
Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları
Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları

 

 

LEVOCA-SPİSSKY HRAD

Spissky Hrad: 13 ve 14’ncü yüzyıllarda, büyük bir askeri topluluğun bulunduğu, Doğu Avrupa’da siyasi ve dini yapılaşma yeridir.

Buradaki: Romanesk ve Gotik mimari unsurları, oldukça sağlam kalarak günümüze ulaşmıştır.

Genişletilmiş surlar içinde: 13 ve 14’ncü yüzyıllarda kurulan “Levoca” tarihi kent merkezi bulunmaktadır.

Sitenin en iyi korunmuş eserleri:

1510 yılında tamamlanmış, 18.6 metre yüksekliğindeki “Alterpiece” dir.

St Jacob Kilisesi

Giriş ücretlidir, giriş ücreti yetişkinler 2 Euro, 6-15 yaş arası çocuklar, emekliler ve öğrenciler 1 Eurodur. Cumartesi öğleden sonraları ziyarete kapalıdır.

Daha önceki bir sitenin üzerine, 14’ncü yüzyıldan kalmadır. Ülkenin en önemli binalarından birisidir. Kilisede bulunan ahşap ana sunak: dünyada türünün en uzun olanıdır.

Yapının uzun ince kulesi: şehrin silüetinin en belirgin özelliğidir. Kilisenin içinde, ortaçağ döneminden kalma çeşitli sanatsal objelerin bulunduğu eşsiz bir müze bulunur.

Kilisenin içinde bulunan, 18.6 metre yüksekliğindeki ana sunak: biraz önce de söylediğim gibi, dünyada türünün en uzun olanıdır. Bu sunak: 1507-1517 yılları arasında, Levoca Master Pavol oyma atölyesinde: ressam Hans tarafından yapılmıştır. Üzerinde: ahşap oyma desenler görülür.

Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları
Slovakya UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları
UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları

 

VLKOLİNEC

Slovakya ülkesinin merkezinde bulunan Vlkolinec şehri: bir Orta Avrupa köyü geleneksel özelliklerini taşımaktadır ve bu nedenle, burada bulunan 45 bina, 1993 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Genellikle dağlık alanda bulunan geleneksel evlerin: en eksiksiz olanları burada bulunmaktadır. Köyün düzeni hemen hemen değişmeden kalmış ve mimari tarzı tam olarak muhafaza edilmiştir. Slovak Cumhuriyetinin geleneksel yerel yapılarının en iyi korunmuş ve en kapsamlı kümesidir.

Köyün bulunduğu yerde: 10-12’nci yüzyıllar arasına kadar uzanan bir Slav yerleşim dönemi bulunmaktadır. İlk belgesel kayıtlar, 1376-1470 yılları arasına kadar uzanmaktadır. 1675 yılında: burada yalnızca beş ev bulunduğu görülür. Günümüzde görülen mevcut yerleşimin tümü ise, 19’ncu yüzyıldan kalmadır.

Bu karakteristik evlerde: küçük müştemilat ve arkada ahırlar bulunur. Evlerin cepheleri, sokaklara dönüktür. Ana cadde: bir dik yamaçtan köyün merkezine doğru ilerler. Köyün kuzey ucundaki bölümler, II. Dünya savaşında tahrip edilmiş ve sonradan yeniden inşa edilmiştir. Köyün içinden, bir kanalizasyon akar. Evler geleneksel Slovak ahşap “Blockbau” mimari stilindedir.

Bu stil: taş temeller üzerine günlük duvarlar oluşturmak şeklindedir. Duvarlar: kille kaplıdır ve beyaz badanalı veya mavi boyalıdır. Bunların büyük bölümünde, 3 oda bulunur, çatıları eğimlidir.

Köydeki “Kutsal Bakire Meryem Kilisesi” 1875 yılında yapılmıştır, ancak çan kulesi, 1770 yılından kalmadır.

UNESCO Dünya Kültür Mirası varlıkları

TATRANSKA MADONNA

Burada: dünyanın en büyük dolaşan paralardan oluşturulmuş mozaiği bulunmaktadır.
Slovakya: ortak Avrupa para birimine girmeden önce, Slovak para birimini hatırlamak için Eylül 2006 tarihinde, Pohotovost şirketinin 155 çalışanı tarafından: ressam Marian Presnajder tarafından yapılan kroki temeli üzerine bu mozaik oluşturulmuştur.

Mozaikte kullanılan Slovak paralarından, üç renkte, 115.000 tanesi kullanılmıştır. Mozaiğin toplam kapladığı alan: 52.5 m. Karedir. (7 x 7.5 metre)

Mozaik’de: bir çocuk, küçük İsa ve Madonna-Kutsal Anne görülüyor. Çünkü: Slovaklar için, o: Hıristiyanlık koruma, annelik ve yardım sembolüdür.
Mozaik: “Guiness Rekorlar Kitabı”na kaydedilmiştir. Sanatsal değeri: 331.939 eurodur.