Manisa Saruhan

Manisa Saruhan

Tarımsal üretim ağırlık bir yer, yani tarihi ve turistik yer yok.

ULAŞIM

İlçe İstanbul’u Ege’ye bağlayan İzmir-İstanbul devlet karayolu üzerinde bulunmaktadır. Saruhanlı, Manisa arasındaki uzaklık 19 km. dir. Saruhanlı, Akhisar arası uzaklık: 33 km.

Manisa Saruhan

TARİHİ

1918 yılında küçük bir köy olan ilçe merkezi, 7 Eylül 1922 tarihinde Yunan işgalinden kurtarılır. 1945 yılında bucak, 1953 yılında ise Belediye teşkilatı, 1959 yılında ise ilçe teşkilatı kurulur ve Manisa’ya bağlanır. Bu arada: ilçe merkezinde, hemen ilçenin girişinde İstasyon meydanında bir anıt/heykel bulunuyor.

Saruhanoğulları Beyliğinin kurucusu Saruhan Bey’in heykeli. Çünkü ilçe isimin, Saruhanoğulları Beyliğinden almıştır. Saruhanoğulları Beyliği, Anadolu’da Selçuklu Devletinin çökmesiyle Manisa yöresinde ortaya çıkmıştır. 1346 yılında vefat eden Beyliğin kurucusu Saruhan Bey’in mezarı, Manisa Muradiye Camisindeki türbede bulunuyor. Heykelin arkasında, tarihte kurulmuş Türk Devletlerinin bayrakları dalgalanıyor.

Manisa Saruhan

GENEL

İlçenin verimli toprakları vardır. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 43 metredir. Düz ve verimli bir arazi olan Gediz ovasında bulunmaktadır. Gediz nehrinin önemli bir kolu olan Kumçayı, ilçeden geçer. İlçe halkının büyük kısmı, Balkanlardan gelen göçmenlerden oluşmaktadır. Yörede Akdeniz iklimi hakimdir.

Bölgede en fazla çekirdeksiz üzüm yetiştirilir. Oldukça fazla alanda üzüm üretimi yapılmaktadır. 19 milyon civarında asma ağacı bulunur. Yani, üzüm yörenin temel geçim kaynağıdır. Yörede işlenen üzümler, özellikle İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya, Fransa ve Rusya gibi ülkelere ihraç edilir. İlçenin tarımsal durumu hakkında, hoşuma giden bir deyim var, şöyle deniliyor “dağlarından yağ, ovalarından bal akıyor.”

Manisa Saruhan

Tüm bunların yanında, bu yöreye yolunuz düşerse, düz ve büyük alanlarda kırmızılıklar görebilirsiniz, bunlar domates, evet burada kurutulmuş domates üretimi de oldukça yaygındır. Domatesleri kurutmak için, düzlüklere domatesleri yayıyorlar.

Manisa Saruhan Meslek Yüksek Okulu

SARUHANLI MESLEK YÜKSEK OKULU

Manisa Celal Bayar Üniversitesine bağlıdır. Okulda: İşletme ve Gıda Teknolojileri bölümü bulunmaktadır. 1995 yılında açılmıştır. Toplam 422 öğrenci öğrenim görmektedir.

Manisa Saruhan

GEZİLECEK YERLER

Manisa Saruhan Tepe göl

TEPEGÖL

Burası aslında hani gezilecek ve görülecek bir yer olur mu bilmiyorum, ama burası hakkında anlatılan ilginç bir durum var, zamanınız varsa, gidip burayı görebilirsiniz. Şöyle ki, İlçe merkezine bağlı Aydınlar Mahallesinde, 1050 metre rakımda, üç dağın ortasında bir göl bulunuyor. Bu göl: 1970’li yıllarda kendiliğinden oluşmuştur. Yağmur suları ile beslenen gölün önüne o tarihte bir set çekilmiş ve dağlardan inen yağmur suları gölde birikmeye başlamıştır.

Manisa Saruhan Tepe göl

Ancak en ilgi çeken husus: 1942 yılında, gebe bir inek, Aydınlar Mahallesinden kaçarak, 10 km uzaklıktaki Tepegöl mevkiine gitmiştir. Burada yavrulamış ve yavrusu ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Aydınlar köylüleri, ineği getirmek için her yola başvurmuşlar ama inek ve yavrusu dönmemiştir. Takip eden yıllarda, inek buraya otlatılmak üzere getirilen sürülerdeki boğalarla çiftleşerek üremeyi sürdürmüş, halen burada yüzlerce sayıya ulaşan yabani inek bulunmaktadır. Bunlar, arazide görülebiliyor.

Manisa Alaşehir hakkındaki gezi yazım için Alaşehir

Manisa Ahmetli

Manisa Ahmetli

Manisa ilinde, Turgutlu ve Salihli arasında kalan Ahmetli, daha çok bir tarım yöresidir, tarihi ve turistik anlamda gezilecek bir yer yok.

ULAŞIM

İlçe, İç Anadolu bölgesini Ege bölgesine bağlayan E-96 Devlet karayolu üzerinde kurulmuştur. Yani İzmir-Ankara karayolu üzerindedir. 1875 yılında bir İngiliz şirketi tarafından yaptırılan demiryolları Ahmetli ilçesinden geçer. Ahmetli, Manisa arasındaki uzaklık: 52 km. Ahmetli, Salihli arasındaki uzaklık: 19 km. Ahmetli, Turgutlu arasındaki uzaklık: 22 km. Ahmetli, İzmir arasındaki uzaklık: 74 km.

TARİHİ

1313 yılında Saruhanoğullarının Manisa yöresini Bizanslılardan alınca, Karacabey komutasındaki bir kuvvet, Ahmetli yöresine gönderilmiş ve ilçenin güneyinde Güldede mezarlığı mevkiinde dağ yamaçlarına yerleşilmiştir. Bunlar daha sonra ilçenin Kurtuluş Mahallesinin bulunduğu yere geçerler. İlçenin ilk ismi Karacabeydir. Daha sonra Rusya’dan gelen Çerkezlerin yerleşmesiyle “Beyazıt” ismi alınmıştır. 1870 yılında ise beldenin ismi Şehit Ahmetlidir. Cumhuriyetin ilanı ile 1923 yılında ise “Ahmetli” olur. Muhtemelen, bu ismin verilmesinin sebebi, bu bölgeyi fetih eden Karacabey’in diğer ismi Ahmetli’dir. 1951 yılında Belediye kurulmuş, 1987 tarihinde ise ilçe olmuştur.

Manisa Ahmetli

GENEL

İlçe Ege bölgesinin iç kısmındadır. İlçe Gediz havzasına yerleşmiştir. Yüksek olmayan dağlar bulunur. Kuzeyinde Çal dağı, ilçeye paralel Ege denizine dik olarak uzanır. Deniz seviyesinden ortalama yükseklik 83 metredir. Yörede Akdeniz iklimi hakimdir. Buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Bölgenin güney kesimlerinde ormanlar vardır. İlçenin tarım potansiyelinin yüksek olması nedeniyle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan mevsimlik işçiler gelir. Ege bölgesinin en verimli üzüm bağları Ahmetli ovasında bulunmaktadır.

AHMETLİ MESLEK YÜKSEK OKULU

Manisa Celal Bayar Üniversitesine bağlıdır. Okul 1994 yılında kurulmuştur. Kayıtlı 1800’ü aşkın öğrencisiyle ülkemizde bu alandaki ara eleman ihtiyacının karşılanması hedeflenmektedir. Ahmetli ilçesinin sosyal, ekonomik ve kültürel yapılanmasında önemli bir yeri vardır.

Manisa Ahmetli

GEZİLECEK YERLER

İlçe dahilinde gezilecek tarihi ve turistik yer yok, ancak yakınlarda Spil dağı düşünülebilir, ama Spil dağını Manisa ili tanıtım yazısında yazdım.

Manisa Ağlayan Kaya hakkındaki yazım için Ağlayan Kaya

Denizli Sarayköy

Denizli Sarayköy

 

Sarayköy denilince aklımda kalan tek özellik Kaplıcalardır. Buralara yolunuz düşerse mutlaka İn Hamamı Kaplıcalarına gidin, özellikçe çamur kürünü deneyin.

 

ULAŞIM

Sarayköy, Denizli arası uzaklık 23 kilometredir. Sarayköy, Aydın arası uzaklık 106 km. Sarayköy, İzmir arası uzaklık 204 km. Sarayköy, Afyonkarahisar arası uzaklık 241 km. Sarayköy, Manisa arası uzaklık: 186 km.

 

TARİHİ

İlçe merkezinin bulunduğu geniş ova, bataklık ve kısmen göl halinde idi ve “Sarıgöl” ismiyle biliniyordu. Zamanla, kuzeyde Buldan yolu üzerinde “Bayramyeri” denen bir adacık oluştu. Bu adacık üzerine “Sarıbey” adında bir aşiret reisi yerleşti.

Aşiret, Oğuz Türklerinden olup, geçimlerini hayvancılıkla sağlayan, sık sık yer değiştiren ve kendilerine Yörük denen bir topluluktur. Sarayköy ismini, bu yöreye ilk yerleşen “Sarıbey” isimli aşiret reisimden almıştır. Bu isim zaman içinde: Sarıgöl ve Sarayköy olarak değişmiştir.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde buranın ismini “Ezineyi Abat” ve “Ezineyi Lazkiye” diye yazmıştır.

1520 yıllarında, Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Saraya mensup ve kendini seyyah olarak tanıtan bir görevli, Acısu köyünde misafir kalır. Ertesi günü yola çıktığında ilçenin eski “Pazaryeri” olarak bilinen yerinde, birkaç kadının mallarını satmak üzere toplandıklarını görür.

Bunun üzerine, Saraya mensup görevli bir ferman hazırlatarak tepe üzerine bir kazık çaktırır. Bu kazık üzerine, yazılı ferman bağlatır ve oradan ayrılır. Altın sarısı ve parlak renkli yazılı bu kağıdı görenler burada haftanın “Cumartesi” günleri Pazar kurulmasının yazılı olduğunu görürler. Bu ferman üzerine, o yıllardan bu yana her Cumartesi günü, ilçede Pazar kurulur. Bu Pazar zamanla tanınır, ünlenir ve hatta Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde bile yazılır.

Evet gelelim ilçenin tarihi geçmişine: 1763 yılına kadar burası bir köydür. Aynı tarihte Aydın iline bağlı bir bucak olur. 1867 yılında Denizli’nin kaza olmasıyla, Denizli iline bağlı bir nahiye olur. 1882 yılında ise Denizli sancak olunca, Sarayköy, Denizli Sancağına bağlı bir kaza olur.

Her yıl 24 Mayıs günü “Milli Mücadeleye Katılış” günü şenlikleri yapılır.

 

Denizli Sarayköy

GENEL

İlçe Aydın dağları ve Menteşe dağları arasında akan Büyük Menderes nehri nedeniyle, aynı ismi alan ovada yerleşmiştir. Bazı köyler ise çevredeki dağ eteklerindedir. İlçe merkezinin kuzeyinden Büyük Menderes nehri geçer. Nehrin suladığı Sarayköy ovası, sulu tarımın yapıldığı verimli bir arazidir.

Özellikle: erik, kayısı ve şeftali üretimi yoğundur. Ayrıca seracılık yoğundur. Yörede Akdeniz iklimi hakimdir. Buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise çok soğuk ve yağışlı geçer. Yöre insanının en büyük ekonomik etkinliği, dokumacılıktır.

Eski zamanlardan bu yana Babadağ ve köylerinde yürütülen dokumacılık, son yıllarda Sarayköy’ün çevre köylerine de girmiştir. Burada genellikle fason ham bez üretimi yapılmak, desen baskılar yapılarak çarşaf ve nevresim halinde piyasaya sürülmektedir. Bölgede yurt dışına ihraç yapılan iki fabrika bulunmaktadır.

 

Denizli Sarayköy Deve güreşleri

DEVE GÜREŞLERİ

Her yıl Ocak-Şubat aylarında geleneksel deve güreşleri yapılarak kış turizminin yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. 

 

Denizli Sarayköy

GEZİLECEK YERLER

 

Denizli Sarayköy Ahmetli Köprüsü

AHMETLİ KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine bağlı Ahmetli Mahallesinde, Büyük Menderes nehri üzerindedir. Bölgedeki en eski köprülerden birisidir. Roma dönemi mimari özelliklerini yansıtır. Dört kemerli olan köprünün uzunluğu 55 metre, genişliği 4.75 metredir. Kemer açıklıkları ise 5.50 metredir.

Köprü yuvarlak kemerli olup tamamen traverten malzemeden yapılmıştır. Kuzey tarafındaki iki kemer, 1’nci Dünya Savaşı sırasında Batı Anadolu’yu işgal eden Yunanlıların Denizli’ye geçişini engellemek amacıyla, Türk kuvvetleri tarafından yıkılmıştır.

Yıkılan kemerler, Cumhuriyet döneminde orijinal ayaklarının üzerinde betonarme tabliyelerle onarılmıştır. Yakın zamana kadar kullanılan köprü, hemen yanına yeni bir köprü yapılmasından dolayı kullanım dışı kalmıştır.

 

Denizli Sarayköy Tren İstasyonu

SARAYKÖY TREN İSTASYONU

İlçe merkezinde bulunan istasyon, 1896 yılında İngiliz Oriental Railway Company tarafından İzmir-Aydın ve Şubeleri Demiryolu Hattı kapsamında yapılmıştır. Alanda idari bina ile ahşap ambar binası bulunur. İdari bina, dikdörtgen planlı, tek katlı, taş örgülü ve kırma çatılıdır.

Ön ve arka cephesinin bir kısmını kaplayan ahşap sundurması batı cephesinden dolanarak U şeklini almıştır. Sundurma ahşap direkler üzerine oturtulmuştur. Yapının kapı ve pencereleri dikdörtgen formlu ve ahşaptır.

Düz sövelerle çevrelenmiş olan kapı ve pencerelerin üzerine tuğladan basık kemerler yapılmıştır. Cephelerinin köşeleri şaşırtmalı şekilde döşenmiş kesme taşlarla hareketlendirilmiştir. İstasyon günümüzde kullanılmıyor.

 

SULTAN SARI BABA TÜRBESİ

 İlçe merkezine bağlı Tekke Mahallesindedir. 18 veya 19’ncu yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Türbe, Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında Horasan’dan geldiği söylenen din büyüğü Sarı Baba’ya aittir. Türbe yapısı, orijinalinde birbirine bitişik iki sekizgen planlı odadan meydana gelmektedir.

Ancak bilinmeyen bir tarihte yapılan tadilatla giriş kısmı değiştirilmiştir. Duvarları karkas tekniği üzerine taş malzeme ve harçla yapılmıştır. Yapının çatısı kiremitle kaplıdır. Çatı saçağı kademeli yapısıyla dikkat çekmektedir. Türbenin giriş kısmı üç ahşap sütun üzerine oturtulmuş 2 adet Bursa kemerine benzer kemere sahiptir.

Giriş kapısı oldukça alçak bir noktada olup ahşaptır. Giriş kapısının iki yanında birer adet yekpare taş söve vardır. Kapının üzeri kilitli taşlardan yapılmış basık kemerle çevrilidir. Sanduka odasına, türbedar odasının içinde bulunan oldukça alçak bir kapıdan girilir. Sanduka odasının tavanı, ortasında iç içe yerleştirilmiş yıldız motifleri bulunan işlenmiş ahşap plakayla süslenmiştir.

Her yıl çok sayıda kişinin ziyaret ettiği Sultan Sarı Baba Türbesi, 2012 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir.

 

TEKKE CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Tekke mahallesindedir. 1900 yılında yapılan cami, Osmanlı dönemi mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Caminin bahçesinde Sultan Sarı Baba Türbesi bulunur. Bahçenin bitişiğindeki parselde ise caminin haziresi vardır. Hazirede 1873 ile 1874 ve 1911-1912 yılları arasında mezar taşları bulunmaktadır.

Kare planlı olan caminin duvarları yığma moloz taş olarak inşa edilmiştir. Son cemaat yerinin üst örtüsü, beş adet ahşap sütun üzerine oturtulmuştur. Bu üst örtüde 4 adet Bursa kemerine benzer kemer yer almaktadır. Son cemaat yerinde, üst örtüyü yarıp geçen oldukça yaşlı bir ardıç ağacı vardır. Harime giriş son cemaat yerinin ortasında bulunan dikdörtgen formlu ahşap kapıdan sağlanmaktadır.

Harim kısmının zemini ve tavanı tamamen ahşaptır. Camini mihrabı iki kademeli bir nişten meydana gelmektedir. Mihrap duvarının her iki yanında birer ahşap pencere vardır. Mihrap duvarının sol köşesinde ahşap kürsü bulunur. Mihrap ile duvardaki sağ pencere arasında ahşap minber bulunur. Caminin batı duvarında da iki adet pencere mevcuttur.

Pencereleri dikdörtgen formlu ve ahşaptır. Doğu duvarının tam ortasında bulunan kare formlu küçük pencere açıklığı dikkat çekmektedir. Son cemaat yerinin harim duvarındaki kapının solunda bir pencere daha vardır.

2012 yılında Sultan Sarı Baba Türbesi ile birlikte aslına uygun olarak restore edilen Tekke camisi, günümüzde ziyarete ve ibadete açıktır.

Denizli Sarayköy İn hamamı kaplıcaları

İN HAMAMI ILICALARI

 

Denizli-Aydın karayolu üzerinde, Sarayköy ve Buharkent’e 10 km uzaklıkta, Kızıldere Mahallesine 5 km uzaklıktadır.

Tekke hamamı mevkiinde bulunan kaplıcalar halk arasında “Kokar Hamamı” diye de biliniyor. Termal su, yüzeye yakın bir yerden 90 derece sıcaklıkta çıkıyor ve 38-40 derecede termal tedavilerde kullanılıyor. Öte yandan açılan kuyulardan ve sondajlardan çıkarılan suyun sıcaklığı 140 dereceye kadar çıkıyor ve kaplıca haricinde bu su seraların ısıtılmasında kullanılıyor.

İzmir Bölge Hıfzısıhha Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2004 yılında yapılan analiz sonuçlarına göre, kaplıcada çıkan sodyum bikarbonatlı, sülfatlı kükürtlü, florürlü ve termomineralli suyun kimyasal özellikleri ortaya konulmuştur. Buna göre: Kaplıca: banyo uygulamaları şeklinde değerlendirildiğinde, romatizmal hastalıklardan romatoid, artrit, ankilozon başta olmak üzere kronik dönemlerde kronik bel ağrısı, eklem hastalıkları ve yumuşak doku rahatsızlıklarında etkilidir.

Denizli Sarayköy İn hamamı kaplıcaları

Kaplıca çamur kürleri şeklinde de kullanılır. Bu çamura: turba çamur deniliyor. Çamur organik ve inorganik bileşenlere sahip ve binlerce yılda oluşmuştur. Suda çözülebilen kremsi yapısı sayesinde deriden kolay çıkabilen turba çamur, biomineraller, vitaminler ve diğer pek çok organik madde içeriyor.

Çamur kürleri, özellikle cilt hastalıklarında oldukça yoğun kullanılıyor. Ayrıca mantar, kaşıntı, uyuz, sedef gibi hastalıklarda hızlı ve etkin sonuçlar verdiği söyleniyor. Hatta, bölgeden çıkarılan sudan: kremler, şampuanlar ve sabunlar üretiliyor.

Sonuç olarak, burada iki tane termal otel bulunuyor. Bu tesisler oldukça lükstür.

 Denizli Bekilli gezi yazısı hakkında  Bekilli