Siirt Baykan Veysel Karani

Siirt Baykan Veysel Karani

Veysel Karani Türbesi: Baykan’ın Ziyaret Beldesinde, Diyarbakır-Bitlis karayolu üzerindedir. Siirt’e 40 km. uzaklıktadır. Baykan ilçesine ise: 8 km. uzaklıktadır. Her yıl: yaklaşık 200 bin kişinin ziyaret ettiği bu mekan: gerçekten pek fazla düzenli değil.

Türbenin bulunduğu bölüm çevresinde: salkım-saçak çok sayıda satıcı var. Bunlar: hoş bir görüntü oluşturmuyor. Ayrıca: gerekli temizlik sağlanmaması nedeniyle, çevre çöp içinde. Umarım: her yıl birçok insan tarafından ziyaret edilen bu mekan; daha düzenli ve temiz bir hale getirilir.

Çünkü: Hz. Peygamber, bir hadisinde: “ Beni ziyaret etmek imkanına erişemediğinizde, kardeşim Veysel Karani’yi Makamını ziyaret ediniz” buyurmuştur.

Evet, burası hakkında, birçok rivayet bulunmakta, ancak, sanırım ilginizi çeker, bir rivayet şöyle demektedir. “ Hz. Veysel Karani’nin türbesini bir kez ziyaret eden, iki kez daha gelir, yani toplam üç kez ziyaret edilir”

VEYSEL KARANİ

Veysel Karani: İslam din büyüğüdür. Yemen’in Karn köyünde doğmuştur. Doğum tarihi bilinmemektedir. Müslüman olduktan sonra: her hareketi ve her sözü ile insanlara ibret ve nasihat oldu.

Onun en önemli vasfı: Peygamberimize olan aşkı, ibadete canla başla devamı ve annesine saygısıydı. Annesine çok hizmet edip, hayır duasını aldı.

Annesi; kendisine bakacak kimse olmadığından, ona izin vermedi ve Peygamberimizi göremedi. Bu durum nedeniyle, İslam’dan anne sevgisini yücelten bir konumu vardır.

Sıffın savaşı sırasında: 657 yılında ölmüştür. Bu savaştaki şehitlerin büyük çoğunluğu, savaşın olduğu yerde toprağa verilir. Şehitlerini memleketlerine götürmek isteyenler için tabutlar yaptırılır.

Şehitlerin içinde: Hz. Veysel Karani’de vardır. Mübarek naaş için: 3 ayrı kabile toplanmış ve sahip çıkmışlardır.

Şehit birdir, ancak sahipleri üçtür. Saatlerce tartışılır. Ne var ki; hiçbir kabile, diğerini tatmin edip inandıramaz. Sonunda iş: Hz. Ali’ye ulaşınca, o, olayı İslami açıdan anlatmaya çalışır.

Hz. Veysel Karani’nin, köken olarak Yemenli olduğunu ve Yemenlilere verilmesi gerektiğini belirtir. Ancak, diğer iki kabile bu teklife razı olmazlar.

Hz. Ali, kura çekme teklifinde bulunur, buna da razı olmazlar. Bunun üzerine, Hz. Ali: “Peki Veysel Karani’nin mübarek naşını ben korumaya alıyorum, yarın görüşürüz” der. Her üç kabile başkanları dağılırlar.

Hz. Veysel Karani, son kerametini gösterir ve sabah kalktıklarında, her üç kabilenin tabutlarında da görünür. Her kabile, birbirinden habersiz, naşın kendilerine verildiğini düşünerek, sessizce naaşı alırlar ve biri Yemen yolunu, biri Şam yolunu ve biri de Bitlis yolunu tutar.

Böylece: Hz. Veysel Karani ; yeni olayların çıkmasını önler.

O’nun defni ve mezarıyla ilgili anlatılanlar, birer rivayete dayanır. Nereye ve nasıl defnedildiği konusunda kesin bir bilgi yoktur.

Kendisine gönderilmiş olan “Hırka-i Şerif” günümüzde “Hırka-i Şerif Camisinde: soyundan gelenlerin himayesindedir.

Van-Diyarbakır istikametine giden otobüsler, burada mola verir ve vatandaşlarımız hemen türbeye koşarak dua eder, adağı varsa adak adar, namaz kılarlar.

Siirt Baykan Veysel Karani

VEYSEL KARANİ KÜLLİYESİ

Veysel Karani Külliyesi: Vakıflar Müdürlüğünün girişimleriyle, 1974 yılından itibaren çok daha bakımlı bir görünüme kavuşturulmuştur.

1982 yılında: avlu düzenlemesinden sonra, 1983 yılında kesimhane binaları, daha sonra da otel ve konuk evi binaları devreye sokulmuştur.

Siirt Baykan Veysel Karani

VEYSEL KARANI TÜRBESİ

Ziyaret Beldesindedir. Yörenin “Cas” denilen harcıyla 1901 yılında yapılıp, kubbe ile örtülmüş olan türbe, 1967 yılında yıktırılmış ve yerine yeni türbe yapılmıştır.

Veysel Karani Türbesi ve Külliyesi, 2001 yılında Valilik tarafından restore edilerek, modern bir görünüme kavuşturulmuştur.

Bu nedenle: günümüzde görünen türbenin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır.

Her yıl: 16-17 Mayıs tarihlerinde, Veysel Karani’yi anma etkinlikleri düzenlenmektedir. Bunun yanında: aslında, burada büyük bir külliye inşası düşünülmektedir.

Ancak: yöredeki esnaf, buna karşı çıkıyormuş.

Yine de: Konya’da Mevlana Külliyesi gibi, buraya da daha modern tesisler bulunan bir külliye yapılması düşünülüyormuş.

Siirt Baykan Veysel Karani

ŞEYH OSMAN TÜRBESİ

Anlatıldığına göre, Hz. Veysel Karani’nin peşinden gelen Şeyh Osman, “Veysel Karani nerede kalırsa, bende olduğum yerde kalayım “demiş ve şu an 200 metre ara ile, mezarları bulunuyor.

Bir başka rivayete göre: Şeyh Osman; Hz. Veysel Karani’nin türbesini bulmak üzere, Irak’tan yola çıkar. Günlerce ilerler ve günümüzde, türbesinin bulunduğu yere geldiğinde; karşısına kılık değiştirmiş olarak şeytan çıkar.

Şeyh Osman; ona, Hz. Veysel Karani’nin türbesinin nerede olduğunu sorar. Şeytan: onu yanıltmak için, türbenin bu civarda olmadığını, tam tersi istikamete gitmesini söyler.

Bunun üzerine: Şeyh Osman; türbenin tam tersi istikamete doğru yola çıkarken, yorgunluktan, vefat eder ve vefat ettiği yerde, bugün türbesinin bulunduğu yerde gömülür.

Bu rivayet: Hz. Veysel Karani’nin naaşının gerçekte burada bulunduğu hakkında, bir doğruluk payı vermesi açısından ilginçtir.

Siirt Baykan hakkındaki gezi yazım için Baykan

Siirt Tillo Aydınlar hakkındaki gezi yazım için Tillo Aydınlar

Ankara Peçenek köyü piknik alanı

Ankara Peçenek köyü piknik alanı

 

2013 yılı yaz dönemi içinde: Pursaklar yakınlarındaki “Peçenek Köyü” nün hemen ilerisindeki boşluk alanda “Peçenek köyü Piknik Alanı” adı altında: büyük bir piknik alanı açıldığı, Ankara-Altındağ Belediyesi tarafından bir kısım reklamlar ile, Ankaralılara duyuruldu.

Önce ulaşımdan söz etmek istiyorum

İlk önce, piknik alanı ile ilgili Altındağ Belediyesinin internet sitesinde: alanın Altındağ merkezine yalnızca 20 dakika uzaklıkta olduğunu okuyunca, şehir merkezine bu kadar yakın yerde, piknik alanı oluşturulmasını takdirle karşıladım.

Çünkü: bizim insanımızın kültüründe “mangal” büyük bir yer ve önem taşıyor ama mangal kültürü maalesef iyi bir şekilde gelişmemiş, yani insanlar şehir merkezinde mangal yakmaya kalktığında, yerleşim yerlerinde yoğun bir duman ve et kokusu barınıyor ve bu elbette ve kesinlikle hoş olmuyor.

Öte yandan, şehir yakınlarındaki yeşil alanların azlığı da mangal kültürünü olumsuz etkileyen en büyük etken. Sonuç olarak: şehir yakınlarında bu tür piknik alanları açılması, kamu hizmeti açısından gerçekten takdire şayan.

Ama: ben Altındağ merkezine yaklaşık 18 km. uzaklıkta olduğu söylenen bu piknik alanına ulaşmak için, EGO’nun 313 numaralı otobüsüne (Orhangazi-Peçenek-Tatlar) otobüsüne bindiğimde, 20 dakikada oraya ulaşamadık. Bir başka otobüs daha olduğu söyleniyor, bu da 315 numaralı (Kavaklı-Aydıncık-Peçenek-Tatlar) otobüsü, bu arada yolculuk yaklaşık 30 dakika civarında sürüyor.

Bu arada: özel arabası ile buraya gidecekler için şu söylenebilir, Pursakları (Esenboğa hava alanı yolu) geçtikten sonra: Altınova-Orhangazi yönünde ilerlerseniz, bir süre sonra Peçenek köyüne varırsınız ve köyün devamında piknik alanı bulunuyor.

Piknik alanına kendi aracınız ile giderseniz, gayet güzel bir otopark var. Otopark 300 araç kapasitelidir.

Evet: geldiniz piknik alanına, ilk sürprizi burada yaşıyorsunuz. Çünkü giriş ücreti biraz yüksek geldi. Buraya gelmek isteyen aileler, Belediye otobüsünü kullanırlarsa otobüs ücreti de ödeyecekler ve böylece bayağı pahalıya gelecektir.

Ankara Peçenek köyü piknik alanı
Ankara Peçenek köyü piknik alanı
Ankara Peçenek köyü piknik alanı
Ankara Peçenek köyü piknik alanı

Gelelim piknik alanına

Piknik alanı olarak ayrılan yer bayağı büyük, yaklaşık 400 dönümlük bir arazide kurulduğu söyleniyor. Alan: daire şeklinde düzenlenmiş, birbiri içindeki küçülerek devam eden daireler var ve bunların üzerinde: 300 kamelya ve 300 barbekü yani mangal yeri bulunuyor.

Ama bunların en büyük özelliği, alanın büyük olmasından yararlanılarak düzenlenmiş olmaları, yani aralarında belli bir mesafe bırakılmış, ferah bir ortam var, piknikçiler iç içe oturmak zorunda kalmıyorlar.

Bunun dışında: alt yapı hizmetleri de yürütülmüş ve 4 tuvalet ile 1 mescit düzenlenmiştir.

Yeşillik ise bayağı güzel, piknik alanına 35 bin bitki, 3750 ağaç dikildiği ve 170 bin metre karelik bir yeşil alan yaratıldığı söyleniyor ki, bu ağaçlar büyüdüğünde daha güzel olacağı kesin.

Güvenliğe gelince: piknik alanının 4 ayrı yerinde güvenlik noktaları oluşturulmuş ve güvenlik elemanları, piknik alanında güvenliği sağlamak üzere geziyorlar.

Piknik alanında çocuklar da unutulmamış. Büyük alanın 5 farklı yerinde çocuk oyun alanları yapılmış ve ayrıca: voleybol, basketbol ve hatta futbol sahaları da düzenlenmiştir.

Gerek ulaşım ve gerekse giriş ücretinin yüksek olması nedeniyle: şimdilik bu kamelyalarda yer bulmak mümkün. Kamelya ya oturuyor ve barbekü yerinde mangalınızı yakıp, temiz hava almanın keyfini yaşayabilirsiniz.

Ankara Kurtboğazı Barajı

 

Ankara Kurtboğazı Barajı

Kurtboğazı barajı; Ankara-İstanbul kara yolu üzerinde, 56’ncı km.de. Yani: Ankara’dan çıkarken; Kazan-İstanbul istikametinde gittiğinizde, yaklaşık yarım saat sonra orada olabilirsiniz.

GENEL

Baraj; kurtboğazı çayı üzerinde; 1963-1967 yılları arasında yapılarak, 1967 yılında işletmeye alınmış. Sulama ve içme suyu temin ediliyor. Buradan alınan su; Ankara’da İvedik arıtma tesisine, yani 47 km. öteye götürülüyor ve daha sonra şehre veriliyor. Yani; musluklarımızdan akan su.

Barajda; iki türlü etkinlik söz konusu. Birincisi; piknik, Ankara-İstanbul kara yolunda giderken, 56’ncı km. de, tabela ile belirlenmiş, sağa ayrılan yoldan baraj bölgesine girip, günübirlik piknik yapmak mümkün.

Bunun yanında; bu baraj bölgesinin Ankaralılar ve yakın çevredekiler tarafından tercih edilmesinin en büyük nedenlerinden biri, amatör balıkçılık. Yani: burada, insanlar balık avlıyorlar. Özellikle; turna, sazan gibi balıkları tutabilmek mümkün.

Hatta, bir kısım bölgede; çadırla gelen ve burada geceleyen insanlar var. Ancak; baraj gölü çevresinde pek ağaçlık alan yok. Yani; bölge baraj gölünün yakın çevresinde nispeten ağaçsız. Daha yukarı çıkıldıkça, çam ağaçları yoğunlaşıyor.

Bu arada; hani balıkçılık dedik ve insanlar balık tutmak için buraya gidiyorlar demiştik ya, Ankara Valiliğinin aldığı bir karar var. Ankara’nın içme suyu olarak kullanılması nedeniyle, burada balık tutmak yasak.

Yani: Ankara Valiliğinin, burada balık tutmayı yasaklayan bir kararı var. Bunun yanında; gittiğinizde göreceğiniz gibi, bir sürü balık tutan insan var. Yani; bir karar var mı yok mu belli değil sanırım.

Öte yandan; karar, sorumlular tarafından, ara sıra uygulanıyor, yani akıllarına geliyor, gelip balık tutanları bölgeden uzaklaştırıyorlar, oltalarına el koyuyorlar, çoğu zaman da, ne karışan var, ne görüşen. Ayrıca; sonuçta, bu karar piknik yapana bile uygulanabilir.

Sonuç olarak;

Kurtboğazı barajı, bu yıl çok güzel. Eski yıllarda, kuraklık nedeniyle, burada çok küçük bir gölet var iken, bu yıl yağışlar nedeniyle, gölet çok büyük.

Her ne kadar mavi olmasa da, büyük bir su kütlesi görmek isterseniz, güzel bir manzara eşliğinde piknik yapmak isterseniz veya amatör balıkçılığı, balık tutmaya meraklı iseniz, kurtboğazı barajı bölgesine gidin.

Gerek baraj içine girebilir ve gerekse yolun kıyısında uygun bir yere aracınızı park edip, gölet kıyısına inebilirsiniz.

Veya, özel aracınız dışında, Kızılcahamam minibüsleri ile gidip, yol kıyısında inip, gölet bölgesine inme ve geri dönüşte de, yine bu minibüsleri kullanma şansınız var.

Ama; Kutboğazı barajına ayıracak zamanınız yoksa, yoldan geçerken, özellikle Ankara’dan çıktıktan 56 km. sonra, yol kıyısında, çok güzel seyir terasları var, bunlarda bir süre durup, baraj göletinin güzelliğini lütfen seyredin.

Ankaralı olarak, bu göletin büyüklüğünü görmek, beni mutlu ediyor, çünkü, bu göletin büyüklüğü, çeşmelerimizden akan suyun, kesilmeyeceğinin kanıtı.