Sakarya Kocaali

Sakarya Kocaali

Doğal ve kum plajı muhteşemdir, Maden deresi havzası gezilmelidir. Özellikle İstanbul gibi büyük bir metropole yakın olması büyük avantaj.

ULAŞIM

Kocaali, Adapazarı arasındaki uzaklık 70 km. Kocaali, Karasu arası uzaklık 16 km.

TARİHİ

Beldenin ilk kuruluş yeri, günümüzdeki futbol sahasının bulunduğu alandır ve “Ceharköy” adıyla bilinir. Ancak 1900’lü yılların başında sıtma ve benzeri hastalıklar nedeniyle deniz seviyesinden yaklaşık 15 metre yüksekte olan, daha yükseklere yani bugünkü yerine göç etmek gerekmiştir.

İlçenin isminin kaynağı: Göç sırasında; oldukça iri gövdeli Ali isimli birisi tarafından, hastalıklarla boğuşan yöre halkına her bakımdan yardımcı olunmuş ve bu yüzden yörenin ismi “Kocaali” olmuştur. Cumhuriyet döneminde, 1954 yılına kadar Kocaali köyü, Karasu ilçesine bağlı olarak kalmıştır. 1956 yılında Belediye teşkilatı kurulur. 1987 yılında ise ilçe olur.

Sakarya Kocaali

GENEL

Sakarya ilinin Karadeniz bölgesinde deniz kenarında bulunan en doğudaki ilçesidir. Yörede tipik Karadeniz iklimi hakimdir. Kışları fazla soğuk olmaz, yazları da fazla sıcak olmaz. Yağış boldur. Nem oldukça yüksektir. Bitki örtüsü olarak: kışın yaprağını döken geniş yapraklı nemcil ormanlar yaygındır. Denizden yükseklik ortalama 20 metredir. Yöredeki insanların başlıca geçim kaynağı fındık tarımı, hayvancılık ve turizmdir. Sakarya ilinin en çok fındık üretilen yeridir.

Melen Çayı

İlçenin güneyinde Yığılca ilçesinden doğar ve Caferiye köyünden Karadeniz’e dökülür. Caferiye köyü, balık lokantaları ve eşsiz manzarasıyla ünlüdür. Her türlü balığı bulmak mümkündür. Gün batımı manzarası muhteşem güzelliktedir. Caferiye köyünde: tatlı su ve deniz suyunun birleştiği yerde yüzmek mümkündür. İsmini 800 yıllık Melen köyünden alır. Melen çayı, önemli bir rafting alanıdır. Melen çayının suyu: yapılan bir regülatör yardımı ile içme suyu olarak İstanbul’a kadar gönderilmektedir. Hatta, İstanbul’un gelecek 40 yıllık su ihtiyacını karşılayacak kapasitede olduğu öne sürülmektedir. Yapımı devam eden Melen Barajı ile, gerek su ihtiyacı ve gerekse elektrik üretimi sağlanacaktır.

Sakarya Kocaali

Kum Zambağı

Nesli tehlikede olan ve yurt dışına çıkarılması yasak olan Kum Zambağı, Kocaali kumsalında yaygın olarak bulunur. Kıyı kumullarında yetişen bir bitki türüdür. Çok yıllık, soğanlı, genişçe uzun şeritsi yapraklı, yaklaşık 40-45 cm boyunda, beyaz çiçekli, çiçek sayısı 3-15 arasındadır. Çiçeklenme zamanı Ağustos ve Ekim ayları arasındadır. Dünyanın nadir kumsallarında yetişen güzel kokulu bir çiçektir. Ülkemizde, sadece bu bölgede yetişmektedir. Küçük alanlarda, halk tarafından koruma altına alınmıştır.

Sakarya Kocaali Plajları

KOCAALİ PLAJLARI

Kocaali ilçesi, Turizm Bakanlığı tarafından “Turizm Merkezi” olarak ilan edilmiştir. İlçenin 14 km uzunluğunda ve 500 metre genişliğinde oldukça büyük kum plajı bulunmaktadır. Kum, kalite özelliği bakımından dünya standartları açısından 2’nci sınıf olarak tescil edilmiş şifalı bir kumdur. Sahil Sakarya nehrinin Karadeniz’e taşıdığı kirlilikten fazla etkilenmez. İlçede, pansiyonculuk yaygındır. Yeme içme tesisleri ve müzikli eğlence yerleri bulunmaktadır. Buranın en ilginç yönü, güneş deniz üzerinden doğup deniz üzerinden batmaktadır.

Sakarya Kocaali

TURİZM KÜLTÜR VE FINDIK FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen festivalde: uluslararası folklor gurupları, yüzme ve fındık ayıklama gibi yarışmalar, konserler düzenlenmektedir.

Sakarya Kocaali

GEZİLECEK YERLER

Sakarya Kocaali Çam dağı

ÇAM DAĞI

Doğa turizmi için uygun olan Çam dağı, ilçenin güneyindedir. Çamdağı’nın kuzeydoğu yamaçlarından kaynağını alan Lahna deresi, Ortaköy’den Melen çayına dökülür. Melen Barajı kurulduğunda, Lahna deresinin büyük kısmı, baraj suları altında kalacaktır. Çam dağı bölgesinde oldukça güzel “Kestane Balı” satılıyor, mutlaka almanızı öneririm ama elbette sahtesine dikkat edilmelidir.

Sakarya Kocaali Maden Deresi

MADEN DERESİ

Bölgede: Osmanlı imparatorluğunun son zamanlarında maden olarak kullanılan çeşitli raylar ve kazılmış tünelleri görülür. Burası maden olarak işletilirken: kurşun, boraks, çinko, gümüş madenleri bulunmuştur. Zaten günümüzde de madenlerin etkisiyle toprağın renginin koyuluğu dikkat çeker. Uçurum ve kayalıkların içine tüneller kazılmıştır ve bu tünellerin içi gezilebilmektedir. Tüneller arasında geçiş için patikalar bulunmaktadır. Fakat bu patikalar oldukça tehlikelidir ve güvenlik açısından risklidir.

Özellikle yağmurlu havalarda, buraya çıkmamanız önerilir. Tünellere girildiğinde, derenin diğer ucuna çıkılır. Bunun haricinde, tünellerden başkaca çıkış yoktur. Oldukça sık ormanlık alan içinde derince bir vadide akan derenin sağ ve sol kıyılarında, kayın, kestane, çınar ağaçları bulunmaktadır. Ağaçlar arasında bulunan patikalar yürüyüş için oldukça uygundur.

Sakarya Kocaali Maden Deresi

Derenin bulunduğu alanda: bu tünellerden başka şelale, mesire yerleri, alabalık tesisleri bulunmaktadır. Aynı zamanda burada çadırlı kamp yapmakta mümkündür. Bungalov evlerde bulunmaktadır. Derenin yanında piknik te yapılabiliyor. Dereden şelaleye tırmanmak ta mümkündür ama tüm bu geziler için, mutlaka havanın yağışlı olmaması ve ayağınızda kaymayan ayakkabılar bulunması gerekmektedir.

Sakarya Kaynarca hakkındaki gezi yazım için  Kaynarca

Sakarya Kaynarca

Sakarya Kaynarca

Burada bir cennet köşesi var, Acarlar Longozu, mutlaka gidin görün, gerçekten harika bir tabiat güzelliği, ama yeterince tanıtılamamış, halen doğallığını koruyor, mutlaka gidin görün, Kaynarca denilince ilk aklıma gelen Acarlar Longozu.

ULAŞIM

Kaynarca, Karasu arasındaki uzaklık: 41 km. Kaynarca, Kandıra arasındaki uzaklık: 18 km. Kaynarca, Adapazarı arasındaki uzaklık: 32 km. Kaynarca, Kefken arası uzaklık: 20 km.

TARİHİ

Yörenin kesin kuruluş tarihi bilinmemektedir. Tapu kayıtlarına göre, burada “Hoca” köyü isminde bir köy bulunduğu ve daha sonra bu köyün “Şeyhler” ismini alarak nahiye olduğu anlaşılır. 1899 yılında burada büyük bir yangın olur ve nahiye, önce Şeyh Tımar köyüne ve sonra da Kayacık Çorallar köyüne taşınır. 1917 yılında tekrar nahiye olur.

25 Mart 1920 tarihinde ise Yunan işgali görülür. 3 Mayıs 1921 tarihinde düşman işgalinden kurtarılır. 1922 yılında, nahiyede yine büyük bir yangın felaketi yaşanır. 1922-1925 yılları arasında nahiye, Topçu Büyükkaynarca köyüne nakledilir. 1 Nisan 1959 tarihinde “Kaynarca” ismini alarak ilçe olur ve 1966 yılında ise Sakarya iline bağlanır.

Sakarya Kaynarca

GENEL

İlçe Kocaeli yarımadasının doğu uzantısında, Sakarya vadisi ve Karadeniz arasındadır. İlçe merkezinin denizden yüksekliği ortalama 50 metredir. Genel olarak engebeli ve sarp bir arazi üzerine kuruludur. Bölgenin en yüksek yeri 353 metre yükseklikteki Oflak dağıdır. Yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından oldukça fakirdir, nehir ve ırmak yoktur. Yörede Marmara iklimi hakimdir, buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılımandır. İlçede yaşayanların ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Son yıllarda tavuk üretimi gelişmiştir.

KAYNARCA SEYFETTİN SELİM MESLEK YÜKSEKOKULU

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesine bağlıdır. 2007 yılında kurulmuştur. Okulun bulunduğu Kaynarca ilçesinde, öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamak üzere yeterli sayıda özel yurt ve apart ev bulunmaktadır. En yakın devlet yurdu okulun 45 km uzağındadır. Peki okula ismi verilen Seyfettin Selim kimdir? Kendisi 1967 yılında Kaynarca ilçesine bağlı Yeşilova köyünde dünyaya gelen ve halen müteahhit olarak iş hayatını sürdüren hayırsever bir kişiliktir.

GEZİLECEK YERLER

Sakarya Kaynarca Şeyh Müslihittin Camisi

ŞEYH MÜSLİHİDDİN CAMİSİ

İlçe merkezinin çıkışında, 3 km uzaklıktaki Büyük Kaynarca köyündedir. Eski mezarlığın içindedir. Yapılış tarihi bilinmemektedir. Ancak çeşmesinde bulunan kitabede 1486 tarihi yazılıdır. Yani bölgenin en eski Osmanlı eseridir.

Sakarya Kaynarca Şeyh Müslihittin Camisi

Cami, tamamen ahşaptan yapılmıştır. Temeller ise taştır. Fatih Sultan Mehmet’in mimarlarından Şeyh Müslihiddin adına yapılmıştır. Cami, Mehmet Ağa tarafından motiflerle süslenmiş, kirişler arası kütüklerle doldurulmuş, kütüklerin üstü ince ve muntazam tahtalarla kaplanmıştır. Tavanı tamamen düz ahşap kaplamadır. Çatı sistemiyle inşa edilmiş ender örneklerden birisidir. Caminin minaresi, yarım vaziyette durmaktadır. Evet, caminin yanına aynı isimde yeni bir cami yapıldığından, günümüzde bu cami kullanılmıyor.

Sakarya Kaynarca Acarlar Langozu

ACARLAR LONGOZU

İsterseniz önce isme bakalım, malum longoz bizlere yabancı bir isim, en azından karşımıza çıkan bir isim değil, Longoz ismi “su basar ormanı” demektir.

Sakarya nehrinin, Karadeniz’e ulaştığı ağız kesiminin, yaklaşık 6 km batısında, kıyı çizgisinden ortalama 1.5 km içeridedir. Gölün su kaynakları: dereler, taban suyunun kışın yağışlar nedeniyle yükselmesi ve Sakarya nehrinde oluşan taşkınlar nedeniyle gelen sulardır. Gölün uzunluğu 12 km, genişliği ise 250 ile 1250 metre arasındadır. Derinliği 1.5 metreye kadar ulaşabilmektedir. Gölün çevresi bütünüyle dişbudak ormanlarıyla çevrilidir. Ağaçlar yer yer gölün bataklık kesimlerine kadar sokulmaktadır.

Sakarya Kaynarca Acarlar Langozu

Göl alanının büyük kısmı bataklıktır. Açılan kurutma kanatları sonucunda, bir kısmı da tarım arazisine dönüştürülmüştür. (yazın suları çekildiğinde, longozun toprakları köylüler tarafından tarım arazi olarak kullanılır.) Gölde zengin bitki örtüsü korunmaktadır.

Bu yüzden yaban hayvan türleri bol ve çeşitlidir. Gölün sık ormanlarla kaplı olması ve su altı bitkisinin çokluğu: hayvanlar için ideal korunma imkanları sağlar. Bu durum hayvanların yuvalama, yumurtlama ve yavrulaması için mükemmel ortam yaratır. Göl tabanı longoz ormanları ile kaplıdır ve tamamen geçilmez ve çok sık bitki örtüsüyle kaplıdır. Sazlık ve bataklık özelliği taşır.

Acarlar gölünde, yapılan kuş gözlemciliği sonucunda, kayıtlara göre 243 kuş türünün bulunduğu tespit edilmiştir. Gölde yaşayan balıklar ise: sazan, yayın, yılanbalığı, sarıbalık, kızılkanat, turna, kefaldir. Ayrıca su kaplumbağaları ve tatlı su yılanları bulunur.

Tabii sırf hayvanlar mı hayır, burada nilüfer ve göl laleleri, endemik bitki türleri de bulunuyor.

Acarlar gölü, Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası kapsamına alınmış, Sit alanı ilan edilmiştir. Avlanma ve avcılık (balık avlanması dahil) , yapılaşma, zirai ilaçlama yasaktır.

Longozun: Karasu kısmında: yürüyüş yolu, restoran, sandal ve deniz bisikleti, piknik ve park alanları bulunmaktadır. Bence, burası bir cennet köşesi, mutlaka gidin ve ziyaret edin, hatta öylesine kısa süreli değil, zaman ayırın ve mutlaka gidip bu güzelliği görün.

 Sakarya Söğütlü hakkındaki gezi yazım için Söğütlü

Sakarya Ferizli

Sakarya Ferizli

Ferizli, Adapazarı arasındaki uzaklık: 24 km. Ferizli, Karasu arası uzaklık: 29 km. Ferizli, Kaynarca arası uzaklık: 23 km.

TARİHİ

Yerleşim yeri, Sakarya nehri kıyısındaki verimli ovalarda kurulduğu için, uzun yıllarca yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. MÖ 1’nci yüzyılda Roma hakimiyeti görülür. 1072 yılında ise Artuk Bey, Bizanslıları yenince Türk hakimiyeti başlar. 1324 yılında ise Osman Bey tarafından Osmanlı topraklarına katılır. Ferizli ilçesi ismini, yörede eski dönemlerden beri çıkarıldığı bilinen demir madeninin Latince ismi olan “Ferissium” dan alır. Osmanlı döneminde “Firuzlu” olarak kullanılan ismi, zamanla değişerek günümüze “Ferizli” olarak gelmiştir.

Cumhuriyet öncesinde burada yoğun olarak gayrimüslimler yaşamaktadır. Halen, bunlara ait çeşitli ev kalıntıları bulunmaktadır. Cumhuriyetten sonra ise, Balkanlardan gelen göçmen soydaşlarımız buraya yerleştirilmiştir. 1970 yılından sonra ise bölge Karadeniz’den göç almaya başlamıştır.

1973 yılında Belediye kurulmuştur. 1989 yılında, Bulgaristan’da yaşayan büyük baskılar sonucu Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan soydaşlarımız için bu bölgede devlet eliyle konutlar yaptırılmış ve bu konutlara yerleştirilmişlerdir. 1999 yılındaki Gölcük depreminin ardından ise, zemini sağlam yerlere yeni konutlar yaptırılmasına karar verilmiş ve bu zemini sağlam yerlerin başında ise Ferizli bölgesi gelmiş ve depremin ardından, Ferizli’de nüfus artışı oldukça artmıştır. 1990 tarihinde ilçe statüsü kazanmıştır.

GENEL

İlçe Sakarya il merkezinin metropollerinden birisidir. Adapazarı ilinin kuzeyindedir. Sakarya nehri havzasına yakın olan ilçe, özellikle merkezinin büyük kısmı genellikle sert ve kayalık bir zemin üstüne yerleşiktir. İlçe genelinin tamamı orta yükseklikte tepelerle kaplıdır.

Yörede Karadeniz iklimi hakimdir. İlçede yaşayanların temel geçim kaynağı tarımdır. Özellikle fındık ve mısır tarımı yaygındır. Kavak yetiştiriciliği yapılır. İlçe topraklarında bulunan demir madeni, çimento hammaddesi olarak kullanılır ve ülkemizin en büyük ikinci yatağıdır. Ayrıca, yörede siyah mermer üretilir.

FERİZLİ MESLEK YÜKSEK OKULU

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitene bağlıdır. 4 farklı bölümde eğitim yürütülen okulda, 3 dönem eğitim okulda, 1 dönem ise işletmelerde uygulamalı olarak sürdürülmektedir. (Okulun ne zaman kurulduğu, eğitim imkanlarının neler olduğu, öğrenci sayısı gibi hususlarda da bilgi vermek isterdim, ama okulun web sitesi maalesef yetersiz)

GEZİLECEK YERLER

Sakarya Ferizli Akgöl

AKGÖL

Karasu ve Ferizli ilçeleri arasındadır. Sakarya il merkezine 38 km uzaklıktadır. Eski Karasu yolu üzerinden Adatepe köyü üzerinden ulaşılır. Göl tatlı sulu, alüvyal set gölüdür. Sakarya nehri gölün 2.5 km yakınından geçer ve gölün oluşumunda Sakarya nehrinin taşıdığı alüvyonların etkisi olmuştur. Gölün denizden yüksekliği 25 metre kadardır.

Yüzeyi 19 km kare kadar genişlemektedir. Göl kıyısında: ilçe merkezine bağlı köyler bulunur. Gölün kıyılarının geneli sazlık ve bataklıktır. En derin yeri 6 metredir. Gölde: Tatlısu levreği, yayın, kızılkanat, kadife, aynalı sazan, gümüş gibi balıklar avlanabilmektedir. Gölün güney kıyıları mesire yeri olarak düzenlenmiştir.

Sakarya Ferizli Seyifler Kalesi

SEYİFLER KALESİ

İlçe merkezinin kuzeyinde, Seyifler köyünün güneyinde, Sakarya nehrinin Çark suyu ile yakınlaştığı noktadadır. Şehir merkezine 30 km uzaklıktadır. Karadeniz-Adapazarı yolu üzerinde, Çark suyu ve Sakarya nehri üzerindeki köprünün güvenliğinin sağlanması için yapıldığı tahmin edilmektedir. Kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Muhtemelen 12 veya 13’ncü yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.

Sakarya Ferizli Seyifler Kalesi

Kale kalıntılarından, yarım daire şeklindeki iki burcu, halen ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır. Bizans döneminde yapılmıştır. Boyutları itibarıyla küçük bir kaledir. İçi moloz taş doldurulmuş, kaplama taş duvarlar kullanılmıştır. Osmanlı döneminde, kale, Orhan Gazi’nin üssü haline gelmiştir. Karadeniz sahilleri, batı ve güneydoğuya yönelik fetihlerde üs olarak kullanılmıştır.

 Sakarya Karapürçek gezi yazım için  Karapürçek