Tunceli Pülümür

Tunceli Pülümür

 

İlçe: Elazığ-Erzurum kara yolu üzerinde kuruludur. Pülümür, Tunceli arasındaki uzaklık: 67 km. Pülümür, Erzincan arası uzaklık: 74 km.

TARİHİ

Burada ilk yerleşimin Kapadokya Krallığı döneminde olduğu tahmin edilmektedir.

GENEL

İlçe, Tunceli il merkezine doğru derin bir vadinin başlangıcında bulunmaktadır. Yerleşimin kuzeyi Mercan ve Munzur dağlarıyla çevrilidir. Arazi genel olarak dağlıktır. Yörenin rakımı ortalama 1650 metredir.

PÜLÜMÜR BAL FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Ağustos ayı içinde yapılır. Festivalde, davetlilere Pülümür balı ikram edilir ve akşam da konserler düzenlenir.

GEZİLECEK YERLER

Tunceli Pülümür Hatun Köprüsü

 

HATUN KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine 3 km uzaklıktadır.

Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Selçuklu döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Köprünün iki ayağı arasındaki uzaklık: 8 metredir. Köprünün toplam uzunluğu 12.60 metre ve genişliği 2.50 metredir. Yüksekliği 5.50 metredir. Köprünün hemen yakınında, yukarıda gelin odaları bölümüne su taşımak için kullanılan bir çıkış yolu, gizli geçit bulunmaktadır.

Son bir not: Buraya neden Hatun veya Hanım köprüsü ismi verilmiştir? Bu konuda bir söylenti vardır. Buna göre “Bir hanım tarafından Pülümür Çayı üzerine bir su kemeri yaptırılmak istenir, kemer ve yanındaki köprünün yapımı için bir taşçı ustası seçilir. Ancak bir şart koşulur.

Köprünün yapımında kullanılacak taşlar Tercan yöresinden getirilecek ve taşlar ne bir eksik ne de bir fazla olacaktır. Bu şekilde eksiksiz tamamlanırsa, hanım, usta ile evleneceğini aksi halde ustanın boynunun vurdurulacağını söyler. Taşçı ustası, belirlediği sayıdaki taşları eksik ve fazla olmadan köprüyü tamamlar ve hanımla evlenir.”

Tunceli Pülümür Hatun Köprüsü

 

Köprü, günümüzde oldukça fazla tahribata uğramış olarak görünmektedir. Ancak 2017 yılında restore edilmiştir. Ama, yapılan restorasyonun ne ölçüde doğru olduğuna siz karar verin.

Tunceli Pülümür Gelin Odaları

 

GELİN ODALARI

İlçe merkezine 3 km uzaklıktadır. Hatun köprüsüne yakındır. Bu oyma kayalar, Urartu döneminden kalmadır. Oyma kayaların içinde: bir taht ve tutsakların cezalandırıldığı zindan bulunur. Bunların bir kadın lider tarafından yapıldığına inanıldığı için bu isim verilmiştir.

Burada: kayalar oyularak merdivenlere derinlere inilen, Pülümür çayından su alınmasını sağlayan gizli bir geçit bulunmaktadır.

Bu gizli geçidin 60 metre uzunluğunda olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca gelin odalarının girişinde, nöbetçi kulübeleri ve su kuyuları bulunmaktadır.

Günümüzde: gelin odalarının 4 tanesi yıkılmış, 3 tanesi ise bakımsızlık, sel suları ve iklim koşulları nedeniyle önemli ölçüde tahrip olmuştur.

Tunceli şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Trabzon Dernekpazarı

Trabzon Dernekpazarı

Dernekpazarı, Trabzon arası uzaklık: 70 km. Dernekpazarı, Uzungöl arası uzaklık: 27 km. Dernekpazarı, Çaykara arası uzaklık: 7 km. Dernekpazarı, Of arası uzaklık: 18 km. Dernekpazarı, Rize arası uzaklık: 45 km.

TARİHİ

11 ve 14’ncü yüzyıllarda Doğu Karadeniz bölgesindeki dağlık kesimlere, Kafkasya üzerinden Kuzey Anadolu’ya giren Kuman/Kıpçak Türkleridir.

İlk büyük kafile, 1118 yılında Gürcü Kral David tarafından davet edilmek suretiyle Gürcistan’a girdi. Bunlar, Selçuklu sınırına yerleştirilmek istendi. Çünkü Kuman birlikleri, askeri yönden üstün başarılar elde ediyorlardı. Böylece: bölgedeki diğer birçok yer gibi, burası da Kumarlar tarafından iskan edildi.

1925 yılında Of ilçesine bağlı bir bucaktır. Bir söylentiye göre, Of ilçesi ve çevresindeki bataklıklar nedeniyle sıtma hastalığının yaygın olması nedeniyle, orada yaşayanlar Dernekpazarı’na gelip yerleşmişlerdir.

Dernekpazarı, 1’nci Dünya Savaşında Rus işgaline uğrar, ancak 27 Şubat tarihinde işgalden kurtarılır. Her yıl 27 Şubat tarihi kurtuluş günü olarak kullanılmaktadır.

Yörenin tarihi incelenirken, tarihi geçmişte yaşanan büyük bir felaketten de söz etmek gerekir. 29 Temmuz 1929 tarihinde yörede büyük bir sel felaketi yaşanmış, merkezdeki birçok dükkan, mallarıyla birlikte yok olmuştur. 19 Mayıs 1959 tarihinde de bir sel felaketi daha yaşanmıştır.

Dernekpazarı, 1990 tarihinde ilçe olmuştur.

Trabzon Dernekpazarı

GENEL

Trabzon ilinin en küçük yerleşim yerlerinden birisidir. Doğu Karadeniz dağları arasında Solaklar vadisinde kuruludur. Denizden yükseklik ortalama 190 metredir. Solaklı deresi ilçenin ortasından geçer. Uzungöl vadisinden gelen Solaklı deresi, Holo çayı tarafından beslenir, ilçenin ortasından geçer ve Of ilçesi üzerinden Karadeniz’e dökülür.

Yörede Karadeniz iklimi hakimdir. Her mevsim yağış görülür. Yağışların büyük bölümü İlkbaharda düşer. Yaz kuraklığı yaşanmaz. Kışın fazla soğuk geçmez.

Trabzon Dernekpazarı

GEZİLECEK YERLER

 

GÜNEY MAHALLESİ CAMİİ

Güney Mahallesindedir. İlçe merkezine 3 km uzaklıktadır.

Bölgede bulunan ve 19’ncu yüzyıldan kalan, ahşap işçiliği olan camilerden en güzel olanıdır. Yazılı kaynaklara göre, 1819 yılında yapılmıştır. Ancak yapım yılı tartışmalıdır. Çünkü camide üç kitabe bulunuyor. Bu kitabelerden biri son cemaat yerinde, diğer ikisi ise ahşap minberdedir. Son cemaat yerindeki kitabeye göre, cami 1819 yılında inşa edilmiştir.

Cami mahalle halkı tarafından yapılmıştır. Mimari bilinmemektedir. Öte yandan, yörede yaşayanların ifadelerine göre, cami, bugün burada bulunduğu yerde değilmiş. Buradan 100 metre kadar daha yukarıdaymış. “Mektep Üstü” denen yerden sökülerek buraya getirilmiştir.

Bunun sebebi olarak ise, köyün uğradığı sel felaketi gösteriliyor. Böyle bir durumun önlenmesi için, burada cami yapılırken beden duvarları bir yere kadar taştan yapılmış, bunun üzerine ahşap teknik uygulanmıştır.

Evet, camiyi yaptıran belli değil. 60 metrekarelik alanda 150 kişi ibadet edebiliyor. Gelelim kapısına, caminin kapı kanatlarının üstünde birer vazo içinde lale motifi bulunuyor. Mihrap ve minber ahşaptan yapılmıştır. Yukarıda söz ettiğim gibi minber üzerinde bulunan kitabede, minberin camiden 30-40 yıl sonra yapıldığı anlaşılıyor.

Büyük olasılıkla taşınma işlemi sonrasında minber yerleştirilmiştir. Hatta minberin, bölgeye yakın bir yerden (Yenice ve eski adıyla Holo) usta tarafından yapıldığı söyleniyor. Vaiz kürsüsü de tam bir sanat eseridir.

Bu vaiz kürsüsünün de Zincirtaş köyünden gelen bir usta tarafından yapıldığı rivayet ediliyor. Ancak yaptıran belli değildir. Batı yönde minaresi vardır. Tavan ahşap malzemeden yapılmıştır. Son bir not, caminin girişindeki balkon, özellikle yaz aylarında, cemaatin çay içerek keyifli sohbet yaptıkları bir mekan olarak kullanılıyor.

Trabzon Dernekpazarı Günebakan Mahallesi Camii

GÜNEBAKAN MAHALLESİ CAMİİ

Günebakan (eski ismi Zonozena) Köyündedir. İlçe merkezine 6 km uzaklıktadır. Camiyi anlatmadan önce bu köyün bir özelliğinden söz etmek istiyorum. Bu köyden hemen hemen her evden bir kişi Avrupa’dadır. Bu nedenle bu köye, İlçenin Avrupası derler.

Kitabesi yoktur. Ancak giriş kapısı üzerinde, 1869 tarihi yazılıdır. Oldukça eğimli bir arazide yapılmıştır. Yığma sistemi kullanılmıştır. Malzeme olarak taş ve ahşap kullanılmıştır. Doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Minaresi, güneydoğu köşededir.

Trabzon Dernekpazarı Günebakan Mahallesi Camii

Orijinal minaresi yıkıldığı için yeni bir minare yapılmıştır. Sonradan inşa edilen minare çift şerefelidir. Ana giriş kapısı: yuvarlak kemerli, çift kanatlı ve ahşaptır. Giriş kapısı yoğun işlemelidir ve mavi renge boyanmıştır. Tavan ahşap malzemeden yapılmıştır. Göbek bölümünde ahşap işlemeler görülür. Duvarlarda herhangi bir süsleme yoktur.

Trabzon Dernekpazarı Taşçılar Köyü Merkez Camii

TAŞÇILAR KÖYÜ MERKEZ CAMİİ

Taşçılar Köyündedir. İlçe merkezine 8 km uzaklıktadır. Köyün kuruluş tarihi bilinmemektedir. Ancak muhtemelen 1650-1700 yılları arasında kurulduğu tahmin edilmektedir.

Köyün Merkez mahallesinde bulunan cami, diğer camilerden ayrı olarak, düz bir zemine inşa edilmiştir. Yapıda tek kitabe, caminin giriş kapısının sağ yanındadır. Kareye yakın kenarları geometrik çerçeve içine alınan kitabede tarih olarak 1804 yılı yazılıdır, ancak bu tarihin yapım mı yoksa onarım tarihimi olduğu belli değildir. Hatta bu kitabenin caminin neresinden alınarak buraya getirildiği de meçhuldür. Yığma sistemle inşa edilmiştir. Yapı malzemesi olarak taş ve ahşap kullanılmıştır. Ahşap işlemesi ilgi çeker.

Trabzon Dernekpazarı Taşçılar Köyü Merkez Camii

Giriş kapısı ahşap işlemelidir. Kapı kanatları üzerinde uzayıp giden kıvrık dallar arasında laleler belirgin olarak gösterilmiştir. Mihrap taştan yapılmıştır. Taş mihrap üzerinde değişik motifler göze çarpar. Bunlardan bazıları: stilize ağaç dalları arasında üzüm salkımları, vazodan çıkan çiçekler ve ibrik motifleridir. Minber ve vaaz kürsüsü ahşaptır. Minberin yan aynalarında dikdörtgen panolar içinde vazoda çiçekler, nar, üzüm salkımları, stilize ağaçlar, rozet ve çarkıfeleklere yer verilmiştir.

Tavan ahşap malzemeden yapılmış olup göbek bölümünde ahşap işlemeler vardır. Caminin beden duvarları tümüyle ahşap iken, 2006 yılında Vakıflar tarafından yapılan restorasyon sonrasında bazı bölümleri kesme taştan yapılmıştır. Caminin ikinci katı, 6 sütun üzerine yükseliyor. Bu sütunların başlıklarının ahşap işçiliği görülmeye değerdir.

Trabzon Dernekpazarı Medrese

MEDRESE

Taşçılar Mahallesindedir. Caminin hemen önüne konumlandırılmış, iki katlı bir binadır. Zemin katında: şadırvan ve şadırvan yanında kapalı bir yer bulunur. Zemin kat, muhtemelen sel felaketine karşı, moloz taştan yapılmıştır. Normal katına, ahşap bir merdivenle çıkılır. Bu katta iki tane dershane vardır. İç mekan duvarları ahşaptır. Duvarlarda süsleme yoktur. Tavan da ahşap malzemeden yapılmıştır.

Trabzon Dernekpazarı Kondu Mahallesi

KONDU MAHALLESİ

İlçe merkezine 17 km uzaklıktaki Kondu Mahallesinde tarihi oldukça eski dönemlere kadar uzanan tarihi konutlar bulunmaktadır. Yığma yapım sistemiyle inşa edilen bu konutlarda yapı malzemesi olarak taş ve ahşap kullanılmıştır.

Trabzon Çaykara hakkındaki gezi yazım için  Çaykara

Tunceli Pertek

Tunceli Pertek

Yeşil olması ile önem kazanan ilçe, aynı zamanda tarihi varlıklara da sahiptir.

ULAŞIM

Pertek, Tunceli arası uzaklık: 52 km. Pertek, Elazığ arası uzaklık: 33 km. Pertek ile Elazığ ili arasındaki ulaşım, Keban baraj gölü üzerinden 3 km uzaklıktadır.

Bu yolculuk feribotla sağlanır. Muhteşem bir manzara izlemek isterseniz, bence mutlaka bu feribot gezisini yapınız, Elazığ’a feribotla geçiniz. Feribot yaklaşık 20 araba taşıyor. Her yarım saatte bir karşılıklı sefer yapılıyor. Yolculuk yaklaşık 15 dakika sürüyor.

TARİHİ

Yörede ilk yerleşimcilerin Hititler olduğu tahmin edilmektedir. Yerleşim yeri: 19’ncu yüzyıl sonlarında Mamuretül Aziz (Elazığ) ilinin Dersim (Tunceli) Sancağına bağlı Çarsancak (Akpazar) kazasına bağlı bir nahiyedir. 1885 yılında Belediye kurulur.

1936 yılında Tunceli il olunca, Pertek buraya bağlı bir ilçe olur. Pertek yöresinin isminin kökeni: Selçuklu döneminde, Oğuz boyları tarafından, kaleye dikilen siyah renkli tunç kuş heykelinden gelmektedir.

Bolluk ve bereket sembolü olan bu kuş heykeli “Pertek” veya “Pirtek” olarak isimlendirilir. Rengine bakılarak “Kara Kuş” olarak da tanınır.

Tunceli Pertek

GENEL

Munzur dağlarının eteklerinde bulunan dağlık alan, akarsular tarafından parçalanmıştır. Deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 1050 metredir. Ancak arazinin yüksekliği 1000 metre ile başlar kuzeyde 2000 metre ile son bulur. Yörede bulunan akarsular, ilçenin güneyinde yani yüksekliği daha az olan bölümde Keban barajına akar.

Yörede sert kış dönemleri yaşanırken, Keban baraj gölünde su tutulmaya başlandıktan sonra nem oranı yükselmiş, kış dönemleri daha ılıman geçmeye başlamıştır. Son dönemlerde: ilçe merkezinde kışlar ılık ve az yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçmektedir.

GEZİLECEK YERLER

BAYSUNGUR CAMİİ

Caminin asıl yeri, Pertek ilçesinin güneyinde Murat nehri kıyısındadır. Baysungur camii, Yukarı camii, Sungurbey camii isimleriyle de tanınır.

Ancak, Keban baraj gölünün suları altında kalacak olması nedeniyle, 1971-1973 yılları arasında, günümüzdeki yerine taşınmıştır. Bugünkü yeri, Pertek-Elazığ kara yolu üzerinde, ilçe çıkışındadır.

Cami: Kanuni Sultan Süleyman döneminde Pertek Beyi Türkmen Beylerinden Rüstem oğlu Bay Sungur tarafından yaptırılmıştır.

Yapının inşa tarihi konusunda: inşa kitabesinin Harput Müzesinde bulunduğu söylenmektedir. İnşa kitabesine göre: iki ayrı tarih bulunur.

Birinci görüşü savunanlar, Harput Müzesinde bulunduğu öne sürülen kitabeye göre, cami 1572-1573 tarihleri arasında yapılmıştır. İkinci görüşü savunanlar ise, aynı kitabeye dayanarak caminin 1577 yılında yapıldığını öne sürerler.

Caminin minberinde bir yazı vardır. Bu yazı, koyu renkli taş duvarlardadır. Okunmayacak kadar bozulmuş olsa da bir kısmı okunur ve şöyle yazar “En büyük Sultan ve muazzam Hakan: Rum, Arap ve Acem illerinin Padişah Sultan Murat Han zamanında Pir Hüseyin Bey oğlu Baysungur tarafından yaptırılmıştır.”

 

Caminin mimari özelliklerine gelince: Cami kare planlı ve tek kubbelidir. Doğu, batı ve güney cepheleri simetriktir. Pencere açıklıkları dışında, herhangi bir düzenleme yoktur. Son cemaat yeri ve minare, renkli taşlardan yapılmıştır.

Taç kapı ve mihrabın taş işçiliği görülmeye değer güzelliktedir. Caminin minaresi: kuzeybatı köşededir. Minare tek şerefelidir. Beden duvarlarına oranla, yüksek tutulmuştur. Altta, beden duvarlarına kadar yükselen kare kaideden sonra, kürsü kısmı bulunur.

 

ÇELEBİ AĞA CAMİİ-ÇELEBİ ALİ CAMİİ

İlçenin güneyinde, Murat ırmağı kıyısındadır. 1971-1973 yılları arasında bu bölgenin Keban baraj gölü suları altında kalması nedeniyle, cami taşları numaralandırılarak sökülmüş, bulunduğu yerden alınarak ilçe merkezinde günümüzdeki yerine taşınmıştır.

Günümüzdeki yeri, Pertek-Elazığ kara yolu üzerinde, ilçe çıkışında, Baysungur camii ile birlikte aynı yerdedir. Cami: Çelebi Ali camii, Aşağı camii, Ali oğlu Çelebi camii, Çelebi Bey camii, Ali Çelebi camii, Meydan camisi, Aşağı Çelebi Ali Camii gibi isimlerle de tanınır.

Giriş kapısı üstündeki Arapça Silüs hatla yazılan kitabesine göre: 1569 yılında yaptırılmıştır. Kitabenin Türkçe metni şöyledir “Bu mübarek cami şerifin yapımını Koca Hacılı Ali Oğlu Çelebi Bey emretmiştir. Allah onların günahlarını affetsin. Tarih 976 yılı Ramazan ayı (Miladi Şubat-Mart 1560)”

Mimari özellikleri: Cami kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Son cemaat yeri 3 kubbeli, ana mekanı tek kubbelidir. Ana mekanın batısındaki beşik tonozlu yerde: eyvanlı bir çeşme ve minare bulunur. Çeşme, minare ve son cemaat yeri duvarları, iki renkli kesme taştan yapılmıştır.

ÖMER PAŞA KONAĞI

İlçe merkezinde Camikebir Mahallesindedir.

1885 yılında burada Belediye kurulur. Bu dönemden kısa bir süre sonra Sivastopol kuşatmasına katılan Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa, buraya gelir ve günümüzdeki Camii Kebir Mahallesinde ( o dönemdeki ismi Şorgu) büyük bir konak yaptırır. Maalesef konak hakkında daha ayrıntılı bilgi yoktur.

KİLİSE

İlçe merkezine bağlı Til köyündedir. İlçe merkezine 7 km uzaklıktadır.

Til (Korluca) köyü: 7’nci yüzyılda Bizans-Arap mücadelesine sahne olmuş ve sürekli el değiştirmiş bir yerdir. Ancak 10’ncu yüzyıldan sonra, Bizans hakimiyeti bölgesinde kalır. Bizans döneminde bu bölgeye Katolik Süryaniler yerleştirilir.

Bu dönemde, Süryaniler, bölgede 4 tane kilise ve manastır yaparlar. Fakat bu dini yapıların Süryanilere mi, yoksa Ermenilere mi ait olduğu konusunda çelişkiler vardır.

Kitabesi günümüze ulaşmadığından yapım tarihi ve yaptıranlar bilinmez. Baraj gölü suları altında kalmıştır o yüzden bu kilise ve manastır yapılarına ait günümüzde herhangi bir görsel yoktur.

SULTAN HIDIR TÜRBESİ

Pertek ile Hozat arasında, karayolunun kenarında, bir tepenin üstünde, Zeve denen Dorutay köyündedir.

Türbe ile ilgili anlatılanlar şunlardır. “Selçuklu Sultanı Alaattin, askerleriyle bölgede iken, bir yaşlı insana rastlar. Sonra yaşlı bu insanın (Sultan Hıdır) gösterdiği kerametleri görür ve ona 3 kurama bırakarak bölgeden ayrılır” Türbe, 3 bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölüm: kurban kesilen ve ateş yakılan avlu kısmıdır. Buranın üstü demir çatı ile örtülüdür. Avluda oturma alanları bulunur.

İkinci bölüm: Avludan türbeye geçişi sağlayan ilk odadır. Burada 3 mezar vardır. Mezarların kime ait oldukları bilinmez, ancak türbenin bekçileri oldukları tahmin edilmektedir. Burada: teberik denen ince bir kum alan vardır. Ziyaretçilerin bazıları, bu kumdan alırlar.

Üçüncü bölüm: Türbenin asıl bölümüdür. Burada: Sultan Hıdır’ın mezarı ile birlikte birkaç mezar daha vardır. Ancak bu mezarların üstleri, yenileme sürecinde kapatılmıştır. Türbe odası genişçe bir odadan oluşmaktadır.

Çünkü bazı ziyaretçiler burada yatıya kalırlar. Bu yatıya kalan ziyaretçilerin kullanımı için bazı eşyalar bulunmaktadır.

Türbe: çocuğu olmayan kadınlar, sara ve akıl hastaları yakınları tarafından ziyaret edilmektedir.

SAĞMAN KALESİ-DERUN-İ HİSAR KALESİ

İlçe merkezine 20 km uzaklıktaki Sağman köyünde, sarp bir kayanın üstündedir. Kalenin yapılış tarihi ve yaptıran hakkında bilgi yoktur.

Sadece Evliya Çelebi tarafından yazılarında kalenin “Diyarbakır Artukoğulları Sülalesinden bir Türk Beyi tarafından yaptırıldığını” yazar. Kale oldukça küçüktür, ancak önemli bir geçit yeri olan derelerin kesiştiği yerde kuruludur. Kalenin bulunduğu tepenin batı ve güney yamacındaki surlar sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

SAĞMAN KÜLLİYESİ

İlçe merkezine 20 km uzaklıktaki Sağman köyü merkezindedir. Külliyenin camisi: 1555 yılında Keyhüsrev Bey oğlu Salih Bey tarafından yaptırılmıştır.

Caminin özellikle renkli taşlardan yapılmış kapısı ilgi çeker. Ayrıca, kapının oyma taş işçiliği de görülmeye değerdir. Ana mekan kare planlı ve kubbelidir.

Kubbenin üstü taştır. Caminin yanında külliyeye ait Salih Bey’in türbesi bulunur.  Altıgen olan türbe renkli taşlarla işlenmiştir. Türbeye, caminin batı bölümünde bulunan medreseden girilir.

Tunceli Pertek Kalesi

PERTEK KALESİ

İlçe merkezinin güneyinde, Murat ırmağı kıyısında bir tepe üstündedir. Kalenin bulunduğu yer, Pertek ilçesinin eski yerleşim yeridir.

Kalenin “Halid Bin Velid” tarafından onarıldığı ve bu onarım sırasında kalede bulunan “Karakuş” (Moğolca Portok) heykelinin kaldırıldığı ve yerine Arapça yazılı bir kitabe konulduğu tahmin edilmektedir.

Bölgenin Keban baraj gölünün suları altında kalması nedeniyle, kale günümüzde bir ada üzerinde bulunmaktadır. Kalenin kesin yapım tarihi ve yaptıranlar bilinmez.

Kalede: surlar iç içe geçerek yapılmıştır. Surlar arasında yapı kalıntıları temelleri görülür. Kalenin güney cephesinde: yontma taşların arasına kırmızı tuğla ve mavi çiniler konulmuştur.  Kalenin içindeki çinili odaların, 1071 yılından sonra bölgede hakimiyet kuran Mengüçoğulları tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

Yine, kalenin içinde bir sarnıç ve çeşitli yapı kalıntıları vardır.

Kıyıdan teknelerle kalenin bulunduğu adaya gidip, kaleyi gezebilirsiniz.

 Tunceli Pülümür hakkındaki gezi yazım için  Pülümür