Malatya Kale

Malatya Kale

Kale, Malatya il merkezi arasındaki uzaklık 33 km.dir. Malatya-Elazığ karayolunun 45’nci kilometresinde bulunur. Malatya-Elazığ karayolunda bulunan Kömürhan köprüsü ilçe sınırları içindedir. Kale, Elazığ arası uzaklık 59 km. dir.

TARİHİ

Karakaya Baraj gölü suları altında kalan “Pirot höyüğü” Bizans imparatoru Pirot’tan kalmadır. Pirot höyükte bulunan eserler, Malatya Müzesinde sergileniyor. 1560 yılı Tahrir Defterine göre İzoli Komri, yani bugünkü Kömürhan yöresinden anlaşılmaktadır.

İlçenin eski “İzoli” dir. Bu isim, çok eskilerde buraya yerleşmiş bir aşiretin isminden gelmedir. Bölgede yaşayan İzol aşireti, 1600’lü yıllarda Şanlıurfa yöresinden bu bölgeye göçmüşlerdir. İlçe 1990 yılında kurulmuştur.  24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ-Sivrice’de meydana gelen deprem sonucunda, Kale ilçesi de hasar görmüştür.

Malatya Kale

GENEL

İlçe ortasından geçen Fırat nehri nedeniyle, Elazığ ve Malatya tarafı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İlçenin kuzeyinde Karakaya barajı bulunur. İklim olarak kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. İl merkezine göre kışlar daha ılıman geçer çünkü baraj gölü iklimi yumuşatır.

Bir tarafa baraj gölü ve bir tarafı Şak Şak dağlarıyla çevrili olan ilçe, doğal bitki örtüsünden yoksundur. Eskiden önemli bir bölümü meşe ormanlarıyla kaplı iken, bu örtü zamanla yok olmuştur. Günümüzde vadi yamaçlarında bodur ardıçlar, yabani meyve ağaçlarına rastlanılır.  Halk, geçimini sağlamak için tarımla uğraşı ve özellikle kayısı yetiştiriciliği yapılır.

Malatya Kale

KALE MESLEK YÜKSEK OKULU

Malatya İnönü Üniversitesine bağlı olarak eğitim öğretim sürdürülmektedir.

Malatya Kale

GEZİLECEK YERLER

Kale ilçesinde günümüzde tarihi ve turistik özellikleri olan herhangi bir kalıntı yoktur. Çünkü, yörenin en önemli tarihi yeri olan Pirot höyük, Karakaya baraj gölü suları altında kalmıştır.  

Malatya Kale

ŞEYH MUHAMMED KERHİ TÜRBESİ

Bağdat şehrinin Kerh beldesinden İzollu’ya gelmiştir. Sultan IV. Murat Bağdat seferi sırasında Malatya topraklarında ilerlerken, Kıraçta eğer bu beldede muhterem bir zat varsa, bana sıcak bir ekmek yetiştirir der. O anda annesi ekmek pişirmekte olan, kendisi de evinin duvarını örmekte olan Muhammed Kerhi keramet gösterir, sacdaki sıcak ekmeği alarak ördüğü duvarın üstüne çıkar ve Kırıçtaki Sultan IV. Murat’a “buyurun sultanım” diyerek ikram eder.

Ardından Sultanı ordusu ile birlikte yemeğe davet eder. Sultan bu daveti kabul eder ve ordusuyla birlikte eve doğru hareket ederler. Muhammed Kerhinin annesi, güveçte çorba pişirmiş, bir teneke arpayı ortaya dökmüştür. Bunu gören askerler: “Eyvah hayvanlarımız da biz de aç kalacağız” derler. Muhammed Kerhi, arpayı atlara vermelerini söyler, fakat bir teneke hiç azalmaz. Güveçteki çorba askerlere bir yerine iki tas verilir, ama o da hiç azalmaz.

Muhammed Kerhi, Sultan’dan bir istekte bulunur. Seferden dönerken Van dolaylarında bir çiftçiye uğrayıp emanet bir hırka verileceğini ve o hırkanın kendisine getirilmesini ister. Bağdat seferi başarıyla sonuçlanır. Sultan IV Murat, sefer dönüşü, Van dolaylarında bahsedilen yere asker göndererek emanet hırkayı almalarını ister.

İki asker, çiftçiye uğrar, Sultan ve Muhammed Kerhi’nin selamlarını söyler emaneti isterler. Hırkayı alırlar, ancak dönerken kendi aralarında konuşurlar “Bu hırka çık kirli hakana böyle götürülmez” der ve hırkayı yıkayıp öyle götürürler. Sultan, İzollu köyüne vardığında, Muhammed Kerhi’ye hediyelerle birlikte hırkayı verir. Ama Kerhi üzülür “Eyvah, eğir bu hırka yıkanmamış olsaydı ziyaretimize gelen bütün hastalar şifa bulacaktı, şimdi artık nasibi olanlar şifa bulacaklar” der.

Sonuç: günümüzde insanlar burayı ziyaret ederler ve hepsi olmasa da ziyaret edenlerin büyük çoğunluğunun şifa bulduğuna, bulacağına inanılır.

 Malatya Yeşilyurt hakkındaki gezi yazım için Yeşilyurt

Malatya Akçadağ

Malatya Akçadağ

Tarihsel değerler açısından oldukça zengindir. Malatya ilçeleri arasında, devletin en çok yatırım yaptığı yer olarak öne çıkar. Çünkü: Erhaç Hava alanı ve Sultansuyu Üretim Çiftliği burada.

Malatya Akçadağ

ULAŞIM

İlçe, Malatya’yı: İç Anadolu bölgesine bağlayan, Malatya-Kayseri-Ankara kara yolu üzerindedir.

Akçadağ-Malatya arası uzaklık: 38 km. Akçadağ-Darende arası uzaklık: 70 km. Akçadağ-Yazıhan arası uzaklık: 63 km. Akçadağ-Kale arası uzaklık: 80 km.

TARİHİ

İlçenin Osmanlı dönemindeki adı: Arga.

Arga kelimesi: Luvi kökenli bir kelimedir. Yukarı, yüksek, sınır, ışıldayan, parıldayan, ışıltı anlamına gelir.

Hititlerin: MÖ. 1750-1100 tarihleri arasında, yaşadığı göz önüne alındında, Arganın ortalama olarak: MÖ. 1500’lerde kurulduğu düşünülmektedir.

Aradaki tarihi süreçte, yörede birçok medeniyet egemenlik sürdürmüştür. Malazgirt zaferinden sonra ise, Anadolu’da hızla Türkmen nüfusu iskan edilmeye başlanmıştır. 1074 yılında, yöre, Danişmentoğlu Beyliği topraklarına katılır. Haçlı seferleri zamanında ise, yöre bunlardan etkilenir. 1105 yılında: Anadolu Selçukluları, bölgeyi fethederler.

1283 yılında, bölgede şiddetli bir deprem olur. 1894 yılında, yörede yine büyük bir deprem olur. 1956 yılında ise, Akçadağ çarşısında büyük bir yangın çıkar ve çoğu ahşap ve kerpiçten yapılmış binalar ve dükkanlar yanar. Bunun üzerinde, Belediye tarafından, tek katlı dükkanlar yapılır. Bu dükkanlar, bugünde kullanılmaktadır.

Malatya Akçadağ

GENEL

İlçe, dağlık ve ovalık bir alanda kurulmuştur. Güneydoğu Torosların kollarından: Akçadağ ve Karadağ, önemli yükseltiler olarak öne çıkmaktadır.

İlçede, karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazları aşırı sıcak, kışları ise aşırı soğuk olur.

Yöre insanının ekonomisi: tarıma dayanmaktadır. Yörede yetiştirilen ürünlerin başında ise, kayısı gelir. En lezzetli, şeker oranı en yüksek kayısılar, burada yetiştirilmektedir. Çünkü: Malatya’da  düzenlenen kayısı festivalinde, Akçadağ kayısıları daima birinci seçilmektedir.

Yörede, kayısıdan sonraki en meşhur ürün ise: armut. Akçadağ armudu: bol sulu, çok lezzetli ve kendisine has kokusu olan bir üründür. Özellikle, dağ köylerinde yetiştirilir ve büyük şehirlere pazarlanır. Ancak, erken bozulması, kötü yanıdır. Bu yüzden beklemeye ve saklamaya uygun değildir.

NE SATIN ALINIR

Akçadağ bölgesinden, her türlü kayısı ürünü satın alabilirsiniz. Bu ürünler, gerek kendiniz ve gerekse yakınlarınız için, gayet güzel hediyelik paketlerde satışa sunuluyor.

Malatya Akçadağ

GEZİLECEK YERLER

ARGA TEPESİ

İlçe merkezindedir. Höyük: günümüzde, üzerindeki yapılaşma nedeni ile bozulmuştur. Höyükte yapılan araştırmalarda: Eski Tunç çağı ve Hitit dönemine ait kalıntılar görülmüştür.

Höyükte: herhangi bir resmi arkeolojik kazı yapılmamıştır. Ancak, biraz önce de söylediğim gibi, günümüzde, höyük üzerinde ve çevresindeki yapılaşma nedeniyle, görüntü ve oluşumu bozulmuştur.

Malatya Akçadağ Ferik Kalesi

FERİK KALESİ

Düvencik köyü yakınlarındadır. MÖ. 1200 yıllarında Hititlerden tarafından savunma amaçlı olarak yapılmıştır. Kale arazisinde, resmi arkeolojik kazı çalışmaları yapılmamıştır. Kale yapısının girişi belirlidir, ancak çıkışı bilinmemektedir. Çıkışının, Tohma çayı civarında bulunabileceği düşünülmektedir.

Malatya Akçadağ Levent Vadisi-Bağköy Kaya Kabartmaları

LEVENT VADİSİ. BAĞKÖY KAYA KABARTMALARI

Levent bucağındadır. Vadi boyunca, çeşitli jeolojik olaylar sonucu oluşan farklı büyüklükte mağaralar var. Bu mağaralarda, Geç Hitit döneminde kaldığı düşünülen kaya kabartmaları var. Vadi boyunca, yürüyüş yapılabiliyor. Ayrıca: izcilik ve gençlik kampları da kurulabiliyor.

Malatya Akçadağ Sultansuyu Üretme Çiftliği

SULTANSUYU ÜRETME ÇİFTLİĞİ

Burada, yarış atları üretilmektedir. Hara ile Sultansuyu Barajı çevresinde, piknik ve dinlenme alanları var. Osmanlılar zamanından yani 1849 yılından günümüze ulaşmıştır. Özellikle: kuruluş yıllarından sonra, Erzincan’da bulunan 4’ncü Ordu’nun zahire ve hayvan ihtiyacı buradan karşılanmıştır.

1919 yılında bir tay deposu olarak kurulan ve at yetiştirilmeye başlanan yöre, daha sonra çeşitli askeri birlikler için, sığınak olarak kullanılmıştır. 1929 yılında, Sultansuyu Harası olarak yeniden planlanan yörede, düzenli yatırımlar yapılarak, günümüzde: modern bir üretim çiftliği halene getirilmiştir.

Malatya Akçadağ Sultansuyu Üretme Çiftliği

Harada: anaç, kısrak tavlası, erkek taylar tavlası, dişi taylar tavlası, değirmen, fırın, memur evleri, ilkokul ve birçok yardımcı unsur yapı bulunmaktadır. Kuruluşundan sonraki dönemde, en iyi yarış atlarının temin edildiği stratejik bir merkez haline gelmiştir. Buradaki atlar, yarış atı olmak üzere, açık arttırmalarda, yüksek fiyatlarla satılmaktadır.

Darende tanıtımı.

Yazıhan tanıtımı.

Kale tanıtımı.

 

Malatya Arapkir

Malatya Arapkir denilince, akla hemen üzüm gelir. Arapkir yazdım ama, birçok yerde de “Arapgir” olarak geçiyor. Arapkir ilçesine uğradım ve bir gün kaldım.

ULAŞIM

İlçe, il merkezi olan Malatya’ya: 114 km. uzaklıktadır. Arapkir-Sivas/Divriği arasındaki uzaklık: 75 km.  Arapkir-Elazığ/Keban arasındaki uzaklık: 45 km.

TARİHİ

İlçenin eski ismi: Daskuza. Yerleşim yerinin: MÖ.1200 yıllarında kurulduğu ve ilk yerleşimcilerin ise: Muşkiler olduğu sanılıyor. Yani, günümüzdeki Osmanpaşa Mahallesi.

Bölgede, daha sonra takip eden süreçte ise: Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Anadolu Selçukluları, Anadolu Beylikleri ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır.

1178 yılında, Selçuklular ile birlikte, Türkler yörede egemenliği ele geçirirler. 1514 yılındaki Çaldıran Savaşından sonra ise, Osmanlılar bölgeyi fethederler.

Arapkir: 1924 yılında, Malatya iline bağlı bir ilçe olur.

Bir zamanlar, çok sayıda Ermeni yaşayan bu şirin ilçemizde, hala tek-tük Ermeni’ye rastlamak mümkün.

Malatya Arapkir

GENEL

İlçe, Doğu Anadolu bölgesinin, Yukarı Fırat bölümündedir. İlçe merkezinin rakımı: 1170 metredir. En yüksek yer ise, 2020 metre ile, Göldağı.

İlçe, dünyanın başka herhangi bir yerinde yetişmeyen: Siyah köhnü ve Aşık Beyazı isimli üzümleriyle ünlüdür. Her yıl, ilçede Eylül ayında “Bağbozumu” şenlikleri yapılmaktadır. Bunun dışında, bitki örtüsü: genel olarak bozkır.

Yörede, tipik karasal iklim hakimdir. Buna göre: yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yoğun kar yağışlı geçer. Ancak, Keban Baraj gölünün etkisiyle, yörenin ikliminde, yakın geçmişten sonra, yumuşama görülmektedir. Özellikle, güneydeki bölümlerde, kar yağışı çok daha azdır.

KÖHNÜ ÜZÜMÜ

Sofralık ve şaraplık olarak üretilen üzüm: bölgeye has bir üzüm cinsi olarak biliniyor. Üzümler: önceki yıllarda, yük hayvanlarının sırtında, günümüzde ise motorlu araçlar ile, yöreye özgü, derin ve uzun sandıklarla taşınıyor. Bu tür üzümün: raf ömrü uzundur. Uygun ortamlarda: kış boyunca bekletilebilir. Ayrıca: uygun ortamlarda kurutularak kullanılır veya pekmez, pestil ve sirke yapılabilir.

NE YENİR

İlçede, yemenizi önerebileceğim yöresel tatlar: çarşı ekmeği ve kebap. Ancak, kebap deyince, karşınıza farklı bir şeyin servis edileceğini unutmayın. Dolmalık biberi, ipe geçirip, fırında pişiriyorlar. Onun adı: kebap. Ama, unutmayın buranın biberi, yani dolmalık biberi muhteşem güzel ve lezzetli.

NE SATIN ALINIR

İlginizi çekerse, buraya has bir hediyelik veya hatıra olarak: tahta-çivili ayakkabı satın alabilirsiniz. Günümüzde çok azalan, yöresel el emeği bu ürünleri mutlaka satın almalısınız.

Bunun dışında: Köhnü üzümü mamulleri, kara dut, kuru kayısı, pestil, pekmez ve bulgur satın alabilirsiniz.

Malatya Arapkir

GEZİLECEK YERLER

Malatya Arapkir Ulu Cami ve Hankah

ULU CAMİ VE HANKAH

Eski Arapkir bölgesinde: kayalık bir alandadır. Karşısında baktığınızda çok bir şey ifade etmiyor. Ama: muhteşem bir taş işçilik ve mükemmel pandantifler ve kemerler var.

Kitabesi yoktur. Ancak: 14.yüzyılda, İlhanlılar döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Yani: Arapkir Osmanlılara geçmeden önce yapılmış.

Yapının en gösterişli yanı: kuzey yönünde bulunan ana giriş kapısıdır. İşlemeli mihrabı da muhteşem. Taş işlemeciliği, buralarda üst düzeylere çıkmış. Süslemelerde: abartısız bitkisel ve geometrik şekiller var.

Yapı: yığma tekniğiyle, kesme taştan yapılmış olup, yörenin en gösterişli yapılarından biri olarak öne çıkmakta ve ziyaretçi çekmektedir. Caminin minaresi yok.

Cami yapısının hemen yanında: Karabaş-ı Veli Zaviyesi var. Bu iki bölümlü Hankah: mescit ve çilehaneden oluşuyor. Hankah’ın üst odaları, ulu caminin, görkemli taç kapısına bakıyor.

ARAPKİR KALESİ

Eski şehir bölgesinde, hakim bir noktada bulunan yapıdan, günümüze sadece birkaç burç ve duvar kısmı kalmıştır. Kale yapısı, özellikle içme suyuna ait kanal şebekesiyle ilgi çekiyor. Surlar: taş ve kireç harcı ile yapılmıştır. Kale bölgesinde, günümüze kadar herhangi bir resmi arkeolojik kazı çalışması yapılmamış.

Malatya Arapkir Meydan Köprüsü

MEYDAN KÖPRÜSÜ

Kozluk çayı üzerindedir. İlçe merkezinde, Osman Paşa mahallesindedir. Köprünün: tarihi ipek yolu üzerinde bulunması önemli. Yapı: iki kemerlidir. Kesme taştan yapılmıştır. Hemen yanında, Sultan Murat köprüsü var. Her iki köprüde, günümüzde kullanılmaktadır.

CAFER PAŞA CAMİSİ

Eski Arapkir bölgesinde, Osman Paşa Mahallesindedir. Yapı: 14.yüzyılda, Şeyh Masan tarafından yaptırılmış, İlhanlı dönemi eseridir. Kitabesine göre: 1693 yılında, Cafer Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. Kare planlı yapı, tek kubbeli, tek minarelidir. Osmanlı  döneminde, gezgin dervişlerin barınma sorunlarını çözen çift işlevli camilerdendir. Minaresi: kare kaide üzerine, sekizgen papuçlu ve on iki köşesi olan bir gövdeden oluşur. Şerefesinin altında: üç sıra halinde mukarnaslar var. Halen ibadete açıktır.

MİR-İ LİVA AHMET PAŞA CAMİSİ

İlçe merkezinde: İsaoğlu Mahallesindedir. Osmanlı dönemi yapısı olan bu cami: 18.yüzyılda, Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami: kubbesizdir. Dikdörtgen planlı ve tamamen kesme taştan yapılmıştır. Minaresi: batı köşede ve taştan yapılmış olarak dikkat çekmektedir.

MOLLA EYÜP CAMİSİ

İlçe merkezinde, Osman Paşa mahallesindedir. Ispanakcı Mustafa Paşa kütüphanesi olarak da bilinir. Ancak, bugünkü görünümü, bir kütüphaneden ziyade, mescide benziyor. Yapıya, giriş kuzeydendir. Kesme taş ve moloz taş kullanılarak yapılan yapının üzeri kubbelidir. Günümüze, çok harap olarak gelmiştir.

Malatya Arapkir Gümrükçü Osman Paşa Camisi ve Hamamı

GÜMRÜKÇÜ OSMAN PAŞA CAMİSİ VE HAMAMI

Eski Arapkir bölgesinde, Arapkir çayı kıyısındadır. Kitabesine göre: 1787 yılında, Osmanlı paşalarından, Gümrükçü Osman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapı: kesme taştan yapılmış olup, tek minarelidir. Son cemaat yeri ahşaptır. İyi bir restorasyondan geçirilen camide, çok değerli bir kuran-ı kerim bulunmakta iken ceylan derisine yazılmış, el yazmalı kuran-ı kerim, yakın zaman öncesinde çalınmıştır.

ÇOBANOĞLU KONAĞI

Osmanlı Paşalarından, Cevat Şakir Paşa’nın konağıdır. Giriş katı ile birlikte, 3 katlıdır. Duvarları taş malzeme ile örülmüş olup, aralara ahşap hatıllar atılmıştır.

Malatya Arapkir Millet Hanı

MİLLET HANI

İlçe merkezi, Köseoğlu Mahallesindedir. Mirtiva Ahmet Bey camisinin tam karşısında bulunuyor.

Malatya Arapkir Millet Hanı

Han: 1889 yılında, kilise vakfı tarafından inşa edilmiştir. Yapıldığı dönemlerde, burası, canlı bir ticaret merkeziymiş. Zaman içinde gerileyen ticaret ile birlikte, burası da terk edilmiş. Yani, bir zamanlar, burada üretilen her çeşit mal, dışarıya gönderiliyormuş. Günümüzde, han, restorasyona tabi tutulmuş.

ONAR KÖYÜ

İlçe merkezine 15 km. uzaklıktaki bu köy, özgün dokusunu kaybetmemiş olması ile ilgi çekiyor. Köy; sağlam ve kayalık bir zemin üzerine kurulmuştur. 600 yıllık bir “Cem evi” ne sahiptir. Köyün güneyinde: asırlık dut ağaçları ve Roma döneminden kalma kaya mezarları var. Köyde: şarapçılık yapılıyor.

Malatya Arapkir Ermeni Kilisesi

ERMENİ KİLİSESİ

Kilisenin adı: Apostalik kilisesidir. Arapkir ilçesinde, bir zamanlar, 11 bin civarında Ermeni yaşıyormuş. Bunlar: yörede 4 din kurumu ve 7 okul kurmuşlar. Bunlar: yörede, şarapçılık, iplikçilik ve ateşli silahlar yapıyorlarmış. Günümüzde: Arapkir ilçesinde, sadece 10 civarında Ermeni yaşıyormuş.

Divriği tanıtımı.

Keban tanıtımı.

Malatya tanıtımı.