Kars Selim

Kars Selim

Selim, Kars il merkezine 32 km uzaklıktadır. Selim, Sarıkamış arası uzaklık: 25 km.

TARİHİ

İlçenin ilk kuruluşuna ait kanıtlar yoktur. Ancak ilçe ilk olarak Malakanlar tarafından “Nova Selim” adıyla kurulduğu söylenir. Uzun yıllar çeşitli devletlerin hakimiyeti altında kalan bölge, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Ruslar tarafından işgal edilmiş, Ermeni mezalimi yaşanmış ve ardından Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Kurtuluş Savaşı sonrasında, 30 Eylül 1920 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır.

İlçeye ilk giren birliğin komutanı Şehit Yüzbaşı Reşit Balkanlı’dır. 1957 yılına kadar nahiye olan Selim, Sarıkamış ilçesine bağlıdır. 1957 yılında ilçe statüsü kazanmıştır.

Kars Selim

 

GENEL

İlçe merkezi, Sarıkaşım-Kars karayolu üzerinde yaklaşık 5 kilometrelik bir şerit halinde yerleşmiş, 3 mahalleden oluşur. İlçe Doğu Anadolu bölgesinin en yüksek yaylaları üzerinde bulunmaktadır. Erzurum’un kuzeyinden Çıldır gölüne kadar uzanan Allahüekber dağları ve Kızılgedik dağlarının güneyinde kalmaktadır. Batıda Sarıkamış ormanları ile çevrilmiştir. Doğu’da Kars ovası bulunur. Deniz seviyesinden ortalama yükseklik 1830 metredir. Bölge çayır ve meralarla kaplıdır. Kars çayı, bölgedeki birçok dere ile güçlenir ve Kars’a doğru akar. Yörede sert kara iklimi hakimdir. Sibirya’dan gelen yüksek basınç, sürekli bölgede etkilidir. Kış yaklaşık 7-8 ay sürer. Kar yağışı Kasım-Nisan ayları arasında hiç durmaz. İlçenin en büyük özelliklerinden birisi de ilçe dışına göç vermesidir.

Kars Selim

 

CİRİT

Atlı cirit oyunu, genellikle bahar aylarında sayıları değişebilen 10-15 kişilik iki takım arasında oynanır. Her atlının elinde, normal bir mızrak kalınlığında ve yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda, meşe dalından bir sopa bulunur ve takımlar 100 metre kadar aralıklarla karşılıklı dizilirler. İçlerinden birinin, rakip safa doğru yaklaşarak ciridini seçtiği bir atlıya fırlatır, kaçar oyun başlar. Karşılıklı hücumlarla gelişen bir kovalamaca şeklinde devam eder.

Süresi iki devre halinde 1.5 saat kadardır. Attığı ciritle, rakip oyuncuyu vuran başarılı kabul edilir ve sayı alır. Atı vuran ise başarısız sayılır ve puan kaybeder. En yüksek puanı, kendisine atılan ciridi, havada yakalayan oyuncu kazanır. Rakibine çok yaklaşıp ciridini atmadan atar gibi yaparak ona “aman tanıyan” oyuncu da yine yüksek puan alır.

Atların birden hızlanma ve hız kesmeleri, ani manevra yapmaları, oyuncuların vücutlarına değmemesi için eğer boşaltmaları, atlarından inmeden eğilerek yerden cirit almaları ve özellikle kendilerine atılan ciridi havada yakalamaları, oyunun en hareketli ve en heyecanlı figürleridir. Geleneklere göre, cirit isabet etmesiyle bir oyuncunun ağır yara alması veya ölmesi, oyunu durdurmaz ve şikayetçi olmayı gerektirmez.  

Evet, Kars Selim ilçesine yolunuz düşer olur da bir cirit müsabakası izleme imkanınız olursa, müsabakayı izlemeden önce, yukarıda yazdığım kurallarla ilgili kısa notlar, inanıyorum ki, müsabakayı izlemenizde yardımcı olacaktır.

Kars Selim

GEZİLECEK YERLER

Kars Selim

SELİM TREN İSTASYONU

İlçe merkezinden 3.5 km uzaklıktadır. Kars garına 35 km, Sarıkamış istasyonuna 25 km uzaklıktadır.

Kars Selim

Denizden yüksekliği 1857 metredir. İstasyon binası Ruslar tarafından yapılmıştır. Ender olarak ayakta kalan yapılardan biridir. Rus demiryolları yapılarının bir uzantısı olarak görülür. İki katlı binada, bir zamanlar personel lojmanı olarak kullanılan 5 daire, idare binası, şef odası ve yolcu bekleme salonu, dışarıda bulunan bir diğer bina malzeme binası olarak kullanılmaktadır.

Yine su kulesi bütün heybetiyle ayaktadır. Sarıkamış yönünde ise işçi barakası ve yol çavuşu (hat bakım ve onarım memuru) lojmanı bulunmaktadır. İstasyonda yükleme rampası ve açık yük hangarı vardır. Bunun dışında istasyonun tam karşısındaki alanda, demiryolu yanında iki mezar bulunmakta olup, mezar sahipleri hakkında bilgi yoktur.

Evet tarihi süreçte oldukça hareketli günler geçiren tren istasyonu günümüzde terk edilmiş görüntüsü vermektedir. İdare binası dışında, kullanılmayan kısımları bakımsızlıktan tahrip olma durumuna gelmiştir. Tren yolunun her iki tarafı yeşillendirilerek tabii bir koruma duvarı oluşturulmuştur. Çamlar, ray kenarlarına sıralı şekilde konumlandırılmış görüntüsüyle ilgi çeker. İstasyon zaman zaman cirit gösterilerine ev sahipliği yapmaktadır.

Kars Selim

BALIKLI GÖL

İlçe merkezine bağlı Dölbentli köyünde Balıklı gölde yaşayan balıklar, insanların ilgisini çekecek özellikler taşır. Balıklar başka sularda yaşayamazlar.

Kars Selim

 

Balıkların sırtında yara izleri vardır. Bu yara izleri hakkında anlatılan bir hikaye var. “Bir harbe giden askerler, savaştan yaralı olarak dönerler. Sırtlarındaki yara da o harpten kalmaymış, askerler burada balığa dönüşmüşler.” Bu balıklar üreyemedikleri için sayıları artmıyor, öte yandan bu balıkları avlamak ta günah sayılıyor.

Gölü ziyarete gelenler, balıkları beslemek için ekmek ve buğday gibi yiyecekler atıyorlar. Yine bir rivayet “Geçmişte burada yakaladığı balığı evinde pişirmeye çalışan bir kadın, tavanın patlaması sonucu kör olur. Bu yüzden, bu balıkları kimse avlayıp pişirmiyor.” Ayrıca, bu gölün suyunun romatizma, cilt ve cüzzam gibi hastalıklara da iyi geldiği söyleniyor.

 Kars Sarıkamış Kayak Merkezi hakkındaki yazım için Sarıkamış Kayak

Kars Susuz hakkındaki yazım için  Susuz

Kars Digor

Kars Digor

Digor, il merkezi Kars’a 44 km uzaklıktadır. Digor, Tuzluca arası uzaklık: 56 km.

TARİHİ

İlçenin geçmişi, tarihi hakkında çok net bilgiler yoktur. 1887-1888 yılları arasında, beş Türk ailesinin gelerek bölgeye yerleştikleri ve Digor ilçesi yerleşiminin ilk yerleşimini sağladıkları tahmin edilmektedir.

İlçe Osmanlı döneminde, Arpaçay ilçesine bağlı bir köydür. Daha sonra Kağızman ilçesine bağlanmıştır. 1953 yılında ilçe olmuş ve Kars iline bağlanmıştır. Kars ile birlikte 40 yıl Rus işgali altında kalan Digor, 22 Ekim 1920 tarihinde Rus işgalinden kurtulmuştur.

Kars Digor

GENEL

İlçenin doğusunda Ermenistan vardır. İlçe toprakları Erzurum-Kars platosunun doğu ucuna kadar uzanmaktadır. İlçe topraklarında Digor çayı bulunur. İlçenin denizden yüksekliği 1450 metredir. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.

Ünlü Türk Şairi Dede Korkut’un Digor’da yaşadığı iddia edilmektedir. Sonuç olarak, ilçede işsizlik ve buna bağlı dış göç yaygındır.

Kars Digor

GEZİLECEK YERLER

Kars Digor

BEŞ KİLİSE

Manastır, Ani yöresinin yaklaşık 25 km güneybatısındadır. Digor ilçe merkezine 3 km uzaklıktadır.

Digor ilçe merkezine yakın ve Tekor (Digor) olarak bilinen bir vadinin içinde, üç kaya çıkıntısı üzerine kurulmuştur.

Burada bir arada bulunan beş kilisenin hepsi, kubbeli ve özenle kesilen kesme taşlardan yapılmıştır. Bunlar: Aziz Karapet, Meryem Ana, Aziz Stefanos, Aziz Krikor ve Aziz Sarkis kiliseleridir. Ancak sadece Aziz Sarkis kilisesi günümüze ulaşmıştır. Üzerinde 1033 tarihli yazıtlar bulunmaktadır. Bu kilise: mimari yapısı ve taş işçiliğiyle dikkati çeker, Ortodoks dünyası açısından önem taşır.

Kiliselerin ve manastırın hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı konusunda bilgi ve belge yoktur. Ancak manastırın, 13’ncü yüzyıldaki Moğol saldırısı sırasında terk edildiği bilinmektedir. 1878 yılında ise, Kars bölgesinde Rus işgali görülünce, Beşkilise, Ermeni kilisesine devredilmiştir. Bu dönemde: binalar onarılmış, manastır yeniden ibadete açılmıştır. Keşiş ve hacılar için konaklama imkanı sağlanmıştır. Yeni tesisler; Aziz Sarkis kilisesinin kuzeybatısına inşa edilmiştir. Takip eden dönemde, Aziz Sarkis kilisesi, 1989 yılındaki depremde ağır hasar görür. Binanın beton çekirdeği parçalanır. Kilise günümüzde tamamen yıkılmak üzeredir.

TEKOR KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Tekor (Digor) köyüne bakan bir yamaçtadır.

Yapının kuzey girişinin üst eşiğindeki yazıtta, yapının isminin “Aziz Sargis’in bu şehitliği” olarak belirtilmiştir. Prens Sahak Kamsarakan tarafından yaptırılıp, Patrik Yohan Mandakuni tarafından takdis edildiği belirtilmiştir. Bu yazılanlara bakarak, muhtemelen kilisenin 480’li yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Diğer önemli husus, bu yazının en eski Ermenice yazı olması ve alışılmadık şekilde, aşağıdan yukarı yazılmış olmasıdır. Kilise: Bagratidler tarafından onarılmıştır.

Kilise, 1912 yılına kadar sağlam olarak gelmesine rağmen, yine aynı yılda olan deprem sonucunda ağır hasar görmüş, kubbesi çökmüş, çatısının çoğu ve güney cephesinin büyük bölümü yıkılmıştır. 1936 yılında meydana gelen depremde ise, hasar oldukça büyümüştür. Günümüzde sadece yapının beton kısmı kalmış, bu kısmın kaplama taşları ise bölgede yaşayanlar tarafından sökülerek tahrip edilmiştir.

Kars Digor

KARABAĞ MÜZESİ-MÜREN KİLİSESİ

Karabağ köyü yakınlarındadır.

Araba ulaşımını müteakip yürüyerek gidilebilir.

Öncelikle şunu bilmekte yarar var. Dünya Anıtlar Vakfı, Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan Digor ilçesine bağlı Karabağ köyünde bulunan Müren kilisesinin güney cephesinin çöktüğünü,  zorunlu sağlamlaştırma ve iyileştirme önlemleri alınmazsa binanın tümden yıkılacağını söylemiştir. Çünkü Dünya Anıtlar Vakfı, 2014 yılında Amerika New York şehrinde açıkladığı “En çok korunmaya muhtaç tarihi eserler ve sit alanları” listesinde, Müren Ermeni kilisesi de bulunmaktadır. Müren kilisesi, listede 61 ülkeden 41 anıt arasına alınmıştır.

Kilise: MS 7’nci yüzyılda, Bizans ve Pers savaşları sırasında yapılmıştır. Kilise, Ani Ören yeri ile çağdaştır. Yapılan ilk kilise: kesme tüf taşından, dikdörtgen planlıdır. Kilisenin 3 giriş kapısı vardır. İç ve dış cephe duvarlarında kesme tüf taşı üzerine, oyma tekniğiyle çeşitli haç motifleri yapılmıştır. Kilisenin üçken kubbesi bulunur. Çok köşeli bir kasnak üzerine kondurulmuş, yarım kubbesi vardır. Ermeni kilisesi, kullanılmadığı için bakımsız kalmış olsa da bütünlüğü korunmuş bir halde günümüze kadar gelebilmiştir.

KİLİTTAŞI KİLİSESİ

İlçe merkezine 32 km uzaklıkta Kilittaşı köyündedir. Kilise, Arpaçay havzasındadır. Kilisenin içerisinde kutsal çeşme ve Pakran’ın mezarının bulunduğu Kilittaşı kilisesi, köyün hemen arkasında, sarp bir tepe üzerindedir ve buraya ancak yürüyerek gidilebilir.

Kars Digor

ÇALI GÖLÜ

İlçe sınırları içinde bulunan gölün, rakımı 2237 metredir. Kars-Digor kara yolu gölü iki parçaya böler. Burada 205 bitki türü tespit edilmiş olup bunlardan 4 türü endemiktir. Göl alanı, dikkuyruk cinsi ördeğin üreme alanıdır.

 Kars Sarıkamış hakkındaki gezi yazım için Sarıkamış

 Kars Selim hakkındaki gezi yazım için Selim

Şırnak Silopi

Şırnak Silopi

Silopi, Cizre arasındaki uzaklık 29 km Silopi ile il merkezi Şırnak arasındaki uzaklık 33 km. dir. Silopi ve Uludere arasındaki uzaklık 11 km. dir.

TARİHİ:

Silopi, tarihi süreç içinde ilk başta Ninova yani Musul şehrine bağlı bir yerleşim yeri olarak biliniyor. Çünkü çevrede bulunan kalıntılardan Asurluların bu bölgede kaldıkları anlaşılmaktadır. İlçe merkezine bağlı Yankale mezrasında, Asur kalesi kalıntıları vardır. Söylenenlere göre: ilçedeki Kavaklı, Buğdaylı köyleri ve Yankale mezrasında bulunan tepeler, insan gücüyle yığma olarak yapılmıştır.

Bu tepeler Asurlar döneminde, haberleşme için düzenlenmiştir. Takip eden tarihi süreçte birçok ulus, bölgede hakimiyet kurmuştur. 1040 yıllarında bölgede Cizre Emirlikleri hakimdir. Cizre Beyi Hacı Bedran beyin ölümünün ardından, şimdiki Silopi ovasının idare ve yönetimi, oğlu Süleyman’a geçer. O zamanlar Silopi ovasının ismi Silion ovasıdır ve ilçenin ismi olan “Silopi” buradan gelir.

1931 yılında bucak olan ilçe, 1960 yılında Mardin’e bağlı bir ilçe olmuştur. 1990 yılında ise Şırnak’a bağlanmıştır.

Şırnak Silopi

GENEL:

İlçenin kuzeyi dağlıktır. Ancak dağlık kesim güneye doğru inildikçe düz bir yapıya dönüşür ve güneyde geniş Silopi ovası bulunur. Silopi ovası, Türkiye-Irak sınırına yaklaştıkça alçalır, Dicle nehri ve Habur çayının birleştiği yerde, en düşük seviyeye ulaşır. İlçenin kuzeyini tamamen Cudi dağı kaplar. Cudi dağının en yüksek yeri 2115 metre olup Silopi ovasına hakim konumdadır. İlçede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.

Habur sınır kapısında yaşaman 55 derecelik sıcaklık, ülkemizdeki en yüksek sıcaklık olarak tarihe geçmiştir. İlçenin güneybatısında 20 km uzaklıkta Suriye, güneydoğusunda ise 15 km uzaklıkta Irak sınırı vardır. E-24 karayolunun ilçeden geçmesi ve Habur sınır kapısının bulunması nedeniyle, yörede nakliyecilik sektörü güçlenmiştir. İlçe halkı geçimini bu yolla temin etmektedir. Mevcut kamyon ve tırlar, Irak’a yük taşırlar.

Şırnak Silopi Habur Sınır Kapısı

HABUR SINIR KAPISI:

Habur sınır kapısı, 1973 yılında kurulmuştur. 2005 yılında tamamen yeniden inşa edilmiştir. 40 bin metre karelik alanda, 12 giriş ve 12 çıkış olmak üzere, 24 hat üzerinden işlem yürütülür.

GEZİLECEK YERLER:

Bölge halkı geçmişte göçebe hayatı sürdürdüğünden bölgede pek tarihi kalıntı yoktur. Bazı aşiretlerin Silopi dışında mezarlıkları bulunur. Ancak özellik gösteren bir yer vardır. Cudi dağında, Nuh peygambere ait olduğu öne sürülen geminin bulunduğu yerde, bir mescit kalıntısı, üç sarnıç ve Nuh Peygamberin evinin temelleri bulunmaktadır.

ESKİ CAMİ:

İlçe merkezine bağlı Görümlü beldesinde, derenin üst kesiminde eğimli bir arazi üzerindedir. Ancak günümüze ulaşmamıştır. Yerine, betonarme bir cami yapılmıştır. Eski caminin kitabesi ve sadece batı duvarı, günümüze ulaşmıştır.

Şırnak Silopi

 

NUH NEBİ CAMİ VE MEDRESESİ:

İlçe merkezine 2 km uzaklıkta, Birlik köyünün güneyindedir. Caminin, Nuh Peygamberin ovaya indiği yer olarak kabul edilen yerde kurulduğuna inanılır.

Halk arasında Nuh Nebi olarak adlandırılan cami ve medrese, köyün güney batısında mezarlık içindedir.

Üzerinde herhangi bir kitabe yoktur. Bu yüzden kesin yapım tarihi bilinmez. Yörenin tarihsel seyrine ve caminin plan ve mimari özelliklerine bakılarak, Selçuklu döneminde yani 13’ncü yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Tamamen harabe halindedir.

 

BASURİN KALE KALINTILARI:

Yankale (Basurin) yöresinde yıkık bir kale duvarı bulunur. Buranın Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilen bir kaleye ait olduğu düşünülmektedir. Bu kalenin içinde, tatlı içme suyu bulunur. Çevresine göre yüksekte olan kalenin içinde tatlı su olabilmesi için mutlaka bir su kanalı bulunması gerekmektedir. Ancak yapılan araştırmalarda böyle bir su kanalı izine rastlanmamıştır.

Şırnak

Şırnak Cizre