Romanya Bükreş

 

Romanya Bükreş

Bükreş: Romanya ülkesinin en büyük şehri ve başkenti, en hareketli bir metropolüdür. Ama: Romanya ve Bükreş denilince ilk akla gelenler: “yoksulluk” ve “Çingeneler” dir. Ayrıca: şehirde “komünizm” in bütün uygulamalarını görmek de mümkündür.

Komünizmin ilk yıllarında, muhteşem ve hızlı gelişim sağlayan ülke: Çavuşesku’nun Çin gezisinin ardından, egosunun artması nedeniyle, saçma-sapan yatırımlara girmiş ve ülkenin bütün kaynakları, buralara heba edilmiştir. Tabii ardından gelen “yoksulluk” olmuştur.

Günümüzde bile, bu yoksulluk patlamasının sonuçlarını sokaklarda görmek mümkündür. Evet: şehrin sokaklarında ve caddelerinde gezerken: Romenlerin Avrupa Birliğine üye olduklarını ve bizim gibi, bunlardan kat be kat gelişmiş bir ülkenin hala Avrupa Birliğine üye edilmemesinin nedenini anlamak mümkün değildir. Öte yandan: şehirde görebileceğiniz bir çok kilise; sanırım bunun nedeni olarak düşünülecektir.

Şehir, deniz seviyesinden 55-90 metre yüksekliktedir. Tuna nehri şehrin ortasından geçer, nehrin sağ tarafına “bük” ve sol tarafına “reş” diyorlarmış. Tuna nehrinin kollarından olan “Dambovita”: tarihi merkezin çevresinde sakince akıyor.

Nehrin kuzeyinde kalan tarihi merkez, oldukça iyi korunmuş durumda, güneyinde ise binlerce bina Çavuşesku döneminde buldozerlerle yıkılarak: Paris şehrindeki Champes de Elyesse benzeri ve “Unirii” Bulvarı olarak anılan bir cadde bulunuyor.

Şehir nüfusu, 2012 yılı sayımlarına göre: 2.2 milyon kişidir.

Şehirde, ilginç bir özellik daha var, bu şehirde, sokaklarda çok sayıda sokak köpeği bulunuyor. Özellikle: parklarda gezinirken, birçok sokak köpeği ile karşılaşabileceğinizi unutmayın. Özellikle: akşamları kimsesiz-sessiz sokaklarda dolaşmayın, bırakın gasp edilmeyi, başıboş köpeklerle ürkütücü dakikalar geçirebilirsiniz. Bükreşliler tarafından söylenenlere göre, bir zamanlar Çavuşesku, burada köpek katliamı yaptırmış, ardından ise, Çavuşesku’nun gidişiyle birlikte köpek nüfusu bir anda patlamıştır.

Parklar dedim de, bu şehirde, her yerde büyük parklar bulunuyor. Bu parklar içinde, her türlü sporu yapmak mümkündür.

Romanya Bükreş

TARİHİ SÜREÇ

Bir zamanlar: mimari ve sanatın başkenti olan şehir: Nikolay Çavuşesku’nun komünist yönetimi ve diktatörlüğü ülkeye getirmesinin ardından: bütün görkemini yitirmiştir. Şehrin tarihi bölümündeki alanda bulunan binlerce bina, yine aynı dönemde buldozerlerle yıkılmış ve yerine beton bloklar yükselmiştir. Yıkılan tarihi binalar arasında, özellikle Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinin de bulunduğu bellidir.

Evliya Çelebi’ye göre: şehir “Ebu Kureyş” isimli bir Arap tarafından kurulmuş ve ismini buradan almaktadır.

Çavuşesku ve komünist yönetimin bitmesi ve ardından Avrupa Birliğine üye olunmasıyla birlikte: Bükreş eski güzelliklerine kavuşmaya başlamıştır. Zaten: şehre “Doğunun Parisi” lakabını veriyorlar, çünkü: şehirde “Zafer Takı” bile bulunuyor.

Hatta: “Unirii Bulvarı” yine “Paris-Şanzelize” bulvarı örnek alınarak inşa edilmiştir ve farklılığını ortaya koymak için, yalnızca 1 metre daha geniş yapılmıştır.

Çavuşesku o kadar ilginç insanmış ki: Bükreş şehrinden Karadeniz’e yat ile gitme fantezisi için emrettiği kanal kazısı çalışmalarında, binlerce kişi telef olmuş, proje de yarım kalmıştır. Hatta: kendisi için yaptırdığı, dünyanın en büyük ikinci binası olan Parlamento Binasının bile bitimini görememiştir.

Hani: Bükreş sokaklarında çok köpek var diye duymuş veya duyacaksınız ya, Çavuşesku kendi iktidar döneminde söylenenlere göre, 200 bin civarında köpeği telef ettirmiş, ancak daha sonra köpekler yine hızla çoğalmışlardır.

 

ULAŞIM

İstanbul-Bükreş uçak seferi, yaklaşık 45-50 dakika sürmektedir.  Bükreş havalanı: şehir merkezine 16 km. uzaklıktadır.

Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım için: taksi düşünürseniz, mutlaka pazarlık yapmanızı öneririm. Şehir merkezine gitmek için muhtemelen 13-15 Euro ödemeniz yeterli gelecektir. Bükreş şehrinde taksiler ucuz ama havaalanındaki taksiler pahalıdır. Taksilerin kapısında, kilometresinin kaç para olduğu yazılıdır ki, siz en ucuz olanını seçebilirsiniz.

Otobüs düşünürseniz: “783” numaralı otobüse binmeli ve dönüş biletinizi de almalısınız. Çünkü her zaman otobüs bileti satan yer bulmak mümkün olmuyor. Otobüs, havaalanı ile şehir merkezi arasındaki mesafeyi, 35 dakikada alıyor.

Tüm biletler, tek karta yükleniyor. Otobüse kartı okuttuğunuzda: 1 yada 2 kişi seçeneğini seçerek, ödeme yapabiliyorsunuz.

Ekspres otobüslerin biletleri pahalı olduğu için, bu otobüslerde kontrollerde daha sık oluyor ve biletsiz veya yanlış biletle binme durumlarında anında cezalı bilet kesiyorlar.

Trenle bu ülkeye gitmek isteyenler için: İstanbul’dan kalkan trenlerin, 20 saat sonra Bükreş şehrine vardığını söyleyebilirim.

 

İKLİM

Bükreş şehrinde, ilkbaharda: hava, hızla yağmur ve güneş arasında geçiş yapabilir. Haziran-Temmuz-Ağustos ayları: en sıcak aylar olarak bilinir. Sonbaharda, yapraklar renk değiştirmeye başlayınca: birçok parklarda veya Calea Victoriei bölgesinde güzel yürüyüşler yapmak mümkündür.

Kışın ise: şehir kar yağışlı ve oldukça soğuktur. Victoriei caddesi, aynı zamanda şehrin en gözde alışveriş caddesidir ve buranın sokaklarında da rahatlıkla gezebilirsiniz.

 

İNSANLAR

Romanya ve başkent Bükreş şehrinde: erkekler genellikle bizim yanık tenli delikanlılara benzemektedirler. Ancak: kızlar olağanüstü güzeller. Özellikle “Türk” lere karşı kızların ilgisi var. Gerçekten Romen kızları güzeller.

Genelde ise: evet burası sıcak kanlı insanların diyarıdır denilebilir.

Nüfus dağılımında, kadınların sayıca üstünlüğü hemen göze batıyor. Şehirdeki birçok yerde, çeşitli hizmetlerde (otobüs şöförü, taksi şöförü, çöpçü vs.) kadınların çalıştıkları görülüyor.

 

PARA

Ülkede, 1000 Türk Lirası: 159 TL. Rumen parası Rom’a karşılık gelmektedir. Yani, Rumen parası, bizim paramızdan maalesef daha değerlidir.

1 Euro=4.105 Ron
1 Dolar= 2.903 Ron

Romanya Bükreş

TOPLU TAŞIMA

Bükreş şehrinde, toplu taşıma ağında: otobüs, tramvay, troleybüs ve metro bulunur. Otobüs, tramvay ve troleybüs faaliyetleri: her gün saat: 05.00-23.59 arasındadır. Metro ise: her gün saat: 05.00-23.00 arasında çalışır.

Bunlarda kullanılacak biletler ve kartlar: önceden satın alınır ve araca binerken okutulur. Ayrıca: yine seyahat ederken, kontrolörler tarafından, bilet-kart kontrolleri yapılmaktadır yani bilet-kartınızı yolculuk süresince saklamanız gerekir. Bilet veya kartlar: “RATB” logosu bulunan gişelerden satın alınır.

Manyetik seyahat kartı: 1.05 dolardır.
Bir gidiş-dönüş bileti: 0.37 dolardır.
Bir günlük pass bileti: 2.27 dolardır.
Bir haftalık pass bileti: 4.84 dolardır.
Geçerli bir bileti olmayanlara: 15 dolar para cezası kesilir.

Şehirde: 4 metro hattı bulunmaktadır ve metro istasyonları “M” (mavi renkli) harfi ile gösterilir. Metro trenleri her istasyona yaklaştığında: istasyonun ismi anons edilir. Her metro istasyonu arasındaki uzunluk 1 mildir. Şehirde, 4 metro hattı bulunmaktadır. Metrolarda, özellikle akşam saatlerinde güvenlik görevlileri dolaşıyor, çünkü eskiden metrolarda güvenlik sıkıntısı oluyormuş.

Şehirde, ulaşım için taksi kullanabilirsiniz. Taksiler ucuz ancak, özellikle gece taksiye biniyorsanız mutlaka önceden gideceğiniz yeri söyleyin ve fiyatı sorun, aksi halde muhteşem bir ücret ödemek zorunda kalabilirsiniz. Ama, genel olarak bu şehirde taksilerin çok ucuz olduğunu bilmeniz lazım, hatta şöyle denebilir ki, taksiler İstanbul’daki taksilerin yarı fiyatıdır.

Öte yandan, taksilerin hepsi değişik şirketlere bağlıdır. Bazı şirketlere göre taksi seçiliyor, şirket isimleri taksinin arkasında yazıyor. Taksi şirketleri arasında en uygun fiyat verenler “meridian” ve “ass” simli şirketlerdir.

 

NE YENİR-NE İÇİLİR

Bükreş şehrinde: yemekler güzel ve ucuz, porsiyonlar büyüktür. Özellikle: ülkemizden giden insanlarımız, yine bu şehirde birçok yeri ele geçirmiş durumdalar ki, özellikle yemek sektöründe ön plandalar. Şehirde en iyi iş yapan yerlerden biri olan “Dristor Kebap” adından da belli olduğu üzere, Türkler tarafından işletiliyor.

Romen yemeklerini denemek için “Caru cu bere” restoranını seçebilirsiniz, ancak önceden rezervasyon yapmanız gerekiyor.

Tatlı bir şeyler tatmak isterseniz “chocolat” denen yeri düşünebilirsiniz.

Ne içilir konusuna gelince, Bükreş şehrinde içki inanılmaz ucuzdur. Alkollü içki dışında, Romanya ve Bükreş şehrinde, birçok yerde, yerli halkın “limonata” içtiğini görebilirsiniz. Limonata: sürahi ile servis ediliyor ve “ballı-naneli-gazlı” gibi çeşitleri bulunuyor. İçki düşünürseniz, bir gece kulübüne gittiğinizde, içkinizin yanında “nacho” denen çerezi denemelisiniz.

İçki konusunda son ve önemli bir not: sokaklarda içki içmek yasaktır. Sokaklarda, caddelerde, banklar üzerinde ve parklarda alkollu içki içmeye kalkarsanız, hemen polis geliyor, bilginiz ola.

 

ALIŞVERİŞ

Bükreş şehrinde: 1990’lardan sonra, her marka ürünün satıldığı alışveriş merkezleri açılmıştır. “Piata Romana Piata” ve “Universitatii” ve “Magheru” alışveriş merkezleri içinde öne çıkanlardır.

Özellikle, yöresel el sanatları satın almak isterseniz: Artizanat tercih edilmelidir. Burada: işlemeli giyim ve keten, boyalı veya boncuklu giysiler, halılar, seramikler, tahta oymacılığı ürünleri bulup satın alabilirsiniz. Çok iyi seçimler için “Romanya Köylü Müzesi” hediyelik eşya reyonları tercih edilmelidir.

Bunlar dışında önerebileceğim birkaç alışveriş merkezi:

Timisoara Bulvarında bulunan “Afi Palace Cotroceni Mall” olabilir. Ayrıca: Bucuresti Sok.Ploiesti bölgesinde bulunan “Baneasa Shopping Citty” de deneyebilirsiniz.

Özetlemek gerekirse: şehirde kuzeye çıktıkça mağazaların ve restoranların kalitesinin arttığını görebilirsiniz. “Magheru” şehrin şık ve alışveriş düşkünlerine hitap edebilecek ünlü caddelerinden birisidir.

Alışveriş düşkünleri: “Bucharest” ve “Plaza Romania AVM” ve “Orhideea Outlet” merkezleri gibi yerleri de düşünebilirler.

 

EĞLENCE-GECE HAYATI

Bükreş şehrinin en büyük özelliklerinin başında gece hayatının hiç durmadan devam etmesidir. İstediğiniz müzik tarzına ait her türlü bar ve kulüp bulabilirsiniz. Yaz mevsimi boyunca, şehirde, birçok yerde ücretsiz konserler de yapılıyor. Şehrin önemli yerlerine konulan dev stantlarda, ücretsiz tiyatro gösterileri izleyebilirsiniz.

Gece hayatı denilince, Bükreş şehrinde kumar oynamak için birçok “Casino” bulunduğunu da söylemem gerekir. Merkezdeki birçok kumarhanede, ne kadar para birimiyle oynarsanız oynayın: ücretsiz yemek ve içki servisi yapılıyor. Yani, sırf ücretsiz yemek ve içki servisi için, kumarhaneye gidenler bile olduğunu düşünmemek elde değildir.

Rock müzik seviyorsanız, şehirdeki en tanınmış gece kulübü olan “Club-A” ya gidebilirsiniz. Bunun dışında önerebileceğim birkaç yer şunlar olabilir:

St.Patrick

İyi bir gece hayatı için burayı da seçebilirsiniz.

Club Banboo

Ramuri Str. Üzerindedir. Romenlerin en güzel ve en zenginleri, bu mekanda eğlenirler.

Music Club

Baratiei Str. Üzerindedir. Şehirde canlı müzik dinlemek isterseniz burayı tercih etmelisiniz. Ünlü Romen şarkıcı ve gurupları burada sahne alırlar.

Cluj-Napoca

Diğerlerine göre daha küçük olmasına rağmen, gece hayatı bakımından daha keyifli özellikleri bulunduğu bir gerçektir ve burayı tercih edebilirsiniz.

Romanya Bükreş

TURİZM TURU

Bükreş şehrinde: turizme yönelik otobüs turları yapılmaktadır. Yaz sezonunda: çift katlı bu otobüslerle seyahat edenler: Bükreş’in büyüleyici mimari karışımını görebilirler ve 1.5 saatlik yolculuk sırasında: şehir merkezindeki birçok mahalle ve ilgi çekici yerleri ziyaret edebilirler.

Bu otobüsler: her gün, saat: 10.00-22.00 arasında çalışmaktadırlar ve her 15 dakikada bir hareket ederler. Yolculuk uzunluğu, 9.5 kilometredir ve 14 durak bulunmaktadır. Ücretlere gelince: yetişkinler 8.5 dolar, 7 yaşından küçük çocuklar ücretsiz, 7-18 arasında yaştaki çocuklar 3.5 dolardır.

 

GEZİLECEK YERLER

 

LİPSCANİ-TARİHİ ŞEHİR MERKEZİ

Bükreş şehri: 1459 yılında “Dambovita nehri” kıyısında; “Prens Valad” (Kont Drakula olarak da bilinmektedir) tarafından kurulmuştur. Daha sonra ise: yine “Prens Valad” ın sarayının duvarları çevresinde büyümüş ve bugünkü tarihi şehir merkezi ortaya çıkmıştır.

Günümüzde, tarihi şehir merkezi “Lipscani” olarak adlandırılıyor, çünkü buranın en ünlü caddesinin ismi “Lipscani” dir. Trafiğe kapalı olan bu alanda: kafeler, barlar, antikacılar, galeriler bulunmaktadır.

Ayrıca: Çavuşesku döneminde birçok bina yıkılmış olmasına rağmen, yine de burada, bir kısım Barok mimarinin güzel örnekleri bulunmaktadır. Yakın zamanda, burada restorasyon yapılarak, tarihi şehir, tüm ihtişamı ile ortaya çıkarılmıştır.

Özellikle: “Calea Victoriei Bulvarı” ve çevresindeki ara sokaklarda yürüyüş yapabilirsiniz. Bölgenin önem kazanan yerleri: Bratianu Bulvarı, Regina Elisabeta ve Dambovita nehridir.

 

CALEA SEPTEMBRİE BÖLGESİ

Romanya Bükreş Parlamento
Romanya Bükreş Parlamento

Parlamento

Calea, Septembrie bölgesindedir.
Yapının inşaatı: 1984-1989 yılları arasında sürdürülmüştür. Mimari stil olarak: Washington-Pentagon ve Tibet-Potala Sarayı’na benzemektedir. Zaten: bu iki binadan sonra, dünya üzerinde üçüncü en büyük ikinci binası olarak geçmektedir. Yapımında: 800 bin ton çelik, 4000 ton kristal ve 1 milyon metreküp mermer kullanıldığı söyleniyor.

Öte yandan, bu devasa binanın: Çavuşesku’nun komünist yönetim sırasındaki megaloman kişiliğini yansıttığı söyleniyor. Öte yandan, Çavuşesku, bu binanın yapımı sırasında insanlara zülum uygulamamış ve çalışmalarının karşılığında tek kuruş ödememiştir.

Ama: bir gerçek daha var, en büyük hayali olan yapının bitmiş halini göremeden ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır.

Evet, dünyanın en büyük üçüncü binasında, 12 kat ve 1100 oda bulunmaktadır. Mükemmel bir yapıdır. Gezmek istiyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Standart bir gezi turu, yaklaşık 2 saat sürüyor. Giriş ücretlidir. Cidden çok büyük bir binadır.

Romanya Bükreş Muzeul National de Arta Contemporana-Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi
Romanya Bükreş Muzeul National de Arta Contemporana-Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi

 

Muzeul National de Arta Contemporana-Ulusal Çağdaş Sanat Müzesi

Calea Septembrie bölgesindedir. Giriş ücretlidir, 4 Euro’dur.
Burada: genellikle uluslar arası sanatçıların ve Roman çağdaş sanatçıların eserleri sergilenmektedir. Müze binası olarak kullanılan yer: Parlamento Sarayında: Nicolae ve İleano Çavuşesku’nun özel dairesi olarak kullanılan bölümdedir.

 

PİATA PRESEİ LİBERE BÖLGESİ

Romanya Bükreş Casa Presei Libere-Free Press Home

Casa Presei Libere-Free Press Home

Bu etkileyici yapı, 1956 yılından bu yana: şehrin kuzey bölümünde ayakta durmaktadır. Binanın: 1953 yılında Moskova’da açılan “Lomonosov Üniversitesi” binasının daha küçük bir kopyası olduğu söyleniyor. 1956-1989 yılları arasında: tüm Romanya ülkesinin baskı makineleri ve baskı medya şirketleri, burada bulunmuştur. Yapı: günümüzde aynı işlevleri yürütmüyor, ancak güney bölümünde “Bükreş Menkul Kıymetler Borsası” bulunmaktadır.

 

PLATA ARCUL DE TRİUMF BÖLGESİ

Romanya Bükreş Arcul de Triumf-Triumph Arch

Arcul de Triumf-Triumph Arch

1922 yılında burada bulunan ahşap bina: I. Dünya Savaşında savaşan Romen askerleri cesaretlendirmek için yapılmıştır. Ancak: 1936 yılında: granit yılında, 85 metre yüksekliğinde, mimar Petro Antonescu tarafından, günümüzdeki şekliyle yeniden tasarlanmıştır.

Anıtın dekorasyonunda kullanılan heykeller: Romen sanatçılar tarafından oluşturulmuştur.
Anıtın ortasında, içinde bir merdiven var, bu merdivenle anıtın üstüne tırmanırsanız, şehrin güzel panoramik manzarasını izleyebilirsiniz.

 

REGİNA ELİSABETA

 

Gradina Cismigiu-Cismigiu Bahçesi

Bükreş Belediyesi karşısındadır.
Bu bahçe: 1860 yılında Alman peyzaj mimarı Carl Meyer tarafından tasarlanmış ve halka açılmıştır. Burada: Viyana’daki botanik bahçesinden ithal egzotik bitkiler ve ağaçlar ve Romanya dağlarından getirilen çiçekler, bitkiler bulunmaktadır ki, bunların sayısının 30 binden fazla olduğu söyleniyor.

Evet: Bükreş şehrinin kalabalıklarından kurtulmak isteyenler: parkın eski yürüyüş yollarını tercih ediyorlar. Yemyeşil çimenler ve dolambaçlı yollar arasında parkta gezinti yapabilirsiniz. Ayrıca: çocuklar için oyun alanları, banklar ve bir de göl bulunmaktadır.

 

CALEA SERBAN VODA BÖLGESİ

Romanya Bükreş Parcul Carol I-Carol I Park

Parcul Carol I-Carol I Park

Bu büyük park: şehrin en güzel parklarından birisidir ve park alanı içinde: Komünist lider Gheorge Gheorgiu Dej’in mezarı, meçhul asker anıtı bulunur. Anıtta: sürekli yanan meşale ilgi çekmektedir.

Park alanı: 1900 yılında, Fransız peyzaj mimarı Eduard Redont tarafından tasarlanmıştır. Ağaçlıklı yollarda, keyifli yürüyüşler yapılabilir. Yaz aylarında, parkın “Arenele Romane” Açıkhava tiyatrosunda konserler düzenlenmektedir.

 

SOS KİSELEFF BÖLGESİ

Parcul Herastrau-Herastrau Park

Herastrau gölü kenarındadır.
Triumph Arc Baneasa köprüsü yakınlarında 400 dönümlük alana yapılan park alanında: tenis kortları ve eski panayır gibi ilgi çekici yerler bulunmaktadır. Ayrıca: yine park alanı içinde bir tekne kiralayarak, göl kıyısında güzel zaman geçirmek mümkündür. Kemerli köprüden parkın diğer tarafındaki adaya geçip, sandal gezintisi yapabilirsiniz.

30 binden fazla ağacın bulunduğu söylenen park alanında: “Monte Carlo Restoranı” denilen yerde, güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Evet, gayet büyük olan park alanı, bir günde gezilemeyecek kadar büyüktür. Pazar günleri: her yaştan şehirliler tarafından, panayır alanına çevrilir.

Biraz önce de söylediğim gibi, tam ortasında büyük bir göl bulunur. Park alanını ziyaretinizde bir şeyler yemek isterseniz “Quattro Stagioni” deneyebilirsiniz ki, şehirde en iyi lazanya burada yenilebilir.
Park aynı zamanda “Köy Müzesi” ne de ev sahipliği yapmaktadır.

Romanya Bükreş Muzeul Tranului Roman-Romen köylü Müzesi

Muzeul Tranului Roman-Romen köylü Müzesi

Giriş ücretlidir.
1906 yılında açılan müzede, Romen halkının kültürel yaşamına ait, 90 binden fazla obje bulunduğu söyleniyor. Müzede bulunan “Çömlekçilik” koleksiyonu: ülkenin en önemli seramik koleksiyonudur ve yaklaşık 18 bin parça eseri barındırmaktadır. Müzede bulunan en eski seramik eser ise, 1746 yılından kalmadır.

Bunların yanında, müzede etkileyici “giysi” koleksiyonu, Romanya köylülerinin geleneksel giysilerinin tanıtılması açısından ilgi çekmektedir.

Yalnız bunlar da değil, müzede: Romanya kırsal yaşamının tüm yönlerini anlatan: tarım aletleri, halı, mobilya, fotoğraflar, film sergileri de bulunmaktadır. Hatta: galerilerden birinde “ahşap bir kilise” ve diğer bir galeride ise “ahşap bir köylü evi” görülmektedir. Müzenin girişinde, hediyelik eşyalar, el sanatları ve tekstil ürünleri satılan bir mağaza bulunuyor.

Müzenin özel bir bölümü var. “Komünist İkonografi Müzesi” denilen ve kiler odasından oluşan bu bölümde: komünist dönemden kalma büstler ( Lenin de dahil olmak üzere), resim ve hatıra koleksiyonu bulunmaktadır.

Son bir not: bu müze, 1996 yılında “Avrupa Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür.

 

Muzeul National de Istorie Naturala-Grigore Antipa Doğal Tarih Müzesi

Giriş ücretlidir. Pazartesi hariç her gün açıktır ve saat: 10.00-20.00 arasında gezilebilir.
Yakın zamanda yenilenmiş olan bu müzede: sürüngenler, balıklar, kuşlar ve memeliler koleksiyonu sergilenmektedir ki, bu koleksiyon Romanya’nın en büyük koleksiyonudur.

Sergilenen objelerin 300 binden fazla olduğu söyleniyor. Özellikle: bir dinozor fosili ilgi çekmektedir. Ayrıca: deniz yaşamına ait balinalar, yunuslar ve fok örnekleri bulunur. Ayrıca: güzel bir kelebek koleksiyonu da bulunmaktadır.

 

Muzeul Satului-Köy Müzesi

Bu büyüleyici açık hava müzesi: 1936 yılında kraliyet kararnamesiyle kurulmuştur.
Herestrau Park Lake Herestrau kıyısında: yaklaşık 30 dönümlük bir arazi üzerinde kuruludur ve Avrupa’nın en büyük açık hava müzesidir. Müze koleksiyonunda 50 bina bulunmaktadır. Dik çatılı köy evleri, sazdan ahırlar, kiliseler, ülkenin tüm bölgelerine ait su değirmenleri; burada yeniden inşa edilerek ziyaretçilere sunulmaktadır.

Burada, aynı zamanda: seramik, dokuma ve diğer el sanatları branşlarında, geleneksel becerilerini göstermek isteyen halk: özel etkinlikler düzenlemektedir. Müzenin hediyelik eşya satan bölümünde: geleneksel el ve halk sanatı ürünleri bulup satın alabilirsiniz.

 

PİATA DEVOLUTİEİ BÖLGESİ

Romanya Bükreş Piata Devolutiei-Devrim Meydanı

Piata Devolutiei-Devrim Meydanı

Bu meydanın en büyük özelliği: 21 Aralık 1989 tarihinde, Nikolay Çavuşesku’nun iktidardan düşürülmesi eylemlerinin dünya televizyonlarında yayınlanmasıyla ortaya çıkmıştır.
Çünkü: Çavuşesku’nun başında bulunduğu Komünist Parti merkezi buradaydı; binanın balkonundan halka son konuşmasını yaparken, halk galeyana gelince, Çavuşesku: binanın çatısından beyaz bir helikopter ile ülke dışına kaçmıştır.

Evet meydanda günümüzde bulunan diğer binalar:

 

Palatul Regal-Kraliyet Sarayı

Yapı: 1927-1937 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte, neo-klasik tarzda inşa edilmiş ve 1947 yılında: monarşi yani krallık ülkeden kaldırılana kadar, kraliyet ailesine ikametgah olmuştur. Burayı son kullananlar: Kral Carol II ve oğlu Kral Mihai.
Kral Mihai: 18 yaşında iken:; II. Dünya Savaşı sırasında, Müttefiklerin baskısı ile, Nazi yanlısı hükümet tarafından ülkeden kovulmak üzere bir darbe yapılmış, darbe sarayın salonlarında olmuştur.
Günümüzde: Kraliyet Sarayı “Romanya Ulusal Sanat Müzesi” olarak kullanılmaktadır.

 

MNAC-Muzeul National de Arta-Ulusal Sanat Müzesi

Burası: Romanya’nın önde gelen sanat müzesidir. 15-20’nci yüzyıllar arasında: Romanya ve Avrupa sanatına ait, eski kraliyet koleksiyonu: 1948 yılında yapılan bu binada sergilenmektedir.
2 bölüme ayrılmış müzede: 100 bin üzerinde eser bulunduğu söylenmektedir. İki müze için de ayrı bilet almanız gerekiyor. Ama kombine bilet almak daha avantajlıdır.

Özellikle: Grigorescu ve Andreescu gibi ünlü Romen sanatçıların eserleri bulunmaktadır. 15 odada yerleşik Avrupa galerisinde ise: El Greco, Rubens, Monet, Rembrand, Renoir, Cezanne gibi sanatçıların çeşitli eserleri görülmektedir.

 

Sala Palatului-Kraliyet Sarayı Büyük Konser Salonu

Kraliyet sarayı yanında bulunan bu bina: 1960 yılında, Komünist parti kongreleri için yapılmış ve 3000 kişi kapasitelidir. Günümüzde ise, burası: çeşitli konferanslar ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.

Romanya Bükreş Ateneul Roman/Romanya Athenaeum
Ateneul Roman/Romanya Athenaeum

Yapı: 1888 yılında, tamamen halkın bağışları ile yapılmış ve Romanya Ulusal Bankası olarak tasarlanmıştır. Tasarım Fransız Mimar Albert Galleron tarafından yapılmıştır. Bükreş’in en kalabalık meydanında: barok kubbesiyle ilgi çekmektedir.

Yüksek kubbeli ve dor sütunlu yapı: eski bir tapınağa benzemektedir. Lobi: altın varak ile dekore edilerek boyanmıştır. Pembe mermer sütunlar, pirinç fenerler, kemerler: ilgi çekmektedir. Oturma kapasitesi 1000 kişidir.

Günümüzde, burası “konser salonu” olarak kullanılmaktadır. Salonun duvarlarında, muhteşem güzel freskler görülür. Ayrıca: olağanüstü akustik dikkat çekicidir. Burada: Romen George Enescu Flarmoni orkestrası konserler vermektedir.

 

Athenee Palace Otel

Yapı: 1914 yılında, Fransız Mimar Teophile Bradeau tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. I. Dünya savaşı sırasında, otel, entrika ve casusluk faaliyetlerinin merkezi olmuştur. İngiliz ve Alman diplomatlar: otelin lobisinde, büyük casusluk mücadelelerinde bulunmuşlardır. Ancak: 1945 yılında otel ağır bir bombardıman sonucu yıkılmış ve sonra yeniden inşa edilmiştir. Günümüzde: Hilton Oteli olarak kullanılıyor.

 

Kretzulescu Kilisesi

Meydanın güney tarafından, son bölümde bu güzel küçük kilise ziyaret edilebiliyor. Kilise: 1722 yılında: Lordache Kretzulesco ve eşi tarafından yaptırılmıştır. İç freskler, ünlü Romen ressam Gheorge Tattarescu tarafından yapılmış olup, ressam 1860 yılında idam edilmiştir.

 

CALEA VİCROTİREİ BÖLGESİ

Palatul Cantacuzino-Cantacuzino Sarayı

Giriş ücretlidir.
1899 yılında, Grigore Cantacuzino’nun: Romanya’nın en zengin vatandaşı olduğu bilinmektedir. Mimar İyon Berindei tarafından tasarlanan, Bükreş şehrinin en şık ikametgahı; 1898-1900 yılları arasındaki 12 yıllık sürede inşa edilmiştir. Yapının: ferforje balkonları, uzun kemerli pencereleri, iki aslan ile çevrili zarif dövme demir kapısı önem kazanmaktadır. Günümüzde: saray “George Enescu Müzesi” olarak kullanılmaktadır.

Romanya Bükreş Muzeul Ulusal George Enescu-George Enescu Müzesi
Muzeul Ulusal George Enescu-George Enescu Müzesi

Calea Victoriei bölgesindedir.
Giriş ücretlidir. Pazartesi hariç her gün açıktır ve saat: 10.00-17.00 arasında gezilebilmektedir.
Biraz önce söylediğim gibi, müze: Cantacuzino Sarayı içindedir. Müzede: özellikle büyük Romen bestecisi kemancı George Enescu (1881-1955) ya ait çeşitli nesneler görülmektedir. Ayrıca: Romanya kraliçesi Elisabeta hediye edilen bir Bach müzik koleksiyonu da sergilenmektedir.

George Enescu: döneminde dünya standartlarında bir kemancı olarak: Alman bestecisi Brahms ile bir araya gelmiş ve ilk konserini vermiştir. Onun en iyi bilinen çalışmaları “Romanya Rhapsodies” dir. Her iki yılda bir: Romanya’da “George Enescu Uluslar arası Festivali” düzenlenmektedir.

Romanya Bükreş Muzeul National de Istorie Al Romaniei-Ulusal Tarih Müzesi
Muzeul National de Istorie Al Romaniei-Ulusal Tarih Müzesi

Giriş ücretlidir.
Müzenin bulunduğu bina, bir zamanlar Bükreş şehrinin ana postane binası olarak kullanılmak üzere, 1900’lü yılların başında yapılmıştır.

Müze: 41 odadan oluşmaktadır. Sergiler: tarih öncesi çağlardan, 20’nci yüzyıla kadar uzanan sürece aittir ve ülkenin gelişimini anlatır.

Sergilenen eserler arasında: 3000 altın küpe, özellikle ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. 4’ncü yüzyıldan kalma “Pietroasele Hazinesi” koleksiyonu ise, 12 parçadan oluşmaktadır. Bu parçalar: 1867 yılında Paris şehrinde sergilendiğinde, dünyanın en değerli hazinesi olarak kabul edilmiştir. Ancak, daha sonra Mısır’da Tutankamon mezarının bulunması ve hazinelerinin ele geçirilmesiyle, bu onur, yeni hazineye verilmiştir.

Burada bir ayrıntıdan söz etmek istiyorum. Müzenin hemen yakınında “Odeon Tiyatrosu” önündeki küçük meydanda “Mustafa Kemal Atatürk” ün bir büstü bulunuyor ve altında, Türkçe ve Romence “Yurtta Barış, Dünyada Barış” yazıyor.

 

STRADA FRANCEZA BÖLGESİ

Palatul si Biserica Curtea Veche-Eski Princely Court Kilisesi

Strada Franceza bölgesindedir ve giriş ücretlidir.
Tarihi şehir merkezinde: 15’nci yüzyılda inşa edilmiş, eski Princely Mahkemesi yani Curtea Veche kalıntıları bulunmaktadır. Yapının altındaki geniş zindanlarda, esirler tutulmuştur. Günümüzde ise, yapı ile ilgili olarak: yalnızca birkaç duvar, kemerler, mezar taşları ve sütunlar görülmektedir.

Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalarda: Dacian yani Bükreş’in ilk sakinleri dönemine ait seramikler, Roma sikkeleri ve kalenin kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Bunlar: 1972 yılında yapılan Old Court Müzesinde sergilenmektedir. (Bükreş Tarih ve Sanat Müzesi-Muzeul Municipiului Bucuresti)

Hatta: yine aynı müzede: “Bucureski” yani “Bükreş” adı altında, şehrin kökenini doğrulayan en eski belge, burada bulunmuş ve müzede sergilenmektedir. Bu belge: 20 Eylül 1459 tarihinde yayınlanmış ve Prens Vlad Tepes tarafından imzalanmıştır.

Sarayın hemen yanında: 1559 yılında inşa edilen “Old Court Kilisesi” (Biserica Curtea Veche) bulunmaktadır ve şehrin en eski yapısı olarak bilinir. 200 yıllık kilise: Romen prenslerinin taç giyme törenlerinde kullanılmıştır. Yapıdaki 16’ncı yüzyıldan kalma fresklerin bazıları görünmektedir.

Romanya Bükreş Manuc en Inn-Hanul lui Manuc
Manuc en Inn-Hanul lui Manuc

Strada Franceza Str. Bölgesindedir.
Burası: zengin Ermeni tüccar Emanuel Marzaian için 1804-1808 yılları arasında yapılmıştır. Han: 1812 yılında, Türk-Rus savaşının sona erdirilmesi görüşmelerine ve barış andlaşmasına ev sahipliği yapmıştır.
Burası, günümüzde: Bükreşliler için favori bir buluşma yeri olarak kullanılmaktadır. Çünkü: burada bir restoran, şarap mahzeni ve pastane ve otel bulunmaktadır.

 

SOS. COTRECENİ BÖLGESİ

Gradina Botanica-Botanik Bahçe

Cotroceni Sarayı karşısındadır. Giriş ücretlidir.
1891 yılında halka açılan bahçe: Romanya ve dünya bitkilerinden 5 binden fazla çeşidi barındırmasıyla önem kazanır. Bahçe içinde: güzel bir binada, Botanik bahçesi müzesi bulunuyor. Burada: el yazmaları, eski botanik araştırma cihazları, bitkisel malzemelerden yapılmış eserler sergilenmektedir.

 

CALEA VİCTORİEİ: ZAFER CADDESİ

Burası, şehrin en eski ve güzel caddesidir. Cadde: 1692 yılında, meşe kirişler döşenerek yapılmış ve Mogosoaia Sarayı ve Eski Princely Mahkemesini bağlamak üzere inşa edilmiştir.
1878 yılında ise; Romanya Kurtuluş Savaşının ardından, sokak “Calea Victoriei” olarak isimlendirilmiştir. İki dünya savaşı arasında ise: cadde, şehrin en gözde caddelerinden biri haline gelmiştir.

Romanya Bükreş CERCUL MİLİTAR CLUB-ASKERİ KULÜBÜ

CERCUL MİLİTAR CLUB-ASKERİ KULÜBÜ

1912 yılında yapılan ve Romen mimar Dimitrie Maimaroiu tarafından tasarlanan yapı: Romanya ordusunun: sosyal, kültürel ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmıştır.
Binanın ana bölümü sivil ziyaretçilere yasak olmasına rağmen: görkemli restoranı ve terası: yaz aylarında ziyaretçilere açıktır.

Romanya Bükreş ÜNİVERSİTE MEYDANI-PİATA ÜNİVERSİTATÜ

ÜNİVERSİTE MEYDANI-PİATA ÜNİVERSİTATÜ

Burası: Bükreş şehrinin en popüler buluşma yerlerinden birisidir ve özellikle geç saatlere kadar kalabalıktır. Meydanın ortasında ise: 10 tane taş haç bulunur ki, bunlar 1989 yılındaki devrimde ölenler için yapılmıştır. Meydanın altında ise: dükkanların bulunduğu bir yer altı geçidi ve metro istasyonu bulunmaktadır.

 

SPİTALUİ COLTEA-COLTEA HASTANESİ

Burası 1704 yılında yapılmıştır ve şehrin en eski hastanesidir. Orijinal bina: 1802 yılındaki depremde yıkılmış ve günümüzde görülen bina 1888 yılında yapılmıştır. Hastane, günümüzde halk sağlığı merkezi olarak kullanılmaya devam etmektedir.

 

Kilise

Hastanenin hemen yanındaki kilise: 1701 yılında inşa edilmiştir ve ziyarete açıktır. Özellikle: aziz silüetleri ve tavan bölümü ilgi çekmektedir.

 

PALATUL SUTU-SUTU PALACE

Burası: 1900’lü yıllarda, burada düzenlenen toplantılar ile ünlüdür. Mimar Johann Veit ve Konrad Schwinc tarafından tasarlanan yapı: 1832-1834 yılları arasında inşa edilmiştir. 1862 yılında yeniden dekore edilmiş ve eski yapıdan yalnızca: tavan, sıva, parke döşeme ve fayans bölümler korunmuştur.
1959 yılından bu yana: burada “Bükreş Tarih ve Sanat Müzesi” bulunmaktadır.

 

Bükreş Tarih ve Sanat Müzesi-Muzeul Municipiului Bucuresti

Müzede sergilenen eserler arasında: 300 bin civarındaki para koleksiyonu, kitaplar, haritalar, gravürler, resimler, silahlar ve eski geleneksel kostümler ilgi çekmektedir.
En değerli eserler arasında bulunan obje: 1459 yılında, Vlad Tepes tarafından verilen “Bükreş” şehrinin adına ait bir belge ve 1688-1714 yılları arasında hüküm süren Prens Constantin Brancoveanu’ya ait değerli taşlarla süslü bir kılıçtır.

 

BÜKREŞ ÜNİVERSİTESİ-UNİVERSİTATEA BUCURESTİ

Üniversite meydanına yakındır. Bükreş Üniversitesi: 1864 yılında Alexandru İoan Cuza tarafından kurulmuştur. II. Dünya savaşı sırasında, Üniversitenin kütüphaneleri ve koridorları, birçok ünlü Romen kişiliklere ev sahipliği yapmıştır.

 

MUZEUL ULUSAL COTROCENİ-COTROCENİ SARAYI VE MÜZESİ

Saray: Prens Serban Cantacuzino tarafından 1679-1681 yılları arasında inşa edilmiştir. Kral Carol I’de burada yaşamıştır.
19’ncu yüzyıl sonunda ise: Kral Ferdinand tarafından, saray yıktırılmış ve neo klasik tarzda, Fransız mimar Paul Gottereau tarafından yeniden yaptırılmıştır. 1977 yılında, Komünist lider Nikolay Çavuşesku: saraya yeni bir kanat ilave ettirerek, kendi konutu olarak kullanmaya başlamıştır.

1990 yılında, bu sonradan ilave edilen kanat: Romanya Başkanı ikametgahı olarak kullanılmaktadır. Saray ise müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Burayı ziyaret etmeyi düşünürseniz, rehberli turlar var. Bu turlarda: özellikle “Oriental Hall, Norveç Hall ve Kraliçe Odası” görülmeye değerdir. Ayrıca: Ortaçağ dönemine ait büyük bir sanat koleksiyonunu da görebilirsiniz.

ŞEHİR DIŞINDA GEZİLECEK YERLER

Romanya Bükreş PALATUL MOGOSOAİA VE MUZEUL BRANCOVENESC-MOGOSOAİA PALACE-BRANCOVENESC MÜZESİ

PALATUL MOGOSOAİA VE MUZEUL BRANCOVENESC-MOGOSOAİA PALACE-BRANCOVENESC MÜZESİ

Bükreş şehir merkezine 9 km. uzaklıkta, Valea Parcului Str üzerindedir. Giriş ücretlidir.
Mogosoaia gölü kıyısında, aynı adı taşıyan köyde bulunan bu saray: mimari olarak geleneksel Romen mimarisi özelliklerini yansıtmaktadır. Merdivenler, balkonlar ve eğlenceli sütunlar ilgi çeker.
Yapı: bir yazlık konut olarak, Walachian prensi Constantin Brancoveanu tarafından, 1698-1702 yılları arasında inşa ettirilmiştir. Özellikle: göl ve ana avluya bakan karmaşık Brancovenesc tarzı oymalar ve balkon, Venedik tarzı sundurma ilgi çekmektedir.
Günümüzde saray içinde bulunan müzede: taş heykeller, ahşap heykeller, el yazmaları, nadir eserler, altın ve gümüş nakışlar sergilenmektedir.

Romanya Bükreş MANASTİREA SNAGOV-SNAGOV MANASTIRI

MANASTİREA SNAGOV-SNAGOV MANASTIRI

Bükreş şehir merkezinin 25 km. kuzeyindedir. Manastır: Snagov gölündeki bir ada üzerindedir ve bir yaya köprüsü veya tekne ile buraya ulaşılabilir.
Manastır: 1364 yılında inşa edilmiştir. 1458 yılında ise Romanya Prensi Vlad Tepes ( Kazıklı Voyvoda) tarafından, buraya kalın savunma duvarları ve bir zindan eklenmiştir.

Romanya Genel

Romanya Genel

Romanya: bize çok uzak değil, Trakya’da sınırı geçtikten sonra Bulgaristan ve hemen ardından Romanya. Bu ülkede, çok sayıda vatandaşımız yaşıyor. Burada benim amacım: elbette ülkelerin ve şehirlerin turistik özelliklerini yansıtmak.

Bu yüzden, öncelikle bu konuları incelemek gerekiyor ki, Romanya ülkesinde, özellikle Bükreş, Karadeniz kıyısındaki birkaç yer ve kayak turizminin yapıldığı birkaç yer turistik açıdan dikkat çekiyor. Her zaman olduğu gibi, gidilen yerlerde UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmış “Dünya Mirası” yerleri de özellikle siz okurlarıma belirtiyorum.

Öncelikle, şunu bilmek gerek: Romanya’nın tarihi: bizimkiyle iç içe geçmiştir ve tarih kitaplarımızda sıkça rastlanılan “Eflak” ve “Boğdan” buradadır. Ayrıca: yine dünya çapında ünlü “Kont Drakula” yine bu ülkede Transilvanya topraklarında yaşamıştır.

Ama: bu ünlü kişinin ismi, bizim kültürümüzde “Kazıklı Voyvoda” diye geçer. Çünkü: bu kişi, Osmanlı ile yakından bağlantılıdır. “Drakula” adını: silah kullanmadaki becerisi ve zalimliğiyle öne çıkan ve “Dragon” olarak tanınan babası Vlad Basarab’dan almıştır.

Baba Basarab: oğlu Drakula’yı 1442 yılında 10 yaşında iken Osmanlı topraklarına göndermiştir. Bu 6 yıllık sürede, işkence metotları hakkında kafa yormuş ve döndüğünde, bu konuda, yani işkence konusunda uzman olmuştur. Özellikle: “kazık” metodunu: yaşlısından gencine, katilinden hırsızına herkese uygulamıştır. Hatta: 20 bin civarında Osmanlı askerine de, aynı işkence metodunu kullandığından söz edilmektedir.

Evet: burada Romanya’nın geneli hakkında, sizlere ayrıntılı bilgiler verdikten sonra, yine bu sitede, şehir-şehir Romanya ülkesinin turizm ağırlıklı yerlerini birlikte gezelim.

Romanya: Balkan yarımadasında, Karpat dağları, Tuna ve Karadeniz ile işaretlenen kuzey bölümde, Orta Avrupa’da yer almaktadır.

Ülke toprakları, yaklaşık 237.500 km. karelik alana yapılmıştır. Kara sınırlarının uzunluğu: 2508 km. dir. Sınır komşuları: Bulgaristan, Macaristan, Moldova, Sırbistan ve Karadağ ve Ukrayna’dır. Sahil şeridi: 225 km. dir. Ülkenin Karadeniz seviyesinden en yüksek noktası: Moldoveanu’dur ve 2544 metredir.

Ülkenin milli bayramı: 1 Ocak 1918 tarihindeki “Birleşme Günü” dür.

Romanya Genel

ROMANYA TARİHİ

Romanya bölgesinde ilk yerleşimcilerin: günümüzden ikibin yıl önce, Hint-Avrupa kökenli Trakya kabileleri oldukları biliniyor.

Burada yaşayan ve “Dacians” ismi verilen yerli kabileleri: Karadeniz kıyısında koloniler kuran Yunanlılar ile karşılaştıklarında iyi ilişkiler kurmuşlardır.

Daha sonra, bölgede Romalılar görülür. Dacianslar nedeniyle: günümüzde tüm eski Latince ve Erken Ortaçağ kaynaklarında: Romanyanın bütün bölgelerine “Dacia” denilmektedir.

MS.270-275 yıllara arasındaki dönemde: Roma ordusu ve yönetimi: İmparator Aurelian tarafından burada egemenlik yürütüldü. Romenlerin ataları: birkaç yüz boyunca, Roma imparatorluğunun siyasi, ekonomik, dini ve kültürel etkisi altında kaldı.

MS.395 yılında Roma imparatorluğu bölününce, Romanya toprakları, Bizans yönetimi egemenlik alanında kaldı. Daco-Roma kültürel etkisi: MS.2-4’ncü yüzyıllarda sürdü ve 6-7’nci yüzyıla kadar devam etti. Bu süre içinde: Daco-Romalılar: Latin kıyafetleri içinde Hıristiyanlığı kabul ettiler.

Ortaçağ döneminde: MS.12 ve 13’ncü yüzyıllarda: Romanya topraklarında yaşayanlar çevresindeki Eflak, Boğdan ve Transilvanya beylikleriyle birlikte yaşamaya başlamışlardır.
895 yılında: Volga topraklarından gelen Macar kabileleri: Pannonia bölgesine yerleşmişlerdir. 995 yılında, bunların batıya ilerlemeleri: Rumenler tarafından durdurulmuştur.

14’ncü yüzyılın ikinci yarısında, bu kez: Osmanlı imparatorluğu güçleri, bölgeye dayanırlar. 1396 yılında: Osmanlılar Tuna kıyılarında görülmeye başlarlar.

Böylece: Romenler ve Osmanlılar arasında büyük çatışmalar yaşanır. 1453 yılının ardından: bütün Balkan yarımadası, Türk yönetimine girer. 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman, Belgrad şehrini alınca, Romanyanın çevresindeki Eflak/Boğdan bölgeleri 300 yıllık Türk egemenliğine girerler.

1541 yılında ise, Romanya toprakları da, Türk egemenliğini tanırlar. Ancak, diğer komşu ülkelerin aksine: Romenler, Osmanlı yönetimine ödedikleri tazminat karşılığında, iç özerkliklerinin korunması garantisini almışlardır.

16’ncı yüzyılın sonlarında: Eflak Voyvodası olan Michael: Hıristiyan birliği ve Papalık tarafından başlatılan anti Osmanlı koalisyonuna katılmış ve ülkenin bağımsızlığını kazanmak için ağır savaşlar vermiştir.

1599-1600 yıllarında: Romenlerin yaşadığı “Eflak-Transilvanya-Boğdan” prenslikleri: tarihte ilk kez birleşmişlerdir. Ancak, bu birliktelik, 1601 yılında Michael’in öldürülmesiyle sona erer.
1683 yılında Osmanlılar Viyana kuşatmasında başarılı olamayıp geri çekilince, Habsburg imparatorluğu Avrupa’nın güney-doğu bölümünde genişlemeye başlamıştır.

1699 yılında “Karlofça” andlaşması imzalanınca, Avusturya’da özerk bir prenslik kurulur. Rus çarı Petro: 1696-1725 yılları arasında, Dinyester nehrine ulaşır ve ardından fetihlerini devam ettirerek, İstanbul boğazı ve İstanbul’a hakim olma düşüncesiyle Romanya Beyliklerine kadar gelir ve buraya yerleşir.

Osmanlı imparatorluğu: 1711 yılında Moldova ve 1716 yılında Eflak prensliklerini tanır. Takip eden süreçte: Osmanlı-Avusturya-Rus imparatorluk orduları: başta Eflak olmak üzere bölgede etkinlik mücadelelerini sürdürürler.

18-19’ncu yüzyıllara gelindiğinde ise, bölgede büyük bir ekonomik ve sosyal değişimler gerçekleşir. Romanya: adım adım Avrupa’ya yönelir. 1699-1701 yılları arasında: Katolik kilisesi ve Transilvanya din adamlarının oluşturdukları din ağırlıklı birliktelikler, Romanya’nın egemenliğinin sağlanmasında büyük etki gösterirler. 1829 yılında imzalanan Edirne Barış Andlaşması: Romanya’nın ulusal kurtuluş savaşının son aşamasıdır.

24 Ocak 1862 tarihinde, “Romanya” adını alır ve başkent “Bükreş” olarak ilan edilir.
10 Mayıs 1866 tarihinde yapılan halk oylaması sonucunda: Carol I. Romanya’nın ilk kralı olarak seçilir.

1875 yılında Türk-Rus savaşı sonrasında, 9 Mayıs 1877 tarihinde, Romanya devlet olarak bağımsızlığını ilan etti. Prens Carol I komutasındaki bir Romen ordusu: Tuna nehrini geçti ve Plevne’yi kuşatarak, 10 Aralık 1877 tarihinde, Osman Paşa’dan kaleyi teslim aldı.

1914 yılında, I. Dünya savaşı çıktığında, Romanya tarafsızlığını ilan etti. 1916 yılında ise, müttefikler safına katılarak Avusturya/Macaristan imparatorluğuna karşı savaş ilan etti.
1921 yılında Romen Komünist partisi kuruldu ve 1924 yılında yasaklandı. 1930 yılında, Kral Carol II, tahttan vazgeçti ve yerine oğlu Michael geçti.

6 Eylül 1939 tarihinde, II.Dünya savaşı çıktığında, Romanya yine tarafsızlığını ilan etti. 1941-1944 yılları arasında ise, Romenler, kaybettikleri toprakları geri almak için, Almanlarla birlikte Ruslara karşı savaştılar.

Romanya; 1949 yılında COMECON ve 1955 yılında NATO karşıtı olarak kurulan Warşova Paktının kurucu üyesi oldu. Çavuşesku: komünist parti ve devlet sisteminde tek adam haline geldi. Bu yüzden: Sovyetler Birliği tarafından, yine aynı yıllarda, müdahale edilmeyen tek doğu Avrupa devleti oldu.

Ancak, bu dönemde, ülkenin tüm kaynakları: megaloman olarak nitelendirilen Çavuşesku tarafından: saçma sapan dev projelerde yok edildi. Bunun sonucunda, Romenlerin yaşam standardı düştü ve rejimdeki kriz derinleşmeye başladı.

Bu koşullar altında: 16 Aralık 1989 tarihinde, Timisoara başkanlığındaki isyan kıvılcımları, tüm ülkeye yayıldı. 22 Aralık 1989 tarihinde ise, 1000’den fazla can kaybı yaşanarak, diktatör, yönetimden uzaklaştırıldı.

Romanya Genel

İKLİM

Ülkenin iklimi: ılıman olmasına rağmen, sık kar yağışı ve sis görülür. Özellikle: kışlar, soğuk ve yağışlı geçer. Yazın: yine sık gök gürültülü ve güneşli havalar görülür.
Ilıman iklimi, doğal çevre şartları ve uygun toprakları ile, çok eski dönemlerden bu yana, yerleşim alanı olarak kullanılmıştır.

 

DİL

Romenlerin ana dilleri: Latince kökenlidir. Yani: çevresindeki diğer ülkeler “kril” yani değişik bir alfabe kullanırken, bunlar Latin alfabesini kullanıyorlar.

 

İNSANLAR

Romenler: kafa yapısı ve ruh olarak İtalyanlara benziyorlar yani bir anlamda Akdenizli gibi canlı, hareketli ve heyecanlılar. Genel anlamda: neşeli, esprili ve eğlenmeyi seven insanlar. Birkaç Romen: bütün dünyaca ün kazanmıştır, bunlar arasında: futbolcu George Hagi, jimnastikçi Nadia Comaneci, tenisçi İlie Nastase gibi.

 

TİCARET

Romanya: dünyanın 5’nci büyük şarap üreticisi ülkesidir. Ülkedeki popüler içkilerin başında “Palinca” denilen ve yüksek alkol oranı olan bir tür içki bulunmaktadır. Ayrıca: yine “Tzuica” yüksek alkol oranı ile başı çekmektedir ki, Romenler bu yüksek alkol oranlı içkileri içinde, neden neşeli oldukları konusundaki soruyu sanırım cevaplıyorlar.

 

DİN

Romenlerin % 87’si Ortodoks tur.

 

PARA

Ülkenin para birimi: lei’dir. Avrupa birliğine üye olmasına rağmen, kendi para birimlerini kullanıyorlar. Ama, elbette gerek Euro ve gerekse dolar, geçerli para birimidir.
1 Euro= 4.15 Lei.

Romanya Genel
Romanya Genel

 

TURİZM

Ülkedeki “Simaia” ve “Braşov” kayak meraklılarının başlıca tercih ettiği yerlerdendir.
“Sinai” şehri ise: yine ülkede önem kazanan, 2007 yılında “Avrupa Kültür Başkenti” seçilen, Transilvanya bölgesindeki Alman Sakson yerleşimcilerin kurduğu önemli şehirlerden biridir ve turistik açıdan gezilip görülmesi gerekir.

Çünkü: 1800’lü yıllarda şehir Romen Kraliyet Ailesinin yazlık merkeziydi ve Kral Carol I tarafından 200 civarında odası bulunan “Peleş Sarayı” yaptırılmıştır ki, günümüzde burada 2000 civarında sanat eseri sergilenen bir müze bulunmaktadır.

Öte yandan: elbette başkent Bükreş şehrinin de kendine özgü turistik özellikleri bulunmaktadır. Çünkü: başkent Bükreş şehri, hala yakın zaman öncesinin komünist rejim özelliklerini taşımaktadır ki, bu durum en çok mimari de görülür.

Karadeniz kıyılarındaki “Köstence” şehrine gelince, burası Osmanlı izleri ve Müslümanların yoğun yaşadıkları yerlerden birisidir. Köstence şehrinin hemen yanındaki “Mamaia” ise, özellikle çok yıldızlı turistik tesisleri barındırmasıyla tanınır.

Tuna nehrinin Karadeniz’e döküldüğü yer olan “Tuna Deltası” ise: UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Çünkü: buranın zengin faunasında 300 çeşit kuş ve 170 çeşit balık yaşamaktadır.

Romanya Köstence

Romanya Köstence

Burası: Romanya’nın Karadeniz kıyısındaki en büyük liman şehridir. Hatta: Rotterdam, Antwerp, Marsilya’dan sonra, Avrupa’nın en büyük dördüncü limanıdır.

Şehir olarak ise; Romanya’nın üçüncü büyük şehridir.

Şehrin en büyük özelliği: Türk-Tatar azınlığın sayısının yoğun olmasıdır. Hatta: şehirde yaşayan “Çingene” nüfusunun bile Türkçe konuştuğunu duyabilirsiniz.

Romanya Köstence

TARİHİ GEÇMİŞİ

Şehirdeki ilk yerleşimin, binlerce yıl öncesinde olduğu düşünülmektedir. Arkeolojik kazılar sonucunda: bu düşünceyi doğrulayan kalıntılar ortaya çıkarılmıştır.
MÖ.4 ve 3’nci yüzyıllarda: Yunan kolonileri, burada yerleşim alanları kurdular. MÖ.3 ve 1’nci yüzyıllara gelindiğinde ise: bu yerleşim alanları, sürekli gelişti ve önemini korudu.
MÖ.1’nci yüzyılda: Tuna nehri ve Karadeniz arasında kalan bölgeye, Romenler yerleşmeye başladılar. Bu bölgedeki gelişme ve kalkınma, MS.3-4’ncü yüzyıllara kadar sürdü. Bu dönemde: Roma imparatorluğu bölgede etkin olmaya başladı ve “Dobruca” şehri önem kazandı. MS.5-7’nci yüzyıllar arasında ise: şehir iyice gelişti, Hunların-Slavların-Bulgarların-Tatarların ve Türklerin istilasına uğradı.

Bu istilalar sonucu: şehir büyük ölçüde tahrip oldu ve halk kırsalda yaşamaya başladı.
10-13’ncü yüzyıllar arasındaki dönemde ise, yeniden bir liman kenti olarak önem kazandı. 15-19’ncu yüzyıllar arasında ise, Dobruca ve Köstence şehirleri: Osmanlı egemenliğine girdi.
1877-1878 yılları arasındaki savaşta Dobruca tekrar Romenlerin egemenliğine girdi. Ancak: bir liman şehri olması nedeniyle Köstence daha önem kazanıyordu ve Romen Kralı Carol I: Köstence şehrinin Romanya’nın kalbi olarak yorumluyordu.

1885-1909 yılları arasında Köstence Limanı: büyük bir modernleşme projesine dahil edildi. I. Dünya Savaşı sırasında ise, Almanlar ve Bulgarlar tarafından harap edilen şehir, eski görkemini kaybetti. 1918 yılında yapılan antlaşma ile: Köstence: Alman-Türk-Bulgar güçlerinin ortak kontrolü altına girdi.

1918-1940 yılları arasındaki dönemde, şehir, yine liman şehri hüviyetini kullanarak hızla gelişti ve kalkındı. Şehirdeki tersane, bölgenin en büyük tersanelerinden biri olarak önem kazandı. II. Dünya savaşı ile, şehirdeki Romen donanması, Sovyet askeri güçleri tarafından yok edildi ve liman, işgalci Sovyet güçleri tarafından yönetilmeye başlandı.

1960-1975 yılları arasında, şehir, Sovyet endüstrileşmesi ile bir hayli gelişti. 1989 yılında ise, Bükreş’ten sonra Romanya’nın en büyük ikinci şehri olarak önemli bir liman şehri özelliğine kavuştu.

 

ULAŞIM

Köstence şehrindeki havaalanı ismi “Kogainiceanu” dur ve THY buraya Haziran 2013 tarihinden itibaren direkt sefer düzenlemektedir.  Haftada 4 gün İstanbul-Köstence seferleri bulunmaktadır.

İstanbul-Köstence arasındaki yolculuk, yaklaşık 45 dakika sürüyor. Havaalanı, şehir merkezine 15 km. uzaklıktadır. Havaalanı ile şehir merkezi arasında taksi kullanabilirsiniz, ama binmeden önce pazarlık yapmayı sakın unutmayın.
Köstence-Bükreş arasındaki uçak yolculuğu ise, yaklaşık 35 dakika sürmektedir. Yine aynı yolculuk, trenle 4 saati biraz geçer. Araba veya otobüs ile 3.5 saat sürer.

 

İKLİM

Şehirde, tipik Akdeniz iklimi görülür. Yazları sıcak ve kuraktır. Temmuz ayında ortalama sıcaklık 24 derece civarındadır. Eylül ve Haziran ayları arasındaki dönem ılıktır. Kasım ayında, bazen nadir don olayları görülür. Romanya’nın diğer şehirlerine kıyaslandığında, evet, bu şehir daha ılıman bir iklime ve hava şartlarına sahiptir. Çok az kar olur, fakat hava çok rüzgarlıdır. İlkbahar erken gelir, ancak serindir.

Romanya Köstence

TURİZM

Şehir: aslında güzel sayılabilecek bir şehir olmasına rağmen, bazı sokak, cadde ve kaldırımlarının komünist yönetim döneminden kalma bakımsız ve ilgisizliği göze çarpıyor. Onun dışında: bu şehirde insanlar çok eğlenceli, özellikle Çingene nüfus çok yoğun ve bunların büyük çoğunluğu “Türkçe” konuşabiliyorlar.

Şehrin iki sahili bulunmaktadır. Bunlar: şehre yakın ve herkesin uğrak noktası olan “Mamaia” ve diğeri, şehre biraz daha uzakta olan “Mangalia” dır.

Romanya Köstence
Romanya Köstence

 

GEZİLECEK YERLER

 

Romanya Köstence

PİATA OVİDİU-OVİDİU MEYDANI

Meydanın ortasında bir heykel bulunmaktadır ve meydan adını bu heykelden almaktadır. Heykel: 1887 yılında heykeltıraş Ettore Ferrari tarafından yapılmış, Romalı şair Ovidius Publius Naso’ya aittir.
Ovidius: MS.8’nci yüzyılda, Roma imparatoru Augustus tarafından, bu şehre sürgün edilmiştir.

Meydanda bulunan diğer görülmesi gerekenler şunlardır:

 

Edificul Roma Mozaik-Roma Mozaikleri

Ulusal Tarih ve Arkeoloji Müzesinin yanındadır. Günümüzde, burada görülen mozaik tabanın boyutu: 9150 metre karedir. Ancak, bunlar orijinal yapı kalıntılarının, yine de ancak üçte birlik bölümüdür.

Bu mozaiklerin bulunduğu yapı: 4’ncü yüzyıl sonunda inşa edilmiş ve yüzyıllar boyunca gelişerek, 7’nci yüzyılda şehrin ticaret merkezi olmuştur. Arkeolojik kazı alanında bulunan buluntulardan: burada depo, atölye ve mağazalar gibi yapıların varlığı öğrenilmiştir. Roma hamamı kalıntıları ise, halen görülebilmektedir. Su kemerleri ise, şehir merkezine 6 mil uzaktan su getirmek için kullanılmıştır.

 

FARUL GENOVEZ-CENEVİZ DENİZ FENERİ

Remus Opreanu caddesindedir.
Fenerin yüksekliği 26 metredir. Fener; “Karadeniz Company” tarafından, 1860 yılında, 13’ncü yüzyılda burada gelişen deniz ticaret topluluğunu kuran Cenevizli tüccarları onurlandırmak için yaptırılmıştır.

 

CAZİNOUL-CASİNO

Carpati Bulvarındadır.
Görkemli mimarisiyle ve harika deniz manzarasıyla dikkati çeken yapı: iki dünya savaşı arasındaki dönemde, mimarlar Daniel Renard ve Petre Antonescu tarafından yapılmıştır. 1914 yılında Rus imparatorluk ailesinin şehri ziyaretince, Casino, onlara ev sahipliği yapmıştır. Diplomatik görüşmelere rağmen: Büyük Düşes Olga: Romanya Prensi Carol için önerilen evlilik teklifini kabul etmemiştir ve bunun üzerine Ruslar şehri terk etmişlerdir.

Evlilik teklifi kabul edilmeyen “Büyük Düşes” daha sonra, Bolşevikler tarafından ihtilal başlangıcında öldürülmüştür.
Evet Casino, günümüzde, çevresindeki gezinme yolları-yürüyüş yolları ve buradan güneşin batışını izleyenlerin yoğunluğu ile tanınıp biliniyor.

Romanya Köstence

CASA CU LEİ-LİONS İLE THE HOUSE

Nicolae Titulesco caddesindedir.
Yapı 19’ncu yüzyılda yapılmış, ön cephesinin Ceneviz mimari üslubu önem kazanmaktadır. Binada: aslan heykelleriyle süslenmiş, dört sütun bulunmaktadır.

 

MOSCHEEA MARE MAHMUD II-BÜYÜK MAHMUDİYE CAMİSİ

Strada Arhiepiscopiei-Ovidiu Meydanındadır.
Cami, Romanya kralı Carol I tarafından, 1910 yılında yaptırılmıştır. Caminin müftüsü: Dobruca bölgesinin kıyıları boyunca yaşayan yaklaşık 55 bin müslümanın manevi lideridir.
Caminin mimari unsurları: Bizans ve Romen kaynaklıdır. İçerideki büyük İran halısı, Hereke’de dokunmuş ve Osmanlı Sultanı Abdülhamit tarafından hediye edilmiştir ve Avrupa’nın en büyük tek parça halısıdır. Caminin müezzini: ezan vakitlerinde, minarenin 140 basamaklık merdivenini tırmanmaktadır. Minarenin yüksekliği 35 metredir.

 

HUNCHİAR CAMİİ-GEAMİA HUNCHİAR

Bulevardul Tomis adresindedir.
Romanyanın ilk betonarme binası olarak bilinir. 1828 yılında tahrip edilmiş bir Osmanlı köprüsünden alınan kumtaşları ile, 1868 yılında, Sultan Abdülaziz’in emriyle inşa edilmiştir. Zaman içinde hasar gören cami, 1959 yılında yeniden restorasyona tabii tutularak yenilenmiştir.

 

MUZEUL DE ARTA-SANAT MÜZESİ

Tomis Bulvarındadır.
1961 yılında kurulan müzede: resim, heykel, seramik, çini, döşeme ve mobilyalar sergilenmektedir ve toplamda 7300 eser bulunduğu söyleniyor. Burada: çeşitli sanatçıların gözüyle Karadeniz ve Köstence görüntülerini görmek mümkündür.

 

MUZEUL DE ARTA POPULARA-HALK SANATLARI MÜZESİ

Tomis Bulvarındadır.
Bu müzede, Romanyanın her etnik bölgesinden getirilmiş, yaklaşık 16 bin civarında objenin sergilendiği söyleniyor. Bunlar arasında: kostümler, takılar, geleneksel köylü ev ve ev eşyaları, ülkenin çeşitli yerlerindeki yaşam geleneklerine uygun şekilde sergilenmektedir. Zemin katta: cam boyalı simgelerden oluşan değerli bir koleksiyon bulunur. Bunlar: 18 ve 19’ncu yüzyıllar arasındaki döneme aittir. Müzede, bir de hediyelik eşyaların satıldığı mağaza bulunuyor.

Romanya Köstence

MUZEUL DE ISTORİE NATİONALA Sİ ARHEOLOGİE-ULUSAL TARİH VE ARKEOLOJİ MÜZESİ

Piata Ovidiu bölgesindedir.
Müzede: Yunan, Roma ve Daco-Romen uygarlıklarına ait eserler, buluntular sergilenmektedir. Yunan ve Roma dönemi buluntuları: ana kattadır. Burada bulunan en önemli eser: MÖ.3’ncü yüzyıldan kalma: Glykon Fantastik Yılan heykelidir. Bir diğer önemli eser: Tanrıça Fortuna ve Pontus” heykelidir. Bu bir Karadeniz tanrısıdır ve şehir ve limanın koruyucusu olarak kabul edilir.

 

ACVARİUL-AKVARYUM

Elizabeta Bulvarındadır.
1958 yılında açılan Tuna ve Karadeniz deltasından gelen, 60 tür balık, buradaki akvaryumlarda görülebilmektedir. Özellikle: dünyada benzeri olmayan “Mersin Balıkları” görülmeye değerdir.

Romanya Köstence

TOMİS MALL

Burası, Köstence şehrinin ilk alışveriş merkezidir ve şehrin tam merkezinde bulunmaktadır. Çevresinde yoğun trafik ve kalabalık bulunur. Alışveriş meraklıları, burada mutlaka kendilerine uygun bir şeyler bulabileceklerdir, bu yüzden şehri ziyaret ederseniz, buraya uğramayı sakın ihmal etmeyin.

Romanya Köstence

 

MAMAİA

Şehir merkezinden 3 km. uzaklıktadır. Buraya ulaşmak için: toplu taşıma aracı veya taksi kullanabilirsiniz.
Plaj bölgesi: Karadeniz ve Siutghiol gölü arasındaki alandadır ve ince kumludur.
Buradaki dar alanda: çok sayıda otel, kumarhane, spor tesisleri, gece kulüpleri ve kumarhaneler bulunmaktadır. Bunların hepsi, denizden yalnızca 100 metre uzaklıktadır.

Burası, son derece hareketli, cıvıl cıvıl bir yer olarak önem kazanıyor. Sahil şeridindeki plajlarda, binlerce kişi bulunuyor. Zaten, bütün gece kulüpleri de burada bulunuyor. Yani bir anlamda şehrin eğlence merkezi burasıdır.
Sahil şeridinin en güzel kısımları “Rex Hotel” den sonra başlıyor. Bu kısım: daha nezih ve sakindir.
Yazlık tiyatro bölümünde, yazın birçok konser etkinlikleri düzenlenmektedir.

 

MANGALİA

Şehir merkezine 25 km uzaklıkta ,güneydedir.
Burası, daha çok bir tedavi yani kaplıca merkezi olarak bilinir ve tanınır ve 2400 yıl öncesine ait antik kaya mezarları, tanrı ve diğer heykeller bulunmuştur, yani uzun bir geçmişi olan tedavi merkezidir. Özellikle: sindirim sistemi, böbrekler, cilt ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenmektedir.
Yörenin ismi: “en güzel” anlamına gelen Bizansça bir kelime “Pangalia” dan gelmektedir.

 

TULCEA VE TUNA DELTASI

Köstence şehir merkezinin 78 km. kuzeybatısındadır.
Tulcea, Romanya’nın en eski şehirlerinden birisidir. Buradan, Tuna Deltasını ziyaret edebilirsiniz. Deltada: Avrupa’nın önde gelen yaban hayatı bölgesini görebilirsiniz. Delta, UNESCO tarafından, Biyosfer rezervasyonu olarak, koruma altına alınmıştır. 2200 km. karelik yaban hayatı rezerv alanında: kamış adalar, bataklıklar, meşe ormanları ve ağaçlıklar, göller görülür. Deltanın sularında: 160 tür tatlı ve tuzlu su balığı yaşamaktadır. Kuş gözlemcileri, özellikle: akbaba, kartal, kaz, karabatak, kuğu ve pelikan gibi kuşlardan oluşan, yaklaşık 300 çeşit kuş gördüklerini söylemişlerdir. Yani, Delta aynı zamanda, göçmen ve kalıcı kuşların da mekanıdır.