İstanbul Büyükçekmece

İstanbul Büyükçekmece

Bizans döneminde, yörenin ismi “Athyra” dır.

İstanbul’un fetih edilmesinden sonra, yöre, bir tarım alanı ve sayfiye yeri olarak kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde: bölge av ve kışlak yeri olarak kullanılmıştır. Ordunun konaklama yeri olarak kullanıldığından sivil yerleşim olmamıştır.

Osmanlı-Rus savaşının ardından, 1829 yılında bölgeye göçmenler yerleştirilmiştir.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Büyükçekmece hakkında şunları yazmıştır “17’nci yüzyılda Eyüp Kadılığına bağlı bir nahiyedir. Deniz kıyısında harap bir kalesi vardır. Ayrıca bağları-bahçeleri bulunmaktadır. 11 han, hamam ve kervansaray varlığından söz etmektedir.”

Ancak günümüzde bunların kalıntı ve izleri yok olmuştur. Mimar Sinan’ın ünlü köprüsü, yörenin eski dönemlerdeki geçit özelliğinin en büyük göstergesi olarak günümüze ulaşmıştır.

Büyükçekmece, 1987 yılında Çatalca’dan ayrılarak müstakil ilçe olur.

İstanbul Büyükçekmece

GENEL

İlçe ismini: çok dar bir kara parçasıyla Marmara denizinden ayrılan Büyükçekmece gölünden almıştır. Büyükçekmece kanalı, yani iki yakayı birbirine bağlayan kanal Küçükçekmece’ye göre daha geniş olduğundan “Büyük” unvanı almıştır.

Yerleşim yeri: Büyükçekmece gölünün geçmişte, gölün ince bir kanalla suyunu denize boşalttığı yerde kuruludur.

İstanbul’dan Trakya istikametine giden E-5 karayolu üzerindedir.

İlçe Marmara denizinde Büyük Çekmece körfezinde bulunmaktadır.

Ayrıca: Büyükçekmece lagün ve baraj gölü kıyısındadır.

İstanbul Büyükçekmece

İlçenin toplam sahil şeridi uzunluğu 25 km dir.

İstanbul Büyükçekmece

Yerleşimin bulunduğu yerdeki arazi az engebelidir, ovalardan oluşmaktadır. Denizden yükseklik 0 ile 150 metre arasında değişmektedir. Bölgede orman yoktur. Yörede tipik Marmara iklimi hüküm sürmektedir. Ilıman ve yumuşak bir iklim vardır.

İlçede 23 tane mahalle bulunmaktadır.

Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali

ULUSLARARASI İSTANBUL BÜYÜKÇEKMECE KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ

Festival, ilk olarak 2000 yılında yapılmıştır. 2003 yılında ise Dünya Dans Festivalleri birliğine üye olunmuştur. Festival, çeşitli ödüllere layık görülmüştür. Uluslararası Folklor Festivalleri ve Geleneksel Sanatlar Organizasyon Komitesi tarafından 6 kere dünyanın en iyi kültür ve sanat festivali seçilmiştir.

Bugüne kadar festivale, toplam 130 ülkeden 25 binden fazla kültür ve sanat elçisi katılmıştır.

Her yıl Ağustos ayında düzenlenen festivalde: konserler, sergiler, halk dansları yarışması, çağdaş dans yarışması, fotoğraf yarışması, kukla festivali gibi etkinlikler düzenlenmektedir.

 

ATATÜRK MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Halk Plajı

BÜYÜKÇEKMECE HALK PLAJI

Kordonboyu caddesindedir. Plajda: duş, tuvalet ve şezlong imkanları vardır. Giriş ücretsizdir. Soyunma kabinleri de bulunuyor.

İstanbul Büyükçekmece Albatros

ALBATROS

Burada oldukça geniş bir park alanı bulunmaktadır. Sahil kesimi, İstanbul ilinin en güzel kıyı şeritlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Yürüyüş yolunda, Silivri yönünde büyük bir uçak sergileniyor.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Plajı

Albatros Plajı

Sahilde kum yoğunluğu güzeldir. Deniz ise sığ ve sıcaktır.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Plajı

Ancak insan yoğunluğu nedeniyle deniz suyu bulanıktır.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Plajı

Plajda şezlong ve şemsiye kiralayıp, yiyecek satın alabileceğiniz yerler var. Ancak halk plajına giriş ücretsizdir.

İstanbul Büyükçekmece Albatros Restoran

Albatros Restoranı

Deniz üzerindeki konumu ve ilginç yapısı ile hemen dikkati çekmektedir ve bölgenin simgesi olmuştur. Deniz kenarındaki konumu ve lezzetli yemekleriyle tercih edilmektedir. Menülerde deniz ürünleri ve balıklar ağırlıklıdır.

İstanbul Büyükçekmece Lunapark

BÜYÜKÇEKMECE LUNAPARKI

Haftanın her günü açıktır. Burada: çarpışan arabalar, atlı karınca, gondol gibi çeşitli oyuncaklar bulunmaktadır. Yaz aylarında oldukça yoğun ilgi görür.

 

DİZDARİYE MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Kültürpark ve Kemal Sunal Amfi tiyatrosu

KÜLTÜRPARK VE KEMAL SUNAL AMFİ TİYATRO

Mimar Sinan tarafından yapılan “Menzil Külliyesi” 1998 yılında yapılan restorasyon çalışmalarının ardından “Kültür Park” ismiyle ziyarete açılmıştır.

İstanbul Büyükçekmece

Kültür Park alanında görebileceğiniz “Yöre evleri” Anadolu’nun birçok yerinden farklı özellikler gösterir. Park alanı içinde 600 seyirci kapasiteli, bir de amfi tiyatro bulunmaktadır. Büyükçekmece Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali burada yapılmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Enver Paşa Köşkü

ENVER PAŞA KÖŞKÜ

Yapının, 1900’lü yılların başında yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

İstanbul Büyükçekmece Enver Paşa Köşkü

Annesi ve kardeşi burada oturmuştur. Kendisi, köşke avlanmak için kullanmıştır. Köşk, denize cephelidir. Kagir ve iki katlıdır. Daha sonra, uzun yıllar köşk “Çocuk Esirgeme Kurumu” olarak kullanılmıştır. 2005 yılında Mart ve Haziran aylarında, yapı iki kere yangın geçirir ve bu yangınlar sonucunda fazlaca harap olur. Yapının büyük kısmı yanar. 2007 yılında İstanbul İl Özel İdaresi Müdürlüğü tarafından restore edilen köşk “Büyükçekmece Çocuk Kültür Evi” olarak hizmet vermektedir.

İstanbul Büyükçekmece Sultan II Abdülhamit çeşmesi ve havuzu

SULTAN II ABDÜLHAMİT ÇEŞMESİ VE HAVUZU

Havuzbaşı meydanındadır.

Sultan II Abdülhamit tarafından 25’nci culüs yılı hatırasına halk tarafından 1918 yılında yaptırılmıştır. Havuzun yerden yüksekliği: 0.80 metredir. Boyutları ise 3.60 x 4.20 metredir. Havuzun batısında, yekpare mermerden yapılmış bir çeşme vardır.

Çeşme tamamen mermer oyularak yapılmıştır. Bu çeşmenin, havuza bakan yapına, ağzından su akan bir aslan başı yerleştirilmiştir.

Çeşmenin cephesi ise çeşitli motiflerle süslenmiştir.

Ayrıca, çeşmenin üzerine üç mermer küre yerleştirilmiştir. Çeşmenin dış yüzünde: Sultan II Abdülhamid’in tuğrası ve sülüs yazı ile kitabesi yazılmıştır.

İMARET CAMİİ

Nutuk caddesi İmaret Camii Sokaktadır. Kitabesi yoktur. Bu yüzden hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Ancak 15’nci yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Çünkü cami ters “T” planlıdır ve bu plan Osmanlının kuruluş döneminde tercih edilmiştir. Günümüzde, cami dükkanların bulunduğu çarşı içinde kalmıştır.

ZEYNEP DUDU ÇEŞMESİ

İmaret camii avlusundadır.

Kitabesine göre, çeşme “Zeynep Dudu” isimli bir kadın tarafından 1856-1857 yılları arasında yaptırılmıştır. Çeşme üzerinde Mevlevi sikkesini hatırlatan küçük bir mermer kitabe bulunmaktadır. Çeşme, 1959 yılında tamir ettirilmiştir. Bu esnası üstü mozaik saçak ile örtülmüş, camiye bakan tarafına üç musluk takılmıştır.

İstanbul Büyükçekmece Meydan Çeşmesi-Enver Paşa Çeşmesi

BÜYÜKÇEKMECE MEYDAN ÇEŞMESİ-ENVER PAŞA ÇEŞMESİ

Büyükçekmece meydanında Enver Paşa Caddesindedir.

Çeşme, Enver Paşa tarafından 1900’lü yılların başında yaptırılmıştır. Diğer bir görüşe göre çeşmenin yaptıranı belli değildir, sadece Enver Paşa caddesinde bulunduğu için “Enver Paşa Çeşmesi” olarak isimlendirilmiştir.

Çünkü üzerindeki tarihe göre, Enver Paşa’dan çok önce, Sultan I Mahmut döneminde yaptırılmıştır. Kesme taştandır. Düz çatılı ve geniş saçaklı çeşme, dört cephelidir. İki cephesi boş bırakılmıştır.

Geniş cephelerde, dikdörtgen çerçeve içinde düz ayna taşları görülür. Sadece bir cephede musluk vardır. Köşeli tekneleri görülür. Üzerini de geniş bir saçak örter.

Çeşmenin doğu yüzünde eski lüle yerinde durmasına rağmen, çeşmenin bugün suyu akmamaktadır. Su, yan bölüme ilave edilen ikinci bir lüleden akmaktadır.

TURİSTİK ALAN-MENZİL KÜLLİYESİ

Menzil külliyeleri: kervanların, sefere giden ordunun dinlenmesi ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması için durdukları ve konakladıkları yerdir.

Osmanlı döneminde: İstanbul’u Balkanlara, Orta Avrupa’ya, Anadolu ve Orta Doğu’ya bağlayan yollara: bu tür külliyeler inşa edilmiştir.

Büyükçekmece yöresindeki bu külliye: İmparatorluğun Balkan topraklarını Hicaz’a bağlayan anayol üzerinde bulunuyordu. Bu yol, Bizans döneminde ise “Via Egnatia” adıyla bilinen güzergahtır.

O dönemde, bugünkü köprünün bulunduğu yerde “Athyras köprüsü” denen bir köprü bulunuyordu. Ancak bu köprü Roma ve ardından Bizans döneminde hizmet ettikten sonra bakımsızlıktan harap olmuştu.

Antik Roma yolunun İstanbul ve Edirne arasındaki bölümü, 1560-1570 yılları arasında yeniden düzenlendi, bataklık ve çamurlu bölgelere yeniden taş döşendi.

Bu külliyede: Kanuni Sultan Süleyman tarafından bir köprü ve kervansaray yaptırılmıştır. Ayrıca: Zigetvar seferine çıkmadan önce, köprünün başına bir de çeşme yaptırmıştır.

Kanuni’nin ölümünden sonra ise: Sokullu Mehmet Paşa tarafından bir mescit eklenmiştir.

İstanbul Büyükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü

Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü

Kanuni Sultan Süleyman: ordu ile Zigetvar seferine çıkarken, ordunun, Büyükçekmece gölü ve Marmara denizinin birleştiği bu yerde, sallarla karşıya geçmekte zorlanması üzerine Mimar Sinan’a buraya yeni bir köprü yapmasını emretmiş ve Mimar Sinan tarafından bu köprü yapılmıştır.

Yukarıda belirttiğim gibi, bugünkü köprünün yerinde eskiden Roma döneminde yapılmış bir köprü vardı, ancak bu köprü oldukça fazla harap olmuştu.

Bu yüzden, Osmanlı döneminde gerek kervanlar ve gerekse ordular: iki yaka arasına gerilen gayet kalın halatlar arasındaki sallarla geçiriliyorlarmış. Salcılar halatları çekmek suretiyle mesafe alıyorlarmış.

İstanbul Büyükçekmece Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü

Köprü: Marmara denizi ve Büyükçekmece gölünü birleştiren boğazın üzerine yapılmıştır.

Köprü 635 metre uzunluğundadır. Genişliği 7.17 metredir. 4 ayrı köprünün birleşmesiyle meydana gelmiştir. Çevresi geniş rıhtımlarla çevrilmiş olan köprü, inişli çıkışlıdır.

28 kemerden oluşmaktadır.

Köprünün iki yanındaki korkuluk levhaları, ayrıca her bölümün başında da babalar vardır. Her bölüm arasındaki bağlantı aralıklarında korkuluk yoktur.

Çünkü büyük taşkınlarda, suyun fazlasının köprüye zarar vermeden buradan aşarak akıp gitmesi düşünülmüştür. Köprünün taşları kireç harç kullanılmadan, eritilmiş kurşunla birbirine bağlanmıştır.

En ilginç olanı, köprünün yapımı sırasında, gölün suları büyük tulumbalarla boşaltılmış ve köprü yapıldıktan sonra sular geri bırakılmıştır.

Köprünün ortasında beyaz mermer üzerinde bir kitabesi bulunmaktadır. Bu beyaz mermer üzerindeki yazı Karahisari Hasan Çelebi tarafından hat ile yazılmıştır.

Köprüde, genel anlamda oldukça az süsleme kullanılmıştır. Köprünün 4’ncü bölümünde bulunan köşk: kaval silmeli kartuşlar ve mukarnaslarla süslenmiştir.

Evet, köprü Kanuni Sultan Süleyman emri ile yaptırılmaya başlanmış ancak kendisi Zivetgar seferi sırasında vefat ettiği için, köprü oğlu Sultan II Selim zamanında tamamlanarak hizmete açılmıştır.

Osmanlı döneminde, Rumeli’ye yapılan bütün seferler, bu köprü üzerinden geçilerek gerçekleşirdi. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonunda, bozguna uğrayan Osmanlı ordusunun bu köprü üzerinden dönüşü de hazin bir öykü olarak tarihte kayıtlıdır.

1960 yılında, bir Rum tarafından kışkırtılan iki insan demeye dilim varmıyor, yaratık diyelim: köprü üzerinde kitabe köşkünde Mimar Sinan’ın adının yazılı olduğu kısmı, kitabe ile birlikte parçalamıştır. Daha sonra bu kısım ve kitabe yeniden yapılmıştır.

Öte yandan, köprünün kitabesinde “Mimar Sinan” ismi ve imzası bulunması oldukça ilginçtir. Çünkü Mimar Sinan ile ilgili bütün bilgi ve belgelerde sadece “Sinan” ismi geçmektedir.

Köprü 1986-1989 yılları arasında restore edilmiştir.

Günümüzde: Büyükçekmece ve Mimar Sinan arasındaki bağlantıyı sağlar. Ayrıca Büyükçekmece’nin simgesidir. Trafiğe kapalıdır. Trafik yakınlardaki modern köprüden geçmektedir.

İstanbul Büyükçekmece Kurşunlu Han-Kervansaray

Kurşunlu Han-Kervansaray

Yanında Sokullu Mehmet Paşa camii vardır.

Yapının kitabesi yoktur. Ancak, yapılan araştırmalara göre, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından 1566-1567 yılları arasında Zigetvar seferine çıkarken yapılmıştır.

Yapının uzunluğu 48 metre ve genişliği 18.50 metredir. Dikdörtgen planlıdır. Aralarında tuğla hatıllar konulmuş kesme küfeki taşından yapılmıştır.

İç mekana girmek için kapı: kuzey cephesindedir. Burada yuvarlak kemerli kapı vardır. Yapının iç kısmının aydınlatılması için güney cephede pencereler bulunur.

İç mekanda: yan duvarlarda 11 ocak ve bunların arasında da 12 dolap nişi vardır. Konaklayanların yataklarını sermeleri için, duvarlar boyunca orta kısımdan yüksek sekiler bulunur.

İlk yapıldığında çatısı kurşun levhalarla kaplı olması nedeniyle “Kurşunlu Han” olarak isimlendirilmiştir.

Kervansaray yapısı: II Dünya savaşı sırasında askeri depo ve konaklama yeri olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise bir dönem saman ambarı olmuştur. Bakımsızlıktan harap bir halde iken, 1965-1966 yılları arasında restore edilmiştir.

Yapı, günümüzde tahsisinin yapıldığı Büyükçekmece Belediyesi tarafından; kültürel ve sanatsal etkinlikler için kullanılmaktadır.

 

Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi

Kültür Parkı içindedir.

Kitabesinden anlaşıldığına göre: Kanuni Sultan Süleyman, Zivetgar seferine çıkarken, 1566 yılında: Kanuni Sultan Süleyman köprüsü, Kurşunlu Han ve bu çeşme Mimar Sinan tarafından birlikte yapılmıştır.

Çeşme üç bölümden oluşmaktadır. Merkez bölümü: yan kanatlara nazaran daha yüksektir. Yalın bir korniş üç cepheyi dolaşmaktadır. Yan kanatlar, ortadaki bölmeye göre açılı olarak geride kalmaktadır.

Kilit taşlarında birer rozet bulunan basık sivri kemerli nişler, kalın bir silmeyle çevrilmiştir. Basık sivri kemerlerin üzengi taşları, iç kısımdan yivlidir.

Çeşmenin beşik tonozu andıran bir üst örtüsü vardır.

Merkezde bulunan sivri kemerli nişin içinde: iki yanında dalgalı kaşkemer motifi ve tepesinde yanlardakilere göre daha küçük kemer motifi içinde bir rozet bulunan, iki satırlık kitabesi bulunur.

Kitabede: kartuşlar arasında kalan boşluklar bitkisel bezemelerle doldurulmuştur. Kitabenin altındaki ayna taşında yine kabartma şeklinde kemer motifi ve dairesel kabartmaların ortasında burması bulunur.

Ayna taşının iki yanında, daha küçük kabartmalı birer mermer plaka bulunur. Yan kanatlarda kabartmalı birer ayna taşı ve burmaları görülmektedir. Tekne ve setleri sağlamdır.

Çeşme günümüzde kullanılmaya devam edilmektedir.

Sokullu Mehmet Paşa Mescidi

Enver Paşa Caddesi üzerindedir.

Turistik alanda bulunan bir diğer eserdir. Diğer ismi “Köprübaşı Camii” dir. Çünkü: Kanuni Sultan Süleyman köprüsünün hemen başındadır.

Kitabesi yoktur. Ancak külliyenin diğer eserleriyle birlikte 1566-1567 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Mimar Sinan tarafından tasarlanmış ve 1567 yılında Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kervansarayda olduğu gibi: bir sıra kesme küfeki taşı ve iki sıra tuğla dizisi şeklinde inşa edilmiştir.

Yapının harim kısmına: kuzey cephesinde, sağa kaydırılmış bir kapıdan girilir.

İçte, düz ahşap tavanlıdır. Dışarıdan kurşun bir çatı ile örtülüdür. Son cemaat yeri açık iken, 1980 yılında yapılan restorasyonda kapalı hale getirilmiştir.

Süslü pencereleri nedeniyle, güneş ışınları türlü renklerde içeriye girer ve içeride etkili bir ışık yaratır. İç mekanda: klasik dönemi yansıtan çok az mimari eleman kalmıştır.

Yapının en önemli kısmı minaresidir.

Kuzeybatı bölümde; mescitten uzak avlu duvarı üzerinde bulunan minare, kesme küfeki taşından yapılmıştır.

Bu tür minare örnekleri: Mısır ve Orta Asya’da bulunmakla birlikte Anadolu’daki ilk örnekleri 13’ncü yüzyıla tarihlenmektedir. Buradaki minare: dikdörtgen bir kaide üzerinde, sekizgen olarak yükselir. 10 basamaklı merdiven ile köşk kısmına çıkılır.

Şerefesi yoktur, ancak köşk kısmı şerefeyi oluşturur. Köşk kısmı: sütunlar arasına yerleştirilmiş, geometrik bezemeli taştan korkuluk levhalarla sınırlandırılır.

Köşk kısmında: sütunlar arasına yerleştirilen taş korkuluk levhalarına çeşitli motifler işlenmiştir.

Külah kısmı, orijinalinden farklıdır, muhtemelen 20’nci yüzyıldaki onarımlarda yerleştirilmiştir.

Günümüzde, mescit hala ibadete açıktır.

CUMHURİYET MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Endem Televizyon Kulesi

ENDEM TELEVİZYON KULESİ

E-5 Karayolu üzerinde Gürpınar Kavşağındadır.

Endem inşaat tarafından yapıldığı için bu ismi almıştır. Kule 1998-2008 yılları arasında yapılmıştır.

Kulenin yapılış amacı: televizyon kuruluşlarının sayısal ortak yayınını sağlayarak Çamlıca’daki yansıtıcı anten kirliliğine son vermekti.

Kulenin yapımında: 8 bin metre küp beton, 900 ton demir ve 650 ton çelik kullanılmıştır. Kule 8.6 büyüklüğündeki bir depreme dayanacak şekilde inşa edilmiştir.

Kulenin yüksekliği 230 metredir. Beton şaftının yüksekliği 163 metre ve anten yüksekliği 30 metredir.

Kulede: 2 asansör bulunmaktadır, bunların kapasitesi 24’er kişiliktir. Asansörler, zeminden seyir terasının bulunduğu yeri 60 saniyede çıkıyorlar. Saniyedeki hızları 4 metredir.

Camdan yapılmış iki seyir terası bulunuyor.

Kulede 153’ncü metrede: 450 kişi kapasiteli bir döner restoran bulunuyor. Döner restoranın çapı 30 metredir. 360 derecelik bir tur dönüşü, 1 saatte tamamlıyor.

Ayrıca: seyir ve resepsiyon katları vardır. Bunlar döner kulenin üstünde ve altındadır.

Kulenin giriş katında ise 1900 kişilik konser salonu bulunuyor. Ayrıca bir 5 yıldızlı otel bulunmaktadır.

Dünyanın 17’nci, Avrupa’nın ise 4’ncü büyük televizyon kulesidir.

İstanbul Büyükçekmece TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi

TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ

Hadımköy Yolundadır.

TÜYAP tarafından 1996 yılında açılmış ve halen işletilmektedir.

Merkez günümüzde, uluslararası ticari fuarların önemli bir buluşma noktasıdır. Dünyanın birçok ülkesinden gelen katılımcı ve ziyaretçiler, 50’den fazla fuar ve etkinlik kapsamında, ulusal ve uluslararası standartlarda hizmet ve altyapıdan faydalanırlar. Her yıl yaklaşık 60 ülkeden 14 bin katılımcı ve 70 ülkeden 2 milyona yakın ziyaretçi gelmektedir.

Merkezde: 14 büyük fuar salonu, kongre hizmetleri bölümü ve servis binası bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece

Ayrıca: fuar alanına entegre 259 oda kapasiteli 5 yıldızlı bir otel vardır. (Tüyap Palas)

31 toplantı salonu, 1 tane çok amaçlı balo salonu, 4500 araçlık otopark, 14 kafeterya, 3 restoran, 1 pastane, 2 bar ve fast food restoranı bulunmaktadır.

Evet, oldukça büyük ve gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında tanınan bir merkezdir.

İstanbul Büyükçekmece Beykent Üniversitesi

BEYKENT ÜNİVERSİTESİ

Turgut Özal Bulvarındadır. Beylikdüzü yerleşkesi olarak isimlendirilir. Vakıf üniversitesidir. 1997-1998 eğitim öğretim yılında açılmıştır. Yerleşkede: Diş Hekimliği, Fen-Edebiyat, Güzel Sanatlar, Hukuk Fakülteleri, Sağlık Bilimleri Yüksek Okulu, Tıp Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece İstanbul Outlet Park

İSTANBUL OUTLET PARK

E-5 Yan yolundadır. Firuze Sokaktadır. 25 Kasım 2006 tarihinde hizmete açılmıştır. E-5 karayolu üzerinde Tem otoban, Avcılar, Büyükçekmece, Beylikdüzü ve tüm yerleşim merkezlerinin kesişme noktasındaki merkez, tüketicinin güvenini kazanmış ve yoğun ziyaret edilmektedir. Çünkü: kişilerin tüm ihtiyaçlarını en kolay, en hesaplı, kaliteli ve rahat bir şekilde bulabilme imkanı vardır.

ALKENT 2000 MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Fatih Üniversitesi Büyükçekmece Kampüsü

FATİH ÜNİVERSİTESİ BÜYÜKÇEKMECE KAMPÜSÜ

Akçıburgaz Mevkiindedir. Burası, artık İstanbul Üniversitesi olarak hizmet vermektedir. Yani: İstanbul Üniversitesi Hadımköy Yerleşkesidir.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHPAŞA BÜYÜKÇEKMECE YERLEŞKESİ

Yiğittürk Caddesindedir. Yerleşkede: Büyükçekmece Kongre ve Kültür merkezi, çeşitli Fakülteler, Enstitüler ve Meslek Yüksek Okulları bulunuyor.

TÜRKOBA MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece İstanbul Arel Üniversitesi Kemal Gözükara Yerleşkesi

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ KEMAL GÖZÜKARA YERLEŞKESİ

Türkoba Mahallesi Erguvan Sokaktadır. Büyükçekmece gölünün batısında, Tepekent Uydukenti içindedir. Yerleşkede 4 yıllık eğitim veren Fakülte ve Yüksekokullar bulunmaktadır. Burası üniversitenin 400 dönüm açık rekreasyon alanında: kültür, sanat, spor, eğlence ve dinlenme faaliyetlerinin bir arada bulunacağı büyük bir kompleks şeklinde tasarlanmıştır.

19 MAYIS MAHALLESİ

İstanbul Büyükçekmece Bülent Ecevit Parkı

BÜLENT ECEVİT PARKI

Cumhuriyet Kent Meydanındadır. Park alanında, suni gölet, yürüyüş yolları ve dinlenme alanları bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Atatürk Spor Kompleksi

ATATÜRK SPOR KOMPLEKSİ

Gölboyu Mevkii Büyükçekmece Spor Tesislerindedir.

2007 yılında yapılmıştır. Büyükçekmece Belediyesi tarafından işletilmektedir. 1000 araçlık açık otopark vardır. En büyük özelliği 20 bin seyirci kapasiteli olmasıdır.

 

FATİH MAHALLESİ

FATİH CAMİİ

Cami Sokaktadır. Kitabesi yoktur, bu yüzden hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Geniş bir avlunun ortasında bulunan cami, dikdörtgen planlıdır.

Üstü ahşap bir çatıyla örtülmüştür. İbadet mekanının sağından minareye çıkılır. Kesme küfeki taşından yapılan minare altıgen bir kaideye oturmaktadır.

SÜLEYMAN AĞA ÇEŞMESİ

Fatih Camiinin kuzeybatı köşesindedir. Klasik üslüpta, kesme küfeki taşından yapılmıştır. Sivri kemerli niş içine ayna taşı konulmuştur.

Kemer üzerinde bulunan kitabesine göre “1856 yılında Yakup Alemdar ağa ile Hatice Hatun oğlu Kırım Harbinde şehit Süleyman Ağa’nın ruhu için annesi tarafından yaptırılmıştır.”

MİNDER BEACH CLUB

Kordonboyu Caddesindedir. Burası: plaj olmasının yanında sanat ve eğlence mekanı ve aynı zamanda kafedir. Akşam saatlerinde burada çeşitli partiler düzenleniyor. Kumsalın üzerinde, eğlence ve canlı müzik için tercih edilebilir.

İstanbul Büyükçekmece Atirus Alışveriş ve İş Merkezi

ATİRUS ALIŞVERİŞ VE İŞ MERKEZİ

Rıza Küçükoğlu Caddesindedir. İsmini, yörenin Roma dönemindeki isminden almıştır.

E-5 karayolu üzerinde, 2005 yılında hizmete açılmıştır. 3 katlı merkezde, 80 mağaza ve ayrıca bir hipermarket bulunmaktadır. Ofis bölümünde ise 63 ofis vardır. Merkez: gerek mağazaları, gerek kafe ve restoranları ve gerekse sinemaları ile yoğun ilgi çekmektedir. Otoparkı 700 araç kapasitelidir.

İstanbul Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi

BÜYÜKÇEKMECE BELEDİYESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ

Kuba Camii yanı Gazi Mustafa Caddesindedir. İstanbul’un en önemli kültür komplekslerinden biridir. Sahne sanatlarının çeşitli dallarında, konser ve sergiler düzenlenmektedir. Tiyatro salonu 600 seyirci kapasitelidir.

Ayrıca 2 tane 75’er kişilik orotoryum, kütüphane ve sergi alanı bulunmaktadır. Yine buranın önemli bir özelliği: Merkezde, Müjdat Gezen Sanat Akademisi bulunmaktadır. Akademide: gençlere tiyatro, müzik ve sanat eğitimleri verilmektedir.

İstanbul Büyükçekmece Marmara Paintball

MARMARA PAİNTBALL

Cengiz Topel caddesindedir. Burası, doğa içinde paintball oynayarak eğlenceli vakit geçirilebilecek bir yerdir.

Burada: ayrıca bir mesire alanı da bulunmaktadır. Oyun öncesi ve sonrasında, aileniz veya arkadaşlarınızla piknik masalarında mangal yakabilirsiniz. Çardakta çay içebilir ve saha içinde gurubunuzun oynadığı oyunu takip edebilirsiniz.

İstanbul Büyükçekmece Grand Aqua Marin

GRAND AQUA MARİNE

Komando Sokaktadır. İstanbul’un en eğlenceli su parklarından birisidir. Park alanında çok sayıda kaydırak, havuz ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiği alanlar vardır. Yaz aylarında, burada konserler de düzenlenmektedir.

MİMAR SİNAN MAHALLESİ

Büyükçekmece gölünün kıyısında Marmara denizi ile Büyükçekmece gölünün birleştiği yerdedir. Sahil kesiminde restoranlar bulunmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili

MİMAR SİNAN SAHİLİ

Mimar Sinan kavşağındadır. Oldukça sevilen ve tercih edilen bir plajdır. Buna rağmen temizliği ve kalitesinden ödün vermeme özelliği nedeniyle, analiz sonuçları daima temiz çıkmaktadır.

İstanbul Büyükçekmece Mimar Sinan Yat Limanı

MİMAR SİNAN YAT LİMANI

İskele caddesindedir. İstanbul ilinin en büyük marinalarından birisidir. 800 yat kapasitelidir.

İstanbul Büyükçekmece Dünya Kostümler Müzesi

DÜNYA KOSTÜMLERİ MÜZESİ

Çarşı Sokaktadır. 2011 yılında ziyarete açılmıştır. Tarihi bir binadaki müzeye giriş ücretsizdir. Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 500 civarında kostüm 20 yıldır toplanmaktadır ve bu müzede sergilenmektedir.

Müzede: tarihin derinliklerinden gelerek günümüze ulaşan, farklı toplumların kültürel mirası olan birçok değerli giysi, aksesuar ve objeler burada sergileniyor.

KUMBURGAZ MAHALLESİ

Kumburgaz mahallesi, ilçe merkezine 13 km uzaklıktadır. Şehirde gazın ilk keşfedildiği yer olması nedeniyle bu isim verilmiştir.

KUMBURGAZ PLAJI

Kumburgaz sahili boyunca uzanan plajın bir kısmı ücretsizdir. Bir kısmı ise otel ve beach clublar tarafından özel olarak işletilmektedir.

Deniz zemini kumdur.

İstanbul Büyükçekmece Kumburgaz Plajı

Plaj zemini de kumdur. Sahil genişliği 17 metredir. Sahil uzunluğu ise 700 metredir. Güvenlik şeridindeki azami derinlik 2 metredir.

 

MURAT ÇEŞME MAHALLESİ

AYMERKEZ AVM

E-5 Londra Asfaltındadır.

E-5 karayolu üzerindeki merkez, 2002 yılında Ağustos ayında hizmete açılmıştır. Bu yüzden Türkiye’nin ilk Outlet Merkezidir. Merkez, 24 bin metre karelik bir alana kurulmuştur. Burada: sezon ve sezon dışı ürünler sunulmaktadır. Burada birçok ünlü markanın ürünlerini çok özel fiyatlarla bulmak mümkündür.

İstanbul Küçükçekmece gezi yazım için  Küçükçekmece

İngiltere Londra Regent’ Park ve Marylebone

İngiltere Londra Regent’ Park ve Marylebone

İngiltere Londra Regent’ Park ve Marylebone;

Ortaçağ köyü Marylebone’u da kapsayan Regent’s Park’ın güney kısmı, güzel George dönemi evleriyle çok hoştur. Evler: 18. yüzyıl şehri batıya doğru genişlediğinde Oxford Kontu Robert Harley tarafından düzenlenmiştir.

John Nash’in sıra evleri, en çok ilgi gören kraliyet parklarından biri olan Regent’s Park’ın güney sınırındadır. Kuzeybatı yönünde ise şehrin en zarif banliyölerinden biri olan St John’s Wood bulunur.

 

GEZİLECEK YERLER

MME.TUSSAUDS VE STARDOME MUSEUM

İngiltere Londra Regent’ Park ve Marylebone;

Marylebone Road.NW1 adresindedir. Madame Tussauds’un ödüllü mekanı: 50 yıldır Londra’da en iyi partiler, akşam yemekleri ve ödüllü sunumlara ev sahipliği yapmaktadır.

Mekan: Pazartesi ve Salı günü kapalıdır, giriş ücreti yetişkinler için 28.80 paund, çocuklar için 24.60 paund. Buraya girmek isterseniz, uzun kuyruklarda sıra beklemeyi göze almanız gerekiyor.

Grosholtz doğumlu Anna Maria: Bayan “Tussaud” meslek yaşamını Fransız Devriminin tanınmış kurbanlarının ölüm masklarını yaparak başlamıştır. İlk eseri “Voltaire” nin balmumu heykelini 1777 yılında yaratmıştır. Ardından ise: Jean-Jacques Rousseau ve Benjamin Franklin’in balmumu heykellerini yapmıştır.

Fransız devrimi sırasında, kendisi çok önemli kişileri modellemiştir. Hatta: anılarında anlattığına göre: baş ölüm maskelerini yapmak için, idam edilen kişilerin cesetlerini aradığını belirtmektedir.

Kendisi: babası ölünce, Londra’ya yerleşmeden önce Avrupa’yı gezdi ve Londra’ya yerleştikten sonra balmumu eserlerinin koleksiyonunu miras bıraktı. Bu arada: kendisi ilk sergisini 1835 yılında, koleksiyonun bugün bulunduğu yerden fazla uzakta olmayan Baker Street’de açmıştır.

Madame Tussauds: ünlü kişilerin balmumu modellerini içeren bir müzedir. Madame Tussauds Studios Londra: 150 yıldır balmumu eserler üretmektedir. Her başyapıt: 20 özel heykeltıraştan oluşan bir ekip tarafından yapılır.

Bu yapım sırasında, 500 üzerinde hassas vücut ölçülerine başvurulur. Kafa saç kılları tek tek eklenir ve boya ve renk tonları için sayısız katmanlar kullanılır, cilt tonları oluşturur ve şaşırtıcı bir gerçekçilik ortaya çıkar.

Günümüzde: Mademe Tussauds Müzeleri: Londra, New York, Las Vegas, Washington, Amsterdam, Hong Kong şehirlerinde bulunmaktadır. Sergilenenler arasında: Kate Moss, Johnny Depp, Kylie, Minogue gibi yıldızları ile, korkutucu seri katiller, Londra tarihinde 400 yıllık bir geçmişe sahip taksi bulunmaktadır. Koleksiyonda yer alan politikacıların, sinema ve televizyon oyuncularının, spor yıldızlarının maskları yapılırken, hala geleneksel balmumu teknikleri kullanılır.

Yapı: II. Dünya savaşında yıkılan bir eski sinema sitesinde 1955 yılında yapılan 18 metre çapında, 330 seyirci kapasiteli bir “planetaryum” sitesinde 1958 yılında açılmıştır.

Beş sürükleyici ve interaktif temalı alanlar; entegre aydınlatma ve görsel-işitsel bağlantılar ile resmi ve gayri resmi etkinlikler için kullanılabilir. Bu fonksiyon odalarından 1000 kişi yararlanabilir.

Serginin ana kısımların, ziyaretçilerin ünlülerle dolu bir partide yıldız olmanın nasıl bir duygu olduğunu yaşayabilecekleri “Blush”, eğlence dünyasının devlerine adanmış “Premiere Night” ve kraliyet ailesi üyeleri, devlet adamları ve dünya liderleri, yazarları ve sanatçılardan seçkin bir koleksiyonunun bulunduğu “World Leaders” oluşturur. Bunlar arasında bulunanlar: Lenin, Martin Luther King, Shakespeare ve Kylie Minogue

“Chamber of Horrors” Bölümü

Madame Tussauds’un en tanınmış bölümüdür. İkisi de birer katil olan Dr.Crippen ile Ethel le Neve modelleri; infaz mangası karşısında Gary Gilmore kompozisyonu ve Karın Deşen Jack’ı Victoria döneminin karanlık bir sokağında gösteren tekinsiz sahne gibi tüylerinizi diken diken edecek canlandırmalar bu bölümde yer alır.

“Spirit of London” Bölümü

Son bölüm olan burada stilize bir Londra taksisine binip 1666 Büyük Yangınından 1960’ların dans eden şehrine giden bir zaman yoluculuğuna çıkabilirsiniz.

“Planetarium Stardome” Bölümü

4D adını alan ve aynı komplekste bulunan Stardome’da (daha önce London Planetarium), “The Wonderfull World of Stars” adını taşıyan etkileyici bir animasyon filmi gösterilir. Film sayesinde kubbe yıldızlarla dolu mükemmel bir galaksi haline gelir.

Etkileşimli koltuklar tasarlanmış ve MARVEL tarafından üretilen 4D özellikle gösteriyi izlerken: kendinizi filmin içinden bir parça gibi hissedeceksiniz.

 

REGENT’S PARK

İngiltere Londra Regent’ Park ve Marylebone:

NW1 adresindedir. Londra hayvanat bahçesi buradadır. Ayrıca birçok kafe ve restoran bulunmaktadır.

Bu park: 1812 yılından kalmadır. 395 dönümlük alanı kapsar. İlk olarak: Henry VII tarafından bir av sahası olarak kullanılmak üzere düzenlenmiş ve ardından Josh Nash tarafından, ana bahçelerle sarılmış bir yerleşim yeri olarak tasarlanmıştır.

Çeşitli klasik tarzlarda 56 villa ve Naib Prens’in zevk sarayı da plana dahildir. Yuvarlak parkın ortasında tasarlanan: saray ve teraslar, bir göl, bir kanal ve biraz önce de söylediğim gibi 56 villa ve Prens için ikinci bir ev bulunmaktadır.

Ancak sekiz villa inşa edilebildi (ve sarayla ilgili hiç çalışma yapılmadı). Bunların günümüze kadar kalabilen üçü, İnner Circle kıyısındadır.

Park Zooloji Derneği ve Kraliyet Botanik Derneği gibi çeşitli kuruluşlara ev sahipliği yapmıştır. 1930 yılında Kraliyet Botanik Derneği: parkın peyzajında ağırlıklı olarak gül kullanımına karar verdi.

Queen Mary bahçelerinde yaklaşık 400 çeşitten 12.000 gün bulunmaktadır ki, Londra’nın en büyük gül koleksiyonudur. Bahçelerin ismi ise: Kral V George’un eşinden gelmektedir.
Çeşitli su kuşlarını barındıran gölde, uzaktan gelen orkestra müziği eşliğinde güzel bir sandal gezisi yapabilirsiniz.

Burada ülkenin en büyük yabani kuş alanı bulunmakta olup 100 kuş türü bulunduğu söyleniyor. Clarence kapısından başlayan yürüyüş yolunu kullanırsanız, yine muhteşem kuş seslerini duyabilirsiniz.

Ayrıca yaz aylarında Queen Mary’s Gardens manzaraları ve çiçek kokuları arasında Açık Hava Tiyatrosunda bir Shakespeare oyunu izlemek çok zevkli olacaktır. Regent Park Açık Hava Tiyatrosu: İngiltere’de, tek açık hava profesyonel tiyatrodur. Mayıs-Eylül ayları arasında performanslar sunulur.

Nash’in ana planında Regent’s Park, kuzeydoğu sınırından Park Village East ve West’in içene doğru devam ediyordu.

Bazıları Wedgwood tarzı madalyonlarla süslenmiş olan, alçı bezeklere sahip bu zarif binalar 1828 yılından kalmadır.

Park, mükemmel spor olanaklarıyla donatılmıştır. Yani Londra şehrinin en büyük açık hava spor alanıdır.

 

HARLEY STREET

İngiltere Londra Regent’ Park ve Marylebone:

Harley Street Londra’nın en ünlü caddelerinden birisidir. Yıllar boyunca sakinleri arasında: yazarlar, müzisyenler, politikacılar, askerler, bilim adamları bulunmuştur.

İlk olarak: Edward Harley ve eşi Henrietta: 1715-1720 yılları arasında, Harley Street ve çevresindeki sokakları ızgara biçiminde geliştirdiler ve geçtiğimiz 300 yıl boyunca, mimari tarzı korumak için çok katı kurallar uygulanmıştır.

Ancak 1900’lü yılları takiben bazı değişiklikler olmuştur.

Günümüzde: güzel malikanelerle dolu 18. yüzyılın sonundan kalma bu cadde: 19.yüzyılın ortalarından itibaren buraya yerleşen doktor ve uzmanlar ile tanınmaktadır.

Harley Street, özel tıbbi bir mükemmeliyet merkezi olarak üne sahiptir ve çevresinde birçok çeşitli özel hastaneler bulunmaktadır. Tıbbi uzmanlık ve cerrahi alanında, son teknolojiler ve son derece önemli uygulamalar yapılmaktadır.

Bu tesislerde, birçok: üst düzey hekim, diş hekimleri, psikiyatristler ve plastik cerrahlar bulunmaktadır. Zaten: II. Dünya Savaşı arasında sadece bir dans öğretmeni için tahsis edilen oda haricinde, buradaki hiçbir yer sakinlerinin izini olmadan başkalarına verilmemiştir.

II. Dünya savaşı sonunda: masör ve psikologlar bölgeye kabul edilmişlerdir.

Bugün burada: 1500 profesyonel, tıbbı kozmetik cerrahisi ile geniş bir hizmet yelpazesi sunulmaktadır. “Harley Street Clinic” ise tüm dünyadan gelen hastalara hizmet verir. (özellikle kanser alanında)

Burada: Londra Kanser Gurubu tarafından: en son onkoloji teknolojileri, hastalara tatbik edilir.

Londra merkezinde bulunmasına rağmen, doktorların klinikleri sayesinde sessiz bir yer olarak kalmıştır.

 

PORTLAND PLACE

Burası: Londra şehrinin kalbinde West End merkezinde Merylebone ilçesinin merkezinde bir sokaktır. (sokağın genişliği, Londra’da alışılmadık şekilde 33 metredir)

Sokak: ünlü İskoç mimar kardeşler James ve Robert Adam tarafından, 18.yüzyıl sonlarında, Portland Dükü’nün konağının bahçelerinin kuzeyinde tasarlanmıştır.

Günümüzde burada Adams kardeşler tarafından inşa edilen teraslı evlerin yanı sıra, bazı 20.yüzyıl binaları bulunmaktadır. Bu evlerin çoğu: elçilikler (Çin-Polonya-Portekiz-İsveç Büyükelçiliği buradadır), meslek kuruluşları, yardım kuruluşları tarafından kullanılmaktadır.
Buna ek olarak, Porland Place’de: bazı çok özel bloklar bulunmaktadır.

O dönemden, Devonshine Street’in güneyine bakan birkaç ev, günümüze ulaşmıştır. Bunlardan: No.27 ve 47. en güzelleridir. John Nash, arlton House’dan başlayıp Regent Park’a uzanan ve kuzey ucunu Park Crescent’in noktaladığı tören yoluna bu sokağı da eklemiştir.

No.66’daki İngiliz Mimarları Kraliyet Enstitüsü binası, sembolik heykel ve rölyeflerle süslüdür.
Bölgedeki evlerde: düğün, kutlamalar, eğitim, seminerler, ürün tanıtım faaliyetleri yapılmaktadır.

 

BROADCASTİNG HOUSE

Portland Place adresindedir.
Bu Art Deco yapı: Albay Val Myer tarafından tasarlanmış ve İngiltere’de ilk yayın merkezi olarak 1922 yılında ortaya çıkmış ve 1932 yılında BBC tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

Binanın caddenin eğrisini izleyen ön cephesine, heykeltıraş Eric Gill’in Prospero ve Ariel rölyefi hakimdir. Shakespeare’in Ariel karakteri, havanın görünmez ruhunu tanımladığından radyo ve TV yayımcılığı için özellikle seçilmiş bir figürdür. Batı cephesindeki iki heykelde de, Ariel göze çarpar. Binanın girişinde “Ariel Çocuklara Filüt Çalıyor” rölyefi yer alır.

1990’larda BBC Stüdyolarının bazılarının Londra’nın batısına taşınmasıyla bu binayı idareciler kullanmaya başlamışlardır.

Taşınmadan önce: BBC’nin; haber, radyo, televizyon ve dünyanın en gelişmiş dijital yayın ve üretim merkezi buradaki tek merkezden yürütülüyordu. Bu merkez: İngiltere’de 10 milyon ve dünya çapında 150 milyon kişiye kamu hizmeti yayın sağlıyordu.

Evet, ardından son 10 yılda, yayınevi kapsamlı bir restorasyona ve yeniden yapılandırmaya alınmış ve BBC’nin merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde buradaki 80 bin metre karelik alanda: televizyon, radyo, haber ve online BBC ağı ve küresel hizmetlerde çalışan yaklaşık 6000 personel ve dijital yayın tesisleri bulunmaktadır. Binanın merkezinde Avrupa’nın en büyük canlı habercilik merkezi bulunmaktadır.

“White City”de bulunan BBC TV Merkezinde düzenlenen turlara katılabilirsiniz. Her tur, günlük etkinliklere ve programlara bağlı olarak değiştiği için etkileyici olabiliyor.

English Haritage ortaklığıyla 2011 yılında yapılan kapsamlı yenileme çalışmalarıyla bu binaya halka açık bir piazza, BBC mağazası, kafe, sergi alanı ve etkileşimli bölüm eklenmiştir.

 

ALL SOULS, LANGHAM PLACE

Langham Place adresindedir. BBC yayın evine çok yakındır. Pazar günleri buraya 2500 civarında uluslar arası cemaatten kişi ibadet için gelirler.

Londra şehrinin merkezindeki bu Protestan kilisesi: 1824 yılında John Nash tarafından Kral George IV’ün göz alıcı bir anıt düşüncesi için tasarlanmıştır. 1940 tarihinde şehrin bombalanması sırasında kilise yoğun hasara uğramış ve on yıl boyunca kapalı kalmıştır ve ardından onarılarak yeniden hizmete açılmıştır.

Binanın girintili yuvarlak cephesi, en iyi Regent Street’ten görülür. İlk inşa edildiğinde, kule tamamlandığında, dairesel kulenin uzun ve sivri külahı herkesin diline düşmüş ve alay edilmiştir.

Nash’ın Londra’daki tek kilisesi olan bina, karşıdaki Broadcasting House şehir dışına taşınmadan önce BBC tarafından günlük kilise ayini yayınları için kayıt stüdyosu olarak kullanılmıştır.

 

LANGHAM HOTEL

1.Portland Place, Regent Street adresindedir.

Langham Hotel: 1865 yılında açıldığı dönemde Londra’nın en büyük ve modern ve asansörlü oteliydi. Langham tarafından tasarlanan otel, John Giles tarafından 1863-1865 yılları arasında inşa edilmiştir. Açılışı Prince of Wales tarafından yapılmıştır. 1879 yılında otelde ilk ışıklandırma sağlanmıştır.

1927 yılındaki büyük buhran sırasında otel yönetimi, burayı BBC’ye satmak için çok uğraşmış, ancak satamamış ve otel olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Dünya savaşının ardından, 1965 yılında, BBC burayı satın almıştır.

Otelin Balo Salonu, BBC kayıt kütüphanesi yapılır ve bazı programlar orada kaydedilir. 1986 yılında, BBC, burayı ABD kökenli “Landroke Grup” a satmıştır. Ardından yapılan büyük onarım ve yenileme sonucunda: 1991 otel, “Langham Hilton” olarak yeniden açılmıştır.

Otelin mazisinde: burada kalan birçok seçkin konuk ismi bulunmaktadır ki, bunlar arasında: Oscar Wilde, Mark Twain ve besteci Antonin Dvorak gibi kişiler sayılabilir.
Günümüzde ise, restore edilen lüks odalar, şık Artesian barı ve Landan restoranı: Londra şehrinin en lüks otellerinden birisi olarak buraya ün kazandırmıştır.

 

WİGMORE HALL

36.Wigmore Street adresindedir.
Oda müziği konserlerini ağırlayan gösterişli küçük konser salonu Savoy Hotel’in mimarı T.E.Collcutt tarafından 1900 yılında tasarlanmıştır. Tasarımda su mermeri kullanılarak duvarlar, zemin ve merdivenler mermerden yapılmıştır. Stil olarak: Rönesans tarzı İngiliz mimari tarz kullanılmıştır.

Buradaki showroom: Alman piyano firması “Bechstein” tarafından 1901 yılında inşa edilmiştir. Merket: 31 Mayıs 1901 tarihinde: İtalyan piyanist Ferrucio Busoni, Belçikalı kemancı Eugene Ysaye, Ukraynalı piyanist Vladimir de Pachmann tarafından verilen bir konser galası ile açılmıştır. Dünya savaşı sırasındaki Alman düşmanlığı nedeniyle, burası: stüdyolar, ofis, depo ve 137 piyano “Debenhams” firmasına satılmıştır.

Ardından ise, “Hall” inşa edilmiştir.

Londra’daki piyano ticaretinin kalbi olan Bechstein piyano sergi salonunun yanında olduğu için buraya Bechstein Hill deniliyordu. Dünyanın en çok aranan solist ve oda müzisyenleri burada buluşurlar. Her yıl buradaki konserler için 165 bin bilet satıldığı söyleniyor.

Her hafta bir konser: BBC tarafından radyo ve internette dünya çapında yayınlanmak üzere kayıt edilmektedir.
Tam karşıda Debenham ve Freebody’s çok katlı mağazası olarak 1907 yılında yapılan Art Nouveai bina bulunur.

İngiltere Londra Regent’ Park ve Marylebone

 

WALLECE COLLECTİON

Hertford House-Marylebone adresindedir.
Bu, dünyanın en etkileyici özel koleksiyonlarından birisidir. Koleksiyon yılda yaklaşık 400.000 kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Hiçbir değişiklik yapılmaması şartıyla halka açık sürekli bir sergide sergilenmek üzere; 1897 yılında; Sir Richard Wallace’nin dul eşi tarafından devlete bırakılmıştır.

Koleksiyon: 1900 yılında halka açılan Manchester Meydanındaki bölümde, günümüze kadar olan süreçte bütünüyle muhafaza edilmiştir. Koleksiyondaki hiçbir nesne, başka bir sergiye gönderilmemiştir ve burayı ziyaret etmek ücretsizdir.

Haziran 2000 tarihinde, dört yeni galeri daha açılmış ve sergi alanı genişletilmiştir.
Evet: Hertford ailesinin dört kuşak boyunca tutkuyla sürdürdükleri koleksiyonculuğun ürünü olan sergi, 19.yüzyılın sonlarına kadar Avrupa sanatına ilgi duyanların çok hoşuna gidecektir.

Dünyaca ünlü bu koleksiyonda: 25 galeride, 18.yüzyıl Fransız resim, mobilya, silah ve zırhları ile, 19.yüzyıl: porselen ve usta sanatçıların tabloları bulunmaktadır. Toplam nesne sayısı 5500 civarındadır.

70 başat yapıt arasında: Frans Hals’dan “Gülen Şövalye”, Tiziano’na 2Perseus ve Andromeda”, Rembrandt’tan “Titus” burada görülebilir. Reynolds, Gainsborough ve Romney gibi sanatçıların portreleri de koleksiyondadır.

Diğer öne çıkan eserler arasında harika Sevres porselenleri ile Houdon ve Roubilliac’ın heykelleri ilgi çeker.

Avrupa ve Ortadoğu zırh koleksiyonu İngiltere’deki en kapsamlı ikinci örnektir.

 

SHERLOCK HOLMES MUSEUM

221b Baker Street adresindedir. Giriş ücretlidir, yetişkinler 10 paund, çocuklar 8 paund. Yoğun zamanlarda buraya girmek için uzunca bir sıra beklemek zorunda kalabilirsiniz.

Kurgu dedektifi Sherlock Holmes; 1887 yılında İskoç yazar ve doktor Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulmuştur ve kendisinin 1881-1904 yılları arasında, Baker Street’te 221b numaralı bu evde yaşadığı varsayılmaktadır ve bu nedenle hükümet tarafından korunmaktadır.

Doyle’un ünlü dedektifi: 75 aktör tarafından 200’den fazla filimde canlandırılmış ve ayrıca dört roman ve 46 kısa öyküde canlandırılmıştır. Bu büyük dedektifin 9 metrelik bronz heykeli: Marybelone çıkışında görülebilir.

1815 yılından kalma bina, kitaplarda anlatıldığı biçimde Holmes’ün dairesi olarak döşenmiştir.
Ziyaretçiler Holmes’ün “kahya” sı tarafından karşılanır ve ilk katta yeniden düzenlenen odalara kabul edilirler.

Burada; 17 basamaklı bir merdivenle çıkılan 1.katta: bir çalışma ve yatak odası bulunur. Bu odaya bitişik Dr Watson (yardımcısı) un yatak odası vardır, evin arka bölümünde bahçede çınar ağacı dikkat çeker.

Mağazada ise romanlar ve Holmes’ün şapkalarından satılır.

 

LONDON CENTRAL MOSQUE

146.Park Road adresindedir.
Caminin bulunduğu alan: Kral George VI tarafından 1944 yılında Müslüman Topluluğuna bağışlanmış ve karşılığında: Mısır ve Sudan ülkelerinde Aglikan katedrali yapımı için arazi alınmıştır.

Regens’s Park’ın ucundaki ağaçlarla çevrili, altın kubbeli büyük cami, Sir Frederick Gibberd tarafından tasarlanmış ve 1978 yılında tamamlanmıştır.

Caminin yapımı için gereken fon: S. Arabistan kralı Fahd bin Abdülaziz tarafından bağışlanmıştır.

Cami Londralı Müslümanlar ile Müslüman ziyaretçiler için yapılmıştır. 1800 kişilik ibadet yeri, altın kubbeyle taçlandırılmış kare biçimli bir salondur.

Muhteşem halı ve avizeler dışında dekorasyon sadedir. Ziyaretçiler, camiye girmeden ayakkabılarını çıkartırlar, kadınların da başlarını örtmesi zorunludur.

 

REGENT’S CANAL

Batı yönünde Paddington, Little Venice’te sona eren Grand Junction Canal’i Limehous’daki Londra doklarına bağlamak üzere 1820 yılında açılan bu suyolu, John Nash’i heyecanlandırmıştı.

Kanalın uzunluğu 13.8 km dir. Seyir derinliği ortalama 1.15 metredir. Kanalın ilk bölümünün yapımına 1812 yılında başlanmıştır. 1816 yılında Maie Tepesi’nin altında 251 metrelik bir tünel açılarak kanala devam edilmiştir. Tünel ve Regent Canal Dock’un bağlantısı ise 1820 tarihinde açılmıştır.

Bu kanalla yeni yaptığı Regent’s Park’ın daha da çekici bir nitelik kazanacağını düşünüyordu ve başlangıçta kanalın parkın ortasından geçmesini istemişti. Daha sonra mavnacıların kaba konuşmalarının bölgenin kibar sakinlerini rahatsız edeceğini düşünenler Nash’i bu fikrinden vazgeçirdiler.

Bu, bir bakıma iyi de oldu, çünkü mavnaları çeken buharlı römorklar kirliydi ve tehlikeli yük taşıyabiliyordu. 1874 yılında barut taşıyan bir mavnanın Hayvanat Bahçesinin yakınından geçerken patlaması üzerine tayfalar öldü, bir köprü yıkıldı, insanlar ve hayvanlar dehşete kapıldı.

Öte yandan demiryollarının geliştirilmesi kanalı olumsuz yönde etkilemiştir.

Bugün, burası boş zamanların değerlendirileceği hoş bir yer olarak yeniden canlanmaktadır. Yürüyüş yollarının yanı sıra Little Venice ile gelişmekte olan bir el sanatları pazarının bulunduğu Camden Lock arasında tekne gezileri düzenlenmektedir.

Hayvanat Bahçesine gelen ziyaretçiler için pazarın canlı havasına katılmak eğlenceli olmaktadır.

 

LONDON ZOO

Regens park içindedir. Giriş ücretlidir, yetişkinler için 27 paund, çocuklar için 20.50 paund. Her gün saat: 10.00-17.30 arasında ziyarete açıktır.

1828 yılında açılan Londra Hayvanat Bahçesi şehrin en çok turist çeken yerlerinden biri ve büyük bir araştırma merkezidir. Yani: burası dünyanın ilk bilimsel hayvanat bahçesidir ve halkın ziyaretine 1847 yılında açılmıştır.

Hayvanat bahçesinde Sumatra kaplanlarından siyah gergedanlara ve kuş yiyen kırmızı bacaklı Meksika örümceklerine kadar 806 canlı türünde 19.000 civarında canlı türü barınmaktadır.
Sergilerden biri, yeryüzünün başlıca yaşam alanlarındaki canlı türlerinin tanıtıldığı Yaşam Ağı dır. Ayrıca birçok etkileşimli sergi de vardır.

Evet, hayvanat bahçesi pek çok farklı bölüme ayrılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Gorilla Kralığı

Burası: colubus maymunları ile siyah ve beyaz, birlikte yaşayan gorillerden oluşan bir koloniye ev sahipliği yapmaktadır. Afrika gorilleri kafesinde: ortamı paylaşan kuşlar, kertenkeleler ve Afrika’dan gelen diğer bir kısım hayvan da bulunur.

Butterfly Paradise

Ziyaretçiler bu alanda yürürken: beslenmek ve dinlenmek için bitkileri arayan, Afrika-Güneydoğu Asya ve Orta ve Güney Amerika kelebekleri tarafından çevrilirler.

Aslanlar-Kaplanlar

Burada, nesli tükenmekte olan vahşi kedilere çok yakın olabilirsiniz. Burada Asya aslanları ve Sumatra kaplanları ilgi çekmektedir.

Akvaryum

Akvaryum üç bölüme ayrılmıştır ve bu bölümlerde, çok güzel, egzotik ve garip balıklar ile çarpıcı bir mercan kayalığı görülmektedir.

Penguen Plajı

2011 yılında açılmıştır ve İngiltere’nin en büyük penguen havuzudur. Burada ziyaretçilerin bu yüzen kuşları su altında izlemeleri için, sualtı pencereleri bulunmaktadır.

Evet, hayvanat bahçesindeki diğer bölümler: tropikal kuş türlerini görebileceğiniz yürüyüş yolu, Afrika kuş safarisi ve böcekler sergisi, yiyecek-içki ve hediyelik bir şeyler satın almak isteyenler için birkaç yer bulunmaktadır.

 

CUMBERLAND TERRACE

Regent Park içindedir.
Nash’in Regents Park civarındaki sıra evlerinin en uzun ve seçkin örneğinin tasarımı James Thomson a aittir.

İon kabartmalı sütunların üzerinde üçgen biçimde dekoratif ayaklar yükselir. Üç ana bloktan oluşan bina, kemerli ve tipik neoklasik tarzda ve ihtişamla yapılmıştır.

1828 yılında tamamlanan bina, Nash”in Naip Prens (sonradan IV. George) için planladığı saraydan görülebilecek şekilde tasarlanmıştır.

Ancak prens Buckingham Sarayının planlarıyla ilgilenmeyi tercih ettiği için söz konusu saray inşa edilememiştir.