İran Shiraz Şiraz

 

iran.shiraz.kuran kapısı.1
İran Shiraz Şiraz

Şehrin sembolü “ağaçkakan” kuşudur.

Ülkenin güneybatısında bulunan şehir, en kalabalık 5’nci şehirdir. Basra körfezine yaklaşık 200 km olan şehir, deniz seviyesinden 1800 metre yüksektedir.

Şehir Allahu Ekber dağlarının eteğinde, yemyeşil bir ova üzerinde bir bahçe gibi yayılmıştır. Başkent Tahran’a 929 km uzaklıktadır. Bu yolculuk otobüsler yaklaşık 15 saat sürer. Shiraz şehrine, Tebriz 24 saat ve Yezd 7 saat uzaklıktadır.

Şehir İranlıların anavatanı olan Fars bölgesinin merkezindedir ve İranlılar dili ve adını buradan alırlar. Yani bu şehir yaklaşık 2000 yıldır Pers kültürünün merkezindedir. Çünkü yerleşim bölgesinin ismi, Persepolis kalıntılarında bulunan kil tabletlerde yazılıdır.

Şehir İran’ın nüfus bakımından 6’ncı büyük şehridir.

Şehir ılıman bir iklime sahiptir. Çünkü çevresi dağlarla çevrili bir çanak gibidir.

Şehir özellikle üzüm ve şarapları ile ünlüdür. Meşhur Shiraz üzümleri, şehrin kuzeyinde yetişiyormuş ancak ülkede günümüzde şeriat kanunları geçerli olduğundan şarap üretimi yapılamıyormuş. Şehrin diğer popüler özellikleri, birçok bahçeleri ve meyve ağaçlarıdır.

Şehir: ünlü Pers şairler Hafız ve Sadi’nin hem doğum yeri, hem de mezarlarının bulunduğu yer olarak ünlenmiştir. Şehirde ayrıca bu iki önemli ismin anıtları vardır. Hafız: İran lirik şiirinin ustasıdır. Sadi ise, Golestan yani Güller bahçesi denilen bir kitabın yazarı olarak tanınır. Her ikisinin şehirdeki mezarları yoğun ziyaretçi çekmektedir.

Şehir günümüzde ise ülkede: büyük bir petrol rafinerisi ve elektronik endüstri merkezi olarak tanınır. Ülkenin ilk güneş enerji santrali burada kurulmuştur.

 

Ulaşım

İstanbul-Şiraz arasında tarifeli uçak seferleri vardır. Uçak yolculuğu yaklaşık 3 saat 45 dakika sürüyor.

Eğer İran içinde gezerken buraya gelmeyi düşünürseniz, İsfahan-Şiraz arası otobüsle 7 saat sürüyor.

 

Kerim Han

Kerim Han, 18’nci yüzyılda yaşamış ve Şiraz bölgesinde, Zand hanedanlığını kurmuştur. Tarihi kayıtlara göre, son derece dürüst, adil ve başarılı bir liderdir. Hatta son derece mütevazi olduğu için, halkın vekili anlamında, kendisine “Vekil” denilmesini istemiştir.

Ancak bir kısım söylentiye göre ise, kendisini “Hz Muhammed” in vekili olarak gördüğü için bu ismi kullanmıştır. Bu yüzden, şehrin birçok yerinde “vekil” ismini  taşıyan yapılar görmek mümkündür.

 

Shiraz ve Şarap

Pers kralı Cemşid üzümü çok severmiş ve iktidarı döneminde, ülkede birçok üzüm bağı kurdurmuş. Ancak üretilen üzümlerin suyunun çok acı ve hatta zehirli olduğuna inanılmış. Bir gün, kralın cariyesi hastalanır ve güzel cariye şiddetli baş ağrısı çeker.

Bunun üzerine birçok tabip, kendisini iyileştirmeye çalışsa da çare bulamaz. Cariye, hayatına son vermeye karar verir ve zehirli olarak nitelendirilen üzüm suyundan içer.

Ancak bu içtiği su ile, dinmek bilmeyen baş ağrılarının hemen geçtiğini anlar. Bu durum kralın kulağına gittiğinde zehirli olduğuna inanılan üzüm suyuna “Abı Hayat” ismi verilir.

Böylece bekletilen üzüm suyunun zehirli olmadığına inanılmaya başlanır.

Evet, Şiraz üzümü dünyaca meşhurdur. Çünkü İran İslam Devrimi sırasında Kanada ve Amerika’ya göç eden Yahudiler, bu üzümü dünyaya tanıtmışlardır.

Günümüzde birçok ülkede ve hatta Türkiye’de Şiraz üzümü yetiştiriliyor. İslam devrimiyle birlikte birçok üzüm bağı Şiraz şehrinde tahrip edilmiş, ancak bu ünlü üzüm dünyanın birçok yerinde yetiştirilmeye başlanmıştır.

iran.shiraz.ne satın alınır.1
İran Shiraz Şiraz

Alışveriş

Şehirde birçok alışveriş merkezi ve çarşılar vardır. Dükkan sayısı bakımından değerlendirildiğinde, dünyanın en büyük, sayılı alışveriş merkezlerinden biri olarak düşünülebilir. Şehirden: halı, baharat, bakır el sanatları ve antikalar satın alınabilir. Ayrıca, yine meşhur İran hurması satın alabilirsiniz.

 

Ne Yenir

Burada gezerken, Şiraz şehrinin meşhur tatlısı falude’yi (yöresel ismi “paloodeh”)mutlaka tatmanızı öneririm. Felude, nişasta ve buz karışımına, limon suyu dökülerek yapılan bir tatlı türüdür. Bir tür dondurma da denilebilir.

Ayrıca Abguşt adlı geleneksel yemeği de tatmanızı öneririm. Restoran önerim ise “Shapori Garden” olacaktır. Burada fiyatlar gayet normal yani makuldür. Bir diğer seçenek Vekil camii yakınlarındaki Sharzeh restoranıdır. Açık büfe kişi başı 10 dolarlık fiyat gayet normaldir.

iran.shiraz.persepolis.1
İran Shiraz Şiraz

Turizm

Şehirdeki ilginç binalar, şehrin eski bölümündedir. Aralarında armut biçimli kubbeler olan bir düzine cami ilgi çeker. Bu camiler, genellikle eski evlerin arasına dağılmıştır.

Kerim Han Zend-e Zand Bulvarı, şehri ikiye böler. Ancak tarihsel ve turistik önemi olan yerlerin birçoğu bu ana cadde üzerindedir. Zand caddesine paralel bir nehir yatağı var ama genellikle kurudur.

Ağaçlarla kaplı geniş bulvarları, mimari eserleri ve bahçeleriyle ünlü Şiraz şehrinde: Kur’an  kapısı, Pazar yeri, ünlü şairler Sadi ve Hafız’ın kabirleri ve bahçeleri, Kaçar Sarayının havuzunu çevreleyen muhteşem İrem Bahçeleri ve Şah-ı Çerağ Mozolesi, gezilmelidir.

Şehri ziyaret ettiğinizde, yaklaşık şehrin 50 km kuzeybatısında, Rahman dağları eteklerindeki geniş bir platformda bulunan Persepolis şehrini ziyaret etmeyi sakın unutmayın. Persepolis şehirden 75-80 dakika uzaklıktadır.

 

GEZİLECEK YERLER

iran.shiraz.kuran kapısı.2
İran Shiraz Şiraz Darvazeh Kuran Kapısı

Darvazeh Kur’an Kapısı

Şehre girerken, bu süslü kapı mutlaka görülmelidir. Mazisi bin yıl öncesine kadar giden bu kapı: Kur’an Kapısı olarak bilinir. Anıt, Karim Khan tarafından yaptırılmıştır.

Üst katta bir odada, kutsal kitaptan bazı bölümler bulunur ve bu yüzden, kapı Kur-an Kapısı olarak isimlendirilir.

Kapıdan çıkan gezginlerin, güvenli ve sağlıklı bir şekilde Şiraz şehrine geri döneceklerine inanılır. Kapı 1950 yılında yıkılmış ve yerel bir tüccarın bağışlarıyla yeniden yapılmıştır.

Bu kapıda uzun yıllar bulunan ve yolcuların altından geçtikleri, 2 Kuran-ı Kerim, günümüzde Pars Müzesinde muhafaza edilmektedir.

 

Karım Khan Kalesi-Vekil kalesi

Kerimhan, İsfahan’da yapılan eserleri görünce, Shiraz şehrinde de bazı eserler yaptırmak istemiş ve bunun üzerine bu kaleyi yaptırmıştır. Kalenin yapımında 12 bin kişinin çalıştığı söyleniyor. Kaleye giriş ücretlidir.

Kale: saraya bitişik bahçenin bir parçası olarak inşa edilmiştir. Ancak, sadece tuğladan yapılmış bu kale, bir anlamda şehrin savunması için değil, güzelliği için yapıldığı intibaını vermektedir. Toprak renkli ve Kerim Han tarafından yaptırılmış yuvarlak 4 tane burçları dikkat çeker.

Bunların yüksekliği 14 metredir. Gezerken bu surlara çıkılmasına izin vermiyorlar. İlginç olan bu burçlardan bir tanesinin Pisa kulesi gibi eğri duruyor olması, bilim adamları ne kadar uğraştılarsa bu eğriliği düzeltememişler.

Kalenin geniş iç avlusundaki bahçede, ortada dikdörtgen bir havuz ve çevresinde kale duvarlarının yarattığı gölgelikler var. Hemen köşede ise, eski bir hamam görülüyor. Bu hamam bir zamanlar han tarafından kullanılmıştır.

Avlunun hemen yanındaki bölümde, bal mumu heykeller ilgi çekiyor. Bu heykellerle “Kerim Han’ın, makamında bir Fransız sefirini kabul töreni” canlandırılmıştır.

Yapının duvarlarındaki çiniler, vitraylar, minyatürler ve özellikle cam işçiliği muhteşem güzelliktedir. Hemen girişteki bir çini tabloda, İran’ın efsanevi kahramanı Rüstem’in beyaz bir devi öldürmesi resmedilmiştir.

Kale, Şah Pehlevi döneminde cezaevi olarak kullanılmıştır.

 

Fars Müzesi

Hemen kalenin yakınındadır. Burada, yörede egemenlik kurmuş eski uygarlıklara ait buluntular sergileniyor. Özellikle Büyük İskender dönemine ait paralar ilgi çekiyor. İskender, özellikle Persepolis’ten 2.5 ton altın götürmüş, geriye sadece bu paraları bırakmış.

iran.shiraz.vakil çarşısı.1
İran Shiraz Şiraz Vakil Çarşı

Vakil Çarşı-Vakil Bazaar

Çarşı şehir merkezindedir. Yapısı nedeniyle İstanbul Kapalı çarşıya benzetiliyor ancak esnaf sanırım biraz farklı çünkü burada farklı olarak asla çığırtkanlık yapan, ziyaretçileri kolundan çekiştirenler yok.

Karim Khan Zand tarafından yaptırılmıştır. Burada gümüşçü ve kuyumcular, hala nefis kakma çalışmaları yapar ve sergilerler. Çarşıdan, İran halıları ve diğer geleneksel Fars el sanatları satın alabilirsiniz.

1773 yılında inşa edilen camının, çiçek desenli fayansları Qajars zamanında yaptırılmıştır. Kubbe 48 sütun tarafından desteklenir ve her sütun, taşlardan tek parça olarak kesilmiştir.

Tonozlu tuğla tavan çarşı iç mekanını yazın serin tutar. Özellikle Fars göçebeler tarafından dokunan bir tür kilim olan Gabbeh satın almanız önerilir. Alışveriş sırasında mutlaka pazarlık yapmalısınız, ama öyle çok büyük indirimler beklemeyin.

Kilim dışında, buradan baharat ve çay satın alabilirsiniz. Baharat olarak “safran” düşünülebilir. Çay olarak İran’ın yöresel çayı “Lahjan” düşünebilirsiniz. Çay seviyorsanız, mutlaka almanızı öneririm.

iran.shiraz.vakil camisi.1
İran Shiraz Şiraz Vakil Camii
iran.shiraz.cami içi.1
İran Shiraz Şiraz Vakil Camii

 

Vekil Cami-Mescid-i Vakil-Regent Camii

Vakil çarşısının batısındadır. İran ülkesinde barok mimari stil etkisi taşıyan, sivri kemerli, burma sütunlu ve oldukça güzel süslemeleri olan değişik bir mimariye sahiptir. Camiyi ayakkabılarınızı çıkarmadan gezebilirsiniz, çünkü caminin sadece bir kısmı ibadete açık, diğer büyük kısmı ise müze olarak ziyarete açıktır.

Caminin girişinde bir zincir asılıdır. Bu “Y” şeklindeki zincirin her bir sırası, (3 sıra) din, siyaset ve bilimi temsil ediyormuş. Ortadaki zincirin sembolü “din” imiş.

Cami Zand hanedanlığı döneminde, 1187 yılında yapılmıştır. Günümüzde görülen cami ise, Karim Khan tarafından 1773 yılında yaptırılmıştır. Caminin mermer minberi, bir blok mermerden kesilmiş ve Azerbaycan’dan getirilmiştir.

Özellikle giriş kapısının iki yanındaki muhteşem çiniler görülmelidir. Kuzey eyvan: genellikle güller, çalılar ve çiçeklerle dekore edilmiştir. Mihrap bölümü, bükülmüş sütunlar üzerine oturan küçük bir kubbe ile örtülüdür.

Caminin içindeki mihraba dikkat edin, imamın durduğu yerin, zeminden yani halkın bulunduğu seviyeden daha aşağıda olduğunu göreceksiniz.

 

Vekil hamamı

Caminin hemen öbür yanındaki bu hamam, sadece müze olarak kullanılan bir yer olarak dikkat çekiyor. Yani, burası düşündüğünüz gibi kullanılan bir hamam değil, hamam yapısı içinde balmumu heykeller var, hamamın atmosferi heykellerle canlandırılmış, yani sadece gezip görmek için bir hamamdır.

iran.shiraz.sah türbesi.1
İran Shiraz Şiraz Şah Türbesi

Şah-e Cheragh-Işığın prensi

Bilindiği gibi İran büyük miktarda Şii inancına sahip insanlardan oluşuyor. Özellikle Şiiler için önemli bir hac mekanı olarak Meşhed şehrinde bulunan ve 12 imamdan biri olan İmam Rıza türbesi çok özeldir.

Bu şehirde ise, İmam Rıza’nın kardeşi Seyyid Mir Ahmed’in mezarı var.

14’ncü yüzyılda inşa edilen yapı: Işığın Efendisi Tapınak olarak bilinen yapıda, 835 yılında ölen Seyyid Mir Ahmet (12 imamdan biri olarak kabul edilen İmam Rıza’nın Kardeşi) mezarı vardır. Seyyid Mih Ahmet, ışıkların şahı olarak biliniyor.

Türbe yani yapı, ilk olarak 14’ncü yüzyılda mezarın üzerine inşa edilmiş ve o zamandan beri, Şiiler için bir hac yeri olarak kabul edilmektedir. Geniş avluda oturan Şiiler, önemli dini ayinlerini burada yaparlar.

Türbe, sarı ve yeşil renklerin ustaca kullanıldığı, altın renkli soğan kubbesiyle ilgi çeker.

Yapının iç duvarları, milyonlarca küçük aynalar ve mozaiklerle süslenmiştir. Pencerelerden giren gün ışığı, bu aynalardan yansıyarak türbenin içindeki karanlıkları aydınlatır. İnsanlar burayı ziyaret ederek namaz kılıyorlar.

Ancak namaz kılanlarda bir özellik dikkatinizi çekecektir. Namaz kılanlar secdeye vardıklarında alınlarını bir minik kil parçasına deydiriyorlar. Söylenenlere göre bu disk şeklindeki kil parçası yani toprak Karbela ve Necef şehirlerinden getiriliyormuş.

Burayı ziyaret ederken, bayanların Chador ismi verilen uzun siyah kumaş giymeleri zorunludur ve girişte ödünç olarak verilebilir. Türbenin gümüş korkulukları, ziyaretçilerin elledikleri ve öptükleri yerdir. Burayı ziyaret etmeyi sakın unutmayın, gerçekten çok güzel ve görkemli bir yerdir.

 

 

Bagh-e Eram Bahçesi

Bahçeyi anlatmadan önce, şunu belirtmekte yarar. Bahçeye giriş ücretli ve turistlerden, normal vatandaşın giriş ücretinin 20 katını aldıklarını bilmeniz gerek ama değer, mutlaka girin.

Bahçe, Muhammed Hasan tarafından yapılmıştır. Güzel bir konak ve çevresine yayılmış büyük bir bahçedir. Bu bitkilerden en göze çarpanı, sadece bu bölgede yetişen “Serve naz” isimli bir selvi ağacıdır. Ayrıca bahçede sarmaşıklar da çok yoğun ve bunların Ahmet Sancar’ın saltanatına ithaf edildiği söyleniyor.

Binanın ne zaman yapıldığı bilinmiyor ancak tarihi kalıntılara bakılarak Selçuklu döneminde yapıldığına inanılıyor. Bir zamanlar, burası özellikle Şah’ın favori yerlerinden birisi olarak kullanılmış ve halka kapalıymış.

Hatta Şah Rıza Pehlevi’nin annesinin burada sürekli kaldığı ve Şah’ın da ara sıra dinlenmek için buraya geldiği söyleniyor. Ancak İslam devriminden sonra bahçe halkın ziyaretine açılmış, ancak bina kapalıdır.

Bahçenin iç kısımlarına gittiğinizde, bir göl göreceksiniz. Gölün içindeki kırmızı balıklara ve nasıl yüzdüklerine dikkat edin. Balıklar, gölün ortasına doğru sema yapar gibi dönerek yüzüyorlar.

Aralarında yorulanlar ise, duruyorlar, bu duranların önceleri öldüğü düşünülmüş ama sonradan ölen balığın yanına başka bir balığın geldiği ve ölü gözüken balığa dokunarak balığı tekrar harekete geçirdiği görülüyor. Yani, bir anlamda görev devir-teslimi gibidir.

iran.shiraz.jame apuit.1
İran Shiraz Şiraz Atik Camisi
iran.shiraz.jame apuit.2
İran Shiraz Şiraz Atik Camisi

 

Jame Atiq Camii-Atik camisi

İran’daki en eski camilerden biridir ve Saffarid Amr bin Leys zamanında yaptırılmıştır. Ünlü gezginler Bin Battuta ve Madame Dieulafoy yazılarında bu yapıdan bahsederler. Bu şehrin en güzel camisinin en önemli özelliği 7 renkli, sır altı mozaik çini tekniğinin kullanıldığı ilk yer olmasıdır.

Bin Leys, kendi egemenliği sırasında Bağdat halifeleri ve yerel rakipleri ile çatışmalarına rağmen, şehirde oldukça güzel kamu binaları inşa etmeyi ihmal etmedi. Caminin inşaatı, Abasid Halife el-Movaffaq ordularını yenmeleri üzerine, zaferin anısına bir şükran eylemi olarak 894 yılında yapılmıştır.

Ancak 12 ve 13’ncü yüzyıllarda cami birçok kez yeniden inşa ve restore edildi ve 18’nci yüzyılda Arkeoloji bölümü işbirliği ve Fars eyaletinin hayırseverleri yardımıyla, Pehlevi hanedanı döneminde günümüzdeki şeklini almıştır.

Caminin büyük bölümü yavaş yavaş harabeye dönmüştür. Günümüzde ayakta kalan bölümleri, dua salonları ve odalarıdır. Portal bölümü, her iki tarafı camlı mozaik çinilerle dekore edilmiştir. Dekorasyonda Kur-andan güzel ayetler yazılmış, çiçek ve kuş motifleri kullanılmıştır. Caminin en ilgi çeken yazıtı, ünlü hattat Ali Johani tarafından Safeviler döneminde yapılmıştır.

 

Nasır el Mülk-Pembe Cami

Cami, Kaçar hanedanından Mirza Hasam Al Nasir tarafından yaptırılmış ve 1888 yılında açılmıştır. Camiye pembe cami denmesinin sebebi, iç tasarımda pembe fayansların kullanılması ve camlardan yansıyan ışıklardır.

Caminin en büyük özelliği, muhteşem renklerle düzenlenmiş vitray ve çinilerdir. Bunları görmek için mutlaka camiyi ziyaret etmelisiniz. Ama mutlaka sabah gün doğumunda gitmelisiniz.

 

Qashqai Bahçesi

18’nci yüzyıl başında, Selçuklu soyundan gelenler tarafından yapılmıştır. Bahçe özellikle çam ve portakal ağaçları ile dikkat çeker. Bahçenin çağdaş görünümü, Muhammed Hasan döneminde olur ve bahçe içindeki yapılar bir mimar tarafından dizayn edilir. Günümüzde bahçe, Shiraz Üniversitesi tarafından yönetilen bir müze barındırmaktadır. Müze ziyarete açıktır. Bahçe özellikle ilkbaharda ziyaret edilmelidir.

iran.shiraz.şairler mezarı.1
İran Shiraz Şiraz Hafız Mezarı
iran.shiraz.hafız türbesi.2
İran Shiraz Şiraz Hafız Mezarı

 

Hafız Mezarı

İranlı ünlü şair, 14’ncü yüzyılda yaşamıştır. (1320-1389) Ustalığı ile herkesi etkilemiş bir şairdir.

Halk arasında “Hafezieh” olarak bilinen yer, şehrin en sevilen şairi olan Hafız’ın mezarıdır. Fars dili ve edebiyatının bu ünlü yazarı, isteği üzerine Shiraz şehrine gömülmüştür. Hayatı boyunca hiç Şiraz şehrinden ayrılmamıştır.

Mezarın bulunduğu yapı, 8 sütunlu mavi bir kubbeli yapıdır.

Mezar: iki havuzlu bir bahçe içindedir. Mezar diğer birçok mezarda olduğu gibi, hemen girişte bir fıskiyeli bir havuz, çevresinde çok güzel çiçekler ve havuzun arkasında ünlü şairin mezarı görülüyor.

Mezar taşı, 1773 yılında Karim Khan tarafından yerleştirilen ve şairin çalışmaları kazınmış mermer mezar taşı şeklindedir. Mermerden mezar taşının üstünde, Hafız’ın şiirleri işlenmiştir.

Mezar, 8 taş sütunla desteklenen sekizgen köşk üzerine konulmuştur. Küçük bir kütüphane, bir çayevi ve hatıra ve kitapların satıldığı satış yeri vardır.

Mezarı ziyaret ettiğinizde, buradaki birçok ziyaretçinin elinde, ünlü şairin “Fal-e Hafız” isimli kitabını görebilirsiniz. Çünkü İranlılar, bu kitabın herhangi bir sayfasını açarak okuduklarında, geleceklerine dair işaretler bulunduğuna inanırlar. Özellikle kızların bunu uyguladıkları söyleniyor. Hafız’ın kitabından rastgele seçtikleri bir şiiri okuduklarında, şiirin anlamını kendilerine yorumlarlarmış.

Mezar, akşam saatlerinde aydınlatılır ve Hafız’ın şiirleri hoperlörlerle okunur. Bu yüzden burayı akşam saatlerinde ziyaret etmenizi öneririm.

Hafızla ilgili son bir not: yani şiire meraklı olmasanız bile, Hafız’ın şiirleri hakkında genel bir kanı var. Kendisi tüm şiirlerinde aşk ve şarap konusuna yüklenmiştir. Yani, günümüzdeki İslam cumhuriyeti vatandaşlarının koşa koşa geldikleri şairin mezarının duvarlarında yazılı şairin şiirlerinde şarap kelimesi bolca geçiyor.

Yine de günümüzde hala, mezarının başına oturup duygulanan bolca insan görebilirsiniz. Bu insanlar mezarın başucunda otururken Farsça bir şeyler okuyup duruyorlar, başta bunların dua ettiklerini düşünmek mümkün ancak Hafız’ın kitabı ellerinde, açık ve sanırım onun şiirlerini okuyorlar.

Mezarın girişinde, İranlı satıcılar var. Ayrıca burada Hafız usulü fal bakılıyor. Hafızın beyitleri kağıtlara yazılmış, bir kuş hafızın beyitlerinden bir beyit seçiyor ve o falınızı yorumluyor. Kuş muhabbet kuşudur.

Ancak elbette bu niyetler Farsça yazılı yani okumak imkansız. Türbenin bir diğer özelliği de, ülkemizde de görüldüğü gibi İranlı yöre çocuklarının yanınıza yaklaşarak Hafız’ın hayatını anlatıp bahşiş istemeleri olacaktır. Son bir not, türbenin bulunduğu alan, aynı zamanda bir Pazar yeri olarak düzenlenmiş ve yöre insanı, kendi yaptıkları halı, resim, takı, seramik gibi el işlerini satıyorlar.

iran.shiraz.sadi turbesi.1
İran Shiraz Şiraz Sadi Mezarı
iran.shiraz.sadi türbesi.2
İran Shiraz Şiraz Sadi Mezarı

 

Sadi Mezarı

Bu da Şirazlı bir şairdir. 13’ncü yüzyılda (1207-1291) yaşamıştır. Ünlü bir şair ve filozoftur. Yaklaşık 700 yıl önce, o farklı ülke ve şehirlere gitti. Sonra Boustan ve Gülistan adlı iki kitap yazarak tüm yaşadıklarını bu kitaplarda topladı.

Mezarı, bir tepenin eteklerinde, Qanat denilen bir kanat ile süslenmiş, bir balık havuzu olan, sessiz ve huzurlu atmosfer yaratılan yerdedir. 1860 yılında yapılan mermer mezar, sekizgen planlı yapıdadır ve duvarlar, Sadi’nin çalışmaları yazılı çinilerle süslenmiştir.

Beyaz mermerden yapılmış mezar, aynı zamanda mermerden yapılmış ve seramik bezeli bir ayağı içerir. Mezarın altında bulunan kafede, bir çay içmenizi öneririm.

Burayı ziyaret ettiğinizde, türbenin altında bulunan mahzendeki yer altı havuzuna para atarak dilek tutmayı unutmayın. Para atarken havuza arkanızı dönmeniz gerekiyor.

 

Narencistan Sarayı-Narenciye Bahçesi

19’ncu yüzyılda batıdan gelenleri ağırlamak için kullanılmıştır. Burada palmiye, limon, portakal ağaçlarının ortasında bulunan bina, üniversite tarafından kullanılıyor. Binada, yuvarlak alınlıkta sırtında güneş doğarken, imparatoru temsil eden aslan ilgi çekiyor. Elindeki kılıç “Zülfikar” dır. Şah döneminde, İran bayrağında da aynen bu motif bulunmaktadır.

 

 

ŞEHİR YAKINLARI

iran.shiraz.pasaggar.1
İran Shiraz Şiraz Pasargad
iran.shiraz.pasaggar.2
İran Shiraz Şiraz Pasargat

 

Pasargad

Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Şehir merkezine yaklaşık 77 km uzaklıktadır.

Büyük Cyrus: MÖ 599-530 arasında Ahameniş imparatorluğunu kurdu ve MÖ 549-530 yılları arasında Persler ve Medler arasında kalıcı bir birlik kurdu. Tüm plato ve sonunda Hindistan ve Afrika’ya kadar sınırları uzanan Ahameniş imparatorluğunu (MÖ 550 MS 330) kurdu.

Cyrus ölümünden sonra (MÖ 529) burada gömüldü. Mezarı bir kireçtaşı mozole ve üçgen ahşap ev şeklinde yapılmıştır. Aslında türbesi daha uzundu ama bugüne kadar gelen mezar kaidesi, Pasargade kalıntılarından en iyi korunmuş ve en etkileyici olan taş bloktur.

Pasargade kalıntıları arasında: bir kutsal alan içinde Solomon (Süleyman) ın annesi, Cezaevi tahtı olarak bilinen üç Achaemenian saray kalıntıları görülebilir.

Evet, burası Achaemenian imparatorluğunun ilk başkentidir. Persepolis şehrinin 87 km kuzeydoğusundadır.

İran’ın İslam orduları tarafından fethi sırasında, Arap orduları mezara geldiler ve İslam prensipleri gereği mezarı yok etmeyi planladılar. Ancak mezar bakıcıları, yapının Cyrus’u onurlandırmak için inşa edilmediği konusunda Arap komutanı ikna ettiler.

Ancak mezardaki yazıt, Kur-an ayetleriyle değiştirildi ve mezar Solomon (Süleyman) ın annesinin mezarı olarak tanıtıldı. Hala yaygın olarak günümüzde de bu isimle bilinmektedir. (Qabr-e Madar-e Sulaiman)

Pasargad’daki en önemli anıt, kuşkusuz “Büyük Cyrus” mezarıdır. Mezara doğru yükselen 7 basamaklı merdiven vardır. Genişlik 531 metredir. Alçak ve dar bir giriş görülür. Persepolis şehrinin yağmalanması sırasında, buradaki Cyrus mezarı da İskender tarafından ziyaret edilmiş ve yağmalanmıştır.

İskender ordusundaki Aristobulus isimli bir savaşçı komutanın mezara girdiği söylenmektedir. Mezarda, altın bir yatak, bir masa seti, altın tabut bulunduğu ve ayrıca bazı süs eşyaları, değerli taşlar ve bir çivi yazılı yazıt bulunduğu anlatılmaktadır.

Bu yazıtta “Ben Büyük Kiros, ben Perslere bir imparatorluk verdim ve Asya’da hükmettim. Yani bu mezarın bana gıpta yok”

 

İran Genel

İran Genel

İran ülkesinin kara sınırlarının toplu uzunluğu 5440 km. dir. Bunun; Irak (1458 km.), Türkmenistan (909 km.), Pakistan (936 km.), Afganistan (936 km.) ve Türkiye (499 km.) dir.

Sahil şeridi 2440 km. dir. Hazar denizindeki kıyısı 740 km. dir.

Ülkenin yüzölçümü 1.648.195 km karedir. Dünyanın en büyük 20’nci ülkesidir. Ülkenin yaklaşık % 55’lik bölümü dağlıktır. En yüksek zirve, deniz seviyesinden 5610 metre yüksekliktedir. (Elbruz dağı Damayand tepesi)

İran ülkesinin nüfusu, 2014 rakamlarına göre, 80 milyon kişidir.

Ülkede 31 şehir vardır. Başlıca şehirler: Tahran, İsfahan, Şiraz, Meşhed, Tebriz, BandarAbbas, Gorgan ve Erdebil

iran.tarih.
İran Genel

TARİH

İran MÖ 4000 yıllarına kadar uzanan tarihsel ve kentsel yerleşim ile dünyanın en eski ve sürekli medeniyetlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır.

Medler MÖ 625 yılında, İran’da birleşik bir ulus ve imparatorluk kurdular. Ahameniş imparatorluğu Büyük Kiros tarafından kuruldu ve MV 550-330 yılları arasında hüküm sürdü. Persis (Persepolis) Balkanlar, Kuzey Afrika ve aynı zamanda Orta Asya’ya kadar uzanan Pers İmparatorluğunun ilk hükümdarı oldu.

Selevkos İmparatorluğu, yaklaşık 1000 yıl boyunca İran’ı idare etti. Bu süreçte, İran’da kurulan Partlar ve Sasaniler, dünyanın önde gelen güçleri olan, ezeli rakipleri Roma İmparatorluğu ve ardılları Bizans İmparatorluğu ile mücadele ettiler.

 

VİZE VE GÜMRÜK

İran, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize uygulamıyor. Ülkeye girerken ülkeye sokulması yasak olan bazı maddeleri bilip, bunları kesinlikle yanınızda bulundurmamanız şarttır. Bunların başında gelenler: alkol, uyuşturucu, patlayıcı madde, silah gibidir.

Ülkeden çıkarken, her kişi sadece 12 metre kareye kadar bir el dokuma halısı ile gümrükten çıkabilir. Buna hiçbir vergi ödemez.

 

ÖZEL GÜNLER

İran İslam Cumhuriyeti milli günü, 1 Nisan 1979 tarihidir. Hafta tatili günleri: Perşembe ve Cuma günleridir.

 

İKLİM

İran kıyılarında subtropikal alanlar ve kurak ve yarı kurak iklimler görülür. Dört mevsim vardır. Merkez çöller ve Basra Körfezi kıyılarında, çölde, dünyanın en yüksek sıcaklıkları kaydedilmiştir.

Kuzey İran’da yıllık ortalama sıcaklık 10 derecedir. Güney İran’da ise, 25-30 derece arasındadır. İran iklimi, Hazar Denizi ve Basra Körfezi boyunca yüksek nem kemerlerine dışında kurudur. Güçlü mevsimsel rüzgarlar, genellikle tozu ve kum fırtınalarını tetikler.

 

DİL

İran’ın resmi dili farklı lehçelerde konuşulan Farsçadır. Ayrıca halkın % 26’sı Türkçe, % 9’u Kürtçe ve % 1’i Arapça konuşur. İngilizce ikinci dil olmasına rağmen, genellikle birçok yerde Arapça konuşuluyor.

Ancak İranlılar Arap değiller, bu yüzden Arapça esas dilleri değil, onlar Farsça bilirler. Hatta İranlılara “Acem” kelimesini bile kullanmayın, çünkü Acem kelimesinin, kendilerine Araplar tarafından takıldığına ve aşağılayıcı olduğuna inanıyorlar.

Çünkü İranlılar özellikle Arap olmadıklarını vurgularlar.

 

PARA BİRİMİ

İran’da yanınızda mutlaka nakit bulundurmanız şarttır. Çünkü Visa ve Master Card gibi uluslararası kredi kartları kabul edilmiyor. ABD doları, Euro ve İngiliz Sterlini kabul ediliyor. Özellikle Amerikan karşıtlığı nedeniyle genelde Euro tercih ediyorlar.

İran’da para birimi bir gariptir. Paraların üzerinde Riyal yazıyor. Çünkü resmi para birimi Riyaldir.

Ancak günlük yaşamda “Tümen” kullanılıyor. Halk uygulamada bir sıfır atarak konuşuyor. Paranın bir sıfır atılmış haline “Tümen” deniyor.

10 Riyal, 1 Tümen yapıyor. Örneğin, alışveriş yaptığınızda size 10.000 derlerse, bu birim Tümen birimidir. Paranın üzerinde Riyal yazdığı için Riyal ödeyeceksiniz, yani 100.000 Riyal ödemeniz gerekiyor.

Para bozdurmaya gelince, genellikle resmi kurumlar daha ucuz bir değişim belirliyorlar. Yani resmi kur ile döviz büroları farklı değişim rakamları sunuyorlar ki, bu rakamlar arasında bariz farklar var. Örneğin, 1 dolar karşılığında, devlet değişim olarak 10.000 verdiğinde döviz büroları 17.000 rakamı veriyorlar.

İran’ın para birimi “Rıs” olarak kısaltılan Riyaldir. Ancak çoğu işlemlerde “Tuman” hakim para birimidir.

1 Tümen: 10 riyale eşittir. Farklı boyutlarda basılmış riyaller vardır.

1 dolar: 10.000 ve 11.000 riyale eşittir. Yani 100 dolarlık alışveriş yaptığınızda, bir tomar riyal vermek zorunda kalırsınız.

 

 

DİNİ AHLAK

Bir cami veya başka kutsal türbeyi ziyaret ettiğinizde, kadınların girmeden önce çarşafla örtünmeleri istenir. Giriş kapılarında genellikle emanet çarşaflar bulunur. Erkekler, bir cami veya türbeyi ziyaret ettiklerinde, uzun kollu gömlek giymelidirler. Yine bir camiye girilmeden önce ayakkabıların çıkarılması istenir.

 

GİYİM-ELBİSE

İran’da kadınlar tesettür denilen bir tür kıyafet giymek ve saçları ile başlarını örtmek zorundadır. Kadınlar gevşek giysiler giyemez, elleri, yüzü ve ayakları hariç tüm vücudun kapanması gerekir. Şort giyenler, kamu oyunda hiç hoş karşılanmaz.

 

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM-OTOBÜSLER

Otobüslerde erkekler ön kapıdan, bayanlar ise orta ve arka kapıdan binip iniyorlar. Otobüsün ön tarafı erkeklere, arka tarafı ise bayanlara ayrılmıştır.

 

ELEKTRİK

İran’da genellikle 220 volt elektrik akımı ve 2’li fişler kullanılır.

 

NE YENİR-NE İÇİLİR

İran’da, yemeklerde porsiyonlar büyük, yemekler lezzetli.

İranlıların ana yemeği kebap ve pirinç pilavı. Büyük tabakta safran soslu pirinç pilavı. Pirinç pilavını çok seviyorlar. Ana yemeğin yanında mutlaka pirinç pilavı var.

Bazen nohut yahnisi yiyorlar. İçinde büyük parça bir kemikli etle geliyor. Alüminyum tasta gelen sulu nohut bir kaseye boşaltılıyor. İçine ekmek doğranıyor ve demir aletle ezilip karıştırılıyor, o şekilde yeniyor.

Ana yemek: et ve çelo kebap ve yanında bir tür pilav servis ediyorlar. Pilavları çok çeşitli, safranlı, sumaklı, narlı, yaban mersinli pilav yapıyorlar. Çelo kebap: yapı olarak pilava benziyor ama fazla yağ yok, üzerine safran ekliyorlar. Ayrıca ufak bir pakette tereyağı koyuyorlar ve isterseniz karıştırıp yiyebiliyorsunuz. Kebap ise bizdeki Adana, Urfa benzeri.

Piliç şişe “civciv kebap” deniyor.

Her sofrada, mutlaka iri yapraklı, taze koparılmış bir demet nane veriliyor.

Ekmek yerine pide var ve lavaşa benziyor.

Diğer yemek türleri: bahtiyari, kubideh (bir tür köfte), bademcan (patlıcan), koreşt (parça etli, patatesli sulu bir yemek türü), abguşt (sebzelerle, güveçte pişirilmiş et suyu), aş (tahıllar ve sebze ve baharatlarla pişirilmiş, koyu bir çorba türü),

Pastanelerde tuzlu hiçbir şey yok.

İran’da genellikle demleme çay yani semaver çayı kullanılmıyor. Otellerde ve birçok yerde, bir demlik içinde sıcak su ve içinde tek bir poşet bulunan, ıhlamur renkli açık çay veriliyor. Bunu tüketirseniz, yenisini getiriyorlar. Yani, burayı ziyaret edecekler, çay meraklısı ise, yanlarında çay götürmelerini öneririm.

iran.tahran.rey çarşısı.1
İran Genel

ALIŞVERİŞ, NE SATIN ALINIR

Tebriz’den halı, Meşhed’den firuze ve safran, İsfahan’dan baskılı masa örtüsü ve gümüş, Şiraz’dan ve İsfahan’dan minyatür ve el baskıları, baharat, badem, havyar, kuru yemiş, kuru incir, yaban mersini satın alabilirsiniz.

Kuyumculuk gelişmiş olmasına rağmen altınları kırmızı renkli.

Öncelikle şunu bilmek gerekiyor, İran’da alışverişte mutlaka pazarlık yapmalısınız. Aksi halde karşınıza 3-4 katı bir fiyat çıkabiliyor.

iran.tahran.niavaran sarayı.esas
İran Genel

İran halısı

İran halısı, İran sanat ve kültürünün önemli bir parçasıdır. Halı  dokuma, Antik Pers dönemine kadar uzanmaktadır. İran halı dokuma sanatında: kültürü kökleri ve halkın geleneklerini ve içgüdüsel hisleri vardır. Dokumacılar sayısız renk ve zarif desenleri karıştırırlar. İran halısı, İran  bahçelerine benzer. Renkler genellikle yabani çiçeklerden yapılmış ve bordo, lacivert ve fildişi renkleri hakimdir.

iran.minyatür.
İran Genel Minyatür

Minyatür

İran minyatürleri, parlak ve saf boyama sanatının en çarpıcı örnekleridir.

iran.metal işleri.
İran Genel Metal İşleri
iran.çömlek ve seramik.
İran Genel Seramik

 

Çömlekçilik-Seramikçilik

İran platosunda çanak-çömlek yapımı, Erken Neolitik Çağ’a kadar uzanmaktadır. Daha sonraki ürünler, beyaz astar tabakası ile toprak kilden yapılmıştır. Bunlar şeffaf kurşun sırlar ve renkler ile örtülmüştür.

İran seramiklerinin, daha ayrıntılı stilleri ve teknikleri zaman içinde olgunlaşmıştır. Abbasi hükümdarı döneminde, 9’ncu yüzyılda, ek stiller ve teknikler geliştirilmiştir.

Bu dönemde kobalt mavisi ve yeşil üretmek için bakır ve diğer metal oksitler kullanılmıştır. 11’nci yüzyılda, Çin porselen sanatı, seramik sektörüne dramatik değişiklikler getirdi.

iran.coğrafi durum.1
İran Genel

TURİZM

İran, dünya üzerinde arkeolojik ve tarihi mekanlar açısından 10’ncu doğal güzellikler açısından ise 5’nci sıradadır.

Eşsiz mimarisi ve güzel tasarımlı camileri, evleri, sarayları ve geleneksel pazarları ile çeşitli anıtlar, kesinlikle ziyaretçileri şaşırtacak güzelliktedir.

Ülkedeki her kasaba ve köyün kendine özgü el sanatları ve tasarımları vardır. İsfahan Jame camiinde kaşmir ve ipek el dokuma halıları, Tebriz bölgesinde benzersiz tasarımlı halılar ilgi çeker.

Basra körfezinde yüzmek mümkün iken, sonbahar ve kış aylarında Dizin ve Shemshak bölgesinde kayak yapılabilir.

 

HAZAR DENİZİ

Hazar denizi, 424.240 km karelik büyüklüğü ile dünyada, kara ile çevrili en büyük su kütlesidir. Bazı bölümleri, deniz seviyesinin 85 metre altındadır. Bu yüzden, sığdır ve yüzyıllar boyunca yavaş yavaş küçülmüştür.

Tuz içeriği, okyanuslardan daha düşüktür ve balıkla doludur.

Ancak ani ve şiddetli fırtınalar eksik olmaz ve küçük tekneler için tehlikelidir. Hazar denizi kıyısındaki önemli yerler: Bandar Anzali, Noshahr ve Bandar Türkmen’dir.

 

BASRA KÖRFEZİ

Hint Okyanusunun sığ marjinal bu parçası, 240.000 km karelik alana sahiptir. Uzunluğu 990 km, genişliği ise Hürmüz Boğazında 55 km ve bazı yerlerde 338 km. dir.

İran Yazd

iran.yazd.genel.1
İran Yazd

Şehir, Tahran şehrinin 689 km güneydoğusundadır.

İranlılar bu şehir için “çölün incisi” diyorlar. Şehrin isminin anlamı “lütuf” demektir.

Şehrin 3000 yıllık geçmişi vardır. Sasani döneminden kalan (MÖ 224-651) antik bir şehirdir. Bu nedenle, burada zamandan geri bin yıllık bir süreçte seyahat edebilirsiniz.

UNESCO bu şehri “Dünyanın en eski 2’nci yerleşim yeri” olarak tescil etmiştir.

Marco Polo: 13’ncü yüzyılda, 14 yıl süren büyük Çin yolculuğuna çıktığında, Yezd şehrini ziyaret ettiğinde, bu şehir için “Eyaletin en asil ve güzel şehri” sözünü söylemiştir.

Şehir, İran’ın orta kısmında, Yezd Eyaletinin başkentidir. Diğer şehirlere göre biraz daha tutucudur.

Şehrin diğer özelliği, birçok eski şehir ve medeniyet nehirler yanında inşa edilmesine rağmen, bu şehir ülkenin bütün merkezini kapsayan en büyük çöl yanına inşa edilmiştir.

Zerdüşt dininin merkezidir. Şehirde halen Zerdüşt dinine inanan 15.000 kişi bulunduğu söyleniyor. İran ülkesinde 20 bin ve Hindistan’da ise 90 bin Zerdüşt bulunduğu belirtiliyor. Özellikle Humeyni devriminden sonra burada yaşayan Zerdüştlere büyük baskılar yapılmış.

Zerdüştler dışında, şehirde Yezidiler de yaşıyor ve ülkenin farklı etnik gurupları arasındaki yaşam tarzı ve inançları bir arada gözlenebiliyor.

iran.yazd.genel.12
İran Yazd
iran.yazd.genel.11
İran Yazd
iran.yazd.genel.0
İran Yazd

 

Mimari yapıları ve eşsiz ipekli el dokumaları ile ünlüdür. Şehirde her yerde eski yapılarda çamur kullanılmıştır. Bu yüzden gezerken yüzyıllar öncesinde geziniyor gibi hissedeceksiniz. Kum tepelerinin arasında dolaşıyormuş hissi veren şehirde, hiç sivri köşe yoktur.

Çünkü kenarlar, rüzgarın aşındırmasıyla yuvarlatılmış, birbirine yaslanmış evlerin arasındaki kemerler daralarak birden bire tünele dönüşmektedir. Kıvrılarak giden yollar, koyu sarı renkli duvarlar, ahşap kapılar mutlaka ilginizi çekecektir.

Mimariden söz açmışken, şehirdeki ahşap evlerin kapılarının tokmaklarından da söz etmek istiyorum.

Kapılarda 2 farklı şekilde metal tokmak var ve bunların sesleri farklı çünkü gelen misafirin kadın mı erkek mi olduğunu kapı çalındığında anlıyorlarmış ve buna uygun giyinerek kapıyı açıyorlarmış.

İranlı kızlar evlendiklerinde balayı için burayı seçerler, çünkü burayı ziyaret eden çiftlerin boşanma sayısı şaşırtıcı derece de azdır, yani sıfırdır.

Bu şehir insanının en büyük özelliğinin sabır olduğu söyleniyor. Zaten boşanma sayısının az olmasını da buna yani insanların sabırlı olmasına bağlıyorlar.

Şehirde, gezinizde ünlü rüzgar tutucular hemen dikkatinizi çekecektir.

 

İklim

Şehir bir çölde bulunduğundan yaz ve kış aylarında çok sıcak ve çok soğuk olur. Ziyaret etmek için en uygun zaman ilkbahar ve sonbahardır.

iran.yazd.dokumacılar.1
İran Yazd

Ne satın alınır

Şehirde 12 tane farklı tarihi Pazar vardır. Özellikle kapalı çarşıda: kaşmir, ipek, yün ve şalların satıldığı yerler ilgi çeker. Ayrıca yine kapalı çarşıda kuyumcular ve ev eşyalarının satıldığı yerleri gezmelisiniz.

Bir şeyler satın almak isterseniz, el sanatları dükkanlarına uğramalısınız. Bir tablo veya bir torba gibi kullanılabilecek farklı şekillerde kil ve kumaşlardan yapılmış hediyelikler çok revaçtadır. Makul fiyatlı İran halısı arıyorsanız, buradan almanız önerilir.

 

Ne yenir

Şehirde tüm tatlılar ve şekerler bir hayli meşhurdur. Özellikle “Hacı Badom”, “Qotab” ve “Baqlava” kaçırılmamalıdır. Koz helvası ve kaju da tatmalısınız.

Özellikle 1796 yılı yapımı ve 1826 yılında onarılan, yerin 20 metre altında, eski bir hamamdan bozma restoranı mutlaka görmelisiniz.

 

 

GEZİLECEK YERLER

iran.yazd.rüzgar tutucu.2
İran Yazd Rüzgar Kuleleri
iran.yazd.rüzgar tutucu.1
İran Yazd Rüzgar Kuleleri

Rüzgar kuleleri-rüzgar tutucuları

Rüzgar alıcı da iki tünel vardır ve bunlarda yerçekimi çalışır. Tünellerden biri havayı yukarı emme ve diğeri ise aşağı itme görevini üstleniyor. Bunun sonucunda evin içinde bir klima etkisi görülüyor, evin içindeki serin havanın sirkülasyonu sağlanıyor.

Tünellerin birinde, yardımcı küçük bir su havuzu var. Özellikle tur rehberleriyle yapılan gezilerde, bu rüzgar tünellerinde mutlaka birkaç saat harcanıyor ama gerçekten ilgi çekici bir mimaridir.

Rüzgar kuleleri (Badgir) binlerce yıldır, sıcak, kuru ve nemli iklimlerde doğal klima olarak kullanılan geleneksel İran mimarisinin önemli unsurlarıdır.

Bu kuleler sadece sıradan evlerde değil, aynı zamanda su sarnıçları ve camilerin üstünde yükselir.

Sıcak, kuru bölgelerde rüzgar kulelerinin altında bulunan sarnıç, nemin dengelenmesine yardımcı olur.

Çöldeki birçok binada, rüzgar kuleleri bir lavabo üzerine inşa edilmiştir. Su buharlaştığında, rüzgar bunu diğer odaların içine serin hava olarak taşır.

İran rüzgar kuleleri, tarihsel olarak 4000 yıl öncesine kadar gider. Ülkenin sert iklimine karşı, İranlılar hala şehir ve vadilerde, sık ve şiddetli fırtınaların yaşandığı yerlerde bulunan alanlar haricinde, çeşitli çöl kasabalarında rüzgar kulelerini icat ettiler.

Rüzgar kuleleri, orta ve güney İran, yani Yazd, Keşan, Bam ve Basra körfezi kıyılarında köy mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Rüzgar kuleleri, her yönden rüzgarı yakalamak ve evin içine yönlendirmek için, dört yönlü olarak inşa edilmiştir. Rüzgar kulenin tepesindeki millerin üzerinden geçerek, yapının içindeki hava akımı yukarı ve aşağı, iki yönde geçer.

Bir binanın iç ve dışı arasındaki sıcaklık farkı, hava akımlarının oluşumu ile sonuçlanan basınç değişimlerine sebep olur.

iran.yazd.ateş tapınağı.2
İran Yazd Ataşgah-Ateş Tapınağı
iran.yazd.ateş tapınağı.1
İran Yazd Ateşgah-Ateş Tapınağı
iran.yazd.ateş tapınağı.3
İran Yazd Ateşgah-Ateş Tapınağı

 

Ataşgah-Ateş Tapınağı

Her turist, bu şehri ziyaret ettiğinde 3000 yıllık geçmişten günümüze gelen alışkanlıkları görebilir. Burası Yedz şehrindeki önemli ve en eski Zerdüşt tapınaklarından biridir. Tapınak küçük bir bahçe içinde, bir tepenin üzerindedir ve yaprak dökmeyen ağaçlarla çevrilidir.

Avluda büyük bir yuvarlak havuz vardır. Cephe üstünde kanatlı bir figür vardır. Bu figür “Zerdüştlük yüce tanrısının görsel temsili resmidir.”

Tapınakta yanan ateş “kutsal alev” olarak kabul edilmektedir. Yani bir anlamda ateş “sembol” olarak düşünülmektedir. Çünkü “iyiliği” temsil ettiğine inanılıyor.

Genelde düşünüldüğü gibi Zerdüştler, ateşe tapmıyorlar. Ateş tanrının ışığı sayıldığından, kutsal mekanlarda daima yakılıyor ve her türlü dua ve tapınmalar ateşin önünde yapılıyor.

Nevruz kutlamalarında, ateşin üzerinden atlayarak arınma inancı var. Ateş aynı zamanda aile ocağını temsil ediyor ve insanları kötülüklerden koruyor. Bu yüzden, kutsal ateş hiç söndürülmeden yakılıyor.

Öte yandan, Zerdüşt dini öğretilerinde doğruluk ve dürüstlük esas alındığından İran hapishanelerinde çok nadir Zerdüşt bulunduğu da söyleniyor.

Kalın bir camın arkasında yanan alevin, 470 yıldır yandığına inanılıyor. Ateş, 1474 yılında buraya getirilmiş. Ateşin şu anda bulunduğu bina ise, 1940 yılında inşa edilmiş.

Yine söylenenlere göre, görevli rahipler, badem ağacı veya kayısı odunları ile ateşi 24 saat destekliyorlarmış.

Tapınağın ve ateşin bakımı için bir Zerdüşt rahip görev yapıyor. Ateşe fazla yaklaşılmaz, çünkü insan nefesinin bile ateşi kirlettiğine inanılıyor.

Bu rahip, nefesini kutsal ateşe vermemek için, ağzını bir bezle örtüyor. Ateşin önünde cam olmasının sebebi de budur.

Tapınağın duvarlarında ise Zerdüştlük dinine ait resim ve yazıtlar var. Bu yazıtlar içinde en ilgi çekeni “İyi düşün, İyi konuş, İyi yap”

Buraya dünyanın dört bir yanından Zerdüştler ziyarete geliyorlar. Dünyanın dört bir yanından Zeştüştleri buraya çeken ateşin yüzlerce yıldır nelere şahitlik ettiği inanılmaz.

Son bir not, Zerdüştler burada yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle, kutsal ateşi Hindistan’a taşımayı düşünüyorlarmış.

 

Kültür Merkezi

Ateşgede’nin hemen yanındaki Kültür Merkezinde şehir halkı tarafından yapılmış hediyelik eşyalar (genellikle seramik), şehirle ilgili fotoğraflar, Zerdüşt dinine ait kitap ve semboller bulup satın alabilirsiniz.

 

Sessizlik kuleleri-Dakhma-Tower of Silence

Bunlar şehrin 2 km uzağında Dakhne denilen yerdedir. (Burayı ziyaret etmek için özellikle sabahın erken saatlerini tercih etmenizi öneririm)

Bunlar, Zerdüşt dini inancı gereği yapılan kulelerdir. Zerdüştler, inançları gereği ölülerini, şehrin yaklaşık 15 km dışında bir tepede bulunan ve sessizlik kuleleri olarak adlandırılan bu mezar yerine getirirler.

Ancak bu mezarlarda hiç ceset bulunmamaktadır. Çünkü Zerdüştlerin kutsal kitabı Avesta’ya göre: ölü bedenleri toprağa gömmek, beslendiğimiz toprağı kirletmek anlamına gelir. Yine ölü bedenleri yakmak ise, soluduğumuz havayı kirletmek demektir. Suya zaten bırakılması söz konusu bile olmaz.

Sonuçta: Zerdüştler, iki yüksek tepedeki kulelerin bulunduğu yere ölülerini getirip, dinlendirirler, yine aynı yerde bulunan derin su kuyusundan alınan suyla yıkarlar ve ardından kuvvetli biri, cesedi sırtında Sessizlik Kuleleri olarak adlandırılan yüksek tepelere çıkarır ve akbabalara sunarmış.

Bu sırada; ağıtlar yakılır ve ölülerin yakınları yine burada görülen bir evde toplanarak tepede biriken akbabaların cesetleri parçalamasını beklerlermiş. Bu sırada bedenin akbabalar ve vahşi hayvanlar tarafından parçalanmasına şahitlik eden bir rahip bulunurmuş.

Bu işlem kısa sürede biterse, ölenin günahlarından hemen kurtulacağına inanılır, hatta sol gözün, sağ gözden önce yenilip bitirilmesi, ruhun azap çekmesine işaret eder diye inanılırmış.

Sonuçta Zerdüştler, ölülerini, yüksek bir tepeye çıkarıp, üstü açık bir yapının içine bırakırlarmış. (Bu adet, yaklaşık 30 yıl önce yani 1980 yılında, İslam devriminden sonra terkedilmiş, yani daha önce uygulanıyormuş, şimdi ölülerini toprağa veriyorlarmış)

Evet, bir süre sonra ölünün kokusunu alan kartal, akbaba ve diğer leş yiyici ve yırtıcı kuşlar, gelip cesedi parçalarlar ve yok ederlermiş. Böylece ölülerin toprağı, havayı ve suyu kirletmediğine inanılırmış.

Daha sonra kalan kemikler yakılıyormuş. Kulelerden biri erkeklere, biri kadınlara ayrılmıştır.

Sessizlik kuleleri, bütün İran genelinde 5 tanedir ve bunlardan 2 tanesi Yezd şehrinde, 2 tanesi Kirman ve 1 tanesi İsfahan şehrindedir.

 

Su kemerleri

Yazd şehri bir çölde inşa edilmiş olmasına rağmen su sıkıntısı yaşanmıyor. Çünkü şehrin derinliklerinde kazılmış olan birçok su kemeri var.

Şehri ziyaret ederseniz, bu su kemerlerini mutlaka ziyaret edin. O sıcak ve kuru bölgede, uzun bir merdivenle aşağıya indiğinizde soğuk ve temiz su alanlarına ulaşabilirsiniz.

Şehirdeki su kanallarının 3.5 km uzunluğunda ve 100 yılda tamamlandığı söyleniyor.

iran.yazd.jameh camii.1
İran Yazd Cuma Camii
iran.yazd.genel.4
İran Yazd Cuma Camii
iran.yazd.cuma camii.1
İran Yazd Cuma Camii

 

Mescid-i Camii-Jameh Mescidi-Cuma Camii

Hemen dünyada 250.000 civarında Yezidi olduğu söyleniyor. Yezd şehrindeki Mescid-i Cuma ve 4 eyvanlı iç avlusu görülüyor.

Şehir merkezinde, 9’ncu yüzyılda yapılan Amir Chakhmaq meydanı (Emir Çakmak) daki bu cami, 1375 yılında Moğol hanı Abu Said tarafından yaptırılmıştır.

Daha önce, 12’nci yüzyılda burada Zerdüşt tapınağı bulunduğu ve caminin onun üzerine inşa edildiği söyleniyor.

Özellikle ilginç fayans işleri, yüksek ön parça, iki yazıtlı şanlı kapı pervazı, masmavi mozaik karolar ve iç duvar süslemeleri ilgi çekmektedir.

Yapının her iki yanında; İran ülkesinin en yüksek minareleri görülmektedir. Minaresinin yüksekliği 48 metredir.

Bu tarihi yapının yüksek minarelerinden birine çıkıp, şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Çölün ortasında, çevresi surlarla çevrili ve çölle aynı renk olan şehir görülür. Özellikle burayı gece de ziyaret etmenizi öneririm çünkü aydınlatılıyor.

Burası 700 yıllık ve şehrin simgesi niteliğinde. Caminin en çok ilgi çeken yanı hikayesidir.

Bekar kızlar, çarşaflarına bir kilit takıp minareye çıkarlarmış. Kilidin anahtarını bu minareden aşağıya atarlarmış. Aşağıda bekleyen bekar gençlerden anahtarı yakalayan ile tatlı yemeğe giderlermiş.

Bu şekilde olan bir tanışmanın doğuracağı evliliğin hayırlı olduğuna inanırlarmış. Camiye bu nedenle halk çöpçatan camisi de diyormuş.

Caminin arka kapısından çıkınca, labirent gibi sokaklar başlıyor, yani kaybolma mümkün. Burada gezerken özellikle evlerin kapı tokmaklarına dikkat etmenizi öneririm.

Kapılarda iki tokmak var ve ses tonları farklı, bunlardan birisi erkek, diğeri kadınlar için. Böylece kapıyı çalanın cinsiyeti hemen anlaşılıyormuş.

 

12 İmam Türbesi

Şiilikte kutsal kabul edilen 12 imamın temsili cenaze törenleri burada yapılıyormuş. Yapı Selçuklu döneminde 11’nci yüzyılda (1037-1157) yapılmıştır. İmamların hiçbiri bu türbede gömülü değildir.

 

Dolatabad Garden

Buradaki Kerim Han Zand tarafından 18’nci yüzyılda yaptırılan bahçe içindeki köşk, güzel vitray pencereleri, karmaşık kafes çalışmalı güzel vitray pencereleriyle dikkat çekmektedir. Bahçenin peyzaj mimarlığı, sulama yöntemi ve yemyeşil bahçeler görülmeye değerdir.

 

Alexander Hapishanesi

Hemen 12 imam türbesinin karşısındadır. Yapı 1360 yılında Ziyaettin Hüseyin Rıza tarafından yaptırılmıştır. İlk yapıldığında medrese olarak kullanılmış, Sonradan İskender döneminde burası savaş esirlerinin tutulduğu bir yer haline dönüştürülmüştür. Yapının kubbeli çatısı ilgi çeker.

Şimdi ise içinde birçok hediyelik eşya, özellikle kilim satılan dükkanlar var. Daha doğrusu her oda, bir dükkan olarak kullanılmaya başlanmış. En alt katta ise bir kafe var.

 

Lari Evi

Geleneksel mimari, vitray pencereler, kapılar, zarif kemerler ve koltukları ile dikkat çeken yapı, Kaçar döneminde yaşamış bir yerel tüccarın evidir ve iyi korunarak günümüze kadar gelmiştir.

 

 

Su Müzesi

Çölün ortasında, bir su müzesi görünce mutlaka şaşıracaksınız.

İranlılar, 2000 yıldır, sulama ve içme suyunu taşımak için yer altı kanalları yapmaktadırlar. Bunlara “Qanat” ismi verilir. Quanat için su arandığında, su kaynağı yaklaşık 100 metre derinlikte bulunur.

Kaynak bulunduktan sonra, su yukarı çekilir. Böylece hem su ihtiyacı karşılanır hem de yiyeceklerin saklanması için serin bir ortam yaratılır. Mezede Qanat yapımı için kullanılan cihazlar ve fotoğraflar görülmektedir. Ayrıca yine müzede 50 metre derinlikte Quanat görülebilir.

 

Emir Çakmak Kompleksi

Burası 14’ncü yüzyıldan kalmadır. Binanın hemen önündeki Nakhl Palmiye ağacı dikkat çekmektedir. Bu ağaç “3’ncü İmam Hüseyin” in tabutunu temsil ediyormuş. Aşure günü öncesinde bu ağaç kılıç, para ve aynalarla süslenir, insanlar ellerinde davullar ve zillerle ağıtlar yakarak, Kur-an’dan ayetler okuyarak kutlamalar yaparlarmış.

iran.yazd.abarkooh-cypress-tree
İran Yazd Abarkooh Cypress Ağacı

Abarkooh Cypress Ağacı

Ağaç dünyanın ilk on yaşayan en eski organizmaları arasındadır. Bir Rus uzmana göre, 4000 yıldan daha eski olduğu söyleniyor. Bir Japon bilim adamı, ağacın yaşının 8000 olduğunu iddia etmiştir. Ağacın yüksekliği yaklaşık 28 metredir. Bu ağacın önünde fotoğraf çektirmeyi unutmayın.

iran.yazd.kartal dağı.
İran Yazd Kartal Dağı

 

Kartal dağı

Yazd şehrinden otobüsle hareket ettiğinizde, muhteşem manzarası olan kartal dağını mutlaka görmelisiniz. Büyük dev kaya kütlesi, bir kartala benziyor. Oqhab-Kooh (Kartal dağı) olarak adlandırılan dağ, İslamieh tarihi köyünün yaklaşık 1.5 km yakınındadır. Deniz seviyesinden 2018 metre yükseklikte olan dağ, gerek dağcılar ve gerekse turistler için ilgi çekicidir.

 

Cham

Burası bir Zerdüşt köyüdür. Görünürde kimse yok. 2000 yıllık ağacın altında bir kapta ateş yanmaya devam ediyor. Köyün hemen ilerisinde ise, sessizlik kuleleri görülüyor.

 

Meybod

Şehrin 50 km dışındaki bir kasabadır. En çarpıcı tarihsel varlığı Narin Kalesinin tarihi MÖ.3’ncü yüzyıla dayanıyor. İran’daki en eski tuğla yapı olan kale, İran’ın İslam öncesi en önemli eserlerinden birisi. Halen restorasyonu devam ediyor. Kale girişi 2000 riyal. Kaleden şehrin görüntüsü muazzam.

 

Kervansaray

Şah Abbas’ın 999 kervansarayından biridir. İpek yolu üzerindeki kervansaraylar 50 km arayla inşa edilmiştir. Zira bir devenin bir günde alabileceği mesafe 50 km dir. Kervansaray içinde bir kilim müzesi var. Burada birkaç yüz yıllık kilimler sergileniyor.

Ayrıca kilim dokuma tezgahları da görülüyor. Kilimlere yapıldığı tarih ve ustanın ismi işleniyor. Kervansarayın hemen yanında, 300 yıllık bir postane binası var. İçinde o döneme ait fotoğraflar, kullanılan malzemeler, heykel tasvirleri bulunuyor.

Hemen karşısında ise buz evi var. Kışın evin önündeki havuzlara su dolduruluyor, gece donan sudan elde edilen buz, binanın içindeki devasa kuyuda depolanıyor.

Yazın bu buz satılıyor. Binanın yapısından dolayı sıcak havanın sürekli yukarı hareket ederek buzu koruduğu söyleniyor.

 

Chak Chak

Şehirden yaklaşık 52 km uzaklıktadır. Zerdüşt yerleşim yeridir. Kayalık bir tepeye konuşlandırılmış 1300 yıllık bu yer, Sasani Prensesi Nikbahun tarafından yaptırılmış. İsmi suyun kaynağından Tıp, Tıp (Chak Chak) şeklinde damlamasından geliyor.

Zerdüştler için önemli bir merkez olan burada binlerce kişi her yıl 14-18 Haziran tarihinde festival düzenliyor. Yani bir anlamda tüm dünyadaki Zerdüştler için bir haç yeridir.

Köyün tepelerindeki kaya tapınağında, sürekli yanan 3 ateş vardır ve her yıl 15-18 Ağustos tarihlerinde, 4 gün ve 4 gece boyunca burada ayin düzenleniyor. Beyazlar giyen Zerdüştler, bu ayinde tapınakta şarkılar söyleyip, tütsü yakıyorlar.

Orijinal yapıların neredeyse tamamen yok olduğu bu köy tekrar inşa edilmiş. Ancak tarihi hava yok olmuş. Daha çok terkedilmiş bir köy görüntüsü var. Tek ilgi çekecek yanı, belki de bulunduğu yer.