Avrupa’nın en güzel ortaçağ kasabasıdır. Avrupa’da görülmesi gereken 15-20 yer arasında, daima ilk 5 içinde kabul edilmektedir. Dokunulmamış bu tarihi kasabaya girdiğinizde, sanki zaman durmuş gibi hissedeceksiniz.
Çekya Krumlov
Çekya Krumlov
Tamamen, 17’nci yüzyıl başında nasıl yapıldıysa öyle duruyor. Burayı ziyaret etmenizi öneririm. Çünkü gerçekten tam bir doğal güzellik gözler önüne geliyor. Özellikle: kaleye çıktığımızda, yüksekten bu güzellikleri görme şansına sahip oluyorsunuz.
Cesky Krumlov kalesi: Bohemya bölgesinin ikinci büyük kalesidir. Bohemya’nın en güçlü ailelerinden Schwarzenberg ailesine aittir ve şu an da müze olarak kullanılmaktadır. Vitara nehrinin sarmaladığı şirin kasabaya yukarıdan bakıyor.
Kalenin çevresindeki bahçeleri gezebilirsiniz. Kale yüksek olmasına rağmen küçük bir rampadan çıkılıyor yani yorucu bir yolculuk yapmak gerekmiyor. Kalenin tepesine çıktığımızda, seyir teraslarından aşağıdaki Vitara nehrini ve şehrin mimarisi gözler önüne seriliyor.
Yani, kaleye mutlaka çıkmanızı öneriyorum. Kalede gezerken: birçok hediyelik eşya dükkanı ile karşılaşacaksınız, restoranlar ve kafeler var. Özellikle nehir kıyısındaki kafe veya restoranlara oturup güzellikleri seyretmenizi öneririm.
Nehirde: insanlar kanolara biniyorlar. Burayı ziyaret edenler için: Çek Cumhuriyetinin bir tür sokak tatlısı olan, hamur ve toz şeker ile yapılan yiyecekten tatmalarını öneririm.
Dünyanın en yararlı ikinci kaplıca suyunun burada bulunduğu tescillenmiş. Ankara yakınlarında, tam bir tedavi merkezi, güzel bir dinlenmeye ihtiyacınız bulunduğunda, mutlaka Haymana’ya gidip, buradaki tesislerde, kısa bir tatil yapmalısınız.
ULAŞIM
Ankara’nın güneyinde yer alır. Ankara şehir merkezine uzaklığı, 74 km. dir. Gölbaşı’na uzaklığı ise, 55 km. dir. Polatlı’ya uzaklık ise: 42 km. dir. Ormanlık yok denecek kadar azdır.
Ankara Haymana
TARİHİ
Bölgede: Gavur kalesi denilen yerde yapılan kazılarda: üç kültür tabakası ortaya çıkarılmıştır. Bu üç kültür tabakasının ilk yerleşimi: Hititler, büyük bir imparatorluk kurarak, 600 yıl süresince, Anadolu’da egemenlik kurmuşlardır.
Bunun sonucu olarak: bu kalenin, MÖ. 1600 yıllarında yapıldığı düşünülmektedir.
Hititlerden sonra; bölgede, egemenlik kuran kavim: Frigler. Gavur Kale bölgesinde: ikinci kültür bölümünde; Frigyalıların, Haymana civarında yaşadıkları tespit edilmiştir.
Son olarak: bölgede, Galatların egemenlikleri görülüyor. Ankara ve yöresi, bir süre, Galatların en büyük merkezi olur.
Bölge: MÖ. 25 yıllarında, Romalıların hakimiyetine girer. Bugünkü kaplıcaların: 1-1.5 km. doğusunda, Yılanteseri denilen bölgede bulunan harabeler: Romalılar dönemine aittir. Romalılar: bu bölgeyi, şifa merkezi olarak kullanmışlar.
Romalılardan sonra, Bizanslılar, bölgede egemen olurlar. İmparatorluk ordularının, kışlık konaklama yeri olarak, bu bölge öne çıkar. Bu nedenle: bölgede, bol miktarda Bizans kalıntısı görülür.
1127 yılından itibaren: bölge, Selçukluların hakimiyeti altına girer. Selçuklular; kaldıkları sürede, Haymana’da, günümüze kadar ulaşan iki eser bırakırlar. Günümüzde: Haymana’nın Kutluhan köyünün yakınında bulunan, Kutluhan Camisi ve 1188 yılında yapılmış, Yenice köprüsüdür.
Timur: 1402 yılında, Ankara Savaşını kazandıktan sonra: Haymana ovasını ele geçirir. Timur döneminden sonra ise, 1521 yılında, bölge Osmanlı topraklarına katılır.
Tarihi süreç içinde: bugünkü ilçe merkezi, başlangıçta Sivri köyünde imiş. 1862 yılında, büyük bir yangın sonucu: Hükümet Konağı yanınca: geçici olarak, Sarı Değirmen köyüne yerleşilmiştir. Orada, 6 yıl kaldıktan sonra: 1880 yılında, kasaba merkezi, şimdiki yerinde kurulmuştur. O yıllarda kasaba yeri, boş bir arazi olup, yalnızca kaplıcaları ile tanınmakta idi.
Takip eden süreçte: Haymana, Kurtuluş Savaşında, Türklerin son cephesi olmuş ve 12 Eylül 1921 tarihinde, Kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır. Bu tarih, aynı zamanda, Yunan ordusunun dağılıp kaçmaya başladığı tarihtir.
Ankara Haymana
GENEL
İlçenin esas geçim kaynağı: tarıma dayanıyor. Bölgede: karasal iklim hüküm sürmektedir. Yükseklik: 1251 metredir. Ormanlık alanların az olması nedeniyle, yıllık yağış miktarı: oldukça düşüktür. Bu yüzden: kuru tarım ağırlıklı ziraat yaygındır.
Bölge: akarsular bakımından fakirdir. Orman alanları: yaklaşık 500 hektardır. Arazi genelde küçük tepecikler şeklindedir, büyük dağlar yok.
2006 yılında yapılan araştırmalarda, termal sularının, dünyanın en iyi termal suları olduğu belirtilmiştir.
KONAKLAMA
Haymana Öğretmenevi 312-6581113 9 oda, 24 yatak var. Ankara caddesi. No. 52/1.
GEZİLECEK YERLER
KAPLICALAR
Kaplıcalar, şifa noktasında, dünyanın önce gelen kaplıcalarından birisidir. Tarihi Kral Yolu güzergahında bulunan Haymana Kaplıcalarının, tarihi süreç içinde, birçok kavim tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Galatlar: bu bölgeye, “Galatia Salutaris” yani “sıcak su menbası” adını vermişlerdir. Kaplıca, ilk büyük tamiratı: 1929 yılında görmüştür.
Evet: kaplıcalar, her yıl ortalama 200 bin kişi kaplıcalarda şifa bulmak için ilçeye gelir.
Kaplıca sularının kimyasal özellikleri.
Sıcaklığı, kaynakta 44 ve havuzda 42-43, küvette, 41 derecedir.
İyileştirdiği hastalıklar.
Bikarbonat bakımından zengin, 44 c. Sıcaklığındaki bir sudur. İçinde bulunan radyoaktif zenginlik nedeniyle, özellikle eklem ve kas hastalıklarında, sinir sisteminde, kalp-donanım sistemi hastalıklarında, kadın hastalıklarında yararlanılır.
TESİSLER
İlçe merkezinde, belediyeye ait üç kaplıca ve iki otel var. Medrese, seyran ve merkez kaplıcaları ile, birlikte haymananın termal yatak kapasitesi, günlük 2000 kişiye ulaşır. 68 yataklı cimcime kaplıca oteli ile 120 yataklı termal oteli arasında, bir fizik tedavi merkezi bulunur. Bu kaplıca merkezinde küvet, havuz banyosu, ışın ve fizik tedavi hizmetleri verilir.
CİMCİME SULTAN SÖYLENCESİ
İlçe merkezinde, Cimcime Sultan Türbesi bulunuyor. Bunun enteresan bir söylencesi var. Şöyle ki: “ çocuğu olmayan bir aile; o tarihte, Saraydan, Cimcime isimli bir kız çocuğunu evlatlık olarak alırlar.
Cimcime Sultan, gün geçtikçe büyük ve gelişir. Aile, onu kendi öz evlatları gibi bağırlarına basarlar. Ancak, bir süre sonra, bu ailenin kendi çocukları da olur. Bu yeni doğan kız çocuğu; Cimcime Sultan ile birlikte büyür, ancak, onu kıskanmaya başlar.
Zamanla: annesiyle birlikte, bu kıskançlık duygusu sonucu, Cimcime’yi evden uzaklaştırmaya karar verirler. Sonunda: baba Bizar’da, evlatlık Cimcime’nin evden uzaklaştırılmasını kabul eder.
Baba, bir gece, Cimcime’yi evden çıkarır ve bugünkü kaplıcanın sıcak suyunun kaynağının bulunduğu: sık ormanlık alana götürür. Onu, orada uyutur ve bırakır kaçar. Cimcime; bir süre sonra, korku içinde uyanır. Sıkılır ve üzülür.
Bütün vücudunu sivilceler kaplar ve kabuklu yaralar oluşur. Bu sivilce ve yaraların ağrı ve sızılarına dayanamayan Cimcime; yakınından çıkan sıcak suda yıkanmaya karar verir. Bu sıcak suda, birkaç kez yıkanınca, ağrılarının geçtiğini ve yaraların iyileştiğini görür.
Sonuçta: Cimcime sultan, yer altından çıkan bu suyun yararına ve şifasına inanır ve suyu sahiplenir. Suyu; çevresinde, herkese önermeye başlar. Bu arada: kendisini orada terk eden, babalığı, bir süre sonra merakını yenemez ve gelir Cimcime’yi görür. Cimcime’nin daha da serpilmiş ve el-yüzü, nur içinde olduğuna inanamaz.
“ Kızım, sana ne oldu ki, değişiverdin?” der. Cimcime:
“ Uyandığım zaman her tarafım ağrı ve sızılar içinde idi, şu kaynayan suda yıkandım, böyle oldum, iyileştim” der.
Daha sonra ise, ilaveten:
“ Baba, öldüğüm zaman, beni buraya gömün, bana bir türbe yaptırın, adını Cimcime Sultan koyun” der.
O gün, bugündür şifalı su: şifa kaynağı olduğu biliniyor ve birçok hastaya deva oluyor.
Gavurkale
GAVURKALE
Haymana Dereköy Mahallesinde, kireç taşı kayalığın tepesindedir. Ankara merkeze yaklaşık 60 km uzaklıktadır.
Burada: rölyef ve çevresindeki iri yapının bir tören yolu ve rampa ile ulaşılan bir dağ tapınağı olabileceği düşünülür. Bir kraliyet mezar anıtı olabileceği de iddia edilir.
Tepede ayrıca Hitit dönemlerinde kullanıldığı düşünülen bina temelleri vardır. Bu yüzden, tepedeki yapıların (mezar veya tapınak) izole değil, bir yerleşim yeri içindedir. Bu yapıların muhtemelen rahipler için evler olduğu düşünülür.
Tepenin eteklerinde:
Babayakup deresinin bir kolu olan çok sayıda pınar var.
Tepenin dik güney yüzündeki kaya cephesi üzerinde:
Bu kabartma çok net değildir, muhtemelen bir tanrıça betimlenmiştir.
MÖ 11-13’ncü yüzyıllarda yapılmış, tahtına oturan bir tanrıça (muhtemelen “Arinna Şehri Güneş Tanrıçası”) ve ona yönelik tapınır vaziyette betimlenmiş 2 silahlı erkek figürü var. Tanrıçanın konik bir başlığı var.
Çevresinde muhtemelen yazıt da vardı ama günümüzde görülmez. Tanrıça figürü, kaya yüzeyinin daha yukarına yapıldığından, muhtemelen erozyona uğramıştır.
Bu erkekler, muhtemelen Hitit kralı ve Hava Tanrısıdır. Bunlar insan boyutlarındadır. Sivri uçla başlıkları ve kıvrık uçlu ayakkabıları var. Kemerlerinde kılıç taşıyorlar. Figürlerin şapkalarında, tanrısallığın sembolü olan boynuzlar var.
Öndeki figür: sakalsız, arkadaki figür sakallıdır. Tanrılardan birinin başlığı: hem önden hem de arkadan, üçer boynuzla bezenmiştir. Diğer tanrının başlığı ise, sadece önde üç boynuz vardır.
Doğu yamacında:
Bu kabartmalara doğru yükselen ve tören yolu olarak nitelenen bir rampa ve kabartmaların solunda, muhtemelen törenler sırasında sunuların ve tanrı figürlerinin konulması için düzenlenmiş bir kaya bankı var.
Kaya kabartmaların tam karşısında, kayalık tepe üzerindeki düzlükte;
Bu odaya ulaşmak için: tören yolundan geçilmesi gerekir.
Burada kiklopik tarzda bazalt/andezit bloklarla yapılmış olan yapının, kuzey duvarında monolit taşlarla yapılmış, içine merdivenle inilen kemerli bir yeraltı odası var. Bu yapının bir tapınak veya mezar odasından oluştuğu ve “Taş Ev” olarak nitelendirildiği düşünülür.
Ölçülere 3 x 4 metredir. Yalancı tonozla örülmüştür. Büyük oda blok taşlarla kapanmıştır. Bu tepenin içine doğru giden bir tünelin olduğunu kanıtlamaktadır.
Önce Gazi Osman Paşa isimli milli kahramanımızı tanıtarak başlamak istiyorum.
Kendisi: 1832 yılında Tokat doğumludur.
Askerlik hayatı boyunca birçok çatışmaya giren Osman Paşa, özellikle Plevne Muharebelerindeki kahramanlıkları ile tarihe ismini yazdırmıştır.
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarında: 145 günlük Plevne savunmasında komuta ettikten sonra askerleriyle kuşatmayı yararak şehir dışına çıkmış, ancak yaralanmış ve esir düşmüştür.
Esir bulunduğu dönemde, Rus çarından bile saygı görmüştür. Rus Çarı tarafından kendisine, kahramanlığı nedeniyle “Çifte Kartal” nişanı verilmiştir.
Askeri literatürde, siper kazmayı ilk bulan ve uygulayan kişi olarak önemlidir.
Teslim olmasına karşılık: 12-13 Mart 1878 yılında İstanbul’a dönüşünde büyük bir tören düzenlendi.
Plevne savunmasındaki başarıları nedeniyle, Sultan II Abdülhamit tarafından “Gazi” unvanı verilmiştir.
5 Nisan 1900 tarihinde, 68 yaşında öldü ve Sultan II Abdülhamit tarafından Fatih Camii avlusunda yaptırılan türbesine gömüldü.
İstanbul Gaziosmanpaşa
TARİHİ
1950 yılına kadar boş olan bu bölgede, hayvancılıkla uğraşanlar ve çeşitli ağıllar vardı. Daha sonra 1952 yılında Balkan göçmenlerinin bölgeye gelip yerleşmeleriyle hızla gelişmeye başladı. Yöre, Taşlıtarla ve Küçükköy mevkii olarak iki bölümden oluşmakta iken, 1953 yılında ilçe olmuştur. İlçe merkezi Taşlıtarla olarak geçer.
İstanbul Gaziosmanpaşa
GENEL
Gaziosmanpaşa, İstanbul’un birinci ve Türkiye’nin en büyük ikinci ilçesidir. İlçede 16 mahalle bulunmaktadır. 2008 yılında çıkarılan yasa ile Arnavutköy ve Sultangazi buradan ayrılmış ve böylece Gaziosmanpaşa Türkiye’nin en kalabalık ilçesi olma özelliğini yitirmiştir.
İstanbul Gaziosmanpaşa
GEZİLECEK YERLER
İstanbul Gaziosmanpaşa
TAYAKADIN MESİRE ALANI
Piknik alanı: Gaziosmanpaşa-Arnavutköy yolunu geçtikten sonra, sol taraftadır. 3’ncü Hava alanının hemen dibinde olmasıyla önem kazanmıştır.
Ancak hemen belirtmek isterim ki, burası Arnavutköy ilçesine (Arnavutköy, daha önce Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı idi) bağlıdır. Tayakadın mesire alanı, Gaziosmanpaşa ilçe merkezine 48 km uzaklıktadır.
Tayakadın köyü: Bulgaristan’dan gelen göçmenlerin yerleştirildiği bir yerdir. İsmini Osmanlı döneminde atları yetiştiren Rum asıllı “Taya Hatun” dan almaktadır. Terkos gölünün kenarındadır. Alanda, bir de kafeterya bulunmaktadır. Ayrıca: at çiftlikleri vardır.
Alibey Baraj yolundadır. Alibey baraj gölünün güneyindedir. Barajın öbür yanında ise, Sultangazi Parkı bulunmaktadır.
Burada özellikle seyir terası, çevreyi izlemek için oldukça uygundur. Ayrıca bu seyir terasından, buradan geçen göçmen kuşlar izlenmektedir. Mesire alanında: piknik masaları ve çardaklar bulunmaktadır. İlaveten. Koşu ve yürüyüş yolları, bisiklet yolu, çocuklar için özel alanlar bulunmaktadır.
KÜÇÜKKÖY
Burası tarihi bir köy merkezidir. Geçmişi, Bizans dönemine kadar gitmektedir. Bir zamanlar, burada büyük bir kilise bulunduğu söyleniyor. Günümüzde ise, burada göçmenler ikamet etmektedirler.
İstanbul Gaziosmanpaşa Eski Kilise
ESKİ KİLİSE-HALK EĞİTİM MERKEZİ
Günümüzde Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılan bina, Bizans dönemine ait bir Ortodoks kilisesidir.
Yapılan araştırmalara göre, kilise 1207 yılında yapılmıştır. Yapının duvarları: 1 metre kalınlıktadır.
Binaya girildiğinde: geniş bir salon vardır. Salonda hemen karşıda: papazların vaaz verdikleri ve vaftiz yaptıkları bir yer bulunur.
İstanbul Gaziosmanpaşa Eski Kilise
Evet, bu kilise, öğrenildiğine göre, 1920’li yıllara kadar bölgeye yaşayan Rumlar tarafından ibadet amaçlı kullanılmıştır. Kurtuluş savaşı sonrasında, bölge Türk milisler tarafından teslim alınmadan önce, burada yerleşik Rumlar, başka yerlere göç ederler. Böylece kilisede papaz ve kilise cemaati kalmaz. Kilise kaderine terk edilir.
Kilisenin çevresindeki Rum mezarlığı ve papaz evi ise, tahrip edilir. Sonraki dönemde, kilisenin alt katı okul ve üst katı ise cami olarak kullanılmıştır.
Günümüzde binanın kilise olduğunu gösteren tek gösterge: doğu cephesindeki apsis bölümüdür.
Bunun dışında, binanın eski bir kilise olduğu hakkında hiçbir gösterge yoktur. Bina Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılmaktadır.
İstanbul Gaziosmanpaşa Küçükköy Yüzme Havuzu
KÜÇÜKKÖY YÜZME HAVUZU
Küçükköy yarı olimpik yüzme havuzu, çocuk, genç ve yetişkin her yaştan kişiyi yüzme ile buluşturmak üzere yaptırılmıştır. 1260 metre karelik alana inşa edilen tesis, 5 kulvarlıdır. Bay-Bayan soyunma odaları ve teknik alanlar bulunmaktadır.
MERKEZ MAHALLESİ
Buranın eski ismi “Taşlıtarla Mahallesi” iken, ilçenin merkezinde bulunması nedeniyle “Merkez Mahallesi” ismi verilmiştir. Mahalle Rumeli göçmenleri ve Trakyalılardan oluşmaktadır.
İstanbul Gaziosmanpaşa Meydanı
GAZİOSMANPAŞA MEYDAN
Küçükköy Yolu Caddesindedir. Cumhuriyet Meydanı olarak da tanınır. İlçenin merkezi olan meydanın tam ortasında, büyük bir cami bulunmaktadır. (Merkez camii)
İstanbul Gaziosmanpaşa Meydanı
Ayrıca: yine meydanda birçok restoran, kafeterya, mağaza ve dükkanlar bulunur.
İstanbul Gaziosmanpaşa Kültür ve Sanat Merkezi
GAZİOSMANPAŞA KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Cumhuriyet Meydanındadır. Gaziosmanpaşa Belediyesi Kültür Merkezinde: 15 bölüm ve 15 branşta, kültürel ve sanatsal eğitim ve öğretim faaliyetleri sürdürülmektedir.
İstanbul Gaziosmanpaşa Belnet Şubesi
Belnet Şubesi
2007 yılında ilk kez İstanbulluların kullanımına sunulmuştur. İnternet ve Bilgi Erişim Hizmetidir. İstanbul’un 22 ilçesinde ücretsiz ve güvenilir internet hizmeti sunulmaktadır.
İstanbul Gaziosmanpaşa Şehir Tiyatroları Gaziosmanpaşa Şubesi
Şehir Tiyatroları Gaziosmanpaşa Sahnesi
Kültür Merkezindedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarına bağlıdır ve 227 seyirci kapasitelidir.
Gaziosmanpaşa Halk Kütüphanesi
Şehit Tiyatro Binası içindedir. Kütüphanede hem yetişkinler, hem de çocuklar için uygun kitaplar bulunmaktadır.
YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ ÖZEL GAZİOSMANPAŞA HASTANESİ
Çukurçeşme Caddesindedir. Yeni Yüzyıl Üniversitesi hastanesi, 1992 yılında hizmete açılmıştır. Hastane 350 yatak kapasitelidir. Ayrıca: 150 kişi kapasiteli bir konferans salonu, şehir dışından gelen hasta yakınları için misafirhane bulunmaktadır.
KARADENİZ MAHALLESİ
İstanbul Gaziosmanpaşa Venezia Viaport
VENEZİA VİAPORT
Eski Edirne Asfaltı Metris Kavşağındadır. Konum olarak E-80 otoyoluna oldukça yakındır.
2015 yılında açılmıştır. Proje içinde: konut, ofis ve outlet ticari alanlar bulunmaktadır.
İstanbul Gaziosmanpaşa Venezia Viaport
Viaport Venezia Projesi: 20 ile 26 katlı beş ayrı bloktan oluşmaktadır. Bu yapılarda: yüzme havuzu, oyun alanları, yürüyüş yolları, alışveriş alanları, kapalı ve açık otopark ve başkaca birçok sosyal alan bulunmaktadır.
Mimari tasarımda İtalyan mimari tarzları benimsenmiştir.
Zaten tüm inşaat alanlarını kaplayan su kanalları üzerinde gondollarla gezilebilmektedir.
İstanbul Gaziosmanpaşa Venezia Viaport
Ticari Mağaza (Mega Outlet)
Burada: hem açık alanda, hem de kapalı alanda alışveriş imkanı sunuluyor.
Alışveriş için, yüz civarında mağaza bulunmaktadır.
Alışveriş merkezi, İtalya Venedik konseptiyle tasarlanmıştır. Özellikle Venedik şehrinde bulunan “San Marco” meydanı merkezde düzenlenmiş ve meydanın çevresinde dünyaca ünlü markaların satışı yapılan mağazalar ve restoranlar yerleştirilmiştir.
İstanbul Gaziosmanpaşa
En büyük özellik ise, burada “gondol” gezisi yapılabilmesidir.
Merkezde ayrıca bulunan eğlence mekanları: trambolin parkı, korku adası, tırmanma duvarı, parti odaları, sinema salonları, çarpışan arabalar bulunmaktadır.
MEVLANA MAHALLESİ
ŞEHİT ŞERİFE BACI PARKI VE MESİRE ALANI
Hızır Efendi Caddesi üzerinde, Tem otoyolu mevkiinde bulunmaktadır.
Şerife Bacı’nın parkın girişimde bir meydanda bulunan heykeli: kaidesiyle birlikte yaklaşık 2.5 metre yüksekliktedir. Heykelde: Şerife Bacı, kağnı arabasıyla cepheye mermi taşımaktadır.
Park alanı, uzaktan Alibeyköy Barajını da görmektedir. Bu yüzden, manzarası oldukça güzeldir. Park alanında zaten, seyir terasları da bulunmaktadır. Ayrıca; piknik ve dinlenme alanları vardır.
Burada ayrıca: ziyaretçilerin spor yapabilmeleri için fittnes aletleri bulunmaktadır. Çocuk oyun alanlarında ise: kum havuzu ve spor sahaları bulunmaktadır.
KAZIM KARABEKİR MAHALLESİ
İstanbul Gaziosmanpaşa Zatıgül Hanım Kültür ve Sanat Merkezi
ZATIGÜL HANIM KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
830 Sokaktadır. 2017 yılında açılmıştır. Kadınlara hizmet vermek üzere açılmış bir merkezdir. İsmi: Gazi Osman Paşa’nın eşinin isminden “Zat-ı Gül” gelmektedir.
Merkezde: sergi salonu, toplantı salonu, bilgisayar laboratuvarı, derslikler ve spor salonu bulunmaktadır.
FEVZİ ÇAKMAK MAHALLESİ
İstanbul Gaziosmanpaşa Sedat Balkanlı Spor Parkı
SEDAT BALKANLI SPOR PARKI
Validesuyu Caddesindedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2004 yılında düzenlenmiştir. Park alanında: çocuk oyun alanları, süs havuzu ve yeşil alanlar bulunmaktadır. Ayrıca: koşu ve yürüyüş parkuru vardır.
Park alanında bulunan bisiklet yolu: bütün alanı dolaşacak kadar uzundur. Ayrıca futbol sahası vardır. 450 metre karelik bir halı saha, ayrıca basketbol ve voleybol sahaları bulunmaktadır. Yine dış mekanda ziyaretçilerin spor yapabilmeleri için fitness aletleri yerleştirilmiştir. Çocuklar için ise bir oyun gurubu vardır.
Park alanında bunların dışında ziyaretçilerin dinlenip piknik yapabilmeleri için 8 tane kameriye bulunmaktadır.
ŞELALE PARKI
Kemal Şeker Bulvarı üzerindedir. Park alanı, düzenlenirken arazinin doğal halinden faydalanılmıştır. Şelale 7 metre yükseklikten akmaktadır. Uzunluğu 36 metre ve derinliği 2.5 metredir. Park alanı, şelalenin ön kısmında düzenlenmiştir. Park alanında, ayrıca fitness aletleri ve piknik alanı bulunmaktadır.
HÜRRİYET MAHALLESİ
POLİGON KÜLTÜR MERKEZİ
Merkezde: sinema salonları, restoranlar, fitness salonu, konferans salonu, sergi salonu, müzik odaları, derslikler ve kütüphane bulunmaktadır. Zemin altında ise kapalı otopark bulunmaktadır.
BAĞLARBAŞI MAHALLESİ
BAĞLARBAŞI CADDESİ
İlçenin en büyük caddesidir. Caddede: kafeterya ve restoranlar bulunmaktadır. Ayrıca: mağaza ve butikler vardır.
VEYSEL KARANİ PARKI
Papatya Sokakta Veysel Karani Camii yanındadır.
Burada: çocuk oyun alanı olarak kum havuz düzenlenmiştir. Ayrıca: yürüyüş yolları, üstü örtülü piknik masaları ve oturma alanları vardır.