Kilis Musabeyli

Kilis Musabeyli

Musabeyli Kilis il merkezi arası: 31 km. Musabeyli İslahiye arası: 62 km. Musabeyli Gaziantep arası: 59 km.

Kilis Musabeyli

 

TARİHİ

İlk olarak “Murathöyüğü” olarak bilinen yerleşimin kuruluş tarihi ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. İlçe merkezi, Hititler zamanından kalma bir höyük üzerine kurulmuştur, yani bu bölgede Hititler döneminden itibaren yerleşim mevcuttur. 1995 yılında Kilis ilçesini il olmasıyla, Musabeyli’de ilçe olmuş, Türkiye’nin bu en genç ilçesi Kilis iline bağlanıştır.

Kilis Musabeyli

GENEL

En önemli özelliği, ilçe merkezinin bir höyük üzerine kurulu olmasıdır. Buna bağlı olarak, zaman zaman yapılan temel kazılarında çeşitli tarihi eserler bulunmaktadır. Bu tarihi kalıntılar değerlendirildiğinde, ilçe merkezinin üzerinde bulunduğu höyüğün Hititler zamanında kaldığı anlaşılmaktadır.

Böylece, ilçe merkezinin bulunduğu höyük alanı, Arkeolojik Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Nüfus olarak, Türkiye’nin en küçük ilçesidir. Arazi genellikle engebelidir. Ova kesiminde, zeytinlik, bağ ve bahçeler vardır. Dağ kesiminde ise meyve ağaçları bulunur. Rakımı 735 metredir.

Kilis Musabeyli

GEZİLECEK YERLER

İlçenin tarihi ve turistik yerleri yok, bazı höyükler var ama bu höyükler hakkında da herhangi bir araştırma yok, bilgi yok, yani Musabeyli ilçesi tarihi ve turistik yönlerini gündeme getiren bir yer değil, dolayısı ile bu bir gezi yazısı değil, bir tanıtım yazısı olarak nitelendirilebilir.

MUSABEYLİ HÖYÜĞÜ

Halen, Musabeyli ilçesi bu höyüğün üzerinde kuruludur. Hitit döneminden kaldığı düşünülüyor çünkü bazı temel kazıları sırasında, tarihi eserler çıkmıştır. Ancak herhangi bir resmi araştırma yoktur.

ÇAVUŞUN HÖYÜĞÜ

Karbeyaz köyü civarındadır. Kilis il sınırları içinde, Oylum höyükten sonra gelen en büyük höyüktür.

DOMUZBELENİ MEVKİİ

Hasancalı köyündedir. Kaçak kazılar sonucu tahrip edilmiş taş sanduka mezarlar vardır. Roma dönemine ait olduğu düşünülmektedir.

BELENTEPE

İl merkezine 40 km ve ilçe merkezine 30 km uzaklıktadır. İlçe merkezine bağlı bu köy halkı, Çavuşlu Türkmenlerinden oluşur. Köyün tarihi bilinmemekle birlikte, köy alanında bulunan Belentepe höyüğü nedeniyle, buradaki yerleşimin çok eskilere kadar gittiği düşünülmektedir.

Kilis Polateli

Kilis Elbeyli

Kilis Elbeyli

Elbeyli Suriye sınırında, bu yüzden bu yazı bir gezi yazısı değil de bir tanıtım yazısı olarak hazırlanmıştır. Çünkü, Elbeyli’nin şu an için turizm yönü geridedir, göçmenler ve Suriye sınırındaki güvenlik daha ön plandadır. İlçe merkezi, Suriye sınırında bulunan Çobanbey Tren İstasyonuna 5 km uzaklıktadır. İlçe il merkezine 34 km uzaklıktadır.

TARİHİ

Yöre toprakları, 1040-1157 yılları arasında Büyük Selçuklu egemenliğinde iken, 1517 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1931 yılında Elbeyli köy (bu dönemdeki ismi Alimantar) olarak Kilis ilçesine bağlı iken, 1946 yılında Oğuzeli ilçesine bağlanmış ve 1995 yılında Kilis’in il olmasıyla yeniden Kilis’e bağlanmıştır.

Kilis Elbeyli

GENEL

Yörenin ismi neden “Elbeyli” dir? Bölgede Türkmen aşiretleri yerleşiktir ve Osmanlı zamanında, aşiretin başına aşiret mensupları dışından bir bey atanmıştır. Böylece yörenin ismi “Elbeyli” olmuştur. Elbeyli Türkmenleri, Suriye Türkmenleridir.

Ancak buraya verilen ismin başka kaynaklarla da bağlantısı vardır. Osmanlı döneminde metinlerde söz konusu olan “İlbeyli” veya “İlbeglü” şeklindeki kişiler: handan sonraki rütbelilerdir. Yani bir makamdır.

Bu anlamda, Anadolu’nun bazı bölgelerinde bucak müdürü, vali ve mıntıka komutanına “el beyi” denilmektedir.

İlçenin en büyük özelliği, Suriye ile olan 24 kilometrelik sınır hattıdır.

Arazi yapısı düz ovadır. Dağ ve tepe yoktur. Denizden yükseklik 650 metredir. İklimi Akdeniz iklimine yakındır, buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.

Yine buranın en önemli tarafı: Suriyeli mültecilerin barındığı büyük bir konteyner kente sahip olmasıdır.

Kilis Elbeyli Geçici Konaklama Mermezi

ELBEYLİ GEÇİCİ KONAKLAMA MERKEZİ

Bu merkez, Suriye’den ülkemize göç edenler için, 2013 tarihinde yapılmıştır. Merkezde konteynerler bulunmaktadır. Yaklaşık 25 bin kişi kapasitelidir. Üst düzey güvenlik sistemi kuruludur.

NE YENİR

Buralara yolunuz düşerse ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, ekşili malhıta, lebeniye ve kilis tava yemenini öneririm. Özellikle kilis tava mutlaka tatmalısınız.

Kilis Elbeyli Yemeni

NE SATIN ALINIR

Buradan “yemeni” satın alabilirsiniz. Yemeni, üstü yumuşak deri, tabanı kalın deri olan ve köşkerler tarafından elde dikilen ökçesiz ayakkabıdır. El emeği göz nuru üretilen yemeniler, kaliteli doğal malzemeden yapılır, teri çekerek vücudun elektriğini alır, özellikle üstü havır denen oğlak derisinden yapılmış yemeniyi öneririm.

Kilis Elbeyli

GEZİLECEK YERLER

Elbeyli ilçesinde 9 tane tarihi höyük vardır. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından bu 9 höyük Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak, bu höyüklerle ilgili yaptığım araştırmalar sonucunda maalesef hiçbir resmi kayıt, fotoğraf yok, yani sanırım Elbeyli Suriye sınırına yakın, turizm değil başkaca sorunlar var, güvenlik daha ön planda geliyor.

Kilis Elbeyli

Belki ileri de bir gün Elbeyli’nin tarihi ve turistik özellikleri de keşfedilir. Bu yüzden, ilçe sınırları içinde birçok höyük olmasına rağmen, ben de kısa bilgiler vermekle yetineceğim, Kilis yöresinde tek araştırma yapılan höyük, Oylum höyük.

ÇATAL HÖYÜK

İlçe merkezine bağlı Geçerli köyündedir.

TİLEYLİ HÖYÜK

İlçe merkezinin 2 km kuzeybatısında Taşlıbakar köyündedir. Höyük üzerinde Geç Kalkolitik çağdan itibaren yerleşme olduğu düşünülmektedir.

TEPECİK HARABESİ

İlçe merkezine bağlı Taşlıbakar köyündedir. Burada yapılan yüzey araştırmalarında Kalkolitik döneme ve Ortaçağ’a ait seramik parçaları bulunmuştur.

KESMELİK MEZRASI

Yeşilyurt köyü kesmelik mezrasının kuzeyinde, kireç taşlı alanda Roma dönemine ait kaya oyuğu mezarlar ve ana kayaya oyulmuş çeşitli işlik alanları ve mekanları vardır, ancak bunlar define arayıcıları tarafından soyulmuştur.

Kilis Elbeyli Sağlıcak Köyü

SAĞLICAK KÖYÜ

Sağlıcak köyünde, kaçak kazılar sonucunda Bizans dönemine ait mozaikler bulundu. Burada İl Özel İdaresi tarafından sağlanan kaynakla, kazılar yapılmaktadır.

Kilis Polateli

Tekirdağ Malkara

Tekirdağ Malkara

Küçük bir yerleşim yeri, zaten küçük olması nedeniyle, herkes birbirini tanıyor ve dedikodusu asla eksik olmuyor. Bunun yanında, asker yoğun bir ilçe, özellikle hafta sonu tatillerinde, ilçe sokaklarında yoğun asker nüfus gözleniyor. Tüm bunların yanında, son olarak, pazarlarındaki muhteşem lezzetli peynirlerinden söz etmeden geçemeyeceğim.

Tekirdağ Malkara

ULAŞIM

Malkara ilçesinin en önemli ulaşım yolu: Yunanistan-İpsala üzerinden gelerek, İstanbul yönüne giden, E-54 karayoludur. Malkara-Tekirdağ arasındaki uzaklık: 56 km. Malkara-Keşan arası uzaklık: 26 km. Malkara-Uzunköprü arasındaki uzaklık: 72 km. Malkara-Gelibolu arasındaki uzaklık: 100 km. Malkara-Şarköy arasındaki uzaklık: 48 km. Malkara-Hayrabolu arasındaki uzaklık: 46 km.

Tekirdağ Malkara

TARİHİ

Büyük İskender: Trakya bölgesinde, 30 yıldan fazla kalan Persleri, buradan uzaklaştırınca: Malkara bölgesinde, 3 komutanını bırakır. Bunlardan: Kumardaç isimli komutan: Kumardaş tepe olarak bilinen yere, bir kale yaptırır. Sazan adlı komutan: Sazan çiftliği olarak bilinen yere bir başka kale yaptırır. Bu kaleler daha sonra, Romalılar ve Bizanslıların eline geçer.

Osmanlılar, Rumeli bölgesine girdiklerinde, Malkara, surları ile ünlü, büyük bir yerleşim yeridir. Ama, Osmanlılar tarafından tüm bölge olduğu gibi, burası da ele geçirilir. Ancak, 1360 yılında, bölge, Bizanslılar tarafından geri alınır. Ancak, Sultan I. Murat döneminde, Malkara, yeniden Osmanlıların hakimiyetine girer. Burayı: Hacı İlbey isimli bir komutan fetheder.

Malkara’nın alınmasından sonra: Anadolu’dan getirilen: Yörükler bu civara yerleştirilirler. İstanbul’un, Türkler tarafından ele geçirilmesinden sonra ise, Malkara, Balkanlara yapılacak seferler sırasında, daha da önem kazanır.

1828 yılında, Osmanlı-Rus savaşı sırasında ve Balkan Savaşlarında, Malkara en kötü günlerini yaşar. 1912 yılında, ilçe, Bulgarlar tarafından işgal edilir. Bu işgaller, katliamlar yaratır. 8.5 ay süren işgal sonucu, şehir yağma edilmiş, yakılmış ve yıkılmıştır. 1913 tarihinde, işgal bitirilir. Ancak, 1920 yılında, bu kez Yunan işgali görülür. 1922 tarihinde, işgal sona erdirilir.

Evliya Çelebi, ünlü Seyahatnamesinde, Malkara hakkında şunları yazar: “ Malkara, 1150 haneden oluşan, kiremit örtülü evleri olan, bakımlı bir şehirdir. Ayrıca, burada: büyükler gibi çocuklarda çalışmaktadırlar. Balı ve kaşkavalı yani kaşar peyniri ünlüdür. Bunların yanında: Tabakhaneleri yani deri imalathaneleri de ünlüdür. Malkara’nın, İstanbul’dan Selanik’e giden, eski yol üzerinde olması, konaklama yönünden önemli bir merkez olmasını sağlamıştır”

Tekirdağ Malkara

GENEL

Dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul’a, sadece 2 saatlik bir uzaklıkta bulunmaktadır.

İlçede: yüksek dağlar ve vadiler bulunmuyor. Arazi genellikle: yarı ova özelliği gösteren platolar şeklindedir. Bölgenin iklim şartları değerlendirildiğinde: burada, Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin geçiş bölgesi olduğu, kış aylarında Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı havaların, bölgeyi yoğun olarak etkilediği görülür. Kış mevsimi: kuru ve dondurucu soğuklarla geçer. Yazlar ise, genellikle sıcak ve kuraktır. Diğer mevsimler ise, yağışlı geçer.

Malkara’da: her yıl geleneksel olarak “Tarım ve Süt Ürünleri Festivali” düzenleniyor. Bu festival etkinliklerinde: konserler, gösteriler ve yağlı güreşler düzenleniyor. Zamanı mı: Eylül ayının içinde yapılıyor.

Bölgenin ekonomik etkinlikleri değerlendirildiğinde: süt ürünleri ve ay çiçeği alanlarında büyük yoğunluk görülmektedir. Özellikle: burada, mandıralarda, 15 çeşit peynir ve tereyağı, kaşar üretilmektedir. Çünkü: bölgede, günlük 300 ton süt üretilmekte ve bu sütün 280 tonu, süt fabrikalarına verilmektedir. Bu süt: kaşar peyniri ve beyaz peynir yapılarak değerlendirilmektedir.

Özellikle

burada sizlere çok hassas bir konu hakkında bilgi vermek istiyorum. Şöyle ki: süt, üretilip toplandıktan çok kısa bir süre sonra, peynir fabrikalarına verilmekte ve bunun sonucunda üretilen peynirler, gerek lezzet ve gerekse hijyen bakımından çok daha güzel olmaktadır. Çünkü: bölgenin arazi yapısı, üretilen sütün, kısa sürede, peynir fabrikalarına ulaştırılmasını sağlamaktadır.

Halbuki, ülkenin doğu bölgelerinde, üretilen süt, belli bir süre sonra yani daha uzun bir sürede, süt fabrikalarına ulaştırılmakta, bu sürede, sütün içindeki mikroorganizmalar yoğunlaşmakta ve peynir yapıldığında, gerek lezzet ve gerekse hijyen açısından, bu durum olumsuzluk yaratmaktadır. Evet, burada üretilen peynirler gerçekten harika, mutlaka tadın ve gerekirse, kendiniz ve yakınlarınız için satın alın.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Malkara yöresinde, ekşi tarhana çorbası meşhur, tercih ederseniz, tadabilirsiniz. Bunun dışında: burada, özellikle pazarlarda muhteşem lezzetli peynirler satılıyor.

NE SATIN ALINIR

Malkara yöresinden: özellikle “kaşar” peyniri satın almalısınız.

GEZİLECEK YERLER

ŞEHİTLİK ABİDESİ VE PARKI

İlçe merkezinde, Camiatik Mahallesindedir. Burası: 1912 yılında, Bulgarlar tarafından şehit edilen, 263 vatandaş için yaptırılmıştır. Park: 1957-1960 yılları arasında düzenlenerek, hizmete açılmıştır. 1968 yılında ise, çevresine duvarlar yapılmış, çiçek ve güllerle bezenerek, ağaçlandırılmıştır. Parkın içinde, bir de “Şehitlik Abidesi” bulunuyor.

ŞEHİR PARKI (KUĞULU PARK)

Malkara ilçesinin ilk parkıdır. 1944 yılında yapılmış ve 1946 yılında hizmete açılmıştır. Parkın ortasındaki havuzda: uzun süre, kuğular yüzmüş olması nedeniyle, park Kuğulu park olarak da anılır. Günümüzde, ilçenin yerlileri, bu parka yoğun olarak ilgi gösteriyorlar ve gidiyorlar.

Tekirdağ Malkara Ömer Bey Türbesi

ÖMER BEY TÜRBESİ

İlçe merkezinde, çarşı camisinin avlusundadır. Türbe: Turan Bey’in oğlu Ömer Beye aittir. Yapılış tarihi: 1502 yılıdır. Ömer Bey: Fatih Sultan Mehmet ile birlikte, 1473 yılında, Otlukbeli Savaşına katılmıştır. Yörede: bir cami, bir mescit ve bir tekke yaptırmıştır.

Tekirdağ Malkara Gazi Ömer Bey Camii

GAZİ ÖMER BEY CAMİ

İlçe Gazibey Mahallesindedir. Gazi Ömer Bey tarafından, 1493 yılında yaptırılmıştır. Külliye olarak yapılan yapıdan, günümüze sadece, cami ve türbe sağlam olarak gelebilmiştir. Bunun dışında, mescit, kervansaray ve dükkanlar yok olmuştur.

Cami yapısı: 1.5 metre kalınlığında, 13 metre boyunda ve düzgün kesme taşlar kullanılarak yapılmıştır. Minare, batı yönündedir. Şerefeye kadar olan kısım orijinal, şerefeden yukarısı ise, yakın zaman önce onarım görmüştür. Cami: Osmanlıların, Rumeli’de yapmış oldukları camiler arasında, en eski olarak öne çıkmaktadır.

Tekirdağ Malkara Hacerzade İbrahim Bey Camisi

HACERZADE İBRAHİM BEY CAMİSİ

İlçe merkezinde, 14 Kasım caddesi üzerindedir. 1406 yılında, Harcerzade İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Minare: kuzey-batı köşesindedir. Şerefe altına kadar olan kısım orijinaldir. Şerefe ve üst kısmı, tamir görmüştür.

Ancak, Balkan savaşlarında ve ardından gelen büyük depremde hasar görmüştür. Daha sonraki tarihlerde restore edilen cami, 1971 yılında yeniden ibadete açılmıştır.

ELMALI VE YENİDİBEK KALELERİ

İlçenin Elmalı ve Yenidibek köylerindedir. Kalelerin her ikisi de yıkılmış olmasına rağmen, surları yer yer görülmektedir. Osmanlılar bölgeyi ele geçirince, kaleler yıkılmış ve kullanılmaz duruma gelmiştir. Günümüzde, her iki kale üzerinde de, yer yer bazı duvar kalıntıları görülmektedir.

APRİ

Kermeyan köyünün bulunduğu yerdedir. MS.46 yılında, Roma imparatoru Cladius tarafından kurulmuştur. Emekli Roma askerleri, burada yerleştirilmişlerdir. Bizans imparatorluğu döneminde de önemini korumuştur.

Tekirdağ Malkara Eğitim ve Kültür Vakfı Özel Müzesi

MALKARA EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ÖZEL MÜZESİ

Burası özel bir müze. Müzenin bulunduğu kültür sarayı inşaat çalışmaları, Malkara Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından yapılmıştır. Vakıf tarafından alınan karar gereği, kültür sarayının bir bölümünde oluşturulan müze, 1992 yılında hizmete açılmıştır. Müzede: Arkeoloji ve Etnografya başlıkları altında, 1837 eser sergilenmektedir.

Tekirdağ Malkara Eğitim ve Kültür Vakfı Özel Müzesi

Sergilenen eserler: Malkara ilçesi sınırları içinde: özellikle Apri ören yerinde bulunan, Roma dönemi yerleşim alanından toparlanan, arkeolojik kalıntılar sergileniyor. Ayrıca, bu döneme ait, kişisel eşyalar da görülebilir.

MARGAR ANTİK KENTİ

MÖ.6.yüzyılda, Persler tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Çünkü: yazılı kaynaklarda, Pers kralı Kserkes zamanında, bölgede bulunan Yunan şehirleriyle yapılan savaşlar sırasında, Malkara ilçesine çok yakın olan “Gürgen Bayırı” denilen bir yerde, bir kalenin yapıldığı öğrenilmektedir. Bu kale civarında, birçok yılan bulunduğundan, kaleye: Farsça “Margar” ve “Margaar” ismi verilmiştir. Yani: Malkara sözü: yılanlı mağara veya yılanlı kale anlamına gelmektedir.

MS.395 yılında, Roma imparatorluğunun bölünmesinin ardından, bölge Bizans hakimiyetine girer ve Magalohora ve Migalogora isimleriyle anılan “Malkara”, Avarlar ve Slavların saldırıları ve istilalarına uğrar. Daha sonraki dönemlerde de, defalarca yağmalanan kent, 11.yüzyılda, Bizans’ın, Trakya Theması sınırları içinde görülüyor.

KERMEYAN TÜMÜLÜSÜ

Yükseklik ve kapladığı alan bakımından, Malkara ve çevresindeki Tümülüslerin en büyüğüdür. Yüksekliği: 10 metredir.

İlçe merkezine 25 km. uzaklıkta, Kermeyan köyünde, Taşlıkdere ve Kale Deresi arasındaki 200 dönümlük bir yerdedir. Antik dönemde, Apri olarak bilinen kentin çevresindeki 3 tümülüsten biridir. Bu nedenle, Apri kentinin yöneticilerinden birine ait olma olasılığı yüksektir.

Apri kenti: MÖ.50.yılında, Roma imparatoru Cladius tarafından, emekli Roma Subayları için kurulmuştur. Bizans döneminde de yerleşim yeri olarak önemini korumuştur. Yapılan arkeolojik araştırmalarda: burada, eski çağlara ait, çeşitli paralar, toprak kap-kacaklar, gözyaşı şişeleri ve değişik malzemeler bulunmuştur.

Şehrin, Osmanlılardan önce, Balkanlardan yöreye inen akıncılar tarafından yok edildiği veya Türklerin bölgeye gelişinden sonra, Trakya’daki büyük depremler sonucu yıkılarak yok olduğu düşünülmektedir.