Hollanda Groningen

Hollanda Groningen
 

Hollanda Groningen, Şehir, Hondsrug bölgesinin kuzeyinde kurulmuştur.

13’ncü yüzyılda önemli bir ticaret merkezidir.

15’nci yüzyılda ise zirveye ulaştı. O dönemde kurulan Martinitoren kulesi, o zamanlar Avrupa’nın en yüksek binasıydı.

II Dünya savaşı sırasında ise, Naziler tarafından işgal edilen Groningen şehri, Nisan 1945 tarihinde Kanadalı askerler tarafından kurtarılmış, ancak Groningen savaşında şehrin ana meydanı Grote Markt tamamen harap olmuş, yıkılmıştır.

2005-2007 yılları arasında, Groningen Hollanda ülkesinin “En iyi şehir merkezi” seçilmiştir.

Günümüzde şehir: “Diepenring” adı verilen bir kanatla çevrilidir. Şehir merkezi farklı bir atmosfer yaratan arabalara tamamen kapalıdır.

Hollanda Groningen
 

ULAŞIM

Groningen şehri, Amsterdam şehrine 147 km uzaklıktadır. Rotterdam şehrine olan uzaklık ise 202 km dir. Utrecht şehri 159 km uzaklıktadır. Amsterdam şehrinden buraya trenle gelmek isterseniz yolculuk yaklaşık 2 saat 20 dakika sürmektedir.

Hollanda Groningen
 

ALIŞVERİŞ

Şehir merkezinde oldukça iyi alışveriş merkezleri bulunmaktadır. Şehir merkezindeki birçok mağaza ve dükkan: haftanın 7 günü açıktır. Perşembe ve Pazar akşamları ise saat 21.00’e kadar açık kalırlar. Sadece: Paskalya Pazarı, Whit Pazarı, Noel günü ve 4 Mayıs Hollanda gününde kapalıdır.

Şehir merkezindeki en iyi alışveriş caddeleri: Vismarkt, Herestraat ve Kromme Elleboog’dur.

Grote Markt ve Vismart’da: yerel bir Pazar kurulur.

Hollanda Groningen
 

GROTE MARKT MEYDANI-MARTİNİTOREN

Grogingen şehrinin en canlı ve merkezi yeridir. Bu meydanın kenarında ve çevresindeki sokaklarda: birçok mağaza, kafeler ve restoranlar bulunmaktadır.

VİSMARKT-HERESTRAAT

Grote Markt yakınlarında Grogingen şehrinin merkezindedir. Bu alışveriş caddeleri, çeşitli büyüklükteki zincir markaların mağazaları ve seçin butiklerini barındırır.

FOLKİNGESTRAAT

Burası bir Yahudi Sokağıdır. Grote Markt meydanına yürüme uzaklığındadır. Burada: birçok mağaza, butik ve galeri bulunmaktadır. Ayrıca, birçok küçük lokanta da vardır.

KROMME ELLEBOOG-BENT ELBOW

Burası iki küçük caddeden oluşur. Bunlar: Kleine Ellebooğ ve Grote Elleboog’dur. Burada, seçkin mağazalar ve restoranlar vardır.

OUDE KİJK İN’T JATSTRAAT

Bu tarihi ve küçük sokak, Grogingen Üniversitesine oldukça yakındır. Burada: eski eşyalar, güzel kitaplar ve ilginç objeler bulup satınalabilirsiniz.

Hollanda Groningen
 

 

KANAL TURLARI

Tekne turları: Stationsweg’den hareket etmektedir. Tur tekneleri ücreti 14 Eurodur. Şehir turu yaklaşık 1 saat sürmektedir.

Hollanda Groningen
 

Rondvaartbedrijf Kool tarafından şehirde kanal turları düzenlenmektedir. Kanal turlarında, Groningen şehrinin tarihi yerlerini keşfedebilirsiniz. Tur tekneleri elektriklidir, bu yüzden oldukça sessiz hareket etmektedir.

Hollanda Groningen
 

UNİVERSİTY OF GRONİNGEN-GRONİNGEN ÜNİVERSİTESİ;

Groningen şehrinde 2 tane üniversite vardır.

Bunlar:

1-Rikjsuniversiteit Groningen

2-NHL Stenden Uygulamalı bilimler üniversitesi

Grogingen Üniversitesi 1614 yılında dini araştırmalar için kurulmuştur.

Evet bugün, Groningen; bir üniversite şehridir. Şehirdeki yerleşik nüfusun, yaklaşık dörtte bir kadarı üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Bu öğrencilerin çoğu uluslararası öğrencilerdir. Şehirdeki toplam öğrenci sayısı 120’den fazla ülkeden 50 bin civarındadır. Bu yüzden şehrin ortalama nüfus yaşı 20-24 arasındadır. Böylece Hollanda ülkesinin en genç şehridir.

Hollanda Groningen
 

Groningen Üniversitesi: 1614 yılında kurulmuştur. Üniversite bünyesinde kuruşunda: Hukuk, teoloji, tıp ve felsefe bölümleri vardır.

Günümüzde şehirde yaşayan büyük öğrenci nüfusu aynı zamanda şehre kültürel farklılıklar getirmektedir.

Hollanda Groningen
 

Ayrıca: Groningen Üniversitesi: Times Higher Education sıralamasında 80’nci sıradadır. Üniversitede, 30’dan fazla İngilizce öğretilen Lisans programı ve 125’in üzerinde Yüksek Lisans programı vardır.

 

GRONİNGS ONTZET-BOMMEN BREND

Bu bir tür festivaldir. Her yıl 28 Ağustos tarihinde kutlanır. Neden? Çünkü: 3’ncü İngiliz-Hollanda savaşı sırasında, şehir 1672 yılında İngiliz kuşatmasına direnmiştir.

Hollanda Groningen
 

NOORDERLİCHT-SAHNE SANATLARI FESTİVALİ

Amenmpof 12 adresindedir.

Festival alanı, Reizen tren istasyonuna sadece yürüyerek 10 dakika uzaklıktadır.

Hollanda Groningen
 

Şehirdeki bu yaz festivalinde, 80’den fazla performans sergilenir. Uluslararası festival 11 gün sürer. 11 gün boyunca: tiyatro müzik, edebiyat, fotoğraf ve dans gösterileri izlenir.

Hollanda Groningen
 

GEZİLECEK YERLER;

MÜZELER

Hollanda Groningen
 

GRONİNGER MUSEUM

Museumeiland 1 adresinde Merkez istasyonun tam karşısındadır. Giriş ücreti 18 Eurodur.

İstasyondan şehre doğru yürürken, renkli müze köprüsü üzerinden geçersiniz. Bu köprü aynı zamanda Groninger Müzesi girişine giden yoldur. Post modern bina, kanallarla çevrilidir.

Hollanda Groningen
 

Groninger Müzesi, 1874 yılında kurulmuştur. 1894-1994 yılları arasında Praediniussingel’deki neo-gotik binadaydı. 1987 yılında yapılan büyük bir bağıştan sonra yeni bir bina yaptırılmaya karar verildi.

Mevcut müze binası 1994 yılında, Alessandro Mendini tarafından tasarlanmıştır.

Hollanda Groningen
 

Tasarım olarak: Hollanda ülkesinin en güzel müzelerinden birisi olarak bilinir.

Müzenin bulunduğu 3 pavyonun hepsi birbirinden farklıdır. Ancak hep birlikte bir bütünlük oluştururlar.

Hollanda Groningen
 

Müze, çok çeşitli sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Müzenin en değerli objeleri: Çin ve Japon porselenleri koleksiyonu ile, “De Ploeg” eserleridir. Ayrıca: Rus resminin oldukça popüler sergileri ve Davit Bowie sergisi de bulunmaktadır.

Hollanda Groningen Wall House
 

WALL HOUSE 2-DUVAR EVİ

AJ Lutulistraat 17 adresindedir.

Groninger müzesine 15 dakika uzaklıktadır, mimarlık tutkunlarının yoğun ilgisini çekmektedir. Sanat ve kültür alanında, bölgesel yetenekler için bir sahne görevi görmektedir.

Yapı: 1970’lerde Amerikalı mimar John Hejduk tarafından tasarlanmıştır.

Hollanda Groningen Wall House
 

Tasarımın merkezinde: çeşitli odaların asılı olduğu 18.5 metre genişliğinde ve 14 metre yüksekliğinde muazzam bir duvar vardır.

Bu duvar, aynı zamanda, odaları birbirine bağlamaktadır. Giriş ön taraftan değil, binanın arkası olarak algılanan yerdedir. Wall House, Groninger Müzesi tarafından yönetilmektedir.

Her hafta sonu halka açıktır, binada çeşitli sergiler ve etkinlikler düzenlenmektedir.

Çalışma saatleri dışında burayı ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücretsizdir.

Hollanda Groningen
 

UNİVERSİTEİTSMUSEUM-ÜNİVERSİTE MÜZESİ

Üniversite Müzesi, 1934 yılında kurulmuştur.

Şehrin Akademik merkezi olan Üniversitededir. Giriş ücreti 5 Eurodur.

Hollanda Groningen
 

Burada hem geçici hem de kalıcı sergiler bulunmaktadır. Koleksiyonda: doğa, kültür ve bilimin bir araya geldiği çok yönlü nesneler bulunmaktadır. Bunlar arasında: doldurulmuş hayvanlar ve eski bilimsel gereçler ilgi çeker.

Benim ilgimi çeken yerler şunlardır.

Hollanda Groningen
 
Dövmeler Odası:

Burada çeşitli dövmeler bulunmaktadır. Müze koleksiyonunda bulunan en eski dövme: bir kadına kurban giden bir asker imajına sahip insan derisi parçasıdır. Bu tür süslemelerin olağanüstü olduğu 18’nci yüzyıla aittir. Anatomist Pieter de Riemer tarafından özel sıvı içinde muhafaza edilmektedir.

Hollanda Groningen
 
Krasnoyarsk göktaşı;

Bu şekilsiz demir parçası, gerçekten bir göktaşıdır. Petris Camper bunu 1780 yılında Alman Peter Simon Pallas’tan hediye olarak almıştır. Ancak Camper’in gerçekte ne olduğu hakkında bir fikri yoktu. O günlerde göktaşlarının varlığı bilinmiyordu.

PAllas: Rusya Bilimler Akademisinin Saint Petersburg temsilcisiydi. Camper: Sibirya ya yaptığı bir keşif gezisi sırasında, 1749 yılında Krasnoyarsk’ın güneyinde bulunan 800 kiloluk bir demir parçasına rastladı. Yerli Tatarlar, onun gökten düşen kutsal bir kalıntı olduğunu söylediler.

Pallas: yakınlarda hiçbir demir damarının bulunmadığını anladı. Ancak bu demir parçasının kökeniyle ilgili yorum yapmadı. Çünkü bu kadar büyük bir nesnenin bu kadar uzak bir yere nasıl taşındığını hayat edemiyordu.

Pallas: parçayı Saint Petersburg şehrine getirdi. Küçük kısımları dünyanın farklı bilim merkezlerine gönderdi. Bu küçük parça da Camper’e geldi. Bilim adamları, bu biçimdeki demirin doğal olarak var olup olmadığını veya çalışıp çalışmadığı sorusunu düşündüler.

Dünya çapında bunun sadece 61 tane örneği bulunduğu bilinmektedir. Metalin yanı sıra taşlı bileşenlere de sahiptir. Alman fizikçi Ernst Chladni, metoritlerin varlığını, ancak bundan 10 yıl sonra kanıtlamıştır. Camper ise o tarihte ölmüştü.

Hollanda Groningen
 
Kafatasları:

1806 yılında 3 suçlunun cesetleri, anatomist Pieter de Riemer’e geldi. Bu suçlular, Hollanda’da acımasız cinayetler işlemiş ve kötü şöhretli “Zwatjesgoed” (Siyahlar) çetesi üyeleriydi. Sonunda tutuklandılar ve ölüm cezasına çarptırıldılar.

De Riemer: insan kafataslarıyla ilgileniyordu. Çünkü: Alman Franz Joseph Gall’in iddia ettiği gibi: “insanların suçlu zihniyetleri, kafatası şeklinden okunabiliyordu” tezine inanıyordu.

Bunu araştırmak için, hayatı boyunca zeki, suçlu ve hatta deli oldukları bilinen çok sayıda insanın kafatasını toplamıştı.

Aynı yıl, Gall tarafından, Del Riemer’e iki apaçık suçlunun kafatası gönderildi. Ancak De Riemer bunların iki erdemli kişiye ait olduğunu anladı ve Gall’ın tezleri boşa çıktı.

Evet, müzede birçok kafatası bulunuyor. Diğer kafatasları Petros Camper koleksiyonuna aittir. Bu ünlü doktor: anatomist, fizyolog ve antropolog idi. Madagaskar sakini Hottentot gibi, dünyanın her yerinden kafatasları topladı. Farklı insan ırklarını sınıflandırmak için: yüz açılarını ölçtü.

Hollanda Groningen Dünyanın ilk elektrikli arabası
 
Dünyanın ilk elektrikli arabası:

Araba 3 kilogram ağırlığındaydı. Akü tam şarj olduğunda, 20 dakika sürülüyordu ve 1.5 kilo yük taşıyabiliyordu. Tasarım 1835 yılından kalmadır. Araba: Kimya ve teknoloji Profesörü Sibrandus Stratigh tarafından tasarlandı.

Bu çok pratik fikirli bilim adamı ve girişimci, daha önce buluşlarıyla dikkat çekmişti. 1834 yılında yardımcısı Christiaan Becker ile birlikte yaptığı buharlı arabasıyla Groningen Sokaklarında gezdi. Kral William bunun deneylerini duydu ve kendisini ödüllendirdi.

Ancak Stratigh, geleceğin buharla değil elektrikle olduğunu iddia etti. Elektromotorları araştıran Saint Petersburg’dan bir mühendis olan Moritz von Jacobi’nin çalışmalarını inceledi, tasarımdaki kusurları gördü.

Dünyadaki ilk elektrikli sürüş arabasını yapmayı başardı. Ancak 1841 yılında 56 yaşında beklenmedik şekilde öldü.

Müzede sergilenen araba: 1835 yılında yaptığı arabadan geliştirdiği bir tasarımdır. 1864 yılında tasarım, Teknik Okula satıldı, ancak daha sonra Üniversiteye döndü.

Evet, müzede daha birçok ilginç obje sergileniyor. Bence burayı mutlaka ziyaret ediniz.

Müzede, kalıcı koleksiyon yanında teknolojiye dayalı geçici sergiler de düzenleniyor.

Hollanda Groningen Het Noordelijk Scheepvaart Museum
 

HET NOORDELİJK SCHEEPVAART MUSEUM- KUZEY DENİZCİLİK MÜZESİ

Brugstaat 24 adresindedir. Giriş ücreti 8 Eurodur.

Hollanda Groningen Het Noordelijk Scheepvaart Museum
 

Müze, şehrin en güzel 2 Ortaçağ binasında bulunmaktadır. Su taşımacılığı tarihinin büyüleyici bir sergisine ev sahipliği yapmaktadır.

Hollanda Groningen Het Noordelijk Scheepvaart Museum
 

Kanal ve denizcilik mirası olarak: hem kıyı hem de açık deniz araçları sergilenmektedir. Ayrıca yıl boyunca düzenli sanat sergileri düzenlenmektedir.

Hollanda Groningen Het Noordelijk Scheepvaart Museum Chip Emma
 
Museumschip Emma:

Müze gemisi Emma: 1922 yılında Provinciale Waterstaat adına Groningen şehrindeki Gideon tersanesinde inşa edildi. 2010 yılında ise Kuzey Denizcilik Müzesine satıldı.

Emma gemisi, 7 Nisan 2011 tarihinden bu yana, müzenin tanıtım ve sunum aracı olarak etkinliklerde görev yapıyor.

Emma ile isteyen ziyaretçilere: Hunze’de benzersiz yolculuklar yaptırılıyor. Emma’da özel bir gezi, aile veya arkadaşlarla suda unutulmaz bir gün geçirmeyi sağlıyor. Özel bir yolculuk minimum 2 saat olmak üzere saatte 50 Eurodur.

Müze Kafe:

Müze ziyaretinizden sonra kafeterya da çay, kahve veya öğle yemeği tadabilirsiniz. Kafe, müzeye yürüyerek sadece 1 dakika uzaklıktadır. Kleine der A 7 nolu müstakil bina, 1872 yılında şehir merkezinde kanalizasyon pompa istasyonu olarak inşa edilmiş, daha sonra trafo binası ve itfaiye için pompa binası olarak kullanılmıştır.

Binada: güneşli bir teras ve zemin katta kahve, içecek, atıştırmalık veya yemek için uygun bir atmosfer vardır.

Hollanda Groningen Story World Museum
 

STORY-WORLD MUSEUM-ÇİZGİ ROMAN MÜZESİ

Nieuwe Markt 1 adresindedir. Giriş ücreti 15 Eurodur.

Hollanda ülkesinde, en yeni çizgi roman, animasyon ve oyun müzesidir.

Burada: Hollandalı ve uluslararası çizgi romanlarda, animasyonlarda ve oyunlarda kullanılan yöntemler sergileniyor.

Hollandalı ve uluslararası karikatüristlerin orijinal çalışmalarını görebilirsiniz.

Hollanda Groningen Story World Museum
 

Bunlar: Asterix, Alaaddin, The Red Turtle ve Horizon Zero Daxn ve benzerleridir.

Burada; kendi çizgi film karakterinizi de çizmenize olanak sağlanmıştır.

Çizgi roman koleksiyonunu bir kısmı, 2019 yılında kapanan Çizgi Roman Müzesinden kalmıştır.

Müzenin son bölümünde: yılda birkaç kez, bir yapımcı, stüdyo veya belirli bir çizgi roman, animasyon veya oyun hakkında geçici bir sergi sunulmaktadır.

Hollanda Groningen Menkemaborg
 

MENKEMABORG

Uithuizen’de Menkemaweg 2 adresindedir.

Menkemaborg 1921 yılında son sakini ve mirasçıları tarafından Groninger Müzesine bağışlanmıştır. Giriş ücreti 9 Eurodur. Sadece bahçe için giriş ücreti 6 Eurodur.

Menkemaborg: aslen 14’ncü yüzyıldan kalma bir taş evdir ve zaman içinde genişleyerek büyümüştür. Ancak Menkema ailesi hakkında bilgi yoktur.

Hollanda Groningen Menkemaborg
 

1682 yılında mülkü Mello Alberda ailesi satın almıştır. 1701 yılında yapı kökten yenilenmiştir. Girişi kuzeye taşınmış ve eve barok simetrik bir düzen kazandırılmıştır. İç mekanı dekore ettirmek için sanatçılar getirilir.

Heykeltıraş Jan de Rijk: barok oymalardan görkemli şömineleri yapar.

Harmannus Collenius, onlar için mitolojik sahneler çizer.

Sarı Çin ipeğinden yapılmış çok özel bir çardak vardır.

Alberta ailesi, son ferdi Gerhard Alberda van Menkema 1902 yılında ölünceye kadar buradaki kır evinde yaşadı. 1921 yılında mirasçıları, mülkü Groninger Müzesine bağışladı.

Bahçe ve binalar restorasyonun ardından: Menkemaborg, 1927 yılında ziyarete açıldı.

Hollanda Groningen Menkemaborg
 
Müzede gezilecek yerler:

Büyük salon, erkek odası, çalışma odası, yatak odası, mutfak ve mahzendir. Buralarda: 17 ve 18’nci yüzyıllardan kalma kaliteli mobilyalar, gümüş ve pirinç objeler ile portreler bulunmaktadır. Odalar: sanki sakinleri geri gelebilir gibi canlı bir şekilde dekore edilmiştir.

2004 yılında büyük dolaplar ve sandıklar ağırlıktaydı. 2020 yılında ise küçük mobilyalar ve ahşap objeler hakkında daha fazla bilgi verilmektedir.

Bunlar dekoratif ve pratik amaçlı mobilyalardır. 18’nci yüzyılda bir şifonyer veya çekmeceli dolap, bir masa veya yazı masası gibi küçük mobilyaların parçaları iç mekanı süslemektedir.

Burada bulunan mevcut koleksiyonun çoğunluğu Groninger Müzesine aittir.

Hollanda Groningen Menkemaborg bahçeler
 
Bahçeler:

Bahçe, yaklaşık 1705 yılından itibaren orijinal bahçe planına göre yeniden inşa edilmiştir. 18’nci yüzyıldan kalma çiçek ve bitki türlerini içeren kesilmiş şimşir ağaçlarının simetrik olarak düzenlenmiş bölümleriyle açık ve düzenli bir görünüme sahiptir.

En güzel kısmı: kapılı ve yarım kubbeli olarak düzenlenmiş yazlık ev için özel zevk bahçesidir. Doğal güneş saati bahçesi de çok özeldir ve görülmeye değerdir.

Yapının doğu tarafında: sebze yetiştirilen bir Keukenhof ile eski elma ağaçları ve bir armut ağacı bulunan meyve bahçesi bulunmaktadır.

Bahçenin en ilgi çeken yeri: labirent bölümüdür. Çiçek açan gül tüneli, yaz aylarında görülmeye değer güzellikler sunar.

Sonuç olarak: bahçe, Groningen hurdacı ve demircilerinin 17 ve 18’nci yüzyıllardaki sanatlarını göstermesi açısından ilgi çekicidir.

Schathuis

Eskiden at arabalarının ve atların ahırlarının bulunduğu yerdir. Ama burası aynı zamanda: bir mezbaha, bira fabrikası ve hizmetçilerinin odalarının bulunduğu bir yerdir. Günümüzde ise, burada güzel bir kafeterya ve restoran bulunur. Terastan: çevrenin güzel bir manzarasını izleyebilirsiniz.

Günümüz:

Burası, güzel bahçeleri olan bir kale müzesidir. Sadece, yılın Mart-Aralık ayları arasında ziyarete açıktır.

Hollanda Groningen Grıd Grafisch Museum
 

GRID GRAFİSCH MUSEUM GRONİNGEN-GRAFİK MÜZESİ

Sint Jansstraat 2 adresindedir. Giriş ücreti 8 Eurodur.

Müzenin koleksiyonunda: kitaplar, gazeteler ve posterler ile bunların oluşturulduğu bilgisayarlar ve süper hızlı makineler vardır.

Yani, grafik ustalığının tarihi ve geleceği tanıtılır. Kitap ciltleme endüstrisindeki tarihi baskı makinaları ve son teknoloji cihazlar görülebilir.

Hollanda Groningen Grıd Grafisch Museum
 

Burayı ziyaret ederseniz, matbaayı ve ciltçilik dükkanını görebilirsiniz. Veya çocuklar ve yetişkinler için çeşitli etkinlik ve atölyelerden birine başlayabilirsiniz.

Halen Grıd müzesinde: 70 kadar gönüllü çalışmaktadır.

Groningen şehrinde. Minerva ve Klasik Grafik Sanatı Akademisi gibi kurslar, hala devam etmektedir.

Hollanda Groningen Legio Museum
 

LEGİO MUSEUM

Grootegast Legolaan 1 adresindedir. Giriş ücreti 8 Eurodur.

Grootegast’taki Legolaan’da eski Lego Nederland binasının bir bölümünde (yaklaşık 900 metre kare) bulunmaktadır.

Şirket, 1963 yılından 1998 yılına kadar burada bulunduğu için Lego’nun tarihi bir bölgesidir.

Hollanda Groningen Legio Museum
 

Müzenin kendi koleksiyonu vardır. Ancak çeşitli koleksiyoncular da Lego’nun mümkün olan en geniş resmini sunmak için materyallerini kullanıma sunarlar.

Müze, benzersiz Lego malzemelerine sahiptir.

Hollanda Groningen Legio Museum
 

Müzeyi ziyaret ederseniz, gerçek Lego oyunlarını oynayabilir veya müze sinemasını ziyaret edebilirsiniz.

Müzede: binlerce Lego taşıyla inşa edilmiş, dev bir Lego şehri bulunmaktadır.Bu şehir: Martini kulesi ve Groningen Belediye binası gibi tanınmış binaları da içerir.

 

NİEUWSTAD

Amsterdam şehrini bilenler bilir orada “Kırmızı Fener” mahallesi vardır. Burası da Groningen şehrini o tür bir beldesidir. Yani, burası bir genelevler bölgesidir ve bu tür yerleri Hollanda’da belirlemek için “Kırmızı Işık” kullanılır.

Groningen şehrindeki “Red Light” bölgesi: Schoolholm’dan Pelsterstraat’a kadar uzanan “Niewstad” üzerindedir.

Burada 95 fuhuş odası vardır. Bu cadde üzerinde bir gezinti yapılabilir. Ancak pencere ve galerilerden, fahişelerin kullandıkları odalar görülmektedir. Bu odalar önceden rezerve edilir. Bu canlı galerilerin yanı sıra sokakta 3 kafeterya vardır. Ayrıca: gece alışveriş alanları da bu caddeye yakındır.

Hollanda Groningen Pieterburen Seal Sanctuary
 

PİETERBUREN SEAL SANCTUARY-FOK KORUMA ALANI

Hoofdstraat 94A adresinde bulunan Pieterburen’de “Seal Rehabilitation and Researc Center” (SRRC) dedir.

Merkez, 1971 yılında hasta ve yaralı fokları rehabilite etmek için kurulmuştur.

Hollanda Groningen Pieterburen Seal Sanctuary
 

Merkezde: karantina, laboratuvar ve akla gelebilecek tüm araştırma ekipmanı bulunmaktadır. Tüm foklar rehabilitasyon sonrasında doğal ortamlarına salınır.

Merkez: çocuklar için çeşitli etkinlikler düzenlemektedir, özellikle bu etkinlikler yaz aylarında yapılır. Hatta: kurtarılan fokların serbest bırakılması için düzenlenen özel tekne turlarına katılabilirsiniz.

Hollanda Groningen Grote Markt
 

GROTE MARKT

Grogingen şehrindeki en önemli iki bina olan: Martinitoren ve Belediye binası bu meydandadır.

Hollanda Groningen Grote Markt
 

Her hafta: Salı, Cuma ve Cumartesi günleri burada gıda pazarı kurulmaktadır. Ayrıca, meydanda birçok kafe ve restoran bulunmaktadır. Bunlar arasında “De Drie Gezusters” öğrenciler arasında çok tercih edilir.

Hollanda Groningen Martinitoren
 

MARTİNİTOREN KULESİ

Kule Grote Markt’ın (Ana Pazar Meydanı) köşesindedir.

Burada, ilk kule 30 metre yükseklikte ve 13’ncü yüzyılda yapılmıştır. Bu kule, yıldırım düşmesi sonucu yıkılır. Yeni kule 15’nci yüzyılda yapılır. Bu sefer yükseklik 45 metredir. Ancak bu kule de yıldırım çarpması sonucu yıkılır.

Günümüzdeki görülen kule 1469-1480 yılları arasında yapılır. 16 ve 17’nci yüzyıllarda ziyaretçiler kuleye tırmanmak için gizlice para ödüyorlardı.

Kuleden şehrin manzarası, yüzyıllar boyunca biraz değişti, ancak ziyaretçiler çevreye bakmaya ve kulenin ayaklarında neler olduğunu görmeye devam ediyorlar.

Yeni kule, 102 metre yüksekliktedir ve mimar Utrech şehrindeki Dom kulesinden etkilenmiştir.

Mevcut kule de, İspanyol işgal yıllarında birkaç kez hasar görmüştür. 17’nci yüzyılda onarılan kule, 97 metredir.

Hollanda Groningen Martinitoren
 

Martini kulesinin çeşitli işlevleri vardı. Saat kulesinin yanı sıra en önemli görevi bir gözlem kulesiydi.

Bir kule görevlisi: olası bir yangını gördüğünde olabildiğince çabuk işaret vermek için gece şehri gözlerdi. Ayrıca, şehre yaklaşan düşman birlikleri gibi şüpheli görünen her şeyi trompetini üfleyerek ve bir bayrakla bildirirdi.

II. Dünya savaşı sonlarına doğru Kanada askerleri, bölgeyi Nazilerden kurtardığında yaşanan çatışmaların bir hatırası olarak, kulenin çanlarından birinde bir mermi deliği vardır.

Hollanda Groningen Martinitoren
 
Günümüzde kule;

Kule, 13’ncü yüzyılda inşa edilen “Martini Kilisesi” ile bağlantılıdır. Kulenin temeli 3 metredir. Kulenin içinde 260 basamaktan oluşan bir sarmal merdiven vardır. Asansör olmadığı için kulenin tepesine çıkmak için bu merdivenleri tırmanmak gerekir.

İlk galeri, 39 metre yüksekliktedir ve burada kulenin etrafını dolaşabilirsiniz. Bu arada belirtmeliyim ki, kule ziyareti sadece rehberli turlarla yapılmaktadır. Rehberli turlar 45 dakika sürer. Tur ücreti 4-7.5 Eurodur.

Hollanda Groningen Martinitoren
 

Ayrıca, yine kule içinde 62 çan bulunur. Kulenin tepesine çıktığınızda, çevrenin muhteşem bir manzarasını izleyebilirsiniz. Tepeye tırmanmak isterseniz, Turizm Danışma bürosundan bilet almanız gerekir.

Hollanda Groningen Grote Stadhuis
 

GRONINGEN GROTE STADHUİS-BELEDİYE BİNASI

Belediye binasının bulunduğu yerde, daha önce 15’nci yüzyılda yapılmış Konsey ve Şarap evi bulunuyordu. Ancak bu yapı 1775 yılında yıkıldı.

Daha sonra Belediye Binası yapılması için bir yarışma açıldı ve yarışmayı Hollandalı Amsterdamlı mimar Jacon Otten Husly projesi kazandı. Ancak parasızlık nedeniyle bu proje gerçekleştirilemedi.

1792 yılında ise yine aynı mimar tarafından daha basitleştirilmiş bir proje yapıldı.

İnşaat 1793 yılında başladı, ancak Fransız işgali nedeniyle durdu. 1803 yılında tekrar başlayan inşaat 1810 yılında bitirildi. 1869 yılında binanın genişletilmesine karar verildi. Ancak, bu düşünce gerçekleşmedi.

Hollanda Groningen Grote Stadhuis
 

1962 yılında mimar Jo Vegter tarafından Yeni Belediye binası tasarlandı ve yapıldı. Yeni ve eski Belediye binaları bir köprüyle birbirine bağlandı. Ancak bu durum, eski Belediye binasının tarihi karakterini olumsuz etkiledi.

Grogingen şehrinin “Altın Kitabı” birinci kattaki Eski Konsey Salonundadır. Groningen Kent Konseyi, zemin kattaki konsey odasında toplanır. Bina aynı zamanda düğünler için de kullanılır.

Hollanda Groningen Grote Stadhuis Plaket
 

Belediye binasının önünde, 1945 yılındaki kurtuluşu anmak için bir hatıra plaketi bulunmaktadır. Plakette yazılı olanlar şunlardır “General Matthews liderliğindeki Kanadalılar, 13 ve 16 Nisan 1945 tarihleri arasında, Groningen şehrini Alman işgalinden kurtardılar. Kurtuluş sırasında 40’dan fazla Kanadalı asker öldürüldü.

Turizm Bürosu buradadır. Büroda oldukça güzel ve turistik hediyelik eşyalar doludur. Ancak hiçbir şey bedava değildir. Şehir haritası 1.95 Eurodur.

Hollanda Groningen Prinsenhof
 

PRİNSENHOF BAHÇELERİ

Grote Markt yakınlarındadır.

De Prinsenhof, 1436 yılında bir manastır olarak inşa edilmiştir. Daha sonra, kışla ve askeri hastane olarak kullanılmıştır. Bu arada, 1613-1664 yılları arasında William Frederick’in ikametgahı olmuştur.

Günümüzde bina otel olarak kullanılmaktadır.

Hollanda Groningen Prinsenhof
 

Manastır kilisesi: günümüzde otelin “Brasserie Grand Cafe” si olarak kullanılmaktadır. Önünde duvarla çevrili bir teras vardır. Restonan Nassau: Prinsentuin manzaralıdır ve aynı zamanda Willem Frederic ve eşi Albertine Agnes’in eski yatak odalarıdır.

Bahçede şimşir çitlere, bunların isimlerinin baş harfleri olan “W” ve “A” işlenmiştir. Rönesans bahçesi, 1626 yılından kalmadır ve bir gül bahçesi, bir bitki bahçesi, iki romantik çardak ve anıtsal bir güneş saatine sahiptir.

Hollanda Groningen Prinsenhof
 

Evet günümüzde ise bir otel olarak kullanılmaktadır. Ancak bahçelere girebilirsiniz. Pinsenhof’un arkasındaki bahçeler oldukça güzeldir. Bu bahçeler gizli bir tünel oluşturarak örtülmüş iki dairesel kafestir. Düz bir tünel ikisini ayırır ve gözü beyaz duvara karşı bir heykelin önüne götürür.

Hollanda Groningen Noorderplantsoen
 

NOORDERPLANTSOEN

Şehrin merkezinde bir park alanıdır. İyi havalarda, Noorderplantsone göletlerinin kıyıları insanlarla doludur. Burada eskiden şiddetli bir savaş olmuştur.

17’nci yüzyılda şehrin savunma duvarları yani surları inşa edildi ve burada surların kanalları kazıldı.

Hollanda Groningen Noorderplantsoen
 

1874 yılında “Kale Yasası”, Groningen şehir surlarına son verdi.

1879 yılında Fonteinvijver yakınlarında, park alanı inşa edildi.

Yükseklik farkları, İngiliz tarzındaki bir park için bölgenin ideal olmasını sağlıyordu. Asimetrik bir düzen, dolambaçlı yollar ve eğimli çimlerle karakterize edildi. İki yıl sonra, havuzlar ve oyun alanları yapıldı.

Hollanda Groningen Noorderplantsoen
 

Peyzaj mimarı Copijn, göletleri ve çimler için, hendekleri ve duvarları kullandı. Parkta, 50 kadar farklı ağaç türü dikildi. Ayrıca: çeşitli sanat eserleri bulunmaktadır.

1971 yılında parkın tamamı, Ulusal bir anıt olarak belirlendi.

Evet hava güzel olduğunda, birçok öğrenci göletin kıyısındaki çimenlere uzanırlar. Sadece öğrenciler değil, Groningen şehrinde yaşayan şehirlilerden de kollarının altına yer örtüsü, piknik sepeti veya barbekü olan kişiler, her gün parka gitmektedirler.

Ağustos ayını sonunda, Noorderplantsoen: tamamen tiyatro, müzik ve dans içeren büyük bir festivale (Noorderzon) hazırlanmaktadır.

Vredewold:

Park’taki ahşap köşk: 20’nci yüzyılın başlarında Süt büfesi olarak kullanılmıştır. Çünkü o dönemlerde, süt lüks bir üründü. 1908 yılında Milksalon Vredeworld’da Groningen halkı, bir bardak taze süt içebiliyordu. 1930 yılında ise, burada Zondog isimli restoran kuruldu.

Hollanda Groningen National Park Drentsche Aa
 

NATİONAL PARK DRENTSCHE Aa

Burası bir Milli Parktır. Burada: birçok özel bitki ve hayvan bulunur. Ancak aynı zamanda tarih öncesi anıtlar da vardır. Manzara ise, Batı Avrupa’nın en iyi korunmuş köy manzarasıdır.

Hollanda Groningen Forum Groningen
 

FORUM GRONİNGEN

Bina, şehrin tam merkezindedir. Şehrin siluetinin kalıcı bir parçasıdır. Burası bir kültür merkezi kompleksidir. Yapı: 45 metre yükseklikte ve 10 katlı, çatı bahçelidir. Kompleks içinde: sinema, kütüphane, barlar, turizm danışma bürosu, müze ve benzeri yerler vardır. Ayrıca: şehrin bir buluşma yeri olarak kafeler ve restoranlar bulunur.

En yüksek terasta, olağanüstü manzara bulunur.

Hollanda Groningen Hoge de a ve Lage de a
 

HOGE DE A ve LAGE DE A

Bunlar kanal kenarında eski depoların bulunduğu bölgedir.

Kanal kenarındaki eski depolar: bir zamanlar sanayinin hikayesini anlatmaktadır. Buraya gemiler girip çıkıyor ve gün boyu çıngırakların ve atların çarptığı sesler duyuluyordu.

Günümüzde rıhtım boyunca yürüyebilirsiniz. Burada en az koruma altında 28 bina bulunmaktadır. Ayrıca 11 belediye anıtı vardır.

Eskiden yani eski liman bölgesinin denizle doğrudan bağlantısı olan günlerde foklar buraya kadar yüzerlerdi. Ancak buradaki girişimciler, gel-git ile uğraşmamak için: yükleme ve boşaltma için yüksek bir rıhtım olan “Hoge der A” yı inşa ettiler.

Kanalın diğer tarafında ise, alçak gel-git sırasında kullanılmak için alçak bir iskele oluşturuldu ve “de Lage der A” olarak isimlendirildi. Böylece ticaretin kesintisiz devam etmesi sağlandı.

Evet günümüzde burada su ticareti tamamen durdu. Hava güzel olduğunda, burada çeşitli açık hava kafeleri bulunmaktadır. Yağmur yağdığında ise, kafelerin iç mekanlarına girilir. Buraya deniz atmış gemilerin manzarası izlenir.

Noel dönemlerinde bölge daha çekicidir. Çünkü ışıklı gemiler, canlı performanslar ve sıcak şarap iskeleleri bulunur.

Hollanda Groningen Arboretumnotoarestoen
 

ARBORETUMNOTOARESTOEN

Groningen şehrinin kuzeyinde Eenrum bölgesindedir.

Bahçelerin girişinde ağaçların bir listesi sunulan bir küçük yer vardır. Burada her ağaç bir numara ile etiketlenmiştir.

Burası ağaçlara ve bitkilere tutkun olan CN Smith tarafından üstlenilen güzel bir projedir. Kendisi 2002 yılında ölmüş ve emeğini korumak için bir vakıf kurulmuştur.

CN Smith, 1968 yılında 30 gönüllü ile yaklaşık 5 dönüm büyüklüğünde bir arbotetum dikmeye başlamıştır. Sonraki yıllarda, alan 600 farklı çeşit egzotik iğne yapraklı ve geniş yapraklı ağaç ile 1000’den fazla orman gülü ile dolmuştur.

Bu ormangülleri: Çin, Himalayalar ve Tibet menşeli ve çok nadir bulunan türlerdir.

Burada: bitki ve ağaç koleksiyonu vardır.

Koleksiyonda: ender ağaçlar ve bitkiler vardır. 1000’den fazla farklı orman gülü koleksiyonu bulunur.

Sekoya ve pagoda ağacı, egzotik bitkiler arasında en öne çıkandır. Sekoya ağaçları, göleti çevreleyen görkemli ağaçlardır. Pagoda ağacı ise, yine göleti çevrelemektedir.

Hollanda hakkında genel konularla ilgili yazım için.

Galler Cardiff Genel

Galler Cardiff Genel

Galler’in başkenti Cardiff: 346.100 kişilik nüfusa sahip ve ülkenin siyasi, kültürel, sportif ve ticari kuruluşlarının çoğu için bir temel oluşturmaktadır. Şehirdeki gurur noktaları şunlardır: şehir merkezindeki ikonik “Millennium Stadium”, son açılan “St David Alışveriş Merkezi” ve tarihi “Cardiff Kalesi” dir.

Cardiff şehri: merkezde düz ve kenarlarda tepelerle çevrilidir. Galler bölgesinin güney bölümündeki kömür yataklarına yakın olması nedeniyle: dünyanın en büyük kömür limanı buradadır.

Şehir, Birleşik Krallıkta Galler’in başkentidir. Galler bölgesinin en büyük şehri, adanın ise en büyük 9. şehridir.

Şehir: önemli bir turizm merkezidir. 2010 yılında, şehrin 19 milyon turist tarafından ziyaret edildiği söylenmektedir.

 

TARİHİ

Cardiff şehir merkezinin yaklaşık 6.5 km. batı bölümünde bulunan “Tinkswood” mezar odaları: bölgede ilk insan yerleşiminin yaklaşık 6000 yıl öncesine dayandığını göstermektedir.
İngiltere, Romalılar tarafından ele geçirilince: Cardiff toprakları “Silures” bölgesinin bir parçası olarak kullanılmıştır.

Romalılar geldiğinde, bölgede bir “kelt” kabilesi bulunuyordu. Romalılar: şehir merkezinde bir kale kurdular ve bu kale 4. yüzyıla kadar iskan edilmiştir. Kale: 4. yüzyılın sonlarına doğru son Roma lejyonu tarafından terk edilmiştir.

Romalılar ayrılınca, 11. yüzyılda bölgeye Normanlar gelene kadar, Galler küçük krallıklara bölünerek yönetilir.

1081 yılında: William I döneminde kalenin genişletildiği görülür. Günümüzdeki şehrin bulunduğu yerdeki kasaba: kalenin gölgesinde, İngiltere’den gelen yerleşimcilerle birlikte hızla büyür. 13.yüzyılın sonunda, şehir: 2000 kişiyi aşan nüfusu ile, bölgede önemli bir yer haline gelir. 1327 yılına gelindiğinde ise şehrin önemli bir liman olduğu görülür.

1405 yılında: binaların çoğu ahşap olduğunda çıkan yangın sonucu şehir yıkılır. Ancak takip eden dönemde, yakın zaman sonra şehir yeniden kurulur.

1536 yılında İngiltere ve Galler arasındaki birlik yasası: şehirde imzalanır. 1607 yılında ise, denizden gelen tsunami sonrası şehir yine büyük bir felaket yaşar. 1791 yılında, modern Cardiff şehrinin kurucusu olan John Crichton Stuart doğar. Yani: Cardif şehri: 1790 yılında Sanayi Devrimi dönemine çok şey borçludur. Aşağı vadiler bölümünden 1794 yılında kömür çıkarıldı. 1840 yılında ise Taf Vale demiryolu açıldı.

1830 yılında şehir hızla büyür. Taf Vale Demiryolu hattı, bu büyümenin başlıca etkenidir. 28 Ekim 1905 tarihinde, King Edward VI tarafından, buraya şehir statüsü verilir. 20 Aralık 1955 tarihinde ise, şehir, Galler’in başkenti ilan edilir.

 

ULAŞIM

Cardiff: Londra’ya çok yakındır. Londra ile arasındaki ulaşımda gerek demiryolu ve gerekse karayolu ile yaklaşık 1 saatlik yolculuk gerekir. Londra Heatrow havaalanı, şehre 1.5 saat uzaklıktadır.
Cardiff havaalanı: şehir merkezinin 12 km. uzağındadır.

Havaalanından şehir merkezine taksiyle ulaşmak isterseniz: taksi maliyeti yaklaşık 26 paund tutuyor. Taksi ücretleri sabittir, yani gece-gündüz ayrı tarifeler yoktur.

Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım için otobüs düşünürseniz: otobüs servisi gün boyunca Cardiff Merkez Tren Garı ile Havaalanı arasında, haftanın yedi günü, her 2 saatte bir çalışmaktadır. Yolculuk yaklaşık 35 dakika sürer.

Otobüslerin ücreti ise, bir binişlik 3.20 paund, haftalık bilet alırsanız, bir haftalık sınırsız otobüs binişi 14 paund. Otobüs biletini sürücüden satın alabiliyorsunuz, ancak sürücü para üstü vermiyor, bozuk para ödemeniz gerekir.
Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım için tren düşünürseniz: trenler Pazartesi-Cumartesi ve Pazar günleri, her iki saatte bir çalışırlar.

 

İKLİM

Şehir: adanın en çok yağış alan yeri olarak bilinir. Burada her an hava değişikliklerine ve özellikle yağmura hazır olmanız gerekir, elbette yanınızda şemsiye, yağmurluk ve su geçirmeyen ayakkabılar bulundurmalısınız.

 

DİL

Şehirde İngilizce ve Galce konuşuluyor.

 

ELEKTRİK

Şehirde 220 volt elektrik kullanılıyor ancak prizler üç girişlidir, yani yanınızda bir dönüştürücü adaptör götürmelisiniz veya şehirden temin etmelisiniz.

 

YEME-İÇME KÜLTÜRÜ

Cardiff Wales bölgesinde: İngiltere’nin en iyi uluslar arası restoranları bulunmaktadır.

City Centre Bölgesi

Şehir merkezinde: Brewery Mahallesi, St David Mill Lane, St Mary Street ve Easside bölgelerinde her cebe uygun maliyetli restoranlar bulunmaktadır.

Thistle Parc Hotel

Park yeri.CF10-3UD adresinde bulunur.
Bu 4 yıldızlı otelin restoranı, bölgenin en popüler restoranıdır ve ödüllüdür. Burada: yerel kaynaklı malzemeler kullanılarak, taze pişmiş yemekler servis edilmektedir. Canlı ve lüks bir ortamdaki yenecek bu yemekler yanında: kokteyller, şaraplar, bira ve her türlü alkollü içki bulmak mümkündür.

Las İguanas

8 Mill Lane.CF10-1FL adresindedir.
Güney Amerika yemek kültürünün ürünlerini burada bulmak mümkündür. Öğlen ve akşam yemek servisleri yapılmaktadır. A la carte tercih edenler için: salata ve deniz ürünleri bulunur. Özellikle: Meksika yemekleri tercih edilmelidir.

Corner House

Caroline Street.S Glam.CF10-1FF adresindedir.

Giovanni

Hayes.CF10-1AJ adresindedir.
İtalyan yemek kültürünün ürünleri sergilenmektedir.

Juboraj

Burada: kaliteli Pakistan ve Hint yemek kültürü ürünleri sunulmaktadır.

Bellini Express/Ed’si Easy Diner

Bridge Street Arcade. Eastside.Davids Dewi Sant.CF10-2EF adresindedir.
Burası iki katlı, restoran ve kafedir.

Cardiff Bay Bölgesi

Bu sahil bölgesinde: MErmaid Quay barlar, restoranlar ve kafeler bulunmaktadır. Buradaki restoranlar arasında: Türk, Hint, Çin, İtalyan, Fransız ve Tay yemek kültürü ürünlerinin sunulduğu restoranlar bulunmaktadır. Bunların hepsi: deniz manzaralı olmaları ile önem kazanmaktadır.

Mimosa Kitchen and Bar

Mermaid Quay. Cardiff Bay. CF10-5BZ adresindedir.

Ffresh Bar& Restaurant

Wales Millenium Centre.Bute. South Glamorgan.CF10-5AL adresindedir.
Cardiff körfezinin kalbinde Wales Millenium Cente’de bulunan bu restoran modern Gal gıda ürünleri ve yemeklerinin sunulduğu yer olarak bilinir. Yemekler nispeten makul fiyatlıdır.

Cardiff Banliyö Bölgesi

Cardiff ve çevresindeki alanlarda, küçük banliyölerde güzel alternatif sunulan restoranlar ve barlar bulmak mümkündür. Penarth kasabası: Cardiff Bay su yolu üzerinde, büyüleyici restoranları ile ünlüdür. Burada sahil boyunca güzel restoranlar bulabilirsiniz.

Old Cottage

Cherry Orchan Road.Lisvane.CF14-0UE adresindedir.
Burası tam bir aile pub’ıdır. Bir pub, restoran ve yetişkinler için içki içme yeri arıyorsanız, burayı tercih edebilirsiniz. Özellikle: uygun fiyatlı şaraplar mutlaka tadılmalıdır. Yemekler: mevsimlik malzemelerden taze hazırlanmış malzemelerden yapılmaktadır.

 

EĞLENCE

Şehirde herkes için uygun eğlence mekanları bulunmaktadır ki, bunların başında: puplar, gece kulüpleri ve barlar gelmektedir.

Barlar ve Meyhaneler

Cardiff şehir merkezi ve sahil kesiminde: popüler barlar ve kulüpler bulmak mümkündür.

Mimosa Kitchen&Bar

Mermaid Quay.Cardiff Bay.CF10-5BZ adresindedir.
Burası: dünyanın en ilginç şaraplarından bazılarını içeren menüsü ile önem kazanmaktadır. Ayrıca: bira ve alkollü diğer birçok içki de servis edilmektedir. Ayrıca: modern Gal klasik yemekleriyle burada harika bir akşam yemeği yenilebilir.

Gece Kulüpleri

Şehirde kulüp ve barların en yoğun olduğu yer: “St Mary Street” caddesidir. Burada: süper büyük kulüpler yanında değişik bir dizi kulüpte bulmak mümkündür.

 

ALIŞVERİŞ

Cardiff Central Market

St Mary Street.South Glamorgan.CF1-2AU adresindedir.
Burası: gıda sevenler için bir cennet gibidir. Pazar: Victoria dönemi etkileyici bir yapıda bulunmaktadır. Büyük cam çatı altında: tencereler, tavalar, ekmek ve tereyağı gibi ürün zenginliğini bulmak mümkündür. Evet: Cardiff bölgesinde 1700’lerden bu yana Pazar kurulmaktadır. Bu Pazar yeri ise, 100 yıldır aynı sitede bulunmaktadır.

Riverside Farmers Market

Burası: Taff nehrinin kıyısında yer alan Millennium Stadının karşısındadır. Bu ödüllü Pazar: her Pazar günü kurulur ve 30 üreticide: lezzetli ev yapımı ve organik gıdalar satılır. İngiltere’de: Times dergisi: ülkedeki en iyi 10 çiftçi pazarından biri olarak burayı seçmiştir.

Roath Farmers Market

Keppock Street.CF24-3JW adresindedir.
Burası: her Cumartesi günü, Roath Banliyösünde, saat: 09.30-13.30 arasında kurulmaktadır. Burada organik gıda ürünleri bulunmaktadır.

 

CARDİFF ÜNİVERSİTESİ

1883 yılında kurulan üniversite, İngiltere’nin önde gelen üniversitelerinden birisidir ve 12. sıradadır. Bu uluslar arası üniversitede: dünya çapında, 100 farklı ülkeden gelen öğrenciler eğitim görmektedirler. Öğrenci toplamı 26.000 civarındadır. Bunların 5000 kişisi, uluslar arası öğrencilerdir.

 

CARDİFF METROPOLİTAN UNİVERSİTY

Burası da 140 ülkeden gelen öğrencileriyle bir dünya üniversitesi olarak tanınmaktadır. Üniversite 1865 yılında kurulmuştur ve güneydoğu Walles bölgesinin en iyi üniversitelerinden birisidir. Burada: 5 tane Akademik okul bulunmaktadır ki, bunlar: Sanat ve Tasarım, Eğitim, Sağlık Bilimleri, Yönetim, Spor okullarıdır.

 

CARDİFF VE FUTBOL

1958 yılında, şehir “Commonwealth Oyunları” na ev sahipliği yapmıştır. Millenium Stadyumu: 1999 Rugby Dünya Kupası finaline ev sahipliği yapmıştır. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları sırasında, futbol maçları da burada yapılmıştır.

 

DOCTOR WHO

Cardiff şehri: Doctor Who’ya ev sahipliği yapmaktadır. Doctor Who dizisi: Cardiff Bay bölgesinde bulunan BBC Stüdyolarında çekilmiştir. Doktorun hayranları: özellikle “Doctor Who Experience” denilen yeri ziyaret etmektedirler.

İrlanda Dublin Ne yenir

İrlanda Dublin Ne yenir

 

 

 

 

 

 

 

Dublin şehrini ziyaret ederseniz: buraya has yerel lezzetler, yemek saatleri ve yemeklerde bulunan gıdalar, hamur işleri, ekmek ve tatlılar, kafeler ve çayevleri ve içkilerle ilgili ayrıntılı bilgiler aşağıdadır.

ÖĞÜNLER-ÖĞÜN SAATLERİ

Kahvaltı

Dublin şehrinde: isteğinize bağlı olarak meyve suyu, poğaça ve çay ya da kahveden oluşan Kıta Avrupa’sı kahvaltısı yapabilirsiniz. Veya: kahve ya da çay eşliğinde: yumurta, domuz pastırması, domates ve sosis ile ekmekten oluşan: geleneksel İrlanda kahvaltısı deneyebilirsiniz.
Genellikle şehirde, kahvaltı saatleri: saat: 06.00 veya 07.00 de başlar ve saat: 10.00’da biter.

Öğle Yemeği

Şehirde öğle yemeği, genellikle 13.00-14.00 arasında yenilir ve en geç 15.00’de biter. Restoranlar, öğle yemeğinde genellikle üç yada dört çeşit sunarlar. Ancak: pub, kafe ve barların birçoğunda, öğle yemeğinde: sandviç, salata veya sıcak yemekleri tadabilirsiniz. Özellikle, şehir merkezindeki publar: öğle yemeği saatlerinde oldukça kalabalık olurlar. Kafelerin çoğu ise: gün boyunca, saat: 09.00-18.00 arasında meze ve aperatif yiyecek çeşitleri sunarlar.

Akşam Yemeği

Akşam yemeği, genellikle saat: 18.00 civarında başlar. Birçok restoran: akşam yemeği servisi yaparlar ve fiyatları uygundur. Ancak: sabit fiyat seçenekli olanlar en caziptir. Bazı restoranlar, yalnızca akşam yemeği saatlerinde açılırlar. Öte yandan, herkesin yemek yediği 19.30-20.30 saatleri arasında akşam yemeği yemek isterseniz, birçok restoran için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekir.

 

NE YENİR

Dublin şehrindeki menülerin çoğunda: balık ve deniz ürünleri ağırlıklıdır. Listenin başında ise, genellikle “İrlanda Somonu” bulunur. Bu balık: kaynatılarak veya buharda pişirilerek hazırlanır ve yalnızca limon ile servis edilir. Diğer sunuş şekli ise: ince dilimler halinde kapariyle servis edilmesidir.

Bunun yanında: Dublin koyundan çıkarılan “karidesler” de iyi bir yemek başlangıcı olabilir. Bu karidesler: daima sulu, dolgun ve lezzetlidir. Galway Koyu istiridyeleri de çok lezzetlidir ve yanında Guinness birası ile mükemmel gider.

Bunların dışında: balık sevmeyenler için kuzu etinden yapılan geleneksel yemeklerden de söz etmek istiyorum. Siyah zeytin ve sarımsak ile servis edilen kızarmış kuzu butu, içi nane sosu ve elma ile doldurulmuş kuzu fileto gibi kuzu etinden yapılan sayısız seçenek vardır.

Balık sevmeyenler için: İrlanda ülkesinde sığır eti de birçok farklı çeşitle pişirilerek sunulur. Özellikle: istiridye ile doldurulmuş sığır eti, zencefille pişirilmiş sığır eti, krem peynir ve mantarlı sığır fileto mutlaka tadılması gereken yerel lezzetlerdir.

Hıristiyan ülkelerin birçoğunda olduğu üzere, burada da jambon ve domuz eti sıklıkla karşınıza çıkabilecektir. İrlanda kahvaltı tabaklarında: Limerick jambonu ve evde terbiyelenmiş domuz pastırması bulunur.

Ayrıca: şişman sosisler de görülür. Özel olarak beslenen çiftlik tavukları çok lezzetlidir. Kızartılmış olarak servis edilen domuz pastırması, jambonla sarılıp kekiğe benze bir bitkiyle doldurularak da servis edilir. Daha ilginç bir önerim ise: tavuk göğsü ile sarılmış somon balığı olacaktır.

Fast-food düşünenler için şunlar söylenebilir. Hamburger menüleri, ülkemizdekilerden daha büyük ve güzeldir. Bir normal menü fiyatı, yaklaşık 7 eurodur. Buraya has bir fast-food zincir mağazası olan “Abrakadabra” yaygındır.

Dublinliler: yemeklerinde yoğun olarak “sirke” kullanıyorlar. Birçok yemeğin içine, hatta garnitürler içine bile sirke kullanıyorlar. Burada: günde üç öğün patates yemek mümkündür, zaten şehrin yerel yiyeceklerinin sembolleri: patates, bezelye, biradır. Patates bol ürettikleri için sıkıntı yaratmıyor, ama diğer bütün sebze ve meyveleri yurt dışından ithal ediyorlar ve bu yüzden fiyatları çok yüksektir.

 

 

HAMUR İŞLERİ VE TATLILAR

İrlanda ekmeği: her yerde bulunamaz ise de, genellikle pek çok yerde “ay çöreği” bulabilirsiniz. Klasik İrlanda tatlıları olarak ise: “Porter Cake” ve “Barmbrack” deneyebilirsiniz.
Tatlı seçiminde, yanına “krema” isteyip istemediğinizi soruyorlar. Koyu kıvamlı İrlanda kreması, özellikle elmalı tart ile çok iyi gitmektedir.

 

NERELERDE YENİR

Dublin şehrinde: klasik Fransız ya da modern İrlanda mutfağının örneklerinin sunulduğu birçok restoran vardır. Bunların yanında: unlanarak kızartılmış lezzetli balık yemekleri ve mütevazi patates kızartması sunan yerler de çok bulunur.

Bunların dışında, şehirde: geleneksel yemekler sunan Çin, Hint, Japon, Tayland, Endonezya ve vejeteryan mutfakları da mevcuttur. Öte yandan: kafeler, self-servis barları ve tipik fast-food restoranları da göreceksiniz.

Tüm bu birimlerde, servis standartları değişse de hizmet eden personel genellikle güler yüzlü ve kibardır. Çoğunlukla akşam yemeği için ayrılmış yerler de bulunan publar, öğle yemekleri için iyi bir seçimdir.

 

KAFELER VE ÇAYEVLERİ

Her ne kadar Dublin’in kahve uğruna çaydan vazgeçmiş olması kendini pek çok yerde hissettirse de, şehrin Shelbourne ve Gresham gibi otellerinde hala Dublin’in ikindi çayı geleneği sürdürülmektedir. Arka plandaki İrlanda harbı ya da piyanosuyla yapılan huzur verici müzik eşliğinde bir garson size bir demlik çay ile gümüş tepsi içinde kurabiyeler, güzel sandviçler, çörekler, kekler ve pastalar getirecektir.

Dublin’de güzel kahve yapan birçok kafe bulunmaktadır. South William Street’deki Gloria Jean’s oldukça sert kahve yapar. İş arasında öğle yemeği yenilebilecek birçok şarküteri ve sandviç bar bulunur.

 

İÇKİLER

Dublin, dünyaca ünlü bir siyah bira olan Guinnnes’ten ayrı düşünülemez. Bu biranın tadı insana, dünyanın başka hiçbir yerinde Dublin’de olduğu kadar güzel gelmez. Birayı bardağa dökme ve durgunlaşmasını bekleme süreci biraz uzun sürse de kesinlikle beklemeye değer. Murphy’s ve diğer İrlanda siyah biraları da oldukça lezzetlidir.

Pubların camlarında isimlerini görebileceğiniz İrlanda viskilerinin pek çok çeşidi bulunur. Avustralya cabarnet ve chardonnay şaraplarından Şili şaraplarına kadar birçok şarabı da her yerde bulabilirsiniz.

İtalyan kırmızı şarapları mönülerde en çok karşılaşacaklarınızdır. Şarap içmenin en ucuz yolu, yemeğin yanında cam sürahilerde servis edilen ev şaraplarını tercih etmektir. Dublin’de publarda içmek, otellerin barlarında içmekten ucuzdur. Fiyatların en yüksek olduğu yer şehir merkezidir.