Kırklareli Lüleburgaz

Kırklareli Lüleburgaz

Lüleburgaz, il merkezi Kırklareli şehrine 63 km uzaklıktadır. D-100 karayolu ilçe merkezinden geçer. Ayrıca TEM otoyolu da, ilçenin 3 km kuzeyinden geçer. Lüleburgaz, Babaeski arasındaki uzaklık, 22 km, Pınarhisar arasındaki uzaklık 30 km, Çorlu arasındaki uzaklık 46 km. Muratlı arasındaki uzaklık 35 km Vize arasındaki uzaklık 55 km Saray arasındaki uzaklık 60 km ve İstanbul arasındaki uzaklık 150 km. dir.

Kırklareli Lüleburgaz

 

GENEL

Kırklareli il merkezinden sonra, ilin ikinci büyük merkezidir. Trakya’nın ise en büyük 4’ncü yerleşim yeridir. Lüleburgaz, D-100 karayolu üzerinde yoğun sanayi bölgesinin Trakya’daki son önemli noktasıdır. Çoğunluğu İstanbul merkezli olan şirketlerin üretim yeri buradadır.

Özellikle ilaç firmaları yoğundur. Bu şirketlerin çalışanları, Lüleburgaz ilçesinde ikamet ederler. Bu yüzden, ilçenin sosyal hayatı, alışveriş merkezleri ve iş imkanları çevredeki diğer yerlere göre daha fazla gelişmiştir ve çevredeki halk buraya göç eder.

İlçe merkezinin denizden yüksekliği 30 metredir. İklim olarak yazları sıcak ve kurak, kışları yağışlı ve soğuk geçer. Genellikle kışın Balkanlardan gelen soğuk hava akımlarından etkilenir.

TARİHİ

Bölgeye ilk yerleşenler, MÖ 2000’lerde Traklardır. Sonra Yunanlılar, Persler, Makedonyalılar, Roma ve Bizanslılar görülür.

Sultan I. Murat döneminde fetih edilen Lüleburgaz, 1879 yılına kadar Vize sancağına bağlı kalır.

1877-1878 yıllarındaki Osmanlı-Rus savaşı sonunda Ruslar tarafından işgal edilir. 1912 yılında Lüleburgaz’da yaşanan Balkan Muharebeleri, savaşın en kanlı çatışmalarıdır.

Ardından 22 Temmuz 1920 tarihinde bölge Yunanlılar tarafından işgal edilir. Kurtuluş Savaşının ardından, 22 Ekim 1922 tarihinde Yunanlılar Lüleburgaz’dan geri çekilirler

Cumhuriyetle birlikte tarım, hayvancılık, ticaret ve sanayi: Lüleburgaz’da gelişme olanağı bularak 2000’li yıllarda Lüleburgaz’ı Trakya’nın sanayi ve ticaret merkezi durumuna getirmiştir.

Kırklareli Lüleburgaz

 

GEZİLECEK YERLER

ÇARŞI ÇEŞMESİ

İlçe merkezinde, Turgut Bey caddesindedir.

Çeşme; dönemin padişahı IV. Mehmet tarafından 1667 yılında yaptırılmıştır. Dört köşeli ve kare şeklinde tasarlanmıştır. Üzerinde kubbe bulunur. Çeşme halen kullanılmaktadır.

GAZİ KADI ALİ CAMİSİ

İlçeye Edirne girişinde, Sokullu Mehmet Paşa köprüsünün karşısındadır.

Cami, Osmanlı döneminde Sultan I. Murat zamanında, 1360-1363 yılları arasında Hacı İlbeği tarafından oğlu Gazi Ali Bey adına yaptırılmıştır. Cami, Pınarhisar’dan getirilen taşlarla yapılmıştır. Kare planlıdır, tek minarelidir. Halen ibadete açıktır.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

 

SOKULLU MEHMET PAŞA KÜLLİYESİ

İlçe girişindedir.

Sokullu Mehmet Paşa: 16’ncı yüzyılın en tanınmış devlet adamıdır. Devşirme kökenli saray damadıdır. 1505 yılında doğmuş, saraydaki çeşitli görevlerini takiben çeşitli görevlerde bulunmuştur. 1564 yılında sadrazam olmuş ve bu görevini ölüm tarihi olan 1579 yılına kadar sürdürmüştür.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

Evet, Sokullu Mehmet Paşa, neden bu külliyeyi yaptırmıştır? Amaç: Osmanlının 16’ncı yüzyıldaki askeri, siyasi, ticari, sosyal, haberleşme ve ulaşım politikasının bir gereğidir.

Çünkü Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Balkanlara yapılan seferler artmış, eski bir Roma yolu olan ve Lüleburgaz’ın içinden geçen İstanbul-Edirne-Belgrad yolunun önemi artmıştır. Bu yüzden, bu güzergahın iyileştirilmesi istenmiştir.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

 

Bu yüzden: Mimar Sinan ve ona bağlı Hassa Mimarlar ocağı ekibine yaptırılan külliye, büyük bölümü tahrip edilen Bizans surlarının dışında, yaklaşık 40 bin metre karelik bir alana yayılmıştır.

1549 yılında başlanan yapılar topluluğu tam 20 yıl sonra bir kervansaray ve arasta ilave edilerek, 1569 yılında tamamlanmıştır. Cami ve medrese, 1952-1968 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.

Külliye: cami, kervansaray, tabhane, imaret, arasta, dua kubbesi, hazire, medrese, sıbyan mektebi, çifte hamam, köprü, çeşme, su yolları, dış avlu ve kapılar, sosyal meskenler, tuvalet, sarnıç ve kaldırımdan oluşmaktaydı.

Külliyenin merkezini: yolun iki yanına inşa edilen 59 dükkan ve dua kubbesinden meydana gelen arasta oluşturur. Arastanın güneyinde cami, medrese ve sıbyan mektebi, kuzeyinde kervansaray, imaret ve tabhane bulunur.

Tasarıma göre çifte hamam doğuda, bazı personel için yapılan evler ve çeşme batıda, köprü ise daha uzak yerde yine batıda akarsu üzerindedir.

Mimari açıdan dua kubbesi, kuzey ve güney blok yapılarını birbirine bağlar.

Eser bir taşra külliyesi görünümü ve kimliği yansıtmaz. Daha çok İstanbul eserleriyle benzerlik gösterir.

Külliyeyi oluşturan yapılardan cami, medrese ve sıbyan mektebi, bir bütünlük oluşturur.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

 

Cami

Caminin planı tek mekanlı camilerin kendi içindeki çeşitlemesini yansıtır. İbadet mekanı kubbe ile örtülüdür. Kuzeyinde çift son cemaat yeri ve büyük boyutlu ve merkezinde şadırvan bulunan revaklı bir iç avlu bulunur.

Kuzeybatıdaki tek şerefeli minare, yapıya dikey doğrultuda vurgu yapar. Ancak caminin minaresi, 1910-1912 yılları arasında Bulgar işgali sırasında yıkılmış, 1934 yılında orijinaline uygun olarak yeniden yapılmıştır.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

 

Günümüzde ilçenin en büyük camisi olan yapı, onarımlarla bakımlı ve iyi durumdadır. Güneyinde bulunan haziresi yakın tarihte ortadan kaldırılmış, güneş saati de kaybolmuştur.

Avlu ile son cemaat yerinin kesiştiği iki köşede imamlar için birer oda bulunur. Üç yönden birer kapıyla girilen, avlunun merkezindeki şadırvanın dış kuruluşu, genel şemaya uymaz.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

 

Kitabe, Sultan II. Mahmut döneminde yenilenmiştir. Güneş saatinin ortadan kaybolması benzeri, caminin kubbelerindeki kurşun plakalar da bir süre önce çalınmıştır. Kurşun plakalar, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yenilenerek yerlerine takılmıştır.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

 

Medrese

Avlunun güney hariç, üç yönüne yerleştirilen ana dershane odası, öğrenci ve görevli odaları ve helalardan oluşur. İyi durumdaki yapı, günümüzde çeşitli amaçlar için kullanılıyor.

Sıbyan Mektebi

Caminin güneyine inşa edilmiştir. Külliyenin çevre duvar içindedir.

Yüksek bir alt zemin üzerinde yer alır. Tek mekanlı olup, üzeri kubbeyle örtülüdür. Fevkani yapının bodrum katı, aslında külliyenin su dağıtım şebekesiydi.

Arasta

Cami ve medresenin ortak kullandığı avlunun kuzey cephesinde, eksende açılan bir kapı ile arasta bölümüne geçilir. Arasta medresenin kuzey kanadına bitişik olup, doğu-batı doğrultusunda uzanan bir yolun iki yanına inşa edilen dükkanlardan oluşur.

Günümüze sadece sayısı yarı yarıya azalmış bakımsız dükkanlarla dua kubbesi kalmıştır. Dükkan sayısının çokluğu, yolun işlek oluşunu ve bölgenin ticari zenginliğini gösterir.

Kervarsaray

Külliye çarşısının kuzeyi, kervansaraya ayrılmıştır. Kervansaraya giriş, arastadan bir kapı ile sağlanmakta ve bu kapı, avludan arastaya açılan diğer kapı ile aynı eksende yer almaktadır.

Böylece kapıların açıldığı kısımda arasta içinde bir vurgulama ve bağlayıcılık söz konusu olmakta ve bu bölüm dua kubbesi adını almaktadır. Kervansaray 1935 yılında dönemin Belediye Başkanı tarafından yol geçirilmesi bahanesiyle yıktırılmıştır.

Geriye sadece giriş kapısı, yanındaki görevli odası ile ahırlara ait bazı baca ve nişler bulunur. İmaret, tabhane ve iç avlu ise tamamen ortadan kalkmıştır ve bugün burada otopark ve yol vardır.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Kervansaray hakkında şunları yazar “Lüleburgaz’ın kervansarayı büyük bir kapıdan girilen kale gibi karşı karşıya 150 ocağı olan büyük bir handır.

Avlusu, deve konulan yeri ve ahırı dardır ki, sadece ahırı 3000’den fazla hayvan alır. Kapıda devamlı bekçiler bulunur. Akşam olunca kapıda mehterhane çalınıp kapı kapanır. Bekçiler vakıf olan kandilleri yakıp kapı dibinde yatarlar. Eğer gece yarısı misafir gelirse kapıyı açıp içeri alırlar.

Hazır yemek getirirler. Amma dünya yıkılsa içeriden dışarı bir kimse bırakmazlar. Vakıf şartı böyledir. Ta bütün misafirler kalkınca, yine mehterhane çalınıp herkes malından haberdar olur. Hancılar tellallar gibi: Ey Ümmet-i Muhammed, malınız, canınız, atınız, donunuz tamım mıdır?

Misafirler, hepsi tamamdır, hak, hayır sahibine rahmet eyleye” dediklerinde, bunlar kapıları açıp kapı dibinde: yollarda gafil gitmen, vakit kaybetmen, herkesi arkadaş etmen, yürün, Allah kolaylık getire diye dua ve nasihat ederler. Herkes bir tarafa yol alır.

Bu yapı da Sokullu Mehmet Paşa’nın olup, demir kapının kemeri üzerinde beyaz mermer taşa Karahisari hattıyla kitabesi şöyle yazılmıştır “Bu kervansaraya gelen oldu hep revan.”

İmaret

Kervansarayın doğusunda bulunduğu kabul edilen imaretten geriye hiçbir iz kalmamıştır.

Çifte Hamam

Medresenin doğusunda bulunan ve etrafı dükkanlarla çevrili çifte hamam, türünün güzel bir örneğidir. Çevresindeki dükkanlarla birlikte inşa edilen çifte hamam, günümüzde, özel mülkiyete ait salaş dükkan ve depolarla çirkin bir görünüm gösterir.

Kırklareli Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

 

Köprü

Külliyenin uzağında şehrin eski Edirne yolu çıkışındadır.

Lüleburgaz deresi üzerindeki köprü, dört gözlüdür, genelde iyi durumda olup, günümüzde de işlevini sürdürmektedir.

Çeşme

Günümüzde harap haldedir. Çeşme arastadaki dükkanlardan birine bitişik yapılmıştır.

Kırklareli Lüleburgaz Zindan Baba

 

Zindan Baba

Türbe, Osmanlı öncesine ait bir burç kalıntısı olup, bir zamanlar külliyeye bitişik durumdaydı. Yani, Kervansaray’a giriş kulesi olarak inşa edilmiştir. Daha sonra türbeye dönüştürülmüştür.

Türbe, mimari olarak Bursa tipi türbeleri anımsatmakta ise de esas mahiyeti tam olarak bilinmez. Tuğla ve küfeki taşından yapılmıştır. Daha önceden binanın üzerinde, tahtadan bir saat kulesi bulunmakta imiş, sonradan yıkılmıştır. İçindeki mezar, Bulgar ve Yunan askerleri tarafından tahrip edilmiştir.

Üç katlı olan binaya kuzeydoğu cephesindeki küçük bir kapıdan girilir. Dikdörtgen prizma şeklinde yükselen kulenin üstünde silindir şeklinde bir kasnak yer alır. Her katta, kare tabanlı tek bir hacim bulunur. Yapının bodrum katında, beşik tonoz örtülü 3.70 x 3.90 metre boyutlarındaki türbe kısmı yer alır.

Kırklareli Lüleburgaz Zindan Baba

 

Türbe ile ilgili bir söylenti var. Kesin olmamakla birlikte, Sokullu Mehmet Paşa tarafından Lüleburgaz’da idam ettirilen kendi öz oğlu olan Kasım Paşa, kesik başı İstanbul’a götürülmüş, vücudu ise halk arasındaki söylentilere göre, (suçsuz birinin buraya defnedildiği söylentisi) buraya defnedilmiştir.

Kasım Paşa, Sokullu Mehmet Paşa’nın oğlu olup, Lüleburgaz’da siyaseten şehit edilmiş, kesik başı babasının türbesine gömülmüştür. Buradaki mezar taşında ise, baştaşı dolma sikkeli olup, ince şahidesinde kelime-i tevhit yazılıdır.

Babaeski tanıtımı.

Pınarhisar tanıtımı.

Çorlu tanıtımı.

Kırklareli tanıtımı.