Kırklareli Pınarhisar

Kırklareli Pınarhisar

İlçe, eski İstanbul yolu üzerinde Lüleburgaz-Kırklareli yol kavşağındadır. Pınarhisar, Kırklareli arasındaki uzaklık: 34 km. Pınarhisar, Saray arasındaki uzaklık: 45 km. Pınarhisar, Demirköy arasındaki uzaklık: 40 km. Pınarhisar, İstanbul arasındaki uzaklık; 186 km. Pınarhisar, Lüleburgaz arasındaki uzaklık: 34 km. Pınarhisar, Vize arasındaki uzaklık: 32 km.

GENEL

İlçe toprakları içinde bulunan Kaynarca ovasında çeltik üretiminin yapılabildiği ve eski dönemlerde en iyi pirincin üretildiği bir merkez olarak bilinir. İlçenin kuzey kesimlerinde 500-600 metreyi bulan tepeler ve kayalar bulunur. Kuzey bölümleri ormanlarla kaplıdır. Denizden yükseklik 192 metredir.

Kırklareli Pınarhisar

TARİHİ

İlçe toprakları, ilk çağlarda, soğuk ve sıcak su kaynaklarıyla meşhurdur. Zamanın seçkin ve varlıklı insanları, bu kaynaklara gelerek şifa ararlar, sunaklarda bulunurlar ve dini törenler yaparlardı. Tarihçi Hammer: buraya “Kaynaklar kalesi” demiştir. İlkçağ tarihçileri, Trakya yarımadasının en büyük deresini, bu kaynaklardan çıkan suların oluşturduğunu yazarlar.

Halikarnasos’lu Herodotus (MÖ 484-425), MÖ 513 yılında, İskit seferi nedeniyle Pınarhisar bölgesinden geçen Pers imparatoru Dareios’un günümüz Kaynarca çevresine hayran kalmasından ve burada kaynakları öven bir yazıt ihtiva eden bir anıt yaptırdığından söz eder.

Aynı yazıda, Herodotus, ilçenin isim kaynağı Tearos Nehri (Kaynarca veya Pınarhisar) kırk kolundan gelmiş olarak işaret eder. Dareios’un Trakya seferinde Tearos nehri kaynaklarına vardığını ve burada üç gün kamp kurduğunu yazar. Takip eden süreçte, 1847 yılında General Jochmus: “çivi yazısına benzer harflerin bulunduğu bir taşın” varlığından söz eder.

Pınarhisar’ın, Bizans imparatoru II. Teadosius zamanında (MS 425) Semendirek Tekfuru Kozmos Dimitraydis tarafından kurulduğu bilinir. Kurulduğu zaman şehre kaynak anlamına gelen “Virisis” ismi verilmiştir. Daha sonra “Müstahkem köy” ya da savunma amaçlı yer anlamında “Verisse” denilir. Pınarhisar’ın kaleleri bu yıllarda yapılmıştır.

Evliya Çelebi ise, Pınarhisar’ın İstanbul Tekfuru tarafından kurulduğunu yazmıştır.

Sultan I. Murat zamanında, Bizanslılardan alınan şehir ve yine onlardan kalan kale yıkıntıları içinde yerleşmiş, Kanuni Sultan Süleyman’ın I. Viyana seferi güzergahı üzerinde bulunan bir yerleşim yeridir.

1877-1878 yılları arasındaki Osmanlı-Rus savaşından sonra Rus işgali, 1912 yılında Bulgar işgali sonrasında, 21 Temmuz 1913 tarihinde, Fahrettin Altay komutasındaki süvari alayı, Pınarhisar’ı işgalden kurtardı. 25 Temmuz 1920 tarihinde Yunan işgali ve 8 Kasım 1922 tarihinde yine işgalden kurtuluş sağlanmıştır.

Pınarhisar, 1911 yılında İlçe olmuş, 1915 yılında ise yeniden Bucak olmuştur. 1953 tarihinde ise yeniden ilçe statüsüne alınmıştır.

İlçenin isminin kaynağına gelince: yukarıda belirttiğim gibi, “pınar” kelimesinin kaynağı belli, “hisar” ise, ilçede bulunan hisardan gelmektedir. Yani bir anlamda “Kaynaklar kalesi” dir.

MANYETİK ALAN

Pınarhisar ile ilgili yaşamadım ama duyduğum bir özelliği anlatmak istiyorum. İlçeden çıkıp, Demirköy yönüne doğru 10 km kadar gittikten sonra bir yokuş vardır.

Bu yokuşa gelen bütün metal aksamlı araçlar (otomobil, bisiklet gibi) kendiliğinden (otomobilde vitesi boşa alıp da) yokuş aşağıya inemezler.

Yokuş aşağıya gaz verip inildiğinde ise, aracı geri döndürüp yokuş yukarı çıkmak istenirse, bu kez, araç boş viteste gaz vermeden kendi kendine yokuş yukarı çıkar.

Bunun sebebini bir tür manyetik alana bağlıyorlar ama henüz resmi bir açıklama yok, umarım bu olayı yerinde bizzat yaşayan bir okur, buraya yorum bırakır, bizleri aydınlatır.

Kırklareli Pınarhisar

POYRALI PANCAR PEKMEZİ

Poyralı köyünde üretilen pancar pekmezinin ünü oldukça yaygındır. Pancar sökümünün başladığı sonbahar başından, kışa doğru uzanan zaman diliminde, imece usulüyle pancar pekmezi yapılır.

Tarladan sökülen şeker pancarları, üreticiler tarafından evlerinin avlularında özenle yıkanıyor, temizleniyor ve kabukları soyuluyor.

Ardından pekmezanelerde, tahta ezme makinelerinde pancar sıkılarak posası alınıyor. Posadan çıkan pancar şırası, yine bölgedeki el değmemiş doğal kaynak suları ile odun ateşinde yaklaşık 7-8 saat kaynatılarak pekmez elde ediliyor. 1 ton pancardan, 100-120 kilo pekmez elde ediliyor.

Kırklareli Pınarhisar

SULTANLAR YOLU

Birinci Viyana seferi sırasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından kullanılan sefer yolu, buradan geçer.

Bu güzergah yani sefer yolu, günümüzde yeniden düzenlenerek “Sultanlar Yolu” ismiyle kültür ve tarih severlerin kullanımına açılmıştır. Sultanlar yolu, işaretlemeleri ilçe içinde ve çevresinde yapılmıştır.

Sultanlar yolu: Viyana Simmering ile İstanbul Süleymaniye camisi ve Topkapı Sarayı arasındaki 2133 km lik bir güzergahtır. Simmering, Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana yakınında otağının kurulduğu köydür. Otağın bulunduğu yere, daha sonraları Habsburg hanedanı tarafından bir şato yapılmıştır.

Bu şato günümüzde kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Simmergin’de başlayacak olan yolculuk, Avusturya-Macaristan-Hırvatistan-Sırbistan ve Bulgaristan’dan geçerek Türkiye’de Süleymaniye Camiini ziyaret ettikten sonra İstanbul Topkapı Sarayında sona erecektir.

Bu rotada ilk test yürüyüşü 2009 yılında yapılmıştır. Bisiklet kullanarak da rota geçilebilir. Güzergahın toplam uzunluğu 2100 km dir. Güzergah işaretlenme çalışmaları bittiğinde, Sultanlar yolu 9 ülkeden geçecektir. Yolun Trakya bölümü 390 km. dir.

Kırklareli Pınarhisar

PINARHİSAR MESLEK YÜKSEK OKULU

Trakya Üniversitesi Rektörlüğüne bağlıdır. 2003 tarihinde kurulmuştur. 2007 tarihinde ise Kırklareli Üniversitesine bağlanmıştır. Okul ilçe merkezinde bulunan binası tamamlanınca 22 Şubat 2009 tarihinde yeni binasına taşınmıştır. Halen eğitim 6 programla sürdürülmektedir.

Kırklareli Pınarhisar

GEZİLECEK YERLER

Son dönemde, şehir içinde ve civarında Sultanlar Yolunun güzergah işaretlemeleri yapılmıştır.  Avrupa’dan başlayan ve Pınarhisar’dan geçen bu yol üzerinde uzun yürüyüşler düzenlenmektedir.

Kırklareli Pınarhisar

HUNDİ HATUN CAMİ-CAMİ-İ KEBİR

İlçe merkezinde Cami-i Kebir mahallesindedir.

15’nci yüzyıl yapısıdır. Ancak orijinal cami yıkılmış ve 1962 yılında ilçe halkının katkılarıyla günümüzde görülen cami yapılmıştır.

Sağlam ve ibadete açıktır. Duvarlar kısmen kesme taştan yapılmıştır. Mihrap, minber ve vaiz kürsüsü ahşaptır, turkuaz, lacivert ve kırmızı renklerin hakim olduğu bitkisel motiflerle bezenmiş çini kaplamadır.

Kırklareli Pınarhisar

ÇUKUR ÇEŞME

Beylik mahallesinde İstanbul yolu üstündedir. 16’nci yüzyıl yapısıdır. Çeşmeye 9 basamaklı merdivenle inilir, kemerli tek cepheli ve yalaklıdır.

 

Kırklareli Pınarhisar

KOLOĞLU İLKOKULU

Okulun inşası, 1914 yılında Kaymakam Sadullah Koloğlu döneminde başlamıştır. Bütün malzemesi ve yapım masrafları yöre halkı tarafından karşılanan inşaat, 1917-1918 yılları arasında Kaymakam başka yere tayin edilince biraz yavaşlamış ve tamamlanamamıştır.

Burada: Kaymakam Sadullah Koloğlu’ndan biraz söz etmekte yarar var. Çünkü kendisinin Pınarhisar’a büyük emeği geçmiştir ve burada iz bırakmıştır.

1913-1917 yılları arasında burada görev yapan ve Arap kaymakam olarak bilinen Koloğlu, buranın nüfusuna kayıtlıdır, çünkü Pınarhisar’a olan sevgisinden dolayı, Cumhuriyetin ilanından sonra nüfus kaydını buraya aldırmıştır.

1919 yılında işgal döneminde binanın alt katı, Yunan askerleri tarafından kullanılmış, ayrıca Rum okulları burada faaliyet sürdürmüştür. İşgalin ardından, bina, 1926 yılında Köy Yatılı Okulu olarak kullanılmıştır.

Okulun bahçe duvarları, 1947 yılında yine halkın bağışlarıyla yapılmıştır ve son olarak okul 1960 yılında tamamlanmıştır. Okul hala hizmet vermektedir.

PRATİK KIZ SANAT OKULU

Yapım tarihi net olarak bilinmez. Ancak Koloğlu İlköğretim okulu ile aynı dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir. Zaman içinde farklı kullanımlara ev sahipliği yapan tek katlı bina, dikdörtgen planlıdır.

Bahçesinde bulunan mezar kalıntıları hakkında bilgi yoktur. Bina yakın zaman önce bir süre Meslek Yüksek Okulu olarak kullanılmış, sonrasında ise halen atıl durumdadır.

Kırklareli Pınarhisar

PINARHİSAR KALESİ

Pınarhisar kalesi, Bizans döneminde inşa edilmiş ve Osmanlı döneminde onarımlar görmüştür. Kale, ilçenin kuzeyinde, yapılanmanın olmadığı, çevreye hakim bir tepe üzerinde bulunur. Kalenin devamı olarak ilçe merkezine inan sur duvarları tahrip olmuştur.

İlçenin kuzeyinde tepede iki adet dairesel ve bir adet kareye yakın dikdörtgen planlı, ilçenin merkezinde ise dört adet dairesel burç, büyük ölçüde sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

Ayrıca: üç burç temeli ve birçok duvar izine de rastlanır.

Yuvarlak burçlar, birer metre ara ile tuğla hatıl takviyelidir. Bazen kesme taş da görülür.

Kırklareli Pınarhisar

Hisarlar

Hisarların: Bizans döneminde, Semendirek tirkası Kozmos-Dimitriyadis isimli bir şövalye tarafından inşa edildiği söyleniyor.

Hisarların bulunduğu tepenin her iki tarafında: az derin ve kuru vadiler vardır. Tepe eteklerinde daha evvel bağ yapılmakta ve asma dikilmek için kazıklar yapıldığı zaman, birçok küp bulunmuştur. Tahminen 1.5 metre yükseklikte olan bu küplerden bir tanesi, Ankara’ya müzeye gönderilmiştir.

Hisarlar üç parçadan oluşur. Her biri 10 metre çapında, daire kaideli üzerinde bina inşa edilmiştir. 15 metreye yakın yüksekliktedir. Duvarları çok kalın ve horasan harç kullanılarak inşa edilmiştir. İkinci hisar, birinciye göre daha küçüktür. Üçüncü hisar ise, günümüzde tek bir duvar halindedir.

Evliya Çelebi: Pınarhisar kalesinin, İstanbul tekfurunun malı olup, 769 yılında Gazi Mihail tarafından zaptından sonra yıktırıldığını yazar.

Kırklareli Pınarhisar

BİNBİR OKLU AHMET BABA TÜRBESİ

Erenler köyü girişindedir. Köyün eski adı “Tekke” ve yeni adı “Erenler” ismini bu zat ve onun manevi kişiliği etrafında yörede filizlenen tekkeden aldığı düşünülmektedir. Bu tarihi kişiliğin kim olduğu çok net değildir.

Ancak, 14’ncü yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı, bölgenin fethi ve Türkleştirilmesinde önemli katkıları olan, önemli bir askeri kişi olduğu kabul edilmektedir. Efsaneye göre: düşmanla giriştiği savaşta üstün başarı gösteren bu kişi, ancak 1001 okla şehit edilebilmiştir.

Onun şehit düştüğü yerde, dönemin Osmanlı Sultanı I. Murat tarafından üzeri kapalı bu türbe inşa ettirilmiştir.

Yine bir başka görüşe göre, bu kişi, Pınarhisar’da bulunan Haydar Baba ve Kofçaz Topçular köyünde bulunan Topçu Baba ile kardeştir.

Türbe: Balıklı mevkii yakınlarında bulunan bir tepenin zirvesinde, Osmanlı dönemine ait olduğu düşünülen eski bir mezarlık içindedir.

Buradan, eski Ramazan geleneklerinden birisi olan Ramazan topu atılırmış, ancak günümüzde bu uygulama bitmiştir.

Evet, 14’ncü yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen türbe; sekiz köşeli, her cephesinde sivri kemerleri bulunan, kapı büyüklüğünde yedi penceresi olan bir yapıdır. Duvarları kalındır. Muntazam kesme köfeki taş kaplamalıdır.

Kubbe sekiz köşeli tambur üzerine oturtulmuştur. Orjinalinde kurşun kaplı iken, halen çimento sıvalıdır.

Kırklareli Pınarhisar

POYRALI KÖYÜ KÜLTÜR EVİ

Poyralı köyünde 2008 yılında “Poyralı Köyü Kültür Evi” açılmıştır. Burası bir Etnografya galerisi niteliğindedir. Geleneksel yöntem ve tezgahlarda işlenen el dokuması ürünler sergilenmektedir.

Kırklareli Pınarhisar

KAYA MANASTIR

Kaynarca kasabasında güneybatıda suyun kenarındadır. Kayalara oyulmuş bu mekanın, daha önceleri bir yapı olması, su kenarında olması büyük olasılıkla kilise öncesi Rum Ortodoks manastırı veya çevrede birçok örneği görülen kaya mezarlarını andırmaktadır.

Kilise, doğuya bakan bir kaya yamacına oyulmuş, iç içe iki mekandan oluşmaktadır. Ön mekan: dikdörtgen planlı, yaklaşık 4 x 11 metre ebatlarındadır ve üstü tonoz şeklinde oyulmuştur.

Kuzey kısmı ise daireseldir. Bu bölümde iki haç motifi görülür. Batısında daha küçük bir oda vardır. Bu iç oda, yaklaşık 3 x 3 metre ebatlarındadır. Üstü tonoz şeklinde oyulmuştur. Duvarlarda da çok sayıda irili ufaklı niş oyukları vardır.

Bu kilisenin 15 metre kuzeyinde, yine kayaya oyulmuş bir yer daha vardır. Üstü konik bir şekilde baca gibi oyulmuş ve dışarı açılmaktadır.

Burada büyük olasılıkla ateş yakılarak yemek pişirilmiştir. Günümüzde depo olarak kullanılmaktadır.

POYRALI ŞEHİTLİĞİ

İlçe merkezine 5 km uzaklıktaki Poyralı köyü yakınlarında Yenibağlık mevkiindedir. 1912 Balkan harbinde şehit düşen kahramanlar için 1981 yılında yapılmış betonarme granit kaplı bir anıttır.

14 Ağustos 1922 tarihinde Yunan askerleri tarafından şehit edilen 3 Poyralı’nın naaşı buraya nakledilmiştir.

Şehitliğin çevresi çam ağaçlarıyla kaplanmış ve şehitliğin etrafı taş duvar ve tellerle çevrilmiştir. Şehitliğin doğusunda, Balkan savaşlarında şehit düşen 3 kişiye ait mezar bulunur.

Kırklareli Pınarhisar

CEVİZKÖY BALKAN ŞEHİTLİĞİ

İlçe merkezine 13 km uzaklıkta, Cevizliköy’un kuzeybatısında Cevizlik mevkiindedir.

1912 yılında Bulgar işgali yaşanan bölgede: bir topal Bulgar tarafından pusuya düşürülen Osman Ağa komutasında geri çekilen 90 askerlik Osmanlı birliğinin öncü 5 asker hariç 85 askeri bu topal Bulgar tarafından şehit edilmiştir.

Bu topal Bulgar, arkadan gelen birlik tarafından yakalanmıştır. Magilla mevkiinde bulunan ve “Kanlı Meşe” denen büyük meşe ağacının dallarına asılarak idam edilmiştir.

Bu topal Bulgar, bölgeden geri çekilen Bulgar askerlerinin sonuncusudur. 1913 yılına girilirken, köy yeniden Türklerin eline geçmiştir.

Bugün, hala Kanlı Meşe’de, 3 gün asılı kalan Bulgar askerinin ip izi mevcuttur. Köylüler, pusuya düşürülerek öldürülen 85 askeri buraya gömmüşlerdir.

1986 yılında, şehit olan 85 Mehmetçiğin anısına bir anıt dikilmiştir. Şehitliğin girişinde uzun bir yürüme yolu, tören alanı, tören alanında 1986 yılında dikilen bir anıt ve arkasında şehitlere ait mezarlık bulunmaktadır. Şehitliğin çevresi tel örgüyle çevrilmiştir.

Kırklareli Pınarhisar

DÜNYANIN EN BÜYÜK KARİKATÜRÜ

Karikatürist Erdil Yaşaroğlu “Galaksiye Notumuz Var” projesi kapsamında, dünyanın en büyük karikatürünü 28 Aralık 2011 tarihinde çizerek, Guinnes Dünya Rekorları listesine girmiştir.

Evet, bu karikatür Pınarhisar ilçesindedir. İlçenin Kırklareli girişinde, 10 milyon metre kare büyüklüğündeki yere boya ile çizildi, sonra çevresi 4 bin fidanla çevrildi. Fidanların dikimi ve planlaması, bir aylık süre aldı. 25 kişi çalıştı.

Teknoloji ve mizahı harmanlayarak, yaklaşık iki futbol sahası büyüklüğünde karikatürü yaratan Yaşaroğlu’nun açıklaması şöyledir. “Bu özel proje için birlikte çok çalıştık, çok eğlendik, sonunda torunlarımıza bırakabileceğimiz neşeli, faydalı, kocaman bir proje gerçekleştirdik.

O kadar kocaman oldu ki, rekor kırdık, Guinnes’e girdik. Hayalle başlayan rekorla biten bu maceramız bizi mutlu etti.” Hikayeye göre, bu sadece bir karikatür değil, bu aynı zamanda galaksiye ve uzaylılara gönderilmiş bir not.

“Hep uzaylılar tarlalara çizdikleri şekillerle insanoğluna mesaj verecek değil ya” Bu kez de Türklerin galaksidekilere bir notu var” duyurusu ile proje tanıtılmıştır.

Kırklareli Pehlivanköy gezi yazım için Pehlivanköy

Kırklareli Vize gezi yazım için  Vize

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.