Diyarbakır Dicle

Diyarbakır Dicle


Ana yol güzergahında bulunmaması nedeniyle, kısmen sosyal ve kültürel faaliyetlerden uzak kalmış, ülkemizin bir yöresidir.

ULAŞIM

Dicle ilçesinin Diyarbakır il merkezine olan uzaklığı, 90 km. dir. Ergani üzerinden geçilerek ulaşılır.

TARİHİ

Yörenin tarihine ait ilk bilgiler, 1515 yılına aittir ve bu dönemde, yörenin yerli beylerce idare edildiği görülür. 1951 tarihinde ise, Diyarbakır iline bağlı “Eğil” ilçesinin isminin “Dicle” olarak değiştirildiği görülür.

Diyarbakır Dicle

GENEL

Maden ve Dicle nehirleri arasındaki bir yerleşim yeridir ve denizden yüksekliği: 970 metredir. Yerleşim yeri, 1’nci derece deprem kuşağında olması ile önem kazanır.
İlçe topraklarının, yaklaşık yüzde 30’luk bölümü tarıma elverişli, kalan kısım ise çayır-mera şeklinde ve tarıma elverişsizdir. Yer yer bağcılık yaygındır.

GEZİLECEK YERLER

KRAL KIZI TAŞI

İlçe merkezinin 8 km batısında, Diyarbakır kara yolu üzerindedir. Ancak, kral kızı taşının yanına çıkmak mümkün değildir ve yalnızca, uzaktan görülebilir.

Zaten uzaktan bakıldığında, burası, bir evi andırır. Kayanın doğu yanında bir obelisk, biraz daha aşağı bölümünde ise, tek pencereli bir taş mezar bulunmaktadır.

Ayrıca, yine yakınlarda, bir Ermeni kilisesi yıkıntıları görülmektedir.

Söylentilere göre: “bir zamanlar, bölgede egemen olan kral, kızına bir çoban aşık olması üzerine, kızını, buraya hapseder.

Ancak, bir süre sonra: kızın hapsedildiği yerin penceresinden, iki güvercin uçup gider ve bunun üzerine, yapıya giren muhafızlar, kızın, artık orada olmadığını görürler.

YUKARI CAMİ

Burası, ilçe merkezindedir. Yörenin en eski camisidir, ancak: 1925 yılında, yörede başlayan ve sıkıntılar yaratan Şeyh Sait isyanının başlangıç yeridir.

Diyarbakır şehir merkezi tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

İspanya San Sebastian

 

 

İspanya San Sebastian

 

ŞEHİRDEKİ ÇAĞDAŞ YAPILAR

KURSAAL CONGRESS CENTRE AND AUDİTORİUM

Denize bakan burası: günümüzde kongre ve kültür faaliyetlerinin yürütülmesi için tasarlanmış ve yapılmış bir modern projedir. Yapı mimar Rafael Moneo tarafından tasarlanmış ve 1999 yılında hizmete açılmıştır.

Tasarım: doğal ve yapay uyumu vurgulamaktadır. Saydam cam küpler: iki karadaki kayalar olarak tasarlanmıştır. Kavramsal, estetik, teknik ve yapıcı yenilik özellikleri gösteren proje: Avrupa’da verilen en önemli çağdaş mimarlık ödülü “Mies van der Rohe” ye layık görülmüştür.

Burada: yılda 300’den fazla etkinlik düzenlenmekte ve bunlara 600.000’den fazla kişi katılmaktadır. Oditoryum 1800 kişi kapasitelidir. Kongre merkezi ise, 10575 kişi kapasitelidir. İspanya’nın en büyük film festivali, burada düzenlenmektedir.

Evet: Avrupa’nın en önemli kavramsal, estetik, teknik ve yapıcı yenilik özellikleri taşıyan bu yapısını mutlaka görmenizi öneririm.

İspanya San Sebastian İesu Kilisesi

 

İESU KİLİSESİ

Kilise: çağdaş İspanyol mimarisinin en seçkin temsilcilerinden biri olarak kabul edilen mimar Rafael Moneo tarafından tasarlanmıştır.
Kilisenin yanında: Bellek parkı ilgi çeker.

BELLEK PARK-MEMORY PARK

Burası: canlı şiddet, terör ve savaşın tüm kurbanları anısına yapılmış ve 2010 yılında açılmıştır. Park alanında: meditasyon ve insan hakları barış ve özgürlük anlamını yansıtmak için beyaz çiçekler bulunan bir alan vardır.

 

BASQUE CULİNARY CENTRE

Basque Culinary Center: 2009 yılında tasarlanmış ve 2011 yılında tamamlanmıştır ve bir tepenin üzerinde “Miramon Teknoloji Parkı” alanında bulunmaktadır. Kelime olarak, aynı zamanda üst düzey bilgi ve nitelikli profesyonellerin eğitimi anlamına gelmektedir.

Gelecekte: yerel mutfağın sürekliliğini güvence altına almak için bir merkez olarak kurulmuştur. Doğrudan ve d olaylı olarak, gastronomi ile ilgili profesyoneller arasında araştırma ve bilgi transferi ve mutfağın geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Vaumm stüdyosu tarafından tasarlanan bina: derslik, laboratuvarlar ve restoranlar bulundurur. İç mekanın düzenlemesi, tepe yamacında çevreyle uyumlu olarak yapılmıştır. Yapıya: kuzeydoğu yönünden yaklaşırsanız, plakalar üst üste yığılmış gibi görünür. Bunlar, halk arasında “salata kaseleri” diye betimlenir.

 

JUNTAS GENERALES DE GIPUZKOA

Miramon Teknoloji Parkındaki bu mekan: 3 katlı küp şeklindedir ve 3600 metre karelik alanı kaplar. Yapıda: şeffaf ve buzlu çörten çelik ve cam parçaları ilgi çeker. Açık olan iç mekan, açıklık duygusu vermesi yanında, çift cam cephe ve metal kafes ile korunmaktadır.

Bask bölgesindeki parlamento ve yasama organları toplantıları, bir zamanlar burada düzenlenmiştir. İlk dönem yani 1400-1870 yılları arasındaki toplantılar San Salvador de Guetaria kilisesinde düzenlenmiştir. 1979 yılından sonra ise, burada düzenlenmiştir.

 

MUSİKENE-PROJE

Burası “Bask” ülkesinin müzik yüksek okuludur. 2001-2002 öğretim yılında, Bask hükümeti tarafından, üst düzey müzik eğitimi verilmesi için açılmıştır. Öğrencilerden para alınmamakta, okulun giderleri genellikle Bask hükümeti ve diğer bazı firmalar tarafından finanse edilmektedir.

Okul: Eylül 2001 tarihinde kurulduğundan bu yana “Donostia-San Sebastian Miramar Sarayı” denilen yerde faaliyetlerini sürdürmektedir. Ancak: yakında, San Sebastian UPV-EHU Üniversitesinin karşısında, Plaza Europa denilen yerdeki kendi binasına taşınacaktır.

İspanya San Sebastian Bella Epoque Bölgesi

BELLE EPOQUE BÖLGESİ

Burası: mükemmel gastronomi merkezidir. Ayrıca: “San Sebastian Uluslar arası Film Festivali” ve “Caz Festivali” gibi etkinlikler, şehrin bu bölümünde düzenlenir. Yani, burada şehrin önemli kültürel mimari yapıları bulunur.

Özellikle bu bölgedeki Miramar Sarayı ilgi çeker. Miramar Sarayı: 19. Yüzyıl sonlarında, kraliçe Maria Cristina tarafından yazlık saray olarak yaptırılmıştır ve halen burada Müzik Okulu bulunur.

Tabii kraliçenin bulunduğu dönemlerde, buraya birçok ünlü gelmiş ve 1887 yılında San Sebastian Casinosu yapılmıştır. Daha sonra ise, birçok oteller, saraylar ve villalar inşa edilmiştir. 1914 yılı civarında: Mata Hari, Troçki, Maurice Ravel, Romanones ve Pastora Imperio gibi ziyaretçiler burayı ziyaret edince, şehir, Avrupa’nın kozmopolit şehirlerinden biri haline gelmiştir.

Evet, bu bölgedeki binalar şunlardır: “Diputacion Foral de Guipuzcoa” ve “Area Romantica” nehir boyundaki alanda, bölgenin en dikkat çeken yapılarıdır. Area Romantica: açıkça, Paris Opera binasından esinlenilerek yapılmıştır.

Ayrıca: “Catedral del Buen Pastor”, postane, kültür merkezi “Koldo Mitxelena” ve eski Casino bulunmaktadır. Ayrıca: müze binası “San Telmo” ilgi çeker. “Santa Mariai” ve “Parroquia de San Vicente” kiliseleri görülebilir.

Nehir ağzında “Victoria Eugenia” tiyatrosu ve “Otel Maria Cristina” bulunur. Bunlar: her yıl film festivali konuklarını ağırlarlar. Nehrin kuzey tarafında, Fransız tarzı villalar bulunur. Buradaki “Puenta de Maria Cristina” köprüsü popülerdir.

Körfezin sonunda: “Playa de Ondarreta” plajı ve hemen yanında sanatçı Eduardo Chillida tarafından yapılan heykellerle dolu “Peine del Viento” bulunur. Bunun batı tarafında, kraliyet sarayı “Palacio de Miramar” bulunur.

Saray ve bahçeleri, günümüzde halkın ziyaretine açıktır. Buradan körfezin manzarası muhteşem izlenir. Son olarak: Monte Igueldo dağında bulunan eğlence parkı da gezilebilir.

 

PLAJLAR

Şehirdeki “Concha” körfezi, Avrupa’nın en iyi plajlarına sahiptir.

Playa de la Concha

San Sebastian şehrinin en iyi bilinen ve en şık plajıdır. Burada, bölgenin sembolik yapılarından bazıları bulunur. Özellikle, sağlık tesisi “La Perla”, eski kraliyet hamamı “Casa Real de Banos” ve Kraliyet Denizcilik Kulubü “Real Club Nautico” görülebilir. Hemen yakınındaki “Miramar Sarayı” plaja özel bir ambiyans vermektedir.

Evet, burası şehirde en çok ziyaret edilen ve en çok fotoğraf çekilen yerdir. Onun manzarası ve ince kumları mükemmeldir. Keyifli şehir manzarası eşliğinde, plaj bölümü yaklaşık 1 km boyunca uzanmaktadır.

 

Ondarreta Plajı

Miramar Sarayı ve Monte Igueldo arasında yer almaktadır. Şehrin üç plajından en küçük olan burası, ayrıca mesire yeri olarak kullanılan bahçeleri kapsamaktadır. Plaj bölgesinde, özellikle voleybol, plaj tenisi ve plaj futbolu karşılaşmaları yapılır.

Rüzgarlı günlerde, sörf yapanlar da burayı tercih ederler. Evet, bu 500 metre uzunluğunda ve 100 metre genişliğindeki plajın hemen önündeki adada “Santa Clara” plajı bulunur.

Beach Adası-Isla Cristina

“Isla Santa Clara” adası, San Sebastian şehrinin dördüncü plajına ev sahipliği yapmaktadır. Bu küçük plajda 30 metreye kadar ulaşan gel-git yaşanmaktadır. Bu yüzden, her ne kadar tekneyle ulaşmak mümkün ise de, gel-git zamanlarını takip etmek ve buna göre adayı ziyaret etmek şarttır.

 

Zurriola Plajı

Burası denize açıktır. Bu nedenle, burada güçlü dalgalar vardır. Zaten burası sörfçüler tarafından kullanılmaktadır. Burada çok sayıda sörf dersi veren yerler ve yine plaj sporları etkinlikleri vardır.

 

AREA ROMANTİCA-ZONA ROMANTICA

Şehrin bu büyüleyici bölümü: şehir merkezinin güney bölgesindedir. Alan Romantica olarak bilinen özel Loyola Sokak; aynı zamanda mimarisi ve sokak lambaları ile ünlüdür ve adı gibi burası romantik bir alandır. Öte yandan, yine burası: şehrin en iyi alışveriş yerlerinden birisidir ve moda mağazaları, Paris şehrini anımsatmaktadır. Geceleri de, burada canlı yerel eğlence barları görülebilir.

İspanya San Sebastian Palacio Miramar

 

PALACİO MİRAMAR

Burası 1887 yılında kraliyet ailesinin yazları geçirmesi için bir konak olarak yapılmıştır. Bina: doğrudan ve etkileyici “Santa Clara Island” manzarasına sahiptir. Yapı İngiliz mimar Seldon Wornum tarafından 1888 yılında tasarlanmış ve tuğla ve kumtaşı ile inşa edilmiştir.

Yapı: bir bodrum ve üç katlıdır. Ön süslemelerde, Tudor dönemi kemer ilgi çeker. Yapının içinde: White Room, Müzik odası, Petit Salon, Kütüphane ve yemek bölümü bulunmaktadır. 2007 yılında binanın kulesi restore edilmiştir.

Onun bahçeleri: usta bahçıvan Pieerre Ducasse tarafından düzenlenmiştir. Günümüzde burası “Bask Yaz Kursları Üniversitesi” tarafından kullanılmaktadır. Aynı zamanda, Müzik Yüksek Okulu da buradadır. Film festivali sırasında, burada partiler düzenleniyor.

İspanya San Sebastian Santa Maria Church

 

SANTA MARİA CHURCH

Şehirde, Monte Urgull güney kanadında bulunmaktadır. Şehrin en eski kısmının tam merkezindedir. Şehrin en çok ziyaret edilen mimari yapılarının başında gelmektedir. Yapı, eski bir Roma dönemi kilisesi üzerine inşa edilmiş ve 1750 yılında yapılmıştır ve şehrin en eski kilisesi olarak bilinir.

Mimari özelliklerine gelince: yarım daire apsis ve geride kuzey kesim üzerinde yerleşmiştir. Dikdörtgen planlıdır. Kilise, iki kule ile çevrilidir. Merkezi kubbe 27 metre yüksekliktedir.

 

PARRAQUİA DE SAN VİCENTE KİLİSESİ

Bu kilise: şehrin en eski ayakta kalarak günümüze ulaşan anıtlarından birisidir. Günümüze kadar, birçok kez tahrip olmasına rağmen onarılmıştır. Kilisenin inşaatı: 15. Yüzyıl sonuna tarihlenmektedir. Gotik tarzda inşa edilmiştir.

1619 yılında yapıya barok giriş eklenmiştir. Koro bölümü 1784 ve merdiven kulesi 1856 yılı yapımıdır, büyük gül pencereler ise 1929 yılına tarihlenir. Kilise, etkileyici görünümü kurtulması için restore edilmiştir. Günümüzde, burada sık sık konserler düzenlenmektedir.

İspanya San Sebastian Ayuntamiento-San Sebastian Casino

 

AYUNTAMIENTO-SAN SEBASTİAN CASİNO

“La Concha Bay” bölgesinde “Aldrdi Eder Bahçeleri” karşısında bulunan burası: şehirdeki kumar yasağının bulunduğu 1897 ile kapatıldığı 1924 yılı arasındaki dönemde: şehrin “Gran Casino” su olarak bulunmuştur.

Yapının bu tarihteki açılışına: Avusturya kraliçesi Maria Christina katılmıştır. Buranın: rulet masaları ve dans salonunun bulunduğu “Genel Salonu”: Belle Epoque döneminde politikacılar, yazarlar ve sanatçılar için bir eğlence mekanıymış.

Ancak: 1924 yılında kumar yasaklanınca: Casino kapatılmıştır. 1928 yılında yapı: Turizm Merkezi olarak kullanılmış ve ardından Hotel Maria Christina, buraya taşınarak faaliyete başlamıştır. 1945 yılında ise, yapılan modifiye çalışmalarının ardından, şehir konseyi burada çalışmaya başlamıştır.

O tarihe kadar kullanılan Belediye Binası ise, Belediye Kütüphanesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 20 Ocak 1974 tarihinde: şehrin “Kent Konseyi” buraya taşındı. Yani, burası bir anlamda City Centre’dir.

İspanya San Sebastian Teatro Victoria Eugenia

 

TEATRO VICTORİA EUGENIA

Şehrin en ikonik binalarından birisi olan burası, şehrin merkezinde, 2012 yılında “100” yılını kutlayan bir yapıdır. Yani, 1912 yılında açılmıştır. Kumtaşı binanın ön cephesinde, 1912 yılında mimar Francisco de Urcola tarafından oluşturulan Rönesans formları motifleri ilgi çeker.

Ön cephede: Dor sütunları üzerinde: opera, trajedi, komedi ve dramı temsil eden heykeller bulunur. İç bölümde ise: kırmızı kadife koltuklar, balkonlar ve ayrıntılı avizelerle aydınlatılan freskler bulunan tavan ilgi çekmektedir. Burada “Uluslar arası Film Festivali” düzenlenmektedir. Yapı 2007 yılında yenilenmiş ve görsel-işitsel teknolojilerle donatılmıştır.

İspanya San Sebastian La Perla Centro Talaso Sports-SPA Merkezi

 

LA PERLA CENTRO TALASO SPORTS-SPA MERKEZİ

“La Concha Plajı” bölgesinde bulunan burası 20. Yüzyılın başında Kraliçe Maria Cristina tarafından, San Sebastian kraliyet yazlık sarayı olarak kullanılmıştır. 1912 yılında, burada aristokrat ihtiyaçlarını karşılamak için tahta bir kaplıca inşa edilmiştir.

1994 yılında bu SPA alanı yeniden tanzim edilmiş ve günümüzdeki görünümü ortala çıkmıştır. Günümüzde, burası: Avrupa’da benzersiz bir tedavi merkezidir ve tedavide deniz suyu kullanılmaktadır.

İspanya San Sebastian Hotel Maria Cristina

HOTEL MARİA CRİSTİNA

Urumea nehri kenarındaki otelin tasarımı: Madrit ve Paris şehirlerindeki “Ritz” otellerini de tasarlayan mimar Charles Mewes tarafından yapılmıştır. Deniz manzaralı otel, Belle Epoque döneminde aristokratların buluşma mekanıymış.

Aslında ilk yapıldığında “L” şeklinde olan bina, 1950’li yıllarda ekstra bir kanat eklenmesiyle bugün görülen “U” şekline kavuşmuştur.

Sivil savaş ve savaş sonrası dönemlerde: burası “Uluslar arası Film Festivali” ile gündeme gelmiştir. O zamandan beri, şehri ziyaret eden film yıldızları burada kalmışlardır.

Çünkü, burası aynı zamanda, festivalin düzenlendiği “Victoria Eugenia” tiyatrosuna da yakındır ve aradaki yola “kırmızı halı” döşenir. 2012 yılında otelin içi, ikonik cephe korunarak tamamen yenilenmiştir.

İspanya San Sebastian İdelgo Fenikilür Demiryolu İstasyonu

IDELGO FENİKÜLER DEMİRYOLU İSTASYONU

İstasyonun özellikle cephesi ilgi çeker. Yüz yıldan daha eski bir geçmişi olan füniküler demiryolu, Ondarreta Beach ile Monte Igeldo arasındaki ulaşımı 3 dakikaya indirmektedir.

İspanya San Sebastian Diputacion Foral De Gipuskoa

DIPUTACION FORAL DE GIPUZKOA

İl Meclis Binası: mimar Jose de Goicoa tarafından 1878 yılında tasarlanmıştır. Ancak, yapı aynı yıl bir yangında tamamen yok olmuştur. Ancak, bu yangında binanın cephesi kurtulmuş ve 1885 yılında inşaat tamamlanmıştır. Ateşten kurtulan bölümler ile birlikte, proje tam olarak 1890 yılında tamamlanmıştır.
Yapının cephesinde Gupuzkoa ve birkaç ünlü kişinin büstleri bulunmaktadır.

 

 

KOLDO MİTXELENA KÜTÜPHANESİ

1900 yılında açılan bu bina: okul ev olarak inşa edilmiştir. Daha sonradan Üniversite olmuş ve 1993 yılında ise, cepheler hariç tamamen yenilenerek “Koldo Mitxelena Kültür Merkezi” ne dönüştürülmüştür.

İspanya San Sebastian Maria Cristina Köprüsü

MARİA CRİSTİNA KÖPRÜSÜ

1893 yılında, ilk olarak ahşap olarak yapılan bu köprü: Estacion d el Norte tren istasyonu, arena ve voledrum yanından şehir merkezine doğrudan erişimi sağlamak için inşa edilmiştir.

Günümüzde görülen köprü ise, San Sebastian gününde 20 Ocak 1905 tarihinde açılmıştır. Köprü yüksekliği 18 metredir. Üzerinde dört etkileyici dikilitaş ve iki köşede heykeller gurubu bulunur.

İspanya San Sebastian Old Quarter

OLD QUARTER-LO VİEJO-PARTE VİEJA

“Parte Vieja” olarak bilinen şehrin en eski mahallesi: “Monte Urull” dibinde durmaktadır. Şehrin en çekici parçasıdır. Burada: zengin bir mirasa sahip tarihi binaların çokluğu dikkat çeker. Bir zamanlar, burası surlarla çevriliymiş ve surlar 1863 yılında yıkılmıştır.

Ancak, şehir surlarının içinde kalan bölüm, işgalci Napolyon askerleri tarafından ve 31 Ağustos 1913 tarihinde de Portekiz askerleri tarafından imha edilmiştir.

Ardından, özellikle Franco’nun diktatörlüğünün bitişinin ardından, burası yerel halk ve turistler tarafından popüler olarak kullanılan bir alan haline gelmiştir.

Liman ve çevresindeki alanda bulunan özel dükkanlar, restoranlar, Tapas barlar ve sokak satıcıları burayı canlı hale getirmektedir. Buranın her köşesinde ve sokakta: pintxos geniş bir yelpazesi sunulmaktadır.

Ayrıca, yine bu bölgede, uygun fiyatlı konaklama tesisleri/hosteller bulunmaktadır. Özellikle: 2Mercado de la Bretxa” popüler geleneksel Pazar ve alışveriş yeridir.

Old Town bölgesinin merkezinde: bir meydan bulunmaktadır.

İspanya San Sebastian Palaza De La Constitucion

PLAZA DE LA CONSTİTUCİON

Meydan: yıkıcı 1813 yangınından sonra, mimar Ugartemendia tarafından 1817 yılında inşa edilmiştir. Meydana bakan evlerin pencerelerinde numaralar göreceksiniz. Bu rakamlar, eskiden kullanılan boğa güreşi izlemek için numaralandırılmış bölümleri belirtmektedir.

Yani, eskiden boğa güreşleri burada yapılıyormuş. Daha büyük bir arena yapılınca burası artık arena olarak kullanılmamaya başlamıştır. Ancak, yine de evlerin pencereleri üzerindeki numaralar tarihin bir parçası olarak muhafaza edilmiştir.

Günümüzde, burada bazı dükkanlar ve yanı sıra bazı teraslı barlar bulunur. Ama bu meydanın en belirgin yapısı, “San Sebastian City Hall” binasıdır.

Günümüzde bu meydanda: önemli yerel festivaller düzenlenmektedir. Bunlar arasında öne çıkanlar: 20 Ocak tarihinde düzenlenen “San Sebastian Günü” ve 21 Aralık tarihinde düzenlenen “Aziz Thomas Günü” festivalleridir.

Ayrıca, yine bu meydanın en büyük özelliği: geniş balkonlu ve çekici binaların bulunmasıdır.

İspanya San Sebastian San Sebastian Günü Kutlamaları

San Sebastian Günü Kutlamaları

Her yıl 20 Ocak tarihinde: San Sebastian gününde geçit töreni düzenlenir. Kutlamalar 19 Ocak günü gece yarısı, saat 24.00 de Palaza de la Constitucion meydanında bayrak çekimi ile başlar ve 24 saat devam eder. Kutlama, ilk olarak 1836 yılında karnavalın bir parçası olarak başlamıştır.

Şehrin sokaklarında, davul çalan tören toplulukları geçit yaparlar. Onlar: bir asker topluluğu gibi aynı üniformayı giyerler. Bu üniformalar, kurtuluş savaşmış askerlerin üniformalarına benzetilmiştir. Katılımcı sayısı arttıkça, farklı üniformalar da görülmeye başlamıştır.

Evet, bu şehri 20 Ocak günü ziyaret ederseniz: şehir sokaklarında mutlaka bir “Tamborrada” denilen bando topluluğuna rastlayacaksınız.

Ellerinde bayraklar ve su taşıyıcıları ile bu topluluk 20-50 arasında davul ve 50-100 varille geçit töreni yaparlar ve kendi ezgileri ve dansları ile şehir sokaklarını hareketlendirirler.

20 Ocak gecesi, şehir yerlilerinin duygusal gözyaşları eşliğinde bayrak indirilir ve hareketlilik, bir sonraki yıl festivaline kadar biter.

İspanya San Sebastian Aziz Thomas Günü

Aziz Thomas Günü

Bu kutlamalar, her yıl 21 Aralık tarihinde yapılır. Kutlamalarda şehir muazzam bir ülke pazarına dönüşür. Tezgahlarda çoğunlukla yerel çiftçilerin ürettiği gıda ve el sanatı mallar satılır. Bunlar arasında öne çıkanlar: peynir, bal, sosis, elma şarabı ve kek başı çekmektedir.

Kutlamaların temelindeki gelenek: çiftçilerin, arazi sahiplerine yıllık kira bedeli ödemek üzere kasaba merkezine gelmeleriyle 19. Yüzyıl ortalarında başlamıştır.

Bu şekilde merkeze gelenler, yanlarında getirdikleri ürünleri satmaya başlamışlardır. Bu pazarı kurulduğu yer, zamanla “Plaza de la Constitucion” ismini almıştır.

Evet, şehrin “Old Town” bölümünü tanımaya devam ediyoruz. Buradaki etkinliklerin bir diğer bölümü de: özellikle yerli halk ve turistler tarafından ilgi çeken, bu bölgede bulunan bar ve restoranlardır. Burada: özellikle “Txakoli şarabı” ve “pintxo” içmek popülerdir.

Txakolu Şarabı

Bu meyveli beyaz şarap: Getaria ve Zarautz kıyı kasabalarında üretilen üzümlerden yapılmaktadır. Alkol oranı: 9.5-11.5 arasındadır. Bu şarap: cam içinde, tatların serbest kalması için, buzdolabı dışında, serin bir yerde servis yapılarak içilir.

Bu şekilde içildiğinde: narenciye bitki ve çiçek aromaları hissedilir. Rengi ise, soluk sarı renklidir. Bu şarap, başlangıçta söylenenlere göre ilk olarak 16. Yüzyılda üretilmiştir.

Mükemmel olgunluk ve şeker/asit oranı için: özellikle üzümler Eylül ayı sonları ve Ekim ayı başında hasat edilir. Deniz ürünleriyle mükemmel gitmektedir. Bunu beyaz ton balığı ile denemenizi öneririm.

İspanya San Sebastian Pintxos

Pintxos

Şehrin yerel yemek kültürünün en büyük hazinelerinin başında gelir. Bunun temelinde: her türlü gıda maddesinin, baget ekmek dilimleri arasında sunulmasıdır. Bunları bir arada tutmak için bir kokteyl sopası kullanılır. Öne çıkan lezzetler: bir zeytin, biber, karidesli çeşitleridir.

İspanya San Sebastian San Vicente Kilisesi

 

SAN VİCENTE KİLİSESİ

Şehrin en eski kilisesidir. Gotik tarzda yapılan kilise, 16. Yüzyıl ilk yarısına tarihlenmektedir. Çok ince Romaneks yapısı ilgi çeker. Vitray pencereleri ve 1868 yılı yapımı Fransız org görülmelidir. Cephede ise, sanatçı Jorge Oteiza tarafından yapılan “Pieta” heykeli popülerdir.

 

SANTA MARİA BASİLİCA

Calle Mayor sonundadır. 18. yüzyıldan kalma etkileyici bir barok çalışmadır. Burası şehrin koruyucu azizine adanmıştır, özellikle barok cephesi ilgi çeker. Yapı, burada daha önce bulunan bir kilise temelleri üzerine 1743-1774 yılları arasında yapılmıştır. Özgün bir Romanesk kilisesidir.

İspanya San Sebastian Museo San Telmo

MUSEO SAN TELMO

Bask toplum ve vatandaşlık müzesi: 16. Yüzyıl yapımı bir Dominik manastır binasındadır ve burada, yerel sanat eserlerinden oluşan çok geniş bir koleksiyon sergilenmektedir. Bina 20. Yüzyılda Katalan sanatçı Jose Maria Sert tarafından restore edilerek müze haline getirilmiştir.

Burada: El Greco, Rubens, Ribera ve Goya resimleri görebilirsiniz. Bölgenin en popüler turistik yerlerinden birisidir. Yapı 2011 yılında genişletilmiştir. Giriş ücretsizdir.

DOWNTOWN BÖLGESİ

Burası şehrin ortasındadır ve alana hakim Catedral del Buen Pastor ve çevresindeki yapılar ile yoğun ve canlı bir yer olarak gündeme gelir. Parte Vieja ve Amara arasındaki alandadır. Palaza de Bilbao yakın olan birçok alanda, şehrin en iyi alışveriş caddelerinden bazıları bulunmaktadır.

İspanya San Sebastian Cathedral Del Buen Pastor

CATEDRAL DEL BUEN PASTOR

Yapı: Ensanche de Amara bölgesindedir. Basklı mimar Manuel de Echave eseridir. Kilise: 1915 metre karelik bir alanı kapsamaktadır. 1953 yılında katedral olarak ilan edilmiştir. Ama, 1897 yılında açılmıştır.

Yapının mimari özellikleri: simetrik, dikdörtgen kat planlı, üç nefli, transepti ve papaz bölümü Latin haçı şeklinde çapraz oluşumludur.

Monte İgueldo ocaklarında yapılan kumtaşından inşa edilmiştir. İçinde çok geniş crypt vardır. Juan Bautista Lazaro tarafından yapılan vitray pencereler ilgi çeker.

Bunlarda: canavarlar, pinnacles gibi unsurlar dekorasyonda kullanılmıştır. Giriş ücretsizdir. Güzel mimarisi nedeniyle görülmeye değerdir.

ŞEHİRDEKİ DİĞER MÜZELER

İspanya San Sebastian Akvaryum

AKVARYUM

Şehirdeki Akvaryum: Avrupa’nın en önemli oşinografik müzelerinden birisidir. Burada “Nemo” isimli filmin ünlü balığının numuneleri bulunmaktadır. 360 derecelik, akrilik tünelde: köpekbalıkları ve diğer büyük balıkları izleyerek yürüyüş yapmak mümkündür.

İspanya San Sebastian Eureka Müzesi

EUREKA.ZIENTZIA MUSEOA

Burası bir tür bilim müzesidir. Burada eğlenmek ve öğrenmek bir arada yürütülmektedir. Müzede, 169 üzerinde modeller bulunan daimi bir sergi vardır. Ayrıca, canlı ve beş duyu hakkında bilgiler verilir. 300 metre karelik bölümde, özellikle çocuklar için mükemmel oyun alanları bulunmaktadır. Bir de planetarium bölümü bulunuyor.

İspanya San Sebastian Cristobal Balenciaga Müzesi

CRİSTOBAL BALENCİAGA MÜZESİ

Getaria’da bir tepe üzerinde duran müze; kariyerinin ilk yıllarında Balenciaga Belçika Kraliçesi Fabiola tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır.

İspanya San Sebastian Museo Deniz

MUSEO DENİZ

Deniz Müzesi, Bask ve San Sebastian insanları tarafından deniz sırlarını öğrenmek için düzenlenmiştir. Limanın merkezinde bulunan müze: Bask ve deniz tarihi taşımaktadır.

ŞEHİRDEKİ KONAKLAR VE KALELER

 

PALACIO DEL DUQUE DE MANDAS

Cristina Enea Park alanında bulunan bina: 1890 yılında yapılmıştır ve “Fundacion Cristina Enea” tarafından kullanılmaktadır. Yapı: Jose de Osinalde eseridir.

Zemin kat: Fundacion Cristine Enea tarafından işgal edilmiştir. Ön kapıdan girildiğinde, bir resepsiyon alanı ve büyük ahşap merdiven görülür.

İkinci katta: sergi alanı olarak kullanılan Mandas dükü ofis odaları vardır. Ayrıca: eski bir şapeli, ana binaya bağlayan bir galeri, geçici sergiler için kullanılmaktadır. Ziyaretçiler için bir dinlenme alanı da mevcuttur.

İspanya San Sebastian Palacio De Aliete

PALACIO DE AİETE

1878 yılında neo-klasik tarzda yapılan bina, Fransız mimar Adolfo Ombrecht tarafından tasarlanmıştır. Burası: uzun yıllar boyunca kraliyet ve asalet üyeleri tarafından konut olarak kullanılmıştır. Birinci katta: yatak odası ve ofisler bulunmakta olup “Barış ve İnsan Hakları Evi” olarak kullanılmaktadır. İkinci katta ve tavan üzerinde: eski memurlar ve hizmetliler tarafından kullanılan yerler vardır ve buralar “Kültür Merkezi Atölyeleri” olarak kullanılmaktadır.

İspanya San Sebastian Castillo De La Mota

CASTILLO DE LA MOTA

San Sebastian merkezinde, doğal bir alandadır ve muhteşem deniz ve şehir manzarası bulunmaktadır.
La Motta kalesi: antik yolları ve surları ile: uzun tarih boyunca acı savaşlara şahit olmuş ve eski görkemini hale korumaktadır. Kale yapısı: ilk olarak Navarre kralı zamanında inşa edilmiştir. Surların dört köşesinde: birer kule bulunur ve bunlar 1150 yılı civarında yapılmıştır.

KÖPRÜLER

İspanya San Sebastian Zurriola Köprüsü

ZURRİOLA KÖPRÜSÜ

Urumea nehrinin ağzına yakın yerdeki bu köprü 1921 yılında yapılmış, 1972 yılında yıkılarak yenisi yapılmıştır. Günümüzde “Kursaal Kongre Merkezi” köprüsü olarak da bilinir. Köprü “Artdeco” tarzında Victor Arana tarafından tasarlanmıştır. Özellikle muhteşem lambaları dikkat çeker.

İspanya San Sebastian Santa Catalina Köprüsü

SANTA CATALINA KÖPRÜSÜ

Şehirde yapılan ilk ahşap köprü olarak dikkat çeker. Stratejik konumu nedeniyle, uzun yıllar çeşitli vesilelerle yenilerek günümüze kadar gelmiştir. Juan Alday tarafından tasarlanan ve 1926 yılında yapılan köprünün bu günkü yapısında özellikle lambalar ilgi çeker.

İspanya San Sebastian Mundaiz Köprüsü

MUNDAIZ KÖPRÜSÜ

1999 yılında açılan köprü, nehir destekli olmayan şehrin ilk köprüsüdür. Yeniden kentleşme döneminde, ulusal demiryolu şirketinin katkısı ile inşa edilmiştir.

İspanya San Sebastian Lahendakari Aguirre Köprüsü

LEHENDAKARİ AGUIRRE KÖPRÜSÜ

Bu köprüde, nehir yatağında destek olmadan inşa edilmiştir. Onun son derece yenilikçi tasarımı ilgi çeker. İkiz kemerler, köprünün zemini üzerinde yükselir.

Kırklareli Pınarhisar

Kırklareli Pınarhisar

İlçe, eski İstanbul yolu üzerinde Lüleburgaz-Kırklareli yol kavşağındadır. Pınarhisar, Kırklareli arasındaki uzaklık: 34 km. Pınarhisar, Saray arasındaki uzaklık: 45 km. Pınarhisar, Demirköy arasındaki uzaklık: 40 km. Pınarhisar, İstanbul arasındaki uzaklık; 186 km. Pınarhisar, Lüleburgaz arasındaki uzaklık: 34 km. Pınarhisar, Vize arasındaki uzaklık: 32 km.

GENEL

İlçe toprakları içinde bulunan Kaynarca ovasında çeltik üretiminin yapılabildiği ve eski dönemlerde en iyi pirincin üretildiği bir merkez olarak bilinir. İlçenin kuzey kesimlerinde 500-600 metreyi bulan tepeler ve kayalar bulunur. Kuzey bölümleri ormanlarla kaplıdır. Denizden yükseklik 192 metredir.

Kırklareli Pınarhisar

TARİHİ

İlçe toprakları, ilk çağlarda, soğuk ve sıcak su kaynaklarıyla meşhurdur. Zamanın seçkin ve varlıklı insanları, bu kaynaklara gelerek şifa ararlar, sunaklarda bulunurlar ve dini törenler yaparlardı. Tarihçi Hammer: buraya “Kaynaklar kalesi” demiştir. İlkçağ tarihçileri, Trakya yarımadasının en büyük deresini, bu kaynaklardan çıkan suların oluşturduğunu yazarlar.

Halikarnasos’lu Herodotus (MÖ 484-425), MÖ 513 yılında, İskit seferi nedeniyle Pınarhisar bölgesinden geçen Pers imparatoru Dareios’un günümüz Kaynarca çevresine hayran kalmasından ve burada kaynakları öven bir yazıt ihtiva eden bir anıt yaptırdığından söz eder.

Aynı yazıda, Herodotus, ilçenin isim kaynağı Tearos Nehri (Kaynarca veya Pınarhisar) kırk kolundan gelmiş olarak işaret eder. Dareios’un Trakya seferinde Tearos nehri kaynaklarına vardığını ve burada üç gün kamp kurduğunu yazar. Takip eden süreçte, 1847 yılında General Jochmus: “çivi yazısına benzer harflerin bulunduğu bir taşın” varlığından söz eder.

Pınarhisar’ın, Bizans imparatoru II. Teadosius zamanında (MS 425) Semendirek Tekfuru Kozmos Dimitraydis tarafından kurulduğu bilinir. Kurulduğu zaman şehre kaynak anlamına gelen “Virisis” ismi verilmiştir. Daha sonra “Müstahkem köy” ya da savunma amaçlı yer anlamında “Verisse” denilir. Pınarhisar’ın kaleleri bu yıllarda yapılmıştır.

Evliya Çelebi ise, Pınarhisar’ın İstanbul Tekfuru tarafından kurulduğunu yazmıştır.

Sultan I. Murat zamanında, Bizanslılardan alınan şehir ve yine onlardan kalan kale yıkıntıları içinde yerleşmiş, Kanuni Sultan Süleyman’ın I. Viyana seferi güzergahı üzerinde bulunan bir yerleşim yeridir.

1877-1878 yılları arasındaki Osmanlı-Rus savaşından sonra Rus işgali, 1912 yılında Bulgar işgali sonrasında, 21 Temmuz 1913 tarihinde, Fahrettin Altay komutasındaki süvari alayı, Pınarhisar’ı işgalden kurtardı. 25 Temmuz 1920 tarihinde Yunan işgali ve 8 Kasım 1922 tarihinde yine işgalden kurtuluş sağlanmıştır.

Pınarhisar, 1911 yılında İlçe olmuş, 1915 yılında ise yeniden Bucak olmuştur. 1953 tarihinde ise yeniden ilçe statüsüne alınmıştır.

İlçenin isminin kaynağına gelince: yukarıda belirttiğim gibi, “pınar” kelimesinin kaynağı belli, “hisar” ise, ilçede bulunan hisardan gelmektedir. Yani bir anlamda “Kaynaklar kalesi” dir.

MANYETİK ALAN

Pınarhisar ile ilgili yaşamadım ama duyduğum bir özelliği anlatmak istiyorum. İlçeden çıkıp, Demirköy yönüne doğru 10 km kadar gittikten sonra bir yokuş vardır.

Bu yokuşa gelen bütün metal aksamlı araçlar (otomobil, bisiklet gibi) kendiliğinden (otomobilde vitesi boşa alıp da) yokuş aşağıya inemezler.

Yokuş aşağıya gaz verip inildiğinde ise, aracı geri döndürüp yokuş yukarı çıkmak istenirse, bu kez, araç boş viteste gaz vermeden kendi kendine yokuş yukarı çıkar.

Bunun sebebini bir tür manyetik alana bağlıyorlar ama henüz resmi bir açıklama yok, umarım bu olayı yerinde bizzat yaşayan bir okur, buraya yorum bırakır, bizleri aydınlatır.

Kırklareli Pınarhisar

POYRALI PANCAR PEKMEZİ

Poyralı köyünde üretilen pancar pekmezinin ünü oldukça yaygındır. Pancar sökümünün başladığı sonbahar başından, kışa doğru uzanan zaman diliminde, imece usulüyle pancar pekmezi yapılır.

Tarladan sökülen şeker pancarları, üreticiler tarafından evlerinin avlularında özenle yıkanıyor, temizleniyor ve kabukları soyuluyor.

Ardından pekmezanelerde, tahta ezme makinelerinde pancar sıkılarak posası alınıyor. Posadan çıkan pancar şırası, yine bölgedeki el değmemiş doğal kaynak suları ile odun ateşinde yaklaşık 7-8 saat kaynatılarak pekmez elde ediliyor. 1 ton pancardan, 100-120 kilo pekmez elde ediliyor.

Kırklareli Pınarhisar

SULTANLAR YOLU

Birinci Viyana seferi sırasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından kullanılan sefer yolu, buradan geçer.

Bu güzergah yani sefer yolu, günümüzde yeniden düzenlenerek “Sultanlar Yolu” ismiyle kültür ve tarih severlerin kullanımına açılmıştır. Sultanlar yolu, işaretlemeleri ilçe içinde ve çevresinde yapılmıştır.

Sultanlar yolu: Viyana Simmering ile İstanbul Süleymaniye camisi ve Topkapı Sarayı arasındaki 2133 km lik bir güzergahtır. Simmering, Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana yakınında otağının kurulduğu köydür. Otağın bulunduğu yere, daha sonraları Habsburg hanedanı tarafından bir şato yapılmıştır.

Bu şato günümüzde kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Simmergin’de başlayacak olan yolculuk, Avusturya-Macaristan-Hırvatistan-Sırbistan ve Bulgaristan’dan geçerek Türkiye’de Süleymaniye Camiini ziyaret ettikten sonra İstanbul Topkapı Sarayında sona erecektir.

Bu rotada ilk test yürüyüşü 2009 yılında yapılmıştır. Bisiklet kullanarak da rota geçilebilir. Güzergahın toplam uzunluğu 2100 km dir. Güzergah işaretlenme çalışmaları bittiğinde, Sultanlar yolu 9 ülkeden geçecektir. Yolun Trakya bölümü 390 km. dir.

Kırklareli Pınarhisar

PINARHİSAR MESLEK YÜKSEK OKULU

Trakya Üniversitesi Rektörlüğüne bağlıdır. 2003 tarihinde kurulmuştur. 2007 tarihinde ise Kırklareli Üniversitesine bağlanmıştır. Okul ilçe merkezinde bulunan binası tamamlanınca 22 Şubat 2009 tarihinde yeni binasına taşınmıştır. Halen eğitim 6 programla sürdürülmektedir.

Kırklareli Pınarhisar

GEZİLECEK YERLER

Son dönemde, şehir içinde ve civarında Sultanlar Yolunun güzergah işaretlemeleri yapılmıştır.  Avrupa’dan başlayan ve Pınarhisar’dan geçen bu yol üzerinde uzun yürüyüşler düzenlenmektedir.

Kırklareli Pınarhisar

HUNDİ HATUN CAMİ-CAMİ-İ KEBİR

İlçe merkezinde Cami-i Kebir mahallesindedir.

15’nci yüzyıl yapısıdır. Ancak orijinal cami yıkılmış ve 1962 yılında ilçe halkının katkılarıyla günümüzde görülen cami yapılmıştır.

Sağlam ve ibadete açıktır. Duvarlar kısmen kesme taştan yapılmıştır. Mihrap, minber ve vaiz kürsüsü ahşaptır, turkuaz, lacivert ve kırmızı renklerin hakim olduğu bitkisel motiflerle bezenmiş çini kaplamadır.

Kırklareli Pınarhisar

ÇUKUR ÇEŞME

Beylik mahallesinde İstanbul yolu üstündedir. 16’nci yüzyıl yapısıdır. Çeşmeye 9 basamaklı merdivenle inilir, kemerli tek cepheli ve yalaklıdır.

 

Kırklareli Pınarhisar

KOLOĞLU İLKOKULU

Okulun inşası, 1914 yılında Kaymakam Sadullah Koloğlu döneminde başlamıştır. Bütün malzemesi ve yapım masrafları yöre halkı tarafından karşılanan inşaat, 1917-1918 yılları arasında Kaymakam başka yere tayin edilince biraz yavaşlamış ve tamamlanamamıştır.

Burada: Kaymakam Sadullah Koloğlu’ndan biraz söz etmekte yarar var. Çünkü kendisinin Pınarhisar’a büyük emeği geçmiştir ve burada iz bırakmıştır.

1913-1917 yılları arasında burada görev yapan ve Arap kaymakam olarak bilinen Koloğlu, buranın nüfusuna kayıtlıdır, çünkü Pınarhisar’a olan sevgisinden dolayı, Cumhuriyetin ilanından sonra nüfus kaydını buraya aldırmıştır.

1919 yılında işgal döneminde binanın alt katı, Yunan askerleri tarafından kullanılmış, ayrıca Rum okulları burada faaliyet sürdürmüştür. İşgalin ardından, bina, 1926 yılında Köy Yatılı Okulu olarak kullanılmıştır.

Okulun bahçe duvarları, 1947 yılında yine halkın bağışlarıyla yapılmıştır ve son olarak okul 1960 yılında tamamlanmıştır. Okul hala hizmet vermektedir.

PRATİK KIZ SANAT OKULU

Yapım tarihi net olarak bilinmez. Ancak Koloğlu İlköğretim okulu ile aynı dönemde yapıldığı tahmin edilmektedir. Zaman içinde farklı kullanımlara ev sahipliği yapan tek katlı bina, dikdörtgen planlıdır.

Bahçesinde bulunan mezar kalıntıları hakkında bilgi yoktur. Bina yakın zaman önce bir süre Meslek Yüksek Okulu olarak kullanılmış, sonrasında ise halen atıl durumdadır.

Kırklareli Pınarhisar

PINARHİSAR KALESİ

Pınarhisar kalesi, Bizans döneminde inşa edilmiş ve Osmanlı döneminde onarımlar görmüştür. Kale, ilçenin kuzeyinde, yapılanmanın olmadığı, çevreye hakim bir tepe üzerinde bulunur. Kalenin devamı olarak ilçe merkezine inan sur duvarları tahrip olmuştur.

İlçenin kuzeyinde tepede iki adet dairesel ve bir adet kareye yakın dikdörtgen planlı, ilçenin merkezinde ise dört adet dairesel burç, büyük ölçüde sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

Ayrıca: üç burç temeli ve birçok duvar izine de rastlanır.

Yuvarlak burçlar, birer metre ara ile tuğla hatıl takviyelidir. Bazen kesme taş da görülür.

Kırklareli Pınarhisar

Hisarlar

Hisarların: Bizans döneminde, Semendirek tirkası Kozmos-Dimitriyadis isimli bir şövalye tarafından inşa edildiği söyleniyor.

Hisarların bulunduğu tepenin her iki tarafında: az derin ve kuru vadiler vardır. Tepe eteklerinde daha evvel bağ yapılmakta ve asma dikilmek için kazıklar yapıldığı zaman, birçok küp bulunmuştur. Tahminen 1.5 metre yükseklikte olan bu küplerden bir tanesi, Ankara’ya müzeye gönderilmiştir.

Hisarlar üç parçadan oluşur. Her biri 10 metre çapında, daire kaideli üzerinde bina inşa edilmiştir. 15 metreye yakın yüksekliktedir. Duvarları çok kalın ve horasan harç kullanılarak inşa edilmiştir. İkinci hisar, birinciye göre daha küçüktür. Üçüncü hisar ise, günümüzde tek bir duvar halindedir.

Evliya Çelebi: Pınarhisar kalesinin, İstanbul tekfurunun malı olup, 769 yılında Gazi Mihail tarafından zaptından sonra yıktırıldığını yazar.

Kırklareli Pınarhisar

BİNBİR OKLU AHMET BABA TÜRBESİ

Erenler köyü girişindedir. Köyün eski adı “Tekke” ve yeni adı “Erenler” ismini bu zat ve onun manevi kişiliği etrafında yörede filizlenen tekkeden aldığı düşünülmektedir. Bu tarihi kişiliğin kim olduğu çok net değildir.

Ancak, 14’ncü yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı, bölgenin fethi ve Türkleştirilmesinde önemli katkıları olan, önemli bir askeri kişi olduğu kabul edilmektedir. Efsaneye göre: düşmanla giriştiği savaşta üstün başarı gösteren bu kişi, ancak 1001 okla şehit edilebilmiştir.

Onun şehit düştüğü yerde, dönemin Osmanlı Sultanı I. Murat tarafından üzeri kapalı bu türbe inşa ettirilmiştir.

Yine bir başka görüşe göre, bu kişi, Pınarhisar’da bulunan Haydar Baba ve Kofçaz Topçular köyünde bulunan Topçu Baba ile kardeştir.

Türbe: Balıklı mevkii yakınlarında bulunan bir tepenin zirvesinde, Osmanlı dönemine ait olduğu düşünülen eski bir mezarlık içindedir.

Buradan, eski Ramazan geleneklerinden birisi olan Ramazan topu atılırmış, ancak günümüzde bu uygulama bitmiştir.

Evet, 14’ncü yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen türbe; sekiz köşeli, her cephesinde sivri kemerleri bulunan, kapı büyüklüğünde yedi penceresi olan bir yapıdır. Duvarları kalındır. Muntazam kesme köfeki taş kaplamalıdır.

Kubbe sekiz köşeli tambur üzerine oturtulmuştur. Orjinalinde kurşun kaplı iken, halen çimento sıvalıdır.

Kırklareli Pınarhisar

POYRALI KÖYÜ KÜLTÜR EVİ

Poyralı köyünde 2008 yılında “Poyralı Köyü Kültür Evi” açılmıştır. Burası bir Etnografya galerisi niteliğindedir. Geleneksel yöntem ve tezgahlarda işlenen el dokuması ürünler sergilenmektedir.

Kırklareli Pınarhisar

KAYA MANASTIR

Kaynarca kasabasında güneybatıda suyun kenarındadır. Kayalara oyulmuş bu mekanın, daha önceleri bir yapı olması, su kenarında olması büyük olasılıkla kilise öncesi Rum Ortodoks manastırı veya çevrede birçok örneği görülen kaya mezarlarını andırmaktadır.

Kilise, doğuya bakan bir kaya yamacına oyulmuş, iç içe iki mekandan oluşmaktadır. Ön mekan: dikdörtgen planlı, yaklaşık 4 x 11 metre ebatlarındadır ve üstü tonoz şeklinde oyulmuştur.

Kuzey kısmı ise daireseldir. Bu bölümde iki haç motifi görülür. Batısında daha küçük bir oda vardır. Bu iç oda, yaklaşık 3 x 3 metre ebatlarındadır. Üstü tonoz şeklinde oyulmuştur. Duvarlarda da çok sayıda irili ufaklı niş oyukları vardır.

Bu kilisenin 15 metre kuzeyinde, yine kayaya oyulmuş bir yer daha vardır. Üstü konik bir şekilde baca gibi oyulmuş ve dışarı açılmaktadır.

Burada büyük olasılıkla ateş yakılarak yemek pişirilmiştir. Günümüzde depo olarak kullanılmaktadır.

POYRALI ŞEHİTLİĞİ

İlçe merkezine 5 km uzaklıktaki Poyralı köyü yakınlarında Yenibağlık mevkiindedir. 1912 Balkan harbinde şehit düşen kahramanlar için 1981 yılında yapılmış betonarme granit kaplı bir anıttır.

14 Ağustos 1922 tarihinde Yunan askerleri tarafından şehit edilen 3 Poyralı’nın naaşı buraya nakledilmiştir.

Şehitliğin çevresi çam ağaçlarıyla kaplanmış ve şehitliğin etrafı taş duvar ve tellerle çevrilmiştir. Şehitliğin doğusunda, Balkan savaşlarında şehit düşen 3 kişiye ait mezar bulunur.

Kırklareli Pınarhisar

CEVİZKÖY BALKAN ŞEHİTLİĞİ

İlçe merkezine 13 km uzaklıkta, Cevizliköy’un kuzeybatısında Cevizlik mevkiindedir.

1912 yılında Bulgar işgali yaşanan bölgede: bir topal Bulgar tarafından pusuya düşürülen Osman Ağa komutasında geri çekilen 90 askerlik Osmanlı birliğinin öncü 5 asker hariç 85 askeri bu topal Bulgar tarafından şehit edilmiştir.

Bu topal Bulgar, arkadan gelen birlik tarafından yakalanmıştır. Magilla mevkiinde bulunan ve “Kanlı Meşe” denen büyük meşe ağacının dallarına asılarak idam edilmiştir.

Bu topal Bulgar, bölgeden geri çekilen Bulgar askerlerinin sonuncusudur. 1913 yılına girilirken, köy yeniden Türklerin eline geçmiştir.

Bugün, hala Kanlı Meşe’de, 3 gün asılı kalan Bulgar askerinin ip izi mevcuttur. Köylüler, pusuya düşürülerek öldürülen 85 askeri buraya gömmüşlerdir.

1986 yılında, şehit olan 85 Mehmetçiğin anısına bir anıt dikilmiştir. Şehitliğin girişinde uzun bir yürüme yolu, tören alanı, tören alanında 1986 yılında dikilen bir anıt ve arkasında şehitlere ait mezarlık bulunmaktadır. Şehitliğin çevresi tel örgüyle çevrilmiştir.

Kırklareli Pınarhisar

DÜNYANIN EN BÜYÜK KARİKATÜRÜ

Karikatürist Erdil Yaşaroğlu “Galaksiye Notumuz Var” projesi kapsamında, dünyanın en büyük karikatürünü 28 Aralık 2011 tarihinde çizerek, Guinnes Dünya Rekorları listesine girmiştir.

Evet, bu karikatür Pınarhisar ilçesindedir. İlçenin Kırklareli girişinde, 10 milyon metre kare büyüklüğündeki yere boya ile çizildi, sonra çevresi 4 bin fidanla çevrildi. Fidanların dikimi ve planlaması, bir aylık süre aldı. 25 kişi çalıştı.

Teknoloji ve mizahı harmanlayarak, yaklaşık iki futbol sahası büyüklüğünde karikatürü yaratan Yaşaroğlu’nun açıklaması şöyledir. “Bu özel proje için birlikte çok çalıştık, çok eğlendik, sonunda torunlarımıza bırakabileceğimiz neşeli, faydalı, kocaman bir proje gerçekleştirdik.

O kadar kocaman oldu ki, rekor kırdık, Guinnes’e girdik. Hayalle başlayan rekorla biten bu maceramız bizi mutlu etti.” Hikayeye göre, bu sadece bir karikatür değil, bu aynı zamanda galaksiye ve uzaylılara gönderilmiş bir not.

“Hep uzaylılar tarlalara çizdikleri şekillerle insanoğluna mesaj verecek değil ya” Bu kez de Türklerin galaksidekilere bir notu var” duyurusu ile proje tanıtılmıştır.

Kırklareli Pehlivanköy gezi yazım için Pehlivanköy

Kırklareli Vize gezi yazım için  Vize