Ankara Vakıf Eserleri Müzesi

Ankara Vakıf Eserleri Müzesi

Altındağ ilçesindedir. Atatürk Bulvarında, Melike Hatun Camisinin yanındadır.

7 Mayıs 2007 tarihinde ziyarete açılmıştır. Giriş ücretsizdir.

Müzenin bulunduğu bina tarihi bir binadır. Müze binası: I. Ulusal Mimarlık Dönemi (1908-1930) yılları arasındaki dönemde, yani Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1927 yılında yapılmıştır. Mimar Kemalettin eseridir.

Bina: 1928-1941 yılları arasında “Hukuk Mektebi” olarak kullanılmıştır. Bina: daha sonra bir süre Ankara Kız Sanat Okulu, daha sonra Ankara Yüksek Öğrenim Vakıf Kız Öğrenci Yurdu, bir ara Erkek Öğrenci yurdu daha sonra ise üst katları Ankara Müftülüğü tarafından kiralanmıştır.

1998 yılında Cumhuriyetin 75’nci yıl kutlamaları sırasında Ulus’ta Ziraat Bankası yanındaki Ankara Vakıflar Başmüdürlüğü içinde bulunan Türk Vakıf Araştırmaları Merkezinde açılan Halı sergisi, önce sürekli hale geldi ve sonra da bugün bir halı müzesine dönüştürüldü.

Bina 2004 yılında boşaltılmış ve 2007 yılında, burada Vakıf Eserleri Müzesi açılmıştır.

Bina: oldukça sade cephelidir.

Üst katlarda: sergi salonları, idare odaları, kütüphane ve sinevizyon olarak kullanılan seminer odası vardır.

Bodrum katta ise, depolar ve laboratuvar bölümü bulunur. Ayrıca: kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere çeşitli sergilerin açıldığı çok amaçlı sergi salonu vardır.

Müzede: toplam 2669 eser bulunmakta olup, bunlardan 236 tanesi teşhirdedir. Bunların çoğunluğu; halı, maden, çini, kilim, deri ve el yazması eserlerden oluşur.  

Bunlar arasında: 13 ve 14’ncü yüzyıllardan kalma ahşap ve 16’ncı yüzyıldan kalma el yazmaları, çini ve halılar dikkat çekiyor. Ayrıca, yine müze binası içinde, çok amaçlı bir sergi salonu bulunuyor.

Osmanlı kitap sanatı sergisi

İslam sanat dünyasının köklü bir parçası olan Osmanlı kitap sanatları, Anadolu’da Selçuklu ve Beylikler devri kitap sanatının devamıdır. İki vitrin halinde düzenlenmiş olan sergide Osmanlı kitap sanatının 16’ncı yüzyıldan 20’nci yüzyıla kadar geçirdiği değişiklikler, cilt, tezhip, hat gibi örneklerle vurgulanarak ziyaretçilere sunuluyor.

Ayrıca 16’ncı yüzyılda İran’da yapılmış ve ithal edilerek Osmanlı topraklarına yayılmış pek çok Safevi el yazmasından örnekler seçilmiştir. Kitap sanatlarında görülen bu tarihsel gelişimin örnekleri dışında, el yazması üretimi açısından ilgi çekebilecek 4 el yazması kitap da sergileniyor.

16’ncı Yüzyıl el yazmaları

16’ncı yüzyılın ikinci yarısı Kanuni, II. Selim ve III. Murat gibi güçlü sultanların damgasını taşıyan el yazmaları da sergileniyor. Müzenin çoğunluğu padişah vakfiyeleri ve Kuran-ı Kerimlerden oluşan el yazmaları koleksiyonu, sergide seçkin örnekler tanıtılıyor.

Para keseleri ve Kabe Örtüsü

Mezede, Osmanlı döneminde kullanılan para keselerinin sergilendiği alan, ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor. Osmanlı döneminde her yıl padişah tarafından Mekke ve Medine kervanlarına bağış gönderilir, bu kervana ise Surre Alayı, kervanı yöneten kişiye ise Surre Altını denirdi.

Eski dilde Surre veya süre denilen para keselerinin ceylan derisinden yapılması ise bir hayli dikkat topluyor. Vakıflar Genel Müdürlüğünde saklanan ve ziyarete açılan “Kabe örtüsü” ise yine en çok ilgi gören eserlerdendir. Cam muhafaza içinde korunan örtü, manevi değeri açısından ilgi görüyor.

Halılar-Kilimler

Müzede 90 adet Uşak Halısı vardır. Bu halılar: Ankara’dan Hoca İbadullah camisi, Ahi Elvan camisi, Telli Hacı Halil Mescidi, İki şerefeli cami, Sultan Alaeddin camisi, Hacı Arap Camisi, Yozgat’tan: Çapanoğlu camisi, Elazığ’dan: Harput Sare Hatun Camisi, Bursa’dan: Yeşil camiden toplanmıştır.

Müze gezisi

Hemen girişte, ilk salonda: değişik yörelere ait halı örnekleri sergileniyor. Raylı, kitap sayfası ve çekmeceli örneklerde, çok sayıda halı sergileniyor. Türkiye’de halı dokunan her evde görülebilen nostaljik bir halı dokuma odası da var.

İkinci kat merdivenlerini çıkarken: yine değişik halı motifleri görülüyor. Üst katta: halıların yanı sıra değişik yörelere ait kilim örnekleri var. Ayrıca: para keseleri, Kabe örtüsü görülüyor.

Hat salonunda: padişah vakfiyeleri ve Kuran-ı Kerimler, hat, tezhip ve cilt sanatının en özgün örnekleri görülüyor.

Diğer bir salonda ise: tabanda cam altına yerleştirilmiş bir Uşak halısı ve Şarköy kilimi görülüyor. Ayrıca, yine bu salonda: değişik form ve ebatlarda bakır, tunç ve tombak şamdanlar sergileniyor. Sergilenen ahşaplar ise, 13’ncü yüzyılın en güzel örneklerindendir. Ankara Ahi Elvan cami pencere kanatları ve Divriği Ulu camiye ait özgün örnekler dikkat çekiyor.

Müzede bulunan odalardan bir tanesi, klasik saatler ve eski fotoğraf makinelerinin sergilenmesine ayrılmıştır.

Bir bahçe içinde bulunan binanın arka kısmında: personel ve müze ziyaretçileri için kafeterya bulunmaktadır.