Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

Eskişehir yönünden, Ankara’ya gelen ziyaretçilerin, hemen şehre girişte, sol yanda dikkatlerini çekecek ölçüde büyük bir yapı var.

İşte, burası “Cepa” isimli alışveriş merkezi. İsim neden Cepa: bu ismin verilme sebebini 1 ay önce öğrendim, hem de bizzat isim sahibinden, Cepa ismi, soy isimden “Celepçioğlu” türetilmiş, bu güzel, çağdaş ve özellikle ziyaretçilerinin kalitesiyle yoğunlaşan alışveriş merkezini, gerçekten tam bir beyefendi insan yaptırmış.

Evet: burası, bence, Ankara’nın bugün için, en güzel alışveriş merkezlerinden biri, hatta en iyisi diyebilirim ve inanın tamamen tarafsız bir yorum, çünkü diğerlerini de çok iyi biliyorum, gezdim, gördüm.

Özellikle değerlendirmelerimi, dünya üzerinde 5 kıtada birçok ülke gezmiş, bu ülkelerdeki alışveriş merkezlerini de görmüş, gezmiş biri olarak aşağıda bulabilirsiniz.

Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

ULAŞIM

Ankara-Eskişehir yolu üzerinde, 7’nci km. de bulunuyor. ODTÜ nün karşısında. Konum itibarıyla, çok kolay ulaşım imkanı var. ODTÜ ve Bilkent kavşakları arasında bulunan alışveriş merkezine, özel araçlarla rahatlıkla ulaşılabileceği gibi, civar bölgelerden toplu taşıma araçları ile maksimum 10 dakikada gelinebiliyor. Ama en büyük sorun: Eskişehir istikametinden Ankara’ya gelirken, Cepanın bulunduğu bölüme geçme sıkıntısı.

Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

Toplu ulaşım araçlarını kullanacaksanız: Cepanın önünden yaklaşık 200 metre ilerleyerek üst geçidin bulunduğu yere gitmeniz gerekiyor. Oradan karşıya geçip; Kızılay istikametine giden dolmuşlara binebilirsiniz. Fazla beklemek istemiyorsanız, ODTÜ’nün önüne kadar yürüyüp, buradan daha bol ulaşım aracı bulabilirsiniz.

Özel aracınız ile gidecekseniz: Cepa’nın gerek önünde ve gerekse arkasında ve de kapalı bölümde otoparkları bulunuyor. Ön bölümden girerseniz: buradaki otoparkta yer bulamasanız, binanın sol yanından, arka bölüme ve kapalı otopark bölümüne ulaşabilirsiniz.

Aslına bakarsanız: otopark açısından pek sıkıntılı değil, yani yer bol. Özellikle: hafta içinde, kesinlikle otopark sıkıntısı yaşamıyorsunuz. Bu arada: kapalı otoparkın bir özelliği var. Her araç park yeri üzerinde, kırmızı ve yeşil küçük ışıklar var.

Bunlar: uzaktan bakıldığında, boş otopark yeri bulmanız açısından büyük imkan yaratıyorlar. Yani: ışık, altındaki otopark alanı boş ise, yeşil yanıyor, dolu ise kırmızı yanmakta. Uzaktan, yeşil ışıkları arayarak, boş otopark yeri bulmanız mümkün.

Ancak: kapalı otoparkta bir sıkıntı var. Çok miktarda, “Çıkış” tabelası kullanılmış, bu tabelaları karıştırdığınızda, dışarı çıkabilmek için uzun süre dolaşmanız gerekiyor. Son bir not, kapalı otoparkta, aracınızı bıraktığınızda, otopark bölüm numarasını mutlaka kafanıza bir yere yazın, yoksa dönüşte, uzun süre aracınızı bıraktığınız yeri aramak zorunda kalabilirsiniz.

Cepaya özel aracınız ile gelirken: Eskişehir yolundan ilerleyip, binanın ön bölümünden otopark alanına girebilirsiniz. Ama: size daha rahat bir ulaşım istikameti belirtmek istiyorum. Şöyle ki: Eskişehir yolunda ilerlerken, benzinlikleri geçtiğinizde, İstanbul istikametine sapıp, yaklaşık 300 metre sonraki ışıklardan, sola döndüğünüzde, Cepanın arka bölümüne, Bauhaus market önüne çıkacaksınız. Buradan, Cepaya ulaşmak daha rahat ve otopark bulmak daha kolay.

GENEL ÖZELLİKLERİ

Evet: Cepa: Celebcioğlu Şirketler Gurubuna ait bir yapı. 53 bin m. karelik arsa üzerine kurulmuş. İnşaata Kasım 2005 tarihinde başlanmış ve 22 aylık bir süre sonunda, tamamlanarak, 24 Ağustos 2007 tarihinde hizmete açılmış. Yatırım maliyeti: 148 milyon dolar.

Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

Alışveriş merkezinin aydınlatılmasında: gün ışığından yararlanılması esas alınmış. Yani: bol miktarda cam ile kaplanmış açık alan var. Bu da elbette, mekana ferah bir hava vermiş. Ayrıca: burada, Türkiye’nin ilk renkli spektrumlu dış cephesi var.

Ön cephenin hava karardığında değişmeye başlayan renkleri, kafelerin bulunduğu en üst katın kubbemsi tavanına da yansıyor. Ara ara konuşlandırılmış küçük ışıklar da, eş zamanlı olarak renkleniyor.

Yapı: yatay dikdörtgen prizma şeklinde yapılmıştır. Birinci kat ve ikinci katlarda, ana giriş yönünde mağazalar, arka bölümde ise, iki kat yüksekliğinde hipermarket var. Üçüncü katta: hazır yemek üniteleri ve restoranlar ile eğlence bölümü ve sinemalar tasarlanmıştır.

Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

Mimari çizgisiyle yeni bir kentsel simge oluşturmak ve iç mekan zenginliği ile rahat ve keyifli vakit geçirilebilecek bir merkez yaratılması amaçlanmıştır.

Ferah bir yer. İnsanlar içeride daralıp bunalmıyor. İçeri girdiğinizde: kafanızı kaldırıp tavana bakarsanız, içinizde garip bir duygu oluşuyor. Sanki; devasa bir cami ve kubbesi gibi bir görüntü var. Yani: muhteşem yüksek ve kubbemsi bir iç tavan görüntüsü yaratılmış.

Bu giriş bölümünde: zaman zaman sergiler yapılıyor. ( örneğin: ayakkabılar sergisi, oyuncak arabalar sergisi, resim sergileri gibi) Bu sergiler: insanlar tarafından genellikle ilgi çekici oluyor. Yani: yalnızca bir alışveriş merkezi olmanın yanında, bu tür sosyal faaliyetlerin yapılması da olumlu.

Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

Mağaza çeşitliliği ve konumlandırılması mükemmel. Örneğin: ayakkabıcıların çoğu, yan yana konumlandırılmış. Bir de alanlar oldukça geniş ve yüksek tavanlı olduğu için, kalabalık pek fazla algılanmıyor.

Evet: en alt kattan, zemin kata ulaşan yürüyen merdivenler; basamaklı değil. Diğer katlar arasında ise, basamaklı yürüyen merdivenler var. Bunların avantajı: aynı hizada olması. Yani: yürümeden, aynı bölümdeki yürüyen merdivenleri kullanarak, en üst kata kadar ulaşabiliyorsunuz.

Diğer alışveriş merkezlerinde, insanların mağazalar arasında dolaşmalarının sağlanması için, yürüyen merdivenler, birbirinden farklı bölümlere konulmuş ve bir üst kata çıkmak için, alışveriş merkezi içinde bir hayli yürümek gerekirken, burada böyle bir sıkıntı yok. Asansörler ve yürüyen merdivenler, aynı bölümde bulunuyor.

Ancak: yürüyen merdivenlerin, yan bölümlerinde ve aşağıda, her hangi bir koruma önlemi yok. Sakın aşağıya bakmayın, uzay mekiğine asansörle çıkar gibi hissedebiliyorsunuz.

Evet, en üst kata çıktınız: muhteşem bir teras sizi bekliyor. Belki de, Ankara sınırları içinde görebileceğiniz en mükemmel manzaralardan biri (ODTÜ ormanları ve Bilkent manzaralı) ile karşılaşacaksınız. Yemek bölümü ve sinemaların bulunduğu bu bölümde: bir balkon olması çok güzel.

Ancak, bu güzel balkonun yarısının, bir kafe tarafından işgal edilmiş olması da o ölçüde saçma. Yine de: bu balkonda, mutlaka manzara seyretmenin keyfini yaşayın, olmasa bir sıcak çikolata içmeyi de deneyin.

 

ALIŞVERİŞ

Cepada: bir hipermarket (Carrefour Sa: Ankara’nın en büyük ve Türkiye’nin ilk, iki katlı Carrefour marketi.

14 bin metre karelik alanda, 500 personel, 46 kasa ile hizmet veren markette, 50 binden fazla ürün çeşidi bulunuyor. ), 1 yapı market (Bauhaus: 15 bin metre karelik alanda, Ankara’nın ilk Bauhaus marketi ), 11 Büyük Mağaza zinciri halkası (Boyner, D-R, Esse, Joker, Koton, LcWaikiki, Mango, Mudo, Nezih, Teknosa), birçok Bay-Bayan giyimi mağazası, 5 spor giyim (Adidas, Billabong, Fenerimu, İntersport, Nike).

Bunların dışında: Bebe-Çocuk giyimi, İç giyim, mayo, Optik, Saat, Takı, Aksesuar, Kuyum, Mücevherat, Elektronik ve İletişim alanında, birçok mağaza bulunuyor.

Ayrıca: 4 banka (Akbank, Garanti bankası, İş bankası, Ziraat bankası) şubesi ve birçok bankanın ATM bulunuyor.

Ankara Cepa Alışveriş Merkezi

YEMEK BÖLÜMÜ

Alışveriş merkezinin en üst katındaki yemek katı: gerçekten Ankara’daki alışveriş merkezleri arasında, en iyisi.

Toplam: 12 tane firma tarafından: fast food hizmeti verilmekte. Yiyeceklerde, çeşitlilik yaratılmış olup; gerek pizza, gerek hamburger ve gerekse diğer lezzet çeşitleri var. Bunun dışında: 17 tane restoran faaliyette bulunuyor. Ayrıca: kafeler var. Yani: her türlü damak zevkine uygun yiyecek ve içecek bir şeyler bulmak mümkün.

Özellikle: bazı restoranların ikinci katlarının bulunması, yanınızdan geçip giden insanlar olmadan, sakin bir şekilde yemek yemeniz için olanak sağlıyor.

SİNEMA

Alışveriş merkezinin en üst katında: AFM Sinemaları bulunuyor. Sinemaları: konforlu salonları, görüntü ve ses kalitesini garanti altına alan ileri teknoloji olanakları sunuyor.

10 salon ve 1889 koltuk var. Sinemalar: Autoban tarafından dizayn edilmiş. Şık fuayesi ve son teknoloji ürünlerle donatılmış salonlar cidden çok güzel. Salonlara, en kaliteli ve etkili ses ve görüntü standardı olan: THX sistemi konulmuş.

Ünlü sinema ustası George Lucas’ın geliştirdiği; görüntü ve ses kalitesini garanti altına alan bu teknoloji sayesinde, izleyiciler filmi, yönetmenin tasarladığı şekliyle izleyebiliyorlar. THX donanımlı salonlar, Türkiye’de yalnızca AFM sinemalarında var.

SONUÇ

Cepa; ulaşımın kolay olduğu, park yeri probleminin bulunmadığı bir yer olması nedeniyle avantajlı. Buraya gittiğinizde: aradığınız her türlü objeyi bir çatı altında bulabilmenin rahatlığını yaşayacaksınız.

Özellikle: Bauhaus bölümünden yapıya girip, burayı da gezdikten sonra, üst katlara çıkabilirsiniz. Üst katlarda: mekan o kadar ferah ki, gerçekten sıkılıp bunalmadan gezinme şansınız var. Koridorların arasında: gerek kafeler ve gerekse yapıya ait oturma yerleri oluşturulmuş.

Yorgunluk gidermek için birebir. Her katta, bol miktarda ve temiz tuvaletler bulunuyor. Yürüyen merdivenler ve asansörün aynı bölümde bulunması avantaj. En üst kata çıktığınızda:yemek bölümünün kalitesi ve çeşitliliği ve yerleşimi çok güzel. Terasta; şehir manzarası harika. Evet, tüm güzellikleri bir arada bulabileceğiniz bir yer.

Son olarak: Cepa’ya mutlaka gidin, hoş ve güzel zaman geçireceğiniz kesin. Burası: sizi, bir tam gün veya en azından yarım gün rahatlıkla meşgul edebilir.

Cepa’nın hemen yanında yapılan “Kentpark” ve birkaç kilometre ilerideki “Gordion” ve diğer yapılmakta olan alışveriş merkezleri açıldıktan sonra da, Cepa’nın tercih edilirliği azalmadı, hala yoğun ve özellikle yakın çevrede oturanlar tarafından tercih ediliyor.

İstanbul Levent

levent-1
İstanbul Levent

Semt zaman içinde: I. Levent’ten 4. Levent’e ve Yeni Levent’e kadar bölüm bölüm kurulup genişlemiştir.

Semt: şehir dışı bir toplu konut yerleşmesinin, İstanbul’da 40 yıl içinde yoğun bir şehir içi yerleşmeye dönüşmesinin belirgin örneklerinden biridir.

OSMANLI DÖNEMİ

Levent Çiftliği

Levent: bir yandan Baltalimanı, Tarabya, Büyükdere, Belgrad köyü, Beşiktaş ve öte yandan: Kağıthane, Haliç, Okmeydanı’na ulaşmak için bir kavşak noktası niteliğindedir.

Semt ismini: 18 yüzyılda, Osmanlı döneminde burada bulunan bir çiftlikten almıştır.

Büyükdere yolunun doğusundaki geniş arazi: 1780 yılında, Sultan I. Abdülhamit tarafından, Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa’ya verilmiştir. Kendisi burada: bahçeler, binalar, kasırlar yaptırmış ve buraya deniz leventlerinden meydana getirdiği bir muhafız bölüğü yerleştirmiştir.

Daha sonraki Padişah, Sultan III. Selim, 1792 Nisan ayında, İstanbul’un merkezine göre tecrit edilmiş bir noktada bulunan ve daha önceleri sürat topçularının eğitilmesi için kullanılmış olan Levent Çiftliğini, hoşnutsuzluk yaratmaması için halktan ve eski birliklerden uzak bir yerde Nizam-ı Cedid ordusunun talim alanı olarak seçti. Yeni ordunun kurulma süreci sessiz sedasız işlerken, şehir içinde konumlanması için gözlerden uzak bir nokta olan Levent Çiftliği uygun bulunmuştu.

Levent Çiftliğindeki kışla tamamlanana kadar, askerler ve subaylar, şehir içinde çadır ve barakaları ile bir geçiş döneminin yeni aktörleri olarak görülmüşlerdi. Sultan III. Selim askeri yapılardaki işleyişi ve çalışmaları kontrol etmek için, bu yapıları köşklerine yakın alanlarda konumlandırma eğilimindeydi. Bu yüzden, III. Selim, Beşiktaş’a özel bir ilgi göstermiş, oluşturmaya çalıştığı Nizam-ı Cedit’in askeri birliklerinin hem eğitimlerini izlemek, hem de atış yapmak ve gezmek amacıyla sık sık Beşiktaş’a ve Levent Çiftliğine gelir olmuştu.

Daha sonraki Padişah, Sultan III. Selim: Nizam-ı Cedid ordusunun ilk kışlasını burada kurdurdu. Bunun ardından, bölge “Levent Çiftliği” ve “Levent Kışlası” olarak anılmaya başlandı. Çünkü Leventlerin şehir dışında, Rumeli sırtlarında hazırlanacak bu alanda ve inşa edilen kışla kompleksinde toplanması ve eğitilmelerine karar verilmişti.

Fransız gezgin Olivier: 1790 yılında İstanbul şehrini anlattığı Seyahatnamesinde: Levent çiftliğinde, Avrupa usulü tüfek ve kasatura yapan bir imalathanenin varlığından söz eder. Ayrıca geniş arazi üzerinde, pek çok yapı bulunduğunu, modern eğitim ve donanımlı 1200 bostancıdan oluşan bir piyade kıtasıyla: Topçu ve süvari birliklerinden oluşan 4000 kişilik bir askeri birliğin varlığından söz eder.

Bölge Mayıs 1807 tarihinde büyük bir yangın atlatır.

levent-2
İstanbul Levent

 

CUMHURİYET DÖNEMİ

Cumhuriyetin ilanından sonra, Levent Çiftliği, İstanbul Belediyesi mülküne geçer. II. Dünya savaşından sonra, görülen konut sıkıntısı üzerine, birçok şehirde olduğu gibi İstanbul’da da toplu konut projelerine başlanmıştır.

Levent semtinde ilk kısım evlerin yapımına, Emlak Kredi Bankasının toplu konut projeleri çerçevesinde, 1947 yılında başlanmıştır.

1950 yılında, 1. Levent bölümü bitirilmiştir. Burada 400 kadar evin projesi, Mimar Kemal Aru tarafından yapılmıştır. Bunlar: küçük bahçeler içinde tek veya iki katlı, ikiz veya tek evlerdi.

1’nci Levent rağbet görünce: 2 ve 3’ncü Levent konutlarının yapımına başlanmış, biraz daha büyük ve villa tipi evler yapılmıştır.

4’ncü Levent 1950-1960 yılları arasında en kuzey kesimde yapılmış, buradaki evler lüks sayılabilecek villalar yanında, birkaç katlı apartman tipi yapılardır. 4’ncü Levent çarşısı civarında da oldukça yüksek ve çok daireli bloklar yapılmıştır. 4’ncü Levent’in kuzeyinde: Emlak Bankasından ayrı olarak çeşitli apartmanlar ve siteler yapılmıştır.

Böylece: Levent’in görünümü büyük ölçüde değişmiştir. Ancak en önemli husus: Levent evlerine kat izni verilmemesiyle sağlanmış ve bu kesimdeki binalar ve bahçeler, ilk görünümlerinden çok fazla şey kaybetmemişler, apartmanlaşma nispeten önlenmiştir.

1950’lerin başlarında semt, 2000 kişi yaşayan ve tümüyle İstanbul dışı sayılan bir yerdi. Buranın yakın çevresinde, başka bir yerleşim yoktu ve ulaşım Taksim veya Beşiktaş’a seyrek seferler yapan otobüslerle sağlanıyordu. 1954 kışı gibi soğuk geçen kış aylarında: Levent’in üstüne kurulduğu tepelere, hatta mahallenin çevresine kadar kurtlar inerdi. Bölge bütünüyle tarla ve kırlıktı. Burada akan derenin ve dutlukların çevresinde piknik yapılırdı.

3’ncü Levent’in bulunduğu yerde: Perili Köşk denen kışla veya kasır harabesi vardı.

1980’lerin sonrasında: Levent mahallesi, 1’nci Levent’den başlayarak, konut bölgesi olma özelliğini kaybetmeye başlamış, küçük villa tipi evlerin üstüne izinli bir kat ve kaçak katlar yapılarak, eski konutlar küçük şirketlerin idare merkezlerine, lokanta, kebapçı, diskotek, gece kulübü ve otomobil galerisi gibi ticarethane ve butiklere dönüşmüştür. Yani: konut ağırlıklı olmaktan, ticaret ve eğlence ağırlıklı olmaya doğru bir süreç başlamıştır.

Şehrin iş bölgesi bu civara kaydıktan sonra, orta ve küçük şirketler 1’nci Levent bölgesine yerleşmiş, büyük holdingler ise 2 ve 3’ncü Levent bölgelerine ve 4’ncü Levent’in Büyükdere caddesine bakan kesimlerine gökdelenler kurmuşlardır. Yapı Kredi Plaza ve Sabancı Center gibi gökdelenler bunlardan bazılarıdır.

Levent: Cumhuriyet döneminin modern şehir yaşamı için oluşturulmuş örnek yerlerden birisidir. Aynı zamanda artık yetişkin olan yaklaşık 30 bin ağaç ile de döneminde çok ilerici bir ekolojik projedir. Aynı nedenle de günümüzde İstanbul Metropolü çapında, bir yeşil alan yani bir bahçe şehirdir.

futbol-federasyonu-1
İstanbul Levent Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Binası

 

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Binası

4’ncü Levent’te bulunan bu bina: Sultan III. Selim döneminde kurulan Levent Kışlasındaki pek çok binadan günümüze kalan tek parçadır. Yapı 1775-1799 yılları arasında hünkar kasrı olarak yaptırılmıştır. Sultan III. Selim’in: avlanma, ata binmek ve dinlenme amacıyla bu köşke geldiği sanılmaktadır. 1950’li yıllara kadar metruk bir durumda bulunan ve halk arasında “Perili Köşk” olarak adlandırılan bina, yıkılmayıp 1993-1995 yılları arasında restore edilmiştir. Yapı: 1995 tarihinde Türk Futbol Federasyonunun malı olarak hizmete sunulmuştur.

Önce Perili sonra Pembe Köşk olarak bilinen bu saray yavrusu köşkte: her ne kadar Futbol Federasyonu Yönetim Kurul denilse de sadece Milli Takım Teknik kadrosu bulunmaktadır. Özellikle ikinci kattaki, salon görünümlü ve manzaralı oda dikkat çeker.

harp-akademileri-2
İstanbul Levent Harp Akademileri Komutanlığı

Harp Akademileri Komutanlığı

Osmanlı devletinde, dünyadaki gelişmelere paralel olarak orduyu da kapsayacak şekilde geniş ıslahat çalışmaları başlatıldığında: 1835-1838 yılları arasında, çeşitli Avrupa başkentlerine 26 subay gönderilmiş ve bunlara dönüşlerinde, Sultan Abdülmecit tarafından kurmaylık unvanı verilerek askeri okullarda görevlendirilmişlerdir.

1847 yılında alınan karar gereğince: Avrupa orduları sisteminde kurmay subay yetiştirmek için “Mekteb-i Funun-u Harbiye-i Şahane Erkan-ı Harbiye Sınıfları” adıyla, Pangaltı’daki Harbiye binasında eğitim ve öğretime başlanmıştır.

Yeni Levent’te bulunan Harp Akademileri yerleşkesinin temeli, 12 Mart 1969 tarihinde atılmıştır. Harp Akademileri, 24 Ağustos 1975 tarihinden itibaren, buradaki yeni yerleşkesine taşınmaya başlamıştır.

sabanci-center-1
İstanbul Levent Sabancı Center

 

Sabancı Center

Bu 34 katlı gökdelen, 4 Levent’tedir. 158 ve 140 metre uzunlukta iki binadan oluşmaktadır. Yüksek olan bina Akbank ve diğer bina ise Sabancı Holding kuruluşlarına aittir. Yapı Mayıs 1993 tarihinde hizmete girmiştir. Zamanında burada yaşayan suikast olayı nedeniyle, güvenlik tedbirleri üst düzeydedir.

kanyon-1
İstanbul Levent Kanyon İstanbul

 

Kanyon İstanbul

Büyükdere caddesi üzerindedir. 4 katta, 140 mağaza ve sinema salonu bulunuyor. Otopark ise gayet büyüktür, yaklaşık 2500 araç kapasitelidir. Açık havada kurulmuş olan bu alışveriş merkezi, dört katlıdır ve her katı, farklı caddeden oluşmaktadır.

metro-city-1
İstanbul Levent Metro City

Metro City

1 Levent’de, Büyükdere Caddesi üzerindedir. 2003 yılında açılmıştır.

175 mağaza, restoran ve kafeler bulunmaktadır. 5 katlı alışveriş merkezinde 1200 kapasiteli bir otopark mevcuttur. Yapı: gün ışığı alması sağlanarak yapılmış ve böylece gün ışığında, aydınlık bir alışveriş imkanı sağlanmıştır. Çünkü çatının kapatılmasında, teflon kaplı fiber glas çatı örtüsü kullanılmıştır. Yemek katının kasvetli görüntüsü beğenilmiyor.

Buranın en büyük özelliği: dünyanın birçok yerinde görülmeyen doğrudan metro bağlantısı olmasıdır. Zemin katta: metro istasyonu bağlantısı bulunmaktadır. Mağazalar yanında, ilave iki adet rezidans binası vardır. Bunlar 24 katlı ofis binası ve 26 katlı rezidans binasıdır.

ozdilek-2
İstanbul Levent Özdilek Park Alışveriş Merkezi
ozdilek-1
İstanbul Levent Özdilek Park Alışveriş Merkezi

 

Özdilek Park Alışveriş Merkezi

Levent semtinde Büyükdere caddesi üzerindedir. Metro city ve Kanyon alışveriş merkezi arasındadır. Metro istasyonuyla bağlantılıdır ve böylece hava koşullarından etkilenmeden metroya ulaşılmaktadır.

2014 tarihinde açılan bu alışveriş merkezinde: tamamı güneş ışığı alan 5 katta, 170 mağaza, bir hipermarket, elektronik merkat ve büyük bir teras alanı bulunmaktadır. Ayrıca 1500 kişi kapasiteli bir yeme içme alanı, sinemalar ve çocuk oyun alanı da vardır. Mağazaların bulunduğu geniş koridorlar, yüksek tavanlıdır ve rahat gezilebilmektedir. 4 katta, 1500 araç kapasiteli otopark bulunmaktadır.

Ayrıca yine burada River Plaza ve 5 yıldızlı uluslar arası oteller zincirinin bir oteli bulunuyor. (Wyndham Grand Otel)

Son bir not: bir rivayetten söz etmek istiyorum. Kanyon alışveriş merkezi açıldığında, şu anda Paşabahçe mağazasının bulunduğu yer için, Kanyon yönetimi ve Özdilek anlaşmışlar, ancak daha sonra Kanyon yönetimi kirayı arttırınca, Özdilek sahibi, bunu onur meselesi yapıyor ve Kanyon’un yanındaki araziyi alıp, alışveriş merkezi yapıyor.

zorlu-0
İstanbul Levent Zorlu Center

 

Zorlu Center

Yapıda: 180 mağaza ve zengin boğaz bitki örtüsüyle çevrelenen yarı açık ve yarı kapalı özelliğiyle yeni bir şehir meydanı özelliğine sahip iki meydan bulunmaktadır. Meydan ve yürüme yollarında, kar ve buzlanmaya karşı eritme sistemi kurulmuştur. Böylece ziyaretçiler açık alanlardaki butikleri gezebiliyorlar.

Farklı ışıklandırma sistemiyle: kapalı katlardaki ışık sistemi, gün ışığının değişimlerine göre düzenleniyor.

Yemek katında:; dünyaca ünlü bölümler tarafından müşterilere farklı lezzetler sunulmaktadır. Ancak tabii birçok alışveriş merkezinde olduğu gibi gözler fast food bölümlerini arıyor. Fast food bölümleri, merkezin yemek bölümünde değil, alt kattadır.

Sinema bölümünde ise 14 tane sinema salonu bulunmaktadır. Merkezin otoparkı ilk 3 saate kadar ücretsiz, sonrası için ücretlidir.

Yapıda, her köşe çiçek bahçesine çevrilmiştir. Teras katı: yapay göllerle süslenmiştir. Işıklarla çevrilmiş bir orman ve bu ormanın bahçesinde güzel cafeler bulunuyor. Aslında merkezle ilgili kurumsal yazışmalarda tam bir tasarım harikası denilmesine rağmen, genellikle burayı ziyaret edenler, tesisin büyüklüğü yanında, giriş ve çıkışların sorunlu olduğunu ve hatta çıkışın bulunamadığını belirtmektedirler.

İstanbul günlük gezi planı hakkındaki yazım için.