Adıyaman Gerger

Adıyaman Gerger

Eski adı: Alduş. Adıyaman ilinin, maalesef en mahrum ilçelerinden biridir. Buraya tek ulaşım, Kahta ilçesi üzerinden minübüslerle yapılmaktadır.

Adıyaman Gerger

ULAŞIM

Gerger ilçesi, il merkezi olan Adıyaman’a, 105 km. uzaklıktadır. Gerger-Kahta arasındaki uzaklık; 68 km.

Adıyaman Gerger

TARİHİ

MÖ.6’cı yüzyılın ilk bölümünde, Selevkos kralı Arsemes: Fırat nehri üzerinde, Arsemia adında bir şehir kurmuştur. Bu şehrin, halen Gerger kalesinin bulunduğu yerde olduğu sanılmaktadır. Şehir, Kommagene krallığı döneminde, kışlık kent olarak kullanılmıştır.

Bölge: daha sonra Romalılar tarafından ele geçirilmiştir. Daha sonra ise, Abbasi halifelerinden Ebu Cafer-el Mansur, yöreyi ele geçirir. 1071 yılına gelindiğinde, bu kez, Selçuklular görülür. Selçuklulardan sonra ise, Haçlılar, Artuklular, Eyyübiler ve Anadolu Selçukluları.

1515 yılına gelindiğinde ise, bu kez Osmanlılar yöreyi ele geçirirler. 1849 yılında Diyarbakır sancağına bağlı olarak görülen ilçe, 1859 yılında Malatya şehrine bağlanır. 1854 yılında ise, Adıyaman iline bağlanır.

İlçe merkezi 1954-1957 yılları arasında, Güngörmüş köyünde idi. 1958 yılında Budaklı köyü Alduş mezrasına, günümüzdeki Gerger ilçesinin bulunduğu yere Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir kararla nakil edilmiştir. 

Gerger isminin kaynağı: tam olarak ne zaman kullanıldığı bilinmemesine rağmen, muhtemelen Gerger isminin Osmanlı döneminin başlangıcında yani 1519 yılından sonra kullanıldığı kayıtlarda görülmektedir. İsminin kaynağı ise, Kerkük yöresinden, Adıyaman’a gelen ve bu yörede iskan edilen “Karakeçili Türkmen aşiretine” Gergerler denilmektedir. Gergerler: dünya yüzeyine yayılmış, ünlü bir sülaledir. Gerger soyadı: Kerkük yöresinde bulundukları bir yerin adıdır. Gerger kelimesi, Ermenicede ise “büyük taş yapı veya heykel” anlamında kullanılmaktadır.

Adıyaman Gerger

GENEL

Coğrafi olarak dağlık bir alanda bulunması ve ulaşım zorlukları ön plana çıkar.

İlçe tamamen dağlık bir bölgede kurulmuştur. En yüksek noktası, 2250 metre yükseklikte Kımıl dağıdır. Yörede ova denebilecek düzlükler hemen hemen yok gibidir. Geçmişte, vadi tabanlarında yer alan dar düzlükler de büyük bir bölümüyle Atatürk Barajının göl suları altında kalmıştır.

Gerger 628 km karelik bir alanı kapsar.

Fırat nehri ve Atatürk Barajı gölü, Adıyaman ilinin kuzeydoğuya bir çıkıntı şeklinde uzanan Gerger ilçe sınırlarının büyük bir bölümünü belirlemede, doğal sınır görevi görmektedir.

Fırat nehri vadisi, üzerinde inşa edilen Atatürk Barajı nedeniyle, bir göl alanı haline gelmiştir. Bu durum, Gerger yöresinin oldukça uzun kıyı sahasına sahip olmasına neden olmuştur.

Geçmişte kır yerleşmelerine ve tarımsal arazilere ev sahipliği yapan Fırat nehri vadisinin tabanı günümüzde farklı bir görünüm kazanmış, kıyılarını kullanım şekillerinde de değişiklik meydana gelmesine yol açmıştır. Gerger yöresinin Baraj göl alanına yaklaşık 85 km lik bir kıyısı bulunmakta, bu kıyı alanları yer yer turizm amaçlı kullanılmak suretiyle farklı bir nitelik kazanmış görünmektedir.

Adıyaman Gerger

GEZİLECEK YERLER

Adıyaman Gerger Büyük Cami-Veysel Camii

GERGER BÜYÜK CAMİİ-VEYSEL CAMİİ

Oymaklı köyü önünde bulunan ve Veysel Cami adıyla bilinen kalıntıların Anadolu Selçukluları tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Herhangi bir yazının bulunmadığı Veysel Camiinin bugün minaresinin yarısı ile yıkık duvarları vardır. Minarede, kesme taş, tuğla ve horasan harç kullanıldığı görülür. Duvar izlerinden hareketle, kuzey-güney istikametinde, dikey olarak uzanan dikdörtgen şekilli bir yapı sergileyen caminin mimari durumu, kazı yapıldığı takdirde ortaya çıkabilecektir.

Adıyaman Gerger Karagöl-Sülüklü göl (Kırkpınar) Mesire Alanı

KARAGÖL-SÜLÜKLÜ GÖL (KIRKPINAR) MESİRE ALANI

Gürgenli köyü sınırları içindedir. Göl, Kahta-Gerger karayoluna 11 km uzaklıktadır. İl merkezine 94 km ve İlçe merkezine 20 km uzaklıktadır.

Göl, yakınındaki ormanlık saha ve Kırkgöz kaynağını içine alan Karagöl-Kırkpınar Mesire Yeri adı ile mesire alanı olarak ilan edilmiştir. Mesire alanına gelenler, hem göl manzarasını görmek hem de göldeki sülükleri alternatif tıp kapsamında değerlendirmek amacıyla Karagöl’e (Sülüklü göl) uğrarlar.

Çünkü gölde sülük ve çeşitli su bitkileri bulunmaktadır. Göl 1200 metre yüksekliktedir. Göl, Güneydoğu Torosların güney eteği üzerinde karstik erimeye bağlı olarak meydana gelmiştir. Yaz ile kış mevsimleri arasında göl seviyesinde 1-2 metrelik seviye farkı ortaya çıkar. Genellikle yazın kuruyan göl, baharda karların erimesiyle tekrar dolar.

75 x 100 metre boyutlarında, oval görünümlü gölün derinliği 3-4 metre arasında değişir. Gölün çevresinde, kalkerin saflığına bağlı olarak oluşan, çok güzel kanalcıklı lapyalar görülmektedir. Orman Bakanlığı tarafından tescillenen mesire alanı: meşe, alıç, yabani elma, armut, erik, melengiç, ceviz, akasya, kavak ağaçlarıyla doludur.

Adıyaman Gerger Karagöl-Sülüklü göl (Kırkpınar) Mesire Alanı

 

Mesire alanının kuzeyindeki dağın alt tarafından yan yana çok sayıda su kaynağı çıkar. Yaklaşık kırk adet su kaynağı çıktığı için, Kırkpınar adı verilmiştir. Bu su kaynağı küçük şelale oluşturur.

Burada ahşap masalar bulunur. Piknik yapılabilir.

Adıyaman Gerger Üçkaya Köyü-Yaban Nergisleri

ÜÇKAYA KÖYÜ-YABAN NERGİSLERİ

İlçe merkezine bağlı bu köyde bulunan yaban nergisleri, buraya turistlerin akınına yol açıyor. Ters lalenin yanı sıra yaban nergisi olarak da bölgede kendini göstermeye başladı. Yıllardır bölgede yetişen nergis çiçeklerinin varlığından sadece ilçe sakinleri haberdar iken çiçeklerden Adıyaman il merkezi ve çevre illerinin de haberi olması sonucu bölge ziyaretçi akınına uğruyor. Sarı ve beyaz renkleri ve baş döndürücü güzel kokusu ile dikkat çeken nergis çiçekleri, her yıl iki aylık bir dönemde yetişiyor.

Adıyaman Gerger Kanyonu

GERGER KANYONU

Atatürk Barajı ve Fırat nehrinin birleşme noktasında yer alır.

Doğal görüntüsüyle alternatif turizm potansiyeline sahip olabilecek kanyon, keşfedilmeyi bekleyen önemli bir eko turizm alanıdır. 2014 yılında turizme açılmıştır. Mağaraların ve dik kayaların bulunduğu kanyon çok zengin bir görselliğe sahiptir.

Gerger ilçesine bağlı Budaklı köyü Şahintepe Mesire alanı ile kanyon gezisine başlanıp, Nissibi Köprüsünün yakınında bulunan Güzelsu köyünde sona erecek tekne gezisiyle, kanyonun sahip olduğu güzellikler görülebilir. Güzelsu köyünde, Adıyaman’ı Diyarbakır’a bağlayacak olan Nissibe köprüsü yapılıyor.

Mesire alanı, baraj sularıyla çevrilidir. Ayrıca sosyal alanları, park ve bahçesi, yüzer havuzuyla ve de muhteşem manzarasıyla ilgi çekiyor. Kanyonda: mağaralar ve dik kayalar bulunuyor. Çok zengin bir görselliğe sahiptir. Kanyona özellikle üniversite öğrencileri ilgi gösteriyor.

 

ATATÜRK BARAJ GÖLÜ

Gerger insanı: Atatürk Baraj göletinin devreye girmesiyle, hayatlarında büyük değişiklik beklemelerine rağmen, duyduğuma göre, arzu ettiklerini bulamamışlardır. Yine de, burada, büyük bir tatlı su balığı potansiyeli bulunmakta ve Gergerliler tarafından değerlendirilmektedir.

Aynı zamanda, özellikle sıcak yaz günlerinde, Gerger gençleri, Aşe Heci bölgesinde, göl sularına girip yüzerek serinlemeye çalışmaktadırlar. Ancak, bu yüzdükleri yer elbette, düzenli bir sahil şeridi değil ve her an boğulma tehlikesi var.

Adıyaman Gerger Gözetleme Kulesi

 

GÖZETLEME KULESİ

İlçe merkezi yakınlarında, Fırat nehrine hakim bir tepedeki bu askeri gözetleme kulesi, Roma dönemine aittir. 10 metre yükseklikteki kule, 2 katlıdır. İç kısmı 5 x

5 metre ebatlarındadır. Üst örtüsü yıkılmıştır. Kule yaklaşık 500 kilo ile 2 ton ağırlığındaki taşların, harç kullanılmadan üst üste konulmasıyla yapılmıştır. Kulenin kapısı üzerinde, kılıca benzetilen bir kabartma vardır ve bunun Yunan Mitolojisinde Herakles ve Roma Mitolojisinde Herkül olarak tanınan yarı tanrısın sopası olduğu düşünülmektedir.

Adıyaman Gerger Kalesi

     

GERGER KALESİ

İlçe merkezine 85 ve il merkezine 117 km uzaklıktadır. İlçe merkezine bağlı Oymaklı (Nefis Gerger) köyündedir. Beybostan köyü ile Oymaklı köyünün tam ortasındadır. Bölgenin adeta su deposu ihtiyacını karşılar ve bölgede bulunan akarsu ve çeşmelerin kaynağı, bu kalenin üzerine kurulduğu dağdır.

Buraya çıkmayı düşünürseniz, oldukça yorucu bir tırmanışa hazır olmanız gerekiyor, dik yokuşu ve yamaçları, sarp kayaları ve yumuşak kaygan toprağı ile çıkılması oldukça zor bir kaledir ama inanın değer, çıktığınızda katlandığınız zahmete değdiğini hissedeceksiniz.

Adıyaman Gerger Kalesi

 

MÖ 2’nci yüzyılda, Kahta çayı kıyısındaki Arsameia’dan ayırmak için; Fırat Arsameia (Euphrat) olarak adlandırılır. Yeni kale ve Gerger kalesinin karşılıklı olarak birbirlerini korumak için inşa edildiği ve her iki kale arasında, yer altından gizli geçitlerle birbirine bağlantı bulunduğu söylenir.

Tarihi Geç Hitit dönemine kadar dayanır. Ancak Eski Gerger kentinin MÖ 3’ncü yüzyılda Arsames adında Seleukos kralı zamanında kurulmuştur. Daha sonra, Kommagene krallığı döneminde (MÖ 69-MS.72) “Aşağı Arsames” ismiyle, kışlık kent olarak önem kazanmıştır.

MÖ II yüzyılda ise, burası Fırat (Euphrat) Arsameiası olarak adlandırılmaktaydı.

Kale, sarp bir kayalık üzerinde bulunmakta ve sağlam duvarlarla çevrilmiştir. Kalenin bulunduğu yerin yüksekliği yani rakımı 2226 metredir. Kommagenelerin ilk idare merkezi ve aynı zamanda kutsal bir tapınak görevi üstlenmiştir. Gerger kalesi, Kommagene krallığının doğu sınırını oluşturmakta olup, Fırat nehri üzerindeki geçişlerin kontrol noktası durumundadır.

Aşağı kale ve yukarı kale olmak üzere iki bölünde inşa edilmiştir.

Adıyaman Gerger Kalesi

Aşağı Kale

Bu bölüm, pek kısa süre öncesine ait bir yerleşimden kalma ve eski kültür tabakalarını örten meskenlerin, metrelerce yükseklikteki enkazlarıyla doludur. Burada Ortaçağ dönemine ait İslam yapıları temelleri bulunur. Ancak kalıntılar iyi durumda değildir. Kayalara oyulmuş merdiven ve koridorlar, su sarnıçlarına ait kalıntılar görülür.

Kalenin ön yüzündeki giriş bölümüne giden köprü yıkılmış ve bu yüzden kaleye girmek zorlaşmıştır. Giriş bölümünde kaleyi ele geçiren Müslümanlar tarafından yapılan bir cami bulunur. Bu cami ve çevresinde eski yazı ve yazı tabletleri vardır. Yine kalenin ön yüzünde bir zindan var. Zindanın dış yüzünde çivi yazılı ile yazılmış yazıtlar bulunuyor.

Bunlar Kommagene ve Romalılar tarafından yazılmıştır. Zindanın iç kısmında, ilkel yapılı oturaklar vardır. Zindanın bir bölümünde bir tünel girişi bulunuyor. Bu tünel ilerledikçe daralır ve oksijen tamamen tükenir. Bu yüzden, araştırmacılar henüz tünelin sonuna ulaşamadılar ve bu tünelin sırrı çözülemedi. Hatta, kalenin hazinesinin bu tünelin sonunda olduğu iddia ediliyor.

Adıyaman Gerger Kalesi

 

Yukarı Kale

Bu alt platodan, yani Aşağı kalenin bulunduğu platodan bir kaya basamakla ayrılır. Bu basamak muhtemelen iç kale duvarı için kısmen temel teşkil ediyordu. Yukarı kalenin arazisi, güneyden kuzeye doğru gidildikçe yükselir. Mevcut binaların çok az odası sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

Bunların duvarları yatay olarak ve harç yardımıyla dizilmiş, kırık taştan yani mıcırdan örülmüştür. Sadece birkaç yerde mevcut sütunlar için işlenmiş taş kullanılmıştır. 3 girişi vardır. Birinci kapısı yanında, kayalara oyulmuş merdivenler, koridorlar ve mezarlar vardır.

Üçüncü kapısı çevresinde: Kral Samos ve torunu Kral I. Antiochos tarafından yazdırılan, 6 kitabe vardır. Kalenin üst kısımlarında: yapı temelleri, burçlar, alt kısımlarında ise su sarnıçları ve ev kalıntıları bulunur.

Adıyaman Gerger Kalesi Rölyef-Kabartma
Adıyaman Gerger Kalesi Rölyef-Kabartma

     

Rölyef-Kabartma

Batı surlarına, dışarıdan bakıldığında: kayalara oyulmuş Kral Samos’a ait bir rölyef yani kabartma görülür. Kral Samos, üzerinde tören giysileri, silahlar kuşanmış ve sağ elini ileri doğru uzatmış ve ayakta tasvir edilmiştir. Uzaktan bile görünmesi amaçlanan bu kabartma: yaklaşık 4 metre yükseklikte, 2.70 metre genişlikte ve 30 cm derinlikte, bir nişten oyularak yapılmıştır.

Bu bölümde henüz sırrı çözülememiş üç pencere bulunuyor. Üç pencere, kalenin arka bölümünde dümdüz, sarp ve sert bir kayanın üzerine inşa edilmiştir ve çok yüksektedir. Bu yüzden de ulaşılması güçtür. Bu üç pencere, birbiriyle aynı hizada ve düzgün dikdörtgen şeklindedir. Bu pencerelerin bir odaya açıldığı düşünülmektedir.

Üç pencerenin Müslüman akınlarında kimsenin ulaşamamasını sağlamak ve içindeki odaya girilmesini önlemek için, bu ulaşılması zor noktaya yapıldığı düşünülmektedir. Hatta, biraz önce yukarıda sözünü ettiğim, zindanda bulunan tünelin buraya bağlandığı ve kalenin hazinesinin yine burada bulunduğu iddia edilmektedir.

Samos’un kabartmasının altında bir yazıt bulunur, bu yazıtta: Kral I. Antiochos’un emriyle hazırlanmıştır ve onun baba tarafından büyükbabası olan, Kommagene kralı Ptolemaios’un oğlu Hükümdar Samos’u tasvir etmekteydi. Hükümdar kaleye bakmamakta, bakışları, ayakları altında uzanan dağlık ülkeyi aşmaktadır.

O noktadan uzaktaki sırtın ve onu taçlandıran Nemrut dağının zirvesinin çok iyi görünmesi, bir tesadüf eseri değil Kral Antiochos’un ve emrinde çalışan sanatçıların planlamasının sonucudur. Kral Samos’a ait kabartma ve yazıtlar, 1991 yılında tescillenerek kayıt altına alınmıştır.

Evet daha sonraki dönemlerde Memluklerin Gerger kalesinde uzun bir süre hüküm sürdüklerini imar çalışmalarında bulundukları bilinmektedir.

Osmanlı egemenliğine girmeden önce, kalenin önemini yitirmeye başladığı görülür. Çünkü Osmanlının ilk yıllarında yapılan tahrirde (1519) kale görevlileri hakkında bir bilgi yoktur, bu dönemde Behisni ve Kahta kaleleri kadar önemli olmadığı izlenimi verilmiştir. 1530 yılında ise, kalede sadece 15 görevlinin bulunduğu kayıtlıdır. Daha sonraki dönemde ise, bu kale, yöredeki diğer kaleler gibi bazı asi gurupları tarafından korunmak ve saklanmak amacıyla kullanılmıştır.

1860’lı yıllarda, Gerger nahiye müdürlüğü idaresine bağlı bulunan Gerger kalesi ve çevre yerleşim birimlerine, hükümet memurlarından ve zaptiyelerden hiç kimse can korkusuyla gitmeye cesaret edememiştir. Geç dönemde de kullanılan kalenin içerisinde cami, dükkan, su sarnıçları ve benzeri sosyal yapıların kalıntılarını görmek mümkündür.

Kale bugün Atatürk Barajı göl alanı manzarası ile görülmesi gereken yer olmuştur.

Son bir not: kalenin bulunduğu yerin, kaya düşmesine elverişli olması, heyelanların olması, yetersiz su imkanı ve topların icat edilmesi nedeniyle, kaleye olan ihtiyacın eskiye oranla azalması gibi sebeplerle: kaledeki şehir, kuzeyde 20 km uzaklıktaki şimdiki Gerger ilçesinin bulunduğu yere taşınmıştır.

Adıyaman Gerger Üzeyir Peygamber Türbesi
Adıyaman Gerger Üzeyir Peygamber Türbesi

 

ÜZEYİR PEYGAMBER TÜRBESİ

İl merkezine 60 km uzaklıkta, Nemrut dağı-Gerger yol ayırımından, yaklaşık 1 saat sonra Gerger yolu üzerinde, Alidam köyündedir. Üzeyir Peygamberin ismi, Kuran-ı Kerim’de geçer. İsrail oğulları tarafından tanınır. İbranicede “Üzeyr” kelimesinin karşılığı “Azra” dır.

Günümüzde hala “arpa” şeklinde görülen taşların hiç tükenmediği ve bu durumun Üzeyir Peygamberin bir kerameti olduğuna inanılıyor. Türbenin 19’ncu yüzyılda yapıldığı biliniyor. 1984 yılında restorasyon ile betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Türbesinin yanında bir de cami bulunur. 1984 yılında türbe restorasyonla betonarme yapı ile tekrar yapılandırılmıştır.

Adıyaman Gerger Murfan Mağaraları-Murfa Manastırı
Adıyaman Gerger Murfan Mağaraları-Murfa Manastırı

 

MURFAN MAĞARALARI-MURFA MANASTIRI

Murfa manastırı, Oymaklı köyünün güneyinde Domut derenin Fırat nehri ile birleştiği yerin Fırat nehri tarafındadır. Sarp kayalığa yapılmış olan Murfa bir manastır görünümündedir. Murfa’nın iki yerinde taşa oyulmuş yazılar vardır. Yapının hemen hemen tamamı kesme taşlardan yapılmıştır. İçeri girildiğinde çeşitli büyüklükte odalar göze çarpar. Sağlam ve dayanıklı bir mimari uygulanmıştır.

Yöre sınırları içinde yine Murfa olarak adlandırılan diğer bir yapı ise, Eskikent Murfa’sıdır. İlçe merkezinin 5 km uzağında, Eskikent (Temsiyas) köyü kuzeyindedir. Sarp yamaçlardan oluşan dağlık alanda yer alan manastıra, aynı köye bağlı Kula mahallesinden gidilir. Ancak araçla gitmek mümkün değildir, patika bir yoldan yürüyerek ulaşım imkanı vardır.

Eskikent Murfasında, manastırın konumlandığı saha adeta düz bir duvar gibidir ve burada bulunan küçük mağaralar da belirli bir amaç için organize edilmiştir.

Günümüzde büyük ölçüde tahrip olmuş olan Murfa Manastırında yan yana bulunan iki bölme vardır. Küçük odalar şeklinde düzenlenen bu bölmelere, büyük ölçüde bozulmuş olan ve çok eğimli basamaklardan oluşan merdiven yoluyla erişilir. Belirtilen iki bölge arasındaki geçiş (muhtemelen yaşanan depremin etkisiyle) neredeyse tamamen ortadan kalkmış görünür.

Merdivenler yolu ile ulaşılan ve nispeten daha büyük olan odadan, oldukça dar ve kayadan oyulmuş bir yol vasıtasıyla erişilebilir. Murfa manastırında bölgelerin içi de amaca uygun olarak yeniden düzenlenmiş, yer yer sekiler yapılmak suretiyle kullanılmıştır. Yine büyük ölçüde tahrip edilmiş olmakla birlikte, duvarlarda belirgin bazı figürlerin de işlenmiş olduğu görülebilir.

 

Adıyaman ili tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Adıyaman Tut

Adıyaman Tut

Bulunduğu karayolu üzerinde, son ulaşım noktasıdır. Bu yüzden, herhangi bir yere gelip-giderken uğrayıp görebileceğiniz bir yer değil. Özellikle, ana yoldan sapıldıktan sonraki 14 km. lik bölüm oldukça virajlı ve zor bir yoldur.

Adıyaman Tut

ULAŞIM

Tut, bağlı bulunduğu Adıyaman il merkezine 47 km. uzaklıktadır. İlçe: Adıyaman-Malatya kara yoluna 14 km. lik bir ara yol ile bağlanmaktadır. Söz konusu yolun en büyük özelliği ise, çok virajlı olmasıdır. Bu yol üzerinden Adıyaman iline varılır. İlçe Adıyaman hava alanına 60 km uzaklıktadır.

TARİH

Tut ve çevresi tarihi çok eskilere gitmektedir. Kaşlıca ve Sürmene yöresinde tarihi eserler bulunur. Kurulan deresi yanında Ermişdere adında bir kale bucağın batısındaki Sürmen denen yerde ise ev kalıntıları, yatak yerleri ve mezarlar vardır.

1560 yılına ait Kanuni Sultan Süleyman dönemi tahrir defterindeki kayıtlara göre, ilçe o dönemde önemli bir yerleşim yeridir. Yerleşim biriminin Şeyh Abdurrahman Erzincani vakfı olduğu belirtiliyor.

Yöredeki yerleşim: Oğuz boyları ile Türkmen ve Yörük izleri taşır.

Tut, Kaşlıca köyünün yerinde kurulmuş ve burada Türkler ve Rumlar birlikte yaşamışlardır. Ancak, Türkler çıkan bir anlaşmazlık sonucu köyden ayrılırlar ve şimdiki yere taşınırlar.

Adıyaman Tut

GENEL

Bölge: Güneydoğu Toros dağlarının eteklerinde kurulmuştur. Güney ve batı bölümler, Göksu ırmağı ile çevrilmiştir. Arazi genellikle dağlık ve engebelidir. Denizden yükseklik, 1050 metredir. Bunun sonucu olarak, ilçe merkezi bir yayla konumundadır. Fırat nehrinin bir kolu olan Göksu ırmağı, ilçenin güneyinden geçer. Göksu ırmağı nedeniyle, yörede her türlü meyve ve sebze yetiştirilmektedir.

İlçe halkının büyük kısmı ise, yurt dışına işçi olarak çalışmaya gitmiştir. Çünkü: tarım alanları kısıtlıdır ve sanayi kuruluşu bulunmamaktadır. Bu yüzden, yörede oturan gençlerin büyük çoğunluğu: yaz döneminde Adana ve Mersin yörelerine mevsimlik işçi olarak çalışmaya gitmektedirler.

Bunun dışında, yörede, 1950’li yıllara kadar “Tut bezi” olarak önem kazanan bir dokuma türü, ekonominin başlıca etkinliği olmuştur. Ancak makineli üretim yüzünden, günümüzde, bu el sanatı yok olmuştur. Bugün ilçede tamamen doğal yollarla yapılan halıcılık önem kazanmaktadır.

Yörede: kalitesi ve güzelliğiyle göze çarpan “Azeri” halıları dokunmakta ve çoğu yurt dışına ihraç edilmektedir. Halılar, özellikle, Amerikalılar tarafından tercih edilir.

Yörenin iklimine gelince: burada yayla iklimi görülür. Güney kısımlarda ise, sahil iklimi egemendir. Buna bağlı olarak, yazları kurak ve sıcak, kışları ise yükselti nedeniyle soğuk ve kar yağışlıdır.

İlçenin her yeri dut ağacı ile doludur. Ayrıca ceviz, badem ve öteki meyve ağaçları da boldur. Yüzyıllardır sağlık iksiri dut, bu topraklarda yetiştirilir. Hatta “Tut” ilçesinin ismi “Dut” tan geliyormuş. Çünkü bu ilçede duta, tut deniliyor. Evet burada önce dut geliyor.

Yörede bu meyveden çok şifalı olduğu bilinen dut pekmezi yapılıyor. Ayrıca kurutularak pestil yapılıyor ya da kurut dut olarak çerez şeklinde oldukça fazla tüketiliyor. İlçede, duttan sonra ise incir gelir. Hem tazesi, hem kurusu, sonra yaş ve kuru üzüm. Hem karası hem kırmızısından.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Tut yöresine yolunuz düşer ve yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz önereceklerim: Maş Aşı yani Muaşer Cıvığı olabilir. Nohut ve bulgur ile yapılan bu yemek, yöresel özellikler taşımaktadır. Bir diğer önereceğim yemek ise, Kara Şoğra’dır. Mercimek, döğme ve nohut ile yapılır.

Abdurrahman Erzincani

Tut yöresinde, Osmanlı-Türk yerleşiminin öncüsü, Şeyh Abdurrahman Erzincani’nin oğlu Mehmet Erzincani’dir.

Kendisi, söylentilere göre: Erzincan’dan Adıyaman’ın merkez Zey köyüne gelerek yerleşmiştir. Oğlu Mehmet Erzincani ise, Zey yönünden Tut’a gelmiş ve buradaki Türk İslam hareketine öncülük etmiştir.

Mehmet Erzincani, burada ilk olarak Ulu Cami’yi yaptırmış, ayrıca Göksu çayı üzerindeki Vijne köprüsü, Şepker çayı üzerindeki Şepker köprüsü, Ayniye mahallesi ve Fethiye arasındaki Dışpınar çeşmesini yaptırmıştır.

Adıyaman Tut Abdurrahman Erzincani Türbesi

Abdurrahman Erzincani Türbesi

Türbe şehir merkezine 8 km uzaklıktaki İndere (Zey) köyündedir. Kendisi Adıyaman’a geldiğinde bu köyde yaşamıştır. Doğum tarihi net olarak bilinmez. Ancak söylentilere göre, Sultan IV. Murat döneminde yaşamıştır.

Türbesi, köye hakim bir tepe üzerindedir. Günümüzde bir ziyaret yeri olarak kullanılmaktadır. Halk arasındaki inanışlara göre, türbeyi ziyaret edenlerin akıl ve sinir hastalığından şifa bulacağına inanılır. Hatta, yine burada misafirler için 100 adet yatak temin edilmiştir.

Ancak sadece hastalar değil, dilek dilemek ve adak adamak isteyenler de burayı ziyaret ederler. Türbenin çevresinde çeşitli ilaveler yapılmış, türbe yeşil renge boyanarak tarihi dokusu kaybolmuştur. Türbenin içinde, kendisi ve ailesinin sandukaları vardır.

Adıyaman Tut Yamaç Paraşütü ve Hava Sporları Festivali

YAMAÇ PARAŞÜTÜ VE HAVA SPORLARI FESTİVALİ

Yamaç paraşütü şenliği, her yıl Haziran ayında Tut ilçesinde yapılmaktadır. Festival, Tut Kaymakamlığı ve Tut Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenir. Uçuşlar Ali Dağı mesire alanında, Atatürk Barajına doğru yapılıyor.

Adıyaman Tut

GEZİLECEK YERLER

Adıyaman Tut Ulu cami

Adıyaman Tut Ulu cami

ULU CAMİ

İlçe merkezindedir.

Minaresinin kaidesi üzerindeki yapım kitabesine göre 1736 yıllarında Hacı Hasan tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Düzgün kesme taştan yapılmış minareye sahip caminin doğu ve güney cephe beden duvarları da kesme taştan yapılmıştır. Caminin iç kısmı, 12 sütun üzerine kurulmuş olup, taş sütunlar Osmanlı motifleri ve desenlerle simetrik süslenmiştir.

Son cemaat yeri iki kemerlidir. Caminin üzeri düz dam olup saç ile örtülüdür. Caminin içinde dörtgen ayaklara ve sütunlara oturan üç sıra kemerli yapı ve üzeri tavan ahşap kaplamadır. Minaresi tek şerefeli ve taştan yapılmıştır. Caminin son onarımı, 1953 yılında yapılmıştır.

Anıt ağaç

Ulu caminin yakınındadır. Doğal su kaynağı başında bulunan ve yaklaşık 600 yıllık olduğu tahmin edilen çınar ağacı, doğal sit alanı olarak tescillenmiştir. Anıt ağaçla ilgili bilgilerin bulunduğu bir tabelanın konulması gereklidir.

Adıyaman Tut Vijde köprüsü

VİJNE KÖPRÜSÜ

İlçe merkezinde Çamlıca mahallesindedir. Yürüyerek ulaşılabilir.

Yine Göksu ırmağı üzerinde olup bu köprüye benzeyen iki köprü, daha önce sel ve doğal nedenlerle yıkılıp yok olmuştur. Göksu nehri üzerinde bulunan köprü, 18’nci yüzyıl İslam mimarisini yansıtır. Osmanlı imparatorluğu döneminde, Kanuni Sultan Süleyman tahtta iken, önemli bir ticaret merkezi olan Tut ve Gölbaşı ilçelerini birbirine bağlaması için yapılmış ve ticaret kervanlarına hizmet etmiştir.

1938 yılında Adıyaman Müzesi tarafından tescillenerek koruma altına alınmıştır. Köprünün uzunluğu 45 metredir. Kemer kısımları düzgün kesme taştan, diğer yerler moloz taştan yapılmıştır. Biri ana ve diğeri tahliye olmak üzere iki kemeri vardır. Tahliye kemerinin üstü yıkık olduğundan, geçiş ahşap hatıllarla sağlanır.

Günümüzde köprünün yıkılan bölümlerine, yani küçük kemer kısmının üzerine, yöre köylüleri tarafından ağaçtan ek yapılmıştır. Evet bu kadar, inanın bu köprünün ismi niye “Vijne” diye çok merak ettim, araştırdım, hayır yok, hiçbir yerde bulamadım, bilen varsa yazsın veya ilgili resmi makamlar incelesin.

ŞEBKER KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine bağlı Tepecik köyü ile Adıyaman’ın merkeze bağlı Şerefli köyünü birbirine bağlar. Vijne köprüsüne benzerdir. Tut ilçesinin sınırlarını çizen Şebker çayının dar ve kayalık bir kısmına oturtulmuştur. Yapılışındaki teknik sayesinde, bugüne kadar ayakta kalmayı başarmıştır.

KAŞLICA KALESİ/MİHRİBABİL KALESİ

Kaşlıca köyünün doğusunda, Aşağı evler denilen mevkidedir. Köy ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır.

Halk arasında Mihribabil kalesi olarak da bilinir. Kaleler genel olarak yüksek yerlere yapılmasına rağmen, Kaşlıca kalesi, Kaşlıca-Aşağı evlerin bulunduğu vadi içine yapılmıştır. Babil krallığı zamanında yapıldığı düşünülmektedir. Düz ve uzun bir vadi üzerinde yaklaşık 50 metre yükseklikte bir kayalığın üzerinde yer alır. Genel olarak kaleler yüksek yerlerde kurulmasına karşın, bu kale vadi içinde yapılmıştır. Kale duvarları moloz taş örgü ile yapılmıştır.

Kalenin girişinin sağında ise sarnıç bulunmaktadır.  Kalenin içinde yüksek noktalarda halkın karakol ya da gözetleme yeri dediği yerler vardır. Battal Gazi’nin Malatya’dan gelerek bu kaleyi fethettiği rivayet ediliyor. Günümüzde kalenin içinde: duvar kalıntıları, ok mahmuzları ve kenar kısımlarında su kanalları kalıntıları bulunur.

MALKAYISI

Meryemuşağı köyü yakınlarındadır. Köy ilçe merkezine 9 ve il merkezine 62 km uzaklıktadır.

Osmanlı döneminde, Trabzon’dan gelip Halep’e giden kervan yolu buradan geçerdi. Burası Osmanlı döneminde, eşkıyaların yol kestiği ve kayaları oyarak yol açtıkları bir yerdir. Bu yolun belli kısımları hala görülebilmektedir.

ŞEYH ALİ BABA TÜRBESİ

İlçe merkezinde, Tepebağ denilen mevkidedir. Halk arasında: Şeyh Ala Baba olarak bilinen şahsa aittir. Burayı ziyarete giden felçli ve akıl sağlığı bozuk olan hastalar: gelenekler gereği: bir gece burada yatarlar, pilav pişirirler ve çevredeki evlere dağıtırlar. Böylece: hastalıklarına şifa umarlar.

EVRENTEPE TÜRBESİ

Burası da ilçe merkezine bağlı Akçatepe köyündedir. Buranın ilginç bir hikayesi var. Bunu anlatmak istiyorum: Bir zamanlar, zamanın kralının güzel bir kızı varmış. Bu kızı gören Hüseyin Gazi, amcasının oğluna kızın güzelliğini anlatır. Ancak: yine aynı dönemde Hüseyin Gazi: kralın adamları tarafından öldürülür.

Bunun üzerine, Hüseyin Gazi’nin sülalesi, intikam almak için kralın kızını kaçırmayı planlarlar ve bunun için, yakışıklı bir genç olan “Güzel Oğlan” görevlendirilir. Güzel oğlan, kaleye gelir, kralın kızını kaçırır, ancak kalenin 3 km. kuzeyinde, günümüzdeki türbenin 500 metre doğusunda kralın adamları tarafından yakalanırlar ve her ikisi de öldürülür. Öldürüldükleri yerde, ufak bir taş, mezar taşı olarak kullanılır.

Adıyaman Sincik

Adıyaman Sincik


Bulunduğu kara yolu üzerinde, son ulaşım noktasıdır. Yani, herhangi bir yere gelip-giderken uğrayıp görebileceğiniz bir yer değil. Buranın en büyük özelliği “Sincik lalesi” buralara yolunuz düşerse, mutlaka görünüz.

Adıyaman Sincik

ULAŞIM

Sincik, bağlı bulunduğu Adıyaman il merkezine 69 km. uzaklıktadır. Sincik-Malatya arasındaki uzaklık ise 60 km. dir. Görüldüğü gibi ilçe Malatya iline daha yakın olmasına rağmen, yol itibarıyla Adıyaman’a gitmek daha uygundur.

TARİH

Tarihi süreç içinde, bu bölgede de birçok devlet egemenlik kurmuştur. Bunlar arasında: Hititler, Huriler ve Mitaniler sayılabilir. MÖ.69 ile MS. 72 yılları arasında ise, yörede: Kommagene krallığı kurulur.

Daha sonraki dönemlerde ise, yörede: Romalılar, Bizanslılar ve ardından: Selçuklu ve Osmanlılar egemenlik kurarlar.
1954 yılına kadar, Kahta ilçesine bağlı bir köy iken, 1990 yılında, ilçe statüsü kazanarak Adıyaman il merkezine bağlanır.

Adıyaman Sincik
Adıyaman Sincik

 

GENEL

İlçe merkezinin denizden yüksekliği: 1325 metredir. Yükselti, güneyden kuzeye doğru gidildikçe artmaktadır. Yörenin coğrafi özelliklerinin temelinde: dağlık ve dağınık bir arazi yapısından söz etmek mümkündür. Yöre arazisi: Güneydoğu Toros dağlarının güney kesimindeki dağ ve tepelerden oluşmaktadır.

Yörede: bozkır iklimi egemendir. Buna bağlı olarak kışlar çok soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise çok sıcak ve kurak geçer. Yazlar sıcak desem de, rakım yüksek olduğu için, yine de serin hava hakimdir.

Nemrut dağı, Sincik ilçesinin doğusundadır ve kuş bakışı olarak Kahta’dan daha çok Sincik ilçesine yakındır.

Adıyaman Sincik Kilimi
Adıyaman Sincik Kilimi

 

NE SATIN ALINIR

Sincik yöresine yolunuz düşerse, meşhur “Sincik balı” ve Sincik kilimleri” almanızı öneririm.

Adıyaman Sincik Adıyaman Lalesi-Ters Lale-Ağlayan Gelin

ADIYAMAN LALESİ

Adıyaman iline bağlı Sincik ve Gerger ilçelerinde, görülen yağış ve az da olsa sıcaklık değerlerindeki değişiklik, dağlık alanlar, sulak alanlar ovalar ve kısmen de olsa ormanlık alanlar ilin ekonomisi ve turizmi için önemli endemik bitki türlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 

Bunlardan en önemlisi gerek süs bitkisi ve gerekse ilaç sanayiinde kullanılan Adıyaman Lalesidir. Adıyaman lalesi, başta ülkemiz olmak üzere Filistin, Ürdün, Suriye, Irak, İran, Afganistan ve Kuzey Hindistan’ın dağlık bölgelerinde yayılış gösterir. Bu bitkinin ülkemizdeki yayılış alanı ise: Sincik ve Gerger ilçeleri ve Hakkari ili Yüksekova ve Şemdinli ilçeleridir. 

Adıyaman Lalesi, 1 metre kadar boya erişebilmekte ve her bitkide 40-45 çiçek bulunmaktadır. Çiçeklenme Mart ayının sonlarına doğru görülür ve 20-25 gün devam eder.

Adıyaman Sincik Adıyaman Lalesi-Ters Lale-Ağlayan Gelin
Adıyaman Sincik Adıyaman Lalesi-Ters Lale-Ağlayan Gelin

 

AĞLAYAN GELİN-TERS LALE

Bölgede bulunan diğer önemli endemik bitki ağlayan gelin (ters lale) olarak bilinen bitki türüdür. Bu endemik soğanlı bitki de Adıyaman lalesine benzer ekolojik isteklere sahiptir. Bu bitkinin boyu 50-55 cm kadar uzanmakta ve Mart ayı ortalarında çiçeklenmeye başlamaktadır.

Asuriler, sabah göbeğinden su yaydığı için bu çiçeğe “Ağlayan Lale” ismini vermişlerdir ve bu yüzden kutsal saydıkları ters lale, günümüzde çok değerlidir.

Adıyaman lalesi ve Ağlayan gelin olarak bilinen laleler, 1989 yılında kurulan “Doğal Çiçek Soğanları Derneği” tarafından üretimlerinin yapılması için tavsiye edilmişlerdir. Ancak, bu bitkilerin doğadan sökülerek ihracatı yasaklanmış, ihracatın yalnızca üretim kanalıyla yapılabileceğine karar verilmiştir.

Lalenin boyu: 75 cm. bulur. Her dalında 6 lalenin ters büyüdüğü doğa harikası çiçek, koruma altına alınmıştır. Genellikle sarı ve turuncu renklidir. İmperial cinslerinin boyu 1 metreyi geçebilir. Soğanlı bitki olduğu için soğanın belli bir olgunluğa ulaşmasıyla birlikte çiçeklenme görülür.

Adıyamanlı üreticilere ise, doğadan damızlık olarak soğan sökümü için izin verilmiştir. Evet yüksek rakımlı yerlerde yetişen ve yurt dışına ihraç edilen ağlayan gelin lalesinin yaygın üretimi için çalışmalar sürdürülüyormuş. Kasım ayında dikimi yapılan lale, Mayıs ayında toplanmaktadır.

Ancak en önemli özellik: Sincik yöresinin rakımı ve ikliminin üretim için uygun olmasıdır. Günümüzde ters laleler: tıp alanında ve bahçe dekorasyonlarında kullanılmaktadırlar ve bu yüzden ticari değerleri artmıştır.

Adıyaman Sincik Derik Kutsal Alanı (Heroon)
Adıyaman Sincik Derik Kutsal Alanı (Heroon)

 

DERİK KUTSAL ALANI (HEROON)

Fatih mahallesinde (Yukarı Kaşgün) dir. Burada Heron kutsal alanı (Derik kalesi) ve Yel Değirmeni Tepesi vardır.

Karakuş Tümülüsü ve Cendere köprüsünü geçtikten sonra, Sincik ilçesi kara yolu istikametinde bulunan Çatbahçe köyünü geçtikten yaklaşık 10 km sonra, sola ayrılan 3 kilometrelik stabilize yoldan devam ederek alana ulaşılır.

Derik kalesi de denen kutsal alan 1400 metre yükseklikteki iki tepe arasında bulunan düz alan üzerinde yapılmıştır.

Üç parça halinde bulunan kalenin, MS 70’lerde Romalılar tarafından yapıldığı bilinmektedir.

Kalenin içinde büyük bir mabet bulunduğu için burası kutsal alan olarak kabul edilmiş ve çevresinde yaşayan insanlarca ziyaret edilmiştir. Ancak yüzyıllarca kullanılan bu tapınak son yüzyıllar içinde depremlerle yıkılınca kullanımından vazgeçilmiştir.

Burada bir tapınak ve kutsal temenos duvarı ile simetrik iki adet üzeri tonozlu heroon yer alır.

Yivli sütunlarla yapılan bu Roma tapınağı bütün parçaları ile dağılmamışken, mutlaka gidin görün. Bir metreden kalın çaplı sütun parçaları, hala makara gibi peş peşe devrildiği gibi durmaktadır.

Bu ana tapınak yakınında birkaç daha temel kalıntısı ve medusa kabartma figürleri bulunan arkeolojik parçalar bulunmaktadır. Yani alanda, kutsal yapıların yanında sivil yapıların da bulunması, buranın bir kült merkezi olduğunu gösterir. Zaten bugün de, ören yerinin içinde ve civarında birkaç köy evi bulunuyor ve bit alanı tarımsal olarak kullanılıyor.

Adıyaman şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.