Bulgaristan Haskovo-Hasköy

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

Bulgaristan Haskovo-Hasköy; Bölgenin hem Türkiye, hem de Yunanistan ile sınırı bulunmaktadır. Yunanistan sınırı 70 km ve Türkiye sınırı 80 km uzaklıktadır.

Bölgede yoğun olarak tütün tarımı yapılır ve bu yüzden Bulgaristan ülkesinin en büyük sigara fabrikası bu şehirdedir.

Şehrin en büyük özelliklerinden birisi de, Türkiye-Avrupa bağlantı karayolu üzerinde bulunmasıdır. Bu yüzden oldukça işlektir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

ULAŞIM

Hasköy-Sofya arası uzaklık 230 km dir. Hasköy-Plovdin arasındaki uzaklık ise 75 km dir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

ALIŞVERİŞ

Dimitrovgrad Pazarı

Şehirde: Bulgaristan ülkesinin ve Balkanların en büyük açık hava pazarı, yaklaşık 75 dekarlık alana yayılmıştır. Pazar: haftanın 3 günü kurulur. Cuma günleri toptan alışveriş ve hafta sonlarında ise perakende alışveriş yapılır. Yaklaşık 2500 stant bulunmaktadır. Ancak, bu pazarda satışa sunulan ürünlerin büyük bölümünün ülkemizden ithal edildiğini unutmamak gerekir. Zaten satıcıların birçoğu da Türk kökenli soydaşlarımızdır.

ÜNİVERSİTELER

Şehir merkezinde iki tane üniversite bulunmaktadır. Bunlar:

Tıp Kolleji ve Bulgaristan Ulusal ve Dünya Ekonomisi Üniversitesidir.

ALIŞVERİŞ

Avangard Gold

Burası bir kuyumcu dükkanıdır. Bulgaristan ve yurt dışına altın takılar gönderir. Burada genellikle 14 ayar altından yapılmış çok çeşitli erkek, kadın ve çocuk takıları satılmaktadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy gece hayatı-eğlence

GECE HAYATI-EĞLENCE

Bulgaristan Haskovo-Hasköy club barcode

CLUB BARCODE

Ul. San Stefano 3a adresindedir. Belediye binasına çok yakındır. Gündüz bir fincan kahve içebilir, akşam ise içki içilebilmektedir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy club sense

CLUB SENSE

Şehirdeki en iyi ve en büyük dans kulübüdür. Gece hayatı ve eğlence düşkünleri için ideal bir yerdir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy

GEZİLECEK YERLER

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

THE BLESSED VİRGİN MARY MONUMENT

Şehirden yürüyerek rahatlıkla ulaşılmaktadır.

Bu bir bebekli Meryem Ana heykelidir. Meryem Ana, Haskovo şehrinin geleneksel koruyucu azizidir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

2003 yılında inşa edilmiş ve Başpiskopos Arseny tarafından geleneksel bir su koruma ritüeliyle açılmıştır. Heykeli yapanlar: Petyo Aleksandrov, Nikola Stoyanov ve ekibidir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

Polimer betondan yapılmış heykel 120 ton ağırlığındadır. Anıtın toplam yüksekliği 32,8 metredir. Heykelin kendisi 14 metredir. Heykelin tabanında bir şapel bulunur.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy the blessed virgin mary monument

Guines rekorlar kitabına göre: 2005 yılında dünyanın en uzun Meryem Heykeli olarak tescil edilmiştir. Ayrıca Bulgaristan’daki 100 ulusal turistik yer listesinde bulunmaktadır.

Heykel, şehrin muhteşem manzarasına sahip Yamacha tepesinde durur. 2’nci Dünya Savaşına kadar Yahudi mahallesi olarak bilinen yerin yukarısında tepenin zirvesindedir.

Heykelin bulunduğu yerde güzel bir park vardır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Bell Tower

THE BELL TOWER

Ayrıca anıtın hemen yanında çan kulesi vardır. Çan kulesi, heykelin yanına 2010 yılında inşa edilmiştir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Bell Tower

Kulenin yüksekliği yaklaşık 30 metredir. Balkan yarımadasının en yüksek çan kulelerinden birisidir. Anıtta 8 çan vardır. Bu çanların ağırlığı 1 tondur.

Bu çan kulesinden şehrin manzarası muhteşem izlenmektedir. Ziyaret ücretsizdir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Aleksandrovo Tomb

THE ALEKSANDROVO TOMB-THRACİAN TOMB OF ALEXANDROVO

2000 yılının Aralık ayında, Haskova şehir merkezine 20 km uzaklıktaki Aleksandrovo köyü yakınlarındaki Roşavata Çuka höyüğünde, Georgi Kitov tarafından, MÖ 4’ncü yüzyıla ait eşsiz bir Trak tümülüsü bulundu. Höyük, köye yakın bir yerde bulunuyordu ve çevresindeki diğer yerlere göre daha fazla dikkat çekiyordu.

Roshava Chuka mezar höyüğü: yaklaşık 15 metre yükseklikte ve 70 metre çapındadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Aleksandrovo Tomb

Doğu tarafındaki 15 metre uzunluğundaki koridor: önce bir dikdörtgen bölüme çıkar. Dikdörtgen oda: 1.93 metre uzunluğunda ve 1.5 metre genişliğindedir. Bu odanın ötesinde 3.3 metre çapında ve 3.4 metre yükseklikte başka bir dairesel oda vardır.

Odanın kemeri çan şeklindedir ve odanın tabanından başlar. Güney çevresinde: antik çağda zaten tahrip edilmiş olan bir taş kanepe vardır. Mezarın iki dönem kullanımda olduğu sanılıyor.

Mezarda çeşitli konularda benzersiz freskler vardır. Bu freskler, koridorlardan her iki mezar odasına kadar tüm mezarı kaplar. Fresklerin en güzeli ise dairesel oda içindedir.

Buradaki freskler: üst üste 6 farklı yükseklikte, yatay şerit halinde düzenlenmiştir.

Görüntülerin çoğu: av sahnelerini tasvir eder.

Duvar resimleri ve mimarisiyle Trak kültüründen kalmadır.

Mezarda: son derece iyi korunmuş freskler bulunur. Bu fresklerde: Trakya dini ritüelleri, silahları, kıyafetleri ve yaşam tarzı görülür. Resmedilmiş sahneler Trakların silahları hakkında da bilgi veriyor. Bu silahlardan bazıları günümüze kadar bilinmiyordu.

Dairesel odadaki freskler, vefat eden ve son derece genç olan hükümdarın hayatını anlatıyor. Hükümdarın ismi bilinmiyor, ancak asil soydan ve yüksek statüde olduğu tahmin ediliyor.

Evet, mezar günümüzde Aleksandrovo köyü yakınlarındadır. Şehir merkezine çok yakındır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Regional History Museum

THE REGİONAL HİSTORY MUSEUM-DOĞU RODOPLAR TRAKYA SANAT MÜZESİ

Gelelim mezarı ziyarete: burada bir müze bulunmaktadır. Yani önce mezarı ziyaret edeceğinizi düşünürsünüz, ancak müzenin içinde mezarın bir kopyası bulunmaktadır. Mezarın gerçek boyuttaki kopyasıdır. Ayrıca mezar fresklerinin kopyaları ve birçok antik nesne sergileniyor. Bunları gördüğünüzde, 2500 yıl önce Trakyalıların uluştuğu sanatsal seviyeden etkilenmemek mümkün değildir.

Evet Müze:

Svoboda Square 19 adresindedir. 2009 yılında mezarın hemen yanında yani Aleksandrovo tümülüsünün yanında: Trakya Sanat Müzesi kurulmuştur. Japonlar, bu müzenin inşası için yaklaşık 3 milyon dolar bağışlamışlardır. Büyük müze kompleksi, Japon veliaht Prensi Akişino ve Prenses Kiko tarafından açılmıştır.

Bulgaristan ülkesindeki en iyi donanımlı ve temsili müzelerden birisidir. Sergi salonunda bir bölüm, orijinal mezarın birebir kopyasıdır.

Müzede çoğu olağanüstü 120 binden fazla kültürel miras eseri bulunmaktadır. Seramik, taş, demir ve camdan yapılmış, tarih öncesi, antik ve Ortaçağ eserlerinden oluşan koleksiyon vardır.  

Ayrıca: Trakyalı sanatçılar tarafından yapılan fresklerde: dövüş ve av sahneleri ile Trakya aristokrasınin meşhur bayramları tasvir ediliyor.

Müzedeki sergilenen eserlerden en ilginci: Sakar dağının kuzey kesiminde bulunan 98 altın süsleme ve mücevherdir. Bunlar: MÖ 4500-4000 yılları arasına tarihlenir.

Altın süslemeler: Varna Nekropolünden çıkarılan altın süs eşyaları ve Hotnitsa köyü yakınlarında bulunan kolyedir. Bunların dünya üzerinde en eski işlenmiş altın olduğu söyleniyor.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Park Kenana

PARK KENANA

Şehrin kuzeydoğu kesimindedir. Şehrin eteklerinde bulunan büyük bir tabiat parkıdır. Rodop dağlarının başlangıcıdır.

Yörede oldukça meşhur bir parktır. Park boyunca 2.5 km uzunluğunda geniş bir sokak vardır.

Park alanında, küçük bir göl yanında biten, 6 km uzunluğunda bir yürüyüş yolu bulunmaktadır. Özellikle hafta sonlarında yerel aileler tarafından yoğun tercih edilen, popüler bir yerdir.

Park alanında bir de otel bulunuyor. Küçük bir de hayvanat bahçesi vardır. Ayrıca: çok sayıda kafeterya, yüzme havuzu, açık hava sineması, çocuk parkı, spor tesisleri bulunuyor.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

CHURCH OF THE ASSUMPTİON THE ASSUMPTİON CHURCH İN THE VİLLAGE OF UZUNDJOVO

Uzundzhovo köyündedir. Bulgaristan ülkesinin en büyük kırsal kilisesidir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

Yapı başlangıçta bir Hıristiyan tapınağı olarak inşa edilmiştir. 1593 yılında Osmanlılar tarafından yıkılmıştır. Yerine cami inşa edilmiştir. Bu cami: merkezi girişi günümüze kadar korunan bir kaleye benzeyen, büyük bir kervansarayın parçasıydı. 1890 yılında köyde Müslüman kalmamış ve cami kullanım dışı kalmıştır. Ancak Hıristiyanların kilisesi yoktu.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

20’nci yüzyıl başlarında, Türk hükümeti mülkü Bulgaristan’a iade etti ve caminin kiliseye dönüştürülmesine başlandı. 2007 yılında kilise Haskovo Belediyesi tarafından yeniden inşa edildi. Restorasyon çalışmaları sırasında, dini-felsefi konularda, Arapça iki Ortaçağ yazıtı bulundu. Ancak bu son yazıtlar, henüz tam olarak tarihlendirilmedi. Tüm ikonlar ve freskler restore edildi. Pencereler vitraylarla süslendi.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Church of the Assumption

Kilise ikonostazı: 9 metre yüksekliğinde ve 14 metre uzunluktadır. Glagolitik harfleri kullanmaya karar veren Darin Bozhkov tarafından yapılmıştır.

Kilisenin akustiği mükemmeldir. Çünkü çan şeklindedir.

Burası Bulgaristan’ın kurtuluş öncesi tarihinde önemli rol oynamaktadır.

Köyde: “Church of te Assumption” kilisesi sadece mimarisiyle değil aynı zamanda eşsiz tarihi ile de gezilmesi gereken bir yer olarak öne çıkmaktadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy The Old Clock Tower

ESKİ SAAT KULESİ-THE OLD CLOCK TOWER

Haskova şehrinin sembolü olan saat kulesi, 1837 yılında Sultan II Abdülhamid’in tahta çıkışının 25’nci yılı anısına Osmanlı yönetimi tarafından inşa edilmiştir. Yine bu dönemlerde Bulgaristan ülkesinde inşa edilen 40 saat kulesinden sadece 25 tanesi günümüzde ayaktadır.

1913 yılında kent konseyi saat kulesinin bilinmeyen bir nedenle yıkılarak yok edilmesine karar verdi.

Ancak, saat kulesi yıkılmadı harabe halde iken, 2012 yılında Belediye tarafından restore edildi ve 2013 yılında açıldı. Yeni kule kartpostallara bakılarak eskinin aynısı olarak yeniden inşa edilmiştir.

Günümüzde saat kulesi, yine şehrin sembollerinden birisidir.

Yüksekliği 23 metredir. Kesme taştan yapılmıştır. Kuledeki çan: Whictechapel dökümhanesinden gelmiştir. Burası; Londra Big Ben kulesi çanları, Philadelphia şehrindeki Özgürlük Çanı, Londra Olimpiyatları çanlarının döküldüğü yerdir. Whictechapel dökümhanesi, 1570 yılında kurulmuştur. Guines Rekorlar Kitabına göre, İngiltere’deki en eski dökümhanedir.

SVİLENGRAD KASABASI-CİSR-İ MUSTAFAPAŞA

Hasköy iline bağlı bir ilçe merkezidir. Kasabanın Edirne’ye uzaklığı sadece 32 km dir.

Şehir merkezine bağlı kasaba gerek Yunanistan ve gerekse Türkiye sınırına oldukça yakın olması nedeniyle çok sayıda otel, restoran, kafe ve bar bulunmaktadır. Ayrıca: kumarhane işletmeciliğinin çok yaygın olduğu bir yer olarak ilgi çeker.

Bulgaristan’da bulunan 6 serbest bölgeden bir tanesidir.

Kasabada alışveriş mekanları: Vivatel Shop ve Mtel Shop’tur. Buralarda teknoloji ürünleri satılmaktadır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mustafa Paşa Köprüsü

Mustafa Paşa Köprüsü

Yavuz Sultan Selim’in damadı Boşnak Mustafa Paşa: burada Meriç nehri üzerinde kendi adıyla anılan bir köprü yaptırmıştır. Köprü ile birlikte bir han ve hamam da yaptırmıştır. Daha sonra köprünün başında, Kanuni Sultan Süleyman’ın hanımı haseki Hürrem Sultan tarafından büyük bir cami, mektep, imarethane ve değirmen yaptırılmıştır. Böylece bölgede yeni bir yerleşim yeri kurulmuştur.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mustafa Paşa Köprüsü

Köprünün yapım tarihi 1529 yılıdır.

Taş köprü kemer şeklinde yapılmıştır. Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden biridir. 20 kemerden oluşan köprü 300 metre uzunluktadır. Genişliği ise 6 metredir.

Köprü askeri amaçlarla yapılmakla birlikte, yapıldığı devir itibarıyla mimari açıdan Balkanlar ve Avrupa’daki örnek gösterilen eserlerden birisidir.

1958 yılında Meriç nehri üzerinde transit geçişleri sağlayan yeni bir köprü yapılmıştır. Böylece tarihi köprü, uluslararası ulaşımda kullanılmaz olmuştur. Ancak yine de çevre kentler ve kent içi ulaşımı sağlamaya devam etmiştir. Yine de 1960 yılında Bulgar hükümeti köprüyü yıktırmak istemiştir. Ancak o sırada Bulgaristan’daki rejimin tüm acımasızlığına rağmen R. Radzeff adında eski eserlere saygılı bir mimar bu karara karşı çıkmıştır.

Haseki Sultan  Külliyesi

Köprünün başında yine Mustafa Paşa tarafından yaptırılan bir çarşı vardı. Bunlar köprü ile aynı dönemde yapılmıştır.

Ayrıca köprünün yapımından 30 yıl sonra aynı bölgede Haseki Hürrem Sultan tarafından başlatılan ve vefatı üzerine Sultan Süleyman tarafından eşi adına tamamlanan bir külliye inşa edilmiştir.

Mimar Sinan yapısı olan Haseki Sultan Külliyesi içinde: cami, sıbyan mektebi, imaret, kervansaray ve muhtelif dükkanlar bulunan bir de çarşı vardı. Bu yapılardan hamam hariç hiçbirisi günümüze ulaşmamıştır.

Cami; 1913 yılında Balkan Harbi sırasında yıkılmıştır.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mineralni Bani Köyü

MİNERALNİ BANİ KÖYÜ

Haskova şehir merkezine 18 km uzaklıktaki bu köy: 1952 yılından bu yana, bir ulusal tatil yeridir. Sofya şehrine 230 km, Türkiye sınırına 90 km uzaklıktadır.

Bulgaristan ülkesinde en iyi rehabilitasyon merkezleri arasındadır.

Kasabadaki kaplıca suyu, paha biçilmez doğa harikasıdır. Suyun sıcaklığı 60 derecedir. İçinde bulunan kimyasal maddelerle şifa kaynağı olduğu söylenmektedir.

Çeşitli rahatsızlıkları ve hastalıkları tedavi etmektedir. Bunlardan bazıları: eklem rahatsızlıkları, damar sistemi rahatsızlıkları, diyabetik, arterioskleroz ve benzeri hastalıklardır. Kaplıca suyu içildiği zaman: bazı mide rahatsızlıklarına da iyi gelmektedir.

Bulgaristan Haskovo-Hasköy Mineralni Bani Köyü Havuzlar

Havuzlar

Burada üç modern havuz vardır.

Sofya şehri tanıtımı ve gezi yazısı için

Filibe-Plovdin şehri tanıtımı ve gezi yazısı için.

Bulgaristan Slistra-Drastar

 

Bulgaristan Slistra-Drastar

Bulgaristan Slistra-Drastar; Şehir, Tuna nehrinin güney kıyısında kuruludur.

Günümüzde, şehir: özellikle tekstil, mobilya, tuğla ve kiremit endüstrisinde oldukça ileridir.

Nehir limanı ise, büyük bir tahıl ticaretine sahiptir.

Ayrıca nehir boyunca sıcak akıntı, kirazların güneydeki Plovdin veya Petrich kasabasından daha erken olgunlaştığı için bir mikro iklim yaratır. Bunun sonucunda şehir, Bulgaristan’ın en büyük kayısı üreticisidir.

Günümüzde şehirde birçok soydaşımız Türk yaşamaktadır.

Bulgaristan Slistra-Drastar

TARİHİ

Şehrin Roma dönemindeki ismi “Durostorum” dur. Bölgede 15 kilometrelik Roma yolu dahil olmak üzere birçok antik Roma kalıntısı bulunmaktadır. Balkan yarımadasında 4’ncü yüzyıldan kalma antik resimlerin bulunduğu tek Roma mezarlığı bu şehirdedir.

Flavius Aetius: Durostorum şehrinde doğmuş ve İskit kökenlidir.

1388 yılında şehirde Osmanlı hakimiyeti görülür. Çandarlı Ali Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusu şehri ele geçirir.

Takip eden süreçte ise, Rus-Osmanlı savaşları sırasında birçok kez karşılıklı olarak ele geçirilmiştir.

1853-1856 yılları arasında yaşanan Kırım savaşında, Osmanlı ordusunun kontrolündeki şehir, kalabalık Rus ordusu tarafından kuşatılır. 40 günlük savunmanın ardından, savaş, Rus ordusunun geri çekilmesiyle biter. Şehrin direnişi: dönemin ünlü filozof ve ideologlarından Marx ve Engels’e ilham verir.

Silistre’nin savaştaki başarılarını yücelten eserler üretirler. Namık Kemal’de: Silistre’nin destansı zaferine adanmış, vatanseverlik ve liberalizm fikirlerine odaklandığı ünlü oyunu “Vatan Yahut Silistre” yi yazar.

Tanınmış Yahudi alim ve haham Eliezer Papo: 1819-1826 yılları arasında burada yaşamıştır ve mezarı, öldükten sonra Yahudiler tarafından yoğun ziyaret edilen bir hac yeri olmuştur.

1877-1878 Rus-Osmanlı savaşının sonunda Silistre, Bulgaristan’a dahil edilmiştir. Sonrasında Romanya ile Bulgaristan arasında yaşanan paylaşım çekişmeleri sonucunda, 1’nci Dünya savaşı sırasında 1916 yılında şehir Bulgarlar tarafından geri alınır.

Bulgaristan Slistra-Drastar

ULAŞIM

Slistre-Sofya arasındaki uzaklık: 431 km dir.

Varna şehrine 141 km ve Ruse şehrine 119 km uzaklıktadır.

İKLİM

Silistre şehrinde kışlar soğuk ve karlı, yazlar ise ılıman geçer.

Bulgaristan Slistra-Drastar

GEZİLECEK YERLER

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb

ROMAN TOMB-GEÇ ROMA MEZARI

Giriş ücretlidir, giriş ücreti 10 Leva veya 5 Euro’dur. Mezarın içindeki resimleri korumak için ziyaretler sınırlıdır.

Roma mezarı: 1942 yılında şehrin güneyinde yapılan arkeolojik kazılar sırasında tesadüfen ortaya çıkmıştır. Burada: 2 ve 4’ncü yüzyıllarda Roma şehirlerinden Durostorum şehrinin nekropolü bulunuyordu.

Mezar keşfedildikten sonra: bozulmadan kalması için üzerine bir bina yapılmıştır. Mezar, bu modern binanın bodrum katında yer alan tek odalı bir yapıdır. Ancak içeride durulabilecek kadar büyüktür.

MS 4’ncü yüzyıldan kalmış ve korunarak günümüze ulaşmıştır.

Mezarla ilgili ayrıntılar: mezarın Roma İmparatoru Konstantin döneminden kaldığını kanıtlamaktadır.

Mezarın girişi doğu yönündedir. Mezar yapısı tamamen tuğladan yapılmıştır.

Yükseklik 2.30 metre, uzunluk 3.30 metre ve genişlik 2.60 metredir.

Yarı işlenmiş taşlardan yapılmıştır. Bunlar pembe harçla yapıştırılmış ve tonozlu tuğla ile doldurulmuştur.

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb mezarın duvar resimleri

Mezarın duvar resimleri

Mezarın iç duvarları tamamen resimlerle kaplıdır. Tüm duvarlar ve tavan tamamen resimlerle kaplıdır.

Renklerin hala ne kadar parlak göründüğünü görmek mümkündür. Özellikle: kırmızı, yeşil ve mavi renk kullanılmıştır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb mezarın duvar resimleri

Duvar resimlerinde: hayvan ve insan figürleri, av ve aile sahneleri bulunmaktadır.

Kapının önünde: bir adam ve karısı ve yan duvarlarda ise hizmetçileri var. Hizmetçiler, mezarın sahiplerine giysi, kemer, ayna vb getirirken gösterilmiştir. Tavan: kuş, hayvan, çiçek gibi küçük çizimlerle kaplanmıştır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Roman Tomb

En etkileyici resim

En etkileyici duvar resimleri arasında: mezarı ve hizmetkarlarının sipariş etmiş olması muhtemel ustaların resimleri vardır. Bu resimde: usta önde gelen bir Roma generalinin kostümünü giymiştir. Tam boy olarak tasvir edilir. Bir aristokrat olması gerekiyordu. Elinde İmparator diploması vardır. Yanında asil karısı vardır ve her iki tarafta da ritüel yıkama için kaplara ve aletlere hizmet eden hizmetçiler ve hakimin efendisinin kostümünün unsurları vardır.

Mezarın Sahibi

Bu resimler değerlendirildiğinde: mezarı sipariş eden sahibinin bir pagan olduğu varsayılıyor. Ancak tablo zaten Hıristiyanlık unsurlarını tanıyor.

Mezarın zengin bir Romalıya ait olduğu düşünülür.

Mezarın ortasında: zengin Romalının ve yanında da eşinin figürü vardır.

Diğer figürler ise, 9 hizmetçiye aittir.

Ancak mezarın sahibinin: 4’ncü yüzyıl sonunda Gotların bölgeyi istilası sırasında, buradan kaçtığına inanılır. Yani, yapı mezar olarak düzenlenmiş olmasına rağmen, mezar olarak kullanılmamıştır. Mezar olarak kullanılmamasının nedeni, pek net değil yani bu durum bir varsayımdır. Sahipleri başka yerde ölmüş olabilir veya istiladan kaçmış olabilirler.

Resimleri yapan

Mezarı bu kadar ustaca dekore eden sanatçının Roma İmparatorluğunun doğu vilayetlerinden ve muhtemelen Mısır veya Suriye’den olduğu düşünülüyor.

Bulgaristan Slistra-Drastar Ortaçağ Kalesi Kalıntıları

ORTAÇAĞ KALESİ KALINTILARI

Şehrin merkezinde, Tuna nehrinin kıyısındaki şehir parkında, bugünün kentinin öncesi olan antik Durostorum şehrinin kalıntıları bulunmaktadır. Kent, MS 106 yılında, Roma İmparatoru Trajan döneminde kurulmuştur. Kale: 300 yılı aşkın süre boyunca, İstilacı Kuzey Barbar kabilelerine engel olmuştur. Kalenin MÖ 4’ncü yüzyılda inşa edildiği sanılıyor.

238 yılında şehir barbarlar tarafından ele geçirildi ve soyuldu. Sonuç olarak: kale, barbar istilaları nedeniyle birkaç kez inşa edildi ve yıkıldı.

Slavlar, 590 yılında şehre yerleştiler ve adını Drastar olarak değiştirdiler. Şehir zenginleşti ve bir ticaret merkezi haline geldi. Aynı zamanda Hıristiyanlığın önde gelen merkezlerinden birisi oldu.

Kale: 19’ncu yüzyılda Rus-Osmanlı savaşı sırasında yıkılana kadar kullanıldı.

Gelelim günümüze

Günümüzde Silistre parkında bu kaleye ait bir kule bulunmaktadır. Ayrıca: yine kuleye ait duvar temelleri vardır. Bu duvarlar: 3 metre derinlikte ve 3.80 metre genişliktedir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Kurşunlu Mosque

KURŞUNLU MOSQUE

Kurşunlu Camii: 1560 yılında Mimar Sinan’ın öğrencisi Dülger Mustafa tarafından yapılmıştır. Osmanlı izlerini taşır. Cami ilk yapıldığında: Silistre kalesinin içinde, şehrin güney kısmındaymış. Günümüzde ise şehrin tam merkezindedir.

Kubbesi kurşun kaplıdır. Vezir Sinan Paşa tarafından yaptırılan bu cami: birkaç kez yakılıp yıkıldıktan sonra yapılan restorasyonda tamamen yenilenmiştir.

Çarşı içindeki cami, Muhsinzade tarafından tamir ettirilmiş, masrafları eşi Esma Sultan Vakfı  tarafından karşılanmıştır.

Günümüzde Kurşunlu camii ayaktadır. Simon Veliki Bulvarı üzerindedir. 2001 yılında Dobriç Müftülüğü Vakıf Malı olarak kaydedilmiştir.

En başlıca özelliği: dış cephesinde Bulgaristan’daki sanat değeri en yüksek olan kuş evlerinin bulunmasıdır. Bunlar ilginç süslemelere sahiptir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası-Majidi Tabia-Medjidi Tabia Fortress

MECİDİYE TABYASI-MAJİDİ TABİA-MEDJİDİ TABİA FORTRESS

Şehrin güneybatısında, şehir merkezine biraz uzaktadır. Yaklaşık 20 dakika yürüyerek buraya ulaşılır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası

1853-1856 ve 1877-1878 Rus-Osmanlı savaşlarında önemli rol oynamış Osmanlı tahkimat sisteminin bir parçasıdır. Fazla büyük değildir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası

Kale: 1841-1853 yılları arasında inşa edilmiştir. Kalenin planları: 1837 yılında şehri ziyaret eden Alman askeri mühendis Helmut Von Motke tarafından çizilmiştir. Kalenin adı: 1847 yılında burayı ziyaret eden Sultan Abdulmecit’den gelmektedir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Mecidiye Tabyası

Altıgen şekildedir ve yüksekliği 8 metreye ulaşır.

Hakkında birçok hikaye bulunan kale burasıdır. Şehirde bulunan toplam 6 Osmanlı sur sistemi arasında en iyi korunarak günümüze ulaşmış olandır.

Kale duvarları boyunca yürüyüş yapabilirsiniz.

Bulgaristan Slistra-Drastar Srebarna Nature Reserve

SREBARNA NATURE RESERVE-DOĞA KORUMA ALANI

Silistre şehrinin 2 km güneyinde, Tuna nehri kıyısında, Srebarna köyü yakınlarındaki 638 hektarlık bir göl ve sulak alandır.  

Srebarna gölü ve çevresini kapsar.

Bulgaristan Slistra-Drastar Srebarna Nature Reserve

Avrupa ve Afrika arasındaki göç yolu “Via Pontica” üzerindedir. Bölge, 99 kuş türü için yuva alanı ve yaklaşık 80 göçmen kuş türü için mevsimlik habitat alanıdır. Yüzen sazlık adalar ve sular altında kalmış söğüt ormanları önemli kuş üreme alanlarıdır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Srebarna Nature Reserve

Srebarna gölü

Göl 1940 yılında burada yuva yapan kuş kolonilerinin incelenmesi sırasında Bulgaristan ülkesine katılmıştır. 1948 yılında da Doğal Rezerv alanı ilan edilmiştir. 1975 yılından sonra ise Ramsar alanıdır.

1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmiştir.

Müze

Bu müzede: rezerv alanında ölen hayvan türlerinin doldurulmuş bir koleksiyonu vardır.

Evet buraya yolunuz düşerse, gölden yaklaşık 3 km uzaklıkta olan Tuna nehrine yürüyebilirsiniz. Bu sırada göl ve kuşların muhteşem görüntülerini izleyebilirsiniz. Uzaktan dürbünle pelikanları ve diğer kuşları görebilirsiniz. Ancak kuşları görebilmek için yılın belli döneminde burayı ziyaret etmeniz gerektiğini unutmayınız.

Bulgaristan Slistra-Drastar Art Gallery

ART GALLERY-SANAT GALERİSİ

Şehir merkezinde Svoboda meydanındadır. Giriş ücreti 2 Levadır.

Galeri: 1892 yılında inşa edilen eski Pedagoji Okulunda bulunmaktadır. Bina: ünlü Viyanalı mimar Edwin Petritzki tarafından yapılmıştır. Çatıda: 18’nci yüzyıldan kalma mekanizmalı bir saat kulesi vardır. Saat: Çek Şirketi Heinz-Prague tarafından üretilmiştir.

Bulgaristan Slistra-Drastar Art Gallery

Galeri 1972 yılında ziyarete açılmıştır.

Müzenin 1’nci katında; Silistre şehrinden ve yurt içinden ve yurt dışından ünlü sanatçıların geçici sergileri vardır.

2’nci katta ise: 200 eser bulunur.

Bu eserler: Bulgar Sanatçıları; Viladimir Dimitrov, Dechko Uzunov, Zlatyu Boyadzhiev ve diğerlerine aittir.

Ünlü sanatçı Vladimir Dimitrov: en ünlü Bulgar sanatçılardan birisidir. Resimleri en çok aranan ve pahalı Bulgar eserlerindendir. Birçok eseri dünyanın dört bir yanındadır. Buradaki müzede sadece 6 tane eseri vardır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Arkeoloji Müzesi

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Müze binası

Müze binası: 1923-1924 yılları arasında inşa edilmiş, büyük ve eski bir binadır. Bina: Romanya işgal döneminden kalma güzel bir eski banka binasıdır.

Binanın çevresindeki bahçelerde, müze geçici sergileri düzenleniyor.

Müzede: bölgede bulunan Trakya ve Roma yerleşim dönemlerinden kalma, bir dizi eser koleksiyonuna sahiptir.

Müzede yaklaşık 42 bin obje ve eser bulunmaktadır.

Müzenin öne çıkan özelliği: 3’ncü yüzyılda yapılan ve tüm Bulgaristan’da bulunan, en büyük Roma taş güneş saatidir.

Müzenin önemli parçalarından bazıları: bronz Trakya miğferleri, Roma savaş arabası teçhizatı, Roma dönemi ve Orta Çağ mezarlarından kalma kıymetli hazine, bir cenaze arabası, ilk Hıristiyanlardan birine ait olduğu düşünülen bir altın yüzük, 3’ncü yüzyılın sonunda yapılmış bir altın yüzük, Bizans ve Bulgar Hükümdarlarının mühürleri, 14’ncü yüzyıldan kalma prenseslere ait altın süslemeler, sikke koleksiyonudur.

Müzede ayrıca: 11-13’ncü yüzyıllar arasından kalma, geniş bir haç koleksiyonu bulunur.

SVETİ SVETİ PETAR VE PAVEL KİLİSESİ

Arkeoloji Müzesinin biraz ilerisindeki bu küçük kilise, pembe renklidir.

Kilise, 1860 yılında yapılmıştır. İç kısmı parlak duvar resimleriyle dekore edilmiştir.

En önemli özelliği: yerel bir aziz olan Aziz Dasius’un kalıntılarının burada bulunmasıdır.

Dasius: 303-313 yılları arasında meydana gelen Diocletian Zülmü döneminde, Durostorum şehrinde Romalılar tarafından öldürülmüştür. Dasius, daha önce Roma ordusunda bir askerdir. Ancak bir ay süren putperest Saturnalia festivalinde kral rolü oynamayı reddetti. Çünkü Hıristiyan olduğu için, herhangi bir pagan ritüeline katılmak ya da pagan bir tanrıya kurban edilmek istemedi.

Reddettiği için işkence gördü ve idam edildi. Hıristiyan inançları nedeniyle Durostorum’da infaz edilen 12 şehitten ilkiydi.

Onun kalıntıları, Haçlı seferleri sırasında bölgeden çalındı, ancak 2001 yılında Papa tarafından Silistre şehrine iade edildi. Aradaki yıllar boyunca İtalya’da tutulmuştu.

Bulgaristan Slistra-Drastar Dunavska Gradina

DUNAVSKA GRADİNA

Park alanı: Drustar otelin önünden başlayıp, Silistra otogarına kadar boylu boyunca uzanıyor. Şehir merkezine sadece 1 km uzaklıktadır.

Bulgaristan Slistra-Drastar Dunavska Gradina

Bu bahçelerden: güzel ve açık kafeleri ve Tuna nehri ve Romanya bölgesinin harika manzarası izlenir. Özellikle gün batımında, nehrin üzerinden güneşin batışı muhteşem güzeldir.

Yürümek ve dinlenmek için yoğun ziyaret edilir. Ağaçların arasında dolaşırken çevrede birçok heykel görmek mümkündür. Gül bahçeleri çok güzeldir. Ayrıca kıyı kısmına doğru, eski Bulgar hanlarına ait konakların yıkıntıları vardır.

Sofya şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerile ilgili yazım için.

 

Belçika Charleroi

Belçika Charleroi

Belçika Charleroi: Burası eski bir maden kasabasıdır.

Şehir İspanyol kralı II Charles’in adını taşır. Çünkü şehir 1666 yılında İspanyol Hollanda’sı tarafından kurulmuştur. Yerliler şehrin ismini “Carolos” olarak bilir.

Belçika ülkesinde en yüksek suç oranına sahip şehridir. Çünkü her dört kişiden biri işsizdir. Bu yüzden yoksulluk yaygındır.

Belçika Charleroi Çizgi Roman Karakterleri

ÇİZGİ ROMAN KARAKTERLERİ

Şehirde yürürken 3 önemli çizgi roman kahramanını görebilirsiniz.

Boulevard de Frans Dewandre kavşağında: Boule ve Bill heykelleri bulunmaktadır.

Belçika Charleroi Çizgi Roman Karakterleri

Park Astrid’de: Lucky Luke ve atı Jolly Jumper heykeli görülüyor.

En önemli karakterler olan Spirou ve Fantasio, sincap Spip ile birlikte: Avenue du General Michel’de görülür.

Evet tüm bunları görünce, bir zamanlar Ankara caddelerine yerleştirilen Dinozor heykelleri aklıma geldi.

 

ALIŞVERİŞ

Şehrin en çekici özelliklerinden birisi, şehir merkezine yayılan ve çevredeki birçok yiyecek tezgahından gelen baharat aromalı kokuların yoğun olduğu bir pazardır. Bu Pazar, sadece Pazar günleri kurulur.

Rive Gauche Charleroi

Rive Gauche: harleroi’de bir alışveriş merkezidir. 3 katlı ve 90 mağazalıdır. Yeni bir şehir ve yaşam tarzının başlangıç noktasıdır. Dışa açık mimarisi ve çevresiyle iç içe olan Rive Gauche, restoranlar, trend barlar ve kültürel ve sanatsal aktivitelerle çevrilidir.

Ville 2 Charleroi

Grand Rue 143 adresindedir. Mağazalar ve restoranları bulunan büyük bir alışveriş merkezidir.

Librairie Moliere Charleroi

Boulevard Joseph Tirou 68 adresindedir.

Carolingian metropolünün merkezinde, inşaat ve gürültüden uzaktadır. Moliere kitapçısı: ESKİ Hotel des Postes’de bulunuyor. Geniş ve otantik bir huzur merkezidir. Kitapçıda, Fransızca çok geniş ve çeşitli kitapları bulmak mümkündür.

Rue de la Montagne

Arnavut kaldırımlı bu cadde, şehrin ana alışveriş caddesidir.

Yukarı Şehri, aşağı şehre bağlar. Burada: Passage de la Bourse ilgi çeker. Ahşap çerçeveli kuyusu ile 19’ncu yüzyıldan kalma cam kaplı pasaj ilgi çeker. Pasajda bulunan dükkanlar da ilk yapıldığı dönemde olduğu gibi korunmuştur.

Wonder Friends

Burada bir dizi eğlence ve tasarım aksesuarları sunulmaktadır. Burada: dekoratif objeler, mücevher, erkekler ve kadınlar için aksesuarlar, giysiler ve çocuklar için oyuncaklar bulunur.

Pop NC

Burada çeşitli sanatçıların ve zanaatkarların kreasyonları bulunuyor. Mobilya, giysi, mücevher, dekoratif objeler ve benzerleri satın alabilirsiniz.

 

NE YENİR

Ünlü Liege köftesinin benzeri olan “vitoulet carolo” oldukça farklı ve yerel halk tarafından yoğun tercih edilen bir lezzettir.

L’escaveche:

Bir başka yöresel lezzet ise “Escaveche” isimli balık yemeğidir. Aslen İspanyol kökenlidir. Başlangıçta yemekte kullanılan sirke: et ve balıkları korumak için tercih ediliyordu. Günümüzde ise hazırlandıktan iki gün sonra balıklar soğuk olarak yeniliyor. Balık çeşitleri: alabalık ve yılanbalığıdır.

La Blanche de Charleroi

Bu bir bira cinsidir. Alt ve buğdaydan yapılan bu beyaz bira: ilk olarak Aulne Manastırına yakın, 18’nci yüzyıldan kalma bir binada üretilmiştir. Meyvemsi (portakal, kişniş, ananas) tadı hakimdir.

Les vitoulets

Bunlar kısa sürede pişirilen köftelerdir. Yani: en büyük özelliği, kısa sürede pişirilmesidir.

La gayette de Caharleroi

Bir bir tür tatlıdır. Yumuşak, tereyağlı krema ile süslenmiş, kömür görünümünde sütlü çikolataya sarılmış bir tatlıdır. Bölgenin sanayi tarihini simgeler.

Belçika Charleroi

NEREDE YENİR

Le Bistro

Bistro, yaklaşık 100 yıldır şehir merkezinde bulunmaktadır. Burada: şehrin tarihi, duygusu ve gelenekleri keşfedilebilir.

Robert la Frite

Burası istenildiğinde bir paket cips satışa sunar. Şehrin bilinen bu küçük cips büfesi, keyifli bir atmosferde lezzetli cipslerin tadını çıkarmak için oldukça uygundur.

La Brasserie de la Digue

Burası bir birahanedir. Yakın zamanda yenilenmiştir. Yerli ve turistleri ağırlamaktadır.

 

GEZİLECEK YERLER

Belçika Charleroi Hotel De Ville

HOTEL DE VİLLE-BELEDİYE BİNASI

Place Charles II adresindedir.

Devasa bina, 18 Ekim 1936 tarihinde açılmıştır.

Charleroi şehrinin zengin ve güçlü bir kasaba olduğu döneme aittir. Yanının mimarı Joseph Andre’dir.

Dışarıdan bakıldığında çan kulesi hemen dikkati çeker.

Belçika Charleroi Hotel De Ville

Ayrıca 240 metrelik cephesi etkileyicidir.

Yapının içinde: Art Deco iç mekan büyüleyici güzelliktedir.

Bronz kapı, mermerle kaplı bir şeref salonuna açılır. Ana cephede: sütunlarla ayrılmış 7 yüksek pencere ve üzerinde önemli dekoratif tavan arası bulunan balkon görülür. Çatı: 13 yatak odası ve çan kulesiyle dekore edilmiştir.

Belçika Charleroi Hotel De Ville

İç mekanda: mermer, bakır ve ahşap işleri ve heykeller vardır.

Çatı katında: ziyarete açık “Jules Destree Musee” bulunmaktadır.

Belçika Charleroi Beffroi

CHARLEROİ BEFFROİ-ÇAN KULESİ-BELFRY

Charles II adresinde Place du Menege’de bulunmaktadır.

Belediye binasının bir parçasıdır. 1936 yılında mimar Joseph Andre tarafından tasarlanmıştır.   

Kule: mavi ve beyaz taşlar ve tuğladan inşa edilmiştir. Yüksekliği 70 metredir. Ağırlık ise 4 bin tondur. Bir deniz feneridir. Bölgesel başkent olarak kendi güçlendirmektedir.

Yapıldıktan daha sonra küçük bir bronz çan kulesi ile süslenmiştir. Kulenin en üste son üç seviyesi, çan kulesine ev sahipliği yapmaktadır.

Kulede bulunan 47 çan: yerel bir sanatçı olan Jacques Bertrand’ın (1817-1884) popüler bir melodisini çalmaktadır. Çanların toplam ağırlığı 47 tondur.

Kuleye 250 basamaklı bir merdiven ile çıkılır ve sonra şehir merkezine ve bölgeye doğru 4 balkon açılır.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Belçika Charleroi Saint-Christophe Bazilikası

SAİNT-CHRİSTOPHE BAZİLİKASI

Place Charles II adresindedir. Giriş ücretsizdir.

Bina 1957 tarihinde mimar Joseph Andre tarafından yenilenmiştir.

Bu yenileme sırasında: nef bölümüne muhteşem bir mozaik eklenmiştir. Bu mozaik: Jean Ransy’in tasarımlarına dayanmaktadır ve Venedikli uzmanlar tarafından bir araya getirilmiştir.

Belçika Charleroi Saint-Christophe Bazilikası

Bu muhteşem güzel sanat eseri mozaiğin büyüklüğü: 200 metre kareyi aşmaktadır. Bu mozaik: İncil’deki Vahiy sahnesini yani St John Kıyametini tasvir eden, yüzbinlerce minik cam kareden yapılmıştır.

Belçika Charleroi BPS22-Hainaut

BPS22-HAİNAUT

22 Boulevard Solvay adresindedir.

Hainaut Eyaletinin sanat müzesidir.

Müzenin bulunduğu bina: 1911 yılında, Charlero Sergisi için, Valon Sanat Sarayı olarak yapılmıştır. Yapı: cam ve demirdendir.

Müzede: fotoğraflardan tablolara kadar birçok sanat eseri sergileniyor.

Ayrıca: müzik, tiyatro ve dans gibi farklı sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor.

Belçika Charleroi Musee Des Beaux-Arts-MBArts

MUSEE DES BEAUX-ARTS-MBArts

1 Place du Manege adresindedir.

Palais des Beaux-Arts’da yer almaktadır. Bu bina: 1956 yılında Belçikalı mimar Joseph Andree tarafından art-deco tarzında yapılmış bir tiyatro binasıdır.

Belçika Charleroi Musee Des Beaux-Arts-MBArts

Müze arşivlerinde: 19’ncu yüzyıldan günümüze Belçikalı sanatçıların eserleri bulunmaktadır. Müzede;  heykeller, fotoğraflar ve seramiklerden oluşan 3000 objelik bir koleksiyon bulunmaktadır.

Belçika Charleroi Musee De La Photography

MUSEE DE LA PHOTOGRAPHY

11 Avenue Paul Pastur Mont-sur-Marchienne adresindedir. Şehir merkezine sadece 4 km uzaklıktadır.

Giriş ücreti 7 Euro’dur.

Belçika Charleroi Musee De La Photography

Müzeyi incelemeden önce fotoğrafın kısa bir öyküsünü bilmekte yarar var.

1827 yılında Fransız Joseph Nicephore Niepce, Judean duyarlı hale getirilmiş bir teneke plaka üzerine bir helyografi olan ilk fotoğraf görüntüsünü üretmiştir.

10 Ağustos 1839 tarihinde ise, Louis-Jacques Mande Daguerrre, Fransız Bilimler Akademisine patent başvurusunda bulunmuş ve dagerreyotipi, tanınmış bilim adamı ve Bilimler Akademisi üyesi François Arago tarafından tanınıp resmen ilan edilmiştir.

Patent, Fransız devleti tarafından dünyaya duyurulur. Dagerreyotip: gümüş iyodüre duyarlandırılmış cilalı bir bakır plakadır. Görüntülendiği açıya bağlı olarak hem negatif hem de pozitif olan bir görüntüdür.

1847 yılına gelindiğinde, Abel Niepce de Saint-Victor, cam üzerine albüm negatifini icat etti. Yumurta akı, bağlayıcı olarak kullanıldı. Albümen kağıt, 1850 yılında geliştirildi.

1889 yılında ilk negatif film, Amerikalı George Eastman tarafından üretildi. 1892 yılında Eastman Kodak Company tarafından, amatör halk tarafından kolayca kullanılabilen kameralar geliştirildi.

1907 yılında renklendirme işlemi, Lumiere şirketi tarafından geliştirildi.

1982 yılında Sony, analog görüntüleri manyetik ortama kaydeden ilk cihazı olan Mavica’yı tanıttı.

1998 yılında profesyoneller için ilk ileri teknoloji dijital cihazlar pazarlanmaya başladı.

Belçika Charleroi Musee De La Photography

Şimdi Müze:

1978 yılında Jeanne ve Georges Vercheval tarafından kar amacı gütmeyen kuruluş “Photographie Ouverte” kurulmuştur. Bundan sonra gelecekteki müze projeleri düşünülerek koleksiyon için fotoğraf ve malzeme toplamaya başlamış ve şehrin çeşitli yerlerine bunları asarak kendini tanıtmıştır.

Dünyaca ünlü bu fotoğraf müzesi, 2008 yılında yenilenen ve modern bir ek ile genişletilen eski bir Carmelite rahibe Manastırında bulunmaktadır. Bina orijinal dış güzelliğini korurken içi tamamen yenilenmiştir.

Müzede her dönemden ve her türden kapsamlı bir fotoğraf koleksiyonu bulunmaktadır. Koleksiyonda 100 bin fotoğraf bulunuyor ve bunlardan 800 tanesi kalıcı sergide sergileniyor.

Belçika Charleroi Musee De La Photography

Daha önceki yıllardan kalma, birçok eski kamera da bulunmaktadır. Farklı dönemlerden kalma 4 bin kamera bulunuyor. Bunlardan 600 tanesi, RR Belot koleksiyonunu, 4 yıl önce satın alan Cahrleroi şehri tarafından 1987 yılında yapılan bir anlaşmadan gelmiştir. Bu koleksiyon düzenli olarak özel ve resmi bağışlar ve ayrıca tek seferlik satın alımlarla zenginleştirilmektedir.

Sabit koleksiyon dışında, geçici sergiler de düzenleniyor ve ayrıca manastır parkı da çeşitli sergiler için kullanılıyor. Koleksiyonda 1.5 milyon negatif korunmaktadır.

Müzenin kütüphanesinde, fotoğrafçılığa adanmış 13 binden fazla başlık ve 4 binden fazla dosya halka açıktır.

Ana girişe yakın bir alanda kurulan Müze mağazasında ise: hediyeler ve dekorasyon için yayınlar, fotoğraf eserleri ve başkaca hediyelik ürünler satılıyor.

Müzede bir de kafe bulunuyor. Bu kafede makul fiyatlı öğle yemeği seçenekleri ve tatlı ikramları sunulmaktadır. Taze yapılmış bir omlet, lezzetli bir çorba ve meyveli turta denemelisiniz.

Belçika Charleroi Musee De La Photography

Müzenin çevresinde bulunan 85 hektar büyüklüğündeki park koruma altındadır.

Belçika Charleroi Musee Des Chasseurs A Pied

MUSEE DES CHASSEURS A PİED

Avenue General Michel 1B adresindedir. Giriş ücreti 4 Euro’dur.

Bu büyük bina, şehri keşfederken mutlaka dikkatinizi çekecektir.

Belçika Charleroi Musee Des Chasseurs A Pied

Burası eski bir Piyade kışlasıdır. İsmi de “Tresignie” dir.

Bu kışla yapısı, günümüzde Chasseurs a Pied’in cesur alayına adanmış bir Müzeye ev sahipliği yapmaktadır.

Belçika Charleroi Musee Des Chasseurs A Pied

Müzede: 1830’dan günümüze kadar olan 12 avcı alayı tarihinin bir panoraması sunuluyor. Müze önce 1831’deki on günlük seferin yanı sıra, 1832’den 1914 yılına kadar süren uzun barış dönemiyle başlar. Sonraki büyük odada, sadece iki dünya savaşına ve savaşa adanmış küçük bir oda bulunur. Çağdaş dönemden geçilerek ziyaret sona eder.

Belçika Charleroi Bois Du Cazier

BOİS DU CAZİER

UNESCO tarafından, Wallonia bölgesindeki en önemli maden alanı olarak listelenmiştir.

Şehrin güneyinde bulunun bu korunmuş endüstriyel miras alanı, 26 hektar büyüklüktedir.

Belçika Charleroi Bois Du Cazier

8 Ağustos 1956 tarihinde burada meydana gelen göçükte 262 kişi ölmüştür. Kurbanlar: çoğu İtalyan olmak üzere toplam 35 farklı ülkedendir.

Belçika Charleroi Bois Du Cazier

Ardından site 1967 tarihinde kapatılır. Avrupa fonları sayesinde yeniden değerlendirilmeden önce, yıllarca terk edilir. 2002 yılında bir anıt ve turistik yer olarak tekrar halkın ziyaretine açılır.

Bölgede aşağıdaki binalarda kalıcı ve geçici sergiler bulunmaktadır.

Musee de I’İndustrie:

Sanayi devriminin ardından, Charleri bölgesi Belçika ülkesinde başlıca ekonomik faaliyet merkezlerinden birisi oldu. Ancak 2’nci Dünya Savaşının ardından bölgede madencilik ve ağır imalatın hızla azalmasıyla işsizlik ortaya çıktı ve 1970’li yıllara gelindiğinde şehirde yoksulluk hızla arttı.

Endüstri Müzesi: 19’ncu yüzyıl ortalarından kalma bir saç haddanesi, buhar makineleri, dinamolar ve 1904 yılından kalma bir elektrikli tramvay ile ilgi çekmektedir.

Bu müze: 19’ncu yüzyılda Belçika Sanayi Devriminin çeşitli aşamalarını sunmakta ve farklı sektörlere odaklanmaktadır. Bunlar: kömür, çelik, cam, metal, mekanik ve elektrik: yapı, kimyasallar, baskı ve hatta işçilerin sosyal yaşamlarından bahseder.

Belçika Charleroi Musee Du Verre

Musee Du Verre-Cam Müzesi

Burada 19’ncu yüzyılda Belçika’da üretilen camlar sergileniyor. Giriş ücreti 8 Euro’dur.

Charleroi çevresindeki bölge, bir zamanlar dünyanın en iyi camlarından bazılarının üretilmesiyle ünlüydü.

Cam müzesi, dünya çapında genel bir cam yapım tarihi ve geçmişin ayrıntılarını içermektedir.

Belçika Charleroi Musee Du Verre

Müze eski bir lamba dükkanındadır. Müzede: antika Mısır cam şişeleri ve cam heykeller sergilenmektedir.

Müze ziyaretçileri: kendi camlarını üfleyebilirler.

Atölyeler

Tipik bir testere dişi çatısı altında, borular, ocaklar, örsler, güçlü çekiçler ve takım tezgahları arasında, dövme ve döküm işyeri tesisleri bulunmaktadır. Ayrıca cam üfleme tesisi bulunur. Zanaatkarlar tarafından canlandırılan bu yerler: gösteriler ve eğitim kursları sırasında halkın kullanımına açıktır.

DUPUİS EVİ-LA MAİSON DUPUİS

Şehrin bir bölümü olan Marcinelle denen yer, 1977 yılına kadar kendi başına bir belediye idi.

Çizgi roman yayıncısı Dupuis, burada yaşamıştır. Editions Dupuis SA, Belçikalı komik bir çizgi roman albümü ve dergi yayıncısıdır. 1922 yılında Jean Dupuis tarafından kurulmuştur. Başlangıçta Fransızca yayınlanıyordu, sonradan Fransızca ve Hollandaca basılmaya başladı. Ardından diğer dillere çevrildi.

Spirou’yu üreten yayıncıdır. 1938 yılında Spirio&Fantisio: Robert Velter tarafından üretilmiştir.

Günümüzde, Destree Caddesi 52 numarada: baskı ve albüm satışı, dergiler ve internet içeriklerinin satışı yapılmaktadır.

Brüksel şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.