Iğdır Aralık

Iğdır Aralık

İlçenin il merkezine uzaklığı 45 km. Aralık Karakoyunlu arası: 34 km. Aralık Doğubayazıt arası: 104 km. Aralık Ağrı arası: 191 km. Aralık Van arası: 267 km. Aralık Ardahan arası: 268 km. dir.

TARİHİ

Yörenin tarihi geçmişinin: Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen kavimlerin geçiş yolları üzerinde bulunması nedeniyle, Neolitik devrin başlangıç tarihinden, Anadolu ve Mezopotamya için kabul edilen MÖ 6-7 binli yıllara kadar uzanacağı tahmin edilmektedir.

Buna bağlı olarak yörede ilk yerleşik kavimlerin Hurriler olduğu bilinmektedir. Asyalılar ismiyle toplanan bu kavimler, Ön Asya ve Mısır’a göçmeden önce madenleri ve yazıyı keşfetmişlerdir. Hurriler, MÖ 3 bin yılda, Doğu Anadolu’nun dağlık bölgelerinde, Aras boyların kadar ve Van gölü civarında yaşıyorlardı.

Hurriler: sonraki dönemde, Asya’da Sabar veya Sabir Türkleri olarak anılmışlardır. Hurri boylarının MÖ 1300 yıllarından sonra bölgenin Hitit egemenliğine girmesiyle, bir kısmının Asurlularla kaynaştığı, bir kısmının da Van gölü çevresiyle Murat, Karasu ve Aras ırmakları boylarında küçük beylikler halinde yaşamaya devam ettikleri bilinir.

Asur ve Hititlilerle kaynaşan Hurriler, MÖ 1200 yıllarında Hatti devletinin yıkılmasıyla tarih sahnesinden çekilirler. Hatti devletinin yıkılmasıyla, Van gölü bölgesinde, Fırat nehrine kadar olan yüksek yaylalarda Urartular ortaya çıkar. Iğdır bölgesi, Kral Menua (MÖ 810-785) devrinde, Urartu devletine bağlanır. MÖ 610-585 yılları arasında hüküm süren, Kimmerler Urartu devletine son verirler.

İlçe 14 Kasım 1920 tarihinde Rus işgalinden kurtarılmıştır. 1 Nisan 1960 tarihine kadar “Başköy” ismiyle bilinir. Bu tarihte ilçe olmuş ve Kars’a bağlanmıştır.

GENEL

İlçe Türkiye’nin en uç noktasıdır. Bunun yanında, ülkemizde, üç ülke ile komşu ve müşterek sınırı olan tek yerdir. Doğuda: İran sınırı (49 km.), kuzeyde Azerbeycan’a bağlı Nahçıvan Özer Cumhuriyeti sınırı (10 km.) ve Ermenistan sınırı (56 km) bulunmaktadır. Güneyinde ise Büyük ve Küçük Ağrı dağları vardır. İlçenin rakımı 825 metredir.

DİLUCU SINIR KAPISI

Türkiye-Azerbaycan-Nahçıvan Özerk bölgesi arasındadır. 1992 yılında açılmıştır. Aralık ilçe merkezine 38 km ve Iğdır il merkezine 85 km uzaklıktadır. Aras nehri üzerindedir ve “Umut köprüsü” olarak da tanınır.

Nahçıvan tarafındaki karşılığı “Sederek Sınır Kapısı” dır. Bölge geçiminin en büyük kaynağı olan sınır kapısında, depo bazında mazot ticareti yapılmakta ve bu durum Aralık ilçesinin ekonomik durumunu canlandırmaktadır.

Araçlar, daha doğrusu büyük deposu olan veya sonradan ilave depo eklenmiş araçlar, Nahçıvan tarafına geçerler, depolarını ucuz mazotla doldurup geri dönerler ve bu ucuz mazotu, ülkemizdeki fiyatı ile yani Nahçivan’daki fiyatının üstünde satarak kar elde ederler. Sınır kapısında, hizmet alanları dışında gümrüksüz satış mağazası ve yeme içme alanları da vardır.

GEZİLECEK YERLER

1943 yılında yapılan araştırmalarda, ilçede höyükler tespit edilmiştir. Ancak bugüne kadar herhangi bir resmi kazı yapılmadığından, gerekli bilgiler ortaya konamamıştır.

ORTAKÖY

İlçe merkezine bağlı Ortaköy’deki tarihi kalıntılar şunlardır:

Iğdır Aralık Ortaköy Tarihi Ev

Tarihi Ev

Tarihi Ev, Sit anıtı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Ev, 19’ncu yüzyıl yapısıdır ve Osmanlı mimarisini yansıdır. Ev, dikdörtgen planlıdır. Batı yönünde giriş kapısı ve bir de ahşap balkonu vardır. Dış cephe duvarları, kerpiçten yapılmıştır.

Tavanı ile ahşap balkon üstü hasırla örtülmüştür. Tavanda bulunan basit ahşap süslemeler dikkat çeker. Binanın dış cephesi, yörede kullanılan toprak ile sıvanmıştır.

Yapı iki katlıdır. Her katında 4 pencere vardır. Konutun alt katı kiler, üst katı ise konut olarak kullanılmıştır. Konutun yanına, yakın zamanda başka bir bina yapılmıştır.

Iğdır Aralık Ortaköy Hamamı

Ortaköy Hamamı

Günümüzde özel mülkiyette bulunan tarihi hamam 19’ncu yüzyıl başlarında yapılmış ve 1960’lı yıllara kadar kullanılmış, sonra terk edilmiştir. Bölgenin en büyük hamamıdır. 1890 yılında yapıldığı düşünülüyor.

Yörede bulunan hamamlar içinde, kubbeli olan tek hamamdır. Kırmızı renkli tuğla ile yapılmış iki kubbeli ve dikdörtgen planlıdır. Dış cephe duvarı bazalt taştan yapılmıştır.

Iğdır Aralık Ortaköy Hamamı

Hamam iki kısımdan oluşur. Batı kısımdaki kubbeli bölüm soğukluk, doğu kısmındaki kubbeli bölüm ise sıcaklıktır. Duvar ile kubbeler arasındaki bağlantı, sivri tonozlarla sağlanmıştır. Günümüzde, kubbelerin bir kısmı ve tavanı yıkılmış olup, dış cephe duvarları sağlamdır ve ahır ve samanlık olarak kullanılmaktadır.

Mezarlık

Köy camisinin güneydoğusundadır. Yaklaşık 3 dönümlük alanı kaplar. Burada Osmanlıca yazılı mezar taşları bulunur. Bu mezar taşlarında hicri 1275-1335 tarihleri okunmaktadır. Mezar taşları, dikdörtgen, oval ve trapezoit formdadır.

Iğdır Aralık Hacı İbrahim Gökdekli Kümbeti

HACI İBRAHİM GÖKDEKLİ KÜMBETİ

Giriş kapısı üstündeki Osmanlıca kitabede: 1907 tarihinde, Hacı İbrahim adına yaptırıldığı yazılıdır. Kümbet: Aralık ilçesi Devlet Üretme Çiftliği arazisi üzerindedir.

Yani, beldede oldukça saygın bir yeri olan Hacı İbrahim Gökdek adına yaptırılmıştır.

Kümbet, kare planlıdır. Giriş kapısı güney yönündedir. Siyah kesme bazalt taşından yapılmıştır. Kümbetin temeli iki sıra taşla, esas binanın duvarlarından dışarı doğru çıkıntı yapar. Binanın yüksekliği yaklaşık 2 metredir.

Üstü ise yarım kubbelidir, kubbe ile çatının birleştiği yer, dışarıya çıkıntı yapar. Güney ve kuzeyde, birer küçük pencere vardır.

Kümbetin içerisi, çamurla basit şekilde sıvanmıştır. İç mekanda bulunan üç mezar ve bu mezarlara ait kitabe yoktur, bu yüzden mezarların kime ait olduğu bilinmemektedir.

Dış cephesi sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

Iğdır Tuzluca

Artvin Murgul

Artvin Murgul

Artvin Murgul; Murgul kelimesi ülkemizde birçok insan için bakır kelimesini çağrıştırır, gerçekten Murgul’da Bakır ve Bakır işletmeleri uzun yıllar, bu yörenin kaderini en üst düzeyde etkilemiştir. Bir de boğa güreşleri festivali, başka belki biraz da Karagöl,

ULAŞIM

Murgul Artvin arası 48 km. Murgul Arhavi arası 52 km. Murgul Hopa arası 41 km. Murgul Yusufeli arası 115 km. Murgul Borçka arası 17 km. Murgul Rize arası 132 km.

TARİHİ

Murgul ve bu yöre, 10’ncu yüzyılda Selçuklular tarafından fetih edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının ardından ise, Rusların istilasına uğramıştır. 1918 yılında geri alınan bölge, Sevr anlaşması ile sınırlarımız dışında kalmış ve 1920 yılında tekrar geri alınmıştır.

1935-1950 yılları arasında merkez “Damar” iken sonradan ilçe merkezi “Murgul” olmuştur.

1966 yılında ilçenin ismi “Göktaş” olarak değiştirilmiş, 1987 yılında ilçe olmuştur ve ismi tekrar değiştirilerek “Murgul” olmuştur.

GENEL

İlçenin içinden Çoruh nehrinin bir kolu geçer. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 360 ile 1100 metre arasında değişir. Damar beldesi 1100 metre yüksekliktedir. İlçe topraklarının yüzde 50’si ormanlıktır. İlçe nüfusu; Türkiye ortalamasının altındadır. Kış aylarında köylerdeki bazı ailelerin ilçe merkezine gelmesiyle nüfus biraz artar. İlçedeki halk ağırlıklı olarak Damar beldesindeki Bakır Fabrikasında çalışır.

Artvin Murgul Bakır İşletmeleri

 

MURGUL BAKIR İŞLETMELERİ

1935 yılında MTA tarafından burada bulunan bakır işletmeleri, 1951 yılında Etibank tarafından devir alındı. İşletmeler daha sonra yine başkalarına devredildi ve şu anda özel bir şirket tarafından işletilmektedir. Murgul’da maden yatağından çıkarılan bakır cevheri, bakır konsantresine dönüştürülüyor, 2 boru hattı ile Hopa’daki filtre ve kurutma tesislerine gönderiliyor, orada filtre ve kurutma işlemi yapıldıktan sonra malzeme stok sahasına alınıyor ve Hopa limanından sevkiyat yapılıyor. Son bir not, eskiden Etibank tarafından işletilen bakır madenleri nedeniyle merkezde kurulu blister bakır fabrikası, çevreye büyük zararlar vermiş, yaydığı dumanı ile nam salmış ve Murgul halkına Etibank tazminat ödemiştir.

Artvin Murgul Boğa Güreşleri Festivali

 

BOĞA GÜREŞLERİ FESTİVALİ

İlçe merkezine bağlı Osmanlı ve Damar köylerinde, her yıl boğa güreşi festivali düzenleniyor. Çünkü boğa güreşleri, yöresel geleneklerdendir. Festivalde, ayrıca çeşitli kültür etkinlikleri yapılıyor. Boğa güreşi kategorileri: büyük orta, başaltı ve baş boğa olmak üzere 3 sınıfta yapılmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

Artvin Murgul Kamilet Doğa Kayını

 

KAMİLET DOĞA KAYINI

İlçe merkezine bağlı Kamilet mevkiindedir. Kayın ağacının 300 yaşlarında olduğu tahmin ediliyor. Boyu 42 metre, çapı 3 metredir. Çevre genişliği 9.70 metredir. Gövdeden çatallı bir yapıya sahip olan Kayın ağacı, 2002 yılında Tabiat Anıtı olarak tescil edilmiştir.

Artvin Murgul Damar Karagöl

 

DAMAR KARAGÖL

İlçe merkezine bağlı Damar köyündedir. Murgul ilçe merkezine 18 km uzaklıktadır.

Artvin Murgul Damar Karagöl

Göl 2600 rakımlı bir tepededir. Damar beldesi sınırları içindeki göl, önemli doğal alanlar içerisindedir. Her yıl yaklaşık 600 bin kişiye ev sahipliği yapan göl, insanların ve araçların ulaşımına elverişli yerdedir.

Artvin Murgul Delikli Kaya Şelalesi

 

DELİKLİ KAYA ŞELALESİ

İlçe merkezine bağlı Başköy mevkiinde sarp ormanlık alandadır. İlçe merkezinden buraya, yaklaşık 40 dakikalık bir yolla ulaşılır.

Bölgeye yol yapılmasıyla şelaleye ulaşım kolaylaşmıştır. Ancak delikli kaya şelalesine giden yol, şelaleye 1-2 km kala bitiyor ve taşlı-çukurlu kötü bir yol başlıyor ve bu zorlu yolun sonunda delikli kaya şelalesine ulaşılıyor.

Artvin Murgul Delikli Kaya Şelalesi

Kayanın içinden akan su ile oluşan bir şelaledir. 7 metre yükseklikten, suyun kireç ve kil taşını zamanla aşındırmasıyla, dans eder gibi akar ve 4 metre çapındaki doğal bir delikten aşağıya düşer. Bu yüzden, delikli kaya ismi verilmiştir. Şelalenin hemen yanında alabalık üretim çiftliği bulunuyor. Belediye buraya ahşap piknik masaları koymuştur. Tuvalet de var. Çadır kurulabiliyor. Ancak mevsim yaz da olsa geceleri soğuk oluyor, çadır kuracaksanız, mutlaka uyku tulumunuz olmalı. Şelalenin aktığı yerde bir gölet var, burada yüzülebiliyor.

Artvin Murgul Kokolet Vadisi

 

KOKOLET VADİSİ

İlçe sınırları içinde bulunan bu vadide kestane ve çiçek balı üretimi yapılır. 28 arıcı, 60 yıldır babadan miras kalan geleneklerle profesyonel aracılık yaparlar ve organik bal üretirler.

Artvin Murgul Kokolet Vadisi

5 kilometre karelik bu vadide, yüzlerce kovanda kestane ve çiçek balı üretilir. Kokolet balları ilgi çekiyor. Çünkü burada ıhlamur, orman gülü, yaban mersini, karayemiş başta olmak üzere 500’ün üstünde farklı bitki türü bulunuyor.

Vadide ilçe merkezine bağlı Başköy ve Kabaca köyleri bulunuyor.

Artvin Murgul Gemkaya

 

GEMKAYA

İlçe merkezine bağlı Küre köyünde, sık orman dokusu içinde köylüler tarafından bulunmuştur. Bu sıra dışı kayanın yüksekliği 10 metre ve uzunluğu 35 metredir.

Kayaya ulaşmak için ağaç ve dikenlerle kaplı orman dokusu içinden geçmek gerekiyor.

Sıra dışı kaya gemiye benzetildiği için “Gemkaya” ismi verildi. Bu kaya nedeniyle doğalgaz boru hattı projesinde değişiklik yapıldı, yeri değiştirildi. Kayanın nasıl oluştuğu bilinmiyor. Ancak kayanın arka bölümünde çakıl taşları vardır. Bu çakıl taşları düşünüldüğünde eskiden burada deniz bulunduğu da iddia ediliyor. Deniz çekilmiş kaya burada mı kalmış? Sonuç olarak kayanın neden ve nasıl burada bulunduğu bilinmiyor.

Artvin şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Hopa tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Ağrı Patnos

patnos.çarşı.1
Ağrı Patnos

2017 yılında: bir gece, iki gündüz kaldığım bu ilçede: maalesef ilçe merkezini gördüm, ancak: aşağıda anlattığım tarihi mekanları görme şansım olmadı. Umarım: toparlayabildiğim bilgiler: gerek burada yaşayan ve gerekse buralara yakın olup ta, buralardan geçen ziyaretçiler için yeterli olabilir. Farklılıkları; yorum olarak yazarsanız, diğer ziyaretçilerimizin yararlanmaları açısından, mutlaka faydalı olacaktır.

ULAŞIM

Patnos’un Ağrı il merkezine uzaklığı: 82 km. dir. İlçe: Ağrı-Bitlis, Ağrı-Muş illerini birbirine bağlayan, dört yol kavşağında bulunmaktadır. E-95 karayolu ile, Van ve oradan da İran’a bağlanır. İşlek bir karayolu üzerindedir.

patnos.gene.1
Ağrı Patnos

GENEL

Patnos ovasının kuzeyinde: Ağrı-Van-Bitlis-Muş karayollarının kavşağında kurulmuştur. Denizden yüksekliği: 1650 metredir.

Patnos’ta kara iklimi hakimdir. Yazları: sıcak ve kurak, kışları: soğuk ve kar yağışlıdır.

patnos.süphan dağı.1
Ağrı Patnos

Patnos

Süphan dağının 25 km. kuzeyindedir. Süphan Dağı, ilçeden, tüm haşmeti ile görülür. Bu dağ: İran inanışlarına konu olmuştur. Şöyle ki: dağa çıkmak zor olduğundan: zirveye üç kere çıkmanın bir hac sevabı kadar olduğuna inanırlar.

Burada dikkati çeken bir özellik var. Askeri nüfusun, toplam nüfus içindeki payı: 1985 yılında: % 31.4, 1990 yılında: % 17 ve 1995 yılında ise: % 31.8’dir.

Tarihi süreç içinde: Patnos, Urartuların dini merkezinin bulunduğu bir yer olarak öne çıkar. İlçenin tarihteki adı: Aladri ve Patusis’tir.

Doğal oluk ve yolların düğümlendiği bir noktada bulunan İlçenin konumu, kendisine oldukça stratejik bir konum kazandırmıştır. Bu özelliği: tarih boyunca, bölgenin egemenleri tarafından hep kullanılmıştır.

Ağrı ilindeki, tarihi kalıntıların en eskisi Patnos’taki: Aznavur ve Girik Tepeleridir. Urartu uygarlığından kalma bu tepelerde: tapınak ve çeşitli maddi kültür ürünleri bulunmuştur. Aznavur Tepe: Urartu mimarisinin en önemli eserlerindendir. Diğer önemli bir saray da: Girik Tepede bulunmaktadır.

Girik Tepe: Değirmen Tepe olarak da bilinir. Bu tepe: 15 km. yükseklikte, bir höyüktür. Günümüzde: tahrip edilmiş ve iyice alçalmıştır. Aznavur Tepe ile birlikte, burada kazı yapılmıştır. Kazılarda: höyük tepesinde, saraya benzeyen anıtsal bir yapının, höyüğü çevreleyen bir surun kalıntısı ortaya çıkarılmıştır.

patnos.kot tepesi.1
Ağrı Patnos

AZNAVUR TEPE

Yeni adı: Kot tepesidir. Patnos kalesi olarak da bilinir. Patnos’un 2 km. kuzeybatısında, Ağrı karayolu üzerindedir. Burası: Ağrı ilindeki en eski uygarlık merkezi olarak öne çıkar. Urartulardan kalmadır. MÖ 8’nci yüzyılda yapıldığı sanılan: saray, tapınak ve bina kalıntıları görülür. Urartu tapınaklarının en tanınmışı olarak bilinir.

Yerleşimi çevreleyen savunma sistemi: Urartu Kralı Menua, tapınak ise yine Urartu Kralı İşpuini zamanında yaptırılmıştır.  Mabet: 450 metre yükseklikte, 1500 metrekarelik bir alanın zirvesindedir. Çevresi ise, surlarla çevrilidir.

Ancak: gerek yangın ve gerekse tarihi baskınlar sonucu, tepe yani antik yerleşim, günümüze tamamen bir yıkıntı olarak kalmıştır. Yalnızca: tapınak, platform, mezar taşları, bazalt taşlarla örülmüş kale ve bina temelleri, tepeyi çevreleyen sur izleri ve kazı yerleri belli olmaktadır.

1959 ve 1960 yıllarında yapılan kaçak kazılarda

birtakım kalıntıların çalınması üzerine, burada arkeolojik resmi kazılar başlamış ve 1960-1963 yılları arasında, çalışmalar sürdürülmüştür. Bu kazılarda: Kral Menua’ya ait tapınak, birçok Urartu yapısı ve mezarı ortaya çıkarılmıştır. Elde edilen buluntular ise: Erzurum ve Van Müzelerinde sergilenmektedir.

Kral İşpuini tarafından yazdırılmış, ancak başka bir yerde bulunmuş bir kitabeye göre: “ yörede, başka bir tapınak yaptırıldığı” anlaşılıyor. İlçeye 19 km. uzaklıkta olan “Orta Damla Köy”ünde: bir Urartu kitabesi bulunmaktadır.

Ağrı Patnos Girik Tepe

GİRİK TEPE

İlçenin, 1 km. güneydoğusundadır. Değirmentepe olarak da isimlendirilir. Tepe: yüksek bir höyük şeklindedir. Ancak: zamanla tahrip edilmiş ve günümüzde yüksekliği iyice azalmıştır. Aznavur Tepe ile birlikte, burada da kazılar yapılmıştır. Kazılarda: höyük tepesinde: saraya benzeyen bir anıtsal yapı ve höyüğü çevreleyen surların kalıntıları ortaya çıkarılmıştır.

Bulunan bina: blok taş temelleri üzerine, kerpiç duvarlar şeklinde yapılmıştır. Sarayın: bu yöreye çok önem veren: Urartu kralı Menua veya oğlu I. Argişti döneminde yani MÖ.789-766 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır.

Evet: burası, bu saray kalıntısı da değerlendirilerek, Urartular döneminde, bir yönetim merkezi imiş. Ancak: yapılan kazılarda, herhangi bir yazılı belgeye, buluntuya rastlanılmamış. Ancak: yapının, çok büyük bir yangın geçirdiği öğrenilmiş. Büyük olasılıkla: kuzeyden yada doğudan gelen, atlı kavimler, burayı yakmışlar.

1960-1963 yılları arasında yapılan kazılarda: burada: yanmış bir iç avlu, taht odası, salonlar, kiler, mutfak ve iri toprak küplerin dizili olduğu mekanlar, mutfakta ocaklar, mangal, değirmen, havan, hamur yoğurma taşları, harem dairesinde 37 yanmış iskelet, iskeletlerin üzerinde yüzük, küpe, bilezik, kemer, boncuk, mühür, altın ve tunçtan yapılmış çok sayıda süs eşyası bulunmuştur.