Aydın

Aydın

Başka yerlere giderken içinden defalarca geçtiğim ve 2018 yılında ise, yaklaşık bir hafta kaldığım Aydın şehrini şahsen çok beğendim. A. Menderes caddesi üzerindeki çay bahçesi ve kafeteryalarda, mutlaka hoş zaman geçirebilirsiniz. Bu cadde üzerinde, şehrin yerlileriyle birlikte yürüyebilirsiniz. Ayrıca: daha ileri de sokaklarda kurulu tezgahlarda, el sanatları ürünleri satın alabilirsiniz. Veya, Top yatağı sırtlarına doğru ilerlerseniz, şehrin bu kesimindeki parke taş döşeli sokaklarında gezebilirsiniz.

Aslında: elbette, Aydın şehri çevresi ve özellikle çok yakın olan Kuşadası ilçesiyle anılıyor. İnsanlar, burada uzun süre kalmadan, çevreye ulaşım sırasında, geçip gidiyorlar. Ama: Aydın gerçekten modern bir şehir. Buraya mutlaka kısa da olsa zaman ayırmalısınız.

Özellikle: şehrin, Denizli istikametinde, açık alanda kurulu restoranlarının bulunduğu bölüm, muhteşem güzel. Burada mutlaka deniz ürünü, özellikle balık yemelisiniz ve yanında turşu almalısınız.

Aydın

ULAŞIM

Aydın-İzmir arası uzaklık: 130  km. Aydın-Denizli arası uzaklık: 126 km. Aydın-Antalya arası uzaklık: 344 km. Aydın-Ankara arası uzaklık: 603 km. Aydın-İstanbul arası uzaklık: 685 km. Aydın-Muğla arası uzaklık: 99 km.

Aydın

TARİHİ

Bugünkü şehir yerleşiminin kuzeyinde, Top Yatağı sırtında, antik dönemde “Tralles” isimli bir kentin bulunduğu biliniyor. Bu kent: MÖ.2500 yıllarında, Hititler zamanında kurulmuş, 7.yüzyılda ise, Lydia zamanında en parlak  dönemini yaşamıştır.

Bölgede, daha sonraki tarihi süreçte: Frigya, Lidya, Pers, Roma ve Bizans, 1171-1270 yılları arasında Selçuklular, 1270-1307 yılları arasında Menteşeoğulları, 1307-1390 yılları arasında Aydınoğulları, 1390-1922 yılları arasında ise Osmanlı hakimiyeti görülmektedir.

Aydınoğulları döneminde, şehrin adı: Aydın Güzelhisarı olmuştur. Daha sonra ise, Aydın adı anılmaya başlanır. Şehir: 19.yüzyılda, günümüzdeki yerine kurulur. 1850 yılında, İzmir’e bağlı bir sancak iken, 1919-1922 yılları arasında işgal görmüş ve 1923 yılında vilayet statüsü kazanmıştır.

Aydın

GENEL

İlin coğrafi özellikleri değerlendirildiğinde: kuzey ve güney kesimlerinin dağlar tarafından çevrildiği, ortada ovaların ve Büyük Menderes havzasının bulunduğu bir alan olarak öne çıkıyor.

Coğrafi konumun diğer en önemli özelliği: bölgenin deprem alanları yönünden 1.derece riskli bölge olmasıdır. Şehirde, bilinen ilk ve büyük deprem: 1653 yılında olmuş ve şehir büyük hasar görmüştür. 

Yer altından, büyük bir darbe, ses ve arkasından sallantı. Daha önce, bölgenin bu özelliğinden haberim olmadığından, başta bayağı etkilendiğim bu olay, yörede yaşayanlar tarafından, pek aldırış edilmiyor, yani bu  tür sarsıntıların sık olduğu bildiriliyor. Sizler de, burada bulunduğunuz zaman içinde, bu tür sarsıntılar yaşayabilirsiniz.

İl merkezinin rakımı, 65 metredir. Türkiye’nin ilk demir yolu kurulan şehridir.

Ekonomik etkinliklerin temelinde: tarım bulunmaktadır. Çünkü: Büyük Menderes ırmağının suladığı verimli topraklarda, her türlü tarım yapılabilmektedir. Ama özellikle, zeytin öne çıkıyor. Zeytin ve meyvelikler, geniş alan kaplıyor.

Yine de, bütün tarım ürünleri düşünüldüğünde: incir, zeytin, pamuk ve kestane, ülke genel üretimi değerlendirildiğinde, bölgeyi hemen öne çıkarıyor. Zeytin, incir ve kestane üretimi, ülkemizin en yüksek rakamları, burada sağlanmaktadır. Pamuk üretiminde ise, ülke genelinde, 4.sıradadır.

Aydın ilinin, diğer ekonomik etkinliği: turizm sektöründedir. Kültür ve turizm varlıkları, bölgede önemli yer tutmaktadır. İl genelinde: 4 müze ve 21 önemli ören yeri bulunmaktadır. Ayrıca, 700 civarında, kültür varlığı bilinmektedir. Hani, turizm dedim ya, sadece tarih turizmi değil, elbette, Aydın ilinin sahil kesiminde 150 km. lik sahil şeridi var. Bu sahilde, harika deniz ve kumsal, turizmi tetikleyen unsurlardan biridir.

Yörede: Akdeniz iklimi hakimdir. Yazlar: sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ

Üniversite: 1992 yılında kurulmuştur. Merkez kampüsü, il merkezinde olup, ilçelerde, fakülte ve yüksek okulları bulunmaktadır. Üniversitenin fakülteleri şunlardır: Eğitim, Fen-Edebiyat, Mühendislik, Tıp, Veteriner, Ziraat. Ayrıca 3 enstitü bulunmaktadır: Bunlar: Fen bilimleri, Sağlık bilimleri ve Sosyal bilimler Enstitüleri. İl merkezinde, bir de Devlet Konservatuarı bulunuyor.

Aydın

FOKLOR VE EFE OYUNU

Buraya, ülkemiz genelinde, malum “Efeler Diyarı Aydın” denilmektedir. Efeler, zeybeklerin başı ve yöneticisidir. Aydın yöresinde, folklor yaşamında bilinen efeler ise, şunlardır: Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Kozalaklı Mehmet Efe, Sökeli Ali Efe.

Folklor: yörede, gelenekleri yansıtır. Başlıca oyunlar: Harmandalı, Tavas zeybeği, Somalı zeybeği, Bengi  zeybeği.

Aydın

NE YENİR. NE İÇİLİR

Aydın yöresinde: zeytinyağlı yemekler, incir, üzüm ve bunlarla yapılan şaraplar, narenciye ürünleri ve balık çeşitleri revaçtadır. Özellikle, buraya has bir yemek düşünürseniz: acılı güveç önerebilirim.

NE SATIN ALINIR

Aydın yöresinden kesinlikle alabileceğiniz başlıca hediyelik: kendiniz ve yakınlarınız için, incir ve incir mamulleri. Bunları özellikle, o kadar güzel paketliyorlar ki, inanamazsınız. Teneke kutu içindeki kuru incir, muhteşem bir lezzet ve hediyelik olarak düşünebilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Aydın Müzesi

AYDIN MÜZESİ

Aydın Müzesi: bulunduğu yerde, yapılan tadilatlar sonucu, en son olarak: 2003 yılında yeniden hizmete açılmıştır. Müzede: yaklaşık 40 bine yakın eser envanteri var. Müzenin bölümleri:

  1. Arkeoloji.
  2. Nümizmatik (Sikke)
  3. Etnoğrafya.

Arkeolojik Eserler Bölümü

Bunlar: çeşitli dönemlere ait: el baltaları, kesici ve delici aletler, idoller, pişmiş toprak seramik örnekleri, kandiller, mask ve heykelcikler, cam objeler, altın, gümüş ve bronzdan yapılmış takılar, tıp aletleri, makyaj malzemeleri ve silahlardır. Ayrıca: Helenistik dönem, Tralleis heykeltıraşlığının en güzel örnekleri de burada sergileniyor. Bunlar: Athena büstü, Nike heykeli, Satyr heykeli. Ayrıca: bir mezar odası var. Özellikle, görmenizi öneriyorum.

Nümizmatik (Sikke) Eserler Bölümü

Grek, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi çeşitli dönemlere ait, gümüş, bakır ve bronz sikkeler sergileniyor. Özellikle: Roma döneminde yapılmış olan, Roma imparatorları sikke koleksiyonu olan “Kızıldere Definesi” muhteşem bir güzellik sunuyor. Bu define de: MS.40-270 yılları arasında görev yapan 29 imparator ve 9 imparatoriçe tarafından bastırılan sikkelerden oluşuyor.

Etnografik Eserler Bölümü

Bölgenin halk sanatı ürünleri burada sergileniyor. Halı, kilim, cicim, sumak gibi, dokuma ürünleri, efe kıyafetleri, sırmalı-simli kadın kıyafetleri, oyalı yazmalar, tepelik, kemer, kolye, bilezik, küpe ve yüzük gibi gümüş takılar, hamam takımları, el yazması Kuran ve kitaplar, sigara ağızlıkları, sahan, ibrik, sefer tası, kazan ve sini gibi bakır mutfak kapları, dibek, kahve değirmeni, takunya gibi ahşap eserler sergileniyor.

Aydın Üveys Paşa Camii

ÜVEYS PAŞA CAMİ

Aydının en eski camisidir. Üveys Paşa tarafından, 1568 yılında yaptırılmıştır. Avlu içinde, kare planlı, tek kubbeli küçük bir camidir. Kubbesi, kiremit kaplıdır. Giriş kapısı üzerinde, yazıtı bulunmaktadır. Cami: 1899 yılındaki depremde yıkılmış ve sonradan yeniden yapılmıştır. Ancak: Yunan işgali sırasında yakılmış, 1947-1948 yıllarında ise yeniden yapılmış ve bugünkü görünümünü  kazanmıştır.

Aydın Yörük Ali Efe Heykeli

YÖRÜK ALİ EFE HEYKELİ

Yörük Ali Efe: Aydın şehrinin medarı iftiharı ve efelerin efesi bir şahıs. Şehrin tam merkezinde, elinde tüfeğiyle, büyük bir heykeli var. Ancak, bu heykelin ilk hali bıyıksız yapılmış ve bunun üzerine, yöre insanı tarafından büyük tepkilere neden olmuştur. Bıyıksız efe mi olur? Tüm bu cümle, heykelin yeniden düzenlenmesine ve bıyık eklenmesine neden olmuştur.

Peki, kimdir Yörük Ali Efe? Daha 20 yaşına varmadan: çevresinde, babası yaşındaki insanlara sözünü geçirebilmiştir. Kurtuluş mücadelesinde, önemli katkıları olmuştur. Sayısız Yunan karakolu basılması, Yunanlıları Denizli-Aydın hattında aylarca oyalamış, Milli Aydın Alayının kurulmasında önemli katkıları olmuştur. Gönderdiği mektuplarla, yöredeki efeleri dağlardan indirmiş ve milli mücadeleye katılmalarını sağlamıştır.

Ama, ne yazık ki bu büyük kahraman, Kurtuluş Savaşının kazanılmasından sonra, İzmir’de, tramvay altında kalmış ve bu kaza sonucu, her iki bacağı kesilmiş ve hayatının geri kalan kısmında, tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştur. Bu arada, bu kazayı öyle bilinçsizce bir kaza olarak düşünmeyin. Efe, tramvayda giderken, Atatürk tarafından kendisine armağan edilen bastonu düşünce, kendisi de bastonun ardından tramvaydan düşüyor ve kaza böyle oluşuyor.

Sizlere, trajik bir hayat hikayesi sundum, ama heykeli izlerken, sanırım bu söylediklerimi bilerek, daha bilinçli bakacaksınız. Evet, heykel 1997 yılında dikilmiştir.

Aydın Tralleis

TRALLEİS

İl merkezine çok yakın. Kestane dağlarının hemen güney yamacında bulunuyor. İl merkezine, 1 km. uzaklıktadır. Ben gittiğimde, burası resmen ziyarete açık değildi. Şu an açık mı bilmiyorum, ama açıksa mutlaka gitmenizi öneririm. Tarih meraklıları için, görülebilecek güzel kalıntılar var.

Evet, gelelim kentin tarihi geçmişine. Kentin: Argoslular ve Tralleis’liler tarafından kurulduğu sanılıyor. MÖ.334 yılında, Büyük İskender’in kenti ele geçirdiği ve daha sonraki dönemde ise, kentin, Helenistik krallar arasında, sık sık el değiştirdiği biliniyor. MÖ.133 yılından itibaren, bölge Roma imparatorluğuna bağlanır. MÖ.27-24 yılları arasında, bölgede, büyük depremler görülür ve kent, bu depremlerde yıkılır. Ancak, Roma imparatoru Augustus’un yardımlarıyla toparlanarak yeniden inşa edilir ve bu kez “Caesarea” adını alır. Bizans egemenliği altındaki dönemde ise, piskoposluk merkezi olarak öne çıkar ve 13.yüzyılda Selçukluların eline geçer.

Kent: İlkçağda ürettiği deriler ve kırmızı renkli çanak-çömlek ile ünlenmiştir. Ayrıca: Apollonios ve Tauriskos isimli yontu ustaları ve Ayasofya’nın mimarlarından Anthemios, bu kentte yetişmiştir. Heykel sanatının, dünyaca ünlü, iki heykeli olan: Farnese Boğazı ve Genç Atlet isimli heykeller: bu kentte bulunmuştur.

Aydın Tralleis
Antik kentten, günümüze ulaşan tek yapı

Üç Gözler: Burası 2.yüzyılda yapılmış, Gymnasiuma ait bir kalıntıdır. Burada: eğitim, spor ve kültürel aktiviteler düzenleniyormuş.

Bundan başka: Roma dönemine ait: Hamam, Tiyatro, Agora, Stadium kalıntıları görülüyor. Ancak, bunlar tam sağlam kalıntılar değil. Gymnasium, günümüze sağlam olarak gelebilmiş, muhteşem bir yapı.

Ancak, burada arkeolojik kazılar sürdürülmektedir. Bu antik kentin bulunduğu yerin hemen yakınında: askeri bir birlik var. Öğrendiğime göre: bu askeri birlikte, toprak, iki-üç karış kazıldığında, alttan antik kalıntılar ve özellikle, yapıların zeminlerinde kullanılan mozaikler çıkmaktaymış. Ancak, bu tür mozaikler çıktığında, üstüne kalın naylonlar serilip, yeniden üste toprak örtülerek, ileride açılmak üzere kapatılıyorlarmış. İlginç ama bir anlamda, bu tür bir antik kentin, hemen askeriyenin yanında bulunması da bir şans. Çünkü: defineciler uzak kalmış.

Aydın bölgesinde bulunduğun 2004 yılında, bu antik kenti de görme şansım oldu. Şehir merkezine çok yakın. Araba ile gittik. Ören yerinde: resmi arkeolojik çalışmalar devam ediyordu.

Çalışanların başında ise, önemli bir bilim adamı, profesör bulunuyordu. Kendileriyle ve kazı bölgesinde çalışanlarla tanışma şansım oldu. Kazı evinde, yani çalışmaların sürdürüldüğü yerde, birlikte bölge ile ilgili sohbet ettik.

Biraz önce sözünü ettiğim, Üç Gözler olarak bilinen Gymnasium yapısı, gerçekten günümüze sağlam olarak gelmiş, muhteşem bir görünümü var. Bunun dışında: kazılar sürüyordu. Ancak, benim orada bulunmamdan hemen önce, kazı alanında bir yer keşfedilmiş.

Şehirde yaşayan önemli bir şahsiyete ait olduğu tahmin edilen bir konut. Konutun zemini, muhteşem güzel mozaiklerle süslü.

Ancak, en ilgimi çeken: bu konutun, ana kapıya yani ön bölüme en uzak odalarından birinde, üzerinde ok ucu demirleri bulunan iskelet, yani ölü bulunması. Sanırım: kentin dış güçler tarafından ele geçirilmesi sırasında meydana gelen bir olay, o an olduğu gibi, yüzyıllar sonra, yine toprak altından, günümüze çıkagelmiş.

Unutulmaması gereken şu ki, antik dönemlerde, insan ömrü, günümüzde olduğu üzere, 60-70 yıllara dayanmıyor, antik dönemdeki insanların yaş ortalaması: 30-35 civarında. Burası resmi ziyarete açık mı bilmiyorum, ama açıksa mutlaka gitmenizi öneririm. Muhteşem bir manzaraya sahip, yüksek bir kesimde kurulmuş, görmenizi öneririm.

Kuşadası tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

 

 

Aydın Bozdoğan

Aydın Bozdoğan

Güzel, şirin ve modern görünümlü bir ilçe. Burada: bir tam gün kaldım, gezdim gördüm ama özellikle: pidesini unutamadım. Güzel bir pide salonuna gidip, mutlaka pide tadın, çok beğeneceğinize eminim. Pide, pide, pide 🙂

Aydın Bozdoğan

ULAŞIM

Bozdoğan-Aydın arası uzaklık: 69 km. Bozdoğan; Nazilli-Yatağan yolu üzerindedir. Nazilli-Bozdoğan arası uzaklık: 27 km. Bozdoğan-Yatağan arası uzaklık: 55 km. Bozdoğan-Muğla arası uzaklık: 84 km.

Aydın Bozdoğan

TARİHİ

İlçe merkezinde, ilk yerleşimciler hakkında fazlaca bir bilgi bulunmuyor. Ancak: Akçay vadisinin her iki tarafında, düzlük ve eteklerde, ilk çağlardan beri yerleşmelerin bulunduğu biliniyor. Özellikle: Harpasa, Neopolis ve Ayakösten bölgelerinde bulunan kalıntılar, bu yerleşimlerin en büyük belirtileri olarak öne çıkıyor. İlçe merkezindeki Hisar Mahallesinde de, antik dönemlerde yerleşmeler bulunduğu öğrenilmiştir.

Bunun dışında, yapılan kazılarda: bölgede: Roma, Bizans ve Yunan kültürü izleri görülmektedir. Türklerin Anadolu’ya girmesiyle, bölge Türk egemenliğine girmiştir.

Bozdoğan: kelime anlamı olarak: ilkel bir silah adıdır. Ateşli silahların bulunmasından önce kullanılan, bir silahtır. Atlı askerlerin bozdoğanları biraz daha ağır olur ve eyerin sol yanına asarlarmış. Yaya askerlerin taşıdığı bozdoğanlar ise: daha hafif, sapı ağaçtan, başı bakırdan, pirinç yada demirden yapılmıştır. Osmanlı ordusunda, yeniçeriler ve ön saflarda savaşa katılan “deliler gurubu” denilen askerler tarafından özellikle kullanılmıştır. Altı toplu bir gürz.

GENEL

İlçe: 1792 metre rakımlı, Madran Baba dağının eteklerinde kurulmuştur. Konumu nedeniyle: Türkiye’nin, altı ay boyunca, en fazla güneş ışığı alan ilçesidir.

İlçede: tipik Akdeniz iklimi hakimdir. Bu nedenle: güneş ve yağmur boldur. Zaten, bu yağmur: ilçenin Aydın ili içindeki en sık orman örtüsüne sahip olmasını sağlamıştır. Ormanlık olmayan alanlarda ise, maki gurubu yeşil örtü bulunmaktadır.

İlçede, ekonomik hayat: tarım ağırlıklıdır. Akçay nehrinin suladığı, Bozdoğan ovası, tamamen tarıma ayrılmıştır. Tarım ürünleri arasında: biberin özel bir yeri vardır. Genel olarak: kurutmalığa yönelik “kırmızı toz biber” üretimi yapılmaktadır. Bunun dışında: kardinal üzümü olarak isimlendirilen üzüm üretilir ve tamamı, yurt dışına ihraç edilir.

MADRAN SUYU

Bozdoğan ilçesinde, Madran dağından çıkan su; ülkemizde çok meşhurdur. Bozdoğanlılar, 1973 yılında, Madran suyunu şişeleyip satmaya başlamışlardır.

Evet gerçekten kaliteli bir su. Avrupa’nın üç mineli ve kaliteli suyudur. Ayrıca: çocuk sağlığına uygunluk testleri de yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Madran suyu: Pınar su Fabrikası tarafından işletilmektedir. Özellikle: Irak’taki Amerikan askerleri de, Madran suyu kullanmaktadırlar.

Aydın Bozdoğan

NE YENİR. NE İÇİLİR

Bozdoğan ilçesinde, pide çok meşhur. İlçede: birçok pide salonu bulunuyor. Bu salonlarda pide yemek üzere: il ve ilçelerden, birçok insan geliyor. Özellikle: İzmir’den, sırf pide yemek üzere buraya gelenler var. Ama, gerçekten pide tam bir damak tadı. Özellikle: kıymalı, peynirli, tahinli, pastırmalı ve de çörek tarzında pide yapılıyor. Bende, burada bulunduğumda, tadına baktım, gerçekten muhteşem bir lezzet.

Özellikle: manda kaymağı ile servis edilen, peynirli ve tahinli pide, muhteşem, mutlaka tadın.

Pide düşünmeseniz: Bozdoğan’da, bir seçenek daha var. Oğlak kebabı. Bilindiği gibi, ülkemizin birçok yerinde: oğlak eti yenmez. Ancak, oğlak kebabı, henüz bir yaşını tamamlamamış oğlaktan yapıldığı için, hem mide açısından, hem sağlık açısından ve hem de damak tadı olarak muhteşemdir. Kuyuda ve çevirme şeklinde yapılan oğlak kebabı: özellikle yaz aylarında, ilçe yemek kültüründe önemli bir yer tutuyor. Ben yine de özellikle, pide konusundaki ısrarımı sürdürüyorum, mutlaka tadın.

NE SATIN ALINIR

Bozdoğan ilçesinden: iğne oyası satın alabilirsiniz. Burada muhteşem güzel iğne oyaları yapılıyor.

GEZİLECEK YERLER

Aydın Bozdoğan Körteke Kalesi

KÖRTEKE KALESİ

Körteke köyündedir. Yüksek bir tepe üzerinde kurulmuştur. Bu kent; muhtemelen “Xyatis” kentidir. Kale duvarları üzerinde: farklı dönemlere ait, değişik izler bulunmaktadır. Bu nedenle, değişik dönemlerde kullanıldığı düşünülmektedir. Kayalık bir tepe üzerinde: MÖ 5’nci yüzyıla tarihlenen bir akropol var. Doğu ve batıda ise, birer kule ve ortada bir su sarnıcı bulunuyor.

Aydın ili tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Aydın Germencik

Aydın Germencik

Aydın-İzmir otoban üzerinde, Selçuk-Kuşadası’na yakın bir konumdadır. 1950’li yılların başında: sazlık ve bataklık olan bölge: takip eden yıllarda, sürekli gelişmiş ve çevre köylerden gelenler, bu küçük yörenin nüfusunu hızla yükseltmiştir. Adına bakınca, belki dikkatinizi çekecektir, buranın yaşlılarının söylediği bir şey var.

Bir zamanlar, bir kısım “Alman” buraya gelmişler ve sözüm ona, burayı kurmuşlar, kurduklarına pek inanmadım ama, buradan geçen tren yolunun bir zamanlar, Almanlar tarafından yapıldığı kesin. Belki de, tren yolunun yapımı sırasında, burada bulunmuşlardır, peki bu “Germen” kelimesi nerden geliyor. Burada yaşayanlara bakarsanız: Değirmencik olan yörenin ismi, zamanla söylene söylene “Germencik” olarak günümüze ulaşmış.

Aydın Germencik

ULAŞIM

Aydın-İzmir otobanı üzerindedir. Aydın-Germencik arası uzaklık: 22 km. Germencik-Selçuk arası uzaklık: 30 km.

Burada özellikle belirtmek istediğim bir yer var. 75.Yıl Selatin Tüneli. İzmir-Aydın otoyolu üzerinde, Belevi mevkiine geldiğinizde: iki tüplü bir tünel göreceksiniz ve bu tünelin içinden geçerek yolunuza devam edeceksiniz. Bu tünel: ülkemizde, hizmete giren ilk en uzun tüneldir. Tünelin İzmir’e olan uzaklığı: 80 km. ve Aydın’a olan uzaklığı ise: 35 km. dir. Tünellerden birinin uzunluğu: 3018 metre, diğerinin ise 3043 metredir. 3 şeritli olan tüp geçitler, 12 metre genişliğindedir.

Aydın Germencik

TARİHİ

Germencik ilçesi: Aydınoğulları Beyliği döneminde, bugün bulunduğu yerden, 2 km. kuzeyde, küçük bir aşiret topluluğu iken, 1902 yılında, “Değirmencik” adı altında kurulan bir yerleşim yerinin devamı olarak günümüze gelmiştir.

Osmanlı döneminde ise, yörenin ismi “İğneabat” olarak anılır. 19.yüzyıl sonlarında ise, “Germencik” olarak anılan bölge: Aydın iline bağlı bir nahiye olarak öne çıkar ve 1948 yılında ilçe merkezi olur.

Aydın Germencik

GENEL

Germencik yöresinde: jeotermal enerji yoğun olarak kullanılıyor. Bu jeotermal enerji: hem şifa ve hem de sağlık turizmini yönlendirmektedir. Özellikle: aşağıda ayrıntılı olarak sözünü edeceğim: Alangüllü (Bozkoy), Ömerli ve Gümüş (Gümüş Ilıca) yörelerinde kurulu tesislerde, termal kaynaklar, şifa niyetine kullanılıyor. Tüm bunların yanında: İlçe merkezinde, özel sektör tarafından yapılan bir jeotermal elektrik santrali de elektrik enerjisi üretiyor.

Yörede: Akdeniz iklimi hakimdir. Kar yağışı ve don olayı, çok nadir görülür. Kışları oldukça ılıman ve yaz ayları ise, sıcak geçmektedir.

Aydın Germencik

Germencik ilçesindeki ekonomik etkinlikler: zeytin ve incire temelden bağlı olarak yürütülmektedir. Ülkemiz genelinde: incir üretiminin % 60’ı ve zeytin üretiminin: % 47’si, buradan sağlanmaktadır. Ancak, bunların yanında, bölge: seracılık alanında da gelişmiştir. Bölgede bulunan seralar: yukarıda sözünü ettiğim gibi, jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır. Bu da, elbette, maliyetleri düşüren bir faktör olarak öne çıkıyor.

Aydın Germencik

NE SATIN ALINIR

Germencik yöresinde: muhteşem güzel incir yetiştiriliyor. Kurutulan incir ise, çeşitli şekillerde satışa sunuluyor. Sizler de, kendiniz veya yakınlarınız için, mutlaka kurutulmuş incir satın almalısınız. Ancak, ilaçlaması yapılmış yani kurtlanmaktan arındırılmış olmasına dikkat etmelisiniz. Yani: açıkta satılan, herhangi bir marka taşımayan kurutulmuş incir satın alırsanız: büyük olasılıkla, bu satın aldığınız incirler kısa süre sonra kurtlanacaktır.

Bunun yanında: yöreden: incir ezmesi, incir pekmezi, taze incir konservesi, incir reçeli, incir marmelatı, incirli çikolata ve bisküviler gibi, değişik ürünler de satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Aydın Germencik Kanlıbahçe Şehitliği

KANLIBAHÇE ŞEHİTLİĞİ

Büyük Taarruz sonucunda, yenilen ve geri çekilen Yunan güçleri: diğer birçok yerde olduğu gibi, Germencik ilçesinde de: kaçamayan; çoğu çocuk, kadın ve ihtiyarlardan oluşan 94 kişiyi, silah zoruyla toplarlar ve o zamanki karakolları çevresinde bir duvar önünde: kurşuna dizilirler. Sağ kalanları ise, karakol önünde bulunan, 2 kuyuya canlı canlı atarlar.

Kuyudan çıkmamaları içinde, vurularak şehit edilenleri, üzerlerine atarlar. Bu olaydan sonra: bu mevki “Kanlıbahçe” olarak anılır. Şehit edilen 94 vatandaşımızın ismi ise, burada bulunan mermer bir lahitte yazılmıştır. Bu yöreye giderseniz: burayı mutlaka ziyaret edin, edin ki, ülkemizin neden güçlü olması gerektiğini idrak edelim. Güçlü bir ülke olmaz isek, başımıza geleceklerin ne olduğunu, burada yaşanan vahşeti düşünerek, hayal edelim.

Aydın Germencik Çanakkale Şehitleri Anıtı

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANITI

Germencik yöresinden, Çanakkale Savaşına giden ve şehit olanlar için düzenlenmiş ve isimlerinin yazılı bulunduğu bir anıttır. Ama, anıtın bir özelliği daha var. Ülkemizde, Çanakkale Şehitleri adına dikilmiş ilk anıttır.

Aydın Germencik  Selatin Anıt Ağacı

SELATİN ANIT AĞACI

Bu anıt çınar ağacı, Selatin yöresindedir. Gövde çapı: 9 metredir. Yüksekliği: 18 metre, gölge çapı: 35 metredir. Ağacın dikildiği tarihin: 1200 yılı öncesi olduğu tahmin edilmektedir. Bu tarihte, ağacın bulunduğu yer, Selçukluların egemenliği altındadır. 800 yıldan fazla süren tarihi süreçte, bu çınar ağacının birçok egemenliğe ve olaya şahitlik ettiği düşünülürse, inanın gölgesinde geçireceğiniz birkaç dakika; sizleri ayrı bir hayal alemine götürecektir. Kesinlikle, burada kısa bir mola verin.

Aydın Germencik Magnesia

MAGNESİA

Ortaklar bucağına bağlı, Tekin köyündedir. Daha da açıkçası: Ortaklar-Söke kara yolu üzerindedir.

Kent: Thessalia’dan gelen Magnetler tarafından kurulmuştur. Ancak: Menderes nehrinin sürekli yatak değiştirmesi, taşması ve salgın hastalıklar ve Pers tehlikesi sonucu: MÖ.400-399 yıllarında kent, Atinalı Thibron tarafından, başka yere taşınır. Ancak, büyük olasılıkla, bu taşınma: kent sakinlerinin, günümüzdeki Magnesia şehrinin eteklerindeki Thorax (Gümüş) dağı eteklerindeki Leukophry şehrine gitmeleri şeklinde olmuştur. Daha sonra; bu insanlar, günümüzdeki Magnesia şehrini kurmuşlardır.

Yeni kurulan şehir: çevresi surlarla çevrili, ızgara planlı cadde ve sokak sistemine sahip bir yerdi. Bulunduğu yer nedeniyle, ticari ve stratejik önemde bir konuma sahipti.

Günümüzde, bu antik ören yerinde görebilecekleriniz şunlar:

Aydın Germencik Magnesia

Leukophryne Tapınağı: Arkaik döneme ait bir tapınak yıkıntıları üzerine, Helenistik dönemde yapılmıştır. İon düzeninde, 8×5 sütunludur. Boyutları nedeniyle, Anadolu’da, Helenistik döneme ait, dördüncü büyüklükteki tapınaktır. Hermogenes isimli ünlü mimarın, baş eseridir. Hermogenes: tapınak planı ve sütun aralıklarına göre tapınak tiplerini belirleyen ilk mimardır.

1994-2001 yılları arasında yürütülen arkeolojik araştırmalarda: tapınağın önündeki altar ile agora arasında, mermer döşemeli bir tören alanı bulunmuştur. Bu tören alanının çevresi: 3 metreye ulaşan tanrı kabartmalarıyla kaplı imiş. Önünde ise, kurban halkaları bulunuyormuş. Törenlere katılacak dernek ya da gurupların duracakları yerleri belirleyen “Topos” yer yazıtları; alanın iki yanını sınırlayan döşeme blokları üzerinde bulunmaktaymış.

Agora: Antik şehrin diğer önemli yapılarından biridir. Ancak, günümüzde: mil altında kalarak ortadan kaybolmuştur. Agora’ya: Artemis kutsal alanından, kutsal bir kapıdan giriliyormuş. Agoranın 26 bin metrekarelik boyutu ve 414 sütunu ile, dönemin en büyük çarşılarından biri olduğu biliniyor.

Şehirdeki diğer önemli yapılar; dini amaçlı törenlerde kullanılmak üzere yapılırken, heyelan sonucu yarım  kalmış bir yapı olan: Theatron. Bunun yanında, 32 kişilik Latrina (genel tuvalet) ve hamam, odeon, Stadion, spor ağırlıklı bir eğitim merkezi olan Gymnasion, Roma Tapınağı, Bizans suru ve 5.yüzyıla ait, enine planlı Çerkez Musa Camisi.

Aydın Germencik Alangülü Kaplıcası

ALANGÜLLÜ KAPLICASI

İlçe merkezinin 10 km. kuzeyindedir. Aydın il merkezine, 60 km. uzaklıktadır. Gümüş dağı eteklerinde, ormanlık bir alan içindedir.

Banyo olarak uygulandığında yararlı olduğu hastalıklar şunlardır: romatizmal ve nörolojik rahatsızlıklar, kronik dönemlerinde ortopedik sekeller ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir. Ayrıca: yörede, özel bir firma tarafından işletilen konaklama tesisi de bulunmaktadır. Tesiste: 48 oda ve 120 yatak kapasitesi bulunmaktadır.

Aydın ili tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.