İrlanda Dublin Eski Dublin

İrlanda Dublin Eski Dublin

O’Connell Street’in batısındaki Christ Church Cathedral’in çevresi, Vikingler tarafından kurulan “Dubh Linn” in bulunduğu yerdir.

Burası ırmak boyunca, Trinity College’in olduğu yere kadar genişlemiştir. Trinity College, 1592 yılında kurulduğunda Dublin’in içerisinde değil ancak yakınlarındaydı.

İrlanda Dublin Eski Dublin Temple Bar

TEMPLE BAR

Temple Bar: Dublin kültür mahallesi olarak, Liffley nehrinin güney kıyısında, şehrin merkezinde yuvalanmış, Arnavut kaldırımlı sokakları bir labirent gibi yerleşmiş yerdir. Irmak ve “Dama Street” arasında uzanır. 18. yüzyıldan kalma yapıların bulunduğu bu alanın bir kısmı, yalnızca yayalara açıktır.

Temple Bar’ın küçük ilginç dükkanlarında farklı şeyler bulabilirsiniz. Bunlar arasında: özgün takılar, ikinci el kayıtlar, kitaplar, ekonomik hediyelikler ve çok daha fazlası olabilir. Dekorasyonu gayet güzel olan bu bölgenin en olumsuz yanı çok kalabalık olmasıdır.

Dublin şehrinin en iyi restoranları: İrlanda, İtalyan, İspanyol, Hint, Endonezya, Nepal, Çin geleneksel ve etnik yemeklerinden geniş yelpazeler sunan restoranlar da buradadır.

“Meeting House” meydanı dolaşın ve Temple Bar yiyecek pazarındaki gıda tezgahlarındaki gıdaların tat ve aromalarını tadın, Temple Bar kitap marketlerinde bulunan her türlü kitap içinde ilginizi çekenler olabilecektir. Ayrıca: İrlanda’nın önde gelen modacılarının tasarımları da burada pazarlanıyor.

Ama en önemli husus, Temple Bar’ın: kültürel aktivite merkezi olduğudur. Yani, burada gezerken bir galeriyi ziyaret edebilir, bir oyun görebilir, bir film yakalayabilirsiniz. Temple Bar: her türlü bütçeye ve zevke uygun konaklama imkanları sunar.

Öte yandan, burada bir pub ziyareti yapın, canlı müzik dinleyin ve burada tadacağınız kokteyllerin keyfine varın. Eğlenceli, cana yakın bu bölgeyi mutlaka görmelisiniz. Bütün gün müzik, barlar, harika insanlar ve eğlenceli zaman geçirme şansı yaratıyor.

Gelelim Temple Bar denilen bu bölge ile ilgili ayrıntılı bilgiler vermeye: Bölgenin ismini aldığı “Sir William Temple”: ünlü bir öğretmen ve filozof ve milletvekili olarak yaşamıştır. Kendisi: 1656 yılında, yeni ıslah edilen “Temple Lane” köşesinde burada “Temple Bar” denilen sokakta evini ve bahçesini inşa ettirdi.

17.yüzyılda burası sık sık yürüyüşler için kullanılıyordu ve Liffley nehrindeki dolgu nedeniyle, burası Barr veya Temple Bar olarak tanındı.

1970’li yıllarda: CIE (Uluslar arası ulaştırma otoritesi) bir büyük otobüs deposu inşa etmek için buradan arazi satın aldı. Ancak, gerekli binalar için bu alandaki arazi yetmeyince, arazi genç sanatçılara, giyim ve kitap mağazalarına ucuz kiralandı ve böylece burası şehrin resmi olarak belirlenen sanatlar bölgesi haline geldi.

İrlanda Dublin Eski Dublin Temple Bar’da bulunanlar

Temple Bar’da bulunanlar

Temple Bar boyunca yürürseniz, Eustace Street ve Meeting House Square denilen yere ulaşırsınız. Meeting House meydanında, özellikle yaz günlerinde gece açık hava sinema gösterileri düzenlenmektedir. Zaten: Temple Bar bölgesini ilginç kılan kültür merkezlerinin çoğunluğu buradadır.

Graphic Studio Gallery

Bu modern galeri: yalnızca İrlandalı grafik sanatlar üzerine yoğunlaşmıştır.

Irısh Film Centre-İrlanda Film Enstitüsü-IFI

Eustace Street üzerindedir. İrlanda Film Enstitüsü, film yapımı dalında İrlanda’nın ulusal kültür kurumudur. 1992 yılında açılmıştır. Burada: yerli ve yabancı sanat filmlerini izleyebilir veya satın alabilirsiniz.

Craft Council of İreland

Bu mekanın üst katında: modern ve geleneksel ev eşyalarından örnekler sunan bir satış galerisi bulunmaktadır.

National Photographic Archive-Ulusal Fotoğraf Arşivi

Meeting House Square’de bulunan burası: Ekim 1998 tarihinde açılmış ve yaklaşık 300.000’den oluşan fotoğraf koleksiyonu barındırmaktadır. Burada arşivi incelemek için okuma odaları bulunmakta ve sık sık geçici sergiler açılmaktadır.

Project Arts Centre-Proje Sanat Merkezi

East Essex Street’de bulunan burası: geceleri bir tiyatro olarak kullanılmaktadır. Öte yandan: avant-garde resimler, heykel ve görsel sanatların bir kısım eseri için vitrin olarak kullanılmaktadır.

Desingyard

Essex Street üzerindeki bu mekanda: İrlandalı tasarımcılar tarafından yaratılan mücevherlerin değişik örnekleri görülebilir.

Temple Bar Galeri ve Stüdyoları

1983 yılında kurulan Avrupa’nın en büyük stüdyo/galeri kompleksidir. Burada: 30’dan fazla İrlandalı sanatçının heykel ve resimleri, baskı ve fotoğrafları bulunmaktadır.

Ark

Temple Bar merkezinde, çocuklar için bir kültür merkezidir. Ark: Avrupa’nın ilk özel tasarlanmış çocuk sanat merkezidir ve Eylül 1995 tarihinde açılmıştır. Her yıl yaklaşık 20.000 çocuk ve 5.000 yetişkin Ark sanat merkezini ziyaret etmektedirler.

Gallery of Photography-Fotoğraf Galerisi

Meeting House Square’de bulunan burası; uluslar arası ve çağdaş İrlandalı sanatçıların fotoğraf, afiş ve kitap sergilerinin bulunduğu bir mekandır. Burada eski Dublin fotoğraflarını görebilirsiniz. Buradan kitap ve poster satın alabilirsiniz.

Ulusal Wax Museum Plus

İrlanda tarih ve kültürünün genel bir yaşam boyutunu görmek için burayı ziyaret etmek gerekir. Müzede: tarihi, siyasi, edebi, tiyatro ve spor dalında İrlanda halkının değerleri rakamlarla sunuluyor.

Açık Pazar

Şehirdeki üç açık hava pazarından biri burada kurulmaktadır. Pazar her Cumartesi saat: 10.00-17.00 arasında kurulur ve İrlandalı tasarımcılar; çağdaş ve klasik el sanatları, el yapımı giyim, seramik, görsel sanatlar, takı ve el sanatları satılır.

Olympia Theatre

Dame Street üzerinde bulunan burası 1870 yılında Victoria tarzı mimariyle inşa edilen bir tiyatrodur. Binanın vitray cam ve dökme demirden yapılmış giriş saçağı ilgi çekmektedir.
Binanın iç dekorasyonu ise, dönemin ruhunu yansıtacak tarzdadır.

Tiyatro: sonraki yıllarda yenilenmiş ve oyun ve konser takvimiyle canlı bir mekan olarak işlerliğini sürdürmektedir.

City Hall

Dame Street üzerinde bulunan burası: 1769-1799 yılları arasında “Royal Exchange” binası olarak yapılmıştır.

Korint sütunların güzellik kattığı yapı: Thomas Cooley tarafından tasarlanmıştır.
Buradaki “Story of the Capital” denilen yerde: Dublin şehrinin bin yıllık tarihinin izleri sergilenmektedir.

Caty Hall’ın hemen batısında “Dublin Castle” bulunur.

İrlanda Dublin Eski Dublin Castle

DUBLİN CASTLE

Great Gate boyunca, George üslubunda yapılmış geniş avlunun içine doğru yürüdüğünüzde “Dublin Castle” huzurlu ve heybetli görünümüyle karşınıza çıkacaktır.

Kale: Dublin şehrine ismini veren Gal dilinde “Dubh Limn” (Kara Gölcük) bir zamanlar olduğu yerdedir. Yani 930 yılında Vikingler, Liffey nehrinin Poddle kavşağında bir tahkimat inşa ettiler.

Dublin kalesi: işte daha önce Vikingler tarafından yerleşilmiş bu sitede: 1204 yılında İngiltere kralı John emriyle inşa edilmiştir.

Kral: şehrin savunulması için güçlü duvarları ve hendek bulunan bir kale yapılmasını istemiştir. Yapılan kale yapısı: 1684 yılında bir yangında hasar görmüş ve ardından yıkılmıştır.

Bu yangından önce bir süre kale: kraliyet hazinesi, kraliyet darphanesi, ordu ve polis karakolları, silah fabrikası ve silah mağazasının deposu olarak kullanıldı.

Günümüzde: bu kaleden kalan, yalnızca zemin seviyesindeki ortaçağ binalarının temelleri ve Record kulesidir. (1228-1230 yılları arasından kalmadır) Record kulesi: Tudor döneminde yüksek güvenlikli bir hapishane olarak görev yaptı.

Kale: 17, 18, 19 ve 20. yüzyıllarda yeniden inşa edilmiş ve kuruluşunun ardından: bir askeri kale, hapishane, hazine, mahkemeler ve İrlanda’nın İngiliz idaresi binası olarak kullanılmıştır. Günümüzde görülen kale yapısı ise, Sir William Robinson tarafından yapılmıştır.

Ancak: kalenin en büyük özelliği: 700 yıl boyunca İngiliz askeri ve sosyal gücünün hem gerçek anlamda hem de sembolik anlamda merkezi olmuş olmasıdır. Bu yüzden: kalenin Dublinliler için derin anlamları vardır.

Shaw kulesi ve onun yanındaki bina: ana hücre ve zindan bloku olarak kullanılmıştır. Özellikle: 1916 Paskalya İsyanı sırasında, kale önemli bir hedef oldu. İsyanın öncülerinden Sean Connoly: Bedford kulesi çatısında bulunan İngiliz ordusu keskin nişancıları tarafından öldürüldü.

Kale günümüzde: devlet resepsiyonları ve başkanlık açılış törenleri için kullanılmaktadır. Ayrıca: çeşitli sinema filmleri ve dizilerde set olarak kullanılmaktadır.

İrlanda Dublin Eski Dublin Kale

KALE GEZİSİ

Kaledeki rehberli gezi turları, kalenin güneyindeki bir binadan başlar. Kalenin çevresinde dolaşmak ücretsizdir ancak rehberli bir tur ile görkemli bazı binaların içine girmek isterseniz, yetişkinler için 4.5 euro ve 12 yaş altı çocuklar için 2 euro ödemek gerekir.

İrlanda Dublin Eski Dublin STATE APARTMENTS

STATE APARTMENTS

Bu yapıda; çoğu yapıldığı zamanlardan kalma mobilyalarla dolu odalar vardır ve önemli yabancı konuklar geldiğinde ve AB toplantılarında kullanılır. Günümüzde burada: Avrupa Birliği Başkanları toplantısı, Cumhurbaşkanlığı açılış ve diğer etkinlikleri için kullanılır.

İrlanda Dublin Eski Dublin Taht Odası
Taht Odası

Başlangıçta Battleaxe Hall olarak bilinen burada: Cumhurbaşkanlığı açılışı yapılır. İronik taht: Boyne Savaşında kazanan William of Orange tarafından kaleye hediye edilmiştir. Oda: başlangıçta Londra’dan ziyaret için buraya gelen kral ve kraliçeler için düzenlenen resepsiyonlarda kullanılmıştır.

Odanın duvarları: Jüpiter, Juno, Mars ve Venüs gösterilen ve Giambattista Belluci tarafından yapılmış boyalı madalyonlar ile dekore edilmiştir. Ayrıca burada 18.yüzyıl yapımı iki Flaman halısı dikkati çekmektedir.

 

Connoly Room

Buranın bu ismi almasının nedeni: Paskalya ayaklanmasında yaralanan James Connoly’nin; yakalandıktan sonra idam edilmeden önceki son gecesini burada geçirmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Odanın duvarlarındaki portreler ve plakalar: onun ve diğer isyancıların isimlerini taşımaktadır.

 

Granard Room

Granard 9.Earl’ın adı buraya verilmişti. Buranın özellikle zarif tavanına bakmanızı öneririm. Tavan: 1750 yılında yıkılan “Mespil House” tan taşınarak buraya getirilmiş ve monte edilmiştir. Tavanda “Fen Medicine” dir.

Kralın yatak odası: yemek odası haline getirilmiştir. Burada son derece parlak bir yemek masası bulunmaktadır. Büyük pencereler, aydınlık, sıcak bir atmosfer yaratır. Sarı ve beyaz renk düzeni hakimdir.

 

Drawing Room

Büyük dikdörtgen şeklindeki bu oda; 1941 yılındaki yangında bir kısmı hasar görmüştür.
Buradaki mobilyalar, aslına sadık kalınarak 1968 yılında kopyalanmıştır. İçerideki onarılmış devasa Çin porseleni kase dikkat çekicidir.

Odada kuzeye bakan yoğun pencereler ve hatta konsol tablolar altında da pencereler bulunur ve bunlar ters ayna durumunda yansıtma özelliği taşırlar, böylece burada: kadınlar kendi iç eteklerini kontrol edebiliyorlardı.

Odada çok büyük iki avize: Waterford Crystal bulunmaktadır. Odada: Sir Antony Van Dyke’nin son eserlerinden biri olan portresi bulunmaktadır.

 

Throne Room

Book of Kells (Dublin Üniversitesi Eski Kütüphanesinde sergilenen kutsal kitap) in bir sayfası örnek alınarak tasarlanmış kilim: bu odanın kapısını kaplamaktadır.

İrlanda Dublin Eski Dublin Picture Gallery-Portre Odası
Picture Gallery-Portre Odası

Bu odada: 19.yüzyıl naip portreleri bulunduğundan buraya “Portre Galerisi” denilmektedir. Burada: 3 oda birleştirilmiştir. Burası 1767 yılında yemek odasına dönüştürülmüştür. Ziyafetler sırasında, duvarlarda dışbükey aynalardan, vali, masada yükselmeden herkesi görebiliyor ve yaptığını izleyebiliyormuş.

Odadaki avizeler: Waterford ağırlıklıdır. Vincenzo Valdre tarafından yapılmış tavanı ise: bayrak ve simgelerle doludur. Salon: İrlanda Başbakanının göreve başlama törenlerinde kullanılır.

 

St Patric Hall

Devlet Apartments odalarının en muhteşemidir. Başlangıçta devlet balo salonu olarak kullanılmıştır. Odanın ismi: 1783 yılında St Patrick şövalye düzeninin burada kurulmasından gelmektedir. Şövalyeler: hala duvarları süslemektedirler.

En heybetli bu oda önemli günler için kullanılır. İki galerilidir ve her iki ucunda, müzisyenler ve seyirciler için ayrı ayrı yerler vardır. Oda’da altın ve beyaz renkler hakimdir. Yerde zengin renkli bir halı ve muhteşem bir tavan ile süslü bir yerdir.

Boyalı tavan: Vincenzo Valdre tarafından yapılmıştır. İtalyan asıllı bu sanatçıyı, hamisi Viceroy Rab İrlanda’ya getirmiştir.

Kendisi, 1792 yılında, İrlanda’da sivil yapı mimar ve müfettişi olarak atandı. Merkezi panelde: George III tasvir edilmiştir. Diğer panellerde ise: St Patrick ve İrlanda kahramanlarından Henry II betimlenmiştir.

Devletin kuruluşundan bu yana: her İrlanda Cumhurbaşkanı burada göreve başlar. İlk tören 1938 yılında gerçekleştirilmiştir. Eski Cumhurbaşkanlarının plakaları: Devlet Apartment Battleaxe iniş duvarlarında asılıdır.

İrlanda Dublin Eski Dublin Viking and Norman Defences
Viking and Norman Defences

Devlet Apartments gezilerinin son durağı burasıdır.
Bunlar yer altı mağaralarıdır ve kale turunun en ilgi çeken bölümüdür. Ziyaretçiler; eski kale hendeğinin kurumuş yatağında ayakta durabilirler. Ayrıca: nehrin üzerindeki iskelede karşıdan karşıya geçebilirler. Botların bir zamanlar kalenin ihtiyaçlarını bıraktıkları merdivenler de görülebilir.

 

Treasury

Dublin kalesinin alt bahçesinde: üst avluya giden dik bir yokuşta inşa edilmiştir. Güneyde Kraliyet Şapeli, büyük Undercroft vardır ve kuzeyde aralık bir teras üzerine inşa edilmiştir. 1980’lerde yenileme çalışmalarında iken bunun altında şehir surları, şehir kapısı ve özgün kale kulelerinden birinin kalıntıları bulundu.

Onlar da kale hendeğini beslemek için kullanılan Poddle nehri (günümüzde yeraltındadır) kale duvarları altında çalışan kavşak bulundu.

Evet, kalede geziye devam ettiğimizde göreceklerimiz şunlardır:

İrlanda Dublin Eski Dublin Bedford Kulesi-Adalet Heykeli

 

Bedford Kulesi-Adalet Heykeli

1761 yılı yapımı bu kule: avlunun odak noktasını oluşturur.
Kulenin kapılarında: John Van Nöst tarafından yapılan Fortitude ve Adalet heykelleri bulunur.
Kule: bir kale kapısı ve asma köprü ile donatılmış olup aynı zamanda bir hapishane olarak da kullanılmıştır.

Bu kuleden: İrlanda kraliyet mücevherleri, 1907 yılında gizemli bir şekilde çalınmış ve asla bulunamamıştır.

Kulede bulunan kalenin ana kapısından girerken, kapının üzerinde bulunan ve “Adalet” heykeli olarak isimlendirilen heykeli görmenizi öneririm. Heykel: şehre arkası dönük olarak yapılmıştır.

Bu yüzden, Dublinliler, onu “İngilizlerin hakimiyetinin bir simgesi” olarak görürler. Ayrıca: bu heykelin gözleri bağlı değildir. (Çünkü: genelde adaleti temsil eden heykellerin gözleri bağlıdır, çünkü adalet dağıtırken adil olmaları düşünülür)

Ayrıca: yağmur yağdığında heykelin kafasından aşağıya süzülen yağmur suyu: koyu boyunca akarak elinde tuttuğu metal terazinin bir kefesine dolar ve terazinin dengesi bozulur. ( Bu durum da, İngiliz adaletinin dengesizliğini, yani adaletsizliği simgelemektedir diye nitelendirilir )

Burası hapishane olarak kullanılırken, 1591 yılında Noel arifesinde: isyancı Cheiftains Hugh O’Donnell ve O’Nell buradan kaçtılar.

İrlanda Dublin Eski Dublin Record Tower-Garda/Polis Müzesi

Record Tower-Garda/Polis Müzesi

Burası: 1258 yılı yapımıdır. Avluyu geçer geçmez burası görülür. Güney-doğu yönündeki kule: Dublin kalesinde ve şehirde bozulmamış son kuledir. Yüksek güvenlikli bir hapishane olarak kullanılmıştır. Kulenin duvarları, 4.6 metredir. Burada: “Garda Müzesi” yani “Polis Müzesi” bulunmaktadır. Müzede: İrlanda polis gücü ile ilgili nesneler sergilenmektedir.

İrlanda Dublin Eski Dublin Chapel Royal Cryt-Kraliyet Şapeli-Gelir Müzesi

Chapel Royal Cryt-Kraliyet Şapeli-Gelir Müzesi

Chapel: 19.yüzyılda, Francis Johnston tarafından tasarlanmış, gotik bir yapıdır. Yapının özellikle taş işçiliği, ince alçı işleri ve meşe oyma süsleri ve tavanı ilgi çekmektedir.

Buranın içinde “Gelir Müzesi” bulunmaktadır. Müzede: İrlanda vergi ve harçların toplanmasının uzun tarihine ait ilginç ve çoğu zaman eğlendirici nesneler sergilenmektedir. Burada: inter-aktif kaçakçılık oyunları, sahte mal ve damgalama donanımları gibi ilginç nesneler görülebilir. Giriş ücretsizdir.

Kilisenin altında ise “Crypt Arts Centre” denilen yerde sergi ve konserler düzenlenmektedir.

Evet son olarak: kale sınırları içindeki modern bir eklentide bulunan yapıdan söz etmek istiyorum.

İrlanda Dublin Eski Dublin Chester Beatty Library

Chester Beatty Library

Giriş ücretsizdir.
New Yorklu bir madenci olan Sir Alfred Chester Beatty (1875-1968) tarafından Orta ve Uzak doğudan toplanan bu şaşırtıcı koleksiyonda: Mısır papirüs metinleri, Kuran’ın güzel ışıklı kopyaları, İncil, Avrupa Ortaçağ ve Rönesans dönemi el yazmaları ekranlarda ziyaretçilere sunulmaktadır.

1950 yılında Chester Beatty, koleksiyonunu evindeki kütüphane bölümünde saklıyordu. Ölümünden sonra, koleksiyonunu İrlanda halkına miras bıraktı.

Koleksiyon 1999 yılında, Dublin kalesinde yeni Chester Beatty Kütüphanesine taşındı. Chester Beatty, 1957 yılında İrlanda’nın ilk fahri hemşerisi yapıldı.

Koleksiyon günümüze kadar olan süreçte, yaklaşık MÖ.2700 yılından bu yana ifade zenginliğini yakalar.

Evet: özellikle İslami el yazmaları, Çin, Japon ve Hint sanat metinleri bakımından çok zengindir. Doğu ve Batı kültürüne ait yazılı örnekler sergilenmektedir. 2 kata yayılmış nefes kesen koleksiyon 20 binden fazla el yazması, nadir kitaplar, minyatür resim, kil tablet, kostüm ve sanatsal, tarihi ve estetik öneme sahip diğer nesneler içerir.

1.Katta

Burada: Babür Hindistan, İran, Osmanlı imparatorluğu, Japonya ve Çin sanatı keşfedilmektedir. Ayrıca: Beatty’nin hayatından kesitler sunulur. Burada: küçük ilaç kutuları ve belki de dünyada Çin yeşim kitaplarının en güzel koleksiyonu görülmektedir. Işıklı Avrupa metinleri de incelenebilir.

2.Katta

Burada sergilenenler: Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam, Budizm ve Hinduizm kutsal gelenekleri, ritüelleri ve ayinleri hakkında fikir verir. Ayrıca: İsa ve Buda’nın hayatına ait işitsel keşifler, Mekke’de hac anlatılır.

İyi aydınlatılmış İslami metinler arasında sayılan 19. yüzyıl nesneleri görülür. “Deat Sea Scrolls” şimdiye kadar bulunan en eski ikinci kutsal fragmandır. Ayrıca: Burma, Endonezya, Tibet parşomenleri ve Antik Mısır papirüs metinleri görülür.

Günümüzde: Beatty: ince lake tavanı ile tam kapsamlı başvuru kitaplığı ile: öğrenciler ve sanatçılar için büyük bir kaynaktır. Bu sakin çatı altında: Japon Bahçesi ve lezzetli Ortadoğu mutfağı yemeklerinin servis edildiği, zemin kattaki “Silk Road Cafe” de mutlaka zaman ayırmalısınız.

Bu zengin koleksiyon: 2002 yılında “Avrupa Yılın Müzesi Ödülü”ne layık görülmüştür.

Great Gate denilen yerden Castle Street boyunca daha yukarı çıkıldığında: Chirstchurch Place denilen yerde, Dublin şehrinin iki büyük katedralinden ilki olan “Christ Church Katedrali” görülür. Katedralde, kale gibi bir tepe üzerindedir.

İrlanda Dublin Eski Dublin

CHRİST CHURCH CATHEDRAL VE ÇEVRESİ

Şehrin en güzel binası olan burası aynı zamanda İrlanda Anglikan kilisesinin parçasıdır. Dublin şehrindeki iki Protestan katedralinden birisidir. Diğeri, daha güneyde olan St Patric katedralidir.
İlk Hıristiyanlaşmış Viking kralı Sitric tarafından, 1038 yılında, şehir surları içinde, bir tepe üzerinde olan burada, ahşap bir kilise yaptırılmıştır.

Günümüzde görülen taş katedral ise, Norman Baronu Strongbow’un Dublin şehrini ele geçirmesinin ardından, 1172 yılında tahta kilisenin yerine yapılmaya başlanmış ve inşaat 13.yüzyılda da devam etmiş ve böylece erken İngiliz gotik stillerinin hakim olduğu bir mimari ortaya çıkmıştır. 1558 yılında, VIII.Henry’nin Roma Katolik Kilisesinden ayrılmasının ardından, Dublin şehrindeki tüm dini kurumlar “Anglikan” olmuştur.

Takip eden dönemde, katedralin tonoz nefinin güney kısmı 1562 yılında çökmüş ve 17. yüzyılda yeniden yapılmıştır.

1871-1878 yılları arasında ise, Henry Roe finansörlüğünde, mimar GE Street tarafından restorasyon çalışmaları görülür. Çoğu Victoria dönemi yapısının tadilatında olduğu üzere: restorasyon çalışmaları antik yapıların korunması için önemli olmasına rağmen, öte yandan ortaçağ karakterinin çoğu bu restorasyon çalışmalarında ortadan kaldırılmış ve yapı son derece kaba ve sevimsiz hale gelmiştir.

İçerideki her şeyin söküldüğü bu restorasyon çalışmalarında: iç bölüm: Victoria Neo-Gotik tarzda yenilenmiştir. Sokaktaki kule, yeniden inşa edilmiş ve dış payandalar eklenmiştir. Dış cephede: orijinal Norman ve erken İngiliz yapısı korunmuştur.

Sivri kemerli nef: erken İngiliz tarzında 1234 yılı yapımıdır. Nefin güney duvarı tonoz yıkıldıktan sonra, 17. yüzyılda yeniden inşa edilmiştir. Ancak kuzey duvarı orijinal değildir.

Nefin güney koridoru: bir zırhlı şövalye şeklindeki etkileyici büstü bulunan “Strongbow”un mezarını içermektedir (ölümü-1196) ve burada tabutunun bir kopyası görülmektedir.

Dublin tüccarları geleneksel sözleşmelerini imzalamak için buraya gelirler ve Strongbow’u tanık olarak düşünürler. Strongbow’un ilk mezarının, günümüzdeki tabutunun altında bulunduğu tahmin ediliyor.

Peki: bu Strongbow kimdir: Strongbow: Leinster kontunun büyük oğludur ve 1148 yılında kral olmuştur.

Dermot MacMurrough: İrlanda’da gücünü yeniden kazanmak için, Leinster kralı Strongbow’dan yardım istedi.

Karşılığında ise: Strongbow için kızı Aoife ile evlenmesini vaat etti.

Strongbow: 23 Ağustos 1170 tarihinde İrlanda’ya geldi ve yaklaşık 200 şövalye ve 1000 kadar asker ile Waterford’a saldırdı ve Waterford’u ele geçirdi ve kısa süre sonra Christ Church Katedralinde: Aoife ile evlendi.

Dermot MacMurrough: Strongbow’a krallığını bıraktı. O gücünün zirvesinde, Mayıs 1171 tarihinde öldü ve Dublin şehrini ele geçirince yapımına başlattığı bu Christ Church katedraline gömüldü. Ancak, bir kısım söylentiye göre de Gloucester’e gömüldü.

Ayrıca yine nefin güney koridorunda: ulusal hükümet yetkilileri için ayrılmış özel bölüm görülür. Kuzey koridorunda Sir Thomas Drew (ölümü-1910) tarafından bağışlanan vaftizhane bulunur.

Koronun doğu tarafında: Lady Chapel ve Peace Chapel bulunmaktadır.
Güney transept’in doğu tarafındaki “Peace Chapel” (Barış Şapeli) : oldukça etkileyici bir 12.yüzyıl yapısıdır ve bir zamanlar Dublin Başpiskoposu olan St Lawrence O’Toole’in kalbi: atların yanındaki duvarda asılı ve kalp şeklindeki demir bir kafesin içinde mumyalanmış olarak sergilenmektedir. Şapelin özellikle 13. yüzyıldan kalma yer karoları ilgi çekmektedir.

Victoria tarzı koro bölümünde: 1875 yılında mimar GE Street tarafından yapılan, geç ortaçağ dönemine ait ince pirinç kürsü dikkat çekmektedir. Haç şeklindeki kilisenin, yan ve koro bölümleri, 12. ve erken 13.yüzyıldan kalma crypt dışında, katedralin erken parçalarıdır.

Katedralin altında bulunan; 12. ve 13. yüzyıldan kalma son derece geniş (İngiltere ve İrlanda’nın en büyüklerinden birisidir) ve tonozlu crypt bölümü: Dublin şehrinin en eski ayakta kalan yapısıdır.

“Treasures of Christ Church” adlı sergi: cryptanın büyük bölümünü kapsamaktadır. Bu sergide: çok eski zamanlardan kalma sayılı el yazması metinler, 1689 yılında Orange Prensi James II. Nin Boyne savaşında kazandığı zafer anısına yapılmış taşınabilir tapınağını (çadır) ve 1666 tarihli Common Prayer Book ve şamdanlar görebilirsiniz.

Crypt’nın açık alanlarında: ağır taş sütun ormanı içinde, 1670 yılından kalma ağaç kütüğü ve ortaçağ taş oymacılığından örnekler görebilirsiniz. Ayrıca: yine burada, mahzenin en sıra dışı ama en popüler sakinlerinin mumyaları da görülebilir.

James Joyce tarafından “Finnegands” eserinde belirtildiği üzere, bunlar “Tom ve Jerry” olduğuna inanılan kedi ve fare mumyalarıdır.

Tarihi 1480’lara kadar uzanan kilise korusunun, Handel’in ünlü “Mesiah” adlı eserinde yer almak gibi bir ayrıcalığı vardır. 1742 yılında, Dublin şehrinde, Handel’in “Mesiah” adlı eserinin ilk performansında, buranın korosu da yer almıştır.

Katedral korosu: İrlanda’nın en iyi korolarından biri olarak haklı bir üne sahiptir ve ülke çapında turlar ve radyo yayınlarına katılırlar. Koro, kuruluşunun ardından, sürekli olarak Dublin şehrinin müzikal hayatında yer edinmiştir.

Kilisenin yan bölümünde Sir Henry Sidney anıtı görülür. Güneyde: Sir Henry Cheer’in (ölümü-1734) mezarı bulunur.

Christ Church Cathedrali: kutsal emanetler koleksiyonu ile de ilgi çekmektedir. Özellikle: içlerinde: İsa’nın beşiğinin bir parçası olduğu söylenen kutsal emanetler önemli yer tutmakta ve burayı Ortaçağ döneminde bir haç yeri haline getirmiştir.

Evet, katedral, etkileyici taş işçiliği, yüksek nefi ve 13.yüzyıl desenlerini örnek alan 19.yüzyıldan kalma ve yakarak süsleme yöntemiyle yapılmış yer çinileri ile hala hayranlık uyandıran bir mekandır.

Harika döşemeler, mozaikler ve zarif vitray pencereler: katedrali ziyaret ederken binaya özel bir atmosfer vermektedir.

Ayrıca: katedralde bulunan kutsal emanetler, Hıristiyanların özel ilgisini çekmektedir.
Evet son bir not: katedral gezinizde yorulur ve dinlenmek isterseniz: katedral cafeyi tercih edebilirsiniz. Burada: çay, kahve, sandviç, çörekler ve kekler bulunuyor.

Katedralin hemen karşısındaki yol üzerinde bir yer var.

İrlanda Dublin Eski Dublin Dublinia

 

Dublinia

St Michael Tepesi, Christ Church yanındadır.
Katedrale bir köprü ile bağlanan ve ortaçağ dönemindeki Dublin şehrinin görsel ve işitsel olarak canlandırıldığı bir yerdir. Giriş ücretlidir, yetişkinler için 8.5 euro, öğrenciler için 7.5 euro, çocuklar için 5.5 euro giriş ücreti ödemek gerekir. Her odada sesli olarak 5 farklı dilde anlatım yapılıyor.

Sergide önce Viking bölümü, ardından Ortaçağ Dublin bölümü ve Hunters sergisi, St Michael kulesi, Christchurch Katedrali bölümleri bulunuyor. Viking bölümünde: uzun ve zorlu yolculukları, silahları ve bir Viking savaşçı olma becerileri görülebiliyor.

Ağır zincirlerle bir köle olarak ve gürültülü şekilde sokaklarda dolaşırken, Viking kıyafetlerini deneyebilirsiniz. Viking runik alfabesi, onların şiir ve destanları, bir Viking evini ziyaret, tüm bunları yaşamak için burayı ziyaret etmeniz gerekiyor.

Serginin diğer bölümlerinde de benzer etkinlikler yapılıyor. Özellikle Ortaçağ döneminde Dublin şehrinin nasıl olduğu ilgi çekiyor. Ama buraya en çok çocuklar ilgi gösteriyorlar.

Merchant’s House

Burası da bir yol ile katedrale bağlanmaktadır.
Konuk evi olarak kullanılan yapının üst katında hediyelik eşya dükkanı bulunuyor.
Ayrıca kuleye çıkabilirsiniz.

Eski şehrin ara sokaklarında gezindikten sonra: Dublin şehrinin en turistik mekanlarından biri olan bir yere ulaşıyoruz. Thomas Street’in batısındaki James Street üzerinde, 1759 yılından bu yana “Guinness Brewery” bulunuyor.

İrlanda Dublin Eski Dublin GUİNNESS BREWERY VE ÇEVRESİ

GUİNNESS BREWERY VE ÇEVRESİ

St James Gate Brewery bölgesinin merkezindedir.

İşte, Dublin şehrine gelenlerin şehirde en çok ziyaret ettikleri yer.

Giriş ücretleri, yetişkinler 14.85 euro, 18.yaş üstü öğrenciler 13 euro, 18 yaş altı öğrenciler 10.50 euro, 65 yaş üstü 13 euro, 6-12 yaş arası çocuklar 6.5 eurodur.

“Guinness” bir bira markasıdır ve dünyaca ünlü, küresel bir marka olarak bilinir ve tanınır. Birçok çeşidi bulunmaktadır.

“St James Gate Brewery” (İrlandaca “Grudlann Gheata Naomh Seamuis”) olarak bilinen bu tesis: Dublin şehrinde, İrlandalı Artur Guinness tarafından 1759 yılında kurulmuştur. Artur Guinnes: 1759 yılında tesisi açtığında, tesisin bulunduğu yeri, yıllık 45 paund karşılığında 9000 yıllık süre için kiralamıştır.

1838 yılında ise bu marka İrlanda’nın en büyük bira markası oldu ve 1.2 milyon varil yıllık üretimi ile, 1914 yılında dünyanın en büyük bira fabrikası unvanını kazandı.

Bu fermantasyon tesisi: 64 dönüm, 7 katlı masif bina: 1759 yılından bu yana, dev bir bira bardağı şeklinde, şehirde ilgi çekmektedir.

Günümüzde: şirket “Diageo” isimli bir kuruluşun parçasıdır. Yani: Guinnes neslinden yönetimde kimse kalmamıştır.

Tesis içinde 3 tane bar bulunuyor. Bunlar: Brewery, Kaynak, Gravity. Ayrıca: kahve dükkanı, restoran, toplantı ve etkinlik salonu vardır.

İrlanda Dublin Eski Dublin Atrium

Rehberli tur ile tesiste gezilen yerler ise şunlardır

Atrium

Gezi: 7 katlı binanın merkezinden başlar. Burası aynı zamanda dünyanın en büyük cam bira bardağının dibidir.

Daha sonra: zemin katta: Guinness mağazasını görebilirsiniz. Burada: Guinness ile ilgili gündelik giysi ve hatıra eşyalar satılmaktadır.

İngredient and the Craft of Brewing

Burada: bira yapımında kullanılan su, arpa, şerbetçiotu ve mayanın karışımı yapılıyor. Yani, bu bölümde bira sürecini adım adım izleyebilirsiniz.

Cooperage and Transportation

Burada: uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından oluşan harika bira çeşnisinin elde edilişi anlatılıyor.

Advertising and Sponsorship

Burada: ödül kazanan Guinness reklamları bulunuyor. Yani, burası reklamcılık galerisidir.

Crafting the Perfeckpint

4.katta bulunan bu bölümde, deneyimli elemanlar, ziyaretçilere bira doldurma sanatını öğretiyorlar. Gıda deneyimi bölümünde ise: klasik yemekler ve özellikle sığır yemeği ile birlikte, Guinnnes birasının tadılması sağlanıyor.

İrlanda Dublin Eski Dublin Gravity Bar

Gravity Bar

7.katta bulunan buradan Dublin şehrinin nefes kesici 360 derecelik manzarasını izleyebilirsiniz. Burada: şehirde bulabileceğiniz en taze bira servis edilir. Ayrıca: her ziyaretçiye burada ücretsiz bir “Guinnes Bira Bardağı” veriliyor.

Evet burayı ziyaret ederseniz: Guinness marka biranın 250 yıllık geçmişinin tanıtıldığı bir sergiyi görebilir ve dünyaca ünlü bira markası hakkında bilmek istediğiniz her şeyi öğrenebilir.

Rehberli turda: tüm eğlendirici etkinliklere rağmen: amaç, biranın mayalanması için kullanılan bakır fıçıları ve Guinness’in su, arpa, şerbetçiotu ve maya gibi dört basit maddeden elde ediliş süreci anlatılmaktadır.

Şehir merkezinin batısında: Dublin şehrinin turistler için en ilgi çekici mekanları bulunmaktadır ve bunlar “Heuston Station” çevresinde toplanmışlardır.

İrlanda Dublin Eski Dublin IMMA-Irısh Museum of Modern Art

 

IMMA-Irısh Museum of Modern Art

Burası: restore edilen 1648 yılı yapımı “Royal Hospital of Kilmainham” binasındadır ki, Dublin şehrinin en gözde 17. yüzyıl binası olarak tanınır. Yani, bu müzeyi ziyaret etmeden önce, binayı doya doya seyretmenizi öneririm. Royal Hospital: emekli askerler için bir ev olarak: James Butler tarafından 1684 yılında kurulan ve yaklaşık 250 yıldır kullanılan bir yerdir.

Tarzı: resmi bir cephe ve büyük bir avlu ile, Paris şehrinde bulunan Les Invalides’e dayanmaktadır. Hastane binası, hükümet tarafından 1984 yılında restore edildi ve Mayıs 1991 tarihinde “Modern İrlanda Sanat Müzesi” olarak hizmete açılmıştır.

Modern Sanat Müzesi: İrlandalı modern ve çağdaş sanatın sunumu ve koleksiyonları için, İrlanda’nın ilk ulusal kurumu olarak 1990 yılında İrlanda hükümeti tarafından kurulmuştur. Müzenin ziyarete açılma tarihi ise, Mayıs 1991 tarihidir.

Evet, müzede: 1960-1970 yılları arasından kalma “Gordon Lambert Collection” bulunur. Bu koleksiyonda, yüzden fazla nesne bulunmaktadır.

Müzede: sanatçıların çalışmalarını yürüttükleri stüdyolar da bulunmaktadır. Ayrıca: konser ve özel etkinlikler de düzenlenmektedir. Müze: yıllık 400 binden fazla ziyaretçi çekmektedir.

Bölgenin batısında, Inchicore Road adresinde bir hapishane bulunuyor.

İrlanda Dublin Eski Dublin Kilmainham Gaol-Jail

Kilmainham Gaol-Jail

Giriş ücretlidir. Yetişkinler 6 euro, çocuk ve öğrenciler 2 eurodur. Dublin şehrinde yabancılar tarafından en çok ziyaret edilen 10. yerdir. Rehberli turlar, yaklaşık 1.5 saat sürmektedir.

Burası, yüzyıldan fazla süre, İrlanda’nın başlıca hapishanesi olarak kullanılmış ve en son olarak 1924 yılında Eamon de Valera kalmıştır. Cezaevi 1796-1924 yılları arasında 128 yıl boyunca kullanılmıştır.

Uzun yenileme çalışmaları sonucunda, Kilmainham Gaol, günümüzde İrlanda milliyetçiliği tarihinin bir müze evi olarak kullanılmaktadır. Üst katta bir sanat galerisi, resim-heykel ve bütün çağdaş İrlanda cezaevlerinde hapsedilen mahkumların takıları sergilenmektedir.

Burayı ziyaret ederseniz: hapishanenin ibadet yapılan bölümünde yapılan 25 dakikalık sunumda: Victoria dönemi hapishaneleri, mahkumlara nasıl davranıldığı, siyasal ve toplumsal olaylar anlatılıyor.

Yani: modern İrlanda tarihinin en derin ve ilham verici temaları görülmektedir. İrlanda tarihindeki birçok isyancı, burada gözaltına alınmışlardır. Bunlar arasındakiler: Robert Emet, Charles Stewart Parnell sayılabilir.

Rehberler eşliğinde yapılan turda ise: binanın 18. yüzyıl kısmının karanlık koridorları boyunca ve özellikle Paskalya Ayaklanması sırasında mahkum olanların kaldıkları hücreleri görebilirsiniz. Hapishanenin avlusunda, bazı mahkumların idam edildikleri bildiriliyor.

Öte yandan, burada hırsızlık yaptığı öne sürülen küçük çocukların da tutuklu kaldığı söyleniyor. (en küçük çocuk 7 yaşında imiş) Yetişkin mahkumların çoğu, burada bir süre kaldıktan sonra Avustralya’ya sürgüne gönderiliyorlarmış.

Erkekler, kadınlar ve çocuklar: genellikle mum ışığında, tek bir hücrede 5 kişi birlikte hapsedilirlermiş. Çoğu zaman mum, yalnızca iki hafta yeter ve sonrasında karanlıkta yaşanırmış.

Bölgenin daha güneyinde; River Liffey güney kıyısında, yaklaşık 8 hektarlık bir park alanı vardır.

İrlanda Dublin Eski Dublin Irish National War Memorial Park

 

Irish National War Memorial Park

Burası: Edward Lutyens tarafından tasarlanmış, Avrupa’nın en ünlü anıt bahçeleridir.
Bahçeler: I. Dünya savaşında, yani 1914-1918 yılları arasında İngiliz ordusu adına savaşırken ölen, 48.400 İrlandalı askerin anısına yapılmıştır.

Bütün askerlerin isimleri: bahçedeki dört pavyonda, granit plakalar üzerine yazılıdır ve ayrıca Harry Clarke güzel resimleri ve el yazmaları da bulunur.

Bu dört pavyon: ünlü mimar Sir Edwin Lutyens (1869-1944) tarafından tasarlanmıştır. Park alanı: 1919 yılında tanzim edilmiştir.

Şeması “Memorial Komite”si tarafından çizilen park alanının oluşturulması için: çalışmalara 1931 yılında başlanmış ve yaklaşık 2 yıl sürmüştür. Proje için iş gücü: yarı yarıya; eski İngiliz ordusu askerleri ve İrlanda ordusunun eski askerleri tarafından yürütülmüştür.

Liffey’in kuzey kıyısında; Benburn Street üzerinde ise bir kışla bulunur.

İrlanda Dublin Eski Dublin Collins Barracks

 

Collins Barracks

Kışla: 1701 yılında inşa edilişinden, 1997 yılında faaliyetine son verilinceye kadar 300 yıl boyunca kullanımda kalmıştır. Burada: National Museum of Decorative Arts and History” isimli bir müze bulunmaktadır.

Kışlanın: ahırları, bir binicilik okulu, sondaj sahaları ve atış yerleri: şu anda sergiler, koleksiyonlar, koruma labratuarları, kütüphane ve ofisler için kullanılmaktadır. Sergi alanları ise: üç katlı, hayatta kalan en iyi meydan olan Clarke Meydanındaki kanatların ikisinde bulunmaktadır.

Müzenin içindeki mobilyalar ve ev eşyaları: İrlanda’nın sosyal ve siyasi tarihine dair ipuçları verir. Sergiler: dekoratif sanatlar, bilimsel aletler ve askeri ve devrimci tarihe odaklanır. Koleksiyonda, bir Samuray zırhı ve eski bir Japon tören çanı bile bulunmaktadır.

Müzenin en nadir parçası ise MS.1300 yılına tarihlenen Çin porselen vazosudur. Bu dünyaca ünlü porselen, iyi belgelenmiş nesnelerden birisidir.

Askeri tarihi içeren, ilk kapsamlı İrlanda koleksiyonu olarak ilgi çekmektedir.

Buradan sonra, şehir merkezine, High Street’in güneyine doğru geri dönecek olursak: ortaçağ duvarları dışında kalan ve ticaretle ilgili şehir kararlarından muaf olduğu için “Liberties” olarak adlandırılan alan görülür.

 

LİBERİES

İrlanda’ya, 12.yüzyılda Anglo-Normanların gelişinden bu yana varlığını sürdüren burası, bir zamanlar bir kenar mahalle ve özgürlükler merkezi olarak biliniyor. Takip eden süreçte ise: burada yeni konutlar yapılmış, ufak ve kırmızı tuğlalı evlerin restore edilmesiyle şehirdeki üst sınıf buraya yerleşmeye başlamıştır.

Back Lane doğusuna doğru yürürseniz, Patrick Street’e ulaşırsınız. Burada: şehrin en önemli ikinci katedrali bulunuyor.

İrlanda Dublin Eski Dublin ST PATRİCK’S CATHEDRAL

 

ST PATRİCK’S CATHEDRAL

Giriş ücretlidir. Yetişkinler için 5.50 euro, Öğrenciler için 4.50 euro ücret ödemek gerekir.

Burası, alan olarak, şehrin en eski Hıristiyanlık alanıdır. Çünkü: MS.450 yıllarında, burada bir kilise varmış ve İrlanda’nın korucuyu azizi olan St Patrick: günümüzde nef üzerinde bir haç ile işaretlenmiş yerde bulunan kuyunun suyu ile : Hıristiyan olanları vaftiz ettiği söyleniyor. Dolayısı ile, buranın ilk olarak 1191 yılında inşa edildiği düşünülüyor.

800 yıldır Dublin şehrinin merkezinde ve İrlanda tarihi ve kültürüne ışık tutmuş katedral: gerek kapladığı alanın büyüklüğü ve gerekse yüksekliğiyle gayet heybetlidir. İçinde, cryp bölümünde 700 civarında mezar bulunur.

Koro bölmesi üstünde: oymalı miğfer ve kılıçlar bulunur. Koro üyelerinin birçoğu 1742 yılında Hendel’in Mesih adlı gösterisinin ilk performansında yer aldılar. Kompozisyon: katedral içinde bir cam muhafazada sergilenmektedir.

Ülkenin en uzun kilisesi olmasını sağlayan iç mekan: 90 metre uzunluğundadır.

İrlanda Dublin Eski Dublin

Katedralin kulesi ise, 45 metre yüksekliktedir ve burada İrlanda’nın en büyük çanları bulunur.

Ancak: 1191 yılında inşa edilen yapı: 14.yüzyılda meydana gelen bir yangında tamamen yok olmuştur. Daha sonraki dönemde ise, Victoria tarzı restorasyon yapılmış ise de katedral: diğer katedral Christ Church kadar kapsamlı olmamıştır.

Öte yandan: katedralin karışık bir tarihi olduğu söylenir. Buraya: 1191 ile 1224 yılları arasında üniversite statüsü verilmiştir ve İrlanda’nın ilk üniversitesi olmuştur. Takip eden süreçte, 1320 yılında, burası Kral Henry VIII tarafından kapatılmıştır.

“Guliver’in Gezileri” yazarı yazar ve hicivci Jonathan Swift: 1713-1745 yılları arasında burada dekanlık yapmıştır. Kendisi: yardımseverliği ve İrlanda davasına verdiği destekle tanınır.

Zaten: Swift ve aşkı Esther Johnson’un mezarları, burada görülmektedir. Mezarın hemen yanındaki duvar üzerinde, bizzat Swift tarafından yazılan mezar taşı görülebilir.

Katedral/Üniversite 1320 yılında kapatıldıktan sonra ise: Dublin ziyareti sırasında Oliver Cromwell’in askerleri: kilisenin transeptine atlarını bağlamışlardır.

1783-1871 yılları arasında, katedral “St Patric Şövalyeleri” için bir şapel olarak kullanılmıştır. 1871 yılında ise, İrlanda kilisesi: kiliseyi devletten ayırarak Dublin kalesine taşımıştır. Bu şövalye varlığının ifadesi olarak, şövalyelerin afişleri, hala koro tezgahları üzerinde durmaktadır.

İrlanda Dublin Eski Dublin

Evet, yine katedrali tanıtmaya devam ediyorum. Burada bulunan ve Ortaçağdan kalma rahip odası ilginçtir, çünkü üzerinde delik bulunmaktadır.

Lord Kildare: azılı düşmanı ve burada tutuklu olan Lord Ormonde ile barış yapmak istediğinde: kendini güvene almak açısından, el sıkışmak istediğinde, elini bu delikten içeriye uzatmıştır. (Bu delikli levhayı görebilirsiniz)

Katedralin çıkışında: İrlanda’nın ilk halk kütüphanesi olan ve 1701 yılında açılan “Marsh Library” bulunur. Burada, çoğunluğu 16. ve 18. yüzyıllardan kalan 25 binden fazla kitap bulunmaktadır.

Raflar: hırsızlıkların önlenmesi için metal kafesler içine alınmıştır ve günümüzde de aynı şekilde muhafaza edilmektedir.

Günümüzde: katedral; İrlanda kilisesi ulusal katedrali ve aynı zamanda İrlanda’da popüler bir turistik yer olarak hizmet vermektedir. Dublin şehrinde, yabancılar tarafından en çok ziyaret edilen 8. yerdir. İrlanda anma günü törenleri, her yıl Kasım ayında burada gerçekleştirilmektedir.

İngiltere Birmingham Gezilecek Yerler-3

İngiltere Birmingham Gezilecek Yerler-3

Yeni bir gün ve yeni bir gezi güzergahı:

 

VİLLA PARK

B6-6HE.Trinity Road adresindedir.
Burası: Aston Villa futbol takımının stadyumudur. 42 bin kişi kapasiteli stadyuma ulaşmak için şehir merkezinden tren veya otobüs kullanabilirsiniz.

 

ASTON HALL

6JD-Aston-Trinity Road bölgesindedir.
Eğer binayı gezmek istiyorsanız 4 paund ücret ödemeniz gerekir. Bahçe bölümü gezisi ise ücretsizdir.

Aston Hall: Birmingham şehrinin en değerli binalarından birisidir. 1817-1934 yılları arasında yapılmıştır. Özellikle: 17. yüzyıla ait muhteşem uzun galeri ilgi çekmektedir. Evet: hala İngiliz iç savaşının izlerini taşıyan (İngiliz savaş topunun yarattığı hasar görülür) ve güzel parklar ve bahçelerle çevrili 50 dönümlük arazi içinde bulunan burayı ziyaret etmenizi öneririm. Her iki yılda bir: yani çift sayılı yıllarda: yeni yıl kutlamalarında: burada mum ışığı etkinliği (Aston Hall by Candlelight) düzenleniyor.

Burada sık sık düğünlerde yapılıyor yani gitmeden önce ziyarete açık olup olmadığını mutlaka kontrol ediniz.

 

SOHO HOUSE-MUSEUM

B18-5LB-Handsworth-Soho Avenue adresindedir.
Giriş ücreti 4 paun.

Soho House: 1766-1809 yılları arasında sanayici ve girişimci Matthew Boulton tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Yapı: yaldızlı pirinç, gümüş, mobilya ve resim koleksiyonları ile ince ve zevkli döşenmiş iç mekanlara sahiptir.

Mathew Boulton: Lunar Society gurubu ile birlikte, burada düzenli olarak bir araya geldiler ve büyük düşünürlerden ve mucitlerden oluşan gurubun Lunar Society denilen toplantıları burada yapılmıştır. Ülkedeki ilk sıcak hava ısıtma sistemi burada kullanılmıştır.

Boulton konukları arasında bulunanlardan bazıları: James Watt, Erasmus Darwin, Josiah Wedgwood, Joseph Priesley.

Burayı ziyaret ederseniz görebilecekleriniz: ünlü Lunar Society toplantılarının düzenlendiği yemek odası, dünyanın ilk fabrikalarından birisi olan Soho Manüfaktürü tarafından üretilen gümüş ve yaldızlı pirinç objeler, Boulton ve Fothergırl tarafından 1771-1772 yılları arasında yapılan çarpıcı yaldızlı pirinç “Sideral saat”.

 

 

JEWELLERY QUARTER MÜZESİ-MUSEUM OF THE JEWELLERY QUARTER

B18-6HA-Hockley-Vyse Street bölgesindedir.
Giriş ücreti: 5 paund. Burada: Smith&Pepper isimli mücevher imalat firması yani kuyumculuk atölyesi bulunuyormuş ve 1981 yılında faaliyeti durdurduklarında, burası da kapatılmıştır. 1901 yılında açılan ve 80 yıl faaliyette bulunan imalathane: eski dekoru ile muhafaza edilmektedir.

Hatta: işçiler tarafından kullanılan pis-ceket tulum bile askıda asılıdır. Günümüzde: Birmingham şehrinin ünlü mücevher ve maden mirasını anlatması açısından müze olarak ziyaret edilmektedir.
Burayı ziyaret etmek isterseniz, 18 kişilik rehberli turlara katılabilirsiniz.

Bu turlarda: müze dükkanında yerel olarak yapılan mücevher tasarımlarını görebilirsiniz. Ayrıca: canlı gösterilerde, bir bileziğin burada nasıl yapıldığı gösterilir. Ayrıca: yine fabrika içinde: orijinal araçlar ve makineler görülebilir.

 

BİRMİNGHAM CAMİSİ-CENTRAL MOSQUE

B12-Highgate, Belgrave Middleway-Highgaate adresindedir.
Avrupa’nın en büyük camisi, 4000 kişi kapasitelidir. Birmingham merkez camisi olarak da bilinen buranın yapımına 1969 yılında başlanmış ve 1975 yılında ibadete açılmıştır. Bu cami: İngiltere’de yapılan ikinci camidir. Caminin en büyük özelliği: tüm mezheplere hitap edecek şekilde yapılmış olmasıdır. Her yıl binlerce turisti ağırlayan camiyi gezebilmek için önceden randevu almak gerekiyor.

 

BOTANİK BAHÇELERİ-THE BİRMİNGHAM BOTANİCAL GARDENS&GLASSHOUSES

B15-2TR-Edgbaston-Westbourne Road adresindedir.
1832 yılında yaklaşık 200 yıl önce, Birmingham Botanik Bahçeleri, şehrin güney batı tarafında, Edgbaston bölgesinde açılmıştır. Burada: gözde tropikal bitkilerin bulunduğu seralar, kaktüsler, sulu meyveler, göletler, su özellikli çiçekler, çimenler, kuş kafesleri, kaya bahçeleri, bitki kreşleri, restoran ve hediyelik eşya dükkanı bulunmaktadır. Burada: ulusal bonzai koleksiyonu da ilgi çekmektedir. Japonya’dan getirtilen bir ardıç ağacı, 250 yılda bu yana yerinde bulunmaktadır. Ayrıca: park alanında tavus kuşları serbestçe dolaşmaktadırlar.

 

GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ-BARBER İNSTUTE OF FİNE ARTS

B15-Birmingham Üniversitesi kampüsündedir.
Burası: Avrupa’nın en iyi küçük sanat galerilerinden birisidir. Enstitü: batı sanatının birçok ünlü ismine ait seçkin ve uluslar arası önemli koleksiyonların birine sahiptir.
Burayı ziyaret etmek için muhtemelen 4 hafta öncesinden randevu almak gerekiyor. Çünkü: rehberli turlarda bir kerede en fazla 25 ziyaretçi içeriye alınıyor.

 

WEOLEY CASTLE

B29-Weoley Castle, Alwold Road adresindedir.
Giriş ücretsizdir.
Weoley kalesi kalıntıları, bir ortaçağ malikhanesi olarak :700 yıldan bu yana burada durmaktadır. Sitede: 12. yüzyıldan itibaren yaşam olduğu bilinmektedir. 1485-1531 yılları arasında birkaç kez el değiştiren mülk: takip eden tarihi süreçte: terk edilmiş ve bugün: ulusal öneme sahip bir antik anıt olarak koruma altına alınmıştır.

 

MAC-MİDLANDS ARTS CENTRE

B12-9QH-Cannon Hill Park, Russel Road adresindedir. Burası, yılda 650 bin kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
MAC: Birmingham Edgbaston bölgesindedir ve şehrin en önemli sanat merkezidir. Geniş ve ferah stüdyolar, düzenli atölyeler ve sanat galerileri, sergi alanları, sinema ve yıl boyunca sürdürülen tiyatro etkinlikleri bulunmaktadır. Burada küçük çocuklar için de kukla gösterileri düzenleniyor.

 

SAREHOLE MİLL

B13-OBD-Springfield-Hall Green-Cola Bank Road adresindedir.
Giriş ücreti 3 paund.
Burası: Birmingham şehrinde, geçmişte çalışan iki değirmenden günümüze ulaşanlardan bir tanesidir. Şehirde bir zamanlar bunun gibi 50 değirmen bulunuyormuş.
Tudor döneminde burada bir değirmen olduğu bilinmesine rağmen, günümüzde görülen bu yapı: 1750’lerde inşa edilmiştir.

Orijinal fırın ise, 1850’lerden kalmadır.

Değirmen yakınlarındaki bölge: Hobbit Shire ve Yüzüklerin Efendisi eserlerinin yazarı JRR Tolkie’nin çocukluğunu geçirdiği yerdir ve bu ünlü eserleri yazarken bu bölgeden ilham aldığı söylenir.

Günümüzde bu bölge: sakin kırsal bir atmosferi korumaktadır ve balıkçıl kuşları ve diğer bir kısım yaban hayatı için sığınak gibidir. 2012-2013 yılları arasında, burada büyük bir restorasyon ve yenileme çalışması yapılmıştır. Değirmen günümüzde de çalışmaktadır ve burada müze personeli ve gönüllüler tarafından üretilen un: satış yerinde satılmaktadır ki, bu un ile geleneksel ekmek pişirimi gösterisi yapılmaktadır.

 

BELLEK HALL

Weymouth yakınlarında, Portland Bill Portland Stone bölgesindedir.
Bu yapı: I. Dünya savaşında ölen 12.320 ve yaralanarak gelen 35.000 Birminghamlı vatandaşı anmak üzere, 1920 yılında dikilmiştir. Yapının salonu ise, 4 Temmuz 1925 tarihinde Prens Arthur tarafından açılmıştır.

Yapının dış çevresinde: yerel sanatçı Albert Toft tarafından yapılan bronz figürler vardır ki, bunlar Kara, Deniz, Hava kuvvetlerini ve kadın hizmetlerini temsil etmektedirler.

 

CADBURY WORLD-ÇİKOLATA FABRİKASI

B30-2LU-Bournville-Linden Road adresindedir. Giriş ücretlidir. Yetişkinler için 13.90 ve çocuklar için 10.50 paund giriş ücreti alınır. Burası şehirde en çok ziyaret edilen yer olarak bilinir.

Şehir merkezinin yaklaşık 4 km. güneyinde Bournville köyündeki fabrika bir çeşit eğlence parkına dönüştürülmüş ve turistik alan haline getirilmiştir. Fabrika: 19.yüzyıl sonlarında Bournville köyünde Cadbury kardeşler tarafından inşa edilmiştir.

Rehberli turlarda: çikolata tarihi, Cadbury şirketi ve fabrikanın bazı tesisleri görülmektedir. Satış dükkanından çikolata almanızı öneririm, çünkü fiyatları nispeten ucuzdur.

İngiltere Birmingham yakınlarında gezilecek yerler

İngiltere Birmingham yakınlarında gezilecek yerler

İngiltere Birmingham yakınlarında gezilecek yerler;

Birmingham şehrinin yakın çevresindeki ilçelerinde gezilecek yerler hakkındaki ayrıntılı bilgi aşağıdadır. Arzunuza göre, beğendiğiniz yerler için zaman ayırabilirsiniz.

SOLİHULL

Bölge: tasarımcı markaların alışveriş yerleri, pastoral kırsal köyler, kaliteli yemek, muhteşem oteller ve muhteşem canlı etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Evet: burası şehir merkezinde bir alışveriş cennetidir.

Lg Arena

Burası: hem sanatçılar ve hem de ziyaretçiler için muhteşem ve olağanüstü eğlence deneyimi sunmaktadır. Burada: dünyanın en iyi komedyenleri, sporcuları, şarkıcıları, bestecileri, dansçıları gösteri düzenlemektedirler. Koltuk kapasitesi 15.700 kişidir.

NEC-Ulusal Sergi Merkezi-National Exhibition Centre

Birmingham havaalanına bitişik ve şehir merkezine yaklaşık 10 km. uzaklıktadır.
30 yıldır dünyanın en popüler sergi, kongre ve canlı etkinlikler burada düzenlenmektedir. Her yıl burada 140 dan fazla etkinlik düzenlenmekte ve bunlar yaklaşık 2 milyon kişi tarafından izlenmektedir. Mekanda bulunan 20 salonda, yılın belli zamanlarında küresel fuarlar da düzenlenmektedir.

Brueton-Malvern Park

Bunlar: birbirinden çok farklı iki park alanıdır.
Malvern Park: alışveriş bölgesine yürüyerek ulaşmanın mümkün olduğu yerdir, yani bir anlamda şehir merkezindeki bir park olarak bilinir. Bir zamanlar tarımsal arazi iken, 1926 yılında Kent Konseyi tarafından satın alınan park alanında, yıl boyunca: burada çiçek düzenlemeleri ile eşsiz bir yeşil alan yaratılmaktadır. Malvern park alanında: “Şahlanan at ve insan” heykeli ilgi çeker. Bu heykel: 1944 yılında Oliver Bird tarafından bağışlanmıştır. Heykelde: Shire atı görülür.
Brueton Park: yerel tabiatı, gölü ve yaban hayatı ve olgun ağaçları ile tam bir koruluktur. Park: resmen Malvern Hall ın bir parçasıdır ve iki park, 1963 yılında birbirine bağlanmıştır. Burası 2002 yılında yerel tabiat statüsüne alınmıştır.

Sanat Merkezi

Solihull şehir merkezinin kalbinde, çok amaçlı bir sanat mekanıdır. Burada: muhteşem bir sahne, ses ve aydınlatma sistemiyle, teknik donanımlı 336 koltuk kapasiteli bir salon bulunmaktadır. Ayrıca: kiralanabilir sergi alanları da bulunmaktadır.

BLACK COUNTRY-DUDLEY

İngiltere Birmingham yakınlarında gezilecek yerler;

Burası sanayi devriminin beşiğidir ve birçok yetenekli sanatçı ve zanaatkara ev sahipliği yapmaktadır. Genellikle büyük endüstriyel mirasa rağmen, burası yürüyüşe ve kırsal alanları bol bulunan şaşırtıcı ve huzurlu bir cennettir.

Dudley Sanat Galerisi:

Bu prestijli yapıda: Garman Ryan koleksiyonu bulunmaktadır. Bu koleksiyonda: Van Gogh ve Picasso gibi sanatçıların eserleri bulunur.

Wolverhampton Sanat Galerisi

Londra dışındaki en büyük pop art büyük koleksiyonu görmek isterseniz, burayı ziyaret etmeniz gerekir.

Black Country Living Museum

DY1-4SQ-Dudley, Tipton Road adresindedir.
Kendi alanında en büyük ve en popüler açık hava yerlerinden birisi olan burası: Dudley Golf Club yakınındadır.
Burada: kostümlü göstericiler ve çalışan ustalar, yerel bilgiler ile İngiltere’nin sanayi altın çağı canlandırılmaktadır. Ayrıca: otantik bir Victoria dönemi pastanesi, eski moda bir lunapark bulunmaktadır. Öte yandan: 100 yıl öncesine ait binalar, mağazalar bulunan bu tarihi şehir: bölgenin en zengin sanayi geçmişini yansıtmaktadır.

Dudley Hayvanat Bahçesi

Fantastik hayvanat bahçesi, 1937 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Burada: dünya üzerindeki nadir ve egzotik hayvanlar bulunmaktadır.

Canal Trust

Birmingham kanalları: sanayi devrimi tarihinde eşsiz bir yere sahiptir. İlk başarılı Newcomen buharlı motoru: 1712 yılında Dudley Şatosu yakınlarındaki coalmines denilen yerde, su pompalamak için, John Wilkinson tarafından kullanılmıştır. Sanayileşme burada son derece hızla gelişir ve yapılan kanal sistemi ortaya çıkar.

Canal Trust: 45 dakika içinde: Dudley kireçtaşı mağarasını da içine alarak misafirlerini gezdirmektedir. Sanayi devrimi sırasında, hammadde taşımak için erkekler tarafından oyulan bu kireçtaşı mağarası gerçekten etkileyicidir.

Wolverhampton Hipodromu

İngiltere’nin ilk ışıklandırılmış hipodromudur ve burada gerek gece ve gerekse gündüz yarışlar düzenlenmektedir.

Wolverhampton Wanderers

Burası, bölgenin en iyi bilinen futbol takımlarının birine ev sahipliği yapmaktadır.

İngiltere Birmingham yakınlarında gezilecek yerler İKEA. Birmingham

İKEA. Birmingham

Yaklaşık 50 odası ve üç tam boy salonu ile 9500 üzerinde ürün satılmaktadır. Kendi restoranında ünlü köfte menüsü sunulmaktadır. Çocuk etkinlikleri de ilgi çekmektedir.

HEREFORDSHİRE

İngiltere Birmingham yakınlarında gezilecek yerler;

Burada bulunan çiftlikler nedeniyle: taze gıda ve yerel olarak yapılan şarap çok ünlüdür.

Hereford Katedrali

Katedral Ethelbert adına adanmış ve Sakson zamanından bu yana 1200 yıllık süreç boyunca ibadete açık kalmıştır. İç dekorasyonda: yaldızlı boyalı türbe ve 17.yüzyıla tarihlenen, din adamı ve şair Thomas Traherne’nin hayatı ve yazılarına adanmış 4 çarpıcı vitray pencere ilgi çekmektedir.
Katedralde: bir dükkan bulunmaktadır. Burada: ev yapımı ve geleneksel gıdalar satışa sunulmaktadır.

Zincirli Kütüphane ve Mapa Mundi

Burası: katedralin 20.yüzyıl yapımı ödüllü kütüphane binasıdır. Kütüphane binasında kullanılan güvenlik sistemi: 18. yüzyıla kadar Ortaçağ Avrupa kütüphanelerinde yaygın olarak kullanılmıştır. Günümüzde: kütüphanenin zincirleri, çubukları ve bozulmamış kilitleri ilgi çekmektedir. Bu güvenlik sistemine göre: bir zincir her kitabın ön kapak ucuna bağlıdır.

Zincirin diğer ucu ise, rafın altında uzanan bir çubuk üzerine bağlıdır. Sisteme göre: raftan bir kitap alındığında, ancak masada okunabilmektedir, yani kitap çalmak mümkün değildir.

Bu zincirli kütüphanenin en önemli varlığı ise: muhteşem bir ortaçağ haritasıdır. 13.yüzyıldan kalan bu haritada: bilim adamlarının ruhsal ve coğrafi açıdan dünyayı nasıl yorumladıkları görülür. Harita: Haldingham veya Lafford Richard adını taşımaktadır. Son araştırmalara göre, haritanın 1300 yılı civarında oluşturulduğu anlaşılmıştır.

Harita: yuvarlak, tepesi üstüne doğru sivrilen: 1.58 x 1.33 metre boyutlarında: dana derisi üzerine yapılmış, tek bir yaprak şeklindedir. Haritada: dünyanın merkezi olarak; kilise düşünme sistemi gereği Kudüs şehri gösterilmiştir. Doğal dünyanın harikaları: kıtalara çizilmiştir. 420 şehir ve kasaba, 15 İncil olayı, 33 bitki-hayvan-kuşlar ve garip yaratıklar, dünya halklarından 32 görüntü ve klasik mitolojiye ait 8 resim içerir. (Bu haritayı görünce, ister istemez bizim Piri Reis tarafından çizilen dünya haritası aklıma geldi, bir hayli benzerlik var.)

Hereford Müzesi ve Sanat Galerisi

Müze: II. Dünya savaşı sırasında, işgal altındaki Fransa’da düşman hatlarının gerisinde casus olarak çalışan Herefordshire bölgesinin en büyük kahramanı Violette Szabo için adanmıştır.

Eastnor Castle

Burası: güzel bir geyik parkı, arboretum ve göl ile çevrili, dramatik bir ortamdaki masal kalesidir. Bu yapı, ilk yapıldığında Hervey Bathurs ailesinin konutudur. 200 yıllık bu mekanı ziyaret etmek isterseniz: iç dekorasyon, zemin ve park bölgesini gezebilirsiniz.
Mimar Robert Smirke tarafından tasarlanan kalenin inşaat çalışmaları, 1820 yılında bitirilmiştir.

19.yüzyılda kale daha da yaşanılır hale getirildi. 1849 yılında: yüksek gotik canlandırma tarzında iç oda süslemeleri yapıldı. Özellikle: uzun kütüphane, yatak odası bölümlerinde, 1860-1870 yılları arasında yapılan süslemeler ilgi çekmektedir. Burayı ziyaret ederseniz: önce giriş hall bölümünü göreceksiniz. Burada: çeşitli portreler bulunuyor. Daha sonra: Büyük Hall bölümü görülüyor. Bu etkileyici oda: bir ortaçağ büyük salonu tarzında tasarlanmıştır.

Kanepeler, koltuklar ve çizim odası ilgi çekmektedir. Kırmızı Hall: burada bulunan objeler şövalyelik ve romantizmi çağrıştırmaktadır. Özellikle: zırh koleksiyonu ilgi çekmektedir. Yemek Odası: bu odanın her iki ucunda, kapılar üzerindeki gotik kemerler ilgi çekmektedir. Oda 1990 yılında yeniden dekore edilmiştir. Bazı resim ve aynalar buraya hoş bir etki yaratması için asılmıştır. Gothic Salon: 1849 yılında dekore edilmiştir. Sandalye, masa, çalışma masası ve kitaplık ilgi çekmektedir. Oda: sivil düğün salonları için kiralanmaktadır.

Symonds Yat West Eğlence Parkı

Nehir kıyısındadır. Her yaş ve her zevke uygun bu park alanı: Wyle Valley kasabasının merkezinde, nehir kıyısındadır. Eğlence parkında: atlıkarınca ve panayır alanları bulunur.

Eski King Streem Farm

Burada: lamalar bulunmaktadır. Bu lamalar ile birlikte, trekking yani doğa yürüyüşü yapılmaktadır.

Cider Rota

Eğer Herefordshire bölgesinin süt ve bal arazisi olarak isimlendirilmesinin nedenini görmek isterseniz: verimli topraklar, meyve ve sebze üretim yerleri, elma bahçeleri boyunca bir yürüyüş turuna çıkabilirsiniz. Güzergah üzerinde, Wyne vadisi boyunca 800 tane bahçe bulunduğu söyleniyor.

SHOPSHİRE

Burası: güzel manzaralı ve ilginç ortaçağ Pazar kasabası olarak bilinir. Yani, İngiltere’nin en kırsal ve seyrek nüfuslu ilçelerinden birisidir. İngiliz doğa bilimci Charles Darwin: bu kasabada doğmuştur.

Munc Wenlock

Burası, 1850 yılında Wenlock Olimpiyat Oyunları için, Dr William Penny Brookes tarafından kurulmuştur. Dr Brookers: modern olimpiyat oyunları-Wenlock oyunlarının kurucusu olarak bilinmektedir ve her yıl Temmuz ayında bu kutlanır.

İronbridge

İronbridge

River Severn nehri üzerinde bulunan bu köprü: 1986 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Burası sanayi devriminin doğum yeridir. 300 yıl önce: Abraham Darby: ilk toplu demir üretimi için, kok kömürü kullanır ve William Reynolds ve John Wilkinson gibi girişimci demir ustaları bu ürünü en iyi şekilde yaparlar. Hatta: söylenenlere göre Wilkinson: öldüğünde demir bir tabut içinde toprağa verilmiştir. Bu demir köprü ise: 1779 yılında yapılmıştır ve endüstrileşmiş toplumun tarihi ve gelişimini hatırlatmaktadır.

Quarry

Burası 29 dönümlük bir nehir parkıdır. Burada mükemmel piknik alanları bulunmaktadır.

Severn Valley Railway

Yaklaşık 16 millik bir mesafede: Worcestershire ve Bridgnorth Kidderminster arasında düzenli ve özellikle buharlı lokomotif tarafından çekilen bir tren yolu yolculuğudur. River Severn ın kıvrımlı rotasındaki yolculuk ilgi çekmektedir. Victoria köprüsü ile, River Severn üzerinden geçilir.

Cliff Demiryolu

Burası, İngiltere’nin en eski ve dik elektrikli feniküler demiryoludur.

WARWİCKSHİRE

Shakespeare in memleketidir.

Warwick Castle

Burası, İngiltere’nin ultimate yani hayal kalesidir. Burada gerek 6 yaşındaki bir çocuk ve gerekse 60 yaşındaki bir yaşlı ziyaretçi için çeşitli aktiviteler bulunmaktadır. Burayı ziyaret ederseniz: büyük salonlar, güzel manzaralar, kederli zindan ve yüksek kuleler görebilirsiniz.

 

The Shakespeare Birtplace Trust

Shekespeare’nin doğduğu bu ev 250 yıldır ziyaretçi ağırlamaktadır. O: bu evin salonunda yemek yedi ve uyudu, bu odalarda hayaller kurdu. Yeni eşi: Anne Hathaway ile bu evde evlendi ve yaşamının ilk beş yılını geçirdi.

 

Royal Shakespeare Company

Dünyanın en tanınmış tiyatro şirketlerinden birisidir. Yıl boyunca oyunlar gerçekleştirilmek için uzun turlar düzenlerler.

 

 

 

STAFFORDSHİRE

Burada dünyaca ünlü “Potteries” ünlüdür.
Şehir merkezinin 6 km. dışında bulunan bu kasaba: Shakespear’ın doğduğu ve mezarının bulunduğu yer olarak tanınmaktadır. Buraya ulaşmak için “Moor Street” caddesindeki istasyondan trene binebilirsiniz.
Shekespear burada doğmuş, büyümüş ve çalışmaları için burası ilham kaynağı olmuştur. Bölge: ünlü yazarın ve akrabalarının ziyarete açık evleri nedeniyle, her yıl binlerce turist çekmektedir.

Birmingham şehir merkezinden: her yıl Temmuz-Eylül ayları arasında: Shakespeare Ekpresi adı verilen trenle seferler düzenlenmektedir. Her gün Snow Hill istasyonundan saat: 10.20 ve 14.00 de hareket eden trenler ile, 1 saatlik keyifli bir yolculuk ardından Stratford kasabasına ulaşılmaktadır.
Bu güzel, küçük ve sevimli kasabada: ünlü yazarın doğduğu ev ile birlikte, Holy Trinity kilisesi bahçesinde bulunan mezarını da görebilirsiniz.

Snowdome

B79-7ND-Staffordshire-Tamworth-River Drive adresindedir.
Birmingham şehrinin kuzey doğusunda, yaklaşık 30 dakika uzaklıkta, 1994 yılında açılmış 170 metre uzunluğundaki İngiltere’nin ilk kapalı kayak pistidir.
Buradaki tesislerde: snowboard, kızak, buz pateni, yüzme havuzu, fitness merkezi, restoran ve bar bulunmaktadır. Eğlence ve adrenalin düşünenler, burayı ziyaret etmelidirler.
Her gün saat: 09.00-23.00 arasında açıktır.

Drayton Manor

B78-3TW-Staffordshire adresindedir.
280 dönümlük arazide: 18 dönümlük bölüm hayvanat bahçesi olarak kullanılmaktadır. İngiltere’nin dördüncü büyük eğlence parkıdır. Avrupa’nın ilk roller coasteri buradadır. İlaveten: burada bir hayvanat bahçesi ve Drayton Manor oteli bulunuyor. Burada dikkat edilecek bir husus var, bu park alanı 12 yaş üstü için uygundur.

Trenham Monkey Forest

Ormanlık alanda, 60 dönümlük arazide, 140 maymun, özgürlük içinde yaşamaktadırlar.

Staffordshire Hoard

Statffordshire definesi: dünyanın herhangi bir yerinde bulunmayan Anglo-Sakson altın ve gümüş madenlerinden oluşan bir hazinedir. 5 Temmuz 2009 tarihinde, Licfield yakınlarındaki Hammerwich köyü yakınlarındaki bir çiftçinin tarlasında bulunmuştur ve 3500 parçadan oluşmaktadır.
Definede bulunan objeler 7 ve 8.yüzyıla tarihlenmektedir.

Birminghan Museum&Art Gallery

Burada: Staffordshire Hoard hazinesinin 100 parçalık bölümü sergilenmektedir.

WORCESTERSHİRE

Burada: çarpıcı katedraller, pastoral Pazar kasabaları ve nadir beyaz aslan bulunan hayvanat bahçesi ilgi çekmektedir.

Bewley Museum

Burası: Wyre orman alanında yaşayan esnafların el sanatları hakkındaki objelerin sergilendiği bir yerdir.

 

Bammot-Ulaştırma ve Midland Müzesi

B47-6JX-Vorcestershire-Chapel Lane-Whythall adresindedir. Şehir merkezinin güneyinde bulunan bu müze: 1970’lerin sonlarında kurulmuştur. Burada, tarihi araçlar sergilenmektedir. Bunlar arasında: 1930’ların vintage otobüsleri, fotoğraflar, çizimler, kataloglar, üniformalar, otobüs durakları bulunur. Müze: Cumartesi ve Pazar günleri, saat:11.00 ile 17.00 arasında açıktır.

 

West Midlands Safari Park

DY12-1LF-Worcestershire-Spring Grove-Bewdley adresindedir.
1970’lerin başında açılan West Midlans Safari and Leisure Park: Kidderminster yakınlarında, Birmingham şehir merkezinin güney batısında, araba ile 45 dakikada ulaşılabilen bir konumdadır. Yani yaklaşık 10 km. uzaklıktadır.
Safari park alanında: 6 km. lik yolu kullanarak yapacağınız safari gezisinde: 30 türden, yaklaşık 600 hayvan görebiliyorsunuz. Bunlar arasında bulunanlar: beyaz gergedanlar, çitalar, zürafalar, zebralar gibi Afrika ve Asya ve Avrupa’nın her yerinden birçok egzotik hayvanlardır.

Ayrıca: park alanının en önem kazanan canlıları, beyaz aslanlardır. Ayrıca, yine park alanında Avrupa’nın en büyük su aygırı sürüsü bulunmaktadır.
Ziyaretçiler özellikle denizaslanı tiyatrosundan büyük keyf almaktadırlar. Penguen koyu bölümü de ilgi çekmektedir. Sürüngenlerin bulunduğu bir yapı da park alanı içinde görülebilmektedir.
Şehirde uzun zamanınız varsa, bence bu park alanını mutlaka ziyaret etmelisiniz. Açık bulunduğu saatler: her gün saat: 10.00-17.00 arasındadır.

Royal Worcester

WR1-2NE-Worcestershire-Worcester-Severn Street adresindedir.
Burası: binlerce yıldır zarif seramik üretilen ünlü porselen fabrikasıdır. Ziyaretçiler rehberli turlarda: indirimli hediyelik eşya dükkanı ve fabrikayı gezme imkanı bulurlar. Ayrıca: yakınlardaki İsa Katedral kilisesi, Kutsal Meryem Virgin Parkı ve Worcestershire Country Kriket kulübü de gezilmektedir.