Yozgat Yerköy

Yozgat Yerköy

Yerköy, bağlı bulunduğu il merkezi olan Yozgat iline 41 km uzaklıktadır. Yerköy, Çiçekdağı arası uzaklık: 7 km. Yerköy, Ankara arası uzaklık: 182 km. Yerköy, Kırıkkale arası uzaklık: 107 km. Yerköy, Kırşehir arası uzaklık: 74 km.

TARİHİ

Bölge tarihi süreç içinde, sırasıyla Hititler, Frigler ve Perslerin egemenliği altında kalmıştır. Daha sonra ise, bir süre Romalılar, ardından Ankara’yı başkent yapan Galatlar, Bizanslılar ve 1071 Malazgirt Zaferinin ardından kitleler halinde Anadolu’ya gelen Bozoklu Türkmenler tarafından yerleşilmiştir.

Yani: Yerköy ve civarı, Bozoklu Türkmenlerden oluşur. 1925 yılında bir köy olarak görünen yöre, 1930 yılında Ankara-Kayseri demiryolunun geçmesiyle kısa sürede hızla gelişmiş ve büyümüştür. 1935 yılında Bucak ve 1945 yılında ise İlçe olmuştur.

Yozgat Yerköy

GENEL

İlçe toprakları genel olarak geniş düzlüklerden oluşur. Arazinin büyük kısmı, Delice ırmağı tarafından taşınan alüvyonlardan oluşan Yerköy ovası tarafından kaplanmaktadır.

En önemli akarsu: Karanlıkdere vadisinden sonra ilçe sınırlarına giren Delice ırmağıdır. Irmağın suları yazın azalır, baharla birlikte ise artar.

Yörede karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve sert geçer. Deniz seviyesinden 774 metre yüksekliktedir. Bitki örtüsü genelde bozkırdır, orman yok denecek kadar azdır.

Tepeler çıplaktır. Sadece Aygar dağı üzerinde, meşe ormanları bulunur. Yöre halkının başlıca geçim kaynağı: tarım ve hayvancılıktır.

Yozgat Yerköy çıntar

NE YENİR

Buralara yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, bir tür mantar yemeği olan “çıntar” öneririm.

YERKÖY ADALET MESLEK YÜKSEKOKULU:

Yozgat Bozok Üniversitesine bağlı olarak 2010 yılında açılmıştır. Eğitim ve öğretim faaliyetleri, 6 ayrı program üzerinden sürdürülmektedir.

Yozgat Yerköy

GEZİLECEK YERLER

Yozgat Yerköy Kaplıcaları

YERKÖY KAPLICALARI

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta güneydoğudadır.

Kaplıca yörede “Uyuz Hamamı” olarak da isimlendirilir. Kaplıca sularının oluşturduğu gölette çamur banyosu da yapılabilir. Bu sırada, kaşıntıları hafifletir. Kaplıca sularının sıcaklığı 44 derecedir.

Kaplıca suları klorlü sülfatlı sular gurubuna girer. Lokal olarak uygulandığında tuzluluğu da öne çıkar. Tuzlu sular, rezolutif özellik taşır.

Bu nedenle, birçok enfeksiyon sekellerinde kullanılırlar. Ayrıca yine kaplıca sularında bulunan Termalitler, spazm çözücü özelik taşırlar.

Suyun taşıdığı radon gazi ise, solunum yollarından ve deriden organizmaya girerek, çeşitli safhalardan geçtikten sonra, yarılanma süresi daha uzun ömürlü ürünlere dönüşür.

Bu yüzden, öncelikle solunum yoluyla alınan radon gazına ait etkiler görülür. Yarılanma süresi uzun olan devreler oluştuktan sonra diğer etkileri ortaya çıkar.

Bunlar: endokrin sisteminin uyarılması şeklindeki etkilerdir. Radon taşıyan su, ayrıca ürik asit salgısını da kolaylaştırır ve gut hastalığının tedavisinde önem kazanır.

Kaplıca sularının iyi geldiği söylenen diğer hastalıklar şunlardır: nevrit, nevralji, kırık-çıkık sekelleri, kadın hastalıkları, romatizmal hastalıklar, çeşitli ağrılar, cilt hastalıklarıdır.

Kaplıcada iki tane tedavi havuzu bulunur. Sosyal tesisler yeteri kadardır. Konaklama için toplam yatak kapasitesi 100 civarındadır ve bunlar özel işletmelerdir.  

Yozgat Yerköy Çapanoğlu Camii

ÇAPANOĞLU CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Saray köyündedir.

Caminin kitabesi yoktur. Ancak Şamdan kitabelerine göre, caminin 1749 yılında Kapucu Başı Çapanoğlu Ahmet Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

İç mekanda; her duvarda ikişer tane olmak üzere, dıştan içe doğru genişleyen sekiz pencere bulunur.

Cami dıştan dikdörtgen planlı ve kırma çatılıdır. 1957 yılında eklenen minaresi, son cemaat yerinin batısındadır.

Yapı içinde, süsleme olarak sadece ahşap süslemeler kullanılmıştır. Eskiden tüm duvarlarında kalem işi süslemeler var olduğu söyleniyor.

Yozgat Yerköy Keçi kalesi

KEÇİ KALESİ VE ANTİK DÖNEM YERLEŞİM YERİ KALINTISI

İlçe merkezine bağlı Aşağı Eğerci ve Hacılı köyleri sınırları içerisindedir. Kale: Aşağı Eğerci köyünün 1 km kuzeyinde, Hacılı köyünün ise yaklaşık 2 km güneybatısındadır.

Çevreye hakim bir konumdadır. Sarp ve dik yamaçlardan sonra, zirveye ulaşılır. Zirveye yakın kısımlarda: kayaya oyulmuş. 11 adet basamak vardır.

Kayanın zirve noktası ise 3 x 6 metre ebatlarında, doğul şekilde oluşan bir zemine sahiptir. Zeminde, kayaya oyulmuş duvar temelleri görülür.

Kayalığın güney batı bölümünde ise 2 x 2 metre boyutlarında ve 2 metre yükseklikte, doğrudan kayaya oyulmuş bir şapel bulunur.

Bunun ilerisinde duvar, güney kısmında ise yere oyulmuş tandır vardır. Zirvenin doğu eteklerinde, özellikle doğu, kuzey ve kuzeydoğu bölümlerinde, çok miktarda Bizans dönemine tarihlenen seramik parçası bulunmuş, az sayıda ise yeşil sırlı İslami dönem seramiklerine rastlanmıştır.

Gelelim kaleye

Bu kalede, bir zamanlar yabancıların yaşadığı söyleniyor. Bunların başında: Şampas Pir isimli bir firavun varmış.

Yörede Büyük Kızılkale ve Küçük Kızılkale köylerinde yaşayan Müslümanlar, Keçi Kalesini almak isterler.

Bir akşam, bin kadar keçinin boynuzlarına mum takarlar ve bu keçileri kaleye doğru sürerler. Kalede bulunanlar bu durum karşısında şaşırırlar ve gece olması nedeniyle, kaleden ateş ettiklerinde hedeflerine isabet ettiremezler.

Bu yüzden iyice korkarlar ve Müslümanlar, kaleyi ele geçirirler. Şampas Pir ve askerleri, kaleden atılır. Kalenin ele geçirilmesinde keçiler kullanıldığı için, kaleye “Keçi kalesi” ismi verilir.

Keçi kalesi, yerleşimi ve nekropolü, 2008 yılında, 1’nci Derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Yozgat Sorgun gezi yazısı hakkındaki yazım için Sorgun