Ardahan Çıldır

Ardahan Çıldır

Çıldır gölü ile öne çıkan ve gölün yüzeyindeki kalın buz tabakası üzerinde gezinen insanlar, atlı-kızaklı arabaların meşhur ettiği bir yer.

ULAŞIM

Çıldır-Ardahan il merkezi arasındaki uzaklık: 45 km. Çıldır-Arpaçay arasındaki uzaklık: 43 km. Çıldır-Hopa arası uzaklık: 221 km. Çıldır-Ankara arası uzaklık: 1122 km. Çıldır-Kars arasındaki uzaklık: 81 km.

TARİH

Çıldır yöresi: MÖ.650-700 yılları arasında ilk yerleşimcilerine ev sahipliği yapmıştır. Bunlar: Saka Türkleri. O yıllarda, yöreye yerleşen Saka Türkleri, bölgeye Türk damgasını vurmuşlardır. Hatta: 1071 Malazgirt Savaşından önce yöreye gelen Alparslan, Akçakale mevkiinde bir süre misafir edilir ve ordusuna takviye birlikler verilir.

Bunların başındaki Oğuz Han: Çavuldur boyundan gelmektedir ve bu nedenle, yörenin ismi, Çavuldur isminin zamanla değişeme uğrayarak, günümüze “Çıldır” olarak ulaşmıştır.

Takip eden tarihi süreçte: 1878 yılında, Berlin anlaşmasıyla: Kars-Batum ve Çıldır, Ruslara teslim edilir. 1921 yılına gelindiğinde ise, Kazım Karabekir komutasındaki milli güçler, Ermeni ve Gürcüleri püskürterek, 25 Şubat 1921 tarihinde, Çıldır yöresini düşman işgalinden kurtarır. Önce Kars iline ve sonra da Ardahan iline bağlanır.

GENEL

İlçe merkezinin denizden yüksekliği: 1950 metredir. Ama, kuruluş yeri, düz bir ova şeklindedir.

İlçe: Gürcistan ile, 66 km ve Ermenistan ile, 13 km sınıra sahiptir.

NE YENİR

Yöresel lezzet olarak: burada kesinlikle “alabalık” yemenizi öneririm.

GEZİLECEK YERLER

Ardahan Çıldır

ÇILDIR GÖLÜ

Çıldır gölü, genellikle Kars turuna katılanlar tarafından tercih edilen bir yer, ben Kars üzerinden buraya, şehir merkezinden yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonra ulaştım.

Evet, şimdi Çıldır gölü hakkında ayrıntılı bir tanıtım yazısı:

Önce yörede anlatılan bir efsaneden söz etmek istiyorum:

Tarihi süreç içinde, Çıldır gölünün bulunduğu yerde bir şehir varmış. Şehrin yöneticisi, Akçakale bölgesinde otururmuş. Çukurda kurulu olan şehirde, burma musluklu bir çeşme varmış.

Yönetici: “Gece-gündüz, çeşmeden su alanlar, sakın çeşmeyi kapatmayı unutmasınlar, yoksa şehri su basar” diye, herkesi uyarmış.

Şehirde yaşayanlar, bu uyarıyı hep dikkate almışlar. Ancak, günlerden bir gün, çeşme başında su dolduran bir genç kız, gurbetten sevdiğinin geldiğini duyar ve çeşmeyi kapatmadan, hızla koşarak, çeşme başından ayrılır.

O gece karanlığında, şehrin çukur bölümündeki evleri su basar ve zamanla, burmalı çeşme görünmez olur ki, kimse kapatamaz.

Evi yüksekte olanlar, hiçbir eşya alamadan, evlerini terk ederler. Ertesi gün ise, şehir tamamen sular altında kalır. Şehirden sağ kurtularak kaçanlar, Akçakale adasına yerleşirler.

Evet, Çıldır gölü: kabaca üçgen şeklindedir. Ardahan il merkezine, 45 km. uzaklıktadır. Yukarıda belirttiğim gibi, Kars il merkezine de 45 dakika uzaklıktadır.

MÖ 650’li yıllarda yöreye gelen Saka Türklerinin başındaki Oğuz Han, Çavundur boyundan gelirmiş. Bu yüzden yörenin ismi “Çavundur” olmuş ve daha sonra değişerek günümüze “Çıldır” olarak gelmiş.

Yani, çıldırmak, delirmek gibi bir anlamı yok. Bir başka söylentiye göre, Gürcüler tarafından yöreye Çavundur ismi verilmiş ve bu isim günümüze Çıldır olarak gelmiştir. Hangisi doğru pek belli değil, ama Gürcistan sınırı, Çıldır gölüne kuş uçuşu 20-25 km uzaklıktadır.

Evet, göl Akbaba dağı ve Kısır dağı arasındadır. Bu dağların tektonik hareketleri sonucu, ortada kalan boşluğun kar suları ve dereler tarafından doldurulmasıyla göl oluşmuş. Göl üçgen şeklindedir. Doğu Anadolu bölgesinin en büyük 2’nci gölüdür. (En büyük göl Van gölü)

Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1800 metredir. Bu yükseltiyi çevre ile karşılaştırmak için, şöyle düşünmek gerekir, hemen kuzeyde Doğu Karadeniz bölgesi var. Doğu Karadeniz bölgesinde, 1750-1800 metre aralığında yerleşim yerlerinin sadece yaylaları var. Burada ise, yaylalar daha da yükseklerde bulunmaktadır.

Gölün kapladığı alan 120 km karedir. Gölün uzunluğu 18 km ve doğu-batı yönünde genişliği 16 km dir. Çevresinin uzunluğu 23 km dir. En derin yeri 49 metredir. 

Göl kışın donar ve gölün üstünde 60 cm ile 1 metre arasında değişen bir buz tabakası oluşur. Bu buz tabakası oldukça kalındır ve bu yüzden, gölün üzerine çıkmanın tehlikesi yoktur diye söyleniyor. Yani buzun kırılma riski az imiş.

Göl her yıl sıcaklık durumuna göre Aralık ayı sonu ile Ocak ayı başında donar ve Nisan ayında ise buz çözülmeye başlar. 

Göl, birçok dere ve pınarla beslenir. Tek çıkış yeri ise, Arpaçay ın bir kolu olan Telek çayıdır. Buraya giderseniz, Telek çayını, hemen sol yanda görebilirsiniz.

Göl temiz bir göldür. Çünkü çevresinde yerleşim yoktur. Çıldır ilçe merkezi Ardahan a bağlıdır. İlçe merkezi göl kıyısında değildir. Bu yüzden ilçenin kanalizasyonları göle akmaz. Ayrıca, yine gölün kıyısında veya yakınlarında sadece birkaç köy bulunmaktadır.

Ayrıca: göl çevresinde tarım da olmadığından, tarımda kullanılan kimyasal maddeler, atıklar göle sızmak, akmaz.

Gelelim Balıkçılığa:

Göl çevresinde, dört mevsim balıkçılık yapılmaktadır. Zaten göl çevresinde yaşayanların başlıca geçim kaynağı balıkçılıktır. Gölde avlanan en bilindik balık türü sazandır. Bu oldukça büyük bir balıktır, bazen nadir de olsa alabalık tutulduğu söyleniyor.

Yine, balıkçıların söylediklerine göre, gölde tutulan balık miktarı her yıl azalmaktadır. Göl kenarında, Akçakale köyünde balık lokantaları var. Ayrıca, yine kütük ev tarafından Belediyenin balık restoranı var.

Bu restoranda, balık menüsü 75 TL. dir. 

Atlı Kızak Gezisi

Gölün kıyısında, Kütük ev önünden atlı kızaklara biniliyor. Kıyıya yakın bir bayrak var, o bayrağa kadar olan tur “kısa tur” olarak adlandırılıyor ve kişi başı ücreti 30 TL. dir. Daha uzakta, yani kıyıdan daha uzakta ikinci bir bayrak var, bu bayrağa kadar giden tur ise, “Uzun tur” dur ve kişi başı ücret 60 TL. dir.

Uzun turu tercih etmenizi öneririm, çünkü bayrağın olduğu yerde, yarım saat kadar mola veriliyor, gölün üstünde yürüme ve resim çekme şansı var. Sonuçta; atlı kızakları çalıştıran yöre insanı sadece yılın 3 ayı çalışıyor ve atların bakımı için de masraf yapıyorlar, bu yüzden tur ücretini çok görmemek gerekir.

Tur sonunda ise, yine ilk hareket noktasının olduğu yerde, buz üzerinde bulunan sobanın üstünde yapılan çay içme şansı var, ama bir garip tir ki, bu çayı ikram ettikten sonra, tam ayrılırken 5 TL çay parası istiyorlar, Anadolu’nun en yaygın geleneği konuklara bir bardak çay ikram etmektir, bu çay parasını anlamadım, etik değil. Umarım birileri bunlara söyler de bu bir bardak çay için peşinizden çay parası diye koşmayı bırakırlar.

Kütük Ev

Hemen gölün kıyısında, İl Özel İdaresi tarafından yaptırılmış, tamamen ahşap, oldukça güzel, fiyatlar uygun, bence mutlaka uğrayın, bir çay, kahve veya sahlep için.

Buzdan Heykeller

Her yıl, Şubat ayı içinde, burada “Kristal Buz Festivali” düzenleniyor. Bu festivalde, çeşitli etkinlikler yanında, 80 kamyonla toplanan kar ile, 7 metre yükseklikte ve 5 metre eninde Atatürk Heykeli yapılıyor. Heykel: Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümü öğretim görevlileri ve öğrencileri tarafından yapılıyor. Şansınız varsa, gidiş tarihinize göre bu heykeli de görebilirsiniz.

 

AKÇAKALE ADASI

İlçe merkezine, 27 km. uzaklıkta, Akçakale köyünün hemen batısında, Çıldır gölü üzerindedir.

Birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü, ada üzerinde, eski bir şehre ait kalıntılar bulunmaktadır.

 

TAŞKÖPRÜ KİTABELERİ

İlçe merkezine 30 km. uzaklıkta, Taşköprü köyündedir. Köyün kuzeyindeki kayalıklarda, büyük bir kaya üzerinde: bir kitabe bulunuyor. Bu kitabenin, Urartu krallarından II. Sarduri’ye ait olduğu söyleniyor.

ŞEYTAN KALESİ

İlçe merkezine, 1 km. uzaklıkta, Yıldırımtepe köyünün, 1.5 km. kuzeydoğusundadır. Karaçay vadisine hakim bir sarp alana kurulan kalenin: Ortaçağ döneminde yapıldığı tahmin ediliyor.