Roma Piazza Venezia (Venedik Meydanı)

Roma Piazza Venezia (Venedik Meydanı)

 

Evet: şehirdeki en ünlü meydanlardan biri burasıdır. İtalya topraklarında, yüzyıllarca Venedikliler hüküm sürmüşler ve Venedik Cumhuriyeti: Papalık yani Latin devleti için, şehirde bir elçilik binası açmıştır.

Sonradan ise, meydan, buradaki elçilik binasından etkilenerek “Venedik Meydanı” olarak anılmaya başlanmıştır.

Meydanda: 1870 yılında, İtalya Krallığı kurulduğunda bir saray yaptırılmış ve sarayın önüne ise: 1902 yılında; İtalya’nın ilk kralı olan II. Vittorio Emanuella’nın atlı bir anıtı dikilmiştir.

Bu kral: 1865 yılından itibaren, İtalya’nın ilk kralı olarak tarihe geçiyor. Ancak: İtalyan krallığının o dönemdeki başkenti Floransa’dır.

Çünkü: Roma: papalık yönetiminde ve Fransız korumasındadır. 1870 yılında, İtalyan komutan Garibaldi: Roma şehrini de ele geçirir ve İtalya krallığının başkenti olarak Roma seçilir.

Ancak: İtalya’da krallık rejimi fazla sürmez, yalnızca 2 kralın ardından, Musolini diktatör olarak iktidarı ele geçirir, 1946 yılında asılmasının ardından ise, ülke Cumhuriyet ile yönetilmeye başlanır.

Yani:

Burası bir anıt binadır ve İtalyan askerlerinin savaşlarda kazandıkları başarılar anlatılmaktadır. Anıtın önünde hiç sönmeyen bir ateş yanar ve bunun başında askerler nöbet tutarlar.

Bu bir anlamda “meçhul asker” anıtıdır. I. Dünya Savaşında ölen on bin askerin anısına yapılmıştır.

Biraz önce söylediğim gibi, ortadaki atlı heykel “Kral II. Vittorio Emanuella” ya aittir. Arkadaki kabartmalarda, savaşlar anlatılır. Mahşerin dört atlısı denilen heykeller, binanın iki tarafında üst bölümleri süslerler.

Anıta yüzünüzü döndüğünüzde: sol tarafta bulunan kahverengi bina, eski Venedik elçiliğidir ve günümüzde sanat galerisi olarak kullanılmaktadır. Bu elçilik binasında “Mussolini” ülkeyi yönetmiş ve balkonundan halka hitap etmiştir.

Meydanın hemen tam karşısında ise: içeriye giren cadde, şehrin en ünlü alışveriş caddelerinden birisidir ve Videal Corso olarak bilinir.

Meydanın sol tarafında bir “kolon sütun taş” görülüyor.

Bu kolon: İstanbul-Çemberlitaş benzeridir ve İmparator Traian’ın, Datça’da (Romanya) kazandığı zaferin anısına buraya dikilmiştir.

Bunun  hemen arkasında ise, MS.3. yüzyılda yapılan; Roma döneminin en büyük alışveriş merkezi görülüyor. 3-4 katlı olarak yapılan bu alışveriş merkezinin bazı katlarında yemek, bazı katlarında ise giysiler satılırmış.

Roma Piazza Venezia (Venedik Meydanı):

Evet: Venedik Meydanı, gayet ilginç bir yer, özellikle akşam saatlerinde muhteşem ışıklandırılıyor, gündüz merdivenleri çıkıp heykellerin yakınına kadar yaklaşabiliyorsunuz.

Ancak: İtalyan entellektüeller, bu anıtın yapılmasını hiç hoş karşılamıyorlar, çünkü: anıtın yapılması için, binlerce yıllık Roma medeniyeti kalıntılarının tahrip edildiğini söylüyorlar ki, gerçekten anıtın bulunduğu yer: tam Roma Forum alanının merkezi konumundadır.

Meydan çevresinde, güzel restoranlar ve kafeler var. Burada, uzun bir dinlenme molası verebilirsiniz. Güzel bir pizza ve yanında salata ve daha sonra bir kapuçino içilebilir.

Bu meydanın sağ yanından giden cadde üzerindeki; St.Maria Maggıore kilisenin ilginç bir hikayesi var. O zamanlarda, Meryem Ana, bir rahibin rüyasına girer ve kendisi adına bir kilise yapılmasını ister.

Ancak, kilisenin tamamen karlarla kaplı olmasını ister. Ağustos ayında, Roma ya kar yağar ve karlarla kaplı bir tepeye, bu kilise inşa edilir. Roma’nın en büyük kilisesi, tavanlarındaki altın işlemeler ve desenler oldukça etkileyicidir.

Roma Pıazza Dı Spagna (İspanyol Merdivenleri)

Roma Pıazza Dı Spagna (İspanyol Merdivenleri)

İspanyol merdivenleri olarak tanınan, İspanyol mahallesindeki bu bölüm: aşk çeşmesinden, yürüyerek 10 dakika uzaklıktadır.

Bir zamanlar: Vatikan Fransızların koruması altında burada varlığını sürdürürken: dünyanın birçok yerinde, Katolikler, hacı olmak üzere, günler süren yolculukların ardından buraya gelirlermiş. Yine aynı dönemde: bu bölgede İspanyollar tarafından bir mahalle kurulur ve Vatikan için gelen hacılara; bu mahallede bulunan evlerin odaları kiralanmaya başlanır. Zamanla; yine mahalleye “İspanyol elçiliği” kurulur ve mahalle: İspanyol mahallesi olarak bilinip anılmaya başlanır. Hatta: bu meydanın, Roma şehrinin tam ortası, yani İstanbul-Taksim meydanı pozisyonunda bulunduğu söylenir. Gerek Romalılar ve gerekse şehir dışından gelenler, burada buluşur, oturur, zaman geçirirler, yani bu meydan bir anlamda, şehrin biraz önce de söylediğim gibi tam merkezidir.

Evet; meydanın hemen yukarısında bir kilise var ve merdivenler bir anlamda: meydanın o kilise ile bağlantısının sağlanması için yapılmıştır. Yoksa: merdivenlerin herhangi bir mimari özelliği ve güzelliği yok. 138 basamaklı merdivenler, 1723 yılında yapılmıştır. Yapıldığı dönemde: Avrupa’nın en uzun merdiveniymiş. Zaten İspanyol merdivenleri denildiğine bakmayın, merdivenleri yapan bir İtalyan sanatçıdır. Hatta: merdivenleri, Fransızların finanse ettiği söyleniyor, yani “İspanyol Merdivenleri” ismi, yalnızca meydandan buraya yansımıştır.

Roma Pıazza Dı Spagna (İspanyol Merdivenleri)
Roma Pıazza Dı Spagna (İspanyol Merdivenleri)
Roma Pıazza Dı Spagna (İspanyol Merdivenleri)
Roma Pıazza Dı Spagna (İspanyol Merdivenleri)

Merdivenlerin hemen başlangıç yerinde

Bir havuz ve Obelis (dikili taş) var. Bir de, önemli bir anıt “Meryem Ananın göğe yükselişi” anıtı var. Uzunca bir sütun direk üzerine, bronz Meryem ana heykeli konulmuş ve her yıl: 4 ARALIK tarihinde: burada, Meryem Ananın göğe yükselişi törenleri yapılıyor ki, bu törenlere: İspanya’dan üst düzey insanlar ve Papa katılıyormuş. Törenden sonra: Meryem Ana heykelinin koluna, meydana getirilen bir vinç yardımı ile taze çiçekli bir çelenk asılıyormuş ve bu çelenk bir yıl boyunca orada kalıyormuş. (baktığınızda, bir çelenk olduğunu görebilirsiniz) Bilindiği üzere: Meryem Ana heykelleri: Avrupa’da özellikle 1300’lü yıllarda, vebadan kurtuluş için bolca yaptırılmıştır. Düşünün, bir “Papa” çıkıyor ve şöyle saçmalıyor “tüm kedilerin öldürülmesi” emrini veriyor ve bunun üzerine Avrupa’da bütün kediler öldürülüyor ve tabii ardından: fare nüfusu artıyor ve veba hızla yayılarak, Avrupa’da her girdiği yerde: nüfusun yarısını (bu yarının da yarısı kadın, yarısı erkek olmak üzere) öldürüyor, inanılır gibi değil ama bu bir gerçek. Evet: bu Meryem Ana anıtı da, İspanyol hükümeti tarafından yaptırılıp, buraya  dikilmiştir.

Anıt yanında bir havuz var.

Havuz, ünlü sanatçı “Bernini” tarafından yapılmıştır ve İncil’de geçen bir sahne canlandırılmaktadır. (Tekne batıyor, içinde İsa’nın havarisi St. Pol var, denizin üzerinde yürüyerek kıyıya çıkıyor gibi)

Evet, meydanda birde Obilis yani Mısır dikilitaşı var. Ancak: bu taş, orijinal değil. Taşın bulunduğu yerden: doğruca ileri bakarsanız, sokağın bittiği yerde, yine bir Obelis göreceksiniz ki, o orijinaldir.

Meydan ile ilgili  son bir not: merdivenlerin önünde, sola dönen sokak, (Via Condotti) dünyanın en pahalı sokağı olarak biliniyor. Çünkü: bütün ünlü markaların satıldığı yerler, butikler, bu sokakta sıralanmıştır ki, mutlaka gezmenizi öneririm.

Meydanın bir özelliğinden söz etmeden geçmek istemiyorum. Burası: Roma şehrinde: hırsızlık ve yankesiciliğin en yaygın olduğu bir yer olarak biliniyor. Kesinlikle: buradaki kalabalık içinde, çanta-cüzdan-kamera gibi eşyalarınıza aşırı özen gösterirseniz, sonradan üzülmezsiniz.

İyi geziler.

Roma Novano Meydanı

Roma Novano Meydanı

Bir zamanlar, Roma Stadyumumu buradaymış. Günümüzde ise: meydan da: ressamlar ve falcılar bulunuyor.

Aslına bakarsanız: tam bir panayır yeri gibi. Şarkı söyleyenler, tahta tezgahlar üzerinde her türlü bebek türü oyuncaklar ve hediyelik eşya satanlar bulunuyor.

Ayrıca: burada, yine “hareketsiz” duran “cansız mankenler” var ki, bunlar ilginç kıyafetleri ve saatlerce hareket etmeden durabilmeleri ile insanların ilgisini çekiyor ve ziyaretçiler, bunlarla birlikte fotoğraf çektiriyorlar, tabii karşılığında bunların yanlarındaki kutulara bir miktar para atmak adetten.

Bu meydanın bir diğer önem kazanan yanı: “Bernini” kardeşlerin meşhur “dört ırmak” havuzunun bulunmasıdır.

Bu dört ırmaktan: “Nil” nehrini simgeleyen heykeldeki adam: kafasını bir örtüye sararak sırtını kiliseye dönmüştür. Bir söylentiye göre: heykeltıraş Bernini: yobaz Hıristiyanlığa tepki olarak böyle bir heykel yapmış, başka bir söylentiye göre ise: sanatçı Bernini: kilisenin mimarisini beğenmemiş ve heykelini, Meryem’e dönük yaparak, bu tepkisini ortaya koymuştur.

Evet, bu havuzda, geçen yıllarda bir gurup Alman turist: içki içip sarhoş olmuşlar ve havuzdaki balık heykelinin kuyruğunu kırmışlar ve bunun üzerine, Roma Belediyesi tarafından, şehirdeki havuzlara girilmesi yasaklanmıştır.

Bu karardan önce: özellikle, ziyaretçiler “Aşk Çeşmesi” denilen yerdeki havuzun kıyısına oturup ayaklarını havuza sokabiliyorlarmış.

Roma Novano Meydanı; Bu meydana büyük ihtimalle yolunuz düşecektir, meydandaki havuzu görmeyi unutmayın. Meydanın kenarındaki kafelerde oturup kısa bir mola vererek, Roma insanının ve ziyaretçilerin meydandaki yaşam tarzlarını izleyebilirsiniz.