Ankara Kızılay Alışveriş Merkezi

Ankara Kızılay Alışveriş Merkezi

Ankara’nın tam ortasında, muhteşem bir yerde, tam bir alışveriş mekanı olmaya aday. İçeri girenleri bilmem ama normal bir günde bu alışveriş merkezinin önünden yüzbinlerce kişi geçiyor.

Özellikle zemin katında bulunan kafeteryaların masalarını hep dolu görmek mümkündür.

Giriş için bir not: Metro içinde, yani metro yeraltı çarşısında  da, buranın bir kapısı yapılmış, yani bağlantı sağlanmış, akıllıca.

Evet: mülkiyeti Kızılay Derneği Genel Müdürlüğüne aittir. Parasal değerinin çok yüksek olduğu kesin. Çünkü, biraz önce söylediğim gibi, yeri çok güzel.

Burada: günümüzden yaklaşık 32 yıl önce, 1979 yılında, bir yapı inşaatına başlanıyor. Burada daha önce “Kızılay Genel Müdürlüğü” binası bulunuyordu.

Ancak, birçok sıkıntılar ve kiralanan firmaların gerekli şartları yerine getirmemesi nedeniyle, inşaat tamamlanamıyor ve sonunda: yakın geçmişte, inşaat, 25 yıllık işletme hakkı karşılığında, birkaç firmanın bir araya gelerek oluşturduğu “Ortak Girişim Gurubu” denilen bir şirkete devrediliyor.

Yani bir anlamda: son yılların en gözde uygulaması: yap-işlet-devret.

Evet: 1979-2009 yılları arasındaki 30 yıllık süreçte: yapının yüzde 80’lik bölümü bitiriliyor. Özellikle: 2001-2009 yılları arasında, yapıya bir çivi bile çakılmıyor. Sonuçta: Ortak girişim gurubu: 2009-2011 yılları arasındaki 2 yıllık süreçte, yapıya tamamlıyor ve tadilatla, AVM konseptine uyduruluyor.

Belki merak edenler olabilir: Ortak girişim gurubu tarafından, buranın 25 yıllık kira bedeli olarak: Kızılay’a: 114 milyon dolar ödeyeceklermiş.

Neyse, bu şirket, gerekli ciddiyeti gösteriyor ve inşaat, kısa bir sürede tamamlanarak, yapının güzel görüntüsü ortaya çıkıyor. .

Aslında, Kızılay semtinin böyle bir potansiyele ihtiyacı var mı?

Bence var. Çünkü: Ankaralı, artık son yıllarda yoğun şekilde açılan “Alışveriş Merkezleri” kültürünü edindi ve her yerde bunu arıyor.

Yani, Kızılay’da dolaştığınızda, geçmişi yıllar öncesine dayanan bir kısım alışveriş imkanları dışında, yeni markalar, yeni teknolojiler bulabileceğiniz yerler yok.

Kızılay, son 50-60 yıldır ne ise, aynen o şekilde devam ediyor.

Yani, alışveriş alışkanlıklarını olumlu yönde etkileyecek pek fazla alışveriş mekanı yok.

Evet, biz yine, Kızılay Alışveriş Merkezine gelelim.

Mekan: 20 bin metre karelik bir alan üzerine kurulmuştur. Burada: dünyaca ünlü markaların satışa sunulduğu, 110 mağaza bulunacağı söyleniyor. İşte, Kızılay’ın eksikliği bu idi. Ayrıca: çocuk oyun alanları ve eğlence merkezleri de bulunacaktır. En önemlisi ne biliyor musunuz?

Otopark. Alışveriş merkezinin 300 araçlık otoparkı bulunuyor.

Bina: 4 bodrum, 7 kat ve zemin olmak üzere, toplam 12 katlıdır.

Ankara’nın 38’nci AVM si dir.

Yapının en göze batan yanı: her katı arasındaki yürüyen merdivenler ve bunun yanında normal merdiven düzeni olması.

Sanırım, uzun yıllar önce projelendirilmiş olması nedeniyle, yapıda, her kat arasında yürüyen merdivenler yanında, bir de normal basamaklı merdiven düzeni kurulmuş.

Bunun yanında, üç tane, panoramik asansör var ki, bu da katlar arasındaki ulaşımın gayet kolay olmasını sağlamıştır.

Giriş katından itibaren, ilk beş kat, tamamen alışveriş mağazalarına ayrılmıştır. Ancak, bu mağazaların sayısı çok fazla değil.

Yapının ilk yapılış amacının, yalnızca tek bir mağazayı barındıracak şekilde tasarlanmış olması nedeniyle, çok fazla sayıda mağaza bulunmuyor.

İlk beş katın ardından, güzel bir yemek bölümü var, burada; Kızılay Meydanının gayet güzel manzarasının izlenebilmesini sağlayan restoranlar bulunuyor.

Bunun hemen üst katında ise, genellikle fast-food restoranlarının bulunduğu bir kat daha var.

Ama, bu katta, Kızılay Meydanı manzarasını izlemek pek mümkün değil.

Bu arada: mağazalar ve restoranlar, ortada bırakılan  boşluğun çevresine yerleştirilmişler ve bu orta boşluğun hemen üstünde, çatı bölümü, tamamen camlı yapılarak, gün ışığının içeriye girmesi sağlanmıştır.

Evet, bu ilginç mimari tasarım ürünü yapının içinde: yüksek katlara çıktıkça, aşağıya bakmak pek mümkün değil, çünkü yükseklik nedeniyle başınızın dönebilmesi mümkün. Özellikle: çocuklu gezginlerin, çocuklarına daha fazla dikkat göstermeleri şart.

Sonuç olarak: hemen girişindeki, uluslararası zincir markaların fast-food mağazaları, kahve yerleriyle dikkat çekiyor. Yapının içi ise, ilginç mimarisiyle dikkat çekiyor.

Burada, özellikle, alışveriş yanında, üst katlardaki restoranları kullanıp, Kızılay Meydanı manzarası eşliğinde, bir şeyler yiyip-içebilirsiniz.

Ama, sanırım alışveriş için, çok fazla imkan barındırmıyor, yani, mağaza sayısı kısıtlı.

Evet, bir yarım gününüzü ayırıp, burayı gezebilirsiniz, özellikle en üst kattaki restoranlar bölümünden, Kızılay Meydanı manzarasını izlemeyi unutmayın.

Ankara Kızılay Emek İşhanı

 

Ankara Kızılay Emek İşhanı

Kızılay meydanının bir köşesinde yıllardır meydanın en büyük simgelerinden olan binanın ismi Emek İşhanı’dır.

Ancak burası Türkiye’nin ilk en yüksek binası olması nedeniyle “Gökdelen” olarak da isimlendirilir.

Kızılay’ın tam merkezinde. Eski Set Kafeteryayı hatırlayanlar olabilir. Kızılay meydanının muhteşem manzarasını, bir çay veya kahve içerek izlemenin keyfine doyum olmazdı.

Evet; binanın 1958 yılında başlanan inşaatı, 1963 yılında tamamlanmış ve Türkiye’nin ilk gökdeleni, en yüksek binası hizmete açılmış. 86 metre yüksekliğinde ve 21 katlıdır.

Ankara’nın uzun yıllar sembolü olmuş bu yapı; Emek İşhanı. Günümüzde, tam bir hayalet mekan görünümünde. 2006 yılında, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne ait iken, özelleştirilerek, yaklaşık 55.5 milyon dolara, bir iş adamına satılmıştır.

Tadilat çalışmalarına başlanmış ve mal sahibinin açtığı tahliye davaları nedeniyle, binadaki tüm kiracılar kapı dışarı edilmiş. 200 kiracı bulunuyordu.

 

Evet; Ankaralıların eminim ki, burada anıları olmuştur.

Ankara Kızılay Emek İşhanı;

Burada; biraz önce söylediğim gibi; Set Kafeteryaya girmiş olabilirler, zemin kattaki büyük mü büyük Kızılay postanesine mutlaka uğramışızdır veya ne bilim, en azından, bu muhteşem binanın önünde, bir arkadaşımızla buluşmuşuzdur.

Sonuçta: anılar. Set kafeterya, daha sonra Melbo oldu. Melda ve Bora kardeşlerin isimlerinin kısaltılmışı. Meltem Doğanay, eski Türkiye güzelidir, ama bir süre önce onlar da burayı terk etmişlerdir.

Dışarıdan gelenler için; buranın önemi ne mi olabilir; burası gerçekten uzun yıllar Ankara’nın simgesi olmuş, yapıldığında ve sonraki zamanlarda yüksekliği ile gelip geçen insanların ilgisini çekmiş bir bina.

Bu gözle bakıp geçebilirsiniz. Burası bir zamanlar Ankara’nın hatta Türkiye’nin göz bebeği, mimari şahaseri gökdelenimiz.

Ankara Kızılay Güvenpark

 

Ankara Kızılay Güvenpark

Her gün binlerce Ankaralının önünden ve içinden geçtiği bir park.

Park, Kızılay’da gezinenler için küçük bir dinlenme molası için idealdir.

Evet; burada birde anıt var. 1935 yılında, Ankara taşından yapılmış. Bugün; Ankara taşı, özellikle Gölbaşı tarafındaki taş ocaklarında işlenerek, farklı yerlerde kullanılıyor.

Evet; bu anıt, Türk ulusunun, polis ve jandarmaya bir armağanı imiş. Yapıldığındaki amaç bu.

Bu nedenle: Emniyet Anıtı olarak da anılıyor.

Sanırım; her gün yanından geçtiğimiz ve binlerce kez gördüğümüz anıtın, bu yönünü bilenimiz çok azdır.

Anıt; Avusturyalı mimar, eğitimci ve ressam Clemens Holzmeister tarafından yapılmış. Avrupa’yı Hitler rejiminin baskı ve korkusunun sardığı yıllarda, Türkiye, Nazizmin zulmünden kaçan, yaklaşık 800 Avrupalı sanatçı ve bilim adamına kapılarını açar.

Holzmeister, işte bunlardan biridir.

 

Güvenpark Anıtı:

Evet; anıt, 1935 tarihinde, Holzmeister tarafından yapılır.

Anıtın Kızılay’a bakan cephesinde: biri genç diğeri yaşlı, ama her ikisi de güçlü iki bronz heykel: Türk gençliğini ve insanını temsil ediyor.

Alttaki, Atatürk’ün:” Türk; övün, çalış, güven ” sözleri, tunç harflerle yazılmış.

Anıtın Bakanlıklara bakan cephesinde ise; iki erkek kabartması var.

Bunlar; çağdaş Türk insanını ve ulusal birliği temsil ediyor.

Anıtın kaidesinde; kurtuluş savaşını, yeni cumhuriyeti betimleyen rölyefler var.

Bugün; burası, birinci derece doğal SİT alanı olarak resmileştirilmiş.

Başkentin; 80 yaşına yaklaşan simgesel parkı ve parkla özdeşen dev anıt, gerçekten görülmeye değer.

Ama; umarım sizde, benim gibi, gerek parkın ve gerekse anıtın bakımsızlığına, kirliliğine bakıp isyan etmezsiniz.

Bu tür anıtlar, dünyanın bir çok yerinde var. Ama; bunların hiçbirinde bu tür; kirlilik yok, inanın yok. Çünkü: yerel yöneticiler değer veriyor ve bakıyorlar.

Ankara Kızılay Güvenpark 

Anıtta: son günlerde (net olarak ne zaman başladığını bilmiyorum) muhteşem güzel bir uygulama var.

Hava güzel olduğunda, mutlaka anıtın bulunduğu yerde, havuz bölümüne biraz zaman ayırın.

Havuzda; yeni kurulan bir düzen sonucu: klasik batı müziği eşliğinde, havuz fiskiyelerinin dansını, muhteşem dansını, değişik şekillerdeki akışını izleyebilirsiniz. Çok güzel, inanın harika bir görüntü yaratılmış. Müzik eşliğinde, sanki suyun dansı.

Mutlaka zaman ayırın ve izleyin. Havuzun kenarındaki oturma yerlerinde biraz mola verin ve bu görsel şöleni mutlaka izleyin. Bu görsel şöleni: düşünen ve yapanlara binlerce teşekkür.