Aydın İncirliova

Aydın İncirliova: bayağı işlek bir anayol üzerinde bulunuyor. Yani: Aydın şehrinden çıktıktan sonra, Ege denizi kıyısındaki bir çok yöreye gitmek için, buradan geçmek durumundasınız. Ama, burada herhangi bir yoğun tarihi ve turistik özellik aramamak gerekir. Buraya yolunuz düşerse ve severseniz, mutlaka kuru incir almanızı öneririm. Bunun dışında, mevsiminde zaten yol boyunca incir satan tezgahları göreceksiniz. Ama kuru incir alacaklara önemli tavsiyem: açıkta satılan kuru incir satın almayın, çünkü büyük olasılıkla kurtlu çıkacak veya kurtlanacaktır, TARİŞ mamulü ürünler almanızı öneririm.

ULAŞIM

İncirliova, bağlı bulunduğu Aydın il merkezine, yalnızca 11 km. uzaklıktadır. İzmir otoyolu: coğrafi olarak ilçe topraklarını ikiye böler. İncirliova-Germencik arasındaki uzaklık: 11 km. İncirliova-Selçuk arasındaki uzaklık: 45 km. İncirliova-Kuşadası arasındaki uzaklık: 45 km. İncirliova-Torbalı arasındaki uzaklık: 67 km. İncirliova-Aliağa arasındaki uzaklık: 153 km.

TARİHİ

Bölgede, MÖ.13’ncü yüzyılda, Hitit egemenliği görülür. Ancak, devam eden tarihi süreçte, burada: Frigler, Lidyalılar, İonlar, Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar egemenliği ele geçirirler. 1280 yılına gelindiğinde ise, Menteşe Bey, yörenin Türk hakimiyetine girmesini sağlar.
1310 yılında ise Aydınoğulları ve 1426 yılında, II. Murat tarafından yörenin Osmanlı egemenliğine alındığı görülür.
1400’lü yıllarda ise, bölgeye gelen bir gurup insan ve Madanoğlu ailesi tarafından, günümüzdeki İncirliova’nın temeli atılır.
Bu insanlar: Karapınar ismini verdikleri yörede, bir zaman sonra mevcut bataklıkların kuruyup, yerlerinde incir ağaçlarının çıkmasıyla, 1934 yılında, buraya, İncirliova ismini verirler.
Son bir not: yörenin ismi “Karapınar” iken, 1942 yılında “İncirliova” olarak değiştirilmiştir.

GENEL

İlçenin yerleşim alanının büyüklüğü: 151 km. karedir. Deniz seviyesinden yükseklik: 65 metredir. Yerleşim yerinin kuzeyinde: Cevizli dağları, güneyinde ise Büyük Menderes ovası bulunmaktadır. Zaten, yörenin en önemli akarsuyu: Büyük Menderes’tir.
Bölgenin ekonomik etkinliklerinin başında: tarım ve buna bağlı sanayi gelmektedir. Özellikle sebze üretiminde, bölge üst düzeydedir. Seracılık yapılmaktadır. Bal üretimi de yaygındır.

İNCİR FESTİVALİ

Yörede, her yıl, düzenli ve geleneksel olarak “İncir festivali” düzenlenmektedir. Festival bünyesinde: çeşitli etkinlikler düzenlenir. Bu etkinliklerde, festivale katılanlar eğlenirler ve çeşitli yarışmalar da yapılır. Üreticiler arasında, en kaliteli incir yetiştiricileri ödüllendirilir. Ayrıca, İncir güzeli ve ses yarışmaları da düzenlenir.

TARİŞ

1913 yılında: İncirliova bölgesindeki çeşitli tüccarlar; bulundukları yöredeki yabancı tüccarların, yerli üreticileri ezmelerini önlemek için bir kooperatif kurarlar. Daha sonra, Ege Bölgesi genelindeki üreticileri, kooperatifçilik ilkeleri doğrultusunda örgütleyen bu ilk kuruluş ve benzerleri: 21 Ağustos 1915 tarihinde, Milli Aydın Bankasının bir kolu olarak birleştirilirler ve bu tarih: günümüzdeki TARİŞ’in kuruluşu olarak kabul edilir. Evet: TARİŞ, gerçekten yöreye has, sattığı ürünler ile dikkat çekiyor. Özellikle: bu ürünleri gayet güzel ambalajların içinde satması tam bir profesyonelliktir. Buralara yolunuz düşerse, özellikle TARİŞ ürünleri olan “kuru üzüm” ve “kuru incir” satın almanızı öneririm. Çünkü: açıktan satın alacağınız kuru incirlerin, kurtlu olması veya yakın zamanda kurtlanması ihtimali çok yüksek, ama TARİŞ mamullerinde böyle bir sıkıntı yok.

NE YENİR. NE İÇİLİR

Bu yöreye yolunuz düşer ve yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz: öncelikle: katmer, cingan pilavı ve paşa böreği önerebilirim.
Bu yemek konusunda son bir not: İncirliova yöresinde bir şey daha çok meşhur ve tüketiliyor, evet “deve sucukları”. Belki ilginizi çekebilir.

NE SATIN ALINIR

Bu yöreye yolunuz düşerse: kuru üzüm veya kuru incir satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Aydın İncirliova Ballıkaya

BALLIKAYA

İlçe merkezine bağlı, Dereağzı köyündedir. İzmir’den Aydın istikametine giderken, yolun solunda, uzaktan fark edilebilmektedir. Çünkü: kireç taşından oluşmuş, gayet büyük bir kütledir. Bu kütlenin en yüksek yerinde bir oyuk var ve burada, yani oyukta erken Hıristiyanlık dönemine ait “Cebrail” fireskosu bulunuyor.
Ancak, bu oluşumun, ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmemektedir, ancak yapıldığı dönemde barınak olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Kaya içine oyularak yapılmış bu barınağın yapıldığı dönemde bir giriş kapısının bulunduğu, ama sonraki dönemlerde bu kapının yok olduğu bilinmektedir. Evet, buraya ulaşım gayet zor. İkizdere barajı nedeniyle, güzergahı değiştirilen Tire-İncirliova yolundan sapılarak, bir süre arazi tırmanışı yaptıktan sonra ulaşılıyor. Ama, Cebrail fireskosunu görmek için gitmeye değebilir.

Aydın İncirliova Dereağzı Köprüsü

DEREAĞZI KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine bağlı Dereağzı köyü sınırları içindedir. Yapım yılı olarak: 1400’lü yıllar düşünülmektedir.
Köprü: doğu-batı yönünde yapılmıştır. 3 kemerden oluşmaktadır. Bu kemerler, ortada bir büyük ve yanlarda iki küçük kemer şeklindedir. Su: büyük kemerin altından akar. Köprü: 1970 yılında restore edilmiş ve daha sonraki yıllarda ise, yanına yeni bir köprü yapılarak, kullanım dışı kalmıştır. Zaten koruma altına alınmaz ise, büyük ihtimalle, köprü yakın gelecekte yıkılarak yok olacaktır.

ERBEYLİ KÖYÜ CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı, Erbeyli köyündeki bu cami: 1891 yılında, Erbeyli köyünde yaşayan Sarı Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Ancak, mimarı bilinmemektedir. Camide: 1 şadırvan, 2 tuvalet, 8 çeşme ve 3 oda bulunmakta olup, toplam alanı 200 metre karedir. Yapımında taş malzeme kullanılmıştır.

DİBEKTAŞI ÇEŞMESİ

İlçe merkezinin Dibektaşı mevkiinde bulunan yapı, 1894 yılında yapılmıştır. Çeşme, kitabesine göre: Muhammet Ali oğlu şahıs tarafından yaptırılmıştır. Çeşme, 1976 yılında Belediye tarafından onarılmış olup, günümüzde de kullanılmaktadır.

KÜLTÜR PARK

İlçe merkezinin batısında: İzmir-Aydın kara yolu üzerindedir.
Bu mesire yeri ve piknik alanı: İncirliova Belediyesi tarafından yaptırılmıştır. Park alanı içinde: düğün salonu, çay bahçeleri ve çocuk oyun yerleri bulunmaktadır. Yöre halkı, burayı piknik yapmak için kullanmaktadırlar.

Aydın ili tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Aydın Kuyucak

Aydın Kuyucak


Denizli-Aydın karayolu üzerinde bulunması nedeniyle, ulaşım bakımından hiçbir sıkıntısı olmayan bir yerleşim yeridir. Kuyucak denilince, benim aklıma hemen “Kuyucaklı Yusuf” isimli roman geliyor. Bunun dışında, Kuyucak yöresinde herhangi bir tarihi ve turistik kalıntı bulmak veya görmek mümkün değildir. Özellikle, Nazilli buraya çok yakındır. Dolayısı ile, Nazilli’nin büyüklüğü yanında, Kuyucak’a gelişmiş demek pek mümkün olmuyor.

Aydın Kuyucak

ULAŞIM

Kuyucak, bağlı bulunduğu Aydın iline: 57 km. dir. Kuyucak-Nazilli arasındaki uzaklık: 13 km. Kuyucak-Denizli arasındaki uzaklık: 70 km. Kuyucak-İzmir arasındaki uzaklık: 180 km.
Sonuç olarak: İzmir şehrini Denizli’ye bağlayan demiryolu ve E-24 devlet karayolu, ilçe sınırları içinden geçmektedir.

TARİHİ

Yörede, MÖ.2000’li yıllarda Hitit egemenliği görülür. MÖ.1200 yıllarında ise, bu kez Lidya hakimiyeti görülür. Daha sonraki tarihi süreçte ise, Pers, Roma ve Bizans hakimiyeti ve takiben Selçuklu ve 1425 yılında ise Osmanlı hakimiyeti görülür.
Bunun yanında, bölge: özellikle antik dönemde: Aphrodisias ve Efes kentleri arasındaki yol üzerinde bulunması ve gerek ticaret kervanlarının ve gerekse askeri birliklerin geçiş güzergahında bulunmasıyla önem kazanmıştır.
Gelelim yörenin isminin kaynağına:
Bir zamanlar, burada oturan Yörükler: birbirlerine oturdukları yeri tarif ederken: Kuyucak yöresini göstererek “biz karşıdaki koyakta oturuyoruz” şeklinde bir deyim kullanırlarmış. Bu koyak kelimesi zamanla değişerek, günümüze “Kuyucak” olarak gelmiştir.

Aydın Kuyucak

GENEL

Yerleşim yeri: Aydın dağları ve Menteşe dağları arasında uzanan Büyük Menderes ırmağının doğusundadır. Yüz ölçümü: 28 km. karedir.
Burada: ılıman iklim kuşağı hakimdir ve buna bağlı olarak: ne çok sıcak ne de çok soğuktur. Kışın havalar yağışlı olsa da sıcaklıklar yüksektir. Yaz ayları ise kurak geçer. İklim bakımından öne çıkan özellik: bir bakarsınız yağmur yağar, bir bakarsınız yağmur durmuş güneş açar. Yani: yağış, kısa fasılalarla görülür. Bu nedenle, yöre halkı: uzayan bir söz için “Kısa kes, Aydın havası olsun” şeklindeki deyimi kullanarak geliştirmiştir. Sizler de, bu deyimi mutlaka duymuşsunuzdur ki, yöredeki hava durumunu temsil etmektedir.

Yöredeki ekonomik etkinliklerin temelinde: tarım, hayvancılık ve orman ürünleri sanayi gelmektedir. Ancak, son yıllarda, özellikle: elma, şeftali ve çilek üretimi önem kazanmıştır. Bunun dışında: incir, zeytin, narenciye, kavak, dut ve karaağaç görülür.

İLEK

Aydın ili ve yöresinde, özellikle incir yetiştiriciliği önem kazanmaktadır. Ancak: incir üretilirken, incirin erkeği olarak bilinen “İlek” burada, yani Kuyucak yöresinde yetiştirilir. İlek: incire benzer, incir görünümlüdür ama Haziran ayının ilk günleri geldiğinde, bunun içinde bir tür sinek oluşur ve oluşan bu sinek, incirin içine girip aşılayarak incirin dayanıklılığı ve lezzetini oluşturur. Evet, lezzeti tarifsiz incirin oluşumu için İlek çok önemli.

Aydın Kuyucak Meslek Yüksek Okulu

KUYUCAK MESLEK YÜKSEKOKULU

Adnan Menderes Üniversitesine bağlı olarak, 1995 yılında, 51 öğrenci ile eğitime başlayan okulda: Bilgisayarlı Muhasebe ve Vergi uygulamaları ile Kooperatifçilik bölümleri açılmıştır. Daha sonraki dönemlerde, yeni bölümler eklenen eğitim düzenine, halen 800 öğrenci devam etmektedir.

GEZİLECEK YERLER

Evet, Kuyucak yöresinde gezilecek-görülecek tarihi ve doğal güzellikler yok. Burada, turizme yönelik olarak yapılan tek aktiflik: her yıl yapılan deve güreşleridir. Bunun dışında, yörede her ne kadar Roma dönemine ait birçok kalıntı bulunduğu belirtilse de, en belirgin yer hakkında birkaç kelime söz etmek istiyorum. Ama, yine de bilmelisiniz ki, ortada görülecek bir şey yok.

ANTİK KENT KALINTILARI

İlçe merkezinin 1 km. kadar batısında bulunan Mersinlidere bölgesinde, bir tepenin yamacında, geçmiş dönemde, bir çiftçi tarafından “ iki kulplu toprak küp ve bir kısım küçük süs eşyaları” bulunmuştur. Bunlar değerlendirildiğinde, burada özellikle Roma döneminden kalma bir antik kent bulunduğu düşünülmektedir. Ancak, herhangi bir resmi arkeolojik kazı yapılmadığından, turizme yönelik herhangi bir görüntü yok, umarım yakın gelecekte resmi arkeolojik kazılar yapılır ve toprak altındaki önemli olduğu düşünülen Roma kenti ortaya çıkarılır.

Aydın ili tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Aydın İncirliova

Aydın İncirliova

Aydın-İzmir otobanı yapılmadan önce, Aydın-İzmir karayolu bu ilçeden geçmekte iken, günümüzde otoyol nedeniyle, ilçeyi görmek mümkün değildir. Burayı ziyaret etmek isterseniz, otoyoldan çıkmanız gerekir. Burayı ziyaret ederseniz, elbette büyük olasılıkla, mevsiminde ise yaş incir ve mevsim dışında ise veya yakınlarınız için hediyelik olarak kuru incir satın alacaksınız.

Ben, burayı ziyaret ettiğimde, bir miktar incir almıştım ama “Tariş” haricinde, yöresel pazardan satın aldığım bu incirlerin bir süre sonra maalesef kurtlu olduğunu görünce, büyük pişmanlık ve üzüntü duydum, bu yüzden, buradan incir satın alırken, ya orijinal kutusu içinde kuru incir tercih edin, ya da tek tek olmasa da kontrol edin, çünkü incirler, kurtlanmaması için bir kısım işleme tabii tutuluyormuş.

Aydın İncirliova

ULAŞIM

İncirliova, bağlı bulunduğu Aydın il merkezine, yalnızca 11 km. uzaklıktadır. İncirliova-İzmir arasındaki uzaklık: 110 km. İncirliova-Kuşadası arasındaki uzaklık: 45 km. İncirliova-Germencik arasındaki uzaklık: 11 km.

TARİHİ

Aydın İncirliova: Bölgede, MÖ.13’ncü yüzyılda, Hitit egemenliği görülür. Ancak, devam eden tarihi süreçte, burada: Frigler, Lidyalılar, İonlar, Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar egemenliği ele geçirirler. 1280 yılına gelindiğinde ise, Menteşe Bey, yörenin Türk hakimiyetine girmesini sağlar.
1310 yılında ise Aydınoğulları ve 1426 yılında, II. Murat tarafından yörenin Osmanlı egemenliğine alındığı görülür.
1400’lü yıllarda ise, bölgeye gelen bir gurup insan ve Madanoğlu ailesi tarafından, günümüzdeki İncirliova’nın temeli atılır. Buraya yerleşen insanlar zamanla çevreye yayılmışlardır. Bu yer, çok sulak olduğundan, adına “Karapınar” denilmiştir.
Bu insanlar: Karapınar ismini verdikleri yörede, bir zaman sonra mevcut bataklıkların kuruyup, yerlerinde incir ağaçları çıkmıştır. İncir ve pamuk üretim alanlarının zamanla artması sonu, bataklıkların kuruması sağlanmıştır.

9 Ekim 1937 tarihinde, Söke ovasındaki manevraları izlemek üzere, bölgeden geçen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk: demir yolu kıyısındaki incir ağaçlarını gördüğünde, buranın ismini sorar: Karapınar olduğunu duyunca, buraya “İncirliova” isminin daha da yakışacağını söyler ve yörenin ismi değiştirilir. Hatta: 1941-1942 yılları arasında, yörede incir üretiminin arttırılması için, İncir Araştırma Enstitüsü kurulur.

GENEL

Yerleşim yerinin güneyinde, Menderes havzası bulunmaktadır. Kuzeyde ise, Cevizli dağları uzanır. Büyük Menderes nehri, güneyde akar.
Yörede, Akdeniz iklimi egemendir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı geçer.

Bölgenin ekonomik etkinliklerinin başında: tarım ve buna bağlı sanayi gelmektedir. Özellikle sebze üretiminde, bölge üst düzeydedir. Seracılık yapılmaktadır. Bal üretimi de yaygındır.

İNCİR FESTİVALİ

Her yıl geleneksel hale getirilen festival etkinlikleri, 1997 yılından bu yana yapılmaktadır. Bu etkinliklerde, yöre insanı ve çevreden gelenlerin eğlenmesi için birçok etkinlikler ve yarışmalar düzenlenir. Hatta, üreticiler arasında, en kaliteli incir yetiştiren üretici seçilerek ödüllendirilir. Ayrıca, en güzel incir bahçesi sahibi üretici de ödüllendirilir. Genç kızlar arasında ise “İncir güzeli” yarışması düzenlenir.

DEVE GÜREŞLERİ

Deve güreşleri geçmişi, 19’ncu yüzyıla kadar uzanmaktadır. O dönemlerde, İzmir yönüne giden kervanlar, İncirliova yöresinde konaklamaktadırlar. Bu konaklama sırasında, yük bulunmayan develer birbirleriyle güreştirilirlerdi. Zamanla bu durum, geleneksel hale gelmiştir.
Her yıl, belirli zamanlarda düzenlenen deve güreşlerine, yalnızca bu yörenin insanları değil, yakın çevreden de develer ve sahipleri katılmaktadırlar. Hatta, güreşlere davet edilen deve sahiplerinin her türlü ihtiyaçları, İncirliova deve üreticileri tarafından karşılanmaktadır. Şenliklerden bir gece önce, Halı gecesi denilen bir eğlence programı uygulanır. Ertesi günü ise, davul-zurna eşliğinde develer güreştirilir. Her deve kendi kategorisinde güreştirilir ve birinci gelen develerin sahiplerine, para ve halı gibi ödüller verilir.

NE YENİR. NE İÇİLİR

İncirliova yöresine yolunuz düşerse, tatmanızı önereceğim yöresel lezzetler: katmer, çılbır, cingan pilavı ve paşa böreğidir. Ayrıca, doğada bulunan her çeşit ot, kavrularak ot kavurması adında bir yemek yapıyorlar ki, bunu da öneririm.
Son bir not: burada “deve sucuğu” yazılarını görünce şaşırabilirsiniz, ama ilginç bir tat. Deve sucuğu tatmak isteyenler için ilginç gelebilir.

GEZİLECEK YERLER

DEREAĞZI KÖPRÜSÜ

Köprü 3 büyük kemerden meydana gelmektedir. Ortada büyük bir kemer ve yanlarda, iki küçük kemer görülmektedir. Su, büyük kemerin altından akar.
Köprü: 1970 yılında restore edilmiştir. Daha sonraki yıllarda yanına yeni köprü yapılınca, bu köprü geçişlere kapatılmıştır.

BALLI KAYA

İlçe merkezine bağlı Dereağzı köyündedir.
Buranın, kaya oyularak yapılmış bir barınak olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hakkında bilgi yoktur. Evet, ilginç bir kaya oluşumu, bir zamanlar kapısının da bulunduğu tahmin edilmektedir.

ERBEYLİ ŞEHİTLER ANITI

Kurtuluş mücadelesinde, Aydın ve Nazilli bölgesini işgal eden Yunan kuvvetlerinin, Erbeyli tren istasyonunda konuşlandıkları, Muğla yöresi gönüllü müfrezesi birlikleri tarafından tespit edildiğinde, bir baskın yapılması için hazırlıklara başlanır.
20-21 Haziran 1919 gecesi; müfreze askerleri, tren istasyonu yakınındaki hangarlarda bulunan Yunan askerlerine karşı saldırıya geçerler ve büyük çatışmalar çıkar. Ancak: yanlış bilgi alma sonucu, Türk kuvvetleri, işgal ordusunun askerlerinin iki ateşi arasında kalırlar. Bu birkaç saatlik çatışma sonucunda: Yunan güçleri 70-80 kişilik kayıp verirken, Türk kuvvetleri 7 şehit ve birkaç yaralı verir. Ancak, aynı tarihlerde yörede ele geçirdikleri, savunmasız sivil Türk vatandaşlarının bir kısmını da katlederler.
Evet, Erbeyli baskınında şehit düşen gönüllü askerlerimiz için: 1919 tarihinde bir anıt yaptırılır.

ERBEYLİ KÖYÜ CAMİSİ

1891 yılında, Sarı Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Ancak, yapan hakkında bilgi bulunmamaktadır. Yapı: 950 m. Karelik bir alana yapılmıştır.

ATATÜRK ANITI

Anıt: 1985 yılında Belediye tarafından yaptırılmıştır. Anıtın en önemli özelliği: her şeyi ile, Türk yapımı ilk anıt olmasıdır. Anıtı yapan: Marmara Üniversitesinden Prof. Tankut Ökten’dir.

KÜLTÜR PARK

İlçe merkezinin batısında, İzmir-Aydın karayolu üzerindedir.
İlçe merkezindeki bu yeşillik alan, Belediye tarafından yaptırılmıştır. Yöre halkı, burada günübirlik piknik yapmaktadırlar.

Aydın ili tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Kuşadası tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.