Fas Ulaşım

Fas Ulaşım

 

 

 

 

 

Fas Ulaşım: Yolculuğa çıkmadan önce; çantanızı hazırlarken; aman dikkat, hava durumuna kanıp, yanınıza kalın giysiler alın.

Çünkü; Fas’ın iklimi, ileride anlatacağım gibi orijinal. Üşümemek istiyorsanız, çantanıza mutlaka birkaç parça kalın giysi koymayı sakın ama sakın ihmal etmeyin.

Gidiş yolculuğu:

İstanbul-Casablanca arası uçak yolculuğu; yaklaşık 4.5 saat. Yani; İstanbul-Fas arası uçak yolculuğu: 4.5 saat sürüyor. Fas Kraliyet Havayollarını tercih ederseniz, biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Çünkü; uçağın sefer öncesi tam olarak temizlendiğini sanmıyorum. Ayrıca; görevli personel ve servis yeterli değildi.

Özellikle: hani Fas’a ulaşmadan, uçakta Fas yemek kültürünü tanıma imkanı olacağı hakkındaki yazılar, sanırım yanıltıcı. Çünkü: giderken, uçakta yalnızca bir kez yiyecek servisi yapıldı. Ama; ikram edilen yiyecekler, asla Fas yemek kültürünü yansıtacak düzeyde ve kalitede değildi. Yol boyunca, başkaca bir kez çay/kahve servisi yapıldı ve daha sonra herhangi bir ikramda bulunulmadı.

Ayrıca; televizyon/dvd seyretme imkanı yok (çünkü Arapça ve Fransızca ve ekran sayısı az ve uzak).

Dolayısı ile; sıkıcı bir yolculuk. Uçakta size bir form verilecek. Malum; ülkeye vizesiz giriliyor. Ama: girişte bir form doldurmanız isteniyor. Bu form; havaalanına indiğinizde zaman kazanmanız açısından, uçaktan inmeden önce doldurulmalı. Formu doldurmanız için: ülkede kalacağınız adres veya adreslerin bilinmesi gerek.

Yani: hangi otelde kalacağınızı bildirmenizi istiyorlar. Bu formun diğer önemli bir noktası da şu: girişte, pasaport polisi tarafından bu forma ve pasaportunuza, beş rakam ve iki harften oluşan bir numara basılıyor.

Bu numara; Fas’ta bulunduğunuz sürede, size ait bir kimlik numarası gibi. Bundan sonra, bu ülkeye gelişlerinizde de, bu numara kullanılacak. Casablanca havaalanı güzel, modern yapılı ve anlaşılabilir düzende. Ama; dikkat, uygulamaları, ülkemize veya birçok başka ülkeye benzemiyor.

Havaalanında, sürekli kontrolden geçiriliyorsunuz. Alana indiğinizde: önce pasaport kontrolü, bu kontrolde, uçakta doldurduğunuz giriş formunu görevli alacak, sonra yine kontrol, sonra bagajlarınızı alıyorsunuz ve bu sefer bagajlar ile birlikte kontrol. Yani; sanırım biraz aşırılık durumu var.

Bu arada: tabii ki ülkemiz ile Fas arasında saat farkı var. Kışın; Fas bizden, 2 saat ileride. Bunun sonucunda; Fas’a ulaştığınızda, biyolojik vücut saatiniz oraya alışmakta çok kısa bir süre etkileniyor. Ama; bu saat farkı özellikle dönüşte çok etkin. Çünkü; oradan uçağa saat: 10 da bindiğinizde, 4 saat uçuş ve 2 saat zaman farkı sonucu, Türkiye’ye ulaşım saatiniz: 16 oluyor. Bu durum; İstanbul’dan başka şehirlere ulaşım için bilet almanız gerektiğinde önem kazanıyor.

Dönüş yolculuğu:

Evet; dönüş. Dönüş için havaalanına gittiğinizde, ayrı bir sürpriz sizi bekliyor. Muhteşem bir yağmur yağıyor ve havaalanı binası kapı önünde, yüzlerce kişi kuyrukta. Binaya giriş için; bagaj kontrolü var, ama niye bina dışında veya binanın ön cephesinin üstünün kapatılması düşünülmemiş, insanlar yağmur altında ve kimsenin umuru değil.

Yağmurun altında; homurdana homurdana beklenecek. Sonra; içeri giriyorsunuz, check-in işlemleri ve sonra yine kontrol, çıkış kaydı (dikkat: çıkış kaydı için yine gelirken uçakta doldurduğunuz formun aynısını doldurmak zorundasınız, check-in işleminden hemen sonra, bu formun bulunduğu bankolara gidin ve formu doldurun), ülkeden çıkış işlemi sırasında bu formu pasaportunuz ile birlikte görevliye veriyorsunuz, işlem bitince free-shop mağazalarının bulunduğu bölüme geçiyorsunuz.

Burada; yine çok dikkat edilmesi gereken bir husus var.

Fas para birimi olan Dirhem, uluslararası geçerliliği olan bir para birimi değil. Bu nedenle; buraya kadar, yanınızda dirhem kaldı ise (kalmaması için ya dengeli para bozdurun yada elinizde kalan dirhemleri, sizi alana getiren otobüs şöförüne bağışlayın) rehberiniz tarafından, burada bir banka şubesinin bulunduğu ve 24 saat açık olduğu bildirilmesine rağmen, boş yere açık bir banka şubesi aramayın, yok.

Dirhemleri, bu mağazalarda kullanma şansınız da yok, çünkü Euro geçerli. Dolayısı ile; dirhemleri bu saatten sonra, yalnızca hatıra olarak saklama şansınız kalıyor. Free Shop bölümü; rehberiniz tarafından; büyük ve güzel olmamakla bildirilmiş olsa da; bir hayli mağaza var, zaman ayırıp gezebilirsiniz. Alışveriş mi? Bizim ülkemizdekiler elbette daha ucuz, sonuçta aynı mal. Tercih sizin.

Evet; uçak yolculuğu, dönüş de de pek keyifli değil. Uçuş süresi daha kısa.

Evet Fas Ulaşım devam ediyoruz. Dönüş yaklaşık: 4 saat civarında. Malum, dünyanın dönüşü istikametinde hareket edildiğinde, uçak yolculukları nispeten biraz daha kısa kalıyor. Servis yine, tam olarak yeterli değildi. Yani; uçağa binerken, süre uzun olduğu için, aç kalma ihtimalinize karşı önlem almanızda bence yarar var.

Çünkü; yemek seçme şansınız dahi yok. Ne verirlerse, onu yeme durumundasınız. Uçaktaki tek rahatlık, pilotların Calablanca havaalanına iniş ve kalkışlarındaki ustalıkları. Kabin personelinin yetersizlik ve ilgisizliklerini unutmanız için, pilotların iniş ve kalkıştaki ustalıklarını düşünebilirsiniz.

Sonuç olarak; yol uzun, yolculuk sıkıcı. Dikkat, mutlaka zaman geçirmek için önleminizi almalısınız. Ne gibi? Örneğin; giderken yanınıza birkaç gazete alabilir, dönüş için ise, kitap bulundurabilirsiniz.

Veya; uyuyabilme alışkanlığınız varsa, uyursunuz. Bu arada; Kraliyet Havayollarının güzel bir yönünü de belirtmeden geçmek istemiyorum. Evet; havayollarının en büyük handikap yani rötar, bizim seferlerimizde, gerek giderken ve gerekse dönerken olmadı. Güzel bir olay. İyi yolculuklar.

Fas Para Dirhem

Fas parası Dirhem

Fas para Dirhem:

Fas para birimi Dirhem: Fas para birimi: Dirhem. Uluslararası geçerliliği olan bir para birimi değildir.

Diğer para birimleri ile karşılaştırmanın en kolay yolu şu: Türk Lirasının beşte biri, Amerikan dolarının sekizde biri, Euro’nun ise onbirde biridir.

Yani: 100 Euro verdiğinizde, 1100 dirhem civarında değişim yapabilirsiniz. Ayrıca; 100 dirhem, Türk Lirası olarak karşılığının 83 TL. olduğunu hatırlatmakta yarar var.

100 Türk Lirası ile 120 Dirhem satın alabilirsiniz.

Alışverişlerinizi yaparken, bu oranları göz önünde bulundurun. Çünkü; Fas, gerçekten çok ucuz bir ülke değildir.

Avrupalı ve Amerikalı turist için ucuz olabilir, ancak, bizim ülkemize nazaran, büyük bir ucuzluk görmeniz mümkün değil.

Evet, dirhem kağıt olarak: 10-20-50-100 ve 200. Madeni para olarak ise: 1-5-10. Yanınızda, sürekli olarak bozuk para bulundurmalısınız.

Bozuk Para

Çünkü; bu ülkede, bozuk paraya ihtiyacınız olacak. Otelde; bagajınızı taşıyan görevli, bagajınızı odanıza bırakınca, para almadan asla odayı terk etmeyecek, her tuvalete girişiniz sonucu çıkarken kapıda mutlaka bir para isteyen göreceksiniz, ayrıca: sokaklarda sürekli olarak dilenen insanlar, kağıt mendil satan çocuklar göreceksiniz.

Fotoğraf makinanızı veya kameranızı, asla bir Faslıya yöneltmeyin, çekip çekmemeniz önemli değil, yönelttiğiniz anda, yani makinayı gözünüze götürdüğünüz anda mutlaka koşarak yanınıza gelecek ve sizden para isteyecektir.

En kötü olan ne biliyor musunuz? Verdiğiniz paranın beğenilmemesidir. Yani hiç vermemeyi aklınıza bile getirmeyin, verin defedin gitsin diyorsunuz, çok para isteme, verdiğiniz parayı beğenmeme küstahlığı da cabası.

Tam sinir bozucu bir durum, bakıyorsun çevrede polis-jandarma olsa da şikayet etsem diye, asla bulamazsın, sakın arama.

Evet, kucağınıza bir keçi yavrusu, omuzunuza bir maymun atıp, ardından para isteyecekler. Ama dikkat, dediğim gibi, sen istemiyorsun, ” a ver bakim maymunu sevim ” yok, oraya yaklaşırsan, adam zaten ezbere maymunu senin omuzuna atıyor.

Yani; senin tercihin veya seçimin söz konusu değil, atıyor ve biraz sonra klasik muhabbet, para ver. Sonuç olarak; bu ülkede, gezerken, yanınızdan bozuk para bulundurmayı sakın ihmal etmeyin.

Para değişimi

Fas para dirhem: Paranızı; otele vardığınızda, resepsiyonlardan veya çarşı içlerindeki değişim ofislerinden bozdurabilirsiniz. Otel resepsiyonları bence en güveniliri, çünkü değişim sonucunda ayrıca size yazılı bir belge veriyorlar.

Fas parası Dirhem

Değişim denince, yazının başında da belirttiğim gibi, bu para, yani dinar, uluslararası geçerliliği olan bir para değil, değişim yaparken, mümkün olduğunca dengeli yani az az para bozdurmak şeklinde değişimi yapın.

Çünkü; dönüşte, elinizde dirhem kaldığında, bunu havaalanındaki banka ofisinden değiştirebileceğiniz söylense de, o koşturmacada ve o kalabalıkta, banka ofisini bulmak ve de bulsanız bile ofisin açık olması büyük bir şans.

Ayrıca; bu para, yani dirhem, havaalanındaki Free Shop mağazalarında bile geçmiyor. Oralarda da, Euro geçerli para birimi. Dönüşte, havaalanında, elinizde kalan dirhemlerin, Türkiye’de bir hatıra olarak bulunmasından başkaca bir çare kalmıyor.

Bu arada, bir söz aklıma geliyor ” bir dirhem et bin ayıp örter ” şeklinde miydi, belki burada bunun yanıtını bulmak istediniz, ama inanın bilmiyorum? 🙂

Acaba, kilolu insanların, daha makbul olduğunu belirtmek için mi kullanılmış, bilmiyorum. Belki öğrenirsem veya okuyan bir arkadaşımız yorum yazarsa, buraya aktarırım, hoşça kalın.