Japonya Tokyo yeme içme

Japonya Tokyo yeme içme

Tokyo şehrinde, Japonya’nın en önemli yerel yemek kültürü olan “suşi” denemelisiniz.

Ayrıca: yine yerel bir yemek olan “Nigirizushi” yani pirinç üzerine balık da deneyebilirsiniz. Bir diğer yerel yemek olan “monjayaki” de düşünülebilir. Bunun dışında, her türlü ulusal yemek kültürünün sunulduğu, binlerce restoran bulunuyor.

Restoranlara girmeden önce, mutlaka fiyatları kontrol ediniz. Birçok restoran kredi kartı kabul etmemektedir, bu yüzden yanınızda nakit taşımanızı öneririm.

Tokyolular, iş çıkışlarında “izakaya” ismi verilen mekanlara gidiyorlar. Buralarda: küçük tabaklar halinde meze türü yiyecekler ve yanında bira sunuluyor. Bunların en lüksü ise Shibuya semtindeki “İzakaya Vin” dir. 3 katlı bu barın içinde, şık giyimli kalabalık toplulukları görmek mümkündür.

Yine burada: ördek salatası, Parma salamı, balıklı carpaccio deneyebilirsiniz. Ayrıca: yine aynı yerde geniş bir Fransız şarap koleksiyonu sunuluyor. Bir bardak şarap: 30 TL. civarındadır.
Restoranlara gittiğinizde, bahşiş sorunu yaşanmaz, çünkü bahşiş hiçbir yerde uygulanmaz.

Evet, Tokyo şehri, her cebe uygun ve her türlü lezzetin sunulduğu kaliteli restoranlarla doludur. Tokyo’nun mutfak kültürü: içinde sınırsız yerel lezzet barındırır.

Yukarıda sözünü ettiğim gibi, özellikle “suşi” geleneksel mutfağın en ünlü lezzetlerindendir. Nigiri-zushi (tatlı sirkeyle tatlandırılmış pirinç), en bilinen ve sevilen suşi çeşididir.

 

Sokak Satıcıları

Japonya Tokyo yeme içme; Tokyo şehrinde birçok sokak satıcısı da görebilirsiniz. Bunlar özellikle: suşi, tempura ve soba (karabuğday) eriştesi yemekleri konusunda uzmanlaşmışlardır. Bunlar: Edo’nun çalışan kesiminin başlıca yemek ihtiyacını karşılayan yerlerdir.

Edo döneminde çok meşhur olan ve halen yaygın olarak tadılan yemeklerin bazıları: ramen denilen bir tür Çin usulü erişte, tako-yaki denilen ve içinde ahtapot parçaları bulunan ve tavada pişirilen hamur topları.

Nerede Yenir

Birçok kültürün yemeklerini bulabileceğiniz başlıca yerler: Ginza, Akasaka, Roppongi, Hiroo, Ebisu, Daikanyama. Özellikle öğrencilere ve genç çalışanlara yönelik düşük fiyatlı yemeklerin bulunduğu yerler ise: Şibuya, Haracuku ve Şincuku bölgelerindedir.

Şitamaçi bölgesinin kuzeyine doğru gittiğinizde: geleneksel ve fazla pahalı olmayan yemekleri bulabilirsiniz.

Tsukici bölgesindeki suşi barları: en taze malzemelerle hazırlanmış ve büyük porsiyonlar halinde suşi sunarlar.

Yanagibaşı, Nihombaşı ve Asakusa bölgeleri: şehrin en ciddi suşilerinin hazırlandığı yerler olarak bilinir ve buralarda, suşi dışında: yine yerel lezzetlerden tempura yani deniz ürünleri kızartması ve yılanbalığı bulabilirsiniz. Öte yandan, deniz ürünleri kızartması olan “tempura” şehrin birçok yerinde de bulunabilir.

Yemek Saatleri

Tokyo şehrinde, akşam yemeği erken saatlerde yenilir. Çünkü: mutfaklar, genellikle saat 22.00’de kapanır. Ancak: gece geç saatlere kadar açık bulunan, erişte dükkanları ve meze barları bulunabilir.

Ne Yenir

Japon Mutfağı

Geleneksel Japon yemekleri: taze malzemeler (sebze, meyve, balık, deniz ürünleri gibi) ile hazırlandıktan sonra, estetik olarak, soslar ve baharatlarla süslenerek servis edilir. Servis edilirken: mevsimler önem kazanır. Çünkü: Japonya’da her mevsim: yemeğin sunulacağı sofra takımları renk, şekil ve desen olarak değiştirilir.

Yemeklerde ana tatlandırıcı olarak kullanılanlar: soya sosu, fasulye ezmesi, tatlı pirinç şarabı, yaban turpu, zencefil, taze soğan ve kırmızı biberdir. Balıklar genellikle ızgarada pişirilir eya şuşami olarak çiğ servis edilir. Diğer birçok yemek ise haşlanarak veya yağda kızartılarak pişirilir.

Servis sırasına gelince: çorba ve pirincin ana yemek, en son verilir. Bunun yanında, Japonlar, birçok çeşit turşu yaparlar ve garnitür olarak servis ederler.

Erişte ise: Japonya’da, genellikle öğlen yenir veya acele bir şeyler yenilmesi gerektiğinde yenilir. Japon buğdayı veya karabuğday eriştesi: karides veya sebzeli olarak servis edilir.

Ne İçilir

Burada bir tür pirinç şarabı olan “Sake” tercih edilir. Sake: kışın mayalandırılır ve henüz tazeyken, yani yıllandırılmadan deniz mahsulleriyle birlikte kullanılır. Eskiden, sake tüm ülke çapında üretilirmiş. Özellikle: Meici döneminde bir çok sake üretim imalathanesi bulunuyormuş. Günümüzde ise, 3000 civarında sake üreticisi bulunduğu söyleniyor.

Cizake denilen yerel üreticilerin ürettiği sake: Tokyo şehrini ziyaret ederseniz, geçmişi yaklaşık yüzlerce yıl geriye dayanan “Sake” içmenizi öneririm. Bu: yalnızca neşelendirici bir içecek olarak değerlendirilmez, çünkü aynı zamanda tanrılara sunulan bir içecek olarak da düşünülür. Şinto ayinlerinde ve bazı geleneksel törenlerde, sake, tanrılara sunulur.

Tokyo şehrinde: birçok içki dükkanında, izakaya denilen sake barlarında ve restoranlarda, sake tadabilirsiniz.

Japonların bu milli içkisi hakkında bilgi vermeye devam: sake genellikle renksizdir ve değişik tatları bulunur. Alkol seviyesi, yaklaşık % 15-20 arasındadır. Mayalanma sürecinde özel mayalar kullanılarak değişik tatlar elde edilir. Genellikle soğutulmuş olarak saklanır ve servis edilir.

Tokyo şehrinde tadabileceğiniz bir diğer içki cinsi “bira” olabilir. Bira yapımı, burada, 100 yıl öncesine kadar gitmektedir. Özellikle: Sapporo, Kirin, Ebisu, Asahi gibi bira cinsleri tercih edilmektedir.

Tokyo Alışveriş

Japonya Tokyo Genel

Hong Kong Yeme İçme

Hong Kong Yeme İçme

 

Çinliler için, yemek özel bir anlam taşır. Yani: yemeğe, tutkuyla ilgi duyarlar. Çin restoranları ise, ailelerin ve arkadaşların toplanma yeridir.

Dışarıda yemek yemek: başlıca sosyalleşme biçimidir ve Çinliler, yemeklerini, genellikle büyük guruplar halinde yerler. Yemekler ne kadar çeşitli ise, o kadar beğenilir.

İyi bir Çin yemeği: tatlıdan ekşiye, çıtır dan yumuşağa uyumlu bir geçiş içermelidir. Sonuçta, Çin ziyafeti, çok boyutlu bir yemek sanatı gösterir.

Hong Kong şehrinde, kötü bir Çin yemeği bulamasınız. Esas sorun: binlerce restoran ve bu restoranlarda size sunulan binlerce yemek arasında seçim yapmaktır.

Hemen yine başta belirtmek gerekir ki, şehirde “yemek çubukları” kullanılır. Yemek çubuğu ile yemek yemek için “önce alttaki çubuğu başparmağınız ve işaret parmağınız dengeleyerek, yüzük parmağının ilk boğumuna yerleştirin. İkinci çubuğu ise: başparmağınızın ucuyla, işaret parmağınızın içinde tutarak hareket ettirebilirsiniz.

Ancak, yemek çubuklarını, kesinlikle çapraz olarak yerleştirmeyin ve pilav kasesine, dikine saplamayın. Ancak, yemek çubuklarını kullanmak istemezseniz, restoranların birçoğunda çatal ve bıçak bulunduğunu ve rahatlıkla isteyebileceğinizi bilin. Unutmayın ki, birçok Çinli de, çatal-bıçak ile yemek yerken zorlanırlar.

Otellerin büyük çoğunluğunda:

Saat: 07.00-10.00 arasında, Çin ve Batı yemeklerinden oluşan bir kahvaltı açık büfesi sunarlar. Açık büfe yanında, geleneksel Çin kahvaltısının temelinde “congee” yani içine her şey eklenebilen “pirinç lapası” bulunmaktadır.

Öğlen yemeği ise, saat: 13.00-14.30 arasında, restoranlarda verilir. Akşam yemeği saatleri: 19.30-21.30 arasındadır. Ancak, oteller dışındaki Çin restoranlarının bir çoğunda, bu saatler tek değildir ve esnektir, yani restoranların birçoğu gece sabaha kadar açıktır.

Yerel yemekler arasında öne çıkanlar: genellikle buğulama ve kızartma şeklindedir. Bu şekilde, malzemenin rengi, vitamini ve tadı korunur. Yerel yemeklerin başında: yerel balık “garoupa” gelir. Zencefil, taze soğan, soya sosu ve sarımsakla buğulama yapılarak servis edilir. Yine deniz ürünlerinden karides: kırmızı biber, yeşil biber ve ananas parçaları ile servis edilir. Ayrıca: şeker, sirke, soya ve kepçap sosu kullanılır.

Bunların yanında tavuk da tercih edebilirsiniz. “Limonlu tavuk” yemeği: şekerli limon suyu ve tavuk suyunun, kremamsı sosunda kızartılmış tavuk parçalarından oluşmaktadır.

Genellikle yemeğin sonunda “mısır çorbası” sunulur.

Evet, bu şehri ziyaret ederseniz ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, mutlaka “Pekin ördeği” yemelisiniz. Ördek, fırına verilmeden önce “balla” kaplanır ve masaya getirilerek kesilir. Ördeğin, çıtır çıtır kızarmış derisi, taze soğan ve tatlı bir sosla karıştırılarak, krepe sarılır ve ayrıca yenir. Ördeğin kalan eti ise, diğer malzemelerle karıştırılarak kızartılır ve daha sonra yemek olarak servis edilir.

Son bir yerel lezzet önerim daha var. Bu da, şehirde “dilencinin tavuğu” olarak bilinen bir tür yerel lezzettir. Söylenenlere göre: bu yemeği bulan şahıs “bir tavuk çaldığı halde, onu pişirecek mutfak malzemesi bulamayan bir dilencidir”.

Bu dilenci: bütün tavuğu, biraz tuz ve soğanla birlikte, çamurla kaplar ve ateşe koyar. Çamur: pişip iyice kuruduğunda kabuğu kırar. Bu sırada: tavuğun tüyleri de çamurla birlikte çıkar ve geriye, mükemmel pişmiş tavuk eti kalır.

Evet, son bir not: bu şehirde bir şeyler yemek isterseniz, garip bir koku ile karşılaşacaksınız ki, ben bu koku ile, Tayland da da karşılaşmıştım, sanırım yemekler için kullandıkları bir “yağ” dan kaynaklanıyor. Ama, alışkın olmadığınızdan, bu yağ hoş kokmuyor ve yemekler de hoş kokmuyor. Dolayısı ile, yemek yerken olumsuz etkilenmemek elde değil. Genellikle, soya yağında kızartılan ördek kokusu ve nem birleşince, bu kötü koku ortaya çıkıyor.

Ama, aç kalırım diye korkmayın, çünkü: yine de bu şehirde pek çok keyifli ve lezzetli yemeklerin yenebileceği yerler var. Özellikle: “The Peak” bölgesinde güzel ve ağız tadına uygun restoranlar bulabileceksiniz. Hatta: bunlara hiç bakmam diyorsanız, unutmayın, bu şehirde çok sayıda fast-food (mc donalt’s) bulunuyor.

Öte yandan: KFC gibi bir tavuk fast-food yerine gittiğinizde ise, farklı lezzetlerle karşılaşabiliyorsunuz. Çünkü: tavukları elektro şok ile öldürüp kestikleri ve beklemedikleri için, bütün kan, tavuk içinde kalıyor ve bu da ete yansıyor, beyaz diye nitelenen tavuk eti, kahverengi bir görünüm kazanıyor, lezzeti de bozuluyor, yani en azından alıştığımız lezzet değil.

Daha fazla alternatif derseniz, bu kez, yine THY personelinin sık ziyarette bulundukları bir restoran olan, Kowlood adasında, deniz ürünleri yemek isteyenler için, “Temple Street” caddesindeki bir lokantayı önerebilirim.

Peki, şehirde ne içilir, nerede içilir, nasıl içilir?

Şehirde, pek çok bar var. İnsanlar, bu barlarda, içeride olmaktan öte, içkileriyle sokakta yürümeyi ya da barın dışındaki masalarda oturmayı tercih ediyorlar. Ama, bu barlarda veya içki içilen yerlerde en çok göreceğiniz, masalar üzerindeki küçük kaselerdeki yer fıstığıdır, Hong Konglular, yer fıstığı olmadan içki içemiyorlar.

Disneyland

 Aberdeen

 Macau

İrlanda Dublin Ne yenir

İrlanda Dublin Ne yenir

 

 

 

 

 

 

 

Dublin şehrini ziyaret ederseniz: buraya has yerel lezzetler, yemek saatleri ve yemeklerde bulunan gıdalar, hamur işleri, ekmek ve tatlılar, kafeler ve çayevleri ve içkilerle ilgili ayrıntılı bilgiler aşağıdadır.

ÖĞÜNLER-ÖĞÜN SAATLERİ

Kahvaltı

Dublin şehrinde: isteğinize bağlı olarak meyve suyu, poğaça ve çay ya da kahveden oluşan Kıta Avrupa’sı kahvaltısı yapabilirsiniz. Veya: kahve ya da çay eşliğinde: yumurta, domuz pastırması, domates ve sosis ile ekmekten oluşan: geleneksel İrlanda kahvaltısı deneyebilirsiniz.
Genellikle şehirde, kahvaltı saatleri: saat: 06.00 veya 07.00 de başlar ve saat: 10.00’da biter.

Öğle Yemeği

Şehirde öğle yemeği, genellikle 13.00-14.00 arasında yenilir ve en geç 15.00’de biter. Restoranlar, öğle yemeğinde genellikle üç yada dört çeşit sunarlar. Ancak: pub, kafe ve barların birçoğunda, öğle yemeğinde: sandviç, salata veya sıcak yemekleri tadabilirsiniz. Özellikle, şehir merkezindeki publar: öğle yemeği saatlerinde oldukça kalabalık olurlar. Kafelerin çoğu ise: gün boyunca, saat: 09.00-18.00 arasında meze ve aperatif yiyecek çeşitleri sunarlar.

Akşam Yemeği

Akşam yemeği, genellikle saat: 18.00 civarında başlar. Birçok restoran: akşam yemeği servisi yaparlar ve fiyatları uygundur. Ancak: sabit fiyat seçenekli olanlar en caziptir. Bazı restoranlar, yalnızca akşam yemeği saatlerinde açılırlar. Öte yandan, herkesin yemek yediği 19.30-20.30 saatleri arasında akşam yemeği yemek isterseniz, birçok restoran için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekir.

 

NE YENİR

Dublin şehrindeki menülerin çoğunda: balık ve deniz ürünleri ağırlıklıdır. Listenin başında ise, genellikle “İrlanda Somonu” bulunur. Bu balık: kaynatılarak veya buharda pişirilerek hazırlanır ve yalnızca limon ile servis edilir. Diğer sunuş şekli ise: ince dilimler halinde kapariyle servis edilmesidir.

Bunun yanında: Dublin koyundan çıkarılan “karidesler” de iyi bir yemek başlangıcı olabilir. Bu karidesler: daima sulu, dolgun ve lezzetlidir. Galway Koyu istiridyeleri de çok lezzetlidir ve yanında Guinness birası ile mükemmel gider.

Bunların dışında: balık sevmeyenler için kuzu etinden yapılan geleneksel yemeklerden de söz etmek istiyorum. Siyah zeytin ve sarımsak ile servis edilen kızarmış kuzu butu, içi nane sosu ve elma ile doldurulmuş kuzu fileto gibi kuzu etinden yapılan sayısız seçenek vardır.

Balık sevmeyenler için: İrlanda ülkesinde sığır eti de birçok farklı çeşitle pişirilerek sunulur. Özellikle: istiridye ile doldurulmuş sığır eti, zencefille pişirilmiş sığır eti, krem peynir ve mantarlı sığır fileto mutlaka tadılması gereken yerel lezzetlerdir.

Hıristiyan ülkelerin birçoğunda olduğu üzere, burada da jambon ve domuz eti sıklıkla karşınıza çıkabilecektir. İrlanda kahvaltı tabaklarında: Limerick jambonu ve evde terbiyelenmiş domuz pastırması bulunur.

Ayrıca: şişman sosisler de görülür. Özel olarak beslenen çiftlik tavukları çok lezzetlidir. Kızartılmış olarak servis edilen domuz pastırması, jambonla sarılıp kekiğe benze bir bitkiyle doldurularak da servis edilir. Daha ilginç bir önerim ise: tavuk göğsü ile sarılmış somon balığı olacaktır.

Fast-food düşünenler için şunlar söylenebilir. Hamburger menüleri, ülkemizdekilerden daha büyük ve güzeldir. Bir normal menü fiyatı, yaklaşık 7 eurodur. Buraya has bir fast-food zincir mağazası olan “Abrakadabra” yaygındır.

Dublinliler: yemeklerinde yoğun olarak “sirke” kullanıyorlar. Birçok yemeğin içine, hatta garnitürler içine bile sirke kullanıyorlar. Burada: günde üç öğün patates yemek mümkündür, zaten şehrin yerel yiyeceklerinin sembolleri: patates, bezelye, biradır. Patates bol ürettikleri için sıkıntı yaratmıyor, ama diğer bütün sebze ve meyveleri yurt dışından ithal ediyorlar ve bu yüzden fiyatları çok yüksektir.

 

 

HAMUR İŞLERİ VE TATLILAR

İrlanda ekmeği: her yerde bulunamaz ise de, genellikle pek çok yerde “ay çöreği” bulabilirsiniz. Klasik İrlanda tatlıları olarak ise: “Porter Cake” ve “Barmbrack” deneyebilirsiniz.
Tatlı seçiminde, yanına “krema” isteyip istemediğinizi soruyorlar. Koyu kıvamlı İrlanda kreması, özellikle elmalı tart ile çok iyi gitmektedir.

 

NERELERDE YENİR

Dublin şehrinde: klasik Fransız ya da modern İrlanda mutfağının örneklerinin sunulduğu birçok restoran vardır. Bunların yanında: unlanarak kızartılmış lezzetli balık yemekleri ve mütevazi patates kızartması sunan yerler de çok bulunur.

Bunların dışında, şehirde: geleneksel yemekler sunan Çin, Hint, Japon, Tayland, Endonezya ve vejeteryan mutfakları da mevcuttur. Öte yandan: kafeler, self-servis barları ve tipik fast-food restoranları da göreceksiniz.

Tüm bu birimlerde, servis standartları değişse de hizmet eden personel genellikle güler yüzlü ve kibardır. Çoğunlukla akşam yemeği için ayrılmış yerler de bulunan publar, öğle yemekleri için iyi bir seçimdir.

 

KAFELER VE ÇAYEVLERİ

Her ne kadar Dublin’in kahve uğruna çaydan vazgeçmiş olması kendini pek çok yerde hissettirse de, şehrin Shelbourne ve Gresham gibi otellerinde hala Dublin’in ikindi çayı geleneği sürdürülmektedir. Arka plandaki İrlanda harbı ya da piyanosuyla yapılan huzur verici müzik eşliğinde bir garson size bir demlik çay ile gümüş tepsi içinde kurabiyeler, güzel sandviçler, çörekler, kekler ve pastalar getirecektir.

Dublin’de güzel kahve yapan birçok kafe bulunmaktadır. South William Street’deki Gloria Jean’s oldukça sert kahve yapar. İş arasında öğle yemeği yenilebilecek birçok şarküteri ve sandviç bar bulunur.

 

İÇKİLER

Dublin, dünyaca ünlü bir siyah bira olan Guinnnes’ten ayrı düşünülemez. Bu biranın tadı insana, dünyanın başka hiçbir yerinde Dublin’de olduğu kadar güzel gelmez. Birayı bardağa dökme ve durgunlaşmasını bekleme süreci biraz uzun sürse de kesinlikle beklemeye değer. Murphy’s ve diğer İrlanda siyah biraları da oldukça lezzetlidir.

Pubların camlarında isimlerini görebileceğiniz İrlanda viskilerinin pek çok çeşidi bulunur. Avustralya cabarnet ve chardonnay şaraplarından Şili şaraplarına kadar birçok şarabı da her yerde bulabilirsiniz.

İtalyan kırmızı şarapları mönülerde en çok karşılaşacaklarınızdır. Şarap içmenin en ucuz yolu, yemeğin yanında cam sürahilerde servis edilen ev şaraplarını tercih etmektir. Dublin’de publarda içmek, otellerin barlarında içmekten ucuzdur. Fiyatların en yüksek olduğu yer şehir merkezidir.