Dubai alışveriş

Dubai alışveriş

Dubai alışveriş; Dubai: etkileyici çarşıları, modern alışveriş merkezleri ve her yılın Ocak ayında başlayan, Dubai Shopping Festival (DFS) ile birlikte, alışveriş tutkunları için, adeta bir cennet haline gelir.

1996 yılında başlayan ve bir ay süren: Dubai Shopping Festival; 2005 yılında, 6 milyar AED’den daha fazla para harcayan; 3.3 milyon kişiyi, Dubai şehrine çekmiştir.

Dubai’de; 70’den fazla alışveriş merkezi var. Bu sayısız alışveriş merkezlerinde, her tüketicinin ihtiyacına yönelik mal bulmak mümkündür.

Otomobil, giyim, mücevher, elektronik, mobilya, spor malzemeleri ve diğer tüm mal çeşitleri, aynı çatı altında satılmaktadır.

En büyük özelliği: Dubai’de herhangi bir vergi olmamasıdır.

Dünyanın bütün ürünleri, bu nedenle, burada uygun fiyatla satılıyor. Ancak, bu büyük alışveriş şehrinin en olumsuz yanı, neyi nereden alacağınıza karar veremeyecek olmanız.

Çünkü: o kadar çok çeşit ve malın satıldığı farklı yer var ki, bir şey almayı düşündüğünüzde, şaşıracaksınız.

70’den fazla alışveriş merkezinin hepsini gezmeniz mümkün olmadığından, bence size önerim, bu alışveriş merkezlerinin çoğundaki fiyatlar aynı, hoşunuza giden bir şey bulduğunuzda, yapın pazarlığınızı ve malı satın alın.

Başka yerde daha ucuza bulurum, bulamasam tekrar buraya gelir alırım, diye düşünürseniz, hayır, yanılırsınız, zaman problem oluyor.

Aynı yeri, yine bulmanız problem oluyor. Zamanınız kısıtlı ise; hoşunuza giden bir şey buldunuz mu, yapın pazarlığınızı ve alın.

Dubai alışveriş yaparken

Alışveriş yaparken

En uygun fiyatı yakalamak için:  mutlaka pazarlık yapın.  Fiyatlar: alışveriş merkezlerinin çoğunda sabit, yani: aradığınız bir malı, farklı bir alışveriş merkezinde, çok aşırı ucuz fiyattan bulma şansınız yok.

Ancak pazarlık yaparken şunu unutmayın. Satıcılar genellikle ürünlerini toptan sattıkları için, ilk söyledikleri, ürünün fiyatının genellikle, % 5 gibi, son indirim payını bırakıyorlar.

Yani: en fazla pazarlık payınız % 5.

Daha fazlası kesinlikle zor. Bunu pazarlık yaparken aklınızda bulundurun.

Bu arada:  satın alacağınız ürünün, garanti şartlarının uluslar arası ortama uygun olmadığını bilmeniz de şart. Yani: bozulduğunda, çareniz yok.

Ama, diğer şaşıracağınız bir özellikte, ürünün orijinal kutusunda satılıyor olması. Bir cep telefonu almak istediğinizde, size ürünü orijinal kutusu içinde teslim ediyorlar, ama tabii garanti yok.

Normal alışveriş saatleri: 09.00-13.00 ve 16.00-21.00 arasındadır. Bazı süpermarketler: 24 saat açık. Dükkan ve mağazaların hepsi: klimalı ve özellikle akşam saatleri alışveriş için en favori saatler.

Bu arada: daha önce de söylediğim gibi: Cuma günleri, sabah saatlerinde mağazalar ve dükkanlar kapalı. Saat: 13.30 dan sonra açılıyorlar.

Ramazan döneminde giderseniz de, bu tür dini gerekliliklere yönelik uygulamalar var, bunlara dikkat etmeniz gerek.

Dubai alışveriş

Tüm bunların yanında, son olarak bir şey daha söylemek istiyorum. Sonra ayrıntılı açıklamalara gireceğim. Dubai havaalanı: dünyanın en çok alışveriş yapılan havaalanı olma özelliğine sahip.

Havaalanının hemen her yerinde, dükkanlar var.

Bütün Dubai’de satılan ürünleri, havaalanında bulmanız mümkün. Ancak: fiyatları elbette, şehir merkezine göre, biraz daha yüksek.

En büyük özellik ise, şehir merkezinde kalabalık nedeniyle göremediğiniz ürünlerin bazılarını, burada görebilecek olmanız.

Her türlü elektronik eşya, çocuk oyuncakları, parfümler, binlerce ürün alıcısını bekliyor.

Burada hiçbir şey almasanız bile, hemen hemen her ay, dünyanın en lüks otomobili için çekiliş düzenleniyor.

100 dolar vererek alacağınız bir biletle, yüzbinlerce dolarlık bir otomobil sahibi olma şansınız var ve zaten otomobil hemen çarşısının ortasında sergileniyor.

Kazandığınız hediyeyi de ülkenize kadar getiriyorlarmış.

Dubai alışveriş Nereden alışveriş yapılır

NEREDEN ALIŞVERİŞ YAPILIR

ÇARŞILAR

Dubai’nin en popüler çarşısı: Deira’da bulunan: Altın Çarşısıdır. Buranın hemen yanında: Umman buhurdanlıklarının ve safran gibi güzel kokulu ürünlerin satıldığı: Baharat Çarşısı var.

Dokumalar için ise: halicin karşısındaki: Bur Dubai Souk. Bu çarşı: genellikle: 09.30-13.00 ve 16.00-22.00 saatleri arasında açıktır. Cuma günleri ise: öğleden sonra açılıyor.

Souk Medinat Jumeirah: 2004 yılında inşa edilmiş olmasına rağmen; geleneksel Arap çarşısı atmosferini yansıtıyor. Bu nedenle: ilginizi çekebilir, mutlaka uğrayın.

Dubai alışveriş Merkezleri

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ

Şehirde, sıcaklığın aşırı yükseldiği zamanlarda: modern ve klimalı alışveriş merkezleri: çok kalabalık. Hatta; ana caddeler kadar kalabalık olabiliyor.

Al Barsha, Sheikh Zayed Road üzerindeki: Emirates, Cebel Ali’deki: Ibn Battuta Mall ve Bur Dubai’deki: Burjumal Centre: en büyük alışveriş merkezlerinin başında sayılabilir.

Al Ghurair City ve Deira City Centre gibi; eski alışveriş merkezleri de, popülerliğini koruyor.

Walf Mall ve Emirates Towers Boulevand: daha seçkin alışveriş merkezleri olarak öne çıkıyor.

Jumeira Road’daki: Ibn Battuta, Wafi ve Mercato ise: Mısır piramitleri ve İtalyan temalarını taşıyor.

Sheik Zayed Road üzerindeki: İnterchange No.1’in yanında bulunan: Downtown Burj Dubai (Dubai Mall) ve Emirates Road’un biraz ilerisinde yapılan : Dubailand (Mall of Arabia), yeni açılan alışveriş merkezlerinden birkaçı.

Alışveriş merkezleri: her gün saat: 10.00-22.00 arasında açık. Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri ise gece: saat: 24.00’e kadar açık bulunduruluyor.

Dubai alışveriş Ne alınır

NE ALINIR

ALTIN

Burada eğer altın almak isterseniz, tek adres: Deira’daki Altın Çarşısıdır. Burada, fiyatlar günlük uluslar arası borsalar dikkate alınarak belirleniyor. 18, 21, 22 ve 24 ayar sarı ve kırmızı altın bulabilirsiniz. Ama: uygun fiyat için, mutlaka pazarlık yapın.

İstediğiniz bir ürünü, satın almadan önce, farklı yerlerdeki fiyatlarını öğrenmek isterseniz: Sheikh Zayed Road üzerindeki: İnterchange No.4’ün yanında bulunan: Gold&Diamond Park’a gidebilirsiniz.

Dubai alışveriş Halılar

HALILAR

Dubai’de, özel bir halı çarşısı yok. Ancak: İran, Afgan ve diğer bölgesel halıları bulabileceğiniz dükkanlar var. Bunlar genellikle: Deira, Al Nasr Square’deki: Deira Tower’da bulunuyorlar.

Ocak ayında, alışveriş festivalinde kurulan Halı Vahası da, en uygun fiyatlarda halı bulabilirsiniz.

Bunun dışında: Şaryah’taki Mavi Çarşı’nın üst katlarında: birkaç halı dükkanı var.

Dubai alışveriş Kumaşlar

KUMAŞLAR

Dubai: Hint yarımadası ile kurduğu köklü bağlardan dolayı: kaliteli ve ucuz kumaşların satın alınması için tercih edilen bir yer.

Bur Dubai Souk: tekstil tüccarlarının yeri. Ama: Al Fahidi Street çevresinde sıralanan dükkanlar da ilginizi çekebilir. Kaşmir kumaşlar bol miktarda satılıyor.

PARFÜM

Al Ghurair City, Burjumal Centre, Deira City Centre, Emirates Towers Boulevard ve Mall of the Emirates’teki Ajmal Perfumes’den alışveriş yapabilirsiniz.

Ayrıca: özel üretim Arap kokularını bulabileceğiniz yerler: Centre ve Wali Mall’daki: Arabian Oud.

HEDİYELİK EŞYALAR

Her şeyin bulunabileceği büyük bir mağaza olarak önerebileceğim yer: Deira City Centre’de bulunan: Arabian Treasures.

Pazarlık yapabileceğiniz bu mağazalarda: oyuncak develerden, Arap kahvesi cezvelerine, nargileler ve kabzalı hançerlere kadar, her şeyi bulabilirsiniz.

Dubaili sanatçılar, el ürünlerinin satışı için: Ekim-Nisan ayları arasındaki Cuma günleri: Dubai Marina’da açılan: Marina Marketteki tezgahları tercih ederler. Veya; Wafi Mall’daki yer altı çarşısı: Khan Murjan’a bakabilirsiniz.

Hindistan’dan gelme süslü kapılar, mobilyalar ve süs eşyalarının satıldığı yerler ise: Al Barsha’daki büyük bir mağaza, Deira City Centre ve Souk Madinat Jumeirah’ta bulunan: Marina Gulf Trading.

Arap sanatçıların imzalarına taşıyan yapıtlar, eski haritalar, antika Arap mücevherleri ve ahşap eşyalara bakmak isterseniz: Jumeirah Road’daki Town Centre Mall’un hemen yanında bulunan: Creative Art Centre.

Arap yarımadasının izlenimlerini taşıyan defterler ve kupalar almak isterseniz: Walpole’un Jumeirah Plaza’daki dükkanlarına bakmanız gerek.

Son olarak: alışveriş merkezleri ve çarşılar ile ilgili ayrıntılı bilgiyi: gezi planlarında yazdım. Yani: bunları gezi yollarınız üzerindeki konumlarına göre yerleştirdim.

İyi alışverişler.

İskoçya Glasgow Alışveriş

İskoçya Glasgow Alışveriş

Şehrin ana alışveriş caddesi: “Bunchanan Street” dir. Burası: dünyanın en iyi on alışveriş bölgesinden biri olarak seçilmiştir.

Bu şehri ziyaret ederseniz, buraya has bir şeyler satın almak isterseniz, şunları düşünebilirsiniz: yünlüler, eşarplar, Celtic takıları, golf ekipmanları ve elbette viski olabilir.

Ama, bu ülkeden ve şehirden: özellikle “kaşmir” ürünleri satın alırken: ürünün burada üretilmesini mutlaka kontrol edin. Özellikle “Johnstons” marka kaşmir ürünleri arayıp bulun ve satın alın.

Çünkü: Chanel ve Burbery gibi markaların kaşmir ürünleri çok daha pahalı ve bu ismini verdiğim firma tarafından üretiliyormuş, firmanın orijinal ürünleri daha uygun fiyatlıdır.
Dükkanlar, genel olarak: Pazartesi-Cumartesi günleri arasında: 09.00-17.30/18.00 arasında açıktır. Birçok dükkan, Perşembe günü, daha geç saatlere kadar açık kalır, zincir mağazaların birçoğu ise Pazar günleri de açıktır.

% 17.5 oranındaki katma değer vergisi: birçok malda fiyata dahil edilmiştir. AB dışındaki yerler için, yani bizler için: bu vergiyi ülkeden çıkarken geri almak mümkündür. Satın alma sırasında bir form var, onu isteyin ve fatura/fiş ile birlikte kalkış noktasında yani ülkeyi terk ederken, gümrük yetkilisine teslim edin.

 

Stil Mile

Şehir merkezindeki bu alışveriş bölgesinde: benzersiz tasarım mağazaları bulunmaktadır. Burada bulunan 200 den fazla mağaza: her Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma günleri saat: 19.00’a kadar açıktır.

Bunchanan Street

Caddenin bir ucunda “Buchanan Galleries” ve diğer ucunda ise “St Enoch Centre” bulunmaktadır. Burası: bir yaya bulvarı olarak, dünyanın en iyi alışveriş yerlerinden birisi olarak seçilmiştir. Bölge: Adada, Londra şehrindeki “West End” den sonra en iyi alışveriş mekanı olarak bilinir.

 

Buchanan Galeri

Sauchiehall ve Buchanan Street caddelerinin kesişim yerindedir. Burada 90’ın üzerinde mağaza bulunmaktadır. Bunlar arasında öne çıkanlar: Swarovski ve Thomas Sabo’dur. Ayrıca: Holister, Mango, Fred Perry, Quiksilver da bulunuyor.

 

St Enoch Centre

Buchanan ve Argyle caddelerinin köşesindedir. Burada: alışveriş dükkanları yanında, kahve ve lezzetli yemeklerin sunulduğu restoranlar da bulunmaktadır.

Princes Square

Buchanan Street arkasında, 19. yüzyıldan kalan taş bina: 20 yıl önce restore edilmiş ve bu alışveriş merkezi oluşturulmuştur. Yapının: avlu ve terasında: kalabalık ve hareketli kafe ve restoranlar bulunmaktadır. Ama, buranın esas önem kazanan yanı: moda mağazalarıdır.

Fraser House

Burası: 1849 yılında kurulmuş ve İskoçya’nın Premium Department Store binasıdır. Buchanan Street caddesindeki yapı: özellikle “Güzellik Salonu” ve İskoçya’nın birçok yerinde bulunmayan markaların satıldığı dükkanlar ile önem kazanmaktadır.

Argle Street

Bu caddede bulunan: eski kapalı alışveriş merkezi, mücevher dükkanları ile dikkat çekmektedir. Özellikle, 1827 yılında inşa edilen İngiltere’nin en eski kapalı alışveriş merkezi ilgi çekmektedir.

 

Argyll Arcade

Burası: vitrinlerinde bulunan pırıl pırıl elmaslarla dikkati çeken büyüleyici ve değerli bir mağazadır. Glasgowlular ve diğer müşteriler, buraya yüzük satın almak için gelirler.
Evet: parlak elmaslar ve değerli saatler: satın almasanız bile, vitrindeki güzellikleri seyretmek için burayı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Sauchiehall Street

Trafiğe kapalı bu alanda: birçok dükkan ve mağaza bulunmaktadır.

İskoçya Glasgow Alışveriş Ingram Street

Ingram Street

Merchant City ve Royal Exchange Meydanında bulunan bu bölüm: çağdaş kadın giyim markalarının satıldığı bir yer olarak önem kazanmaktadır. Burada: harika: zarif, sarı kumtaşı binalar bulunmaktadır. Bu nedenle: sokak etrafında kümelenmiş bu lüks mağazalar nedeniyle, burası, şehrin en seçkin moda bulvarına dönüşmüştür.

West End

Burada: benzersiz kitapçılar, antika mağazaları ve ikinci el giysilerin satıldığı dükkanlar bulunmaktadır.

Barras

Gallowgate ve East End, London Road arasındaki açık hava sokak pazarında: antikacılar, biblo, giyim ve gıda satıcıları bulunmaktadır. Burası: hafta sonu saat: 09.00-16.00 arasında açıktır.

İstanbul Kağıthane

İstanbul Kağıthane

Bizans döneminde Kağıthane deresinin ismi “Barbisos”tur.

Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” sine göre: Kağıthane, ismini İstanbul’un fethi sırasında, dere kıyısında bulunan kağıt imalathanelerinden almıştır.

Roma ve Bizans’ın ardından Osmanlı döneminde de Kağıthane: gerek doğal güzellikleri ve gerekse medeniyetlerin sembollerinden olan kağıtların el değmeden üretilmesiyle önem kazandı.

Ancak teknolojik gelişmeler sonucunda: el yapımı kağıt atölyeleri kapanır ve seri üretim yapan kağıt fabrikaları dönemi başlar. Daha sonra şehirleşme ve göçlere bağlı olarak Kağıthane’de bulunan kağıt fabrikaları, şehir dışına taşınır ve yöredeki kağıt üretimi biter.

İstanbul Kağıthane

Kağıthane bölgesinde Osmanlı döneminde oldukça meşhur olan bahçe ve kasırlar, halk arasındaki türlü dedikodular nedeniyle, Patrona Halil isyanında yıkılarak yok edilmiştir. Böylece “Lale Devri” biter.

Daha sonraki yıllarda da halk tarafından tercih edilen mesire alanı: Haliç ve çevresinin sanayi merkezi olarak yapılanmaya başlamasıyla yoğun bir doğa kirlenmesine maruz kalır ve 1940’lı yıllarda Kağıthane mesireliği tamamen biter.

Gelelim yakın tarihe: Kağıthane, 1987 yılında müstakil ilçe olmuştur. 1989 yılında ise Belediye teşkilatı kurulmuştur.

İstanbul Kağıthane

GENEL

Engebeli arazi vadiler ve derelerden oluşmaktadır. Kağıthane deresinin döküldüğü Haliçte küçük bir kıyısı bulunmaktadır. Kağıthane: Tem, Büyükdere Caddesi, E-5 karayolu gibi İstanbul-Avrupa bağlantı yolları arasında kaldığı için, tüm bu hatlara hızlıca bağlanılabiliyor. Bu yüzden, konum olarak avantajlı bir yerdedir. İlçede 19 tane mahalle bulunmaktadır. En büyük mahalleleri:  Seyrantepe, Hamidiye, Merkez ve Talatpaşadır.

İstanbul Kağıthane Deresi

KAĞITHANE DERESİ

Derenin toplum uzunluğu 12 km dir. Terkos gölünün yakınında bir kaynaktan doğar ve Haliç’e dökülür. Havzası büyük olmasına rağmen, yazın suları kurur.

Günümüzde yoğun bir yerleşimin ortasında kalan derenin çevresinde, eskiden geniş çayırlar bulunuyordu. Bu çayırlar, İstanbul halkı için piknik amaçlı kullanılıyordu, derede ise kayıklarla geziliyordu.

Ancak Kağıthane deresi bölgesinde bulunan tüm kasır ve konaklar: 1730 yılındaki Patrona Halil isyanında isyancılar tarafından yok edildi.

İstanbul Kağıthane

Sonraki süreçte, 1950’li yıllarda İstanbul’a dışarıdan olan göç nedeniyle, bölge yine hızla dolmaya başladı ve dere yatağında gecekondular yapıldı.

Zamanla bu konutlar ve çevresindeki sanayi tesisleri nedeniyle dere yoğun şekilde kirlendi ve bu kirlilik Haliç ve dolaylı olarak Marmara Denizini de etkiledi.

1990’lı yıllarda yapılan ıslah çalışmaları sonucunda, derenin kötü kokular yayması ve taşması engellendi. 2012 yılında, Kağıthane deresinin temizlenmesi için, dereye deniz suyu verilmiştir. İstanbul boğazından pompalanan deniz suyunun Haliç’e hayat vermesi çalışmaları yapılmıştır. Böylece Haliç’e temiz deniz suyu akıtılmıştır.

Kağıthane deresiyle ilgili son bir not: bazı kaynaklara göre, Osmanlı döneminde bölgeye gelen tüccarlar, gemileriyle Kağıthane deresi çamurunu saklıca çalıp, Avrupa’ya kaçırıyorlarmış. Çünkü yine o dönemde top sanayiinin en önemli hammaddesi çamur imiş ve buna en uygun ve kaliteli çamur Kağıthane deresinin çamuru imiş.

 

ÇAĞLAYAN MAHALLESİ

Semtin ismi: Kağıthane deresi üzerindeki oyma mermer kaidelerle sağlanan çağlayandan gelmektedir. Ancak bu bir tür suni çağlayandır. Yani, Batılıların deyişiyle “kaskat” dır. Ancak bu mermer kaideler zaman içinde sökülmüştür. Evet Osmanlı döneminde sulak çağlayanlarıyla ünlü bu yöre, 1950’li yıllardan sonra gecekondularla dolmuştur.

İstanbul Kağıthane Çağlayan Gençlik ve Bilim Merkezi

ÇAĞLAYAN GENÇLİK VE BİLİM MERKEZİ

Rümeysa Sokaktaki merkez 13 Ekim 2015 tarihinde hizmete açılmıştır. Yaklaşık 6500 metre karelik bir alana kurulmuştur. Merkezde: 360 derece dönen bir kule ve kulenin üst kısmında kule ile birlikte dönen bir restoran bulunmaktadır.  

İstanbul Kağıthane Çağlayan Gençlik ve Bilim Merkezi

Döner kule restoranda yemek yerken, manzarayı 360 derece izlemek mümkündür.

İstanbul Kağıthane Çağlayan Gençlik ve Bilim Merkezi

Tamamen camla kaplı bu alan, özel bir mekanizma sayesinde kendi ekseni etrafında dönüşünü kesintisiz ve belli bir hızla tamamlıyor.

İstanbul Kağıthane Çağlayan Gençlik ve Bilim Merkezi

Ayrıca otopark, konferans salonu, spor salonu, sergi salonu, derslik, çatı terası, giriş terası, tam donanımlı bilgisayar odası vardır.

İstanbul Kağıthane Çağlayan Gençlik ve Bilim Merkezi

Bilim Merkezinde 40 ayrı ünite vardır ve çocukların bu 40 ayrı ünitede çalışma imkanı bulunmaktadır.

İstanbul Kağıthane Karakolhane Koğuşu

KARAKOLHANE KOĞUŞU

Yine Osmanlı döneminden kalma, uzun süre kaderine terk edilmiş ve harabe halde iken 2015 yılında Kağıthane Belediyesi tarafından restore edilen bir yapı. Bu yapı: mesire alanının güvenliğinden sorumlu Yeniçerilerin, atları ile birlikte kaldıkları yerdir. İlk yapıldığında iki katlıdır. Üstte çatısı ve çatı katı vardır. Ancak sonradan tek katlı yapılmıştır.

İstanbul Kağıthane Nurol Tower

NUROL TOWER

Proje 42 katlı ve 160 metre yüksekliğindedir. Burası ev-ofis-ev konseptinden oluşan bir blok şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca restoran ve dükkanlar ile kafeler de bulunmaktadır.

 

ÇELİKTEPE MAHALLESİ

İstanbul Kağıthane İstanbul Sapphire

İSTANBUL SAPPHİRE

Eski Büyükdere caddesindedir. Burası rezidans ve AVM dir. 2011 yılında tamamlanan binanın yüksekliği 236 metredir. Anten ile birlikte yükseklik 261 metredir.

Seyir Terası

236 metre yüksekliktedir. Burada: Vista cafe restoran, davet ve organizasyon salonu, showtime pictures ve SkyRide 4D Simülasyon yerleri bulunmaktadır.

Showtime Picture

Seyir terasının hemen girişindedir. Burada İstanbul manzarasına karşı, kostümlü fotoğraf çekimleri yapılmaktadır.

Skyride 4D İstanbul Simülasyonu

Burada, seyir terasından görülenlere yaklaşma ve onları hissetme olanağı yaratılmıştır. Seyir terasından hareket eden simülasyon helikopter: Sapphire Alışveriş Merkezi ziyaretçilerini, Boğaz’ı, Kız kulesini, Ayasofya’yı, Topkapı Sarayını, Yerebatan Sarnıcını izlime şansı yaratıyor.

Mağaza

Bu bölümde en sevilen markalar satılmaktadır.

 

GÜRSEL MAHALLESİ

İstanbul Kağıthane Gürsel Kültür Merkezi

GÜRSEL KÜLTÜR MERKEZİ-GÜRSEL MAHALLE KONAĞI

Eski Beşiktaş caddesindeki merkez, 13 Ekim 2017 tarihinde hizmete açılmıştır. Burada, sinema ve konferans salonu, muhtarlık, aile sağlık merkezi, bilgi evi, kütüphane ve idari birimler ile otopark bulunmaktadır.

İstanbul Kağıthane Balassi Enstitüsü Macar Kültür Merkezi

BALASSİ ENSTİTÜSÜ MACAR KÜLTÜR MERKEZİ

İmrahor Caddesinde Polat Ofis binasının zemin katındadır. 2013 yılında faaliyete başlamıştır. Macaristan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna bağlı olarak çalışmaktadır. Macaristan dışında açılan ilk kültür merkezidir. Burada: Macaristan’da Üniversite eğitimi, Burslar ve Türk-Macar Kültürel İlişkileri konusunda bilgiler verilmekte, sergiler düzenlenmektedir.

 

HAMİDİYE MAHALLESİ

Mahallede, İSKİ’nin genel merkez binası bulunduğu için, halk arasında “Sular İdaresi” olarak tanınır.

İstanbul Kağıthane Hamidiye Gençlik Merkezi

HAMİDİYE GENÇLİK MERKEZİ

Girne Caddesi Sezer Sokaktadır. 2 Aralık 2015 tarihinde hizmete girmiştir. Merkezde: kütüphane, derslik, çok amaçlı salon, revir, dinlenme odası ve yaşlılar evi vardır.

İstanbul Kağıthane Hamidiye Sosyal Tesisi

HAMİDİYE SOSYAL TESİSİ

Söyler Caddesi Fethi Okyar Parkındadır. Kağıthane Belediyesi tarafından işletilmektedir.

 

MEHMET AKİF ERSOY MAHALLESİ

İTTİFAK ÇEŞMESİ-POLİGON ÇEŞMESİ

İmrahor Caddesindedir. Günümüze ulaşamayan Poligon Sarayının önünde bulunuyordu yani Poligon Sarayının çeşmesiydi. Çeşme 1914 yılında, üç saray görevlisi subay tarafından kendi paralarıyla yaptırılır ki, bu durum çeşmenin üzerinde bulunan kitabede yazılıdır.

Çeşmeye bu ismin verilmesinin sebebi, sanırım burada Çağlayan Kasrında, 1808 yılında Sultan II Mahmut döneminde, Sened-i İttifak’ın imzalanmış olmasıdır.

1970’li yılların başına kadar akmaya devam eden çeşme, sonradan devreden çıkarılmıştır. Ardından: süslemeleri ve kitabeleri sökülür, iki istinat duvarı arasında sıkışmış ve yarıya kadar toprağa gömülü iken, restore edilir ve günümüzde görünür halde bulunmaktadır.

 

MERKEZ MAHALLESİ

KAĞITHANE KÖYÜ

Günümüzde Merkez Mahallesi olarak isimlendirilen bölgede bir zamanlar “Kağıthane Köyü” bulunuyordu. Kağıthane deresinin, Bizans dönemindeki ismi “Barbyzes” dir. Derenin kenarındaki köyün ismi ise “Pissa” dır. Köydeki yerleşimin, Bizans öncesinde de var olduğu yani köyün Roma dönemi ve hatta daha önceki dönemlerde kurulduğu, burada yerleşim bulunduğu tahmin edilmektedir.

Çünkü bu yörede, Roma dönemine ait mezar taşları bulunmuştur. Hatta günümüzde bu bölgede yapılan arkeolojik kazılarda: antik döneme ait büyük bir mabet kalıntıları bulunmuştur. Bu kalıntılar İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Bizans döneminde, dere kenarında kağıt atölyeleri vardır. Bu yüzden, Osmanlı döneminde bu yöreye “Kağıthane” isim verilmiştir. Bizans dönemindeki bu kağıthaneler, Osmanlı döneminde de kullanılmış ve Sultan II Beyazıt dönemine kadar varlıklarını sürdürmüştür. 1655 yılında Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde, burada kağıt atölyelerinin bulunduğunu yazar.

Evet, gelelim daha yakın geçmişe: 20’nci yüzyılın başlarında, köye, Balkan göçmenleri yerleştirilir. 1934 yılında, köyde büyük bir yangın çıkar. Köyde halen o dönemden kalma: bazı yapılar günümüze ulaşmıştır.

SADABAT BAHÇELERİ VE MESİRE ALANI

Evet, bu yöreler, bu bölgeler: Sadabat bahçeleri gelişmeden önce, gerek hükümdarların ve gerekse İstanbulluların bir araya geldikleri mesire yerleri olarak önem kazanmıştır. Osmanlı döneminde ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde önem kazanmış olan Kağıthane yöresi, daha sonra Sultan III Ahmet döneminde yapılan Sadabat Kasrı ile yapılaşmaya başlamıştır. Halkın kullandığı geniş mesire alanların çevreleri, zamanla kasırlar topluluğu ile kuşatılmıştır.

İstanbul Kağıthane Sadabat Sarayları

SADABAT SARAYLARI

Sadabat Caddesindedir. Sadabat Sarayları günümüzde yok, çünkü yıktırılmıştır. Günümüzde Sarayların bulunduğu yerdeki yeni tarihli binada Kağıthane Belediyesi binası olarak kullanılmaktadır. Ancak, elbette “Sadabat Sarayları” hakkında biraz bilgi sahibi olalım.

Birinci Sadabat Sarayı

Osmanlı İmparatorluğunda, ilk büyükelçi olan Paris Büyükelçisi 18 Mehmet Çelebi: görev yaptığı Paris’ten saray ve bahçe planları getirir. Bu planları kullanarak 1722 yılında Kağıthane Deresi kenarında yazlık bir saray yaptırır.

Saray: Şark mimari unsurları ile kaynaştırılır. Saray ile birlikte: bir kanal (Cevdel-i Sim), iki havuz, bir çadır köşkü (Kasr-ı Neşat) ve bir çeşme yapılır. Tüm bu yapım işlemleri, 60 günde tamamlanır. Sarayın açılışı Sultan III Ahmet tarafından yapılır. Sultan: “mutluluk veren mamur yer” anlamında buraya “Sa’d-abad” ismini verir.

Bu saray 1730 yılında Patrona Halil isyanında tahrip edilir ancak yıkılmaz. Ayaklanma bastırıldıktan sonra Sultan I Mahmut, Sarayı tamir ettirir, ancak kullanmaz. Kullanılmayan saray, zaman içinde iyice tahrip olur ve ardından Sultan III Selim döneminde, baş mimar Krikor Amira Balyan tarafından onarılır. Sonuçta, 1809 yılında Sultan II Mahmut ahşap sarayı yıktırır. Çünkü sarayın eskimiş olduğunu düşünür, ayrıca zevkine uygun bulmaz.

İkinci Sadabat Sarayı

Sultan II Mahmut tarafından yaptırılan yeni saray, 1809-1814 tarihleri arasında yapılır. Bu yeni sarayın mimarı Balyan ailesinden Krikor Kalfadır.

Sultan II Mahmut: “Sened-i İttifak”ı burada imzalar. Evet, bu ikinci saray, 50 yıl kullanılır. Ancak: takip eden süreçte, Sultan Abdülmecid, buraya hiç gelmez. Muhtemelen sarayı sevmemiştir, sonuçta bakımsız kalan ikinci Sadabat Sarayı harap olur.

Üçüncü Sadabat Sarayı-Çırağan Kasrı

Tahta çıktıktan sonra Sultan Abdülaziz; Sultan Mahmut tarafından yaptırılan sarayı yıktırır ve  1862-1863 yılları arasında; aynı yere tamamen Batı Avrupa Saraylarının mimari bir benzerini yaptırır. Bu yeni sarayın mimarı Sarkis Balyandır. Bu yeni sarayın ismi ise Çağlayan Kasrıdır.

Çünkü önünde “Çağlayan Kaskadları (kaskad: suni çağlayanlardır)” bulunmaktadır.

Sultan Abdülaziz, sık sık Çağlayan’da yapılan bu yeni saraya gelmiştir.

Ardından tahta geçen Sultan II Abdülhamit’te şehzadelik yıllarını burada geçirmiştir. Tahta geçtikten sonra ise, Yıldız Sarayında yaşamayı tercih etmesine rağmen, buraya da uğramayı ihmal etmemiş ve bazı köşkler yaptırmıştır. Hatta, orduya alınan yeni tüfekleri denemek için, yine buraya bir “Atış Poligonu” yaptırır. Bunun önüne ise “Poligon Kasrı” yaptırır. Buradan atışları izlemiştir.

Gelelim Çağlayan Kasrı’na: Evet burası 2 katlı olarak yapılmıştır. Ancak, yapıldıktan sonra kış döneminde Kağıthane deresinin suları yükselince, Çağlayan Kasrı da sular altında kalmıştır. Bunun üzerine Kasır yapısı, 1 metre yükseltilmiştir.

Takip eden süreçte, II Meşrutiyet döneminden sonra yapı kullanılmaya başlanmış ve ihmal edilmiştir. Sultan Reşat, tahta çıktığında, buraya sadece bir kere gelmiştir.

Bu son saray: 1917 yılında “Erkan-ı Harp Mektebi” yani “Harp Akademisi” olarak kullanılır.

I Dünya savaşı sonrasındaki yıllarda ise, Fransızlar 1919 tarihinde 1 general ve 400 subayın ikameti için bir saray istemişler, Beylerbeyi Sarayını kurtarmak için onlara burası yani Çağlayan Kasrı önerilmiştir. Ancak Fransızlar bu teklifi kabul etmemişlerdir.

Bunun üzerine, 1918-1928 yılları arasında: saray bu kere: öksüz ve yetim kız çocukları için yurt yapılır. İsmi “Çağlayan Dar-ül Eytami” yani Yetimhanesidir. 1928 yılında yapı boşaltılır ve 1934 yılına kadar yine boş kalır.

1930 yıllarında Sarayın kurtarılması ve restore edilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak restore giderlerinin ücretinin fazla olması nedeniyle, 1943 yılında İstanbul Kumandanı Orgeneral Fahrettin Altay emriyle, çatısı çökmüş olan Çağlayan Kasrı tamamen yıktırılmıştır.

Sarayın boş kalan arsasına 1950-1953 yılları arasında “İstihkam Okulu Komutanlığı” binası yapılır.

1956 yılı kış döneminde, Kağıthane deresinin akışını kolaylaştırmak için, dere üzerindeki mermer suni çağlayanlar bile sökülmüştür.

İstihkam Okul Komutanlığının buradan ayrılmasının ardından, yeni bina göçmen misafirhanesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Son olarak, yeni bina, 1998 yılında Kağıthane Belediyesine devredilir.

KASR-I NİŞAT-KASR’I CENAN

Günümüzde çok az parçası kalan bu yapının civardan toplanan parçaları, Kağıthane Açık Hava Müzesinde sergilenmektedir.

Gelelim bu yapının hikayesine

Birinci Sadabat Sarayı yapılırken: Sultan III Ahmet döneminde: bir köşk yaptırılır ve “Kasr-ı Neşat” ismi verilir. Suyun çanaklardan (suni çağlayandan) akışın görmek ve sesini dinlemek için yapılmıştır.

Kasr-ı Neşat: bütün dönemlerde, hep aynı yerde kalmıştır. Yeri: Sadabat Sarayında, Valide Sultan Odalarının önündedir. Bu durum: rıhtım duvarlarından anlaşılmaktadır.

Köşk: bu çağlayanların başında olan bir çıkma set üstünde kurulan, çevresi açık kameriye şeklinde bir yapıdır. Büyük taş konsollar üzerine oturtulmuştur.

Su seviyesi üzerine taşkın şekilde yerleştirilmiştir. Böylece bütün kanala hakim bir konumdadır.

Bu zarif yapının çatısı, ince zarif mermerlerin taşıdığı, geniş saçaklı bir çatıya sahiptir.

Ortasında fıskiyeli bir havuz bulunuyordu.

Ahşap kubbesi, içeriden zengin kalem işi nakışlarla süslenmişti.

Köşk: Sultan III Ahmet ve Sultan III Selim zamanında bu şekilde kullanılır ve daha sonra boş kalır.

Sultan II Mahmut: harap köşkü yıktırır ve yerine “Çadır Köşkü” nü yaptırır. Çadır köşkü: eski usul ve geleneklere göre yaptırılmıştır.

Çadır Köşkü: Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamit dönemlerinde kullanılmıştır.

Ancak “Çadır Köşkü” ise, 1918 yılında üzerine devrilen büyük bir ağaç nedeniyle yıkılır. Daha sonra köşkün çevreye dağılan parçaları toplanmış ve yukarıda belirttiğim gibi, Kağıthane Açık Hava Müzesine kaldırılmıştır.

İstanbul Kağıthane Çeşme-i Nur-III Ahmet Çeşmesi

ÇEŞME-İ NUR (III AHMET ÇEŞMESİ)

Bölgede bulunan gerek Sadabat Sarayları ve gerekse Kas-ı Neşat günümüze ulaşmamıştır. Ancak “Çeşme-i Nur” çeşmesi günümüze ulaşmıştır. Bu çeşmeye başka isimler de verilmektedir. Bu isimler: “Çeşme Nevpeyda”, “Çeşme-i Pakize”, “III Ahmet Çeşmesi”.

Çeşme: ikiyüzlüdür. Ön yüzünde: süslemeli bir kemer vardır. Ayna taşı üzerinde, bir kase ve iki hurma ağacı; zemine çizilerek yapılmıştır. Çeşmenin kitabesi ise: dönemin şairlerinden Seyyid Vehbi tarafından yazılmıştır.

 

ATİYE SULTAN SARAYI-KAĞITHANE KASRI HÜMAYUNU-KÜÇÜK ZABİT MEKTEBİ

Bu yapı günümüzde “Kağıthane Kaymakamlığı” olarak kullanılmaktadır.

Köşk yapısı: Sultan II Mahmut kızı Atiye Sultan için: Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır.

Mimari tarzı: batı üslubundadır ve kagir olarak yapılmıştır. Toplam 5 ayrı bölümden oluşan bir yapılar topluluğudur.

Atiye Sultan öldükten sonra, Sultan II Abdülhamit, tahta çıkmadan önce şehzadeliğinin büyük bölümünü burada geçirmiş ve buradan tahta çıkmıştır.

Sultan II Abdülhamit, tahta çıktıktan sonra sarayı tamir ettirir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti, iktidara geldiğinde ise, Sadrazam Mahmut Şevket Paşa tarafından saray binalarına el konulur ve “Küçük Zabit Mektebi” yaptırılır. Ayrıca: Yıldız Polis Okulu buraya nakledilir.

Cumhuriyetin ilanından sonra ise, bu binalar askeriyeye tahsis edilir. Ancak 1970 yılına gelindiğinde, yapılar askeri birlik tarafından terk edilir. Boş kaldığı dönemde, saray binası ve çevresindeki yerler, zaman zaman çevredekiler tarafından yağmalanarak tahrip edilir.

1968 yılında ise, tescil edilerek koruma altına alınır. Ancak yine bazı yapılar (okul, lojmanı, spor salonu, prefabrik bir bina) yapılır.

Bunun üzerine: 1996 yılında bölge “Tarihi Sit Alanı” olarak tescil edilerek koruma altına alınır.

Daha sonra uzunca bir süre süren çalışmalar neticesinde, Saraydan günümüze ulaşan binalar restore edilir ve 2007 yılında restorasyonun bitmesinin ardından, Kağıthane Kaymakamlığına devredilir.

İstanbul Kağıthane Yeni Çeşme-II Abdülhamit Çeşmesi

YENİ ÇEŞME-II ABDÜLHAMİT ÇEŞMESİ

Sultan II Abdülhamit tarafından, Sadabat camisinin yan tarafına yaptırılmıştır. Kitabesi: şair Fevzi tarafından hazırlanmış ve Hattat Nuri tarafından yazılmıştır. 1970’li yılların başında, çeşme tahrip edilir. Mermer aynaları ve kitabesi çevreye atılır.

2 tane mermer ayna: Kağıthane merkezde bulunan Daye Hatun Camii önündeki parkta bulunur ve 1974 yılında buradaki çeşmeye getirilerek yerine takılır. Kitabesi ve diğer 2 ayna ise: Atiye Sultan Sarayı önündeki çeşmede kullanılmıştır. Sonuçta, bütün parçalar toplanmış ve yıllar sonra II Abdülhamit çeşmesi yeniden toplanmıştır.

İstanbul Kağıthane Aziziye Camii-Sadabat Camii

AZİZİYE CAMİİ-SADABAT CAMİİ-ÇAĞLAYAN CAMİİ

Eyüp Sultan Caddesindedir. İstihkam okulunun yapıldığı eski kasr yanındadır. Kağıthane deresinin kıyısındadır.

Bölgedeki ilk cami, 1722 yılında yapılmış ve Sultan III Ahmet tarafından ibadete açılmıştır.

Patrona Halil isyanında, bu cami harap olur. Ancak, Sultan III Selim döneminde cami onarılır ve yeniden ibadete açılır. Sultan II Mahmut döneminde ise, Sadabat Sarayı ile birlikte, cami de yıkılıp yeniden yaptırılır.

Sultan Abdülaziz döneminde ise, 1863 yılında Saray ve cami yıkılıp yeniden yaptırılır. Günümüzde görülen bu cami: Saray Baş mimarları Sarkis ve Agop Balyan kardeşler tarafından batı mimari özellikleri kullanılarak yapılır.

Kubbenin üstü kurşun kaplıdır. İçi ise çiçek desenleriyle bezenmiştir.  Caminin kapısı üstünde bulunan tuğra, 1863 yılı Sultan Abdülaziz tuğrasıdır. Tuğranın altındaki şiir ise Kamil’e aittir ve Abdülfetteh Efendi tarafından hat ile yazılmıştır.

Cami, 1904 yılında onarım görür. 1939 yılındaki depremde ise minare alemi düşer ve kubbeyi delerek hasar verir. II Dünya savaşında ise, caminin kapı ve pencere kanatları ile kandilleri, camları, kristal avizeler, kubbe ve kurşunları parçalanarak sökülür ve yağmalanarak çalınır.

1974 yılında ise, bahçesindeki mermer süs havuzu yok edilir. Havuzdan geriye kalan parçalar ise, 1997 yılında koruma altına alınır.

Evet, bu oldukça güzel tarihi eserimiz, tüm insan eliyle ve doğa tarafından yapılan tahribata rağmen, 1998 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilir.

II MAHMUT NİŞANTAŞI

Nişantaşı, Sultan II Mahmut’un bir testiye yaptığı top atışının hatırasına buraya dikilmiştir. Mermer bir kaideye oturmaktadır. Dikdörtgen mermer bir bloktan oluşur. Bu mermer blok dönemin taş işçiliğinin güzel bir örneğidir. Kitabenin üstünde: mermerden yapılmış bir tuğra görülür. Bu tuğra, süslü taşın iki yüzünde de bulunur. Bu tuğranın işlendiği mermerin iki yanında, mermer süs saksıları bulunur. Mermer levha üzerindeki yazıt ise, dönemin ünlü şair ve siyaset adamı Halet Mehmet Sait Efendi tarafından yazılmıştır.

DAYE HATUN YAPILARI

Daye Hatun: Kanuni Sultan Süleyman’ın Şehzadesi Mehmet’in sütannesidir. Kendisi: 1531 yılında: Kağıthane köyüne: 1 mescit, 1 hamam ve 1 okul yaptırmıştır. Mescit: “Daye Hatun Camii” olarak günümüze ulaşmıştır ve halen kullanılmaktadır. Hamam: günümüze ulaşmamıştır.

İstanbul Kağıthane Daye Hatun Camii

Daye Hatun Camii

Sadabat Caddesi üzerindedir. Belediye Meydanına bakmaktadır. Bölgenin ilk camisidir. Batı ucunda: hazire bulunmaktadır. Hazirede: Daye Hatun mezarı ve camide çeşitli dönemlerde imamlık yapmış olanların mezarları bulunmaktadır. Caminin minaresi, ilk yapıldığında camiden ayrı yerdedir. Ancak zaman içinde minare çeşitli yapılarla kuşatılmıştır. Caminin restorasyonu, 2012 yılında Kağıthane Belediyesi tarafından yaptırılmıştır.

İstanbul Kağıthane Daye Hatun Sıbyan Mektebi

Daye Hatun Sıbyan Mektebi

Okula gelince: zaman içinde okulun önüne çeşitli eklemeler, duvarlar ve tabelalar yapılarak kapatılmıştır. Sonradan oluşturulan bu perdenin arkasındaki okul binası, çürümeye terk edilmiş ve cami ile okulun bütünlüğü bozulmuştur. Okulun önündeki törenlerin yapıldığı alan ise, sokağa dönüştürülmüş, dükkanlar ve taksi durağı oluşturulmuştur.

Sonuç: Okulun mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine aittir. Belediye tarafından 2002 yılında yapılan çevre düzenlemesi projesi, onaylanmış ve 2007 yılında restorasyon faaliyetleri başlanmış, restorasyon bitirildiğinde ise, binanın bir bölümü “Kağıthane Şehir Müzesi” ve diğer bölümü ise “Kurs Merkezi” olarak kullanılmaktadır.

İstanbul Kağıthane Şehir Müzesi

 KAĞITHANE ŞEHİR MÜZESİ

Topatan Caddesindeki tesis, 4 Mayıs 2011 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müze, Pazartesi günleri hariç her gün saat: 09.00-16.00 arasında ziyarete açıktır. Burası: Kağıthane bölgesinin tarihi yapılarından birisi olan “Sıbyan Mektebi Binası” dır. Bina, uzun yıllar yaşanan sahipsizliğin sonucunda, müze ve kütüphane olarak restore edilmiştir.

İstanbul Kağıthane Şehir Müzesi

Binada: İsmek kursları, Şehir Müzesi, Bilgi-Belge merkezi ve Kağıthane tarihi ile ilgili çalışmaların yapıldığı bir yer olarak kullanılmaktadır. Şehir müzesinde: bölgede bulunan tarihi eserler ve tarihi fotoğraflar sergilenmektedir.

KAĞITHANE KÖYÜ KARAKOLU

Sultan II Abdülhamit döneminde yapılmıştır. Tek katlı ve dikdörtgen planlıdır. Cumhuriyet döneminde Jandarma Karakolu, 1970 yılından sonra ise Polis Karakolu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Halen: Sadabat Polis Merkezi olarak kullanılmaktadır.

İstanbul Kağıthane Açık Hava Müzesi

KAĞITHANE AÇIKHAVA MÜZESİ

Müze, Kağıthane Belediyesi önündeki bahçededir. Müzenin İstanbul Arkeoloji Müzesine kayıtlı olan envanterinde; Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait 141 parça eser bulunmaktadır.

İstanbul Kağıthane Açık Hava Müzesi

Bu eserler: çeşitli saraylara ait sütunlar, yapı parçaları, farklı dinlere ait mermer kaskadlar ve nişantaşlarıdır.

İstanbul Kağıthane Kültür Merkezi

KAĞITHANE KÜLTÜR MERKEZİ

Hasbahçe Caddesindedir. Burası bir kompleks yapılar topluluğudur. Bu toplulukta bulunanlar:

İstanbul Kağıthane Kültür Merkezi

1-Kağıthane Belediyesi Sadabad Kültür Merkezi,

2-Nikah Salonu.

İstanbul Kağıthane Kültür Merkezi İBB Şehir Tiyatroları Sadabat Sahnesi

3-İ.B.B. Şehir Tiyatroları Sadabad Sahnesi. 601 koltuk kapasitelidir.

İstanbul Kağıthane Kağıt Atölyesi

KAĞIT ATÖLYESİ

Hasbahçe Caddesi Sadabat Camii yanındadır. İlçeye ismini veren el yapımı kağıt üretimi geleneğinin yaşatılması için geliştirilen projeler kapsamında: 30 Mayıs 2012 tarihinde Kağıthane Belediyesi tarafından El Yapımı Kağıt Atölyesi açılmıştır.

İstanbul Kağıthane Kağıt Atölyesi

Atölyede: atık kumaş ve kağıtlardan yeni kağıt üretilmektedir. Atölyede üretilen kağıtlar: ebru, origami, karikatür, baskı, rölyef, karakalem, zarf, tebrik kartı, davetiye ve benzeri gibi kağıdın kullanılabileceği her alanda üretim yapılmaktadır. Evet, burası her yaştan öğrenci guruplarına el yapımı kağıt eğitimi verilen bir yerdir.

İstanbul Kağıthane Axis Avm

İSTANBUL KAĞITHANE AXİS AVM

Cendere Caddesindedir. 2012 yılında hizmete giren merkez, modern mimarisiyle dikkat çekiyor.

İstanbul Kağıthane Axis AVM

Alışveriş merkezinde 110 perakende mağazası bulunuyor. Ayrıca: 2000 metre karelik Playland çocuk oyun alanı ve bowling salonu vardır.

İstanbul Kağıthane Axis AVM

Hazır yemek bölümü, merkezin 3’ncü katındadır. Kapalı ve açık otoparklar bulunuyor.  

İstanbul Kağıthane Hasbahçe Mesire Alanı

HASBAHÇE MESİRE ALANI

Eyüp Sultan Caddesinde Kağıthane Belediyesinin yanındadır. Giriş ücretsizdir. Burası Kağıthane Belediyesinin eski Sadabat etkinliklerini canlandırıp yeniden hayata geçirmek için düzenlediği bir yerdir.

İstanbul Kağıthane Hasbahçe Mesire Alanı

Bu alanda: zaman zaman cirit, yağlı güreşler, okçuluk gibi yarışmalar düzenleniyor. Kır Kahvesi Kağıthane Belediyesi tarafından işletilmektedir. Merkezde çok güzel bir havuz bulunuyor. Ayrıca: bir kafe, çocuk parkları, piknik alanları, yürüyüş yolları ve koşu yolları bulunuyor. Özellikle hafta sonlarında yüzlerce kişi burada piknik yapmaktadır.

 

NURTEPE MAHALLESİ

İstanbul Kağıthane Nurtepe Sosyal Tesisi

NURTEPE SOSYAL TESİSLERİ

Sınır Sokaktadır. Burası Kağıthane Belediyesine bağlı olarak restoran hizmeti veren bir sosyal tesistir.

İstanbul Kağıthane

Tesiste; kafeterya ve kır bahçesi bulunuyor. Burada: genellikle düğün ve nişan gibi etkinlikler düzenleniyor. Burası oldukça güzel bir yer, yolunuz düşerse çay veya kahve içmeyi denemelisiniz.

 

SEYRANTEPE MAHALLESİ

İstanbul Kağıthane Seyrantepe Kültür Merkezi

SEYRANTEPE KÜLTÜR MERKEZİ

Çelikay Caddesi Çamözü Sokaktaki merkez, 3 Kasım 2017 tarihinde hizmete açılmıştır. Burada: sinema ve tiyatro salonu, seyir terası ve muhtarlık, spor salonu ve otopark bulunmaktadır.

İstanbul Kağıthane Galatasaray Tesisleri

GALATASARAY TESİSLERİ

Galatasaray Spor Kulübünün  Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu, her ne kadar adresi “Seyrantepe” olarak geçse de, Sarıyer Huzur Mahallesinde bulunmaktadır.

 

SULTAN SELİM MAHALLESİ

Mahallenin eski ismi “Sanayi Mahallesi” dir. Ancak 2015 yılında mahallenin en büyük caddesi olan “Sultan Selim caddesi” nin ismi, mahalleye isim olarak verilmiştir.

İstanbul Kağıthane Sultan Selim Gençlik Merkezi

SULTAN SELİM GENÇLİK MERKEZİ

Sultan Selim Caddesinde Şenkardeşler Sokaktadır. Merkezde: çok amaçlı salon, fittnes salonu, seminer salonları, yeşil alan, çocuk parkı, kafeterya, otopark, sinema salonu, animasyon salonu, İski ve Ptt şubeleri ile Mahalle Muhtarlığı bulunmaktadır.

 

TALATPAŞA MAHALLESİ

İstanbul Kağıthane Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı

TC CUMHURBAŞKANLIĞI DEVLET ARŞİVLERİ BAŞKANLIĞI

İmrahor Caddesi Sadabat Mevkiindedir.

Sultanahmet’de bulunan başkanlık binası, Haziran 2013 tarihinde Kağıthane’deki yeni binasına taşınmıştır. Yeni yapılan yerde 13 blok bulunmaktadır. Projede: 1 kongre merkezi (800 kişilik), 200 çalışma odası, 120 depo alanı, 3 genel amaçlı toplantı salonu, 5 seminer odası ve 10 toplantı odası bulunmaktadır.

Ayrıca: araştırma enstitüsü, kütüphane ve müze, dijital arşivleme ünitesi, restorasyon ünitesi, yayın hizmetleri ve tanıtım hizmetleri ünitesi, tasnif çalışmaları üniteleri ve sosyal hizmetler üniteleri bulunuyor.

Depo girişlerinde kartlı ve parmak izi okuyuculu sistemler ve yaklaşık 800 kamera ile her türlü güvenlik önleminin alındığı belirtiliyor. Ayrıca; 6 bin yangın algılama alarm sistemi ve 260 tane yangın söndürme paneli bulunuyor.

Bu bloklarda: yaklaşık 100 milyon belge ve 370 bin defterin bulunmaktadır. Bu belgeler arasında özellikle öne çıkanlar: Fatih Sultan Mehmet’in Bosna Fermanı (Avrupa topraklarındaki ilk insan hakları bildirgesi), Karlofça Antlaşması, Baltalimanı Sözleşmesi gibi belgeler paha biçilmezdir.

Yeni yapılan bu arşiv binasının Kağıthane deresine yakın olması nedeniyle ortamda oluşan veya oluşacak nemin arşiv evraklarına zarar vereceği iddia edilmektedir. Ancak, benim amacım elbette sadece binayı fiziksel özellikleriyle genel hatlarıyla tanıtmak diyorum ve devam ediyorum.

 

TELSİZLER MAHALLESİ

İstanbul Kağıthane Gültepe Kültür Merkezi

GÜLTEPE KÜLTÜR MERKEZİ

Talatpaşa Caddesindedir. 8 Kasım 2013 tarihinde hizmete girmiştir. Merkezde; 1 çok amaçlı salon, 3 sinema salonu, fuaye ve etkinlik alanları ile kapalı otopark bulunmaktadır.

 

YEŞİLCE MAHALLESİ

SU TERAZİSİ

Eski Büyükdere caddesi kenarında görülmektedir. Hamidiye Su Terazisi, 2250 metre uzaklıktaki Cendere Terfi istasyonundan basılan suyu, borularla Balmumcu deposuna ve oradan da Yıldız Sarayına pompalıyordu. Kulenin yüksekliği 8.75 metredir.

İstanbul Gaziosmanpaşa gezi yazım için  Gaziosmanpaşa