Afyonkarahisar

afyon.zafer anıtı.1
Afyonkarahisar


Memleketimi anlatmak, başka bir güzellik. Evet, Öncelikle, lütfen şuna hep birlikte dikkat edelim ve özen gösterelim, buranın ismi Afyon değil, Afyonkarahisar.

Afyonkarahisar, belki yalnızca gezmek için buraya gitmeyeceksiniz ama burası konumu itibarıyla, ülkemizin metropol illerinin Antalya bağlantı noktasında bulunması nedeniyle, çoğu kez, yalnızca durmadan ve bazen de meşhur konaklama tesislerinde bir süre durularak geçilen bir yer olarak öne çıkıyor.

Belki ilginizi çeker, işte Afyonkarahisar’ın gerçek kimliği aşağıda.

Afyonkarahisar

ULAŞIM

Afyonkarahisar’a diğer belli başlı İllerin uzaklıkları şöyle: Ankara: 256 km. İstanbul: 460 km. İzmir: 327 km. Antalya: 292 km. Bursa: 273 Konya: 223 km. Evet: gördüğünüz gibi, Afyonkarahisar; sanki ülkemizin tam ortasında bir yer. Bu kadar merkezi konumda olmasına rağmen; yine de son yıllara kadar yeterli kalkınmayı gösterdiğine inanmıyorum, ama son yıllarda: sanırım büyük yatırımlar yapılıyor ve şehir daha güzel ve ekonomik olarak daha güçlü bir hale gelecektir.

Özellikle: yakın bir zaman öncesine kadar, şehrin içinden geçen şehirlerarası karayolu; şehir dışına taşınmış ve şehrin içindeki trafik yoğunluğu azaltılmış. Ayrıca: birçok yeni turistik tesis yapılmış ve halen yapılmakta. Ülkemizin tam merkezinde, birçok yolun kesişim noktasındaki bir mahallin, çok daha ileri ekonomik düzeyde olması gerekir diyorum ve zamanla ekonomik ve sosyal durumun daha da ileri düzeye ulaşacağına inanıyorum.

Bu arada: Afyonkarahisar, konumu ve geçmişte yapılan yatırımlar sonucu, bugün, demiryolu açısından da son derece şanslı bir durumdadır. Afyonkarahisar il merkezi, dört ayrı demiryolu hattının birleştiği noktada bulunan tek il merkezidir. Afyonkarahisar’a, ülkemizin pek çok ilinden demiryolu ile ulaşmak mümkündür.

genel.1
Afyonkarahisar

GENEL

Ege bölgesinin İç Batı Anadolu bölümünde bulunan Afyon ili, coğrafi konumu itibarıyla Marmara ve İç Anadolu bölgelerini, Ege ve Akdeniz bölgelerine bağlayan bir geçit olmuştur. Bu özelliği nedeniyle, tarih boyunca doğu ile batı, kuzey ile güney arasında bir köprü, bir intikal bölgesi olmuştur.

MÖ.3000 yıllardan başlayarak, bilinen 5000 yıllık bir tarihe sahip olan sırasıyla: Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar burada hüküm sürmüşlerdir.

Anadolu’nun üstünlüğünü ele geçirmek isteyen yada korumak için yapılan büyük savaşlardan: İpsos (MÖ.301), Miryakefalon (1176) ve Büyük Taarruz (1922) savaşları, Afyon topraklarında cereyan etmiştir. Geçiş ve kavşak bölgesi olması nedeniyle, Hititler Arzava seferine giderken, Afyon’dan geçmişlerdir. Frigler, gelip Afyon’a yerleşmişlerdir.

Persler, Apameia (Dinar)ı merkez edinmişlerdir. Roma ticaret yolları, Afyon’da düğümlenmiştir. Bizanslılar, Amarium (Emirdağ) u askeri üs yapmışlardır. Araplar ve Türkler, Anadolu’nun kilidinin Afyon’un alınmasıyla açılacağını düşünerek, Afyon’a saldırmışlardır. Haçlı seferleri buradan geçirilmek istenmiştir.

Selçuklular, Afyon’u üs olarak kullanmışlardır. Anadolu’da egemenlik kurmak isteyen Yunanlılar da, yine stratejik öncelik verdikleri Afyon’da üstlenmişlerdir.

genel.2
Afyonkarahisar

Afyonkarahisar’da karasal iklim hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, baharlar ılık ve yağışlı, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Ama, tek kelime etmek gerekirse, Afyonkarahisar, soğuk bir şehir, kar yağışı pek eksik olmuyor.

kocatepe üni.1
Afyonkarahisar

KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ

Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi, şehirde: üç kampüste eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürüyor. Bunlar: Ahmet Necdet Sezer, Ali Çetinkaya ve Ahmet Karahisari kampüsü. Bu arada: eski Cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Sezer’in Afyonlu olması nedeniyle, kampüslerden birine adı verilmiş.

Bu kampüslerde: Tıp Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi gibi eğitim üniteleri var. Bu ünitelerde: öğrenciler için her türlü sosyal tesis bulunuyor.

zafer yürüyüşü.1
Afyonkarahisar Zafer Yürüyüşü

ZAFER YÜRÜYÜŞÜ

Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi tarafından her yıl; 23-26 Ağustos tarihleri arasında düzenleniyor. Etkinlik: önce Ankara’da Anıtkabir ziyaretiyle başlıyor. Daha sonra şehir içinde çeşitli yerlerin gezilmesi sağlanıyor. Sonra: 26 Ağustos günü, saat: 01.00’de, Çakırözü Köyünden Kocatepe’ye yürüyüş başlatılıyor.

Onur ve gururun bir arada yaşandığı “Kocatepe Zafer Yürüyüşü” günün ilk ışıklarında sona eriyor. Etkinliğe; ülkemizin yaklaşık 50 üniversitesinden, 400 civarında öğrenci ve öğretim elemanı katılıyor. Ayrıca: sivil toplum örgütleri ve Afyonkarahisar ile ülkemizin diğer birçok ilinden gelen vatandaşlar da katılabiliyorlar.

Bakın, bu bana bir şey hatırlatıyor. Avustralya ve Yeni Zelanda devletlerinin; her yıl Nisan ayında gerçekleştirdikleri “Anzak günü” törenlerini. Belki biliyorsunuz dur; “ Her yıl, Nisan ayında, Avustralya ve Yeni Zelanda devletleri, düzenlenen büyük organizasyonlar ile, onbinlerce genci, uçaklarla, ücretsiz olarak, 20 saat uçak yolculuğuna gönderiyorlar.

Bunlar: Gelibolu’da, Anzak koyu olarak isimlendirilen yerde: geceden yerleşiyorlar ve sabaha karşı, dedelerinin yaptığı gibi, yarı bellerine kadar Çanakkale boğazının serin sularına girip, karaya doğru ilerliyorlar, ataları için dini ayin düzenliyorlar.”

Evet: eminim ki, bu gerçeği çoğumuz bilmiyoruz, ama nesillerin geçmişine sahip çıkması açısından, muhteşem bir uygulama. Evet, zafer yürüyüşü denilince, benim aklıma gelen bu. Bu gençlerimiz; yıllar önce Büyük Taarruz sırasında atalarının yaşadıklarını yaşamak istercesine, bu yürüyüşü organize ediyorlar, ne denir, tebrikler, umarım bu yürüyüşler, yüzlerce yıl sürer, devam eder.

Afyonkarahisar Özdilek Tesisleri

ÖZDİLEK TESİSLERİ

Afyonkarahisar denilince, sanırım buradan geçen herkes, bu tesislerde, kısacık ta olsa bir mola vermiştir. Çünkü: gerçekten her türlü ihtiyaca cevap verebilen bir tesis. 1996 yılında açılan ve 350 personelin çalıştığı büyük bir tesis. Gerek alışveriş, gerekse yiyecek ve gerekse tuvalet olarak, temiz, düzenli ve yeterli bir tesis.

Özellikle: çevredeki diğer tesisler açılmadan önce, tüm yolculuklarda, mola noktası kesin olarak burası idi. Hatta: insanlar burada birbirleriyle randevulaşıyorlar ve bazen de büyük rastlantılar burada gerçekleşiyordu.

Evet, Özdilek Tesisleri, merkeze 10 km. uzaklıkta. Burada: lokum üretim tesisi bulunduğundan, özellikle, yolculuk edenler, buradan taze lokum alıyorlar.

İKBAL TESİSLERİ

Evet, bilmediğiniz ilginç bir nokta, İkmal ismi, bizzat Atatürk tarafından konulmuş. Afyon’un en büyük şirketi İkbal, 1922 tarihinde küçük bir lokanta olarak kurulduğunda, ismi “Zümrüt” imiş. 1934 yılında, Atatürk, Afyon’u ziyaret ettiğinde, Zümrüt’ün sahibi Salim Usta’nın yemeklerini tadar ve çok beğenip ustayı yanına çağırtır.

Salim Usta, Zümrüt adında küçük bir lokantası olduğunu söyler. Atatürk; zümrüt ismini beğenmez ve lokantanın ismini, bahtı ve önü açık anlamına gelen “İkbal” koymasını ister. İkbal, şimdi: pastırma ve sucuk da üretiyor.

Evet, tesis: Afyonkarahisar-İzmir karayolu üzerinde. Ama: tam köşede bulunması nedeniyle, bütün yollardan ilerleyenlerin ulaşabileceği, Özdilek tesislerinin hemen karşısındaki bir mekan. Geniş otoparkı ve her türden markanın satıldığı mağazaları ile ön plana çıkmış. Ayrıca: güzel bir restoranı var.

Küçük bir de market. Alışveriş mekanlarında gezerek, yorgunluk atabilirsiniz. Yoksa; büyük metropollerde yaşayanların kendi yaşadıkları yerlerde rahatça bulabilecekleri ürünler satılıyor, fiyatlar da pek düşük değil. En güzel yanı, sanırım burada üniversite öğrencileri çalışıyor, bu çok güzel bir uygulama, ekonomik durumları açısından bu öğrencilere buralarda çalışma olanakları yaratılması gerçekten güzel.

Zaten bu durum gelen müşteri açısından da önemli, çünkü satıcı ile müşteri arasında, olumlu kontak kurulabiliyor. Evet: sucuk-ekmek ve ekmek kadayıfı burada da var. Yemekleri lezzetli ve fiyatları nispeten uygun. Self servis uygulaması var. Siz yine de, burada sucuk ekmek değil, diğer yemeklerden yemelisiniz, özellikle rosto ve tandır. Üstüne de kaymaklı ekmek kadayıfı. Çünkü: özellikle yoğun kalabalık olan günlerde, gelen sucuklar çoğu kez çiğ.

CUMHURİYET TESİSLERİ

Afyonkarahisar-Antalya kavşağı üzerinde, 60 dönüm arazide kurulmuş. Merkez içinde: market, kafe, restoran, self servis, alakart ve Özsüt dondurma ve pasta çeşitleri bulunuyor. Markette ise: Cumhuriyet sucukları ve Afyon’un meşhur lokum çeşitleri, satışı yapılıyor.

Ama: bu marketin fiyatları çok uçuk yani yüksek. Kafe restoranda: sucuk ızgara, sucuk döner, et döner, hamburger ve tost var. Ama, biraz önce söylediğim gibi, buradaki fiyatlar da yüksek. Tek cazip tarafı: 600 araçlık yani büyük otoparkı ve tertemiz, gayet büyük tuvaletleri.

afyon.sucuk yapımı.1
Afyonkarahisar Sucuk

SUCUK

Afyonkarahisar’dan geçip de, sucuk almamak olmaz. Sucuk, ülkemizde severek tüketilen ve üretimi çok eskilere dayanan, geleneksel et ürünü. Üretiminde: sığır, koyun ve manda etleri veya bu etlerin belirli orandaki karışımları kullanılıyor. Etler, önce toz şeker ve nitrit gibi kürleme maddeleri, çeşitli baharatlar ve sarımsak ile kıyılıyor.

Daha sonra, kılıflara doldurulan bu karışımın fermantasyon ve kuruma aşamaları geçirmesiyle, sucuk elde ediliyor. Sucukculuk: Afyonkarahisar’da, uzun yıllardan beri yapılmakta. Sucuk imalinde, kaliteli et kullanıldığından, buranın sucukları özellikle tercih ediliyor.

afyon.haşhaş.1
Afyonkarahisar Haşhaş

HAŞHAŞ

Haşhaş bitkisinin üretimi, çok eski zamanlardan bu yana yapılıyor. MÖ.5’nci bin yıllarda, Sümerlerin yazıtlarında, haşhaşın mevcudiyeti görülüyor.

Asuri kabartmalarında da, haşhaş resimleri görülmüş. Bazı iddialara göre: haşhaşın anavatanı:; Orta Asya yani Türkistan. Ancak:; Anadolu’da ve özellikle Afyon dolaylarında bulunan Etiler döneminden kaldığı iddia edilen taş kabartma ve hatta paralarda, haşhaş resimleri görülüyor.

Bu eserler: Afyon Müzesinde bulunmakta. Zaten, şehrin ismi de, bu bitkiden geliyor. Türkiye’de haşhaş ekimi ve alımı devlet kontrolünde ve izni altında yapılır. Yıllık 12.000 ton kadar haşhaş ekimi yapılır. Bunun büyük bölümü ise, Afyon sınırları içindedir. Osmanlı döneminde, Sultan II. Selim tarafından: Afyonun hası burada yetişiyor denilerek şehrin ismi verilmiş.

afyon.lokum.1
Afyonkarahisar Lokum

LOKUM

Evet, Afyon yöresinde bulunduğunuzda mutlaka gözünüze çarpacaktır, bir çok çeşidi bulunan lokumlar burada üretiliyor. Mutlaka tadına bakmalısınız. Hatta, çoğu insan, yakınlarına yolculuk anısı olarak Afyon lokumu alıp götürmektedir. O kadar çok çeşidi var ki, şaşacaksınız ve de çok taze olması büyük avantaj.

KAYMAK

Kaymak, eskimeyen lezzetlerdendir. Manda sütünden yapılan makbuldür. Ekmek kadayıfının üstüne konularak yenilir. Mutlaka deneyin. Tadına doyamayacaksınız.

afyon.ekmek kadayıfı.1
Afyonkarahisar Ekmek Kadayıfı

EKMEK KADAYIFI

Afyon bölgesinde yapılan bir tatlı türü. Üzerine kaymak konulduğunda, tadına doyum olmaz. Mutlaka denemelisiniz.

NE YENİR

Afyonkarahisar mutfağı; geleneksel lezzetleriyle zengin çeşitliliğe sahiptir. Özellikle: hamur işlerinde haşhaş ve haşhaş yağı kullanımı yaygındır. Yemeklerde ise, etin özel bir yeri vardır. Nohut ve buğdaydan elde edilen, göce ve düğü (ince çekilmiş bulgur) yemeklerde çokça kullanılır.

Özel günlerde kurulan meydan sofralarında, toplu yemek yenir ve bu yemeğe “sıra yemeği” denir. Sıra yemeğinde, 10-15 çeşit yemek bulunur. Yemek sonunda, sindirimi kolaylaştırması için, “bamya çorbası” verilir.
Buranın en meşhur yiyeceği: Patlıcan böreği. Evet; bunun dışında: ekşili bamya, tadılması gereken lezzetlerden. Ayrıca, buraya özgü kaymak ve kaymaklı ekmek kadayıfı.

GEZİLECEK YERLER

arkeoloji müzesi.1
Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Konya yolu üzerinde, Kurtuluş Caddesindedir. Oldukça zengin bir koleksiyona sahiptir. Bölgedeki 40 kadar höyük, 20 kadar antik şehirden derlenen eserler ile, kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans devrine ait kazı çalışmaları sonucu bulunan eserler sergileniyor.

Müzenin bahçesinde: Herakles, İmparator Hadrian tipi büyük heykeller, İon-Korint tipi sütun başlıkları, üzeri yazıtlı veya kabartmalı ve bölgenin tipik eserleri arasında olan “Kapı Tipi Mezar Stelleri”, pişmiş toprak lahitleri ve çeşitli mimari eserler sergileniyor. Müzede mevcut arkeolojik eser sayısı: 13.276’dır. Ayrıca: 26.564 sikke, 33 el yazması kitap bulunmaktadır.

Yıllık ziyaretçi sayısı: 12 bin civarında. Müzenin en önemli yanı: Türkiye’de eser bakımından, beşinci sırada bulunması. Evet, yani eser sayısı ve kalitesi gerçekten yüksek. Müzede: Hitit dönemine ait, dünyada benzeri bulunmayan bir eserde sergileniyor, gittiğinizde göreceksiniz.

Bu eser: Afyonkarahisar’a bağlı Çavdarlı Köyü yakınlarındaki Kovalık Höyüğünde yapılan çalışmalar sonrasında ortaya çıkartılan ve dünyada benzeri olmayan, Hitit dönemine ait erkeklerin kutsal sayıldığını gösteren “Libasyon” adı verilen bir kap.

Ayrıca: müzede sergilenen, Hitit dönemine ait mermer üzerine resim yazısı da büyük ilgi çekiyormuş.
Müzede sergilenen eserlerden: Afyonkarahisar mermerinin geçmiş dönemlerde heykeltıraşlıkta kullanıldığı görülüyor. Afyon mermeri, bu özelliği nedeniyle, dünyanın değişik mekanlarını süslemiş. İnsan figürlerinde, tapınaklarda, kiliselerde, ünlü kişilerin mekanlarında Afyonkarahisar mermeri görmek mümkün.

zafermüzesi.1
Afyonkarahisar Zafer Müzesi

ZAFER MÜZESİ

Anıt park karşısında, Hükümet konağı yanındadır. 1913-1914 yılları arasında yapılmıştır. Bina 1985 yılında Zafer Müzesi olmak üzere, tahsis edilmiş ve 1992 yılında; Başkomutan Tarihi Milli Park Müdürlüğü buraya taşınmıştır. Dekorasyon ve düzenleme çalışmaları devam eden bu binanın önemi, tüm ulusun ölüm-kalım mücadelesi verdiği bir döneme (1919-1922) ait olmasındandır.

Evet: zemin katta 10 oda, 1 toplantı salonu, üst katta 9 oda ve sergi salonu var. Başkomutan Meydan Muharebesinin planlandığı ve taarruz emrinin verildiği yerdir. Müzede: Başkomutan savaşı ile ilgili bilgiler verilmesinin yanında, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa ve Batı Cephesi Harekat Şube Müdürü Tevfik Bıyıkoğlu anısına, kaldıkları odalar düzenlenmiş ve ziyarete açıktır.

Afyonkarahisar Zafer Anıtı

ZAFER ANITI

Şehir merkezindeki Anıt park içinde, kübik bir kaide üzerinde, Türk ve Yunan güçlerinin sembolü, iki insanın bulunduğu ve Türk’ün zaferini anlatan, 1936 yılında açılan bir anıttır. Devrin önemli heykeltıraşlarından Krippel tarafından; 1934-1945 yılları arasında yapılmıştır. 27 Ağustos 1922 tarihinde Kurtuluş Savaşında, Afyon’un Yunan saldırılarından kurtarılışını sembolize eden, tunçtan bir anıttır.

Anıt: yeşil porfır bir platform üzerindedir. Yine porfirden dikdörtgen bir kaidenin taşıdığı, iki çıplak insan figüründen meydana gelen bir kompozisyondur. Kaidenin uzun kenarında çerçeveler içinde, rölyef halinde işlenmiş Kurtuluş Savaşını simgeleyen figürler var.

Kaidenin ön yüzünde: Atatürk’ün portresi, sol yönünde de Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak’ın, harita üzerinde Başkumandanlık Savaşını planlarken yapmış oldukları hazırlıkları, arka yüzünde de, askerin taşıdığı sancağı, işgalden kurtulan halkın öpmesi, sağında da Mehmetçik’in süngü taarruzu kabartmalar halinde tasvir edilmiştir.

Kaidenin üzerindeki heykeller: normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketler son derece canlıdır. İşgalcileri sembolize eden ve yerde yatan figürün; büyük bir çaresizlikle aşağıya sarkmış olan başındaki ızdıraplı yüz ifadesi ve bitkin vücudu, yenilgiyi göstermektedir.

Ayaktaki figürün yüzünde ise, büyük bir hiddet ifadesi vardır. Gerilmiş adaleleri, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkmış kolları, biri yumruk şeklinde sıkılmış, diğeri bir şeyi parçalayacakmış gibi açılmış elleri ile, ayakları altında yatan figüre, yukarıdan bakarak adeta ezmektedir.

Atatürk: 1937 yılında, Afyon ziyaretinde, anıt hakkında: “ Büyük Zaferi en iyi anlatan anıt” diyerek, beğenisini dile getirmiştir. Zaman içinde, heykelin üzerinde meydana gelen oksitlenme ve deformasyon, 2008 yılında yapılan çalışmalarla temizlenmiştir.

Evet: bakın tüm ülkeyi gezdim, ama gerçekten bu derece anlamlı, canlı bir anıt gördüğümü söyleyemem. Afyonkarahisar yöresine yolunuz düşerse, mutlaka gidin ve bu muhteşem anıtı görün. Kesinlikle çok beğeneceğiniz, muhteşem bir anıt.

kocatepe anıtı.1
Afyonkarahisar Kocatepe Anıtı

KOCATEPE ANITI

Şehir merkezinde, Örnekevler Mahallesinde bulunan park içinde, basamaklarla çıkılan, yüksek bir teras ortasında, kaide üzerinde Atatürk’ün Kocatepe’ye çıkış anını gösteren heykel anıtı, 1970 yılında açılmış olup, heykeltıraş Namık Denizhan tarafından yapılmıştır.

Afyonkarahisar Ulucami
Afyonkarahisar Ulucami

ULUCAMİ

Camikebir mahallesindedir. Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali’nin oğlu Sancak Beyi Nasredüddin Hasan tarafından, 1273 yılında yaptırılmıştır. Mihberi: Emirhaç Bey, süslemeleriyse Nakkaş Mahmut Oğlu Hacı Murat tarafından yapılmıştır. Minaresi tuğladandır. 40 ahşap sütun ve başlık üzerine oturtulmuştur. Düz toprak damlıdır. 1341 yılında onarılmıştır.

afyon.kale.2
Afyonkarahisar Kalesi

AFYON KALESİ

Her ne kadar bu kaleye çıkmasanız da, uzaktan geçerken, ana yol üzerinde ilerlerken; bu kalenin bulunduğu kaya blokunun uzaktan muhteşem görüntüsün mutlaka göreceksiniz. Evet, her gelip geçtiğinizde, belki bir-iki saniye bakıp geçtiğiniz kale, gerçekten ilginç bir yer. Buyurun kale ile ilgili ayrıntılı bilgi. Umarım bir gün, buralardan geçerken, 3-4 saatlik bir zamanınız olur ve bu kaleye çıkarsınız.

Kaleye çıkış zamanı, ortalama: 30 dakikadır. Volkanik özellikle, doğal bir kaya kütlesinin üzerinde kurulmuştur. Yüksekliği: 226 metredir. Arzava ülkesine sefer düzenleyen Hitit İmparatoru II. Murşili tarafından, MÖ.1350 yılında, askerlerinin kışı geçirmeleri amacıyla yapıldığı sanılmaktadır. Kalenin o zamanki ismi Hapanuva (yüksek tepe şehri) dır. Sonraki dönemlerde, eklerle daha da genişleyen kale, çevrenin kontrolü için önemli bir stratejik konumdadır.

afyon.atatürk afyonda.1
Afyonkarahisar

Kale zirvesinde: Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış bir çok tapınma yerleri ve 4 adet büyük sarnıç (su çukuru) var.

Malazgirt savaşından sonra, 11’nci yüzyılda, Selçuklular buraya yerleşirler. Burada yaşayan Türk boyları, kayalar üzerindeki bu kaleye “Karahisar” adını verirler. Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat, bu kalede hazinelerini saklar.

Bu yüzden de, “Hisar-ı Devle” ismiyle tanınır. Selçuklu Vezirlerinden Sahip Ata Fahrettin Ali ve oğullarına, kale muhafızlığı verilir ve bu nedenle de ismi “Karahisar-ı Sahip” olur.

Osmanlı döneminde, Sultan II. Selim, kaleyi onarır ve en iyi Afyon’un bu çevrede yetişmesinden ötürü de, kaleye “Afyonkarahisar” ismi verilir.

afyon.kale.3
Afyonkarahisar

Dik bir tepe üzerindeki kaleye: kayaların üstüne oyulmuş merdivenlerle çıkılır. Bunlar: iç ve dış olmak üzere, iki bölümden oluşur. Kız kalesi veya kız kulesi denilen kalenin iç bölümü, muhafızlara ayrılmıştır. Sultan Alaeddin Keykubat burada: cami, saray, erzak ambarı, cephanelikler, 8 su sarnıcı ve değerli eşyaların saklandığı bir de mahzenler yaptırmıştır.

Burası; askeri amaçlı olduğundan halkın oturacağı yerler bulunmaz. Buradaki caminin süslü bezemeleri olan minaresi yıkılmıştır. Ayrıca, kalenin batı kapısı üzerindeki iki yazıttan biri: Alaaddin Keykubat’ın ve diğeri ise Sultan II. Selim’in yaptırdığı onarımları belirtir.

Afyonkarahisar

EFSANELER

Hazreti Ali ya da Düldül’ün ayak izleri efsanesine göre: İslam halifelerinden Hazreti Ali, atı Düldül’ün üzerinde, dağdan dağa uçarak sefer yapmaktadır. İşte böyle seferlerin birinde, Afyonkarahisar’a gelen Hz. Ali, Hıdırlık Dağında konaklamak için sertçe yere basınca, buradaki bir kaya üzerinde ayağının izi kalır.

Daha sonra, Hıdırlıktan kaleye atlayan Düldül, burada da dizginlenince bu kez ön ayağının izi, bir kayanın üzerinde kalır. Hz. Ali, Düldül’ü sulamak için, su yalağına vardığında, atı bağlayacak bir yer bulamaz ve dört parmağı ile yalağın yanındaki bir taşa vurarak taşı deler ve atı buraya bağlar.

Yukarıda belirttiğim gibi : Afyonkarahisar kalesinde, bugün Düldül’ün ayak izi ile atın bağlandığına inanılan kaya üzerinde delik, hala varlığını korumaktadır.

Başka bir efsaneye göre: Afyonkarahisar’da, 740 yılında öldüğü konusunda, tarihçilerin birleştiği Battal Gazi ile yakın arkadaşı Ahmet Tarhan; kaleyi ele geçirmek için sıkı bir kuşatma yaparlar. İçeridekilerin dışarısı ile bütün bağları kesilir. Kale komutanı, bunun üzerine Bizans imparatoruna haber salar ve 100 bin kişilik bir ordu yardım için yola çıkar.

Kalenin burçlarından Battal Gaziyi görerek aşık olan komutanın güzel kızı: o’na bir kötülük gelmemesi için, çimler üzerinde uyumakta olan Battal Gazi’ye bağırır, ancak duyuramaz. Sonra bir kağıt yazar, taşa sarar atar. Battal Gazi, bir iki kıpırdandıktan sonra, hareketsiz kalır. Battal’ın uyunmadığını gören kız telaşlanır.

Babasına, Türklerin komutanının çayırda uyuduğunu söyler ve güya o’nu öldürmek için zehirli bir hançer ister. Battal Gazi’nin yanına gelen kız, onu ölmüş olarak bulur. Çünkü attığı taş, Battal’ın kulağına gelmiş ve ölümüne neden olmuştur. Kız üzülür ve hançeri kendi kalbine saplayarak hayatına son verir.

Bizans ordusu kalenin eteklerine geldiğinde, amansız savaş başlar. Ahmet Tarhan, askerleriyle birlikte şehit olur. Ahmet Tarhan, Karahisar Kalesinin eteklerinde, şu anda Ulu Cami’nin karşısındaki mezarına gömülür. Yenilgiden sonra çok şiddetli bir fırtına başlar ve Battal’ın cesedini Eskişehir dolaylarına atar. Böylece, Bizanslılar, Battal Gazi’nin öldüğünü anlayamazlar ve daha uzun süre onun korkusuyla yaşarlar.

Afyonkarahisar Kalesi Dilek Yeri

DİLEK YERİ

Karahisar Kalesi: tarih boyunca, evlenmek isteyen kızların iyi bir kısmet diledikleri, kısmeti bağlı olanların kısmetlerinin açıldıkları yer olmuştur. İnanışa göre: taliplisi çıkmayan ya da evlenme zamanı gelmiş kızlar, yanlarında yaşlı bir kadınla birlikte, Cuma günü, Karahisar kalesinin yolunu tutarlar.

Ancak, yanlarında birde asma kilit alırlar, kilit kaleye çıkılmadan önce kilitlenir. Kaleye çıkıldıktan sonra, yaşlı kadın kaleye çıkılmadan önce kilitlenmiş olan kilidi kızların başlarında açarak, inanışa göre bahtlarını açar. Daha sonra kızlar Kız Kulesinden :” Bahtım bahtım, Altın bahtım, Evlenecek vaktım.” diyerek bağırırlar.

İnanılan odur ki, tahminen bir hafta sonra, bu kızlara hayırlı birer nasip çıkar ve nişanlanırlar. Bu gelenek, Hıdırelmez’de daha çok ilgi görmekte ve Hıdırellez sabahı erken saatlerde kaleye çıkan kızlar, Kız Kulesinden dileklerini bağırmaktadırlar. Kimi zaman kadınların ya da erkeklerin de Kız Kulesinden: çeşitli dileklerde bulundukları gözlenmektedir.

Kalede: Kız Kulesinin yanında, bir şarapnel oyuğu gibi, insan boyunda olan taşın içinde yatan kadınlar, çeşitli dileklerde bulunurlar. Kalenin kapısının kemerinde bulunan bir oyuğa, bir dilek tutup, 3 taş atılmaktadır. Eğer taşların üçü de oyuğa girerse, dileğin yerine geleceğine inanılır.

Yine, kalenin kapısının önündeki uçmak ağacına insanlar üzerlerinden bir bez ya da ip parçası kopararak bağlamak suretiyle dilekte bulunurlar.

TERMAL TESİSLER

afyon.gazlıgöl kaplıcası.1
Afyonkarahisar Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi

GAZLIGÖL TERMAL TURİZM MERKEZİ

İl merkezine, 21 km. uzaklıkta, Eskişehir karayolu üzerinde İhsaniye ilçesine bağlı, Gazlıgöl kasabası içindedir. Kaplıcada, halen 5 adet umumi havuzlu hamam, 4 adet havuzlu dubleks villa, 16 adet de çift odalı küvet tipi banyolu üniteler bulunmaktadır. İşletmedeki toplam yatak kapasitesi: 404 dür.

Kaplıcanın suyunun sıcaklığı: 45-68 derece ve debisi saniyede 9 litredir. Kimyasal özellikleri: hiperterm, hipotenik, alketihir karbonatlı ve hafif radyoaktif bileşiminden oluşmaktadır. İçme ve banyo tedavisinde kullanılmaktadır.

İçme suyu olarak: ağrılı ve spazmalı böbrek hastalıklarına, mide rahatsızlıklarına, karaciğer ve safra yolları ve bağırsağın spastik ağrılarına iyi geldiği söyleniyor.

Banyo tedavisi ise: romatizmal, nevralji, nevrit, artroz, kadın hastalıkları ve saboreik deri hastalıklarına tavsiye edilmektedir.

afyon.ömer kaplıcası.f1
Afyonkarahisar Ömer Kaplıcası

ÖMER KAPLICASI

Afyonkarahisar-Kütahya karayolu üzerinde, Afyonkarahisar merkezine 15 km. uzaklıktadır. Ömer kaplıcası: adını Ömer Dede yatırından almıştır. Suyunun sıcaklığı: 46-71 derece arasındadır. Litrede 1 gr.dan fazla karbondioksit ihtiva etmesi nedeniyle, gazlı sular gurubuna girer.

Kaplıca suyu: romatizmal hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, kadın hastalıkları, kemik ve kireçlenme hastalıkları, beslenme bozuklukları ile sinir-kas yorgunluklarının tedavisinde kullanılır. Kaplıcada; konaklama sorunu bulunmamaktadır. Ayrıca: 1 adet kapalı yarı olimpik yüzme havuzu, 2 adet Türk Hamamı, 1 adet büyük kapalı yüzme havuzu bulunmaktadır.

afyon.gecek kaplıcası.1
Afyonkarahisar Gecek Kaplıcası

GECEK KAPLICASI

Afyonkarahisar merkezine 18 km. uzaklıkta, Afyonkarahisar-Kütahya yolu üzerindedir. Kaplıca şifalı sularının yanı sıra mesire yeri olarak da ünlenmiştir. Suyunun sıcaklığı: 46-71 derece arasındadır.

Kaplıca suyu: romatizmal hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, kadın hastalıkları, kemik ve kireçlenme rahatsızlıkları, sinir ve kas yorgunluklarına iyi gelmektedir. Konaklama sorunu yoktur. Ayrıca: 1 bayanlara ve 1 erkeklere olmak üzere, iki tane kapalı yüzme havuzu vardır.

afyon.mermer ve el ürünleri teşhirsatış.1
Afyonkarahisar Mermer ve El Ürünleri Teşhir-Satış Merkezi

AFYONKARAHİSAR, MERMER VE EL ÜRÜNLERİ TEŞHİR-SATIŞ MERKEZİ

Türkiye mermerinin, % 28’ini üreten İscehisar, aynı zamanda ülkemizin dört bir yanında üretilen mermerlerin pazarlandığı bir yerdir. Burada: öncelikli olarak, mermer mozaik ürünleriyle gravürle işlenmiş çeşitli mermer ürünler sergileniyor.

Ayrıca: çeşitli ilçelerde üretilen el sanatları ve dokuma ürünleri de burada tanıtılıyor ve satışa sunuluyor. Ayrıca, mermercilikle uğraşan esnafın atölyelerinde işlenen çeşitli mermer ürünlerinin sergilenmesi ve tanıtımı için de kampus içinde, açık alanda 26 adet açık hava sergisi oluşturulmuş.

Snowroom;20 bin metrekarelik bir alanda. Bunun 1200 metrekaresi kapalı alan. Tesis alanı içinde: ayrıca, açık-kapalı sergi alanları, kafe, restoran vs. sosyal donatı mevcut. Sivrihisar istikametinden, Afyonkarahisar’a gelmeden önce; burayı göreceksiniz.

Biraz önce sözünü ettiğim mermer ürünlere merakınız varsa veya merakınız olmasa da kısa bir zamanınız varsa, buraya uğrayıp, gerçekten el emeği muhteşem güzellikteki ürünleri görebilirsiniz.

başkomutanlıkmilliparkı.2
Afyonkarahisar Başkomutanlık Milli Parkı

BAŞKOMUTANLIK MİLLİ PARKI

Ankara-İzmir karayolu, Antalya-Afyon karayolu ve İstanbul-Bursa-Eskişehir karayolu ile buraya ulaşım sağlanmaktadır. 26 Ağustos tarihinde, Kocatepe’den başlayan Türk Kurtuluş Taarruzu, 27-28 Ağustos tarihlerindeki kanlı muharebelerde, Kocatepe bölgesindeki düşman kuvvetlerini önüne katarak sürmüş ve 29 Ağustos’ta, Afyon’a ulaşmıştır.

Beş gün; geceli-gündüzlü aralıksız süren meydan savaşını, Ulu Önder Atatürk’ün; 26-30 Ağustos 1922 tarihinde, bütün dünyayı şaşırtan bir başarı ile sonuçlandırdığı Kurtuluş Savaşının geçtiği yörelerdeki tarihi olgular, Başkomutan Tarihi Milli Parkının ana kaynak değerini oluşturmaktadır.

başkomutanlıkmilliparkı.3
Afyonkarahisar Başkomutanlık Milli Parkı

Kocatepe ve Dumlupınar bölümlerinde ormanlık alanlar içinde, bütün yıl, su bulunan vadi boyları, pek çok endemik türleri kapsayan bitki örtüsü ve yaban hayatı zenginlikleri, Milli Parkın diğer değerlerini oluşturur.

Milli Park içinde: ana iki bölüm içinde yer alan, Kocatepe ve Dumlupınar savaş alanları, Şehitlikler ve anıtlar görülmesi gereken yerlerin başında gelir. Ayrıca, ormanlık alanlardaki vadi boylarında, bitki zenginliği, ziyaretçileri etkiler.

Akören mevkiindeki günübirlik kullanım alanı, ziyaretçilere piknik yapma imkanı sağlamaktadır. Çalköy göleti ve çevresi rekreaktif amaçlı kullanıma uygun olup, çadırla konaklama imkanı sağlanmaktadır.

KOCATEPE ŞEHİTLİĞİ

Kocatepe: Afyon’un 20 km. güneyinde, Büyük kalecik Kasabasındaki bir tepedir. Başkomutan Tarihi Milli Parkı içindedir. Anıt; Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türk Ordusunun karargah kurduğu ve Kocatepe’de verilen Milli Mücadelede şehit düşen kahramanlarımız adına, 1972 yılında yaptırılmıştır.

kocatepe.atatürk.1
Afyonkarahisar Kocatepe Atatürk Anıtı

KOCATEPE ATATÜRK ANITI

Atatürk; Büyük Taarruzu, günümüzde de varlığını sürdüren siperden bizzat sevk ve idare etmiştir. Kocatepe’ye: Milli Savunma Bakanlığı tarafından, 1953 yılında bir anıt yaptırılmış ve üzerine yazıt konulmuştur. Kültür Bakanlığı da, 1993 yılında: Atatürk Anıtı ve çevre düzenlemesi yapmış ve Kocatepe ziyarete açılmıştır.

Bronzdan yapılan Atatürk Anıtı; 4 ton ağırlığında ve 7.5 metre yüksekliğindedir. Atatürk; elinde sigarası, dalgın, yürüyor. Yoldan geçerken, uzaktan bu görüntüsü seçebilirsiniz. Hemen önünden geçeceksiniz, dinlenmek için ayıracağınız kısa bir zaman parçasını, burada değerlendirebilirsiniz.

YÜZBAŞI AĞAH EFENDİ ŞEHİTLİĞİ

Büyük Kalecik Kasabasında, Kurtkaya Mevkiinde, Kurtuluş Savaşımız sırasında, 27 Ağustos 1922 günü şehit olan Bayburtlu Yüzbaşı Agah Efendi ile Sinoplu Üsteğmen Feyzullah Efendi ve 101 silah arkadaşının bulunduğu şehitliktir. Şehitlik; 1972 yılında onarılmış, 1993 yılında Kültür Bakanlığı tarafından yenilenmiştir.

BÜYÜK TAARRUZ ŞEHİTLİĞİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ANITI

Afyonkarahisar’a 16 km. uzaklıkta bulunan Afyon-Antalya-İzmir yol kavşağında, Işıktepe üzerinde yapılmıştır. 26-27-28-29 Ağustos 1922 tarihlerinde şehit düşen 275 subay ve 2150 Mehmetçik anısına, 1993 yılında yapılmış olan şehitliğin alanı: 3 bin metre karedir. Yolun hemen sağında, geçerken uzaktan görebiliyorsunuz.

ALBAY REŞAT ÇİĞİLTEPE ŞEHİTLİĞİ

Sincanlı İlçesinin güneyinde, Başkomutan Tarihi Milli Parkı içinde, Çiğiltepe mevkiindedir. 57’nci Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey, Büyük Taarruzun ikinci günü olan 27 Ağustos 1922 tarihinde, Atatürk’e verdiği sözü yerine getiremeyerek, hedefini ele geçirememenin verdiği üzüntü ile intihar eder. Ancak, yarım saat sonra, Çiğiltepe alınır. Şehitlik, Reşat Bey ve o bölgede şehit düşen askerlerimiz adına, 1995 yılında yaptırılmıştır.

ANITKAYA ŞEHİTLİĞİ

Afyon-Kütahya karayolu üzerinde, Anıtkaya kasabasındaki bir höyük üzerinde, üst terasta, Kurtuluş Savaşımız sırasında, 28 Ağustos 1922 günü, 13 ve 20’nci Alaydan şehit olanlar anısına, 1924 yılında, piramidal bir anıt dikilmiştir. 1972 yılında çevre düzenlemesi yapılmıştır.

Burdur şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler

GENEL

Amsterdam; Hollanda’nın başkentidir. Ama hükümeti barındırmaz. Yani idari başkent değildir. İdari başkent: Lahey’dir. Amstel nehrinin Zuider Zee’nin tuzlu sularla buluştuğu yerde kurulmuştur.

Şehri bölen kanallar nedeniyle, şehre “Kuzeyin Venedik” i tanımlaması oldukça uygundur. Dünyada görülebilecek en ilginç kentlerden biridir.

Venedik’ten daha çok kanala, Paris’ten daha çok köprüye sahiptir. Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Dünyanın en ünlü sanatçılarının eserlerinden, esrar tarihi müzesine kadar uzanan, 16-17 ve 18’nci yüzyıldan kalma, 6000 civarında binaya kurulmuş, 50 den fazla müze, bütün kültür meraklılarının susuzluğunu dindirecek kapasitededir.

Hollanda isminin anlamı: “Holl”. Bu kelime, eski Dutch dilinde: “Wooden” (ağaç, orman) anlamına geliyormuş. Yani: “Woodenlands” olarak ülke ismi geçiyor.

Evet; şehir merkezi, küçüktür. Geçmişten kalan mimari mücevherlerin çok azı, günümüze kadar gelmiştir.

TARİH:

Ren nehri boyunca ilerleyerek, burada bir yerleşim yeri kuranlar: eski bir Germen kabilesi olan “Bataviler” di. Daha ilk günlerden bu yana: suyun kontrol edilmesi gerekmişti.

Böylece: baraj kurma çalışmaları ve nehirlerin akışını düzenleme ve taşkınlar başlamış oldu. O günden bu yana da, su her zaman bir sorun olmuştur.

1200 civarında, terp denilen yapay tepeler üzerine, ilk ağaç evler yapıldı. Kasaba: düşman derebeylerine ve deniz sularına karşı düzenlendi. Günümüzde: Dam Meydanı olan Amstel Nehri üzerine, baraj inşa edildi.

Baraj, yalnızca gel-gitleri kontrol etmekle kalmadı, aynı zamanda, deniz aşırı gemilerin, nehir boyunca yüklenmesini engelleyerek ticarete de yön verdi.

1345 yılında, kasabada manevi bir olay meydana geldi. Ölmek üzere olan bir kişiye, komünyon ekmeği verildiğinde, adam bunu yutamadı. Ekmek ateşe atıldığında yanmayınca, bu olay, bir mucize olarak herkesçe duyuldu ve birkaç yıl içinde, Amstelredamme, gözde bir hac yeri haline geldi.

1452 yılında, kentte büyük bir yangın yaşanınca, bina inşaatlarında ahşabın kullanılması yasaklandı ve yerine tuğla kullanılmaya başlandı.

1600-1700 yılları arasında, Hollanda’da altın çağ yaşandı. Doğuyla yapılan ticaret ile zenginleşen Hollanda, Doğu Hindistan Kumpanyası sayesinde, dünyada yayılan bir imparatorluk kuruldu. Amsterdam’da, kanallar inşa edildi. Rembrant gibi ustaların eserleriyle, sanatta büyük ilerlemeler görüldü.

1889 yılında, Merkez İstasyon (Centraal Station) açıldı.

1940 yılında, Almanya, savaşta tarafsız kalan Hollanda’yı işgal ettir.

1986 yılında, “Stopera” kompeksi (Stadhuis ve Opera) tamamlandı.

1999 yılında: Van Gogh Museim’un yenilenme ve genişletilmesi çalışmaları tamamlandı.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Coğrafi Konumu

COĞRAFİ KONUMU:

Hollanda’nın kuzeyinde bulunan Amsterdam, Amstel nehrinin Zuider Zee’nin tuzlu sularıyla buluştuğu noktaya kurulmuştur. Üzerine yerleşilecek bu kadar az kuru toprakla, burada yaşamaya gelen ilk yerleşimcilerin neden burayı seçtiklerini anlamak pek mümkün değil. Yine de bunun yerinde bir karar olduğu söylenebilir.

Çünkü; Amsterdamlılar, yani “Amsterdammers” kısa sürede nehrin akışını kontrol etmeye ve nehir boyunca ticaret yapmaya başlamışlardır. Devasa Hollanda İmparatorluğunun merkezinde bulunan Amsterdam, tartışmasız bir şekilde, 17’nci yüzyılda, dünyanın en zengin kentlerinden biriydi.

Burada, diğer pek çok ürünle birlikte baharat, rom ve şeker kaşımı ticareti yapılırdı. Çünkü: kent sakinleri, her şeyin en iyisini talep ederlerdi. Bu dönemde “Altın Çağ” ını yaşayan Amsterdam, günümüz kentinin de kalbini oluşturur.

Evet, kent yürüyerek dolaşabileceğiniz kadar küçüktür. Kanalların kenarındaki sokaklar, tur otobüslerinin giremeyeceği kadar dardır. Böylece, görülmesi gereken yerleri hızla geçip gözden kaçırmazsınız.

Burada gerçekle aranıza bir otobüs penceresi girmez. Amsterdam’ı görmek için dışarı adım attığınız anda, yaz güneşinin sıcaklığını hissedebilir, buz gibi bir kış havasında, soluğunuzun buharını görebilirsiniz.

Eğer olur da bir kanal turuna katılırsanız, kendini suyun akışına bırakıp sessizce ilerleyen bir tekneyle, modern dünyadan uzaklaşma olanağı bulabilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Ne Zaman Gidilmeli

AMSTERDAM’A NE ZAMAN GİDİLMELİ:

Amsterdam’a yağmursuz bir zamanda gitmek isterseniz: Haziran-Ekim ayları arasındaki dönemi tercih etmeniz gerekiyor. Ayrıca: ünlü lale festivalini görmek isterseniz, Nisan-Mayıs ayları arasında gitmeniz gerekiyor.

Eğer: şehre hafta sonu giderseniz: Cuma günleri, pek çok müze, saat: 21.00 e kadar açık. Rahatlıkla gezebilirsiniz. Ayrıca: meydanlarda, açık hava konserlerini de izleyebilirsiniz.

Hollanda’nın iklimi, soğuk ve yağmurlu kışlar ile sıcak ve yağmurlu yazlardan oluşuyor. Yine de yıl boyunca güneşli günlere rastlamak mümkün. Amsterdamlılar ise genellikle, kışın ayazını özlerlermiş.

Böylece: çok sevdikleri kış sporlarını yapabiliyorlarmış. Paten kaymak onlar için büyük bir keyif. Ama; biz ziyaretçiler için, elbette havanın güzel olması en büyük tercih sebebi. Hava sıcaklıkları: özellikle Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında artıyor ve yaklaşık 20 derece civarında.

En soğuk aylar ise: Aralık-Ocak-Şubat. Ben bu aylarda, Hollanda’ ya gitmenizi kesinlikle önermiyorum, muhteşem bir soğuk var.

Dışarıda gezmek çok zor. En olumlu aylar: Nisan-Mayıs. Bu aylarda, gerek havanın nispeten ılık olması ve gerekse yağmurların az olması büyük avantaj.

Sonuçta: Hollanda’ya gelirken yaz aylarında bile gelseniz, yanınızda çeşitli türlerden giysiler almanızı öneriyorum. Genellikle kat kat giyinmek en iyi sonucu verir.

Bu şekilde, hava sıcaklığına bağlı olarak vücudunuzun ısısını dengeleyebilirsiniz. Ne zaman giderseniz gidin, yanınızda mutlaka su geçirmez bir yağmurluk ve şemsiye bulundurun.

Kalın bir palto ya da mont, rüzgarın ısıracak denli sert estiği kış mevsimi için ideal. Ilık yaz günlerinde: kısa kollu buluzlar ve tişörtler kullanışlı olabilir.

Rahat ayakkabılar, yılın her zamanı ve her mevsim için zorunlu.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Turizm

TURİZM:

Amsterdam, dünya üzerinde en çok ziyaret edilen 5’ci yerdir. Yıllık: 4.2 milyon turist ülke dışından, bu şehre gelir. Toplam 350 otel ve 45 bin yatak kapasitesi vardır.

TURİZM DANIŞMA BÜROLARI:

Çok az şehir Amsterdam kadar, turistlere yardımcı olacak donanıma sahiptir. Aslında Hollanda’nın genelinde, kapsamlı bir turizm büroları ağı bulunuyor.

Bir kamu kuruluşu olan Vereniging Voor Vreemdelingen-verkeer (Yabancı Trafiği Kurumu), fey-fey-fey olarak okunan: VVV dir. Ayrıca; Dutch Tourist İnformation Office (Hollanda Turist Danışma Bürosu) da ziyaretçilere yardımcı olur.

VVV ile ilgisi olmayan turizm bürolarına ve otel acentelerine dikkat etmelisiniz. Önerdikleri oteller: pahalı, kalitesiz ve bazen de hoş olmayan bölgelerde olabilirler.

Amsterdam’da 3 ve Hollanda’da 450’ye yakın, VVV bürosu vardır. Görevliler: cuzi bir miktar karşılığında: turistik yerler, eğlence, ulaşım, yürüyüş, tur ve etkinlikler hakkında, ayrıntılı bilgiler verir ve döviz bozup: otel, oyun, gösteri, konser ve geziler için adınıza kayıt yaptırabilirler.

VVV kitapçıkları ve haritaları, müze ve gazete bayilerinde bulunuyor. Yolculuğa çıkmadan önce, bilgi edinmek istiyorsanız, NBT nin (Hollanda Turizm Bürosu) bastırdığı broşür ve haritaları kullanabilirsiniz.

PARA:

Diğer Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, Hollanda’nın para birimi Euro’dur. Yabancı ülkelerin paraları, bankalarda ve döviz bürolarında değiştirilebilir. Bunlar: Central Station, Leidseplain ve diğer alışveriş bölgelerinde yaygındır.

Döviz bürolarının çalışma saatleri, bankalardan daha uzundur. Central Station’da 24 saat açık, bir döviz bürosu var.

Bu işletmelerin camlarında: döviz kurları ve komisyon oranları belirtilmiştir. Belli başlı kredi kartları: otellerde, restoranlarda ve mağazalarda genellikle kabul ediliyor.

Mağazalarda, kredi kartıyla ödemelerde, bir alt sınırlama var. Şunu unutmayın, ki: fiyatları kendi ülke paramıza çevirmek gayet kolay. Doğrudan, iki ile çarpmanız yeter.

DİN:

Hollanda’da: Protestanlık ve Katoliklik başta olmak üzere, Hıristiyanlığın çeşitli mezhepleri yaygındır.

Ancak, son zamanlarda düzenli olarak kiliseye gidenlerin sayısında büyük düşüş yaşanmıştır ve buna bağlı olarak, aralarında Amsterdam’daki belli başlı kiliselerin de bulunduğu pek çok kilisede: artık, ayin düzenlenmemektedir.

Kentte, düzenli olarak ayinlere katılan küçük bir Yahudi topluluğu da varmış. Kent nüfusu barındırdığı çeşitlilik ölçüsünden, farklı din ve tarikatlara inananlar içinde çeşitli olanaklar sunmaktadır.

DİL:

Dünyada, 30 milyon kişinin konuştuğu Flemenkçe, Güney Afrika’daki “Afrikaner” dili ve Belçika’da konuşulan Flamancaya yapısal olarak benzer. Almanca ile ortak yanları vardır ama Flemenkçe’nin grameri daha kolaydır.

Hollandalılar, genellikle çok iyi İngilizce bilirler. Diğer dilleri ise, şöyle böyle konuşabilirler.

GÜVENLİK:

Amsterdam, istatistiki olarak Avrupa’nın en güvenilir şehirlerinden biridir. Ama, yinede yankesicilik ve turistlere yönelik bagajların çalınması gibi suçlar gündeme gelmektedir.

Özellikle, havaalanı transferlerinde, Centraal Station’da ve otelinize giderken; çanta ve valizlerinize sahip olmalısınız. Kalabalık meydanlarda ve özellikle Kırmızı Fener Mahallesinde, eşyalarınıza göz kulak olmalısınız. Gerekli olmayan değerli eşyalarınızı, otelin kasasında bırakabilirsiniz.

Akşam hava karardıktan sonra, iyi aydınlatılmamış, ıssız yerlerden uzak kalmanızda yarar var. Eğer herhangi bir hırsızlık olayı ile karşılaşırsanız, mutlaka hemen polise bildirin.

TUVALETLER:

Kentte bulunan genel tuvaletlerin sayısı sınırlıdır. Mağazalarda ve Manga Plazalardaki tuvaletleri kullanabilirsiniz. Kullanım ücreti, genellikle 50 cent civarındadır. Bar ve kafeler de bu iş için kullanılabilir, ama tuvalete gitmeden önce, bir kahve ya da bira ısmarlamanız beklenir.

BAHŞİŞ:

Bütün bar, restoran ve otel faturalarına, hizmet bedeli dahil ediliyor. Ama yine de servisten memnun olduğunuzun göstergesi olarak, küçük bir miktar bahşiş bırakmak adettendir. Bar ve kafelerde, para üstünü masada bırakmak, alışılmış bir tutumdur. Aşağıdaki miktarlar, isteğinize bağlı olarak değişebilir.

Taksi ücreti: tutarı yuvarlayın. Otelde taşıyıcı: çanta başına, 1 Euro olabilir. Tuvalet görevlisi: 0.5 Euro. Tur rehberi: % 10-15.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Amsterdamlıların Genel Karakterleri

AMSTERDAMLILARIN GENEL KARAKTERLERİ:

Amsterdam kozmopolit bir şehir olduğu için, Amsterdamlılar, birden fazla dil bilirler ve hem de çabuk kaynaşmayı severler.

Çok çalışkan ve gayretlidirler. Onlar da, en az ziyaretçiler kadar: galerileri ve müzeleri gezmekten keyif alırlar. Zaten, bu nedenle, gösterimler için bilet bulmakta zorlanacaksınız. Hafta sonlarında parklarda piknik yapmaya giderler.

Guruplar halinde kent dışına çıkarak, bisiklete binerler. Restoranlar ve kafeleri doldururlar. İnsanlar, biraya gelmekten zevk alırlar. Ünlü “Kahverengi Barlar” koyu sohbetlerin yapıldığı yerlerdir.

Yazları: meydanlara ya da sokak kenarlarına atılan masalar, etrafı seyrederek bir şeyler içenlerle dolup taşar. Bir masada oturduktan sonra, çok geçmeden, kendinizi bir Amsterdamlı ile sohbet ederken bulabilirsiniz.

Birde gençlerde bir alışkanlık var. “Vuurwerk” adında bir nevi patlayıcı. Atom bombasının küçüğü denebilir. Çok feci ses çıkarıyor. Gençler o patlayınca çok seviniyorlarmış. Aslında bir tür havai fişek.

İLK BAKIŞTA GÖZE ÇARPANLAR:

Kuşkusuz, ilk bakışta, tarihi binalar göze çarpıyor. Sevimli çatıları ve pencereleriyle daracık, uzun binalar, ağaçların dizildiği kanalların kenarında yan yana sıralanmıştır. Binalar: 300 yıldır neredeyse, hiç değişmemiş, demir köprüler ve taş döşenmiş yürüyüş yollarıyla birbirine bağlıdır.

Ki, bu yollarda bir zamanlar: Rembrant gibi sanatçılar ile adını Tasmanya’ya vermiş olan Abel Tasman gibi gezginler yürümüş.

AMSTERDAM SOKAKLARI:

Sokak adları ve numaralarıyla belirtilen resmi adres sistemi: 1795 yılından beri kullanılıyormuş. Ondan önce, ticari binaların amacını ve evlerin yerini bildirmek için çatı taşları ve duvar plakaları kullanılıyormuş.

Adreslerde “Red Fox’dan sonraki üçüncü ev” ya da “yazan el işaretinin bittiği” gibi ibarelere rastlanıyormuş. Bu levhalar, o dönemde olduğu gibi, bugün de eski yerlerinde duruyor. Kanal boyunca dolaşırken, binaların cephelerine dikkatli gözle bakmayı ihmal etmeyin.

Unutmayın ki, şehir yürüyerek dolaşılabilecek kadar küçüktür. Kanalların kenarlarındaki sokaklar: tur otobüslerinin giremeyecekleri kadar dardır. Böylece: görülmesi gereken yerleri hızla geçip, gözden kaçıramazsınız.

Yalnızca: siz de kent sakinleri gibi, yumuşak ve rahat ayakkabılar giymelisiniz. Çünkü: kentin taşlık yollarında dolaşmak yorucu oluyor. Bir de, yağmurlu havalara karşı, ayakkabılarınızın su geçirmeyen bir cins olmasına dikkat edin, yoksa tatil sıkıntılı geçer.

Amsterdam’lılar, kendi sorunlarına, herkesi memnun edecek bir takım çözümler bulmuşlar. Toprakta yerleşilecek yeterince yer kalmayınca, kanallarda ve tekne evlerde yaşamaya başlamışlar. Günümüzde, kentin su yollarında, 2500 den fazla tekne ev bulunuyormuş.

CİNSELLİK VE UYUŞTURUCU:

Yakın geçmişe kadar, büyük ölçüde önem verilen iki konu arasında: cinsellik ve uyuşturucu var. Amsterdamlılar, bu konulara pratik çözümler getirmeye ve iki konuda da, bir orta nokta bulmaya çalışmışlar. Buna karşılık, kent, bir fesat yuvası haline gelmemiş.

Bunun yerine: bazı konuları, kontrol edilebilir bir sınırda tutmaya çalışmışlar. Amsterdam’ı ziyaret ederken, bu tür serbestlikler aklınızda bulunmalı.

Ama yine de durum, sizin ya da sizinle beraber olan kişilerin bir zarar göreceği anlamına gelmiyor.

UYUŞTURUCU-MARİHUANA VE KENTTE KABUL EDİLEN MİKTARLAR:

Amsterdam’da; yetkililer, kentteki belli kahve evlerinde, marihuana tüketilmesine izin vermişlerdir. Bu uygulamayla: uyuşturucu tüketiminde, sözde yumuşak kimyasalların sert maddeler ile bağımlılık yaratan uyuşturuculardan ayrılmasını hedeflemektedirler.

Rastlantı sonucu girdiğiniz bir bar ya da kafede; bu tip bir manzarayla karşılaşmayı ummayın. Smokey Joe’s ya da Bad Man Smokey gibi adlar taşıyan bu tür “ Caffe Shop”ları, dış cephelerindeki renkli yazılardan, hatta buram buram tüten kokularından tanıyabilirsiniz.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler Gezi Planı

GEZİ PLANI:

Kent merkezi, ilk bakışta, hiçbir plana sahip olmayan, minik cadde ve kanallardan oluşmuş bir labirent gibi görünebilir. Aslında: kentin planı, daha çok örümcek ağının hatlarını andırır. Yapının nasıl olduğunu anlarsanız, çok rahat dolaşırsınız.

Ama: sürekli yürüyeceğiniz için, yanınıza mutlaka rahat bir ayakkabı almanız gerekir. Ayrıca: özellikle kanallar bölgesinde, yerlerde kaldırım taşları ve oyuklar bulunduğundan, mutlaka önünüze bakarak yürüyün.

Elinde fotoğraf makinesi ve video kamerası ile çekim yaparak dolaşanlar; büyük olasılıkla, yere düşüyorlar.

Asıl merkez: Dam Meydanıdır. At nalı şeklindedir ve geniş caddelerden ve dar sokaklardan oluşur. Bu bölge: kanallarla kuşatılmıştır. Büyük çemberler oluşturan bu kanallar ağına: “gracht” denir.

Zamanla genişletilen kanallar ağının içten dışa sıralanışı şöyledir:

1. Heren grancht (Centilmen kanalı)
2. Kaizers grancht (İmparator kanalı)
3. Prinsen grancht (Prenses kanalı)

Kanallar bölgesinde kaybolursanız: kanalların bu dizilişi aklınızda kalsın, yolunuzu bulabilirsiniz. Hatta: baş harflerini unutmasanız yeter: H, K,P (Heren grancht, en içteki kanal)

Küçük caddeler (straats): köprüler ile kanalların üzerinden geçip, merkezden, dışa doğru yayılırlar.

Hollanda Amsterdam Genel bilgiler

Kentte gezinize başlamadan önce: mutlaka bir şehir haritası edinmelisiniz. Rahatlıkla gezebilmeniz için kenti 4 bölüme ayırdım.

Bu bölümleri: Amsterdam’da bulunacağınız bir gün olarak düşündüğümüzde, sanırım bu şehri dört gün de tamamen gezebilirsiniz.

Daha az bir zamanınız varsa veya tercihlerinize göre, gezi planında ayrıntılı olarak belirttiğim yerleri; bir yere yazın ve planı kendiniz de yapabilirsiniz.

Ama şehir merkezinde özellikle: gezmeniz ve görmenizi önereceğim yerler, şunlar:

1. Van Gogh Müzesi.
2. Anne Frank Evi,
3. Rembrant Evi,
4. Rıjk Museum. (Ulusal Sanat Galerisi)
5. Dam Meydanı
6. Jordan,
7. Madam Tussaud Müzesi,
8. Artis Zoo
9. Kanallarda tekne gezintisi.
10. Yel değirmenleri
11. Çiçek pazarı
12. İlginç ve özellikleri olan bir yer olarak, tercih sizin: Wallerjet. Kırmızı Fener Mahallesi (Ziyaretçilerin büyük çoğunluğu, buraya bir den öte, birkaç kez gitmektedirler, ancak elbette çocuklar için pek uygun bir ortam değil, hatırlatırım)

Amsterdam şehrinin yakın çevresinde: gitmenizi önerebileceğim yerler:

1. Volendam
2. Marken
3. Edam,
4. Haarlem ve Keukenhof lale tarlaları.
5. Alkmaar ve peynir pazarı.

Evet, Amsterdam’da iyi tatiller, mutlu geziler.