İstanbul Maltepe

İstanbul Maltepe

Bizans döneminde yerleşimin ismi “Bryas” veya “Urias” dır.

Günümüzdeki Maltepe yerleşimi: 16’ncı yüzyılda kurulmuştur.

Ancak bu yerleşim, 1509 yılındaki İstanbul depreminde (Küçük Kıyamet) yıkılmıştır.

Bugünkü “Maltepe” isminin kaynağı: Höyük Tümülüs içinde hazine ve define veya küp dolu altınların yığıldığı tepe demektir. Yöreye “Maltepe” ismi, İstanbul’un fetih edilmesinden sonra Dragos ile ilgili birkaç efsaneye dayanılarak verilmiştir.

Osmanlı döneminde, Maltepe, Bağdat yolu üzerindedir ve Üsküdar’dan sonra ikinci durak konumundadır.

Fatih Sultan Mehmet’in Hünkar Çayırında öldüğü söylenmektedir. Hünkar Çayırı, Başıbüyük’ten Gebze’ye kadar uzanan bir çayırlıktır.

Osmanlı ordusunda, Üsküdar’dan sonra ikinci ordugah yeri Maltepe’de kuruluyordu.

Yani bu bölge askeri bir konaklama yeri olarak kullanılmıştır.

1872 yılında Haydarpaşa-Pendik arasında tren yolu döşenmiş ve bunun üzerine yöredeki yerleşim Maltepe tren istasyonu çevresinde yoğunlaşmıştır.

Daha sonra Maltepe’ye iskele yapılmış ve deniz ulaşımı da sağlanmıştır. Bu iskele, özellikle tarım ürünlerinin adalara taşınması için kullanılmıştır.

Kurtuluş savaşının ardından, mübadele sonucu Yunanistan’dan gelen Türklerin bir kısmı Maltepe yöresine yerleştirilmiştir.

Cumhuriyetin ilanının ardından, burada büyük bir yangın olur ve bütün ahşap evler ve Feyzullah Efendi camii yanarak yok olur.

1928 yılında Maltepe Belediyesi kurulur. 1985 yılında Kartal Belediyesine bağlanmış, 1992 yılında tekrar müstakil belediye olmuştur.

Yörenin tarihi geçmişinde hatırlanan bir olay daha vardır. Yaz mevsimine girerken, İsmet İnönü, Dragos sahilindeki yalıdan çivileme yaparak deniz sezonunu açarmış.

İstanbul Maltepe

GENEL

Maltepe: Kocaeli yarımadasının güneybatısında, İstanbul ilinin Marmara denizi kıyısında bulunmaktadır. Maltepe: Kartal, Kadıköy, Samandıra, Sarıgazi, Ümraniye ve Adalar Belediyeleriyle komşudur.

Yerleşim yeri, deniz kıyısından başlayarak, kuzeye doğru tatlı bir meyille 440 metre rakıma kadar yükselir. En yüksek dağı “Kayışdağı” dır.

Yörede Akdeniz iklimi özellikleri görülür. Buna göre, yazları sıcak ve kurak, kışları yağışlı ve serindir. Günümüzde: düzlük alanlardaki bağlar ve bahçeler ile tepelerin yamaçlarını saran ormanlar oldukça azalmıştır.

Yerlerine: iş yerleri, atölyeler ve fabrikalar ile yerleşim yerleri kurulmuştur. E-5 karayolu (Ankara Asfaltı) Maltepe ilçesini ortadan ikiye ayırır. İkinci önemli yol ise “Bağdat Caddesi” dir. Bostancı-Pendik arasındaki güzergahı oluşturur. Yörede 7 üniversite bulunmaktadır.

İstanbul Maltepe

GEZİLECEK YERLER

TARİHİ SÜREÇTE YÖREDEKİ GELİŞMEYİ ETKİLEYEN KİŞİLER

FEYZULLAH EFENDİ

Feyzullah Efendi: Şeyhülislam Ebu Hayr Ahmet Efendi’nin oğludur. Damatzade olarak tanınır. Şeyhülislam oğlu olduğu için çabuk yükselmiştir. Müderrisliklerde ve Galata Kadılığında bulunmuştur. 1740-1750 yılları arasında Rumeli Kazaskeri olur. 1755-1757 yılları arasında ise Şeyhülislam olur.

Ancak, Sultan III Mustafa tarafından azledilir ve 1758 yılında İstanbul Sütlüce’deki evinde oturmasına izin verilir. Ölünce de Sütlüce deresi yanında yaptırdığı zaviyeye gömülür. Günümüzdeki Maltepe, Feyzullah Efendi’nin çabalarıyla 18’nci yüzyılda Feyzullah Camiinin bulunduğu yerde kurulmuştur.

Süreyya İlmen Paşa ve Narlı Çiftliği

SÜREYYA İLMEN PAŞA VE NARLI ÇİFTLİĞİ

1900’lü yılların başında: Başıbüyük Tepesindeki Hastane binalarının bulunduğu Maltepe ile Başıbüyük köyleri arasındaki 7-8 bin dönümlük alanda kuruludur.

Süreyya İlmen Paşa: 1874 yılında Yugoslavya Patgoriçe’de doğmuştur. Sultan II Abdülhamit döneminin ünlü Seraskeri Rıza Paşa ile Adviye hanımın oğludur. İlkokulun ardından askeri okula girerek Balkan Harbinde Tümgeneral rütbesiyle savaştı. Askerlik konusunda yayınlar yaptı, ordu da havacılığın gelişmesi için çabaladı.

1914 yılında ülkemizin ilk devlet yardımı almadan kurulan işletmesi “Süreyya Paşa Mensucat Fabrikası” nı kurdu. 1927 yılında İlmen soyadını alarak milletvekili seçildi.

Birçok kültürel, sosyal, eğitim ve spor amaçlı girişimlere öncülük etmiştir. Sosyal hizmetleriyle yoğun bir yaşam geçirir. En büyük hizmetlerini hayatının sonlarında gerçekleştirir.

Narlı çiftliği, aynı yıllarda Süreyya İlmen Paşa tarafından, Milli Eğitim Bakanı Zühtü Paşa’dan satın alınır. Daha sonra, çiftlik alanında: sulama işleri için bent ve havuz yaptırır.

Başıbüyük’te, askeriyeye inşa ettirilen okul ve cami projelerini: aynı yıllarda Haydarpaşa’da günümüzde Marmara Üniversitesi olan Tıbbiye binasını inşa eden İtalyan mimar Vallaury’de yaptırır. Büyükbakkalköy ve Alamdağ’a yol açtırır.

Kendi yaptırdığı köşkün yanındaki kaynak suyuna ayazma yaptırırken, eski bir duvarı temizlettirdiğinde, bir manastır kalıntısı ortaya çıkar. Bunun üzerine Rumlar her yıl burayı ziyaret ederler, dönüşlerinde ise Sultan Abdülhamit’e dua edip, Süreyya İlmen Paşa’ya ise yaşa anlamında “Zito Süreyya Paşa” diye bağırırlar.

Süreyya İlmen Paşa, çiftlikten beklediği verimi alamayınca, bölgeyi çam ve zeytin ormanı haline getirir.

Süreyya Paşa: Narlıdere Çiftliğini SSK (İşçi Sigortaları Kurumuna)  ya, işçilere, yoksullara ve kimsesizlere hastane yapılmak üzere devretmiştir (SSK Süreyya Paşa Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi), Süreyya Sinemasını Darüşafaka Cemiyetine, Süreyya Plajını ise Maltepe Belediyesine bağışlamıştır.

Süreyya İlmen, Tümgenerallikten emekli olduktan sonra 6 Şubat 1951 tarihinde Kadıköy Moda’da bulunan evinde ölünceye kadar kendisini kültür ve sanata adar.

Daha sonra sinema olarak kullanılacak Süreyya Operasını kurmuştur. Bu opera o dönemde İstanbul için bir ilktir.

Bunun kuruluş öyküsü de ilginçtir. Şöyle ki işgal dönemlerinde okullara ödenek verilememesi nedeniyle, Kadıköy’de okul yararına kiliseye bağlı Apollon Tiyatrosunda bir gece düzenlemek ister.

Ancak kilise çok para isteyince, Kadıköy’de modern bir sinema ve tiyatro binası yapmaya karar verir, 1924 yılında başlayan inşaat, 1927 yılında tamamlanır ve 2005 yılına kadar hizmet veren “Süreyya Sineması” olur.

2005 yılında Kadıköy Belediyesi, sinema binasını kiralar, restore eder ve 2007 yılında Süreyya Operası olarak günümüzdeki şekline getirir.

 

GİRNE

Girne Mahallesi, Maltepe ilçesinde E-5 Otoyolunun üst tarafından kalır. Sitelerle dolu bir mahalle olarak bilinir.

İstanbul Maltepe Remzi Paşa Köşkü

REMZİ PAŞA KÖŞKÜ

Çiftlik caddesinde Çamdibi mevkiindedir. Köşkün ilk sahibi Şeyhülislam Ahmet Esat Efendidir(1813-1889). Uryanizade adıyla da bilinmektedir. Köşk: Şeyhülislam varisi eşi İffet Hanım tarafından, Remzi Paşa’ya satılmıştır.

Giriş kapısı yanına 1898 yılında bir çeşme yaptırılmıştır. Remzi Paşa döneminde, köşk 1’nci Dünya Savaşı yıllarında Çanakkale’ye gönderilen subay ve erlerin sevk karargahı olarak kullanılmıştır.

Bu yüzden birçok kişi tarafından bilinmektedir. Köşk günümüze ulaşmamıştır, çünkü yıktırılmıştır. Peki niye yazdım, sadece bilgi amaçlıdır. Yoksa bir resmi bile günümüze kalmamıştır.

 

BÜYÜKBAKKALKÖY

Maltepe ilçesinin yüzölçümü olarak en büyük mahallesidir. Mahallenin yüksek tepeleri denize bakan kısımları konutlarla doludur. Geri kalan kısımları ise askeri bölge veya ormanlık alanlardır. Ormanlık alanlar içinde kalması nedeniyle, İstanbul’un saklı yerlerinden biri sayılabilir.

İstanbul Maltepe Üniversitesi

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ

Marmara Eğitim Köyü adresindedir. Marmara Eğitim köyü, Marmara eğitim kurumlarını bir araya getirmek için kurulmuştur. 1000 dönüm açık ve 300 dönüm kapalı alanda, çam ormanları arasında yerleşke kuruludur.

8 bin kişilik Marmara Açıkhava tiyatrosu bulunmaktadır. Ayrıca 4 bin metre karelik, film ve televizyon platosu vardır.

İstanbul Maltepe Üniversitesi

Maltepe Üniversitesi, 1991 yılında eğitim hizmetine başlayan Marmara Eğitim Kurumlarının bir ünitesidir. Marmara Eğitim Vakfı tarafından, 9 Temmuz 1997 tarihinde kurulan Üniversite, 1998 eğitim ve öğretime başlamıştır. 75 üniversite ile ERASMUS değişim programı imzalanmıştır.

MALTEPE CEZAEVİ JANDARMA TABUR KOMUTANLIĞI

Yakacık Yolundadır.

 

BAĞLARBAŞI

Mahallenin başlıca caddeleri: Bağdat caddesi ve İnönü ile Feyzullah Caddeleridir. Nispeten düzenli bir mahalledir. Yüksek apartmanlar adalar manzaralıdır.

İstanbul Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

Feyzullah Caddesi üzerindedir. Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesi, halkın sağlığını, korumak, geliştirmek ve kolayca ulaşılabilen kaliteli bir yer olarak hizmet vermektedir.

Maltepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Doğum-Çocuk Hastalıkları ve Psikiyatri Kliniği

Sakızağacı Sokaktadır.

 

CEVİZLİ

Kartal ve Maltepe ilçelerinin ortasından böldüğü mahalledir. Burada konut, alışveriş merkezi ve işyerleri oldukça boldur. Burada deniz kıyısında: yan yana DSİ ve Tekel’in Sosyal Tesisleri vardı.

Bu sosyal tesislerde, her yıl birkaç ay da olsa denize girilebiliyordu. (1974-1975 yıllarında Dragos Devlet Su İşleri kampına gitmiştim, oldukça güzel bir yerdi, denize girilebiliyordu.)

Öte yandan, öğrendiğime göre, bu tesisler günümüzde Dragos’un Maltepe bölümü değil Kartal bölümünde Orhantepe’de imiş.

İstanbul Maltepe Park

MALTEPE PARK

Tugay yolu caddesindedir. E-5’in tam üzerindedir. Sahile 10 dakika uzaklıktadır.

Maltepe Park, Anadolu yakasında hızla gelişen bölgelerin başında gelen konumu ve 2013 yılından beri alışveriş ve eğlence anlamında tamamen yenilenmiş konseptiyle bölgedeki 4 milyon kişiye hitap etmektedir.

Büyük bir genişleme ve renovasyon çalışması yapılmış ve 2013 tarihinde açılmıştır. Alışveriş merkezi bünyesinde 240 mağaza bulunmaktadır.

Yeme içme alanı 2 bin kişi kapasitelidir. Burada 36 restoran ve kafe bulunur. Sinema bölümünde 8 sinema salonu vardır. Otopark. 3500 araç kapasitelidir.

PİAZZA MALTEPE

Tugay yolu caddesindedir. 2018 yılında tamamlanan yapı: konut, ofis ve alışveriş merkezinden oluşmaktadır. Burada 225 konut, 34 bin metre kare ofis alanı vardır. Alışveriş merkezi ise 60 bin metre karelik alanı kapsamaktadır.

Piazza Avm

205 mağaza ve 850 metre karelik çocuk oyun alanı bulunuyor. Ayrıca 9 sinema, 35 kafe ve restoran vardır. Otopark kapasitesi 1250 araçtır.

MAZAYA RİTİM İSTANBUL

Zuhal Caddesindedir. Yani D-100 otoyolunun hemen kenarındadır Bu yüzden gerek otomobil ve gerekse toplu taşıma ile İstanbul’un birçok yerinden buraya rahatlıkla gelmek mümkündür. 863 rezidans daire bulunmaktadır. Ofis katında ise, 250 home ofis, 113 ticari ofis ve 110 mağaza bulunmaktadır.

İstanbul Maltepe Ritim İstanbul AVM

Ritim İstanbul Alışveriş Merkezi

Açık hava alışveriş merkezidir. Kafeleri, restoranları, butikleri ve mağazaları ile kısa sürede çevrenin ilgisini çekmiştir. Çarşının giriş katında dünya markaları bulunur. Kafeler ve restoranlarda bin bir lezzetler sunulur.

İstanbul Maltepe Nuvo Dragos

NUVO DRAGOS

Tugay Yolu caddesindedir. Konum olarak: E-5 karayolu ile Maltepe sahil yolu arasında kalmaktadır. 3 bloktan oluşan burada 999 tane konut bulunmaktadır. Çevresinde Maltepe Park AVM vardır.

 

ESENKENT

D-100 karayolunun kuzeyinde kurulmuştur.

ASKERİ BİRLİKLER

23’ncü Komando Tugay Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Dikimevi Müdürlüğü

 

MALTEPE SAHİL YOLU-YALI MAHALLESİ

İstanbul Maltepe Sahil Yolu

MALTEPE SAHİL YOLU

İstanbul’un en uzun sahil şeridinin toplam uzunluğu 7 km dir. Özellikle hafta sonlarında Maltepeliler tarafından doldurulan bu geniş caddede: yürüyüş yolları, bisiklet yolu, spor alanları, alışveriş ve eğlence yerleri bulunmaktadır.

İstanbul Maltepe İBB Orhangazi Şehir Parkı

İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ ORHAN GAZİ ŞEHİR PARKI

Deniz kenarında: 400 derinlikte ve 3.5 km uzunlukta bir bant olarak planlanan, 1 milyon 200 bin metre karelik denizalanı doldurularak oluşturulan yere, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından şehir parkı yapılmaktadır.

İstanbul Maltepe İBB Orhangazi Şehir Parkı

Orhan Gazi, bu civarda yapılan bir savaşta, Bizans ordusu ile karşılaşıyor ve savaşı kazanıyor, ardından bölgede Osmanlı hakimiyeti başlıyor. Bu yüzden parka Orhan Gazi ismi verilmiştir.

İstanbul Maltepe İBB Orhangazi Şehir Parkı

Park alanına 20 bin ağaç dikilmiştir.

Evet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan park alanının, Avrupa’nın en büyük yaşam, spor ve eğlence merkezidir. Projede: futbol, basketbol, voleybol sahaları, uluslararası tenis karşılaşmalarının yapılacağı 5 tane tenis kortu, Türkiye’nin en büyük kaykay ve akrobatik bisiklet platformu, bisiklet parkuru (uzunluğu 7.5 km. dir.), yürüyüş yolları, yüzme ve fitness kulübü, yelken sporları merkezi, çocuk oyun alanları bulunmaktadır.

İstanbul Maltepe İBB Orhangazi Şehir Parkı

Park alanının otoparkı: 2865 araç ve 76 otobüs kapasitelidir ve İski tarafından işletilmektedir.

İstanbul Maltepe İBB Orhangazi Şehir Parkı

Lalezar yürüyüş yolu: deniz kıyısı boyunca çizgiler kullanılarak, insanların lale ağaçları altında yürüyüş yapmaları, oturup dinlenmeleri, manzara seyretmeleri düşünülerek yapılmış bir yürüyüş yoludur.

Gül Bahçesi: Bu yeşil alan düzenlemesinde 120 tane oturma bankı ve 178 farklı gül çeşidi bulunmaktadır.
İstanbul Maltepe Etkinlik ve Miting Alanı

MALTEPE ETKİNLİK VE MİTİNG ALANI

Park alanı içindedir. Mitingi ve konser alanı olarak yapılmıştır. Kare miting alanını büyüklüğü 130 bin metre karedir.

İstanbul Maltepe Feyzullah Efendi Çeşmesi

FEYZULLAH EFENDİ ÇEŞMESİ

Maltepe ilçesi sahil şeridinde, İskele meydanında Asmalı Kahvenin önündedir.

Feyzullah Efendi tarafından yaptırılmıştır. Çeşme, iskele meydanında asmalı kahvenin önündedir.

Çeşme 1728 yılında yapılmıştır. Çeşme iki cephelidir. Ancak her iki cephede bulunan kitabeleri yıpranmıştır. Kare planlı çeşmenin deposu bulunmaktadır.

Çeşme hakkında, halk arasında anlatılan bir söylenti vardır.

Buna göre: Çeşmenin yapımı sırasında Feyzullah Efendi’nin parası biter ve çaresiz kalır. Bu sırada: İstanbul Saray’dan Anadolu’ya bir çuval altın gönderildiğini öğrenir. Bunun üzerine Maltepe yöresinde postanın yolunu keser ve çeşmeyi bitirmesi için ihtiyaç duyduğu kadar altına el koyar.

Ancak, Sultan III Ahmet durumu öğrendiğinde çok kızar. Öte yandan, çeşmeyi de merak eder. Kılık değiştirir ve Maltepe yöresine gelir, işçi olarak çeşme yapımında çalışmak istediğini söyleyerek Feyzullah Efendi’den iş ister. Bu sırada Feyzullah Efendi, kolları sıvamış, çeşmeye su getirecek kanalda çalışmaktadır.

Kılık değiştiren ve kendisinden iş isteyen Sultan III Ahmet’e öğleden sonra çalışmak üzere hazırlanmasını söyler. Ancak, Sultan III Ahmet, biran önce işe başlamak için ısrar eder. Bunun üzerine Feyzullah Efendi şöyle söyler “Şimdi yoldan geldin, yorgunsundur, eğer işe başlarsan yevmiyeni nasıl alacaksın, tam gün versem sana hakkım geçer, yarım gün verince de senin bana hakkın kalır” der.

Bunun üzerine, Sultan III Ahmet, Feyzullah Efendi’nin hayır için çalıştığına inanır ve kendisini tanıtır, postadan aldığı altını helal eder, ayrıca bir kese altın vererek ödüllendirir.

Evet, sonuç olarak Feyzullah Efendi, yörede hayırseverliği ile tanınmaktadır.

Yaptırdığı bu çeşmeye, Kayışdağından, toprak künkler döşeterek su getirtmiş ve böylece o dönemde, Maltepe köyünün içme suyunu sağlamıştır.

 

FEYZULLAH CAMİİ

1928 yılında Beşçeşmeler meydanındaki havuzlu parkta bulunan tarihi Feyzullah Camii, bir yangın sonucu yanmıştır. Günümüzde yangından önce bu caminin bulunduğu yerde, binalar vardır. 1964 yılında, Maltepe iskelesi yakınında eski kilise arsasına, günümüzdeki Feyzullah Camii yaptırılır.

İstanbul Maltepe Feyzullah Efendi Hamamı-Yalı Hamamı

FEYZULLAH EFENDİ HAMAMI-YALI HAMAMI

Günümüzde, Yalı Mahallesi Hamam Sokakta, Feyzullah Camiinin arkasındadır.

Sahil yoluna yakındır. Hamamın: Sadaret Kethüdası Yusuf Ağa tarafından, Cağaloğlu’nda bulunan bir okula vakfedilmek üzere, 1771-1773 yılları arasında yaptırıldığı tahmin edilmektedir.

Hamamın suyu: Kayışdağından gelmektedir. Aynı su, Feyzullah Efendi çeşmesine de gitmektedir ve hamamın suyunun, çeşme ile aynı tarihte Feyzullah Efendi tarafından getirildiği tahmin edilmektedir. Yani, çeşmeye gelen Kayışdağı suyu, hamama da bağlanmıştır. Hamamın dış görünüşü, belirgin bir özellik taşımaz. Söylentilere göre: Osmanlı döneminde şehzadeler buraya yıkanmak ve eğlenceler düzenlemek için gelirlermiş. Hamam, günümüzde de kadın-erkek bölümleri olarak kullanılmaya devam edilmektedir.

TARİHİ BALIKÇI KÖYÜ-BEŞÇEŞMELER

Yalı bölgesindedir. İsmini meydanda bulunan çeşmeden alır. Ancak bu çeşmelerin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Muhtemelen Ceneviz yapısıdır. Maltepe ilçesinin en nostaljik ve tarihi yerleşim yeridir. Burada: günümüzde eski aşı boyalı ve cumbalı evler bulunmaktadır. Dar sokakları ve Arnavut kaldırımları vardır. Geniş meydanı çevreleyen dinlenme mekanları, özellikle yazın çınar ağaçlarının altındaki masalara ilgi çeker.

İstanbul Maltepe Tarihi Balıkçı Köyü-Beşçeşmeler

Bir zamanlar, Televizyonlarda ilgiyle izlenen “Mahallenin Muhtarları” dizisi, burada çekilmiştir. Günümüzde “Mahallenin Muhtarları” isimli bir kafe bulunmaktadır. Ayrıca geçmişi 200 yıl kadar geriye giden “Tarih Beşçeşmeler Fırınına” da uğramayı unutmayınız. Burada çay ve simit düşünebilirsiniz.

 

ALTAYÇEŞME

Bağdat Caddesi ile E-5 Otoyolu arasında kalır.

İstanbul Maltepe

BURGU ARJAAN BY ROTANA OTEL

Efe Boz sokaktadır. Tesis 2013 yılında açılmıştır. Yapı 2 kuleden oluşmaktadır. Bu iki kulede 113 tam donanımlı otel dairesi bulunur. Muhteşem İstanbul manzarası sunmaktadır. Ayrıca Anadolu yakasının ünlü alışveriş ve yemek alanı olan Bağdat Caddesine yakın bir konumdadır. Halka açık bir plajın yanındadır.

İstanbul Maltepe Organik Pazarı

MALTEPE ORGANİK PAZARI

Kışlalı caddesindedir. Her Pazar günü saat: 08.00-19.00 arasında kurulur. Ekolojik üreticiler derneği işbirliğiyle kurulan bu pazardaki ürünler, uzman Ziraat Mühendisleri tarafından denetleniyor.

 

FEYZULLAH

İstanbul Maltepe Belediyesi

MALTEPE BELEDİYESİ

Bağdat caddesindedir.

İstanbul Maltepe Fikret Otyam Sanat Evi

FİKRET OTYAM SANAT EVİ

Bağdat caddesindedir. Burası bir müze gibi düzenlenmiştir ve yazar, ressam ve gazeteci olan Fikret Otyamın eserleri ve kişisel eşyaları sergilenmektedir. Kuruluşunda Otyamın da imzası bulunmaktadır. Burada genç sanatçılar yetiştirilecektir.

Müze ev: 400 metre karelik bir alanda kuruludur. 2 katlıdır. Birinci katında el sanatları kurslarının verileceği atölyeler, resim ve müzik atölyeleri vardır. İkinci katta ise, usta sanatçının miras bıraktığı sanat eserler, kitapları ve kendisine ait eşyalar sergileniyor.

İstanbul Maltepe Fenerli Köşk

FENERLİ KÖŞK

Bağdat caddesi Eseryurt durağı yolundadır. Bahçe kapısı üzerinde asılı bulunan fener nedeniyle bu isimle anılmıştır. Köşkün sahibi Rasim Paşa’dır. Paşa, köşkü Abdüllatif Beye devrettikten sonra, borcu nedeniyle köşk Dr.  Ahmet Vicdani’ye geçer.

Köşk dış cephesini süsleyen oymalarıyla tanınmaktadır. Köşk günümüze ulaşmamıştır çünkü yıktırılmıştır.

 

AYDINEVLER

Aydınevler mahallesi, E-5 in yukarısında, ince uzun bir şerit gibi konumlanmıştır. Ulaşımı rahat ve kolay bir yerdir. Özellikle Hilltown açıldıktan sonra mahalle hareketlenmiştir. Metroya oldukça yakındır.

 

İstanbul Maltepe Hilltown Alışveriş Merkezi

 

HİLLTOWN ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Siteler yolu sokaktadır. Yeni yapılacak Marmara Üniversitesi yerleşkesi, Turcell, Bosh ve TED Rönesans kolejine komşudur. Metroya 250 metre uzaklıktadır. Sahile ise 10 dakika uzaklıktadır. Proje Amerikan Mimarlık ofisi Elkus Manfred Architect tarafından yapılmıştır.

İstanbul Maltepe

Konumu: ziyaretçilerin Adalar manzarasına karşı restoranlarda, alışveriş caddelerinde ve açık alanlarda oturup zaman geçirebilecekleri şekilde dizayn edilmiştir.

Yıllık ziyaretçi kapasitesi 15 milyon kişidir. Merkezde 192 mağaza bulunmaktadır. Ayrıca 12 sinema salonu, 40 tane kafe ve restoran, 2400 araçlık otopark bulunmaktadır.

İstanbul Maltepe

ELİTE WORLD ASİA HOTEL

İnönü Caddesindedir. Otel toplam 350 odalıdır. Deniz ve Prens adaları manzaralıdır. Kapalı ve açık yüzme havuzları vardır. Zemin katta, teras bulunur.

AYDINEVLER MAHALLESİNDEKİ ASKERİ BİRLİKLER

KÜÇÜKYALI

İkmal Maliye Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığın Kenan Evren Kışlası.

İkmal Maliye Okulu ve Eğitim Merkezi 2’nci Koruma Birliği.

İkmal Maliye Okulu ve Eğitim Merkezi İhale Komisyon Başkanlığı

İkmal Maliye Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı İhale Komisyon Başkanlığı

 

BAŞIBÜYÜK

Mahalle, Maltepe ilçesinin en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Ankara Asfaltının (E-5 otoyolu) kuzeyindedir. Bu tarihi köy, birçok uygarlığa ve son olarak Osmanlılara ev sahipliği yapmıştır.

1329 yılında Osmanlı döneminde, Pelekanon savaşı bu bölgede yapılmıştır. Aynı dönemde köyün ismi “Başbuğ” köyüdür. Pelekanon savaşında, Orhan Bey, ordusunu köyün bulunduğu yerde konumlandırmıştır. Aynı zamanda burayı bir gözetleme yeri ve üs bölgesi olarak kullanmıştır.

Evet, mahalle İstanbul’un en yüksek tepelerinden biri olan Kayışdağı (432 metre yüksekliktedir.) eteklerinde kurulmuştur. Mahallenin merkezinde Kayışdağı suyu ve onun hemen yanında asırlık çınar ağaçları vardır. Bu ağaçların Fatih Sultan Mehmet döneminde dikildiği söylenmektedir.

1950’li yıllarda Süreyya Paşa Hastanesinin açılmasıyla yörede yapılaşma hız kazanır ve yerleşim artar.

 

HACIAHMET BEY CAMİİ

Caminin yapım yılı bilinmemektedir. Ancak muhtemelen 1897 yılında yapılmış ve 1902 yılında onarım görmüştür. Daha sonra ise yıkılmıştır.

İstanbul Maltepe

BAŞIBÜYÜK SÜREYYAPAŞA CAMİİ-MERKEZ CAMİİ

Süreyya Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami olmadan önce burada, Bizans döneminde 1426 yılı yapımı bir kilise bulunduğu söyleniyor. 1900’lü yılların başında Süreyya Paşa tarafından cami olarak yeniden inşa edilmiştir.

Cami Arap mimari tarzı özelliği taşır. Kare bir kaide üzerine inşa edilmiştir. Minberi ve vaiz kürsüsü ahşap, mihrabı çini kaplamadır. Minaresi tek şerefelidir. Yapı, Diyarbakır’da bulunan Ulucami’ye benzemektedir. İki caminin birbirinden esinlenilerek yapıldığı tahmin edilmektedir.

 

MARMARA ÜNİVERSİTESİ NÖROLOJİ VE GASTROENTOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Feyzullah caddesindedir. 1995 yılında faaliyete geçmiştir. Enstitü: eğitim, araştırma faaliyetleri ve Nöroloji Bilimleri çerçevesindeki hastalıkların teşhis ve tedavisinde önemli bir merkez durumundadır.

İstanbul Maltepe Daver Baba Tekkesi

DAVER BABA TEKKESİ

Tekke 1350-1375 yılları arasında kurulmuştur. Tekke ismini, 18’nci yüzyılda Maltepe ve çevresinde oturan Daver Baba’dan almaktadır.

Eğik bir zemin üzerine, tek katlı olarak inşa edilmiştir. Yanında bir ayazması ve çeşmesi vardır. Çeşme, kitabesine göre 1862 yılı yapımıdır. Mimari olarak Bağdadi bir yapının tipik örneğidir.

Ön bölümün iki parçası, iki ahşap direk üzerine oturtulmuştur. Soldaki kapıdan geniş bir taşlığa girilir. Bu bölüm, mutfak ve yemek odasıdır. Türbe mescitte: Daver Baba’nın kabri vardır.

İstanbul Maltepe Daver Baba Tekkesi

1826 yılında Yeniçeri Ocakları kaldırılınca, bütün Bektaşi Tekkeleri gibi, burası da kapatılır. 1840 yılında Sultan Abdülmecid döneminde ise tekrar açılır. Günümüzde tekke kaybolmuştur. Başıbüyük Mahallesinde bulunan türbenin, günümüzdeki Maltepe Başıbüyük Muhtarlığı binasının karşısında olduğu tahmin edilmektedir.

İstanbul Maltepe

SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ

Burası bir zamanların “Narlıdere Çiftliği” dir.

1951 yılında Süreyya İlmen Paşa, Başıbüyük’teki arazisinin 1800 dönümlük bölümünü SSK’ya hibe eder. Bunun üzerine, buraya yaptırılan hastaneye ismi verilir. Yapıldığı dönemde, Türkiye’de tek ve tam teşekküllü hastanedir.

1952 yılında restore edilerek 50 yataklı hastane binası olarak kullanılan tarihi “Haremlik Köşkü” ve idare binası olarak kullanılan “Selamlık Köşkü” çürümüş ve günümüze metruk bir halde gelmiştir.

Süreyya Paşa’nın bu çok sevdiği arazide türbesi bulunmaktadır. Türbe mezar da günümüzde tarihi köşklerle aynı kaderi paylaşıyor. Türbe çevresinde koruyucu tel ve beton parmaklıklar sökülmüştür.

Yani, buraya muhteşem hastanenin kurulması için arazi bağışlayan Süreyya İlmen’in mezarı, türbesi bakımsızlık içinde kalmıştır. Umarım bu yazıyı okuyan Hastane yönetimi, bu türbeye sahip çıkar.

Daha sonra 1976 yılında devasa çamlık arazi içinde günümüzdeki 1600 yataklı hastane yapılmıştır. Günümüzde aktif olarak kullanılan hastanenin yatak kapasitesi 605 yataklıdır. Bu hastane, dünyada en zor organ nakli olarak kabul edilen akciğer nakli burada başarıyla yapılmıştır.

İstanbul Maltepe Süreyya Plajı

SÜREYYA PLAJI

Plajın yapımına, Süreyya İlmen Paşa tarafından, 20 Haziran 1939 tarihinde yapımına başlanmıştır. Burada daha önce sebze bahçesi bulunmaktadır.

Ancak araya 2’nci Dünya Savaşının girmesiyle tamamlanamamış ve daha sonra 8 Haziran 1946 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir.

O yıllarda her plajın bir simgesi bulunmaktadır. Süreyya Paşa’da plaja simge olarak Yunan Mitolojisinde bulunan “Bakireler Tapınağı” nı inşa ettirmiştir. Plaj tamamlanıp hizmete girdikten sonra halkın buraya rahatça ulaşımını sağlamak için Süreyya plajı tren istasyonu yapılmıştır. Denize kıyısı 300 metredir. Deniz ılık ve sahil ince kumludur.

Burada: 42 odalı motel ve 200 soyunma kabini bulunmaktadır. Yani yapıldığında İstanbul’un gözde tesislerinden birisi olarak önem kazanır. İnsanlar denize girme dışında, buraya tiyatro ve sinema izlemeye geliyorlardı.

Yaz aylarında, özellikle yakın çevre sakinleri tarafından tercih edilmektedir. Günümüzde Maltepe Belediyesi tarafından işletilmektedir.

Ancak 1990’lı yılların başında, plajın bulunduğu alan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin otoyol projesine kurban edilmiş, kapatılarak doldurulmuştur. Bu dolgu sırasında, Bakireler Tapınağı da tahrip edilmiş, hatta tapınağın içinde bulunan heykel çalınmıştır.

Evet, günümüzde, motel ve duvarları plajda yüzen insanları tasvir eden fresklerle süslü plaj tesisleri yoktur. Sadece “Bakireler Tapınağı” günümüze ulaşmıştır. Denize yaklaşık 600 metre uzaklıkta, yol kenarındaki ağaçların arasında durmaktadır.

İstanbul Maltepe Bakireler Tapınağı

Bakireler Tapınağı

İlçenin sembolüdür. Ayrıca bazı kamu kurum ve kuruluşları da bunu simge olarak kullanmaktadır.

İlk yapıldığında, Süreyya Plajında, kıyıdan 50 metre uzaklıkta, denizin ortasında kayalar üstündedir. Eski Yunan mitolojisine göre: evlenmek isteyen genç kızlar, yüzerek gider ve Bakireler Tapınağını ziyaret ederlermiş.

Genç kızlar, yüzerek ulaştıkları tapınağın içine girmeye çalışırlar, bunu başaranların o yıl içinde kısmetine kavuşacağına inanılırmış.

Buna istinaden, Süreyya Plajına bir sembol olarak düşünülen yapı, 1953 yılında Süreyya İlmen Paşa tarafından yaptırılmıştır. Hatta: içine de bir genç kız heykeli konulmuştur.

İstanbul Maltepe Süreyya Plajı

Simgesel tapınak: 3 metre çapındadır ve 6 direk üzerine oturan yuvarlak bir kubbeden oluşur. Sade, beyaz renkli bir yapıdır. Bu kubbenin altında, tam ortada bir heykel (Venüs heykeli) bulunduğu bilinmektedir, ancak bu heykel günümüze ulaşmamıştır, kayıptır, nerede olduğu bilinmemektedir.

Evet, bir zamanlar kıyıdan 50 metre uzaklıkta bulunan bu anıt: günümüzde Maltepe sahillerinin doldurulmasından sonra, karaya çıkmış ve terk edilmiştir.

Halen, bir Süpermarketin otoparkının ortasında durmaktadır.

İstanbul Maltepe Pınar Restoran

PINAR RESTORAN

Türk Müziğinin usta isimlerinden Zeki Çetin’in sahip olduğu bir restorandır. Restoran 1982 yılında Caddebostan’da açılmıştır. Günümüzde  ise Maltepe Narcity Sosya Tesislerinde hizmet vermeye devam etmektedir. Bugüne kadar pek çok sanatçı bu müzikhol bölümünde sahne almıştır. Günümüzde de, Pınar Restoran Narcity tesislerinde hizmet vermeye devam etmektedir.

 

KÜÇÜKYALI

İstanbul Maltepe Küçükyalı Arkeoloji Parkı

KÜÇÜKYALI ARKEOLOJİ PARKI-BRYAS SARAYI

1950’li yılların başında: burada sadece geniş bir delik varmış ve burası mağaraya benzetilirmiş. Hatta yöredeki çobanlar, içeriye giden dehlizleri kapatır ve burayı ahır olarak kullanırmış. Hatta, dehlizlere keçi salındığında bu keçinin Başıbüyük’ten çıktığı söylenirdi.

MS 9’ncu yüzyılda, Küçükyalı’da bulunan Bryas Sarayının yakınına, Styros Manastırı yapılmıştır. Styros Manastırı alanı, Başıbüyük’e kadar uzanıyordu. Günümüzde ise bu manastırın kalıntılarının, bölgedeki yüzlerce evin altında olduğu tahmin edilmektedir.

İstanbul Maltepe Küçükyalı Arkeoloji Parkı

Bu yapı: 1959 yılında yayınlanan bir görüşe göre: Bizans İmparatoru Teofilos tarafından 830-837 yılları arasında yazlık saray olarak inşa edilmiştir. Yapıda: Abbasi ve Emevi saray ve köşklerine benzer yapısal özellikler kullanılmıştır. Böylece: Bizans ve İslam dünyası arasındaki karşılıklı kültürel ve sanatsal etkileşimi yansıtmaktadır.

Evet, bu yapı hakkında bir başka görüş daha vardır. Şöyle ki, bu farklı görüşe göre, yapı: Satyros Manastırıdır. Manastır: 867-878 yılları arasında İgnazius tarafından; antik dönemde Satyros’a adanmış bir eski tapınak üzerine inşa edilmiştir. İgnazius, daha sonraki süreçte, İstanbul şehri Başpiskoposu olmuştur.

VORDONİSİ ADASI

Küçükyalı açıklarındadır.

Vordonisi adası: muhtemelen Prens adalarının (günümüzdeki Büyükada, Heybeliada, Burgaz, Kınalı, Sedef, Tavşan, Kaşık, Sivri ve Yassıada) 10’ncusudur. Burada: Bizanslılar “Küçük Ada”, Osmanlılar “Batık Manastır Kayalıkları” ve denizciler ise “Bostancı Kayalıkları” ismini vermiştir.

Efsanelere göre, Vordonisi adası üzerinde bir manastır bulunmaktadır. Manastır: Bizans d öneminde adaya sürgüne gönderilen Patrik Fotius tarafından yaptırılmıştır.

Hatta: Patrik Fotius ve Patrik İgnazius arasında büyük bir rekabet vardır ve burada bulunan manastır, Küçükyalı’da keşfedilen manastırın birebir aynısıdır.

Ancak 1010 yılında meydana gelen büyük İstanbul depreminde, ada, üzerindeki manastır ve rahipleriyle birlikte sulara batmıştır.

 

GÜLSUYU

PROF. DR. TÜRKAN SAYLAN KÜLTÜR MERKEZİ

Merkez, 11 bin metre karelik bir alana kurulmuş ve sanatın farklı dallarındaki etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Merkezde bulunan üniteler: Karelen 1, Kardelen 2, Nazım Hikmet Salonu, Galeri A ve B Sergi salonu, Galeri Maltepe Sergi salonu, Panoramik Kütüphane, Dinozor Müzesi, Çocuk Kütüphanesidir.

 

İDEALTEPE

Marmara denizinde kıyısı bulunmaktadır. Çınar ve Feyzullah Mahalleleri arasında kalır. Deniz sahilinde büyük bölüm doldurulmuştur.

İstanbul Maltepe 50.Yıl Korusu

50 YIL KORUSU

Mahallenin en büyük parkıdır. Toplam 72 dönümlük bir araziyi kapsamaktadır. Koruluk alan içinde, 2 tane çocuk oyun alanı, 2 tane spor alanı, 1 tane basketbol ve voleybol sahası vardır. Ayrıca “Bahçıvanlık Eğitim Merkezi” bulunmaktadır.

İstanbul Esenyurt hakkındaki gezi yazım için  Esenyurt

 

Karadağ Budva

 

Karadağ Budva

Ülkemizden hareket eden Balkan turlarının birçoğu buraya uğramaktadır, ancak fazla kalmıyorlar çünkü bu şehrin çevresinde, bu şehirden kat ve kat daha ünlü ve cazip turizm merkezleri bulunuyor. Ama, yine de sizlere Budva şehri hakkında kısa bilgi vereceğim. Bu şehrin en büyük cazibe merkezi Sveti Stefan dır. 

Balkanlarda, Karadağ sahilinde küçük bir yerleşim yeridir. Karadağ ülkesinin turizm merkezidir. Şehri uzaktan incelediğinizde, ormanlık alanların yukarılara doğru nasıl talan edildiği çıplak gözle görülür. Titonun manzaralı tünelleri, plajları, nefistir. Ülkemizden, birçok kişi, Budva şehrine tatile giderler. Ancak: burada ve diğer turistik yörelerde her şey dahil sistemi uygulanmıyor, Sadece konaklama ve kahvaltı sistemi vardır.

budva.genel.1
Karadağ Budva

Tarihi

Sahile yakın Budva şehri, zengin bir tarihi geçmişi gizler. Şehrin tarihi geçmişinin MÖ 5’nci yüzyıla kadar uzandığı söylenir. Birçok efsaneye göre: şehir ilk olarak “İllyrian” kasabasıdır. Yunan trajedi yazarlarından Sofokles, eserlerinde şehirden eski yerli insanların kullandığı ismiyle yani “İllyria” olarak bahseder. İlk kralları ise Harmonia’dır.

Şehir zengin bir ticaret merkezi olunca, MÖ 4’ncü yüzyılda Yunanlılar ve MÖ 2’nci yüzyılda Romalılar tarafından fetih edilir ve aynı dönemlerde şehirde ticaret çok gelişir. Özellikle üzüm ve zeytin yetiştiriciliği üst seviyelere ulaşır.

MÖ 168 yılında, Romalı yazar Plinius, şehirden söz ederken “Roma vatandaşlarının güçlendirdiği şehir” olarak belirtir. Bu dönemde, şehir, anıtsal binalar, döşeli sokaklar, masif duvarlar ile gerçek bir Roma şehri olarak tüm niteliklere sahiptir.

Takip eden dönemde, şehir büyük depremlerle sarsılır.

Roma’nın çöküşünün ardından, bölgede Bizans hakimiyeti görülür. 535 yılında, bölge halkı Bizanslılara karşı mücadeleye başlar.

Bizans hakimiyetinin bitişinin ardından, 1184-1186 yılları arasında, Nemancı hanedanı, eski Karadağ kıyılarına gelir.

11’nci yüzyılın ortalarında, burası Sırp Devletinin ilk başkenti olur ve Sırp kral Dusan, bu şehirde yaşar.

1442 yılında, şehirde Venedik hakimiyeti görülür. Bu dönemde, şehirde küçük gemiler inşa edilen bir de tersane kurulur.

Yine aynı dönemde, Venediklilerle savaşan Türkler, bölgede egemen olurlar. 1807 yılında, şehri Fransızlar işgal eder. 2’nci Dünya Savaşında Naziler ve 1941 yılında ise, İtalyanlar şehri işgal ederler. 22 Kasım 1944 tarihinde, Nazi işgali sona erer.

 

Ulaşım

Tarihi şehir, Dubrovnik şehrinin 90 km güneyinde ve Ulcinj şehrinin ise 60 km kuzeyinde, Adriyatik denizi kıyısındadır. Şehre en yakın havaalanı, yaklaşık 20 km uzaklıktaki Tivat’taki küçük havaalanıdır.

Ama en uygun havaalanı, 65 km uzaklıkta bulunan Podgorica hava alanıdır. İstanbul-Potgorica arasındaki hava yolu yolculuğu yaklaşık 1.5 saat sürer. Buradan otobüs veya taksilerle şehir merkezine gelmek mümkündür.

 

Para Birimi

Karadağ Avrupa Birliği üyesi olmamasına rağmen, Eurozon sistemine girmiştir ve bu yüzden ülkede Euro kullanılmaktadır.

 

İklim

Budva şehrinde, tipik Akdeniz iklimi görülür. Buna göre kışlar ılık ve yazlar genellikle kuru ve çok sıcaktır. Yılda, 2300 saat güneş görülür. Temmuz ayında hava sıcaklığı 30  derecelerin üzerine çıkar. Ocak ayındaki sıcaklık ise 2 derece civarındadır. Yüzme sezonu 10 Mayıs ile 8 Kasım tarihleri arasındaki 182 gün sürer. Yaz aylarında deniz suyu sıcaklığı 21-25 derece arasındadır.

budva.genel.2
Karadağ Budva

Kültürel etkinlikler

Her yıl, Haziran ayı ortalarında, burada uluslar arası müzik festivali düzenlenir. Müzik dünyasının birçok ünlü ismini bir araya getiren bu festival, şehirde “Old Town” denen bölümdeki “Ressamlar Meydanında” yapılır ve 3 gün sürer.

budva.1
Karadağ Budva

Ne yenir

Özellikle ev yapımı “ballı börek” ve ev yapımı “bal” meşhurdur. Yaz aylarında toplanan incirler güneş ve rüzgarda kurutulur ve muhteşem lezzetli olurlar. Ayrıca: yine burada keçi ya da inek peyniri tatmalısınız.

Özel peynir, zeytinyağında tutulur. Yeşil salatalar: maydanoz, yeşil ve siyah zeytinlerle çok güzel servis edilir. Malum şehir deniz kıyısında olduğundan, Budva mutfağı balık bakımından zengindir.

Özellikle: ahtapot salatası, siyah pirinç, soslu midye ve ızgara balıklar muhteşem güzelliktedir. Tüm geleneksel yemeklerde geleneksel içkiler sunulur.

Bunlar: Karadağ Rakia, beyaz ve kırmızı şaraplardır. Oryantal müziği sevenler için, birer tane Çin ve Japon restoranları bulunuyor.

budva.plajlar.körfez plajı.1
Karadağ Budva

budva.przno.1
Karadağ Budva

 

Sahil-Plajlar

Budva Rivierası, 122 km kare alana sahiptir. Sahil şeridinde 35 tane güzel kumlu plaj vardır ve bunlardan 8 tanesi mavi bayraklıdır. Bir çok kumlu koylar, barınaklar ve küçük adacıklar dahil olmak ezere, sahil 38 km boyunca yayılır.

Şehirde, plaj turizmi ilk olarak 1930’lu yıllarda, Çeklerin Budva Riviera sahillerine gelişiyle başlar. Jaz’dan Petroviç’e kadar uzanan 12 km lik sahildeki 20 kumsalda, ılık güneşte, her yıl, 10 Mayıs tarihinden 8 Kasım tarihine kadar, 182 gün boyunca denize girmek ve güneşlenmek mümkündür.

budva.plaj.1
Karadağ Budva

Jaz plajı

Körfezdeki bu plajın toplam uzunluğu 1200 metredir. Şehir merkezine 2.5 km uzaklıktadır. Yaklaşık 2000 şezlong kapasitelidir.

Karadağ Budva

Przno plajı

Budra şehir merkezine 10 dakika uzaklıktaki bu plajın en büyük özelliği: hemen yakınındaki sedir ağaçlarıyla ünlü Milocer Parkıdır.

Çam ağaçlarının gölgesindeki mesire yerinde, pahalı yani lüks restoranlar bulunmaktadır.

Karadağ Budva

Mogren plajı

Birbirine kısa tünelle bağlanan iki plajdan oluşur ve toplam uzunluğu 350 metredir. Old Town bölgesinden buraya yürüyerek ulaşmak mümkündür.

Plaj olağanüstü güneş ışığı ve güney rüzgarına sahiptir. Plajda: St Anton adına adanmış bir kilise kalıntıları görülebilir.

Efsaneye göre: korsanlar tarafından batırılan bir İspanyol kalyonundan kurtulan bir  denizci, plaja çıktığında kurtulması anısına bu kiliseyi yapmıştır.

Her yıl, 13 Haziran günü, burada ayin düzenlenir. Kilise çok küçük olduğundan ayin sahilde düzenlenmektedir.

Karadağ Budva

GEZİLECEK YERLER

Karadağ Budva

Eski Şehir-Stari Grad-Old Town

Eski şehir bölümü, küçük bir yarımadada yer alır. Ada, karaya kumlu bir örtü ile bağlanmış ve böylece yarım adaya dönüşmüştür. Bazı tarihi kaynaklara göre, burası, Adriyatik kıyısındaki en eski şehirlerden biridir. (2500 yıllık olduğu söylenir)

Eski şehrin surları, bugün bile, hem ülkeden gelen turistlerin ve hem de dünyanın en uzak bölgelerinden gelenler için cazibe merkezidir.

Eski şehrin, kentsel çekirdeği ilk olarak 1667 yılında Venedik döneminde kurulmuş, daha sonra 1979 yılındaki büyük deprem buraya büyük zarar vermiştir. Ancak, daha sonra burası tamamen yenilenmiştir.

Dar sokaklar ve meydanlar, ünlü binalar gezilebilir. Stari Grad yani Eski şehir bölümünde, birçok dükkan, kafe, restoran ve galeriyi ziyaret edebilirsiniz.

Birçok binanın giriş katı: kafe, butik, sanat galerisi ve mağazaya dönüştürülmüştür. Gündüzleri yeme-içme ve alışveriş, geceleriyse eğlence için buralar tercih edilir.

 

Etnoğrafya Müzesi

Eski şehrin tam merkezindedir. Şehrin köklü tarihinin aksine, burada son 20 yıl içinde kullanılan objeler ve özellikle giysiler sergileniyor. Ayrıca: Helenistik döneme ait vazolar ve takılar da görülebilir.

Karadağ Budva

Dans eden kız heykeli

Şehirde en çok fotoğraflanan yerdir. Söylenenlere göre, bu heykel, şehirde denizde boğulan bir kızın anısına buraya dikilmiştir. Heykele dokunmanın uğur getireceğine inanılır.

 

ŞEHİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

Karadağ Budva

Kale Kosmac

Budra şehri çevresindeki Brajici köyü yakınlarındaki kaleye mutlaka çıkmanızı öneririm. Çünkü oldukça güzel manzarası vardır, giriş ücreti 5 Eurodur. Kale:  1841-1850 yılları arasında yapılmıştır.

Deniz seviyesinden yüksekliği 800 metredir. Avusturya-Macaristan ve Karadağ arasındaki sınırı oluşturur ve eskiden Avusturya kalesi olarak bilinirdi. Günümüzde ise, Karadağ ülkesini ziyaret eden turistler burayı mutlaka görürler.

Karadağ Budva

Petrovaç

Budva şehrine bağlı bu sahil kasabası, yılın 300 günü güneşli ılıman Akdeniz iklimine sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Ayrıca: kasaba tam bir yeşillik cennetin içindedir. Her yanda zeytin, portakal, defneyaprağı ve limon ağaçları görülür.

Ayrıca: geçmişin izlerini taşıyan birçok doğal, kültürel ve tarihi anıtlar vardır. İskelesinde ise: burayı bir turizm merkezi haline getiren birçok tekne, yat ve yelkenliler görülür.

Karadağ Budva

Aziz Nikola Adası

Budva şehrinin en büyük turizm cazibe merkezidir. Sezonunda, Budva şehir merkezinden adaya teknelerle ulaşılır, ücret 3 Euro, yolculuk yaklaşık 15-20 dakika sürer.

Ada, Adriyatik denizinin güney kesimindeki en büyük adadır. Uzunluğu yaklaşık 2 km kadardır. Kıyılar, denize dik iner ve birçok gizli koylar oluşturur. Bu gizli koylar; Akdeniz bölgesinin çeşitli bitkileriyle kaplıdır.

Adada, 840 metre uzunluğunda, 3 kumlu plaj yoğundur. Bu plajların derinlikleri çoğu yerde, yarım metre veya daha sığdır. Çünkü efsaneye göre: Aziz Nikola, büyük dalgaların ve kalyonların buraya gelmemesi için, denize birkaç taş atmış ve deniz sığ olmuştur.

Karadağ Budva

Becici

Budva şehir merkezinin 2 km güneyindeki Becici otel kompleksi ve plajı, Parisli uzmanlar tarafından 1935 yılında Akdeniz’in en güzel plajı olarak seçildi. Güney Adriyatik denizinin en güzel ve en büyük plajlarından birisi olarak kabul edilir.

Burada kumsalın uzunluğu 1950 metredir. Deniz sakin, plaj bölümünde eğlence boldur. Özellikle, aileler burayı tatil için tercih ederler.

 

Sivas Kangal

Sivas Kangal

Kangal denilince: aklımıza öncelikle kangal köpekleri gelse de, bu şirin ilçenin; özellikle sedef hastalığına iyi geldiği söylenen kaplıcası da ön plana çıkıyor.

ULAŞIM

Sivas ilinin güneyindeki ilçesi. Ulaş yolu takip edilerek gidiliyor. İl merkezine uzaklık: 88 km. dir.

KANGAL İSMİ

Kangal bölgesinde yapılan savaşların durması ve akan kanın bitmesi anlamında: buraya “Kangal” denilmiş. Başka bir rivayete göre ise: bu yörede yetişen kangal bitkisi nedeniyle, ilçeye “Kangal” ismi verilmiş.

Sivas Kangal Köpeği

KANGAL KÖPEĞİ

Kangal köpeğiyle ilgili olarak Sivas tanıtım ana sayfasında yeterli bilgi verildi. Ancak: Kangal İlçesinde: Kangal Özel İdare Müdürlüğüne ait “Kangal Üretim Çiftliği” ve Ulaş İlçesindeki Tarım İşletmeleri Müdürlüğü’ne ait yine bir üretim çiftliği bulunuyor.

Buralarda: 1 veya 2 aylık kangal ırkı köpekler satılabiliyor. Ancak: elbette talebin yoğun olması nedeniyle: köpek almak isteyenlerin sıraya konulduğu da bir gerçek.

BALIKLI KAPLICA

Sivas il merkezine: 90 km. ve Kangal ilçe merkezine: 13 km. uzaklıktadır. Kaplıca: kırsal bir alanda olup, yeşil bir vadi; Hamam Deresi (Topardıç Deresi) vadisi içindedir. Balıklı Kaplıca-Yılanlı Çermik adıyla da anılır.

Sivas Kangal Balıklı Kaplıca

Kaplıcanın rakımı: 1425 metredir. Kaynaklar: kuzey-güney doğrultusunda dizilmiştir. 5 ayrı yerden kaynak almaktadır.
1917 yılında sazlık bir alan olan kaplıca: 1966 yılında, 4 havuz ve 2 katlı-16 odalı bir motel ile hizmete açılmıştır.

Günümüzde ise: 4 kısım otel, 16 özel banyo, lokanta, market ve çay bahçesi bulunmaktadır. Bayanlar ve erkekler için: ayrı ayrı girilebilen, 2 adet üstü açık, 2 adet üstü kapalı havuz ve 2 adet yüzme havuzu ve soyunma yerleri var. Havuzlar: günde 1500 kişiye kadar hizmet verebilme kapasitesindedir.

Kaplıcada: özellikle deri hastalıkları, sedef hastalığı (psoriasis) ve romatizmal hastalıkların tedavisi mümkündür. Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyondan oluşmuş, cilt dokusundaki yaraları; egzama, cerahatli sivilceler ve hatta tıpta tedavisinin imkansız olduğu bilinen “sedef” hastalığı gibi cilt hastalıkları; 2-10 cm. büyüklüğündeki “Cyprinide (sazangiller) familyasından: Cyrinion Macrostamus (beni balığı) ve Gara rufa (yağlı balık) türündeki balıklar tarafından iyileştirilmekte ve izleri kaybolmaktadır.

Kaplıca suyunun önemi: kimyasal özellikleri ve içinde yaşayan bu balıklardan ileri gelmektedir. Suyun içinde yaşayan balıklar: insan vücuduna, saldırırcasına gelmektedirler ve balıkların, özellikle cilt-deri hastalıklarını iyileştirdikleri söylenir.

Bu balıkların: kaplıcanın 36-37 derece sıcaklıktaki suyunda yaşıyor olmaları ve mucizevi bir tedavi yöntemi uygulaması: burayı dünyada tek yapan başlıca özelliktir. Zaten: kaplıca, 2003 yılında, Sağlık Bakanlığı tarafından “Sağlık Tesisi” olarak tescil edilmiştir.

Kaplıcaya ilk kez girenler: bir ürperti yaşarlar. Çünkü: suya girer girmez: ince, kahverengi, gri, bej renginde sazan ve kaya balığı türündeki balıklar: hastanın çevresinde dolaşmaya ve ciltte hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye başlarlar.

Hastaların: bu balıklara alışmaları, muhtemelen 2-3 gün sürer. Dişleri olmayan bu balıklar: 36-37 derece sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu: kabarık, yara kabuklarını, yavaş ağız hareketleriyle, acıtmadan ve kanatmadan kopararak, cilt pürüzsüz hale gelinceye kadar temizlerler.

Tedaviden olumlu sonuç alınması için: 3 hafta (21 gün) süresince: günde 2 seans şeklinde, 4’er saat havuza girmek ve toplam 8 saat suda kalmak gerekir. Ayrıca: sabahları, herhangi bir şey yemeden önce, birkaç bardak şifalı sudan içmek gerekir.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas