Trabzon Çarşıbaşı

Trabzon Çarşıbaşı

Güzel bir sahil, masmavi deniz, harika doğa yani, yaylaları ve doğal güzelliklerinin öne çıktığı bir ilçemiz.

ULAŞIM

Trabzon il merkezinin, 34 km. batısındadır. 22 km. doğusunda Akçaabat, 9 km. batısında ise Vakfıkebir bulunuyor. Karadeniz Sahil Otoyolu üzerinde bulunuyor.

TARİHİ

Çarşıbaşı’nın eski ismi: İskefiye. Bu isim: 1962 yılında değiştirilmiş. Vakfıkebir’de kurulan pazara gidecek olan insanlar: burada  konaklarlarmış. Bu yüzden, buraya; Pazarönü’de denildiği olurmuş.

Yörenin tarihi geçmişi incelendiğinde: Miletliler, Persler, Pont krallığı, Romalılar, Bizanslılar ve sonuçta, Fatih Sultan Mehmet’in yöreyi tümüyle fethetmesi sonucu Osmanlılar görülür.

Sultan II. Mahmut zamanında, denizden Rus baskınını önlemek, ülke savunmasını güçlendirmek amacı ile, Trabzon kıyılarına top tabyaları yerleştirilir. Bunlardan biri de, Çarşıbaşı’na kurulur. Tanzimat sonrasında, Trabzon il olunca, Çarşıbaşı’da, Vakfıkebir’e bağlanır. 1944 yılında Bucak olmuş, 1954 yılında Belediyesi kurulmuş ve 1991 yılında ise, İlçe olmuştur.

Trabzon Çarşıbaşı

GENEL

İlçe: Trabzon-Giresun sahil yolu üzerinde bulunuyor. Arazi yapısı, genellikle dağınık ve eğimlidir.

İlçede, Karadeniz ikliminin temel özellikleri görülür. Yazlar genellikle orta sıcaklıkta, kışlar ise ılık geçer. Bütün mevsimler: düzenli ve yağışlı geçer. Yoros burnuna kadar günlük-güneşlik olan hava, burun geçildikten sonra tamamen ve birden değişir. Bunun tersi de olabilir.

KEŞAN DOKUMACILIĞI

Çarşıbaşı ilçesinde, Keşan dokumacılığının tarihi: 15-16.yüzyıllara kadar gider. Kavaklı köyünde, 1900’lü yıllarda, birkaç ailenin dokuma işi ile ilgilendiği biliniyor. Ama, bu aileler, bir sanat ve gelir kaynağı olarak görülen bu dokumacılık faaliyetlerini, çevreden bir sır gibi gizlerler. Dokumayı bilen aileler, bunu başka kişilere öğretmek istemezler.

Ama, zamanla diğer köylerde ve ilçe merkezinde de, dokuma yapılan yerler ve tezgah sayıları artar.

1997 yılında, Çarşıbaşı Kaymakamlığının yaptığı araştırmada, 191 dokuma ustası ve 43 dokuma tezgahı tespit edilmiştir. Günümüzde de, dokumacılık köylerde ve ilçe merkezindeki mahallelerde, evlerde kurulan tezgahlarda sürdürülmektedir. Bu dokuma ürünlerinden satın alabilir, kendiniz için veya hediyelik olarak, mutlaka bu dokuma ürünlerini görün.

Çünkü: bu Keşan dokuması ürünlerin: kendilerine has desenleri var. Bu desenler: batik tarzda boyanarak veriliyor, yani hiçbir kumaş ve dokuma, örme ürünlerinde, bu desenleri görmek, bulmak mümkün değil. Tam bir el sanatı olan Keşan ve peştemaller: zengin renk armonisi taşıyorlar. Keşandan yapılan ürünler şunlar: gömlek, etek, çanta, örtüler, şapkalar, çocuk kıyafetleri. Bunlardan satın alabilirsiniz.

TURİZM

İlçede, turizm tesisi bulunmamaktadır. Sosyal tesis olarak: halk plajı var. Bunun dışında: arkeolojik eserler, yok denecek kadar az. Buna karşılık: burada sizi bekleyen: tabii yeşillikler, sahil, yaylalar. Özellikle: Kaldırım Yaylası şenlikleri, burada düzenlenen yayla şenliklerine en güzel örnek.

Bu şenliklerde: vatandaşlar horonu ile, kemençesi ile güzel bir beraberlik oluşturuyorlar. Siz de, bu birlikteliklerin içine katılabilirsiniz.

NE YENİR

Bu yörede, kara lahana ve kara lahanadan yapılan yemek çeşitleri öne çıkıyor. Özellikle: Kara lahana yığması, taze ve kuru ısırgan yemekleri, keşkek ve hamsi tava. Buraya yolunuz düşerse, mutlaka tatmanızı önereceğim yemek çeşitleri bunlar. Yanında: buraya has fasulye turşusu ve mısır ekmeği mutlaka bulunsun.

Trabzon Şalpazarı

Trabzon Şalpazarı

Şalpazarı, Trabzon arasındaki uzaklık: 69 km. Şalpazarı, Beşikdüzü arasındaki uzaklık: 17 km. Şalpazarı, Giresun arasındaki uzaklık: 96 km. Şalpazarı, Görele arasındaki uzaklık: 37 km.

TARİHİ

Şalpazarı, 1809 yılında Vakfıhatuniye (günümüzdeki Vakfıkebir) kazasına bağlandı. 1953 yılında bucak oldu. 1968 yılında Belediye teşkilatı kuruldu. 1987 yılında ilçe oldu.

Gelelim yörenin isminin anlamına: Bölgede yaşayan halk, uzun yıllar giysilerini kendi el tezgahlarında üretmiştir. Döşeme ve örtünme ihtiyaçlarını: dastar ve çul dokuyarak karşılamıştır. Taşıma ihtiyaçları için çentiye, zembil, heybe dokumuşlardır.

Süs ve beşik ihtiyaçları için ise yine kendi dokumalarını kullanmışlardır. İç çamaşırı ve gömlek gibi ihtiyaçları için, el tezgahlarında sarma keten dokunmuştur. Zamanla bu giyim ve dokuma mallarının alım satımı yapılması nedeniyle buraya “Şarpazarı” ismi verilmiş, bu isim daha sonra değişikliğe uğrayarak “Şalpazarı” ismini almıştır. (Şar Farsça bir kelimedir ve şehir, belde, kasaba anlamına gelir.)

Son bir not, yörede “Ağasar” ismi de verilmektedir. Bu konuda birçok rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlerden bir tanesi “Yörede yaşayan Çelebi Türklerinin genç ağası yörenin en güzel kızı ile muhteşem bir düğünle evlenir.

Ağayı çok seven gelin, ağaya söylediği manilerde “Ağa sar, Ağa sar, sar beni, sarıl” diye söyler. Böylece yörenin ismi “Ağasar” olur. Ağasar ismiyle ilgili daha gerçeğe yakın bir durum ise şöyledir.” 1515 yılına ait Trabzon Tahrir Defterinde, yörenin ismi “Akhisar Deresi” olarak geçer, halk arasında bu isim zaman içinde “Ağasar” olarak geçer.

Şalpazarı tarihinde ilgi çeken bir durum daha var, onu da belirtmek istiyorum. Şöyle ki, Cumhuriyetin ilanının ardından ilk eğitim kurumu 1923 yılında Geyikli beldesinde açılır. 1928 yılında ise ilçe merkezinde Simenli mahallesinde ilkokulu açılır. Bu eğitime ilgi, günümüzde de halen sürmekte olup, Şalpazarı’nda okuma yazma oranı oldukça yüksektir.

GENEL

Arazi yapısı engebeli olduğu için köylerin yerleşim durumu dağınıktır. Köylerdeki evler birbirine oldukça uzaktır. Yörede yaz aylarında mezra olarak kullanılan yaylalar bulunur. Günümüzde yaşayanların ekonomik etkinliklerinin başında tarım ve hayvancılık gelmektedir. Gurbet işçiliği de yaygındır.

Yörede şimşir kaşık üretimi de yapılır. (Çeğel) Son bir husus, bir zamanlar büyük bir tekstil üretim atölyesi olan bu ilçede, günümüzde herhangi bir tekstil üretimi, şal üretimi yapılıp yapılmadığını öğrenemedim.

Bazı yerlerde, unutulmaya yüz tutmuş yöresel bu tür etkinlikler, yerel makamlar tarafından alınan tedbirlerle açılan kurslarla yürütülüyor, burada bu tür bir etkinlik göremedim, bu konuda bilgisi olan yorum yazarsa sevinirim.

NE YENİR

Buralara yolunuz düşerse özellikle “Ağasar balı” almanızı ve tatmanızı öneririm. Bir diğer önerim “Keşkek” olacaktır.

Trabzon Şalpazarı Meslek Yüksek Okulu

ŞALPAZARI MESLEK YÜKSEK OKULU

Trabzon Üniversitesine bağlıdır. Sivil Savunma ve Adalet programlarında eğitim öğretim verilmektedir.  

GEZİLECEK YERLER

Trabzon Şalpazarı Ağasar-Kalecik Kalesi

AĞASAR-KALECİK KALESİ

İlçe merkezine bağlı Kalecik köyünün üst kesiminde bir kale kalıntısı vardır. Geç Bizans dönemine ait olduğu düşünülen kale, Şalpazarı ilçe merkezine hakim bir yere inşa edilmiştir. Kalenin boyutları 40 x 40 metredir.

Kale büyük ölçüde tahrip olarak günümüze ulaşmıştır. Günümüzde sadece üst kısımdaki doğu duvarının kalıntıları görülebilir. Bu duvarın genişliği 3.85 metredir. Kalan en yüksek yeri ise 4 metre yüksekliktedir.

Yüksek duvar kalıntısının iç kesiminde 6 tane hatıl deliği bulunur. Buna göre, burası çok katlı bir kuledir. Kalenin boyutları değerlendirildiğinde, yörede kontrolü sağlamak yani bir karakol işlevi görmesi için yapıldığı anlaşılmaktadır.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası

SİS DAĞI YAYLASI

Sis dağı yaylasına: Beşikdüzü-Şalpazarı karayolu takip edilerek Geyikli beldesinden ulaşılır. Yol uzunluğu 20 km dir.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası Acısu

Acısu

Yol üzerinde, Şalpazarı’ndan çıktıktan sonra Geyikli’ye varmadan, Simenli-Çamlıcı mevkiinde, Acısu denen yer bulunmaktadır, buradan doğal maden suya çıkar. Şalpazarı ilçe merkezine 7 km uzaklıktadır. Bulunduğu yerin rakımı 364 metredir. Özellikle böbrek taşları ve kum temizlediğine inanılır. Kaynak suyunun aktığı yerin çevresi, piknik alanıdır.

Daha sonra Geyikli istikametinde yükseklik artar ve betonlaşmayı görmeye başlarsınız. Sis dağına varmadan önce, son durak Paldırlı Su denen yerdir. Burası çam ormanlarıyla kaplıdır. Buz gibi suyu tatmayı unutmayın.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası

Sis dağı, diğer bir ismiyle Alimeydan dağı: Görele ve Şalpazarı ilçeleri sınırları içerisindedir. Yani Sisdağı yaylası, Giresun ve Trabzonluların ortaklaşa kullandığı bir yayladır. Aladağların en yüksek tepesinin rakımı 2182 metredir. Tepesi kayık tabağa benzer. Üzerinde yirmiye yakın oba vardır. Sahile 40 km uzaklıktadır. Hangi yoldan gidilirse gidilsin 2 saat içinde dağın zirvesine ulaşılır.

Sis dağının en yüksek yeri “Halil Evliya Tepesi” dir. Yöre halkının inanışına göre, açık havalarda buradaki tepeden bakıldığında: Giresun, Ordu, Batum ve hatta İstanbul ve dünyanın öteki ucu gözler önüne serilir.” Gece derseniz, açık bir gökyüzünde tüm yıldızları görmek mümkündür.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası

Yayla, dağın 1950 metre rakımlı bölümündedir. Yaylanın bulunduğu alan “C statüsünde Milli Park” olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Yükseklik oldukça fazla olduğu için, kış mevsiminde uzun süre karla kaplıdır, kar kütlesi 4-5 metreye kadar çıkar, bol yağış alır. Yaylada, Temmuz ayına kadar kar erimez. Yazın sıcaklık 11 derece civarındadır, gündüz olmasa da geceleri mutlaka soba yakmak gerekir.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası

Yaylada: yayla camisi, sağlık ocağı ve işlerleri bulunuyor yani küçük bir şehir gibi işlev görmeye başlamıştır. Hatta özellikle Ramazan döneminde, şehirliler akşam buraya gelip iftar yapıp ardından teravi namazı  kılıp geri dönüyorlarmış.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası

Yaylada: konaklama imkanı bulunmaktadır. Ayrıca günübirlik ziyaretçiler için de her türlü ihtiyacın temin edilmesi mümkündür. Öte yandan, yaylada çarpık kentleşme tüm hızı ile sürmektedir, her tarafa yapılan beton evler, çok katlı binalar yaylanın güzel dokusuna büyük zarar vermektedir. Duyduğuma göre, yaylayı boş yer kalmayacak şekilde işgal ederek doğayı yok eden 1080 kaçak yapı sahibi, İmar Barışı uygulamasından yararlanmak için başvuru yapmıştır.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası

Yaylada trekking yani doğa yürüyüşü yapmak mümkündür. Parkur olarak: Şalpazarı ve çevresini izleme şansı veren kayalıkların üzerinden, plato çevresinden, şelale ve sandık gölü geçilerek tamamlanır, toplam 9 km dir ve 3-4 saat sürer.

Sis dağı şelalesi ve Sandık gölü

Sis dağında, Eynesil obasına doğru gidildiğinde, obanın ortasından akan küçük bir dere görülür.  Bu dere Sandık gölüne dökülür.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Sandık Gölü

Sandık gölü

Sandık gölünün uzunluğu 15 metre, genişliği 5 metre, derinliği ise yarım metredir. Çevresi 40 metredir. Göl, Sis dağından gelen dere suyu ile beslenir. Sandık gölü çıkışında sandık gölü şelalesi vardır.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Yaylası Sandık Gölü Şelalesi

Sandık gölü şelalesi

Bulunduğu yerin rakımı 1733 metredir. Şelalenin yüksekliği 10 metre, genişliği 4 metredir. Döküldüğü yerdeki derinlik yarım metredir. Çevresi 28 metredir.  

Gelin Kaya

Oba geçildikten sonra, ormanlık alandadır. Rivayete göre “kaynanasının bedduasını almış gelin, elinde tepsi yani sini ile taşlaşmıştır.” Kaya uzaktan bakıldığında, uçurumun kenarında mitolojik öykülere konu olmuş şekliyle görülür.

Kaya Sis:

Top tepe (futbol oynanabilen düzlük) denen yerdedir. Uzaktan bakıldığında: çevresi yeşil, yüzlerce metrelik bir uçurum görülür. Yazın burada güzel yani açık bir havada: Giresun ve Tirebolu gibi yerleşim yerleri uzaktan görülebiliyor. Alt bölüme bakıldığında ise, Görele ve Çanakçı ilçelerinin yüksek köyleri bulunuyor.

Çayır Obası

Burası, bol çayırlı otlaklarla kaplıdır. Sisdağı bölgesinin en büyük yerleşim yeri burasıdır. Eskiden burada tam ortadan bir dere geçermiş ve derenin çevresinde boyu 1 metreye ulaşan otlar bulunuyormuş. Şimdi ise ilkbahar geldiğinde renkli çiçeklerle bezeniyor. Günümüzde burada Gümbürük denen bir kaynak suyu çıkıyor.

Ali Meydan Düzlüğü

Burası Şalpazarı topraklarına aittir. Yörenin en önemli Pazar yeridir. Ot göçü (Otçu göçü) törenleri burada yapılır. Pazar yerinde yani Ali Meydan düzlüğünde geniş bir çim alan bulunur. 2000 metre yükseklikte alışveriş, şenlik, eğlence ve piknik keyfi yaşanıyor.

Cumartesi kurulan pazarda, yöresel gıda ürünleri ağırlıklı olarak peynir çeşitleri, helva, pekmez gibi ürünler satılıyor. Ayrıca yöresel kıyafetler de satılıyor. Bu Pazar yeri daha çok, yaylacılık yapan veya günübirlik gezi amaçlı gelenlerin et ve sebze ihtiyacını karşılayan satış yerlerini de bulunduruyor. Yine burada lokanta, bakkal ve manav bulunuyor. Cumartesi günleri, bu Pazar yerinde rengarenk giysili, belinde peştemalı ve sırtında çantası (çenti) olan kadınları ve sahilden gelen modern giysili kadınları görebilirsiniz.

Bakır Alanı

Düz sayılabilecek arazide, irili ufaklı kayalar, kısa otlar, çalılıklar görülüyor. Adının nereden geldiği konusunda şöyle bir rivayet vardır. Bizans döneminde burada bakır çıkarılıyormuş. Yöredeki bazı taşların maden yeri işaretleri olduğuna inanılıyor. Hatta bazı köylüler, bu taşların birinin üzerinde Hz Ali’nin ayak izi olduğunu söylüyorlar. Bakır alanı bölgesine, Türkler “Yatak Yeri” demektedirler, çünkü uzun yayla yolculuklarında, hayvanlar ve insanlar bu düzlükte dinlenirlermiş.

Trabzon Şalpazarı Sis Dağı Şenlikleri

Sis dağı şenlikleri

Şenlikler her yıl geleneksel olarak Temmuz ayının 3’ncü Cumartesi günü “Pazar” denen yerde yapılır. Gurbette yaşayan hemşeriler, bu şenlikte buluşur, yöresel kıyafetler giyilir, kemençeler çalınır ve horonlar tepilir.

Trabzon Şalpazarı Alaca Yaylası

ALACA YAYLASI

İlçe merkezine 39 km uzaklıkta Geyikli beldesindedir. Yüksekliği 2130 metredir.

Alaca Yaylası Şenliği

Yaylada her yıl geleneksel olarak Temmuz ayı içinde “Alaca Yaylası Şenlikleri” yapılmaktadır.

Trabzon Çaykara hakkındaki gezi yazım için Çaykara

Trabzon Ortahisar

Trabzon Ortahisar

12 Kasım 2012 tarihinde kabul edilen Büyükşehir yasası ile Büyükşehir olan Trabzon’un merkez ilçesinin ismi “Ortahisar” olarak belirlenmiştir. Bu yüzden Ortahisar ile ilgili gezi yazılarımı, yine bu sitede Trabzon ismi altında bulabilirsiniz.

Trabzon