Samsun Terme

 

Samsun Terme

Karadeniz kıyısından 3 km. içeride, Karadeniz Sahil Yolunun üzerindeki, bu şirin ilçemizde: çok turistik özellikler olmasa da, Karadeniz yöresinin diğer tüm özelliklerini görebilirsiniz.

Samsun Terme

ULAŞIM

Terme: Samsun-Ordu devlet karayolu üzerinde olup, Samsun iline 57 km uzaklıktadır. Çarşamba ilçesine ise 22 km. uzaklıktadır. Terme-Ünye arası uzaklık: 32 km. dir. Karadeniz Sahil yolu üzerinde bulunması nedeniyle, ilçede, modern dinlenme ve konaklama tesisleri var.

Samsun Terme Amazon

TARİHİ

İlçenin tarihi: MÖ.1000 yılına kadar gider. İsminin ise: Termisus veya Termedon’dan geldiği söylenmektedir. Yöredeki ilk yerleşimler ve egemenlikler: Hititler, Frigler, Medler, Persler ve Romalılar, Bizanslılardır.

1071 Malazgirt zaferinin ardından ise: Türkler, bölgede hakimiyeti ele geçirirler. Daha sonra, 1200’lü yılların başında, Selçuklular bölgeyi ele geçirirler. Moğolların istilasından sonra: bu bölgenin genel valiliği Eretna Bey’e verilir. Eretna Bey: bölgede kendi devletini kurar.

1381 yılında: Kadı Burhanettin, Eretna Beyliğine son verir. Bölgede: Canik Beyliği kurulur. 1398 yılında ise, Yıldırım Beyazıt: Karadeniz bölgesini ele geçirince, Canik Beyliği de, Osmanlı yönetimini kabul eder.

İlçe: I. Dünya Savaşında, 1916 yılında, Ruslar tarafından denizden bombalanır ve zarar görür. Kurtuluş Savaşı döneminde ise: Rum ve Ermeni çeteleri, Terme’yi yakıp yıkarlar. Bölgedeki bu çete faaliyetlerine karşı ayaklanan yöre halkı: bunları yok eder.

Samsun Terme

GENEL

Orta Karadeniz bölgesindedir. Denizden başlayarak, yavaş yavaş yükselen verimli ve yeşilliklerle kaplı arazi yapısına sahiptir. En önemli akarsuyu: Terme çayıdır. Simenit ve Akgöl gölleri: doğal güzelliklere sahiptir.

Bu göllerin çevresi: 1.derece doğal Sit alanı olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Haritaya baktığınızda, her ne kadar, Terme ilçesini deniz kıyısında gibi görseniz de: ilçe aslen denizden 3 km. içeride kurulmuştur. Bu nedenle; ilçe merkezindeki konutlarda, deniz manzarası yoktur.

Buna rağmen: halkın dinlenme ve gezme ihtiyaçlarını karşılayan: geniş park ve bahçeler bulunmaktadır. Sahil şeridinde bulunan eğlence ve dinlenme yerleri, Gölyazı Beldesi sınırları içinde bulunan Çobanyatağı ve Evci beldesinde bulunan Miliç çamlığı bulunuyor.

Amazon Kültür ve Sanat Festivali: Her yıl, Temmuz ayının son haftasında düzenlenmektedir.

İlçenin ekonomisi tarıma dayanır. Özellikle: fındık ve çeltik ağırlıklıdır. Mısır, soya fasulyesi de yer yer ekilir. İlçede: 11 adet pirinç fabrikası ve 10 adet fındık fabrikası var. Karadeniz Sahil Yolu kenarında: o kadar çok “Ford Transit” satışı yapılan oto galerisi göreceksiniz ki, şaşıracaksınız, bu kadar fazla aracı kim satın alır.

İlçenin havası aşırı rutubetlidir ki bildiğin ıslak denebilir . Burada bir süre yaşama durumunuz olursa: insanlarının tümünün lakaplarının bulunduğu ve bu lakapları ile anıldıklarını göreceksiniz. (örneğin bodur ali, tatar memet gibi)

Terme denilince, buraya has diğer bir özellik ise, kavak ormanlarıdır. Belki de dünyanın en büyük kavak ağacı ormanları burada bulunmaktadır.

AMAZONLAR

Amazonların: özellikle, Thermedon (Terme Çayı) kıyısında: Thamiskyra kentini kurdukları sanılmaktadır. Bu kentin ise: Terme ile Ordu arasında bulunduğu düşünülüyor. Evet, Amazonlar, kadınlardan oluşan bir topluluktu. Savaşmayı çok seviyorlardı.

Günlük yaşamlarında: erkekleri, yanlarında işçi ve uşak olarak kullanıyorlardı. Nesillerini devam ettirebilmek için; savaşlarda esir aldıkları erkeklerle beraber oluyorlar ve daha sonra, bunları öldürüyorlardı.

Töreleri gereği: bir erkekle birlikte olabilmek için, en az 3 erkeği öldürmüş olmaları gerekiyordu. Bu tür ilişkileri sonucu doğan çocuklarından: erkek olanları öldürüyorlar, kız çocuklarını ise at sütü ve kudret helvası ile besliyorlardı.

Böylece, onları güçlü olarak yetiştiriyorlardı. Terme Ulusoy Tesislerinde: Amazon kadın heykelini görebilirsiniz.

NE YENİR

Yaz aylarında Terme’ye giderseniz, mutlaka “cevizli dondurma” yı denemelisiniz. Muhteşem bir tat. İçindeki ceviz, dondurmanın soğuğunu aldığı için, boğaz ve mide üşümesi gibi durumlar oluşmuyor, ayrıca malum ceviz kolestrole karşı birebir.

Dondurmadan önce: yemek olarak ise: Terme pidesini mutlaka denemelisiniz.
Bunların dışında: yörenin en ünlü yemeği: keşkek. Tirid, mısır çorbası, lepsi, hamsili pilav da, yörede sıkça bulunan yemeklerdendir.

NE SATIN ALINIR

Terme ilçesinden: fındık ve pirinç satın alabilirsiniz. Daha önce söylediğim gibi, burada özellikle iklimin nemli olması nedeniyle, çeltik üretimi çok yaygın ve elde edilen pirinç gerçekten lezzetli.

Samsun Terme

GEZİLECEK YERLER

Samsun Terme Gölyazı Amazon Şehri

GÖLYAZI-AMAZON ŞEHRİ

Tarihi süreç içinde: Amazon kadınlarından, Yunan mitolojisinde söz edilmektedir. Ancak, elbette bu durum; Amazon kadınlarının Yunanlı olduklarını kanıtlamaz. Çünkü, onlar: MÖ. 1200 yıllarında, Anadolu’da yaşamışlar ve başkentleri,  Terme çayı kıyısındaki “Thamiskyra” kentidir.

Uzun süre burada hüküm sürdükleri söyleniyor. Ancak, bu bölgede, günümüze kadar olan süreçte, herhangi bir resmi arkeolojik kazı çalışması yapılmamış olması, tüm bu gerçeklerin su üstüne çıkmasını geciktiriyor.

Samsun Terme Gölyazı Amazon Şehri

Amazon kadınları: savaş tanrısı: Ares’e  taparlardı. Cesur ve muharip bu kadın savaşçılar, daha iyi ok atabilmek için, göğüslerinden birini dağlamışlardır. Zaten, bu yüzden, bu kadınlara, tek memeli anlamında “Amazon” denilmiştir. (Mezos: meme, Amazos: memesiz demektir) Biri hükümeti ve biri de orduyu idare eden, iki kraliçeleri bulunurmuş.

Erkekleri: yanlarında, işçi ve uşak olarak bulundururlarmış. Nesillerini devam ettirebilmek için ise, savaşlarda esir aldıkları erkeklerle birlikte olurlar ve daha sonra onları öldürürlermiş.

Erkek çocuk sahibi olurlarsa, bu kez çocuklarını öldürürler, kız çocuk sahibi olurlarsa, doğumdan sonra, daha iyi ok atabilmesi için sağ memesini keserler veya dağlarlarmış.

Gölyazı beldesinde: 28-30 Temmuz tarihleri arasında “Amazonlar Çevre, Kültür ve Turizm Festivali” düzenleniyor. Bu festivalde: yalnızca kadınların katıldığı: ata binme, yemek yarışmaları ve okçuluk yarışmaları düzenleniyor.

Ayrıca: tiyatro, halk konserleri, halk oyunları ve panel gibi etkinlikler düzenleniyor.

Ayrıca: Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından, yakın zamanlarda, Batı park denilen yerde oluşturulan “Amazon Adası” üzerinde, 2.5 dönümlü arazide : toplam 2 milyon TL. harcanarak, Amazon köyü kurulmuştur.

Köydeki: 24 Amazon kadın heykelinin yapımında: gerçek saç, gerçek deri görünümü veren özel silikonlu maddeler ve protez gözler kullanılmıştır. Heykellerin yapımında: üç bin yıl önce yaşamış insanların kemik yapılarının esas alındığı ve Amazon kadınlarının gerçekte çok iri yapılı olmadıkları söyleniyor.

Kadınların üzerindeki deri giysilerin yapımında bile: üç bin yıl önce uygulanan dikiş tekniğinin uygulandığı belirtiliyor.

Burada: Amazon kadınlarının günlük yaşamlarından kesitler ve günlük eşyalar sunulmaktadır.

Evet, Amazon kültürünü merak edenler, buralara yakın yerlerden geçenler için, mutlaka görmelerini önereceğim bir yer. Çünkü, gerçekten büyük emek verilmiş ve tamamen bizim topraklarımızdan çıkmış olan bu ilgi çeken toplumun yaşamının ifadesi açısından: güzel bir çalışma.

PAZAR CAMİSİ

İlçe merkezindedir. 1840 yılında yapılmıştır. Osmanlı mimarisi özelliklerini taşımaktadır. Caminin hemen bitişiğinde, bir türbe bulunmaktadır. Türbenin dış duvarlarından, güneye bakan kısmına bir kitabe oyulmuştur. Yapı: tamamen ahşaptan yapılmıştır. Çatısı: kiremit örtülüdür.
Cami: büyük bir onarım görmüş, ancak 1939 yılında minaresi yıkılmıştır. Günümüzdeki minare: 1961 yılında yapılmıştır.

Samsun Terme Avcı Sultan Mehmet Camii

AVCI SULTAN MEHMET CAMİSİ

İlçe merkezindedir. Sultan IV. Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Ancak: 1943 yılı depreminde yıkılmış ve 1956 yılında, aynı temeller üzerine yeniden inşa edilmiştir.

MİLİÇ ÇAMLIĞI

Terme’nin Yalı Mahallesinden Akçay’a kadar uzanır. Burada: temiz deniz ve kumsalı olan doğal bir plaj bulunuyor. Yani: mavi deniz ve çamların yeşili, burada buluşuyor.

ÇOBAN YATAĞI

Karadeniz kıyısında, Terme’nin doğal plajlarından biridir.

KUMCAĞIZ SAHİLLERİ

Karadeniz kıyısında, doğal plajı ile öne çıkıyor.

GÖLLER BÖLGESİ

Karadeniz ile Terme arasındaki bölgede bulunan ve doğal kanallarla birbirine bağlanan: Akgöl, Simenit ve Silindir gölleri: çevredeki türlü kuş çeşitlerini bünyesinde barındıran sulak alanlar olarak öne çıkıyor. Milli Parklar Genel Müdürlüğünce, “Yaban Hayatı Koruma Sahası” olarak belirlenmiştir.

Samsun Terme Simenit Gölleri

SİMENİT GÖLÜ

Terme’ye uzaklığı: 25 km. dir. Alanı: 80 hektar olup, derinliği: 1-1.5 metre civarındadır. Kış aylarında ise, 2 metreyi bulmaktadır. Gölde: kefal, ilarya, turna, havuz, kadife balıkları bulunmaktadır.

ULUSOY TERME AMAZON TESİSLERİ

Karadeniz turuna çıkanların, genelde uğradıkları bir yer. Ortamı çok hoştur. Yemyeşil doğa, kuş sesleri, suyun üzerinde tahtadan yapılan yerlerde yemek yiyebiliyorsunuz. Pidesi çok meşhur, özellikle pide yemenizi önereceğim. Bunun dışında: sıcak yemeklerini de rahatlıkla tadabilirsiniz. Özellikle: pırasa kavurması, lahana dolması. Yorgunluk atmak için ideal bir yer. Mutlaka küçük bir mola verin.

Samsun Terme Yukarı Söğütlü Camisi

YUKARI SÖĞÜTLÜ CAMİSİ

Yukarı Söğütlü köyündedir. Büyük bir mezarlık içindedir. Tek katlı ve ahşap malzemeden kapılmıştır. Oldukça basık, kırma çatılı ve çatısı kiremitle örtülüdür. Giriş kapısı: oyma tekniğiyle, geometrik süslemelidir. Caminin yapım tarihi olarak: 1716 yılı tahmin edilmektedir.

CÜNEYD-İ BAĞDATİ TÜRBESİ

Dibekli köyündedir. Yapı olarak basittir, sanatsal bir değeri yoktur. Türbe ile ilgili söylentiler şöyledir: Cüneyd isimli şahıs: İslam ordularıyla birlikte, Samsun önlerine kadar gelir. Düzlükte savaşırken, kolunu kaybeder. Sonunda, savaşa savaşa, bir tepede ölür. Kolunun ve bedeninin düştüğü yerlere, birer türbe yaptırılır. Daha sonra ise, kol, gövdenin yanına gömülür ama ertesi gün, kolun eski yerine döndüğü görülür.

Bunun üzerine: bu bölgede iki türbe yapılır. (Günümüzde de, iki türbe görülüyor)
Evet, bu şahsın kesin olarak kimliği konusunda yapılan araştırma sonuçlarında elde edilen bilgilere göre: bu şahsın Canik Emiri Cüneyd Bey olduğudur.

Cüneyd Bey: Selçuklu soyunda olup, Kubadoğlu sülalesindendir. Osmanlı Şehzadesi Çelebi Mehmet: önceleri Cüneyd Bey’in bölgede serbest kalmasına izin verir. Fakat, daha sonra, Amasya Valisi Hamza Bey’i üzerine gönderir ve büyük savaşlar yaşanır.

Cüneyd Bey; sığındığı Terme Dağlarında öldürülür ve oraya gömülür. Türbede: 9 metre uzunluğunda bir sanduka bulunuyor.

Türbe: günümüzde bir adak yeri olarak öne çıkmıştır. İnanışa göre, dileği olanların, bir kez daha türbeyi ziyaret etmeleri gerekmektedir.

Burası: her ne kadar yol üzerinden geçenler ve gezginler için pek dikkati çekmese de, Terme yerlileri için, özellikle hafta sonları ve tatil günlerinde ziyaret edilen, ören yerlerinden biridir.

Samsun

Samsun Havza

havza.1
Samsun Havza

Havza, Samsun iline bağlı bir ilçedir. Ankara-Samsun karayolu üzerinde bulunmaktadır. Karadeniz bölgesinin sahil şehirlerini, İç Anadolu, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerine bağlayan önemli karayolu ve demir yolu üzerinde bulunmaktadır.

Samsun-Havza arasındaki uzaklık 84 km dir. Havza-Amasya arasındaki uzaklık 53 km. dir.

Havza: özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün, Havza genelgesini yayınlaması nedeniyle tarihi bir öneme sahiptir. Mustafa Kemal Paşa: 13 Haziran 1919 günü Havza’ya gelmiş ve burada 18 gün boyunca Mesudiye Otel’de kalmıştır. Hatta: buraya gelirken rahatsız olduğu ve Havza’nın şifalı kaplıcalarında tedavi olarak iyileştiği de söylenmektedir.

Yani: Havza ilçesinin turizm yönü: kaplıca yani termal turizm ağırlıklıdır.

Samsun Havza

 

GEZİLECEK YERLER

Samsun Havza Atatürk Evi
Samsun Havza Atatürk Evi

 

Atatürk Evi

Menderes Mahallesi Atatürk caddesindedir. Otel olarak kullanılan bu binada: Mustafa Kemal Atatürk: 25 Mayıs-13 Haziran 1919 tarihleri arasında kalmıştır. Burası, Milli Mücadelenin ilk karargahı olarak kullanılmıştır.

Yani, Milli Mücadelenin ilk kıvılcımı burada atılmıştır. Yapı, günümüzde müze olarak ziyarete açıktır. Müzede: Atatürk’ün şahsi eşyaları, Milli Mücadelede kullanılan çeşitli silahlar ve Havza yöresine ait giysi ve mutfak eşyaları sergilenmektedir.

Atatürk: o zamanlar otel olarak kullanılan bu yapıda: iki görüşme yapar. Bunlardan biri Topal Osman’dır. Topal Osman: “Ben ve milis kuvvetlerim emrinizdedir paşam” der. Diğer görüşme ise: Rus heyetiyle yapılır.

Rus heyetinde bulunan general, yeni kurulacak hükümet hakkında Atatürk’e sorular sorar. En sonunda Rus general ağzındaki baklayı çıkarır ve yeni kurulacak hükümetin rejiminin ne olacağını ve neyle yönetileceklerini sorar.

Atatürk cevap olarak “sizinkine yakın bir rejimi yönetim şekli olarak kabul edeceğiz” der.

Daha sonra, Amasya’ya geçerken, Atatürk’ün yaveri “neden öyle söylediniz, gerçekten komünizmi benimseyecek misiniz” diye sorduğunda, Atatürk cevaben “Bizde bir laf vardır, köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin” der.

Bu konuşma, yaverin günlüklerinde yazılıdır. Bu görüşmenin sonucunda: Ruslar, kurtuluş mücadelesine destek olurlar.

Evet: 1900’lü yıllarda yapıldığı düşünülen, bu 3 katlı bina “Mesudiye Oteli” olarak hizmet vermekte iken, zamanın Kaymakamı Fahri Bey tarafından, 25 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’ya tahsis edilmiştir. Binada Atatürk’e ait özel eşyalar “Gazi Odası” adı altında ziyaretçilere açıktır.

Samsun Havza Kaplıcaları

 

Büyük Hamam

Tarihi kaplıca yanındaki bu hamam, Havza ilçesinin sembolü haline gelmiştir.

İlçe merkezinde, İmaret mahallesindedir. İlk olarak Romalılar tarafından yapıldığı ve ardından ise, Vakıf kayıtlarına göre: 1256 yılında, Selçuklu Sultanı Sultan II. Mesut tarafından yeniden yapıldığı bilinmektedir.

Dış ve iç yapası gösterişli ve zarif değildir. Üstünde büyük bir kubbe ve iki küçük kubbe bulunur. İçinde: altı köşeli büyük ve dört köşeli küçük bir havuz vardır. Hamamın “Aslan ağzı” denen büyük kurnasının yanında bir sütun bulunur.

Buraya “Kız Gözü” denir. Bu isim verilmesinin sebebi: bir zamanlar üç güzel genç kız hamamda yıkanırken, zorbalar tarafından baskın yapılır ve bu sırada çaresiz kalan kızlar, feryat ederek Allah’a yalvarırlar. “Yarabbi ya bizi kuş yap ya da taş yap, bu insanlara teslim etme” diye.

Duaları kabul olunur ve iki kız kuş olup uçar, diğer kız ise taş kesilir ve banyonun köşesinde, yaşlı bir heykel gibi kalır. Sütun üzerindeki oluğa: kızın gözleri olarak kabul edilen oyuklardan akan su damlacıkları, bu kızın gözyaşları olarak betimlenir.

Ancak: günümüzde de damlamaya devam eden bu su damlacıklarının bilimsel açıklaması: toplanan su buharının su haline dönüşerek köşelerden banyoya damlaması şeklindedir.

Kaplıca suyunun çıkış sıcaklığı 55 derecedir. Kaplıca suyunun iyi geldiği söylenen rahatsızlıklar şunlardır: sinir ve cilt hastalıkları, kadın hastalıkları, romatizma, kireçlenme, kas ağrıları, eklem sertlikleri, felçler, kansızlık, mide ve bağırsak hastalıkları, böbrek ve idrar yolları rahatsızlıklarıdır.

 

Maarif Hamamı

Büyük hamamın hemen batısındadır. Küçük hamam olarak da bilinir. Sultan Abdülhamit döneminde, 1894 yılında Sivas Valisi Memduh Paşa tarafından yaptırılmıştır. Üst kısmında bulunan özel banyo ve otel, sonraki yıllarda eklenmiştir. Günümüzde faal olarak kullanılmaktadır.

 

İmarethane

İmaret mahallesinde, kaplıcanın hemen batısındadır. Yapı: 1429 yılında, Sultan Murat zamanında, Amasya Valisi Paşazade Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır. Binanın duvarında bir taş üzerine Latince yazılmış bir yazıda: “Havza kaplıcalarında büyük ihtimalle tedavi olan ve şifa bulan bir kişi: Tanrı Asklepiosa şükranlarını sunmaktadır.”

 

Lerdüge Tümülüsleri

İlçe merkezinin 22 km batısında bulunan Lerdüge köyünde, 5 tümülüs vardır. Bu bölgede 1946 yılında yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda çok sayıda tarihi eser ele geçirilmiştir. Bu buluntuların, MÖ 100 ve MS 200 yılları arasındaki 300 yıllık döneme ait olduğu tahmin edilmektedir. Buluntular Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.

Tümülüsde bulunan gömüt odalarının duvarlarında: bitkisel ve geometrik motifler bulunur.

Samsun Asarcık

Samsun Asarcık

Asarcık, Samsun il merkezine 44 km uzaklıktadır. Ancak bu yol çok virajlı olması ve zor bir yol olmasıyla tanınıyor. Buraya ulaşmak için Kavak ilçesinden geçen 73 km lik yol tercih ediliyor. Bu yol üzerinde: tavuk üretme çiftlikleri ve kireç torbalama fabrikası vardır. Asarcık, Havza arası uzaklık: 60 km.

Samsun Asarcık

TARİHİ

Zaman içinde Çarşamba ilçesine yerleşmiş olan bir kısım Kırım Türkünün ve Kafkas Türk kavmi olan Çerkezlerin buraya yerleşmesiyle bölge hareketlenmiş ve canlanmıştır. Bölgede bulunan mimari eserler, 16’ncı yüzyıl öncesi dönemlere aittir.

Cumhuriyet öncesinde bu yörede, yakın çevrede olduğu gibi Rumlar bulunmaktadır. Ancak Rumlar, mübadele nedeniyle buradan ayrılmışlardır. Rumların yaşadıkları mezralar, bölgede yaşayan Türkler tarafından Rumca isimlerle adlandırılmıştır. (Galyoslar, Moskoflar, Papazlar gibi)

Birinci Dünya Savaşı döneminde, Rumlar, çok sayıda çeteler kurarak bölgede yaşayan Türklere saldırmışlardır. Bunun üzerine Asarcık Kuva-yi Milliye hareketi başlamıştır.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Samsunlu Topal Süriye adlı bir kişiyi Teğmen rütbesiyle bölük komutanı olarak Asarcık ve civarına gönderir.

Ayrıca Giresunlu Topal Osman da Asarcık’ta Rumlarla mücadele eder. Savaşın ardından, mübadele nedeniyle Rumlar tarafından boşaltılan yerlere Türkler yerleştirilir.

1877-1878 Osmanlı Rus harbi sonrasında Kafkasya’dan göç ederek buraya gelen bir gurup Çerkez, günümüzde ilçe merkezinde bulunan bir köye yerleştirilirler. Çerkezler için burada devlet tarafından birçok konut yaptırıldı.

Bu köy (Biçincik köyü) ormanlık alanın kesilmesi sonucu açılan alandan oluşur. Kesim işi, biçmek anlamında söylendiğinden, Çerkezlerin yerleştirildiği bu köye Biçincik ismi verilmiştir. 1987 yılında Asarcık’a bazı köyler bağlanmış ve 1989 yılında Belediye Teşkilatı kurulmuştur.

Biçincik merkezde bulunan Muhtarlık Binası, Asarcık Belediye binası olarak kullanılmaya başlanmıştır. 2006 yılında ise yeni Belediye Binasına taşınmıştır.

ATATÜRK VE ASARCIK

Kurtuluş savaşının kazanılmasından sonra; yöreye gelen Atatürk’ü, Karakolda Jandarma eri olan Osmancıklı Mehmet Çetin ayağında çarıkla karşılar. Atatürk ona “Asarcık’ta Jandarma Komutanı olup bölgedeki Rumları temizlemesini” emreder.

Mehmet Çetin, Asarcık’ta subay olur ve Kavak ilçesinin de bölük komutanı olur. Bu bölgede, Rumlarla en iyi mücadeleyi Mehmet Çetin verir. Ayrıca, 1954 yılında Biçincik köy meydanına 2 km uzaklıktan su getirterek bir çeşme yaptırır.

Samsun Asarcık

GENEL

Asarcık, Türkiye’nin en küçük ilçelerinden biridir. İlçeye yaklaşırken yüksek bir tepeden bakıldığında: ağaçlarla bölünmüş geniş araziye serpiştirilmiş evler ve arazinin ortasından geçen otoyol ve kenarındaki tarihi caminin minaresi görülür.

İlçenin çevresini oluşturan köyleri, genellikle dağların eteklerine yerleşmiş durumdadır. Dağların ve bu köylerin yerleştikleri alan “hisar” biçiminde olduğundan ilçe “Hisarcık” ismini almıştır.

Asarcık merkezi ve diğer köylerin yerleştiği alan ise, küçük düzlük ve tepeciklerden oluşur. Zaman içinde Hisarcık ismi “Asarcık” olarak değişerek günümüze ulaşmıştır.

İlçede tipik Karadeniz iklimi görülür. İlçe merkezinde tam ortada büyük bir süs havuzu bulunur. Havuzun çevresinde ise restoranlar ve dükkanlar bulunur.

NE YENİR

Buraya yolunuz düşer ve yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz, ilk öneri “Çerkez tavuğu” veya “Kaz tiridi” (yufkası) olur.

Samsun Asarcık Ziret Şenlikleri

ZİRET ŞENLİKLERİ

İlçe merkezinde Akyazı mahallesi ve Emirmusa mahallesinde her yıl Kurban bayramında geleneksel Asarcık Ziret Şenlikleri yapılmaktadır.

Samsun Asarcık Panayır

PANAYIR

Her yıl Eylül ayında düzenlenen ve halkın büyük ilgi gösterdiği panayırda: at yarışları, yağlı güreş müsabakaları ve halk konserleri düzenlenir.

Samsun Asarcık Panayır

Büyük bir Pazar kurulur, çevre il ve ilçelerden büyük rağbet görür, panayır boyunca ilçede hareketlilik yaşanır.

GEZİLECEK YERLER

Samsun Asarcık Gökgöl Camisi

GÖKGÖL CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Akyazı köyündedir.

1180 yılında ahşap olarak yapılmıştır. Eski Cuma camii olarak kullanılan camiye, giriş kuzeyde bulunan çift kanatlı ahşap kapıdandır. Giriş “U” şeklinde, önceleri ahşap, sonradan tuğla malzemeyle yapılan son cemaat yerine açılır.

Caminin iç mekanında: doğu-batı doğrultusunda, ahşap çerçeveli, dikdörtgen şeklinde, iki küçük pencere son cemaat yerine açılır. İkinci bir kapı ile, caminin ana bölümüne girilir.

Duvarlar tamamen ahşap malzemeden yapılmıştır. Sonraki yıllarda yapılan onarımlarda ise verniklenmiştir.

Samsun Asarcık Gökgöl Camisi

Birinci kat tavanını: mihrap eksenindeki iki direğe oturan, iki kalas taşır. Bu kalaslar: caminin güney yönünde dış cepheye kadar uzanır. Ahşap taşıyıcı direk, alttan yivli, üstten geometrik desenler ile şekillendirilerek, sütun görevi görür.

Bu taşıyıcı direklerin iki yanında, oyma teknikli bir rozet vardır. Doğudaki direğin yanına denk gelen kalasın üzerinde Osmanlıca oyularak yazılmış onarım kitabesi vardır ve bunun üzerinde: 1870 tarihli ve Hacı Sofu Hasan Usta ismi yazılıdır.

Mihrabın sağında minber, solunda kürsü bulunur. Birinci katta son cemaat yerinin solundaki ahşap merdivenle ikinci kata çıkılır.  

İkinci kata bir kapıdan girilir. Kapı: çift kanatlı ve ahşaptır. İkinci kat: yonca şeklinde, mahfil özelliği gösterir.

Canimin en önemli özelliği: çift kanatlı ahşap kapılardaki sanat özelliği taşıyan el oyma işçiliktir. Her iki katın girişindeki, çift kanatlı ahşap kapılar özenle işlenmiştir. Birinci katta bulunan taşıyıcı direklerdeki oyma ahşap işçiliği, Türk ahşap oymacılığının tüm özellik ve güzelliğini yansıtır.

İkinci kat yonca biçimindedir ve bu değişik mimari olgu, bu camiyi, yöredeki diğer camilerden farklı kılar. Cami, kırma çatılıdır, alaturka kiremitlidir.

Caminin çevresinde 3-4 yüz yıllık mezarların bulunduğu kalabalık bir mezarlık vardır. Çok geniş bir alana yapılmış olan mezarlığın yanındaki caminin ön kısmında: 1-2 dönümlük boş bir arazi üzerinde şadırvan görülür.

Bu çim alanda: her yıl Kurban Bayramının 2’nci gününde yapılan Ziret günü olarak bilinen şenlik düzenlenir.

Samsun Asarcık Koşaca Camisi

KOŞACA CAMİSİ

Cami, il merkezine bağlı Koşaca köyünde, oldukça büyük bir mezarlık içindedir.

Tamamen ahşap malzemeden ve yığma olarak yapılmıştır. Kitabesi yoktur, bu yüzden hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı bilinmez. Mimari üsluba bakılarak, 17’nci yüzyılda yapıldığı ve süslemelerin ise 18 ile 19’ncu yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

Camiye, kuzeyden çift kanatlı, oldukça süslü bir kapıdan girilir. Girişten itibaren; yapıyı “U” şeklinde dolaşan, mihrap duvarına kadar uzanan, balkon şeklinde bir çıkması olan mahfel bulunur.

Samsun Asarcık Koşaca Camisi

Süsleme yönünden, kendine has bir özellik taşır. Kökboyası ile yapılmış kalem işi ve oymaların boyanması ile elde edilmiş süslemeler görülmeye değerdir. Süsleme işini yapan Nakkaş Said Usta, Bekdemir köyü camisindeki nakışları çok beğenmiş ve kendi üslubuyla Koşaca Camisine nakşetmiştir.

Tavanın altında, dört cepheyi boydan boya dolaşan üzüm salkımlarından oluşan naturmonrtlar bulunur. Mihrap duvarında, dikdörtgen ve dairesel çerçeveler içerisine yerleştirilmiş Kelime-i Tevhid, Allah, Muhammed ve Halife adlarının bulunduğu panolar vardır.

Samsun Asarcık Ayaklıalan Kilisesi

AYAKLIALAN KİLİSESİ

İlçe merkezine 20 km uzaklıktaki Ayaklıalan köyü tepesindedir.

650 yıllık olduğu tahmin edilen kilise, Rumlardan kalmıştır. Yapı: yığma yapım sistemiyle inşa edilmiştir. Malzeme olarak kesme taş ve moloz taş kullanılmıştır.

Cephe bitimleri, kapı ve pencere söveleri, sütunlar ve taşıyıcı kemerler kesme taş ile yapılırken, beden duvarlarında moloz taş kullanılmıştır. Çatı örtüsü günümüze ulaşmamıştır.

Samsun Asarcık Ayaklıalan Kilisesi
 

Tonoz örtüye sahip olduğu tahmin edilmektedir. Doğu cephesinde üç apsis vardır. Apsislerde birer mazgal penceresi bulunur. Batı cephesinde bulunan kapı boşluğundan iç mekana girilir. Kapı çevresi, kademeli kesme taş söve ile süslenmiştir. Kesme taşlar ve silmelerle belirginleştirilmiştir.

Samsun Asarcık Ayaklıalan Kilisesi

Kapı üzerinde, kesme taştan bir lento bulunur. Lento üzerinde yuvarlak kemerli bir alınlık bulunur. İç mekanda: sütunlar günümüze ulaşmadığından kesin bir bilgi yoktur.

Yan duvarlara bitişik payeler arası, kemerlerle geçilmiştir. Kemerlerin eksenlerinde mazgal pencereler vardır. Zemin örtüsü, kaçak kazılar nedeniyle fazlaca tahrip edilmiştir.

Samsun Ladik ile ilgili gezi yazım için  Ladik