Mersin

Mersin


Portakal ve liman bahçeleriyle tarihi eserlerin bulunduğu, Dünyada üç ilahi dine mensup insanların mezarlarının yan yana olduğu, şifalı sularıyla hayat veren ve birçok uygarlığın kurulduğu önemli bir yerleşim yeri. Ülkemizin en güzel şehirlerinden biri. Burada; gezilebilecek mekanlar; gerek günümüzün çağdaş mekanları ve gerekse tarihi süreç içindeki mekanlar olarak ayrıntılı olarak yazılmıştır. Buyurun Mersin gezisine.

Mersin

ULAŞIM

Mersin-Adana arası uzaklık: 69 km., Mersin-Antalya arasındaki uzaklık: 487 km., Mersin-Konya arasındaki uzaklık: 348 km. dir.

Mersin

GENEL BİLGİLER

GENEL

Mersin, yeni ve modern bir liman şehridir.

Mersin

KIBRIS ULAŞIMI

Mersin’den Kıbrıs’a ulaşmanın iki yolu var. Daha doğrusu, hem iki yol ve hem de iki çeşit ulaşım aracı. Her iki ulaşım aracına da, Taşucu denilen yerden biniliyor. İzmir-Taşucu arası: 817 km. Ankara-Taşucu arası: 525 km. Adana-Taşucu arası: 165 km. İstanbul-Taşucu arası: 933 km. Mersin-Taşucu arası uzaklık: 90 Km. civarında. Taşucu’nda: deniz otobüslerine binerek, Kıbrıs’ta Girne’ye ulaşmanız mümkün. Deniz otobüsleri: özel iki firma tarafından işletiliyor ve yolculuk 2 saat sürüyor. 

Denizcilik İşletmeleri yani resmi kurum tarafından işletilen feribotlar ise: Taşucu’ndan hareket ederek, Kıbrıs’ta Gazimagosa’ya gidiyor. Bunların ayrıntılı: hareket gün ve saatlerini, telefonla sormanızda yarar var.

Burada bilmenizi istediğim husus: Mersin-Taşucu’ndan, gerek Girne ve gerekse Gazimagosa’ya, planlı ve düzenli deniz araçları ulaşımının bulunduğu. Kuzey Kıbrıs’a askerlik yapmak üzere giden, askeri şahıslar da, Taşucundaki bu iskeleyi kullanarak karşıya geçiyorlar.

CAMİ

Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin, en büyük ikinci camisi buradadır. 5500 kişiliktir. Üçer şerefeli 81 m. yüksekliğinde, 4 adet minaresi, konferans salonu, kütüphane, Aşevi, Misafirhane, Sağlık Ocağı ve diğer birimleriyle külliye özelliğindedir. Son zamanlarda, daha da büyütülen Muğdat Caminin altına, seçkin bir alışveriş merkezi açılarak Türkiye’de eşi olmayan bir cami yaratılmış. Seçkin süslemeleriyle Cumhuriyet tarihin en büyük yapıtlarından olan Muğdat Camisi, Mersin’in Pozcu Semti civarındadır.

DEVLET OPERA VE BALE

Türkiye’de üç büyük şehirden sonra, Devlet Opera ve Balesinin bulunduğu tek şehirdir.

ULAŞIM

Mersin ve Gazimagosa arasında, yıl boyunca düzenli feribot seferleri yapılmaktadır.

DİN

Dünyada, üç ilahi dine mensup insanların mezarlarının yan yana olduğu başka bir şehir yoktur.

MERSİN ÜNİVERSİTESİ

1992 tarihinde kurulmuştur. İlk mezunlarını: 1997 yılında vermiştir. Merkez kampüsü: Mezitli’de bulunmaktadır.

Mersin Yat Limanı

YAT LİMANI

Kent merkezindeki yat limanı, Mersin’in en seçkin yerlerinden olan Çamlıbel Mahallesi ve Ortodoks kilisesi civarındadır. Yılın belli zamanlarında, yarışlara da sahne olan bu yat limanı, Mersin Limanının bir kolu gibidir. Yat limanında gezinirken, restoran tipi gemilerde balık-ekmek yiyerek limanın nefis manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

Mersin Cezerye

NE YENİR

Mersin denince akla cezerye gelir. Evet: Mersin’in meşhur tatlısı: cezerye ve özel kebabı: tantuni var. Cezerye: ana malzemesi: havuç, kırık ceviz ve Hindistan cevizlidir. Tantuni ise: kıyma, soğan, domates, sivri biber, maydanoz, sumak, tuz ve yufka ekmek veya lavaş ekmeği kullanılarak yapılır. Mersin’den ayrılırken: yakınlarınız için, cezerye alabilirsiniz.

MERSİN ADININ KAYNAĞI

Anadolu kentlerinin ve bölgelerinin adları genellikle antik kökenlidir. Seleucia (Silifke), Tarzi-Tarza (Tarsus), Kelenderis gibi. Bunları kanıtlayan sikke, yazıt ve antik kaynaklar da bulunmaktadır.

Mersin adının kaynağı ve etimolojisiyle ilgili antik bir belgeye henüz ulaşılmamıştır. Bu nedenle: Mersin adının kaynağı konusunda çeşitli iddia ve söylenceler vardır. Bu konuda yapılabilecek gerçekci açıklamalar, elde mevcut olan belgelerle mümkündür.

J.Covel in 1893 yılında New York da yayınlanan “Early Voyages and Travels in The Levant” adlı kitabında, Mersin adının ilk kez yazıldığı bir bilgiye ulaşılır. Bölgeden geçen Thomas Dallam ın anılarında, Korkyos un 30 mil doğusunda “Mersina” dan sözettiği yazılıdır.

Daha sonra, 1671 yılında, Evliya Çelebi, Silifke tarafından gelirken Erdemoğlu (Erdemli) köyünü ve Gerendir suyunu geçtikten sonra, buraya 20-25 km. uzaklıkta gecelediği Türkmen köyünün adını “Mersinoğlu” olarak yazmaktadır. 181 H. de yöreye gelen Kaptan S.F.Beaufort, T.Daflam dan yaklaşık 200 yıl sonra, yerleşimin adını yine “Mersina” olarak yazmıştır.

Daha sonra yöreye gelen gezgin ve araştırmacılar ile, Osmanlı arşiv belgelerinde de “Mersin” adı görülmektedir. Bunlardan sadece W.M.Leake nin, 1824 yılında güncel haritasında, Mersinin bulunduğu yer Zephyrium olarak yazılıdır.

Öte yandan, sadece yörede yetişen ve Myrtus denilen Mersin ağacı nedeni ile, kentin “Mersin” adını aldığı da araştırmacılar tarafından öne sürülmektedir. Çeşitli söylenceler ve antik mitoloji bir kenara bırakılırsa, kentin adını, Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, karşılaşılan, Türkmen kökenli “Mersinoğlu” göçerlerinin, bu civarda kurdukları yerleşimin adından kaynaklanmış olduğu en uygun görüştür.

TARİHİ

Kentin kuzeyindeki Yumuktepe höyüğünde yapılan kazılarda, birçok katman ortaya çıkarılmıştır. Bunların en eskisi, MÖ.6300’lere, en yenisi ise, Selçuklu dönemine tarihleniyor. Kazılarda çıkarılan eserler: Adana Arkeoloji Müzesi ve Mersin Müzesinde sergileniyor. Mersin’in tarih sahnesine çıkışı: 19’ncu yüzyılın ortalarına rastlanıyor. Bu dönemde, henüz köy olan bölge, göçmen bir Türkmen aşiretine ev sahipliği yapıyor ve adını bu aşiretten alıyor.

Özellikle: Amerika iç savaşı sırasında, dünyadaki pamuk kıtlığını gidermek amacıyla, Çukurova’da gelişen pamuk üretimi ve bölgenin 1866 yılında demiryolu ağına bağlanması, Mersin’in kaderini değiştiriyor. Bu dönemde: Mersin hızla, Çukurova’nın tarım ürünlerinin ihraç edildiği bir liman ve ticaret merkezi haline geliyor.

GEZİLECEK YERLER

Mersin

Mersin il merkezinde gezilecek yerleri tam olarak bulabilmeniz için ilçe merkezinde bulunan Belediyelerin tanıtım sayfalarına bakmanızı öneririm. (Örneğin: Tırmıl Höyük ile ilgili tanıtım yazısını, yine bu sitede, Akdeniz Belediyesi tanıtım sayfasında bulabilirsiniz.)

MERSİN FORUM ALIŞVERİŞ VE YAŞAM MERKEZİ

Forum Mersin Alışveriş ve Yaşam Merkezine de gitmeyi ihmal etmemenizi öneriyorum. Şehrin merkezinde, 71 bin metre karelik bir alan üzerine kurulmuş ve Avrupa’nın en prestijli iki ödülüne aday gösterilmiş ve 2008 yılında, MAPIC EG Ödüllerinden, Avrupa’nın en iyi üç alışveriş merkezinden biri seçilerek ödüle layık görülmüş bir yer. Çarşının güzelliğini anlatmak mümkün değil. Tarzı muhteşem.

Mersin Atatürk Anıtı

ATATÜRK ANITI

Kültür Merkezinin önündeki alanda bulunan, bronz anıt: 1944 yılında heykeltıraş Kenan Yontuç tarafından yapılmıştır.

Mersin Zephyrium

ZEPHYRİUM

Mersin’in antik yerleşimi olarak kabul edilen Zeyhrium kentine ait bilgiler çok azdır. Eski Halkevleri civarında yapılan temel kazılarında ve Çavuşlu Mahallesinde elde edilen bazı buluntular, eski Vilayet Konağının yapımı sırasında ortaya çıkan Horasan duvarlar, mermerden yapılmış sütun ve sütun başlıkları, Mersin Müzesinde bulunan mermer aslan başı ile devşirilmiş bazı mimari yapı elemanları, antik Zephrium kentine ait arkeolojik belgeleri oluştururlar.

Öte yandan, 19’ncu yüzyılda Mersin’e gelen C.Texier, W.M.Leake gibi gezginler; yayınlarında, burada gördükleri Zephyrium kentine ait kalıntılardan söz ederler. Örneğin: V.Langlois, Pompeipolis’ten Mersin’e geldiğinde, deniz kenarında evler vardır ve bu evlerin olduğu yerde eski bir kent harabesi bulunmaktadır ki, burası eski Zephrium kentidir.

Mersin Solı-Viranşehir (Soloı-Pompeıpolis)

SOLI-VİRANŞEHİR (SOLOI-POMPEIPOLİS)

Mersin’in 14 km. batısında, deniz kenarında bulunan Soloi antik kenti, MÖ.7’nci yüzyılda Rodos’lu koloniciler tarafından kurulmuştur. Kente, güneş anlamına gelen: Soloi adı verilmiştir. Darius zamanında: Klikya’yı ele geçiren Persler için, Soloi önemli bir liman kenti olmuş ve adına sikke darp edilmiştir.

Pers-Yunan savaşları sırasında, MÖ.449 yılında, Klikya’yı bir süre işgal eden Atina’lılar; Soloi’yi yönetim merkezi yapmışlarsa da, bir yıl sonra yapılan Kilyos Barışı ile burayı Perslere geri vermişlerdir.

MÖ.333 yılında Asya seferine çıkan İskender, Soloi’yi Pers işgalinden kurtarır. Filozof Chrysippoz ile takım yıldızları ve Fenomenler hakkında öğretici şiirler yazan matematikçi ve astronom Aratos, MÖ.3’ncü yüzyılda, Soloi’de yaşamıştır.
Soloi; antik çağlarda, Kıbrıs adası ve Mısır’la yapılan ticaretle zenginleşir.

Kent: Seleukos krallığının son yıllarında Kilikya korsanlarının denetiminde kalır. Roma yönetimi, Akdeniz’deki korsan faaliyetlerine son vermek amacıyla, MÖ.64 yılında, Pompeius’u görevlendirir. İtalya’dan başlayarak Yunanistan ve Kilikya’ya kadar olan bölgelerde, korsan faaliyetlerine son vererek Soloi’ye gelir. Burayı da, korsanlardan temizler. Yürüttüğü büyük operasyonun zaferi anısına, kenti yeniden imar ederek, adını: Pompeipolis olarak değiştirir.

Bizans döneminde, Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin ardından, Soloi, piskoposluk merkezi yapılır. Kent, 527 yılında meydana gelen büyük deprem ile, tamamen harap olur. Yeniden inşa edilmeye çalışılsa da, bu yüzyıldan sonra, yoğunlaşan Sasani ve Müslüman Arap akınları nedeniyle, yeniden eskisi gibi imar edilemez ve terk edilir. Bu nedenle: ören yerine Viranşehir de denilmektedir.

Pompeipolis kentinde: liman, sütunlu cadde, tiyatro, Roma hamamı, kent duvarları, nekropol, su kemeri gibi yapılar bulunmaktaydı. Günümüzde: dağ kapısından deniz kapısına kadar uzanan korint başlıklı 200 sütunlu yoldan, 41 adet sütun ayakta kalmıştır. Bunlardan; 33 tanesi başlıklı olup, insan-aslan ve kartal kabartmaları ile süslenmiştir.

Ayrıca, liman, hamam kalıntıları, su kemeri, bugüne kadar ulaşabilmiş kalıntılar arasındadır. Mersin Müzesinde, kente ait eserler sergilenmektedir. Ayrıca, Amerika-Petersburg Hermitage Müzesinde, Bizans dönemine ait bir kiliseden götürüldüğü anlaşılan altın ve gümüş objeler bulunmaktadır.

2003 yılı kazı sezonunda ortaya çıkarılan mermer Dionyzos, pan ve leopar üçlü kompozisyon gurup heykeli ve bir başka ikili heykel gurubu ve bir başı olmayan bayan mermer heykeli bulunarak, Mersin Müzesine nakledilmiştir.

Mersin Gözne Kalesi

GÖZNE KALESİ

Mersinin yaklaşık 29 km. kuzeyindeki Gözne beldesinden, 500 m. lik stabilize bir yolla ulaşılan kale, 1085 m. yükseklikteki sarp kayalıklar üzerinde yer alan, iki yapıdan oluşmaktadır.
Doğudaki yapı, üçü güneyde, biri doğuda olmak üzere, dört burçlu ve dikdörtgen formludur. Giriş, batıdaki tek kapıdandır. Kapı eşiği toprak seviyesinden 1 m. kadar yüksektedir.

Yapı, sivri kemerli tonozla örtülü olup, içi üç kemerle dört kısma ayrılmıştır. İkisi kuzey, üçü güney duvarlarda olmak üzere, 5 ışık ve havalandırma deliği vardır.
Batıdaki kapı, üç pencereli, iki kapılı, altıgen formlu kule tiplidir.

Yapının üstünde güney, batı ve kuzey yanlarında olmak üzere, 15 sundurma bulunmaktadır. Tavan, yerden çatıyı saran bir kemerle ikiye bölünmüştür. Tavan, yerden çatıyı saran bir kemerle ikiye bölünmüştür. Kemerin batı tarafındaki tavan üç ayrı üçgen yüze sahiptir. Doğu kısmı sivri uçlu tonoz tekniğiyle yapılan kale, ortaçağ dönemine tarihlenmektedir.

Mersin Çandır (Paperon) kalesi

ÇANDIR (PAPERON) KALESİ

Orta çağ Ermeni Kalesi olan Çandır, önemli bir coğrafi konumdadır. Mersinin 40 km. kuzeyinde, Çandır Köyünün kuzeybatısında, oldukça yüksek yöreye hakim bir platonun tüm zirvesini kaplamaktadır. İç Anadolu’ya ulaşan iki önemli yol, bu kalenin tam kuzeyinde birleşmektedir.

Çandır’ın güneyindeki yol Sinap, Gözne ve Belenkeşlik Kaleleri tarafından korunmaktadır. Köyün doğusunda, Kızlar Kalesini giden bir yol daha vardır. Kalede, her zamanki gibi, su kaynağı olarak sarnıçlar kullanılmıştır.

Burada yerleşim Ermeni göçmenlerden önce başlamıştır. Ermeni Gezgin Alişhana göre: Çandır Bizans kalesi olan Papirion veya Papurion dur. İmparator Zeno devrinde, en parlak günlerini yaşamıştır. Zeno, tahtı terk ettikten sonra, orada gömülmüştür. Stilit Joshua ya göre, imparator Zeno, kaleyi arkadaşı İlliusa teslim etmiştir. İllius, burada acil durumlarda kullanılacak hazineler biriktirmiştir.

479 yılında, Verianın en küçük üvey oğlu Prens Marcinus, kaleye sürgün edilmiş ve beş yıl sonra İlius, geri getirilerek idam edilmiştir. Gottwald a göre Çandır’ın Papirion olması imkansızdır. Eski tarihçiler, kaleyi Kilikya, Kapadokya ve İsauria arasında olarak tanımlarlar. Oysa, Papirion, her zaman Klikya bağlantılı olmamıştır.

Çevresindeki uçurumlar savunmada önemli bir doğal set oluşturmuş. Bu nedenledir ki, kule inşa edilmemiştir. Zirvenin ucundaki duvar ise, heyelana karşı yapılmış olmalıdır. Kaleye çıkışı sağlayan 63 basamaklı merdiven güneye doğru 59 basamakla devam etmektedir.

Kale içinde, kilise kalıntısı ve iki katlı yapı kompleksi bulunmaktadır. Büyük odalar arasında kemerli geçiş kapıları, sağlam durumda olan diğer odalardaki süsleme unsurları ve boya izleri hala görülebilmektedir.

Üst kat odalarına küçük bir merdivenle çıkılmaktadır. Kalenin güneydoğu kesiminde, sivil halkın ikamet ettiği bazı yapı kalıntıları ve tahrip olmuş kilise kalıntısı vardır. Bir adet lahit bulunmuştur.

Mersin Hebilli Kalesi

HEBİLLİ KALESİ

Mersinin yaklaşık 18 km. kuzeydoğusundaki Hebilli Köyündedir. Orta çağ dönemine tarihlenen kalenin uzunluğu 20 metre ve genişliği 14 metredir. Komutan Kalah Habellieh tarafından yaptırılmıştır. Dışı kesme kalker taş kaplama, içi moloz taşlarla örülmüştür. Yer yer ağaç hatıl izleri bulunur. Tavanı tonozlu, köşeleri yuvarlak kuleli ve iki katlıdır. Eteğinde, sarnıç ve kilise kalıntısı vardır. Köyün girişinde, şapel olabilecek tonozlu küçük bir yapı kalıntısı da bulunmaktadır.

MERSİN YAYLALARI

Mersin Çamlıyayla (Namrun)

 

ÇAMLIYAYLA (NAMRUN)

Mersinden 90 km. uzaklıktadır. Asfalt yolla gidilir. Günün belirli saatlerinde minibüsler ile ulaşılabilir.
Külpe dağının eteğinde, 1430 metre rakımdaki Çamıyayla, Namrun Kalesi çevresinde tarihi ve doğal güzelliklerle iç içe, oldukça geniş bir alana yayılmış durumdadır. Alt yapısı tamamlanmış olan yaylada, ikinci konut olarak yapılan yazlık evler de bulunmaktadır.

Yaban hayatı yönünden zengin olan bu yörede, Cehennem deresi ve çevresi, yaban keçisi koruma-üretme bölgesi ve avlak olarak değerlendirilmektedir. 4 km. yakınında bulunan Sebil Beldesi-Cehennem deresi kanyonu, yaya yürüyüşü için ideal rotalardan biridir. Cehennem deresinde sportif olta balıkçılığı yapılabilir. Namrun kalesi ile Papazın bahçesi gezilebilir.

Evet, buraya gitmeye niyetlenirseniz, yanınızda, kamp için çadır ve temel ihtiyaç malzemeleri götürülmelidir.

GÖZNE BELDESİ (YAYLASI)

Mersinden 27 km. lik asfalt yolla, günün belirli saatlerinde Mersinden hareket eden minibüslerle ulaşılabilir. Mersin ilinin kuzeyinde Toros dağlarının 1200 metre yükseltisinde bulunan yayla; çam, ardıç, meşe gibi maki türü bitki toplulukları ve elma, kiraz, vişne, ayva gibi meyve ağaçları ile kaplıdır.

Alt yapısı tamamlanmış olan yaylada, PTT, Jandarma, Sağlık Ocağı hizmet vermektedir. Gözne kalesi ve çevresi: kamp yapmak için uygundur. Yaylada, kır kahveleri, bakkal ve lokanta bulunmaktadır.

Mersin Soğucak (Bekiralanı) Yaylası

SOĞUCAK (BEKİRALANI) YAYLASI

Mersinin 24 km. kuzeyinde bulunan yaylaya, Gözne Beldesi yolunun 23.kilometresinden sola dönülerek, 1 km. sonra ulaşılır. Günün belirli saatlerinde, Mersinden minibüs bulunmaktadır.

Yayla, köyü olan Soğucak’ta Mersin halkının yazlık evleri bulunmaktadır. Alt yapısı tamamlanmış olup, yaylada: PTT, Sağlık Ocağı hizmet vermektedir. Yaylada, kır kahvesi, bakkal ve lokanta bulunmaktadır.

Mersin Anıt Ağaç-Uluçınar

ANIT AĞAÇ-ULUÇINAR

Mersin Kepirli Köyü Belenoluk mevkiinde bulunan Ulu Çınarın gövdesinin büyüklüğü, dallarının kalınlığı, yayılışı, kapladığı alan görenleri şaşkına çevirmektedir. Ulu Çınarın yüksekliği ve haşmeti yanında bulunan Belenoluk suyuna, karpuz çatlatan cinsten bir soğukluk vermektedir.

Suyun soğukluğu, havanın serinliği, gözleri doyuran yeşillik ile mükemmel manzara ve huzur veren bir ortam oluşturmaktadır. Burada piknik de yapılabilir, manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.

AKKUM GENÇLİK KAMPI

Su Altı Dalış Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı, Mersin-Silifke yolunun 65 nci km. de, Akkum Mevkiinde, Akkum Gençlik Kampı bulunuyor. Gençlik ve İzcilik Kampı olarak faaliyette bulunan bu tesis, 192 yataklı olup, 1 Haziran-30 Eylül tarihleri arasında hizmet veriyor. Burada, okullarca seçilerek görevlendirilen öğrenciler, tatil yapma imkanı buluyorlar.

Adana şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Mersin Mezitli

Mersin Mezitli


Mezitli, Mersin il merkezinin, batıdaki ucudur. Ben burada, Mezitli hakkında merkezdeki durumuna bakarak bilgiler vermek yanında ( çünkü: bu bilgiler, Mersin il merkezini tanıtan yazımda verilmiştir), Mezitli ilçesinin il merkezi dışındaki bölgesinde bulunan, tarihi ve turistik güzelliklerinden söz etmek istiyorum.

Burada, genellikle Mersinliler ve üniversite öğrencileri oturuyorlar. Mersin’de, siteleriyle meşhur bir yer olarak öne çıkıyor. Burada insandan çok site görebilirsiniz. Biraz insan yüzü görmek isterseniz, Pozcu bölgesine geçmeniz gerekir.

TARİH

Ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin yazılarına göre: Mezitli ismi: Seyyah Metizoğlu isimli bir şahıs nedeniyle, buraya verilmiştir. Çünkü: Tarsus bölgesinden gelerek buraya yerleşen Mezid oğulları, tarihte bilinmektedirler. Mezitli yöresine ilk muhtarlık mührü ise: 17’nci yüzyılda verilir.

Yani, buradaki yoğun yerleşim hakkında yazılı kaynaklar, 17’nci yüzyıldan söz etmektedirler. Özellikle: 19’ncu yüzyılın sonlarında, Mersin ilinin canlanmasıyla, bölge şekillenmeye ve gelişmeye başlar.

Konya ovasından ve Ankara’dan gelen kervanlar, getirdikleri ürünleri, Mezitli’de, eski Mısır ve Kıbrıs adasından gelen gemilere satarlar ve ürünler değiş-tokuş edilir.

1968 yılına gelindiğinde ise, Mezitli’nin kasaba statüsüne kavuştuğu görülür. Belediye kurulur ve günümüzde, Mersin ilinin önemli bir ticaret ve alışveriş merkezi haline gelir.

GENEL

Mezitli: Mersin ilinin 10 km. batısında bulunmaktadır. Bölgedeki arazilerin büyük bölümü: dağ, yayla ve dalgalı araziden oluşmaktadır. Dağ ve deniz arasında kalan kıyı şeridi, batıya gittikçe daralmaktadır.

Yılın, en az 300 günü, güneşli geçmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması yüksektir. Bu yüzden, yörede turizm sezonu yüksektir.

NE YENİR

Buraya yolunuz düşerse, mutlaka, buraya has “lagos balığı” yemelisiniz. Lagos balığının, şiş, tava ve ızgarası yapılıyor.

NE SATIN ALINIR

Buraya yolunuz düşerse ve ilginiz çekerse: iğne oyası, kıl çuval dokuması ürünleri satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Mersin Mezitli Soli-Viranşehir (Soloı-Polpeıpolis)

SOLİ-VİRANŞEHİR (SOLOI-POLPEIPOLİS)

İlçe merkezine 2 km. uzaklıkta, deniz kıyısındadır.
Soloi antik kenti: MÖ.7’nci yüzyılda, Rodoslu koloniciler tarafından kurulmuştur. Soloi isminin anlamı güneştir. MÖ.521-483 yılları arasında, Kilikya bölgesini ele geçiren Persler, bu kenti, liman olarak kullanmışlardır. Hatta: kent adına sikke basılmıştır.

Atina/Pers savaşlarında, bölgeyi ele geçiren Atinalılar, bir süre Soloi kentini yönetim merkezi olarak kullanmışlar, ancak savaş sonunda yapılan barış anlaşması ile, Soloi kenti, Perslere geri bırakılmıştır. MÖ.333 yılında ise, bu kez, Makedonyalı İskender, şehri ele geçirir. Büyük İskender, şehirdeki bir tapınağa, bir miktar para bırakmıştır.
Evet, antik dönemlerde, Mısır ve Kıbrıs adası ile büyük ticari ilişkiler geliştiren şehir, bu ticaret sonucu çok zenginleşmiştir.

Roma dönemi gelince, bu kez, yöredeki korsan egemenliği, bu şehri de etkilemiştir. Ermeni kralı Tigranes: yine bu dönemde kenti yağmalamış, halkını göçe zorlamıştır. Böylece: Kilikya bölgesinde yaşanan: yağmacılık, esir ticareti ve kargaşa dolu korsanlık dönemi içinde, Soli şehri de kendisini bulmuştur.

MÖ.64 yılında, Pompeius isimli general, yöredeki korsan hükümranlığını gidermek üzere görevlendirilir. Bütün Akdeniz’i korsanlardan temizleyen general, son olarak Soloi şehrine gelir ve burayı da korsanlardan temizler. Bunun üzerine, korsanlara karşı kazandığı zaferlerin anısına, şehre “Pompeipolis” ismi verilir ve yine aynı adı taşıyan general tarafından, şehir yeniden imar edilir.

İmparator Hadrianus: MS.130 yıllarında, Anadolu’ya yaptığı gezi sırasında, Roma eyaleti olan Kilikya bölgesine kadar gelmiş, Soli şehrine, liman çalışmaları için para yardımında bulunmuştur.

Soli şehrinde yaşadığı söylenen ünlüler şunlardır: Filozof Chrysippos, ünlü komedi şairi Philemenos, matematikçi ve astronom Aratos, Cicero ve Strabon’un arkadaşı Athenodoros, ünlü heykeltıraş Milan.

Bizans döneminde ise, şehrin piskoposluk merkezi olduğu görülür. Ancak, 527 yılında meydana gelen deprem, kentin tamamen yıkılıp yok olmasına neden olur.

Bundan sonraki dönemlerde, şehir, yeniden inşa edilmeye çalışılsa da, yoğunlaşan Arap akınları, şehrin yeniden eski görkemine ulaşmasını engeller ve şehir terk edilir ve bu kez, şehre “Viranşehir” ismi verilir.

Antik dönemde: Soli şehri: Yunan dilinin bozuk konuşulması, çekirdeksiz narları, şehir yakınlarındaki Liparis çayının suyunun yağlı olması ve bu yağlı suya giren insanların şifa bulması ile ünlü olmuştur.

Evet, günümüzde Soli antik şehrinin çevresi, yerleşim alanları ile dolmuştur. Burayı ziyaret ederseniz görebilecekleriniz şunlardır: liman, sütunlu cadde, Roma hamamı, tiyatro, şehir duvarları, su kemerleri ve diğer bir kısım yapı kalıntısıdır.

Burada: deniz kapısından başlayan ve dağ kapısına kadar ilerleyen sütunlu caddede: 200 korint başlıklı sütundan, 41 tanesi ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır. Bunlardan, 33 tanesi başlıklı olup, başlıklar aslan ve insan kabartmaları ile süslenmiştir. Sütunlar, kalkerden yapılmıştır.

Yapılış tarihleri olarak, MS.2 ve 3’ncü yüzyıllar düşünülmektedir. Ayrıca, bazı sütunların yazıtlarından, caddeye bakan konsolların, Roma imparatorlarının ya da üst düzey yöneticilerin heykellerini taşıdıkları anlaşılmaktadır. Son dönemlerde yapılan kazılarda, bu heykellerin bir kısmı bulunmuştur.

Şehirdeki arkeolojik kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan eserler: Mersin Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca: Rusya-Petersburg Müzesinde, yine buradan çalınarak kaçırıldığı sanılan “Altın ve gümüş” çeşitli objeler sergilenmektedir.

Mersin Mezitli Fındıkpınarı Kalesi

FINDIKPINARI KALESİ

İlçenin yaklaşık 40 km. kuzeyinde, Fındıkpınar yaylasındadır.
Yaylanın hemen yanında: duvarları ana kaya üzerine oyularak yapılmış bir kale kalıntısı bulunuyor.

Bu kalenin duvarları: taş ve tuğlalarla örülmüştür ve kayalar üzerinde yükselmektedir. Doğu tarafında, taştan yapılmış bir kule ve daha kuzeyde, yuvarlak bir burç görülüyor. Evet, orta çağ dönemine tarihlenen bu kalenin : bir garnizon kalesi olarak kullanıldığı düşünülmektedir.

Mersin Mezitli Kaleburnu-Cemili Köyü Kalesi

KALEBURNU-CEMİLİ KÖYÜ KALESİ

İlçe merkezinin 20 km. kuzeyinde, Fındıkpınarı yolu üzerinde, Kaleburnu köyünün girişindedir.
Kale, yüksek bir tepe üzerindedir. Eteklerinde yapılan yüzey araştırmalarında: Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik parçaları bulunmuştur. Ayrıntılı, arkeolojik çalışmalar yapılmamıştır. Yapıda, iç ve dış sur bulunmaktadır. Surların ve burçların bir kısmı, günümüze kadar ayakta kalabilmiştir.

Mersin Mezitli Kuzucubelen Kalesi

KUZUCUBELEN KALESİ

İlçe merkezinin 24 km. kuzeyinde, Fındıkpınarı kara yolu üzerindedir.
Buranın bir gözetleme kalesi olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Uçurumun dibindeki yüksek platoya hakim konumdadır. Yöre insanı tarafından, burası, Taş kale olarak bilinmektedir.

Yapı: 2 katlı ve dikdörtgen planlıdır. Orta çağ mimarisinin tipik özellikleri görülmektedir. Kapı girişinde, ahşap bir seyyar merdiven kullanıldığı düşünülmektedir. Gözetleme delikleri, kapılara göre daha küçük yapılmıştır. Daha üst seviyelerdeki tek giriş, kuzeybatıdadır.

Bu yapının: Roma ve Bizans dönemlerinde kullanıldığı düşünülmektedir. Kale yapısında günümüzde, kilise, sarnıç ve manastır olduğu düşünülen bir yapının kalıntıları görülmektedir.

Mersin Mezitli Tece Kalesi

TECE KALESİ

İlçe merkezine bağlı, Tece kasabasının 4 km. kuzeyindedir.
Yapım yılı olarak, Orta çağ dönemi düşünülmektedir. Dikdörtgen planlı kale yapısının çevre duvarlarında bulunan kale burçları yer yer yıkılmıştır. Kuzey ve güney duvarları ise, yok olmuştur. Dış duvarlarda kesme blok taşlar, iç duvarlarda ise düz kesme taşlar ve moloz taşlar kullanılmıştır.

Duvarlarda mazgal pencereleri bulunmaktadır. Merdiven izlerinden, kalenin üç katlı olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, ikinci katın kuzey bölümü ve üçüncü kat, yok olmuştur. Ancak, dış duvarlar değerlendirildiğinde, belki de, kale yapısının 4 kat olabileceği değerlendirilmektedir. Kalenin çevresinde çeşitli lahit kalıntıları görülebilmektedir.

BAŞNALAR KALESİ

İlçe merkezine bağlı, İnsu köyünün batısında, Kuzucubelen köyünün kuzeydoğusunda, Değirmençay yolu üzerinde, ilçe merkezine 14 km. uzaklıktadır.
Kale: 800 metre rakımlı bir tepe üzerindedir.

Yapının, Kilikya döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Kısmen sağlam olarak günümüze gelebilmiştir. Yapım yılı olarak: MS. 10 veya 12’nci yüzyıllar arasındaki bir dönem düşünülmektedir.

Mersin şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Mersin Yenişehir

Mersin Yenişehir

Mersin Yenişehir: Mersin ilinin şehir merkezindeki dört ilçesinden birisidir. Yüzölçümü bakımından en küçük ilçedir. Yenişehir ilçesi, Mersin il merkezindedir.

TARİHİ

İlçenin tarihi, Mersin ili tarihiyle aynıdır. Yenişehir Belediyesi, 1993 yılında kurulmuştur. 2008 yılında ise Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bir ilçe olmuştur.

Mersin Yenişehir

 

GENEL

İlçenin güneyinde Akdeniz, kuzeyinde otoban, doğusunda Müftü deresi, batısında Mezitli ilçesi bulunmaktadır. İklim olarak Akdeniz iklimi hakimdir ve buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı geçer. Kültür, spor, eğitim merkezleri ve AVM’ler yoğundur, genç nüfustan oluşan ve genellikle gelir seviyesi yüksek kişiler ikamet eder. İlçede yaşayan insanların geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.

GEZİLECEK YERLER

Mersin Yenişehir Mersin Marinası

 

MERSİN MARİNASI

Adnan Menderes Bulvarı Eğriçam Mahallesindedir.

Marina, 2011 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir. Burada denizde 500 yat ve karada 500 yat bağlama kapasitesi vardır. Bu rakamlar dikkate alındığında ülkemizin ve Doğu Akdeniz bölgesinin en büyük marinasıdır. Marina bünyesinde: spa, restoran, bar, yat kulübü ve spor merkezi gibi sosyal tesisler vardır. Ayrıca: yatçılar için yat gereçleri satan mağazalar, çamaşırhane, süpermarket, özel park yerleri, kablosuz internet hizmeti de verilir.

Mersin Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi

 

ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ

Limonluk Mahallesi, 13 Caddede bulunmaktadır.

Toplam 13 salondan oluşmaktadır. Opera, bale ve orkestra, tiyatro, Türk halk müziği ve Türk Sanat Müziği prova salonları, amatör tiyatro, halk müziği ve sanat müziği folklor çalışma salonları bulunmaktadır. Burada “Mersin Uluslararası Müzik Festivali” ve sık sık konserler düzenleniyor, mükemmel bir salon, Mersin’de yaşıyorsanız mutlaka gidiniz. Otopark sıkıntısı da yok.

Mersin Yenişehir Hz Mikdat (Muğdat) Camisi

 

HZ. MİKDAT (MUĞDAT) CAMİSİ

Muğdat Semtindedir.

Önce biraz Hz Mikdat’dan söz edelim. Esved b. Abdüyegüs tarafından evlat edinildiği için kendisine “Mikdat b. Esved” denir. Mekke’de İslamı ilk kabul edenlerden olup Hz Muhammed’in yanında savaşmıştır. İslamiyet’in en önemli savaşlarından Bedir, Uhud, Hendek, Hayber ve diğer savaşlara katılmış, bu savaşlarda peygamberin okçuları arasında yer almıştır. Peygamberimizin sancaktarı olup katıldığı deniz aşırı bir savaş sonucu mezarının bulunduğu yerde şehit edilmiştir. Halk arasında Mikdat’ın burada şehit düştüğü ve mezarının da buraya yapıldığı şeklinde yaygın bir inanç vardır.

Gelelim caminin yapımına

Caminin temeli 1987 yılında atılmış ve 5 yıl sonra 1992 yılında ibadete açılmıştır. Klasik Osmanlı ve Selçuklu mimarisi tarzında yapılmıştır. İlk yapılmasının ardından, cemaata yetmemesi nedeniyle ilave olarak 1000 kişilik bir bölüm daha eklendi ve 2 minare daha yapıldı. Cami 6 minaresiyle dikkat çeker. Minarelerin uzunluğu 81 metredir. Türkiye’de bulunan 6 minareli 3 camiden biridir. Diğerleri: İstanbul Sultanahmet, Adana Sakıp Sabancı Camileridir. Aynı zamanda Cumhuriyet döneminde yapılan en büyük ikinci camidir. Birinci: Ankara Kocatepe camisidir. Camide aynı anda 10 bin kişi ibadet edebilmektedir. Yapılırken, aynı zamanda külliye olarak kullanılması da planlanmıştır ve bünyesinde: kütüphane, konferans salonu, sağlık ocağı bulunmaktadır. Binanın zemin katı, süpermarketlere kiraya verilmektedir.

Bahçesinde, İslamiyete ilk inanan sahabelerden “Hz Miktad” ın türbesi bulunur. (yalnız bu bilgi kesin değildir, cami görevlileri bunu teyit etmiyorlarmış.)

Mersin Yenişehir Mersin Kültür Park

 

MERSİN KÜLTÜR PARK

Burada yani park içinde 7 km uzunluğunda bisiklet ve yürüyüş yolu vardır. Ayrıca: kıyıda dinlenme ve eğlence yerleri bulunur.

Mersin Yenişehir Mersin Kültür Park

Kültür Parkın hemen yanında: Muğdat camisi bulunuyor.

Mersin Yenişehir Mersin İdman Yurdu Meydanı

 

Mersin İdman Yurdu Meydanı

Mersin Kültür Parkının giriş kapısı olarak kullanılan “Aslanlı Kapı” günümüzde yoktur. Çünkü 2011 yılında, Ekim ayında Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından “Mersin İdman Yurdu Meydanına” dönüştürülmüştür. Meydan Mersin İdman Yurdu’nun ambleminin ve kırmızı-lacivert renklerin ağırlıklı olacağı değişik bir meydandır.

Mersin Yenişehir Mersin Deniz Müzesi

 

MERSİN DENİZ MÜZESİ

Adnan Menderes Bulvarında Muğdat camisi arkasındadır.

Müze, Pazartesi hariç, haftanın her günü saat: 09.00-17.00 arasında ziyarete açıktır. Müze kart geçerli değildir. Yetişkin giriş ücreti 12 TL, öğrenci girişi ücretsizdir. Müze: 2010 yılında ziyarete açılmıştır. Ülkemizde açılan dördüncü deniz müzesidir. Müzede: Türk deniz harp tarihine ait 500 parçadan fazla obje bulunmaktadır. Ayrıca 800 kitaplık bir kütüphane bulunur.

Mersin Yenişehir Barbaros Ana Sergi Salonu

 

Barbaros Ana Sergi Salonu

Deniz harp tarihi konusunda, kronolojik bilgi verilmektedir.

Sergi salonunda:

Gemi modelleri, sancak, arma, askeri kıyafetler, silahlar ve yağlı boya tablolar sergilenmektedir.

Nusret İnteraktif salonda:

Efsane Mahmudiye, Kahraman Hamidiye, Preveze ve Barbaros Hayreddin Paşa, tarihin akışını değiştiren Nusret Mayın Gemisi, Milli Mücadele döneminin kahramanı Gazi Alemdar ve Yavuz Muharebe kruvazörü hakkında digital ortamda bilgiler verilmektedir.

Mersin Yenişehir Barbaros Ana Sergi Salonu

Açık sergi alanı:

Türk Deniz Kuvvetlerinde kullanılmış, yüzer unsurlara ait: top, lancer, radar, torpido, mayın, su bombası gibi objeler ile denizaltı modelleri, Refah gemisinin tahliye botu sergileniyor. Ayrıca yine burada “Gözneli Gök Mahmut” anıtı sergileniyor.

Mersin Yenişehir Fuar Merkezi

 

YENİŞEHİR FUAR MERKEZİ

Mersin Üniversitesi Yenişehir Kampüsü karşısında Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerindedir.

Merkezde: açık ve kapalı alan bulunmaktadır. Ayrıca: 2 kafeterya, 200 kişilik lokanta, 8 büro ve oldukça büyük bir otopark alanı vardır. Günümüzde: Mersin şehrinin “Fuar Kenti” olarak anılmasını sağlayacak birçok organizasyon sürdürülmektedir. Tarım ve gıdadan mobilya ve ev tekstiline, otomobil ve deniz araçlarından yapıya, güzellik ve bakımdan eğitime kadar birçok fuar düzenlenmektedir.

DEĞİRMENÇAY (ERÇEL) KÖYÜ

Eski ismi Erçel köyü olan Değirmençay köyü, ilçe merkezinin 22 km kuzeyindedir.

Mersin Yenişehir Manavşa Kalesi

 

Manavşa Kalesi

Değirmençay köyündeki kaleden geriye pek bir kalıntı kalmamış, kalan kalıntılar da define avcıları tarafından kazılmıştır. Bugün burada birkaç yerde kayalara oyulmuş kaya mezarları görülebilmektedir ancak resmi herhangi bir araştırma yapılmadığından, kale hakkında bilgi de yoktur.

Başnalar Kalesi

İlçe merkezinin 15 km kuzeybatısında İnsu Mahallesindedir.

Mahalle içinden stabilize bir yolla, kaleye 300 metre yakına kadar ulaşılır, sonra yürüyerek gitmek gerekir. Kalenin üç tarafı vadiyle çevrilidir. Diğer tarafı yani doğusu ormanlık ve dağlıktır. Kalenin üç kulesi bulunmaktadır. Duvar örgü sistemi görüldüğünden kalenin Bizans döneminde yapıldığı düşünülmektedir.

EMİRLER MAHALLESİ

Gelincik Tepesi

Burada yamaç paraşütü yapılır. Hatta Çukurova bölgesinin tek yamaç paraşütü mekanıdır.

Mersin Akdeniz tanıtımı.