Çankırı Orta

Çankırı Orta

Çankırı Orta, Çankırı arasındaki uzaklık: 63 km dir. Orta, Ankara arasındaki uzaklık: 110 km. Orta, Çerkeş arası uzaklık: 36 km. Orta, Şabanözü arası uzaklık: 25 km. Orta, Kastamonu arası uzaklık: 181 km.

TARİHİ

Buradaki ilk yerleşimin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmez ancak tahminlere göre MÖ 3000’li yıllarda bölgede Hitit hakimiyeti görülmektedir. Takip eden süreçte ise Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmentliler ve Osmanlıların yaşadıkları görülür. İlçe topraklarında yapılan kazılarda bulunan Hitit dönemine ait yapı taşları ve küp mezarlar, halen Çankırı Müzesinde sergilenmektedir.

İlçenin eski adı Kari Pazarıdır. Bunun anlamı: okuyanların toplandığı yer demektir ve halk arasında: “Karapazar” olarak bilinir. Eski tapı kayıtlarında ise “Kari Pazar Naibine” hitabı görülür. “Kar i” kelime anlamı: okuyan, inceleyen, Kur-an-ı Kerimi okumasını bilen kişi demektir. Karipazarı ise “Kur-an okuyanların toplandığı yer demektir.

Bir zamanlar, ilçede günümüzdeki İmam Hatip Lisesinin doğusunda bir medrese ve caminin bulunduğu, burada Kuran-ı kerim ve dini ilimlerin okutulduğu bilinmektedir. Anılan yerde şimdi bir türbe ve bu türbenin yanında cami ve medresenin temelleri görülmektedir. Hatta, caminin temelleri bulunup aynı yere Osman Dede camisi inşa edilmiştir.

Sonraları yerleşimin ismi Ortaköy olarak değiştirilmiştir. 1957 yılında ilçe olmuş ve ismi de “Orta” olarak düzeltilmiştir. Bu ismin verilmesinin sebebi: ilçe merkezinin, ilçeye bağlı köylere ve kasabalara olan uzaklığının ortalama bir uzaklıkta olmasıdır.

Çankırı Orta

 

GENEL

İlçe Batı Karadeniz bölgesinde, Dumanlı dağları ve Aydos dağı arasında kalmış düz bir plato üzerine kurulmuştur. Devrez çayı ilçeyi ikiye böler ve Kızılırmak nehrine dökülür. Halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Halkın büyük bölümü, iş aramak için geçmiş yıllarda dışarıya göç etmiştir. İklim olarak karasal iklim hakimdir buna göre kışları soğuk ve uzun, yazları kurak ve kısa geçer. İlçenin rakımı 1257 metredir.

GEZİLECEK YERLER

Çankırı Orta Canbazzade Ahmet Efendi Camisi

 

CANBAZZADE AHMET EFENDİ  CAMİSİ

İlçe merkezinde Sultan Beyazıt Mahallesinde bulunan cami, 1802 yılında Canbazzade Ahmet Efendi tarafından yaptırılmıştır. Cami, kare planlıdır. Üst örtüsü sekizgen kasnak üzerine düz ahşap tavanlı ve dıştan kiremit çatılıdır. Kasnak üzerinde her sekiz cephede de birer yuvarlak kemerli pencere vardır.

Çankırı Orta Canbazzade Ahmet Efendi Camisi

Alttaki büyük pencereler yine yuvarlak kemerlidir. Cami tek minareli ve tek şerefelidir. Camide bugüne kadar yapılan onarımlar, orijinalliğini bozmuştur. Yerel yapı olması dışında mimari özelliği yoktur.

Çankırı Orta Dodurga Köyü Camisi

 

DODURGA KÖYÜ CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Dodurga beldesindedir. Dodurga ilçe merkezine 9 km uzaklıktadır.

Kitabesi yoktur. Yakınındaki çeşmeden sadece kitabe kalmıştır. Kitabe tarihi: 1854 yılına aittir, buna göre cami de bu dönemde yapılmış olmalıdır. Mihrap yönünde uzunlamasına planlıdır. Düz ahşap tavan ve kiremit çatılıdır. Beden duvarları, araları derzlenmiş kaba yontu taş örgülüdür. Yapı doğu ve batı cephelerinde üçer tane, güney cephede iki tane pencere ile aydınlatılmaktadır.

Caminin kuzeyine, sonradan camiden daha alçak, doğu-batı doğrultusunda son cemaat yeri eklenmiştir. Üstü üç küçük kubbe ile örtülü bu mekandan beşik kemerli kapı açıklığı ile harime geçilir. Tahta döşemeli harimin üstü, kasetleme tekniğiyle yapılmış dört köşeli pullu ahşap tavanla örtülüdür.

Tavanın çevresi ayetler ile bezenmiştir. Ortada: ahşap göbek ve tavanı dolaşan yazı şeridi görülmeye değerdir. Tavan göbeği kare içine alınmış yuvarlak ağaç işlemelidir. Yerel yapıdır, mimari özelliği bulunmamaktadır.

DOĞANLAR CAMİSİ

İlçe merkezine 11 km uzaklıktadır. Kitabesi ana giriş kapısı üzerindedir. Ana giriş kapısı, iki kanatlı ve ahşaptır. Orijinal boyası üzerine yeşil boya sürülmüştür. Cami avlu içindedir. Duvar köşeleri kesme, diğer bölümler ise devşirme moloz taştan yapılmıştır. Minare camiye bitişik, tek şerefeli, külah çinko kaplamadır. Üstünde alem vardır. Caminin kırma çatısı düz ahşap üstü kiremit örtülüdür. Alt sırada dikdörtgen, üst sırada kemerli pencereler bulunur. Ana giriş kapısı üstünde bulunan kadınlar mahfilinin penceresi yoktur.

BAYINDIR KÖYÜ CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Bayındır köyündedir. Ortaköylü Mustafa Usta tarafından, 1889 yılında yapılmıştır. Kare planlı, üzeri sekizgen yüksek kasnaklı çatıyla örtülüdür. Kadınlar mahfelinden ahşap merdivenle çıkılan ve yüksek kasnakta bulunan galeri kısmı, yapıyı çepeçevre dolaşmaktadır.

Çankırı Orta Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları

 

SAKAELİ KAYA MEZARLARI VE PERİ BACALARI

İlçe merkezinin kuzey doğusunda ve 8 km uzağında bulunan Sakaeli köyünün kuzeyinde ve köy ile sırt sırtadır. Köyün sırtını yasladığı tepenin güneyde dik inen yamaçlarındadır.

Çankırı Orta Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları

Devrez çayı vadisinde, güneybatı-kuzeydoğu yönünde, dar bir şerit halinde uzanır. Jeolojik olarak çakıl taşı ve tortul kayaçlardan meydana gelen arazi içinde, oyulmuş vaziyettedir. Tek olduğu gibi birbirine geçen, basamaklı, iki katlı, iki odalı, bölge, aydınlatma pencereli, düz, kare, dairevi, dikdörtgen tavanlı olarak yapılmış mezar tipleri vardır. Mezar odası ve oturma yeri olarak düzenlenmiştir.

Duvarlar nişli, giriş kemerli, içeride ölü sedirleri bulunan bu mezarlardan “Dokuz İnler” olarak bilinen ayrı bir özellik taşır. Sarp yamaç üzerinde Suluin adlı bir bölüm daha vardır. 27 basamak inilerek suya ulaşılır. Yükseklikleri 2 ile 2.5 metre kadardır. Köy halkı tarafından, tepenin yüzeyindeki oyukların yere yakın olanları önü kapatılmak suretiyle değişik maksatlarla kullanılmaktadır.

Çankırı Orta Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları

 

Peri Bacaları

Köye 2 km uzaklıkta Gelin Kayası mevkiinde peri bacası oluşumları ve aralarındaki kaya mezarları da görülmeye değerdir. Devrez Çayı vadisinde, irili ufaklı pek çok peri bacası vardır. Vadide bulunan 150’ye yakın peribacası, tortul kayaların su ve rüzgar erezyonuna uğraması sonucu oluşmuştur. Bölge 1990 yılında 1’nci derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Çankırı Orta Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları

Ancak buranın turizme kazandırılması için herhangi bir çalışma ve alt yapı yoktur. Yoksa, Kapadokya bölgesindeki peri bacaları kadar güzel oluşumlar var. Özellikle buraya ulaşmak için Devrez Çayını geçmek gerekiyor ki, çayın üzerine köprü yapılması şarttır. Umarım en yakın zamanda bölgenin turizm değeri anlaşılır ve gerekli alt yapı sağlanır.

Çankırı Orta Ağlar Kayalar

 

AĞLAR KAYALAR

İlçe merkezine 17 km uzaklıktaki Bağkışla bölgesindedir. Burada gri renkli kayalar arasından su akar.

Ancak buranın oluşumuyla ilgili yörede bilinen bir efsane vardır. Buna göre: “Paşa denen babanın, Sultan denen kızı vardır. Osmanlı döneminde, “Kışla” olarak isimlendirilen bu bölgeye Tatarlar saldırır; birçok insan öldürürler, her yere yakıp yıkarlar. Sadece köyde tek sağ kalan ve kayaların arasına kaçmayı başaran Sultan’ı öldüremezler. Sultan: kayaların arasına girdiğinde, Allah’tan kendisini taş etmesini diler ve iki kayanın birleşmesiyle taş kesilir.

Kayaların arasından akan su ise, Sultan’ın göz yaşlarıdır. Bu su küçük bir dere olup akmayı sürdürür. Bu akan su sayesinde, Ağlar kayanın tam karşısındaki dağda bulunan ve Sultan’ın ağabeyi olduğu kabul edilen çam ağacı da beslenir. Sultan’ın babası olan Paşa ise, dağın tepesine bir türbe yaptırır. Türbenin yanında bulunan su kuyusunun ise, Sultan’ın gözyaşları ile dolduğu söylenir.

Gelelim günümüze, Sultan’ın ağabeyi olduğu kabul edilen çam ağacı kutsal kabul edilir, bir dalı bile kesilmez-kırılmaz. Yine günümüzde ilginç bir durum, buraya bir Tatar geldiğinde, sürekli akan ve şifalı olduğuna inanılan su, kesilir-akmamaya başlar.

Çankırı Orta Höyük Yeraltı Şehri

 

HÖYÜK YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezine bağlı 11 km uzaklıktaki Höyük köyündedir.

Yeraltı şehrinin tarihi oldukça eskilere gitmektedir. İlk olarak 2005 yılında tespit edilmiştir.

Çankırı Orta Höyük Yeraltı Şehri

MS 3 ile 5’nci yüzyıllar arasında kullanıldığı yani Roma dönemine ait olduğu düşünülüyor. 2006-2008 yılları arasında Çankırı Müzesi tarafından yapılan çalışmalarla temizlenmiştir. Burada küçük bir kilise, keşiş odaları, sarnıç ve diğer hayat alanları bulunuyor. Günümüzde koruma altına alınmıştır, içerisinde rahatlıkla gezilebilecek boyutlardadır.

Çankırı tanıtımı.

Çerkeş tanıtımı.

Şabanözü tanıtımı.

Kastamonu tanıtımı.

 

Çankırı Kurşunlu

Çankırı Kurşunlu

Çankırı Kurşunlu, Çankırı arasında iki yol vardır. Bunlardan bir tanesi, Ilgaz üzerindendir ve 83 km dir, diğer yol ise Korgun üzerindendir ve 53 km. dir. Kurşunlu, Ankara arasındaki uzaklık: 165 km. Kurşunlu, İstanbul arasındaki uzaklık: 390 km.

TARİHİ

İlçe tarihi süreç içinde, ilk olarak ufak bir kale, içinde bir kilise ve kilisede ibadet etmek için toplanan köylülerden oluşan bir yerleşim yeridir. Günümüzdeki Kurşunlu kalesi, diğer adı ile “Andinata kalesi” Bizans dönemi yapısıdır. İlk yerleşim kalenin içinde gerçekleşir. Takip eden zaman içinde, Anadolu’dan gelen Türk Comartlar ve Yazır boyları buraya yerleşirler ve yerleşim yeri hızla gelişir. Kurşunlu’nun ilk ismi “Karacaviran” köyüdür.

17’nci yüzyıldan sonra, yerleşim yeri: Kurşunlu, Ören, Comartlar, Aharcık, Ömer, Sülüklü ve Ebceler köylerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. 1882 yılında bucak merkezi olarak Çerkeş ilçesine, 1912 yılında da Ilgaz ilçesine bağlanır. 1944 yılında ise ilçe statüsü kazanır.

Kurtuluş savaşı sırasında, Aznavur çetesine karşı verilen savaşta, Kurşunlu halkı, Milli Kuvvetler safında yer almıştır. Burada Kurşunlular, Rafet Paşa komutasındaki orduya katılmışlar ve Yozgat yöresinde çıkan Çapanoğlu isyanını bastırmak için cepheye gitmişlerdir. Ayrıca, bu çatışmalarda birçok şehit verilmiştir. İlçe tarihinde depremler önemli yer tutar. 1943 yılında Tosya-Ladik depremi ve 1953 yılında Kurşunlu depremi sonucunda ilçe neredeyse tamamen yerle bir olmuş, Kurşunlu yeniden kurulmuştur.

Peki ilçenin ismi neden Kurşunludur? İlçene ne zaman ve kim tarafından bu ismin verildiği bilinmiyor. Ancak rivayete göre: Çavundur beldesinde bulunan termal su; metal yönünden ağır olduğu için “kurşun” gibi denilmiş ve Kurşunlu adı buradan gelmiştir. Başka bir rivayet daha var. Bölgeye gelen Oğuz Boyları, buraya geldiklerinde terk edilmiş ve viran halinde: kale, kilise ve köprü gördüler. Toprağın rengine bağlı olarak buraya Karacivan adı verildi.

Çankırı Kurşunlu

 

GENEL

İlçe Çankırı ilinin Karadeniz bölgesi sınırları içinde bulunmaktadır. Arazi çoğunlukla dağlık ve engebelidir. İlçenin çevresinde üç tepe vardır. İlçe merkezi, bu tepeler arasındaki düzlükte kurulmuştur. Bölgenin kuzeydoğusu volkanik özellikte ve engebelidir. Sarp ve taşlık olduğundan tarıma elverişli değildir.  İlçe merkezinin denizden yüksekliği 1129 metredir. Arazi yayvan meyilli, genelde çıplak, seyrek ormanlıkla kaplı yamaç ve sırtlardan meydana gelmiştir.

İlçede tipik karasal iklim görülür. Buna bağlı olarak kışlar soğuk ve uzun süreli karla kaplı, yazlar ise yağışsız ve serin geçer. İlçeden dışarıya yoğun göç vardır. Son 50 yılda ilçe nüfusunun yüzde 50’si azalmıştır. Yöredeki başlıca geçim kaynağı: tekstil ürünleri üretimi ve gıda maddeleri imalatıdır. Tarihi bölümünde söz ettiğim gibi, Kurşunlu ilçesi, Kuzey Anadolu Fay hattı üzerindedir yani deprem kuşağındadır, deprem riski yüksektir.

Çankırı Kurşunlu Bal Festivali

 

KURŞUNLU BAL FESTİVALİ

Kurşunlu ilçesi çiçek balı ile ünlüdür. Her yıl Ağustos ayında Kurşunlu Bal Festivali düzenlenir. Festivalde, ilçe merkezinde bal ve yöresel ürünler stantları kurulur. Ayrıca konserler düzenlenir.

Çankırı Kurşunlu

 

GEZİLECEK YERLER

Çankırı Kurşunlu Pazar Camisi

 

PAZAR CAMİSİ

İlçe merkezinde Comartlar mahallesindedir. Önceleri kilise iken sonradan camiye çevrildiği düşünülmektedir. Ancak kilise iken mi cami yapılmış, yoksa yıkılan Kara kilisenin yerine yeni bir cami mi yapılmış, belli değildir. Cami, erken Osmanlı dönemi mimarisi yansıtmaktadır.

Caminin sadece minare kitabesi vardır. Kitabesine göre, 1717 yılında yapılmıştır.1943 yılında son cemaat yeri yol geçirileceği için yıkılmış ve 1982 yılında restore edilmiştir. Ana mekan kare planlıdır. Basık kubbe, sekizgen kasnağa oturmuştur ve tuğladandır. Cami gövdesi, depremlerin etkisiyle zarar görmüş ve desteklenerek yıkılması önlenmiştir.  Minarenin kaidesi, keste taştan, çok köşeli gövdesi ise tuğladandır. Cami yakınında kesme taştan tek gözlü bir köprü bulunur.

Çankırı Kurşunlu Taşkaracalar Camisi

 

TAŞKARACALAR CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı ve 22 km uzaklıktaki Taşkaracalar köyündedir. Düz bir arazi üzerinde, köy yoluna cepheli olarak inşa edilmiştir.

Caminin kitabesi yoktur. Ancak minaresinde kitabe vardır ve minaresindeki kitabede 1616 yılı yazmaktadır. Cami, doğusundaki eklenti dışında, kare planlıdır. Kırma çatısı, Marsilya tipi kiremit ile örtülüdür. Doğu, batı ve güney cephelerini çevreleyen bahçesi vardır. Bahçe içinde caminin batısında 1985 yılında yapılmış, üstü ahşap çatılı, betonarme şadırvan vardır. Minare: caminin doğu cephesinde, güney ucunda, yaklaşık 10 metre ilerisinde, üzeri beton sıvalı, tek şerefeli, orantısız bir yapıya sahip, güdük bir minare vardır.

Caminin ahşap işçiliği ile dikkat çeken tavanı, birbiri içinde yer alan çıtalardan yapılmış geometrik desenlerden oluşmaktadır. Büyük dikdörtgen alanda yer alan, büyük dairenin içindeki “Mühr-ü Süleyman” motifi ve ortasında altıgen göbek ana kompozisyonu oluşturmaktadır. Dikdörtgen büyük panonun köşelerinde de yarım daireler bulunur. Büyük dikdörtgenin etrafını çevreleyen kenarlar, kareler meydana getiren kasetleme ile bölünmüştür. Evet cami günümüzde de kullanılmaktadır.

GELİN KAYASI

Kurşunlu ilçesinde İğdir ovası mevkiinde “Gelin Kayası” adı verilen ve geline benzeyen kaya bulunmaktadır.

Burası hakkında anlatılan bir efsane var. “Kurşunlu’nun Köprülü köyünde, fakir bir ailenin güzel bir kızı ve bu kızın da sevdiği bir genç varmış. Güzel kızın güzelliği köyün sınırlarını aşmış, karşı köylerden birinde bir ağanın kulağına gitmiş, Ağa da kızı görmeye köye gitmiş. Görür görmez vurulmuş ve hemen babasından istemiş. Fakir baba, çaresiz kızı Ağa’ya vermiş.

Kız istemiyorum diye direnmesine rağmen, sonunda Ağa ile evlenmeye razı olmuş. Ertesi gün, Ağa’nın köyüne gitmek için yola çıkmışlar. Gelin at sırtında, yanında seymenleriyle yola koyulur. Yolda hem ağlar, hem de “Allah’ım beni ya taş et, ya kuş et” diye yalvarıyormuş. Tam Kurşunlu’nun İğdir ovası mevkiinde, seymenleriyle birlikte taş oluvermiş.

Çankırı Kurşunlu Kalesi-Andinata Kalesi

 

KURŞUNLU KALESİ-ANDİNATA KALESİ

Kale, ilçe merkezinin güneyinde ve tepe üzerindedir.

Bizans döneminde yapıldığı düşünülmektedir. İlk yapıldığında, küçük bir kale ve içinde yerleşim yeri varken, bu yerleşim zamanla kalenin doğu yamacına doğru gelişmiştir. Günümüzde harap haldedir. Sadece sur kalıntıları bulunmaktadır. Surların uzunluğu yaklaşık 450 metredir. Surlar birbiri üzerine konmuş, harçsız taşlardan yapılmıştır. Ancak kalenin yapım tarihi konusunda net bilgi yoktur. Değişik dönemlerde onarım gören kale büyük olasılıkla bölgeyi etkileyen depremler sonucunda ayakta kalamamıştır. Kale, Belediye tarafından onarılmıştır.

DUMANLI KÖYÜ

İlçe merkezine 27 km uzaklıktadır.

Çankırı Kurşunlu Dumanlı Camisi-Kayıkçı Şaban Ağa Camisi

 

Dumanlı camisi-Kayıkçı Şaban Ağa camisi

İlçe merkezine bağlı 27 km uzaklıktaki Dumanlı köyündedir.

Minare kaidesinde bulunan kitabeye göre, cami 18’nci yüzyılda Şaban Ağa tarafından yaptırılmıştır. Batı cephe giriş kapısı iç alınlığındaki kitabeye göre ise 1897 yılında Sultan Abdülmecit adına, zamanın Çerkeş Kadısı Tosyalızade Ali Vefa Efendi tarafından onarım yapılmıştır. Cami: kare planlı ve bağdadi kubbelidir. Doğu ve batı cephelerinde bulunan iki ayrı kapıdan girilir. Duvarlar kesme taştandır. Kıble cephesinde yer alan bir madalyon içinde, Sultan Abdülmecit’in tuğrası görülür. İçteki kalem işleri, Tosyalı Usta tarafından yapılmıştır.

Dumanlı Kalesi

Dumanlı köyüne 2 km uzaklıktadır. Kale, Devrez vadisine hakim bir tepe üzerindedir. Kale 50 x 60 metre boyutlarındadır. Kalenin muhtemelen Hitit dönemine ait olduğu, yaklaşık MÖ 1500’lerde yapıldığı düşünülmektedir. Kalenin yapımı sırasında: harçsız blok taşları kullanılmıştır.

YEDİ KAPILI KAYA MEZARLARI VE MAĞARALARI

İlçe merkezine 15 km uzaklıkta bulunan: Köpürlü, Mekören ve Kapaklı köyleri arazisi içinde, Kapaklı’ya 3-4 km uzaklıkta, Devrez çayı kenarında “Yedi Kapılar” mevkiinde, vadi boyunca devam eden, sarp kayalıkların keskin yüzeylerinde, ulaşılması zor kısımlarda, kaya mezarları ve mağaralar vardır. Kaya mezarları, Devrez çayının iki yakasındadır. Ancak çoğunlukla: çayın kuzey yamacındaki “Yedi Kapılar” mevkiindedir. Bu mağaralara ve kaya mezarlarına ulaşım oldukça zordur. Kaya mezarlarının içine girmek ve iç mekanları görmek çok zor ve tehlikelidir. Yedikapı Kaya Mezarları içinde: ölü sedirleri bulunur.

ESKİAHIR KÖYÜ

Eskiahır köyü, ilçe merkezine 15 km uzaklıktadır. Antik dönemde, Anadolu’da bulunan tıp merkezlerinden birisidir.

MS 211-217 yıllarında İmparator Gracella tarafından bastırılan sikke üzerinde Germanikopolis’in Asklepios’u anlamında bir yazı ve sağlık tanrısının betimi bulunmaktadır. Burada sağlık hizmetlerinin ve eğitiminin verildiği bir asklepios tapınağının bulunduğu bilinmektedir.

Çankırı Kurşunlu Eskiahır Köyü

MS 2’nci yüzyıla tarihlenebilen, iyi bir hekim ve eğitimci olan Barbans’a ait mezar taşı bulunmuştur. 2.5 metre uzunluğundaki mezar taşında: Çankırılı olan Barbans’ın Roma başkentinde oturan Kraliçe tarafından da tanındığı anlaşılmaktadır. Çünkü hasta tedavisi için Roma’ya gittiği ve Roma ile iyi ilişkiler içinde olduğu bilinmektedir. (yazıtta böyle yazar)

Evet, yazıt Hekim Barbars’ın anıtsal mezarı üzerine yazılmış ve yerinden alınarak Çankırı’ya getirilmiştir. Halen Çankırı il merkezinde, Kültür Sarayının yan tarafında, mezar taşları arasında sergilenmektedir. Asklepios tapınağının mevcudiyeti bilinmekle birlikte, henüz yeri tespit edilememiştir.

Yeraltı Şehri

Yeraltı şehrinin sadece iki bölümü açılabilmiş, çökme tehlikesi nedeniyle kalan bölümlerine gidilememiştir.

Çankırı Kurşunlu Eskiahır köyü camisi (Yusuf oğlu Hasan Ağa Camisi)

 

Eskiahırlı köyü camisi (Yusuf Oğlu Hasan Ağa Camisi)

Giriş kapısı üzerindeki kitabeye göre: Cami, Yusuf oğlu Hasan Ağa tarafından, 1861-1862 yılları arasında yaptırılmıştır. Hafif eğimli arazi üzerine boyuna dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Beden duvarları kaba yontu taş olup köşeleri düzgün kesme taştır. Günümüzde sıvanmış durumdaki duvarlar taş örgülüdür. Caminin dış cephesi, 1990’lı yıllarda mozaikli betonarme ile sıvanmıştır. Kuzey cephede: dört ahşap direkle taşınan, üç sepet kulplu kemerli bir son cemaat yeri vardır. Ahşap tavanında: ortada güneş ışını, sağda altı kollu yıldız, solda ise sekiz kollu yıldız motifli süslemeler görülmeye değerdir.

 

OSMAN GÖLÜ

İlçe merkezine bağlı Sarıalan köyündedir. Osman gölünde yer yer yoğunlaşan sarıçam, karaçam, köknar, ardıç ağaçları ve zengin orman altı bitki örtüsü vardır. Güzel bir mesire yeridir.

 

HACIMUSLU ACI SUYU

İlçe merkezine 5 km uzaklıkta, Hacımuslu köyündedir.

Geniş bir çayırlığın çeşitli yerlerinden kaynayarak çıkan su: acı, ekşimsi ve bikarbonatlıdır. Fazla sayıdaki kaynaklar bir bataklık oluşturur. Suyun sıcaklığı 15 derecedir. Bir maden suyuna benzeyen su demir içerir, alkalidir. Kanda yedek alkaliyi yükseltir. Asit-baz dengesini düzenler. Sarılık hastalığı sonrasında kanda birikmiş bulunan safra pigmentlerinin temizlenmesini sağlar. Maden suyu özelliği taşır. Mide, bağırsak, karaciğer ve pankreas hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir. İçme üzerinde termal kaplıca oteli veya tesis yoktur.

Çankırı Kurşunlu Çavundur Termal Tesisleri-Kurşunlu Hamamı

 

ÇAVUNDUR TERMAL TESİSLERİ-KURŞUNLU HAMAMI

İlçe merkezine 11 km uzaklıkta Çavundur köyündedir.

Üç kaynaktan çıkan suyun ortalama sıcaklığı 34 derecedir. Kaynaktan 54 derece sıcaklıktaki su saniyede 47 litre çıkar. Kaplıca suları: sodyum bikarbonat, karbondioksit ve kükürt bakımından zengindir. Alkali özelliğine bağlı olarak: karaciğer, safrakesesi ve safra yolları yetmezliğinde kullanılabilir. Sarılık sonrası bozulan karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Gut hastalığında yararlıdır. Su: sodyum iyonu içerdiği için, üst solunum yolları ve akciğerlerin alerji ve kronik iltihapların tedavisinde de kullanılır. İçildiğinde: mide hastalıklarına ve banyo yapıldığında ise deri ve siyatiğe iyi geldiği söyleniyor. Bölgede oldukça modern havuzlar ve konaklama tesisleri bulunmaktadır.

Ilgaz tanıtımı.

Korgun tanıtımı.

Çankırı tanıtımı.

 

Çankırı Korgun

Çankırı Korgun

Çankırı Korgun, il merkezi Çankırı’ya 20 km uzaklıktadır. Korgun, Ankara arası uzaklık: 140 km. Korgun, İstanbul arası uzaklık: 450 km. Korgun, Kastamonu arası uzaklık: 90 km. Korgun, Ilgaz dağı ve tesislerine uzaklık: 55 km.

TARİHİ

Bölge, MÖ 13’ncü yüzyıldan itibaren Hititlerin yerleşim bölgesi olmuştur. MÖ 64 yılında, bölgede Romalılar görülür. Yıldırım Beyazıt döneminde, bölge Osmanlı hakimiyetine girer. 1309 yılında ise Çandaroğulları ve İsfendiyaroğulları Beyliği egemendir. Korgun, 1954 yılında Belediyelik ve 1991 yılında ise ilçe olmuştur. “Korgun” ismi, bölgeye yerleşen Oğuzların “Kargın” boyundan gelmiştir.

Çankırı Korgun

 

GENEL

İlçenin yerleştiği ova haricindeki arazi, genellikle dağlık ve kayalıktır. Bu yüzden bölge “Taş Yakası” olarak isimlendirilir. Ovanın ortasından “Korgun çayı” geçer. İlçe merkezinin rakımı 850 metredir. Arazi tarım ve hayvancılığa elverişlidir. Geniş mera alanları ve yaylaları ile göletler vardır. Yeni yapılan ve geniş bir alanı kaplayan Korgun Tavşan kayaları göletinde, tatlı su balık yetiştiriciliği yapılmaktadır. Büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ayrıca, Korgun ilçesi “patates” ile meşhurdur. Öte yandan: Korgun’da Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçmesiyle büyük bir ekonomik canlılık yaşanmıştır, bölgede halen 1100 kişi istihdam edilmektedir. İstihdamın büyük kısmı tekstil sektöründedir.

Çankırı Korgun

 

MARUF KÖYÜ YAĞLI GÜREŞ ŞENLİKLERİ

Her yıl Haziran ayında düzenlenir. Köy yaylasında yapılan pehlivan güreşleri ve yaz şenlikleri, vatandaşlardan büyük ilgi görüyor.

Çankırı Korgun

 

GEZİLECEK YERLER

 

DOĞU MAHALLESİ CAMİSİ

İlçe merkezinde bulunan cami, muhtemelen 19’ncu yüzyıl yapısıdır. Kitabesi yoktur. Bu yüzden kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmez. Cami kare planlı ve bağdadi kubbelidir. Son cemaat yeri ve minaresi yoktur. Caminin duvar ve kubbesindeki kalem işleri Tosyalı Ali Usta tarafından yapılmıştır ve görülmeye değerdir.

Çankırı Korgun Mehmet Şevket Sipahi Konağı

 

MEHMET ŞEVKET SİPAHİ KONAĞI

İlçe merkezindedir. Güneyinde Kurşunlu caddesi, kuzey ve doğusunda bahçe, batısında ise Sipahi sokak bulunur. Konak, 1933 yılında yapılmış ve 2003 yılında restore edilmiştir.

Çankırı Korgun Mehmet Şevket Sipahi Konağı

Zemin kat üzerine iki katlı olarak yapılmıştır. İkinci kat “T” plan şeması ile zemin ve birinci katın oluşturduğu kübik blok üzerine, dengeli bir şekilde yerleştirilmiştir. Dış cephesi, sıva üzerine beyaz badanalıdır. Yapının üstü Granada tipi kiremitle kaplı kırma çatı ile örtülüdür.

Çankırı Korgun Alpsarı Gölü

 

ALPSARI GÖLÜ

İlçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Denizden 891 metre yüksektedir. Göletin en derin yeri 25 metredir.  Galat çayı üzerinde kurulan gölet alanında: restoran, masalar, banklar, bisiklet ve yürüyüş yolları, spor alanları, yapay çim saha, kondisyon aletleri ile deniz bisikleti vardır. Ayrıca, gölette kamp ve olta balıkçılığı için yoğun tercih edilir. Gölet kıyısındaki piknik masalarında, mangal düzeni de bulunuyor.

Ilgaz tanıtımı.

Çankırı tanıtımı.