Antalya Serik Sillyon

Antalya Serik Sillyon

Antalya-Alanya kara yolundan, yaklaşık 29’ncu kilometrede, Perge’yi; Side yönünde: 10 km. kadar geçince, kuzeye dönülür ve 5 km. sonra, Sillyon antik kentine ulaşılır. Yani: Perge ile Aspendos arasında kalıyor. Yol üzerinde, yeteri kadar tanıtıcı levha var.

Kent; düz bir ovada, ovada masa gibi yükselen, 80-90 m. yükseklikteki bir plato üzerinde kurulmuş. Yamaçların neredeyse tamamı dik, üzeri ise düzlük bir tepe. Antalya ovasına, tamamen egemen bir konumda. Görüş alanı; Akdeniz’e kadar uzanıyor. Tepe: olağan dışı fiziki yapısı ile, uzaklardan bile görülebilmekte. Antik kent bölgesine giriş ücretsiz. Günün, her saatinde burayı gezebilirsiniz.

TARİHİ SÜREÇ

Antalya Serik Sillyon; Kentin tarihi hakkında, çok az bilgi mevcut. Kentin kuruluşunun: MÖ.4’ncü yüzyılda olduğu tahmin edilmekte. Kimler tarafından kurulduğuna gelince; Truva savaşından sonra, bu bölgeye gelen Helen ordusundan ayrılan; Mopsos ve Calchas isimli kahramanlar tarafından kentin kurulduğu öne sürülmekte.

Sillyon’da bulunan bir heykel kaidesinde; “Mopsos” ismi yazılı olması, bu düşünceyi güçlendiriyor. MÖ.3’ncü yüzyılda, kentte, kentin adını taşıyan madeni para bastırılır. Bu paralar üzerinde ise, kentin ismi: “Sylviys” olarak yazılı.

Tarihte, Sillyon ismine: ilk kez yazar Arrianos’un notlarında rastlanır. Bu notlarda: Perge halkının aksine, Sillyon halkının, Büyük İskender’e karşı, düşmanca davrandığı ve kenti savunduğu yazar.

Askerlerin yanı sıra paralı askerlerden de destek alarak, kent halkı, kendilerini savunurlar ve Büyük İskender, kenti ele geçiremez. Sanırım, bunda; kentin bulunduğu coğrafyanın da büyük etkisi olsa gerek, çünkü, gerçekten bulunduğu yer, tam bir hani derler ya, ” kartal yuvası ” gibi.

Pers’ler döneminde de, kent bir “askeri üs” olarak kullanılır. Helenistik, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinden kalan surlar ve harabeler, kentin, askeri kimliğini uzun süre koruduğunu göstermekte.

Evet; “Yanköy” isimli köyden, tepeye doğru, düz patikayı tırmanarak, oldukça tatlı bir meyilli, kentin kurulduğu tepeye çıkıyoruz. Karşılaşacağımız ilk şey; aşağı giriş kapısı. Yalnız; bu taşlı yolu tırmanmak için, yanınızda, mutlaka sağlam bir çift ayakkabınızın bulunması şart.

Evet; bu kapı, iki dikdörtgen kule ve at nalı şeklindeki bir avludan oluşur. Planı ve güzel duvar işçiliğiyle, Perge’nin Helenistik kapısına benziyor ve yapılışı MÖ.3’ncü yüzyıla tarihleniyor. Kent; sarp kenarlı bir tepe üzerine kurulduğundan, surlarla çevrilmeye gerek duyulmamış.

Yalnızca, tepe üzerinde, eğimin az olduğu, batı ve güneybatı yönlerinde; surlar, kuleler ve siperler yapılmış. Bunlar; özenli taş işçiliğinin ve büyük teknik uzmanlığın ürünü.

Kentin; en eski kalıntıları, ana giriş kapısının kuzeydoğusunda. Burada: ilk karşılaşacağımız yapı: Bizans döneminden kalma, iki katlı, yüksek duvarlı bir bina. Yapı: iyi durumda da olsa, işlevi günümüze kadar tam olarak anlaşılamamış.

Bu yapının devamında; kentin en önemli yapılarından biri olan, Helenistik döneme ait 5 x 55 m. boyutlarındaki, bir palaestra (spor salonu ) görülebilir. Bunun; bölgenin kaya taşlarından, gayet güzel bir taş işçiliğiyle yapılmış batı duvarında: 10 tane, değişik boyutta ve yükseklikte pencere var.

Bu pencereler, muhtemelen; kuzey kısmındaki rampaları gözaltında bulundurmak için yapılmış. Bu pencerelerden bakıldığında, büyük bir alanı görmek mümkün.

Biraz daha ileride; zarif bir kapısı olan ve duvarları özenle yapılmış, küçük Helenistik bir yapı var. Yapının ünü; kapının üzerindeki, yerel pamphylia lehçesiyle yazılmış yazıttan geliyor. 30 satır uzunluğundaki yazıt, günümüzde, bu lehçe ile yazılmış ve bilinen en uzun ve önemli belge.

Ne yazık ki; daha sonraki tarihlerde, kapıda bir delik açılmış ve yazıtın bir bölümü yok edilmiş. Yunan harfleriyle yazılan bu lehçe, MS.1’nci yüzyıla kadar, Pamyhylia’nın genişçe bir kısmında kullanılmış. Bu tarihten sonra ise, giderek unutulmuş ve yerini Yunancaya bırakmış.

Antalya Serik Sillyon: Platonun güney ucunda; Avusturyalı araştırmacı Lanckoronski’nin, 1884 tarihli seyahat notlarında, devlet tarafından çok iyi korunduğu yazılan kent tiyatrosu ve onun hemen yanındaki odeon (alışveriş merkezi). Ancak; burada üzücü bir manzara ile karşılaşıyoruz.

Çünkü: tiyatronun sahne ve orkestra kısmı, 1969 yılındaki toprak kaymasında, hemen önündeki tepeden koparak düşen kayalar ile yıkılmış ve yalnızca seyircilerin oturdukları sıraların toplam 50 bölümünden yalnızca 11 bölümü, günümüze kalmış. Ayrıca; tiyatronun ortasında, şiddetli bir depremin meydana getirdiği, büyük bir yarık var. Odeonda ise, güneydeki duvarlar düzgün ve ayakta.

Tiyatrodan hemen sonra, yanlarında trabzan taşları ile taş merdivenleri olan, kare veya dikdörtgen planlı, dönemin tipik taş işçiliğiyle yapılmış, Helenistik dönem evleri görülüyor.

Doğu’ya doğru gidilince, küçük bir Helenistik tapınak var. Bir podyumun üzerinde yükselen tapınak; ana salon duvarları ve dış kolonları ile, tabandaki duvar halen ayakta. Var olan mimari kalıntılardan, yapıldığı dönemde, tapınağın ön cephesinin sütunlu ve Dor tarzında olduğu anlaşılıyor.

13’ncü yüzyılın başlarından itibaren, Selçuklular, tıpkı diğer bazı kentlerde yaptıkları gibi, buraya da, küçük guruplar halinde gelir ve yerleşirler. Geleneklerine bağlı olarak; Akropolis’te, küçük ve ince duvarlı ve mazgallı bir kale inşa ederler.

Bunun yanında, Selçuklu döneminden, günümüze gelen en ilginç yapı, Akropolis’in kuzeybatı bölümündeki, kare ve kubbeli camidir.

Üst kapıdan, köye dönerken, önce mezarlardan oluşan, nekropol (mezarlık) alanından geçilir. Buradaki mezarların çoğu, basit toprak mezarlar.

Düzgün taşların ise, mezar taşı olduğu sanılıyor. Daha sonra; iyi muhafaza edilmiş bir kuleye ulaşılır. Kare planlı kulenin iki katı var ve alt kata açılan bir de kapı bulunuyor. Üst kısmında ise, siperler görülüyor.

Kulenin güneybatısındaki terasta, stadyum görülebilir. Oldukça kötü durumda. Günümüzde, geçmişten geriye, sadece batı kenarı boyunca tonozların üzerinde uzanan seyirci sıraları kalmış. Sınırları ise, belli belirsiz.

Bölgede; zamanında, muhtemelen ihtiyacı karşılayacak yeterli su kaynağı yoktu. Çünkü: Helenistik dönemden itibaren, kapalı ve açık su sarnıçlarının yapımına büyük önem verildiği hissediliyor.

Evet; tüm bunlar yanında, Sillyon antik kentinde, resmi kazıların, henüz başlamadığını öğreniyorum ve şaşırıyorum. Tam bir tarih hazinesi ve resmi kazılar başlamamış ama büyük olasılıkla gayri resmi, yani hırsızlık kazılarının her türlüsünün yapıldığını düşünmemek elde değil.

Umarım; buradan çıkarılacak muhteşem kalıntıların büyük bölümü çalınmadan, resmi kazıların yapılacağı tarih veya tarihlere kadar muhafaza edilebilir. Kalıntılar şehri, yalnızca tarih ile ilgilenenler için ilginç gelebilir.

Fakat; bulunduğu yükseklik nedeniyle sahip olduğu uzun mesafeli görüş ve manzara, gerçekten muhteşem.

Tarihe meraklı olmayanlar da, gerçekten bu manzarayı seyretmek için, burayı ziyaret etmeli. Mutlaka gelmenizi önereceğim, gerek tarih ve gerekse panoramik manzara yönünden eşsiz bir yer.

Yalnızca; girişteki, tırmanmanız gereken tatlı meyil, bir nebze de olsa size belki zor gelebilir, bunu düşünmelisiniz.

Yoksa, çıktıktan sonra, inanın tam bir tarih harikası diyar.

Kemer Kiriş Çamyuva

Kemer Kiriş Çamyuva

Kemer Kiriş Çamyuva: Antalya’ya 60 ve Kemer’e ise 7 km. uzaklıktadır. Portakal bahçeleriyle süslenmiş ve Toroslar tarafından kucaklanmış, harika bir yer.

Aynı isimli doğal koy; mavi deniz ve çam ormanlarıyla kucaklaşmaktadır. Dünyaca ünlü turistik dinlenme tesisleri burada yapılmıştır. 1986 yılında ise, 350 kapasiteli, yat limanı inşa edilmiştir.

Kemer Kiriş Çamyuva

ÇAMYUVA:

Bol miktarda otel bulunmaktadır. Burada: orman içinde ve sahilden devam eden yürüyüş yolları vardır. Buranın bir diğer özelliği ise; çimler üzerinde yapılan, yağlı güreş festivallerinin bulunması.

Buranın iklimi; yılın sekiz ayından denizden yararlanmaya olanak verir. Yörenin daha önceki ismi (1944 yılına kadar) Ağva (İtalyancada “su” anlamına gelmektedir) idi.

1961 yılında çıkarılan bir yasa ile, Türkçe olmayan yerleşim birimlerinin adları değiştirilerek, yerine Çamyuva adı verilmiştir.

İlçe merkezine 8 km. ve şehir merkezine 50 km. uzaklıkta bulunan, beldede, nadide kumsal, denize nispet yaparcasına, ikinci bir güzellik sergiler. Kumsalın uzunluğu 3 km dir.

Haziran ayının ortalarına kadar, o kumsalların üzerinde güneşlenip terlerken, zaman zaman Tahtalı dağının başındaki bembeyaz karlara bakıp, kışın serinliğini hissetmemek mümkün değil.

Kemer Kiriş Çamyuva Dolusu Park

DOLUSU PARK:

Kiriş Beldesinde Sahil Yolu Caddesindedir. Antalya merkeze uzaklık 1.5 saattir.

Kemer’i geçtikten 7 km sonra, Kumluca istikametinde giderken, Kiriş tabelasından sonra yoldan çıkıp, köprünün altından geçen yolu takip ederek buraya ulaşabilirsiniz.

Girişte yanınızda hiçbir yiyecek maddesi ve hatta su dahi bulunmasına izin vermiyorlar, güvenlik çantalarınızı arıyor, bilginiz olsun.

Park alanına girişte: görevliler bir kağıt imzalatıyorlar ve bedensel rahatsızlıkla sonuçlanacak kazalara karşı kendilerini garantiye alıyorlar, yani sorumluluk kayandadır.

Burası, Türkiye’nin en çılgın su parkıdır.

Kemer Kiriş Çamyuva Dolusu Park

Dolusu Park: Beydağlarının eşsiz manzarası eşliğinde, denize sıfır konumu ile hizmetini sürdürmektedir.

Park alanında: 26 kaydırak, dalga ve çocuk havuzları, özel plaj, kafe, bar ve restoran bulunmaktadır.

Kaydıraklardan 17 tanesi yetişkin ve 9 tanesi çocuk kaydırağıdır. Toplam kaydırak uzunluğu 1000 metredir.

Kemer Kiriş Çamyuva Dolusu Park

Özellikle botlu kaydıraklar ilgi çekiyor.

Ancak sezonda büyük kaydıraklarında sıra beklemek gerekiyor. Kaydırakların başında ise tesisin görevlileri var, bir kişi kaymayı bitirmeden diğer kişinin kaymasına izin verilmiyor.

Güvenlik açısından oldukça iyi bir uygulama. Bazı kaydıraklar çok hızlı, ama kaydırakların çoğu normal hızda kullanılıyor.

Kemer Kiriş Çamyuva Dolusu Park Kay ve Uç
Kay ve Uç:

Kaydıraklar içinde en öne çıkanı “Kay ve Uç” denen kaydıraktır. Burası kısa süreli adrenalin deposudur.

Kemer Kiriş Çamyuva Dolusu Park Tepegöz
Tepegöz:

Kısa süreli ama yine de yüksek adrenalinli bir kaydıraktır. Kilo oranı önemli, görevliler kilonuzu sorduğunda doğru bilgi vermek çok önemlidir.

Kemer Kiriş Çamyuva Dolusu Park Roket
Roket:

En tepede kapsüle benzer bir hacmin içine giriliyor. Kapsülün zemin kapağı açılır açılmaz aşağı o kadar hızlı iniliyor ki, inanılmaz adrenalin yüklü. 3-4 saniye içinde 80 km hıza ulaşılıyor. 3-4 saniye sürdüğü için ne olup bittiğini anlamadan kayma bitiyor.

Dolusu Park Denizkızı
Akvaryum;

Burada düzenlenen Denizkızı gösterisi oldukça ilginçtir. Öğrendiğime göre, burada daha önce yunuslar varmış, hayvan hakları nedeniyle yunusların gösterisini kaldırmışlar.

Kaydırak olmayan havuz, yani yüzme havuzu bir tane ve oldukça küçüktür.

Dalga havuzu

Her saat başında çalışıyor.

Dolusu Park

Evet, burası özellikle çocuklar için yoğun tercih edilen bir yerdir. Park alanında ekstra yiyecekler var, fiyatları konusunda bir şey söylemek mümkün değil, menüyü inceleyerek tercih etmekte yarar var.

Dolusu Park Sahili

Tesisin deniz kıyısında bulunan küçük plajı ise, taşlıktır yani deniz ayakkabısı götürmekte yarar vardır. Plajda iskele ve ücretsiz şezlong hizmeti verilmektedir.

DÜNYA RALLİ ŞAMPİYONASI:

Her yıl Türkiye ayağı Kiriş de düzenlenmektedir.

Kemer gezilecek yerler

Ulupınar gezilecek yerler

Phaselis gezilecek yerler

Göynük gezilecek yerler

Tekirova gezilecek yerler

Çıralı gezilecek yerler

 

 

Kemer Tekirova

Kemer Tekirova

Antalya’ya, yaklaşık 64 km. uzaklıktadır. Kemer merkeze ise 20 km uzaklıktadır. Yol boyunca, eşsiz dağ ve deniz manzaralarını seyretmek mümkündür.

Genel:

Tekirova, Kemir’in güneyinde şirin bir tatil yeridir.

Torosların uzantısı olan Beydağları (Tanrılar dağı) nın, hemen eteklerine kurulmuştur. Üç tarafı dağlarla çevrilidir. Yemyeşil çam ormanları ve masmavi deniz mükemmel bir tatil için her şeye sahiptir. Alanda. kızılçam orman örtüsü baskındır.

Burada: 500-600 yıllık çam ağaçlarının oluşturduğu çam ormanları, kıyılara kadar iner. Bu yüzden, 2016 yılında “Tekirova Tabiat Parkı” olarak ilan edilmiştir.

Bu özel konumu ile, iklim, çevreye nazaran ; kışın 5 derece daha sıcak, yazın ise 5 derece daha serin olmaktadır.

Yörenin bu harika doğasının en güzel kısımlarını büyük ve son derece lüks oteller kapmıştır. Beldenin kalan yerleri ise, turistlere ve özellikle Rus turistlere yönelik ürünler satan deri mağazalarıyla doludur.

Diğer özellik ise, kış aylarında yani sezon dışında, buranın tam bir terk edilmiş, hayalet kasabaya dönüşüyor olmasıdır.

Kemer Tekirova Sahili

Sahil:

Tekirova bölgesinde 3.7 kilometre uzunluğunda sahil bulunmaktadır. Ancak sahilde bulunan otellerin kendilerine ait plajları bulunmaktadır, yani günübirlik ziyaretçilerin bu plajları kullanması mümkün değildir.

Kemer Tekirova Sahili

Tekirova Halk Plajı:

Günübirlik ziyaretçiler için “Tekirova Halk Plajı” vardır. Plaj köyün ortasında sahilde yer almaktadır. Ancak bu halk plajı, 3.7 kilometre uzunluğundaki sahilde sadece 60 metre uzunluktadır.

Hatta son aldığım bilgiye göre, bu halk plajının bulunduğu bölüm de otellere tahsis edilecekmiş.

Çünkü kıyı şeridinin kalan kısmı, söylediğim gibi oteller tarafından paylaşılmıştır ve sadece kendi müşterilerine tahsis edilmiştir.

Halk plajı: çakıl taşlıdır. Temizliği nedeniyle Mavi Bayraklıdır.

Denizde derinlik kademeli olarak artar ve deniz tabanı çakıllıdır. Su kristal berraklığındadır ve dalga yoktur. 

Denizin temiz ve berrak olması ise; özellikle Akdeniz fokları ve daha birçok deniz canlısı için; bir yerleşim ve üreme yeri olarak seçilmesine neden olmuş.

Kemer Tekirova Ekopark

EKOPARK:

Ekopark Tekirova merkezde Phaselis Caddesi 1015 Sokaktadır. Tekirova merkezden buraya yürüyerek yaklaşık 10 dakikada ulaşabilirsiniz.

Parka giriş ücretlidir. 6 yaşına kadar olan çocuklardan ücret alınmıyor.  

Bu ücrete rehberlik hizmeti de dahildir. Çünkü park alanında rehbersiz gezilmiyor. Uluslararası ekopark kurallarına göre, vahşi hayvanların yaşadığı parklarda rehbersiz gezmek yasaktır. Rehberin öncülüğünde yapılan gezi, yaklaşık 2 saat sürüyor.

Kuruluş hazırlıkları 1994 yılında başlayan Ecopark alanı 2005 yılında ziyarete açılmıştır. 40 bin metre karelik oldukça büyük bir alanda kuruludur. Park alanının dünyada başka bir benzeri, eşi yoktur.

Kemer Tekirova Ekopark

Parkta neler var:

Burada, dünyada ve ülkemizde soyları ve türleri yok olma tehlikesi altında bulunan sürüngenler ve bitkiler bulunmaktadır.

Ekopark alanında bulunan bitkiler:

360 bin kök şifalı bitki ve 1.5 milyon kaktüs vardır. Bunların arasında: dünyanın birçok bölgesinden getirilmiş, egzotik bitki ve ağaç türleri de bulunmaktadır.

Ekopark alanında  bulunan sürüngenler:

3500 yılan, onbinlerce kurbağa ve kertenkele vardır. Bunlar arasında: ülkemiz sınırlarında bulunan zehirli ve zehirsiz tüm yılan türleri, kertenkele türleri, bukelamunlar bulunmaktadır.

Ayrıca ülkemiz dışından getirilen: piton-mercan ve boğa yılanları anakondalar, engerek yılanları, kobralar, çıngıraklı yılanlar, timsah türleri ve pek çok kaplumbağa vardır.

Kemer Tekirova Ekopark

Diğer Özellikleri.

Tesiste ayrıca, tamamı doğal malzemelerden yapılmış iki büyük lokanta, bir kafeterya, spor alanları, kütüphane ve otopark bulunmaktadır.

Ayrıca: park alanında bulunan her türlü zehirli ve tehlikeli sürüngenlere karşı, uzman sağlık ekipleri görev yapmaktadır.

Kemer Tekirova Üç Adalar

ÜÇ ADALAR:

Tekirova sahil yolunda yürürken, karşıda Üç Ada göreceksiniz. Adalar sahilden yaklaşık 5 km açıktadır.

Denizde yan yana dizilmiş, üç küçük ada vardır. Ancak Üç Adalar denen bu adaların aslında birer isimleri de bulunmaktadır ve bunlar toplam dört tanedir, ama biri diğerinin arkasında kaldığından buraya üç adalar denilmektedir.

Tekirova sahilindeki üç adalar özellikle dalış meraklıları tarafından yoğun ziyaret edilmektedir. Üç adalar bölgesinde 9 resif ve 2 tane su altı mağarası vardır.

Çevresinde birçok dalış bölgesinin bulunması, çok çeşitli derinliklere sahip olması, dip yapısının Antalya’ya oranla zengin olması, görüş netliği ve birçok dalış merkezine yakın olması nedeniyle, en popüler dalış bölgelerinden birisidir.

 Tekirova’nın tatil köylerinde ve otellerinde, amatör dalgıçlar için, eğitim veren dalgıç eğitim merkezleri var.

Dalış yapılan yerde, eşlerine az rastlanan orfoz, müren, akya ve papaz balıkları görülebilir.

Üç adalardan sonra gelen Finike Akçaörü burnu ile Kaş İnceburun arasındaki büyük bölge dalışa yasaktır.

Ayrıca, üç adalar Mavi tur ve günübirlik tur teknelerinin uğrak yeridir.

Kemer Tekirova Tahtalı Dağı

TAHTALI DAĞI:

Tahtalı dağı, Batı Toroslarda, Bey dağları gurubu içindedir. Teke yarımadasında bulunmaktadır.

Tahtalı dağının yüksekliği yani rakımı 2365 metredir.

Antik dönemde, Tahtalı dağının ismi “Solyma” dağıdır. Homeros’un anlatılarına göre “Tanrı Poseidon, Aithioposlulara yaptığı bir ziyaretten dönerken, Solyma dağına geldiğinde, düşmanı olan Odysseus’un denize açılmakta olduğunu görür.

Amacı Truva savaşı sonrası ülkesine dönmek isteyen Odysseus’a engel olmaktır. Phaselis önünde deniz karışır, dalgalar birkaç gemi yüksekliğine ulaşsa da Odysseus bu tehlikeden kurtulmayı başarır.

Antik dönemde yaşamış bir diğer kişi, Coğrafyacı Strabon, Tahtalı dağından, Phaselis şehrini anlatırken söz eder.

Korykos’dan sonra Phaselis gölü ve söz edilmeye değer üç limana sahip Phaselis kenti gelir. Bu kentin üzerinde Solyma dağı yükselir.

Tahtalı dağı zirvesine, Olimpos’dan teleferikle çıkılır. 

Buradan çevrenin muhteşem güzel manzarasını izleyebilirsiniz. 

Dağın zirvesinde yani teleferiğin gittiği yerde: kapalı ve açık restoran, toplantı salonu, yamaç paraşütü uçuş alanı ve seyir terası bulunmaktadır.

Kemer Tekirova Teleferik

TELEFERİK-SEATOSKY:

Teleferik: Kemer merkeze 35 km ve Antalya merkeze 56 km uzaklıktadır. Çamyuva ve Tekirova beldeleri arasındadır. Antalya-Kemer yolunda, Tahtalı Teleferik tabelasını gördükten sonra yaklaşık 7 km ileridedir.

Olimpos teleferik ana istasyonu, buradadır. İstasyonda ücretsiz otopark bulunmaktadır.

Kemer Tekirova Teleferik Biniş İstasyonu

Teleferik:  Avrupa’nın en uzun ve dünyanın 2’nci uzun teleferiğidir. Hattın uzunluğu 4350 metredir.

Kabinler 80 kişiliktir. Panoramik kabinler, geniş camlarla donatılmıştır. Özel tasarımı nedeniyle, tüm bölgeyi 360 derecelik bir açı ile izlemek mümkündür.

Teleferik yolculuğu 10 dakika sürer.

Kemer Tekirova Teleferik

Bu yolculuk sırasında, 726 metrelik alt istasyondan, 2365 metre yükseklikteki zirve istasyonuna çıkılır.

Teleferik hattının bulunduğu direklerin uzunluğu 55-60 metre arasında değişmektedir.

Teleferik hattında, ağaç örtüsünün bittiği ve dağın saf kireç taşı yüzeyinin görülmeye başlandığı yerde, yükseklik deniz seviyesinden 1900 metredir. Ormanlık alanda, sedir ve çam ağaçları bulunmaktadır.

Kemer Tekirova Tahtalı dağı zirvesi

ZİRVEDE NELER YAPILABİLİR.

Zirvede gün doğumu manzarasını izlemek, muhteşem manzaralar eşliğinde temiz havanın tadını çıkarmak ve dinlenmek oldukça güzel aktivitelerdir.

Ancak gün doğumu ve gün batımı etkinlikleri, haftanın sadece 2 günü düzenlenmektedir.

Yamaç Paraşütü:

Tahtalı dağında, 2011 metre yükseklikte yamaç paraşütü kalkış alanı vardır. Dünyanın en yüksek yamaç paraşüt merkezi buradadır.

Burası, dünyanın en uzun parkuru olması nedeniyle gerek profesyonel ve gerekse amatör yamaç paraşütçüleri tarafından yoğun tercih edilmektedir. Uçuş yaklaşık 40 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir.

Kemer Tekirova Tahtalı dağı zirvesi

Bungee Caatapult:

Burada, tüm güvenlik önlemleri alındıktan sonra, emniyet kemerli bir oturma düzeneğine bindirilen kişi: bir savaş uçağı pilotunun yaptığı manevralar simülize edilerek, değişik bir atmosfer yaratılıyor.

Oturma yerinin bağlı bulunduğu mancınık, bir operatör tarafından kontrol ediliyor. Adrenalin dolu saltolar ve heyecanlı salınımlar yaratılıyor.

Serbest düşüşler ise en büyük heyecan yaratan aksiyondur. Mekanizmaya kurulan esnek iplerin, motorla gerilip serbest bırakılmasıyla ziyaretçi, 18 metre yüksekliğe fırlatılıyor.

Trekking-Doğa Yürüyüşü;

Tahtalı dağı zirvesinden Beycik köyü istikametine 4 saat ve Çukuryayla istikametine 6 saatlik doğa yürüyüşü parkurları bulunmaktadır.

Kayak:

Tahtalı dağında, 700 ile 1500 metre arasında değişen dört kayak pisti vardır.

Kemer gezilecek yerler

Ulupınar gezilecek yerler

Phaselis gezilecek yerler

Kiriş-Çamyuva gezilecek yerler

Göynük gezilecek yerler

Çıralı gezilecek yerler