Seyşeller Ne satın alınır

Seyşeller Ne satın alınır

 

Seyşellerde: kelepir ürünler ve pahalı butikler bulmak mümkün değildir. Hatta: adalarda satılan bazı hediyelik eşyalar: Afrika ve Madagaskar adası başta olmak üzere başka ülkelerden ithal edilerek buraya getirilir.

“Victoria” şehri: birçok hediyelik eşya dükkanının bulunması ile öne çıkar. Burada: çoğu yerli malı olan: canlı renklerle yapılmış pareolar, plaj giysileri, deniz kaplumbağasından yapılmış aksesuarlar, hindistancevizinden yapılmış ürünler ve tişörtler bulup satın alabilirsiniz.

“Revolution Avenue” denilen yerde bulunan Memorabilia ve “Market Street” denilen yerde bulunan Sunstroke: el yapımı giysiler, elle işlenmiş örtüler, rüzgar gülleri, aynalar ve abajurlar gibi daha pahalı ve dayanıklı hediyelik eşya satın alabileceğiniz yerlerdir.

“Anse aux Pins” de bulunan The Craft Centre: sepetler ve yerli malı el sanatı ürünleri alabileceğiniz yerdir.

 

Ne Satın Alınır

Seyşeller’de büyük Batı tarzı alışveriş merkezleri bulunmamaktadır. Bunun yerine, küçük ve bağımsız mağazalar ve dükkanlar zengin çeşitliliği ile ilgi çekmektedir. Yazının hemen başında belirtmek istediğim bir husus var, burada alışveriş yaparken sakın pazarlık yapmayı ihmal etmeyin.

Bu dükkan, mağaza ve tezgahlarda bulunanlar: takılar, boyalı batik kumaşlar ve el işleridir.

Dükkanlar genellikle Cumartesi günü öğle saatlerinde kapanır. Bunun dışında: hergün saat 08.00-17.00 arasında açıktır. Bazı mağazalar saat 13.00 civarında yeniden açılmak üzere öğle yemeği için bir saat kapanırlar.

Mahe adasında Victoia şehri: ziyaretçilerin hediyelik eşya satın alabilecekleri başlıca yerdir. Kenwyn House: yerel sanatçıların çalışmalarını vitrinlerde sergiledikleri yerdir. Creole binası ise, yerel sanatçılar tarafından hazırlanmış mücevher parçalarının satıldığı yerdir.

Francis Rachel Street boyunca, diğer birçok dükkanlar el yapımı hediyelik eşya satış yerleridir. Camion Hal: birçok farklı mağaza bulunan küçük bir alışveriş yeridir. Albert Street üzerinde bulunan tezgahlarda iyi bir şeyler bulup satın alabilirsiniz. Aynı şekilde Sham Peng Tong Plaza: nezih Seyşeller hediyeliklerinin bulunduğu yerdir.

Victoria Sir Selwyn Clarke Pazar: taze sebze, meyve ve kuru ve taze balık satışı yapılan yer olarak bilinir. Burada ayrıca el işi ürünlerde satılır.

Beau Vallon Beach, Çarşamba ve bazı cumartesi günleri akşamları açık Pazar kurulan yerdir. Öte yandan, özellikle şişelenmiş su satın alabileceğiniz birçok yer bulunur. Küçük ve çeşitli mini gıda mağazaları boldur. Birkaç süpermarket de bulunur.

Eğer Seyşeller’e özgü bir şeyler satın almak isterseniz: yöresel malzemelerden yapılmış bir şişe içki, tarçın kabukları, bir şişe limon otu yağı düşünebilirsiniz. Limon otu yağı: etkili bir sivrisinek kovucusudur ve hoş-taze kokulu bir parfüme benzer.

Bir kavanoz “Hellfire” yani “Cehennem Ateşi” de düşünebilirsiniz. Bu bir tür acı kırmızı biberdir. Öte yandan: çevre kirliliğinden uzak alanlarda kimyasal kullanmadan yetiştirilmiş vanilya ve limon gibi çeşitli aromalara sahip yerel çayda düşünülebilir ki, bu yerel çay dünyanın en saf organik çayı olarak bilinir.

Bunların dışında: yerel sanatçıların atölyelerinden: yağlıboya, suluboya ve batik gibi yöntemlerle yapılmış orijinal veya baskı-kopya eserler de satın alabilirsiniz. Bunlar nispeten pahalıdır.

Sonuç olarak, Seyşeller’i hatırlatacak en pahalı ürün: genellikle kolye ucu olarak kullanılan ve özel olarak yetiştirilen “Praslin” bölgesinin güzel “siyah incisi” dir.

Seyşeller Tarih

Seyşeller Tarih
Seyşeller Tarih

Seyşeller’e ilk ayak basanlar, bugün bilinmemektedirler. Ancak: Hint Okyanusu: muson rüzgarları nedeniyle gemi yolculuklarına izin veren ilk okyanus olmuş ve bu nedenle: Çinliler, Hintliler, Araplar ve Afrikalılar bölgede yoğun olarak bulunmuşlardır.

Ama, adalardan ilk haberdar olanların Arap tüccarlar olduğu düşünülmektedir. Yine de yazılı kayıtlara göre, 1501 yılında Seyşellerin güney bölgesine ilk ulaşan Portekizli denizci Jean de Nova’dır.

Hemen ardından 1505 yılında: Vasco da Gama: buraya gelmiş ve burayı “Amirantes” olarak isimlendirmiştir. Ancak: ne Portekizliler ve ne de arkalarından gelen İngilizler adalara yerleşmemişlerdir.

Ancak: 1609 yılında fırtınaya yakalanan Doğu Hindistan Kumpanyasının bir gemisi: “Mahe” açıklarına demir atar ve gemiciler, adanın doğal nimetleri ve güzelliklerinden çok etkilenirler. Ancak, bu insanlar yine de bu ıssız adada uzun süre kalmazlar ve adaların takip eden süreçteki durumu ve kimler tarafından kullanıldıkları karanlıkta kalmıştır.

Ancak: Hindistan’daki İngiliz-Fransız rekabeti, bu adaların kaderini de etkiler. Hindistan’a giden İngiliz gemileri, uzun yolculukları sırasında Güney Afrika Cape şehrinde mola verirler ve Fransızlar da, böyle bir mola yerine ihtiyaç duyarlar.

Aslında “Bourbon” şehrinde bir üsleri olmasına rağmen, orada güvenli bir liman bulunmaması nedeniyle: Seyşeller’deki “Isle de France” yani “Mauritus” denilen yerdeki korunaklı bir liman olan “Port Louis” e göz koydular ve 1721 yılında burası için hak iddia ettiler.

Öte yandan: aynı dönemde İngilizler de, adaların kuzeyindeki bölümler ile ilgileniyorlardı. Adaların tümünün durumunu keşfetmek için hazırlanan bir kafile: Mauritus’tan kaptan Lazare Picault liderliğinde yola çıktı.

Picault: 1742-1744 yılları arasında: Seyşeller’in kuzeyini ziyaret etti ve burada gördüğü büyük ve beyaz granit adaya “Mahe” olarak isimlendirerek Fransız valisi onuruna el koydu.

1756 yılında: bu kez kaptan Nicolas Morphey: “Egemenlik Kayası” olarak isimlendirilen adayı ele geçirdi ve buraya bir Fransız Bakanın onuruna “Sechelles” adını verdi.

1770 yılında ise, ilk yerleşimciler; Fransızların önderliğinde “Port Victoria” karşısındaki “St Anne” adasına geldiler. Bu az sayıdaki öncü gurup arasında: Fransızlar, Hintliler, Afrikalılar ve Madagaskar adasından gelen köleler bulunuyordu. Kısa bir süre sonra: “St Anne” de: bir yerleşim yeri kuruldu.

Bu yerleşim: kral için bahçesinde değerli şifalı otlar, tarçın, küçük hindistancevizi (muskat) ve biber yetiştirilen bir yer olarak ilgi çekti. Ancak: yerleşimciler, arazide çalışmaktan öte daha rahat para kazanacakları “Mahe” adasına taşındılar.

Çünkü: Mahe adasına gemiler uğrayıp: su, eti için toplanan kara kaplumbağası ve kereste alıyorlardı ve yerleşimciler, gemilerin bu ihtiyaçlarını gidererek kolay para kazanmaya başladılar.

Ancak, yine de yerleşimcilerin bir kısmı: evlerine dönmek istediler ve Fransız hükümeti: “Mahe” adasını tahliye ederek, buraya yalnızca 15 askerden oluşan bir birlik bıraktı. Bu birlik: “L’Etablissement” olarak isimlendirilen bölgede kalan yerleşimciler arasında düzeni korumakla görevlendirildi.

1810 yılına gelindiğinde: Fransız devrimi sırasında korkunç suçlar işlediklerine karar verilen 70 civarında Fransız suçlu, buraya ömür boyu sürgüne gönderildiler. İngilizler de, adaların kendi yerleşimlerine ayrılan bölümünü yine bir sürgün alanı olarak kullandılar.

İngilizler tarafından buraya sürgüne gönderilenler arasında bulunanlardan bir kısmı şunlardır: 1875-1895 yılları arasında Perak Sultanı, 1900-1923 yılları arasında Ashanti kralı Prempeh ve 1850’li yıllarda ülkemizde de yakınen tanınan Kıbrıs Başpiskoposu Makarios’ dur.

1812 yılında İngilizler: “Mauritius” adasını ele geçirdiler ve Seyşeller’in tümü üzerinde hak iddia ettiler. Bu durum: yerleşimciler üzerinde, köleliğin kaldırılması şeklinde sonuç yarattı. Kölelik kaldırılınca, adalardaki birçok büyük çiftlik sahibi: herhangi bir ücret ödemeden çalıştırdıkları kölelerle elde ettikleri tarım gelirlerinden mahrum kaldılar ve Seyşeller’i terk ettiler.

Bunun üzerine, adalarda hindistancevizi ağaçları dikilmeye başlandı. Çünkü: hindistancevizi yağı olan “copra” nın: dünya üzerinde geniş bir pazarı vardı ve yörede daha önce yetiştirilen kahve ve mısır gibi ürünlere göre, ağaçlar daha az ilgi istiyorlardı.

Öte yandan: idari güçlerdeki değişiklik (Fransızlardan İngilizlere geçen) bölge halkının yaşamında büyük değişiklikler yaratmadı. Hatta: 1841 yılında Kraliçe Victoria ismi verilene kadar, Seyşeller’in başkentinin İngilizce ismi bile yoktu.

1860’lı yılların başında: adalarda yerleşik Fransız ve İngiliz yerleşimcilere ek olarak: buraya Afrika’dan özgürlüğüne kavuşturulmuş 3000 civarında köle getirildi.

Bunların gelmesiyle: adalarda daha fazla işçi ortaya çıktı ve daha fazla hindistancevizi plantasyonları açıldı. Hatta: uzak mercan adalarında bile yeni üretim yerleri yapıldı. Kimi plantasyon sahipleri ise yine aynı dönemde daha karlı olan “vanilya” üretimine başladılar.

Tam bu süreçte: korkunç bir fırtınanın ardından, dağın yamaçlarından kayan büyük çamur kitlesi, başkent “Victoria” şehrini tamamen örttü. Bu felakette şehirde yaşayanlardan en az 70 kişinin canlı canlı çamurlara gömülmesi veya sürüklenerek denize akması sonucu hayatını kaybetmesi: adanın tarihinde önemli yer tutmaktadır.

Günümüzde “Victoria” şehrinin bazı bölgeleri, bu şekilde çamur akan arazilerin üzerine, denizden alınarak yerleştirilen yani ıslah edilen yerlerden oluşmuştur. Ancak: ada kolonisi, bu doğal felaketin üstesinden gelmeyi başardı ve 19. yüzyılın sonlarına doğru, adada refah düzeyi yükseldi. Ancak bu kez adalarda özgürlük rüzgarları esmeye başladı. Çünkü: Seyşeller halkı: “Mauritus” da bulunan İngilizlerin adaları yönetmelerini kabullenmemeye başladılar.

1903 yılında: Seyşeller bağımsızlığını kazandı ve her ne kadar bağımsız olsalar da günümüze kadar olan süreçte: sömürgeci hükümet yani İngilizlerin izni olmadan hiçbir önemli projeyi üstlenemeden yönetimi sürdürdüler.

1914 yılında,

I. Dünya Savaşı başlayınca, Seyşeller yine felaketlerle karşı karşıya kaldı. Tarçın yağı ve guano gibi yeni ürünler yetiştirilmesine rağmen, ihracat önemli ölçüde azaldı ve ardından adada büyük yoksulluk başladı. II. Dünya savaşının başlaması ile bu yoksulluk daha da arttı. II. Dünya savaşında ada İngilizler tarafından yakıt üssü olarak kullanılmıştır.

1964 yılında: James Mancham başkanlığındaki Demokrat Parti: France Albert Rene başkanlığındaki Birleşmiş Halk Partisi ile birleştiler ve 1970 yılında Parlamento Yürütme Konseyi seçimlerine katıldılar.

Bu seçimler sonucunda: adaların İngiliz kolonisi olarak kalmasını isteyen “Mancham” başkan seçildi. Ancak aynı yıllarda İngilizlerle yapılan görüşmelerin ardından 1976 yılında Seyşeller bağımsızlığını kazandı.

Ülke ekonomisi için turizm ağırlıklı olmaya başladı. Soğuk savaş döneminde: Seyşeller idaresi Amerika ve Sovyetler Birliği arasında, iki süper güçten de yardım almayı başaracak şekilde olumlu politika izledi.

1981 yılında bir paralı asker ordusu adaları ele geçirmeye kalkıştı. Takip eden süreçte, Seyşeller ordusuna mensup isyancılar ve Tanzanyalı paralı askerler arasında süren çatışmalar devam etti. Ancak soğuk savaş bittiğinde, reform baskıları da arttı ve 1992 yılında ülkede çok partili demokrasiye geçildi.

Seyşeller Genel

Seyşeller Genel

Seyşeller: Afrika kıtasının doğusunda: Madagaskar adasının kuzeydoğusunda bulunan ve 115 ada ve 30 önemli kaya oluşumundan oluşan bir ülkedir. Bu adalardan 74 tanesi mercan adası ve dış resif adalarından oluşmaktadır. 41 tanesi ise granit adalardır. Adaların toplam arazi kütlesi sadece 457 km karedir. Dış adaların büyük bölümü ıssızdır. Onların toplam alanı 211 km karedir. Tüm nüfusun yaklaşık % 2’lik bölümü bu dış adalarda yaşamaktadırlar.

Ancak Madagaskar denilince yakın değil, buranın 1200 km uzağındadır. Doğu Afrika kıyıları ise 480-1600 km uzaklıktadır.

Ülkeyi oluşturan adaların büyük bölümü yalnızca adacık şeklindedir yani iskana açık değildir. Toplam 455 km karelik bu ülke, Afrika kıtasının en küçük ülkesidir.

Ülkenin en yüksek yeri 900 metre rakım ile Mahe adasındaki Morne tepesidir.

İdari yapıya gelince, ülkenin başkenti “Victoria” şehridir.

Ülke ekonomisi turizme ve tarıma dayalıdır. Ülkede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri: muz, papates, mango ve kokonat ve vanilyadır. Ayrıca deniz ürünleri de önemli gelir kaynağıdır. Başlıca ihraç ürünleri: hindistancevizi içi, tarçın, vanilya ve balıktır.

 

VİZE

Bu ülkeye gitmeyi düşünenler, vizeyi ülke girişinde havaalanında alabiliyorlar.

 

HAVAALANI

Mahe’deki Seyşeller Uluslar arası Havaalanı: Victoria’nın 11 km güneyindedir. Göçmen bürosundan önce bir turizm danışma masası ve varış salonunda bir duty-free mağazası bulunur. Gümrükten sonra araba kiralama acentası, bankalar ve tur operatörlerinin masaları bulunur. Bunları geçtikten sonra taksi durağı görürsünüz.

Seyşellere paket turlarla gelenler gümrük çıkışında karşılanıp minübüsle otellerine ulaştırılırlar. Havaalanının hemen karşısında bir benzin istasyonu ve otobüs durağı bulunur. Praslin’e yada başka bir adaya aktarma yapacaksanız, gümrükten çıktıktan sonra sağa dönün ve check-in masaları ile restoranı geçerek üzeri kapalı yürüyüş yolundan İç Hatlar Terminaline ulaşın.

Aynı terminali kullanan Helicopter Seychelles’in havaalanından kendine ait bir masası vardır.
Ülkemizden buraya gitmek için genellikle Dubai aktarmalı uçuşlar seçiliyor. Aktarmalı bu uçuşlar İstanbul hareketinden itibaren beklemeler de dahil yaklaşık 10-12 saat sürüyor. Yani en iyi şartlarda, Dubai üzerinden bu ülkeye ulaşım 8-8.5 saat sürüyor.

 

HOSTELLER

Seyşellerde hostel yoktur.

 

ARABA KİRALAMA

Adalarda araba kiralamak cazip olsa da sıkıntıları bulunuyor. Her şeyden önce klasik İngiliz yöntemi, trafik tersten yani soldan işliyor ve yol kenarlarında yaya kaldırımı yok ve yollar keskin virajlarla doludur. Yani, araba kullanmak cesaret istiyor.

 

TOPLU TAŞIMA

Adada: ring seferleri yapan halk otobüslerini kullanmak mümkündür.

 

İKLİM

Ekvator yakınlarında ve tropikal iklim kuşağında yer alan Seyşeller yıl boyunca sıcak ve nemlidir. Adalarda yıllık ve günlük sıcaklık farkları düşüktür. Mayıs’tan Ekim’e kadar kuru esen güneydoğu musonu, Kasım’dan Nisan’a kadar kuzeybatı musonu hakimdir.

Güneydoğu musonu süresince sıcaklık deniz seviyesinde 25-30 derece ve nem oranı % 80 civarındadır. Yılın bu zamanında rüzgarın hızı artar ve deniz Temmuz ile Eylül arasında çok dalgalıdır. Mahe adasındaki sıcaklık ortalamaları 25-29 derece arasındadır. Yağış ise yükseklere çıkıldıkça artar.

Kuzeybatı musonu sırasında rüzgarın hızı ve yönü değişkendir ve sıcaklıklar 3 derece daha artar. Yılın her döneminde, özellikle granitlerde sağanak yağış görülebilir. Aralık ortasından Şubat ortasına kadar, özellikle alçak basınç alanı İntertropikal Konverjans Bölgesi’nin etkili olduğu yılbaşı civarında yağışlar tavan yapar.

Adalar kasırga kuşağı dışında yer alır. Ancak istisnai durumlarda güneydeki adaları kasırga vurabilir. Güneş ışınlarının dik olarak geldiği iki mevsim arasında pek rüzgar görülmez. Böylece deniz sakin ve berrak olur.

Özellikle Nisan ayı civarında hava çok nemlidir. Siz burayı ziyaret etmek ve yağmurlara yakalanmak istemiyorsanız, kurak sezon alan Mayıs-Ekim ayları arasındaki dönemi tercih edin. Özellikle Ocak aylarında, hava şartlarının çok kötü olduğunu bilmelisiniz.

 

İNSANLAR

Ülkede yaklaşık 80 bin kişi yaşamaktadır. Etnik yapı “Creoller” denilen ve Fransız asıllı ve İspanyol asıllı olup burada doğmuş kimselerden meydana gelmektedir. Yani: genelde İspanyol, Fransız, Asyalı ve Afrikalı insanların karışımından oluşan melez bir ırk vardır. Din olarak ise Katoliktir. Ayrıca az sayıda Müslüman, Protestan ve Hindu vardır.

Suç oranı azdır.
Evet adada insanlar sıcakkanlı ve İngilizce biliyorlar. “bonzour” yani “merhaba” dediğinizde, bu sihirli kelime her kapıyı açabiliyor. Öte yandan, sanırım turizm olmasa, buradaki insanlar tam bir sefalet içine düşeceklerdir.
Son bir not: adada yaşayan insanların % 80’ni bayandır.

 

DİL

Ülkede; Fransızca ve İngilizce konuşulur ve bunlar resmi dil olarak kabul edilmiştir.

 

ÖLÇÜ BİRİMLERİ

Seyşeller’de yaygın olarak metrik sistem kullanılır.

 

PARA

Para birimi; 1 Seyşeller Rupisi: 100 sente bölünür. Banknotlar: 10,25, 50,100, 500 SR.
Madeni paralar: 1 ve 5 SR ile 5,10, 50 sent.

1 euro yaklaşık 15 rupidir. Bu hesaba göre: 1TL=5 rupidir. Yalnız çevirmelerde komisyon alıyorlar.

Döviz Bozdurma: Bankalardaki döviz kurları, otellere göre daha yüksektir. Havaalanı, Victoria ve büyük köylerde döviz büroları vardır. Ülkeden ayrılırken rupiyi yeniden dövize çevirebilmek için önceki döviz bozdurma işlemlerinin makbuzlarını göstermeniz gerekir.

Turlar, araba kiralama, otel faturaları gibi hizmetlerin ücretleri döviz ve genellikle Euro cinsinden sabitlendiğinden para bozdurmanıza pek gerek kalmaz. Havaalanındaki duty-free mağazası bile yalnızca döviz kabul eder.

Ancak: Seyşellerde çoğu restoran ve cafede: dolar ve euro kabul edilmediğini görürseniz şaşırmayın, bu durumda sahilde yanınıza yaklaşık “para isteyip istemediğinizi soran” kişilerle karşılaşırsınız ve bunlara dövizinizi bozdurabilirsiniz.

Ülkede bilinen dövizler: ABD Doları, İngiliz Sterlini ve Euro’dur.

Kredi ve Banka Kartları: Seyşellerde başlıca uluslararası kredi kartları geçerlidir. Bankaların çalışma saatleri dışında kredi ve banka kartıyla ATM’lerden nakit çekebilirsiniz. Victoria’daki bankalar özellikle ay sonlarında çok kalabalık olurlar.

  Seyşeller Genel

 

TURİZM

Seyşellerde bütün zamanınızı kumsallarda ve denize girerek geçirebilirsiniz. Burası size hem dünyanın en güzel kumsallarını tanıma ve hem de sualtındaki ve ormanlardaki yaşamı izleme ve keşfetme şansı sunar. Adalardaki seyahatler genellikle “Mahe” adasından başlar. Öte yandan her adanın kendisine özgü bir karakteri olduğunu bilmek gerekir ve zamanınız yeterliyse mutlaka birkaç adayı ziyaret etmenizi öneririm.

Seyşeller Genel

TEKNE GEZİLERİ

Seyşellerde özellikle Mahe adası çevresindeki adalara güzel tekne gezileri yapılmaktadır. Altları camlı teknelerin turları, Glacis alanı çevresinde mevcuttur. Genellikle yarım günlük turlar düzenlerler. Ayrıca özel tur operatörleri ve oteller tarafından düzenlenen curieuse ve Pierre Islet tekne gezileri vardır. La Digue üzerinde Felicite, Grande Soeur ve Ile Cocos gibi minik ada ziyaretleri ilginç olacaktır.

Seyşeller Genel

 

PLAJLAR

Plajlar, genellikle Victoria merkezli bölgede kuzey-batı istikametinde uzanır ve “Beau Vallon Beach” olarak isimlendirilen kumlu bölge 3 km kadar uzanır.

Haziran ve Ekim ayları arasındaki dönemde, zaman zaman kuvvetli akıntılar olabilir. Ancak çoğu plaj, yüzme için son derece uygundur. En popüler plajlar Mahe adasındadır. Kuzeyde: Mar Anglaise ve Glacis Vista gibi Mar, North Point, Carana Plajı ve Anse Nord d’Est güzel yerlerdir.
Mahe adasının batı kıyılarında Cap Ternay ve Launay isimli yerlere karayolu ile kolayca erişilir.
Praslin adası, kuzey-batı ucu popülerdir. Anse Lazio plajı, buradaki muhteşem plajlar içinde en popüler olanıdır.

Praslin adasının doğu kıyısı: Anse La blague de kalabalıktan kaçmak isteyenler için idealdir. Baie Laraie: genellikle kayalarla çevrili kumlu plajdır. Burada doğal yollardan aşınmış büyük kıyı heykellerini görebilirsiniz.

Seyşeller Genel Atoll
Seyşeller Genel Atoll
Aldabra Atoll

 

Aldabra Atoll

Burası bir UNESCO dünya mirası alanıdır. Aldabra dünyanın en büyük mercan atoludur. Mahe adasının 1150 km güneybatısındadır.

Atol; sığ bir lagünü çevreleyen dört büyük mercan adasından oluşur. Adalar gurubunun kendisi bir mercan kayalığı ile çevrilidir. Erişim ve Mercan adası tarafından tecrit edilmesi nedeniyle, Aldabra insan etkisinden korunur ve böylece dünyanın en büyük dev kaplumbağa sürüngenlerine ev sahipliği yapmaktadır.

(Bunların sayısının 100.000 den fazla olduğu söyleniyor) Bu yüzden: adada hiçbir konaklama yeri yani otel yoktur. Küçük bir araştırma istasyonu bulunur ve burada mercan adası biyolojik çeşitliliği araştırılır. Kırılgan ekosistemi korumak için buraya özen gösterilmektedir.
Okyanus ve manzara zenginliği ve çeşitliliği, Mercan adasının doğal ve estetik güzelliği ve renkleri buranın önemini ortaya çıkarmaktadır.

Merkezi lagün doldurur ve champignons olarak bilinen mantar biçimli tepe noktası ortaya çıkaran dört kanalla günde iki kez boşalır.

Kaplan köpekbalıkları ve manta ışınları genellikle sığlık, sinsi sinsi ve atol beyaz boğazlı Aldabran raya (Hint okyanusunda uçamayan bir kuş türüdür) da dahil olmak üzere binlerce kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır.

Seyşeller Genel

TARİHİ DEĞİŞMEYEN RESMİ TATİLLER

1-2 Ocak Yeni yıl
1 Mayıs İşçi Bayramı
5 Haziran Kurtuluş Bayramı (1977 Darbesi Yıldönümü)
18 Haziran Ulusal Gün
29 Haziran Bağımsızlık Bayramı
15 Ağustos Meryem’in Göğe Yükselişi
1 Kasım Azizler Günü
8 Aralık Günahsız Doğum Yortusu
25 Aralık Noel

 

SCUBA DALIŞ VE ŞNORKELLE DALIŞ

Seyşeller çevresinde tüplü dalış için oldukça uygun yerler vardır. Hakim rüzgarlar Ekim ve Kasım aylarında ve daha sonra yıl içinde Nisan-Mayıs aylarında çok uygun koşullar sağlarlar. Suyun berraklığı 30 derece ısıya yaklaşırken, 30 ile 98 metre arasında değişir. Mahe adasının “La Digue” bölgesi sualtı bölümü, özellikle tüplü dalgıçlara hitap eder. Özellikle, Anse Patates çevresinde şnorkelle yüzmek mümkündür.

Evet, burası gerçekten tam bir su altı cennetidir. Sahil çevresinde gerçekten harika tüplü dalış ve şnorkelle yüzme yerleri vardır. Mahe adası üzerinde “Beau Vallon Beach” dalış için iyi bir yerdir ve hatta su altında bir dizi kolonize batıkları bulunmaktadır. Buradaki güvenilir dalış mağazalarından ekipmanları satın alabilir veya kiralayabilirsiniz.

“Beau Vallon” un kuzey yönündeki sahilde şnorkelle dalış için uygun yerler vardır. Mahe adasının güneybatı kıyıları da, başta Anse a la Mouche ve Dive Resort olmak üzere iyi dalış imkanlarına sahiptir. Mahe adasının, Port Launay Marine Milli Parkı batı kıyısında oldukça özel dalış yerleri bulunur.

 

GECE HAYATI

Adalarda gece hayatı hemen hemen yok gibidir. Yalnızca Victoria şehri: büyük oteller ve tatil köyleriyle Seyşeller gece hayatı için odak noktasıdır. Otellerde; bar ve diskotekler ve canlı müzik mekanları etkindir. Ayrıca: blackjack ve rulet veya diğer oyunların da oynanabildiği iki küçük Casino bulunmaktadır.

Seyşeller Genel alışveriş

 

SEYŞELLER-ALIŞVERİŞ

Seyşellerde: kelepir ürünler ve pahalı butikler bulmak mümkün değildir. Hatta: adalarda satılan bazı hediyelik eşyalar: Afrika ve Madagaskar adası başta olmak üzere başka ülkelerden ithal edilerek buraya getirilir.

“Victoria” şehri: birçok hediyelik eşya dükkanının bulunması ile öne çıkar. Burada: çoğu yerli malı olan: canlı renklerle yapılmış pareolar, plaj giysileri, deniz kaplumbağasından yapılmış aksesuarlar, hindistancevizinden yapılmış ürünler ve tişörtler bulup satın alabilirsiniz.

“Revolution Avenue” denilen yerde bulunan Memorabilia ve “Market Street” denilen yerde bulunan Sunstroke: el yapımı giysiler, elle işlenmiş örtüler, rüzgar gülleri, aynalar ve abajurlar gibi daha pahalı ve dayanıklı hediyelik eşya satın alabileceğiniz yerlerdir.

“Anse aux Pins” de bulunan The Craft Centre: sepetler ve yerli malı el sanatı ürünleri alabileceğiniz yerdir.

Ne Satın Alınır

Seyşellerde büyük Batı tarzı alışveriş merkezleri bulunmamaktadır. Bunun yerine, küçük ve bağımsız mağazalar ve dükkanlar zengin çeşitliliği ile ilgi çekmektedir. Yazının hemen başında belirtmek istediğim bir husus var, burada alışveriş yaparken sakın pazarlık yapmayı ihmal etmeyin.

Bu dükkan, mağaza ve tezgahlarda bulunanlar: takılar, boyalı batik kumaşlar ve el işleridir.

Dükkanlar genellikle Cumartesi günü öğle saatlerinde kapanır. Bunun dışında: hergün saat 08.00-17.00 arasında açıktır. Bazı mağazalar saat 13.00 civarında yeniden açılmak üzere öğle yemeği için bir saat kapanırlar.

Mahe adasında Victoia şehri: ziyaretçilerin hediyelik eşya satın alabilecekleri başlıca yerdir. Kenwyn House: yerel sanatçıların çalışmalarını vitrinlerde sergiledikleri yerdir. Creole binası ise, yerel sanatçılar tarafından hazırlanmış mücevher parçalarının satıldığı yerdir.

Francis Rachel Street boyunca, diğer birçok dükkanlar el yapımı hediyelik eşya satış yerleridir. Camion Hal: birçok farklı mağaza bulunan küçük bir alışveriş yeridir. Albert Street üzerinde bulunan tezgahlarda iyi bir şeyler bulup satın alabilirsiniz.

Aynı şekilde Sham Peng Tong Plaza: nezih Seyşeller hediyeliklerinin bulunduğu yerdir. Victoria Sir Selwyn Clarke Pazar: taze sebze, meyve ve kuru ve taze balık satışı yapılan yer olarak bilinir. Burada ayrıca el işi ürünlerde satılır.

Beau Vallon Beach, Çarşamba ve bazı cumartesi günleri akşamları açık Pazar kurulan yerdir. Öte yandan, özellikle şişelenmiş su satın alabileceğiniz birçok yer bulunur. Küçük ve çeşitli mini gıda mağazaları boldur. Birkaç süpermarket de bulunur.

Eğer Seyşeller’e özgü bir şeyler satın almak isterseniz: yöresel malzemelerden yapılmış bir şişe içki, tarçın kabukları, bir şişe limonotu yağı düşünebilirsiniz. Limon otu yağı: etkili bir sivrisinek kovucusudur ve hoş-taze kokulu bir parfüme benzer.

Bir kavanoz “Hellfire” yani “Cehennem Ateşi” de düşünebilirsiniz. Bu bir tür acı kırmızı biberdir. Öte yandan: çevre kirliliğinden uzak alanlarda kimyasal kullanmadan yetiştirilmiş vanilya ve limon gibi çeşitli aromalara sahip yerel çayda düşünülebilir ki, bu yerel çay dünyanın en saf organik çayı olarak bilinir.

Bunların dışında: yerel sanatçıların atölyelerinden: yağlıboya, suluboya ve batik gibi yöntemlerle yapılmış orijinal veya baskı-kopya eserler de satın alabilirsiniz. Bunlar nispeten pahalıdır.

Sonuç olarak, Seyşeller’i hatırlatacak en pahalı ürün: genellikle kolye ucu olarak kullanılan ve özel olarak yetiştirilen “Praslin” bölgesinin güzel “siyah incisi” dir.