Kırım Yalta

Ukrayna Kırım Yalta

Kırım yarımadasının hemen ucunda, Karadeniz’in kıyısındadır. Ukrayna ülkesinin, en güney ucundaki şehri.

Tam bir sayfiye yeri. Deniz kıyısında: kumsallar, birçok iskele ve denize girenler ve yeşil örtünün hakim olduğu bir şehir. Ama, tabii buraya giden ziyaretçiler için: burada, herhangi bir tarihi kalıntı görme şansı yok. Peki, yalnız yeşil doğa örtüsü mü, insanları buraya çeken. Elbette hayır? İnsanları buraya çeken başlıca özellik: seks turizmi. Buraya, yılda, yaklaşık 6000 turist geliyormuş. Gelenler arasında: Almanlar, birinci, Türkler ise ikinci sırayı alıyorlar.

Ukrayna Kırım Yalta Ulaşım

ULAŞIM

İstanbul-Yalta arasındaki ulaşımda, Yalta’ya doğrudan iniş yok. Kırım’ın başkenti Simferopol üzerinden, bu şehre ulaşmak mümkün. İstanbul’dan uçağa bindiğinizde, yaklaşık 1.5 saatlik bir uçak yolculuğu yapmanız gerekiyor.

Arada, yaklaşık 140 km. lik bir yol var. Yol, yaklaşık 90 dakika sürüyor. Bu yol: dünyanın en uzun troleybüs hattına sahip. Yine  bu yol üzerinde: binlerce kulübe var. Bu küçük kulübelerin, başlangıçta ne olduğunu anlamak pek mümkün değil. Ama: yaptığım incelemeye göre: Ukrayna hükümeti, üzerinde ev bulunan toprakları, ev sahibine vermeye karar vermiş. Bunun üzerine, bütün millet, bu çok küçük kulübeleri ( hepsi yaklaşık 10 metre kare civarında) paldır-küldür inşa etmişler. Şimdi: bu küçük kulübelerden, binlerce var ve ilk anda, gerçekten bunların ne olduğunu anlamak mümkün değil. Evet, yöre insanı, hükümetin kararı üzerine, bu kulübeleri inşa etmişler.

Ukrayna Kırım Yalta Vize Ülkeye giriş

VİZE-ÜLKEYE GİRİŞ

Ukrayna ülkesine girerken vize istenmiyor. Yanınızda sadece pasaport veya nüfus cüzdanı (yeni olmalı) bulunması yeterlidir. Bir de yurt dışı çıkış harcı (50 TL.) ödeyerek çıkış ve giriş yapabilirsiniz. Ayrıca: girişte form doldurmanız gerekiyor. Bu küçük bir form ile giriş-çıkış yapılıyor. Bunun yanında: yanınızda, yiyecek maddesi sokmanız mümkün değil.

GENEL

Yalta: Kırım Özerk Cumhuriyetinin güney sahilinde, Karadeniz kıyısındadır. Nüfus: yaklaşık 200 bin civarındadır. Özerk Cumhuriyetin başkenti: Akmescit olmasına rağmen; Yalta daha öne çıkan bir yerleşim yeri. Şehir: iki burun arasında, büyük dağların ortasında kalıyor. Her yanı, doyumsuz güzellikteki manzaralarla dolu. Kırım ve hatta Ukrayna’nın en büyük uluslar arası: tatil ve sağlık merkezi olarak öne çıkıyor. Evet: yanlış okumadınız, sağlık merkezi. Niye? Çünkü: burası, tam bir oksijen deposu. Turizm de öne çıkıyor. Özellikle: yaz mevsiminde, şehrin nüfusu 500 binlere çıkıyor.

Burada: Sovyetler döneminden kalma: otel ve Sanatoryum gibi, sağlık amaçlı merkezler yoğunlukta. Ayrıca: Sovyetler döneminde, Politbüro üyelerinin yazlık evleri olarak kullanılan Daçalar var.

Şehir için: Kırım Özerk Cumhuriyetinin: Bodrum’u denebilir. Çünkü: burada: gece yaşantısı, restoranları, barları, modern ve şık görünümlü gençleri ile, tam bir Avrupa kentini anımsatıyor.

Yalta denilince: tarihi süreç içinde: “Dünyanın Paylaşıldığı Yer” olarak bir ünü var. 1945 yılında, meşhur “Yalta Konferansı” burada yapılmış. Konferans: 1911 yılında, Rus çarı II. Nikolay için yaptırılan Livadiya Sarayında toplanmış. Bu sarayda: konferansın izleri, hala korunuyor.

Ülkede, çalışanlar için asgari ücret: 140 dolar. Emekli aylıkları ise, yaklaşık 70 dolar civarında.

Ukrayna Kırım Yalta Güvenlik

GÜVENLİK

Özellikle: hafta sonları ve tatil günlerinde, şehirde, normal alkol seviyesini aşmış insanlardan uzak durmalısınız. Ayrıca: geceleri ve hava karardığında: karanlık ve sakin park ve bahçeler ile küçük sokaklara girmemenizi öneriyorum.

PARA

Ülkede kullanılan para birimi: Grivna. 100 Amerikan doları, yaklaşık olarak 500 grivna. Yani: 1 dolar, 5 grivna. Bizim paramız ile düşünülürse: 1 TL, 0.6 grivna ediyor.

Sahte para ve kur farkı gibi sorunlarla boğuşmak istemiyorsanız: para bozdururken, döviz bürolarını ve resmi bankaları kullanmalısınız. Kredi kartı kullanmanızı önermiyorum. Malum, bu kredi kart bilgilerinin kopyalanması gibi sahtekarlık ortaya çıkabiliyor.

Ukrayna Kırım Yalta İklim

İKLİM

Yalta bölgesinin iklimi: ılımandır. Akdeniz iklimine benzer. Nem oranı düşüktür. Temmuz ayı ortalama sıcaklık: 25 derecedir. Deniz suyu sıcaklığı da: Temmuz ayında, 26 derecedir. Eylül-Ekim döneminde, sonbahar: çok güzel ve hava ılımandır. Burada havanın ılıman olmasının en büyük nedeni: tepeler arasında, bir amfi-tiyatro gibi bulunmasından kaynaklanmaktadır. Kar nadir görülüyor.

Ukrayna Kırım Yalta Tarihi

TARİHİ

Yalta bölgesi: 1475 tarihinde, Türk egemenliğine girer. Bu yıllarda: Kırım Tatarları ve Anadolu Türkmenleri, burada birlikte yaşarlar. Balıkçılık ve tarım ile geçinirler. 1542 tarihli, Osmanlı kayıtlarına göre: şehir, üç mahalleli bir köy durumundadır.

1783 yılında, Yalta, Rus egemenliğine girer. Rus işgalinin ardından: iklimin uygun olması yüzünden, Çarlık ailesi ve Rus zenginleri, burayı sayfiye yeri olarak kullanmaya başladılar. Pek çok saray ve konak yapıldı ve 1838 yılından sonra, şehir hızla büyümeye başladı.

1860 yılında: Profesör S.P.Botkin: bölge ikliminin, birçok hastalığa iyi geldiğini saptadı. Çar II. Aleksander, bunun üzerine, bölgede bir sağlık ve tatil merkezi yapılmasını sağladı. Böylece; şehir, 19.yüzyılda, soyluların rağbet ettikleri bir sayfiye bölgesi haline gelmeye başladı. Osmanlı döneminde: Rus çarları, yazın buraya dinlenmeye geldiklerinde, Osmanlıdan, dostluk mesajı olarak paşalar gider ve karşılıklı hediyeler verilirmiş.  En son olarak: 1914 yılında, Talat Paşa gitmiş.

Günümüzde, bölgede, 150 civarında, terapi merkezi bulunuyor. En önemlisi: I. Syechenov Yalta Fizik Tedavi Metotları ve Tıbbi İklim Bilim Araştırma Enstitüsüdür.

İNSANLAR

Bu bölgedeki bayanlar, gerçekten çok güzel. Bu ırkın kadınları, güzel yaratılmış. Savaşlarda ölen Rus askerleri nedeniyle, ülkedeki kadın-erkek oranları, öylesine değişmiş ki, kadınlar, toplam nüfusun % 70’ni oluşturur hale gelmiş. Bunun sonucunda: Rus erkekleri, toplum içindeki tercihlerini hep daha güzellerden yana kullanır olmuş. Böylece: yeni nesil, gerçekten güzel.

Ancak: şehrin insanlarından söz etmişken, biraz da şehirdeki insanların, bizlere, yani Türklere bakışından söz etmek istiyorum. Bizim insanlarımız, bu şehre, asla ailecek gitmiyorlar.

Genelde: buraya, kalabalık bayi gezileri düzenleniyor. Yani: amaç, tam anlamı ile, seks turizmi. Tabii: şehirde, görülen her bayan, bu işin bir objesi gibi algılanıyor. Kızlar, çok güzel ve çok rahat giyiniyorlar ama kesinlikle, biraz önce de söylediğim gibi, çoğu fahişe değil. Ama, bizim ülkemizden, bu şehre giden ziyaretçiler, maalesef, yollarda, sokaklarda gördükleri; eşi ve çocuğu ile yürüyüş yapan kadınlara bile asılmaktan çekinmemişler ve bunun sonucunda, elbette, hoş olmayan görüntüler ve hoş olmayan düşünceler çıkmış. Bu kötü imajın silinmesinden yanayım.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Şehirde: Tatar böreği, Gürcü yemeği kara lahanadan yapılan Horçi, Lobyo Phala, Türkmen: katlaması, şekşekisi, Kırgız: kat-kat tokuç, Özbek: pilav.

Burada: Ermeni restoranı da var. Bu restorana yolunuz düşerse; Chee kufta (çiğ köfte), Shish Kebab, Lüle Kebap, Kaburga, Kadın Budu Kufta, Lahmajoon, Mantı, Tass kebap bulabilirsiniz.

Evet, söylediğim gibi, şehir içinde yemek yiyebileceğiniz birçok mekan var. Ancak: domuz eti ve ürünleri çok miktarda kullanılıyor ve yerli halk tarafından tercih ediliyor. Bu yüzden: McDonalts menülerini önermek istiyorum. Buralarda: tavuk menülerinden yiyebilirsiniz.

VİCTORİA CAFE

Burada, Türk yemekleri bulabilirsiniz.

GECE HAYATI

Yazının en başında söylediğim gibi: bu şehirde, turizmin seks yönü ağırlık basıyor.  Bu şehirde, akşamları, yolda ya da sahilde yürürken; yanınıza yaklaşan bayanlar olacak. Aman, bu bayanların, kendi bildikleri mekanlara veya otellere, sizi götürmesine sakın izin vermeyin. Aksi halde, muhteşem hesaplar ödemek zorunda kalabilirsiniz. Anlaşmak konusunda ise, hiç tedirgin olmaya gerek yok, çünkü hepsi gayet güzel “Türkçe” biliyorlar.

Barbarosun yeri

Herhangi bir içecek aldığınızda, inanın ödeyeceğiniz muhteşem hesap, canınızı yakacaktır. Burası: tam bir genelev gibi. Aslında restoran ve çalışan tüm personel bayan . İçinde: yemek yiyorsunuz ve daha sonra, masalarda oturan bir sürü kız arasından, istediğinizi seçiyorsunuz. Kızların bazıları, sizinle, kaldığınız otele geliyorlar. Bazıları ise, sizi, kendi ayarladıkları evlere götürüyorlar ve bu durumda, elbette, ayrıca, o eve para ödemeniz gerekiyor.

Metin’in yeri

Burası da, seks düşüncesinin ön plana çıktığı bir yer. Ama; dediğim gibi, yolunuz düşer giderseniz, büyük hesaplar ödemeye hazır olmalısınız.

TORNADO DİSCO

Hoş vakit geçirilecek bir yer.

Tüm bunların yanında: kumarhaneler de, ilginizi çekerse, size hoş zaman geçirtebilir.

NE SATIN ALINIR

Şehirde; sigara ve içki çok ucuz. Yalta şehrinde bulabileceğiniz en ucuz şeyler: içki ve sigara. Şöyle örnek verilebilir. Bir bardak çay içmek istediğinizde, 20 grivni ödüyorsunuz. Ama, bu para ile, 4 paket “camel” sigarası  satın alabiliyorsunuz.

Ukrayna Kırım Yalta Konaklama

KONAKLAMA

Şehirdeki oteller: Sovyetler döneminden kaldığı için; gayet büyük yapılar, adeta fabrika gibi. Bu oteller: 1000-2000 yataklı. Ancak: yeni dönemde, yabancı yatırımcılar tarafından, butik oteller yapılmaya başlanmış. Zengin yerliler için ise, lüks rezidanslar yapılıyormuş.

En iyi otel: 3 yıldızlı, Yalta Oteli. Otel: 30 yıllık bir geçmişe sahip ve odaları konforlu olmasa da, manzarası mükemmel.

Ukrayna Kırım Yalta Gezilecek Yerler

GEZİLECEK YERLER

Ukrayna Kırım Yalta Yalta Limanı

YALTA LİMANI

Burası: İzmir’e benzetilebilir. Liman bölgesi, çok geniş ve trafiğe kapalı durumda. Çevrede: lokantalar ve kafeler bulunuyor. Hemen merkezde ise, Lenin Meydanı var. Yalta Limanının, tarihi süreç içinde, bizim açımızdan ayrı bir yeri daha var, belki ilginizi çeker. İttihat ve Terakkinin en önemli 3 adamı: Talat, Enver ve Cemal Paşalar: tahttan indirildikten sonra, İstanbul-Kuruçeşme’den bindikleri bir Alman gemisi ile, çok sevdikleri, İstanbul’u terk ederler ve Yalta’ya gelirler. Burada ayrılırlar. Enver Paşa: Rusya içlerine, Cemal Paşa: Kafkasya’ya ve Talat Paşa ise, geldikleri gemi ile, Almanya’ya gider. Bu üç paşa da, bir daha İstanbul’u göremezler.

Sahil boyunca, sokak ressamları eserlerini satıyorlar. Turistlerin: portrelerini, karikatürlerini yapıyorlar. Hatta, müşterilerinin bacaklarına, tırnaklarına bile resim yapanlar var.

LENİN MEYDANI

Burada; şehrin gençlerini görebilirsiniz. Kaykay yapanlar, müzik dinleyenler, güneşlenenler, hepsi burada. Meydanın tam orta yerinde ise: en muhteşem haliyle, “Lenin Heykeli”. Tam karşıda: McDonalts. Meydanın bir yanında da: Osmanlı çınarı olarak isimlendirilen devasa bir ağaç bulunuyor.

Ukrayna Kırım Yalta Aleksander Nevski Rus Ortodoks Katedrali

ALEKSANDER NEVSKİ RUS ORTODOKS KATEDRALİ

Şehir merkezindedir. Kirov sokağının başlangıcındadır. Şehre denizden yaklaşıldığında, ilk görülen yapıdır. Yapı: 18. yüzyılda, Neo-Bizans sitilinde inşa edilmiştir. İkonalar ve freskler, inanılmaz güzellikte, mutlaka ilginizi çekecektir. Kubbeleri ve süslemeleriyle, 17.yüzyıl, eski Rus kiliselerine benziyor. İç tasarımında, Kroşeçkin taslakları kullanılmış. Katedral, mimar Krasnov ve Şapovalov tasarımı ile, 19.yüzyıl sonu ile, 20.yüzyıl başında inşa edilmiştir.

Ukrayna Kırım Yalta Livadiya Sarayı-Beyaz Saray-Yasna Polyana Sanatoryumu

LİVADİYA SARAYI (BEYAZ SARAY/YASNA POLYANA SANATORYUMU)

Mimar V. Hunta tarafından, gotik tarzda inşa edilmiştir. 1831-1836 yılları arasında yapılmıştır. Kırımda, romantik motiflere sahip ilk yapılardan biridir. Günümüzde ise: anne ve çocuklar için, Sanatoryum olarak kullanılmaktadır.

1911 yılında yapılmıştır. Yalta’dan, 3 km. ötede, Livadiya’da: Mohabi Tepesindedir. Sahile yakındır. Çar II. Nikolay için yazlık saray olarak yaptırılmıştır.

Sarayın mimarı: Nikolay Krasnov. Yapımında: beyaz kırım granit mermerleri kullanılmış. Sarayın bazı bölümlerinde ve arka bahçesinde ise: İslami motifler kullanılmış. Bahçe kısmı: sütunları, mermer fıskiyesi ve mükemmel kafes oymalı avlu kapısıyla, İtalyan tarzına benzetilmiş. Çar II. Nikolay: saray yapıldıktan sonra, buraya, sadece iki kez gelebilmiş.

1917 yılındaki bu ihtilal döneminde: saray yağma edilmiş ve sarayda bulunan değerli objelerin çoğu, hala kayıp. Bir kısım eser ise, Avrupa ülkelerinde bulunduğunda, hükümet tarafından satın alınarak, saraydaki yerlerine geri konmuş. Evet, ihtilalden sonra, saray Sanatoryum olarak kullanılmaya başlanmış.

Tüm bunların yanında, sarayın en önemli özelliği, tarihi süreç içinde oynadığı rol. Saray dünya siyaseti açısından, önemli bir yere sahip. Şubat 1945 tarihinde: Avrupa’nın geleceği, burada tartışılmış. Yani: Yalta konferansı, burada toplanmış. Bu tarihi toplantının ardından: 3 lideri (Stalin, Churchill, Roosvelt) sembolize edecek şekilde, sarayın avlusuna, 3 palmiye ağacı dikilmiş. Bu ağaçlar, günümüzde de yerlerinde duruyorlar ve itina ile bakılıyorlar.

Saray içinde: bir tarih müzesi ve resim galerisi var. Müze: 1993 yılında hizmete açılmış. Bunların yanında: Çar’a ait, çok sayıda şarap mahzeni de bulunuyor.

DARSAN TEPESİ

Yalta şehir merkezindedir. Buraya: teleferikle çıkabilir ve şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.

EVANGELİST ST.JOHN ÇAN KULESİ (JOANN ZLATOUST TAPINAĞI)

Tapınak ve çan kulesi: 1832-1837 yılları arasında, inşa edilmiştir. Kule: yüksek bir tepeye kurulmuş olup, denizciler tarafından bir referans noktası olarak kullanılmıştır. 1880’li yıllarda, Karadeniz’de, denizcilik kontrol noktalarından biri olarak kullanılmıştır. Ancak: savaşlar sırasında, tapınak büyük zarar görmüş, ancak çan kulesi, bütünüyle kalmıştır. Kulenin yanında, şehrin muhteşem manzarası görülebilen, bir gözlem noktası var.

YALTA OTELİ

Kırım bölgesinin en büyük otelidir. 17. katlıdır. Her iki tarafı da denize bakacak şekilde, 3 terasta kuruludur. Restoranları ve yüzme havuzları, ana binaya bitişiktir. Otelin kapasitesi: 2800 kişiliktir. Binanın ön cephesi ve içi, özenle tasarlanmıştır. 10 adet yemek salonu ve 1 konferans salonu vardır. Otelin tasarımında: başta Zurab Tsereteli olmak üzere, birçok ressam görev almıştır.

POLUKOROVSKY (POLİKUROVSKY) TEPESİ VE ANITI

Burada, ünlü kişilerin mezarları bulunuyor. S. Rudansky, burada gömülmüş.

Ukrayna Kırım Yalta Peri Masalları Çayırı-Polyana Skazok

PERİ MASALLARI ÇAYIRI (POLYANA SKAZOK)

Şehir merkezinden: 5 km. uzaklıktadır. Açık hava müzesidir. Yöresel sanatçılar: ağaç oymacılar, heykeltıraşlar tarafından tasarlanmıştır. Ukrayna ve Rus çocuk kitapları ve hikayelerinde geçen, 200’den fazla peri masalı karakterine ait heykeller, burada bulunuyor. Burası: Yalta Devlet Birleşik Tarih-Edebiyat Müzesinin bir dalıdır.

YEREL PAZARLAR

Şehirdeki, yerel pazarlarda Azeri satıcılar yoğunlukta. Bu pazarlarda: birçok çeşit turşu bulmak mümkün. Ayrıca: balık pazarında kalkan balığının ucuzluğu, mutlaka dikkatinizi çekecektir. Pazar dışında ise, kadınlar tarafından, el işi örtü ve hediyelik eşyalar satılıyor.

ANTON ÇEHOV EVİ

Ünlü Rus yazarın, hayatının son yılları olan 1899-1904 yılları arasında, burada yaşamıştır. Kirova sokağında yaşadığı bu villa; müze olarak hizmet vermektedir.

Müzede: yazarın; eserleri, fotoğrafları, kişisel eşyaları, yazarın o günden kalma tıbbi çantası ve Rahmaninov’un çaldı piyano sergileniyor. Yatak, oturma ve çalışma odası: öldüğü yıl olan, 1904 yılında, olduğu gibi aynen kalmıştır.

NİKİTA DEVLET BOTANİK PARKI

Yalta’ya, 7 km. uzaklıktadır. Magaraç Şarap Enstitüsünün hemen yanındadır. 1812 yılında, İsveç asıllı Rus botanikçi H.H.Steven tarafından yapılmış bir bahçedir. İçinde: 1600’den fazla çeşit gülü ve  dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen 28 bin ağaç ve bitkiyi barındırır. Parkta, ayrıca, 1000 yaşında bir şamfıstığı ağacı var. Ayrıca: çok güzel bir restoran ve bar bulunuyor.

Parka: Yalta’dan, fayton ile ulaşabilirsiniz. Park gezisi, yaklaşık 1.5 saat sürüyor.

Ukrayna Kırım Yalta Kırlangıç Yuvası-Lastivchyne Hnizdo-Lastochkino Gnezdo

KIRLANGIÇ YUVASI (LASTİVCHYNE HNİZDO/LASTOCHKİNO GNEZDO)

Yalta şehrinden, 10 km. uzaklıktadır. Karayolu veya deniz yolundan ulaşmak mümkündür. Yalta’dan saat başında kalkan: sahile paralel bir rota izleyen deniz motorları ile gidilebiliyor.

Kırım’ın en önemli sembollerinden biri olan şatodur. 1912 yılında inşa edilmiştir. 38 metrelik, Aurora uçurumunun hemen yanındadır. Alman petrol kodamanı Baron Shteingel burayı sevgilisi için, Amerikalı mimar A. Sherwood tarafından yapılmıştır.

Ortaçağ kalesi şeklinde tasarlanmıştır. 1927 yılındaki depremden sonra, kayaların bir kısmı denize düşmüş ve yapı tamamen kayalığın en son ucunda kalmıştır. Kayaların ucunda, kanatlanıverecek masalsı bir yapı gibidir. Depremden sonra, hasar gören duvarları, restore edilmiştir.

Şatonun gezinti terasında: Karadeniz bütün ihtişamı ile izleniyor. Burada, halen bir İtalyan restoranı var. Ancak, oldukça pahalı. Restoranın hemen yanındaki plajda, denize girmek de mümkün.

Ukrayna Kırım Yalta Massandra

MASSANDRA

Yalta şehrinin 3 km. doğusundadır. Küçük ama şirin bir beldedir. Nikita yaylasında, yeşil kayaların bitişiğinde bulunmaktadır. Doğal ormanları, muhteşem parkları, fıskiyeli havuzları, dünyaca meşhur şarapları ve Massandra şatosu ile tanınmaktadır.

Ukrayna Kırım Yalta Sivastopol Turu

SİVASTOPOL TURU

Sivastopol şehri: Kırım’ın en bilinen şehirlerinden biridir. Yalnızca bir liman ve endüstri şehri değil, aynı zamanda Ukrayna’nın bilimsel ve kültürel merkezidir. Nüfusu, 300 bin üzerindedir. 1783 yılında, Karadeniz Rus donanmasının ilk 17 gemisi, buraya demir attı. Böylelikle, limanın ve askeri yerleşimin temeli atılmış oldu. Şehir, daha sonra: 1854-1855 yıllarında, Rus-Türk savaşında ve 1941-1944 yılları arasındaki Sovyet-Alman savaşlarında, çok büyük hasarlar gördü.

Yavuz ve Midilli isimli, aslı Alman ama Osmanlıya ait iki gemi: bir zamanlar, gidip bu küçük sahil kasabasını bombalamışlar. Bu sırada, Ruslar, bize savaş ilan eden: İngilizlere ve Fransızlara da savaş ilan eder demişler ve İngilizlere hemen haber uçurmuşlar. Bunun üzerine: İngiliz ve Fransızlar, bizim Çanakkale’ye saldırmışlar.

Daha sonraki dönemlerde ise: Sovyetler zamanında, ülke içinde çok iyi iş yapan memurlar, ödül olarak, Sivastopol şehrinde, 2-3 haftalık tatiller ile ödüllendirilmişler. Dolayısı ile, burada muhteşem sayfiye tesisleri oluşmuş. Ancak: 1989 yılından sonra, partililer, buralara pek gitmez olmuşlar.

Rus ve Ukrayna donanmaları, buradaki körfezde bulunuyor. 40’dan fazla gemi bulunuyor. 1997 yılında yapılan anlaşma ile, Rus donanması, 20 yıl boyunca burada kalacak ve karşılığında, Ukrayna’ya, yılda yaklaşık 90 milyon dolar verecekti. Ukrayna Meclisinde yakın zamanda alınan karar gereğince, buradaki Rus deniz üssünün varlığı, 2042 yılına kadar uzatılmış, bunun karşılığında ise, Rusya, Ukrayna’ya verdiği doğalgazda, % 30’luk bir indirim yapmış.

Limanda: sağlı-sollu gemiler sıralanmış, hoş bir manzara oluşturuyor. Burada: Osmanlı döneminden kalma eserleri bulmak mümkün değil. Çünkü: Osmanlı eserlerini silmek için, bu eserlerin % 99’u yıkılmış. Şehirdeki tek cami: 1905 yılında yapılan, Mevlana Camisi.

Bunun dışında: plaj amiga bölgesinde: bol miktarda gece kulüpleri var ve her akşam, birçok insan, buralarda çılgınca eğleniyorlar.

Ukrayna Kırım Yalta Panaroma Müzesi

PANAROMA MÜZESİ

Mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum. Müze: 1854-1856 yılları arasında, Kırım savaşının Sivastopol cephesinin resmedildiği üç boyutlu bir ortam sunuyor. Burayı mutlaka gezmelisiniz. Kırım savaşında, bir günlük olaylar, 3 boyutlu olarak, 360 derece, bir duvara işlenmiş.

Duvara baktığınızda, kendinizi, 1854 Kırım Savaşının içinde hissediyorsunuz ve savaşın acımasızlığını görüyorsunuz. En ön cepheden, en arka cepheye kadar, hepsi var. Ancak, bunu tarif etmek mümkün değil, mutlaka görmeniz gerek. Tabloda: Fransız, İngiliz, Türk ve Rus askerlerinin mücadeleleri, ayrı ayrı görülüyor. İşte, tarihe sahip çıkmak bu olsa gerek diye düşüneceksiniz.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

Şehrin eski ismi “Akyar” olarak geçmektedir. Çevredeki diğer şehirlere göre, daha modern görünümlüdür. Coğrafi olarak: Kırım yarımadasının güneybatı ucunda bulunmaktadır. İlginç olan şu ki: burası, Ukrayna’da, bölgesinde bulunduğu Kırım Özerk Cumhuriyeti içinde sayılmıyor, daha genel anlamda, burası ayrı bir birim.

Nedeni ise, Rus ve Ukrayna Donanmalarının yani deniz kuvvetlerinin burada üslerinin bulunuyor olması ki, aşağıda daha ayrıntılı bilgi vereceğim. Çünkü: bu konu, bölgenin turizm potansiyeliyle doğrudan bağlantılı, buraya uzun yıllardır yabancı ziyaretçi girmesine izin verilmiyordu.

Son yıllarda, bu konuda daha esnek olmaya ve bölgeye yabancıların yani turistlerin girmesine izin verdiler. Öyle bir durum var ki: burada yaşayan yaklaşık 350 bin kişilik nüfusu, Kırım nüfusuna dahil etmiyorlar. Bölgenin kıyı bölümü, genellikle kayalık ve küçük ve doğal koylardan oluşmaktadır ki bölgede yaklaşık 30 civarında koy bulunmaktadır.

Bu şehirde: Tatar nüfus nispeten azdır. Çünkü: nüfusun % 97’lik bölümü Rus’tur. Bu yüzden, sık sık, şehir halkı Rusya’ya doğrudan bağlanma düşüncelerini gündeme getirirler. Çünkü: görüldüğü gibi, şehirdeki büyük çoğunluk Rus ve burada bulunan Tatarların oranı: yalnızca % 1 kadardır. Zaten: yukarıda da belirttiğim gibi: Rus ve Ukrayna Deniz Kuvvetleri Donanmasının üssü: bu şehirdedir. Ünlü Sovyet Donanması: şehirdeki haliçte konumlanmıştır.

Hatta: körfezin iç bölümünde: birçok savaş gemisinin demirlediği görülür. II. Dünya Savaşından sonra: bu şehre özel bir statü verilmiş ve Moskova’daki merkezi yönetime bağlanmıştır. Hatta: Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından: şehir için, Rusya ve Ukrayna arasında anlaşmazlıklar yaşanmıştır.

1994 yılında: Sivastopol Meclisi: Ukrayna Donanmasının şehri terk etmesi ve Rus Donanma üssünün şehirde kalmaya devam etmesi yönünde karar almıştır. Uzun süren müzakerelerin ardından ise: 1997 yılında: Ukrayna ve Rusya arasında imzalanan bir anlaşma sonucunda: Sivastopol şehrinde bulunan deniz üssünün bir bölümü: 20 yıllığına 100 milyon dolara Rusya’ya kiralanmıştır.

Sözleşme: bölgede Rus yanlısı hükümetin başa gelmesi üzerine: 2061 yılına kadar uzatılmıştır. Evet: konumuz turizm ve şehrin gezilecek yerleri, ancak bu şehirde, yukarıda söz ettiğim donanma konusu; buranın en önemli ve hassas durumunu yansıtmaktadır. Hatta: bu donanma üssü ve gizlilik nedeniyle, 1995 yılına kadar şehre yabancı uyrukluların girmesi yasaklanmasına rağmen, sonradan bu yasak kaldırılmış ve günümüzde şehir turist akınına uğramaktadır.

Yılda, ortalama 500 bin turist şehri ziyaret ediyormuş. Hatta: savaş gemilerinin bağlı bulunduğu limanın: Avrupa’nın en iyi haliçlerinden biri olduğu, derin olması nedeniyle, her türlü geminin kıyıya bağlanabildiği ve Rus ve Ukrayna donanmasına bağlı bu gemiler arasında: limanda ve körfezde turistik amaçlı gezilerin düzenlendiği görülüyor.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

TARİH

Şehir: ilk olarak 1783 yılında bir deniz filosunun konuşlanması için kurulmuştur. 1784 yılında ise, Çariçe II Catherine: şehirde bir kale inşa edilmesini emretmiştir. Bu önemli deniz üssü: tarihi süreç içinde daha sonra önemli bir ticari liman haline gelmiştir. Şehir ilk kurulduğunda, ismi “Akhtiar” iken, 1826 yılında şehrin ismi “Sivastopol” olarak değiştirilmiştir.

Sivastopol şehri: 1854-1855 yılları arasında: İngiliz-Fransız-İtalyan ve Türk donanmaları tarafından kuşatılmıştır. Bu kuşatma ve Kırım savaşı, 11 ay sürmüştür. Ruslar: kuşatma sırasında, kaleyi terk etmişler ve kuzey bölümden kaleyi tahliye etmişlerdir. Kuşatma yapan askeri güçler: kaleye girdiklerinde, yalnızca, eski görkemli şehrin kalıntıları ile karşılaşmışlardır.

Kuşatma öncesinde, şehirde, düzgün imarlı 43 bin nüfuslu bir yapılaşma var iken, kuşatmanın ardından yalnızca 14 bin binanın ayakta kaldığı söyleniyor. 1941-1942 yılları arasında ise, şehir bu kez: Almanlar tarafından yoğun bombardımana maruz bırakılmıştır.

1942 yılında, 250 günlük kuşatmanın ardından, şehir Almanlar tarafından ele geçirilmiştir. 9 Mayıs 1944 tarihinde, bu kez, Sovyet Kızıl Ordusu tarafından Alman işgalinden kurtarılmıştır. Sovyet döneminde: şehir “kapalı şehir” olarak öne çıkmıştır.

Çünkü: şehirde Rus donanmasının bulunması nedeniyle, buraya yurt dışından gelen herhangi birinin girmesi yasaktı. 1993 yılına gelindiğinde ise: Ukrayna ve Rusya arasında, donanmalarının bulunması nedeniyle, şehre özel bir statü verilmiştir.

 

İKLİM

Şehir iklimi ılımandır ve buna bağlı olarak Ukrayna’nın en sıcak iklim bölgesidir. Yıllık ortalama sıcaklık 15-16 derece civarındadır. Temmuz ve Ağustos ayı sıcaklık ortalaması ise, 27-28 dereceye kadar çıkar.

 

PARA

Burada Ukrayna’nın diğer yerlerinde olduğu gibi “Grivna” kullanılıyor. 100 Amerikan Doları = 18.5 Gravni yapıyor. Buna göre değerlendirme yapabilirsiniz.

 

ALIŞVERİŞ

Buraya yolunuz düşerse, bilmelisiniz ki: burada üretilen şaraplar, yüksek kaliteli ve oldukça ucuzdur. Şehir yakınlarında bulunan bazı çiftliklerde, tadarak şarap satın almak mümkündür.

 

PLAJLAR

Şehirde: 8 tane plaj alanı bulunmaktadır. Bunların başlıcaları: Altın, Zafer Park, Omega, Sandy, Güneş, Kristil ve Fiolent Ukhkuevka’dır. Bunlar: genelde çakıllıdır. Yalnızca Uckhuevka plajının yarısı kum, yarısı çakıllıdır. Deniz temiz ve sıcaktır.

Temmuz-Ağustos aylarında: deniz suyu sıcaklık ortalaması 23-25 derece arasındadır. Fiyatlar ise Yatla şehrinden ucuz olması nedeniyle, burası daha çok ilgi çekmektedir. Gelelim, ayrı ayrı plajlar hakkında kısa bilgiler vermeye:

Uchkuevha

Şehrin en iyi plajıdır. Sahil şeridi, kumlu ve çakıllıdır. Ancak burada bir düzine disko ve bar bulunmaktadır ve buraya yakın yerde konaklayanlar için, yüksek sesli müzik nedeniyle gece uyku sıkıntısı olmaktadır. Gençler için bu eğlenceli ortam tercih edilse de, aileler için pek tercih edilmez, seçim sizin.

 

Sand Bay

Burası şehrin en eski ve en küçük plajıdır. Ancak, burası mükemmel derecede temizdir, cankurtaran, doktor ve ücretsiz tuvalet bulunmaktadır. Sahilde ise ince kum bulunur ve deniz birden derinleşmez.

 

Omega

Yuvarlık körfez kıyısında bulunan ikinci en popüler plajdır ve uzunluğu 700 metreyi bulur. Deniz hemen derinleşmez ve sığdır. Bu nedenle, küçük çocuklu aileler için idealdir. Burada: su sporları da yapılabilmektedir. Bunlar arasında: katamaran, muz, tekne ve yamaç paraşütü sayılabilir. Sahilde: birkaç kafe ve bar bulunuyor.

 

Fiolent

Kıyı şeridindeki en güzel sahne buradadır. Dik yollar boyunca, denize doğru aşağıya inilerek buraya ulaşılır. Deniz temizdir. Ayrıca: burada denize girerken, orman kokusunu da hissedebilirsiniz.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

GEZİLECEK YERLER

 

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

1854-1855 PANORAMA MÜZESİ

İsmi “Panorama Müzesi” olarak geçen bu müze: gerçekten burayı ziyaret edenlerin kesinlikle görmesi gereken bir yer olarak önem kazanıyor. Müzenin yeri: tarihi bulvar girişindedir. Giriş ücreti 20 Grivnası ve ayrıca fotoğraf çekmek isteyenler için 5 Grivnası dir. Müzenin bulunduğu bina: anayol üzerinde ve park içinde bulunmaktadır.

Müzenin bulunduğu binanın dışı motifler ve resimlerle donatılmış, tarihi bir bina havasını yansıtmaktadır. Zaten bu bina: II. Dünya savaşı sırasında Almanlar tarafından bombalanmıştır. Savaş sonrasında ise, bina onarılarak bugünkü haline getirilmiştir. Binanın çevresinde: yine o döneme ve Kırım Savaşına ait birçok Rus-Osmanlı-İngiliz gemilerinden kalma çeşitli büyüklükte gemi çapaları sergileniyor.

Müzede bulunan panorama da ise: 1854 yılında yaşanan “Kırım Harbi” sırasındaki İngiliz-Fransız-Osmanlı askerleri tarafından kuşatılan Sivastopol şehri ve çevresinde yaşanan çarpışmaları ve önemli olaylar resmedilmektedir. Özellikle 6 Haziran 1855 tarihinde şehrin savunucuları ve saldırının yansımaları görülüyor.

Bu panoramayı oluşturan resimler: sanat profesörü Rubo önderliğinde yapılmıştır. Resimlerin alt uzantılarında ise: gerçek malzemeler kullanılarak, 3 boyutlu bir görünüm yaratılmıştır. Ankara Anıtkabirde de benzer bir müze bulunuyor.

Ziyaret edenler, Anıtkabir’de, Cumhuriyet tarihimizin üç önemli savaşının betimlendiği: gerek sesli ve gerekse görsel özellikler taşıyan müzeyi hatırlayacaklardır. Panorama da, işte böyle bir müzedir.

Resimler: toplam 115 metre uzunluk ve 14 metre genişliktedir. Evet: müzenin hemen girişinde çeşitli fotoğraflar, döneme ait giysiler ve çeşitli objeler sergileniyor ancak resim bulunan bölüme geldiğinizde, gözlerinize inanamayacaksınız, muhteşem bir panorama resmi yapılmış, bu kadar ince ayrıntı düşünülerek yapılmış, muhteşem resim ve rehberli turlarda, rehber resimler hakkında ayrıntılı bilgi veriyor. Ancak diğer ilginç bir husus: daha önce de belirttiğim gibi, Ruslar, bu ve takip eden Alman kuşatmasının ardından, şehri teslim ediyorlar, ama buradaki panorama müzesinde, kuşatmalarda başarılı olmuş gibi gösteriliyorlar.

Müzenin bahçesinde: Sivastopol şehrinin muhteşem bir manzarasını izleyebilirsiniz. Ayrıca, yine müzenin bahçesinde bulunan park alanı içinde, kısa at turları da yapılabilmektedir.

 

KROSHİTSKOGO SİVASTOPOL SANAT MÜZESİ

1927 yılında: toplam 500 eser ile açılmıştır. Müze ziyareti yetişkinler için 15 UAH ve çocuklar için 3 UAH dır. Salı hariç haftanın diğer günlerinde açıktır.

Günümüzde, burada: Rönesans dönemine ait 8000 den fazla eser sergilenmektedir. Bunlar arasında, özellikle 19’ncu yüzyıl Rus ve Ukraynalı sanatçıların eserleri, 17 ve 18’nci yüzyıl Fransız ve Hollandalı sanatçıların eserleri önem kazanmaktadır.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar
Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

 

NAKHİMOV ALANI

Şehir merkezindeki Nakhimov meydanında: hatıra plakalarla süslenmiş bir anıt duvar bulunmaktadır. Buradaki hatıra plakalarında: 1941-1942 yıllarındaki Sivastopol savunması dahil, Karadeniz Filosu ve sanayi parçalarında ölenlerin isimleri oyulmuştur. Bu isimlerin yanında: duvarda bulunan kompozisyonda: düşman saldırısını yansıtan bir sahne betimlenmektedir.

Meydanın ortasında ise: Ekim 1854 tarihinde, Sivastopol şehrindeki ilk savunmanın kahramanlarından ünlü deniz komutanı Amiral PS Nakhimov’un bir anıtı bulunmaktadır ki, meydan ismini bundan almıştır.

Anıtın arkasındaki “Landing Pier” merdivenlerini takip ederseniz, bu kez denize ulaşırsınız. Denizin içinde, kıyıya yakın bölümde ise: Sivastopol şehrini simgeleyen, kanatlarını açmış kartal heykelini görebilirsiniz. Yeni yıl şenlikleri, bu meydanda düzenlenmektedir.

 

ADMİRALTY ST. VLADİMİRSKİ KATEDRALİ

1888 yılında yapılan bina: klasik mimari özellikleriyle ilgi çekiyor. Şehir merkezinde bir tepede bulunmaktadır. Bizans kiliseleri tarzında, 9 kubbeli bir yapıdır. 19’ncu yüzyılın seçkin mimari örneklerinden biri olan yapı: eşsiz bir iç tasarıma sahiptir. Duvarlarında ise, hiçbir simge bulunmamakta, yalnızca duvarlarda bulunan mermer plakalarda: şehri savunurken şehit olan kahramanların isimleri yazılıdır.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

PETER VE PAUL KATEDRALİ

Şehir merkezinde, Lunacharsky sokakta bulunan bu dini yapı: 19’ncu yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olup Kırım Mimarisinin en önemli örneklerinden birisidir. Eski Yunan tarzında yapılmıştır ve Atina şehrindeki Pantheona benzemektedir. 1844 yılında kutsanan kilisenin girişi: Havariler Peter ve Paul’un mermer heykelleriyle süslenmiştir. Günümüzde, burada bir de kültür merkezi bulunuyor.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ

Kirov caddesinde bulunan kilise: 1357 yılında Cenevizliler tarafından bölgede yapılan ilk yapılardan birisidir. Böylece: 12 Havariler Kilisesi olarak kullanılan yapı: Kırım bölgesinin en eski Ortodoks kutsal yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir ve günümüze kadar gayet iyi korunarak gelmiştir. Ancak, günümüzdeki kilisenin duvarları incelendiğinde, bu yapının 1861 yılından kalma olduğu belirleniyor. 1875 yılında kilise kutsanmış ve Nicholas olan ismi, 1990 yılında 12 Havariler Saint olarak değiştirilmiştir.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

MALAKHOV KURGAN

Burası: şehrin güneydoğu bölümündedir. Burası: tarih sahnesinde iki kez gündeme gelmiştir. Birincisi: 1854-1855 yılları arasındaki İngiliz-Fransız birliklerine karşı yapılan Kırım Savunması sırasında, Rus kuvvetlerinin savunmalarında. İkinci ise: 1942 yılında, Nazi işgalcilere karşı yapılan savunma sırasında.

Günümüzde ise: Malakhov Kurgan: şehrin en çok ziyaret edilen yerlerinden birisidir. Tarih sahnesinde Sivastopollular tarafından özel bir yeri olan mekan: 1960’lı yılların başından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Müze: haftanın her günü, saat: 09.30-17.00 arasında ziyarete açıktır. Çevresi bir park ile çevrilidir.

Parkın ana caddesine “Dostluk caddesi” ismi verilmiştir. Burada bulunan ağaçlar: yabancı ülkelerde bulunan Sovyet hükümet üyeleri, kozmonot ve burayı ziyaret eden çeşitli heyetler tarafından dikilmiştir. Burada görebilecekleriniz: 19’ncu yüzyıldan kalma, höyüğün üstünde bir savunma kulesi şeklindeki tahkimat. Bu tahkimatta: çatışmalarda kullanılan silahları görebilirsiniz.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

KARADENİZ FİLOSU ASKERİ TARİH MÜZESİ:

Lenin str. de bulunan ve 1869 yılında açılan müze, dünyanın en eski müzelerinden birisi olarak kabul edilir. Müze binası: 19’ncu yüzyılda inşa edilmiş güzel bir binadır. Müzede: İmparatorluktan bu yana, Rus filosunun yaşam ve günlük faaliyetlerine ait objeler sergilenmektedir.

 

 

KONT’UN QUAY

Şehir merkezinde, güney kıyısında, Nakhimov caddesinde Marina’da bulunan bu yapı: şehrin en ünlü iskelesini süslemektedir. Surlarla süslü yapı: 1783 yılında inşa edilmiş ve 1787 yılında İmparatoriçe Catherine II’nin şehre gelişi anısına çevre düzenlemesi yapılarak, kendisine ithaf edilmiştir. Yapının ismi ise: Sivastopol askeri birlik komutanından gelmektedir.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

DENİZ AKVARYUMU VE MÜZESİ

Ave Nakhimov bölgesindeki burayı ziyaret etmek isterseniz, her gün saat: 10.00-19.00 arasında açık bulunduğunu ve girişin 80 Grivinası (çocuklar 40 Grivinası) olduğunu bilmelisiniz. Burası: 1897 yılında, Güney Denizleri Biyoloji Enstitüsü binasının alt kısmında: ülkenin ilk deniz akvaryumu olarak oluşturuldu.

Bu nedenle, akvaryum, Avrupa’nın en eski akvaryumu sayılmaktadır. Bu akvaryumda, yalnızca Karadeniz deniz canlıları değil, aynı zamanda Kızıldeniz’in tropikal mercanları, Amazon, Afrika gölleri, Güney ve Doğu Asya tatlı-tuzlu su canlıları da bulunmaktadır.

 

SİVASTOPOL MERKEZ CAMİ

Günümüzde, şehirde faal durumda yani ibadete açık tek cami burasıdır. Cami: Rus Çarı III.Aleksander tarafından: 1912 yılında, Buhara Emirinin gönderdiği paralar ile yaptırılmıştır.

 

ŞEHİR DIŞINDA GEZİLECEK YERLER

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar
Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

 

BALACLAVA

Burası: rahatlıkla ve keyifle bir gün geçirebileceğiniz; Kırım yarımadasında, dağların eteklerine yuvalanmış küçük bir kasabadır. Şehir merkezinin güneydoğusunda, küçük bir körfezin her iyi yakasına kurulmuş bu antik lima kasabasına: şehir merkezinden teknelerle ulaşabilirsiniz. Ayrıca: otobüsler de var. Karadan, yaklaşık 5 km. uzaklıktadır.

Karayolu ile gitmek isterseniz, 5-8 Grivnas arasında ücret ödemeniz gerekir. Burada bulunan Ceneviz kalesinden muhteşem bir manzara izleyebilirsiniz. Öncesinde Ceneviz ticaret limanı olarak kullanılan kasaba: 1475 yılından itibaren Osmanlı egemenliğine girmiştir. Günümüzde, kalenin kalıntılarını görmek mümkündür.

Ünlü gezgin Evliya Çelebi: burasının bir zamanlar balığın bol olduğu bir yer olduğuna dikkat çeker ve isminin buna bağlı olarak verildiğini belirtir. Yani, isminin Türkçesi “Balıklı Ova” dır.

Marina bölümünde ise: 1850 yılındaki Kırım Savaşı sırasında, kuşatma yapan İngiliz gemilerinin bulunduğu yer olarak hatıralarda canlandırılıyor. Ayrıca: yine bu kasabada, güzel plajlar bulunduğunda, yaz aylarında turistler burayı denize girmek için de tercih ediyorlar.

Özellikle “Gümüş” ve “Altın” plajları ilgi çekiyor. Bunlar: kum değil çakıllıdır. Bunlara gitmek isterseniz, tekne ile 10 dakika veya karadan gitmek isterseniz, bir saat civarında dar bir yolda yürümeniz gerekir.

Kasaba merkezinde ise, 50 metre uzunluğunda bir merkezi plaj bulunuyor. Ceneviz Kuleleri ve kalesi: 1357 yılında yapılan kuleler günümüzde de görülebilmektedir ve hala heybetini muhafaza etmektedir.

Kale

3 savunma duvarı bulundurur ve ele geçirilemez bir uçurumun üstüne kurulmuştur. Kuleler ise: düzensiz dörtgen şeklindedirler. Kalenin: daha önce burada bulunan Bizans surları üzerine inşa edildiği düşünülüyor.

Tüm tahkimat: yerel taş ve harç kullanılarak yapılmıştır. 1927 yılındaki depremde zarar görmeyen yapı, son derece güvenilir olmasıyla önem kazanmaktadır. Gerek Kırım Savaşı ve gerekse II. Dünya Savaşındaki Nazi kuşatmasında, burası Sivastopollular için şehirlerinin korunduğu bir yer olmuştur.

Günümüzde burayı gezmek isterseniz, yukarıda da belirttiğim gibi muhteşem bir manzara izleyebilirsiniz, öte yandan giriş ücreti 20 Grivnas’dır. Öte yandan: burayı ziyaret etmek isteyenler: bir çok merdiven basamağı ve yamaçtan tırmanmak zorunda kalacaklarını kabul etmelidirler.

 

Deniz Müzesi

Burası: 1956 yılında, Rus Konseyi tarafından, Ukrayna’ya bağışlanmış, ancak “Soğuk Savaş” dönemi boyunca muhteşem bir şekilde gizli kalmış bir deniz üssüdür. Burada: en son olarak, 1991 yılında üretilen denizaltı denize indirilmiş ve daha sonra: 1996 yılında, Denizcilik Müzesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde: 5100 metrekarelik bir alana sahip bu büyük yer altı kompleksinde: rehberli turlarla geziliyor. Dağlar kesilerek yapılan, rıhtımla bağlantılı 600 metrelik büyük bir geçitten geçilerek girilen alandaki gezide: nükleer silah çalışma atölyeleri, derin kanallar, kilitli odalar, toplantı salonu, boş cephanelikler görülüyor. Evet: burayı ziyaret etmek isterseniz, saat: 10.00-16.45 arasında ziyaret edebilirsiniz.

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar
Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

 

 

HERSONİSSOS

Şehir merkezine 3 km. uzaklıktaki burası: Kiev Prensi Vladimir’in aynı zamanda Hıristiyanlığı kabul ettiği eski bir Yunan şehridir. Burayı ziyaret ederseniz, 20 Grivnas giriş ücreti ödemeniz gerekir. Fotoğraf çekmek için ayrıca 5 Grivnas daha ücret alıyorlar.

Ancak: burası gerçekten ilginizi çekebilecek tarihi bir açık hava müzesi gibidir. Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce, antik dönemde burada bir Yunan kolonisi kurulmuştur. 1827 yılında ise, bölgede arkeolojik kazı çalışmaları başlatılmıştırtır.

Günümüzde burayı ziyaret ederseniz: 1778 yılında, ele geçirilen Türk silahlarının ergitilmesi yolu ile yapılan döküm çan görebilirsiniz. Şehri çevreleyen surların uzunluğu 3.5 km. dir. Bunların genişlikleri 4 metre ve yükseklikleri 8-10 metre civarındadır.

Hatta: yüzmeyi seviyorsanız, burayı ziyaret ettiğinizde yanınızda mayonuzu götürün çünkü hemen yakınlarda güzel bir plaj bulunuyor. Evet, bölgede görebilecekleriniz:

Ukrayna Kırım Sivastopol Akyar

Bazilika

Bölgenin en önemli bazilikası olan burası: 1935 yılında kazılarak ortaya çıkarılmıştır. Buranın, muhtemelen 6’ncı yüzyılda inşa edilen bir tapınağın yerine, daha sonradan yapıldığı düşünülüyor. Yani: Hıristiyanlığın ilk günlerinden kaldığı kesindir. Bazilikanın resmi: Ukrayna banknotlarında görülmektedir.

Müze

Bölge müzesinde: 5000 den fazla obje sergilendiği söyleniyor. Bunlar arasında önem kazananlar: sikke koleksiyonu, yer mozaikleri, eski seramikler, mimari parçalar, kabartmalar ve kabartma duvar resimleri bulunmaktadır.

 

 

İNKERMAN

Şehir merkezinin hemen yanında: 13 bin nüfuslu bir kasabadır. Tarihi süreç içinde “İnkerman Muharebeleri” önem kazanmaktadır. 5 Kasım 1854 tarihinde İngiliz-Fransız birliklerinden oluşan güçlü ordu ile Rus kuvvetleri burada karşılaşmışlar ve Rus kuvvetleri yenilmiş ve ardından Sivastopol kuşatması başlamıştır. Bu savaşta özellikle: sisli hava nedeniyle, birlikler kendi inisiyatifleriyle (başlarındaki komutanların komutası olmadan) muharebeye devam etmişler ve bu nedenle bu muharebeye “Askerin Muharebesi” ismi verilmiştir.

Burada: kale harabeleri ve mağaralar ilgi çekiyor. Özellikle: kayalara oyularak yapılmış bir manastır mağara olan “Aziz Kliment” mutlaka görülmesi gereken bir yer olarak önem kazanıyor. Şehrin ismi olan “İnkerman” yani “İnşehri” de: bu mağaradan gelmektedir.

Şehirdeki: Müslüman mahallesinde ise, bir zamanlar Evliya Çelebinin notlarından anlaşıldığına göre yüksek ve sağlam duvarlı, altı kubbeli bir kale, mescit, hamam ve saray bulunuyor iken: günümüze bunlardan yalnızca bir çeşme kalmıştır.

TÜRK ŞEHİTLİĞİ:

Sivastopol şehrinden Simperofol şehrine giden karayolu üzerinde, bir de Türk Şehitliği bulunuyor. Şehitlik: 2004 yılında, Kırım Savaşının 150’nci yıldönümünde açılmıştır. Şehitlik anıtının hemen arkasında ise: Kırım Savaşında şehit düşen Türk askerlerinin anısına sembolik bir mezarlık görülür.