Hollanda Rotterdam

Hollanda Rotterdam

Şehir: Hollanda’nın güneybatısında bulunur. Amsterdam şehrinden sonra nüfus olarak Hollanda’nın ikinci büyük şehridir. Ama, yüzölçümü olarak Amsterdam’dan büyüktür. 2011 yılı sayımlarına göre, şehrin nüfusu: 610 bin kişidir.

Burası: Avrupa’nın en büyük limanlarından birisidir. Liman bölgesinin uzunluğu 37 km. dir. Buranın limanı, Singapur’dan sonra dünyanın en büyük ikinci limanıdır. Hollanda ülkesinde, deniz seviyesinin altındaki şehirlerin isimleri “dam” kelimesi ile bitmektedir. Yani: burası da deniz seviyesinin altındadır.

Bu yüzden: denizden, setlerle korunmaktadır. Hatta: Hollanda Devleti: suya karşı yaptığı bu mücadele için, bütün ailelerden fert başına vergi alıyormuş. Ancak: küresel ısınma bu şekilde devam ederse, gelecekte Hollanda diye bir ülkenin kalmayacağı gerçeği de bir kenarda duruyor.

Ayrıca: şehir lüks alışveriş yerleri, moda ve sanatçılara uygun yapısı ve gece eğlence yaşamı ile dikkat çeker.

Şehir: Avrupa’daki pek çok şehre göre nispeten ucuzdur. Hatta: Amsterdam şehrinden bile ucuz olduğu söylenebilir. Öte yandan; memur ve öğrenci şehridir, yeteri kadar gelişmiş, ancak tenhadır.

Yani: bu yeşil şehrin her yeri hiçbir zaman tam anlamıyla kalabalık olmaz. Şehir merkezi olarak, Amsterdam ile kıyaslandığında: şehir merkezinin daha geniş olduğu ancak yine de birkaç saat içinde tamamen gezilebilecek boyutta olduğu ortadadır.

Amsterdam şehrinin onda biri olmasına rağmen, Amsterdam şehri kadar ilgi ve turist çeker. Yine de, Amsterdam eğlence şehri iken, burası çalışma ve iş şehri, emekli şehri olarak bilinir.

Ayrıca: II. Dünya savaşı sonrası eserlerin hakim olduğu ilginç mimari ilgi çeker. II. Dünya savaşında, Almanlar şehri bombalayarak dümdüz etmişler ve savaşın ardından şehir değişik mimari stiller kullanılarak yeniden inşa edilmiştir.

Ama sonuçta: uçuk kaçık, manasız ve hatta muhteşem güzellikte mimari yapılar ortaya çıkmıştır.

Bisiklet denilen ce, malum Hollanda ülkesinde muhteşem bir bisiklet yoğunluğu var.

Ama: yürüyüş yaparken pat diye önünüze birden bisiklet çıkabiliyor. Bundan kurtulmak için kırmızı ile ayrılmış bisiklet yollarına dikkat etmenizi öneririm.

Ayrıca: eğer bisiklet kiralayacaksanız, mutlaka kilit tertibatını da almalısınız, çünkü muhteşem bisiklet hırsızlığı var. Bisikletlerin park edildiği yerde o kadar çok bisiklet oluyor ki, çoğu kez size ait olan bisikleti bile bulmakta zorluk çekebiliyorsunuz.

Evet, şehirde bisiklet kiralamak isterseniz: hemen tren istasyonunun yanında, günlük 8 Euro ödeyerek bisiklet kiralayabilirsiniz, ancak 100 euro nakit depozito istenildiğini de unutmanız gerekir.

TARİHİ

Küçük bir balıkçı kasabası olarak kurulan şehir 1250 yılında kurulmuş ve ismini “rotte” isimli küçük bir nehirden almaktadır. 1300’lü yılların ortalarına gelindiğinde ise, şehir liman ile birlikte büyümeye ve gelişmeye başlamıştır.

17. yüzyılda, 20.000 kişi nüfus barındıran şehir, bu hızlı gelişimin ardından, 19. yüzyıl başında 100 000 kişilik nüfusa ulaşır.

1870 yılına gelindiğinde: şehri ikiye bölen “Mass nehri” üzerinden, Almanya’ya bir su yolu açılır ve bunun sonucunda: nehir üzerinden ticaret bağlantısı kurulur.

Tüm bunlar yani gelişme sürerken: Alman güçleri tarafından işgal edilmeye çalışılan Hollanda’nın bir gün içinde ele geçirilmesi düşünülürken, ortaya çıkan direniş nedeniyle, direnişin kırılması ve silah bırakılmasını sağlamak amacıyla: şehir, 14 Mayıs 1940 tarihinde, Almanlar tarafından bombalanır.

2 saatlik bombalama sonucunda, şehirde 1000 kişi ölür ve 80 bin kişi evsiz kalır. 24 bin ev ve birçok yapı tamamen yok olur.

Savaşın ardından, 1945 yılında şehir yenilenmeye başlanır. 1960 yılına gelindiğinde, dünyanın en büyük limanının burada bulunması nedeniyle, şehrin nüfusu da hızla artar. 1968 yılında ilk metro yapılır.

ULAŞIM

Amsterdam “Schiphol Airport” havaalanı: Rotterdam şehrinden 65 km. uzaklıktadır. Havaalanından her 15 dakikada bir Rotterdam şehrine tren kalkar. Amsterdam-Rotterdam arasındaki bu tren yolculuğu: gidiş-dönüş 15 Euro ücret ödeyerek yapılabilir.

Sonuç olarak: Rotterdam şehrine uçakla ulaşım mümkün değildir. İstanbul-Amsterdam arasındaki uçuş süresi ise, 3.5 saattir.

İKLİM

Rotterdam: her ne kadar yazın güzel olsa da, kışın bu şehirde gezmek pek mümkün olmaz. Soğuk ve rüzgar o kadar etkilidir ki: yüzünüz donar.

Bu şehri ziyaret etmek için: tercih etmeniz gereken tarihler: Nisan-Mayıs-Haziran-Eylül aylarıdır. Genel olarak: yazlar ılık ve nemli, kışlar ise soğuk geçer.

İNSANLAR

Şehirde, Amsterdam şehrine nazaran daha çok göçmen ve işçi sınıfı bulunmaktadır. Nüfusun % 50’si yabancıdır. Hollanda ülkesinde, Türk nüfusun en yoğun yaşadığı bölgedir. Türkler, şehirde doğuda “Zuid” denilen bölgede yaşarlar.

Bunun dışındaki göçmenlerin yoğunluğu: Kuzey Afrikalı ve Polonyalı insanlardır. Şehrin 600 bin kişilik nüfusu için ayrıntılı istatistik rakamlarına bakılınca: 320 bin Hollandalı, 52 bin Surinamlı, 45 bin Türk, 36 bin Faslı, 19 bin Hollanda Antileri vatandaşı ve 66 bin diğer gelişmemiş ülkeden gelen göçmenlerden oluşmaktadır.

Söylenenlere göre, şehirde 170’den fazla milletten insan yaşamaktadır ve bunlar şehre etnik zenginlik vermektedirler.

DİL

Ülkede resmi dil “Flemenkçe” olmasına rağmen, sokaktaki herkes İngilizce bilir ve konuşur. Zaten, cadde ve sokaklarda görebileceğiniz birçok kişi üniversite öğrencisidir.

ALIŞVERİŞ

Rotterdam şehrinde: haftanın yedi günü açık olan herkes için bir şeyler bulunan mağazalar, dükkanlar bulmak mümkündür.

Şehrin en önemli hediyelik eşya tarzı: şehrin futbol takımı olan “Feyenoord” üzerine kurulmuştur ve bu futbol takımının armasını taşıyan birçok hediyelik eşya bulup satın alabilirsiniz.

Şehirdeki belli başlı alışveriş merkezleri şunlardır:

Primark:
Tren veya metro ile “Alexander” denen yere gidiyorsunuz ve istasyondan çıktığınızda, Alexandrium alışveriş merkezini görebilirsiniz. Oraya girip “Primark” denen alışveriş merkezini görebilirsiniz.

Beurstraverse:
Bu caddede ağırlıklı olarak ünlü markaların, büyük zincir mağazalarını bulabilirsiniz. Caddede: havuzlar var ve gayet güzel bir yer olarak önem kazanıyor.

New Market& Pannekoessraat:
Burada: stil ve özel tasarım mağazaları bulunuyor.

Witte de:
Burada: birçok galeri, kafe ve moda tutkunları için moda mağazaları bulunuyor. Bu sokakta, ayrıca: sanatsal ve kültürel etkinlikler de görülüyor.

Think:
Son trentleri tespit etmek istiyorsanız, burayı ziyaret etmeniz gerekiyor. Burada: ilginç tipler için birçok konsept mağaza ve markalar bulunuyor.

Oldebarnevelstraat ve Kruiskade Of:
Bu küçük mahalle: Rotterdam şehrinin moda bölgesi olarak biliniyor.

Plaza Rotterdam:
Şehrin kalbindeki bu alışveriş merkezinde sayısız mağazalar ve kafeler bulunuyor.

Venedik Pasajı-Stokvis Su 12:
Venedik atmosferini tadabileceğiniz bu bölgede: moda butikleri ve ayakkabı satan birçok pasaj bulabilirsiniz.

Arı Kovanı-Coolsingel 105:
Burada: moda, kozmetik, aksesuar ve yaşamın diğer alanlarında kullanılacak ürünlerin satıldığı birçok mağaza bulabilirsiniz.

Alexandrium-Kısa Poolsterstraat:
Burada, 140’dan fazla mağaza bulunuyor. Pahalı takılar, hediyelik eşyalar, takım elbiseler ve tüm bunları satın alabileceğiniz küçük ve seçkin mağazalar bulabilirsiniz.

La Bourse-Borsa Traverse 186:
Yağmurlu ve soğuk bir günde: burayı ziyaret edebilirsiniz ve burada: çeşitli mağazalar, pasajlar bulunuyor.

Zuidplein 420:
Şehrin güneyinde bulunan bu alanda, 150’den fazla mağaza ve restoran bulunuyor. Burası, Hollanda’nın en büyük alışveriş merkezlerinin başında gelmektedir.

NE YENİR

Şehri ziyaret ettiğinizde, burada her köşe başında satılan patates kızartması tadabilirsiniz. Bunun yanında: Hollanda peyniri ve Wafel bulunur. Şehrin birçok yerinde: taze deniz ürünleri satılan küçük lokantalar da bulabilirsiniz.

Şehrin birçok yerinde: Hollanda’ya özgü bütün halinde bekletilmiş çiğ balık tezgahları görebilirsiniz. Bu çiğ balıklar, bütün halinde hop diye yutuluyor.

Ayrıca: şehir tam bir göçmen şehri olduğundan, birçok kültüre ait restoranları ve yemek kültürünü de bulabilirsiniz ki, özellikle “döner” ve “dönerciler” bu şehirde oldukça yaygındır.

Yemek için birkaç yer önermek gerekirse

Z&m Delicatessen olabilir. Burası: içinde yemek okulu bulunan bir mekandır. Şehre gelen gezginler, buraya mutlaka uğramaktadırlar. Serviste sunulan ürünler, tamamen doğal olmasıyla tanınıyor. Mekanın zengin şarap menüsü de ilgi çekiyor.

Parkheuvel: Burası: dev pencerelerinden “Maas Nehri” nin manzarasının izlenebildiği bir yer olarak önem kazanıyor. Manzara yanında, mekan ilk Hollandalı aşçı olan Helder’in yarattığı zengin menü ile de tanınıyor.

GECE HAYATI

Şehirde, gece hayatı, eğlenmek isteyenlere birçok seçenek sunabilmektedir. Yine de gece hayatı çok kısıtlı denebilir.

Popüler gece kulüpleri arasında en öne çıkanı: “Off-Corso” dur. Eski bir sinemada bulunan bu mekan: tekno müzik alanında üst düzeydedir.

Burası, zaten Avrupa’nın en büyük diskolarından birisi olarak bilinir. Buranın değişik gecelerde yaptığı değişik organizasyonlar ilgi çekmektedir.

Latin müziği tercih ederseniz, bu kez “La Luna” ve “El Cantinero” düşünülebilir. Dediğim gibi, tekno müzik burada bir tutkudur.

Coffeshoplar: ya Türkler ya da zenciler tarafından işletiliyor. Zaten: müşterileri de bu yöndedir.

Evet: barlarda eğlenmeyi düşünürseniz: “Beurs” arka sokaklarında yan yana sıralanmış barları düşünebilirsiniz.

Perşembe akşamları “students night” yani “öğrenci gecesi” dir ve birçok yere giriş ücreti ödemeden girmek şansı bulabilirsiniz.

Hatta: bir şişe birayı 1 Euro gibi düşük bir ücretle içebilirsiniz. Söylediğim gibi, özellikle Erasmus için buraya gidecek öğrenciler: zamanla şehirdeki öğrenci akşamı uygulaması yapan barları öğrenebilirler ve buralarda ucuz rakamlarla eğlenebilirler.

Kumar meraklıları: Hollanda Casino’yu düşünebilirler.

“Cafe de Witte”: Lonely Planet tarafından “Dünyanın en iyi barı” olarak seçilmiştir.
Son olarak: şehirde “Red Light” bölgesi varmı diye düşünenler için, hayır yoktur.

Rotterdam şehrinde belirli bir kırmızı ışık bölgesi yok, ancak çeşitli kulüpler ve özel evler (privehuizen) bulunmaktadır.

Eski Tippelzone, Keilewag: 2005 yılında kapatılmıştır.

UYUŞTURUCU

Hollanda’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi, burada da: hafif esrar kullanımı serbesttir. Coffe shoplar da; ucuz ve esrarlı sigaralar bulmak mümkündür.

Ancak, bu mekanlar, Amsterdam şehrinde olduğu gibi, şehir merkezinde değil, şehir dışında konuşlanmıştır.

Çünkü: Rotterdam şehrine gelenler, buralara pek rağbet etmiyorlar, çünkü şehir dışındaki bu mekanları bulmakta zorlanıyorlar.

Bu mekanlar, genellikle Rotterdamlılar tarafından kullanılıyor ve gençlerden 70 yaşındaki yaşlılara kadar bu mekanlarda, uyuşturucu kullananları görmek mümkündür.

Buralarda, mekan önlerinde, özellikle akşam saatlerinde, ağır uyuşturucu satanların da bulunduğunu unutmamak gerekir.

ÜNİVERSİTELER

Şehirde: en büyüğü “Erasmus Üniversitesi” olmak üzere, üç dört tane üniversite bulunmaktadır.

Hollanda Rotterdam Gezilecek Yerler

GEZİLECEK YERLER

CUBE HOUSES-KÜP-ZAR EVLER

Kütüphaneden dümdüz devam edince, Overblaak caddesi üzerinde bulunan “küp evler” in bulunduğu yere gelebilirsiniz. Blaak Metro İstasyonunun hemen yanındadırlar.

Bunlar: dünyanın en garip 50 binası içinde değerlendirilmektedir. Bu evler: 80’lerin başlarında Piet Blom tarafından: şehrin çatısında yaşamak konseptiyle, 45 derece açılı olarak dizayn edilerek inşa edilmiştir.

Mimar Blom; büyük bir şehir içinde bir köy geliştirmek istemiştir ve çeşitli farklı fonksiyonları bulunan bu yapıları yapmıştır.

Dışarıdan çok ilginç olsa da, içine girildiğinde yaşamanın zor olduğunu düşündüren mimari stildir. Çünkü: 100 metre karelik her ev: garip yapısı nedeniyle, bu kadar bir yaşam alanı sunmaz, her yeri köşeli ve üçgen olması nedeniyle hayli eğlenceli görülse de, dediğim gibi, yaşayanlar için pek cazip değildir.

Evlerde: bir kısım ev üniversite binası olarak, bir kısmı ise ailelerin yaşaması için kullanılıyor. Öte yandan: Hollandalılar için bu evlerde yaşamak prestij olarak değerlendiriliyormuş.

Küp evlere giriş ücreti 10 Euro’dur. Kubus (Museum House) denilen ev: küp şeklindeki evlerin alışılmadık ve tam donanımlı bir gösteri evi olarak kullanılmaktadır. İçi: ziyaretçilere, o eğimli duvarlar ile bir küp evde yaşamın nasıl mümkün olduğunu göstermek için düzenlenmiştir.

BOİJMANS VAN BEUNİNGEN MÜZESİ

Burada: 140 binden fazla eser bulunan geniş bir koleksiyon bulunmaktadır. Bu koleksiyon içinde: antik ve modern sanat eserleri ve tasarımlar bulunmaktadır.

Ancak, bu müzede en ilgi çeken eserler: Rembrandt, Van Gogh, Magritte, Dali, Kokoschka, Leonardo da Vinci, Cornell ve Rubens’e aittir.

Özellikle: Oskar Kokoschka ve Van Eyck gibi sanatçıların eserleri ilgi çekiyor. Ayrıca: Rembrant’ın 1655 yılı yapımı “Kürsüde Titus”, Claude Monet’in 1882 yılı yapımı “Varengeville ile douaniers Hut”, Salvador Dali’nin 1938 yılı yapımı “Afrika İzlenimleri”.

Çizimler ve resimlerden oluşan koleksiyon: dünyanın en önemli koleksiyonlarından birisi olarak kabul edilmektedir.Evet, yıllık 300 bin ziyaretçi çeken müzeyi sizin de gezmenizi öneririm.

Hollanda Rotterdam KUNSTHAL ROTTERDAM MÜZESİ
Hollanda Rotterdam KUNSTHAL ROTTERDAM MÜZESİ

KUNSTHAL ROTTERDAM MÜZESİ

Şehirde, görmenizi önereceğim en önemli müzedir.

Burada, her yıl 25 yeni sergi düzenlenmektedir. Müze binası: diğer birçok müze binası gibi, başlı başına bir mimari şahaserdir. Mimar Rem Koolhaas tarafından tasarlanan bina: 3300 metre karelik bir alanı kapsamaktadır.

Bina, başlı başına bir sanat eseridir. Müzenin koleksiyonunda ise: eski ve modern sanat eserleri bulunmaktadır.

ERASMUS KÖPRÜSÜ

Köprü: mimar Ben van Erkel tarafından tasarlanmış ve 1996 yılında Hollanda Kraliçesi Beatrix tarafından açılmıştır.

Köprü: “Kop van zuid” bölgesini, merkeze bağlar ama öte yandan, şehrin ilk köprüsü değildir. Ama şehrin sembollerinden biri olmuştur. Şehirde satılan birçok hediyelik eşya üzerinde, köprünün resmi bulunmaktadır. Yani bir anlamda, şehrin logosu haline gelmiştir.

Adını: 1465-1525 yılları arasında yaşamış, Rönesans ile birlikte ortaya çıkan “Hümanizm” akımının öncülerinden yazar Erasmus’tan almaktadır. Erasmus: Rotterdam’lılar için çok önemlidir ve bu yüzden şehirdeki birçok yere (köprü, hastane, üniversite gibi) onun adını vermişlerdir.

Tek direkli olması nedeniyle, Rotterdam’lıların buraya “Swan” yani “Kuğu” dediği köprünün toplam uzunluğu 802 metredir.

Yani, dünyanın en uzun asma köprüsüdür. Aynı zamanda Hollanda’nın en uzun köprüsüdür.

Çelikten yapılmış göz alıcı ve asimetrik Pilon (direk) yüksekliği ise: 139 metredir.

Çelik köprü: güverte kısa tarafına pilon tarafına 8 ve uzun tarafına bağlı 43 kablo ile dengelenmiştir.

Köprü üzerinde: iki kaldırım, iki bisiklet yolu, iki araç yolu ve tramvay rayları bulunmaktadır. Köprü güvertesinin altında ise: bir dükkan (hediyelik eşyalar satılmaktadır), bir restoran, bir bar ve Erasmus otoparkı bulunmaktadır.

Köprünün güney ucunda: gemilerin geçmesine izin vermek için 89 metre uzunluğunda baskül köprü bulunmaktadır. Bu baskül köprü: dünyada türünün en büyük panelini içermektedir.

Köprüyü geçtiğinizde ise: II. Dünya Savaşında: Alman bombardımanından kurtulan üç binadan biri olan ve üzerinde saat bulunan iki yeşil kulesiyle göze batan New York oteli görülmektedir.
Özellikle: akşam saatlerinde bu köprü, bir başka güzel oluyor.

Evet: Erasmus köprüsünü arkanıza alarak, mutlaka fotoğraf çektirmelisiniz, çünkü şehre gelenler için bu bir gelenektir. Köprünün bir diğer özel tarafı: köprüye doğru yürürken yerlere dikkatli bakınız. Çünkü: birçok ünlü şahsın ayak ve el izleri: betona gömülmüş olarak görülebilir.

Köprüde: bazı Hollywood filmleri, Red Bul Air Yarışları, dans etkinlikleri ve 2010 yılı Tour de France yarışlarının başlangıcı düzenlenmiştir. Rotterdam maratonu da buradan başlar.
Evet, özellikle bu köprüyü bisikletle geçmenizi öneririm.

HOTEL NEW YORK

Burası: 1880 yılından itibaren Amerika-Hollanda Deniz Yollarının merkez ofisi olarak inşa edilmiştir. En büyük özelliği, 1940 yılındaki Alman bombardımanında, bölgede sağlam kalabilen üç binadan biri olmasıdır.

Üzerinde saat bulunan iki yeşil kulesi göze çarpar. Bölgedeki diğer gökdelen tarzı modern binaların arasında, tezat yaratan ilginç bir görünümü vardır.

5 Mayıs 1993 yılında ise orijinal dekoru kullanılarak 4 yıldızlı ve 72 odalı, 7 konferans suitli otele dönüştürülmüş ve tür ve Rotterdam şehrinin simgesi olarak değerlendirilir.

Otelin restoranı 350 kişi kapasitelidir. Ayrıca: Maas bölgesine bakan bir teras bulunmaktadır.

Evet: Amerika’dan gelen gemiler buranın yakınındaki limana yanaşırlarmış ve yeni dünyaya, yeni hayallerle gidecek insanlar yolculuklarına buradan başlarlarmış.

Evet, muhteşem bir liman ve şehir manzarasına sahip otelde konaklamasanız bile; otelin restoranı, barı, terası ve kitapçısını gezebilirsiniz.

Hatta: barında bir bira içebilir, restoranında deniz ürünlerinden oluşan bir menüyü, uygun fiyata tadabilirsiniz.

Bunların dışında: otelle, nehrin kuzey kıyısındaki eski liman arasında hareket eden hızlı deniz taksileri ve nostaljik ahşap teknelerle güzel bir gezi yapabilirsiniz.

Otelin hemen yakınlarında, ucu delikli beton anıt ise: denizlerde hayatını kaybeden Hollandalı denizcilerin onuruna yapılmıştır.

KRALİNGSE PLAS

Burası; Kralingen bölgesindeki 100 hektarlık bir alanı kaplayan göldür.
Göl çevresinde, su sporları dernekleri bulunuyor.

Bu göl çevresindeki minik kafelerde gayet güzel zaman geçirebilirsiniz. Bunlara giderseniz, mutlaka “taze nane” çayı içmelisiniz. Fas ülkesinde meşhur olan bu çayı, burada da gayet güzel yapıyorlar.

Göl çevresindeki alanda, gayet güzel yürüyüş te yapabilirsiniz. Amsterdamlıların bir çoğu: hava güzel olduğunda burada yoğunlaşıyorlar. Son bir not: Hollanda Pop Festivali burada yapılıyor.

MARİTİME MUSEUM ROTTERDAM

Dünyanın en büyük limanı bulunan şehirde, küçük bir denizcilik müzesi bulunuyor. Ama, bu müze, dünyanın en iyi deniz müzelerinden birisidir. Müze: 1874 yılında kurulmuştur ve Erasmus köprüsüne 5 dakikalık yürüyüş mesafesindedir.

Pazar günleri hariç, müze her gün saat: 10.00-17.00 arasında ziyaret edilebilmektedir. Giriş ücreti, yetişkinler için 7.5 Euro, çocuklar için 4 Eurodur.

Müzede: denizcilikle ilgili yüzlerce obje sergileniyor. Daimi koleksiyonda bulunanlar: büyük ölçüde sadece bağış ve özel kişiler, şirketler ve fonlardan mali destek sağlanarak elde edilmiştir. Bu objeler vasıtasıyla: ziyaretçiler, bugünü ve geleceği ve geçmişin denizcilik dünyasını anlayabilmektedirler.

Hatta: Rotterdam limanının tarihi hakkında bir film izlemek mümkündür. 1868 yılı yapımı bir donanma gemisi ise, özellikle çocuklar için eğlenceli bir eğitim programı sunuyor.
Evet: denizcilik müzesi, tüm ailecek gezebileceğiniz bir yerdir.

MAASTOREN

Kop van Zuid semtinde bulunan Maas kuleleri: 2006-2010 yılları arasında yapılmıştır ve şehrin en yüksek binasıdır ve şehrin silüetini etkiler. Ama, burası aynı zamanda Hollanda ve Benelüks ülkelerinin de en yüksek binasıdır.

Binanın yüksekliği 161.2 metredir ve diğer bina yaklaşık 100 metre daha düşüktür. Cephe alüminyumdur ve çatı cam kaplıdır. Binanın cephesi: değişik hava koşullarında, gri metalik farklı renkler alır.

Binanın hücre kule çatısı, ilaveten 25 metrelik bir yükseklik daha kazandırır. 44 katlıdır ve bu katlarda, ofisler, evler ve bir otopark bulunmaktadır. Otopark 633 araç kapasitelidir ve 2. ile 10. katlar arasındadır. Bodrum katında da 2 kat otopark olarak ayrılmıştır. Binanın en büyük özelliklerinden birisi de nehir suyu ile ısıtılıp soğutulmasıdır.

EUROMAST

Burası, Rotterdam şehrinin simge kulelerindendir. Paris şehrindeki Eiffel kulesi, Brüksel şehrindeki Atomium ve burada, Euromast. Otel: Hotel New Yort tarafından işletilmektedir.

Yapı: 1958-1960 yılları arasında: Dünya Bahçecilik Sergisi nedeniyle, Mimar Maaskant Floriade tarafından tasarlanmıştır. Evet, kulenin yüksekliği: 101 metredir.

Kulenin iç çapı: 9 metre ve duvar kalınlığı 30 cm. dir. Kulenin 96. metresinde bir restoran ve gözcü gözlem platformu bulunmaktadır.

Kule: 2010 yılında anıt eser olarak koruma altına alınmıştır.

Kulede: yüksek hızlı asansörler var, bunlara binerek kulenin seyir terasına çıkabilirsiniz ve buradan: Lahey ve hatta Antwert şehirlerini bile görebilirsiniz. Ayrıca, kulenin tepesinde muhteşem bir manzara eşliğinde yemek de yiyebilirsiniz.

Evet, şehri ziyaret edenlerin mutlaka bu kuleye çıkmalarını öneriyorum. Kuleye çıkış ücreti 2.5 Euro’dur.

Öte yandan: otelin tepesinde bulunan “Heaven” ve “Star” isimli süit daireler: eski yılların romantizmini yaşatmaktadır. Son bir not: heyecan arayanlar için: 100 metre yüksekliğindeki bu kuleye, asansörle çıkıp, bir ip yardımı ile tamamen bağımsız olarak aşağıya inebilirsiniz.

Evet, bu inişin süper heyecanlı olduğunu söylememe sanırım gerek kalmıyor. Saatte: 100 km. hızla, 15 saniyede, çapraz aşağıya uzanan kablolar yardımı ile aşağıya inebiliyorsunuz.

ROTTERDAM CİTY HALL

Rotterdam Belediye Binası: şehirdeki birkaç eski binadan bir tanesidir. Bina: 1914-1920 yılları arasında inşa edilmiştir.

Binanın temeli, 15 Temmuz 1915 tarihinde, Kraliçe Wilhelmina Stadhuisplein tarafından atılmıştır. Ancak: 1940 yılında, II. Dünya savaşında, olağanüstü büyük bir bombalamayı atlatmış, sağlam kalabilmiştir.

Yapı: ortasında ana giriş ile bir avlu çevresinde inşa edilmiş, simetrik bir tasarıma sahiptir. Avlu, küçük bir park gibidir ve yapının ortasındadır, buraya caddeden geçilebilmektedir.

Binanın çevresinde yürüyüş yaparsanız: çeşitli özel heykelleri görebilirsiniz. Özellikle: ana girişin iki yanındaki heykeller ilgi çekmektedir. Ana giriş kapısının üzerinde: “Şehirler Bakiresi” ve bunun üzerinde yaldızlı bronz bir heykel görülür.

Bu “Barış Meleği” heykelidir.

Evet, bu tarihi belediye binası, rehberli turlarla gezilebilmektedir. Binanın bulunduğu meydan: yani Belediye Meydanı, özellikle akşam saatlerinde popüler bir eğlence alanına dönmektedir.

SS ROTTERDAM

Bu: şimdiye kadar Hollanda ülkesinde toprak üzerinde inşa edilmiş en büyük yolcu gemisidir. Gemi: 1958-2000 yılları arasında faaliyetini sürdürmüştür. Rotterdam ve Amerika-New York arasında göçmen taşıma ve dünyada kruvaziyer yolcu taşıma için Holland-America Line (HAL) adına 40 yıl kullanılmıştır.

İlk olarak ise, 13 Eylül 1958 tarihinde, bir törenle, Kraliçe Juliana tarafından denize indirilmiş ve 1959 yaz aylarında ilk seferine çıkmıştır.

Rotterdam’da inşa edilen gemide, en iyi Hollandalı ustalar görev yapmıştır. 1969 yılında ise, gemi: Karaipler ve Alaska yolculukları için, bazı zengin Amerikalılar tarafından kullanılmış, hatta dünya turları düzenlenmiştir.

Gemi: 1997 yılında SS Rotterdam Premier Cruise tarafından satın alınmıştır. Ancak, bu şirketin ani bir finansal çöküşünün ardından, gemi: bir süre boşta kalmış ve daha sonra: onun Rotterdam limanına dönmesi ve bir turistik otel ve restoran olarak hizmet vermesine karar verilmiştir.

Bir revizyon projesi sonucu, gemi 2008 yılında Rotterdam limanına döner ve günümüzde bir müze gemi olarak ziyaret edilebilmektedir.

Gemiyi gezmek isterseniz: rehberli bir tura katılabilir ve nehir üzerinde bulunan gemide: kent silüetini izleyebilirsiniz.

Tur: her gün saat: 10.00-17.00 arasında yapılıyor ve yarım saat sürüyor. Ücretsiz olan bu ziyaretinizde; gemi içindeki eşsiz oteli ve restoranı görebilirsiniz. Ayrıca: makine odaları, yolcu güverteleri, kaptan odası ve kontrol köprüsü de görülebilir.

Hediyelik eşyaların satıldığı dükkandan ise, hatıra olarak bir şeyler bulup satın alabilirsiniz.

Hollanda Rotterdam ROTTERDAM ZOO
Hollanda Rotterdam ROTTERDAM ZOO

ROTTERDAM ZOO

Burası, her yıl, yaklaşık 1.5 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir ve bu nedenle, Hollanda’nın en popüler turistik yerlerinden birisidir.

Giriş ücreti; 3-12 yaş arası çocuklar için 16.5 Euro, 12 yaş ve üstü için 21 Eurodur. Her gün saat: 09.00-17.00 arasında açıktır.

Hayvanat bahçesinde: sayısız hayvan bulunmaktadır. Bunlar: bir goril adası, bir timsah nehri, bir yarasa mağarası, filler tropikal bir bahçede görülebilmektedirler. Kutup ayıları, hayvanat bahçesinin en etkileyici canlılarıdır.

Hayvanat bahçesinde, su dünyasında yaşayan canlılara ait bir bölüm de bulunuyor. Burada: köpekbalıkları, kaplumbağalar, deniz su samuru ve penguenler gibi deniz canlıları da bulunuyor. Bunlar: 22 metre uzunluğundaki bir tünelde izlenebiliyorlar.

SPİDO HARBOUR TOURS ROTTERDAM

Özel dizaynlı ve ultramodern bu tekneler ile: limanda tur yapılıyor. Turlar, yaklaşık 75 dakika sürüyor ve tekneler: Erasmus köprüsü dibinden hareket ediyor. Bir de 2.5 saat süren uzun tur bulunuyor. Bu uzun tura katılırsanız: uluslar arası liman aksiyonlarını, boru katmanlarını, gemi inşa ve gemi tamir şirketlerini de görebilirsiniz.

Tur sırasında: yoğun liman trafiği ve bazı büyük gemileri görebilirsiniz. Ayrıca, yine şehrin birçok özel mimari yapısını uzaktan görme şansınız olacaktır.

Evet, dünyanın en büyük limanlarından birisi olan Rotterdam limanını gezmek isterseniz bu tura katılabilirsiniz.

Rotterdam Merkez istasyonuna 5 dakikalık yürüme mesafesindedir. Özel araç ile giderseniz hemen yakınında otopark bulunuyor.

Burası: Avrupa’nın kapalı alandaki en büyük minyatür noktalarından birisidir. Her şey hareket halinde gibi görülür. Burada: 27 binden fazla sakini: gündüzün uyanıyor ve bölge hareketleniyor. Akşam olduğunda ise: ( gündüz ile akşam arasında 24 dakika vardır) karanlıkta parıldayan ışıklar, geceyi aydınlatıyor.

DELFSHAVEN

Burası şehir merkezinde birçok tarihi bina bulunan, küçük bir liman alanıdır. Burası da, II. Dünya savaşındaki bombalamadan tesadüfen sağlam kurtulmuştur. Mahalle: restoranları, kafeleri, galerileri ve mimari anıtları ile mutlaka gezilmesi gereken bir yer olarak önem kazanmaktadır.

Burada görebilecekleriniz: 18. yüzyıl bir savaş gemisi kopyası olan “Delf” görülebilir. Limana bakan bir un değirmeni olan ”Distilleerketel” ilgi çekmektedir.
Evet: II. Dünya savaşında bombalanmadan önce, Rotterdam şehrinin nasıl olduğunu merak ediyorsanız, burayı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

VAN NELLE DESİGN FACTORY

Van Nelle isimli bu fabrika: 1931-1990 yılları arasında faaliyetini sürdürmüştür ve burada: kahve, çay ve tütün işlenmiş, üretilmiştir.

Zaten, 1931 yılında, bu fabrika kapılarını açtığında, dönemin en yenilikçi ve modern fabrikalarından birisi olarak dikkati çekmiştir. Bunun yanında: fabrikanın tasarımı da ilgi çekmektedir. Tasarımda ağırlıklı olarak cam ve çelik kullanılmıştır.

Işık, hava ve uzay kavramları: mimarlar Brinkman ve Van der Vlught tarafından tasarlanmıştır. 1998 yılından bu yana: fabrika, ofisleri, mekanları ve birçok etkinlik evleriyle ziyarete açıktır ve rehberli turlara katılarak burayı gezmek mümkündür.

Öte yandan, burası Hollanda Devleti tarafından “Ulusal Korunan Anıt” olarak koruma altına alınmıştır.

WİLLİAMS BRUG- KÖPRÜ

Maas nehri üzerinde, toplam açıklığı 318 metre olan köprü: parlak kırmızı renktedir ve Rotterdam şehrinin kuzey ve güney kısımlarını birbirine bağlamaktadır.

Köprü: 1878 yılında ilk kez yapılmış olmasına rağmen, 1981 yılında tamamen yenilenmiş ve bugünkü görünümünü kazanmıştır.

Köprü: mimar William A. Tarafından tasarlanmıştır. II. Dünya savaşındaki Alman bombardımanından kurtulan nadir yapılardan birisidir. Söylenenlere göre: bir zamanlar bu köprüde bir asansör tertibatı varmış.

Köprü üzerinden geçecek tren köprüye geldiğinde: bir asansör mekanizması ile vagonlar yukarıya çıkarılıyormuş ve yukarıdaki raylar üzerinden köprüyü geçiyorlarmış.

Ancak, bir an, asansör mekanizması kilitlenmiş ve tren vagonları kilitlenen asansör mekanizması üzerinden, nehre uçmuş ve birçok kişi ölmüş, bunun üzerine Hollandalılar, köprüden tren geçişini yasaklamışlar ve tren günümüzde, köprünün altında, nehrin altından açılan bir tünelden geçiyormuş.

ST LAURENS KİLİSESİ

II. Dünya savaşındaki bombalamanın ardından, bombalamadan etkilenmeden ayakta kalarak günümüze ulaşan tek kilisedir. Kilise: 1449-1525 yılları arasında yapılmış, ortaçağdan kalma bir yapıdır. Fakat: 1969 yılında, yeniden inşa edilmiştir.

Kilise günümüzde hala aktif kilise olarak kullanılmaktadır. Ayrıca: büyük kutlamalar ve büyük toplantılar da burada düzenlenir. 2010 yılından sonra ise, burada Rotterdam tarihi ve kilise üzerine, kalıcı bir sergi bulunmaktadır.

Kilisenin önündeki “Blaak” meydanı ise, uzunca ve bomboş bir alan olarak dikkat çekiyor, ancak hafta sonlarında burada ikinci el yani bit pazarı kuruluyor.