Kastamonu

Kastamonu

Bu güzel şehrimizin tarihi ve turistik özellikleri, yoğun değil. Ben bir kaç kez gittim ve bu güzel şehri gördüm.

kastamonu.genel.12
Kastamonu

ULAŞIM

Kastamonu-Ankara arası uzaklık: 245 km. Kastamonu-Zonguldak arası uzaklık: 271 km. Kastamonu-Bolu arası uzaklık: 246 km. Kastamonu-Sinop arası uzaklık: 189 km. Kastamonu-İstanbul arası uzaklık: 508 k m. Kastamonu-İzmir arası uzaklık: 824 km. ve Kastamonu-Samsun arası uzaklık: 310 km. dir.

Hava ve  demiryolu ulaşımı bulunmuyor.

kastamonu.atatürk.şapka.1
Kastamonu

TARİHİ

Şehrin bilinen tarihi: Hititlere kadar uzanır. MÖ. 4’ncü yüzyılda: Persler görülür. Daha sonra Büyük İskender ve sonra Pontus krallığı. MÖ.1’nci yüzyılda Romalılar ve 395 yılında ise Bizans.

Bölgede, Türkler: ilk defa: Danişmentliler zamanında görülür. Ahmet Gazinin oğlu Gümüş Tekin devrinde, 1105 yılında, Danişmentlilerin idaresi altına giren bölge, yaklaşık yüz yıl, bu şekilde yönetilir. 1213 yılında, Anadolu Selçukluları, bölgeyi ele geçirir.

1460 yılında, bölge Osmanlı idaresine girer. Bu dönemde: bölge, önemli bir ilim ve kültür merkezi olarak dikkati çekiyor. Bir çok bilim adamı yetişir.

Şehir: milli mücadelede, lojistik destek açısından en güvenilir bölge olması nedeniyle, büyük yararlar sağlamıştır. Özellikle: Ankara’ya: İnebolu-Kastamonu yolundan: yiyecek, giyecek, para, cephane ve silah taşınmıştır.

kastamonu.kale.1
Kastamonu

GENEL

Kastamonu, tarihi ipek yolu üzerinde bulunmaktadır. Çeşitli malların alınıp-satıldığı ve ticaretle uğraşanların konaklayabilmeleri için yapılan hanlar, günümüzde de faaliyetlerine devam etmektedirler.

Şehirde: serin, yarı karasal iklim türü hüküm sürer. Kışları soğuk ve yazları ise ılıktır.

İstiklal Savaşında, toprakları işgal edilmemesine rağmen en çok şehit veren bir yöremiz. Çanakkale Savaşındaki, 253.000 şehitten, 93.000 şehit, Kastamonulu imiş. Özellikle: Ankaralılar için, bir şey hatırlatmak istiyorum. Ulus’ta bulunan Atatürk Anıtının çevresinde, mermi taşıyan kadın heykeli, Kastamonulu Şerife Bacı.

kastamonu.üniversite.1
Kastamonu Üniversitesi

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ

Kastamonu Üniversitesi: 2006 tarihinde kurulmuş olup, 3 fakülte, 5 yüksek okuldan oluşmaktadır. Fakülteler: Fen-Edebiyat, Eğitim ve Orman Fakülteleridir. Toplam: 7147 öğrenci bulunmakta olup, 180 akademik personel görev yapıyor.

Üniversitenin ana kampüsü: Daday yolu, 3. km. de bulunan, Kuzeykent kampüsüdür.

kastamonu.atatürk.şapkalı.1
Gazi Mustafa Kemal Atatürk

ATATÜRK VE KASTAMONU

Atatürk, 23 Ağustos 1925 tarihinde, Kastamonu ve İnebolu’ya yaptığı seyahatlerde, şapkayı halka göstererek, giysi devriminin ilk işaretini verdi. Yani: 25 Kasım 1925 tarihinde, 671 sayılı şapka kanunu çıkmadan önce: vatandaşlar şapka giymişler ve bu yenilik, medeni kıyafetin bir parçası olarak, halk arasında iyi karşılanmıştı. Bundan sonra: cübbe ve sarık giymek yasaklandı.

kastamonu.alışveriş.sofra bezi.1
Kastamonu Sofra Bezi

ALIŞVERİŞ

SOFRA BEZİ

Düz beyaz patiska bez üzerine, ıhlamur ağacı üzerine elle oyma veya kabartma olarak yapılmış bitkisel, geometrik, motif işli, değişik boyutlardaki ahşap kalıpların, özel hazırlanmış tek renkli boyaya batırılarak, basılması suretiyle meydana getiriliyor.

Beyaz bez üzerindeki siyah olarak meydana getirilmiş olan “sini bezi”, sofra örtüsü, masa örtüsü, kadın baş örtüsü olarak kullanılıyor. Son yıllarda, Kastamonu nun en sevilen hediyelik eşyası olan sini bezine, değişik uyarlamalar yapılarak, etek, perde, örtü olarak kullanıldığı görülüyor.

FANİLACILIK

Fanila, Kastamonu yöresel el dokuma sanatlarından biridir. Geçmişi hakkında bilinen en önemli bilgi, Kurtuluş Savaşı sırasında, ordunun i giyim eşyasının Kastamonu fanilalarından karşılandığıdır. Geçmişte, yalnızca iç giyim olarak kullanılan fanilalar, günümüzde hem iç giyim, hem de dış giyim olarak kullanılıyor.

Kastamonu fanilasının en önemli özelliği: tamamen pamuk iplikten üretilmesidir. Bu sayede, fanila,  dört mevsim giyilebilme özelliği kazanır. Kışın vücudu sıcak tutmasından, yazın ise ter emme özelliğinden dolayı, tercih edilmektedir. Dikiş ve dantelleri, ev hanımları tarafından yapılır.

kastamonu.yemek.1
Kastamonu

NE YENİR

Yapılan derleme çalışmalarında, Kastamonu da, 812 çeşit yemek tespit edilmiştir. Bu yemeklerden yaklaşık 500 adedinin, Anadolu’nun diğer yörelerinde bilinmediği ortaya çıkmıştır.

Kastamonu elması, üryani eriği, Tosya’nın üzümü, İnebolu’nun kestanesi, kirazı, Azdavay’ın armudu, Araç’ın ceviz ve kızılcığı, Taşköprü’nün eriği, sarımsağı, keten-keneviri, Tosya’nın pirinci meşhurdur.

ETLİ EKMEK

Saç üstünde pişirilir. Patatesli, mantarlı, yoğurtlu, cevizli, ıspanaklı gibi çeşitleri yaygın olarak yapılıyor.

BANDUMA

Hindi eti ile yapılan bir çeşit börek.

MIKLAMA

Ispanaklı, etli, patatesli, mantarlı, çökelekli olarak yapılır.

ÇEKME HELVA

Bir çeşit helva.

kastamonu.kale.3
Kastamonu

GEZİLECEK YERLER

kastamonu.arkeoloji müzesi.1
Kastamonu Arkeoloji Müzesi

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Cumhuriyet caddesinde. Müzenin bulunduğu bina: 1914-1917 yılları arasında yaptırılmıştır. Batı Karadeniz bölgesinin: milli sanat ve kültür kalıntılarının toplandığı bir müzedir.

Mimarı: Kemalettin Bey. Bina: tarihi süreç içinde: İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türk Ocağı, Parti Binası, İkinci İstiklal Mahkemesi binası olarak kullanılmış.

1925 yılında: Atatürk, Kastamonu şehrini ziyaretinde, tarihi “Şapka ve Kıyafet Devrimi” ile ilgili nutkunu, burada vermiş.

Evet, bu müzede: günümüzde: Kastamonu ve çevresinden toplanan: buluntular, kazı ve satın alma yolu  ile ele geçen arkeolojik eserler sergileniyor. Bunlar: Roma, Bizans, Candaroğulları Beyliği ve Osmanlı dönemlerine ait.

Lahit: Roma lahdinin ön cephesinde: iki çelenk, ortasında boğa başı, üstünde savaşçı Dioscur var. Arka cephesinde, iki çelenk Medusa başı, çelenk üstünde aslan ve kartal kabartmaları var.

Satyr: Roma devrine ait mermerden çıplak erkek heykelidir. Kaide üzerinde duruyor. Sol omzunda, sağ omzuna  doğru sarılan dağarcığı eli ile tutuyor.

Kadın Heykelciği: Helenistik döneme ait, pişmiş toprak heykelcik, tahtına oturmuş vaziyette sağ eliyle saçını tutuyor. Başında: tacı var. Sağ elinin altında, aslan duruyor. Elbise kıvrımları, son derece doğal olarak şekillendirilmiş.

Lahit: Sert beyaz mermerden yapılmış, Roma dönemine aittir. Kapak ve kutu demir bir mengene ile, bir arada  tutuluyor. Kapak yüksek bir çatı görünümünde. Köşelerinde akroterler var. Ön cephede, yarım çelenk, çelengin üzerinde bir çiçek, sağda yarım bir çelenk, üzerinde bir baş, ortada kitabe var.

kastamonu.liva paşa konağı.1
Kastamonu Liva Paşa Konağı-Etnoğrafya Müzesi

LİVA PAŞA KONAĞI. ETNOĞRAFYA MÜZESİ

1879-1881 yılları arasında: Mirliva Sadık Paşa tarafından, özel konut olarak yaptırılmıştır. 1978 yılında ise, Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmış ve restorasyonu yapılarak, 1997 yılında hizmete açılmıştır.

Zemin katta: yanlardan çıkan merdivenlerin ulaştığı iki sütunlu portiklerin meydana getirdiği sahanlıktan sonra, binaya çift kanatlı, iki kapıdan giriliyor. Bu katta: ön ve arka cephelerde: demir işi kafesler ile emniyet sağlanmıştır. Çevre duvarı, kesme taş ile çevrelenmiştir.

İç bölme duvarları, ahşap bağdadi olarak yapılmış, diğer katlarda ahşap karkas tekniğiyle inşa edilmiştir. Zemin kattaki anıtsal girişin üzerinde, birinci ve ikinci katlarda, orta cephelerde çıkma yapılmış ve simetrik düzenlenmiştir. Bu çıkma bölümleri, alttan payandalarla desteklenmiştir.

Orta Katta: Kastamonu el sanatlarını yansıtan: ahşap eserler, dokumacılık, baskıcılık, kunduracılık, semer-koşum, urgancılık, bakırcılık sanatlarının icrası; odalarda seksiyonlar halinde yansıtılıyor.

Üst Katta: Müze ev olarak, gelin yatak odası, oturma odası, baş oda, günlük oda, misafir odası olarak düzenlenmiş. Üst kat salonlarında: Etnoğrafik eserler sergileniyor.

75.YIL.CUMHURİYET EVİ

Özel mülkiyetten satın alınmış ve bakım ve onarımı yapılarak, Kastamonu Valiliği tarafından, 1998 günü hizmete açılmıştır.

Binanın içi: mahalli malzemelerle döşenmiş, bağış yolu ile elde edilen Etnoğrafik malzemeler sergilenmektedir. Ayrıca: Atatürk’ün Kastamonu gezisi, Şapka ve Kıyafet Devrimine ait fotoğraflar ile objeler sergileniyor. Müze ev olarak, tanıtım hizmetlerinde kullanılıyor.

kastamonu.el sanatları çarşısı.1
Kastamonu Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı

MÜNİRE MEDRESESİ EL SANATLARI ÇARŞISI

Kesme ve moloz taşlardan, 1746 yılında, yaptırılmıştır. Bina: uzun yıllar, Vakıflar öğrenci yurdu olarak kullanılmış ve 1999 yılında boşaltılınca, İl Özel İdare Müdürlüğüne tahsis edilmiştir.

Yapıda: 25 oda ve odaların önünde revaklar var. Burası, daha sonraki süreçte: Kastamonu Valiliği tarafından, turizm amaçlı el sanatları çarşısına dönüştürülmüş. Her odada: mahalli el sanatı ustaları, ürünlerini yapıyor ve pazarlıyorlar.

kastamonu.kale.2
Kastamonu Kalesi

KASTAMONU KALESİ

Kale: 12.yüzyılda, Bizans döneminde, tabii kayalık bir arazi üzerine; 112 metre yükseklikteki, tepe üzerine kurulmuştur. Dış sur duvarlarından, günümüze yalnızca bir kule parçası kalmıştır.

İç kale sağlamdır. Bugünkü şekli: Candaroğulları Beyliği ve Osmanlı dönemlerindeki onarımlar sonucudur.

Kalenin uzunluğu: 155 metre, genişliği ise 30-50 metredir. Basık kemerli kapıları, sivri kemer şeklindeki geçit tonozları, Orta Çağ Türk mimarisinin özelliklerini taşır.

Doğu, kuzey, güney yönündeki kuleler, burçlar ve sur duvarları, günümüze kadar gelmiştir.

Kastamonu kalesi ile ilgili olarak bir efsane, günümüze kadar ulaşmıştır. Belki ilginizi çeker. Efsane şöyle:

“ Kastamonu Tekfurunun kızı Moni: kaleyi kuşatan Türk askerlerinin komutanını, kalenin burçlarından görür görmez aşık olur. Aşkını: dadısı aracılığı ile, komutana haber göndererek bildirir. Komutan: Mina’nın aşkına karşılık verir. Bunun üzerine: Mina, kalenin anahtarlarını, Türk komutana verir.

Günlerce süren kuşatmaya rağmen kalenin alınamaması ve ancak, sonunda Türk askerlerinin kale kapısından rahatça içeri girmeleri üzerine; Tekfur, araştırır ve kalenin anahtarının kızı tarafından, Türklere verildiğini öğrenir. Bunun üzerine: kızı Mina’yı, kale surlarından aşağıya attırır.

Bunun üzerine: Türkler tarafından “Kastın neydi Moniye” denir. Bu söz; zaman içinde, değişerek “Kastamonu” ya dönüşür.

kastamonu.şerife bacı anıtı.1
Kastamonu Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı

ATATÜRK VE ŞEHİT ŞERİFE BACI ANITI

Kurtuluş Savaşı sırasında, Kastamonulu kadınların fedakarlıkları: Şehit Şerife Bacı da sembolleşmiştir. Bu büyük anıt: Türkiye Cumhuriyetinin unsurları Atatürk ve figürlerle ifade edilmektedir. Cumhuriyet meydanında bulunuyor.

Heykeltıraş Tankut Öktem tarafından; 1990 yılında yapılmıştır.

ATATÜRK ANITI

Kışla parkında bulunan anıt: Kastamonu Valiliği tarafından yaptırılmıştır. 1982 yılında tamamlanan anıt, Şapka ve Kıyafet Devriminin, 75. yıl dönümünde, 1982 yılında açılmıştır.

kastamonu.saat kulesi.1
Kastamonu Saat Kulesi

SAAT KULESİ

Hükümet konağının arka tarafındaki tepede, 1885 yılında yaptırılmıştır. Ancak: yeniden yaptırılma değil, İstanbul-Sarayburnu’ndan sökülerek, buraya getirilmiş ve aynı şekilde inşa edilmiştir. Bu özelliği nedeniyle: sürgün saat olarak da bilinir.

Rivayete göre: İstanbul-Sarayburnu’nda bulunan saat: yerli-yersiz çaldığı bir gece yarısında, Padişahın gözde cariyesinin çocuğunu düşürmesine sebep olur. Tam o sırada, Kastamonu’dan gelen saat talebi üzerine, bu saat yerinden sökülerek, Kastamonu’ya gönderilir. Ülkemizde, diğer birçok şehirde olduğu gibi, Sultan II. Abdülhamit zamanında yaptırılmıştır.

Kare bir kaide üzerinde, 12 metre yüksekliğindedir. Açık sarı ve açık yeşil renkte, kesme taştan yapılmıştır. Yuvarlak kemerli bir kapı ile içine girilen kule, içten iki katlıdır. Dört yöne de yuvarlak ve geniş pencereler açılmıştır. Katlar arası,  dışarıya taşkın silmelerle belirlenmiştir.

Kulenin ikinci katında bulunan saatin malzemeleri ve onun üzerinde de çanı var. Kulenin üzeri, piramidal bir külahla örtülmüş. Bu tür saatlerin hepsinin, bir emini vardır. Saat emini denilen bu kişiler, saatin ve saat kulesinin bakımı ve korumasını  yaparlar, periyodik aralar ile de saatin zembereğini kurarlar. 

Evet, bu saat kulesi, uzun yıllar bakımsız ve metruk bir vaziyette kalmış ve 2002 yılında, Belediyenin katkıları ile tamir edilmiş, çevre düzenlemesi yapılmış.

Saat: günümüzde halen çalışıyor. Saatin sesi ise, gürültüsüz ortamlarda, rahatlıkla işitiliyor.

kastamonu.ev kaya mezarları.1
Kastamonu Ev Kaya Mezarı

EV KAYA MEZARI

Kastamonu’da, en eski kaya mezardır. Endüstri Meslek Lisesi yanında, tabii kaya bloku üzerindeki, 45 derece meyilli tabandan, 8 metre yükseklikte oyulmuştur.

Mezarda: üç giriş yeri ile, üç mezar odası var. MÖ.7’nci yüzyıl başlarında: Paflagonyalılar tarafından yapıldığı sanılıyor.

Alanda: üçü anıtsal olmak üzere, toplam 8 adet kaya mezarı var. Anıtsal mezarların ikisinin içindeki mezar odalarında: ikişer adet ölü sediri bulunuyor.

Alana ismini veren Ev Kaya Mezarı: sütunlu ön cephesi ve alınlığındaki “Hayvanlar Hakimesi Tanrıça” betimlemesi ile, oldukça ilgi çekiyor.

Mezarlar: MÖ.7’nci yüzyıl başlarında, Frig kültürü etkisi altında, bir kaya mezarından çok, açık hava kutsal tapınım alanı olarak yapılmış.

İSMAİL BEY HANI (KURŞUNLU HAN)

İl merkezinde, Nasrullah meydanındadır. 1460 yılında, Candaroğlu İsmail Bey tarafından yaptırılmıştır. Yapı: kare planlıdır. Alt katında: 14 oda, ahır ve üst katında ise: 29 oda var. Kesme ve moloz taşlardan inşa edilmiş.

AŞIR EFENDİ HANI

Urgan hanı da denilmektedir. Nasrullah meydanındadır. 1748 yılında, Aşır Efendi tarafından tamamlattırılmıştır. Alt kattaki odalar: o zamanlar, ahır olarak kullanılmış. Doğu girişinin sağ ve solundaki merdivenlerle çıkılan üst katta: 29  oda var. Bu handa: halen ticari yaşantı sürdürülmektedir.

HÜKÜMET KONAĞI

1902 yılında, ulusal mimari akımının kurucusu Mimar Vedat Tek tarafından yapılmıştır. Zemin üstünde: iki kat olarak yapılan bina, stil açısından, batı klasiszmi ile,  dış duvar süslemeleri ve pencere şekillerindeki Osmanlı oryantalizminin bir birlikteliğini yansıtmaktadır.

Evet, bu yapı, 102 yıl, hem işlevini yitirmeden ve hem de herhangi bir restorasyon geçirmeden günümüze kadar varlığını sürdürmüş ve sürdürmeye devam etmektedir.

Taşköprü tanıtımı.

Hanönü tanıtımı.

Tosya tanıtımı.

 

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı: Eski ismi İsfendiyar Dağlarıdır. Bunlar: Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından, Avrupa’nın öncelikli korunması gereken orman alanları olarak belirlenerek koruma altına alınmıştır. Çünkü: Küre Dağları Milli Parkı içinde, 637 bitki çeşidinden 33 tanesi, 132 memeli hayvan cinsinden 40 tanesi, 454 kuş türünden 129 tanesi nesli yok olma tehlikesi altında bulunduğundan, koruma altına alınmıştır.

Küre Dağları Milli Parkı içinde: öne çıkan doğal güzellikler: Valla Kanyonu, Çatak Kanyonu, Ilıca Şelalesi, Ilgarini mağarası ve Horma kanyonudur.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

HORMA KANYONU-AMBAR GÖLÜ

Kanyon: Küre Dağları Milli Park alanı içindedir. Pınarbaşı’ndan Ilıca Şelalesine giden yol üzerinde ilerlerken, şelaleye gelmeden önce, Milli Park kapısından içeri girmek gerekiyor. Daha sonra, yolu takip ederek Hormo kanyonuna ulaşılıyor. Kanyon, Pınarbaşı ilçe merkezine 5 km uzaklıkta, Ilıca köyü yakınındadır. Burayı her yıl yaklaşık 60 bin kişinin ziyaret ettiği belirtiliyor.

“Horma” kelimesinin anlamı “duvar” demektir. Kanyonun çevresinin duvar gibi olması nedeniyle bu isim verilmiştir.

Eski zamanlarda, bu bölgede yaşayan insanlar, kayaları oyarak su kanalları açmışlar ve bu kanallardaki suyu, su ile çalışan un değirmenlerine aktarmışlardır.

Özellikle, çıkış noktasındaki doğal havuz ilgi çeker ve bir anlamda Fethiye Ölüdeniz’e benzetilmektedir.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Halen Kanyonda tadilat çalışmaları yürütülüyor, yürüyüş yapılan ahşap balkonlar ve yürüyüş yolları yenileniyormuş. Kanyonun ilk etabında bulunan ve 10 yıl önce yapılan, yaklaşık 450 metrelik ahşap yürüyüş yolu yeniden yapılıyormuş. Ayrıca: seyir terası, çocuk parkı, yöresel satış yerleri, kır lokantası, kır bahçesi, mescit, turizm danışma ofisi, kamelyalar ve ziyaretçi otoparkı yapılacakmış.

Yani, burayı ziyaret etmek isteyenler, önce kanyonun açık olup olmadığını araştırmalıdırlar. (Kaymakamlık: 03667712141 ve Belediye Başkanlığı: 03667712242)

Evet kanyonun uzunluğu, yaklaşık 3.5 km. dir. Giriş ücreti yok. Otopark sorunu yok.

Kanyonun ortasından: Zara çayı geçiyor. Bunun suları daha sonra Ilıca şelalesini oluşturuyor. Zara çayının sularının kayalardan geçerken kayalardaki kireci aşındırarak oluşturduğu derin kazan ve kuyular, gerçekten muhteşem görünüyor.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

Yürüyüş yolları

Doğa ile iç içe olan kanyonda, yürüyüş mesafesi oldukça uzundur, (ahşap yürüyüş yolu 3 km. uzunluğunda, yan yana 3 kişi geçebiliyor) yapılan çalışmalar ile yürüyüş yolunun Ilıca şelalesine kadar ulaşması hedefleniyormuş. Mevcut yürüyüş yolunun yapımında, 2016 yılında 3 yıl, 30 kişi çalışmış ve yürüyüş yolunu kayalara sabitlemek için yaklaşık 50 cm boyunda 260 bin cıvata kullanılmış. Kayalar delinerek, yürüyüş yolu için platform oluşturulmuş. Yürüyüş yolunun ahşapları ve korkulukları yerleştirildikten sonra, bölgenin üst kısımlarına çelikten tel yapılarak kaya parçalarının yürüyüş yoluna düşmesi engellenmiş.

3 km uzunluğundaki mevcut yürüyüş yolunda ilerlerken, zaman zaman kanyonun tabanından 50-60 metre kadar yüksekliğe çıkılıyor. Bu bölümdeki ahşap yürüyüş yolu: demir kazıklarla sabitlenmiştir.

Yürüyüş yolu başlangıçta 630 metre rakımda iken, sonunda 450 metre rakıma iniliyor.

Evet 2 saatlik yürüyüş yolu, her ne kadar muhteşem bir doğa ile içiçe güzel anlar geçirmenizi sağlasa da, oldukça zor, sonuna kadar gitmek oldukça zahmetli, özellikle korkuluklar çok da sağlam değil, hatta yükseklik korkusu olanların kesinlikle yürüyüş yollarını kullanmasını tavsiye etmiyorum. Daha da önemlisi, bu kanyonu geçmek isteyenlerin yanına mutlaka yerel bir rehber almalarıdır.

Peki yürüyüş haricinde ne yapılabilir? Horma kanyonu, trekking için oldukça elverişlidir. Ayrıca, doğa fotoğrafçılığı da yapılabilir. Hiçbir şey yapmaz iseniz, oturup kanyonu izleyin, kuş seslerini dinleyin.

Dönüşte karnı acıkanlar için kanyon girişinde mangal yapan büfeler ve gözleme yapan kadınlar bulunuyor.

Son bir not: Pınarbaşı Belediyesi tarafından, her yıl 1-4 Ağustos tarihlerinde, Kanyon ve Doğa Sporları Festivali düzenleniyor.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

ILICA ŞELALESİ

Şelale: Pınarbaşı ilçe merkezinden yaklaşık 11 km uzaklıktadır. Ilıca köyü sınırlarında bulunur.

Buraya araç ile ulaşmak mümkün, daha sonra patika yolda 15 dakikalık bir yürüyüş ile şelaleye ulaşılıyor.

Otopark 5 TL. ve ayrıca yine Ilıca Şelalesine giriş 5 TL. ücretlidir.

Ilıca şelalesi, yaklaşık 10 metre yükseklikten dökülüyor. Suyun döküldüğü yerde, doğal bir havuz oluşmuştur. Şelalenin en önemli özelliği: oluşan bu havuzun çevresinde çok sayıda ağaç ve bitki örtüsü bulunmasıdır.

Bulunduğu rakım, 450 metredir. Suyun sıcaklığı, genelde 21 derecedir.

Eğer, şelalenin akmadan önceki üst kısımlarına gitmek isterseniz: akarsuyun yıllarca akması ile kayaların aşınması sonucu kayalarda oluşan çukurlar ve oyukların güzelliğini görebilirsiniz.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı
Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

VALLA KANYONU

Horma kanyonundan 14 km uzaklıktadır.

Pınarbaşı ilçe merkezine ise 26 km uzaklıktadır. Muratbaşı köyü sınırları içinde bulunan Valla mahallesine kadar yol stabilize olarak gider, daha sonra kanyona kadar olan 1.5 km lik (20 dakika sürüyor) mesafe ise, orman içi patika yoldur. Yani, ulaşım oldukça zahmetlidir. Özellikle kendi aracınız ile değil, kiralık araç ile gitmeniz önerilir.

Valla kanyonu: dünyanın en derin 2’nci kanyonudur. Yer yer derinliği 1000 metreyi bulur. (Dünyanın en derin kanyonu, Amerika Arizona kanyonudur.)

Burasının ilk keşfedilmesiyle ilgili bir hikaye var. 1995 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden 4 genç, bu kanyonda kaybolurlar ve yapılan tüm aramalara rağmen bulunamazlar, ancak 14 gün sonra, Cide’den sağ olarak çıkarlar ve burayı vahşi bir cennet olarak tanımlarlar, bu durum basında yer alınca, Valla kanyonu Türkiye’nin gündemine oturur ve tanınır.

Valla kanyonu: Devrekani çayı ile Kanlıçay’ın birleştiği yerden başlar. Cide ilçesi istikametinde yaklaşık 12.5 km uzanır. Yürüdükten sonra, Cide ilçesine bağlı Loş vadisi Hamitli köyünden çıkılıyor.

Yan duvar kayalarının yüksekliği yer yer 800-1300 metre arasındadır. Su çokluğu, suyun debisi ve sifonların bulunması nedeniyle oldukça riskli bir kanyondur. Bu sifonlar bazen öldürücü olabiliyor. Teknik bilgi ve eğitim olmadan girilmemesi şarttır. Daha önce, daha az su seviyesinden geçilen kanyonun su seviyesi bir süre sonra birden daha yüksek olabiliyor, yani su seviyesi sürekli değişebiliyor. Bu da yeni sifonlar ve yeni riskler oluşturuyor. Giren kişilerin tecrübeli olması ve rehber kullanması gereklidir.

Yerel rehberlerin belirttiğine göre, kanyona girdikten sonra geri dönüş mümkün değildir, çünkü derinlik nedeniyle yanlardan giriş ve çıkış mümkün olmaz, tırmanma imkanı da yoktur. Kanyonu, 5-6 kişilik ekip, 2 günde geçebilir. Kanyonda: irili ufaklı yaklaşık 40 civarında şelale bulunuyor. Kayalar arasında girdaplar oluyor. Bunlar insanı, vakumlayarak içine çekiyor ve içinden çıkmak imkansızdır. Sel ve yağışlar nedeniyle, tabanda değişimler oluyor. Suyun altında görünmeyen kayalar olabiliyor.

Bu nedenle, kanyonda akla hayale gelmeyecek kadar çok doğal tuzak bulunduğu söyleniyor. Geri dönüşü olmayan kanyonun, yüzde 60 bölümü göletlerden yüzerek geçiliyor. Kanyonun üçte ikilik bölümünü geçtikten sonra Karanlık vadi başlıyor ve burayı tek başına geçmenin kesinlikle olanaksız olduğu söyleniyor.

Kastamonu Valiliği tarafından alınan karar gereğince, kanyona 3 kişiden az ekiple girmek yasaklandı. Valla Kanyonuna girmek isteyenlerin Pınarbaşı Kaymakamlığına müracaat edip izin almaları gerekiyor.

Anıl Bakar isimli bir genç dağcı bu kanyonda kaybolmuştur. Genç dağcının bedeninin suyun dibindeki mağaralarda olduğu tahmin ediliyor. Yine bir üniversite öğrencisi genç kız, seyir noktasından düşerek hayatını kaybetmiştir. Düşmesinin sebebi: ayağındaki terlikler ve ters rüzgarlar imiş, bu kazanın ardından, buraya seyir terası yapılmış.

Seyir platformunda: Anıl Bakar’ın resmi bulunuyor. 1992 yılında, 2 kayıp gezgini bulmak için kanyona giren Boğaziçi Üniversitesi mağara araştırma kulübü ekibi, gençlerin bulunmasından sonra kanyonu geçerek bitirmişlerdir.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

Seyir Terası

Öncelikle bilmeniz gerekir ki, seyir terası cam teras değil. Teras, metal üzerine ahşap terastır.

Profesyonel ekip olmadan, kanyonun içini gezmek mümkün değil, izin alınması gerekiyor. Ancak: burayı ziyaret ederseniz, mutlaka Seyir Terasını görmenizi öneririm.

Valla kanyonunda 2 farklı seyir terası vardır. Birinin yolu oldukça bozuk, ama manzarası o kadar güzel, yüksekliği baş döndürücü ve kesinlikle gidilmeye değer.

Diğer seyir terası ise, ormanlık arazide 20-25 dakika aşağıya doğru yürüyerek gidiliyor. Manzara açısından, bir önceki seyir terasından daha farklı yere bakıyor. Bunun manzarası da güzel.

Arabanızı otopark alanına park ettikten sonra, yaklaşık 1 km yürümek gerekiyor. Bu yolu az bir bahşiş vererek yardım alabileceğiniz yerel rehber kullanarak gidebilirsiniz.

Ardından 80 demir basamaklı merdivene tırmandığınızda, ahşap seyir terasına ulaşıyorsunuz. Yaklaşık 100 metre karelik bir alan, buradan 700-800 metre yükseklikten, Kastamonu dağ manzarasını izleyebilirsiniz. Ama gerçekten bu seyir terasına ulaşmak bile, oldukça zorlu bir yürüyüş gerektiriyor.

Bu kanyonda: sarp kayalıklar yanında kartal, akbaba, atmaca, doğan ve diğer birçok yabani hayvana rastlamak mümkündür.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

ILGARİNİ MAĞARASI

Pınarbaşı ilçe merkezine 36 km uzaklıktadır. Buraya ulaşmak için yolun uzun bir bölümünde araç kullanılıyor, ama Sorgun yaylasından itibaren, kayalık ve dik bir orman içi patika yoldan, yaya olarak 2 saat yürümek gerekiyor.

Mağaranın girişi ilginç, kemerli bir girişi var. İçeriye girildiğinde 2 yöne ayrılıyor. Girişte: Bizans dönemine ait olduğu sanılan bir köy kalıntısı görülüyor. Sağ yöndeki düz yoldan gidildiğinde ise: su sarnıcı görülüyor. Odalar ve sarkıtlar bulunduğundan, bu bölüm “Avizeli Salon” olarak isimlendiriliyor.

Sol yöndeki yoldan gidildiğinde ise, bulunulan zeminden 250 metre kadar aşağıya derinliğe iniliyor ve bu durum, mağaranın dünyanın en derin 4’ncü mağarası olmasını sağlıyor. Yolun başlangıcından daha aşağıya inildiğinde küçük bir düzlüğe ulaşılıyor.

Buradan inerken: taştan örülmüş ve viraj şeklindeki yolda, 40 kadar  dönüş vardır. Aşağıdaki düzlükte, kilise kalıntısı ve 7 adet mezarlar bulunuyor. Mezarlar: zaman içinde tahrip edilmiştir. Kafa, kol ve bacak kemikleri çevreye atılmış olarak görülür. Bundan sonra yola devam etmek için, teknik ekipman gerekir. Yani, mağaranın ulaşılabilen uzunluğu 859 metredir.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

ÇATAK KANYONU

Azdavay ilçe merkezine 7 km uzaklıktadır.

Bu yolun 6 km bölümü araçla ve kalan 300 metrelik bölümü orman içinden yürüyerek gidilebilir. Aracınızı otoparka bırakabilirsiniz. Otopark 50-60 kadar araç kapasitelidir. Bayram veya tatil günlerinde, otopark ta yer sıkıntısı olabiliyor, o durumda araçlar özensiz park ediyor.

Yollar sıkıntılı değil, büyük bölümü asfalt ve kalan bölümü yani yürüme yolu parke taş döşeli, yani engebelidir, yani çocuk arabası ile gidilmesi zordur.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Çatak kanyonu, dünyanın 4’ncü en büyük kanyonudur.

Kanyon: Çatak köprüsünün 1-2 km aşağısından başlıyor. Nalbantoğlu köyünde kesintiye uğruyor ve İnönü’ye kadar tekrar kesintisiz devam ediyor.  

Kanyonu yürüyerek geçmek isteyenler 7 kilometre alanı yüzerek veya bot ile geçebilirler.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

Cam Teras

Cam seyir terası: 2017 yılında yapılmış ve ziyarete açılmıştır. 10 ton cam ağırlığı olan seyir terası yapımında: 25 ton metal kullanılmıştır. 60 tonluk ağırlığı taşıyabilecek kapasitede yapılan terasın, bu ağırlığı taşıması için, arka tarafında yaklaşık 900 tonluk beton ve çelik kullanılmıştır.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Cam seyir terası: kanyonun 450 metre yüksekliğinde bir yere kurulmuştur. Buradan, kilometrelerce uzayan kanyonu seyretmek mümkündür. Terasın boyu 33 metredir, genişliği 10 metredir, aynı anda üstünde 250 kişi bulunabilir. Terasın boy uzunluğunun 15 metrelik bölümü kanyon üzerindedir.

Girişler ücretli, giriş ücreti 3 TL. dir. Öğrenci 2 TL. dir.

Girişte galoş veriliyor, ayakkabılara galoş geçiriliyor. Bu galoş konusuna önem verilmesini diliyorum, çünkü cam teras, eğer galoş giyilmez ise, kısa zamanda çizilir ve aşağıdaki manzarayı sadece boşluktan seyredebiliriz. Yanınızda dürbün var ise, kanyon içindeki yaban hayvanlarını da izleyebilirsiniz.

Cam terasın hemen yanında, ahşap bir teras var, cam teras üzerindeki yakınlarınızın resmini, bu ahşap terastan çekebilirsiniz.

Terasın hemen yanında bir büfe var, burada çay, ayran, börek gibi şeyler satın alabilirsiniz. Tuvalet var.

Küre tanıtımı.

Kastamonu tanıtımı.