İsrail Kudüs Genel

İsrail Kudüs Genel

Dünyanın en eski şehirlerinden birisidir. Dünya üzerinde: üç din, yani Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Yahudilik için kutsal şehir olarak kabul edilir. Şehrin kelime anlamı, İbranice’de “Barış yeri” olarak geçmesine rağmen, maalesef bu şehirde barış hiçbir zaman olmamıştır. Bir anlamda: paylaşılamadığı için mi değerli, yoksa değerli olduğu için mi paylaşılamıyor?

Ağlama duvarında dua eden Musevileri izlerken, öte yandan, akşam ezanının okunduğunu duyabilir ve yine aynı anda, kiliseden çan seslerini işitebilirsiniz. Evet, bu şehri ziyaret ettiğinizde görsel ve işitsel olarak: kutsal bir beldede olmanın manevi atmosferini hissedeceksiniz.

Aynı zamanda: uluslar arası ortamda birçok ülkede kabul edilmemesine rağmen, günümüzde “İsrail” devletinin başkenti pozisyonundadır. (Birçok kişi, İsrail devletinin başkentinin “Tel-Aviv”olduğunu sanmaktadırlar.) Zaten yaklaşık 800 bin kişilik nüfusu ile de İsrail devletinin en büyük şehri olarak bilinir.

Şehir içinde inşaat yapmak isteyenler, şehrin genel görünümünü bozmayacak şekilde yapmak zorundadırlar. Böylece, Kudüs şehrinin tarihi havası, etkili bir şekilde korunuyor.

610 yılında, şehir, Müslümanlar tarafından “kıble” olarak kabul edilmiştir. Ayrıca: Hz.Muhammed’in, buradan “miraca” yükseldiği, elinin izini bıraktığı ve secde ettiğine inanılır.

Şehir, Yahudiler için de kutsaldır, çünkü: kutsal kitaplarına göre, İsrail kralı Davut, MÖ. Dönemlerde, Kudüs şehrini, Birleşik İsrail Krallığının başkenti olarak inşa etmiş ve ilk tapınakları, kralın oğlu Kral Süleyman tarafından, yine bu şehirde kurulmuştur. Ayrıca, dünyanın Kudüs’ten yaratılmaya başlandığına inanılır. Bu arada, Yahudiler bu şehirde başlarında “kipa” adı verilen bir tür başlıkla dolaşıyorlar.

Gerek Müslümanlar ve gerekse Yahudiler tarafından inanılan bir olay ise: “Kubbet-ül Sahra” içinde bulunan ve hacer-i muallak ismi verilen ilk taş üstünde, Hz.İbrahim’in oğlunu ( oğlunun ismi Yahudi inancında İshak, Müslüman inancında İsmail olarak bilinir) kurban etmek istediği taştır. Zaten: Filistinlilerin İsmail’den ve İsrailoğullarının ise İshak’tan geldiğine inanılır.

Gelelim Hıristiyanlara: İncil’e göre: İsa bu şehirde çarmıha gerilmiş ve 300 yıl sonra, Aziz Helena: İsa’nın hayatındaki haç noktalarının başlangıcı olarak burayı belirlemiştir.

Sonuç olarak: Eski Kudüs şehri: dini yönden, büyük öneme sahiptir. Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından inanılan “Eski Ahit” belgesinde, şehrin ismi yüzlerce kez geçmektedir. (600 kez) Bu konuda kısa bir bilgi vermek gerekirse: Hz. Davut’un Hz. Musa’ya gönderdiği “10 Emir” bulunan taş tabletlerin bulunduğu “Ahit Sandığı” bu şehre konulmuştur. Hz. Davut’un oğlu Süleyman’da: bu sandığı koymak için, şehirde, bir tapınak yaptırmıştır. (Büyük Tapınak)

Aslında: bu “Ahit Sandığı”: Müslümanların kutsal kitabı olan “Kuran-ı Kerim” de de geçmektedir. Bu sandıkta: taş levhalar, Tevrat’ın orijinal nüshası ve Musa’nın asasının bulunduğu söylenir. Müslüman inanışına göre: sandık “mehdi” tarafından ortaya çıkarılacaktır. Hıristiyan inanışına göre ise: sandık, tapınak ile birlikte yok olmuştur.

İsrail Kudüs Genel

COĞRAFİ KONUM

Akdeniz ve Ölü Deniz arasındadır. Konumunun yüksekliği nedeniyle, İsrail’in en serin yeridir. Yani, şehir Beyrut gibi tepeler üzerine kurulmuştur.
Şehrin deniz seviyesinden yüksekliği 760 metredir. Şehir: idari, dini, eğitim, kültür ve Pazar merkezidir. Kesme ve parlatılmış elmas, plastik, giyim ve ayakkabı ve elektronik baskı ve diğer ileri teknoloji sanayi gelişmiştir.

 

VİZE

İsrail devleti: lacivert yani umumi pasaport dışındaki pasaport sahiplerine vize uygulamıyor ve 3 aylık giriş izni veriyor. Yalnızca, uçakta, ülkeye girmeden önce, kalacağınız yer ve kişisel bilgileriniz konusunda bir kart dolduruyor ve bunu pasaport kontrolünde, pasaport kontrolü yapan görevliye veriyorsunuz.
Bunun dışında, lacivert pasaport sahibi olanların Büyükelçilik ya da Başkonsolosluktan vize almaları gerekiyor.

 

ULAŞIM

Burada havaalanı yok. İstanbul-Telaviv arasında uçmak gerekiyor.
Elbette: Telaviv havaalanına indiğinizde, saatler süren kontroller ve bütün bavul ve çantalarınızın aranması ve ardından İsrail ülkesine girişiniz onaylanıyor.

Her kontrol noktasında: kemerler, metal eşyalar ve her türlü “x-ray” cihazından geçmenizi engelleyecek malzemeler, objeler tek tek çıkarılıyor, işin kötüsü, bu şekilde birkaç kontrol noktası var ve her seferinde bu sıkıntıyı yaşıyorsunuz. Ama sonuçta, İsrail topraklarındaki İsrailliler, korku ile yaşıyorlar, aksi mümkün değil, çünkü her an çevreden atılacak uzun veya orta menzilli bir roketin tepelerinde veya tepenizde patlama riski yok değil.

Havaalanı, İsrail ülkesine göre gayet büyük ve modern yapılmıştır.
Buradaki otobüs terminali: Kudüs şehrinde göreceğiniz gibi, bir 8-9 katlı alışveriş merkezinin içinde bulunuyor. Merkezin 4’ncü katında şehir içi otobüsler, 6’ncı katında ise şehirlerarası otobüsler bulunuyor.

Daha sonra ise: Tel Aviv ile Kudüs şehri arasında karayolu ile yolculuk yapmanız gerekiyor ki, 60 km. lik bu yolculuk trafiğin çok yoğun olması nedeniyle yaklaşık 45 dakika ile 1 saat arasında sürüyor. Günün her saatinden, Telaviv “Ben Gurion” havaalanından, Kudüs şehrine servisler servis yapıyorlar. Telaviv-Kudüs arasındaki yolculukta sıkılmazsınız çünkü sağlı sollu ormanlar ve içinde cami minareleri yükselen köyler, tertemiz yerleşim yerleri göreceksiniz. Biraz önce de söylediğim gibi araç sayısı bir hayli bol, ama trafik bir yandan akıyor.

 

PARA

İsrail ülkesinde kullanılan para birimi Şekeldir ve işareti “Ç” dir.
1 Amerikan doları= 4 Ç dir.
Yani, son aylarda döviz kurundaki yükselmeyi de hesaba katarsak: 1 Şeker= 0.500 kuruşa denk geliyor.

 

İNSANLAR

İsrail halkı: özellikle turistlere karşı son derece yardımsever ve kibardır. İnsanlar gerek kadın ve gerekse erkek olsunlar, son derece şık ve temiz giyiniyorlar.

 

DİL-YAZI

İsrail ülkesinde, tüm yazılar ve levhalar “Hebrew” denilen İsrail alfabesine göre yazılıyor ve dolayısı ile anlaşılması zor bu durumun üstesinden gelebilmek için, kaldığınız otelin veya mekanın, mutlaka bir adres kartvizitini yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyin, yoksa taksi şöförüne derdinizi, gideceğiniz yeri anlatamazsınız.
Neyse ki, güzel taraf: levhalar bu garip alfabe ile yazılı olmasına rağmen, rakamlar “Latin” yani bizim de kullanmış olduğumuz rakamlardandır.
Ayrıca: birçok turistik yerde, bu garip yerel alfabe ile birlikte, İngilizce de yazıları görmek mümkündür.

 

GECE HAYATI

Kudüs şehrinde gece hayatını yaşamak isterseniz: Alman Colony, Ben Yehuda alışveriş merkezi, Nakhalat Shiv, Shlomtsiyon Hamakla caddesi bölgelerinde: akşamları, gençlerin takıldıkları barları ve kafeleri görebilirsiniz. Bu mekanlar: şehrin “Yeni Şehir” bölümünde bulunuyor.

 

İKLİM

Şehirde pek kar görülmez. 1990 yılından sonra, yalnızca 2008 yılında kar yağmıştır. Genelde ise, kuru ve temiz bir havası olduğu söyleniyor. Çünkü: Tel Aviv şehrine gidiş yönündeki ormanlık alan çok etkilidir.

 

YEME-İÇME

Kudüs şehrini ziyaret ederseniz, mutlaka “Shawarma” yemelisiniz.
Bunların dışında, burada tatmanızı önereceğim yiyecekler: bir tür güveç olan “Cholent” ve kızarmış börek olarak tadına bakabileceğiniz “Malouweh” olabilir.

 

YAHUDİ KIYAFETLERİ

İsrail’deki dindar Yahudiler, Kudüs şehrinde yaşıyorlar. Bunlar, özellikle kıyafetleriyle tanınıyor ve ilgi çekiyorlar. Kadınlar: genellikle diz altı etek giyiyorlar ve başlarında “bandana” benzeri bir başörtüsü takıyorlar.

Erkekler: genellikle şapka giyiyorlar. Favorileri çok uzun ve bukle bukledir. Beyaz gömlek, siyah takım elbise giyerler. Bunlara “Hasidik Yahudileri” deniliyor.
Bunlar: hayatları boyunca şakaklarına makas ve sakallarına jilet dokundurmuyorlarmış. Bu yüzden: şakaklarından sarkan saçlar: kıvrıla kıvrıla lüle şekline dönüşerek uzuyor. Bu lülelere “peyos” deniliyor.

 

YAHUDİLERİN KUTSAL GÜNÜ-ŞABAT

Musevilerin kutsal günü olan “Şabat”: Cuma gün batımında başlıyor ve Cumartesi gün batımında bitiyor. Yahudilere göre: bu zaman diliminde: beşeri fiillerde bulunmak, çalışmak, ateş yakmak vs. haramdır.

Cuma günü saat 17.00’de her yer kapanır, otobüsler hareket etmezler. Bütün İbraniler: hava kararırken “Kotel” ismini verdikleri Ağlama duvarına akın ederler. Askerler: omuzlarında İsrail bayraklarıyla marş söylerler. Cumartesi gecesi, hava kararıncaya kadar ibadetlerini sürdürürler.

Zaten: İsrail devleti: hafta tatili olarak “Cuma ve Cumartesi” günlerini belirlemiştir. İsrail’de, Pazar günü, iş günüdür.
Peki niye böyle bir uygulamaları var: Çünkü, tanrının dünyayı 6 günde yarattığı ve 7 nci günü dinlenmeye çekildiğine inanıyorlar. Bu yüzden, binlerce yıldır, çalışmazlar, Tevrattaki olaylara göre, çalışanları da taşlayarak öldürürlermiş.

 

KUDÜS SENDROMU

Söylenenlere göre: şehri ziyaret eden turist ve hacılardan bir bölümü: kendilerini, bu şehirde daha önce yaşamış olan ve mukaddes kitaplarda isimleri bulunan (özellikle Hz. İsa ve Hz. Musa gibi) kişilere benzetmekte ve bu kişilere tıbbi müdahale yapılmaktadır.

Bu sendroma tutulanlar: beyaz giysiler giyerek şehirde gelip-geçenlere vaaz vermeyi düşünürler. Hatta: ilahiler söyleyerek, şehirdeki toplum düzenini bozmaya kadar giderler ve tutuklanırlar. Bu sendroma yakalananlar: beyaz giymeleri dışında sürekli temizlenmeleriyle de tanınıyorlar ve derileri soyulacak dereceye gelinceye kadar yıkanıyorlarmış.

Öğrendiğime göre: 1980-1993 yılları arasında şehri ziyaret eden 1200 civarında kişinin bu sendroma tutulduğu söyleniyor. Bunu niye anlattım, hani şehir sokaklarında gezerken beyazlar giymiş, çevresindeki insanlara nutuk atmaya ve vaaz vermeye kalkanları görürseniz, şaşırmayın.

İsrail Kudüs Genel

TURİZM

Şehirdeki bütün evler taştır. Taş dışında, yapı malzemesi kullanılması yasaklanmıştır. Bu yüzden, bütün evler birbirine benzemektedir. Şehir içinde gezerken, bu yüzden dikkat etmeniz gerekir, çünkü kaybolma riski fazladır.

Mescid-i Aksa ve Kubbet-ül Sahra’nın bulunduğu bölüme girerken: Müslüman olma şartı aranıyor. Yani: pasaportunuz yanında, nüfus cüzdanınızı da yanınızda bulundurmanızı öneririm, çünkü nüfus cüzdanı arkasında, İslam ibaresine bakıp, girişinize izin veriyorlar. Yoksa, girmek mümkün değil.

Şehirdeki diğer Hıristiyan ve Yahudi ibadet yerlerinde ise, böyle bir zorunluluk yok, eğer Arap değilseniz, özellikle Ağlama duvarına girmekte herhangi bir sorun yok, ama ağlama duvarında, haremlik-selamlık uygulaması ilginç gelecektir.

Şehir “Eski Kudüs” ve “Yeni Kudüs” olarak ikiye ayrılmıştır.

 

ESKİ KUDÜS BÖLÜMÜ-OLD CİTY

Eski şehir: iki tepe üzerinde kurulu, dört çeyrek parçadan oluşmaktadır. Bunlar:
Müslüman, Yahudi, Ermeni ve Hıristiyan çeyreği olarak isimlendirilir. Bu parçaların bulunduğu dörtgen alan yani eski şehir bölümü, 1542 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından surlarla çevrilmiştir. Ermeni bölümü dışındaki tüm bölümlerde, rahatlıkla “Türk” olduğunuzu söyleyebilirsiniz ve hatta size avantaj sağlar.

Müslüman Bölüm-Arabian Quarter

Şehrin doğusundadır ve içinde: Harem-i Şerif ( burası Yahudiler tarafından “Tapınak dağı” olarak bilinir) bulunur. Ayrıca: 691 yılında tamamlanmış olan “Kubbet-ül Sahra” (buraya Ömer Camii ismi de verilir) ve El-Aksa Camisi bulunur.

Yahudi Bölümü-jewish Quarter

Burada: Ağlama duvarı olarak da bilinen, eski büyük tapınağın “Batı duvarı” bulunmaktadır. Burası, Yahudiler için kutsal sayılan tapınağın istinat duvarıdır. İsrailliler, Yahudi mahallesini 1967 yılında yeniden inşa etmiş ve yenilemişlerdir. En temiz bölge, burasıdır.

Ermeni Bölümü-Armenian Quarter

Yahudi mahallesinin batısındaki bu bölümde: bolca “Türkiye” karşıtı yazı ve afiş görebilirsiniz. Oldukça küçük ve temiz bir bölgedir. Burada: “Gülbenkian Kütüphanesi” bulunmaktadır.

Hıristiyan Bölümü-Christian Quarter

Bu bölüm: eski şehrin kuzey ve kuzeybatı parçalarını kapsamaktadır. Buradaki en büyük anıt Kutsal Kabir Kilisesidir. Ayrıca: “Via Dolorosa” ayni “Çile yolu” da bulunuyor.

 

YENİ KUDÜS BÖLÜMÜ-NEW CİTY

Bu bölümde: lüks oteller, süper yollar ve güzel konutlar bulunur. Yani, burası gayet modern bir Avrupa şehrini andırır. Özellikle, şehrin bu bölümü 19’ncu yüzyıldan sonra çok gelişmiştir.
Bu bölümde: birçok eğitim kurumu, İsrail Parlamentosu (Knesset) ve diğer hükümet binaları bulunmaktadır.

Şehrin ortasında ise: yani eski ve yeni şehir bölümlerinin tam ortasında, bir Pazar kurulur. Bu pazarda, her şey ortalıkta satılıyor. Özellikle: Ermeni tarzı dekore edilmiş, seramik boncuk dizileri, otantik giysiler, işlemeli yastıklar, renkli yün halılar, mumlar ve şaşırtıcı cam ve sayısız hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz, bu pazara mutlaka uğrayın.

İsrail Yafa

İsrail Yafa

İsrail’deki bu yerleşim yeri, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. İsminin kelime anlamı sıcak ve kuytu yerdir. İbranice de ise “güzel kız” demektir.

Burası, bir liman şehridir. Öte yandan: Tel Aviv şehrinin bir parçasıdır ve hatta Tel Aviv Yafa olarak da anılmaktadır. Tel Aviv sahil şeridinin sonunda yer alır. Aslında, ilk zamanlar, Tel Aviv, Yafanın bir köyü idi, ancak daha sonra göçmenler nedeniyle Tel Aviv büyümüş ve ülkenin başkenti haline gelmiştir.

Şehrin diğer bazı yerlere uzaklığına gelince: Yafa-Amman/Ürdün arasındaki uzaklık: 164 km.

Günümüzde: şehrin “Eski Şehir” bölümünde: çoğunlukla sanatçılar yaşamaktadır. 1954 yılında İsrail tarafından burası işgal edilince, Arapların yaşadıkları yerlerin çoğu buldozerlerle yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir. Buranın nüfusu, günümüzde yaklaşık 10 bin kişidir.

Yafa demişken “Yafa portakal” ı nı unutmamak gerekir.

İsrail Yafa
İsrail Yafa

 

GEZİLECEK YERLER

İsrail Yafa

Saat Kulesi

Saat kulesi, biraz önce de söylediğim gibi, Sultan Abdülhamit II’ nin tahta çıkışının 25’nci yıldönümü anısına, Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi, burada da 1906 yılında kurulmuştur.

 

Vali Sarayı

Şehrin Türk valisinin ikametgahı olarak kullanılan saray, 1890 yılında inşa edilmiştir. Ancak günümüzde yıkıktır. Çünkü: 1940 yılında Yahudi bir terör örgütü binayı bombalamıştır. Türkler bölgeden çekilince, işgalci İngilizler tarafından 1918 yılında bina fakir çocuklara yemek verilen bir imarethane olarak kullanılmıştır. Günümüzde, bu yıkık bina: Türk ve İsrail makamlarının anlaşmaları sonucu restore edilmektedir. Restorasyon bittikten sonra, bina “Yafa Türk Kültür Merkezi” olarak kullanılacaktır.

 

Deniz Feneri

Eski Limanda bulunmaktadır. 1865 yılında Fransızlar tarafından yapılan deniz feneri, 1865-1966 yılları arasında etkin olarak kullanılmıştır. 1965 yılında deniz feneri kapatılmıştır. Çünkü, Yafa Limanı küçük tekne limanı haline gelmiştir.

 

Yafa Müzesi

Müze:18’nci yüzyıldan kalan bir Haçlı kalesi üzerinde inşa edilen Osmanlı binasından bulunmaktadır. 19’ncu yüzyılın sonlarında, yerel yönetim, buradan taşınmış ve bina, bir süre sabun fabrikası olarak kullanılmıştır. 1960 yılından sonra ise, bir arkeoloji müzesine ev sahipliği yapmaktadır.

 

El-Bahr Camisi

Hollandalı bir ressam tarafından, 1675 yılında resmedilen caminin, bu tarihten önceki bir tarihte yapıldığı sanılmaktadır. Yafa şehrinin mevcut en eski camisi olarak bilinmektedir. Söylenenlere göre: Yafa şehrinde yaşayan denizcilerin eşleri, kocalarının güvenli bir şekilde evlerine dönmeleri için, bu camide dua ederlermiş. Cami, 1997 yılında restore edilmiştir.

 

St Peter Kilisesi

Peter isimli Hıristiyan dini kişisi: ölümünden önce, Lydda’dan Yafa şehrine geldi ve havari Simon Tanner’in evinde kaldı. Peter’in dua ettiği yer, bugün kilise yapılarak dini bir ziyaret yeri haline getirilmiştir.