İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

 

Şehir gezimize önce, “Eski Şehir” bölümünden: surlardan başlıyoruz.

Eski şehir gezisi bitince, arzu edenler şehrin “Yeni Şehir” bölümü” nü de gezebilirler.

Ancak, Kudüs’te özellik “Eski Şehir” bölümünde.

Yeni şehir bölümünün çok çok bir özelliği yok, burada belki çeşitli müzeler var, onlar ilginizi çekebilir.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

ESKİ ŞEHİR-OLD CİTY

Bu bölgedeki gezimize başlayacağımız yer: “The Rampart Walk” olarak isimlendirilen, surlar bölgesidir ve burada bir yürüyüş yapabilirsiniz.

Bu surlar: Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılmıştır. Surlarda, 8 kapı bulunmaktadır.
Bunlar:

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Golden Gate-Altın kapı

Bu kapı Zeytin dağına bakmaktadır. Yahudilere göre burası “Mesih” in Kudüs şehrine gireceği kapıdır, ama kapalıdır.

Çünkü: kapı, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle, örülerek kapatılmıştır. Mesih gelirse, bu kapının mucizevi şekilde açılması bekleniyor. Kapıyı: Zeytin dağı üzerinde çeşitli yerlerden görebilirsiniz.

Yafa kapısı

Burası: en fazla tanınan ve kullanılan kapıdır. Yafa limanı yönünde, batıya açılmaktadır.

Yeni kapı

Kuzeyde, Hıristiyan mahallesine girişi sağlayan kapıdır.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Sha’ar Sh’hem-Şam kapısı

Müslüman mahallesine girişi sağlayan kapıdır. Burada bulunan Osmanlı dönemi kapısının altından, Roma dönemine ait önemli bir kapı kalıntısı ortaya çıkarılmıştır. Filistin bölgesine geçmek isteyenler de, bu kapıyı kullanıyorlar.

Herod kapısı

Kuzeydedir. Kapı: cephesi üzerinde çiçek motifleri bulunması nedeniyle bu ismi almıştır.

Aslanlı kapı

Aslan kabartmalarıyla süslü olduğu için bu isimle anılmaktadır. Ayrıca: Saint-Etienne kapısı olarak da bilinir. Bu kapı: doğuda “Eriha” bölgesine açılmaktadır.

Detritus kapısı

Güneyde, Ağlama duvarına en yakın kapıdır.

Sion-Davut kapısı

Sion tepesinde, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan kapıdır. Güneyde, El Halil yönüne açılmaktadır.

Çöp kapısı

Şehrin çöplerinin çıkarıldığı kapıdır.

Burada: yani surlar üzerinde, yukarıdan göreceğiniz Kudüs şehrinin, birçok gelişmiş Avrupa şehrinden daha farklı olduğunu hemen anlayacaksınız. Çünkü: surlardan izlediğiniz şehirdeki her yapı, her bina tamamen tarih kokuyor.

The Rampart Walk bölgesinden yürümeye devam ederseniz, buranın sonunda Ağlama Duvarına ulaşırsınız. Ancak: Ağlama Duvarına, şehir içinden yürüyerek ulaşmak isterseniz, bu kez, surlardan inmelisiniz.

Buradan inip şehir içine girdiğinizde, önce “Ermeni Bölümü” karşınıza çıkıyor.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

ERMENİ MAHALLESİ

Yahudi mahallesinin batısındadır.

Burada: birçok kilise göreceksiniz. Bunların bazılarının içine girmek mümkündür. Burada ayrıca, bolca “Türkiye” karşıtı yazı ve afiş görebilirsiniz.

Bunlar hala 1915 yılında kalmışlar.

Evet, oldukça küçük ve temiz bu bölgede, en ilgi çeken yer “Gülbenkian kütüphanesi” dir.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

YAHUDİ MAHALLESİ

Daha sonra: eski şehrin “Musevi Bölümü” görülüyor. Musevi bölümü: fanatik Yahudiler (Hasidik Yahudiler) den oluşuyor. İsrailliler, Yahudi mahallesini 1967 yılında yeniden inşa etmiş ve yenilemişlerdir. Bölgenin en temiz yeri burasıdır denilebilir.

Kudüs şehri hakkında genel bilgiler verirken yazdığım gibi, buraya, özellikle “Cuma” günü giderseniz: Cuma günü günbatımından Cumartesi günü gün batımına kadar “Shabbat” denilen kutsal zamanın içine düşersiniz. Bu dönemde: genellikle Sinegoglar dolar ve insanlar içeride dua ederler.

Zaten: İsrail’de, hafta sonu tatilleri “Cuma” ve “Cumartesi” günleri yapılır.

Pazar günü ise, çalışıyorlar.

Binlerce yıldır, böyle bir inanışları var ve Tevrat’ta yazdığına göre, eskiden bu kutsal günde çalışanları taşlayarak öldürüyorlarmış.

Hatta ve hatta: elektrik sisteminde bile bu dönemde kesintiye gidiyorlar, yalnızca asansörler çalışıyormuş.

Şehir gezimize ilk önce “Ağlama duvarı” bölümünden başlıyoruz.

Buraya girmeden önce, ilk karşımıza çıkan “Mamilla” denilen bir alışveriş merkezidir.

Musevi bölümüne ilk girdiğinizde: gezerken: bir çarşı karşınıza çıkıyor. Burası: Mamilla Alışveriş Merkezidir.

Burası: bir anlamda, İstanbul Kapalı Çarşı veya Mısır çarşısını anımsatmaktadır. Şehir içinde, taş duvarları ve mağazaları ile şehrin tipik atmosferini bozmayacak şekilde düzenlenmiş, tepesi açık bir alışveriş merkezidir. İçeriye girdiğinizde, güzel kafeler ve restoranlar da göreceksiniz.

Burada özellikle, yöreye özgü “İsrail Breakfeast” yani “kahvaltı” denemelisiniz. Bu kahvaltıda: omlet, süzme yoğurt, somon-tuna balığı karışımı kremalı bir tür meze, humus, avokado ve güzel bir salata getiriyorlar. Yanında ise “şampanya” ikram ediyorlar. Ama, dini yerlerin ziyaretinde, birçok müşteri bu şampanyayı içmemeyi tercih ediyorlar.

Bu çarşıdan: çeşitli tişörtler, kipalar (Yahudilerin kafalarına taktıkları küçük takkeler), mezuzular (Yahudilerin evlerinin giriş kapısına astıkları ve içinde Tevrat’tan pasajlar bulunan objeler) satın alabilirsiniz. Ayrıca: yine bu çarşıdan, Kudüs şehrine özel “dilek ipi” olarak isimlendirilen “kırmızı Kaballah ipleri” satın almayı unutmayın.

Evet, Musevi bölümünün bitiminde, Ağlama duvarı bulunuyor.

Ağlama duvarına girerken, İsrail askerlerinin yaptığı kontrolden geçmek gerekiyor. Kontrolden sonra: Ağlama duvarı bölümünde, haremlik-selamlık olarak ayrılan yerlere girebiliyorsunuz.

Yani: burayı, kadınlar ve erkekler, ayrı ayrı ziyaret edebiliyorlar. Ayrıca: yine buraya girişte dikkat edilmesi gereken birkaç husus daha vardır.

Kadınların: çok miniye kaçacak ölçüde kısa etek giymemeleri, ayrıca omuzları açıkta bırakacak kıyafet giymemeleri istenir.

Aksi halde: görevliler, kadınları, ağlama duvarına çok yaklaştırmıyorlar veya omuzları ve bacakları örtecek kıyafet veriyorlar. Sağ bölümde kadınlar dua ederken, duvarın büyük bölümü olan sol yanda ise erkekler dua ediyorlar.

Duvar hakkında ayrıntılı bilgi vermeden önce: duvara yaklaşırken yanınıza küçük bir kağıt ve kalem almanızı öneririm.

Çünkü: bu küçük kağıda dileklerinizi yazıp, bu küçük kağıdı, duvarın taşları arasına sıkıştırsanız, dileklerinizin olacağına inanılmaktadır. Öte yandan: eller duvara dönük dua edildikten sonra, duvara arkayı dönmeden buradan uzaklaşmak ta uyulması gereken bir kuraldır.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

HA-KOTEL HA-MA’ARAVİ-AĞLAMA DUVARI

Burası: şehirde Yahudiler tarafından kutsal olarak kabul edilen “Büyük Tapınak” ın: günümüze kadar ayakta kalarak gelebilmiş “Batı” duvarıdır. Öte yandan, bu duvarın ilginç bir yönü daha var.

Duvar aynı zamanda: Beytülmakdis yani Müslümanlar için kutsal kabul edilen ve diğer ismi “Mescid-i Aksa” olan bölümünde “Batı duvarı” olarak geçmektedir.

Büyük tapınak: kral Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Yahudiler tarafından kutsal olarak kabul edilen bu büyük tapınak: şehrin Roma işgali döneminde, Romalılar tarafından yıkılınca (sadece günümüzde mevcut bulunan Batı bölümü kalmıştır): Yahudiler o kadar üzülmüşler ve ağlamışlardır ki, buraya “Ağlama Duvarı” veya “Western Wailling Wall” ismini vermişlerdir.

Hatta: kıyamet günü olduğunda, büyük tapınağın, yine burada, aynı yerde inşa edileceğine inanıyorlar.

Evet, niye “ağlama duvarı” ve niye burada “ağlanır”: biraz önce de belirttiğim gibi, Yahudiler: bir zamanlar bu duvarın arkasında bulunan mabetleri için ve mabedin yeryüzüne yeniden gelecek olan Mesih tarafından yeniden inşa edilmesi için ağlıyorlarmış. Hatta: Yahudiler, duvarın kendi ağlamalarına eşlik ettiğine de inanıyorlar.

Ağlama duvarı: yaklaşık 19 metre uzunluğundadır ve toprak seviyesinden 18 metre yüksekliktedir. Yer üstünde 24 ve toprak zemin altında ise 19 taş sırasından oluşmaktadır. Taşlardan bazıları 12 metre uzunluğunda, 1 metre yüksekliğinde ve ağırlıkları ise 100 ton civarındadır.

Duvarın yüksekliği 18 metre olmasına rağmen, tapınağın yüksekliğinin 12 metre olduğu bilinmektedir. Öte yandan, bu duvarın tapınak duvarı olmadığı, batı cephesinin dayanak duvarı olduğu da söylenmektedir.

Evet,

Museviler, oldukça büyük boyuttaki bu taş duvar karşısına geçip ağlıyorlar ve tanrı ile konuşuyorlar. Bazı ziyaretçiler ise, dileklerini, küçük kağıt parçalarına yazıp, duvardaki taşların aralarına sıkıştırıyorlar.

Çünkü: Musevi inanışına göre, bu duvarın karşısında dilenen dileklerin gerçek olacağına inanılmaktadır. Hatta: Tanrının, taş duvar karşısında kendisiyle konuşanların seslerini duyacağına da inanılıyor. (yukarıda yanınıza küçük kağıt ve kalem almanızı hatırlatmıştım)

Son bir not: yazının başında da belirttiğim gibi: İsrailoğulları, Mısır’dan çıktıktan sonra, içinde Hz. Musa’dan kalma taş levhalarla, Hz. Harun’un eşyalarının bulunduğu Ahit Sandığının: burada yani Hz. Süleyman Mabedinde bulunduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca: bu sandığı bulacak kişinin “Mehdi” yani “Kurtarıcı” olacağına inanılıyor.

Bu nedenle: İsrail devleti: uzun yıllardır, Mescid-i Aksa çevresinde ve altında, arkeolojik çalışma adı altında tüneller kazarak, bu Ahit Sandığını arıyormuş. Öte yandan, Müslümanlar ise, İsrail’in bu çalışmalarında “Mescid-i Aksa”nın altına girdikleri ve tüneller kazarak buranın yıkılmasını sağlayacakları iddia ediliyor.

Evet, burası, son derece etkileyici ve kalabalık bir yer.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

WESTERN WALL TÜNELİ

Ağlama duvarı olarak isimlendirilen ve Romalılar tarafından yıkılan; 2000 yıl öncesinin Kudüs Tapınağının 455 metre yakınında, Batı Duvarı Tüneli bulunmaktadır.

Tüneller: Tapınak dağı içinde, çok sayıda kemerlerle desteklenen merdivenlerden oluşturulmuştur. Tüneller Müslüman Mahallesinin altına doğru gitmektedirler. Antik duvar boyunca: tünellerde yürümek mümkündür.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

DAVİDSON MERKEZİ

Burası: Batı duvarı yakınlarındadır. 8’nci yüzyıldan kalma bir binanın bodrum katında inşa edilmiştir. Burada, 10 dakikalık bir video gösterimi ile: Tapınak hakkında bilgi verilmektedir.

Hatta: Tapınak dağı, Ağlama Duvarı ve Güney Duvar hakkında da bilgiler sunulur. Görüntüler üç boyutlu sunulur ve ziyaretçiler, görüntülerin etkisinde kalırlar. Cumartesi günleri kapalı olan merkez, guruplar halinde gezilmektedir.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

HIRİSTİYAN MAHALLESİ

Burası: eski şehrin kuzey ve kuzeybatı bölümlerini kapsamaktadır. Buradaki en büyük anıt Kutsal Kabir Kilisesidir. Ayrıca: “Via Dolorosa” yani “Çile yolu” da Hıristiyan hacılar tarafından yoğun olarak ziyaret edilmektedir.
Evet, şehrin Hıristiyan mahallesinde: 40 kadar dini yapı bulunmaktadır.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Via Dolorosa-Çile Yolu

Kudüs şehrinin Hıristiyan mahallesindeki en çarpıcı yerdir. Hz. İsa: çarmıha gerilmek üzere, çivileneceği çarmıhı sırtında taşıyarak, bu yolu geçmiştir. Yani: “acıların yolu” anlamına gelir.

Yol üzerinde, 14 durak bulunmaktadır ve Hıristiyanlar için bu yol özel bir anlam taşımaktadır. Bu yol üzerinde ilerleyenler “hacı” olmaktadırlar. Yani, burası Hıristiyanlar için “hac yolu” olarak kullanılmaktadır.

14 durak noktası ise: Hz. İsa’nın çarmıhı taşırken, durakladığı ve zaman zaman da yere düştüğü yerler olarak değerlendirilmektedir. Zaten, bu noktalara da daha sonra kiliseler inşa edilmiştir.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Zeytin Dağı

Burası: eski Kudüs şehrinin doğusundadır. Surlarla çevrili Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa buradan gayet güzel izlenmektedir.

Burasının da son derece kutsal bir mekan olduğuna inanılmaktadır. Tepede: 2000-3000 yıllık zeytin ağaçları bulunmaktadır. Hz. İsa’nın zaman zaman burada dinlendiği söylenmektedir. Aynı zamanda; İsa burada öğrencilerine, öğretilerini vermiştir.

Yine, rivayetlere göre: Tufan ardından, Nuh Peygamberin güvercini, bu tepeden aldığı zeytin dalını, kendisine götürmüştür. Ayrıca: Hz. İsa’nın 12 havarisiyle son akşam yemeğini yediğine inanılan yer de, bu dağın eteklerindedir.

Burada bir kilise bulunmaktadır. “Dominus Flevit” isimli bu kilise, bir Bizans kilisesinin kalıntıları üzerine, gözyaşı şeklinde, 1954 yılında kurulmuştur.

Tepenin eteklerinde, batı bölümündeki yamaçta: Yahudi mezarlığı bulunmaktadır. Surlar üzerindeki Altın kapının hemen karşısında bulunan bu mezarlıkta yatanların: Mesih geldiğinde “ilk canlanacak kişiler” olacaklarına inanılıyor.

Bu nedenle, duyduğuma göre, burada bir mezar yeri alabilmek için, milyon dolarların gözden çıkarıldığı söyleniyor.

Yahudi inancına göre: kıyamet gününde “sırat köprüsü” nün, tepenin iki yamacı arasında kurulacağına inanılıyor. Yahudi mezarlığındaki 150.000 mezar içinde, Yahudi Filozof Nahmanides’in mezarı da bulunmaktadır. Bunun yanında, birçok ünlü Yahudi’nin mezarı da buradadır.

Vadinin karşı yamacında ise “Müslüman Mezarlığı” bulunuyor. Burada: sahabelerden Hz. Selman-ı Farisi ve Rabiat-ül Adeviye’nin kabirleri bulunuyor. Burada “Türk bayrağı” dikkat çekiyor, çünkü 2009 yılında, buranın dış duvarları, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından yaptırılmıştır.

Vadide: Müslüman ve Yahudi mezarlıkları arasındaki bölümde ise, bir Hıristiyan kilisesi dikkat çekiyor.

Hıristiyanlar da, kıyamet gününde, bütün hepsinin, bu kilise önünde toplanacaklarına inanıyorlar. Evet, burası Tevrat ve İncil’de anlatılan kutsal mekanlara ev sahipliği yapmasıyla önem kazanıyor.

Tepenin kuzeyinde: Müslüman Arapların yaşadığı “Tur Mahallesi” ve biraz daha kuzeyde ise “Kudüs İbrani Üniversitesi” bulunuyor.

Mary Magdalene Kilisesi

Zeytin dağı üzerindedir. Altın kaplama kubbeleriyle ilgi çekmektedir. Kilise, Annesi Maria Aleksandrovna anısına, Rus çarı Alexander II tarafından, 1895 yılında yaptırılmıştır.

Kilisenin büyük yeşil kapısından girince, sanki başka bir ülkede bulunduğunuza sanacaksınız. Aslında, Kudüs şehrindeki bir çok kilisede bu duygu hissedilir.

Çünkü: Avrupanın birçok ünlü başkanı ve lideri: kendi ülke stillerinde, özellikle 19’ncu yüzyılda, büyük binalarla kutsal şehri süslemişlerdir.

Burasıda, daha çok Rus tarihini yansıtır. Koruyucu aziz “Mary Magdalena” için seçilmiştir. Kilisenin tepesindeki 7 muhteşem altın kaplama soğan kubbe: Moskova şehrinde bulunan, 6’ncı yüzyıl kilise tarzına benzemektedir.

Bu altın kaplama soğan kubbeleri nedeniyle, kilise, Kudüs şehrinin en iyi bilinen kilisesidir.

Kilisenin “Golden Gate” denilen giriş kısmındaki çiçek bahçeleri ve servi ve zeytin ağaçları, ziyaretçilere muhteşem bir güzellik sunmaktadır.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Kidron Valley-Avşalom Mezarı

Burası, Kudüs şehrinin en kutsal yerlerinden birisidir ve Tapınak dağı ve Zeytin dağı arasında yer almaktadır. Buranın kutsal olmasının nedeni, Allah tarafından, dünya uluslarının ahiret gününde burada yargılanacak olmalarını belirtmesi nedeniyledir.

İncil’de belirtildiği üzere, David, burada asi oğlu Avşalom için bir mezar anıtı inşa ediyor. Avşalom, babasının adamları tarafından öldürülünce, buraya gömülüyor.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Mary Mezarı

Zeytin dağının eteklerinde, Kidron vadisinde: İsa’nın annesi Meryem’in mezarı bulunmaktadır. Bu mezarın bulunduğu kilise, Kudüs şehrinin en saygıdeğer kiliselerinden birisidir.

Söylenenlere göre: 1500 yıl önce, burada ilk ev inşa edilmiştir. Haçlılar tarafından tahrip edilen kilisenin yerinde, yalnızca küçük bir kubbe mezar kalmıştır.

Ama, 1130 yılında, yeniden kilise inşa edilmiştir. Yapının sivri gotik kemerleri bulunan iç bölümü inanılmaz güzeldir. Ancak, Kidron çayı, sık sık burada sel felaketine neden olmuştur.

Evet, içerinin dekoru gerçekten inanılmaz otantik, titrek kandil ışıkları, kilisenin içinde gizemli bir hava yaratıyor. Doğu Hıristiyan toplumları, burayı özellikle ziyaret ediyorlar.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Saint Sepulcre Bazilikası-Kıyamet Kilisesi-Kutsal Mezar Kilisesi

Burası: Sion Tepesinde, eski şehrin en yüksek noktasındadır. Bütün kiliselerin “anası” olarak bilinir. Buradaki ilk ibadet yerinin, bir pagan tapınağı olarak, Roma döneminde İmparator Hadrian tarafından, MS.2’nci yüzyılda inşa ettirildiği sanılıyor.

MS.4’ncü yüzyılda ise, Hıristiyanlığın kabul edilişiyle, burada İmparator Konstantin’in annesi Helena tarafından, ilk kilise inşa ettirilmiştir. Bu kilise, zamanla genişletilerek günümüze ulaşmıştır.

Buranın 1009 yılında Halife Hakim tarafından hemen hemen tümünün yok edildiği de söyleniyor. 1099 yılında ise, Robert adlı bir keşiş tarafından burası bulunur ve haçlılar tarafından, orijinal boyutlarında yeniden inşa edilir.

Bugün görülen yapı budur.

Burası: dünya üzerindeki: Katolikler, Ortodokslar, Ermeniler, Süryaniler, Kıpti ve Habeş kiliseleri tarafından, yani 6 mezhep tarafından kutsal olarak kabul ediliyor. Yani, Hıristiyan mezhepleri için, burası muhteşem önemli bir yerdir.

Her mezhep buraya sahip olabilmek için, yüzyıllardır büyük uğraşı verirler. Ancak: Osmanlı döneminde, bu uğraşıları çözmek adına, çok uygun bir çözüm bulunmuştur. Osmanlılar: bu kilisenin anahtarını bir Müslümana emanet etmişlerdir.

Çünkü: Protestanlar dışında, dünya üzerindeki bütün Hıristiyanlar: Hz. İsa’nın; burada çarmıha gerildiği, çarmıha gerilmesinin ardından kanlar içindeki cansız bedeninin, defnedilmeden önce, burada bulunan taş üstünde yıkandığı ve yine burada defnedildiğine inanıyorlar. Hatta: yıkandığı taşın, sürekli ıslak olduğu söyleniyor.

Bu yüzden: kiliseye “Kıyamet” yani “Diriliş” kilisesi ismi verilmiştir.

Evet: yapımı yaklaşık 1500 yıl geriye giden bu kilise, şehirdeki gezilecek yerlerden birisidir. Günümüzde: bazilika içindeki değişik alanlar: değişik Hıristiyan mezheplerinin kontrolü altındadır.

Örneğin: Hz. İsa’nın mezarının bulunduğuna inanılan yer, Yunan Ortodokslarının denetimindedir.

Burayı gezerseniz: duvarlarda yüzlerce yıl boyunca kazınmış haçlar göreceksiniz. Zemin seviyesinin altında, merdivenlerden indiğinizde: Kraliçe Helene döneminde yaptırılan ilk kilisenin temellerini-kalıntılarını görebilirsiniz.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Dormition Abbey

Zion tepesindeki bu muhteşem kilisede, Meryem’in öldüğüne yada “ebedi uykuya” daldığına inanılıyor.

Kilise, 1906 yılında kutsanmıştır. 1948 ve 1967 yılındaki savaşlarda ise zarar görmüştür. Kilisenin yukarısındaki kubbeli mozaik burç, bir Hıristiyan kilisesi için son derece sıra dışı bir görünüm vermektedir.

Manastırın bodrum katında “uyuyan Meryem” heykeli bulunuyor. Manastırın hemen yanında ise, yine dini özellikleri ağır basan bir yer bulunuyor.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Coenaculum

İsa ve 12 havarisinin son akşam yemeği yedikleri yerdir.

Burada: Kral Davut’un mezarı da bulunuyor. Ancak, söylenenlere göre, David: şehrin daha güneydoğusunda yatmaktadır. Ama, mezarı burada bulunmaktadır.

Yahudi hacılar, Kral David’in geleneksel ölüm yıldönümünü burada kutlamaktadırlar. Yani: mezarın buraya sonradan monte edildiği söyleniyor. Günümüzde, burası, gerek Hıristiyanlar ve gerekse Yahudiler tarafından paylaşılmaktadır.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

MÜSLÜMAN MAHALLESİ

Şehrin doğusundadır ve içinde “Hakem-i Şerif (burası Yahudiler tarafından “Tapınak dağı” olarak tanınmaktadır) bulunur. Ayrıca: 691 yılında tamamlanmış olan “Kubbet-ül Sahra” ( buraya Ömer Camii ismi verilmektedir) ve El-Aksa Camisi ziyaret edilmektedir.

MESCİD-İ AKSA

Burayı ziyaret etmek isterseniz: önce İsrail askerleri ve daha sonra Arap görevlilerin kontrolünden geçmek ve

Müslüman olduğunuzu ispatlamak zorundasınız. Çünkü: şehirde diğer kutsal yerlere girerken “din” zorunluluğu aranmamasına rağmen, buraya girmek için “Müslüman” olmak bir şart olarak ortaya konuluyor.

Hatta: girişin bu kadar zor olduğu kutsal mekanın içinde bile, uyulması gereken kurallar bulunuyor.

İçeride: gülmek, yüksek sesle konuşmak, şakalaşmak, laobali hareket etmek kesinlikle yasak, giysi zorunluluğunu elbette söylemiyorum, onu tahmin edebiliyorsunuzdur, özellikle bayan ziyaretçilerin giysilerinin uygun, yani kapalı olmaları şart.

Gelelim burası hakkında ayrıntılı bilgi vermeye

Burada bulunan 144 dönümlük alanda: Mescid-i Aksa, Aksa Camisi ve Kubbet-ül Sahra başta olmak üzere, birçok tarihi yapı bulunuyor ve bölgenin ismi “Beytülmakdis” olarak biliniyor.

Ancak: Kuran-ı Kerim’deki “İsra” suresinde, buranın ismi, Allah tarafından “Mescid-i Aksa” olarak belirtilmiştir.

Bu yüzden: Müslümanlar, Beytülmakdis olan bölgenin ismini “Mescid-i Aksa” olarak kullanırlar. Yani; Mescid-i Aksa; bir bina değil, bölgenin ismidir.

Özellikle: altın kubbeli yapının Mescid-i Aksa olduğu konusundaki bilgi, tamamen yanlıştır.

Müslüman inanışına göre: Beytülmakdis’in temelleri: Hz. Adem ve çocukları tarafından atılmış; MÖ.940 yılında ise, Hz. Süleyman tarafından yeniden inşa edilmiş ilk İslam mabedidir.

Cennetin kapılarının yeryüzüne en yakın olduğu yer olarak burası kabul edilmektedir. Çünkü: Hz. Adem cennetten çıkarılınca ilk olarak buraya gelmiş ve bir süre burada yaşamıştır.

Mescid-i Aksa ismi:

Burada bulunan “Muallak kayası” yani “Kubbet-ül Sahra” dan gelmektedir. Zaten: Mescid-i Aksa, bu kaya üzerine kurulmuştur. Peygamberimizin: bu kayanın üzerinden “miraca” yükseldiğine inanılır. Aynı zamanda, yeryüzündeki bütün tatlı suların kaynağının da, bu kaya olduğuna inanılır.

Hatta: bu muallak kayasının, Miraca yükselirken Peygamberimizi takip etmek istediği, onunla birlikte yükseldiği, bir süre havada asılı kaldıktan sonra ancak Hz.Cebrail tarafından durdurulduğuna ve yere düştüğüne inanılır.

Bu muallak kayasının: aynı zamanda, Hz. İbrahim’in en sevdiği oğlunu (oğlunun ismi Müslümanlara göre İsmail, Yahudilere göre İshak’tır) kurban etmek istediği yerdir.

Öte yandan: Mescid-i Aksa: Müslümanların ilk kıblesidir. Kabe’den sonra, yeryüzündeki en kutsal ikinci mabet burasıdır. Mekke şehrindeki “Mescid-i Haram” ve Medine şehrindeki “Mescid-i Nebevi” den sonra: üçüncü kutsal mekan olarak kabul edilmektedir.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Kubbet-ül Sahra

Buraya ulaştığınızda: “Kubbet-ül Sahra” yani “Sarı Kubbe” hemen dikkat çekiyor. Bu kubbe: Muallak kayasının zirvesinde kuruludur. Zaten bu yüzden, günümüze kadar olan süreçte bölgede olan depremlerden etkilenmemiştir, sadece zaman zaman yenilenmiştir.

Dış döşeme 1963 yılında yenilenmiş ve kubbe 1993-1994 yıllarında yeniden yaldızla süslenmiştir.

Bu kubbenin: MS.600’lü yılların sonunda Hz. Ömer tarafından 14 ayar altından yaptırıldığı biliniyor. İnşası: 668-691 yılları arasında tamamlanmıştır.

Kubbet-ül Sahra’nın hemen altında kalan mağaranın: “Miraç gecesi” Peygamberimiz tarafından ziyaret edildiğine ve Peygamberimizin: bu mağarada: Hz. İbrahim, Hz. Davut, Hz. Süleyman ve Hz. İlyas ile birlikte namaz kıldığına inanılıyor.

Kubbet-ül Sahra içinde bulunan ilk taş yani “hacer-i muallak”: Hz. İbrahim’in üzerinde oğlunu (oğlunun ismi Yahudilerde İshak, Müslümanlarda ise İsmail olarak geçer) kurban etmek istediği taştır.

Buranın çinileri Osmanlı çinileri ve halıları da Anadolu’dan gelmedir. İç kısımdaki ahşap süslemeler ve renkli mozaikler de ilgi çekmektedir.

El Aksa Camisi

Burası: Mescid-i Aksa bölgesindeki: ikinci büyük binadır. Hz. Ömer’in: Kudüs şehrine geldiğinde, beraberindekilerle birlikte ilk namazını burada kıldığına inanılıyor ve Aksa Camisinin temelleri, burada atılıyor.

Ancak: cami, yüzyıllar boyunca birçok kez yıkılıp yeniden yapılmıştır.

Caminin alt katında: iki koridor şeklinde “Kadim Aksa Camisi” bulunuyor. Bu koridorlara açılan kapıya ise “Nebi kapısı” deniliyor. Çünkü: Peygamberimiz, Miraca yükselmeden önce bu koridorlardan birini kullandığına inanılıyor.

Hatta, bu koridorlardaki kireç taşından yontulmuş sütunların; Miraç gecesi, Peygamberimiz tarafından, Mescid-i Aksa’da gördüğünü belirttiği sütunlar olduğuna inanılıyor.

Evet, cami günümüzde 5000 kişinin aynı anda ibadet edebileceği boyutlardadır. Caminin yakın tarihi geçmişinde dikkat çeken olaylara gelince: Ürdün Kralı Abdullah’ın 1951 yılında burada öldürüldüğü ve 1969 yılında yine caminin kundaklandığı hatırlanmaktadır.

Burak Mescidi

Mescid-i Aksa’nın güneydoğu köşesindedir. Yine inanışa göre: Peygamberimiz, Miraca yükselmeden önce, Kudüs şehrine geldiğinde “Burak” adlı bineğini, buraya bağlamıştır.

Zaten: mescidin duvarında küçük bir demir halka görülmektedir. Peygamberimiz: “Burak’ı, peygamberlerin atlarını bağladıkları halkaya bağladım” hadisiyle , bu halkayı ifade ettiğine inanılıyor.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

ESKİ ŞEHİR BÖLÜMÜNDEKİ ARKEOLOJİK YERLER

GENİŞ DUVAR

Şehrin kuzey duvarı kalıntıları, 1970 yılında ortaya çıkarılmıştır. Rechov Plugat Hakotel’in köşesindeki bu antik duvar kalıntılarını görebilirsiniz.

Duvar yaklaşık 23 metre genişliğindedir ve uzunluğu 10 metredir. Orijinal yüksekliğinin ise, muhtemelen 25 metre olduğu sanılıyor.

BURNT HOUSE

Burada, Roma döneminden kalma bir ev kalıntısı bulunuyor. Burayı ziyaret ederseniz: yanmış-kömürleşmiş ahşap gemi kalıntıları, bir Roma mızrağı ve bir kadının kol iskeleti görülebiliyor. Burada ayrıca o dönemde bir evin içindeki yaşamın betimlendiği bir slayt gösterisi de izlenebiliyor.

CARDO

Burası, antik Roma döneminde, şehrin iki ana caddesinden birisidir. Bir zamanlar burada dev sütunlar bulunuyormuş. Hatta yüksekliklerinin 16 metreye kadar ulaştığı tahmin ediliyor. Yolun genişliği ise, kaldırımlarla birlikte 50 ayaktır. Her iki tarafında, geniş kaldırımlar ve dükkanlar bulunmaktadır.

WOHL ARKEOLOJİ MÜZESİ

Müze “Yeshiva Hakotel” binasının bodrum katındadır. Burada, 2000 sene önceki evlerin neye benzediğini görebilirsiniz. Kalıntılarda: ilginç mozaik zeminler, taş mobilyalar, süs eserleri ve duvar resimleri, freskler görülür.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

YENİ ŞEHİR-NEW CİTY BÖLÜMÜ

Evet, yazının başında da belirttiğim gibi, burada pek ilgi çekici yer yok. Burası, 19’ncu yüzyıl sonlarında inşa edilmeye başlanmıştır.

Özellikle: 1967 yılındaki savaştan sonra: şehrin bu bölümü, İsrail tarafından imara açılmış ve hızla yeni yerleşim alanları inşa edilmiştir. Bu bölüm “Holoskot” olarak da isimlendiriliyor.

Holoskot

“Holoskot” kelime anlamı olarak: Nazi Almanya’sı tarafından, Avrupalı Yahudilerin zulüm ve imha dönemine verilen isimdir.

1933 yılında, Hitler, Almanya’da iktidara yükselince, Alman Yahudilerine karşı zulüm başlar. Yahudiler, zorla gettolara sürgün edilirler. Haklarına ve mülklerine el konulur ve son olarak Toplama kamplarına sürülürler.

II. Dünya Savaşının başlaması ile, Hitler: imha mangalarını bu kamplara gönderir ve toplama kampları, ölüm kampları haline dönüşür. “Babi Yar” denilen yerde, bir anda 30.000 Yahudi öldürülür.

Toplamda ise, 1.7 milyon Yahudi öldürülür. Evet, tüm bu olaylara “Holoskot” deniliyor.
Holoskot anısını korumak için, burada müze ve anıtlar bulunuyor.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Yüksek Mahkeme

Yüksek Mahkeme, etkileyici şekilde tasarlanmıştır. Yapıda, 5 tane görkemli mahkeme salonu bulunmaktadır.

İsrail Müzesi

1 Rupin Road üzerindedir.
Buranın koleksiyonunda “Ölü Deniz Parşömenleri” dikkat çekmektedir. Ayrıca: Japon Zen bahçeleri temelleri, uluslar arası sanatçıların heykel koleksiyonları ve eserleri sergilenmektedir. Kudüs: ikinci Tapınak dönemi modeli, şehrin topoğrafyası ve mimarlık özellikleri açısından ilgi çekmektedir.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Hayvanat Bahçesi

Malkha Mall yakınındaki Aharon Sholov Road üzerindedir.
Burada, 250 dönümlük bahçede, 1200 hayvan bulunmaktadır. Özellikle, İncil’de adı geçen ve soyu tükenme durumunda olan hayvan türleri barındırılmaktadır.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Knesset

Burası, İsrail Devletinin temsilcilerinin bulunduğu bir yerdir. Mekanda: genel kurul ve konferans salonları bulunur. Ayrıca devlet resepsiyonları için bir salon daha vardır. Genel Kurul salonu rehberli turlarla ziyaret edilmektedir.

Mahane Yehuda Market

Mahane Yehuda ve Elz Haim sokakları arasında, 1928 yılında inşa edilmiş bir büyük açık hava pazarıdır. Burada: meyve-sebze, balık, kümes hayvanları, ekmek ve unlu mamuller, ucuz restoranlar bulunur. Ayrıca: ev eşyaları, giysiler ve biraz önce de söylediğim gibi her türden taze gıdalar bulmak mümkündür.
Tezgahlarda ise, satıcı olarak: genç öğrenciler, Araplar ve Yahudiler göreceksiniz.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler
İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Rockefeller Müzesi

Bu müze: 1938 yılında, eski şehirde ilk müze olarak John D. Rockefeller tarafından kurulmuştur. Yapıda: ağır ceviz kapılar ve metal armatürler ile Ortadoğu taş kemerleri, kubbeleri ve iç avlu birleştirilmiştir.

Müzede: özellikle sikke ve mozaikler, heykeller ve lahitler görülmeye değerdir. Tarih severlere bu müzeyi ziyaret etmelerini öneririm.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

Bible Lands Müzesi

Müzede, antik bölgelerin ve tarihi dönemlerin içinde bir gezinti yapmak mümkündür. Özellikle İncil’de anlatılan topraklarla ilgili bilgiler bulunur. Kenan tanrıları, Kraliçe Esther ve daha birçokları.

Ayrıca: İsrail arazisi üzerindeki sayısız kültür ve inançlarda sergilenen objelerin ana temasıdır. Sergilenen objelerin çoğu: Mısır, Türkiye, Mezopotamya ve Yakın Doğu’dan toplanmıştır.

Objeler: 1913-2003 yılları arasında, Elie Borowski isimli şahıs tarafından toplanmıştır.

İsrail Kudüs Gezilecek Yerler

İslam Sanatı Müzesi

2.Hapalmach Street üzerindedir.
Başkanın ikametgahına yakın olan bu müze, 1974 yılında ziyarete açılmıştır. Müze: Bayan Vera Bryce Salomons tarafından kurulmuştur. Kendisi: Yahudiler ve Araplar arasında köprüler inşa etmesiyle tanınır ve bilinir. Sonuçta, İslam sanatında ileri düzey bilgi sahibi olmuştur.

Günümüzde: Arap şehirlerinden ve Doğu Kudüs bölgesinden gelen çocuklar, Arap ülkelerinden gelen devlet konukları da, bu müzeyi ziyaret etmektedirler.

Müzede sergilenen objeler: hançer, kılıç, kask, diğer silahlar, tekstil, halı, takı, cam eşyalar, seramik, metal eşyalar, satranç taşları, domino ve antika oyun kartları.
Müzede: İbranice, İngilizce, Arapça olmak üzere, üç dilde rehberli turlar düzenlenmektedir.

Yafa

Kudüs, Genel

Kudüs, Tarih

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

Kudüs şehrinde, eski ve yeni şehir bölümlerini gezdikten sonra: yine dini ve tarihi özellikler taşıyan, Kudüs şehri yakınlarındaki başka yerleri de gezebilirsiniz.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

SİON-ZİON DAĞI

Kudüs şehrinde, eski şehrin dışında, surların dışında bulunmaktadır. Ermeni mahallesinin güneyindedir.

Duvarların dışı dedim de: şöyle anlatılan bir efsane bulunmaktadır. 1538 yılında, Kanuni Sultan Süleyman şehir surlarını yaptırırken, “Kral David” in mezarının surların dışında bırakılması nedeniyle, surları yaptıran iki mühendisi idam ettirdiği söylenir.

Bugün Yafa kapısının iç avlusundaki iki mezarın, bu mimarlara ait olduğu söylenir.

Buranın ismine: ilk olarak MÖ.630-540 yılları arasında Samuel II’nin yazılı kayıtlarında rastlanmıştır.

Burası “Kudüs” şehri ile “eş” anlamlıdır. David tarafından fethedilmiş ve üzerine “Yevuslu” isimli kale yapılmıştır.

Bu kalenin: Süleyman Tapınağı ile aynı yerde yapıldığı söylenmektedir. İsa döneminde ise, Zion dağı yoğun nüfuslu ve şehir duvarlarının içinde, zengin bir mahalle olarak bilinir.

Yahudi inancına göre, burası “Tapınak dağı” olarak da bilinir ki, birinci ve ikinci tapınakların burada yapıldığı söylenir. Bu yüzden: tanrı ve insanlık arasındaki bağlantı nedeniyle, Yahudiler için, burası dünyanın en kutsal yeridir.

 

Holoskost-Holokost Cellar

Burası, bir müzedir. Müzede, bir açık avlu ve 10 sergi odası bulunmaktadır. Avluda: bölgede bulunan mezar taşı benzeri plakalar görülür.

Bunların üzerinde, İbranice yazılar görülür. Müzede sergilenenler ise: Tevrat’ta belirlenen dini olaylarla ilgilidir.

Örneğin: Polonya’daki “Buchenwald Toplama Kampı’”ndan bir “dua kitabı” ilgi çekmektedir. Diğer objeler ise: çantalar, ayakkabılar, parşömenlere yazılmış Tevrat.

Auschwitz toplama kampından getirilen: bir mahkum tarafından giyilen, Tevrat parşömenleri dikilmiş elbise ilgi çekmektedir.

Ayrıca, yine Naziler tarafından öldürülen “Holokost” kahramanlarının ölüm kamplarından getirilen “külleri” de burada bulunmaktadır. Naziler tarafından insan yağından üretilen “sabunlar” da görülmektedir.

 

Oksan Schinler Mezarı

Bu adam (1908-1974) etnik bir Alman Sanayicisidir. Alman Nazi Partisinin de üyesi olan bu şahıs: Nazilerden 1200 Yahudiye ölümden kurtarmıştır. Hatırlarsanız: 1993 yılında “Schinler’in Listesi” filmi çekilmişti. Kendisi: fabrikaları nedeniyle, ömrünü Polonya ve Çek Cumhuriyetinde geçirmiş ve 1974 yılında ölmüştür.

Ancak, öldüğünde beş parasız idi. Kendisi: Kudüs şehrine gömülmek istiyordu. Çünkü: “çocuklarım burada” demişti. Bunun üzerine: Tapınak dağı zirvesindeki “Katolik Mezarlığı”nda toprağa verildi. Kendisi Yahudi olmamasına rağmen, 1200 Yahudiye ölümden kurtardığı için buraya gömülmüştür.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

Gallicantu St Peter Kilisesi

Kilise: Tapınak dağının doğu kesiminde, dik bir yamaç üzerinde kurulmuştur. Çatısında: kara bir haç üzerinde, bir altın horoz yükselir. Zaten “Gali-cantu” Latince “horoz ötüşü” anlamına gelmektedir.

Kilisenin altında bulunan bir zindanın: İsa’nın tutuklanmasının ardından, gece boyunca burada kaldığı hücre olduğuna inanılır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

Dormition Abbey-Kilisesi

Günümüzde, Tapınak dağının zirvesindeki bir tepede, bu kilise bulunmaktadır. Kale gibi bina, bir konik çatı ve dört köşesindeki kuleleriyle dikkat çekmektedir. Eski şehrin güneyinde ”Zion kapısı” önünde durmaktadır.

Kilise, eski şehri çevreleyen surların dışında: Zion kapısına yakın yerdedir. 1898 yılında Alman imparatoru Kaiser Wilhelm II: Kudüs şehrini ziyaretinde, Sultan Abdülhamit’e, buradan “Alman Birliği” adına bir arazi satın almak istediğini söylemiştir.

Çünkü: İsa ve havarilerinin son akşam yemeğini yedikleri yer ve Meryem’in öldüğü düşünülen yer buradadır. Dolayısı ile, Ortodoks ve Katolik Hıristiyanlar için kutsal kabul edilen bu yer: “uyku” veya “uykuya dalma” şeklinde isimlendirilir. Yani, ölümden söz etmiyorlar, uykuya dalma olarak kabulleniyorlar.

Öte yandan: Meryem’in öldüğü yer olarak bir yer daha biliniyor, evet “Efes” şehri. Yani: Meryem’in öldüğü ve ölmeden önce bir süre yaşadığı yer olarak “Efes” ve “Kudüs” düşünülüyor. Efes ile ilgili olarak: havarilerden St.John’un “Meryem’in İsa’nın ölümünden sonra Efes’e gittiğini söylemesine” dayanılmaktadır.

Öte yandan; Meryem türbesinin: Kudüs’de Zeytin dağının dibinde bulunduğuna da inanılmaktadır. Meryem’in burada öldüğüne dair mevcut kitapların, uydurma olduğuna inanılıyor. Burada, Meryem’e ait bir prototif mezar bulunduğuna inanılmaktadır.

“Dormition” kelime anlamı “varsayım” demektir. Evet, Alman-Köln Piskoposu Heinrich Renard (1868-1929): 1899 yılında, bu arazi üzerinde incelemeler sürdürür ve Bizans döneminde yapılmış “Aya Sion” kilisesi kalıntılarını bulur. Bu kalıntıların, Haçlılar zamanında yapılmış “Zion kilisesi” kalıntıları üzerine yapıldığı öğrenilir. Bunun üzerine, yeni kilisenin yapımına 1900 yılında başlanır ve 1910 yılında tamamlanır.

Kilise içinde bulunanlar

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
Kral David Mezarı

Kral David, bir İsrail kralı olarak bilinmektedir. Mezarı, bu kilise içinde bulunmaktadır. Aslında, yukarıda da belirttiğim gibi, burada daha önce bir Bizans dönemi kilisesi bulunmakta imiş ve mezar o kilisenin zemin kat köşesindedir.

Mezar: 14’ncü yüzyıldan kalma bir lahit içindedir. Lahdin üzerine, 1949 yılında modernist süslemeleri olan mavi bir bez örtülmüştür. Lahdin içinde bir cesedin bulunduğu biliniyor ama bunun tam olarak Kral David’e ait olup olmadığı hakkında herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Çünkü: İncil’e göre, David: toprağa gömülmüştür.

İsa ve 12 havarisinin son akşam yemeğini yedikleri yer

Kral David’in mezarının bulunduğu binanın üst katındadır ve “Cenacle” olarak bilinmektedir. “Cena” kelimesi bir tür “akşam yemeği” dir. Burası “Yeni Ahit” de, bir site ve Hıristiyan kilisesi olarak kabul edilir. Peki, bu olayın burada olduğu hakkındaki belirtiler nelerdir:

Yapılan araştırmalara göre: mevcut Kral Davud mezarının doğu ve güneydoğu duvarları: Roma imparatoru Theodosius döneminde yapılan, sekizgen kiliseden kalmadır. 382 yılında yapılan bu kilise: 394 yılında Papa tarafından kutsanmıştır. Yani, burada İsa ve Havarilerinin son akşam yemeğini yediklerine inanılmaktadır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

BETHLEHEM ŞEHRİ

Batı Şeria bölgesinde, Kudüs şehrine 9 km. uzaklıkta, güneydedir. İbranice isminin anlamı “Ekmek evi” demektir. Çölün kenarında bir tepe üzerinde kurulmuştur.

Burası: İsa’nın doğum yeri olarak kabul edilmektedir. Hıristiyan inanışına göre: Meryem ananın doğum yaptığı bu mağara hayvanlar için kullanılırken, yerel çobanlar, bebek doğduktan sonra, buraya doğudan üç bilge adamın geldiğini ve saygı-hediyeler sunduğunu söylemişlerdir.

MÖ.1000 yılında, İsrail’in ikinci kralı David’in de bu şehirde doğduğu söylenir. David: daha sonradan “Peygamber Samuel” olmuştur.

Günümüzde, İsa’nın doğduğuna inanılan mağaranın üzerinde, bir kilise bulunmaktadır ve dünyanın en eski Hıristiyan kilisesi olduğuna inanılır.
Burayı ziyaret ederseniz: buraya has bir el sanatı olan: zeytin ağacından yapılma ahşap oymalar, Meryem tasvirli inci-mücevher ve takılar ve farklı nakışlardan satın alabilirsiniz.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

Nativity Kilisesi

Burası, İsa’nın doğduğuna inanılan mağara üzerine inşa edilmiştir. Kale gibi ön duvarındaki tek kapı: 1.2 metre yüksekliktedir. Bu kapı, 1500 yılı civarında, bu ölçüye düşürülmüştür. Bugünkü Bazilika: Hıristiyan dünyasının en eski kilisesi olarak bilinmektedir.

6’ncı yüzyılda, Roma İmparatoru Jüstinyen tarafından yaptırılmıştır. Bu orijinal kilise; 339 yılında İmparator Konstantin (Hıristiyanlığı ilk kabul eden Roma imparatorudur) tarafından yaptırılan kilisenin yerine, İsa’nın doğum yeri olarak kabul edilen mağara üzerine yapılmıştır.

 

Nativity Grotto

Burası, İsa’nın doğduğuna inanılan mağaradır. İsa’nın doğum yeri, loş bir kaya mağaradır. Bunun üzerinde, bir yıldız ve onun mermer zemininde “Burada İsa Mesih, Meryem’den doğdu” yazmaktadır.

Dikdörtgen mağara: 12 metre uzunluğunda 3 metre genişliğindedir. Bayram günlerinde, mağarada bulunan 48 lamba yanmaktadır. Ancak, 1869 yılında bu nedenle ciddi bir yangın çıkmıştır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

NASIRA KASABASI

İsa’nın doğduğu ve büyüdüğü kasaba olarak bilinir ve tanınır. Günümüzde buraya “Nazareth” ismi verilmiştir ve gelişen bir şehir olarak bilinir. MS.1’nci yüzyıldan kalma “Nasıra” kasabası yani köyünün kalıntıları: randevu ile görülebilmektedir.

Kasaba her ne kadar Müslüman ve Arap şehri olarak bilinmesine rağmen: kilise, manastır ve diğer dini kurumlar boldur ve Hıristiyanlar için bir hac merkezidir.
Buranın çevresindeki en önemli yer: Müjde Bazilikasıdır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

Müjde Bazilikası

Bazilika: İsa’nın doğumunun, Cebrail tarafından müjdelendiği yerdir ve dünyanın en kutsal Hıristiyan dini yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Bazilika: haçlı ve Bizans kalıntıları üzerine, 1969 yılında inşa edilmiştir. Katolik ve Ortodoks Hıristiyanlar, hacı olmak amacıyla burayı ziyaret ederler.

Evet, 2 katlı kilise: çarpıcı, modern, mimari tarzında ve renkli bir şekilde dekore edilmiş, Orta Doğudaki en büyük Hıristiyan kilisesidir.

Kubbe: geleneksel “Meryem Ana Evi” olarak düzenlenen bir mağara üzerinde durmaktadır ve burada, bir zamanlar Meryem’in yaşadığına inanılmasıdır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

St Joseph Kilisesi

Müjde kilisesinin hemen yanındadır. Ancak, Müjde kilisesinin yanında: sağlam ve iddiasız bir yapıdır. Merdivenlerle, kilisenin siyah-beyaz mozaiklerle süslü, 2 metre karelik avlusuna inilir. Daha aşağıda: 17’nci yüzyıldan kaldığına ve Yusuf’un marangozluk atölyesi olduğuna inanılan bir yer bulunur.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

Mary Kuyusu

Müjde kilisesinin kuzeyinde, yaklaşık 400 metre uzaklıktadır. Buranın, küçük kasaba olduğu dönemde, Meryem ve onun genç oğlu İsa tarafından sık sık kullanıldığına inanılmaktadır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

YİGAL ALON MÜZESİ-GALİLEE TEKNE

Müze; Celile denizi üzerinde, Kibutz Ginnosar bölgesindedir ve Yigal Alon (1918-1980) isimli askeri ve siyasi lider tarafından yaptırılmıştır.

Müzenin en değerli eseri bir tekne kalıntısıdır. Bu tekne, Hıristiyanlar tarafından dünyanın en değerli ve anlamlı arkeolojik hazinelerinden birisi olarak kabul edilir, çünkü teknenin “İsa” ya ait olduğuna inanılıyor.

Tekne kalıntısı: bir kuraklık sırasında, Celile denizi kıyısında, Ocak 1986 tarihinde, Celile’ye gelen iki balıkçı kardeş tarafından çamur içinde bulunmuştur. Yaklaşık 2000 yıl öncesine ait olduğu düşünülen tekne, 12 gün sonra, gün ışığına çıkarılmıştır.

Bilim adamları, teknenin: bir balıkçı teknesi veya Romalılara karşı bir deniz savaşında görev alan tekne olduğuna inanıyorlar. Ama, biraz önce de söylediğim gibi, Hıristiyanlar, bu tekneye İsa’nın ve havarilerinin bindiğine inanıyorlar.

Müzede, bu tekne dışında: Yahudiler ve Araplar tarafından yapılan sanat eserlerinin bulunduğu sergiler de düzenleniyor. Kalıcı sergiler: eski çağlardan günümüze kadar olan sürece ait arkeolojik buluntulardır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

MAR SABA MANASTIRI

Rum Ortodoks Mar Saba manastırı, 1500 yıl önce inşa edilmiş ve dünyanın en eski ve hala yerleşim bulunan manastırı olarak önem kazanmaktadır. İlk olarak, Türkiye’den buraya gelen bir keşiş tarafından kurulan manastır, daha sonra yıkılmış ve 1834 yılında büyük bir depremin ardından yeniden yapılmıştır.

Manastır: kuzeydeki St. George manastırı gibi, yalnızlık arayan rahipler tarafından kurulmuştur. Başlangıçta onlar mağaralarda yaşarken, Aziz Mar Saba önderliğinde bu manastır inşa edilmiştir. Altın çağında, manastırda 300 den fazla rahip bulunduğu biliniyor.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

HALHUL KASABASI

Batı Şeria bölgesinde, Güneyde Hebron şehrine 5 km. uzaklıkta, Judean dağlarının en yüksek tepesi üzerindedir. Deniz seviyesinden, 1026 metre yüksekliktedir.

Burada: Hz. Yunus’un makamı bulunuyor. Yahudiler tarafından Peygamber Jonah olarak bilinir. Mezarının bulunduğu yerde: Nabi Yunus Camisi bulunmaktadır. 1226 yılında Eyyübi döneminde yapılmıştır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

ERİHA ŞEHRİ

Batı Şeria bölümünde, Ürdün nehri yanındadır. Lut gölünün 8 km. kuzeyindedir.
Burası, 10.000 yıllık bir şehir olarak önem kazanmaktadır. Bu nedenle, dünya üzerindeki ilk yerleşim yeri olarak kabul edilmektedir. Kelime anlamı “parfüm” anlamına gelir.

Çünkü: çölle çevrilmiş vahada, harika kokulu çiçekleri ile tanınmaktadır. Yeşil bir bitki örtüsünü barındırır.

İncil’de bu şehir “palmiyelerin şehri” olarak geçmektedir. Eriha yolu üzerinde Hz. Musa’nın kabrinin bulunduğu külliye ziyaret edilir.

Bölgenin bir diğer özelliği de, buranın MÖ.35 yılında, Mark Antony tarafından Kleopatra’ya hediye edilmiş olmasıdır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

Zaccheus Sycamore Ağacı

Hişam Saray Oteli yanında bulunan ağaç, normal gibi görünse de, Hıristiyanlar için özel önem taşımaktadır. Zacchaeus: şehri daha iyi görebilmek için, arkasında kalabalık bir topluluk ile bu ağaca kadar yürümüştür.

Tel es-Sultan

Şehir merkezinin 2 km. dışında bulunan bu bölge: eski Eriha şehri olarak bilinir.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

Hişam Sarayı

MÖ.740 yılında inşa edilen Hişam Sarayı, tarih boyunca avlanma ve tarım merkezi olarak kullanılmıştır. Hatta, Emeviler döneminde bölge, kazandığı önem nedeniyle arkeologlar tarafından “Ortadoğu’nun Versay Sarayı da denilmektedir. Saray her gün ziyaret edilebilmektedir.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

Kurantul Manastırı

Hz. İsa’nın 40 gün 40 gece oruç tutarak şeytanla sınandığı ve sonrasında Peygamberliğini ilan ettiği manastır, bugün Yunan Ortodoks kilisesine bağlı bir manastır olarak görülmektedir. Buraya ulaşım zor, 400 metrelik bir yüksekliği tırmanmanız veya teleferikle buraya ulaşmanız gerekir. Manastır: Ayartma dağı üzerindedir ve Lut Gölü, Ürdün Vadisi ve Eriha bölgesinin muhteşem bir manzarasına sahiptir.

 

Dier Hijla-Aziz Gerasimus Manastırı

Burası, Eriha şehrinin doğusundadır.
Hz. İsa’nın vaftiz edildiği yer olarak bilinir ve Aziz Gerasimus tarafından, MS.455 yılında yaptırılmıştır. Burada, halen günümüzde Yunan Ortodoks cemaatinin bir bölümü yaşamaktadır.

 

Kbirbet Kurman

Eriha merkezinin 20 km. güneyinde bulunan buranın çevresindeki uçurumlarda, 1947 yılında Bedevi bir genç çoban tarafından “Lut Gölü Yazıtları” bulunmuştur. Bunlar: bakır üzerine yazılmıştır.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi
İsrail Kudüs yakınlarında gezi

 

LUT GÖLÜ-ÖLÜ DENİZ

Buraya, hem “Ölü deniz” hem de “Lut gölü” ismi veriliyor.

Kudüs şehrinden çıkıp buraya gitmek isterseniz, uçsuz-bucaksız tepeler arasından geçiyorsunuz.

Göle varmadan: Hz.Musa’nın kabri görülüyor. Burayı ziyaret edebilirsiniz. Kabir: Kudüs-Eriha yolu üzerinde, bir tepenin başında bulunan medresenin içindedir.

Göle gelince

Deniz seviyesinden 422 metre aşağıda olan “Bahrü-l-Meyyit” yani “Ölü deniz” Lut gölünde, Allaha isyan edenlerin feci akıbetine tanık olmuştur. Yani: Ölü deniz: bir anlamda, dünya üzerindeki en alçak kara kütlesi olarak da önem kazanmaktadır.

Gölün yüzeyi, dünyanın en alçak noktasıdır ki, deniz seviyesinden 800 metre aşağıdadır. Gölün uzunluğu 80 km. ve genişliği 18 km.dir. Su seviyesi, her yıl çok eski bir geçmişten bu yana 18 cm. çekilmektedir. Çevreciler: Lut gölünün yok olmaya başladığı yönünde uyarılar verdiğini ve bunun özellikle İsrail tarafından göl kıyısında kurulu bulunan “Bromür” fabrikası yüzünden olduğunu ileri sürmektedirler.

İsrail fabrikaları yüzünden, temiz su sıkıntısı çekilmektedir. Oluklar endişe verici boyutlara ulaşmıştır.

Denizdeki tuzluluk oranı çok yüksektir. Litre başına 340 gr tuzluluk oranı ile dünya üzerindeki en tuzlu denizdir. Bu yüksek tuzluluk oranı, göldeki yaşamı olumsuz etkiler.

Zaten bu yüzden “Ölü deniz” olarak adlandırılır. Bazı nehirlerden gelen balıklar, göle düştükleri gibi ölmektedirler. Bu balıklar, tuza bulanmış olarak sahillere sürüklenirler.

Ancak, bu yüksek tuzluluk oranı, aynı zamanda “iyileştirici” özelliklere de sahiptir. Düzenli olarak buraya gelen birçok hasta ziyaretçi üzerinde olumlu etkileri görülmüştür ve rahatlama sağlar.

Ölü denizin batı kıyılarında: suya kolay erişim sağlanan organize plajlar ve yüzme alanları ve tedavi plajları (Neve Zohar ve Ein Bokek) bulunmaktadır.

Su içindeki mineraller ve tuzların birleşimi, vücut için eşsiz ve yaratıcı tedavi edici özellikler sunmaktadır. Deniz yatağında, vücuda sürülen siyah çamur yatakları bulunmaktadır. Ziyaretçiler, vücutlarını bu siyah çamur ile kaplarlar.

Ölü deniz Judean Desert: aynı zamanda, çöl turizmi içinde önemli bir merkezdir. Eğer Lut Gölünde yüzmek isterseniz:

Feslika

Burası: Kumran’ın 3 km. güneyindedir. Her gün, buraya 08.00-17.00 arasında ulaşmak mümkündür.

Ein Gedi

Burası: Eriha şehrinden 50 km. ve Es-Saba’dan 80 km. uzaklıktadır. Egged-Kudus arasında, günde toplam 10 adet otobüs seferi bulunmaktadır. Egged-Massada arasında ise, günde 3 otobüs seferi bulunur, yolculuk 30 dakika sürer.

Sodom Dağı

Ein Gedi’nin 50 km. güneyindedir. Burası ilginç bir yer. Tarihte: Sodom-Gomorro laneti ve Lut kavminin yok olması ile ilgili bilgisi olanlar hatırlayacaklardır burayı. Peygamberin uyarılarına kulak asmayan Lut Kavimi, burada tanrı tarafından yok edilmiştir.

İsrail Kudüs yakınlarında gezi

EL HALİL ŞEHRİ

Burası: Tunç Çağında Filistin yöresinde kurulmuş ilk şehirlerden birisidir.
İslam inanışına göre: Adem ve Havva, cennetten kovulunca, bir süre burada yaşamışlardır.
İncil’de ise: El Halil: cennetten düşen dört deve ile ilgili olarak “Dörtlerin köyü” olarak bilinmektedir.

Başka bir inanışa göre de: İncil’de isimleri geçen ve burada gömülü oldukları söylenen, 4 çifte atıfta bulunulur. Bunlar: Adem ve Havva, İbrahim ve Sara, İshak ve Rabia, Yakup ve Leah.
Şehrin kuruluşu, Eski Ahitte’de tam olarak tarihlendirilmiştir.

İncil’e göre: Hz. Davud: MÖ.1000 yılına doğru, El Halil şehrinde kral ilan edilmiştir. 18’nci yüzyılın sonlarına doğru ise, şehir Filistin bölgesinin en önemli ticaret merkezi haline gelmiştir.
Kudüs şehrinden, El Halil şehrine giderken: yol üzerinde bir kısım Yahudi yerleşim merkezleri görülüyor. Öte yandan, yine yol üzerinde meşhur “Utanç Duvarı” görülüyor.

 

El Haram El İbrahim-Haram el Halil (Peygamberlerin Mezarları)

Bu cami: Hz. İbrahim ve ailesinin mezarlarının bulunduğu “Atabalar Mağarası” üzerinde 1206 yılında kurulmuştur. Eski Ahitte anlatıldığına göre: caminin altındaki mağara; Hz. İbrahim tarafından, eşi Hz. Sare’nin ölümü üzerine satın alınmış ve Hz. Sare, buraya defnedilmiştir. Takip eden süreçte, Hz. İbrahim, Hz. İshak, eşi Rıfka ve Hz. İshak’ın oğlu Hz. Yakup da buraya defnedilmiştir.

Evet, burası her ne kadar bir cami olsa da, Yahudi göçmenler, 1967 yılından bu yana, caminin bir bölümünde ibadet etmektedirler. Yani, Haram’ın bir bölümü Yahudiler, diğer bölümü Müslümanlar olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Ancak, 1994 yılında Baruch Goldtein isimli fanatik bir Yahudi, burada toplu katliam gerçekleştirmiş ve 48 kişiyi öldürmüştür. İsrail devleti, bu olayı bahane ederek, ardından, şehrin yarısını ve caminin de yarısını ele geçirmiştir.

Müslüman tarafında: Hz. İshak ve eşi Rıfka’nın mezarları görülür. Yahudi tarafında ise: Hz. Yakup ve eşi Lea’nın mezarları bulunmaktadır. Her iki bölüm ortasında ise: Hz. İbrahim ve eşi Sare’nin mezarları bulunmaktadır.

Yafa

Kudüs Gezilecek Yerler

Kudüs, Genel

İsrail Kudüs Tarih

İsrail Kudüs Tarih

 

Şehir, tarihi süreç içinde, 2 kez yok edildi ve 23 kez ise işgal edildi.
Şehirdeki ilk yerleşimcilerin: MÖ.4000 yılında burada bulundukları tahmin edilmektedir. Şehrin ismi ilk kez: Mısır-El Arma bölgesinde bulunan bir çivi yazılı “Akatca” tablette görülmektedir.

İbraniler döneminde, şehrin ismi “Jebus” olarak kullanılmıştır. Şehir, çöl kıyısında, bir pınarla sulanan ve doğal yapısı nedeniyle savunmaya çok elverişlidir. İlk kez: kral Davut tarafından, MÖ.1000 yılında, bölge ele geçirilince, burada “Yebusiler” yaşamaktadırlar.

Ancak: şehir, kral Davut tarafından bölgede yaşayan 12 İsrail kabilesi için başkent olarak seçilmiştir. MÖ.970-930 yılları arasındaki dönemde ise, Davut’un oğlu kral Süleyman, şehirde hakimiyet kurar.

MÖ.960 yılında, şehirde, ilk tapınak ( günümüzde “Büyük Tapınak” olarak bilinen) kurulur. Ölümünün ardından ise: İsrail ve Yahuda, ayrı krallıklara dönüşür ve Yahuda krallığının başkenti “Kudüs” olur.

MÖ.720-700 yılları arasındaki dönemde: bölgenin kuzeyinde, Asurlular büyük bir güç haline gelirler ve bu bölgede bulunan İsrail kabilelerinin büyük bölümü, Yahuda krallığının içlerine doğru göçerler ve başkent Kudüs’ün nüfusu hızla artar.

Ancak yine aynı dönende, İsrail’in “On kabile” si kaybolur ve tarih sahnesinden silinir. Günümüzde, “DNA” testleriyle, bu kayıt 10 Yahudi kabilesi üyeleri aranmaktadır.

MÖ.586 yılına gelindiğinde, Babil kralı Nebukadnezar: Kudüs şehrindeki: kutsal Ahit sandığının içinde bulunduğu Süleyman Tapınağını yıkar, hazineleri yağmalar ve bölgedeki Yahudileri “Babil” şehrine sürgüne gönderir. Bu sürgün olayı: Yahudilerin ulusal kimlik kazanmasındaki ilk adım olarak önem kazanır.

MÖ.538 yılında ise, Babil topraklarını ele geçiren, Pers imparatoru Büyük Kiros; bölgedeki Yahudileri serbest bırakır ve Kudüs şehrinde, ikinci bir tapınak inşa etmelerine izin verir. Tapınak, MÖ.516 yılında tamamlanır.

MÖ.332 yılında: Büyük İskender, birçok yeri olduğu gibi, Kudüs şehrini de hakimiyeti altına alır. MÖ.332 yılında ölümünün ardından ise, General Ptolemaios, şehri, kendi Mısır krallığı topraklarına katar. MÖ.198-165 yılları arasında ise, Suriyeli Selevkoslar: şehri ele geçirirler.

MÖ.167-140 yılları arasında: Yahudiler, bölgeyi işgal eden Selevkoslara karşı isyan ederler ve MÖ.164 yılında, şehirdeki tapınak yeniden kutsanır. MÖ.140-62 yılları arasında ise: şehirde, Hasmoniler olarak isimlendirilen kral ve rahiplerin hüküm sürdüğü görülür.

Ancak: bunlar, kendi aralarındaki bir anlaşmazlığı çözmek için, MÖ.62 yılında, Romalı Pompeius’u şehre davet ederler, Pompeius bu fırsatı kaçırmaz ve şehri işgal eder.

MÖ.40-3 yılları arasında: şehirde, Roma yönetimi tarafından atanan Kral Herod’un hakimiyeti görülür. Kral: MÖ.10 yılında, büyük tapınağı restore ettirir ve genişlettirir.

MÖ.3 ve MS.30 yılları arasında ise, şehir tarihinde yine önemli bir olay: Nasıralı İsa’nın yaşamı gündeme gelir.

MS.70 yılında: bir Yahudi ayaklanmasını bastıran Roma askeri güçleri, şehri ve büyük tapınağı yıkarlar. Bölgede yaşayan Yahudilerden sağ kalanların büyük kısmı, sürgün edilir.

MS.135 yılında ise, çevrede bulunan Yahudiler, ikinci kez ayaklanır, ayaklanma Romalılar tarafından bastırılır ve daha sonra Yahudilerin Kudüs şehrine girişi yasaklanır. Yine bu dönemde, şehir yeniden inşa edilir “aelia capitolina” ismi verilir ve bir Roma vilayeti olur.

MS.313 yılına gelindiğinde: Roma imparatoru Konstantinus, Hıristiyanlığı kabul edince, şehir, takip eden 300 yıllık süreçte, Bizans’ın bir parçası olarak; Hıristiyanlar tarafından bir haç yeri olarak ziyaret edilir.

Çünkü: yine bu dönemin başında, Aziz Helena: Kudüs şehrine gider ve Hz. İsa’nın gerildiği çarmıhın parçalarını bulur. MS.335 yılında: İsa’nın çarmıha gerilişi, defni ve dirilişini simgeleyen “Kutsal Kabir Kilisesi” açılır.

MS.638 yılında: şehir Müslümanlar tarafından ele geçirilir. Halife Ömer: fazla bir direnişle karşılaşmadan, Bizanslılardan şehri teslim alır.

Ancak, Yahudi ve Hıristiyanların, şehirde yaşamalarına izin verir. MS.691 yılında “Kubbet-ül Sahra” ve MS.715 yılında “Mescid-i Aksa” açılır.

15 Temmuz 1099 tarihinde, şehir, haçlıların eline geçer. Bu dönemde şehirdeki Müslüman ve Yahudi nüfusu tamamen olmasa da büyük ölçüde yok edilir. “Kubbet-ül Sahra”; kiliseye dönüştürülür. “Mescid-i Aksa” ise haçlı şövalyelerin karargahı haline gelir.

“Davud” kulesinde savunma yapan, şehirdeki son Müslümanlardan vali İftiharüddevle ve adamları: canlı kalmaları şartı ile burayı haçlılara teslim ederler, bunun dışında, şehirde hiç Müslüman kalmamıştır ve hepsi haçlılar tarafından öldürülmüştür.

Hatta: şehirde yaşayan Yahudilerden, Sinegog’a sığınanlar, yine haçlılar tarafından canlı canlı yakılarak yok edilmişlerdir.

1187 yılında, şehir “Selahattin Eyyübi” tarafından, haçlılardan teslim alınır. Şehirde, Hıristiyanların ve Yahudilerin yaşamasına da izin verilir.

1260 yılında: Mısırlı Müslüman hanedanı Memlüklüler: şehri, yeni binalarla yeniden inşa ederler.

1516 yılında: Filistin ve Kudüs şehri yöresi: 400 yıl sürecek Osmanlı hakimiyeti altına girer. Yavuz Sultan Selim, şehri ve bölgeyi ele geçirir.

1538 yılında: Kanuni Sultan Süleyman tarafından, şehri çevreleyen surlar ve kapılar yaptırılmıştır.

Günümüzde, bu surlar: Eski Şehri: dört parçaya bölmekte ve bu parçalarda: Ermeniler, Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar, ayrı ayrı bölgelerde yaşamaktadırlar. Ayrıca: yine Kanuni tarafından “Kubbet-ül Sahra” ve “Harem-i Şerif” yenilenir.

1885 yılında: Yahudi düşmanlığının sonunun gelmeyeceğini düşünen “Theodore Herzl”: Yahudi devleti kurmak amacıyla, Siyonizmi, dinden, siyasi boyuta taşımıştır.

1897 yılında, ilk Siyonist kongre: İsviçre-Basel şehrinde toplanır ve Filistin bölgesinde toprak satın almak üzere, bir BANKA kurulur.

Hatta: Herzl: Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit’ten: Filistin bölgesinde toprak istemiş, karşılığında ise Osmanlının borçlarını ödemeyi teklif etmiştir.

Ama: Sultan II Abdülhamit: “Kanla alınan topraklar, ancak kanla verilir” diyerek, tarihe muhteşem bir not düşmüştür.

1917 yılına gelindiğinde: I. Dünya savaşı sırasında, İngiliz birlikleri, Kudüs şehrini Osmanlılardan alırlar. 1922 yılında, Milletler Cemiyeti, Filistin bölgesinin yönetimini, bölgedeki İngiliz idaresine bırakır.

Ama, İngilizler, savaş öncesinde, Kudüs şehri ve bölgedeki kutsal toprakları, Yahudilere verme sözü vermiştir.

Yahudiler ise, buna karşılık, görevlerini yerine getirirler ve hatta Çanakkale savaşlarına, 800 kişilik bir Yahudi ulaştırma askeri gücü gönderirler. Ayrıca, yine Yahudi ajanlar, Ortadoğu bölgesinde ajanlık faaliyetleri sürdürmüşlerdir.

Tüm bu hareketlenmeler: 1917 yılında imzalanan “Balfour” deklerasyonu ile imza altına alınmıştır. Ancak: takip eden süreçte, özellikle Kudüs şehrinde, Yahudi “Haganah” gibi örgütler, gerek Araplara ve gerekse İngilizlere karşı direniş gösterirler.

Hatta: yine aynı yıl, Kudüs şehrinde, İngilizler tarafından karargah olarak kullanılan King David Otelinin dinamitlenmesi eyleminin: tarihte ilk modern terör eylemi olduğuna inanılmaktadır.

1947 yılında: Birleşmiş Milletler Cemiyeti: Filistin bölgesinde, ayrı ayrı Yahudi ve Arap devletleri kurulmasına karar verir. Kudüs şehrini ise, Birleşmiş Milletler gözetiminde, tarafsız bir bölge olarak kabul eder.

1948 yılında, İsrail, bağımsızlığını ilan eder. Bunun üzerine, bölgedeki Arap güçleri, saldırıya geçerler ve savaş, 1949 yılında yapılan ateşkes ile biter ve Batı Kudüs İsrail’e, eski şehir ise Ürdün’e verilir.

Bu savaş sırasında, Filistin’deki “Der Yasin” köyünde, büyük bir katliam yaşanır ve 90 kadar Arap, İsrail güçleri tarafından öldürülür ve köy, haritadan silinir.

1967 yılına gelindiğinde, İsrail “6 gün savaşları” sonunda, Kudüs şehrindeki, eski şehir bölümünü de ele geçirir. İsrail toprakları, bölgede iki katına çıkmıştır. Ağlama duvarının kontrolü, İsrail’e geçmiştir.

Takip eden süreçte, yine bölgede ilginç gelişmeler yaşanır. Bir çok Yahudi organizasyonu: Kudüs şehri ve çevresindeki Müslümanların evlerini ve arazilerini, çok büyük paralar ödeyerek satın almaya çalışırlar ve Kudüs şehrinin tamamen Yahudi toprağı olması amaçlanır.

Buna karşılık, bazı Filistin güçleri de anti propaganda yapmalarına rağmen, tam olarak başarılı olamamışlar ve Kudüs şehrindeki birçok Müslüman Arap arazi ve evleri, Yahudiler tarafından büyük paralar ödeyerek satın alınmıştır.

Hatta: bu satın alınan yerler arasında, Yunan Ortodoks kilisesine ait İmperial Otel’de bulunmaktadır.

1981 yılına gelindiğinde ise, eski Kudüs şehri: 1981 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Şehrin modern yani yeni bölgesi ise: eski şehir sınırlarını aşarak büyümüştür.