Malezya Penang

Malezya Penang

Penang: Malezya’nın kuzeybatı ucunda bulunan bir eyalettir. Eyalet toprakları: hem Penang adasında ve hem de Malay yarımadası üzerinde yayılmıştır. Ama: Penang adası:13 km uzunluğundaki bir köprü ile: anakaraya bağlanmıştır.

Eyaletin başkenti: Penang adasında bulunan “Georgetown” şehridir. Eyalet: ülkenin en gelişmiş ve ekonomik açıdan rahat devletlerinden birisidir. Bu gelişmede turizm önemli rol oynamaktadır.

 

PENANG ADASI BÖLÜMÜ

Penang adası: Malakka boğazında, kuzeydoğuda küçük ve dar bir boğazla, anakaradan ayrılmaktadır ve kıyıya 4 km uzaklıktadır. Adaya: karayolu, demiryolu ve feribot ile ulaşım mümkündür.

Adanın havaalanı: Georgetown şehrinin18 km güneyindedir ve ismi “Lepas İnternational Airport” dur. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım taksiler ile sağlanır. Öncelikle, burayı ziyaret etmek için en uygun zamanın: şiddetli yağış dönemi dışında kalan Ekim-Kasım ayları olduğunu unutmayınız.

Adanın ismi aslında “Pulai Punang” olarak geçmektedir ancak kısaltılarak “Penang” olarak kullanılmaktadır ve “Hurma adası” anlamına gelmektedir. İngiliz sömürge döneminde adaya “Galler Prensi Adası” ismi verilmiştir.

Adanın başkenti olan ve kuzeybatı sahilindeki “Georgetown” şehrinin ismi ise: İngiliz Kralı George III’ den gelmektedir.

Günümüzde 1 milyon nüfusu barındıran ada: ülkenin sanayi merkezidir ve Malezya’nın en büyük ikinci eyaletidir.

Malezya Penang

Penang adası: güzel kıyıları ve muhteşem yemek kültürü ile turistleri kendisine çekmektedir. Hatta: Penang mutfağı Malezyalılar tarafından bile yoğun olarak tercih edilir.

Buraya yolunuz düşerse: özellikle: balık, tavuk, kalamar, karides, aromatik baharatlar ve pirinç ve köri ile yapılan “Nasi Kandar” yemenizi öneririm.

Öte yandan Penang bölgesinde: sokaklar Çin, Malay ve Hint gıda ürünlerini sunun yol kenarı tezgahlar ve kafelerle doludur. Buralarda her ırktan insanın yemek yemesini izlemek mümkündür. Büyük yerel restoranlar: genellikle Kimberley Street üzerinde bulunur. Burada: kuay teow, assam laksa ve rojak gibi yöresel lezzetleri tadabilirsiniz.

Malezya Penang

Burayı ziyaret ettiğinizde, özellikle tekerlekli çek-çek araçlarına binmenizi öneririm. Bu araçlar: otellere yakın konumlarda veya şehrin birçok farklı noktasında bulunmaktadır. Bunlarla yapacağınız 30 dakikalık bir yolculuk için yaklaşık 35RM ücret ödemek gerekir.

Ada ile ilgili son bir not: 2004 yılında bölgede yaşanan tusunami felaketi: Penang bölgesinde, bölgedeki diğer ülkelere nazaran daha etkili olmasına rağmen: yine de birçok can ve mal kaybı yaşanmıştır.

Adadaki hareketliliğin büyük bölümü şehir merkezindedir. Ama: adada denize girmek isterseniz, bu kez fünikülerle “Bukit Bendera” denilen yere gitmeniz gerekir.

Malezya Penang

 

GEORGETOWN ŞEHRİ

1786 yılında Kaptan Francis Light tarafından kurulan şehrin sokakları: UNESCO’nun kültür mirası listesinde yer almıştır.

Çünkü: sömürge döneminden gelen bu mimari mekanlar: gerek mimarisi ve gerekse tasarımı ile eşsiz güzelliktedir. Öte yandan: bu kamu binaları ve özel binalar özenle muhafaza edilmiş ve böylece şehir tam bir açık hava müzesine dönüşmüştür.

Buradaki her bina: Penang tarihinin ayrı sayfalarını temsil eder ve her sokak köşesinde anlatılacak ayrı bir hikaye vardır. Şehirdeki bu tarihi yapılar ve modern ve yüksek binalar: çarpıcı bir birleşim yaratmaktadır. Bu çeşitlilik zengin, güzel kokulu Çin tapınaklarından, bir yönetim, alışveriş ve eğlence merkezi olan 65 katlı “Komtar” (Tun Abdul Razak Comlex) e kadar uzanır.

Şehir sokaklarını gezmek için rehberli yürüyüşlere (50RM dir) katılabilirsiniz. Penang Heritage Trust tarafından düzenlenen bu turlarda eğer çek-çek kullanmak isterseniz, bu kez kişi başı 88RM ödemeniz gerekir.

Malezya Penang GEORGETOWN ŞEHRİ Tarihi Merkezi

 

ŞEHRİN TARİHİ MERKEZİ

Şehrin tarihi merkezini gezmenin en güzel yanı: bu yoğun bölgedeki birçok yere yürüyerek gitmenin mümkün olmasıdır.

Gezi için en uygun başlangıç noktası: Weld Quay denilen yerdeki feribot iskelesidir.

Malezya Penang
Malezya Penang Cheong Fatt Tze House
Malezya Penang Cheong Fatt Tze House

 

Cheong Fatt Tze House

Leith Street üzerindeki bu malikhane: 1860 yılında inşa edilmiştir. Çivit mavi yapı: Doğunun en zengin kişilerinden Cheong Fatt Tze tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Kendisinin ardından da onun soyundan gelenler konağı kullandılar. İki katlı avlulu ev, aşamalı olarak inşa edilmiştir.

Tüm önemli etkinlikler: iş toplantıları, önemli konukların resmi selamlanması için ayrılan ön salon, konağın merkezi olarak kullanılmıştır. Arka salonlarda ise, atalara dua edilen yer, yemek ve aile odaları bulunmaktadır. Birinci kattaki odalar aile bireylerine ev sahipliği yaparken, aile üyeleri dışındakiler kanatlara taşındılar.

Fatt Tze: bölgede şarapçılık kurucusudur. Güney Çin’den getirilen ustalar tarafından yaptırılan yapıda: 5 avlu ve 18 oda, 7 merdiven ve 230 pencere bulunur. Giriş ücreti 16RM dir. Rehberli turlarla konak gezilebiliyor.

Yapı: 2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Öte yandan, günümüzde burası butik otel olarak kullanılmaktadır. Gezginler, burada bir veya daha fazla gece geçirebilirler. Odalar romantik, rahat ve otantik bir ortam yaratmaktadır.

Malezya Penang Palau Pinang Hall

 

Palau Pinang Hall

Padang Kota Lama adresindeki burası: sömürge döneminde İngilizler tarafından yaptırılmış ve günümüze kadar iyi korunarak gelmiş bir kamu yapısıdır. İngiliz yönetiminin en önemli binalarındandır. Açık bir alanın önünde yer almaktadır.

Yapının temeli: 1879 yılında atılmış ve 1883 yılında tamamlanmıştır. Yapı: bir hol, büyük bir balo salonu ve kütüphaneden oluşmaktadır. Penang kütüphanesi uzun süre burada bulunmuştur. 1903 yılında, yapıya üst kanat eklenmiştir. 1930 yılında ise ilave tadilatlar yapılmıştır.

Yapı: takip eden süreçte: onlarca yıl yerel sosyete ve elitler için: tiyatro gösterileri ve eğlence mekanı olarak kullanılmıştır. Burada kilise hizmetleri bile yürütülmüştür. Yerel yetkililer tarafından: yapının yıkılması gündeme getirildiğinde, halkın desteği sonucu buranın müze olmasına karar verilmiş ve 1993 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır.

Ancak, bina müze olması için teslim edildiğinde, harap durumda imiş. Bu yüzden uzun ve ayrıntılı bir restorasyon çalışması yapılmıştır.

Malezya Penang Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy
Malezya Penang Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy

 

Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy

Clan Jetties: Penang feribot terminaline yakındır.

Kıyı açıklarındaki bu su üstü köyünde: daha çok “Cian Piers” diye bilinir. Başlangıçta, bölge kalas ve odunlarla çevriliydi. 1882 yılında Quay limanının yapımı bittikten sonra, sahilde iskeleler yapıldı.

Yerleşimler bu temeller üzerinde büyüdü ve onlar malların yükleme ve boşaltma işlemleri için tekneleri buraya demirlediler. Ardından, yavaş yavaş her iskele bazı aşiretler tarafından kullanılmaya başlandı ve aşiretler hakimiyetleri altına aldıkları yerde kulübeler yapmaya başladılar.

Zamanla aşiretler arasında ilişkilerde uyuşmazlıklar çıktı ve bu uyuşmazlıklar sonucu genellikle acı kavgalar yaşandı. Burada her klanın evler arasında  bir de ibadethaneleri bulunuyor.

Evet: günümüzde, burada: suyun içine gömülen bambu direkler üzerine bonzai ağaçlarından yapılarak yerleştirilmiş ve birbirlerine ahşap geçitlerle bağlanan yüzlerce ev bulunmaktadır. Bu evlerde: her biri farklı sülaleye mensup, yaklaşık 2000 civarında kayıkçı ve balıkçı aile yaşamaktadır.

Bunlar 7 iskelede bağlı iken, bir iskele yanmış ve günümüzde 6 iskelede yerleşiktirler. Burası: adada eski Çin yerleşiminin son kalelerinden birisidir. Her dalgakıran, Çinli bir klanın adını alır. Chew iskelesi ise: genellikle turistlerin gezindikleri evlerin bulunduğu uzun geçit olarak bilinir.

20.yüzyıl başlarında dalgakıran yerleşimleri genişletilmiş ama gecekonduların su ve elektrik gibi temel ihtiyaçları karşılanmamıştır. Onlar: aydınlanma için gazyağı ve su ihtiyaçları için kovalar kullanıyorlardı. 1957 yılında Penang Belediye seçimlerinden sonra, bölge sakinleri modern çağın ihtiyaçlarına kavuştular.

Günümüzde: bunlar karada yaşamasalar da, vergi ödemek zorundadırlar. Burada yaşayanlar ağırlıklı olarak balıkçılıkla uğraşırken, 2006 yılından sonra şehirde çalışmaya başlamışlardır.

Burayı ziyaret ederseniz, bu evleri ilgiyle izlerken, koyun nasıl kirletildiğini de görebilirsiniz. Ahşap iskeleler arasında gezinebilirsiniz. Ama burayı ziyaret etmek için en iyi zaman, sabah saat 07.00 civarıdır.

Bu saatlerde burayı ziyaret ettiğinizde, insanların: ana girişteki tapınakta tapındıklarını, gıda hazırlama faaliyetlerini ve günlük sabah ritüellerini izleyebilirsiniz.

Malezya Penang Jam Besar-Jubliee Clock Tower-Penang Saat Kulesi

 

Jam Besar-Jubliee Clock Tower-Penang Saat Kulesi

Lebuh Light ve Lebuh Pantai caddelerinin kesiştiği kavşakta, Pengkalan Weld’in öbür ucunda, Fort Cornwallis’i çevreleyen duvarın bir köşesinde, Turizm Danışma Ofisinin karşısındadır.

İngiltere Kraliçesi Victoria’nın taç giymesinin 60.yılı onuruna: 1897 yılında yerel zengin Cheah Chen Eok tarafından Magribi tarzında yaptırılmıştır. Kulenin yüksekliği, Victoria dönemindeki her bir yıl için bir ayak olmak üzere hesaplanmış ve 60 ayak yani 18 metredir.

Malezya Penang Ford Cornwallis
Malezya Penang Ford Cornwallis

 

Ford Cornwallis

Kale, saat kulesinin bulunduğu yolun hemen karşısındadır.

Ada: Kedah Sultanına ait iken, 11 Ağustos 1786 tarihinde Prens Charles doğunca: kendisi Penang adası prensi olarak Pulau Pinang’a atanmıştır. Bunun üzerine: Kaptan Francis Right: buraya atanmış ve 11 Ağustos 1786 tarihinde kalenin bulunduğu yerde karaya çıkmış ve karaya çıktığı bu noktaya, yıldız şeklinde bu kaleyi yaptırmıştır.

İlk başta: kale hurma ağacı gövdeleriyle yapılmıştır. Ama daha sonra tuğla kale ile değiştirilmiştir. Eski resimlerinde: kalenin çevresinde bir hendek ile çevrili olduğu ve duvarlar içinde bir dizi binalar bulunduğu görülür.

O dönemden kalan bir Hıristiyan şapel ve barut deposu, hala yani günümüzde de görülebilmektedir. Bu nedenle: kale Malezya yarımadasında en iyi korunmuş kale olarak önem kazanmaktadır.

1805 yılında: buraya bir iç kale inşa edilmesi düşünülmüş ama mevcut kalenin ve ticari kasabanın yıkılması gerektiği için, bu plandan vazgeçilmiştir.

Evet: kale, Penang eyaletinde ilk Avrupa yapılarından birisidir. Hatta: dünyanın bu bölümünde İngilizler tarafından yapılan tek kaledir. Sir Francis: Fransız saldırılarından limanı korumak için kaleyi tasarlamıştır.

Çünkü o dönemde, İngiliz-Fransız rekabeti zirvedeydi. Öte yandan: Hindistan’dan gelen baharat ticareti yolu korsanlar tarafından da tehdit ediliyordu. Zamanla park ve bahçelerin yeşillikleri: zamanla ahşap olan ve 1810 yılında yenilenen kalenin savunma bölümlerini kaplamıştır.

Bunun üzerine bu stratejik hata nedeniyle yapının savunma bölümleri yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra ise, kalenin çevresinde açılan büyük hendek: 1920’lerde sıtma salgınını durdurmak için toprakla kapatılmıştır.

Ancak, anglo-Fransız düşmanlığı 1816 yılında sona erdi. Ancak, bunun ardından, bu kale önemini kaybetti. Takip eden süreçte: Hindistan’dan sorumlu İngiliz Genel Vali Charles Cornwallis burada ikamet etmiştir.

Malezya Penang Seri Rambai Cannon

Seri Rambai Cannon

Fort Cornwallis içinde 17 tane top bulunmaktadır. Bunlar: Doğu Hindistan Şirketi tarafından satın alınarak 1809 yılında Sir Francis Light’a teslim edilmiştir. (söylenenlere göre, bu toplar İngilizler tarafından hiç kullanılmamıştır.)

Ancak: bu toplardan pirinçten yapılmış bir tanesi ilgi çekmektedir. Bu top: 1603 yılında yapılmış ve Hollandalılar tarafından Johor Sultanına hediye olarak sunulmuştur. Bununla birlikte: Acheen Kuala Selangor denilen yere monte edilmiştir.

Portekizliler sömürge döneminde 182 yıl boyunca bu topu Endonezya’da bulundurmuşlardır. Ancak, İngilizler tarafından ele geçirilmiş, buharlı bir İngiliz gemisiyle taşınarak 1871 yılında buraya getirilerek kalenin kuzeybatı köşesinde, denize karşı yerleştirilmiştir.

Topun üzerinde: yerel folklörik giysili bir kadın figürü bulunmaktadır ve ayrıca yerel halkın inanışına göre: çocuksuz kadınlar, topun namlusu içine çiçek yerleştirerek ve özel dualar sunarak tasavvur ederler. Bu nedenle: topun namlusunda sürekli olarak canlı veya kuru çiçek görmek mümkündür.

Günümüzde kaleyi ziyaret ettiğinizde görebilecekleriniz: tarih galerisi, el sanatları ve hediyelik eşya dükkanı ve yerel müzik ve dans festivallerinin sergilendiği bir açık hava anfi tiyatrosu. Ayrıca: bir şarampol hücresi görülür. Bu oda özellikle öğleden sonra sıcaklık nedeniyle çok bunaltıcı hale gelir. Başlangıçta topçuların kışlası olarak yapılmış olmasına rağmen, daha sonra hapishane hücresine dönüştürülmüştür.

Bir de barut deposu bulunuyor. Kalenin kuzeybatı köşesindeki burası 1814 yılında güçlendirilerek barut deposu haline getirilen bir bölümdür. Yine kale içinde görülen küçük şapel ise: aslında Penang adası üzerinde inşa edilen ilk Hıristiyan şapeli olarak önem kazanır. Yapımı 1799 yılına kadar gitmektedir ve Penang eyaletindeki en eski sömürge yapısıdır.

 

Jin Tun Syed Sheh Barakhbah-Esplanade

Bu bölüm: kale ile kıyı arasında uzanır. Esplanade: Jin Tun Syed caddesi yanında bir park alanıdır.

Bölgede: 19.yüzyılda sömürge döneminde inşa edilen, beyaz ve parlak renkli binalar görülmektedir. İngiliz yerleşimciler: bölgede “Lebuh Farquhar” denilen yerdeki “St George’s Church” te ibadet ederlermiş. Bu kilise: 1818 yılında inşa edilmiştir. Güneydoğu Asya’nın en eski “Anglikan” kilisesidir.

Yine bu bölgede: Francis Light’ın mezarı bulunmaktadır. Kendisi: Penang macerasına başladıktan 8 yıl sonra 1974 yılında burada sıtmadan ölmüştür. Aslında, bu mezarın bulunduğu mezarlıkta: mezar taşları şehirde yaşanan önemli gelişmeleri bir anlamda ortaya koymaları açısından ilginçtir.

Malezya Penang Penang Museum and Art Gallery

 

Penang Museum and Art Gallery

Francis Light’ın bir heykeli: Lebuh Farquhar ile Lebuh Light caddelerinin köşesindeki “Penang Museum” girişinde görülür. Ancak: Light’ın herhangi bir resmi olmadığından: heykel Güney Avustralya’da “Adelaide” şehrinin kurucusu olan oğlu William’ın bir portresine dayanılarak yapılmıştır.

Müze: Güneydoğu Asya’nın ilk İngilizce eğitim veren ve 1816 yılında kurulan “Penang Free School” binasında: 1896-1906 yılları arasında konumlanmıştır.

Müze: kalıcı sergiler ve geçici sergiler olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır.

Kalıcı sergide: Penang’ın tarihsel toplulukları ve bazı Penang tarihsel olaylarına adanmış galeriler bulunur. Bunlar arasında bulunanlar: fotoğraflar, haritalar, tarihsel kayıtlar bulunmaktadır. Çinli ama burada temsil edilen Malezya’nın guruplarının tümünün birleştirildiği yerleşimci guruplara ait nesneler sergilenir.

Burada ayrıca: Yüzbaşı Robert Smith tarafından toplanan sekiz tablo sergilenmektedir.

İlk odada: 1867 Penang ayaklanması ve bir Çinli yatırımcının evinin ana salonunun bir kopyası görülür. Ayrıca: oyulmuş bir yatak, sedef kakma ve ipekler gibi geleneksel süs kıyafetleri olan bir evlilik-gelin odası bulunur.

Geçici sergide: birinci kattaki bu sergide sanat galerisi bulunmaktadır. Burada: Malay denizcilik ve eski Penang resimleri sergilenmektedir. Bu resimler yerel sanatçılara aittir.

Sir Francis Light’ın dökme demir heykeli müzenin sağ dışında durur. Bu heykel: Penang şehrinin kuruluşunun 150. yıldönümünü anmak için yapılmıştır. Aslında: Sir Francis’in resmi bulunmamaktadır ve bunun üzerine oğlu modellenerek heykel yapılmıştır. Ayrıca: burada eski bir Japon kılıcı sergileniyormuş, ama II. Dünya savaşı sonunda işgal sona erdiğinde geri iade edilmiştir.

Müze içinde: Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm II’ye ait, 19.yüzyıldan kalma bir büst bulunmaktadır. Bu büst: müzeye gelmeden önce, söylenenlere göre Wellesley İlköğretim okulunda bulunmuştur, ama oraya nasıl gittiği konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

 

Eastern Oriental Hotel

Şehrin; sömürge döneminden kalan en büyük anıtıdır. 1885 yılında yapılmıştır. Otel: Lebuh Farquhar caddesi üzerindedir ve aslında iki kısma ayrılmaktadır. Bunlar: kordona bakan “Eastern” ve denize bakan “Oriental” bölümleridir. Otelin ilk olarak yapılması fikri ise: Singapur’daki ünlü “Raffles Hotel” i yapan ermeni kardeşler Martin ile Tigran Sharkies’ye aittir.

Günümüzde otel eski ihtişamına kavuşmuştur. Güneydoğu Asya’daki bir gurup kültürel miras otellerinden biri olarak kabul edilir. Akşam: otelden Malakka Boğazının manzarası muhteşemdir. Otelde kalmıyor olsanız bile, mutlaka girip gezmenizi öneririm.

Çevredeki ara sokaklara dalarsanız: bu kez, geçmişten günümüze gelen çok güzel korunmuş evler görebilirsiniz. Bunların çoğu: zarif oymalı, tik ağacından yapılmış pencere kafesleri ve girişleri altın sarısı ve siyah lakeli güzel isim levhaları ile donatılmıştır.

Bu kişisel evler haricinde: topluluk dayanışmasının merkezi olan ve yerel sorunların tartışıldığı klan evleri ve atalara ibadet edilen tapınaklar bir arada bulunmaktadır.

Malezya Penang Khoo Kongsi Klan Evi
Malezya Penang Khoo Kongsi Klan Evi

 

Khoo Kongsi Klan Evi

Khoo ailesinin bu klan evi: “Lebuh Cannon” denilen yerin ilerisinde bir ara sokaktadır. “Lebuh Cannon” ismi: 1867 yılında Penang ayaklanmasında; atılan top mermilerinin yolda açtığı delikler nedeniyle buraya verilmiştir.

Evin iç mekanında: Ch hanedanlığının ünlü genarali ve klanın reisi “Tua Sai Yeah” ın (MÖ.221-207) görülmektedir. Bu “Khoo Kongsi” olarak isimlendirilen klan: hükümet tarafından desteklenen tek klandır.

Evin yanındaki diğer yapılar: 19. yüzyıl ortalarından kalmadır yani 1836 yılında başlanan inşaat 1850 yılında tamamlanmıştır. Ancak: 1894 yılında yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangın: yapıyı yok etmiştir. Çinliler bu durumu: yapının İmparatorluk saraylarına benzemesi nedeniyle tanrılar tarafından lanetlendiğine yormuşlardır.

Günümüzde görülen yapı: 1902-1906 yılları arasında inşa edilmiştir. Duvarlar ve sütunlar zengin bezemelerle süslüdür. Ahşap bölümler antik Çin sanatı ve mimarisini yansıtmaktadır. Ev içinde: klan geleneklerinin adlandırma kuralı tabloları bulunur.

Onların soyadı ardından ilk adını ve doğum tarihi yazılır ve buna göre nesilleri izlenir. Yani, klana bağlı olanların nesilleri bu tabloda görülebilmektedir.

Klan inananları genellikle “bambu” ağacı dikerler. Neden bambu dikilir? Bambu seçimi için özel bir neden yoktur. Bambu: kötü şansı geçiştirmek için güç olduğuna inanılır. Bu nedenle, klan evinde yalnızca fiziksel tehditlerden korunmak değil, aynı zamanda ruhsal korunma için bambu dikilir.

Evin içinde çeşitli Budha heykelleri bulunuyor. Bazı Budha heykellerinde bir kaşı çatık görülüyor. Gülen Budha heykelleri de bulunuyor. Gülen Budha heykelinin korkulukları altına sokulmuş sikkeler görülüyor. Bunun nedeni: bazı feng shui inanışlarıdır.

Malezya Penang

“Leong San Tong” isimli süslü eski tapınak: açık hava Çin operası ve tiyatrosu için kullanılan küçük bir alanın karşısında görülmektedir. Burası: Malezya’nın en farklı Çin klan derneklerinden birisidir. Bu klan dernekleri: 650 yıllık bir geçmişe sahiptir ve geniş soyları soy ağacı yapılarak izlenmekte, ayrıca cemaatlerinin savunulması için binalarının çevresi muhteşem duvarlar örülerek korunmaktadır.

Bu tapınak: şehrin güneybatı kısmındadır ve tapınak binası: kalabalık teras evler arasında gizlidir. Tapınağın solunda: “Refah Tanrısı”na adanan bir mabet bulunur.

Tapınağın sağında ise: klanın ruhami liderlerini onurlandıran “altın sinchoo” ların (ruh tabletleri) ve daha alçakgönüllü olan klan üyeleri için yapılmış basit ahşap panellerin bulunduğu salon görülür. Ancak giriş ücretlidir.

Malezya Penang Kuan Yin Teng Temple

 

Kuan Yin Teng Temple

Pitt Street üzerindeki burası şehirdeki en kalabalık tapınak olarak bilinir. Lebuh Pitt bölgesinde St George’s Church kilisesinin hemen yanındadır. Çin erken dönem göçmenleri tarafından 1801 yılında inşa edilen tapınak: Hindu bereket ve merhamet tanrıçası Bodhisattvası’ya adanmıştır. Bu tanrıça: geleneksel Çin inançları ile Budacılık arasında köprü görevi görür.

Ayrıca: Çin efsanelerine göre: o Nirvana olduktan sonra, insanlara sonsuz mutluluk getirmek için ve acı dünyasında kayıp ruhlara yardım etmek için görevlendirilmiştir. Şehrin en büyük ve en süslü tapınağı ve aynı zamanda en eski olanıdır. Şehirdeki “Taoistler”in ana tapınağıdır.

Ama özellikle, hem yoksul ve hem de varlıklı Malayları bir araya getirmesiyle bilinir. Ayrıca: yine bu tapınak yeni evli çiftlerin gözdesidir.

Yapıda: girişteki iki taş aslan ve çatıdaki ejderha figürleri mabedi korur. İç mekanın ağır havası: tütsü kokusu, ailevi sorunlarının çözülmesi için sunaklara bırakılan çiçekler, kokulu yağlar, meyveler, kekler ve kızarmış tavuklardan gelmektedir.

Yani yapının içinde çok duman olması normaldir, ama bu duman çoğu kez ziyaretçilerin gözlerini rahatsız etmektedir. Avluda ise güvercinler görülür. Bu avluda: büyük-devasa bir eski ağacın altındaki gölgelik alan: insanlar için bir toplanma yeri gibi görülüyor ve ağacın altındaki kırmızı yapı, tanrının türbesi olarak görülüyor.

Buraya yolunuz düşerse: kutsal nesneler üzerine yağ dökerek buhur yakmalısınız. Mutluluk dilerseniz,  tapınağa taze çiçek sunmanız gerekiyormuş. Servet sahibi olmak isteyenler, burada sahte banknot yakıyorlar. Ayrıca, bu kalabalık içinde çantanız, cüzdanınız ve diğer değerli eşyalarına iyi sahip olmanızı öneririm.

Burada daha önce bir dilek tutan ve dilekleri yerine gelenler: şükran jesti olarak dev joss çubuklarını yakıp, tapınağın tanrılarına saygılarını ifade ediyorlar. Şükran ifadesi olarak meyve ve çiçek te sunuluyor. Bazen ise: pişmiş sebze yemekleri, buharda pişmiş çörekler ve kekler de tanrılara sunuluyor ve biraz önce söylediğim gibi, kokular birbirine karışıyor.

Öte yandan: her kameri ayın birinci ve on beşinci günü: tüm yıl boyunca hacılar ve takipçileri, burayı ziyaret ederler. Mercy bayram günü: el kuklası gösterileri ve Çin operaları sergilenir. Sonuç olarak, burası her zaman hareketli bir yer olarak bilinir.

Tapınağın arka planında ise: tütsü, joss sopası, joss kağıdı, mum ve diğer dua eşyaları satan tipik dükkanlar bulunuyor. Kesme çiçek satan tezgahlar da görülüyor.

Çiçek stillerini kişiler kendileri seçiyorlar. (örneğin: buket, sepet, çelenk, gevşek çiçek,  potpuri yaprakları gibi) Çiçek cinsi olarak seçilenler ise: yasemin, orkide, krizantem, lotus çiçeği sapları. Pitaya, taze meyve ve meyve suları satan dükkan ise: yorgun gezginlerin susuzluğunu gidermek içindir. Burada özellikle tropikal meyvelerin tadına bakabilirsiniz.

Malezya Penang Capitan Kling Mosque

 

Capitan Kling Mosque

“Capitan” kelimesi belli topluluk veya gurup temsilcisi demektir. “Kling” kelimesi ise Malay dilinde “Hintli” insanlar demektir. Şehrin en iyi bilinen camilerinden birisidir. Penang devlet camisi yapımı başlamadan önce, bu cami Penang devlet camisi olarak kullanılmıştır.

Pitt Street üzerinde bulunan bu cami: 1801 yılında Hintli Müslümanlar tarafından yaptırılmıştır ve 200 yıldır Hint Müslüman toplumunun ibadet yeri olarak kullanılmaktadır. Zaten, şehrin bu bölümü küçük Hindistan olarak bilinmektedir.

Alan: renkli ve sayısız dükkanlar, Hindu tapınakları, Hint restoranları, baharat ve sandal ağacı ve köri satan dükkanlarla doludur. Bu bölgede dolaşırken, zaten bu kokuyu hemen hissedeceksiniz ve Hint müziği duyacaksınız.

Evet, cami; İngiliz sömürge dönemi ticari binaları, dükkanlar ve evler arasındadır. 18.yüzyılda bu cadde üzerindeki yapılar özellikle zengin Çinli tüccarlar tarafından satın alınmıştır. Bu yüzden, bu cadde üzerinde doğu ve batı kültürlerinin karışımını görmek mümkündür.

Yapı: Mağribi İslami etkileri yansıtan bir kubbe şeklindeki minare bulundurmaktadır. Son bir not: günümüzde görülen cami: 1916 yılında inşa edilmiştir. Cami çevresinde kuyumcular bulunur.

Burayı ziyaret etmek isterseniz, ayakkabılarınızı çıkarmanız ve bayanlar için başörtüsü takmanız istenir.

Malezya Penang Sri Mariamma Temple

 

Sri Mariamma Temple

Burası: şehirdeki en eski Hindu tapınağıdır. Tamil Hintliler: Penang yöresine ilk geldiklerinde, 1883 yılında burayı basit bir türbe olarak inşa etmişlerdir. Tapınak kapsamlı bir tadilattan sonra, Hindistan esnaf ve heykeltıraşları tarafından 1933 yılında genişletilmiştir.

Ayrıca: Arulmigu Sri Mahamariamman Tapınağı ya da Queen Street Hint Tapınağı olarak da bilinir. Şiva’nın oğlu ve kötülükleri ortadan kaldıran tanrı Subramaniam’a adanmıştır.

Tapınak: renkli dekorasyonu ile dikkat çeker. Cephenin parçası olarak elmas ve değerli taşlar kullanılmıştır. Hindu mimarisinin tipik bir örneğidir. Yapının büyük giriş kapısı etkileyicidir. 38 parlak renkli heykel: Hindu tanrı ve tanrıçalarının koruyucusudur.

Dört katmanlı kule: çiçek süslemeleriyle dikkati çeker. Kulenin tepesinde güvercinler görülür. Kule: gökleri temsil eder. Tanrıların dünyasındaki gök dağ betimlenmiştir.

Tapınağın içi ise: Rab Subramaniam heykeli ile dekore edilmiştir. Kubbe: 9 metre yüksekliktedir. Ayrıca yine tapınak içinde tanrılar ve aslan betimlenen 40 heykel görülür. Penang Thaipusam festivali: bu tapınaktan başlatılmaktadır.

Yılın ilk aylarında düzenlenen “Thaipuam” bayramının dinsel etkinlikleri burada yapılır. Ayrıca, her yıl Ekim ayında: bir tahta araba, Vijayadasami şenlikleri sırasında, bir sürücü ile tapınaktan ilahı alır. Tapınağın içinde dokuz gezegen ve tavandaki ahşaba oyulmuş Zodyak işaretleri sembolize edilmektedir.

Tapınak günümüzde: büyük ölçüde Hintlilerin hakim olduğu bir topluluğa hizmet vermektedir. Tapınaktaki ibadetler: sabah 07.30 ve akşam 18.30 da gerçekleştirilir.

Malezya Penang Chinatown

 

Chinatown

Şehirdeki “Chinatown” bölgesi: Lebuh Chulia ve Lebuh Campbell caddeleriyle çevrilidir.

Şehirdeki ucuz otel ve restoran arayanlar da burayı tercih ederler. Yani: burası sırt çantalı gezginlerin gözdesidir.

Burada: iki katlı mağazaların ve kalabalık sokakların ortasında: müşterilerin dikkatini çekmek için çırpınan işportacılar görebilirsiniz. Bunlar mallarını ortaya saçarak satış yapmaya çalışırlar. Chulia ve Campbell sokaklarında: orman yürüyüşleri için ideal deri ve kanvas giysiler bulmak mümkündür.

Ayrıca: bahis dükkanları, eski berber salonları ve egzotik ilaçlar satan dükkanlar da görülür. Burada bulabileceğiniz diğer nesneler: geleneksel kostümler, kristaller, otlar, geleneksel Çin ilaçları, antikalar.

Ayrıca: geleneksel fener yapımcıları, ayakkabıcılar, joss-sopa yapımcıları ve tabela oyma gibi çeşitli el becerileri gerektiren ürünler satılmaktadır.

 

ŞEHİR MERKEZİ YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

Jalan Sultan Ahmad Shah denilen yerden; şehir dışına çıkarsanız: kauçuk sanayicilerinin, I. Dünya Savaşı boyunca hızlı büyüme sırasında yaptırdıkları görkemli neo-gotik ve palladio mimari stillerin hakim olduğu malikanelerini görebilirsiniz.

Malezya Penang Lorong Kulit

 

Lorong Kulit

Cumartesi ve Pazar günleri saat: 08.00-14.00 arasında açıktır. Sadece yağmur yağdığında açılmıyor, buna dikkat etmeniz gerekir. Çünkü: Pazar tezgahları malum açıkta,  yağmur yağınca tezgahlar kurulmuyor.

Şehrin ünlü bit pazarı: şehir stadyumunun yanında kurulur. Buraya ulaşmak için taksi kullanabilirsiniz.

Burada: eski giysiler, mücevherler, el aletleri, saatler, oyuncak bebekler, aksesuarlar bulmak mümkündür. Pazar ilk olarak 1970’li yıllarda hırsız pazarı olarak gündeme gelmiştir. Pazarda bazı çalınmış mallar satılır ama bunların diğer satışa sunulan mallardan farkı yoktur.

Hatta: camilerde ayakkabılarını kaybedenlerin, bu Pazar yerinde kendi ayakkabılarına rastladıkları söylenir. Her şeye rağmen, bugün bu Pazarda aynı zamanda yasal şekilde satılan mallar da görülür.

Özellikle: bazı biblolar ve mükemmel antikalar bulup satın alabilirsiniz. Ayrıca: eski ütüler, eski pullar, sikkeler ve sepetler, tabaklar, kaşıklar, porselenler, eski saatler, kılıç, Budha heykelleri bulunur.

Özet olarak: burada adanın her yerinden toplanan ikinci el eşyalar satışa sunulmaktadır. Ama dediğim gibi, burada rastlayabileceğiniz bazı antikaların, değeri satış fiyatının çok üstünde olabilmektedir. Bu nesneler yanında pazarda bazı meyve tezgahları da bulunur.

Malezyalılar ve turistler arasında oldukça ünlü bu pazarı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

Malezya Penang Penang Hill-Bukit Bendera

 

Penang Hill-Bukit Bendera

Şehirden çıkarken: Jalan Dato Keramat ve ardından Jalan Air İtam yolları takip edildiğinde: deniz seviyesinden 823 metre yükseklikteki bu tepeye ulaşılır. Tepeye ulaşmak için: eskiden atlar kullanılırken günümüzde, güzel bahçelerin ortasındaki bungalov ve villaların arasından geçerek ilerleyen ve yaklaşık 30 dakika süren feniküler hattını kullanmanız gerekecektir.

Aslında buraya ulaşım için ilk demiryolu hattı: 1905 yılında kurulmuştur. Ancak teknik arızalar ile bu hat işlemez hale gelince, ikinci demiryolu hattı 1909 yılında kurulur. 1924 yılında ise,2007 metreuzunluğundaki füniküler demiryolu hattı açılır. 2010 yılında ise sistem revize edilir. Füniküler, şehirden6 kmuzaklıktadır. (feniküler biniş ücreti, yetişkinler için 30RM.dir)

Tepe; yüzyılın sonunda bir sömürge yerleşimi olarak kullanılmış ve günümüzde ise: özellikle hafta sonu gezilerinde yerli halkın gözde bölgesidir. Penang Hill: Strawbery Hill, Halliburton Hill, Flagstaff Hill, Tiger Hill ve Batı Hill gibi birçok tepeden oluşur.

Bu tepelerin en yüksek noktası ise, biraz önce belirttiğim gibi deniz seviyesinden 823 metre yükseklikteki, Batı Hill tepesidir. Bu tepelerin arasında da, Penang bölgesinin büyük nehirlerinden birinin kolları, su toplama alanı yaratır. Tepenin en büyük özelliği: serin ve temiz havası ve tarihsel özelliğidir. Georgetown ve çevresindeki bölgelerde hava nemli ve sıcak iken, burada gayet serin bir hava bulunur.

Tepeden adanın panoramik manzarasını izlemek mümkündür. Penang adasının doğu kıyısından, Georgetown şehrinin en iyi panaaomik manzarası buradan izlenir. Crag Hotel’in kuzey kıyıları dahi görülebilir.

Günübirlik ziyaretçiler: bitki örtüsünü ve doğal yaşamı gözlemlemek için: yoğun bambu koruluğundaki gölgelik yollardan ve patikalardan yürürler. Burada: tropik meşe ağaçları ve ayrıca ilginç etçil sürahi bitkisi olarak çeşitli ilginç bitkiler görebilirsiniz. Jura döneminden beri, büyük ölçüde değişmeden kalmış eğrelti ağacı da ilgi çeker.

Eğer şanslı iseniz: gölgelikte beslenen dev siyah sincap görebilirsiniz. Hatta yaprak maymunları da görülebilir. Kuş gözlemcileri: mavi kuyruklu arı kuşlarını, nektar kuşlarını ve örümcek avcısı kuşları görmek için çevreyi gözlemlerler.

Tarihi özelliklere gelince: 1803 yılına tarihlenen eski bina, Penang tepesinde Asya ve modern mimariye, İngiliz sömürge mimarisinin etkilerini göstermesi açısından ilginçtir. Yapı günümüzde bungalov deposu olarak kullanılmaktadır.

 

Bird Park

Jalan Todak, Seberang Jaya denilen yerdeki park alanı: Malezya’da tektir ve tüm dünyada anakarada yaşayan 300 kuş türü bu park alanında görülebilmektedir.

Park: 1988 yılında 5 dönümlük alanda kurulmuştur. Parka giriş ücreti 29RM dir.

Malezya’da türünün ilk ve en büyük örneğidir. 300 kuş  türünün 150 den fazla türü Malezya’da yaşamaktadır. Bu kuşlar koruma için 150’den fazla kafeslere yerleştirilmişlerdir. Park alanı: bir bahçe konseptinde inşa edilmiştir ve orkide, bambu, süs bitkisi ve palmiye ağaçları arasına yerleştirilmiştir.

Çağlayan bir şelale ve doğal göletler arasında serbestçe dolaşan pelikanlar, flamingo, kuğular, balıkçıllar, leylek, ördekler görülür. Su alanları: nilüfer ve lotus çiçekleriyle bezenmiştir. Ayrıca: Çin tarzı ahşap köprüler ve dinlenmek için küçük Malay kulübeleri bulunur.

Ayrıca: rahat ve klimalı bir de restoran bulunmaktadır ki, yerel ve batı tarzı gıda hizmetleri verilmektedir. Parkın en ilginç canlılarından birisi: “fare deers” denilen dünyanın en küçük geyiğidir. Dev arapaima balık, piton ve dev timsah, kaplumbağa: park alanındaki yaban hayatının diğer canlılarıdır.

Park alanında gezerken: kuşları elle besleyebilir ve evcilleştirilmiş kuşları tutabilirsiniz. Devekuşları ile, onların doğal yaşam ortamında eğlenebilirsiniz.

Malezya Penang Botanical Garden
Malezya Penang Botanical Garden

 

Botanical Garden

Şelale bahçeleri olarak da bilinen bu bahçeler: Jalan Kebun Bunga boyunca bir vadide yer almaktadır.

Bahçe: 30 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Yerli ve egzotik bitki türlerinin büyük bir çeşitlilik içeren iyi bir düzenlemesidir. Şehir merkezine yaklaşık 8 km uzaklıktadır. Her gün saat: 07.00-17.00 arasında açıktır.

1844 yılında, buranın yakınlarındaki tepelerden botanik örnekleri toplayan Charles Curtis anısına düzenlenmiştir. Yani ilk olarak İngilizler tarafından eski bir taş ocağı sitesinde 12 bölüm olarak kurulmuştur.

Günümüzde burada: birçok bitki çeşidi görülür. Hatta bazı bitki türleri, kilit altında bulundurulmaktadır. Misafirlerin güvenliği için şelaleler kordon altına alınmıştır. Bitki  türlerinden en ilgi çekenleri yani kaçırmamak gerekenleri: cannon ball ağacı, sengkuang ağacı, büyük payanda kökleri, penang adasının ismini aldığı pinang palm ve eşsiz morumsu siyah renkli çiçekler açan siyah zambak. Ayrıca: endemik terlik orkide ve zencefil, feoctachy penangensis.

Her ne kadar botanik bahçesi olarak bilinse de, burada: uzun kuyruklu macague ve yaprak maymunları gibi, pek çok yaban hayvanı görebilirsiniz. Bunlar: botanik bahçeleri içinde “Ay Gate” olarak isimlendirilen özel bir yol üzerinde görülürler. Bu yol 1 saatlik yürüyüş yoludur. Dik ama oldukça keyiflidir.

Burada çok hassas bir konudan söz etmek istiyorum: maymunlara dokunmak ve onları beslemek ceza nedenidir ve 500RM ceza ödemek durumunda kalırsınız. Ancak, yine de şunu bilmek gerekir ki, maymunlar oldukça arsız ve neşelidir. Yani açıkta yiyecek görürlerse, bunların maymunlar tarafından yağmalanacağını bilmeniz gerekir.

Yani yürürken herhangi bir şey yemeyin. Maymunlar ziyaretçilerin yanına yaklaştığında, park idaresi, onların korkutulmasını istemiyor. Burada maymunlar yanında: yaban hayatının diğer üyeleri olan siyah dev sincaplar, böcekler ve kelebekler de görülür.

Malezya Penang Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı
Malezya Penang Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı

 

Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı

Budacı tapınak, Lotong Burma Road adresindedir.

Tapınak, yerli halk tarafından “Sleeping Buddha”olarak bilinir. Bu Tay tapınağındaki yatan buda anıtının 33 metre olduğu ve uzanmış Budha’nın altın kaplı olduğu söyleniyor. Bu uzunluktaki Budha anıtının,  dünya üzerinde mevcutların en büyüğü olduğu belirtiliyor. Yatan Budha: dünyada tam bir barış sembolü olarak görülmektedir.

Tapınak: 1845 yılında Tay toplumuna, Kraliçe Victoria tarafından verilen 5 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur.

Burayı ziyaret ederseniz: tapınak girişinde dışta iki heykel göreceksiniz.

Tapınağın içine girerken ayakkabıları çıkarmak gerekir. Tapınağın içinde: uzanmış Budha’nın ardında, birçok niş görülür.

Yapının meditasyon salonunun girişindeki sütunlarda: dev naga yılanları ve mistik yaratıklar: yeryüzünü cennete bağlamaktadırlar.

Malezya Penang Toy Museum-Oyuncak Müzesi

 

Toy Museum-Oyuncak Müzesi

Tanjung Bungah denilen yerdeki bu oyuncak müzesi: dünyanın en büyüğü olarak tanınır. Burada 100.000 oyuncak ve ilgili diğer koleksiyon bulunduğu söyleniyor. Müzenin 1973 yılında, kolleksiyoner Cheng Yalın tarafından toplanan koleksiyon ile oluşturulduğu belirtiliyor.

Kendisi 19 yaşında iken Londra Oyuncak ve Model Müzesini ziyaret ettikten sonra oyuncak koleksiyonu yapmaya başlamıştır. Günümüzde de koleksiyonun geliştirilmesine devam edildiği ve dünya üzerinde her türlü oyuncağın burada bulunduğu söyleniyor.

Müze: birkaç parçaya bölünüyor. Bu parçalar: Çizgi roman Heroes of Horror odası, Canavarlar odası, Fantasy odası.

Müzenin en pahalı oyuncağı: Japonya kökenli ve 1.8 metre boyundaki Gundam robotudur. Müzeyi gezerken: belirli bir bölümde çevredeki atmosferi geliştirmek için, hareket sensörleri ile ürpertici ve garip sesler ve hareket efektleri yaşanıyor. Müzenin duvarları: Büyük Sfenks ve Giza piramitleri gibi ünlü antik Mısır anıtları ile dekore edilmiştir.

Müzeye giriş, çocuklar için 6RM, yetişkinler için 10RM dir.

Malezya Penang Kek Lok Si-Cennet Tapınağı

 

Kek Lok Si-Cennet Tapınağı

Güneydoğu Asya’daki en büyük Budist tapınağı olarak tartışılan bu kutsal yapı: küçük Air Itam kasabasının yukarısında, Georgetown şehrine bakan bir  tepe üzerindedir. Tapınağın en yüksek kısmına bir teleferikle ulaşmak mümkündür. Tapınağın bu en yüksek kısmında Kuan Yin’in bir heykeli bulunur.

Tapınak inananları: 1887 yılında Çin’in Fujian şehrinden buraya gelen Çinli Budacı rahip Beow Leon tarafından toplanmıştır. Tapınak inşası 1890 yılında başlamış ve 15 yıllık süreç sonunda 1905 yılında tamamlanmıştır.

Yapının yüksekliği 30 metredir. Yapı: aslında çeşitli mimari tarzın bir aradaki uyumunu yansıtır. Çin’e özgü bir ana merkez ve Birmanya’ya özgü sivri uç bu durumu göstermektedir. Yapının: Tortoise Pound denilen bölümünde: ziyaretçiler kaplumbağaları sebzeler ve bisküvitlerle besleyebilirler. Zemindeki büyük kayalar: Budacı ve Konfüçyüsçü metinlerin Çin kaligrafileriyle kaplanmıştır.

Tapınağın içindeki mutluluk yayan “Gülen Buda” heykeli: inancın kurucusunun yeniden vücut buluşunu ifade eden “Sakyamuni Buda” heykeli ve Merhamet Tanrıçası “Kuan Yin” heykelleri önem kazanmaktadır.

 

Ada’nın Çevresinde Gezilecek Yerler

 

Klasik bir gezi turu

Şehrin kalabalığı ve hareketli sokakları ile sıcağından kaçmak isterseniz: adanın diğer kısımlarını kapsayan ve yaklaşık 74 km süren bir klasik tura katılabilirsiniz. Bu tur sırasında: balıkçı köylerinde ve kırsal alanlarda yaşayan Malaylarla tanışabilirsiniz. Yağmur ormanları ve nadir kauçuk, palmiye yağı, karabiber, Hindistancevizi, karanfil ve başka baharat plantasyonlarını görebilirsiniz. Ancak: kıyıdaki tatil tesisleri dışında, adanın diğer yerlerinde gece konaklama imkanları sınırlıdır.

 

Batu Ferringhi-Yabancının Kayası

Şehir merkezinin 15 km kuzeybatısında bulunan burası: kumluk plajları ve su kayağı, yelkencilik, rüzgar sörfü, binicilik ve diğer sporların yapılmasına imkan veren tesisleriyle tanınan bir tatil beldesidir. Ancak: plajlar ne kadar kumluk olursa olsun, adanın kuzeydoğu kıyı şeridindeki güzellikleri yansıtmamaktadır.

Evet, Penang adasının en popüler yerlerinden biri olan burayı ziyaret etmeyi unutmayınız. Hatta, burada gece pazarını mutlaka görünüz.

 

Sungei Penang

Burası küçük Çinli kasabasıdır. Burada özellikle restoranlar ünlüdür ve kavrulmuş tavuk kanadı tatmanızı öneririm.

Malezya Penang Pantai Aceh

 

Pantai Aceh

Burası: Penang adasının batı kıyısında küçük bir Çin balıkçı köyüdür. Jalan Pantai Acheh yolunun sonundadır. Köy yolu üzerinde “Şehy Tahir Gözlemevi” bulunmaktadır ve burası İslami astronomi merkezidir. Köyün tarihinde, 26 Aralık 2004 tarihindeki tusunai faciası ayrı bir yere sahiptir.

Köyde: hiçbir süpermarket ve alışveriş merkezi yoktur. Mangrov ormanları arasındaki köyün turistler açısından en büyük cazibesi yerel lezzetler olan Belacan ve tuzlanmış yumurtadır.

Köylüler: balık yakalama dışında, Belacan ( bu bir tür küçük karides ve tuzla yapılan yiyecek türüdür ve 28 gün süresince kurutulur), tuzlu yumurta ve kurutulmuş karides üretimi yaparlar. Bu onlar için gelir kaynağıdır. Turizm sektörünün gelişmesine rağmen, genç nüfus köyü terk etmektedir, yani köyde hep yaşlı insanlar görülür.

Malezya Penang Milli Park-Penang National Park

 

Milli Park-Penang National Park

Koruma altına alınan bu ulusal park alanı: adanın kuzeybatı bölümündedir ve yaklaşık20 km. karelik bir alanı (yani küçük bir parktır) kapsamaktadır. Parkın Malayca ismi “Taman Negaru Pulau Pinang”dır. Nisan 2003 yılında milli park olarak ilan edilmiştir.

Ancak, her ne kadar küçük bir alanda bulunsa da, parkın biyo çeşitliliği dikkat çekmektedir. Park alanında 1000 den fazla bitki, kuş, böcekler ve 30 memeli, 40 sürüngen yaşamaktadır. Ayrıca: Tukun nehri de sulak, mangrov bataklıkları, geniş yağmur ormanlarının  tepe, çamurlu deniz dibi, deniz granit, mercan resifleri, göl ve gölgelik yürüyüşleri gibi bir çok mekan ve etkinlik bulunur.

Plajlar: Park alanında birçok plaj bulunmaktadır ama bunlardan en ünlüsü “Monkey Plajı” dır. Pantai Kerachut ve Teluk Kampi: kaplumbağaların favori yuvalama yerleridir. Bu plaj alanlarında, büyük ihtimalle şişe burunlu yunusları görebilirsiniz.

Meromictic Gölü: Olağanüstü bir göldür. Asya kıtasında bu tür yalnızca iki göl bulunmaktadır. Göle gelen turistler: suyun iki farklı katmanını bir arada yaşayabilirler. Alt tabaka sıcak ve rahat, üst tabaka canlandırıcı ve serindir. Bu göl: denizle bağlantılı olmasına rağmen deniz suyu karışmaması ile bilinir. Göl kıyısında piknik yapılır ve ayrıca gölde balık avlamak mümkündür.

Boat: Parkın çevresinde mükemmel tekne yolculukları yapabilirsiniz. Teluk Bahang yanındaki ziyaretçi merkezinden tekne kiralamak mümkündür. Tekne yolculuğu sırasında, size bazı deniz su samurları eşlik edeceklerdir. Ayrıca, kaplumbağalar ve belki de bir timsah görebilirsiniz. İlginç kaya oluşumları da görebilirsiniz.

Park alanında konaklama imkanı bulunmamaktadır. Ancak parka yakın alanlarda oteller ve tatil köyleri bulunur. Çadırlı kamp yapmak isteyenler, önce park yönetiminden izin almalıdırlar. Park alanına motorlu araç girmesine de izin verilmez.

Çünkü: park alanında: yaban domuzu, uçan lemur, yaprak maymunu, makak ve siyah dev sincapları kendi doğal ortamlarında görmek mümkündür.

Bunları görmek için orman alanı içinde trekking yapabilirsiniz. Ancak bu yürüyüş sırasında dik ve ıslak bir sürü ağaç kökü ve gövdesi ve bazen de kayalıklarla karşılaşacaksınız. Parka giriş ücretsizdir.

Malezya Penang Muka Head

 

Muka Head

Adanın kuzeybatı ucunda; Milli Park alanı içinde; Teluk Bahang bölgesindeki burun: su altında avlanmak ve şınolkerle yüzmek için idealdir. Ancak, buraya ulaşım için bir tekne kiralamak gerekir. Burada “Pula Rimau” denilen bir deniz feneri vardır.

Bu deniz feneri: kalay madeninin üretiminin hızlanması sonucu buraya çok miktarda yelkenli ve buharlı geminin gelmesi üzerine inşa edilmiştir. 14 metre yükseklikteki bu deniz feneri, 1883 yılında İngilizler tarafından inşa edilmiştir. Penang milli park alanı içinde 227 metre yükseklikteki bir tepe üstündedir.

Bu tepeye ulaşmak için tek yol, batı ucundan tepeye “Maymun plajı” bölgesinden yürümektir. Bu trekking yürüyüşü: zor bir yolculuk değildir ve yaklaşık 1.5 saat sürer. Eğer tepenin üstüne geldiğinizde, fenerin sarmal merdivenlerine tırmanırsanız, muhteşem bir manzara ile karşılaşırsınız.

Burada bir de “USM Araştırma İstasyonu” bulunur. Bu istasyon: tropik deniz ve kıyı çalışmaları ile ilgili araştırmalar yapmak üzere 1996 yılında kurulmuştur. Bu istasyonda halen çalışmalar sürdürülmektedir, en son olarak bu istasyon tarafından yapılan araştırmalara göre, bu kıyılarda yaşayan bir istiridye soyunun tükenmiş olduğu tespit edilmiştir.

Günümüzde burada konaklamak için birkaç kötü bungalov bulunuyor, yani burayı ziyaret etmek isterseniz konaklamalı değil, günübirlik gitmeyi düşünün.

Malezya Penang Teluk Bahang ve Penang Cultural Centre

 

Teluk Bahang ve Penang Cultural Centre

Burası adanın kuzeybatı ucundaki bir balıkçı köyüdür. Köyün isminin kelime anlamı Isı dalgası körfezidir. Muhtemelen kıyıya gelen deniz melteminin yüksek sıcaklığını ifade etmektedir. Burası: Batu Ferringhi denilen turistik merkezden 5 km uzaklıktadır. Buranın özellikle balık restoranı dünyaca ünlüdür. Ancak bu restoran 2004 yılında tusunami tarafından tahrip edilmiştir. Günümüzde orada aynı isimle başka bir restoran bulunmaktadır.

Teluk Bahang: işyeri ve mekanların kanalizasyonlarının boşaltılması nedeniyle denizde yoğun deniz anası bulunması üzerine yüzmeye pek uygun değildir. Burada bir “Wet Market” vardır. Burası sadece meyve ve sebze satılır. Burada ve yöredeki diğer pazarlarda balık ve et satılmaz.

Mutiara Mutiara karşısında, 2007 yılında yenilenen “Pinang Kültür Merkezi” bulunmaktadır. Bu merkeze rehberli turlar düzenlenir. Her tür 2.5 saat sürer ve önceden randevu almak gerekir. Tur katılımcıları: geleneksel bir karşılama töreni gösterisi ile karşılanır, kültürel ve etnik şovlar, yerli oyunlar, Malay dövüş sanatları, el sanatları, bir yöresel yerli evi ve dans gösterileri yapılır.

 

Penang Butterflay Farm-Kelebek Çiftliği

Teluk Bahang’ın güney ucundaki burası: yüzlerce farklı kelebek türünün; ağla çevrili bahçede kanat çırptıkları bir yer olarak bilinmektedir. Georgetown şehrine yaklaşık 17 km uzaklıktadır. Ada turunda, turistler için en popüler yerlerden biri haline gelmiştir.

1986 yılında açılmıştır. 8 hektarlık alanda: kelebek türlerinin kutsal evleri yanı sıra diğer böceklerle ilgili geniş bir ürün yelpazesi görülür.

Kelebekler vahşi ve güzel yaratıklardır. Günümüzde burada: nadir Hint Leafl ve nesli tehlike altında olan Sarı Kuş Kanadı kelebekleri dahil, toplam 120 farklı türden 4000 Malezya kelebeği bulunmaktadır. Burası, tropik dünyada kurulan ilk tropikal kelebek çiftliğidir.

Giriş ücretlidir, yetişkinler için 27RM ücret ödemek gerekir.

Malezya Penang Tropikal Meyve Çiftliği

Tropikal Meyve Çiftliği

Jalan Teluk Bahang denilen yere, yalnızca 9 km uzaklıktaki bu bahçe, 10 hektarlık bir araziye kurulmuştur. Burada: 1992 yılından bu yana, yaklaşık 140 egzotik meyve ağacı yetiştirilmektedir.

Çitlik deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte, Teluk Bahang denilen tepelik arazide kurulmuştur. Burası tropikal ve alt tropikal meyve ağaçlarının birçok türünün yetiştirilmesi için ideal ortam sunar. Amaç, her şeyden önce nadir ve egzotik meyve ağaçlarını korumaktır.

Günümüzde çiftlik alanı içinde, Orta ve Güney Amerika, Orta Afrika, Hindistan, Ortadoğu, Karayipler, Pasifik Adaları gibi dünyanın ücra köşelerinden çok nadir ve egzotik meyve ağaçları satın alınarak buraya getirilmiş ve çiftlik alanında 250 farklı türden meyve ağacı koleksiyonu oluşturulmuştur.

Çiftlikte yalnızca organik gübre kullanılmaktadır. Kimyasallar kesinlikle kullanılmaz. Bahçede hafif atıştırmalıklar, meyve suları ve hafta sonları ve resmi tatil günlerinde barbekü büfesi bulunmaktadır. Meyvelerin kralı olarak bilinen “Durian” burada ekilmektedir ki, bunu mutlaka tatmalısınız. Burayı ziyaret etmek isterseniz yanınıza mutlaka sivrisinek kovucu sprey almayı unutmayınız.

Malezya Penang Snake Temple-Yılan Tapınağı

 

Snake Temple-Yılan Tapınağı

Havaalanından sonra kuzeye döndüğünüzde: bu tapınak karşınıza çıkar ki, şehir merkezinin yaklaşık 15 km güneyindedir.

Tapınak: 1875 yılında yapılmıştır. Söylenenlere göre: 1873 yılında David Brown isimli bir İngiliz: bir hastalığa yakalanır ve kendisini Chor Soo Kong tedavi eder ve kendisi ona dua eder.

Bu şifacı kişinin 960-1279 yıllarında yaşadığı düşünülmektedir. David Brown: Chor Soo Kong’a saygı için, arazisinin bu bölümünü bir tapınak yapılması için bağışlar ve böylece tapınak yapılır. Evet, böylece tapınak hastalara şifa verme yeteneğiyle ünlü olan Çinli Budist rahip Chor Soo Kong’a adanmıştır.

Kendisi günümüzde de son derece saygı duyulan bir kişidir. Her yıl onun doğun gününde, onu onurlandırmak için Güneydoğu Asya’nın birçok yerinden ve özellikle Singapur ve Tayvan gibi yerlerden hacılar buraya ziyarete gelirler.

Tanrılaştırılan bu şifacı kişinin heykeli: bir keşiş tarafından Çin’den getirilir. Bu dindar keşiş: ormandaki yılanlar için, tapınağın yapılacağı yerde barınak tahsis eder ve bunun üzerine yılanlar tapınak tamamlandığında 1800’lü yıllarda buraya taşınırlar.

Tapınak dünya üzerinde türünün tek örneğidir. Çünkü: bütün dünyada nadir bulunan zehirli bir dizi yılan ile ünlüdür. Yılan çukurunda birçok engerek yılanı bulunur. Bu yılanlar: tütsülerin kutsal dumanı nedeniyle söylenenlere göre zararsızdır.

Çünkü: zehirli olmalarına rağmen, bu yılanların insanları ısırdığı görülmemiştir. Ağaçların üzerinde süzülen bu yılanların zehiri: yakıcı olmasına rağmen, insanlar için öldürücü değildir.

Ancak, yine de dikkatli olmakta yarar olduğu söylenir, çünkü onlar vahşi hayvanlardır. Tapınakta görülen bu yılanlar, Wagner pit engerek yılanı olarak bilinirler ve Güneydoğu Asya’ya özgü bir yılan türüdür.

Yılan tapınağı, günümüzde adayı ziyaret eden turistlerin gezi yerlerinden birisidir. Yılan tapınağı önünde: buhur yakmak adettir.

Tapınağın içinde: ana ibadet salonunda bazı insanlar, yılanlar felç olsun diye tütsü yakarlar ve bu yüzden ortam duman ile doludur. Tapınak ziyaretçilerine şu söylenir “onlara bakın tanrı ve kutsal olduklarını, zararsız olduklarını kabul edin”

Tapınak içinde: Mançurya hanedanı sırasında, yani 1886 yılında Çin’de yapılan bir çan, ana salonda hala asılıdır. Bu çan: Çin takvimine göre her ayın 1. ve 15. günlerinde çalınır. Çünkü: cennet ve cehennem sakinleri duaya çağırılır.

Tapınağın arkasında ise, bir yılan havuzu vardır. Ancak havuz suyla değil, meyve ağaçları ile doludur. İlk bakışta, burada hiç yılan görülmez. Görünen yılanlar da sanki oyuncak-plastik gibi görünür ama inanın hepsi gerçektir.

Yakından bakarsan ağaçların dallarına sarılmış yılanları görebilirsin. Her ne kadar zehirli olmadıkları söylense de, ısırdıklarında çok acı verdikleri belirtilmektedir. Bu yüzden, ziyaretçilerin yılanlara asla dokunmamaları söylenir.

SEBERANG PERAİ TENGAH BÖLÜMÜ

Eyaletin Malezya ana karasında kalan bu bölümü: adaya nazaran pek turistik özellikler taşımamaktadır. O yüzden, bu bölüm hakkında kısa bilgi vermek istiyorum.

Bu bölümün başkenti: Bukit Mentajam şehridir.

 

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı

Öncelikle milli park alanının Güney Afrika ülkesinin bazı şehirlerine olan uzaklığından söz etmek istiyorum. Johannesburg şehri ile park arasındaki uzaklık 425 km, Peritoria şehri ile 529 km, Durban şehri ile 750 km ve Cape Town şehri ile 1800 km dir. Kuruger parkı bölgesinde faaliyet gösteren üç tane havaalanı vardır.

Burası: Güney Afrika’nın en büyük vahşi yaşam parkıdır. Toplam park alanının 2 milyon hektar olduğu söyleniyor. Bu büyüklük: İsrail veya Galler ülkesinin toprakları kadardır. Park: kuzeyden güneye 60 km doğudan batıya 350 km uzanır. Park: 1898 yılında, yaban hayatını korumak için kurulmuştur.

Ancak: parkın geçmişi, MÖ.1.500.000 yıllarına kadar uzanır. MÖ.100.000 yıllarında burada yerli kabileler Sunlar’ın yaşadıkları biliniyor. MS.200 yılında ise, Nguni insanları bölgeye yerleşmiş ve sığırları için burayı otlak olarak kullanmışlardır.

Park alanına ilk Avrupalı 1725 yılında Cape kolonisinden gelen Hollanda Doğu Hindistan şirketi üyesi Francois de Cuiper’dir. Ancak, yerli kabileler saldırarak bu ziyaretçiyi geri püskürtmüşlerdir.

1838 yılında Louis Trichards ve Hans van Rensburg bölgeye geldi. 1912 yılında bir demiryolu hattı ile rezerv bozguna uğradı. 1926 yılında İngiliz yönetimi, resmen “Paul Kruger” rezervlerini aldı ve Güney Afrika’nın ilk Milli Parkı ilan edildi. 1927 yılında park alanı ziyarete açıldı.

Park alanı içinde bulunanlar: 336 ağaç, 49 balık, 114 sürüngen, 507 kuş ve 147 memeli türü bulunmaktadır. Ayrıca, yine park alanı içinde: Masorini ve Thulamela gibi görkemli arkeolojik siteler de bulunur.

Burada yaklaşık: birkaç yüz fil, yaklaşık 25.000 buffalo, 12.000 antilop, 30.000 zebra ve ayrıca birçok yabani hayvan yaşamaktadır. Park “5 Big” denilen hayvanları görmek için idealdir. Bunlar: leopard, lion, siyah rhino (siyah gergedan), buffalo ve fil. Bu hayvanlar en tehlikeli hayvanlardır.

Park alanı her yıl 500.000 kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Ancak, burayı ziyaret edenlere özellikle sıtma konusunda yeterli önlem almaları önemle ikaz edilir. Bu hayvanlar, 20 bin kilometre karelik alanda yaşarlar.

Park çok büyük olduğundan: hava durumu hakkında kesin bilgiler olmasa da, burayı ziyaret etmek için en uygun mevsim: Eylül-Nisan ayları arasındaki fırtınalı dönem dışındaki zamanlardır.

Islak yaz sezonunda, her yer yemyeşil bozkır haline gelir ve yaban hayatına birçok yeni doğan misafir gelir ve göçmen kuşların da gelmesiyle, kuru kış aylarının ardından parkın en güzel zamanı yaşanır.

Genel olarak park: sıcak tropikal iklime sahiptir ve yılın büyük bölümü gündüzleri sıcaklık 25 derecenin üstündedir.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı

KAMPLAR

Park alanı içinde: ziyaretçilerin rahatını sağlayacak her türlü uygun şartlar yaratılmıştır. Çoğu kulübe klimalıdır ve dükkanlarda her türlü ihtiyaç maddesi satılmaktadır. Parkın güney yarısında bulunan dinlenme kamplarının ziyaretçi trafiği çok yoğundur. Burada, birkaç kamp alanı hakkında bilgi vermek istiyorum.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Berg-en-dal

Berg-en-dal

En yeni kamplardan biridir. Çarpıcı doğasıyla yüzme havuzu lüksüne sahiptir. Kuzey ve güney taraflarında nehir yatakları ve bir baraj bulunur. Dere ve kuru dere yataklarında büyük ağaçlar vardır. Burada doğal bitki örtüsü koruma altındadır. Aynı zamanda engebeli bir dağ ortamındaki tek kamptır.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Aşağı Sabie

 

Aşağı Sabie

Sabie Nehrine bakan kamp, parkın, batı kenarına (Mozambik sınırı) ve güney sınırına yakın mesafede kurulmuştur. Ziyaretçiler nehrin öte yanında Lebombo dağlarını görebilirler. Burada sayısız ağaçlar, birçok kuş ve böcekler görülür.

Bu dev ağaçlar ,yılda iki kez meyve üretirler, ancak farklı ağaçlar aylarca üzerlerinde yaşayan yaban hayatına farklı zamanlarda meyve üretirler. Sabie nehrine su içmek için gelen hayvanların sonsuz alayını izleyebilirsiniz.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Crocodile Bridge

Crocodile Bridge

Kamp, timsah nehrinin kuzey kıyısındadır ve ismini nehirdeki timsahlardan almıştır. Kruger milli parkının toplam gergedan nüfusunun büyük bölümü buradadır.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Skukuza

Skukuza

Yatak kapasitesi diğer kamplardan daha fazladır. Banka, postane, araba kiralama acentası ve vahşi yaşam üzerine 5000 kitaplık İngilizce, Afrikaner dilinde, Fransızca ve Almanca koleksiyon gibi olanaklara sahiptir.

Park alanının en büyük kampı ve idare merkezidir. Sabie nehrinin güney kısmında kalmaktadır. Nehir kenarında büyük yapraklı ağaçlar ilgi çeker. Kamp çevresinde ve kamp içinde çeşitli hayvanlar ve bitkiler ilgi çekmektedir.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Satara

Satara

Kulübeler, güzel bir çiçek bahçesinin etrafında yer alır. Filler, yanındaki su bendine su içmeye gelirler. Yoğun bir kamptır. Hayvanlar bol ve çeşitlidir. Burası iyi ağaçlıktır ve bu yüzden kuşlar burada üremektedirler. Geceleri meyve yarasaları cıvıl cıvıl kaynaşırlar. Baykuşlar, sırtlan çığlıkları, çakal çığlıkları ve aslan kükremeleri duyabilirsiniz.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Olifants

Olifants

Adından da anlaşılacağı gibi burası filler bölgesidir. Su aygırlarının uğrak yeri olan Olifants Nehrinin yukarısındaki bir tepede kurulmuştur. Kampın en büyük çekiciliği, Olifants nehri üzerinde, kamptan birkaç yüz metre uzakta bulunan kulesidir. Gözcü platformlarında: gökten avını kovalayan kartal görebilirsiniz. Burada görebileceğiniz diğer hayvanlar: fil, aslan, su aygırı, Nil timsahı ve kartal.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Letaba

Letaba

Phalaborwa Kapısı yakınında bulunan ve Letaba Nehrine hakim sarp bir tepede bulunan kamp, merkezi bir yerdedir.
Kampın adı “kum nehir” anlamına gelir. Çünkü kumlu nehir yatağının yanındadır ve özellikle filleri izlemek için mükemmel bir kamptır. Geceleri, burada aslan kükremesini, baykuş seslerini, kurbağalar, meyve yarasaları, cırcır ve ağustos böceklerinin seslerini işitebilirsiniz.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Shingwedzi

 

Shingwedzi

Hem yeni hem de yüzme havuzu olan üç kamptan birisidir. Park alanının kuzeyindedir. Shinwedzi nehri boyunca uzanır. Waterbuck, Nyala, kudu ve fil burada sık görülür. Kuş hayatı da hareketlidir.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Mopani

Mopani

Burası Pioneer barajının kıyısındadır. Kampın merkezinde kocaman budaklı eski Baobab ağacı ilgi çeker. Kampın yeşil ortamı muhteşemdir.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Punda Maria

Punda Maria

Nispeten buraya az ziyaretçi geldiği için sessiz, sakin ve kampların en kuzeyinde olanıdır. Merkeze 8 km uzaklıktadır. Kamp genellikle Kuruger Milli Parkının botanik bahçesi olarak belirlenen Sandveld bölgesindedir. Bölgeye özgü çok sayıda bitki bulunmaktadır. Burada görebileceğiniz hayvanlar: zebra, buffalo, fil ve samur. Öte yandan burası tam bir kuş cennetidir.

Yukarıda belirtilen kamplarda restoran, mağaza, benzin istasyonu ve çeşitli konaklama, kamping ve karavan alanları vardır.

 

ULUSAL PARK ALANINDA GÖREBİLECEĞİNİZ HAYVANLAR

 

Antilop

Wildebeest ve küçük steenbok gibi çeşitli türlerin de dahil olduğu hayvanlar için kullanılan genel bir terimdir. Bütün erkekler ve bazı dişiler boynuzludur. Bazılarının boynuzları değişik ebat ve şekillerde olur. Ama hiçbir zaman geyik boynuzuna benzemez.

19 tür antilop arasından burada en sık rastlananlar, iki renkli postu içinde son derece zarif, kendi boyunun iki katı yüksekliğe kadar kolayca sıçrayabilen impaladır.

 

Babuin

Yüzleri daha çok bir köpeği andıran babuinlerin kaygılı bir ifadeleri vardır. Hem beslenme alışkanlıklarına hem de doğalarına aykırı olduğu için onlara yiyecek vermeyin. Eğer kamp çevresindeki çöplükleri karıştırırken görürseniz engelleyin. Babuin sürüleri 41 kilograma kadar büyüyebilen ve 45 yaşına kadar yaşayabilen güçlü erkekler tarafından idare edilirler.

 

Buffalo

Tehlikeli boynuzlarına rağmen Kap buffalosu oldukça sakindir. Yine de bir aslanla amansız bir kavgaya tutuşabilir. Çok su için buffalolar, su kaynakları ve nehirlerin yakınlarında olmayı sever. Gündüzleri ağırdan alsalar da, geceleri daha hareketlidirler.

 

Çita

Bu nefis kedi, gözlerinden ağzının kenarına doğru inen ve gözyaşları gibi görünen çizgilerinden tanınır. Çitalar mırıldar ama çok ses çıkarmaz. Kısa mesafelerde 100 km/saatten daha hızlı koşabilen çıtalar, avını gün ışığında yakalar.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı Fil

Fil

Fil nüfusu hızla artmaktadır ve bu yüzden ne yazık ki her sene yüzlercesi vuruluyor. Sürüler kalabalıklaştığında, ağaç kabuğu yemek için ağaçları devirir, zaten az olan değerli su kaynaklarını kurutarak ormanlara zarar verirler.

Eğer arabanız fil sürüsünün arasında kaldıysa, motoru kapatın, sessiz olun ve fazla hareket etmeden sürünün dolaşmasını bekleyin.

Bir filin ağırlığı yaklaşık 6-7 tondur. Yüksekliği 300-340 cm kadar olabilir. Yürüyüş hızı saatte 10 km. dir. Potansiyel ömrü 65-70 yıldır. Diş uzunluğu, rekoru 3.5 metredir.

 

Zürafa

Alımla yürüyen bu uzun boylu hayvanı görmek ve fotoğrafını çekmek sanıldığı kadar kolay değildir. Ne zaman görseniz yaprak yerler, birçok ağacın budanmış görünümünün nedeni de budur. Zürafalar, aslanlara karşı korumasızdır ve genellikle ayakta şekerleme yaparlar.

 

Su aygırı

En çok periskop gibi suyun üstüne çıkan gözlerini ve kulaklarını göreceksiniz. Suaygırları, serinledikleri su içinde, karada olduklarından daha rahattır. Geceleri otlamak için kuru çayırlara çıkarlar.

 

Sırtlan

Kambur sırtıyla sinsi sinsi dolaşan sırtlan, doğası gereği pek sevimli bir hayvan değildir. Leş yiyici sırtlanlar genellikle yırtıcı ve kavgacıdır. Yavruları doğdukları anda birbirlerine saldırmaya başlar, tam anlamıyla “dövüşerek doğdukları” söylenebilir.

 

Leopar

Gece avlandıkları için leoparları görmek zordur. Nehir kenarları, yalçın kayalıklar, yaprakların arkası veya ağaç tepeleri bakılacak en iyi yerlerdir. Leopar yiyeceğini çoğu rakibinin ulaşamayacağı ve yemeğini rahat rahat yiyebileceği dallara taşır.

 

Aslan

Safari fotoğrafçıları genellikle aslanları av peşindeyken görüntülemekte zorlanırlar. Bunun yerine birbirleriyle oynaşırken, şekerleme yaparken yakalayabilirler.

Avlanma işini, çoğunlukla, yeleli erkeklere sayıca üstün olan dişiler yapar.

Ama aç ve pek de kibar olmayan bir erkek, yemek saatinde diğerlerini devre dışı bırakabilir. Normal bir aslan 200 kg ağırlıktadır.

Yürüyüş hızı saatte 4 km. dir. Potansiyel ömrü 20 yıldır. Kendi vücut ağırlıklarının yüzde yirmi beşi kadar yiyecek bulmak zorundadırlar. En çok impala ve antilop avlarlar.

 

Gergedan

Uzun boynuzu, hem silahı hem de sonunu getiren bir tehlikedir. Toz haline getirilmiş gergedan boynuzunun, Asya ve Afrika’nın bazı bölgelerinde afrodizyak olarak bilinmesinden kaynaklanan izinsiz avlanma sonucu, Güney Afrika gergedanlarının nesilleri tükenmek üzeredir.

Bu durumu düzeltmek için yüzlerce gergedan Kruger Ulusal Parkında doğal yaşam alanlarına bırakılmışlardır. “Beyaz” ve “Siyah” olarak adlandırılan iki tür de çamur banyosundan sonra aynı kirli görünüme bürünür.

Siyah olarak bilinen sivri ağızlı gergedan daha sinirli ve saldırgandır.

 

Zebra

Yaprak yiyen zebra sürülerine sık rastlanır ve bu gerçekten de görülmeye değer bir manzaradır. Kruger Ulusal Parkında sayıları yaklaşık 20.000 i bulur.

Zebralar sadece bitkilerle beslenir ve bu yüzden yeni kaynaklar bulmak için sürekli yer değiştirir. Çok narin ve ürkek olan zebra, en ufak bir tehlikede incinecek gibi görünür.

 

Kuşlar

Konusunda ise yolculuğunuz boyunca göreceğiniz uzun kuyruklu örümcek kuşu, sarı gagalı ve kuş tüyü kalem gibi başının arkasında sarkan tüyleri nedeniyle sekreter kuşu gibi türlerin karşısında büyüleneceksiniz.

Güney Afrika Kuruger Milli Parkı

 

Gözlerinizi Dört Açın

Eğer gözünüzü dört açıp büyük bir dikkatle çevrenize bakmazsanız, parkta antiloptan başka bir şey göremeden saatlerce oyalanabilirsiniz. Yakından uzağa doğru sürekli olarak çevreyi tarayın, gölgelere dikkat edin, en ufak bir kıpırtıya karşı tetikte olun.

Hayvanların en çok görüldüğü yerler olan su kaynakları ve nehirleri kolaçan edin. Özellikle toz kaldıran toprak yollarda, azami süratin 50 km./saat olduğunu unutmayın.

Afrika yazlarında, vahşi hayati izlemenin en iyi zamanı gün doğumu ile yaklaşık 11.00 arası park ile kamp kapıları kapanmadan önce hava kararmasına yakın zamanlardır.

Daha serin mevsimlerde, şafak vaktinden öğle saatlerine kadar su kaynaklarının çevresi oldukça hareketlidir ve eğlence günün her saatinde izlenebilir.

 

Doğa Yürüyüşleri

Doğal parklarda, insanların araba ve kamplara kapatılmış olması size ilgi çekici gelmiş olabilir. Kruger’de bu kısıtlamadan kaçmak için silahlı korucu ve orman bekçisinin eşliğinde sekiz dayanıklı yürüyüşçüden oluşan yürüyüş guruplarına katılabilirsiniz.

Yaya yol alan gurup açık havada üç gece geçirir. Sadece az sayıda ziyaretçi bu gruba kabul edilir. Bir yıl önceden rezervasyon yaptırmak gerekir ya da son dakika rezervasyon iptalleri için bekleyebilirsiniz.

 

Özel Hayvan Parkları

Doğaya yakın olmanın bir başka yolu da, daha rahat ama bir o kadar da pahalı olan özel doğal parklarda yer ayırtmaktır.

Birkaçı Kruger Parkı’nın batı sınırındaki bozkırlarda işletilmektedir. Johannesburg’dan Hhalaborwa veya Skukuza’daki küçük pistlere uçuş dahil 2-5 gün arasında değişen paket programları vardır.

Özel koruma alanlarında ulaşım, uzman korucu ve orman bekçilerinin kılavuzluğunda, üstü açık Land Rover’larla sağlanır. Taşıtlarda telsiz vardır, dolayısıyla ender görülen bir hayvana rastlarsanız, bunu herkese haber verebilirsiniz.

Şafakta ve akşam karanlığında, ulusal parklarda görebileceğinizden daha çok şey görürsünüz. Projektör ışığında yapılan gece safarileri, gece yaratıklarını da görmenizi sağlar.

Lüks kır evleri “Mala Mala” ile “Sabi Sabi” son derece özenli servisi ve birinci sınıf aşçılığı ile misafirlerini memnun etmeye çalışır. Başka bazı özel kuruluşlar biraz daha ucuz olsa da uzman korucu, klimalı konaklama yerleri, güzel yemek ve yüzme havuzu olanakları sunar.

Thoruybush, Londolozi ve Inyati de sayıları bir düzineyi bulan bu grup içinde yer alır.

Güney Afrika Johannesburg

Güney Afrika Cape Town Masa Dağı Ulusal Parkı

Arjantin Buenos Aires Recoleta

Arjantin Buenos Aires Recoleta

Şehrin bu bölümünde en ilgi çeken yer “Recoleta Mezarlığı” dır. Gayrimenkul açısından şehrin merkezine biraz uzak olmasına rağmen, en pahalı ve zengin semtlerinden birisidir.
1580 yılında Buenos Aires şehrini kuran Don Juan de Garay: şehirde yaşayanlara arazi dağıtmaya karar verdi ve Recoleta denilen bu alanı Rodrigo Ortiz de Zarate’ye verdi.

Ardından 18. yüzyılda buraya keşişler geldiler ve burada bir manastır kurdular. Yüz yıl boyunca büyük çiftlikler ve boş araziler şeklinde kalan bölge: 1871 yılında şehir merkezindeki kolera ve sarıhumma salgınından kaçan aileler için bir yerleşim yeri oldu ve şehrin güneyindeki aileler şehrin kuzeyindeki bu bölgeye yerleşerek burayı bir yerleşim alanı haline dönüştürdüler.

Çünkü buradaki yüksek arazinin hastalık bulaştıran böcekler için yüksek ve güvenli olduğu anlaşıldı.

Ardından burada lüks aile konakları, yabancı elçilikler, lüks oteller ve evler doldu. Özellikle bu mahallede bulunan “Alvear Hotel” Latin Amerika’nın en görkemli otellerinden birisidir.

Arjantin Buenos Aires Recoleta

Evet; mahallenin ismi 18. yüzyıl başında burada kurulan bir manastırdan gelmektedir. Günümüzde mahallenin mimarisi: aristokrat konutları ve saraylar ve görkemli yerler ile ayırt edilebilmektedir.

Evet Buenos Aires şehrinin küçük Paris’i olarak betimlenen bu mahalleyi mutlaka gezmelisiniz.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Recoleta Mezarlığı
Arjantin Buenos Aires Recoleta Recoleta Mezarlığı

 

Recoleta Mezarlığı

Bu küçük bir köy gibi olan mezarlık: 1822 yılında Fransız mimar Catelin tarafından tasarlanmıştır ve Recoleta bölgesinde ilk kurulan manastırın hemen yanındadır. Burada 19. ve 20. yüzyıl mezar sanat ve mimarisinin seçkin örnekleri görülebilir. Buraya ilk gömülen 1863 yılında Dolores Maciel isimli bir Uruguaylı kızdır.

1880 yılında mezarlıkta şehrin belediye başkanı tarafından önemli restorasyon yapıldı. Sokakları tuğla bir duvar ile çevrildi, Dor türü yivli sütunlar ve ön sundurma ile süslendi.

Frizlerde: yaşam ve ölüm sembolleri yapıldı. Günümüzde burada 4870 mezar bulunduğu söyleniyor. 1946 yılında Arjantin devleti tarafından “Ulusal Tarih Müzesi” olarak ilan edilerek koruma altına alındı.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Evitanın Mezarı
Arjantin Buenos Aires Recoleta Eva Peron Mezarı

Ama özellikle turistlerin buraya akın etmelerinin başlıca nedeni burada “Evita” nın mezarının bulunmasıdır. Bu muhteşem granit mezarda: ziyaretçiler genellikle çiçek bırakırlar ya da bronz kapıya notlar iliştirirler.

Ayrıca düzgün taş yüzeye yine mesajlar bantlanır. Evita hakkında birkaç cümle etmek gerekirse: 1952 yılında ölümünün ardından, mumyalanmış ve onun için bir anıt yapılmasına karar verilmiştir. Ancak, kocası Devlet Başkanı Juan Peron: 1955 yılında devrildi, ardından askeri rejim Evita’nın mumyalanmış vücudunu çaldı ve sahte bir isimle mezarlıkta defnedildi.

Ardından ailesi, 1974 yılında onun cesedini gömüldüğü yerden çıkardı ve çelik bir lahite yerleştirerek, beton tabaka altına koydu.

Ancak mezarlığa gelen ziyaretçiler, gayet sade olan “Evita” nın mezarı yanında, mezarlık alanındaki birbirinden ilginç diğer mezarları da gezmektedirler. Bunlar arasında: eski devlet başkanları, ünlü yazar ve sanatçılar ve diğer aile mezarları bulunur.

Ancak bir labirent gibi olan mezarlıkta, kimin nerede yattığını bulmak bir hayli zordur. Çünkü: Arjantin tarihinde “omuz omuza” duygusunu ifade etmek için hiçbir harita ve tek bir işaret yoktur.

Burada: Rufina Cambaceres’in mezarını da görmelisiniz. Hüzünlü bir geçmişi olan bu mezarın art nouve başyapıt gibi mimarisi yanında, genç kadının buraya yanlışlıkla diri diri gömülmüş olması da ilgi çekmektedir.

Bu mezar: dünyanın en güzel mezarlarından birisidir. 1881 yılında Fransız mühendis Prospero Catelin tarafından tasarlanmıştır. Biraz kendisinden söz etmek istiyorum: Rufina: büyük bir sığır çiftliği sahibinin mirasçısı olarak, zengin bir ailenin içinde doğdu ve babası Eugenio Cambaceres: tanınmış bir yazar ve siyasetçiydi.

Babası: Rufina 4 yaşında iken tüberkülozdan öldü. 1902 yılında Rufina: 19 yaşında Buenos Aires sosyetesinin genç ve güzel bir üyesiydi. Bir gösteriye katılmak için hazırlanırken Rufina, aniden bulunduğu yerde zemine çöktü. Doktorlar çağırıldı ve 3 doktor Rufia’nın kalp krizi geçirdiğini ve öldüğünü söylediler.

Rufina bunun üzerine bir tabuta kondu, cenaze töreni düzenlendi ve cenaze mezarlığa yerleştirildi. Birkaç gün sonra, bir mezarlık işçisi tabutun bulunduğu yerden taşındığı ve kapak yerlerinin kırıldığını gördü.

Mezar soyguncuları ihtimali vardı, tabutun içini açtı ve o anda Rufina öldü. Doktorlar tarafından sonradan yapılan açıklamaya göre: Rufina, kalp krizinin ardından, tabuta konulmuş, daha sonra uyanmış ve bitkinlik-şok nedeniyle ölmüştü.

Evet bu bir söylenti, inanmak okurlara kalıyor.

Her gün saat 10.00-16.00 arasında mezarlıkta yaşayan ve 86 tane olduğu söylenen kedileri beslemek için kadınlar buraya geliyorlar. Son bir not:mezar taşları üzerine yalnızca doğum tarihleri işlidir, ölüm tarihleri yazılmamıştır.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Pilar Kilisesi
Arjantin Buenos Aires Recoleta Pilar Kilisesi

 

Pilar Kilisesi

Mezarlığın içindedir. Burası Katolik sanat ve zarafetini yansıtmaktadır. Cizvitler tarafından 1732 yılında yapılan ve mimar Primoli Bianchi tarafından tasarlanan bu dini yapı 1942 yılında ulusal tarihi eser olarak belirlenmiş ve koruma altına alınmıştır.

Kilise esas olarak beyaz ve laciverttir. Basit tavanlarda resim yoktur. Ancak sunak, koloni döneminde Peru’dan gönderilen katı gümüş ve güzel İspanyol barok ve rokoko tarzı sayısız oymalarla doludur. Bu oymalar tüm duvarları sarmalamıştır.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Centro Cultural Recoleta

 

Centro Cultural Recoleta

Kültür Merkezi, Buenos Aires şehrinin eski binalarından birinde bulunmaktadır. Burada ilk olarak: küçük bir şapel, dört manastır hücresi ve bir atölye bulunuyordu. 1917-1740 yılları arasında ise, burası bir kilise ve manastır olarak kullanılmıştır.

1822 yılında kilise reformu sonucunda Vali General Martin Rodriguez tarafından manastır bakıma alındı. Şehrin ilk Katolik kamu mezarlığı, manastırın bahçesine açıldı. Ayrıca yine manastır bahçesinde karmaşık tarım, botanik bahçesi yapıldı.

Binanın bir bölümü ise hapishane ve kışla okul olarak kullanıldı. 1979 yılında Buenos Aires şehrinin kuruluşunun 400. yıldönümü kutlamaları kapsamında burası belediye tarafından Kültür Bakanlığına devredildi.

Aralık 1980 tarihinde, burası Buenos Aires Kültür Merkezi adı altında açıldı. 1990 yılında ise ismi değiştirildi. 1885 yılında şapel olarak açılan bina, bir yüz yıl sonra, tiyatro olarak yeniden kapılarını açmıştır. Yakın zamanda yapılan restorasyon çalışmalarında 1906 yılından kalan duvar korunmuştur.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi-Museo Nacional de Bellas Artes

 

Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi-Museo Nacional de Bellas Artes

Burada Arjantin ülkesinin en büyük sanat koleksiyonu bulunmaktadır.
Bina: 1896 yılında mimar Alejandro Bustillo tarafından yapılan bugünkü konumunda kalıcı koleksiyon oluşturmak için yapılmıştır. Müzede eserleri bulunan bazı sanatçılar şunlardır: Rubens, Renoir, Degas, Cezanne, Chagall, Picasso, El Greco, Goya, Rodin, Rembrant.
Ayrıca Arjantinli ressamların da eserleri bulunmakta olup, bunlardan bazıları şunlardır: Candido Lopez, Lino Enea Spilimbergo, Prilidiano.
Müze aynı zamanda bir fotoğraf odasına sahiptir, ayrıca Kolomb öncesi iki pişirme heykel ve 150.000 kopya bulunan bir kütüphane bulunur.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Plaza Francia-Feria de Artesanos de Plaza Francıa

 

Plaza Francia-Feria de Artesanos de Plaza Francıa

Recoleta mahallesindeki bu yeşil alan: ünlü peyzaj mimarı Carlos Thays tarafından tasarlanmıştır.

Mayıs devriminin 100. yılını anmak için ülkedeki Fransız toplumunun bir hediyesidir. Orta bölümde: bilim, sanayi, tarım ve sanatları temsil eden carrara mermerinden yapılmış üç alegorik figür bulunur. Dört bronz kabartma ise: iki ülkenin tarihindeki bazı olayları çağrıştırmaktadır. Bunlar: El Paso de los Andes, La Bastille ve Fransız Bağımsızlık Bildirgesi.

İki kadın figürü Arjantin ve Fransa’yı simgelemektedir. Burada her cumartesi ve Pazar günü hippi fuarı düzenlenmektedir. “Feria de Recoleta” isimli bu fuar cumartesi ve Pazar günleri saat: 06.00-12.00 arasında açıktır. 150-200 arası stant kurulur. Burada bulabilecekleriniz:

geleneksel ve modern gümüş, su kabakları, deri, seramik, takı, müzik, gıda, sigara. Ayrıca: akrobatlar ve sokak sanatçıları dolaşır. Fiyatların uygun olması burayı popüler hale getirmiştir.
Hafta içinde ise, Plaza Francia: çimlik alanda etkileyici “Ombu ağaçları” ile dikkat çeker.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Floris Generica-Jenerik çiçek
Arjantin Buenos Aires Recoleta Floris Generica-Jenerik çiçek

 

Floris Generica-Jenerik çiçek

Plaza las de Naciones Unidas meydanındadır.
Birleşmiş Milletler Plazasına bakan, 26 metre yüksekliğindeki bu çarpıcı heykel: Arjantinli mimar Eduardo Catalano tarafından yapılmıştır. 5 milyon dolara mal olduğu söyleniyor. Heykel: fiskiyeli bir havuzlu çevrili bölümde bulunmaktadır.

Paslanmaz çelik ve Aliminyumdan yapılan heykel 18 ton ağırlığındadır. Hidrolik sistem ve fotoseller tarafından kontrol edilerek hareketli olması sağlanmıştır. Heykelin 6 tane metalik yaprakları her gün saat: 07.30 da açılır ve saat 20.30 da kapanır.

Ancak: yaklaşık 2 yıl önce mekanizmada bir arıza olmuştur ve bu yüzden günümüzde 24 saat boyunca yaprakları açıktır. Ancak: ulusal bayram, Noel ve Yılbaşı döneminde tamamen açık kalır.

Arjantin Buenos Aires Recoleta El Ateneo-Splendid
Arjantin Buenos Aires Recoleta El Ateneo-Splendid

 

El Ateneo-Splendid

Burası İngiliz “The Guardian” gazetesi tarafından dünyanın ikinci büyük kitapçısı olarak seçilmiştir. Gündüzleri burada yüzlerce hevesli okuyucu görmek mümkündür.
Büyük “Spendil”: 1919 yılında açılmış ve Buenos Aires şehri kültürünün merkezi haline gelmiştir.

Burada: konserler, bale, opera gösterileri düzenlenmiş ve şehirde ilk sesli film burada gösterilmiştir. Ulusal Odeon EMI karargahı buradadır. Burada 1920 yılında Carlos Gardel isimli ünlü Buenos Aires’li tango sanatçısının şarkılarının kayıtları yapılmıştır. Bu kayıt odası, günümüzde ziyaret edilebilmektedir. Yüksek binada, 1923 yılında “LR4 Radyo Splendid” ilk resmi yayınına başlamıştır.

Evet, günümüzde bu bina kütüphane ve kitaplık olarak kullanılıyor. Ancak: yapının freskli kubbesi, parmaklıkları ve özgün dekorasyonu bozulmamıştır ve eski ihtişamı ve zarafetini korumaktadır. Kadife perdenin bulunduğu yerde bir bar görülür.

Ayrıca ana salonun iki tarafında veya küçük okuma odalarında yerleştirilen sandalyeler bulunmaktadır. Yeraltında çocuk kitaplarına ayrılmış bir bölüm bulunur. Üst kat gösteriler ve sergiler için ayrılmıştır.

Arjantin Buenos Aires Recoleta San Martin Grand Bourg

San Martin Grand Bourg

Burası, San Martin’in Fransa’da sürgünde kaldığı evin bir kopyasıdır. San Martin: doğu Arjantin olarak bilinen “Rio de la Plata” bölgesindendir. 25 Şubat 1778 tarihinde doğmuştur. 6 yaşında iken, 1784 yılında ailesi onu eğitim görmek için İspanya’ya gönderir.

San Martin: 1808-1811 yılları arasında Napolyon güçlerine karşı bir İspanyol subayı olarak göreve başlar. Ancak kendisi monarşiyi ve sömürge sistemini sevmiyordu. 1811 yılında İspanya hizmetinden istifa etti.

Londra şehrinde, Amerikalı devrimcilerle tanıştıktan sonra, Buenos Aires şehrine dönmeye karar verdi ve şehirdeki devrimci rejimin hizmetine girdi. Kendisi çok deneyimli bir asker olduğundan, Güney Amerika’da devrimci hareketin büyük bir önderi olarak tanındı.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Gönye Meydanı

Gönye Meydanı

Bu meydanda, 1927 yılında açılan heykel: heykeltıraşlar David Calandra ve Eduardo Rubino çalışmasıdır. Atlı bronz heykel: kırmızı granit kaide üzerinde yükselir. Heykelde betimlenen kişi: Bartolome Gönye’dir. Kendisi 1821-1906 yılları arasında yaşamıştır ve 1862-1868 yılları arasında görev yapan Arjantinli bir general ve politikacıdır ve ardından Cumhurbaşkanı olmuştur.

Heykelin bulunduğu yerin hemen arkasında, başta İngiliz Büyükelçiliği olmak üzere bir takım Fransız mimarisi ürünü konutlar bulunmaktadır. Meydanın köşelerinde yine bazı heykeller bulunuyor. Bunlar: Lübnanlı şair Cibran Halil Cibran, kan pıhtılaşmasını önlemek için transfüzyon yöntemini icat eden Arjantinli doktor Luis Egzoz’a aittir.

Ayrıca İngiliz politikacı George Canning ve Arjantinli Albay Larrabure Valle heykelleri de bulunmaktadır.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Carlos Thays Park

 

Carlos Thays Park

Yaklaşık 4500 metre karelik alanı kapsayan park Fransız peyzaj mimarı Carlos Thays tarafından tasarlanmış ve İtalyan türü eğlence parkı olarak 1990 yılında açılmıştır. Burada 1990 yılına kadar bir lunapark bulunuyormuş. Carlos Thays: Fransız kökenli şehirdeki birçok bahçenin tasarımını yapan bir bahçıvandır.

Park alanında 2000 yılı sonlarında yapılan Mimarlık Müzesi bulunmaktadır. Ama park alanında bulunan en önemli eser “Thays” heykelidir.

Heykeltıraş Marta Minujin, İtalyan heykeltıraş Afani Alejo, sanatçı Nestor Basterretxea tarafından hep birlikte yapılmıştır. Yani bir anlamda “Birleşmiş Milletler” heykeli gibidir. Bronz heykel 1994 tarihinde açılmıştır, boyutları: 3.90 x 1.65 metredir.

Bir tabana sabitlenmiştir.
Noel sezonunda, burada çocuklar için çeşitli ücretsiz etkinlikler düzenlenen “Noel Parkı” açılmaktadır. Çocuklar burada Elflerin köyünde çeşitli eğlence faaliyetlerine katılabilmektedirler.

Arjantin Buenos Aires Recoleta Avenida

Avenida

Bu aydınlık cadde, ilk olarak Christopher Barrientos tarafından düzenlenmiş olup, 1722 yılındaki şehir planında görülmektedir. Başlangıçta büyük çiftliklerle çevrili iken günümüzde mağazalar, barlar ve restoranlar ile çevrilmiş ve şehrin ana arterlerinden biri haline dönüşmüştür.

Recoleta’nın en güzel köşelerinden olan burası, 1942 yılından beri Arjantinli nesiller için tercih edilen bir buluşma yeri olmuştur. Buradaki restoranlar özellikle Arjantinli aydınlar tarafından tercih edilmektedir. Dünyaca ünlü sporcuları da burada görmek mümkündür.