Bursa Mustafakemalpaşa

Bursa Mustafakemalpaşa

Ülkemizin en uzun isimli ilçesidir. Ayrıca: köy sayısı bakımından da, en fazla köyü olan ilçedir. Birkaç kez gittim, bir keresinde, bir gece kaldım. Tertemiz ve çağdaş bir yer. Ülke çapındaki ünü ise, “Mustafakemalpaşa tatlısı” ile öne çıkıyor.

ULAŞIM

Mustafakemalpaşa, bağlı bulunduğu il merkezi olan Bursa’ya: 83 km. uzaklıktadır. Mustafakemalpaşa-Balıkesir arasındaki uzaklık: 80 km. Mustafakemalpaşa-İzmir arasındaki uzaklık: 252 km. Mustafakemalpaşa-İstanbul arasındaki uzaklık: 301 km. Mustafakemalpaşa-Bandırma arasındaki uzaklık: 64 km.

TARİHİ

Tarihi süreç içinde, bölgedeki ilk yerleşimin: Miletopolis olduğu biliniyor. Ancak, buranın kimler tarafından kurulduğu net olarak bilinmiyor. MS.301-331 yılları arasında ise, Lalaşahin bölgesinde, Kirmasti ismiyle bir kasaba yerleşiminin bulunduğu ve buranın, Bizans döneminde yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir.

1881 yılına gelindiğinde, burada Belediye teşkilatı kurulur.

1919 yılına gelindiğinde, Yunan işgali, Çerkez Davut ve beraberindeki çeteler, milli mücadeleye katılan çeteler görülüyor. 1922 yılına gelindiğinde ise, Yunanlılar ve diğer vatan haini çeteciler, bölgeden uzaklaştırılır.

1922 tarihinde, yörenin ismi: “Lalaşahin” olarak değiştirilir. Ancak, Edirne ilinde, Lalaşahin olarak bilinen başka bir ilçe bulunması nedeniyle, yine aynı yıl, ilçenin ismi “Mustafakemalpaşa” olarak yeniden değiştirilir.

GENEL

İlçe merkezinin kuzeyinde, Uluabat gölü var. İlçe içinden, 195 km. uzunluğundaki Mustafakemalpaşa çayı geçiyor ve ilçe topraklarını ikiye bölüyor.

Denizden yükseklik: 25-40 metre arasındadır. En yüksek yer: 1336 metre ile, Çataltepe. İlçe topraklarının yüzde 60 orman ve yüzde 40 ovadır.

İklim: yörede, Akdeniz iklimi hakimdir ve buna bağlı olarak yazları sıcak ve kışlar ise ılıman ve yağışlı geçer.

Yöre: birinci derece deprem kuşağı üzerindedir. Kuzey Anadolu fayı etkilidir.

İlçenin ekonomik etkinliklerinin temelinde, tarım ve hayvancılık vardır. Tarım denilince: buğday, patates, mısır, üzüm, fasulye öne çıkıyor. Sanayi tipi domates üretimi de üst düzeydedir. Zaten, yörede bol miktarda salça fabrikası var. Uluabat gölünde ise, tatlı su balıkçılığı yapılıyor. Yeraltı kaynakları bakımından da, önemli bir yer. Özellikle; bor minerali yatakları öne çıkıyor. Kestelek köyünden çıkarılan bor madeni: dünya bor üretiminin % 60 kadardır.

MUSTAFAKEMALPAŞA TATLISI

Bu tatlı için özel olarak üretilen bir peynirden yapılıyor. Haşlanıyor ve yazın dondurma ile, kışın ise kaymakla servis ediliyor. 1950 yılından  bu yana, bu yörede yapılan ve servis edilen bu tatlı: gerçekten değişik ve güzel bir lezzet olarak önem kazanıyor.

NE YENİR NE İÇİLİR

İlçede, ismini buradan alan “Mustafakemalpaşa Tatlısı” yemeden sakın ayrılmayın. Muhteşem bir lezzet. Özellikle, yol üstünde bulunan “Yenice” denilen yerde, ızgara köfte ve dondurmalı Kemalpaşa tatlısı yemelisiniz. Tatlının en güzel yapıldığı yer, köprü başındadır. Tüm bunları beğenmezseniz, keçi sütünden yapılmış “höşmerim” tatlısı da deneyebilirsiniz.

Son olarak: Maviköşk denilen yerde “kelle-paça” çorbası tatmalısınız.

NE SATIN ALINIR

Dayanıklılığı için çifte kavrulmuş olarak satılan, Mustafakemalpaşa tatlısından satın alabilirsiniz. Ayrıca, buraya has bir tür üzümlü kek var, onu da satın alabilirsiniz, tadı muhteşem.

KONAKLAMA

Öğretmenevi     Viraca Mah. Bursa  Cad.No.65               224-6141033

GEZİLECEK YERLER

Bursa Mustafakemalpaşa

TÜMBÜLDEK KAPLICASI

İlçe merkezine 16 km. uzaklıkta, Akarca köyündedir. Kaplıcanın kökeni, çok eski zamanlara kadar uzanmaktadır. Çünkü: Bahariye köyünde, tarihi bir hamam kalıntıları var. Bu tarihi hamam kalıntılarından sökülen bir kısım sütunlar, günümüzdeki kaplıcanın yapımında kullanılmıştır. 1895 yılında yapılan kaplıca yapıları: 1935 yılında Belediye tarafından  satın alınmıştır.

Burada: konaklama imkanları var. Bu konaklama yerleri, Belediye tarafından işletiliyor. Kaplıca suları: banyo olarak kullanıldığında, içindeki demir nedeniyle: cilt ve deri rahatsızlıklarına iyi geliyormuş. İçme olarak kullanıldığında ise: mide, bağırsak, karaciğer, pankreas ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor. Özellikle: romatizmal hastalıklara çok iyi geldiği söyleniyor. Kaplıca bölgesi, aynı zamanda mesire yeri olarak da  kullanılıyor.

Bursa Mustafakemalpaşa

SU UÇTU ŞELALESİ

İlçe merkezine 18 km. uzaklıkta, Muradiye köyü yakınlarında: Çataltepe mevkiindedir. Rakım: 465 metredir.

Karadere üzerindedir. Su: 35 metre yüksekten dökülüyor. Kış aylarında, döküldüğü yerde bir gölet oluşturuyor. Yani, buraya gitme düşüncesinde olanlar, en geç Mayıs ayı başına kadar  burayı ziyaret edebilirler, sonra şelalenin suları azalıyor.

Ama bahar dönemi başlangıcında buraya giderseniz ve şelaleye yaklaşırsanız, kesinlikle üzerinizde yağmurluk ve ayaklarınızda bot bulunması gerekiyor. Çünkü: ıslanmamak mümkün değil. Aksi halde, şelaleye yaklaşamazsınız.

Bölge: yöre halkı tarafından piknik ve mesire alanı olarak kullanılıyor. Buraya yolunuz düşerse, tepedeki lokantada mutlaka alabalık yemelisiniz.

Bursa Mustafakemalpaşa

ULUABAT GÖLÜ

Gölün yörede bilinen isimleri: Apolyont ve Uluabat.

Göl hakkında bilgi vermeden önce, gölün oluşumuna ait, antik dönem efsanesinden söz etmek istiyorum. Antik dönemlerde, Marmara denizinin güneyinde bulunan Odryses ( günümüzdeki M.K.Paşa çayı) çayı: Bandırma’dan denize dökülürmüş. Günümüzdeki, Uluabat yani Apolyont gölü de yokmuş. Gölün bulunduğu yerde ise: Apolyont krallığı hüküm sürermiş.

Günümüzdeki: Mustafakemalpaşa’nın bulunduğu yerde ise, Melde krallığı hüküm sürüyormuş. Melde kralı: Apolyont kralının kızını, oğluna istemiş. Ancak, kız, prense varmamış. Bunun üzerine, Melde kralı: “ Bende size öyle bir felaket vereceğim ki, hepiniz su ile boğulacaksınız” demiş ve Odryses çayının yönünü değiştirerek, Apolyont krallığı topraklarına yöneltmiş ve böylece bölgeyi sular basmış ve Apolyont gölü, yani Uluabat gölü oluşmuş.

Evet, göl: deniz seviyesinden 9 metre yüksektedir. Gölün kuzeyinde yüksekliği az tepeler, güneyinde ise dik yamaçlı  dağlık alanlar var. Doğu-batı yönünde uzunluğu: 24 km. ve kuzey-güney yönünde uzunluğu ise, 12 km. dir.

1993 yılında, gölün güney ve batı bölümlerinde setler yapılmış ve göl sularının tarım alanlarını basması engellenmiştir. Gölde, Halilbey adası bulunuyor. Ayrıca, altı küçük adacık  daha var.

En derin yeri 4 metredir. Ancak, günden güne sularının azaldığı ve sığlaştığı söylenmektedir. Ayrıca, kirlilik te oluyormuş. Dibi çamurlu yapıda olduğundan özellikle rüzgarlı havalarda, gölün suları bulanıyor. Göl bölgesinde, su kuşları gözlemlemek mümkündür.

Avrupa ve Ortadoğu bölgelerinin en önemli sulak alanı: yok olma tehlikesiyle baş başa kalan birçok su kuşunu barındırıyor. Özellikle: karabatak, sakarmeke, tepeli pelikan görülüyor.

MELDE ANTİK ÖREN YERİ

İlçe merkezinin 4 km. kuzeyindedir. Melde bayırı olarak bilinen bölgededir.

Bu bölgede yapılan araştırmalarda bulunan sikkelerde: MÖ.4’ncü yüzyılda, buranın isminin “Miletopolis” olarak geçtiği görülmektedir. Bu ismi geçen antik kentin: Melde bölgesinde bulunan kalıntılar olduğu anlaşılmıştır.

Miletopolis kentinin: kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Kentin bulunduğu yerde yapılan kazılarda: Yunan, Roma ve Bizans  dönemlerine ait: sikkeler ve seramiklere rastlanmıştır.

Ancak: 1974 yılında yapılan Bursa-İzmir kara yolu çalışmalarında, kent kalıntılarının tahrip edildiği görülmüş ve bunun üzerine yol yapımı  durdurulmuştur. 1975 yılında çalışmalar yeniden başlamış ve “Miletopolis” höyüğünün büyük kısmı kazılmıştır. Bu kazılar sonucu ise, MS.117-138 yılları arasına tarihlenen ve Roma İmparatoru Hadrianus zamanında yapıldığı düşünülen bir  tapınak kalıntılarına ulaşılmıştır.

Ayrıca, yine burada, 1.13 metre boyunda, bronz bir Apollon heykeli bulunmuştur. Bölgede, Karacabey harası yönünde ise, 20 civarında aile mezarı bulunmuştur. Sonuç olarak, bu antik kent kalıntıları bulunan ören yeri, gayet büyük bir alana yayılmış olup, tarihi yerlere merakı olanlar için ilginç bir gezi olabilir.

PAŞALAR FOSİL KAZI ALANI

Paşalar köyünün 1 km. güneyinde: hemen orman yolunun kıyısındadır. Paşalar köyü, ilçe merkezine 15 km. uzaklıktadır.

Karababa denilen mevkide: 15 milyon yıldır saklanan fosil kalıntıları bulunuyor.  Bu fosil yatağında bulunanlar: filler, gergedanlar, atlar, zürafalar ve daha birçok etçil ve otçul hayvan. Özellikle: filler büyük önem taşıyor, çünkü: burada bulunan fil türü, dünyanın  başka bir yerinde görülmemiştir. Çıkan fosiller: Ankara ve Bursa’daki Etnografya müzelerinde sergilenmektedir.

Bursa Mustafakemalpaşa

LALAŞAHİN PAŞA TÜRBESİ

İlçe yakınlarında, Mustafakemalpaşa deresi yakınlarındadır.

Orhan Bey’in küçük oğlu I. Murat’ın lalası, Lalaşahin Paşa’ya aittir. Orhan Bey tarafından kendisine hediye edilen buraya ailesini yerleştirmiş ve kendisi, savaşlarda savaşmıştır, Ölünce, 1386 yılında buraya defnedilmiştir.

Türbe binası: Selçuklu  tarzında, taş ve tuğladan yapılmış ve iyi motiflerle süslenmiştir. Yükseklik: 5 metredir. 6 penceresi bulunmaktadır. Türbe yapıldığında, beraberinde bir külliye inşa edilmiştir. Külliyede bulunan: cami, medrese,  hamam ve zaviye yıkılmış ve caminin günümüze yalnızca minaresinin yarısı kalmıştır. 1948 yılında onarılmıştır.

Bursa şehri tanıtımı.

Bandırma tanıtımı ve gezilecek yerler.

Bursa Keles

Bursa Keles

Çilek ve kiraz diyarı ve aynı zamanda Kocayayla ile, yörenin piknik ve mesire yeri.

Bursa Keles

ULAŞIM

Keles, il merkezi olan Bursa’ya 61 km. uzaklıktadır. Keles-İstanbul arasındaki uzaklık: 318 km. Keles-Ankara arasındaki uzaklık: 457 km. Keles-Tavşanlı arasındaki uzaklık; 60 km.

TARİHİ

Keles ismi: Orta Asya kökenlidir. Kelime anlamı: bir kertenkele türünü ifade etmektedir.

Tarihi devirler incelendiğinde, yörede: Bitinya, Roma ve Bizans döneminde yerleşim bulunduğu görülmektedir. Ancak, Bizans döneminde, 548 yılında, önemli bir veba salgını nedeniyle, bölge terk edilmiş ve önemini yitirmiştir.

Zamanla, Uludağ bölgesinin keşişler tarafından kullanılmaya başlanmasıyla, yörede yeniden yerleşim kurulmuştur. 12’nci yüzyıla gelindiğinde ise, çeşitli göçmen Yörük boyları, buraya yerleşerek, hareketlilik kazandırmışlardır.

İşgal yıllarına gelindiğinde, yörenin Yunan işgalinde, büyük zarar görmediği biliniyor. Çünkü, milisler, yörede büyük yararlılıklar göstermişlerdir.

1953 yılına gelindiğinde, Keles ilçe olur.

Bursa Keles

GENEL

İlçe merkezinin denizden yüksekliği: 1050 metredir. Yörenin en büyük akarsuyu: Keles deresidir. Arazinin: % 57’si ormanlarla kaplıdır. Bu nedenle, orman ürünleri de ekonomik etkinliklerde önemli yer tutar.

Yörenin ekonomik etkinliklerinin temelinde: tarım ve hayvancılık var. Tarım ürünlerinde ise, öne çıkanlar: vişne, kiraz, çilek, anason. Ancak, arazinin dağlık ve engebeli olması, tarımsal faaliyetleri yine de olumsuz etkilemektedir.

İklim: bölgede, karasal iklim hüküm sürmekte olup, buna bağlı olarak kışın kar yağışının bol olduğu bir yöredir.

Bursa Keles

NE YENİR

Bu yöreye yolunuz düşerse ve zaman uygunsa, mutlaka çilek yemelisiniz.

KONAKLAMA

Öğretmenevi                          Cuma Mah. Belediye Binası.Kat.1                 224-8612285

GEZİLECEK YERLER

Keles ilçesi, tarihi kalıntılar öne çıkan bir yer değil. Burada: turizm açısından yalnızca Kocayayla önem kazanıyor. Bunun dışında, ilgi çekebilecek turistik herhangi bir yer yok.

Bursa Keles Kocayayla

KOCAYAYLA

İlçe merkezine 4 km. uzaklıktadır. Burada: bir zamanlar, sultan otağ çadırının kurulduğu biliniyor. Ayrıca: yine burada Sultan cami yaptırılmıştır. Ancak, günümüzde, bu yapıdan bir kalıntı bulunmamaktadır. Günümüzde burası, Bursa yöresinin en büyük ve ünlü, piknik ve mesire yerlerindendir.

Boyutları bakımından ise, ülkemizin en büyük yaylalarından biridir. Deniz seviyesinden yükseklik: 1200 metredir. Bol oksijenli havasıyla, insanların yoğun tercihine neden olmaktadır.

Çünkü: spor alanları, ocak, restoran, kır kahvesi, büfe, oyun parkı ve tuvalet gibi alt yapı üniteleri var. Her yıl, yaklaşık 200.000 kişi tarafından ziyaret edilen ve geçmişi tarihi süreçlere dayanan burayı, mutlaka ziyaret etmelisiniz.