Malatya Arguvan

Malatya Arguvan: Balı meşhur. Okuyan oranı yüksek, ayrıca, bir de “Türkü Festivali” ile öne çıkan, şirin bir ilçe.

Malatya Arguvan

ULAŞIM

Arguvan-Malatya il merkezi arası uzaklık: 72 km. Arguvan-Elazığ/Keban arası uzaklık: 60 km.

TARİHİ

Yöredeki yerleşim: 4.yüzyıldan itibaren, Bizans kaynaklarında: Argaous olarak görülür. 8. yüzyıla ait Arapça kaynaklarda: Argaün adı yazılıdır. Sözcüğün her iki biçimi: “Argalar” ve “Argavlar” olarak devam etmiştir. 11.yüzyıla ait Ermeni belgelerinde ise, yöreden “Argawana” olarak söz edilir. Bunun kelime anlamı: gümüş yeridir.

Yörede: asıl yerleşimin, 1071 Malazgirt zaferinden sonra, Anadolu’ya yayılan Türkler zamanında olduğu bilinmektedir.

Osmanlı imparatorluğu zamanında: Tahir olarak isimlendirilen ve Arapkir ilçesine bağlı yöre: daha sonra ilçe yapılmış ve Diyarbakır iline bağlanmıştır. Ancak: 1873 yılında, Tahir adı ile, Keban ilçesine bağlı bir nahiye yapılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise, Malatya iline bağlanmıştır. 1954 yılında ise, Arguvan adı alınmıştır.

Malatya Arguvan

GENEL

Yöre: yüzey şekilleri açısından, genel olarak engebeli bir arazi üzerinde kurulmuştur. Bölgenin en yüksek dağı: Arapkir ilçesi ile arada bulunan: Gözdağı. İlçe: 2’nci derece deprem kuşağındadır.

Buna bağlı olarak: yani heyelan ve çökmeler nedeniyle, ilçe merkezi kuruluşundan bu yana: 1967, 1977 ve 1988 yıllarında, üç kez yer değiştirmiştir. Günümüzde, ilçe merkezinin bulunduğu yerde de, toprak kaymaları görülmektedir.

İlçe merkezinin rakımı: 1150 metredir. İklim bakımından: kışları çok karlı ve soğuk, yazları ise kurak ve sıcaktır. En çok yağışlar: ilkbaharda görülür.

İlçede, sanayi sektörü bulunmamaktadır. Halk: tarım, hayvancılık ve arıcılık ile uğraşmaktadır. Türkiye’nin okuma-yazma düzeyi en yüksek olan ilçelerindendir. Çünkü: ilçenin kırsal kesimlerinde, arazinin azlığı ve genelde susuz olması nedeniyle, halk geçimini sağlayamamış ve okumaya yönelmiştir. Üniversite mezunu oranı çok yüksektir.

Son olarak:  Temmuz ayının başlarında, iki gün süreli bir festival, buranın havasını değiştiriyor. Evet bu festival: “Türkü Festivali”.

Çünkü: burada yaşayanların bir çoğu saz çalmayı bilir ve güzel sesleriyle, güzel türküler söylerler. Türkiye’nin en fazla türküsü olan ilçedir.

NE YENİR

Arguvan yöresindeki yemeklerde, başlıca kullanılan madde: bulgur. Buna bağlı olarak, buraya yolunuz düşerse, yemenizi önereceğim mahalli lezzetler şunlar: İçli köfte, çirli köfte, soğanlı köfte, mercimekli köfte.

NE SATIN ALINIR

Arguvan’dan bal satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

KARAHÖYÜK

Karahöyük köyündedir. Burada yapılan yüzey araştırmalarında: Tunç çağı ve Hitit dönemine ait kalıntılar görülmektedir. Bunlar düşünülerek, burada MÖ.5 binli yıllarda, iskan bulunduğu anlaşılmaktadır. MÖ. 3 binlerde, seramikte, genellikle elle yapım görülür.

Hamuruna ince kum karıştırılan seramik, siyah astarlıdır. Bu tür seramikler, Anadolu’da, Kirbet Kerat olarak bilinir. Bunların bolca örneği: Karahöyük’te bulunmuştur. MÖ.1000-700 yılları arasında ise, Karahöyük yöresinde: önemli Hitit hiyeroglifleri bulunmuştur.

Ayrıca, bu döneme ait kabartmalı taş dikmeler de görülüyor. Yani: yöredeki en önemli yerleşimin, Hititler zamanında olduğu düşünülmektedir. Yani, herhangi bir resmi arkeolojik kazı yapılmamıştır.

MORHAMAM HÖYÜĞÜ

Morhamam köyündedir. Fırat baraj gölü kıyısındadır. Burada: ilk Tunç çağından başlanarak iskan bulunduğu anlaşılmıştır. Höyükte herhangi bir resmi arkeolojik kazı yapılmamıştır.

İSAHÖYÜK

Malatya-Arguvan kara yolu üzerinde, İsa köyündedir. Burada da, herhangi bir resmi arkeolojik kazı yapılmamış olup, yüzey araştırmalarında: eski Tunç çağında yerleşim gördüğü anlaşılmıştır. Höyük, iyi korunarak, günümüze ulaşmıştır.

Malatya Arguvan Kutsal Balıklar Parkı

KUTSAL BALIKLAR PARKI

İlçe merkezine 10 km. uzaklıkta bulunan Kızık köyündedir. Burası: özellikle yeni evlenen çiftlerin, düğün sırasında uğraması ile halay çekilmesi geleneğiyle biliniyor. Ayrıca: 700 yıl kadar önce kurulduğu söylenen köyde, içme suyu kaynağının bulunduğu yerde yapılan havuzlarda beslenen balıklardan “hastalara şifa, çocuğu olmayanlara da çocuk” dileklerinde bulunulduğu söyleniyor.

Balıklar niye kutsal kabul ediliyor; Söylenti şu: “ bir zamanlar, köy muhtarı: içme suyu olarak da kullanılan kaynaktaki balıkları, alıp, dışarı attırır. Ondan sonra, muhtarın oğlu, kızı, hanımı ve kendisi: 1 yıl içinde ölür ve ailesinden kimse kalmaz.

Bu olaydan sonra, balıklar, havuzda yeniden ürerler. Bu olay, köyde kulaktan kulağa anlatılır ve havuzdaki balıklar kutsal olarak kabul edilir. Hatta: Kıbrıs Barış Harekatının olduğu gün, balıklar kaybolur ve ertesi günü yeniden gelirler, ancak sırtlarında yara izi bulunmaktadır.”

Dolayısı ile, balıkların bulunduğu havuzdaki su kutsal kabul ediliyor. Hatta, ölen balıklar, dualar eşliğinde köy mezarlığına defnediliyormuş. Burayı: ziyaret edebilirsiniz, güzel bir yer.

Keban tanıtımı.

Malatya tanıtımı.