Kilis

Kilis

Eski bir yerleşim yeri, sokakları dar ve dolambaçlı, bağ-bahçelik bir şehirdir. Aynı zamanda, ülkemizin en küçük yüzölçümüne sahip şehri. Özellikle, sınırdaki arazisinin büyük kısmı mayınlarla kaplı.

Son çalışmalarla, bu mayınlar temizlendiğinde, bölgede organik tarım, büyük artış gösterebilecektir. Ayrıca, yöre, yine ülkemizde en çok motosiklet kullanılan bir yer olarak öne çıkıyor. Her yan, motosiklet.

Kilis

ULAŞIM

Kilis’te hava yolu ulaşımı yok. Kara yolu ulaşımı var. Kilis-Gaziantep arasındaki uzaklık: 59 km. Kilis-Kahramanmaraş arasındaki uzaklık: 155 km. Kilis-Adana arasındaki uzaklık: 265 km. Kilis-Hatay arasındaki uzaklık: 151 km. Kilis-İslahiye arasındaki uzaklık: 70 km.

TARİH

Yörenin tarihi incelendiğinde, MÖ. 1700 yıllarında, Hitit imparatorluğunun önemli kentlerinden birinin, burada kurulu olduğu anlaşılıyor. İl topraklarının kuzeydoğusunda bulunan “Yesemek” yöresi; Hititlerin heykel atölyelerinin bulunduğu bir yer olarak önem kazanıyor.

Takip eden tarihi süreçte ise, yöre: Asur, Med ve Persler tarafından işgal edilmiştir.

MS. 636 yılına gelindiğinde ise, Roma ve ardından Bizans egemenliği görülüyor.

Bölgede: 1071 Malazgirt Savaşından sonra, Selçuklu imparatorluğuna bağlı Türkmenler yerleşmişlerdir.

Yöre: 1516 yılındaki Mercidabık Savaşından sonra, Osmanlı egemenliğine girmiştir. Mercidabık savaşı: Yavuz Sultan Selim ile, Memlük sultanı Kansu Gavri arasında, 1516 yılında: Kilis yöresinde, Telhabeş ovasında yapılmıştır.

Günümüzde: Yavuzlu Beldesindedir. Mercidabık savaşı: Suriye, Lübnan ve Filistin bölgelerinin, Osmanlı hakimiyetine girmesini ve Anadolu Türk Birliğinin tamamlanmasını sağlaması açısından çok önemlidir.

1818 yılındaki büyük kuraklık, 1820 yılındaki deprem ve 1820 yılındaki veba salgını, bölgenin tarihi sürecinde öne çıkan olaylardır.

6 Aralık 1918 tarihinde, Kilis, İngilizler tarafından ve 22 Ekim 1919 tarihinde ise, Fransızlar tarafından işgal edilir. 20 aylık bir çatışma sonucunda ise, Fransızlar bölgeden çekilmek zorunda kalırlar ve 7 Aralık 1921 tarihinde, Kilis işgalden kurtarılır.

Kilis isminin kaynağı: bölgeden, Asuri tabletlerinde “Ki-li-zi” olarak söz edilmektedir. Böylece, Asurlular döneminden itibaren, yörede yerleşim bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak, bugünkü yerinden 12 km. kadar daha batıda bir yerleşim söz konusu idi.

Burada kurulan yerleşime, İskender döneminde kurulduğunda “Chrrhus” ismi verilmiş ve bu isim, kelime değişeme uğrayarak, günümüze “Kiris” olarak ulaşmıştır. Kelime anlamı: efendi.

Kilis; 1995 yılında il statüsüne kavuşmuştur. Ancak, bu şehrimizi ziyaret ettiğinizde, elbette il olmasını belki yadırgayanlar olacaktır. Ancak: 1995 seçimleri öncesinde, Başbakan tarafından il olma sözü verilen bu şirin yöremiz, seçimlerde gereğini yerine getirince, il yapılmıştır.

Hatta, o kadar ilginç bir şekilde yapılmıştır ki, Bakanlar Kurulu kararı ile il yapılmış, TBMM onayı alınmamış ve daha sonra il yapma kararı, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararları, geriye dönük çalıştırılmadığından, il olma işlevi yürürlükten kalkmamıştır.

Kilis

GENEL

Kilis, Güneydoğu Anadolu bölgesindedir. Yörenin denizden yüksekliği, ortalama olarak: 700 metre civarındadır. Büyük yükselti farkları görülmemektedir.

İl topraklarının güneyi, Suriye sınırına dayanmaktadır. Sınıra uzaklık, yaklaşık 5 km. dir. Sınırda: Öncüpınar gümrük kapısı bulunuyor. Öncüpınar sınır kapısından: birçok yerli ve yabancı, giriş-çıkış yapmaktadırlar.

Yörenin ekonomik etkinlikleri düşünüldüğünde, tarım sektöründe, Antep fıstığı üretiminin öne çıktığı görülür. Sanayi ise, genellikle tarım ürünlerine yöneliktir. Özellikle: il sanayi yatırımlarında, üzüm ve zeytinin girdi olarak kullanıldığı faaliyetler etkindir. Kilis yöresinde, günümüzde 15.000 hektar alanda, üzüm üretiliyor.

Üzüm: yaş ve kuru olarak tüketildiği gibi, pekmez ve şire olarak da değerlendiriliyor. Özellikle: yörede üretilen lacivert-siyah renkli, iri taneli ve kalın kabuklu “horozkarası” cinsi üzüm sofralık, sarı-açık yeşil renkli ve “Rumi” ismiyle bilinen üzüm ise, pekmezlik ve şirelik, şaraplık olarak kullanılmaktadır.

İklim: yörede, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgesi iklimleri kesişir. Bunun sonucu olarak: yazları sıcak ve kuru, kışları ise, serin ve nemli geçer. Yani, muhteşem güzel bir iklimi var.

Kilis 7 Aralık Üniversitesi

KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ

Üniversite, 2007 yılında kurulmuştur. Üniversite bünyesinde: Fen-Edebiyat Fakültesi, İktisadi-İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Meslek Yüksekokulu, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ile, Sosyal ve Fen Bilimleri Enstitüleri bulunmaktadır.

Yerleşim ise, şehir merkezindeki 2 kampüste toplanmıştır. Bunlar: Merkez ve Karataş Kampüsüdür. Bu kampüslerde eğitim gören öğrenci sayısı: yaklaşık 4 bin civarındadır.

 

NE YENİR

Kilis yöresinde, büyük bir yemek kültürü var. Bu yemek kültüründe öne çıkan yöresel lezzetler ise, şunlardır: silkme, kölük aşı, karma katma, teşrübe, meğlube, elanazik.

Özellikle: elanazik kebabını öneririm. Katmer tatlısı: sadece bahar aylarında yapılıyor, rast gelirseniz mutlaka tadın.

Ama bu yörenin en ünlü yemeği, hatta Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilen tatlısı “Cennet Çamuru” dur. Kilis’e özgü bu tatlı yılın her mevsiminde tüketiliyor. Yapımı zor, tatlıda: kırma künefe, bol fıstık, şeker, pudra şekeri ve tarçın kullanılıyor. Bu meşhur tatlıyı mutlaka tadın.

NE SATIN ALINIR

Kilis yöresinden, gerek kendiniz ve gerekse yakınlarınız için hediyelik: katı veya sıvı pekmez satın alabilirsiniz. Çünkü, pekmez, burada muhteşem bir güzellikte hazırlanıyor. Ama, illaki değişik bir şey satın almak derseniz, Kilis yöresinde “yorgan” çok meşhur, düşünebilirsiniz.

Kilis Yorgancılık

Yorgancılık

Kilis’te yorgancılık başlı başına bir sanattır. Çeşitli renk ve desenlerden yapılan yorganlar, saten kumaş üzerine iğne ile işlenir. Yorganın alt kısmında ise astar bölümü yani beyaz kumaş patiska bölümü vardır.

Astar ve saten kumaş bölümü arasında ise, pamuk, yün ve elyaf yerleştirilir. Fabrikasyon yorganlar yerine, sağlıklı ve kullanışlı olması nedeniyle, el yapımı yorganlar tercih edilmektedir. Günümüzde Kilis şehrinde yorgancılık, kooperatifleşmiştir.

Kilis Sokakları

Kilis’in çıkmaz sokakları

Şehir merkezinde en dikkat çeken husus çıkmaz sokaklardır. Doğulu yapı tipinin en önemli özelliği olarak birçok yol, bir sona ulaşmadan kalır. Çıkmaz sokakların genişlikleri, birbiri ardınca değişir. Bu sokakların en dar yeri 85 cm dir.

Yer yer genişlemeler, avlu ve meydancık denen genişlemeler görülür. Bu genişlemelerde birkaç evin ortaklaşa kullandıkları tandır, kuyu gibi fonksiyonel kullanım unsurları görülür. Aynı zamanda, bu alanlar, komşuların toplanma alanlarıdır.

Bu çıkmaz sokakların bu kadar bol olmasının sebebi: dar sokaklarda gölgeliklerin sağlanır, hava cereyanları vasıtasıyla da sıcak yaz günlerinde serin bir ortam yaratılır. Yazları oldukça sıcak geçen Kilis şehrinde, çıkmaz sokakların oluşumu ve yönü nispeten hakim rüzgar yönüne göre şekillenmiştir.

Mahsere kültürü

Denizden yaklaşık 150 km uzakta burada zeytin yetiştirilir. Ancak, kendine özgü bir yöntem vardır ve zeytinyağı “Mahsere” denen ilkel mekanik bir yöntemle sağlanır. Mansereler taştan ve çoğunlukla kab denilen tonozlar üzerine yontulmuş yapılardır.

Biri sabit, diğerleri onun üzerinde hayvan gücü ile döndürülen bu taşlar arasında zeytin ezilir küspe haline getirilir, sonra ağaçtan yapılan mengenelerde sıkılır. Mahsereler, günümüzde artık kullanılmamaktadır.

Kilis

GEZİLECEK YERLER

Kilis Müzesi

KİLİS MÜZESİ

Müze: Hakverdi Mahallesi Haki Efendi Sokakta bulunan tarihi Sabunhane binasının düzenlenmesi ile oluşturulmuştur. Bina, 1900’lü yıllarda inşa edilmiş ve 1960 yılına kadar zeytinyağı ve sabunhane imalatı işlevini sürdürmüştür.

2 katlı bina kesme  taştan “L” şeklinde inşa edilmiştir. Birisi asıl kapı, diğeri ise depo kapısı olmak üzere iki girişi vardır. Binada ticarete yönelik olarak büyük ölçekte sabun imalatı yapılmıştır. Kalaycılar Masmanası olarak da anılır.

Evet, bu bina, 2017 yılında müze olarak düzenlenmek üzere bir firmaya verilmiş olup, 2019 yılı sonunda müzenin hizmete açılması planlanmaktadır.

Müzede: öncelikle Oylum höyük kazılarında ele geçen buluntular ve kazılarda bulunan mozaikler sergilenecektir.

Kilis Neşet Efendi Konağı

NEŞET EFENDİ KONAĞI

Bina 1925-1927 yılları arasında yapılmıştır. 2 katlı tarihi konağın mermer ve fayansları İtalya’dan deniz yolu ile Kilis şehrine getirilmiştir. Kilisli ustalar tarafından işlenen, Kilis’in meşhur kesme taşları kullanılarak tam kagir olarak inşa edilmiştir.

Konak, Cumhuriyetin ilk yıllarında Suriye sınır valileriyle yapılan görüşmelerde kullanılmıştır. Neşet Efendi’nin eşi Rukiye Hanım 1940 yılında ve Neşet Efendi ise 1969 yılında vefat etmiştir.

Binanın sahibi öldükten sonra çocukları söz konusu binayı satılığa çıkarırlar ve bina, başka şahıslara satılır. Yıkılmak üzere olan bina, 1979 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılır ve bina restore edilir.

Daha sonra, bina 1986-2008 arasında İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılır. 1995 yılında binanın 1. katı İl Kültür Müdürlüğüne tahsis edilir, 2. katı ise kütüphane olarak kullanılmaya devam edilir.

2008 yılında ise, bina müze yapılmak üzere boşaltılır. 2009 yılında Kültür varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne tahsis edilmiş, 2012 yılında Kilis Etnoğrafya Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Ancak, daha sonra kapatılmış ve özel bir vakfa tahsis edilmiştir.

Kilis Karataş Parkı

KARATAŞ PARKI

Şehir merkezindeki bu park, aynı zamanda “Cumhuriyet Parkı” olarak da biliniyor. Park alanı: çam ağaçlarıyla kaplanmıştır. Parkta: oturma alanları ve kafeteryalar bulunuyor.

Kilis Söğütlü Dere

SÖĞÜTLÜ  DERE

İl merkezinde, Akpınar, Zoppun ve Söğütlüdere’nin getirdiği sular, burada yapay ve derin bir göl oluşturuyor. Çevre düzenlemesi yapılmıştır. Lokantalar ve kafeteryalar ile, güzel bir mesire yeri olarak önem kazanıyor.

Burada, göl üzerinde bulunan restoranlarda, mutlaka yöreye özgü kebaplardan tatmalısınız. Özellikle Kilis Belediyesine ait Söğütlüdere Göl Restoranı ziyaret etmelisiniz, 2018 yılı Mayıs ayında burada yaşanan sel felaketi nedeniyle hasar gören mesire yeri, genel bakım ve onarım yapıldıktan sonra yeniden ziyarete açıldı. Kamelyalar, oyun gurupları, piknik ve mangal yerleri yenilendi.

Kilis Ayınönü Kasteli

AYINÖNÜ KASTELİ

Bu çeşme: Molla Hamit Mahallesindedir. 1807 yılında, Hacı Mehmet isimli hayırsever, su yolunu onarıp açtıktan sonra ölünce, dostları bu çeşmeyi yaptırmışlardır.

Kilis Küçük Çarşı Kasteli

KÜÇÜK ÇARŞI KASTELİ

İl merkezinde, Bölük Mahallesindedir. Hacı Osman Efendi tarafından, 1844 yılında yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin gözde eserlerinden biri olarak önem kazanmaktadır. 1933 yılında, çeşmenin büyük bir onarımdan geçtiği görülüyor.

Kilis Kurdağa Kasteli

KURDAĞA KASTELİ

İl merkezinde Çeşme Bölüm Mahallesindedir. 1635 yılında, Kilis Voyvodası Kurdağa tarafından yaptırılmış ve bu yüzden, bu ismi almıştır. Çeşmenin ön yüzü, düzgün kesme taş ve arka tarafı ise moloz taştan örülmüştür. Çeşmenin herhangi bir yazıtı yok. Suyu halen akıyor.

Kilis İspir Paşa Kasteli

İSPİR PAŞA KASTELİ

Şehit Sakıp mahallesindedir. Çeşmenin hemen doğusundaki duvar üzerinde, iki yuvarlak kandillik görülüyor. Bunlara; yapıldığı dönemde kandil veya fener konulduğu düşünülüyor. Çeşme: 1654 yılında, Sadrazam Mustafa İspir Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Çeşme: dikdörtgen planlıdır. Önü sundurmalıdır. Çeşme: yazıtları, su teknesi, maşrapalık olarak kullanılan iki küçük nişi ve rozetiyle, yapıldığı Osmanlı döneminin özelliklerini yansıtmaktadır. Günümüzde, suyu akmıyor.

Kilis Eski Hamam

ESKİ HAMAM

Meşhetlik mahallesi, Eski Hamam sokağındadır. Hamam, Emir Canbolad tarafından yaptırılmıştır. Mimari değeri çok yüksek bir Osmanlı son dönemi eseri olan hamam meyilli bir arazi üzerindedir.

Kilis şehrinin dar sokaklarında sel halinde akan yağmur suyunun sürüklediği taş, kum ve toprak, hamamı doldurmuştur. Sonradan ortaya çıkarılan hamamın girişini sağlayan taç kapı ve düz atkılı üç pencere oldukça güzeldir.

Kapının atkı taşı, zıvanalı taşlarla örülmüştür. Buranın üstünde, sülüs karakteriyle yazılmış bir yazıt bulunur. Bu yazıda “Hamamı 970 yılında Sultan Selim oğlu Yüce Sultan Büyük Hakan Sultan Süleyman’ın hükümdarlık günlerinde Emir Kasım Oğlu Emir Canpolat yaptırdı.” yazılıdır.

Kilis Ulu Cami

ULU CAMİ

İl merkezindeki en büyük camidir. 1339 yılında, Hacı Halil tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı dönemi öncesinde ise, caminin Memlükler döneminde kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Caminin avlusundan içeri girildiğinde, güzel bir çeşme var. Bu çeşmenin suyu: yörenin en lezzetli suyu olarak isimlendirilen “kurtağa” suyundan gelmektedir. Yani, tatmanızı öneririm. Caminin hemen sağında, minaresi var.

Kilis Oylum Höyük
Kilis Oylum Höyük

 

OYLUM HÖYÜK

Kilis-Gaziantep kara yolu üzerindedir. Şehir merkezine 7 km uzaklıktadır.

Höyük, boyut olarak gayet büyük olup, Güneydoğu Anadolu bölgesinin en büyük höyüklerindendir. Ortadaki boyun kısmından birbirine bağlı, iki yükseltiden oluşmaktadır. Bu yükseltiler: 22 ve 37 metredir. Höyüğün uzunluğu ise: 460 metre ve genişliği, 380 metredir. Höyüğün hemen batısında, Akpınar deresi akmakta ve yüzyıllar boyunca buradaki yerleşime yaşam kaynağı yaratmıştır.

Evet, Oylum Höyük: bulunduğu konum itibarıyla önem kazanıyor. Çünkü: Anadolu, Suriye ve Mezopotamya arasında, stratejik konuma sahiptir. Bu nedenle, her dönemde yerleşim görmüştür. Yapılan araştırmalarda: Hititlere ait önemli arkeolojik buluntular bulunmuştur.

Yörede, 1989 yılında başlayan resmi arkeolojik kazılar, günümüzde de sürdürülmektedir. Günümüzde höyük, Türkiye-Suriye arasındaki sınıra hakim bir konumda bulunmaktadır.

Kilis Oylum Höyük

Bu arada: Oylum höyüğün, yaklaşık 200 metre batısında; bir bazilika kalıntısı var. Bu kalıntının: 6’ncı yüzyıldan yani erken Hıristiyanlık döneminden kaldığı sanılıyor. Bu yapıda: siyah renkli yöresel taş ve kireç  taşı kullanılmıştır.

Burada yapılan arkeolojik kazılarda: Roma ve ortaçağ dönemlerine ait sikkeler, iki yazıt ve sütun kaideleri bulunmuştur. Ancak burada bulunan en önemli kalıntı: büyük bir ( yaklaşık 800 metrekarelik) taban mozaiğidir.

Bu mozaik: beyaz, gri, kırmızı, kahverengi, kavuniçi ve siyah taşlar kullanılarak yapılmış, desen olarak ise: malta haçı ve geometrik şekiller kullanılmıştır.