Adıyaman Gerger

Adıyaman Gerger

Eski adı: Alduş. Adıyaman ilinin, maalesef en mahrum ilçelerinden biridir. Buraya tek ulaşım, Kahta ilçesi üzerinden minübüslerle yapılmaktadır.

Adıyaman Gerger

ULAŞIM

Gerger ilçesi, il merkezi olan Adıyaman’a, 105 km. uzaklıktadır. Gerger-Kahta arasındaki uzaklık; 68 km.

Adıyaman Gerger

TARİHİ

MÖ.6’cı yüzyılın ilk bölümünde, Selevkos kralı Arsemes: Fırat nehri üzerinde, Arsemia adında bir şehir kurmuştur. Bu şehrin, halen Gerger kalesinin bulunduğu yerde olduğu sanılmaktadır. Şehir, Kommagene krallığı döneminde, kışlık kent olarak kullanılmıştır.

Bölge: daha sonra Romalılar tarafından ele geçirilmiştir. Daha sonra ise, Abbasi halifelerinden Ebu Cafer-el Mansur, yöreyi ele geçirir. 1071 yılına gelindiğinde, bu kez, Selçuklular görülür. Selçuklulardan sonra ise, Haçlılar, Artuklular, Eyyübiler ve Anadolu Selçukluları.

1515 yılına gelindiğinde ise, bu kez Osmanlılar yöreyi ele geçirirler. 1849 yılında Diyarbakır sancağına bağlı olarak görülen ilçe, 1859 yılında Malatya şehrine bağlanır. 1854 yılında ise, Adıyaman iline bağlanır.

İlçe merkezi 1954-1957 yılları arasında, Güngörmüş köyünde idi. 1958 yılında Budaklı köyü Alduş mezrasına, günümüzdeki Gerger ilçesinin bulunduğu yere Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir kararla nakil edilmiştir. 

Gerger isminin kaynağı: tam olarak ne zaman kullanıldığı bilinmemesine rağmen, muhtemelen Gerger isminin Osmanlı döneminin başlangıcında yani 1519 yılından sonra kullanıldığı kayıtlarda görülmektedir. İsminin kaynağı ise, Kerkük yöresinden, Adıyaman’a gelen ve bu yörede iskan edilen “Karakeçili Türkmen aşiretine” Gergerler denilmektedir. Gergerler: dünya yüzeyine yayılmış, ünlü bir sülaledir. Gerger soyadı: Kerkük yöresinde bulundukları bir yerin adıdır. Gerger kelimesi, Ermenicede ise “büyük taş yapı veya heykel” anlamında kullanılmaktadır.

Adıyaman Gerger

GENEL

Coğrafi olarak dağlık bir alanda bulunması ve ulaşım zorlukları ön plana çıkar.

İlçe tamamen dağlık bir bölgede kurulmuştur. En yüksek noktası, 2250 metre yükseklikte Kımıl dağıdır. Yörede ova denebilecek düzlükler hemen hemen yok gibidir. Geçmişte, vadi tabanlarında yer alan dar düzlükler de büyük bir bölümüyle Atatürk Barajının göl suları altında kalmıştır.

Gerger 628 km karelik bir alanı kapsar.

Fırat nehri ve Atatürk Barajı gölü, Adıyaman ilinin kuzeydoğuya bir çıkıntı şeklinde uzanan Gerger ilçe sınırlarının büyük bir bölümünü belirlemede, doğal sınır görevi görmektedir.

Fırat nehri vadisi, üzerinde inşa edilen Atatürk Barajı nedeniyle, bir göl alanı haline gelmiştir. Bu durum, Gerger yöresinin oldukça uzun kıyı sahasına sahip olmasına neden olmuştur.

Geçmişte kır yerleşmelerine ve tarımsal arazilere ev sahipliği yapan Fırat nehri vadisinin tabanı günümüzde farklı bir görünüm kazanmış, kıyılarını kullanım şekillerinde de değişiklik meydana gelmesine yol açmıştır. Gerger yöresinin Baraj göl alanına yaklaşık 85 km lik bir kıyısı bulunmakta, bu kıyı alanları yer yer turizm amaçlı kullanılmak suretiyle farklı bir nitelik kazanmış görünmektedir.

Adıyaman Gerger

GEZİLECEK YERLER

Adıyaman Gerger Büyük Cami-Veysel Camii

GERGER BÜYÜK CAMİİ-VEYSEL CAMİİ

Oymaklı köyü önünde bulunan ve Veysel Cami adıyla bilinen kalıntıların Anadolu Selçukluları tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Herhangi bir yazının bulunmadığı Veysel Camiinin bugün minaresinin yarısı ile yıkık duvarları vardır. Minarede, kesme taş, tuğla ve horasan harç kullanıldığı görülür. Duvar izlerinden hareketle, kuzey-güney istikametinde, dikey olarak uzanan dikdörtgen şekilli bir yapı sergileyen caminin mimari durumu, kazı yapıldığı takdirde ortaya çıkabilecektir.

Adıyaman Gerger Karagöl-Sülüklü göl (Kırkpınar) Mesire Alanı

KARAGÖL-SÜLÜKLÜ GÖL (KIRKPINAR) MESİRE ALANI

Gürgenli köyü sınırları içindedir. Göl, Kahta-Gerger karayoluna 11 km uzaklıktadır. İl merkezine 94 km ve İlçe merkezine 20 km uzaklıktadır.

Göl, yakınındaki ormanlık saha ve Kırkgöz kaynağını içine alan Karagöl-Kırkpınar Mesire Yeri adı ile mesire alanı olarak ilan edilmiştir. Mesire alanına gelenler, hem göl manzarasını görmek hem de göldeki sülükleri alternatif tıp kapsamında değerlendirmek amacıyla Karagöl’e (Sülüklü göl) uğrarlar.

Çünkü gölde sülük ve çeşitli su bitkileri bulunmaktadır. Göl 1200 metre yüksekliktedir. Göl, Güneydoğu Torosların güney eteği üzerinde karstik erimeye bağlı olarak meydana gelmiştir. Yaz ile kış mevsimleri arasında göl seviyesinde 1-2 metrelik seviye farkı ortaya çıkar. Genellikle yazın kuruyan göl, baharda karların erimesiyle tekrar dolar.

75 x 100 metre boyutlarında, oval görünümlü gölün derinliği 3-4 metre arasında değişir. Gölün çevresinde, kalkerin saflığına bağlı olarak oluşan, çok güzel kanalcıklı lapyalar görülmektedir. Orman Bakanlığı tarafından tescillenen mesire alanı: meşe, alıç, yabani elma, armut, erik, melengiç, ceviz, akasya, kavak ağaçlarıyla doludur.

Adıyaman Gerger Karagöl-Sülüklü göl (Kırkpınar) Mesire Alanı

 

Mesire alanının kuzeyindeki dağın alt tarafından yan yana çok sayıda su kaynağı çıkar. Yaklaşık kırk adet su kaynağı çıktığı için, Kırkpınar adı verilmiştir. Bu su kaynağı küçük şelale oluşturur.

Burada ahşap masalar bulunur. Piknik yapılabilir.

Adıyaman Gerger Üçkaya Köyü-Yaban Nergisleri

ÜÇKAYA KÖYÜ-YABAN NERGİSLERİ

İlçe merkezine bağlı bu köyde bulunan yaban nergisleri, buraya turistlerin akınına yol açıyor. Ters lalenin yanı sıra yaban nergisi olarak da bölgede kendini göstermeye başladı. Yıllardır bölgede yetişen nergis çiçeklerinin varlığından sadece ilçe sakinleri haberdar iken çiçeklerden Adıyaman il merkezi ve çevre illerinin de haberi olması sonucu bölge ziyaretçi akınına uğruyor. Sarı ve beyaz renkleri ve baş döndürücü güzel kokusu ile dikkat çeken nergis çiçekleri, her yıl iki aylık bir dönemde yetişiyor.

Adıyaman Gerger Kanyonu

GERGER KANYONU

Atatürk Barajı ve Fırat nehrinin birleşme noktasında yer alır.

Doğal görüntüsüyle alternatif turizm potansiyeline sahip olabilecek kanyon, keşfedilmeyi bekleyen önemli bir eko turizm alanıdır. 2014 yılında turizme açılmıştır. Mağaraların ve dik kayaların bulunduğu kanyon çok zengin bir görselliğe sahiptir.

Gerger ilçesine bağlı Budaklı köyü Şahintepe Mesire alanı ile kanyon gezisine başlanıp, Nissibi Köprüsünün yakınında bulunan Güzelsu köyünde sona erecek tekne gezisiyle, kanyonun sahip olduğu güzellikler görülebilir. Güzelsu köyünde, Adıyaman’ı Diyarbakır’a bağlayacak olan Nissibe köprüsü yapılıyor.

Mesire alanı, baraj sularıyla çevrilidir. Ayrıca sosyal alanları, park ve bahçesi, yüzer havuzuyla ve de muhteşem manzarasıyla ilgi çekiyor. Kanyonda: mağaralar ve dik kayalar bulunuyor. Çok zengin bir görselliğe sahiptir. Kanyona özellikle üniversite öğrencileri ilgi gösteriyor.

 

ATATÜRK BARAJ GÖLÜ

Gerger insanı: Atatürk Baraj göletinin devreye girmesiyle, hayatlarında büyük değişiklik beklemelerine rağmen, duyduğuma göre, arzu ettiklerini bulamamışlardır. Yine de, burada, büyük bir tatlı su balığı potansiyeli bulunmakta ve Gergerliler tarafından değerlendirilmektedir.

Aynı zamanda, özellikle sıcak yaz günlerinde, Gerger gençleri, Aşe Heci bölgesinde, göl sularına girip yüzerek serinlemeye çalışmaktadırlar. Ancak, bu yüzdükleri yer elbette, düzenli bir sahil şeridi değil ve her an boğulma tehlikesi var.

Adıyaman Gerger Gözetleme Kulesi

 

GÖZETLEME KULESİ

İlçe merkezi yakınlarında, Fırat nehrine hakim bir tepedeki bu askeri gözetleme kulesi, Roma dönemine aittir. 10 metre yükseklikteki kule, 2 katlıdır. İç kısmı 5 x

5 metre ebatlarındadır. Üst örtüsü yıkılmıştır. Kule yaklaşık 500 kilo ile 2 ton ağırlığındaki taşların, harç kullanılmadan üst üste konulmasıyla yapılmıştır. Kulenin kapısı üzerinde, kılıca benzetilen bir kabartma vardır ve bunun Yunan Mitolojisinde Herakles ve Roma Mitolojisinde Herkül olarak tanınan yarı tanrısın sopası olduğu düşünülmektedir.

Adıyaman Gerger Kalesi

     

GERGER KALESİ

İlçe merkezine 85 ve il merkezine 117 km uzaklıktadır. İlçe merkezine bağlı Oymaklı (Nefis Gerger) köyündedir. Beybostan köyü ile Oymaklı köyünün tam ortasındadır. Bölgenin adeta su deposu ihtiyacını karşılar ve bölgede bulunan akarsu ve çeşmelerin kaynağı, bu kalenin üzerine kurulduğu dağdır.

Buraya çıkmayı düşünürseniz, oldukça yorucu bir tırmanışa hazır olmanız gerekiyor, dik yokuşu ve yamaçları, sarp kayaları ve yumuşak kaygan toprağı ile çıkılması oldukça zor bir kaledir ama inanın değer, çıktığınızda katlandığınız zahmete değdiğini hissedeceksiniz.

Adıyaman Gerger Kalesi

 

MÖ 2’nci yüzyılda, Kahta çayı kıyısındaki Arsameia’dan ayırmak için; Fırat Arsameia (Euphrat) olarak adlandırılır. Yeni kale ve Gerger kalesinin karşılıklı olarak birbirlerini korumak için inşa edildiği ve her iki kale arasında, yer altından gizli geçitlerle birbirine bağlantı bulunduğu söylenir.

Tarihi Geç Hitit dönemine kadar dayanır. Ancak Eski Gerger kentinin MÖ 3’ncü yüzyılda Arsames adında Seleukos kralı zamanında kurulmuştur. Daha sonra, Kommagene krallığı döneminde (MÖ 69-MS.72) “Aşağı Arsames” ismiyle, kışlık kent olarak önem kazanmıştır.

MÖ II yüzyılda ise, burası Fırat (Euphrat) Arsameiası olarak adlandırılmaktaydı.

Kale, sarp bir kayalık üzerinde bulunmakta ve sağlam duvarlarla çevrilmiştir. Kalenin bulunduğu yerin yüksekliği yani rakımı 2226 metredir. Kommagenelerin ilk idare merkezi ve aynı zamanda kutsal bir tapınak görevi üstlenmiştir. Gerger kalesi, Kommagene krallığının doğu sınırını oluşturmakta olup, Fırat nehri üzerindeki geçişlerin kontrol noktası durumundadır.

Aşağı kale ve yukarı kale olmak üzere iki bölünde inşa edilmiştir.

Adıyaman Gerger Kalesi

Aşağı Kale

Bu bölüm, pek kısa süre öncesine ait bir yerleşimden kalma ve eski kültür tabakalarını örten meskenlerin, metrelerce yükseklikteki enkazlarıyla doludur. Burada Ortaçağ dönemine ait İslam yapıları temelleri bulunur. Ancak kalıntılar iyi durumda değildir. Kayalara oyulmuş merdiven ve koridorlar, su sarnıçlarına ait kalıntılar görülür.

Kalenin ön yüzündeki giriş bölümüne giden köprü yıkılmış ve bu yüzden kaleye girmek zorlaşmıştır. Giriş bölümünde kaleyi ele geçiren Müslümanlar tarafından yapılan bir cami bulunur. Bu cami ve çevresinde eski yazı ve yazı tabletleri vardır. Yine kalenin ön yüzünde bir zindan var. Zindanın dış yüzünde çivi yazılı ile yazılmış yazıtlar bulunuyor.

Bunlar Kommagene ve Romalılar tarafından yazılmıştır. Zindanın iç kısmında, ilkel yapılı oturaklar vardır. Zindanın bir bölümünde bir tünel girişi bulunuyor. Bu tünel ilerledikçe daralır ve oksijen tamamen tükenir. Bu yüzden, araştırmacılar henüz tünelin sonuna ulaşamadılar ve bu tünelin sırrı çözülemedi. Hatta, kalenin hazinesinin bu tünelin sonunda olduğu iddia ediliyor.

Adıyaman Gerger Kalesi

 

Yukarı Kale

Bu alt platodan, yani Aşağı kalenin bulunduğu platodan bir kaya basamakla ayrılır. Bu basamak muhtemelen iç kale duvarı için kısmen temel teşkil ediyordu. Yukarı kalenin arazisi, güneyden kuzeye doğru gidildikçe yükselir. Mevcut binaların çok az odası sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

Bunların duvarları yatay olarak ve harç yardımıyla dizilmiş, kırık taştan yani mıcırdan örülmüştür. Sadece birkaç yerde mevcut sütunlar için işlenmiş taş kullanılmıştır. 3 girişi vardır. Birinci kapısı yanında, kayalara oyulmuş merdivenler, koridorlar ve mezarlar vardır.

Üçüncü kapısı çevresinde: Kral Samos ve torunu Kral I. Antiochos tarafından yazdırılan, 6 kitabe vardır. Kalenin üst kısımlarında: yapı temelleri, burçlar, alt kısımlarında ise su sarnıçları ve ev kalıntıları bulunur.

Adıyaman Gerger Kalesi Rölyef-Kabartma
Adıyaman Gerger Kalesi Rölyef-Kabartma

     

Rölyef-Kabartma

Batı surlarına, dışarıdan bakıldığında: kayalara oyulmuş Kral Samos’a ait bir rölyef yani kabartma görülür. Kral Samos, üzerinde tören giysileri, silahlar kuşanmış ve sağ elini ileri doğru uzatmış ve ayakta tasvir edilmiştir. Uzaktan bile görünmesi amaçlanan bu kabartma: yaklaşık 4 metre yükseklikte, 2.70 metre genişlikte ve 30 cm derinlikte, bir nişten oyularak yapılmıştır.

Bu bölümde henüz sırrı çözülememiş üç pencere bulunuyor. Üç pencere, kalenin arka bölümünde dümdüz, sarp ve sert bir kayanın üzerine inşa edilmiştir ve çok yüksektedir. Bu yüzden de ulaşılması güçtür. Bu üç pencere, birbiriyle aynı hizada ve düzgün dikdörtgen şeklindedir. Bu pencerelerin bir odaya açıldığı düşünülmektedir.

Üç pencerenin Müslüman akınlarında kimsenin ulaşamamasını sağlamak ve içindeki odaya girilmesini önlemek için, bu ulaşılması zor noktaya yapıldığı düşünülmektedir. Hatta, biraz önce yukarıda sözünü ettiğim, zindanda bulunan tünelin buraya bağlandığı ve kalenin hazinesinin yine burada bulunduğu iddia edilmektedir.

Samos’un kabartmasının altında bir yazıt bulunur, bu yazıtta: Kral I. Antiochos’un emriyle hazırlanmıştır ve onun baba tarafından büyükbabası olan, Kommagene kralı Ptolemaios’un oğlu Hükümdar Samos’u tasvir etmekteydi. Hükümdar kaleye bakmamakta, bakışları, ayakları altında uzanan dağlık ülkeyi aşmaktadır.

O noktadan uzaktaki sırtın ve onu taçlandıran Nemrut dağının zirvesinin çok iyi görünmesi, bir tesadüf eseri değil Kral Antiochos’un ve emrinde çalışan sanatçıların planlamasının sonucudur. Kral Samos’a ait kabartma ve yazıtlar, 1991 yılında tescillenerek kayıt altına alınmıştır.

Evet daha sonraki dönemlerde Memluklerin Gerger kalesinde uzun bir süre hüküm sürdüklerini imar çalışmalarında bulundukları bilinmektedir.

Osmanlı egemenliğine girmeden önce, kalenin önemini yitirmeye başladığı görülür. Çünkü Osmanlının ilk yıllarında yapılan tahrirde (1519) kale görevlileri hakkında bir bilgi yoktur, bu dönemde Behisni ve Kahta kaleleri kadar önemli olmadığı izlenimi verilmiştir. 1530 yılında ise, kalede sadece 15 görevlinin bulunduğu kayıtlıdır. Daha sonraki dönemde ise, bu kale, yöredeki diğer kaleler gibi bazı asi gurupları tarafından korunmak ve saklanmak amacıyla kullanılmıştır.

1860’lı yıllarda, Gerger nahiye müdürlüğü idaresine bağlı bulunan Gerger kalesi ve çevre yerleşim birimlerine, hükümet memurlarından ve zaptiyelerden hiç kimse can korkusuyla gitmeye cesaret edememiştir. Geç dönemde de kullanılan kalenin içerisinde cami, dükkan, su sarnıçları ve benzeri sosyal yapıların kalıntılarını görmek mümkündür.

Kale bugün Atatürk Barajı göl alanı manzarası ile görülmesi gereken yer olmuştur.

Son bir not: kalenin bulunduğu yerin, kaya düşmesine elverişli olması, heyelanların olması, yetersiz su imkanı ve topların icat edilmesi nedeniyle, kaleye olan ihtiyacın eskiye oranla azalması gibi sebeplerle: kaledeki şehir, kuzeyde 20 km uzaklıktaki şimdiki Gerger ilçesinin bulunduğu yere taşınmıştır.

Adıyaman Gerger Üzeyir Peygamber Türbesi
Adıyaman Gerger Üzeyir Peygamber Türbesi

 

ÜZEYİR PEYGAMBER TÜRBESİ

İl merkezine 60 km uzaklıkta, Nemrut dağı-Gerger yol ayırımından, yaklaşık 1 saat sonra Gerger yolu üzerinde, Alidam köyündedir. Üzeyir Peygamberin ismi, Kuran-ı Kerim’de geçer. İsrail oğulları tarafından tanınır. İbranicede “Üzeyr” kelimesinin karşılığı “Azra” dır.

Günümüzde hala “arpa” şeklinde görülen taşların hiç tükenmediği ve bu durumun Üzeyir Peygamberin bir kerameti olduğuna inanılıyor. Türbenin 19’ncu yüzyılda yapıldığı biliniyor. 1984 yılında restorasyon ile betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Türbesinin yanında bir de cami bulunur. 1984 yılında türbe restorasyonla betonarme yapı ile tekrar yapılandırılmıştır.

Adıyaman Gerger Murfan Mağaraları-Murfa Manastırı
Adıyaman Gerger Murfan Mağaraları-Murfa Manastırı

 

MURFAN MAĞARALARI-MURFA MANASTIRI

Murfa manastırı, Oymaklı köyünün güneyinde Domut derenin Fırat nehri ile birleştiği yerin Fırat nehri tarafındadır. Sarp kayalığa yapılmış olan Murfa bir manastır görünümündedir. Murfa’nın iki yerinde taşa oyulmuş yazılar vardır. Yapının hemen hemen tamamı kesme taşlardan yapılmıştır. İçeri girildiğinde çeşitli büyüklükte odalar göze çarpar. Sağlam ve dayanıklı bir mimari uygulanmıştır.

Yöre sınırları içinde yine Murfa olarak adlandırılan diğer bir yapı ise, Eskikent Murfa’sıdır. İlçe merkezinin 5 km uzağında, Eskikent (Temsiyas) köyü kuzeyindedir. Sarp yamaçlardan oluşan dağlık alanda yer alan manastıra, aynı köye bağlı Kula mahallesinden gidilir. Ancak araçla gitmek mümkün değildir, patika bir yoldan yürüyerek ulaşım imkanı vardır.

Eskikent Murfasında, manastırın konumlandığı saha adeta düz bir duvar gibidir ve burada bulunan küçük mağaralar da belirli bir amaç için organize edilmiştir.

Günümüzde büyük ölçüde tahrip olmuş olan Murfa Manastırında yan yana bulunan iki bölme vardır. Küçük odalar şeklinde düzenlenen bu bölmelere, büyük ölçüde bozulmuş olan ve çok eğimli basamaklardan oluşan merdiven yoluyla erişilir. Belirtilen iki bölge arasındaki geçiş (muhtemelen yaşanan depremin etkisiyle) neredeyse tamamen ortadan kalkmış görünür.

Merdivenler yolu ile ulaşılan ve nispeten daha büyük olan odadan, oldukça dar ve kayadan oyulmuş bir yol vasıtasıyla erişilebilir. Murfa manastırında bölgelerin içi de amaca uygun olarak yeniden düzenlenmiş, yer yer sekiler yapılmak suretiyle kullanılmıştır. Yine büyük ölçüde tahrip edilmiş olmakla birlikte, duvarlarda belirgin bazı figürlerin de işlenmiş olduğu görülebilir.

 

Adıyaman ili tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Adıyaman Çelikhan

Adıyaman Çelikhan


Adıyaman ilinin kuzeyinde, pek te işlek olmayan yollar üzerindedir. Yani, herhangi bir yere gelip-giderken buraya uğrama durumu yok. Yine de Çelikhan gittiğimde gördüğümde güzel bir yer olarak hafızamda kaldı. Özellikle, Çat barajı üzerinde bulunan yüzen adaları mutlaka görmeniz gerekir.

Çat baraj gölü, çevresinde atık bulunmayan tek sulak alan olarak dikkat çekiyor. Bunun sonucunda, buradan tutulan balıkların lezzeti muhteşem, bir de Çelikhan denilince muhteşem güzel tütünü unutmamak gerekir.

Adıyaman Çelikhan

ULAŞIM

Çelikhan, bağlı bulunduğu Adıyaman il merkezine 57 km. uzaklıktadır. Çelikhan-Malatya arasındaki uzaklık: 95 km.

Adıyaman Çelikhan

TARİH

Yöre, tarihi süreç içinde: Hitit, Asur, Pers, Makedonya, Seleukos, Roma ve Bizans devletlerinin egemenliğine şahit olmuştur. Hz. Ömer zamanında ise, Arap egemenliğine girmiş ve Keysun’a bağlanmıştır. 949 yılında, Bizanslılar yöreyi tekrar ele geçirirler. 1071 yılından sonra ise: bölge, Selçukluların eline geçer. 1391-1389 yılları arasında, bu kez Osmanlılar, bölgeyi Memluk Beylerinden alırlar.
1839 yılında Tanzimat Fermanından sonra yapılan ıslahatlar sonucunda, yöre Mamurat-ül Aziz eyaletine bağlanır.

1927 yılına kadar Akçadağ yöresine bağlı bir ilçe olan Çelikhan, 1927-1931 yılları arasında ise, Koçali Bucak Müdürlüğüne bağlanır. 1931 yılında ise, burada Bucak Müdürlüğü kurulur.
1869 yılına gelindiğinde ise: bu kez, yörede büyük bir deprem görülür. Merkez camisi civarında çok sayıda ev yıkılır ve 98 kişi hayatını kaybeder. Çünkü Doğu Anadolu fay hattı buradan geçmektedir.

1934 yılına gelindiğinde, halk arasında “Mıtık” adı verilen bulaşıcı ve salgın bir hastalık: yörede ortaya çıkar ve sonucunda birçok yöre insanı ölür, birçok aile başka yerlere göç etmek zorunda kalır.
1954 yılına gelindiğinde, Çelikhan, Adıyaman iline bağlanır.

Yörenin ilk ismi: Komişir olarak bilinir. Cumhuriyet döneminden sonra bu isim “Çelikhan” olarak değiştirilmiştir.

Adıyaman Çelikhan

GENEL

Çelikhan: Güneydoğu Torosların devamı olan yüksek dağlar arasında kurulmuş bir ilçedir. İlçe merkezinin denizden yüksekliği: 1388 metredir. Bu yüzden, genel coğrafi yapı olarak: dağlık ve engebelidir denilebilir. Yörede: Abdulharap çayı üzerinde, Çat barajı kurulmuştur.

İlçe halkını geçimini: tarım ve hayvancılık yaparak sağlamaktadırlar. Ancak, yörenin arazilerinin engebeli oluşu nedeniyle, tarıma elverişli alanlar oldukça sınırlıdır. Yine de, tütün, hububat, meyvecilik ve sebzecilik yapılmaktadır. Özellikle, tütün ön plana çıkmaktadır. Çelikhan denilince akla tütün gelir.

Sert, temiz ve kaliteli bir tütün olarak biliniyor. Tadı, kokusu ve içiminin güzel olduğu söyleniyor. Özellikle, bu tadı ve lezzeti bilenler, bu tütünü kapışıyorlar.
Yörede karasal iklim hüküm sürmektedir ve buna bağlı olarak: kışları kar yağışlı ve soğuk yazları ise sıcak ve serin geçer. Ancak, rakım yüksek olduğundan, Adıyaman ilinin diğer ilçelerine nazaran yaz ayları daha serin geçer.

 

BAL, KÜLTÜR VE TURİZM FESTİVALİ

Çelikhan ilçesinde 10 bin arı kovanı kapasitesi bulunuyor ve 200 aile geçimini arıcılıktan sağlıyor. Her yıl Ağustos ayının 1-3 günleri yapılır. İlçenin en büyük gelir kaynaklarından birisi olan Çelikhan Balını ulusal düzeyde tanıtmak ve üreticileri teşvik etmek, ürün için Pazar bulmak amacıyla düzenlenir. 3 gün süren festival kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlenir.

GELENEKSEL JARİ ŞENLİKLERİ

Her yıl 2700 metre rakımlı Akdağ’dan akan ve birçok hastalığa şifa olduğu söylenen soğuk Jari suyunun turizme kazandırılması ve bölgenin tanıtılması için Ağustos ayında düzenlenir.

GEZİLECEK YERLER

Adıyaman Çelikhan Saat Kulesi

SAAT KULESİ

2012 yılında Çelikhan Belediyesi tarafından yapılmıştır. Kulenin yüksekliği 11 metredir. Kulenin dört bir yanında Çelikhan’ı simgeleyen resimler vardır. Kule, Selçuklu ve Osmanlı mimarisini yansıtır.

Adıyaman Çelikhan İçmesi

ÇELİKHAN İÇMESİ

İlçe merkezinin 23 km kuzeydoğusundadır. Korucak deresinin yamaçlarından çıkan içme suyu, Esenli köyü civarında yer alır. Her yıl Temmuz ve Ağustos aylarında çevre il ve ilçelerden buraya yoğun ziyaret var, yıllık olarak yaklaşık 15-20 bin kişinin geldiği söyleniyor. Ancak suyu oldukça şifalı olmasına rağmen burada herhangi bir tesis bulunmuyor, çevre kirli ve pis, derenin temizlenmesi ve acil olarak tuvalet yapılması bekleniyor.

Çelikhan içmesinin içme suyu hakkında 1981 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından verilen rapora göre şu hastalıklara şifa vermektedir: mide, bağırsak, safra salgısını azaltan hastalıklar, mide asidi azaltması veya artmasına bağlı hazım bozuklukları, gastrit veya ülser geçirmiş, ülser ameliyatı olan kişilerde, asabi nedenlerle ishaller, kabızlık, karaciğerin ve safra kesesinin kronik nezle, safra kesesi ameliyatı sonrası şikayetler, şişmanlık, gut ve diyabet, böbrek taşları, bağırsak parazitlerinin giderilmesi.

Adıyaman Çelikhan Çat Barajı-Abdülharap Gölü ve Yüzen Adalar

 

ÇAT BARAJI-ABDÜLHARAP GÖLÜ VE YÜZEN ADALAR

İl merkezine 59 km ve ilçe merkezine 3 km uzaklıktadır.

Gölün üzerinde 1985 yılında yapımına başlanıp 1996 yılında biten Çat Barajı vardır. Toprak ve kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.5 milyon metre küptür, akarsu yatağından yüksekliği 78 metredir. Barajın en büyük özelliği, üzerinde hiçbir atık suyun olmamasıdır. Yani üzerinde herhangi bir fabrika atık suyu ve kanalizasyon yoktur.

Baraj suyunun yapılacak tünellerle Çelikhan ve Bulam ovalarını sulaması planlanır. Gölün su seviyesi iklim şartlarına ve beslendiği su kaynaklarına göre değişir. Hiçbir atık suyun karışmadığı gölün suyu oldukça temizdir, olta balıkçılığı için idealdir.

Adıyaman Çelikhan Çat Barajı-Abdülharap Gölü ve Yüzen Adalar
Adıyaman Çelikhan Çat Barajı-Abdülharap Gölü ve Yüzen Adalar

 

Ayrıca göl yüzeyinde, yaklaşık 2000 yıllık süreçte oluşan, yoğun saz ve otlarla kaplı onlarca yüzen ada vardır. Bu özellikleriyle Abdülharap gölü, hem dinlenme alanı hem de sportif olta balıkçılığı açısından tercih edilir.

Çelikhan Çat barajı Petelik mevkiinde bulunan yüzen adalar vardır. Bunlar: 3 bin yılda oluşumunu tamamlayan, bitkilerin 3-5 metreye kadar giden kılcal köklerinden oluşan  ve genişlikleri 100 ile 1000 m. Kareye kadar büyüyen adalardır. Adaların üzerinde keçemsi ve saz gibi birbirini tutan bitkiler vardır. Bunlar sudan daha az yoğun bir kara kütlesi oluştururlar ve adalar meydana gelir.

Yüzen adaların sayısı: suyun debisine bağlı olarak 30 ile 80 arasında değişmektedir. Çat barajında, mevsimsel olarak su seviyesinin yükselip alçalması ve dalgalanmalar nedeniyle yüzer durumda olan, ülkemizde ve dünyada eşine çok az rastlanan doğa harikası bu çim adacıklar kıyıya vurmaktadır.

Baraj suyunun tarımsal amaçlı olarak kullanılması nedeniyle su seviyesinin düşmesi sonucu kıyıda kalan ve korumasız olan bu çimler, halk tarafından tahrip edilerek yakılmakta veya çiçek gübresi olarak satılmaktadır. Bu nedenle böyle bir doğal güzelliğin turizme kazandırılması için gerekli önlemlerin alınması şarttır.

Adıyaman Çelikhan Zerban Mesire Alanı-Geleneksel Zerban Şenlikleri

ZERBAN MESİRE ALANI-GELENEKSEL ZEBRAN ŞENLİKLERİ

İlçe merkezinin 5 km kuzeybatısındaki Pınarbaşı beldesindedir. Özellikle yaz aylarında yoğun ziyaretçi akını olur. Alevi vatandaşlar tarafından burası kutsal sayılır. Burada bulunan türbe, çevre il ve ilçelerden gelen Alevi ziyaretçiler tarafından bir çekim alanıdır. Çevre düzenlemesiyle yöre iyi bir potansiyele sahip olmuştur.

Her yıl, Temmuz ya da Ağustos ayında yapılır. Festival, Pınarbaşı (Bulam) kasabasında bulunan Zerban anıtı ve kutsal sayılan Zebran suyu çevresinde, Alevi kesim tarafından düzenlenir. Zebran suyunun bir efsanesi vardır. Zebran, siyah elbiseli, mavi gözlü, sarı saçlı ve uzun boylu bir kızdır. Efsaneye göre, adını verdiği kaynağın yanında arada sırada görünürmüş, inanılası değil ama efsane böyle diyor. Yine bir efsane: eskiden kasaba halkı üzerine “Kav Aşireti” saldırır.

Aşiret adamları Zebran’ın yanına geldiğinde, Zebran onların üzerine ateş püskürtür ve Kav Aşiretinin birçok adamı ölür. Sonuç olarak, Zebran köylülerin yardımına koşan, uzun boylu, sarışın ve renkli gözlü bir kızdır. Zebran adındaki bu kutsanmış kız, su kaynağının etrafında göründüğünden bu kaynağa Zebran adı verilmiştir. Bir de türbe bulunuyor. Suyun tam kaynağında, yuvarlak planlı, üstü kapalı bu türbe, ziyaretçilere umut ve şifa dağıtıyor. Evet, Zebran ile ilgili son bir efsane anlatalım. İki çingene kadın kasabada hırsızlık yaparlar.

Kasabalı bu iki kadını yakalar, ancak ellerinde delil yoktur, kasabalılar “Eğer hırsız değil iseniz Zebran üzerine yemin edin” derler, kadınlar “Zebran üzerine hırsız değiliz diye yemin ederler” ancak yalan yere yemin eden iki kadın, ertesi gün ölür. Bunun üzerine yöre insanı haklı-haksız Zerban üzerine yemin etmezler. Zebran şenliklerinde hep birlikte eğlenilir, birlik ve beraberlik mesajı verilir. 

Evet halk kendi inanışlarına göre, burayı ve türbeyi ziyaret ederler. Ziyaret edenler: türbe denilen yerde taşları öperler, toprak alırlar ve çaput bağlarlar. Ziyaret amacı ise: günahlardan arınmak, çocuk sahibi olmak, kısmet açmak, hastalıklardan kurtulmaktır. Zerban suyunun başında yatmak ta: bu arzuların gerçekleşmesi için etkin imiş.

HAVŞERİ PINARI

İlçe merkezine bağı Pınarbaşı kasabasındadır. Pınar: Bulam çayının ana kaynağıdır. Suyunun soğuk olması ve söğüt ağaçlarının yarattığı gölgelikler, buranın halk tarafından tercih edilen bir günübirlik piknik alanı olmasını sağlamıştır.

Yerin altından çıkan tertemiz ve berrak su aynı zamanda buz gibidir. Ancak, bu kaynağın suyu: Çelikhanlılar yanında Adıyamanlılar için de, şehirdeki susuzluğun önlenmesi için bir çare olarak düşünülmektedir.

Adıyaman Çelikhan Doğanlı Çınarı Tabiat Anıtı

DOĞANLI ÇINARI TABİAT ANITI

Doğanlı köyünde bulunan bu anıt ağacın 550 yaşında olduğu biliniyor. Çınar, Adıyaman-Çelikhan kara yolu üzerinde olup, Adıyaman il merkezine 40 km uzaklıktadır. Doğanlı köyü vadisinde, kuzeye bakan yamaç üzerindeki sürekli bir su kaynağının yanı başındaki çınar ağacı volkanik kumlu topraklar üzerinde gelişmiştir.

Ağacın uzunluğu 40 metre, çapı 3.82 metre ve kapladığı alan 12 metre karedir. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2006 yılında Anıt Ağaç olarak tescil edilmiştir. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında, yöre halkı piknik yapmak için burayı ziyaret ederler.

JARİ YAYLASI

İlçe merkezinin güneyinde, Akdağ’ın 2550 metre yüksekliğindeki bu yaylada bulunan “jari suyu”, yörenin en soğuk suyu olarak önem kazanmaktadır. Burası: ilçe halkı tarafından günübirlik piknik yapılmakta kullanılmaktadır.

Ancak, yatılı olarak da kalınmaktadır. Çünkü, ulaşımın zor olması nedeniyle, günübirlik kullanım nispeten güç olmaktadır. Ancak, yaylaya ulaşım için araba yolu yok, ulaşım ya yaya olarak ya da binek hayvanlarıyla sağlanmaktadır.

KOYUNPINARI YAYLASI

İlçe merkezine bağlı, Korucak köyünün Tucak dağının 2000 metre yüksekliğindeki bölümündedir. Yayla: özellikle yaz aylarında Malatyalıların akınına uğramaktadır. Burası: günübirlik piknik ve dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır. Ayrıca: burada yazlık villa tipi evler de var.

Adıyaman şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Adıyaman Sincik

Adıyaman Sincik


Bulunduğu kara yolu üzerinde, son ulaşım noktasıdır. Yani, herhangi bir yere gelip-giderken uğrayıp görebileceğiniz bir yer değil. Buranın en büyük özelliği “Sincik lalesi” buralara yolunuz düşerse, mutlaka görünüz.

Adıyaman Sincik

ULAŞIM

Sincik, bağlı bulunduğu Adıyaman il merkezine 69 km. uzaklıktadır. Sincik-Malatya arasındaki uzaklık ise 60 km. dir. Görüldüğü gibi ilçe Malatya iline daha yakın olmasına rağmen, yol itibarıyla Adıyaman’a gitmek daha uygundur.

TARİH

Tarihi süreç içinde, bu bölgede de birçok devlet egemenlik kurmuştur. Bunlar arasında: Hititler, Huriler ve Mitaniler sayılabilir. MÖ.69 ile MS. 72 yılları arasında ise, yörede: Kommagene krallığı kurulur.

Daha sonraki dönemlerde ise, yörede: Romalılar, Bizanslılar ve ardından: Selçuklu ve Osmanlılar egemenlik kurarlar.
1954 yılına kadar, Kahta ilçesine bağlı bir köy iken, 1990 yılında, ilçe statüsü kazanarak Adıyaman il merkezine bağlanır.

Adıyaman Sincik
Adıyaman Sincik

 

GENEL

İlçe merkezinin denizden yüksekliği: 1325 metredir. Yükselti, güneyden kuzeye doğru gidildikçe artmaktadır. Yörenin coğrafi özelliklerinin temelinde: dağlık ve dağınık bir arazi yapısından söz etmek mümkündür. Yöre arazisi: Güneydoğu Toros dağlarının güney kesimindeki dağ ve tepelerden oluşmaktadır.

Yörede: bozkır iklimi egemendir. Buna bağlı olarak kışlar çok soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise çok sıcak ve kurak geçer. Yazlar sıcak desem de, rakım yüksek olduğu için, yine de serin hava hakimdir.

Nemrut dağı, Sincik ilçesinin doğusundadır ve kuş bakışı olarak Kahta’dan daha çok Sincik ilçesine yakındır.

Adıyaman Sincik Kilimi
Adıyaman Sincik Kilimi

 

NE SATIN ALINIR

Sincik yöresine yolunuz düşerse, meşhur “Sincik balı” ve Sincik kilimleri” almanızı öneririm.

Adıyaman Sincik Adıyaman Lalesi-Ters Lale-Ağlayan Gelin

ADIYAMAN LALESİ

Adıyaman iline bağlı Sincik ve Gerger ilçelerinde, görülen yağış ve az da olsa sıcaklık değerlerindeki değişiklik, dağlık alanlar, sulak alanlar ovalar ve kısmen de olsa ormanlık alanlar ilin ekonomisi ve turizmi için önemli endemik bitki türlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 

Bunlardan en önemlisi gerek süs bitkisi ve gerekse ilaç sanayiinde kullanılan Adıyaman Lalesidir. Adıyaman lalesi, başta ülkemiz olmak üzere Filistin, Ürdün, Suriye, Irak, İran, Afganistan ve Kuzey Hindistan’ın dağlık bölgelerinde yayılış gösterir. Bu bitkinin ülkemizdeki yayılış alanı ise: Sincik ve Gerger ilçeleri ve Hakkari ili Yüksekova ve Şemdinli ilçeleridir. 

Adıyaman Lalesi, 1 metre kadar boya erişebilmekte ve her bitkide 40-45 çiçek bulunmaktadır. Çiçeklenme Mart ayının sonlarına doğru görülür ve 20-25 gün devam eder.

Adıyaman Sincik Adıyaman Lalesi-Ters Lale-Ağlayan Gelin
Adıyaman Sincik Adıyaman Lalesi-Ters Lale-Ağlayan Gelin

 

AĞLAYAN GELİN-TERS LALE

Bölgede bulunan diğer önemli endemik bitki ağlayan gelin (ters lale) olarak bilinen bitki türüdür. Bu endemik soğanlı bitki de Adıyaman lalesine benzer ekolojik isteklere sahiptir. Bu bitkinin boyu 50-55 cm kadar uzanmakta ve Mart ayı ortalarında çiçeklenmeye başlamaktadır.

Asuriler, sabah göbeğinden su yaydığı için bu çiçeğe “Ağlayan Lale” ismini vermişlerdir ve bu yüzden kutsal saydıkları ters lale, günümüzde çok değerlidir.

Adıyaman lalesi ve Ağlayan gelin olarak bilinen laleler, 1989 yılında kurulan “Doğal Çiçek Soğanları Derneği” tarafından üretimlerinin yapılması için tavsiye edilmişlerdir. Ancak, bu bitkilerin doğadan sökülerek ihracatı yasaklanmış, ihracatın yalnızca üretim kanalıyla yapılabileceğine karar verilmiştir.

Lalenin boyu: 75 cm. bulur. Her dalında 6 lalenin ters büyüdüğü doğa harikası çiçek, koruma altına alınmıştır. Genellikle sarı ve turuncu renklidir. İmperial cinslerinin boyu 1 metreyi geçebilir. Soğanlı bitki olduğu için soğanın belli bir olgunluğa ulaşmasıyla birlikte çiçeklenme görülür.

Adıyamanlı üreticilere ise, doğadan damızlık olarak soğan sökümü için izin verilmiştir. Evet yüksek rakımlı yerlerde yetişen ve yurt dışına ihraç edilen ağlayan gelin lalesinin yaygın üretimi için çalışmalar sürdürülüyormuş. Kasım ayında dikimi yapılan lale, Mayıs ayında toplanmaktadır.

Ancak en önemli özellik: Sincik yöresinin rakımı ve ikliminin üretim için uygun olmasıdır. Günümüzde ters laleler: tıp alanında ve bahçe dekorasyonlarında kullanılmaktadırlar ve bu yüzden ticari değerleri artmıştır.

Adıyaman Sincik Derik Kutsal Alanı (Heroon)
Adıyaman Sincik Derik Kutsal Alanı (Heroon)

 

DERİK KUTSAL ALANI (HEROON)

Fatih mahallesinde (Yukarı Kaşgün) dir. Burada Heron kutsal alanı (Derik kalesi) ve Yel Değirmeni Tepesi vardır.

Karakuş Tümülüsü ve Cendere köprüsünü geçtikten sonra, Sincik ilçesi kara yolu istikametinde bulunan Çatbahçe köyünü geçtikten yaklaşık 10 km sonra, sola ayrılan 3 kilometrelik stabilize yoldan devam ederek alana ulaşılır.

Derik kalesi de denen kutsal alan 1400 metre yükseklikteki iki tepe arasında bulunan düz alan üzerinde yapılmıştır.

Üç parça halinde bulunan kalenin, MS 70’lerde Romalılar tarafından yapıldığı bilinmektedir.

Kalenin içinde büyük bir mabet bulunduğu için burası kutsal alan olarak kabul edilmiş ve çevresinde yaşayan insanlarca ziyaret edilmiştir. Ancak yüzyıllarca kullanılan bu tapınak son yüzyıllar içinde depremlerle yıkılınca kullanımından vazgeçilmiştir.

Burada bir tapınak ve kutsal temenos duvarı ile simetrik iki adet üzeri tonozlu heroon yer alır.

Yivli sütunlarla yapılan bu Roma tapınağı bütün parçaları ile dağılmamışken, mutlaka gidin görün. Bir metreden kalın çaplı sütun parçaları, hala makara gibi peş peşe devrildiği gibi durmaktadır.

Bu ana tapınak yakınında birkaç daha temel kalıntısı ve medusa kabartma figürleri bulunan arkeolojik parçalar bulunmaktadır. Yani alanda, kutsal yapıların yanında sivil yapıların da bulunması, buranın bir kült merkezi olduğunu gösterir. Zaten bugün de, ören yerinin içinde ve civarında birkaç köy evi bulunuyor ve bit alanı tarımsal olarak kullanılıyor.

Adıyaman şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.